Alan İzleme Raporları by İLKE Vakfı
Alan İzleme Raporu, 2024
Eğitim, toplumların dönüşümünde ve bireylerin günlük yaşamlarında etkin ve kapsayıcı rolünu... more Eğitim, toplumların dönüşümünde ve bireylerin günlük yaşamlarında etkin ve kapsayıcı rolünün yanı sıra fikri zemini, yapılanması, politikaları, içeriği ve yönetimi ile bütüncül bir şekilde değerlendirilmesi gereken bir alandır. Bu nedenle, eğitim politikalarının, güncel veriler ışığında toplumsal olaylar ve bağlamla ilişkilendirilerek değerlendirilmesi son derece elzemdir.
Her sene yayımladığımız Eğitim İzleme Raporu ile eğitimdeki yeni gelişmeleri ve faaliyetleri ulusal ölçekte ikincil kaynakları kullanarak 7-8 yılın verileri ışığında izleyerek, yeni politikalar ve yapıcı öneriler sunarak eğitim sistemine tutarlı bir istikamet çizmeyi amaçlıyoruz. Bu rapor, ulusal verilere ek olarak uluslararası verileri de dahil ederek Türk eğitim sisteminin yerel ve uluslararası konumunu detaylı bir şekilde analiz ediyor. Türkiye’nin eğitim performansında etkin sayılan unsurları, fırsat eşitliği, okul öncesi eğitim, yükseköğretim ve eğitim bütçesi gibi çeşitli başlıklarda değerlendirerek geniş bir perspektif sağlıyor. Eğitim İzleme Raporu 2023, analizlerle desteklenen bulguları ve önerileriyle, araştırmacılar, akademisyenler, politika yapıcılar, sivil toplum kuruluşları ve sektör temsilcileri için anlamlı bir kaynak olmayı amaçlıyor.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Alan İzleme Raporu, 2024
2023 yılı, Türkiye ekonomisi açısından birçok yönden belirleyici olmuştur. Jeopolitik gerginlikl... more 2023 yılı, Türkiye ekonomisi açısından birçok yönden belirleyici olmuştur. Jeopolitik gerginlikler, küresel tedarik zincirlerinde yaşanan kesintiler ve sürekli yükselen enflasyon oranları gibi karmaşık dinamikler altında Türkiye’nin ekonomik yapısal dönüşümü ve büyüme çabaları ele alınmıştır. İktisat, finans ve politika alanlarında akademisyenler uzmanlaşmış ve sektör profesyonelleri tarafından hazırlanan bu rapor, Türkiye ekonomisinin mevcut durumunu, karşılaştığı zorlukları ve gelecek fırsatlarını analitik bir çerçevede sunmaktadır. Bu çalışma, makroekonomik göstergeler, sektörel analizler ve politika önerileri içererek Türkiye’nin ulusal ve uluslararası ekonomik senaryolarda nasıl pozisyon alması gerektiği üzerine stratejik önerilerde bulunmaktadır. Rapor, ayrıca Türkiye’nin ekonomik büyümesine ivme kazandıran faktörleri ve bu süreçte karşılaşılan engelleri detaylı bir şekilde ele almakta, ekonomi yönetiminin politika tercihlerini ve bu tercihlerin sosyoekonomik etkilerini irdelenmektedir.
Özellikle işgücü piyasası, enflasyon dinamikleri, kamu maliyesi ve dış ekonomik ilişkiler gibi konulara odaklanılarak, Türkiye ekonomisinin kısa ve orta vadeli makroekonomik trendleri değerlendirilmekte ve bu trendlerin global ekonomik çevreyle etkileşimleri analiz edilmektedir. Raporda, Türkiye ekonomisinin kapsamlı bir değerlendirmesini yapmakta ve bu süreçte karşılaşılan zorluklarla birlikte, uygulanabilecek politika önerilerini de içermektedir. Türkiye’nin geleceğine yön verecek bilgiler içere bu rapor, akademisyenler, politika yapıcılar, ekonomistler ve stratejik karar vericiler için değerli bir kaynak niteliğindedir.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Politika Notu, 2024
Bu politika notunda, öncelikle yardım ekonomisinin büyüklüğü ve Türkiye’nin bunun içindeki payı o... more Bu politika notunda, öncelikle yardım ekonomisinin büyüklüğü ve Türkiye’nin bunun içindeki payı ortaya konmaya çalışılmıştır. Akabinde, bu büyük resimde çok önemli bir yere sahip olan Türkiye’nin devlet-sivil toplum dengesine dair mevcut durumu değerlendirilmiş, bu açıdan hedef bir konumlanma tarif edilmiş ve bu doğrultuda ekosistemdeki ana aktörlerin genel rolleri ve uygulayabilecekleri yardım modelleri ele alınmıştır. Ana aktörler olarak; merkezi devlet organları, kamusal ajanslar, belediyeler, vakıflar, dernekler, bağışçılar (bireyler ve kurumlar) ve gönüllüler kabul edilmiş, bu aktörlerin rolleri mümkün olduğunca birbirinden ayrıştırılmaya çalışılmakla birlikte, birbirleri ile ilişkileri tarif edilmeye çalışılmıştır. Genel olarak, Türkiye’deki sosyal devlet geleneğinin farkındalığı ile sivil toplumun yardım faaliyetlerinin daha fazla içinde olduğu bir yapı önerilmiş, kamusal ajans adıyla hibrit yeni bir örgütsel form önerisinde bulunulmuştur.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Alan İzleme Raporu, 2023
Teknolojideki hızlı gelişim, eğitimde de yeni anlayışlar ve yaklaşımlar ortaya çıkarıyor. Bu yeni... more Teknolojideki hızlı gelişim, eğitimde de yeni anlayışlar ve yaklaşımlar ortaya çıkarıyor. Bu yeni anlayışa göre, önceleri yalnızca alan ve pedagoji bilgisinden oluştuğu düşünülen eğitim, teknoloji bilgisiyle birlikte yeniden tanımlanıyor. Eğitimde teknoloji kullanımı artık öğrencisinden öğretmenine, okul yönetiminden velisine eğitimin tüm aktörlerini etkiliyor ve eğitim süreçlerini dönüştürüyor. Bu çok faktörlü süreci anlamak ve değişime ayak uydurmak için eğitim teknolojilerindeki mevcut durum ve yönelimlere odaklanmak son derece önem arz ediyor.
