ARAŞTIRMA RAPORU 11
ÖĞRETMENLERIN EĞITIM
TEKNOLOJILERI KULLANIMI
Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
ÖĞRETMENLERIN EĞITIM
TEKNOLOJILERI KULLANIMI
Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
İLKE YAYINLARI: 184
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
Araştırma Raporu
Proje Yürütücüsü: Lütfi Sunar
Editör: Selim Tiryakiol
Yazarlar: Selim Tiryakiol, Meryem Beyza Aydın, Kevser Rabia Mumcuoğlu
Katkıda Bulunanlar: Mehtap Nur Öksüz, Sena Topaloğlu, Oğuzhan Oğuzbey
Tasarım: Seyfullah Bayram
© İLKE İlim Kültür Eğitim Vakfı, İstanbul 2023
E-ISBN: 978-625-8350-55-5
DOI: http://dx.doi.org/10.26414/ar11
Baskı ve Cilt: Limit Ofset
Litros Yolu 2. Matbaacılar Sitesi ZA13 Topkapı-Zeytinburnu/İstanbul
Tel: 0212 567 45 35
Bu rapor İLKE tarafından ARGETUS firmasına yaptırılan araştırma çıktılarına dayanmaktadır.
İLKE Vakfı, toplumsal meselelerle ilgili bilgi, politika ve strateji üreten, karar alıcılara yol gösterecek araştırmalar yapan ve gelecek için gerekli birikimin oluşmasına katkı sağlayan bir sivil toplum kuruluşudur.
EPAM, Türkiye’de eğitim alanının güçlenmesini sağlamak, eğitimde eşitliğin ve adaletin sağlanmasına
katkı sunacak bir birikim oluşturmak amacıyla; ihtiyaç odaklı, kanıta dayalı ve kapsayıcı çalışmalar yapar. Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar adlı Araştırma Raporu
Eğitim Politikaları Araştırma Merkezi (EPAM) tarafından hazırlanmıştır.
Adres: Aziz Mahmut Hüdayi Mah. Türbe Kapısı Sk. No: 13 Üsküdar/ İstanbul Telefon: +90 216 532 63 70 E-posta: epam@ilke.org.tr Web: ilke.org.tr
© Tüm hakları saklıdır. İLKE İlim Kültür Eğitim Vakfı’nın yazılı izni olmadan bu eserin hiçbir kısmı elektronik ya da mekanik yollarla çoğaltılamaz.
Yazıda belirtilen görüşler yazara aittir ve İLKE İlim Kültür Eğitim Vakfı’nı bağlayıcılığı yoktur.
İLKE İlim Kültür Eğitim Vakfı çatısı altında birçok yayın ve faaliyete imza atmış Eğitim Çalışma Grubu,
2021 yılından itibaren çalışmalarına Eğitim Politikaları Araştırma Merkezi (EPAM) olarak devam etmektedir. Eğitim Politikaları Araştırma Merkezi (EPAM), toplumsal sorumluluk bilinciyle Türkiye’de yaşanan
dönüşüm serüvenini eğitim alanında izlemek, anlamak, yorumlamak, açıklamak ve geleceğin Türkiyesi için politikalar geliştirmek temel misyonunu üstlenmiştir. EPAM, Türkiye’nin eğitim alanındaki
tecrübe, birikim ve imkanlarını, yapay tartışma ve gündemlere feda etmeden, bugünün ve geleceğin
sorunlarına çözümler üretebilmek için bir araya getirmeye, yorumlamaya ve bir enerji oluşturmaya odaklanır. Hedefi, Türkiye’de eğitim alanının güçlenmesini sağlayacak çalışmalar yaparak bütün
dünyada eğitimde fırsat eşitliğinin ve adaletin sağlanmasına katkı sunacak bir birikim oluşturmak ve
bunu bütün toplumla paylaşmaktır. EPAM, ihtiyaç odaklı, kanıta dayalı ve kapsayıcı çalışmalar yapar;
eğitim alanında gündemine aldığı meseleleri kuramsal, tarihsel açıdan analiz eder, veri oluşturur, uygulanan politikaları inceler, politika üretir, farklı görüşlerle tartışmalara perspektif kazandırır. Bu çalışmaların esas alanı yayınlardır. Yayınlar aracılığıyla, sivil toplum ve politika yapıcılar arası ilişkilerde artan
etkileşim ve gelecek çalışmalar için paylaşılan karşılıklı motivasyon oldukça kıymetlidir. Bu kapsamda
EPAM, alan izleme raporları, analiz raporları, saha araştırmaları, politika analizleri, politika notları, çalışma notları ve görüş yazılarıyla eğitim meselelerine katılımcı ve çok yönlü bir bakış getirmektedir.
Bu yolla Türkiye’nin birikiminin görünür olmasına katkı sağlar, eğitimin niteliğini artıracak mütevazı
müdahalelerde bulunur, gelişmelerin kaydını tutarak tarihe not düşer.
İhtiyaç Odaklı, Kanıta Dayalı, Kapsayıcı
Eğitim Teknolojileri Araştırma Projesi (ETAP), eğitim teknolojileri alanındaki kavramsallaştırma problemini ele almak, teknoloji ve eğitim ilişkisini incelemek ve eğitimcilerin eğitim teknolojilerini kullanımına dair tutumlarını araştırmak amacıyla İLKE Vakfı Eğitim Politikaları Araştırma Merkezi (EPAM)
tarafından hayata geçirildi. Projenin ana bileşenini ETAP saha araştırması oluşturmaktadır. Saha araştırmasının sonuçları analiz edilerek eğitim teknolojilerinin kullanım alanlarını ve öğretmen ve idarecilerin eğitim teknolojilerine dair algı ve tutumlarını ele alan Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı:
Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar başlığında bir araştırma raporu hazırlandı. Proje kapsamında hazırlanan
diğer yayınlardan Eğitim Teknolojileri Kavram Sözlüğü’nde ise eğitim teknolojilerinde Türkçe kavramsallaştırma sorununu çözmek amacıyla 121 kavram ele alınıyor. Projenin diğer çıktılarından Teknoloji
ve Eğitim: Sosyal Bilimler Perspektifinden Yaklaşımlar kitabında, eğitim teknolojisi alanı, alışık olmadığımız bir yaklaşımla, felsefe, sosyoloji, antropoloji, psikoloji, ekonomi ve iletişim perspektiflerinden
disiplinlerarası bir yaklaşımla ele alınıyor. Proje kapsamında ayrıca eğitim teknolojilerinde eğilimleri
belirlemek ve zaman içindeki gelişmeleri izlemek amacıyla bibliyometrik yöntem kullanılarak yıl, yayın türü, ülke, dergi, kurum, yazar, bilimsel alan, anahtar kelimeler, ülkeler arası ilişkiler, atıflar ve etkileşimler gibi açılardan inceleyen “Eğitim Teknolojileri: Bibliyometrik Bir Analiz” adlı araştırma makalesi
de yayımlandı.
İçindekiler
Takdim
9
Önsöz
10
Giriş
12
Temel Bulgular
16
Öneriler
19
Araştırmanın Yöntemi
20
Eğitimde Teknoloji Kullanımı
26
Eğitim Teknolojisinde Yeterlik
34
Teknolojinin Eğitimcilerin Hayatındaki Yeri
48
Teknolojinin Eğitime Katkıları
64
Sonuç
71
Kaynakça
73
Yazarlar Hakkında
75
Proje Çıktıları
76
Tablo ve Şekiller
Şekil 1. Katılımcıların Cinsiyet Dağılımı (%, 2022)
21
Şekil 2. Katılımcıların Yaş Aralığına Göre Dağılımı (%, 2022)
21
Şekil 3. Katılımcıların Mesleki Kıdemlerinin Dağılımı (%, 2022)
21
Şekil 4. Katılımcıların İlçe Dağılımı (%, 2022)
22
Şekil 5. Katılımcıların Eğitim Durumunun Dağılımı (%, 2022)
22
Şekil 6. Katılımcıların Görev Yaptıkları Okul/Kurum Türlerinin Dağılımı (%, 2022)
23
Şekil 7. Katılımcıların Görev Yaptıkları Kurum Kademelerinin Dağılımı (%, 2022)
23
Şekil 8. Katılımcıların Okuldaki/Kurumdaki Görevlerinin Dağılımı (%, 2022)
24
Şekil 9. Katılımcıların Branşları (%, 2022)
24
Şekil 10. Katılımcıların Yöneticilik Görevine Göre Dağılımı (%, 2022)
25
Şekil 11. Eğitimcilerin Kullandıkları Donanımlar ve Kullanım Amaçları
27
Şekil 12. Yaşa Göre Eğitimcilerin En Sık Kullandıkları Eğitim Teknolojisinin Dağılımı (%, 2022)
28
Şekil 13. 6-15 Yaşlarındaki Çocukların Sadece Kendi Kullanımlarında Olan Bilişim Teknolojileri Cihazları (%, 2013, 2021) 29
Şekil 14. Eğitim Teknolojileri Uygulamaları
30
Şekil 15. Toplam Puan ve Cinsiyete Göre En Sık Kullanılan Üç Eğitim Teknolojileri Uygulamasının Dağılımı (%, 2022)
31
Şekil 16. Kurum Türüne Göre En Sık Kullanılan Üç Eğitim Teknolojileri Uygulama Türlerinin Dağılımı (%, 2022)
31
Şekil 17. Toplam Puan ve Yöneticilik Görevi Açısından Eğitim Kurumlarında Eğitim Teknolojisinin Etkin Kullanımını
Engelleyen Unsurların Dağılımı (%, 2022)
33
Şekil 18. Dijital Yeterlikler Çerçevesi
35
Şekil 19. Avrupa Birliği Dijital Yeterlikler Çerçevesi
35
Şekil 20. Teknolojik Pedagojik Alan Bilgisi
37
Şekil 21. Eğitim Teknolojilerini Kullanmanın Branşı/Alanı için Gerekli Olduğunu Düşünen Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
38
Şekil 22. Görev Yapılan Kademelere Göre Eğitim Teknolojilerini Kullanmanın Alanı için Gerekli Olduğunu Düşünen
Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
38
Şekil 23. Görev Yapılan Kademelere Göre Kendi Alanındaki Gelişmeleri İzlemeyi Eğitim Teknolojilerindeki Gelişmeleri
İzlemekten Daha Önemli Bulan Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
39
Şekil 24. Bir Öğretmen için Pedagoji Bilgisinin Eğitim Teknolojilerini İyi Kullanmaktan Daha Önemli Olduğunu Düşünen
Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
40
Şekil 25. Toplam Puan ve Cinsiyete Göre Eğitimcilerin Kendilerini Yeterli Bir Eğitim Teknolojileri Kullanıcısı Görme
Düzeyleri (%, 2022)
41
Şekil 26. Yaşa Göre Eğitimcilerin Kendilerini Yeterli Bir Eğitim Teknolojileri Kullanıcısı Görme Düzeyleri (%, 2022)
41
Şekil 27. Mesleki Kıdeme Göre Eğitimcilerin Kendilerini Yeterli Bir Eğitim Teknolojileri Kullanıcısı Görme
Düzeyleri (%, 2022)
42
Şekil 28. Eğitim Teknolojilerini Kendilerini Geliştirmeye Çalıştıkları Bir Alan Olarak Gören Eğitimcilerin Dağılımları (%, 2022)
43
Şekil 29. Mesleki Kıdeme Göre Eğitim Teknolojilerini Kendilerini Geliştirmeye Çalıştıkları Bir Alan Olarak Gören
Eğitimcilerin Dağılımları (%, 2022)
43
Şekil 30. Yaşa Göre Eğitim Teknolojilerini Kendilerini Geliştirmeye Çalıştıkları Bir Alan Olarak Gören Eğitimcilerin
Dağılımları (%, 2022)
44
Şekil 31. Eğitim Durumuna Göre Eğitim Teknolojilerini Kendilerini Geliştirmeye Çalıştıkları Bir Alan Olarak Gören
Eğitimcilerin Dağılımları (%, 2022)
44
Şekil 32. Görev Yapılan Kurum Kademesine Göre Eğitim Teknolojilerini Kendilerini Geliştirmeye Çalıştıkları
Bir Alan Olarak Gören Eğitimcilerin Dağılımları (%, 2022)
45
Şekil 33. Eğitimde Teknoloji Kullanımına İlişkin Bilgi, Beceri ve Tutum Geliştirme Yolları (%, 2022)
46
Şekil 34. Yaşa Göre Eğitimde Teknoloji Kullanımı ile İlgili Bilgi, Beceri ve Tutum Geliştirme Yolları (%, 2022)
46
Şekil 35. Eğitimcilerin Eğitim Teknolojilerini Benzettiği Metaforların Dağılımı (%, 2022)
49
Şekil 36. Yeni Bir Eğitim Teknolojisini Öğrenirken Mutlu Olan Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
50
Şekil 37. Yaşa Göre Yeni Bir Eğitim Teknolojisini Öğrenirken Mutlu Olan Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
50
Şekil 38. Yöneticilik Görevine Göre Yeni Bir Eğitim Teknolojisini Öğrenirken Mutlu Olan Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022) 51
Şekil 39. Görev Yapılan Kademeye Göre Yeni Bir Eğitim Teknolojisini Öğrenirken Mutlu Olan Eğitimcilerin
Dağılımı (%, 2022)
51
Şekil 40. Eğitim Teknolojileri Kullanmayı Gurur Verici Bulan Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
52
Şekil 41. Yaşa Göre Eğitim Teknolojileri Kullanmayı Gurur Verici Bulan Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
52
Şekil 42. Yöneticilik Görevine Göre Eğitim Teknolojileri Kullanmayı Gurur Verici Bulan Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
53
Şekil 43. Görev Yapılan Kademelere Göre Eğitim Teknolojileri Kullanmayı Gurur Verici Bulan Eğitimcilerin
Dağılımı (%, 2022)
53
Şekil 44. Sürekli Yeni Bir Eğitim Teknolojisini Öğrenmenin Yorucu Olduğunu Düşünen Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
54
Şekil 45. Yaşa Göre Sürekli Yeni Bir Eğitim Teknolojisi Öğrenmenin Yorucu Olduğunu Düşünen Eğitimcilerin
Dağılımı (%, 2022)
54
Şekil 46. Yöneticilik Görevine Göre Sürekli Yeni Bir Eğitim Teknolojisini Öğrenmenin Yorucu Olduğunu Düşünen
Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
55
Şekil 47. Yeni Eğitim Teknolojilerini Kullanmanın Kendisine Bıkkınlık Verdiğini Düşünen Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022) 55
Şekil 48. Yaşa Göre Yeni Eğitim Teknolojilerini Kullanmanın Kendisine Bıkkınlık Verdiğini Düşünen Eğitimcilerin
Dağılımı (%, 2022)
56
Şekil 49. Yöneticilik Görevine Göre Yeni Eğitim Teknolojilerini Kullanmanın Kendisine Bıkkınlık Verdiğini Düşünen
Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
56
Şekil 50. Görev Yapılan Kademelere Göre Yeni Eğitim Teknolojilerini Kullanmanın Kendisine Bıkkınlık Verdiğini
Düşünen Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
57
Şekil 51. Cinsiyete Göre Çalıştığı Kurumun Eğitim Teknolojileri için Yeterli Bütçe Ayırdığını Düşünen Eğitimcilerin
Dağılımı (%, 2022)
58
Şekil 52. Görev Yapılan Kurum Türüne Göre Çalıştığı Kurumun Eğitim Teknolojileri için Yeterli Bütçe Ayırdığını
Düşünen Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
59
Şekil 53. Toplam Puan ve Görev Yapılan Kurum Türüne Göre Çalıştığı Kurumun Eğitim Teknolojileri Kullanımını
Teşvik Ettiğini Düşünen Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
60
Şekil 54. Görev Yapılan Kurum Kademesine Göre Öğretim Programında Eğitim Teknolojileri Kullanımında Teşvik
Edici Unsurların Yer Aldığını Düşünen Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
61
Şekil 55. Cinsiyete Göre Eğitim Teknolojileri için Yeterli Bütçe Ayırdığını Düşünen Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
62
Şekil 56. Yaşa Göre Eğitim Teknolojileri için Yeterli Bütçe Ayırdığını Düşünen Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
62
Şekil 57. Kurum Türüne Göre Eğitim Teknolojileri için Yeterli Bütçe Ayırdığını Düşünen Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022) 63
Şekil 58. Yöneticilik Görevine Göre Eğitim Teknolojileri için Yeterli Bütçe Ayırdığını Düşünen Eğitimcilerin
Dağılımı (%, 2022)
63
Şekil 59. Eğitimcilere Göre Eğitim Teknolojilerinin Eğitim Öğretim Katkılarının Dağılımı (%, 2022)
65
Şekil 60. Kurum Türüne Göre Eğitim Teknolojilerinin Eğitim Öğretime Katkılarının Dağılımı (%, 2022)
65
Şekil 61. Görev Yapılan Kademeye Göre Eğitim Teknolojilerinin Eğitim Öğretime Katkılarının Dağılımı (%, 2022)
66
Şekil 62. Öğrencilerin Kendini Geliştirmesinde Eğitim Teknolojileri Kullanımının Önemli Olduğunu Düşünen
Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
66
Şekil 63. Görev Yapılan Kademeye Göre Öğrencilerin Kendini Geliştirmesinde Eğitim Teknolojileri Kullanımının
Önemli Olduğunu Düşünen Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
67
Şekil 64. Mesleki Kıdeme Göre Öğrencilerin Kendini Geliştirmesinde Eğitim Teknolojileri Kullanımının Önemli
Olduğunu Düşünen Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
67
Şekil 65. Cinsiyete Göre Eğitim Teknolojilerinin Mesleki Gelişim Sürecine Katkı Sağladığını Düşünen Eğitimcilerin
Dağılımı (%, 2022)
68
Şekil 66. Görev Yapılan Kademelere Göre Eğitim Teknolojilerinin Mesleki Gelişim Sürecine Katkı Sağladığını
Düşünen Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
69
Şekil 67. Yaşa Göre Eğitim Teknolojilerinin Mesleki Gelişim Sürecine Katkı Sağladığını Düşünen Eğitimcilerin
Dağılımı (%, 2022)
69
Şekil 68. Eğitim Teknolojilerinin Eğitim Yönetimine Katkı Sağladığı Alanlar (%, 2022)
70
Şekil 69. Yöneticilik Görevine Göre Eğitim Teknolojilerinin Eğitim Kurumlarının Yönetimine Katkılarının Dağılımı (%, 2022)
71
Kısaltmalar
BİT
: Bilgi ve İletişim Teknolojileri
EPAM : Eğitim Politikaları Araştırma Merkezi
ET
: Eğitim Teknolojileri
ETAP
: Eğitim Teknolojileri Araştırma Projesi
MEB
: Millî Eğitim Bakanlığı
OECD : Organisation for Economic Co-Operation and Development
ÖBA
: Öğretmen Bilişim Ağı
ÖDS
: Öğrenci/Öğretmen Destek Sistemi
TALIS
: Teaching and Learning International Survey
TPACK : Technological Pedagogical and Content Knowledge
TÜİK
: Türkiye İstatistik Kurumu
TYYÇ
: Türkiye Yükseköğretim Yeterlilikler Çerçevesi
YÖK
: Yükseköğretim Kurumu
Takdim
Lütfi Sunar
İLKE Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı
İLKE İlim Kültür Eğitim Vakfı olarak toplumsal ihtiyaçların giderilmesi için faydalı işler yapmayı ve sosyal problemleri çözmek üzere fikirler geliştirmeyi kendimize şiar edindik. Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu
alanlarda bilgi, politika ve strateji üretiyor, karar alıcılara yol gösterecek araştırmalar yapıyor ve gelecek için gerekli birikimin oluşmasına katkı sağlıyoruz. Bu doğrultuda eğitim, iş ahlakı, sivil toplum,
hukuk ve yönetim alanlarında pek çok çalışma gerçekleştirdik ve gerçekleştirmeye devam ediyoruz.