Eğitim Teknolojileri Araştırma Projesi (ETAP), öğretmenlerin eğitim teknolojileri kullanımını altyapı, yeterlikler ve sorunlar açılarından ele alıyor. ETAP Projesinin çıktılarından biri olan bu raporda eğitimcilerin eğitim teknolojilerine bakışları, yapılan saha araştırması sonuçlarına dayanarak analiz ediliyor. Eğitimcilerin teknoloji kullanımına ışık tutmayı, onların kullanım alışkanlıklarını, yeterliklerini, hayatlarında teknolojinin yeri ve katkılarını anlamayı hedefleyen bu raporda eğitim teknolojilerine yönelik önemli tespit ve öneriler sunuluyor.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Alan İzleme Raporu, 2024
Toplumun Görünümü 2023: Kent ve Konut, il bazlı karşılaştırmalar, bulgular ve öneriler içermes... more Toplumun Görünümü 2023: Kent ve Konut, il bazlı karşılaştırmalar, bulgular ve öneriler içermesiyle Türkiye’de yaşayan herkesi saran toplumsal şartlara dair bir perspektif sunuyor. Kent sosyolojisinden şehir ve bölge planlamaya bu alanlarda çalışan akademisyen ve araştırmacılarla birlikte, farklı ölçeklerde kamu politikası üretme ve uygulama makamındaki yetkililere de hitap ediyor. Böylece daha adil ve müreffeh bir şehir ve konut hayatının inşasında temel alınması gereken noktalara ışık tutuyor.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Alan İzleme Raporu, 2023
Türkiye’de Din Eğitimi Raporu, din eğitimi alanındaki önemli gelişmeleri anlama ve şimdi ve gelec... more Türkiye’de Din Eğitimi Raporu, din eğitimi alanındaki önemli gelişmeleri anlama ve şimdi ve gelecekteki politika önerilerine katkıda bulunmayı hedefliyor. Beş bölümden oluşan raporun ilk kısmında öncelikle bir genel görünüm tablosu çıkarıldı; öğretim kademelerinde din eğitimi, Diyanet İşleri Başkanlığı ve yaygın din eğitimi gibi konular irdelendi. Türkiye’de din eğitiminin mevcut durumu sunulduktan sonra ikinci kısımda alanda yaşanan ve beklenen gelişmeler ele alındı. Bu gelişmeler, Türkiye’deki din eğitiminin mevcut yasal çerçevesi, yasal çerçeve ve din eğitiminin durumu ve toplumun dinle ilişkisi ve din eğitiminin bu ilişki odaklı sunuldu. Raporun gelecek vizyonu başlığındaki üçüncü bölümde ise din eğitimin in geçmişten günümüze nasıl bir portre çizdiği, dinin konumundaki değişim, yeni teolojilere duyulan ihtiyaç ve din eğitiminin pozisyonu veriler çerçevesinde analiz edildi.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Alan İzleme Raporu , 2023
Hukuk, ülkenin gündeminde her zaman kendine yer bulan, toplumun bütün kesimlerini ilgilendiren ve... more Hukuk, ülkenin gündeminde her zaman kendine yer bulan, toplumun bütün kesimlerini ilgilendiren ve yaşamın her boyutunda etkisi hissedilen bir alandır. Aynı zamanda sadece yargısal sürece indirgenerek tanımlanamaz ve ekonomik, psikolojik, sosyolojik süreç ve dinamiklerle de ilintilidir. Bu nedenlerle bu rapor hukuk alanını bütüncül bir perspektifle ele alarak sosyoloji ve iktisat başta olmak üzere disiplinlerarası bir yaklaşımla hazırlanmıştır. Bu yılki 2022 raporu “Hukuk ve Ekonomi” temasıyla hazırlanmış olup hukuk ve ekonomi ilişkisi, ekonomik değişimlerin vergi hukukuna etkisi, dijital ekonomi ve veri güvenliği, bankacılık ve finans kurumları gibi konuları kapsamlı bir şekilde incelemiştir. Bunun yanı sıra Adalet Bakanlığı ve diğer birçok kamu kurumunun yayınlamış olduğu 2022 yılı verileri temel alınarak Türkiye’de hukuk sisteminin genel görünümü veri odaklı bir biçimde ortaya konmuştur.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Araştırma Raporu, 2023
This country of report deals with an overview of Islamic banking and finance in South Africa. Des... more This country of report deals with an overview of Islamic banking and finance in South Africa. Despite the fact that it has a comparatively small Muslim population, South Africa turns out to be a forerunner Sub-Saharan African country to establish itself as a prospective epicenter for Shari’ah-compliant finance in the region. With one full fledged Islamic bank and five conventional banks offering Islamic windows, the stake of South Africa’s Islamic banking assets in the global arena became around 0.1%. As of June 2020, Islamic banking sector mobilized deposits amounting R37 billion and finances reaching to R14.6 billion. Albeit Takaful was initiated in 2003, the sector hasn’t developed a lot and there are few Takaful operators providing services nowadays. South Africa became one of the top ten destinations for Islamic fund assets with a global share of 1.2% in 2020 which gives the country an important position in Africa. The country was also involved in the global sukuk issuance first in 2014 through its sovereign sukuk and later in 2016 in the form of private sukuk to raise finance to broaden investor base that was in response to highly intensifying local and global demand for investment in order to stimulate growth. The government has confirmed it’s interest to sukuk and incorporated it in its 2022 budget review. Though there are regulatory challenges, lack of awareness and Shari’ah-compliance issues, Islamic finance is thriving in South Africa owing to enormous potential, accommodative policies and developed financial system.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Alan İzleme Raporu, 2023
Ekonomik, toplumsal ve ekolojik bir kriz olarak tanımlayabileceğimiz iklim krizi; ekolojik kıtlık... more Ekonomik, toplumsal ve ekolojik bir kriz olarak tanımlayabileceğimiz iklim krizi; ekolojik kıtlık, yoksulluk, gelir eşitsizliği, enerji, atık ve arazi sorunları, bulaşıcı hastalıklar ve çok daha büyük bir kriz olarak doğal kaynak savaşlarının yaşanma riskini ciddi düzeyde artırmaktadır. Bu riskler neticesinde yeşil ekonomi çalışmalarının önemi ortaya çıkmıştır. Yeşil ekonomi, sorumlu tüm kişilere endüstriyel üretim-tüketim alışkanlıklarının, insanların birbiriyle ve gezegen ile kurduğu ilişkinin dönüşmesi gerektiğine dair mikro ve makro bir anlayış bütünü kazandırmaktadır. Bu küresel krizin, mikro düzeyde gerçekleşecek reform ve düzenlemeler ile çözülemeyeceği aşikardır. Bu nedenle çevre odaklı yeni bir düzenin bütün boyutları ile tasarlanıp uygulanması gerekmektedir. Raporda, yeşil ekonomi yolculuğunda iklim hedefleri, iklim krizi ile mücadelede yeşil enerji dönüşümü, yeşil ekonomide İslami finansın rolü ile ekonomik kalkınma ve yeşil dönüşüm ilişkisine dair yazılara yer verilmiştir.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Alan İzleme Raporu, 2023