Günümüzde insanlığı ilgilendiren meselelere dair sahih bir düşünce ile çalışmalar yapmak daha büyük bir önem taşımaktadır. Biz de bugün ve gelecek için stratejik öneme haiz alanlarda araştırmalar
yaparak oluşturduğumuz bilgi ve birikimle alana ışık tutmaya çalışıyoruz. Bu amaçla yürütmüş olduğumuz proje ve yayınların yanı sıra saha araştırmaları da yapıyoruz. Özellikle COVID-19 salgını ile
önemini deneyimleyerek öğrendiğimiz eğitim teknolojisini, öğretmenlerin eğitim teknolojilerini kullanımını inceleyerek Eğitim Teknolojileri Araştırma Projesi’ni (ETAP) hayata geçirdik. ETAP kapsamında,
Eğitim Teknolojileri Kavram Sözlüğü adlı bir sözlük ve Teknoloji ve Eğitim: Sosyal Bilimler Perspektifinden
Yaklaşımlar başlıklı bir kitap ve Eğitim Teknolojileri: Bibliyometrik Bir Analiz adlı bir araştırma makalesi
hazırlandı. Alanında uzman kişilerin katkılarıyla yürütülen ve hazırlanan bu projenin çıktılarını sizlerin
istifadesine sunuyoruz.
Elinizdeki Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar başlıklı raporda
öğretmen, okul müdür ve yardımcılarının perspektiflerinden eğitim teknolojisine bakış, çeşitli temalar
çerçevesinde incelendi. Rapor, eğitimcilerin eğitim teknolojileri kullanımı, eğitimcilerin öz yeterlik algıları, hayatlarında eğitim teknolojisinin yeri ve eğitimde teknolojinin katkıları kısımlarından oluşmaktadır. ETAP projesi kapsamında hazırlanan rapor, sözlük ve kitabın hedef kitlesi eğitimci, akademisyen,
politika yapıcılar ve araştırmacılardır. Sonuç olarak bu raporun, COVID-19 salgını sonrası uzaktan eğitimi mümkün kılan eğitim teknolojilerinin eğitim sistemindeki konumunun daha da iyileştirilmesine,
okullardaki donanımların artırılmasına, eğitimcilerin ilgili konudaki yeterliklerinin artmasına bir vesile
olmasını temenni ediyoruz.
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
9
Önsöz
Selim Tiryakiol
EPAM Direktörü
Teknoloji içinde bulunduğumuz yüzyılda her alanın olduğu gibi eğitim alanının da vazgeçilmez bir
unsurudur. Sosyal hayatta yaşanan teknolojik dönüşüm, toplumdan bağımsız düşünülemeyecek
olan eğitim-öğretim süreçlerini de dönüştürmektedir. Bu dönüşüm, öğretmenlik mesleğinden beklentileri de tabir yerindeyse alt üst etmektedir. Bu alt üst oluşu anımsatır biçimde bugün eğitim
literatürüne “ters yüz edilmiş sınıf” gibi yeni kavramlar girmektedir.
Bu değişim ve dönüşümden aileler ve çocuklar etkilendiği gibi elbette eğitimciler de etkilenmektedir. Çoğunlukla çocukların teknoloji ile ilişkisi konuşulmakla birlikte eğitimde ana aktör olan öğretmenlerin ya da idarecilerin teknoloji ile ilişkisini incelemek, onların gözünden eğitim teknolojisine
bakmak, kullanım alışkanlıklarını ve yeterliklerini tespit etmek önem arz etmektedir.
Bu rapor, eğitim teknolojisini işleyen bir dizi kitapla birlikte eğitimcilerin teknoloji ile ilişkisini analiz
etmeyi amaçlayan geniş bir saha araştırmasının parçasıdır. Rapor özellikle eğitimcilerin gözünden
teknoloji kullanımına ışık tutmayı, onların kullanım alışkanlıklarını, yeterliklerini, hayatlarında teknolojinin yerini anlamayı amaçlamaktadır. Ayrıca teknolojinin eğitim süreçlerine nasıl bir katkıda
bulunduğunu da yine eğitimcilere sorarak açığa çıkarmayı hedeflemektedir.
Eğitim Teknolojileri Araştırma Projesi’nin (ETAP) bir bileşeni olan bu saha araştırması, 2022 yılı Mayıs
ayında anket sorularının katılımcılara sözlü olarak sorulması yoluyla yürütülmüştür. Türkiye’de 1028
eğitimcinin katılımının yanı sıra yaşanan küresel salgının hemen sonrasında yürütülmüş olması
araştırmayı daha anlamlı kılmaktadır. Pandemi sonrasında konvansiyonel yöntemler yerine eğitim
öğretim faaliyetlerinin yürütülmesinde teknolojik donanım, yazılım ve uygulamalara ağırlık verilmiş,
bu konu eğitim dünyasının gündemini uzun süre meşgul etmiş, bu sayede de bütün eğitimciler ciddi bir tecrübe biriktirmişti. Çalışma grubunun büyüklüğü ve demografik özellikleri göz önünde bulundurulduğunda araştırmanın geniş bir saha araştırması hüviyetinde olduğu söylenebilir. Bu saha
araştırması dört bölümden oluşmaktadır:
•
Birinci bölümde eğitimcilerin eğitim teknolojilerini kullanım alışkanlıkları, kullandıkları donanım
ve uygulamalar çerçevesinde ele alınmıştır. Bu kapsamda eğitimcilerin donanımları öncelikle
içerik oluşturmak ve sunum yapmak amacıyla kullandıkları belirlenmiş ve hangi donanımları
daha sık kullandıkları ortaya konmuştur. Ayrıca bu donanımlar yoluyla erişilen çeşitli uygulamalar da dijital içerik uygulamaları, dijital üretim uygulamaları ve dijital iletişim uygulamaları
olarak sınıflandırılarak kullanım oranları incelenmiştir. Son olarak donanım ve uygulamaların
kullanımında engelleyici unsurlara yer verilmiştir.
10
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
•
İkinci bölümde eğitimcilerin teknoloji bilgisini öncelikle alan ve pedagoji bilgisine nazaran nasıl
konumlandırdıkları incelenmiş; ardından kendilerini bu alanda yeterli görme düzeyleri ortaya
konmuştur. Daha sonra teknoloji konusunda yeterliklerini geliştirmek için neler yaptıkları ve bu
konuda ne kadar istekli oldukları incelenmiştir.
•
Üçüncü bölümde teknolojinin eğitimcilerin hayatındaki yeri; teknolojinin onlarda yaptıkları
çağrışımlar, teknolojiye yönelik tutumlar ve teknolojiye ayrılan kurumsal ve bireysel bütçe üzerinden incelenmiştir.
•
Dördüncü bölümde ise teknolojinin eğitim kurumlarının yönetimine ne tür katkıları olduğu yine
eğitimcilerin gözünden ortaya konmuştur.
Eğitim Politikaları Araştırma Merkezi’nin (EPAM) uhdesinde yürütülen bu çalışmada ve diğer araştırmalarda her zaman yol gösterici olan İLKE Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Lütfi Sunar’a
teşekkürü bir borç biliriz. Bu çalışmada veri toplama aracı olarak kullanılan anket formu Doç. Dr.
İbrahim Hakan Karataş ve Dr. Ümit Güneş tarafından hazırlanmıştır. Veriler toplandıktan sonra bulguların yazımında ve yorumlanmasında EPAM araştırmacısı Meryem Beyza Aydın, araştırma asistanı Kevser Rabia Mumcuoğlu ve EPAM stajyeri Sena Topaloğlu yoğun emek sarf ettiler. Eğitim
teknolojileri alanındaki tecrübelerini bu raporu geliştirirken bizimle paylaşan Dr. Erhan Dönmez’e
de teşekkür ederiz. Ayrıca raporun son okumalarını gerçekleştiren Mehtap Nur Öksüz’ü; tasarımını
yapan Seyfullah Bayram’ı da anmadan geçemeyeceğim. Raporun oluşmasında emeği geçen herkese teşekkür ederim. Araştırmanın Türkiye’de eğitim teknolojileri alanında yeni araştırmalara ve
uygulamalara yol açması dileklerimle.
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
11
Giriş
Teknolojik gelişmeler eğitim alanını da etkileyerek eğitimcilerin üzerine yeni sorumluluklar yüklemektedir. Eğitimcilerden artık yalnızca bilgi aktarımı değil içinde bulunduğumuz teknolojinin ve
çağın imkanlarını kullanarak 21. yüzyıl becerilerine sahip bireyler yetiştirmeleri beklenmektedir.
Eğitimde teknoloji bilgi aktarımı ve iletişimi sağlamanın yanında öğrenme ve öğretme sürecinin
uygun strateji ve yöntem kullanılarak etkin bir şekilde yürütülmesi için de kullanılmaktadır. Eğitim
teknolojileri (ET) “eğitimle ilgili kuramların etkin ve olumlu biçimde uygulamaya dönüştürülmesi
için personel araç-gereç, süreç ve yöntemlerden oluşmuş bir sistem bütünüdür” şeklinde tanımlanmaktadır (Alkan, 1974, s. 340). Bu tanımda da görüldüğü gibi eğitim teknolojileri her ne kadar
geniş bir kapsama sahipse de bu raporda öğrenmeyi kolaylaştırmak için kullanılan bilgisayar,
etkileşimli tahta, tablet, bilgisayar, VR gözlükler gibi donanımlar ve bunlarla uyumlu uygulama ve
yazılımlar ağırlıklı olarak işlenmiştir.
Eğitimcilerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı
Öğretmen, okul müdürü ve müdür yardımcıları olmak üzere eğitimciler ve ET birlikte
düşünüldüğünde güncel ET’nin takip edilmesine ve eğitim faaliyetlerine uygun şekilde sürece
dahil edilmesine ihtiyaç olduğu bilinen bir gerçektir. ET’nin entegrasyon sürecinde eğitimcinin
öğretim yaklaşımı ve kullanacağı uygulamaları derslerine uygun olacak şekilde seçmesi önem arz
etmektedir. Eğitimcilerin, alanına ve hedeflenen kazanımlara uygun ET’yi tercih etmesi, öğrencilerin bilişsel becerilerinin gelişimine destek olmakta, problem çözme becerilerine ve öğrenme görevlerini başarıyla tamamlamalarına katkı sağlamaktadır (Oğuz, 2021). ET’de kullanılan donanım
ve uygulamalar akıllı telefonlar, etkileşimli tahtalar, tabletler, dizüstü bilgisayarlar, uzaktan eğitim
platformları, bulut depolama teknolojileri olarak sıralanabilir (Batur, 2022). Bahsi geçen ET’nin
kullanım alanları derslerin amacına, öğrenci özelliklerine ve eğitimcilerin kullanım alışkanlıklarına
göre farklılık göstermektedir. Örneğin, ilköğretim matematik öğretmenleri Zoom platformunu ve
Z-Kitap uygulamalarını daha çok tercih ederken (Kılıçaslan, Toksoy ve Tuğaç, 2022) fen bilimleri
dersleri öğretmenleri artırılmış gerçeklik teknolojilerini ve simülasyonları tercih etmektedir (Yıldızay ve Çetin, 2019).
ET’nin etkili ve verimli kullanılabilmesi için eğitimcilerin bu alanda yeterli olmaları son derece
önemlidir. Okul öncesi öğretmenlerinin ve öğretmen adaylarının bilişim teknolojileri öz yeterlik
algılarının incelendiği araştırmada (Köroğlu, 2014) bu konudaki algılarının ve teknolojik araç gereç kullanımına yönelik tutumlarının yüksek düzeyde olumlu olduğu görülmüştür. Öğretmenlerin
teknoloji öz yeterliklerini tespit etmek için yapılan bir başka çalışmada (Sezgin vd., 2017) ise eğitimcilerin internet kullanımı konusunda kendilerini yeterli hissettikleri, yazılımlar konusunda ise
12
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
yeterli görmedikleri bulgularına ulaşılmıştır. Buradan hareketle, ET’de her geçen gün yeni donanım, yazılım ve uygulamaların ortaya çıkabileceği, eğitimcilerin günceli takip ederek entegrasyonu sağlaması gerektiği, bunu sağlamak için de eğitimcilerin donanımlı ve yeterli olmaları gerektiği
söylenebilir.
Eğitimde Teknoloji Kullanımında Güncel Durum
Yeni nesil teknolojilerin gelişimiyle birlikte ET’de kullanılan araç-gereçler ve sistemler de günden
güne farklılaşmaktadır. Özellikle bilginin depolanması ve iletilmesi, görsel ve işitsel medyanın kullanımı, eğitim çıktılarının öğrencilerle paylaşılması bakımından büyük değişimler yaşanmaktadır.
ET’ye yönelik kullanım alışkanlıkları farklılıklar gösterse de sosyal medyanın yaygınlaşması, dijital
uygulamalarda çeşitliliğin artması ve salgın döneminde yürütülen uzaktan eğitim faaliyetleriyle
birlikte dünyada ET’ye yönelik tercihler küresel ölçekte şekillenmeye başlamıştır. Teknolojinin
rolü, yalnızca çalışma ve araştırma için bir araç olmaktan çıkıp eğitimde bütüncül bir yaklaşıma
ve kullanıma doğru genişleyerek ivme kazanmıştır (Al-Malah vd., 2023). COVID-19 salgını eğitimde dijital teknolojilerin kullanımını zorunlu bir hale getirmesi açısından kayda değer bir süreçtir.
Salgının yarattığı etkiyle uygulama geliştiricilerin, eğitimcilerin, velilerin ve öğrencilerin bir parçası
olduğu bu sektör her geçen gün büyümeye devam etmektedir.
Salgın nedeniyle alınan önlemler uzaktan eğitim teknolojisinin kullanımını yaygınlaştırmıştır. Okul
öncesi, ilköğretim, ortaöğretim ve lise dahil olmak üzere dört eğitim kademesinde 74 farklı ülkeden alınan verilerle yürütülen çalışmada (Munoz-Najar, 2022), salgın boyunca ülkelerin büyük
çoğunluğunun birden fazla uzaktan eğitim yönteminden yararlandığı ortaya konmuştur. Süreç
içerisinde çoğu ülkenin uzaktan eğitimi çevrimiçi medya (%91) ve TV (%85) aracılığıyla yürüttüğü
tespit edilmiştir. Aynı dönemde Türkiye’de ise 23 Mart 2020 tarihi itibariyle uzaktan eğitim sürecinin başlamasıyla birlikte 12 milyon öğrenci ve 900.000 öğretmen, EBA platformunda derlenen
1.600 derse ve 20.000 etkileşimli içeriğe anında erişebilmekteydi (Vidal, 2020).
Son dönemde adını sıkça duyduğumuz yapay zeka teknolojilerinin de eğitim süreçlerine dahil
edildiği görülmektedir. Bu teknolojilerin eğitim içeriklerinin üretilmesi, kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimleri sunması ve bilgiye sınırsız erişim sağlaması gibi özelliklerle önümüzdeki yıllarda eğitim süreçlerine entegre edileceği düşünülmektedir. Bunun güncel bir örneği ChatGPT ve
son olarak GPT4 uygulamalarıdır. Konuyla ilgili yapılan bir çalışmada ChatGPT’nin eğitimde güçlü
bir araç olmasına rağmen yine de dikkatli kullanılması gerektiği ve nasıl kullanılacağına dair yol
göstericiye ihtiyaç duyulduğu ileri sürülmüştür (Tlili vd., 2023).
ET’de ileriki dönemlerde yaşanacak gelişmelere dair tahminlere bakıldığında eğitim teknolojileri (EdTech) sektörünün maddi değerinin 2027 yılına kadar 680 milyon dolara çıkacağı; bunun
büyük bir kısmının ise mobil teknolojiler, bulut hizmetleri ve sanal gerçeklikten elde edileceği
öngörülmektedir (Inoxoft, 2022). Bununla birlikte teknolojiye erişimdeki eşitsizliklerin, eğitim fırsatlarının ulaşılabilirliği gibi meselelerin geçmişte ve günümüzde olduğu gibi gelecekte de ET ile
ilgili tartışılan ve çözüm aranan problemler arasında yer alacağı düşünülmektedir.
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
13
Türk Eğitim Sisteminde Eğitim Teknolojileri
Türkiye Cumhuriyeti’nde ET ile ilgili ilk mevzuat 1973 yılında yürürlüğe giren 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 13’üncü maddesidir. Maddede “Her derece ve türdeki ders programları ve
eğitim metotlarıyla ders araç ve gereçleri bilimsel ve teknolojik esaslara ve yeniliklere, çevre ve
ülke ihtiyaçlarına göre sürekli olarak geliştirilir. Eğitimde verimliliğin artırılması ve sürekli olarak
gelişme ve yenileşmenin sağlanması bilimsel araştırma ve değerlendirmelere dayalı olarak yapılır,” hükümleri yer almıştır (MEB, 1973). 1984 yılından itibaren ise eğitimde teknoloji kullanımının
yaygınlaştırılması için önemli altyapı çalışmaları başlatılmıştır. 1984-2013 yılları arasında ET’nin
eğitimde etkin kullanılmasına yönelik devlet yahut kuruluşlar nezdinde yürütülen toplam 32 proje olduğu tespit edilmiştir (Topuz ve Göktaş, 2015).
21. yüzyılda dünyada olduğu gibi Türkiye’de de bir dijital dönüşümün yaşandığı bilinmektedir.
Bu dönüşüm çerçevesinde eğitim-öğretim süreçleri içinde ET’nin kullanımının artırılmasına
yönelik çeşitli projeler başlatılmış ve devlet destekli adımlar atılmıştır. T.C. Kalkınma Bakanlığı tarafından hazırlanan “10. Beş Yıllık Kalkınma Planı Eğitim Sisteminin Kalitesinin Artırılması Özel İhtisas Komisyon Raporu”nda eğitimde bilişim teknolojilerinin ağırlık kazanması ve
eğitim kurumlarının altyapı düzenlemelerinin yapılması konusunda çalışmaların devam ettiği
belirtilmiştir. Aynı zamanda raporda “Bilişim teknolojileri sınıflarının kurulması yoluyla eğitimin
kalitesini artırmak” amacıyla 2006-2011 yılları arasında gerçekleştirilen “Eğitim Çerçevesi II.
Faz” projesinden bahsedilmiştir (T.C. Kalkınma Bakanlığı, 2014). Yine benzer olarak Millî Eğitim Bakanlığı 2010-2014 Stratejik Planı’nda internete erişim, gelecek için eğitim projesi gibi
14
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
eğitimde teknolojinin verimli kullanılması konularıyla ilgili olarak bazı projelerden bahsedildiği
görülmektedir (MEB, 2009).
Bu çalışmalarla birlikte, 2010 yılında “eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak” ve “okullardaki teknolojiyi iyileştirmek” amacıyla hazırlanan “Fırsatları Artırma Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH)
Projesi” uygulamaya konmuştur. Bu proje ile her okul için VPN-geniş bant internet erişimi, altyapı
ve yüksek hızlı erişim hedeflenirken her derslik için etkileşimli tahta ve kablolu/kablosuz internet
erişimi hedeflenmiştir (MEB, t.y.). ET konusunda kaydedilen gelişmelerden birisi de Fen, Teknoloji,
Mühendislik, Sanat ve Matematik (STEAM) bilimlerinin bir arada ele alındığı eğitim türüne yönelik
geliştirilen teknolojilerdir. Bununla ilgili olarak 2016 yılında MEB tarafından “STEM Eğitimi Raporu”
yayımlanmıştır (Arslan vd., 2022). ET’den daha çok yararlanmayı gerektiren başka bir adım, MEB
tarafından 2018 yılında yayımlanan “2023 Türkiye Eğitim Vizyonu” belgesidir. Bu belgede “Önümüzdeki 3 yıllık dönemde ilkokul, ortaokul ve lise seviyelerinde, okulda ve okul dışında öğrenciye,
öğretmene, eğitim yöneticilerine, kamuya, müfredata, eğitsel içeriğe vb. yönelik yapılacak çalışmalarla; kodlama, 3D tasarım, elektronik tasarım vb. bilişim uygulamalarıyla üretim becerilerinin
öğrenme süreçlerine entegrasyonu sağlanacaktır” ifadelerine yer verilmiştir (MEB, 2018).
Son zamanlarda Türk eğitim sisteminde ET ile ilgili akla gelen diğer bir girişim ise TRT EBA TV’dir.
Bilindiği gibi EBA TV uzun zamandır yayın hayatını sürdürmekle birlikte özellikle COVID-19 salgını
sırasında izlenme oranlarını artırmıştır. Bu süre içerisinde öğrencilerin %82’si derslere uzaktan
katılım gösterebilmiştir (Öztürk ve Çetinkaya, 2021).
Sonuç olarak, eğitim sisteminde teknolojiyi eğitime entegre etme adına önemli adımlar atılmıştır.