Bu rapor, “Öğretmenliğin Dönüşümü” temasını temel alarak hazırlandı. Tema içerisinde öğretmenlik ... more Bu rapor, “Öğretmenliğin Dönüşümü” temasını temel alarak hazırlandı. Tema içerisinde öğretmenlik kariyeri, öğretmen ağları, öğretmenliğin toplumsal konum ve itibarının değişimi gibi konularda alanında uzman yazarların kaleme aldığı analiz yazıları yer alıyor. Aynı zamanda rapor, 2022 yılını kapsayarak güncel veriler ışığında eğitim ortamları, yükseköğretim, eğitimde eşitsizlik, eğitim bütçesi gibi 10 kategoriyi istatistiksel verilerle ele alıyor. Eğitim İzleme Raporu 2022, temel bulgular ve önerileri ile araştırmacılar, akademisyenler, politika yapıcılar, sivil toplum ve sektörler için eğitim alanını verilere dayalı izleme imkanı tanıyor.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Alan İzleme Raporu, 2022
Toplumun Görünümü 2022 raporu Salgın Sonrası Toplum temasında hazırlandı. 16 farklı kategoride ki... more Toplumun Görünümü 2022 raporu Salgın Sonrası Toplum temasında hazırlandı. 16 farklı kategoride kilit göstergeler üzerinden salgın deneyimi ve salgın sonrasına geçişte açığa çıkan dinamikler incelendi. Sağlık, aile, eğitim, çalışma hayatı ve eşitsizlikler konularında uzmanların hazırladığı ayrıntılı analizler, toplumsal gidişatın çok boyutlu yapısına ışık tutuyor. Toplumun Görünümü 2022 raporu, temel bulgular ve önerileriyle araştırmacılar, politika yapıcılar, sivil toplum ve sektörler için salgın sonrasına geçişi veri temelli bir perspektifle değerlendiriyor.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Alan İzleme Raporları, 2021
2020 yılında dünya ekonomisini küresel ölçekte olumsuz etkileyen COVID-19, 2021 yılında etkisini ... more 2020 yılında dünya ekonomisini küresel ölçekte olumsuz etkileyen COVID-19, 2021 yılında etkisini düşürmeye başlamış ve bununla birlikte birçok ülkede pozitif büyüme gerçekleşmiştir. 2021 yılı, büyüme açısından pozitif bir yıl olmasına karşın salgın dönemindeki genişletici politikaların tüm dünyada fiyat artışını etkilemesi dolayısıyla ekonomik olarak zor bir yıl olarak değerlendirilmektedir. Dünyadaki trende benzer şekilde 2021 yılı, Türkiye ekonomisinin %11 büyümesine karşın enflasyon ve kur konusunda yaşanan sorunların derinleştiği bir yıl olmuştur. Elinizdeki raporda, COVID-19 salgını nedeniyle ortaya çıkan tedarik zincirlerindeki bozulmalar ve etkiler ile birlikte kur ve enflasyon sorunu merkeze alınmıştır. Raporun ilk bölümünde 2021 yılının makroekonomik görünümü inceleniyor. İkinci bölümünde Alan İzleme Raporlarında kritik sektörler olarak takip edilen tarım, savunma, enerji ve bilişim sektörlerinin 2021 yılı değerlendirmesi yapılıyor. Üçüncü bölümde 2021 yılında Türkiye’de İslam iktisadının genel durumu değerlendiriliyor. Dördüncü bölümde ise Türkiye’de katılım sigortacılığının mevcut durumu ve yapısı ele alınıyor. Bu dört ana bölümün devamı olarak enflasyon, döviz kuru, gelir dağılımı, küresel emtia fiyatları ve özelleşen sağlık sektörüne dair görüş yazıları da raporda yer almaktadır. Rapor okurlarına uzman görüşleri ve incelemelerinin yer aldığı geniş bir 2021 genel görünümü sunmaktadır.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Alan İzleme Raporları, 2021
Raporda 2021 yılı içerisinde yaşanan gelişmeler farklı açılardan ele alınmaktadır. Eğitim Alan İz... more Raporda 2021 yılı içerisinde yaşanan gelişmeler farklı açılardan ele alınmaktadır. Eğitim Alan İzleme Raporu; 2021’de eğitimin nicel durumu, yaşanan gelişmeler, yıl boyunca öne çıkan ve tartışılan başlıklar, unutulan ve gündeme gelmeyen konular ve 2021’yi değerlendiren uzman ve paydaş görüşlerinden oluşmaktadır.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Alan İzleme Raporları, 2022
Toplumun Görünümü: İstatistiksel Verilerle Türkiye Toplumu raporu toplumsal meseleleri kilit göst... more Toplumun Görünümü: İstatistiksel Verilerle Türkiye Toplumu raporu toplumsal meseleleri kilit göstergeler ışığında izah ediyor. 12 ana bölümden oluşan raporda ulusal ve uluslararası veri tabanlarından derlenen göstergelerle şümullü kaynak oluşturuldu. 76 konuyu sayısal göstergeler ve veriler çerçevesinde analiz eden bu raporda okuyuculara hukuktan eğitime, ekonomiden kültüre kadar çok çeşitli konulara dair analizleri bir arada bulabilme fırsatını sunuyoruz. Türkiye’nin meselelerine yukarıdan bir bakış sunan Toplumun Görünümü raporu sade diliyle kamuoyuna, sorun teşhis ve önerileriyle politika-yapıcılarına ve akademiye hitap ediyor.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Alan İzleme Raporları, 2020
Alan İzleme Raporlarının bir özelliği olarak bu rapor da ilk olarak 2020 yılında ekonomik gelişme... more Alan İzleme Raporlarının bir özelliği olarak bu rapor da ilk olarak 2020 yılında ekonomik gelişmeler, sektörel gelişmeler, İslami finans gibi alanlara kronolojik bir bakış ortaya koyuyor. İlk bölümde 2020’nin makroekonomik görünümü, ikinci bölümde stratejik sektörlerin değerlendirmesi yer alıyor. Üçüncü bölümde ise 2020 yılında küresel hareketliliğin durmasıyla en negatif etkilenen sektörlerden biri olan turizm alanı özel olarak ele alınıyor. Dördüncü bölümde Türkiye’de son yıllarda gelişen İslam iktisadının 2020’deki durumu, beşinci bölümde gelir dağılımı ve sosyal adalet, altıncı bölümde çalışma hayatı inceleniyor. Son bölümde ise COVID-19 salgınının Türkiye ekonomisine etkisi etraflıca analiz ediliyor. Raporun perspektifi, uzman görüşleri ve farklı bakıştan yazılarıyla da genişliyor.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Egitim İzleme Raporu 2020, 2021
Günümüzde çok büyük bir kitlenin ilgilendiği bir konumda bulunan eğitim alanına yönelik politika,... more Günümüzde çok büyük bir kitlenin ilgilendiği bir konumda bulunan eğitim alanına yönelik politika, uygulama ve gelişmelerin bütünsel ve çok cepheli bir bakış açısıyla değerlendirilmesi gerekir. Eğitim Alan İzleme Raporu, bu noktada eğitimi kendi doğası ve içinde bulunduğu çevrenin ve toplumun devinimi içinde anlamayı sağlayacak bir perspektif sunmayı hedeflemektedir. Eğitim, toplumsal devinim ve dinamiklerin etkisinde kalmakla beraber toplumu ve hayatı değiştiren, dönüştüren ve geliştiren bir role sahiptir. Rapor, eğitimin dönüştürücü gücünün politika ve uygulamalardaki izdüşümünün anlaşılabilmesi için bir araç olarak da nitelendirilebilir.