1984 yılından itibaren çeşitli karar, girişim ve projeler ile eğitimde teknoloji kullanımı geliştirilmiş
ve geliştirilmeye devam edilmektedir. Eğitimde teknolojinin yönelimi göz önünde tutulduğunda
yapay zeka, artırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik, karma gerçeklik, büyük veri, öğrenme analitikleri
uygulamalarının uyarlanmasına yönelik çalışmaların devam etmesi ve yatırımların bu minvalde
ilerleyeceği tahmin edilmektedir.
ET’nin kullanımı, teknoloji kullanımında güncel mesele ve yaklaşımlar ve Türk eğitim sisteminde ET
göz önünde tutulduğunda eğitimcilerin ET’ye yönelik değerlendirmelerini almak geleceğe yönelik
politika, proje ve uygulamaların şekillenmesinde oldukça önemlidir. Eğitimcilerden bağımsız bir
ET kullanımın pek mümkün olmadığı bu düzlemde öncelikli olarak eğitimcilere yatırım yapmak,
onların gelişimini sağlamak gerekmektedir. Bunu sağlamanın ilk adımı durum tespiti yapmak yani
eğitimcilerin mevcut ET kullanımı, yeterlik düzeyleri, hayatlarındaki yeri ve eğitim teknolojileri
katkılarına dair düşüncelerinin öğrenilmesidir.
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
15
Temel Bulgular
Q
Eğitimciler gün geçtikçe daha çok mobil ve etkileşimli teknolojik donanımlara yönelmektedir. Eğitimciler iki tür donanımı çoğunluklu olarak kullanmaktadır. Bu donanımlar içerik
oluşturmak ve sunum yapmak için kullanılmaktadır. İçerik hazırlamak için artık akıllı telefon
ya da dizüstü bilgisayar gibi taşınabilen donanımlar daha çok tercih edilmektedir. Daha
genç eğitimcilerin mobil donanımları tercih etme oranının beklendiği gibi daha yüksek olduğu görülmektedir. Buna rağmen tablet kullanımı eğitimciler arasında oldukça düşük bir
orandadır. Sunum yapmak için ise eğitimciler sıklıkla etkileşimli tahtaları kullanmaktadır.
Etkileşimli tahtaların Türkiye’de ilk yaygınlaşmaya başladığı zamandan bu yana eğitimcilerin bu donanımları kullanma yeterliği ve oranının hızlıca arttığı söylenebilir.
Q
Eğitimciler teknolojiyi materyal ve içerik üretmekten daha çok hazır içeriğe ulaşmak ve
iletişim kurmak amacıyla kullanmaktadır. Eğitimcilerin kullandığı donanımların yanında
kullanılan yazılım ve uygulamalar da raporda sunulmuştur. Eğitimciler teknolojiyi içerik
üretmekten ziyade hazır içeriğe ulaşmak ve öğrencilerle iletişim kurmak için kullanmaktadır. ET deyince eğitimcilerin akıllarına gelen ağ ve havuz gibi kavramlar teknolojinin iletişim kurma ve içeriğe ulaşma işlevini daha çok önemsediklerini göstermektedir. Cinsiyetler
arasında uygulamaların kullanımı arasında belirgin bir fark görülmemektedir. Özel/vakıf
kurumlarında çalışan eğitimciler kamu kurumlarında çalışanlara nazaran teknolojiyi içerik
üretmek ve iletişim kurmak için daha sıklıkla kullanmaktadır. Hazır içeriklere ulaşmak için
teknoloji kullanımının ise kamu kurumlarında görev yapanlarda daha fazla olduğu görülmektedir. EBA TV’nin de dahil olduğu bu kategorinin, kamu kurumlarında görev yapan eğitimciler tarafından sıklıkla kullanılması beklenen bir durumdur.
Q
Eğitimde halen teknolojik donanım ve altyapı eksiklikleri devam etmektedir. Öğretmenler donanım ve altyapı eksikliklerine idarecilere göre daha fazla vurgu yaparken idareciler
öğretmenlerden farklı olarak teknolojiye yönelik algı ve tutumlara da dikkat çekmektedir.
Bu durum teknolojiyi doğrudan sınıfa entegre eden öğretmenlerin donanım ve altyapı konusundaki eksikliği daha çok hissettiklerini göstermektedir.
Q
Eğitimde teknoloji kullanımı birçok eğitimci tarafından bir gereklilik olarak görülmektedir. Kademelere göre bakıldığında teknolojiye en az okul öncesinde en fazla ise ilkokulda
gerek duyulmaktadır. Eğitimciler alan, pedagoji ya da teknoloji bilgisi arasında bir tercih
yapmak durumunda kaldıklarında teknoloji bilgisine alan bilgisinden daha çok önem vermektedirler. Yine pedagoji bilgisi ile teknoloji bilgisi karşılaştırıldığında teknoloji bilgisini
daha çok önemsemektedirler. Bu bulgu eğitimcilerin teknoloji bilgisine diğer iki yeterliğe
göre çok daha fazla önem verdiklerini göstermektedir. Bu durum günümüzde eğitimde
teknolojiye verilen önemden kaynaklanıyor olabilir. Eğitimciler de kendilerini böyle bir zorunluluk içerisinde hissediyor olabilir.
16
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
Q
Eğitimciler teknoloji öz yeterlikleri konusunda çekimser bir tutum sergilemektedir. Buna
rağmen erkeklerin ve kadınların öz yeterliklerine bakıldığında erkeklerin kendilerini daha
yeterli görme eğiliminde oldukları anlaşılmaktadır. Ancak literatürde erkeklerin kendilerini
olduğundan daha yeterli rapor etme eğiliminde olduklarına dikkat çekildiği göz önünde
bulundurulduğunda bu bulguya ihtiyatla yaklaşmak gerekmektedir. Yaş ve kıdem arttıkça
öz yeterlik algısı düşmekte ya da eğitimcilerin bu konudaki kararsızlıkları artmaktadır. Eğitim düzeyi ise öz yeterlik algıları üzerinde anlamlı bir farklılık yaratmamaktadır. Eğitimde
teknoloji kullanımına sıklıkla yapılan vurguya rağmen Türkiye’de eğitimciler teknoloji kullanımı konusunda özgüvenli değillerdir. Ayrıca eğitimcilerin öz yeterlik algılarının beklenenin aksine yaş ve kıdem arttıkça düşmesi kurumsal anlamda teşvik mekanizmalarının ne
kadar etkili olduğunu düşündürmektedir. Her ne kadar eğitimcilere sorulduğunda teşvik
edildiklerini söyleseler de bu teşvikin eğitimcilerin yeterliklerini sürdürmede etkili olmadığı
görülmektedir.
Q
Eğitimciler ET’de kendilerini geliştirmek için yoğun çaba harcamaktadır ancak kıdem ve
yaş arttıkça bu istek azalmaktadır. Birçok eğitimci ET’de kendisini geliştirme konusunda
güçlü bir motivasyona sahiptir. Kıdem ve yaş arttıkça bu motivasyonun düştüğü görülmektedir. Beklenenin aksine eğitim seviyesi arttıkça bu motivasyon artmamakta tam tersine
düşmektedir. Eğitim kademeleri arasında temel eğitim kademesinde öğretmenlerin teknoloji konusunda kendilerini geliştirmek için daha güçlü bir motivasyona sahip oldukları
söylenebilir.
Q
ET’de kendini geliştirmek için profesyonel destek alma oranı düşüktür. Bu oran yaş ilerledikçe daha da düşmektedir. Eğitimciler teknolojide kendilerini daha çok bireysel çabalarla
geliştirmektedir. Bu durum iki şekilde açıklanabilir. Eğitimciler kurumları tarafından yeterince desteklenmiyor olabileceği gibi teknolojinin imkanlarını kullanarak kendi kendilerine öğrenmeyi tercih ediyor da olabilirler. Daha yaşlı eğitimciler meslektaşlarına sorarak öğrenme
yolunu tercih ederken daha genç olanlar kurslara katıldıklarını da belirtmişlerdir.
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
17
Q
Eğitimcilerin ET’ye karşı olumlu tutumları olumsuz tutumlarından daha güçlüdür. Genç
eğitimcilerin ET öğrenme ve kullanma konusunda üzerlerinde daha çok baskı hissettikleri, yorgunluk ve bıkkınlık hissine kapıldıkları görülmektedir. İdarecilerin ET’ye karşı öğretmenlere kıyasla daha çok olumlu tutuma sahip oldukları ancak bu konuda daha yorgun
hissettikleri görülmektedir. Benzer şekilde okul öncesi ve ilkokul kademesinde de çelişkili
tutumlar olduğu görülmektedir. Bu açılardan daha ayrıntılı çalışmalar yürütülebilir.
Q
Eğitimciler ET’ye yeteri kadar bütçe ayırdıklarını ve kurumlarının ve öğretim programlarının bu konuda teşvik edici olduğunu düşünmektedir. MEB tarafından yapılan son açıklamalar etkileşimli tahtalara, okul içi ağ ve internet altyapılarına ve dijital platformlara yoğun
olarak yatırım yapıldığını göstermektedir. Eğitimcilerin gözünden ET’ye ayrılan bütçeye ve
gösterilen teşvike bakıldığında ise eğitimciler büyük oranda çalıştıkları kurumların teknolojiye yeterli bütçeyi ayırdığını ve kendilerini teşvik ettiğini düşünmektedir. Kamuda görev
yapanlar özel/vakıf kurumlarında çalışanlara göre bu husus için daha fazla bütçe ayrıldığını
ve yeterince teşvik edildiklerini düşünmektedirler. Bu bulgu literatürde belirtilen ve toplumda cari olan özel okulların bu konuda daha teşvik edici oldukları bilgisi ile çelişmektedir.
Eğitimcilerin çoğu öğretim programlarının da teknolojiyi kullanımında teşvik edici olduğunu düşünmektedir. Bu bulgu bazı çalışmalardaki öğretim programlarının teknoloji entegrasyonun zayıf olduğu bulgusu ile çelişmektedir. Programlar en çok lise kademesinde görev
yapan eğitimciler tarafından teknoloji ile uyumlu bulunmaktadır.
Q
Eğitimciler ET’yi işlevsel olarak kullanmakta ve eğitim-öğretim süreçlerinde çeşitli açılardan ET’den faydalanmaktadır. ET eğitim-öğretim süreçlerinde en çok görsel-işitsel
destek sunmak ve dersi çekici kılmak için kullanılmaktadır. Çalışılan kurum türünün ve okul
kademesinin ET’den beklentilerde etkili olduğu görülmektedir. Örneğin özel/vakıf kurumlarında çalışanlar dersi çekici kılmaya daha çok atıfta bulunmakta; okul öncesinde ise dersi
eğlenceli hale getirmeye ve dikkati artırmaya vurgu yapılmaktadır. Ayrıca ET’nin öğrencilerin kendilerini geliştirmesinde ve eğitimcilerin mesleki gelişim süreçlerinde katkısı olduğu
görülmektedir.
Q
ET, eğitim kurumlarının yönetimine de birçok açıdan katkı sunmaktadır. Bu katkıların sırasıyla en çok planlama, iletişim ve motivasyon sağlama konusunda olduğu görülmektedir. Teknoloji eğitimde en az bütçe yönetimi ve delegasyon süreçlerinde kullanılmaktadır.
İdarecilerin ise bu konuda denetim, takım yönetimi, itibar yönetimi ve arşivleme gibi idari
katkılara daha çok vurgu yaptıkları düşünüldüğünde teknolojinin eğitimde amaca yönelik
ve işlevsel olarak kullanıldığı söylenebilir.
18
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
Öneriler
Q
Sınıfta öğretmenin teknolojinin imkanlarından anlık olarak faydalanabilmesi, örneğin
akıllı telefonunu kullanarak bir video ya da fotoğrafı kolaylıkla gösterebilmesi o dersi
daha etkili hale getirecektir. Eğitimciler daha çok mobil teknolojileri tercih ettiği için sınıf
ve okul içindeki teknolojik altyapı, mobil teknoloji kullanımına daha uygun hale getirilmelidir. Teknoloji konusunda yapılan yatırımlar kısa zaman içerisinde yetersiz kalabilmektedir.
Bu anlamda yeni ortaya çıkan teknolojiler için yeni donanım ve altyapı desteklerini sınıfa
entegre edebilecek şekilde dinamik bir sisteme ve bütçe desteğine ihtiyaç vardır.
Q
Eğitimcilerin teknolojiyi hazır içeriklere ulaşmak için kullanmaları yanında yeni içerikler
üretmeleri için kullanmaları da teşvik edilmelidir. Bunun için teknolojinin eğitimde içerik
üretmek için nasıl daha işlevsel kullanılabileceğine dair farklı branşlar için öğretim tasarım
atölyeleri ve çalıştayları düzenlenebilir.
Q
ET’nin daha etkili ve verimli kullanılabilmesi için donanım ve altyapıya olan yatırımların
artırılması gerekmektedir. Bunun yanında eğitimcilerin teknolojiye yönelik algı ve tutumlarını olumlu yönde değiştirebilmek için hizmet içi eğitimlerin uygulamalı olarak eğitimcilerin gerçek ihtiyaçlarına tekabül edecek şekilde düzenlenmesi gerekmektedir.
Q
Eğitimde teknoloji bilgisi önem arz etmekle birlikte asıl olan teknoloji, pedagoji ve alan
bilgisini birbiriyle dengeli bir biçimde harmanlayabilmektir. Bu noktada politika geliştiriciler ve idareciler yalnızca teknoloji bilgisi beklentisine girmek yerine bu üç bilgi alanının
nasıl harmanlanabileceği konusunda öğretmenlere yol gösterici olmalıdır. Öğretmenler de
sadece derse renk katmak için teknoloji kullanmak yerine alan ve pedagoji bilgisini teknolojinin imkanlarıyla harmanlayarak daha verimli dersler işlemeye odaklanmalıdır.
Q
Teknoloji konusunda eğitimcilerden hayal ürünü beklentileri karşılamaları beklenmemelidir. Çünkü sürekli yapılan teknoloji vurgusu olumlu tutumların olumsuza dönmesine ve
teknoloji yorgunluğuna neden olabilir. Eğitimcilerin sık sık değişen teknoloji kullanımı konusunda yeterlik ve motivasyonlarının sürdürülebilir olması için kısa ve uzun vadeli politikalar
geliştirilmelidir. Genç yaşlarda teknolojiye olan ilginin ilerleyen yaşlarda da devam edebilmesi için planlamalar yapılmalıdır.
Q
Türkiye’de eğitim sisteminde teknoloji yatırımları halen ağ ve donanım altyapısını geliştirme aşamasındadır. Bu aşamayı tamamlayıp sanal gerçeklik gibi daha ileri teknolojilerle
öğrenme süreçlerinin kalitesinin artırılmasına odaklanılmalıdır. Öğretmenler için bu altyapı
hazır biçimde sunularak onların da alan ve pedagojik becerilerini teknoloji becerileri ile birleştirmesine olanak tanınmalıdır.
Q
Teknoloji bugün artık sadece okul ortamını ilgilendirmeyip aileyi de kapsayan bütüncül
bir ekosistemdir. Bu raporda yalnızca öğretmen ve idarecilerden oluşan eğitimcilerin gözünden ET’ye bakılmıştır. ET konusunda eğitimin diğer bir paydaşı olan velilerin gözünden
de daha kapsamlı çalışmalar yürütülmelidir.
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar 19
Araştırmanın Yöntemi
Araştırmada tarama yöntemi kullanılmıştır. Bu bağlamda katılımcılara çeşitli sorular ve ifadeler yöneltilmiş ve nicel yanıtlar SPSS ile analiz edilmiştir. Çalışmada, Demografik Soru Kağıdı, Eğitim Teknolojileri Kullanım Alışkanlığı ve Yeterlikler Anketi soru formları kullanılmıştır. Çalışmada kullanılan
bu formlar, alanlarında uzman kişiler tarafından hazırlanmış ve görünüş geçerliği kontrol edilmiştir.
Gerekli kontroller neticesinde formların geçerli olduğu ve kullanılabileceği sonucuna varılmıştır. Geniş ölçekli bir proje kapsamında hazırlanan bu raporda ise yalnızca demografik bilgiler, kullanım
alışkanlıkları ve yeterlikler soru formlarından elde edilmiş veriler analiz edilmiştir.
Bu raporda öğretmenlerin kullanım alışkanlıklarını ve yeterliklerini belirlemek, teknolojiyi eğitimin
hangi alanlarında kullandıklarını tespit etmek, bu konudaki öz yeterlik algılarını ve teknolojiye karşı
tutumlarını ölçmek hedeflenmiş, bu hedefler doğrultusunda keşfedici bir anket formu kullanılmıştır.
Bu doğrultuda anketin uygulanması sırasında katılımcılara 7 adet çoktan seçmeli, 41 adet likert tipi
soru yöneltilmiştir. Raporlama aşamasında ise çoklu seçenekli soruların hepsi kullanılırken likert tipi
sorulardan 17 adet kullanılmıştır. Sorulara verilen cevaplar hem toplam olarak hem de katılımcıların
cinsiyet, yaş aralığı, eğitim durumu, görev yaptığı kademe ve kurum türü, yöneticilik görevi olup
olmadığı ve mesleki kıdem gibi çeşitli göstergeler üzerinden çapraz analize tabi tutulmuştur.
Katılımcı Profili
Bu saha araştırması 1028 kişinin katılımı ile İstanbul ilinde 15 ilçede yapılmıştır. Çalışmanın uygulama aşaması ARGETUS araştırma şirketi tarafından yürütülmüştür. Veriler 2022 yılı Mayıs ayında toplanmıştır. Elde edilen verilerin normallik testleri yapılmış ve normal dağılım gösterdikleri
tespit edilmiştir. Ayrıca katılımcıların cinsiyet, yaş, eğitim düzeyi gibi ana değişkenler bakımından
evren (Türkiye toplumsal nitelikleri) ile büyük ölçüde uyumlu olması araştırmanın güvenilirliğini
artırmaktadır.
Demografik Bilgiler
Çalışmaya katılım koşulları, katılımcıların 18 yaş üzerinde ve eğitimin içinde aktif olarak yer almış
olmalarıdır. Çalışmaya kadın (%52, f=535) ve erkek (%48, f=493) katılımcı olmak üzere toplam
1028 kişi katılmıştır. Buradan hareketle çalışmada cinsiyet dağılımının dengeli olduğu belirtilebilir.
20
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
Şekil 1. Katılımcıların Cinsiyet Dağılımı (%, 2022)
Katılımcıların yaş dağılımları da grafikte verilmiştir. Buna göre katılımcılar, en fazla 25-34 yaş grubunda
(%41,1, f=423), 35-44 yaş grubunda (%38,1, f=392) ve 45-54 yaş grubunda (%15,7, f= 161) bulunmaktadır.
En az orana sahip olan yaş grupları 55 yaş ve üzeri (%1,8, f=18) ve 24 yaş ve altı (%3,3, f=34) yaş gruplarıdır.
Şekil 2. Katılımcıların Yaş Aralığına Göre Dağılımı (%, 2022)
Çalışmada çapraz analiz olarak incelenen önemli dağılımlardan birisi de katılımcıların mesleki kıdemlerinin dağılımıdır. Buna göre en yüksek orana (%25,8, f=265) sahip olan mesleki kıdem 6-10 yıl arasıdır.
Bu aralığı takiben 0-5 yıl (%23,8, f=245) ve 11-15 yıl arası (%16,5, f=187) mesleki kıdem gelmektedir.
Şekil 3. Katılımcıların Mesleki Kıdemlerinin Dağılımı (%, 2022)
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
21
Çalışmanın katılımcıları İstanbul ilinin 15 ilçesinden oluşturulmuştur. Katılımcıların ilçe dağılımı
grafikte verilmiştir. Buna göre Esenyurt (%11,7, f=120), Pendik (%10,7, f=110), Başakşehir (%9,7, f=100)
ve Küçükçekmece (%9,4, f=97) ilçelerinden katılımcının çalışmaya dahil oldukları görülmektedir.
En az katılımcının dahil olduğu ilçeler, Kağıthane (%3,1, f=32) ve Eyüpsultan (%3,9, f=40) ilçeleridir.
Şekil 4. Katılımcıların İlçe Dağılımı (%, 2022)
Katılımcıların eğitim durumlarının verildiği grafikte katılımcılar arasında en yüksek orana sahip
olan eğitim durumu %82,6 (f=849) ile lisanstır. Bunu takiben yüksek lisans (%11,6, f=119), ön lisans
(%5,4, f=56) ve son olarak doktora (%0,4, f=4) gelmektedir.
Şekil 5. Katılımcıların Eğitim Durumunun Dağılımı (%, 2022)
Sonuç olarak, çalışmadaki katılımcıların %52’si kadın, %48’i erkek eğitimci olarak dağılım göstermiştir. Yaş gruplarının dağılımına bakıldığında 25-34 yaş (%41,1), 35-44 yaş (%38,1) ve 45-54 yaş (%15,7)
gruplarının sırasıyla en yüksek oranlara sahip olduğu görülmektedir. Mesleki kıdeme bakıldığında ise
en yüksek orana (%25,8) sahip olan mesleki kıdem 6-10 yıl arası, ardından 0-5 yıl (%23,8) ve 11-15 yıl
(%16,5) arası mesleki kıdem aralıkları gelmektedir. Katılımcıların çalışmaya katıldıkları ilçelerin dağılımlarında en yüksek orana sahip olan ilçeler; Esenyurt (%11,7), Pendik (%10,7), Başakşehir (%9,7) ve
22
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
Küçükçekmece (%9,4) olarak tespit edilmiştir. Son olarak katılımcıların eğitim durumuna bakıldığında
lisans (%82,6) ile en yüksek orana sahip eğitim durumu iken ardından sırasıyla yüksek lisans (%11,6),
ön lisans (%5,4) ve son olarak doktora (%0,4) eğitim durumları gelmektedir.
Katılımcıların Çalışma Bilgileri
Çalışmada yer alan katılımcıların görev yaptıkları kurum türü, görev yapılan kademeler, katılımcıların
kurumdaki görevleri, branşlar, yöneticilik görevi ve mesleki kıdem açısından dağılımlar bu kısımda
açıklanmıştır.
Katılımcıların görev yaptıkları okul/kurum türlerinin dağılımı grafikte verilmiştir. Özel/vakıf kurumunda
görev yapan eğitimcilerin oranı %20,4 (f=210) iken kamu kurumunda görev yapan eğitimcilerin oranı
%79,6’dır (f=818). Bu verilere göre katılımcıların çoğunluğu kamu kurumlarında görev yapmaktadır.
Şekil 6. Katılımcıların Görev Yaptıkları Okul/Kurum Türlerinin Dağılımı (%, 2022)
Katılımcıların görev yaptıkları kademeler de grafikte verilmiştir. Buna göre lise kademesinde
(%35,5, f=365) görev yapan eğitimciler, ortaokul (%26,3, f=270), ilkokul (%23,2, f=238) ve okul
öncesi (%15,1, f=155) kademelerinde görev yapan eğitimcilerden daha yüksek orana sahiptir.
Şekil 7. Katılımcıların Görev Yaptıkları Kurum Kademelerinin Dağılımı (%, 2022)
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar 23
Katılımcıların okuldaki/kurumdaki görevlerinin dağılımı da grafikte verilmiştir. Katılımcıların büyük bir çoğunluğu (%96, f=992) öğretmenken aralarında az oranda rehber öğretmen, program
geliştirmeci ve ölçme ve değerlendirme uzmanı da bulunmaktadır.
Şekil 8. Katılımcıların Okuldaki/Kurumdaki Görevlerinin Dağılımı (%, 2022)
Çalışmadaki eğitimcilerin öğretmenlikte hangi branşlara sahip olduğu da grafikte verilmiştir.
Buna göre öğretmenlerin %20,2’si (f=206) sınıf öğretmeni, %16,2’si (f=165) anaokulu öğretmeni,
%9,2’si (f=94) matematik öğretmeni, %5,9’u (f=60) İngilizce öğretmeni iken %5,2’si (f=53) edebiyat öğretmenidir. Bunun dışındaki branşlarda görev yapan öğretmenlerin oranları %5’ten daha
düşük bir yüzdeye sahiptir.
Şekil 9. Katılımcıların Branşları (%, 2022)
Katılımcılar yöneticilik görevine göre incelendiğinde eğitimcilerin %94,6’sının (f=973) yöneticilik görevinin bulunmadığı, %4,6’sının (f=47) okul müdür yardımcısı olduğu ve 0,8’inin (f=8) okul
müdürü olduğu söylenebilir. Buna göre çalışmaya katılan eğitimcilerin yüksek bir çoğunluğunun
öğretmen olarak görev yaptığı görülmektedir.
24
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
Şekil 10. Katılımcıların Yöneticilik Görevine Göre Dağılımı (%, 2022)
Katılımcıların demografik bilgilerine bakıldığında; cinsiyet dağılımının %52 kadın, %48 erkek katılımcı ile dengeli bir şekilde dağıldığı, yaş aralığına göre dağılımın ise 25-34 yaş ve 35-44 yaş
aralıklarında yoğunlaştığı görülmektedir. Mesleki kıdem dağılımda 6-10 yıl ve 0-5 yıl öğretmenlik
tecrübesine sahip katılımcılar daha uzun süre mesleki kıdeme sahip olanlara göre daha fazladır.
Çalışmanın katılımcı grubunu İstanbul ili oluştururken katılımcıların ilçe dağılımlarında Esenyurt,
Pendik, Başakşehir ve Küçükçekmece ön plana çıkmaktadır. Eğitim durumu bakımından çalışmaya katılan eğitimcilerin büyük çoğunluğunun lisans mezunu olduğu; ön lisans, yüksek lisans
ve doktora mezunu eğitimcilerin oldukça küçük bir grubu oluşturduğu görülmektedir.
Çalışma bilgileri bakımından araştırmanın katılımcı profilinde yer alan eğitimcilerin çoğunluğu
kamu okullarında çalışmaktadır. Görev yapılan kademeler arasında birbirine yakın bir dağılım olduğu söylenebilir ancak eğitimcilerin en fazla görev yaptığı kademe lise kademesidir. Çalışmaya
katılan eğitimciler arasında yöneticilik görevi bulunanların ise diğer katılımcılara göre çok az bir
oranda olduğu görülmektedir. Araştırmaya 26 farklı branştan eğitimci katılırken öne çıkan branşlar sınıf, anaokulu, matematik, İngilizce, edebiyat ve Türkçe olmuştur. Sonuç olarak, çalışmada
çeşitli yaş aralığında ve mesleki kıdeme sahip farklı ilçelerde, farklı kurum türlerinde ve kademelerde görev yapan eğitimcileri içeren bir katılımcı profili kullanılmıştır.
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar 25
Eğitimde Teknoloji Kullanımı
ET öğretmenler, okul müdürleri veya öğrenciler tarafından; evde, bir eğitim kurumunda, ders dışı
bir aktivitede, bir kütüphanede veya resmî olmayan bir öğrenme merkezinde kullanılabilir (Burns,
2021). Öğrenci ve eğitimciler tarafından kullanılan ET, amaca yönelik farklılık gösterebilir. Öğrenciler
sınıf içi ve dışı öğrenme esnasında bilgisayar, tablet, akıllı telefon gibi çeşitli teknolojik donanımları kullanırken eğitimciler ders hazırlığı ve sunumu esnasında bilgisayar, tablet ve akıllı telefonun
yanı sıra projeksiyon, tepegöz ve yazıcı gibi donanımlar kullanabilmektedir. Eğitimcilerin bu donanımları kullanımları cinsiyete, yaşa ve mesleki kıdeme göre de değişiklik gösterebilmektedir. ETAP,
eğitimcilerin ET olarak nitelendirilen donanımları amaçlarına yönelik kullanımlarını; cinsiyet, yaş,
eğitim durumu ve mesleki kıdem gibi göstergelere bağlı değişkenler ile birlikte incelemektedir.
Eğitimcilerin bu çalışmaya verdikleri yanıtlardan elde edilen veriler ile eğitimcilerin gerek içerik üretme ve bilgiye erişme gerekse hazırladıkları içerik ve bilgileri sunma esnasında kullandıkları teknolojik donanımlara yönelik bulgular aşağıda sunulmuştur.
Donanımların, Yazılım ve Uygulamaların Kullanım Amaçları
ve Sıklıkları
Eğitimcilerin en sık kullandıkları eğitim teknolojileri donanımları teknolojiyi kullanım amaçlarına
göre değişebilmektedir. Eğitimcilerin amaçlarına göre genel olarak içerik oluşturmak ve sunum
yapmak için kullanılan araçlar olmak üzere iki ana gruba ayrılabilir.
Eğitimciler tarafından en sık kullanılan donanımları belirlemek için katılımcılara “En sık kullandığınız üç eğitim teknolojileri donanımını söyleyiniz” çoklu seçmeli sorusu yöneltilerek verilen
seçenekler arasından en sık kullandıkları üç eğitim teknolojisini işaretlemeleri istenmiştir. Böylelikle eğitimcilerin kullandıkları donanımlar ve kullanım amaçları tespit edilmiş ve bu donanımları
kullanım alışkanlıklarının çeşitli faktörlere bağlı olarak farklılık gösterip göstermediği anlaşılmaya
çalışılmıştır.
26
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
İçerik Oluşturmak
Sunum Yapmak
Akıllı telefon
82,9
Etkileşimli tahta
66,1
Dizüstü bilgisayar
69,6
Yazıcı
23,2
Masaüstü bilgisayar
29,6
Projeksiyon cihazı
11,4
Tablet
15,8
Tepegöz
1,2
Şekil 11. Eğitimcilerin Kullandıkları Donanımlar ve Kullanım Amaçları (%, 2022)
İçerik oluşturma amacıyla kullanılan donanımların kullanım sıklıklarına bakıldığında eğitimcilerin
eğitim-öğretim faaliyetlerinde en çok akıllı telefonları kullandıkları (%82,9, f=852) görülmektedir.
Akıllı telefonlar, öğretmenlerin kolaylıkla taşıyabildikleri, sürekli yanlarında bulundurabildikleri ve
derslerde pratik bir şekilde kullanabildikleri donanımlardır. Her ne kadar akıllı telefonlar kategori
olarak içerik oluşturmak için kullanılan donanımlar arasında yer alsalar da günümüzde çeşitli
özellikler sayesinde sunum yapmak için de kullanılmaktadır. Bu amaçla kullanılabilecek diğer donanımlar dizüstü bilgisayar, masaüstü bilgisayar ve tabletin kullanım sıklıkları karşılaştırıldığında eğitimcilerin en çok dizüstü bilgisayarları (%69,6, f=716), daha sonra masaüstü bilgisayarları
(%29,6, f=304), en az ise tabletleri (%15,8, f=162) tercih ettikleri görülmektedir. Dizüstü bilgisayarın masaüstüne göre daha sık kullanılması akıllı telefonlarda olduğu gibi kolay taşınabilir donanımlar olmasından kaynaklanıyor olabilir. Tabletlerin diğerlerine göre daha az tercih edilmesi ise
günümüzde akıllı telefonların birçoğunun tabletlerin genel kullanım özelliklerine sahip olmasıyla
açıklanabilir.
Ekran yansıtma işlevleri olan projeksiyon ya da etkileşimli tahta donanımlarının kullanımları arasındaki oransal fark da dikkat çekicidir. Eğitimciler sınıfta sunum yapmak için etkileşimli tahtayı
(%66,1, f=679), yazıcı (%23,2, f=238) ve projeksiyona (%11,4, f=117) göre daha fazla kullanmaktadır.
Burada yazıcıların hazırlanan materyallerin öğrencilere doğrudan kağıt/afiş üzerinde gösterilmek
üzere kullanılabildiği, özellikle projeksiyon donanımlarının yetersiz veya arızalı olduğu durumlarda
tercih edilebildiği göz önünde tutulmalıdır. Yine her iki donanımın kullanım oranları arasındaki
farkın oldukça yüksek olması etkileşimli tahtaların okullarda yaygın olarak bulunduğuna ve kullanıldığına işaret etmektedir. Ayrıca Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde yazıcı, sınıf demirbaşları
arasında bulunmamaktadır. Etkileşimli tahta olan sınıflarda projeksiyon bulunmamaktadır.
Bütün bunlar ortaya çıkan oranlara etki etmiş olabilir.
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar 27
ET denildiğinde Türkiye’de doğal olarak akla FATİH projesi gelmektedir. FATİH projesinin başlatıldığı zamanlarda bu proje hakkında yapılan bir değerlendirme kapsamında oluşturulan raporda
öğretmenlerin çoğunluğunun dizüstü bilgisayar ve projeksiyon kullanmada zorluk yaşamadığı
ancak etkileşimli tahta konusunda yeterince bilgi sahibi olmadıkları, eğitime ihtiyaç duydukları
ve kullanım esnasında da internet erişim hızında sorun yaşadıkları görülmüştür (Ekici ve Yılmaz,
2013).
En sık kullanılan teknolojik donanımlar, yaş dağılımına göre incelendiğinde akıllı telefonun en fazla 35-44 yaş (%85,5, f=335), 34 yaş ve altı (%83,2, f=380) yaş gruplarınca tercih edildiği; 45 yaş
ve üzeri yaş grubunun ise nispeten daha düşük bir oranla da olsa (%76,5, f=137) yine bu donanımı diğerlerine göre daha çok tercih ettiği görülmüştür. En sık tercih edilen donanımlardan birisi
olan dizüstü bilgisayarın kullanımıysa 45 yaş ve üzeri diğer yaş gruplarına göre daha düşük orana
(%64,8, f=116) sahiptir. Bunun aksine masaüstü bilgisayar kullanımında ise 45 yaş ve üzeri grup
diğer yaş gruplarından daha yüksek oranla masaüstü bilgisayarları kullandıklarını belirtmişlerdir.
Veriler, genç eğitimcilerin mobil teknolojileri içerik hazırlama ve sunma aşamalarında daha fazla
kullandığını göstermektedir. 90’larda eğitim hayatına giren interaktif tahtaların kişisel bilgisayar
ve telefon kullanım oranlarının artması ile ikinci planda kaldığı görülmektedir.
Şekil 12. Yaşa Göre Eğitimcilerin En Sık Kullandıkları Eğitim Teknolojisinin Dağılımı (%, 2022)
ET’nin kullanımını daha iyi anlayabilmek için öğretmenlerin kullandıkları donanımların yanında
okul çağına dahil olan 6-15 yaş arasındaki çocukların da teknoloji kullanımları TÜİK’ten alınan veriler ile birlikte incelenmiştir. Buna göre 6-15 yaş arasında en fazla kullanılan teknolojik donanım
cep telefonu/akıllı telefondur (%39). Akıllı telefonu takiben tablet bilgisayar (%29) ve dizüstü bilgisayar (%19,5) gelmektedir. Çocukların bilgisayar türlerini kullanımlarındaki dağılıma bakıldığında
tablet bilgisayarların diğer bilgisayar türlerinden daha fazla tercih edildiği görülmektedir. Masaüstü bilgisayarların ise en az oranda (%10,1) kullanıldığı görülmektedir. Bu veriler eğitimcilerden elde
edilen verilerle karşılaştırıldığında bugün hem eğitimcilerin hem de okul çağındaki çocukların
dizüstü bilgisayarları ve masaüstü bilgisayarları kullandıkları tespit edilmiştir. Ancak çocukların
bilişim teknolojileri şahsi kullanımlarındaki cihazlara bakıldığında tabletleri dizüstü bilgisayarlara
göre daha fazla kullandıkları görülmektedir.
28
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
Şekil 13. 6-15 Yaşlarındaki Çocukların Sadece Kendi Kullanımlarında Olan Bilişim Teknolojileri Cihazları (%, 2013, 2021)
Kaynak: TÜİK, Çocuklarda Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması, 2021
Nihai olarak eğitimcilerin en sık kullandıkları eğitim teknolojileri donanımlarının sırasıyla; akıllı
telefon, etkileşimli tahta ve dizüstü bilgisayar olduğu tespit edilmiştir. Sıklıkla tercih edilen donanımlar kategorilere ayrıldığında içerik oluşturma teknolojilerinin sunum yapma teknolojilerine
göre daha fazla tercih edildiği görülmektedir. Yaşa bağlı olarak donanımların kullanım sıklığı da
değişiklik gösterebilmektedir. Akıllı telefonları en çok 35-44 yaş ve 34 yaş ve altı eğitimcilerin
tercih ettiği görülmektedir. Yine dizüstü bilgisayarları da genç yaşlardaki eğitimcilerin daha çok
tercih ettikleri; 45 yaş ve üzeri katılımcıların ise bilgisayar türlerinden masaüstü bilgisayarları kullanmaya daha yatkın oldukları tespit edilmiştir. Bu verilerden hareketle genç yaştaki eğitimcilerin güncel ET’yi, daha ileriki yaşlardaki eğitimcilerin ise daha geleneksel ET’yi tercih ettikleri
söylenebilir.
En Sık Kullanılan Uygulamalar
ET denilince akla sadece teknolojik donanımlar değil, aynı zamanda bu donanımlar yoluyla ulaşılabilen çeşitli uygulamalar da gelmektedir. Öğretmenler ve yöneticiler hem eğitim-öğretim süreçlerinde hem de kurumların yönetiminde birbirinden farklı birçok uygulama kullanmaktadır.
Bu tür uygulamaların kullanımının eğitim öğretim süreçlerini olumlu yönde etkilediği ortaya konmuştur (Akbaba ve Kılıç, 2022). Yürütülen çalışmada katılımcıların en sık kullandıkları uygulamaları belirlemek amacıyla katılımcılara “En sık kullandığınız üç eğitim teknolojileri uygulamalarını
söyleyiniz” ifadesi yöneltilmiştir. Katılımcılara tablodaki uygulamalar seçenek olarak sunulmuş ve
aralarından üç tane uygulama seçmeleri istenmiştir. ET uygulamalarının kategorilendirilmesi ise
Zehler ve diğerlerinin (2019) sınıflandırılması baz alınarak oluşturulmuş ve analizler bu doğrultuda
yürütülmüştür.
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar 29
Dijital İçerik Uygulamaları
Dijital Üretim Uygulamaları
Dijital İletişim Uygulamaları
YouTube
Google Dokümanlar & Drive
Zoom
EBA
Microsoft Office Programları
Edmodo
Morpa Kampüs
Kahoot /Padlet / Mentimeter
ALMS
Okulistik
Wordpress
Moodle
Vitamin
Canva
Microsoft Teams
Prezi
Google Classroom
Powtoon
WhatsApp
Twitter
Facebook
Skype
Google Meet
Adobe Connect
Şekil 14. Eğitim Teknolojileri Uygulamaları
Elde edilen veriler, eğitimcilerin en sık kullandıkları ET uygulamalarının dijital içerik uygulamaları
(%88,52, f=910) kategorisine giren araçlar olduğunu gösterirken dijital iletişim uygulamaları dijital
içerik uygulamalarından hemen sonra gelmektedir (%85,21, f=876). Pandemi öncesinde yaygın olmayan dijital iletişim uygulamaları, özellikle pandemi döneminde hızlı iletişim aracı olarak yaygın bir
şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Dijital üretim uygulamaları diğer eğitim teknolojileri uygulamalarına göre en düşük orana sahiptir (%39,2, f=403). Benzer bir çalışmada (Karakuş ve Er, 2021) eğitimcilerin dijital iletişim ve üretim uygulamalarını sıklıkla kullandığı bulgusu bizim çalışmamızdaki bulguları
teyit eder niteliktedir. Bu durum bize eğitimcilerin teknolojiyi hazır içeriğe ulaşmak ve iletişim kurmak
için sıklıkla kullanırken yeni içerik oluşturmak için daha az oranda kullandığını göstermektedir.
Eğitimcilerin kullandıkları uygulamalar cinsiyete göre analiz edildiğinde dağılımın kadın ve erkek
eğitimcilerde birbirine yakın olduğu görülmektedir. Cinsiyetler arasında kayda değer bir fark bulunmamakla birlikte dijital içerik ve iletişim uygulamalarını erkeklerin, üretim uygulamalarını ise
kadınların daha yoğun olarak kullandığı görülmektedir.
30
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
Şekil 15. Toplam Puan ve Cinsiyete Göre En Sık Kullanılan Üç Eğitim Teknolojileri Uygulamasının Dağılımı (%, 2022)
Kullanılan ET’nin branşlara göre değişebileceği de unutulmamalıdır. Örneğin, ilköğretim matematik öğretmenleri ile yapılan bir çalışmada Zoom en sık kullanılan uygulama olarak tespit edilmiştir. İlaveten en sık kullanılan eğitim teknolojisinin; basılı olan ders kitaplarının, soru bankalarının, ünite kitapçıklarının ses, görsel, video, aktivite gibi araçlarla zenginleştirilmesiyle oluşturulan
Z-Kitap olduğu bulunmuştur (Kılıçaslan, Toksoy ve Tuğaç, 2022).