Raporda 2020 yılı içerisinde yaşanan gelişmeler farklı açılardan ele alınmaktadır. Eğitim Alan İzleme Raporu; 2020’de eğitimin nicel durumu, yaşanan gelişmeler, yıl boyunca öne çıkan ve tartışılan başlıklar, unutulan ve gündeme gelmeyen konular ve 2020’yi değerlendiren uzman ve paydaş görüşlerinden oluşmaktadır.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Alan İzleme Raporu, 2021
"Sivil Toplumun On Yılı Alan İzleme Raporu, 2010-2020" raporunda, sivil toplum alanında son on yı... more "Sivil Toplumun On Yılı Alan İzleme Raporu, 2010-2020" raporunda, sivil toplum alanında son on yılda meydana gelen gelişmeler ve alana dair veriler paylaşılmıştır. Dört ana bölümden oluşan raporun birinci bölümünde devlet sivil toplum ilişkisi ele alınarak sivil toplumu derinden etkileyen olaylar analiz edilmiştir. İkinci bölümde sayısal göstergelerle sivil toplum verileri incelenmiş, üçüncü bölümde ise sivil topluma dair meseleler tespit edilip çözüm önerilerinde bulunulmuştur. Dördüncü bölümde STK türlerinin on yıllık dönem içerisinde yaşadığı değişimler incelenmiştir. Bütüncül olarak sivil toplumu ele aldığımız bu raporda uzman görüşleri ve farklı bakıştan yazılara da yer verilerek rapor zenginleştirilmiştir.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Alan İzleme Raporu , 2020
Hukuk, ülkenin gündeminde her zaman kendine yer bulan, toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren ve y... more Hukuk, ülkenin gündeminde her zaman kendine yer bulan, toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren ve yaşamın her alanında yansımaları bulunan bir alandır. Bu nedenle, hukukun
bütüncül bir perspektifle ele alınması gerekir. Elinizdeki raporda son on yıldaki gidişatı eksene alarak 2019 yılında hukuk alanının durumu ve gelişmeler değerlendirilmiştir. Hukuk alanında yaşanan gelişmeler ve sorunlar kadar ele alınmayan ve ihmal edilen boyutlar da raporda kendisine yer bulmuştur. Türkiye’de hukuk sisteminin problemlerinin çözülmesi için yapılması gerekenlerin dile getirilmesi raporun öne çıkan özelliklerinden biri olmuştur. Bütüncül-sistemsel meselelere işaret edilmeye çalışılan raporda, uzman görüşleri ve alandan paydaşların yazılarına yer verilmiştir.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Alan İzleme Raporu , 2020
Yaşadığımız günler İslam İktisadı çalışmaları için bir dönüm noktası olma potansiyelini bünyesind... more Yaşadığımız günler İslam İktisadı çalışmaları için bir dönüm noktası olma potansiyelini bünyesinde barındırıyor. Dünyanın durmadan yaşadığı iktisadi krizler yeni model ve sistemlere olan ihtiyacı açığa çıkarmış durumda. İslam İktisadı tüm dünyaya yeni bir bakış ve felsefe oluşturabilir. Bunun için önceki birikimlerin iyi değerlendirilmesi ve yenilikçi perspektifleri benimsemekten vazgeçilmemelidir. Bu raporda, 2019 yılı itibarıyla bu alanda yaşanan gelişmeler son yirmi yılın perspektifiyle değerlendirilmektedir. Raporda iktisadi düşünceden, finansal kurumlara, araştırmalardan yayınlara kadar 2019 yılı içerisinde alanda yaşanan önemli gelişmeler değerlendirilmiştir. Yaşanan tecrübelerin değerlendirilip geleceğe yönelik bir bakış üreten bu rapor yıllık olarak yayımlanacaktır.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Alan İzleme Raporu , 2020
Bu rapor, 2019 yılında eğitim alanında yaşanan gelişmeleri ve bu gelişmelerin sahaya yansımaların... more Bu rapor, 2019 yılında eğitim alanında yaşanan gelişmeleri ve bu gelişmelerin sahaya yansımalarını izlemek amacıyla hazırlanmıştır. Beş bölümden oluşmaktadır. Görünüm: Sayılarla 2019 başlıklı birinci bölümde, 2019’da Türkiye’de eğitimin nicel durumu sayılarla ve oranlarla özetlenmiştir. Kronoloji: 2019’da Ne Oldu? başlıklı ikinci bölümde, 2019 yılı boyunca eğitim alanında yaşanan gelişmeler kronolojik olarak sıralanmış ve kısaca açıklanmıştır. Gündem: 2019’un Genel Görünümü başlıklı üçüncü bölümde, 2019 yılı boyunca eğitim alanında öne çıkan ve tartışılan gelişmeler mercek altına alınmıştır. Analiz: 2019’da Eğitimin Gündemi başlıklı dördüncü bölümde bir önceki bölümde başlıklar halinde sıralanan gelişmeler açıklanmış ve değerlendirilmiştir. Eğilimler, Beklentiler ve Öngörüler: 2019’dan Dersler başlıklı beşinci bölümde ise 2019 yılındaki gelişmeler genel olarak değerlendirilmiş ve 2020 yılına ilişkin projeksiyonlar yapılmıştır. Bunlara ek olarak raporda, 2019 yılı gelişmelerini değerlendiren uzman ve paydaş görüşlerine yer verilmiştir.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Uploads
Alan İzleme Raporları by İLKE Vakfı
Her sene yayımladığımız Eğitim İzleme Raporu ile eğitimdeki yeni gelişmeleri ve faaliyetleri ulusal ölçekte ikincil kaynakları kullanarak 7-8 yılın verileri ışığında izleyerek, yeni politikalar ve yapıcı öneriler sunarak eğitim sistemine tutarlı bir istikamet çizmeyi amaçlıyoruz. Bu rapor, ulusal verilere ek olarak uluslararası verileri de dahil ederek Türk eğitim sisteminin yerel ve uluslararası konumunu detaylı bir şekilde analiz ediyor. Türkiye’nin eğitim performansında etkin sayılan unsurları, fırsat eşitliği, okul öncesi eğitim, yükseköğretim ve eğitim bütçesi gibi çeşitli başlıklarda değerlendirerek geniş bir perspektif sağlıyor. Eğitim İzleme Raporu 2023, analizlerle desteklenen bulguları ve önerileriyle, araştırmacılar, akademisyenler, politika yapıcılar, sivil toplum kuruluşları ve sektör temsilcileri için anlamlı bir kaynak olmayı amaçlıyor.
Özellikle işgücü piyasası, enflasyon dinamikleri, kamu maliyesi ve dış ekonomik ilişkiler gibi konulara odaklanılarak, Türkiye ekonomisinin kısa ve orta vadeli makroekonomik trendleri değerlendirilmekte ve bu trendlerin global ekonomik çevreyle etkileşimleri analiz edilmektedir. Raporda, Türkiye ekonomisinin kapsamlı bir değerlendirmesini yapmakta ve bu süreçte karşılaşılan zorluklarla birlikte, uygulanabilecek politika önerilerini de içermektedir. Türkiye’nin geleceğine yön verecek bilgiler içere bu rapor, akademisyenler, politika yapıcılar, ekonomistler ve stratejik karar vericiler için değerli bir kaynak niteliğindedir.
Eğitim Teknolojileri Araştırma Projesi (ETAP), öğretmenlerin eğitim teknolojileri kullanımını altyapı, yeterlikler ve sorunlar açılarından ele alıyor. ETAP Projesinin çıktılarından biri olan bu raporda eğitimcilerin eğitim teknolojilerine bakışları, yapılan saha araştırması sonuçlarına dayanarak analiz ediliyor. Eğitimcilerin teknoloji kullanımına ışık tutmayı, onların kullanım alışkanlıklarını, yeterliklerini, hayatlarında teknolojinin yeri ve katkılarını anlamayı hedefleyen bu raporda eğitim teknolojilerine yönelik önemli tespit ve öneriler sunuluyor.
Raporda 2020 yılı içerisinde yaşanan gelişmeler farklı açılardan ele alınmaktadır. Eğitim Alan İzleme Raporu; 2020’de eğitimin nicel durumu, yaşanan gelişmeler, yıl boyunca öne çıkan ve tartışılan başlıklar, unutulan ve gündeme gelmeyen konular ve 2020’yi değerlendiren uzman ve paydaş görüşlerinden oluşmaktadır.
bütüncül bir perspektifle ele alınması gerekir. Elinizdeki raporda son on yıldaki gidişatı eksene alarak 2019 yılında hukuk alanının durumu ve gelişmeler değerlendirilmiştir. Hukuk alanında yaşanan gelişmeler ve sorunlar kadar ele alınmayan ve ihmal edilen boyutlar da raporda kendisine yer bulmuştur. Türkiye’de hukuk sisteminin problemlerinin çözülmesi için yapılması gerekenlerin dile getirilmesi raporun öne çıkan özelliklerinden biri olmuştur. Bütüncül-sistemsel meselelere işaret edilmeye çalışılan raporda, uzman görüşleri ve alandan paydaşların yazılarına yer verilmiştir.