Uygulama kullanımında gözle görülür bir farklılık kamu kurumlarında ve özel kurumlarda görev
yapan eğitimciler arasında mevcuttur. Uygulamaların kategorilerinden birisi olan dijital içerik uygulamaları içerisinde kamu kurumunda görev yapan eğitimcilerin oranı %90,46 (f=740) iken özel/
vakıf kurumlarında görev yapan eğitimcilerin oranı 80,95’tir (f=140). Yani dijital içerik uygulamalarını kamu kurumunda görev yapan eğitimciler, özel/vakıf kurumunda görev yapan eğitimcilere
kıyasla daha fazla oranda kullanmaktadır. Bunu takiben dijital iletişim uygulamaları içerisinde yer
alan uygulamaların da eğitimciler arasında yakın oranlarla kullanıldığı görülmektedir. En düşük
oranlara sahip olan kategori dijital üretim uygulamalarıdır. Burada özel okullarda görev yapan
eğitimcilerin kamu kurumlarında görev yapan eğitimcilerden daha yüksek orana sahip oldukları
belirtilebilir. Yani genel kanının aksine kamu kurumlarında görev yapan eğitimcilerin çeşitli eğitim
uygulamalarını kullanım oranlarının da yüksek olduğu tespit edilmiştir.
Şekil 16. Kurum Türüne Göre En Sık Kullanılan Üç Eğitim Teknolojileri Uygulama Türlerinin Dağılımı (%, 2022)
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
31
Sonuç olarak katılımcıların en fazla tercih ettiği ET uygulamalarının dijital içerik uygulamaları kategorisine giren araçlar olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Dijital içerik uygulamalarından hemen sonra ise dijital iletişim uygulamaları gelmektedir. Dijital üretim uygulamaları arasında yer alan uygulamalar genel olarak diğer uygulamalara göre daha düşük oranda tercih edilmektedir. Eğitimde
kullanılan uygulamalar cinsiyet değişkenine göre ele alındığında ise genel olarak sonuçların yakın
olduğu sadece dijital iletişim uygulamaları kapsamına giren eğitim teknolojileri uygulamalarının erkek katılımcılar tarafından daha yüksek bir oranla tercih edildiği görülmektedir. Diğer bir
değişken olan görev yapılan kurum türü göz önünde bulundurulduğunda özel/vakıf kurumlarında çalışan eğitimcilerin dijital üretim uygulamaları kullanımı oranında ciddi bir fark oluşturduğu
gözlemlenmiştir.
Eğitimde Teknolojinin Etkin Kullanımını Engelleyici Unsurlar
Eğitimde teknoloji kullanım alışkanlıklarını etkileyebilecek ve kullanıma ket vurabilecek çeşitli faktörler olabilir. Raporda bu tutum ve uygulamaların neler olduğunu eğitimcilerin gözünden
tespit edebilmek için onlara “Size göre eğitim kurumlarında ET’nin etkin kullanılmasına engel
olan unsurlar nelerdir” şeklinde en fazla iki seçeneği işaretleyebilecekleri çoklu seçmeli bir soru
yöneltildiğinde eğitimcilerin ağırlıklı olarak (%80,40, f=823) donanım ve ağ altyapısındaki eksikliklere atıfta bulundukları görülmüştür. Altyapı eksikliğinden sonra eğitimciler kendi yeterliklerine
(%43,50, f=445) atıfta bulunmaktadır. Yeterlik vurgusundan sonra eğitimciler zaman, ağır program yükü ve müfredata (%27,70, f=284) ve destek hizmetlerine (%24,2, f=248) vurgu yapmaktadır. Bu bulgu da politika yapıcılar ve okul yöneticileri tarafından üzerinde düşünülmesi gereken
kritik bir problemdir. Literatürdeki diğer benzer araştırmalara baktığımızda (Çopur ve Ekici, 2022;
Uçar Sarımanoğlu, 2019) ET’nin etkin kullanımını engelleyici unsurlar arasında donanım-yazılım ve altyapı problemlerinin (ör. teknoloji laboratuvarı eksikliği, laboratuvarı bulunan okulların
araç-gereç bakımından yetersizliği, yazılımların güncellenmemesi), hizmet içi eğitimlerin eksikliğinin, öğretim programının çok yoğun olmasının yer aldığı görülmektedir. Bu noktada bu araştırma önceki araştırmalardaki bulguları destekler niteliktedir.
ET’yi engelleyici unsurlarla ilgili görüşler eğitimcinin görevine göre de değişebilir. Bu yönde elde
edilecek bulgular öğretmenler ve idarecilerin değişen tecrübelerine ışık tutabilir. Bu açıdan katılımcıların cevapları analiz edildiğinde idari görevi olan eğitimcilerin öğretmenlerin ET’ye yönelik
algı ve tutumlarına öğretmenlere göre daha fazla vurgu yaptıkları görülmektedir. İdarecilik
görevi olan ve olmayan eğitimcilerin yanıtları arasında bir başka farklılık da donanım ve altyapı
durumunun engelleyici bir unsur olması noktasında görülmektedir. Öğretmenler %81 (f=785)
ile donanım ve altyapının engelleyici bir unsur olduğunu düşünürken idarecilik görevi bulunan
eğitimciler %69,1 (f=38) oranında bu düşünceye katılmaktadır. İdarecilik görevi olan ve olmayan
eğitimcilerin farklılaşan bu yanıtları incelendiğinde öğretmenlerin kendi tutumlarından ziyade
kaynak sorunu dolayısıyla ET’nin yeterli ve etkili uygulanamadığını düşündükleri ortaya çıkmaktadır. Ayrıca idarecilerin kaynakları nispeten daha yeterli gördüğü ve teknolojiye karşı tutumun da
etkili bir faktör olduğunu düşündükleri anlaşılmaktadır.
32
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
Şekil 17. Toplam Puan ve Yöneticilik Görevi Açısından Eğitim Kurumlarında Eğitim Teknolojisinin Etkin Kullanımını
Engelleyen Unsurların Dağılımı (%, 2022)
Özetlemek gerekirse eğitimciler, ET’nin etkin kullanımını engelleyen en önemli unsurun donanım
ve altyapı eksikliği olduğunu düşünmektedir. Donanım ve altyapı eksikliklerini ise eğitimcilerin
teknolojiyi kullanmadaki yeterlikleri izlemektedir. Eğitimciler ağ ve altyapı sorunlarının yanı sıra
kendi öz yeterliklerinin yeterli olmamasının da ET’nin kullanımında engelleyici bir unsur olduğunu
düşünmektedirler. Katılımcıların yanıtlarından hareketle; ET’nin daha etkili ve verimli kullanılabilmesi için yatırımın artırılması, donanım ve altyapının geliştirilmesi gerekmektedir. Gerekli yatırım
ve donanımın sağlanmasının yanı sıra eğitimcilerin yeterliklerinin artırılması için hizmet dışı ve
hizmet içi eğitimler ile teknoloji kullanımı yaygınlaştırılmalıdır.
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar 33
Eğitim Teknolojisinde Yeterlik
Teknolojik yeterlikler sadece teknik beceriler ile sınırlı olmayıp dijital teknolojiler aracılığıyla düşünmek, davranmak, öğrenmek ve öğretmek gibi bilgi, beceri ve yeterlik alanındaki davranışları da
içine alarak dijital yeterlik kavramı ile karşılanmaktadır (Tømte, 2013). Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan DigCompEdu (Redecker, 2017) eğitimcilere yönelik hazırlanan “Eğitmenler için Dijital
Yeterlikler Çerçevesi” ile altı alanda yirmi iki beceriyi listeleyerek bu becerilerin eğitim süreçlerinde
nasıl kullanılabileceğini ortaya koymuştur. Bu alanlar eğitimcilerin mesleki yeterlikleri, eğitimcilerin
dijital yeterlikleri ve öğrenenlerin yeterlikleri olmak üzere üç ana gruba ayrılmıştır. Bu gruplar içerisinde toplam altı yeterlik alanı belirlenmiştir. Bu alanlar kısaca şu şekilde açıklanabilir (Redecker,
2017; Bozkurt vd., 2021):
1.
Mesleki kullanım: İletişim, işbirliği ve mesleki gelişim için dijital teknolojileri kullanma.
2. Dijital kaynaklar: Dijital kaynakların tedarik edilmesi, oluşturulması ve paylaşılması.
3. Öğretim ve öğrenim: Öğretme ve öğrenmede dijital teknolojilerin kullanımını yönetme
ve düzenleme.
4. Ölçme: Değerlendirmeyi geliştirmek için dijital teknolojileri ve stratejileri kullanma.
5. Öğrenenleri güçlendirme: Katılımı, kişiselleştirmeyi ve öğrencilerin aktif katılımını geliştirmek
için dijital teknolojileri kullanma.
6. Öğrenenlerin dijital yeterliklerini desteklemek: Öğrencilerin bilgi, iletişim, içerik oluşturma, esenlik
ve problem çözme için dijital teknolojileri yaratıcı ve sorumlu bir şekilde kullanmalarını sağlama.
Eğitimde dijital yeterlik alanlarının içerisinde her bir alana ait yeterlikler görselde açıklanmıştır.
Buna göre eğitimcilerin mesleki yeterlikleri, mesleki gelişim için gerekli olan dijital teknolojileri
kullanmayı kapsarken pedagojik yeterlikleri, dijital kaynaklar, öğrenim ve öğretim, ölçme ve öğrenenleri güçlendirme alanlarına ait olan yeterlikleri içerir. Son olarak öğrenenlerin yeterlikleri ise
öğrenenlerin dijital yeterliklerini destekleme alanı içerisindeki yeterliklerdir. Bu şekilde bir sınıflandırma eğitimcilerin dijital alana dair yeterliklerinin bir arada incelenmesine imkan sağlanmaktadır.
34
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
Eğitimcilerin Mesleki Yeterlikleri
Eğitimcilerin Dijital Yeterlikleri
Öğrenenlerin Yeterlikleri
3.
Öğretim ve
Öğrenim
Dijital Yeterlikler
1.
2.
Mesleki Kullanım
Dijital Kaynaklar
Çapraz Yeterlikler
4.
Ölçme
Konuya Özel Yeterlikler
5.
Öğrenenlerin
Dijital Yeterliklerini
Desteklemek
5.
Öğrenenleri
Güçlendirme
Konuya Özel Yeterlikler
Kaynak: Redecker, 2017; Bozkurt vd., 2021.
Şekil 18. Dijital Yeterlik Alanları
Türkiye’de eğitimcilerin dijital yeterliklerine dair yapılan çalışmalardan 2018 yılında yayımlanan
Türkiye 2023 Eğitim Vizyonu içerisinde eğitimde dijital teknolojilerin kullanımına yönelik birçok
ifadenin yer aldığı görülmektedir. Dijital öğrenme materyalleri geliştiren lider öğretmenlerin
desteklenmesi, öğrenme süreçlerinde yeterli teknolojik desteğin sağlanması, fiziksel
ortamda gerçekleştirilmesi zor olan interaktif deneyler ve soyut kavramların görselleştirildiği
canlandırmaların yapılması, teknoloji destekli faaliyetlerle çoklu disiplinlerin harmanlanması gibi
hedefler bulunmaktadır. Ayrıca ölçme değerlendirme faaliyetleri, öğrencilerin öğrenme motivasyonlarının artırılması gibi farklı kullanım alanları da ET’ye dahil edilmesi beklenen hedefler arasında yer almaktadır (MEB, 2018).
Eğitimcilerin Mesleki Yeterlikleri
1
Mesleki Kullanım
1.1
Kurumsal İletişim
1.2
Mesleki İşbirliği
1.3
Yansıtıcı Uygulama
1.4
Dijital Sürekli Mesleki
Gelişim
Eğitimcilerin Pedagojik Yeterlikleri
2
Dijital Kaynaklar
3
Öğretim ve Öğrenim
2.1
Seçme
3.1
Öğretim
2.2
Yaratma ve
Uygulama
3.2
Rehberlik
3.3
2.3
Yönetme, Koruma
ve Paylaşma
6
Öğrenenlerin
Dijital Yeterliklerini
Desteklemek
İşbirliğine Dayalı
Öğrenme
6.1
Bilgi ve Medya
Okuryazarlığı
3.4 Öz-Düzenlemeli
6.2
İletişim
6.3
İçerik Üretimi
Öğrenme
4
Ölçme
4.1
Ölçme Stratejileri
4.2
Kanıtları İnceleme
4.3 Geribildirim ve
Planlama
Öğrenenlerin Yeterlikleri
5
Öğrenenleri
Güçlendirme
5.1
Erişilebilirlik ve
Kapsayıcılık
5.2
Farklılaştırma ve
Kişiselleştirme
5.3
Öğrenenlerin Aktif
Katılımını Sağlama
6.4 Sorumlu Kullanım
6.5
Problem Çözme
Şekil 19. Avrupa Birliği Dijital Yeterlikler Çerçevesi
Kaynak: Redecker, 2017; Bozkurt vd., 2021.
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar 35
Teknolojik yeterlikler, çevrimiçi öğrenme fırsatlarının da artması ile birlikte son dönemde eğitimde
en önemli gereksinimlerden birisi haline gelmiştir. Bu gereksinim politika yapıcılar, eğitim ve bilim
alanları uzmanları tarafından da vurgulanmaktadır (European Commission, 2013; JISC, 2012; Davis
vd., 2011). Bunun sonucu olarak bütün alanlarda olduğu gibi eğitim alanında da teknolojik yeterliğe
sahip olma istihdam edilebilirlik ile doğrudan ilişkili hale gelmiştir (Bozkurt vd., 2021).
Teknolojik yeterliğe sahip olmak öğretmenler için yalnızca dersleriyle ilgili gelişmeleri ve mesleklerinde yaşanan değişimi yakalamak için değil; hayat boyu öğrenmeyi desteklemek için de gerekli
bir beceri seti, önemli bir okur-yazarlık düzeyidir. Gür vd. (2019) tarafından yapılan çalışmada yaşam boyu öğrenme eğilimlerinin, dijital okuryazarlık düzeylerinin ve Web 2.0 araçlarını kullanma
sıklığının sosyal girişimciliği doğrudan ve dolaylı olarak etkilediği sonucuna ulaşılmıştır (Gür vd.,
2019). Bilginin doğasının sürekli değiştiği ve bilginin birikerek ilerlediği günümüzde bu yeterliklere
sahip olmak yaşam boyu öğrenmeye etkisi sebebiyle oldukça önemli bir konumda durmaktadır.
Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) Türkiye Yükseköğretim Yeterlilikler Çerçevesi’nde (TYYÇ) de vurguladığı üzere (YÖK, 2010), öğretmenlerin eğitim bilimleri temel alan yeterlikleri kapsamında sahip olması beklenen yeterlik alanlarından birisi “yaşam boyu öğrenmeye ilişkin olumlu bir tutum
geliştirme” iken “alanıyla ilgili ileri düzeyde bilgi kaynaklarını kullanma” da beceri alanına ilişkin
tanımlanan başka bir ifade olarak kayıtlara geçmiştir (Bozkurt vd., 2021).
Bu kısımda eğitimcilerin teknolojik pedagojik alan bilgisi, öz yeterlik algıları, teknoloji yeterliğini
geliştirmek için harcadıkları çaba ve bu yeterliği geliştirme yolları sırasıyla katılımcılardan elde
edilen veriler ışığında açıklanmıştır.
Teknolojik Pedagojik Alan Bilgisi
Bir öğretmenin sahip olması gereken üç tür temel bilgi alanı vardır. Bunlar alan, pedagoji ve teknoloji bilgisidir. Eğitimcilerin alan, pedagoji ve teknolojik yeterliklerinin kesiştiği alan ise teknolojik
pedagojik alan kavramıyla açıklanmaktadır (TPACK, 2012). Buna göre;
•
Alan Bilgisi: Öğretmenlerin öğrenecekleri ve öğretecekleri konu hakkında sahip oldukları
bilgilerdir. Bu bilgiler; kavram, teori, fikir ve bu tür bilgileri geliştirmeye yönelik yerleşik uygulamaları ve yaklaşımları içerir.
•
Pedagojik Bilgi: Öğretmenlerin öğretme ve öğrenme süreçleri ve uygulamalar veya yöntemler
hakkında edindikleri bilgidir. Bu bilgi; öğrencilerin nasıl öğrendiğini anlamayı, genel sınıf yönetimi becerilerini, ders planlama ve öğrenci değerlendirmesini de kapsar.
•
Teknolojik Bilgi: Teknolojik araçlar ve kaynaklar hakkında düşünmeyi ve bunları kullanmayı
ifade eden bilgidir. Bu bilgi türü, bilgi teknolojisini iş yerinde ve günlük yaşamda verimli bir şekilde uygulayacak kadar kapsamlı bir şekilde anlamayı ve bilgi teknolojisindeki değişikliklere
sürekli olarak uyum sağlayabilmeyi içerir.
•
Pedagojik Alan Bilgisi: Bir konunun öğretmen tarafından öğretime uygun hale getirilecek şekilde dönüştürülmesidir. Bu dönüşüm, öğretmen konuyu yorumladığında, öğretim materyallerini
alternatif kavramlara ve öğrencilerin önceki bilgilerine uyarlayıp uyguladığında gerçekleşir.
•
Teknolojik Alan Bilgisi: Teknoloji ve alan bilgisinin bir arada etkileşim içerisinde kullanılmasıdır. Öğretmenlerin öğrettikleri konudan daha fazlasına hakim olmaları, konunun belirli teknolojilerin uygulanması ile nasıl değiştirilebileceği veya kısıtlanacağı konusunda bilgiye sahip
olmalarını ifade eder.
36
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
•
Teknolojik Pedagojik Bilgi: Belirli teknolojilerin belirli şekillerde kullanıldığında öğretme ve
öğrenmenin nasıl değişebileceğine dair bir anlayış geliştirmedir. Bu bilgi türü, disiplin ve gelişimsel olarak uygun pedagojik tasarımlar ve stratejilerle ilgili teknolojik araçların pedagojik
olanaklarını ve sınırlılıklarını bilmeyi de içerir.
•
Teknolojik Pedagojik Alan Bilgisi: İçeriği öğretmek için yapıcı yollarla teknolojileri kullanan
pedagojik teknikleri; kavramların öğrenilmesini neyin zorlaştırdığı veya kolaylaştırdığı ve
teknolojinin öğrencilerin karşılaştığı bazı sorunları çözmeye nasıl yardımcı olabileceği bilgisini;
öğrencilerin sahip oldukları bilginin zeminini güçlendirmek için mevcut bilgi üzerine inşa
etmek üzere teknolojilerin nasıl kullanılabileceği bilgisini içerir (TPACK, 2012).
Teknolojik Bilgi (TB)
Teknolojik
Alan Bilgisi
(TAB)
Teknolojik
Pedagojik
Bilgi (TPB)
Teknolojik
Pedagojik
Alan Bilgisi
Pedagojik
Bilgi (PB)
Pedagojik Alan
Bilgi (PAB)
Alan
Bilgisi (AB)
Şekil 20. Teknolojik Pedagojik Alan Bilgisi
Kaynak: Technological Pedagogical and Content Knowledge (TPACK)
TPAB çerçevesinde öğretmenlerin sahip olması gereken üç bilgi alanı ortaya konulmuştur. Bunlar
teknoloji, pedagoji ve alan bilgisidir. Son yıllarda bu üç alanın kesişim noktasında bulunan teknolojik pedagojik alan bilgisi oldukça önem kazanmış olmakla birlikte bu üç bilgi alanının bir bütün
olarak ele alınması gerektiği vurgulanmaktadır. Ancak bu çalışma eğitimcilerin alan, pedagoji ve
teknoloji bilgisi arasında dengeyi nasıl kurduklarının incelenmesi ile sınırlandırılmıştır.
Bu bağlamda katılımcılara bir dizi ifade yöneltilmiş ve sorulara 1-5 arasında puan vermeleri istenmiştir. (1) Kesinlikle katılmıyorum, (2) katılmıyorum, (3) kararsız, (4) katılıyorum ve (5) kesinlikle
katılıyorum anlamlarına karşılık gelmektedir. Yanıtlar daha anlaşılır bir şekilde gösterilmek adına
“katılıyorum”, “kararsız” ve “katılmıyorum” şeklinde üç kategori haline getirilerek analiz edilmiştir.
Bu ifadeler “Kendi branşımdaki gelişmeleri izlemeyi eğitim teknolojilerindeki gelişmeleri izlemek-
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar 37
ten daha önemli buluyorum” ve “Bir öğretmen için pedagoji bilgisinin eğitim teknolojilerini iyi
kullanmaktan daha önemli olduğunu düşünüyorum” şeklinde yöneltilmiştir. Bu ifadelerle birlikte
katılımcılara “Eğitim teknolojilerini kullanmak branşım/alanım için gereklidir” ifadesi yöneltilerek
1-10 arasında puan vermeleri istenmiştir.
Katılımcıların yanıtları görev yapılan kademelere göre analiz edilmiştir. Eğitimciler, “Eğitim teknolojilerini kullanmak branşım/alanım için gereklidir” ifadesine çoğunlukla (%71,3, f=733) katıldıklarını belirtmişlerdir. Eğitim teknolojilerinin gerekliliği branşlara göre de farklılık gösterebilmektedir.
Katılımcıların yanıtlarında kararsız yanıtını verenlerin fazla olması, her branşta alan bilgisine bağlı
olarak teknoloji kullanımına gereksinim olmaması ile açıklanabilir.
Şekil 21. Eğitim Teknolojilerini Kullanmanın Branşı/Alanı için Gerekli Olduğunu Düşünen Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
Kademelere göre dağılımda okul öncesi eğitimde görev alan eğitimciler (%63,2, f=98) diğer kademelere nazaran ET’nin, alanları için daha az gerekli olduğunu düşünmektedir. Branşları için ET’nin en
gerekli olduğunu düşünenler ise ilkokul kademesinde (%81,1, f=193) görev yapan eğitimciler olmuştur.
Şekil 22. Görev Yapılan Kademelere Göre Eğitim Teknolojilerini Kullanmanın Alanı için Gerekli Olduğunu Düşünen
Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
Eğitimcilerin yeterliklerini artırabilmeleri, alanlarındaki gelişmeler kadar teknolojik gelişmeleri de
takip etmelerine bağlıdır. Bu bağlamda katılımcıların hem kendi branşlarındaki hem de ET’deki
gelişmeleri takip ederken nasıl bir denge izledikleri anlaşılmaya çalışılmış ve “Kendi branşımdaki gelişmeleri izlemeyi eğitim teknolojilerindeki gelişmeleri izlemekten daha önemli buluyorum”
38
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
ifadesine katılıp katılmadıkları sorulmuştur. Eğitimcilerin bu ifadeye katılım oranlarının verildiği grafik incelendiğinde katılımcıların teknoloji bilgisine alan bilgisine nazaran daha çok önem
verdikleri görülmektedir. Burada katılmıyorum ifadesini tercih eden eğitimcilerin görev yaptıkları
kademelere göre dağılımda da bariz bir farklılık bulunmamaktadır.
Şekil 23. Görev Yapılan Kademelere Göre Kendi Alanındaki Gelişmeleri İzlemeyi Eğitim Teknolojilerindeki Gelişmeleri
İzlemekten Daha Önemli Bulan Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
Alan bilgisini öğretmeyi ve uygulamayı içeren pedagojik bilgi, öğretmenliği diğer birçok meslek
grubundan ayrıştıran bir bilgi türüdür. Eğitimcilerin pedagojik bilgi ve teknolojik bilgi arasındaki
ilişkiyi nasıl değerlendirdiklerini analiz edebilmek için katılımcılara, “Bir öğretmen için pedagoji bilgisinin eğitim teknolojilerini iyi kullanmaktan daha önemli olduğunu düşünüyorum” ifadesi
yöneltilmiştir. Bu doğrultuda elde edilen oranlara bakıldığında bu ifadeye “katılmıyorum” yanıtını verenlerin oranının %68,6 (f=705) ile en yüksek olduğu görülmektedir. Kararsız olan katılımcılar %20,9 (f=215) oranına sahip iken “katılıyorum” cevabını veren katılımcıların dağılımı %10,5
(f=108) olarak tespit edilmiştir. Bu dağılım, eğitimcilerin pedagoji bilgisini teknoloji bilgisinden
daha önemli görmediklerini göstermektedir.
Şekil 24. Bir Öğretmen için Pedagoji Bilgisinin Eğitim Teknolojilerini İyi Kullanmaktan Daha Önemli Olduğunu
Düşünen Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar 39
Nihai olarak, ET ve pedagojik alan bilgisinin bir arada değerlendirilmeye çalışıldığı bu kısımda
eğitimcilerin, ET’yi kullanmanın branşları/alanları için gerekli olduğunu düşündükleri tespit edilmiştir. Buna ilaveten, eğitimcilerin kendi alanlarındaki gelişmeleri takip etmeyi eğitim teknolojileri
alanındaki gelişmeleri takip etmekten daha önemli bulmadıkları da bulgular arasındadır. Aynı
şekilde pedagoji bilgisini de ET’yi iyi kullanmaktan daha önemli bulmadıkları kaydedilmiştir. Dolayısıyla eğitimciler ET’yi kendi branşları için gerekli görmekte ve teknoloji bilgisini alan ve pedagoji
bilgisinden daha çok önemsemektedir.
Eğitimcilerin Öz Yeterlikleri
Öz yeterlik, bireyin belirli bir görevi yerine getirme konusunda kendi kapasitesine ilişkin algısıdır.
Bu tür algılar, bireylerin gerçek davranışları ve dolayısıyla performanslarını etkiler. Ayrıca eğitim
araştırmacıları, politika yapıcılar ve uygulayıcılar; öğretmenlerin öz yeterliğinin pedagojik
uygulamaları ve eğitim kalitesi ile güçlü bir şekilde ilişkili olduğu konusunda hemfikirdir. Aynı
şekilde, yüksek bilgi ve iletişim teknolojileri (BİT) öz yeterliğine sahip öğretmenlerin okullar
arasında eşit dağılımının, sosyo-ekonomik açıdan dezavantajlı öğrencilere dijital okuryazarlık becerilerini öğretme konusunda avantajlı öğrencilerle aynı fırsatı sağladığı öne sürülmüştür. Ancak
bu yüksek dijital öz yeterliğe sahip olan öğretmenler, TALIS (Teaching and Learning International
Survey) ülkeleri ve bölgelerinin neredeyse dörtte birindeki özel okullarda ve kabaca yedide birinde sosyo-ekonomik açıdan avantajlı okullarda çalışma eğilimindedir (OECD, 2022).
Çalışmalarında öğretmenlerin teknoloji öz yeterliklerini tespit etmeyi amaçlayan Sezgin vd. (2017),
çalışma sonucunda öğretmenlerin internet kullanımı konusunda kendilerini yeterli hissettikleri,
yazılımlar konusunda ise yeterli görmedikleri bulgularına ulaşmıştır. Çalışmada genel anlamda
eğitimcilerin teknolojiye yönelik öz yeterliklerinin yüksek düzeyde bulunmasının teknolojiye
erişimin oldukça kolaylaşmasıyla ilgili olabileceği ileri sürülmüştür.
Bu saha araştırmasında eğitimcilerin teknoloji ile ilgili öz yeterlik algılarını belirlemek üzere katılımcılara “Kendinizi ne düzeyde yeterli bir eğitim teknolojileri kullanıcısı olarak nitelendirirsiniz”
sorusu yöneltilmiş ve yanıtlar 1’den 10’a kadar derecelendirilmiştir. Soruya 10 puan veren katılımcıların kendilerini oldukça yeterli gördükleri, 1 puan verenlerin de kendilerini hiç yeterli görmedikleri varsayılmaktadır. 1-3 puan veren katılımcıların kendilerini yeterli görmedikleri, 4-7 puan veren
katılımcıların kararsız oldukları ve 8-10 puan veren katılımcıların kendilerini yeterli gördükleri esas
alınarak analiz gerçekleştirilmiştir. Grafikte katılımcıların toplam puanları ve cinsiyete göre analizler sunulmuştur. Buna göre eğitimcilerin ET konusunda kendilerini pek de yeterli görmedikleri
kararsızların oranının yüksek olmasından anlaşılmaktadır. Dolayısıyla eğitimcilerin yeterlik konusunda zihinlerinde bir belirsizlik olduğu söylenebilir.
40
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
Şekil 25. Toplam Puan ve Cinsiyete Göre Eğitimcilerin Kendilerini Yeterli Bir Eğitim Teknolojileri Kullanıcısı Görme
Düzeyleri (%, 2022)
Cinsiyete göre analizde erkek ve kadın eğitimcilerin kendilerini ne düzeyde yeterli bir eğitim teknolojileri kullanıcısı olarak nitelendirdikleri, bağımsız örneklem t-testi ile karşılaştırılmıştır. Erkek
eğitimcilerin (Ort=7,30, SS=1,609, n=493) kadın eğitimcilere göre (Ort=6,86, SS=1,553, n=535) anlamlı şekilde kendilerini daha yeterli nitelendirdikleri görülmektedir (p<0,05). Bu noktada cinsiyetin teknoloji kullanımı konusunda nasıl bir etkisi olabilir sorusu akla gelmektedir. Alandaki diğer çalışmalara bakıldığında Gudmundsdottir ve Hatlevik (2018)’in çalışmasında erkeklerin bilgi
ve iletişim teknolojilerinde kendilerini kadınlara göre daha özgüvenli hissettiklerini tespit etmiş;
ancak erkeklerin genellikle bu tür sorularda kendilerini olduğundan daha iyi raporladıklarını göz
önünde bulundurarak bu duruma ihtiyatla yaklaşmıştır.
Yaş bakımından değerlendirildiğinde her ne kadar istatistiksel olarak anlamlı bir veri elde edilememiş olsa da yaş oranı yüksek olan eğitimcilerin, yaşı küçük olan eğitimcilere göre kendilerini
yeterli görme oranlarının düştüğü tespit edilmiştir. 34 yaş ve altında bu oran %42,7 (f=195) iken
45 yaş ve üzerinde %36,3 (f=65) oranına düşmüştür. Aynı zamanda kararsız olarak kanaatlerini
belirten eğitimcilerin oranı, yaş aralığı yüksek olan katılımcılarda daha yüksektir. Durak ve Seferoğlu (2017) da çalışmasında benzer bir bulguya ulaşmış, öğretmenlerin bilişim teknolojileri yeterlik puanlarının yaşın artışına bağlı olarak düştüğünü ortaya koymuştur.
Şekil 26. Yaşa Göre Eğitimcilerin Kendilerini Yeterli Bir Eğitim Teknolojileri Kullanıcısı Görme Düzeyleri (%, 2022)
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar 41
Yeterliğin mesleki kıdemle arasındaki ilişkiyi gösteren grafiğe bakıldığında eğitimcilerin %40’ı
(f=98) mesleklerinin ilk yıllarında kendilerini yeterli görürken bu oran 6-10. yıllarda %44’e (f=118)
çıkmakta; ancak daha sonra düşüşe geçmektedir. Sezgin ve diğerlerinin (2017) çalışmasında da
yaş ve kıdem arttıkça yeterlik algısının azaldığı tespit edilmiştir. Aynı çalışmada görüşleri alınan
öğrenciler daha genç öğretmenlerin ET’ye derslerinde daha fazla yer verdiğini de ifade etmiştir.
Şekil 27. Mesleki Kıdeme Göre Eğitimcilerin Kendilerini Yeterli Bir Eğitim Teknolojileri Kullanıcısı Görme Düzeyleri (%, 2022)
Ön lisans/lisans veya lisansüstü mezunu eğitimcilerin eğitim düzeylerine göre kendilerini ne
düzeyde yeterli bir eğitim teknolojileri kullanıcısı olarak nitelendirdikleri de bağımsız örneklem
t-testi ile karşılaştırılmıştır. Buna göre ön lisans/lisans mezunu öğretmenler ile (Ort=7,07, SS=1,574)
lisansüstü mezunu olan eğitimciler (Ort=7,07, SS=1,740) arasında anlamlı bir fark olmadığı görülmektedir (p>0,05). Sonuç olarak ön lisans/lisans mezunu olma ve lisansüstü eğitimciler kendilerini ET’de aynı düzeyde yeterli görmekte ve eğitim durumunun bu değişken üzerinde bir farklılık
yaratmadığı görülmektedir.
Özetle, eğitimcilerin ET’ye yönelik yeterlik algıları incelendiğinde çeşitli değişkenlere göre
yanıtlarda farklılıklar gözlense de eğitimcilerin çoğunlukla kendilerini yeterli olarak görme
konusunda kararsız oldukları görülmüştür. İfade cinsiyet değişkenine göre incelendiğinde erkek
eğitimcilerin kadın eğitimcilere göre ET’de kendilerini daha yeterli gördükleri bulgusuna ulaşılmıştır. Yaşa göre incelendiğinde ise eğitimcilerin orta yaşlarda kendilerini daha yeterli gördükleri
anlaşılmaktadır. Mesleki kıdemde de benzer bir tablo ortaya çıkmakta; 6-10 yıl arası mesleki kıdeme sahip katılımcılar kendilerini yüksek düzeyde yeterli görürken daha az tecrübeli eğitimcilerde ve 21 yıl ve üzeri tecrübeye sahip olanlarda yeterlik algıları azalmaktadır. Eğitimcilerin eğitim
durumları kapsamında ise yeterlikler ile ilgili olarak anlamlı farklılıklara rastlanmamıştır.
Teknolojik Yeterliği Geliştirmek için Gösterilen Çaba
Teknoloji alanı sürekli olarak değişmekte ve gelişmektedir. Bu sebeple eğitimcilerin yeterliklerini koruyabilmesi veya geliştirebilmesi için çaba göstermeleri ve sürekli öğrenme çabası içinde olmaları gerekir. Eğitimcilerin yeterliklerini geliştirmeye yönelik çaba göstermeleri, bu konuyu önemsediklerini de göstermektedir. Eğitimcilerin ET’de yeterliklerini artırmaya yönelik ne
düzeyde çaba gösterdiklerini anlamak için “Eğitim teknolojileri kendimi geliştirmeye çalıştığım
42
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
bir alandır” ifadesine katılıp katılmadıklarını belirtmeleri istenmiştir. Katılımcılardan bu ifadeleri
puanlamaları istenmiştir. (1) Kesinlikle katılmıyorum, (2) katılmıyorum, (3) kararsız, (4) katılıyorum
ve (5) kesinlikle katılıyorum anlamlarına karşılık gelmektedir. Katılımcıların ET’de kendilerini ne
derecede geliştirmeye çalıştıklarını daha anlaşılır bir şekilde göstermek amacıyla yanıtlar “katılıyorum”, “kararsız” ve “katılmıyorum” şeklinde üç kategori haline getirilerek analiz edilmiştir. Grafikte görüleceği üzere katılımcıların çoğunluğu (%84,3, f=867) bu alanda kendilerini geliştirmeye
çalıştıklarını ifade etmişlerdir. Ancak meslekteki kıdem süresi, yaş, eğitim durumu ve görev alınan
kurum türü ve kademesine göre bu konudaki eğilimler farklılık gösterebilmektedir.
Şekil 28. Eğitim Teknolojilerini Kendilerini Geliştirmeye Çalıştıkları Bir Alan Olarak Gören Eğitimcilerin Dağılımları (%, 2022)
Eğitimciler arasında hangi yaş grubu veya kıdem aralığında görev yapanların ET hakkında kendilerini
geliştirmeye çalışmaları önemli ve incelenmesi gereken bir başlıktır. Grafikte görüldüğü üzere meslekteki kıdem yılına göre kendilerini teknoloji alanında geliştirmeye en çok meyilli olan grup, orta yaşlarda
olduklarını düşünebileceğimiz 16-20 yıl kıdeme sahip olan gruptur (%87,10, f=148). Hemen ardından
sırasıyla 6-10 yıl (%86,80, f=230), 11-15 yıl (%84, f=157) ve 0-5 yıl (%83,70, f=205) kıdeme sahip eğitimciler gelmektedir. 21 yıl ve üzeri mesleki kıdeme sahip eğitimciler ise %78,90 (f=127) oranıyla bu ifadeye en az olumlu yanıt veren grup olmuştur. Ancak kıdem yılına bir bütün olarak bakıldığında kıdem
arttıkça eğitim teknolojisinde kendini geliştirme meylinin de düştüğü söylenebilir.
Şekil 29. Mesleki Kıdeme Göre Eğitim Teknolojilerini Kendilerini Geliştirmeye Çalıştıkları Bir Alan Olarak Gören
Eğitimcilerin Dağılımları (%, 2022)
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar 43
Aynı ifade yaş değişkenine göre incelendiğinde, eğitimcilerin ET’de kendilerini geliştirmeye çalıştıkları ifadesine katılımlarının artan yaşa göre azalma gösterdiği görülmüştür. Nitekim 34 yaş
ve altında %85,1 (f=389) olan oran 45 yaş ve üzerinde %79,9’a (f=143) düşmüştür. Aynı şekilde
“kararsız” ve “katılmıyorum” cevabını veren eğitimcilerin oranı da yaş aralığının artmasıyla yükselmiştir. Dolayısıyla eğitimcilerin yaşları arttıkça kendilerini eğitim teknolojileri alanında geliştirmek
için ayrıca bir çaba sarf etmedikleri anlaşılmaktadır.
Şekil 30. Yaşa Göre Eğitim Teknolojilerini Kendilerini Geliştirmeye Çalıştıkları Bir Alan Olarak Gören Eğitimcilerin
Dağılımları (%, 2022)
Eğitim düzeyi açısından bakıldığında ön lisans/lisans mezunu olanların (%85,3, f=772) lisansüstü
(%77,2, f=95) eğitime sahip olanlara göre kendilerini ET’de nispeten daha fazla geliştirmeye çalıştıkları görülse de eğitim düzeyinin çok büyük bir fark yaratmadığı da söylenebilir.
Şekil 31. Eğitim Durumuna Göre Eğitim Teknolojilerini Kendilerini Geliştirmeye Çalıştıkları Bir Alan Olarak Gören
Eğitimcilerin Dağılımları (%, 2022)
Eğitimin her kademesinde teknoloji kullanımı eğitimi daha etkin bir hale getirmek için kullanılabilirken kademelere ve branşlara göre ET’nin kullanım alanları ve yoğunlukları farklılık gösterebilmektedir. Buna bağlı olarak eğitimcilerin ET’ye ilgileri de farklılık gösterebilir. Bu bağlamda
katılımcıların ET’ye ilgileri ve kendilerini bu alanda geliştirme eğilimleri görev aldıkları kademelere
44
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
göre incelenmiştir. Katılımcılar arasında en çok okul öncesi öğretmenlerinin (%91,60, f=142) “Eğitim teknolojileri kendimi geliştirmeye çalıştığım bir alandır” ifadesine katıldığı gözlemlenmiştir.
Okul öncesini takiben ilkokul kademesi (%89,1, f=212) gelmektedir. Ortaokul (f=218) ve lise (f=295)
kademelerinde görev yapan eğitimcilerin bu ifadeye katılması ise görece daha az bir oranla %80
civarlarındadır.
Şekil 32. Görev Yapılan Kurum Kademesine Göre Eğitim Teknolojilerini Kendilerini Geliştirmeye Çalıştıkları Bir Alan
Olarak Gören Eğitimcilerin Dağılımları (%, 2022)
Kısaca açıklamak gerekirse eğitimcilerin kendilerini ET’de yetiştirmeleri ve bu konuda çaba göstermeleri mesleki yeterliklerini artıran önemli bir faktördür. Katılımcıların çoğunluğu ET’de kendilerini geliştirmeye çalıştıklarını ifade etmiştir. Mesleki kıdeme göre yanıtlar incelendiğinde 16-20
yıl kıdeme sahip olan eğitimcilerin en yüksek oranda olması oldukça dikkat çekicidir. Yaş değişkenine göre katılımcıların yaşı arttıkça ifadeye katılma düzeylerinin azaldığı, kararsız olan ve katılmayan katılımcıların oranının ise arttığı tespit edilmiştir. Eğitim durumlarına göre verilen yanıtlar
ele alındığında eğitim seviyesinin yüksek olmasının büyük farklılıklara neden olmadığı bulgusuna
ulaşılmıştır. Son olarak kurum türü açısından eğitimcilerin kendilerini geliştirmeye yönelik görüşleri incelendiğinde ise en yüksek oranın okul öncesi kademesindeki eğitimcilere ait olduğu bunun
hemen ardından da ilkokul kademesinde görev yapan eğitimcilerin geldiği tespit edilmiştir.