Her sene yayımladığımız Eğitim İzleme Raporu ile eğitimdeki yeni gelişmeleri ve faaliyetleri ulusal ölçekte ikincil kaynakları kullanarak 7-8 yılın verileri ışığında izleyerek, yeni politikalar ve yapıcı öneriler sunarak eğitim sistemine tutarlı bir istikamet çizmeyi amaçlıyoruz. Bu rapor, ulusal verilere ek olarak uluslararası verileri de dahil ederek Türk eğitim sisteminin yerel ve uluslararası konumunu detaylı bir şekilde analiz ediyor. Türkiye’nin eğitim performansında etkin sayılan unsurları, fırsat eşitliği, okul öncesi eğitim, yükseköğretim ve eğitim bütçesi gibi çeşitli başlıklarda değerlendirerek geniş bir perspektif sağlıyor. Eğitim İzleme Raporu 2023, analizlerle desteklenen bulguları ve önerileriyle, araştırmacılar, akademisyenler, politika yapıcılar, sivil toplum kuruluşları ve sektör temsilcileri için anlamlı bir kaynak olmayı amaçlıyor.
Özellikle işgücü piyasası, enflasyon dinamikleri, kamu maliyesi ve dış ekonomik ilişkiler gibi konulara odaklanılarak, Türkiye ekonomisinin kısa ve orta vadeli makroekonomik trendleri değerlendirilmekte ve bu trendlerin global ekonomik çevreyle etkileşimleri analiz edilmektedir. Raporda, Türkiye ekonomisinin kapsamlı bir değerlendirmesini yapmakta ve bu süreçte karşılaşılan zorluklarla birlikte, uygulanabilecek politika önerilerini de içermektedir. Türkiye’nin geleceğine yön verecek bilgiler içere bu rapor, akademisyenler, politika yapıcılar, ekonomistler ve stratejik karar vericiler için değerli bir kaynak niteliğindedir.
Eğitim Teknolojileri Araştırma Projesi (ETAP), öğretmenlerin eğitim teknolojileri kullanımını altyapı, yeterlikler ve sorunlar açılarından ele alıyor. ETAP Projesinin çıktılarından biri olan bu raporda eğitimcilerin eğitim teknolojilerine bakışları, yapılan saha araştırması sonuçlarına dayanarak analiz ediliyor. Eğitimcilerin teknoloji kullanımına ışık tutmayı, onların kullanım alışkanlıklarını, yeterliklerini, hayatlarında teknolojinin yeri ve katkılarını anlamayı hedefleyen bu raporda eğitim teknolojilerine yönelik önemli tespit ve öneriler sunuluyor.
Raporda 2020 yılı içerisinde yaşanan gelişmeler farklı açılardan ele alınmaktadır. Eğitim Alan İzleme Raporu; 2020’de eğitimin nicel durumu, yaşanan gelişmeler, yıl boyunca öne çıkan ve tartışılan başlıklar, unutulan ve gündeme gelmeyen konular ve 2020’yi değerlendiren uzman ve paydaş görüşlerinden oluşmaktadır.
bütüncül bir perspektifle ele alınması gerekir. Elinizdeki raporda son on yıldaki gidişatı eksene alarak 2019 yılında hukuk alanının durumu ve gelişmeler değerlendirilmiştir. Hukuk alanında yaşanan gelişmeler ve sorunlar kadar ele alınmayan ve ihmal edilen boyutlar da raporda kendisine yer bulmuştur. Türkiye’de hukuk sisteminin problemlerinin çözülmesi için yapılması gerekenlerin dile getirilmesi raporun öne çıkan özelliklerinden biri olmuştur. Bütüncül-sistemsel meselelere işaret edilmeye çalışılan raporda, uzman görüşleri ve alandan paydaşların yazılarına yer verilmiştir.
Bu politika notunda, dünyadaki uluslararası öğrencilik hareketleri ile bu süreçlerin Türkiye’deki yansımaları, Türkiye’nin gerek ilgili kamu kurumları gerekse STK’lar aracılığı hayata geçirdiği uygulamalar ve yürüttüğü faaliyetler analiz edilmiştir. Bu analize, konuyla ilgili istatistiki bilgiler ve dikkat çeken kurumsal uygulamalar dâhil edilmiş, çalışmanın sonunda Türkiye’nin uluslararası öğrenci politikası açısından işlevsel olabileceği düşünülen birtakım öneriler sunulmuştur.
Mesleki Mükemmeliyet Merkezleri; okullar, kamu ve özel sektör kurumları yanında sivil toplum kuruluşlarının bir arada “en iyi” eğitim modelini bulmak ve sunmak için hayata geçirilmiş mesleki ayrıca teknik eğitim modelidir. Mesleki ve teknik eğitim; gençlere, yetişkinlere mesleki alanda veya daha geniş anlamda iş piyasası için gerekli bilgi, beceri ile yetkinlikleri sağlamayı amaçlayan bir eğitimdir. Mesleki ve Teknik Eğitim (MTE), eğitim, öğretim, sosyal politikalar, ekonomi politikaları ve iş gücü piyasasının kesişim noktasında bulunan karmaşık bir politika alanıdır. Bu politika notunda Mesleki Mükemmeliyet Merkezleri dünyada ve Türkiye’deki örnekleri ile ele alınacaktır. Mesleki ve teknik eğitim alanında yüksek kaliteli mesleki beceriler sağlamak, girişimcilik faaliyetlerini desteklemek, yeniliği yaymak, özellikle KOBİ’ler için bilgi ve inovasyon merkezleri olarak hareket etmek amacıyla kurulan bu merkezlerin geliştirilebilmeleri için önerilerde bulunulacaktır.
Türkiye’deki kır ve kent arasında vuku bulan yaşlı hareketliliği örüntülerinin ifade edilmesinin ardından kırsal alandaki yaşlılığın boyutları çok daha detaylı bir biçimde irdelenmektedir. Türkiye’nin yaşlılıkla ilgili önündeki en büyük sorunlardan biri toplumun zenginleşemeden yaşlanıyor olmasıdır. Bu durum yapısal yaşlanmanın ileri aşamada olduğu kır alanlarında daha da önem kazanmaktadır. Yaşlılığın giderek artacağı tahmin edilen bu bölgelerde meydana gelecek muhtemel sorunlarla başa çıkmanın yolları şimdiden hesap edilmelidir.
gibi ciddi planlama gerektiren karmaşık meseleleri de beraberinde getirmiştir. Lakin bu tartışmaların analitik bir çerçeveye oturtularak veri temelli ele alınmasına yönelik gayretler sınırlı düzeydedir. Bu da yapılan hızlı çıkarımların aşırı genellemeler ve yanlış ilişkilendirilmeler içermesine neden olmaktadır. Bu nedenle elinizdeki metinde Türkiye’de yükseköğretimin genişlemesine yönelik politikaların gerekliliği güncel istatistiki veriler ışığında incelenecek ve sorgulanacak, ayrıca bu genişlemenin bireylerin istihdam durumlarıyla alakası irdelenerek mevcut sorunlara çözüm önerileri sunulacaktır
ekonomik yarışı beraberinde getirmiştir. Böylelikle ülkeler bu yarışta geri kalmamak adına üretimlerini en üst
seviyeye çıkarmışlardır. Ancak bu durum beraberinde savaş, küresel ısınma, iklim değişikliği gibi birçok toplumsal ya da çevresel problemleri beraberinde getirmiştir. Yaşanan bu gelişmeler günün sonunda neoliberal
politikaların ciddi bir biçimde sorgulanmasına ve bu hâkim paradigmaya alternatif bakış açıları geliştirilmesine
neden olmuştur. Mevcut iktisadi sisteme alternatif olarak öne sürülen yaklaşımlardan biri de yeşil ekonomidir.