Teknolojik Yeterliği Geliştirme Yolları
Eğitimcilerin yeterliklerini geliştirmek için neler yaptıklarını analiz ettikten sonra hangi yolları tercih ettiklerini ortaya koymak da bilgilendirici olacaktır. Bu bağlamda katılımcılara “diğer” seçeneği
de dahil olmak üzere 8 seçenekten yalnızca birisini seçebilecekleri çoktan seçmeli bir soru yöneltilmiştir. Grafikte görüldüğü gibi eğitimciler, ET’yi büyük oranda “ihtiyaç duyduklarında araştırarak
ya da deneme yanılma yoluyla” öğrendiklerini belirtmektedirler. Çok az sayıda katılımcı bu konuda
bilgi ve becerilerini geliştirmek için kurslara katıldıklarını belirtmiştir. Verilen cevaplar eğitimcilerin
bilgi, beceri ve tutumlarını geliştirmek için yeterince desteklenmediklerini ya da daha çok bireysel
çabalarla kendilerini geliştirmeye çalıştıklarını ortaya koymaktadır.
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar 45
Şekil 33. Eğitimde Teknoloji Kullanımına İlişkin Bilgi, Beceri ve Tutum Geliştirme Yolları (%, 2022)
Katılımcıların yanıtları incelendiğinde tüm katılımcıların ihtiyaç duydukları bilgiyi büyük oranda
kendi araştırmaları ile edindiği ancak yanıtlarda yaşa bağlı olarak bazı oransal farklılıklar olduğu
görülmektedir. 35-44 yaş aralığındaki eğitimciler, ihtiyaç duyduklarında kendileri araştırarak öğrenmeye diğer yaş gruplarına göre daha yatkındır. 45 yaş ve üzeri grubunun ise meslektaşlarına
sorarak öğrenmeye diğer yaş gruplarına göre daha eğilimli olduğu; 34 yaş ve altı eğitimcilerin diğerlerine kıyasla deneme yanılma yoluyla ve ilgili kurslara giderek öğrenmeye daha yatkın oldukları tespit edilmiştir. Yanıtlar eğitimcilerin ET’yi bir yeterlik alanı olarak görüp kurs ve eğitimler ile
desteklemediklerini, bu tür teknolojilere dair bilgilerini anlık ihtiyaçlarına göre edinme eğiliminde
olduklarını göstermektedir.
Şekil 34. Yaşa Göre Eğitimde Teknoloji Kullanımı ile İlgili Bilgi, Beceri ve Tutum Geliştirme Yolları (%, 2022)
Bilimsel çalışmalarla ve birçok uluslararası belge ile de işaret edildiği gibi teknoloji yeterliği yalnızca teknik bir yeterlik değil, aynı zamanda bilgiye ulaşmak, işlemek ve onu üreterek iletişim
kurmak için gereken önemli bir okuryazarlık düzeyidir. Çalışmanın bu bölümünde Türkiye’de eğitimcilerin bu konudaki öz yeterlik algıları, bu yönde çaba gösterip göstermedikleri ve yeterliklerini
hangi yollarla geliştirdikleri ortaya konulmuştur. Araştırmanın bulguları eğitimcilerin kendilerini
46
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
teknoloji kullanımında büyük oranda yeterli gördüklerini ortaya koymaktadır. Erkek katılımcıların
kadın katılımcılara göre kendilerini daha yeterli gördükleri, öz yeterlik algısının yaş ve kıdem arttıkça azaldığı ortaya çıkmaktadır. Eğitim düzeyi arttıkça yeterlik algısında herhangi bir değişiklik
ortaya çıkmamaktadır. Bununla birlikte eğitimciler kendilerini teknolojide geliştirmeye meyillidir.
Yaş ve kıdem arttıkça ise bu meyil düşmektedir. En fazla okul öncesi kademesinde görev yapan
eğitimciler kendilerini ET’de geliştirmeye meyillidir. Eğitimcilerin teknoloji yeterliklerini geliştirme
konusunda çok desteklenmedikleri ya da kendi kendilerine araştırarak öğrenmeyi tercih ettikleri
görülmektedir. Kendi kendini geliştirme anlayışı yaş ve kıdem arttıkça artmaktadır. Buna göre
daha genç yaştaki katılımcılar düşük bir oranda da olsa kurslara katılım sağlayarak kendilerini
geliştirmektedirler.
Bu bölümü özetlemek gerekirse teknolojik pedagojik alan bilgisinde eğitimcilerin ET’yi kendi
alanları için bir gereklilik olarak gördükleri ancak kendi alanlarındaki gelişmelerden ve pedagojik
bilginin ötesinde de görmedikleri sonucuna varılmıştır. Eğitimcilerin öz yeterlik algılarına yönelik kısımda ise eğitimcilerin kendilerini yeterli görmede kararsız oldukları sonucuna varılmıştır.
Teknolojik yeterliğini geliştirme konusunda eğitimcilerin çaba gösterdiklerini düşündükleri sonucuna varılmıştır. Son olarak, ET’nin öğretim süreçlerine doğru bir şekilde entegre edilmesi
eğitimcilerin gerekli dijital yeterliklere sahip olmasıyla mümkün olacaktır. Eğitim teknolojilerine
yönelik yeterlikler artırıldığında bu teknolojilerin öğretim süreçlerindeki kullanım alanları ve buna
bağlı olarak eğitim-öğretim süreçlerine sağladığı katkıların da artması beklenmektedir.
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar 47
Teknolojinin Eğitimcilerin
Hayatındaki Yeri
Teknolojinin eğitimin vazgeçilmez bir unsuru olduğu birçok çalışmada vurgulanır. Bu sebeple eğitimcilerin teknoloji alanında kendilerini geliştirmeleri, bu alanı yakından takip etmeleri beklenir. Teknoloji devamlı gelişen ve değişen bir alan olduğu için eğitimcilerin gelişmelere ayak uydurmaları ve
uyum sağlamaları önemlidir. Bu uyumu sağlayabilmek ve her an değişen teknolojileri ve trendleri
yakalayabilmek için teknolojinin eğitimcilerin hayatlarında yer etmesi gerekmektedir. Her eğitimci
eğitim öğretimi daha etkili hale getirmek için alanında ihtiyaç duyduğu teknolojik gelişmeleri takip
ederken mesleğini uygulamaya yönelik motivasyonu yüksek olan eğitimcilerin; ET’yi araştırma,
eğitim içeriklerini teknoloji ile uyumlu hale getirme, kendi bütçelerinden pay ayırma veya teşviklerden yararlanma gibi birçok hususta diğerlerinden daha önde olduğu söylenebilir.
Bir öğretmenin ve eğitimcinin teknoloji ile kurduğu bağ yaşına, görev yaptığı kuruma, kademeye ve
daha birçok faktöre göre değişebilir. Örneğin, Himsworth (2007) çalışmasında yaşı daha büyük olan
öğretmenlerin sınıflarında teknolojiyi kullanmaya daha az meyilli olduklarını ortaya koymaktadır.
Bunu da öğretmenlerin kendi yetiştikleri dönemde teknoloji eğitimi almamalarına ve yakın zamanda emekli olacakları için de bu alana yatırım yapma gereği duymamalarına bağlamaktadır. Ayrıca
bazı öğretmenler gerekli desteği bulamadıkları için teknolojiyi sınıflarına nasıl entegre edeceklerini
bilmemekte ve giderek bu alandan uzaklaşmaktadır (Roach, 2010). Öğretmenlerin danışabilecekleri teknoloji desteğinin ve yeterli ekipmanın olması öğretmenlerin bu bağlamda motivasyonlarını
artırmaktadır (Mirzajani vd., 2015).
Eğitimcilerin teknolojiyi etkili kullanımları, teknolojiye karşı sahip oldukları tutum ve ilgi ile doğrudan alakalıdır. Bu bölümde eğitimcilerin bireysel hayatlarında ET’ye dair tasavvurları ve ET’ye
yönelik tutumları analiz edilmiştir. Bu analizler bağlamında eğitimcilerin ET’ye dair öznel yargıları,
tutumları ve bireysel olarak bu alana ayırdıkları bütçenin yanı sıra kurumlarının teknolojiye ayırdıkları bütçe ve teşvikler konusundaki fikirleri de bu kısımda irdelenmiştir. Bu bağlamda eğitimcilerin
ET’yi bireysel ve profesyonel hayatlarında nereye konumlandırdıkları belirlenmeye çalışılmıştır.
Eğitim Teknolojileri Çağrışımları
Metaforlar, kişilerin eylemlerini ve edinimlerini anlamlandırma ve bu eylem ve edinimleri bir nesne
veya bir şeye benzetme ile yorumlamasını içeren yargılardır. Eğitim teknolojisine dair metaforlar
eğitimcilerin bu alanı nasıl gördüğü, algıladığı ve ET’ye karşı tutumlarının ne olduğuna dair ipuçları
vermesi bakımından önemlidir (Çoklar ve Bağcı, 2009). Bu bağlamda çalışmamızda katılımcılara
“Eğitim teknolojileri denilince aklınıza ne geliyor” sorusu yöneltildi. En çok öne çıkan kavramların
ise “bağ, zincir, ağ, ilişki” olduğu görüldü. Bu metaforlar ET’nin işlevine/rolüne doğrudan değinen
48
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
metaforlar olduğu için katılımcıların bu kavramlara öncelikli olarak yöneldiği düşünülebilir. En çok
tercih edilen ikinci kavram grubu ise “hazine, havuz, deniz” olmuştur. Eğitimcilerin ET alanının
zenginliği, genişliği ve büyüklüğü sebebiyle onu “hazine, havuz, deniz” metaforlarına benzettikleri
çıkarımı yapılabilir.
Şekil 35. Eğitimcilerin Eğitim Teknolojilerini Benzettiği Metaforların Dağılımı (%, 2022)
Eğitim teknolojilerine dair metaforları ele alan Çoklar ve Bağcı’nın (2009) çalışmasında da öğretmenlerin eğitim teknolojileriyle ilgili verdikleri metaforların %56,6’sının ET’nin işlevine/rolüne
dair olduğu görülmüştür. Bu kategoride en çok “bir masal kahramanı, araba ve at” metaforları
seçilmiştir. Bu kategorinin hemen ardından gelen (%26,6) yapısal özellik kategorisinde “bukalemun, canlı ve nesne” metaforları öne çıkmaktadır. “Bukalemun”un hızla değişerek bulunduğu
yere ayak uydurması; “canlı”nın sürekli gelişen ve değişen bir olgu olması, “nesne”nin ise elde
tutulur ve kullanılabilir olması yönüyle tercih edildikleri ifade edilmiştir.
Bu iki çalışma karşılaştırıldığında çalışmamız kapsamında en çok tercih edilen “bağ, zincir, ağ,
ilişki” metafor grubunun Çoklar ve Bağcı’nın (2009) çalışmasında işlev/rol kategorisinde yer alan
metaforlarla; “hazine, havuz, deniz” metaforlarının ise yapısal özellik kategorisinde yer alan metaforlarla örtüştüğü söylenebilir. Çalışmamızda katılımcılara sunulan diğer metaforlar içerisinden
“hava, ekmek, su” ve “fener, araba farı” metaforlarının da oldukça tercih edildiği görülmektedir. Bu
metaforlar ET’nin eğitimcilerin gözünde bir ihtiyaç olduğu ve gerekliliğinin yanı sıra yol gösterici
bir niteliği olduğunu da vurgular niteliktedir.
Eğitim Teknolojilerine Yönelik Tutumlar
Belirli kişi, nesne ya da olaylara karşı belirli biçimde davranmayı ifade eden tutum, “bilinçli bir
yönlendirme olabileceği gibi bir eğilim ya da bir alışkanlık” sonucu da ortaya çıkabilmektedir
(Hançerlioğlu, 1979, s. 396). Bu çalışmada eğitimcilerin teknolojiye karşı tutumlarını anlamak için
katılımcılara bir dizi olumlu ve olumsuz ifade yöneltilmiştir. Olumlu olan ifadeler sırasıyla “Yeni
bir eğitim teknolojisini öğrenmek beni mutlu ediyor” ve “Yeni öğrendiğim bir eğitim teknolojisini derslerimde veya işlerimde kullanmak beni gururlandırıyor” şeklindedir. Olumsuz ifadelerse
“Sürekli yeni eğitim teknolojileri öğrenmek beni yoruyor” ve “Yeni eğitim teknolojilerini kullanmak bana bıkkınlık veriyor” şeklindedir. Katılımcılardan bu ifadeleri puanlamaları istenmiştir. (1)
Kesinlikle katılmıyorum, (2) katılmıyorum, (3) kararsız, (4) katılıyorum ve (5) kesinlikle katılıyorum
anlamlarına karşılık gelmektedir. Yanıtlar daha anlaşılır bir şekilde gösterilmek adına “katılıyorum”,
“kararsız” ve “katılmıyorum” şeklinde üç kategori haline getirilerek analiz edilmiştir.
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar 49
Olumlu İfadeler
Eğitimcilerin “Yeni bir eğitim teknolojisini öğrenmek beni mutlu ediyor” ifadesine katılım oranları incelendiğinde büyük çoğunluğunun (%86, f=884) bu ifadeyi tercih ettiği pasta grafikte görülmektedir. Dolayısıyla bu oran neticesinde katılımcıların yeni bir eğitim teknolojisi öğrendikçe
kendilerini mutlu hissettikleri sonucuna varılabilir.
Şekil 36. Yeni Bir Eğitim Teknolojisini Öğrenirken Mutlu Olan Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
Bu ifadenin yaşa göre dağılımına bakıldığında tüm yaş gruplarının birbirine yakın bir oranda “bu
ifadeye katılıyorum” yanıtını verdiği söylenebilir. Az bir farkla da olsa 35-44 yaş aralığında bulunan
eğitimcilerin diğerlerine göre yüksek orana sahip olduğu görülmektedir (%86,7, f=340).
Şekil 37. Yaşa Göre Yeni Bir Eğitim Teknolojisini Öğrenirken Mutlu Olan Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
Söz konusu ifade yöneticilik görevinin olup olmamasına göre incelendiğinde ise müdür/müdür
yardımcısı olarak görev yapan eğitimcilerin oranı %89,1 (f=49) iken yöneticilik görevi olmayan
eğitimcilerin oranı %85,8’dir (f=835). Buradan hareketle az bir farkla müdür ve müdür yardımcılarının yeni bir eğitim teknolojisi öğrenirken mutlu hissetmeleri yöneticilik görevi olmayanlara göre
daha fazladır.
50
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
Şekil 38. Yöneticilik Görevine Göre Yeni Bir Eğitim Teknolojisini Öğrenirken Mutlu Olan Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
Görev yapılan kademeye göre yeni bir ET öğrenirken mutlu olan eğitimcilerin dağılımı grafikte verilmiştir. Buna göre ET öğrenirken en yüksek oran ile mutlu olduğunu ifade eden eğitimciler okul
öncesi (%92,3, f=143) ve ilkokul (%90,3, f=215) kademelerinde görev yapmaktadırlar. Ortaokul
(%82,6, f=223) ve lise (%83, f=303) kademelerinde bu oran diğer kademelere göre daha düşüktür.
Şekil 39. Görev Yapılan Kademeye Göre Yeni Bir Eğitim Teknolojisini Öğrenirken Mutlu Olan Eğitimcilerin
Dağılımı (%, 2022)
Tutumları anlamak için katılımcılara yöneltilen bir diğer olumlu ifade de teknoloji kullanımı ile ilgili
olan “Yeni öğrendiğim bir eğitim teknolojisini derslerimde veya işlerimde kullanmak beni gururlandırıyor” ifadesidir. Elde edilen bulgular eğitimcilerin çoğunun (%80,9, f=832) eğitim teknolojisini kullanmayı gurur verici bulduklarını göstermektedir.
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
51
Şekil 40. Eğitim Teknolojileri Kullanmayı Gurur Verici Bulan Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
Yaş dağılımına bakıldığında en yüksek orana sahip olan eğitimciler 34 yaş ve altı yaş grubundadır
(%84, f=384). En düşük orana sahip olanlar ise 35-44 yaş aralığında olanlardır (%77,3, f=303). Buradan hareketle genç olan eğitimciler daha yüksek oranla diğer yaş aralıklarına nispeten eğitim
teknolojileri kullanmayı gurur verici bulmaktadır.
Şekil 41. Yaşa Göre Eğitim Teknolojileri Kullanmayı Gurur Verici Bulan Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
Yöneticilik görevi açısından bu ifadeye katılanlar değerlendirildiğinde yöneticilik görevi olan eğitimcilerin yönetici görevi olmayanlara nispetle daha yüksek orana sahip oldukları görülmektedir.
Kararsız olduklarını belirten eğitimciler arasında ise herhangi bir yönetici görevi olmayan eğitimcilerin müdür ve müdür yardımcısı olarak görev yapanlara göre daha yüksek orana sahip olduğu
görülmektedir.
52
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
Şekil 42. Yöneticilik Görevine Göre Eğitim Teknolojileri Kullanmayı Gurur Verici Bulan Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
Kademelere göre aynı ifade incelendiğinde en yüksek orana sahip olan eğitimcilerin ilkokul kademesinde (%90,3, f=215) görev yaptığı görülmektedir. En düşük orana sahip olan eğitimciler ise
lise kademesinde (%73,2, f=267) görev yapmaktadır.
Şekil 43. Görev Yapılan Kademelere Göre Eğitim Teknolojileri Kullanmayı Gurur Verici Bulan Eğitimcilerin Dağılımı (%,
2022)
Netice itibariyle olumlu iki ifadeye verilen yanıtlar incelendiğinde katılımcıların gayet yüksek
oranlarda ET öğrenmekten mutlu oldukları ve onu ET’yi derslerinde ve işlerinde kullanmayı gurur
verici buldukları anlaşılmaktadır. İfadeler yaşa göre analiz edildiğinde yaşın çok belirgin bir fark
yaratmadığı görülmektedir. Aynı ifadeler yöneticilik görevi olup olmamasına göre analiz edildiğinde idarecilerin öğretmenlere göre bu konuda daha güçlü tutumlara sahip oldukları görülmektedir.
Görev yapılan kademeye göre bakıldığında ise okul öncesi ve ilkokul kademesindeki eğitimciler
bu konuda daha olumlu tutuma sahiptir.
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar 53
Olumsuz İfadeler
Eğitimcilerin ET’ye yönelik tutumlarını anlamak için kullanılan olumsuz tutumlardan ilki “Sürekli
yeni bir eğitim teknolojisi öğrenmek beni yoruyor” ifadesi olmuştur. Yanıtlar incelendiğinde
eğitimcilerin bu ifadeye %56,2 (f=578) oranında katıldıkları görülmekte, “katılıyorum” ifadesini
kullananların “katılmıyorum” ve “kararsız” ifadesini kullananlara göre daha fazla olsa da bu oranın
çok da yüksek olmadığı anlaşılmaktadır.
Şekil 44. Sürekli Yeni Bir Eğitim Teknolojisini Öğrenmenin Yorucu Olduğunu Düşünen Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
Yaşa göre dağılımda 45 yaş ve üzerinin ortalamaya göre daha az bu ifadeye katıldıkları görülmektedir. Grafikten hareketle 34 yaş altı ve 35-44 yaş arasında bulunan nispeten genç eğitimcilerin
yeni bir eğitim teknolojisi öğrenmeyi daha yorucu buldukları söylenebilir.
Şekil 45. Yaşa Göre Sürekli Yeni Bir Eğitim Teknolojisi Öğrenmenin Yorucu Olduğunu Düşünen Eğitimcilerin Dağılımı
(%, 2022)
Yaşa göre analize ek olarak yöneticilik görevinin olup olmamasına göre de analizler yapılmıştır.
İlgili grafiğe bakıldığında eğitimciler arasında müdür veya müdür yardımcılığı gibi idari bir görevi
olan eğitimcilerin sürekli yeni bir ET öğrenmeyi % 65,5 (f=36) oranında yorucu buldukları tespit
edilmiştir. İdari görevi olmayanlarda bu oranın %55,7’ye (f=542) düştüğü görülmektedir. Buna
göre idari görevi bulunanların ET öğrenmeyi daha yorucu buldukları söylenebilir.