Özünde ekonomi, çevre ve toplumun sürdürülebilirliği ilkesini taşıyan yeşil ekonomi özellikle 1980’ler itibariyle
çevresel kirliliğin artması ile giderek önem kazanan bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu cihette ülkeler
hem kendi inisiyatifleriyle politikalarına yeşil ekonomik anlayışı adapte etmeye hem de uluslararası toplumca
atılan adımlara taraf olmaya başlamışlardır. Bu politika notunda Türkiye’nin yeşil ekonomi bağlamında mevcut
durumu incelenmiş ve birtakım politika önerilerinde bulunulmuştur. Türkiye’nin mevcut performansı değerlendirildiğinde elde ettiği bazı kazanımlar olmasına rağmen yeşil ekonomik sistemi toplumsal ya da kamusal
alanda zihinlere henüz yeterince yerleştiremediği anlaşılmaktadır
oranla her geçen yıl azaldığı görülmektedir. 2021 bütçesi genel olarak değerlendirildiğinde 2018’den itibaren yoğunlaşan enflasyon baskısı ile salgın krizinin yansımalarının açıkça görüldüğü söylenebilir. Bu çalışmada, Merkezi Yönetim Bütçesi verilerinden hareketle MEB bütçesi incelenmiş ve Türkiye’de eğitimin gelişmesinin önündeki engellerden biri olan eğitim bütçesinin yeniden ele alınması
ve eğitimin nitelikli noktalara erişmesi için birtakım somut politika önerileri sunulmuştur
Bakanlığı başta olmak üzere Ar-Ge desteği sağlayan bakanlıklar, KOSGEB, TTGV ülkemizdeki Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerine destek sağlamaktadır. Sözü edilen Ar-Ge destek mekanizmalarından en fazla yararlanan kuruluşların başında gelen üniversitelerimizin gerçekleştirdiği çalışmaların sektöre ve üretime dönüşebilme oranının yüksekliği, sanayinin de üniversitelerde yürütülen bu çalışmalara
destek olmasıyla hatta sektör-üniversite iş birliğiyle gerçekleştirilmesiyle yakından ilişkilidir. Bu politika notunda; ülkemizin Ar-Ge ekosisteminin mevcut durumu ele alınmış, üniversitelerimizin girişimcilik ve yenilik ekosistemindeki sorunları irdelenmiş, Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) misyon farklılaşması yaklaşımı kapsamında hayata geçirdiği yenilikçi uygulamalara (araştırma üniversiteleri, üniversite performanslarını izleme), üniversite sıralama sistemlerine ve Yükseköğretim Kalite Kurulunun (YÖKAK) üniversitelerimizi izleme ve değerlendirme süreçlerine değinilmiş ve üniversitelerimizin Ar-Ge ekosistemimize katkı sunma noktasında daha etkin bir
rol üstlenebilmesi için önerilerde bulunulmuştur.
oynamaktadır. Bu etmenlerin arasında ekonomik kriz, çalışma koşulları üzerinde en kritik etkiye sahip olandır.
Çalışma koşullarında meydana gelen değişiklikler karşısında oluşan aksaklıkların giderilmesi, kriz dönemlerinde çalışma hayatındaki dinamik yapıyı korumak ve yeni koşullara paralel iş ilişkileri düzenlemek amacıyla
çoğu zaman yasal düzenleme ihtiyaçlarını ortaya çıkarmıştır. Bu ihtiyaç doğrultusunda ilk kez 2003 yılında
Türk hukukunda yer edinen kısa çalışma, kriz dönemlerinde ekonomik krizin etkilerini hafifletme yollarından
biri olarak Pandemi döneminde de yoğun olarak kullanılmıştır. Kısa çalışma, özellikle ekonomik kriz dönemlerinde istihdamın korunması ve yeni şartlara uyum sağlayarak ekonomik faaliyetleri devam ettirmesi açısından
önemli olsa da hem kısa çalışmaya hem de kısa çalışma ödeneğine dair bazı kısa ve uzun vadeli sorunlarıda
ortaya çıkarmıştır. Bu çalışmada, kısa çalışma ve kısa çalışma ödeneğinin hukuki boyutuna ve koşullarına dair
ayrıntılara yer verildikten sonra kısa çalışmaya dair sorunlar tespit edilmiş ve bir politika önerileri sunulmuştur.
de kapsayacak şekilde hayatın pek çok alanına nüfuz etmiştir. Bu bağlamda tarihsel kökleri daha eski yıllara
dayanmakla birlikte ülkemizde özellikle Sağlıkta Dönüşüm Programı çerçevesinde bu politikalar uygulamaya
konulmuş ve zaman içerisinde önemli değişimler yaşanmıştır. Sağlık alanında özel sektörün giderek yaygınlık
kazanması da yaşanan bu değişimlerden biri olmuştur. Sağlık sisteminin özelleşmesinin rekabete dayalı olarak
sağlık hizmeti kalitesinin artması gibi olumlu bazı sonuçları olsa da bu eğilim tekelleşme gibi birtakım riskler
de barındırmaktadır. Bu çalışmada sağlık hizmeti verilen kurumlar (hastane sayıları vb.), personel durumu (hekim-hemşire sayıları) ve sağlık hizmetinin kullanımıyla (müracaat, ameliyat sayıları vb.) ilgili veriler üzerinden
sağlıkta özelleşme eğilimi incelenmiş olup seçilen bu göstergelere dayanarak mevcut/muhtemel riskler dile
getirilmiş ve bazı somut politika önerileri takdim edilmiştir
kamuoyu gündeminde sık sık yer alan ve aile yapısını
etkileyen kanuni düzenlemelerin, spesifik ve çözüm odaklı
ele alınması amacını taşımaktadır. Çalışma bu çerçevede,
aile hukukuna dair toplumsal rahatsızlıklara sebebiyet
veren kanuni düzenlemelerin nedenlerini inceleyerek bu
rahatsızlıkları giderici yahut azaltabilecek çözümleri kanun
önerisi olarak sunma hedefi ile hazırlanmıştır.
a comprehensive, coherent, and practical framework of analysis for Turkish foreign policy (TFP). Firstly, report touches
upon the critical junctures of basic foreign policy in the last century and evaluates Turkey’s position in the world while
providing a general outlook on TFP. Secondly, it analyzes TFP’s relations with global and regional actors during the AK
Party era. Thirdly, report is devoted to examining the principal parameters that will influence foreign policy in Turkey’s
future. The final section of the report, has been prepared with the aims of determining the weaknesses in Turkish foreign policy and bringing principle-advocating suggestions regarding visions for both institutions and foreign policy as a
result of the topics addressed in previous parts.
development of Turkey’s constitutional politics and contemporary debates as its subject matter. Secondly, the report
includes the primary institutional structures relevant to establishing constitutional institutions into its subject matter. In
this context, the political party regimes, electoral system, and public administration must be handled with their current
structures and problems. Whether at the level of the constitution or the primary institutional structures, analyses are
debated in terms of the socio-administrative dynamics that are determinant in shaping these structures, the effects
these dynamics have on the formation of institutional structures and administrative traditions, and finally their impact
on the functioning of Turkish politics. When creating the vision document, the report will identify Turkey’s stance within
global debates through both its similarities, as well as its peculiarities to other nations. In this context, concrete and
practicable recommendations are made to improve the functionality of the Presidential System, which was introduced
with the 2017 Constitutional Referendum.
its desired level of prosperity, current structural problems must be solved and preemptive policies must be developed
regarding global developments. For Turkey to attain prosperous and virtuous society of the future, Turkey needs a
sustainable, long-term, fast-growing economy based on social justice. The Economy in the Turkey of the Future report
provides a holistic vision for achieving the infrastructure of the prosperous and virtuous society of the future. The report
meticulously analyzes Turkey’s contemporary economy in the light of data and presents the necessary fields to focus
on for the future and which kinds of policy ought to be handled with what kind of a perspective in accordance with the
advantages and disadvantages. The report touches upon three global trends and their potential impact on national
economies and Turkey. It then addresses social justice, sustainability, in the context of long-term economic growth,
demographic dynamics and the workforce, Islamic finance, international trade, and sectors deemed strategic. The
report focuses on the structural properties that determine the long-term economy rather than short-term economic
fluctuations. Many of Turkey’s short-term problems arise from the lack of long-term policies. To this end, the report’s
most important emphasis is on the need for long-term policies.
higher education to the possibility of a higher education structured on the basis of meeting contemporary demands,
from organizing consultancy services suitable to the new career understanding to searches for sustainable sources of
finance. This report consists of two primary sections: the need for change in higher education and the vision plan for
higher education. The first section addresses preparing for the future in higher education and the need for change, and
the second section presents a vision for higher education. The second section contains 12 thematic points regarding
the vision for higher education. This section primarily addresses the themes of change and reorganization in higher
education while paying attention to its importance, priority, and chain reactions. Afterward, a vision including themes
such as access, educational settings, career, and employment skills in a higher education system that centers itself on
students is provided. Following these are themes devoted to academicians. The final sub-sections address the themes
of social and economic contributions, internationalization, and finance
a search for stability and methodology. The report aims to realistically study in 2018 what needs to be accomplished
when looking forward to 2030 using quantitative and qualitative data. In this context, the study begins by explaining the
state of education in the new millennium and the problems experienced from this perspective. The context necessary in
resolving the issues and bettering current circumstances has been also emphasized in the purview of the report. Along
with these improvements, students’ national and international examination performances are also analyzed. Finally,
the developed policies, solution recommendations, and improvements have been presented in 12 points on the vision
of the future. In preparing the report, the primary framework has been shaped by the relevant scientific literature, the
framework and principal values established by the İLKE Foundation for Science, Culture and Education within the scope
of the Turkey of the Future Project, and the educational perspectives of the research team. Besides multidisciplinarity
and systems approach, locality and originality have been the two principal values when preparing this report
sağlamak amacıyla başlattığı “Geleceğin Türkiyesi” projesini sürdürmeye devam etmektedir. Projenin altıncı raporu olan “Geleceğin Türkiyesinde Sosyal Politikalar”, Türkiye’nin sosyal politikalar alanında
sahip olduğu sorunların neler olduğunu ve nedenlerini tespit ederek
nasıl çözülebileceğine dair çözüm önerileri getirmektedir.
Bu minvalde rapor, içerisinde bulunduğumuz kritik dönemeçte politika yapıcılarına yeni bir alternatif sunma görevi görmektedir. Sosyal
harcamaları değil, sosyal refahı önceleyen; çatışmayı değil kurumlar
ve paydaşlar arası dayanışmayı vurgulayan kapsayıcı yaklaşımıyla,
topluma huzurlu bir yaşam sunmanın ipuçlarını üç temel amaç ve altı
temel koşul vizyonuyla somut biçimde vermektedir.
“Geleceğin Türkiyesinde Dış Politika” raporu Türkiye’nin dış politikası için kapsamlı, tutarlı ve uygulanabilir bir analiz çerçevesi oluşturarak, Türk dış politikası için bir gelecek vizyonu sunmayı hedeflemektedir. Çalışmada ele alınacak konuların daha iyi kavranabilmesi için dış politikanın ne olduğu ve nasıl yapıldığına dair bir çerçeve sunulmaktadır. Türk dış politikasının genel görünümü ve Türkiye’nin dünya siyasetinde oynadığı rolün de ele alındığı raporda, 2002 sonrası dış politikanın değişen karakteri ve dış politikada kronikleşen sorunlar incelenmektedir. Türk dış politikasını etkileyen temel parametreler ve çeşitlenen aktörler analiz edilip, dış politika için temel ilkeler, kurumsal ve yapısal değişiklikler önerilmektedir.
ülke tasavvur ettiğimiz belirleyecektir. Bu nedenle bu çalışmanın
temel motivasyonu “Geleceğin Türkiyesinde nasıl bir ekonomide
yaşamak istiyoruz?” sorusudur. Geleceğin Türkiyesinde arzulanan
bir ekonominin inşa edilebilmesi, ancak sağlıklı ve tutarlı bir gelecek
vizyonuna sahip olunmasıyla mümkündür. İLKE İlim Kültür
Eğitim Derneği olarak Türkiye’nin gelecek vizyonuna katkı sağlamak
maksadıyla hazırladığımız “Geleceğin Türkiyesinde Ekonomi”
raporu Türkiye’nin arzulanan toplumsal ve maddi refah düzeyine
ulaşabilmesi için geleceğin ekonomisinin sahip olması gereken niteliklere
dair ipuçları sunmaktadır.
“Geleceğin Türkiyesinde Ekonomi: Sorunlar, Eğilimler ve Çözüm
Önerileri” raporu, kısa dönemde yaşanan ekonomik dalgalanmalar
yerine, “sosyal adalet, maddi refah ve sürdürülebilir üretim ve
tüketim” perspektifinden uzun dönemi belirleyen yapısal özelliklere
odaklanıyor. Elinizde bulunan çalışma, küresel trendler, sosyal
adalet ve ekolojik denge, demografik dinamikler ve geleceğin iş
gücü, İslami finans modeli, geleceğin küresel ticaretinde Türkiye
ve geleceğin ekonomisinde stratejik sektörler gibi kritik konuların
ele alındığı “Geleceğin Türkiyesinde Ekonomi” Raporunun ana
çerçevesini ve içerdiği 12 vizyoner öneriyi ele alan özet rapordur.
etkili politikalar sürdürebilmesi, üretimde nitelikli ürünler ortaya
koyabilmesi yetişmiş insan kaynağına bağlıdır. Araştırma yoluyla
bilgi, öğretim yoluyla insan yetiştirme ve bilginin paylaşımı yoluyla
topluma katkı sağlayan yükseköğretim kurumları, geleceğin Türkiye’sini
oluşturacak insan kaynağını yetiştirebilmesi için oldukça
önemlidir. Yükseköğretim kurumlarının toplum için bulunduğu
merkezi yer, bu kurumların ayrıntılı bir şekilde ele alınarak geliştirilmesini
gerekli kılıyor. Zira doğru yapılandırılmış bir yükseköğretim
sistemi ile istenen kalkınma ve gelişmenin sağlanması mümkün
olacaktır. İLKE İlim Kültür Eğitim Derneği olarak Türkiye’nin
gelecek vizyonuna katkı sağlamak maksadıyla hazırladığımız “Geleceğin
Türkiyesi” projesinde bu öneminden dolayı yükseköğretim
konusunu ele aldık.
“Geleceğin Türkiyesinde Yükseköğretim” raporu; politik, ekonomik,
sosyal, teknolojik, hukuki ve çevresel değişimler sonucunda
yaşanacak değişimlerin yükseköğretimde yansımaları ve bu değişimlerin
nasıl yönetilmesi gerektiğine dair ipuçları veriyor. Yükseköğretim
alanındaki gelişmelerin, yükseköğretimi stratejik bir
bakışla ele almayı ve bu perspektifle yapısal ve yönetsel değişimi
gerekli kıldığı anlaşılıyor. Günümüzde yaşanacak değişimlere hızlı
cevap vermenin ve yükseköğretimden beklenen talepleri karşılamanın
önemli olduğu görülüyor. Yükseköğretim kurumlarının,
insanın anlam arayışına cevap üretme, hayat görüşü oluşumuna
katkı sağlama ve kültürel birikim kazandırma gibi amaçların yanında,
mesleki bilgi ve beceri kazandırma amacına da hizmet edecek
çeşitliliği sağlaması gerektiği vurgulanıyor. Rapor, mevcut durum
analizi yaparak gelecekte, işleyen ve güçlü bir yükseköğretim için
yapılması gereken değişikliklere dikkat çekiyor ve on iki temadan
oluşan bir vizyon ortaya koyuyor.
“Geleceğin Türkiyesinde Eğitim” raporu; ekonomik, politik ve sosyokültürel sistemlerdeki gelişmelerin önümüzdeki yıllarda eğitim sisteminden talep ve beklentilerin artarak ve çeşitlenerek devam edeceğini gösteriyor. Dolayısıyla önümüzdeki yıllarda Türk eğitim sisteminin başarması gereken oldukça esaslı değişikliklerin bizi beklediği söylenebilir. Bu esaslı değişimler için güçlü değişim ajanlarına ihtiyaç vardır. Eğitim sisteminin temel hizmet birimleri olan sınıflarda ve okullarda gerçekleşecek bu değişimde öğretmenin rolü kritiktir. Öğretmenlerin değişim ve gelişiminde ise okul yöneticilerine önemli görev düşmektedir. Bu değişim ve gelişmelerin yönetilmesinde insan kaynağı kadar eğitim paradigması da kritik bir yer tutmaktadır. Rapor, kendi düşünce geleneğimizden hareketle toplumumuzun kültürüne ve değerlerine yabancı olmayan bir eğitim paradigmasının inşasının aciliyetine ve ehemmiyetine dikkat çekiyor.
Dolayısıyla yükseköğretim bir toplumun gelişmişlik ve refah düzeyine katkı sağlayan en önemli unsurlardan biridir. Platform’un 31. sayısında Müslüman dünyada yükseköğretim konusuna odaklandık.
Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş, İslam ülkelerindeki bilimsel üretkenliği sayısal göstergelerle ele aldığı yazısında Müslüman dünyadaki yükseköğretim manzarasını ortaya koyuyor. Uluslararası eğitim ve beyin göçü ise yükseköğretim konusunun vazgeçilmez unsurlarından. Gökhan Kavak “Afrika’nın Beyin Göçü” başlıklı yazısında Afrikalı gençlerin önemli bir kısmının eğitim için neden kıta dışını tercih ettiğini irdeliyor. Hacer Atabaş uluslararası öğrenci hareketliliğini ele aldığı yazısında Türkiye’de yükseköğretimin uluslararasılaşmasının serencamını ele alıyor. Muhammed Karayağlı, uluslararası hukukun ve kurumlarının Batı-merkezciliğini eleştiren TWAIL sisteminden bahsediyor. Eğitimde dijitalleşme günümüz dünyasının en başat gerçekliklerinden biri. Maan Habib yazısında çatışmadan etkilenen toplumlarda yükseköğretimin dijitalleşmesinin fırsatlarını ve zorluklarını; Aisha Ammar Almansuri ise Libya’da yükseköğreitmin dijitalleşmesini ele alıyor. Derginin “Güncel” bölümünde ise odağımız yine Filistin. Doç. Dr. Hakkı Hakan Erkiner, Uluslararası Adalet Divanında İsrail aleyhine açılan soykırım davasının çıktılarını değerlendiriyor.
Toplumun Gündemi”
bülteni Türkiye
sivil toplumundaki
gelişmeleri takip etmek,
değerlendirmek, sivil
toplum bilincini arttırmak
amacıyla aylık olarak
hazırlanmaktadır.
Okul öncesi eğitimde etkin aktörlerin rolü, alternatif eğitim yaklaşımları, göçmen çocukların eğitime katılımı ve ahlaki gelişimin temelleri gibi konuların yanı sıra eğitim teknolojisi kullanımından öğretmen eğitimine, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanmasından öğretmenlerin mesleki gelişiminin desteklenmesine kadar kapsamlı incelemelerle alana dair çok yönlü bir perspektif sunulmaktadır. Rapor, Türkiye'nin eğitim sistemine dair derinlemesine bir anlayış geliştirmek ve okul öncesi eğitimin uzun vadeli etkilerini analiz etmek isteyen herkes için vazgeçilmez bir referans niteliğindedir. Okul öncesi eğitimin önemine dair farkındalığı artırmak ve bu alanda yapılacak yatırımların doğru alanlara yönlendirilmesi konusunda rehber olmak amacıyla hazırlanan bu rapor, okul öncesi eğitim konusuna ışık tutmayı amaçlamaktadır.
amaçlamaktadır. Avrupamerkezci iktisadi kalkınmanın bedeli olarak ortaya çıkan ve en acil çözüm bekleyen alanlardan biri olan çevre sorununa bu açıdan yaklaşan rapor; ulusal, bölgesel ve küresel çevre politikalarını söylem ve eylem düzeyinde mukayeseli biçimde ele almaktadır. Yeşil ekonomi olarak adlandırılan söylemin uygulamada sağlıklı işleyebilmesi için çevre krizinin öncelikle teknik bir sorun olmaktan öte politik bir mesele olduğunu vurgulanmaktadır
potansiyeli hesap edilirken nisap miktarı göz ardı edilmiştir. 2021 yılı verilerine göre fındık üretimindeki öşür potansiyelinin en büyük olduğu iller sırasıyla Ordu, Samsun, Sakarya, Giresun ve Düzce’dir. 2021 yılındaki potansiyel fındık öşür miktarı Ordu’da 25 milyon dolar, Samsun’da 17 milyon dolar, Sakarya’da 14 milyon dolar, Giresun’da 12 milyon dolar ve Düzce’de 11 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Fındık fiyatı ve üretim miktarındaki dalgalanmalar öşür potansiyeline doğrudan etki etmektedir. 2010 yılı ile 2021 yılı arasında en fazla öşür potansiyeli 2015 yılında elde edilmiştir. Ordu’da üretilen fındığın öşür potansiyeli 2015 yılında
55 milyon dolarken Giresun’da bu rakam 29 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.
answers to the three objectives. The author believes that with a coordinated effort and being strict with the set strategies, IsDB and its
group could achieve its mission despite having many challenges.