54
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
Şekil 46. Yöneticilik Görevine Göre Sürekli Yeni Bir Eğitim Teknolojisini Öğrenmenin Yorucu Olduğunu Düşünen
Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
Katılımcılara yöneltilen ikinci olumsuz ifade “Yeni eğitim teknolojilerini kullanmak bana bıkkınlık veriyor” olmuştur. Toplam puanların dağılımlarının verildiği grafiğe bakıldığında eğitimcilerin
%69,6’sının (f=715) yeni ET’yi kullanmanın kendilerine bıkkınlık verdiğini ifade ettikleri tespit edilmiştir. %16,4’ü (f=169) bu ifadede kararsız kalmış, %14’ü (f=144) ise katılmıyorum yanıtını vermiştir.
Şekil 47. Yeni Eğitim Teknolojilerini Kullanmanın Kendisine Bıkkınlık Verdiğini Düşünen Eğitimcilerin Dağılımı (%,
2022)
Yaşa göre bakıldığında “katılıyorum” yanıtını verenler arasında en yüksek orana sahip olan yaş
grubunun 35-44 yaş grubu (%72,4, f=284) olduğu görülürken en düşük orana sahip olan yaş grubu 45 yaş grubudur.
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar 55
Şekil 48. Yaşa Göre Yeni Eğitim Teknolojilerini Kullanmanın Kendisine Bıkkınlık Verdiğini Düşünen Eğitimcilerin
Dağılımı (%, 2022)
Bu ifadenin eğitimcilerin yöneticilik görevi olup olmamasına göre dağılımı grafikte verilmiştir.
Buna göre yönetici görevi olan eğitimcilerden ET kullanmanın kendilerine bıkkınlık verdiğini düşünenlerin oranı %70,9 (f=39) iken yönetici görevi olmayanların oranı %69,5’tir (f=676). Oranların
nispeten yüksek ve birbirine çok yakın olmasından hareketle hem okullarda yönetici olan hem de
olmayan eğitimcilerin genel olarak bu konuda bıkkın hissettikleri sonucuna varılabilir.
Şekil 49. Yöneticilik Görevine Göre Yeni Eğitim Teknolojilerini Kullanmanın Kendisine Bıkkınlık Verdiğini Düşünen
Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
Görev yapılan kademelere göre incelendiğinde okul öncesi kademesinde görev yapan eğitimcilerin diğerlerine göre daha çok bıkkınlık hissettikleri görülmektedir. Ayrıca okul öncesinden ortaokula kadar kademe arttıkça bıkkınlık hissiyatının azaldığı da söylenebilir. Genel olarak okul
öncesi kademesinin hem olumlu ifadelerde hem de olumsuz ifadelerde yüksek çıkması ise
düşündürücüdür.
56
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
Şekil 50. Görev Yapılan Kademelere Göre Yeni Eğitim Teknolojilerini Kullanmanın Kendisine Bıkkınlık Verdiğini
Düşünen Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
Genel olarak eğitimciler “Sürekli bir eğitim teknolojisi öğrenmek beni yoruyor” ifadesine %56,2 oranında; “Yeni eğitim teknolojileri kullanmak bana bıkkınlık veriyor” ifadesine ise %69,6 oranında katıldıklarını belirtmişlerdir. Bu iki ifadeye verilen yanıtlar yaşa göre incelendiğinde genç eğitimcilerde
eğitim teknolojisi yorgunluğunun daha fazla olduğu görülmektedir. Yaş arttıkça, teknoloji beklentisindeki düşüşten olacak, bu yorgunluğun azaldığı gözlemlenmektedir. Yöneticilik görevi olup olmaması
açısından analiz edildiğinde yöneticilerin bu konuda daha yorgun ve bıkkın hissettikleri görülmektedir.
Kademeler açısından bakıldığında ise okul öncesi ve ilkokul gibi daha alt kademelerde görev yapan
eğitimcilerde bu yorgunluk ve bıkkınlık hissinin daha yoğun olduğu gözlemlenmektedir.
ET’yi öğrenmeye ve kullanmaya karşı olumlu ve olumsuz tutumlar birlikte değerlendirildiğinde
eğitimcilerin ET’ye karşı olumlu tutumlarının olumsuz tutumlarından daha güçlü olduğu görülmektedir. Olumlu tutumlarda yaşa göre belirgin bir farklılık görülmemekle birlikte genç eğitimcilerin bu konuda üzerlerinde daha çok baskı hissettikleri ve bıkkınlık hissine kapıldıkları söylenebilir. Yöneticilik görevi açısından analiz edildiğinde idarecilerin bir yandan olumlu ifadelere
öğretmenlere göre daha yüksek oranda katıldıkları gözlemlenirken olumsuz tutumlara da yine
daha fazla katıldıkları görülmektedir. Kademeler açısından bakıldığında okul öncesi ve ilkokul
gibi alt kademelerde eğitimcilerin hem ET’yi öğrenmekten ve kullanmaktan mutlu oldukları hem
de bu konuda yorgunluk ve bıkkınlık hissettiklerini beyan ettikleri görülmektedir. Yöneticilik ve
kademe açısından yapılan analizlerde görülen bu çelişkili durum incelemeye değerdir.
Eğitim Teknolojilerine Ayrılan Bütçe ve Teşvik
Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) eğitimin her kademesinde kullanılmak üzere 2023 yılı için 651 milyar
377 milyon 155 bin TL’lik bir bütçe öngörmektedir. Bu miktar merkezî bütçe içerisinde %14,6’ya
tekabül etmektedir (MEB, 2022). 2022 yılında bu oranın %10,8 olduğu göz önünde tutulduğunda
mevcut durumda bir önceki seneye göre yaklaşık 4 birimlik bir artış bulunmaktadır. Millî Eğitim
Bakanı Mahmut Özer’in güncel durumu aktarmak amacıyla yapmış olduğu açıklamada okullarda
2023 yılı için eğitimde dijitalleşme ile ilgili iyileştirmeler yapılacağına dair bilgiler paylaşılmıştır.
Açıklamada 27.198 okulda bugüne kadar toplam 522.691 adet etkileşimli tahta kurulduğu, 19.040
okul içi ağ yapısının kurulduğu ve bu okullara geniş bant hizmeti verildiği, ağ yapısı kurulması
mümkün olmayan okullarda kablolu, uydu ve mobil erişim teknolojileri aracılığı ile internet kuru-
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar 57
lumunun yapıldığı bilgileri öne çıkmaktadır. Ayrıca 2023 yılındaki hedefler arasında bütün sınıflarda etkileşimli tahtanın bulunması ve her ilçede en az bir e-sınav merkezinin kurulması da vardır.
Bu gibi teknik ve altyapı desteklerine ek olarak “Öğretmen Bilişim Ağı” (ÖBA), “Öğrenci/Öğretmen
Destek Sistemi" (ÖDS) ve Matematik Seferberliği kapsamında “Matematik Eğitimi Dijital Platformu” gibi çeşitli platformların kurulduğu da belirtilmiştir (MEB, 2022). Bu bilgiler Türkiye’de eğitim
sistemi içerisinde ağ ve donanım altyapısı kurmak için yatırımların halen devam ettiğini ve yeni
öğrenme platformları ile eğitimin desteklendiğini göstermektedir.
Eğitimcilerin hem kurumsal hem de bireysel olarak ET’ye ayırmış oldukları bütçe bir açıdan ET’yi ne
kadar önemsediklerini de bizlere göstermektedir. Bu bağlamda bu raporda ET’ye kurumsal olarak
ayrılan bütçe ve teşvikler ile ilgili ifadeler de katılımcılara yöneltilmiş ve verilen yanıtlar analiz edilmiştir.
Eğitim Teknolojilerine Ayrılan Kurumsal Bütçe
Teknolojik donanımların satın alınması, kurulumu, kullanılan uygulamaların satın alınması gibi birçok kalemde kurumların bütçe sağlaması gerekmektedir. Katılımcılara ET’ye bireysel ve kurumsal
olarak ayrılan bütçelere dair bazı ifadeler yöneltilmiş ve bu ifadeleri puanlamaları istenmiştir. (1)
Kesinlikle katılmıyorum, (2) katılmıyorum, (3) kararsız, (4) katılıyorum ve (5) kesinlikle katılıyorum
anlamlarına karşılık gelmektedir. Yanıtlar daha anlaşılır bir şekilde gösterilmek adına “katılıyorum”,
“kararsız” ve “katılmıyorum” şeklinde üç kategori haline getirilerek analiz edilmiştir.
Çalışmada katılımcılara “Çalıştığım kurumun eğitim teknolojileri için yeterli bütçe ayırdığını
düşünüyorum” ifadesine katılım düzeyleri sorulmuştur. Elde edilen yanıtlara bakıldığında
katılımcıların yarısından fazlası (%57,5, f=591) “katılıyorum” kategorisini işaretlerken az bir kısmı
da (%17,1, f=176) “katılmıyorum” kategorisini işaretlemiştir. Katılımcıların %25,4’ü (f=261) ise “kararsız” kalmıştır. İfadenin cinsiyete göre dağılımına bakıldığında erkek eğitimciler %63,7 (f=314)
oranında kadın eğitimciler %51,8 (f=277) oranında çalıştıkları kurumun ET için yeterli destek ayırdığını düşündüklerini ifade etmişlerdir. Buradan hareketle kadınların erkek eğitimcilere kıyasla bu
konuda daha olumsuz bir kanaate sahip olduğu belirtilebilir. Benzer bir çalışmada (Yakut Doğan,
2022) okul idarecileri ET’ye daha fazla bütçe ayrılmasına ihtiyaç duyulduğunu ifade etmişlerdir.
Şekil 51. Cinsiyete Göre Çalıştığı Kurumun Eğitim Teknolojileri için Yeterli Bütçe Ayırdığını Düşünen Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
58
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
Görev yapılan eğitim kademelerine göre bakıldığında kamu kurumlarındaki oranın %58,9 (f=486) iken
özel/vakıf kurumlarındaki oranın %51,9 (f=109) olduğu görülmektedir. Buradan hareketle kamu kurumlarında görev yapan eğitimcilerin özel okullara kıyasla daha yüksek orana sahip olduğu belirtilebilir.
Şekil 52. Görev Yapılan Kurum Türüne Göre Çalıştığı Kurumun Eğitim Teknolojileri için Yeterli Bütçe Ayırdığını
Düşünen Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
Kısaca,eğitimcilerin çalıştıkları kurumun ET’ye ayırdığı bütçe ile ilgili görüşleri ele alındığında
eğitimcilerin çoğunluğunun çalıştıkları kurumun ET’ye yeterli bütçe ayırdığını düşündüğü görülmüştür. Yanıtlar cinsiyet dağılımına göre incelendiğinde erkek eğitimcilerin kadın eğitimcilerden
daha yüksek bir oranda bu ifadeye katıldıkları tespit edilmiştir. Görev yapılan kurum türüne göre
yanıtlara bakıldığında her iki kurum türünde görev yapan eğitimciler yüksek oranlarda bu ifadeye katılmaktadır. Kamuda görev yapanların katılımcıların oranının özel/vakıf kurumlarında görev
yapanlara göre daha yüksek olması dikkat çekmektedir.
Eğitim Teknolojilerine Teşvik
Eğitim teknolojileri kullanımında çalışılan kurumun gösterdiği tutum ve teşvik edici uygulamalar
da teknoloji kullanımını etkilemektedir. Bu teşvik her zaman maddi bir destek olmasa da kurum,
eğitimcilerin ET’deki becerilerini geliştirmek için seminer ve çalıştaylar düzenleyebilir. İdarecilerin ET’yi
kullanım hususunda öğretmenlere verdiği destek, öğretmenlerin birbirlerine verdiği destek, dolayısıyla oluşturulan okul kültürü ET’nin öğretim sürecine entegrasyonunu etkileyen faktörler arasında
yer almaktadır (Şendurur ve Arslan, 2017). Tüm bunlardan yola çıkarak bu çalışma kapsamında
katılımcılara “Çalıştığım kurumun eğitim teknolojileri kullanımını teşvik ettiğini düşünüyorum”
ifadesine katılıp katılmadıkları sorulmuştur. Sonuç olarak katılımcıların çoğunluğu (%63,6, f=654)
çalıştıkları kurumun kendilerini ET kullanımı konusunda teşvik ettiğini düşünmektedir.
Öbür yandan bu dağılım görev yapılan kurum türüne göre incelendiğinde kamu okullarında görev
yapan eğitimcilerin özel okullarda görev yapanlara göre ET konusunda daha fazla teşvik edildiklerini düşündükleri görülmektedir. Toplumda özel okulların ET hususunda eğitimcileri kamu
okullarına göre daha fazla teşvik ettiği genel kanısı mevcuttur. Nitekim yapılan çalışmalar incelendiğinde Ünsal ve Çetin (2019), yapmış oldukları araştırmada özel okullara ilginin her geçen gün
artmakta olduğunu saptamışlardır.
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar 59
Bu okulların fiziki olarak yüksek standartlara sahip olması, teknolojinin yakından takip edilmesi, teknoloji ile eğitim süreçlerinin doğru bir biçimde entegre edilmesi, veli işbirliğine önem verilmesi gibi
sebeplerle tercih edildiği açıklanmaktadırlar. Üstün ve Akman (2015) ise devlet okullarının sahip olduğu maddi imkansızlıkların öğretmenlerin ET’yi yeterli düzeyde kullanmalarına engel teşkil ettiğini
ileri sürmektedir. Bu çalışma kapsamında elde edilen bulgular yaygın kanının aksini işaret etmektedir.
Şekil 53. Toplam Puan ve Görev Yapılan Kurum Türüne Göre Çalıştığı Kurumun Eğitim Teknolojileri Kullanımını Teşvik
Ettiğini Düşünen Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
Öğretim programlarının da ET’nin kullanımını destekleyecek şekilde düzenlenmiş olması oldukça
önemlidir (Elvan ve Mutlubaş, 2020). Buradan yola çıkarak çalışmada öğretim programlarının teknolojiyi ne kadar teşvik edici kıldığını anlayabilmek için katılımcılara “Öğretim programında eğitim teknolojileri kullanımını teşvik edici unsurların yer aldığını düşünüyorum” ifadesi yöneltilmiştir. Sonuç olarak
katılımcıların çoğunluğu (%60,4, f=621) “katılıyorum” kategorisinde cevap verirken az bir kısmı (%11,4,
f=117) “katılmıyorum” kategorisinde yanıt vermiştir. Kararsız olanların oranı ise %28,2 (f=290) olarak
tespit edilmiştir. Çoğunluğun “katılıyorum” cevabını vermiş olmasına rağmen “kararsız” olanların da
oldukça yüksek orana sahip olması dikkat çekici bir durumdur. Konuyla ilgili yapılan bir çalışmada
2018-2019 eğitim-öğretim yılında uygulamaya konan 13 ilkokul öğretim programı incelenmiştir. Çalışmada öğretim programlarında teknoloji entegrasyonu düzeyinin düşük olduğu, teknolojiye ilişkin ifadelerin genel olarak yüzeysel kullanıma yönelik veya tavsiye niteliğinde olduğu tespit edilmiştir (Kaya,
2019). Tespit edilen bu bulgular yukarıda ifade edilen bulguların aksine işaret etmektedir.
Eğitimcilerin öğretim programlarının ET kullanımını teşvik edici bulması görev yapılan eğitim kademesine göre de incelenmiştir. Bu açıdan sırasıyla lise, okul öncesi, ortaokul ve ilkokul kademelerinde programların teknolojiyi teşvik edici kıldığı ifade edilmiştir.
60
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
Şekil 54. Görev Yapılan Kurum Kademesine Göre Öğretim Programında Eğitim Teknolojileri Kullanımında Teşvik Edici
Unsurların Yer Aldığını Düşünen Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
Özetle söylemek gerekirseeğitimcilerin çoğunluğunun “Çalıştığım kurumun eğitim teknolojileri
kullanımını teşvik ettiğini düşünüyorum” ifadesine katıldıkları görülmüştür. Bu katılım durumu
görev yapılan kurum türüne göre incelendiğinde kamu okullarında görev yapan eğitimciler özel
okullarda görev yapanlara göre ET konusunda daha fazla teşvik edildiklerini düşünmektedirler.
Eğitim teknolojileri kullanımını teşvikiyle ilgili “Öğretim programında eğitim teknolojileri kullanımını teşvik edici unsurların yer aldığını düşünüyorum” ifadesini katılımcıların çoğunluğunun desteklediği görülmektedir. Son olarak yanıtlar eğitimcilerin görev yaptıkları eğitim kademesine göre
incelendiğinde ise sırasıyla lise, okul öncesi, ortaokul ve ilkokul kademelerindeki katılımcıların
programların teknolojiyi teşvik edici bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Eğitim Teknolojilerine Ayrılan Bireysel Bütçe
Eğitimcilerin ET’yi hem derslerinde hem de bireysel olarak kullanmak için kendi bütçelerinden
yeterli pay ayırmaları, eğitimcilerin bu konudaki bireysel çabalarını gösteren önemli bir göstergedir. Bu bağlamda katılımcılara “Eğitim teknolojileri kullanımına yeterli bütçe ayırdığımı düşünüyorum” ifadesi yöneltilerek 1 ile 5 arasında bir puanlama yapmaları istenmiştir. Dağılım incelendiğinde katılımcıların neredeyse yarısı %45,9 (f=472) oranıyla ET için yeterli bütçe ayırdığını
düşünmektedir. Yeterli bütçe ayırmadığını düşünenlerin oranı %23 (f=240), kararsız olduğunu
ifade edenlerin oranı ise %30 (f=316) oranına sahiptir. Bu durum çok da yüksek oranda bütçe ayırmadıklarını göstermektedir. Dağılımlar cinsiyet açısından incelendiğinde erkek katılımcılar (%49,7, f=245) kadın katılımcılara (%42,4, f=227) oranla ET’ye daha fazla bütçe ayırdıklarını
düşünmektedirler.
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar 61
Şekil 55. Cinsiyete Göre Eğitim Teknolojileri için Yeterli Bütçe Ayırdığını Düşünen Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
Yaşlara göre değerlendirildiğinde ise yaş aralığı arttıkça katılımcıların eğitim teknolojisine ayırdıklarını düşündükleri bütçede artış görülmektedir. Grafiğe göre 34 yaş ve altı toplamda %42,7
(f=195) oranında bu ifadeye katılırken, 35-44 yaş arası %47,9 (f=188) oranında, 45 yaş ve üzeri ise
%49,7 (f=89) oranında katıldıklarını belirtmiştir. Bu da genel kanının aksine daha genç eğitimcilerin kendilerinden yaşça büyük olan eğitimcilere göre ET’ye daha az bütçe ayırdıklarını düşündüklerini göstermektedir.
Şekil 56. Yaşa Göre Eğitim Teknolojileri için Yeterli Bütçe Ayırdığını Düşünen Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
Görev yapılan kurum türü bazında inceleme yapıldığında özel/vakıf okullarında görev yapan
eğitimcilerin bu soruya katılma oranları %33,3 (f=70) iken kamuda görev yapanlarınki %49,1’dir
(f=402). Burada devlet okullarında görev yapan eğitimcilerin özel okullarda görev yapanlara göre
bireysel anlamda eğitime daha fazla bütçe ayırdıklarını düşünmeleri ilgi çekicidir.
62
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
Şekil 57. Kurum Türüne Göre Eğitim Teknolojileri için Yeterli Bütçe Ayırdığını Düşünen Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
Eğitim teknolojilerine yeterli bütçe ayırdığını düşünen eğitimcilerin yöneticilik görevlerinin olup olmamasına göre oluşan dağılım grafikte verilmiştir. Grafik incelendiğinde idari göreve sahip olan eğitimcilerin teknolojiye daha fazla bireysel bütçe ayırdıklarını düşündükleri görülmektedir. Ancak Çiçek’in
(2021) Konya ilinde 25 okulun yöneticisiyle görüşmeler yaparak yürüttüğü çalışmasında okul yöneticileri teknolojik donanıma ayrılan bütçeyi yeterli bulmayarak artırılması gerektiğini ifade etmişlerdir.
Şekil 58. Yöneticilik Görevine Göre Eğitim Teknolojileri için Yeterli Bütçe Ayırdığını Düşünen Eğitimcilerin
Dağılımı (%, 2022)
Sonuç olarak eğitimcilerin ET’ye ayırdıkları bütçe ile ilgili görüşleri ele alındığında katılımcıların çoğunluğunun yeterli bütçe ayırdığını düşündüğü görülse de bu oranın çok yüksek olmaması; kararsız
ve katılmayanların oranının da nisbi yüksekliği bireysel bütçe ayrımının çok da fazla olmadığına
işaret etmektedir. Yanıtlar cinsiyet değişkenine göre incelendiğinde ise erkek katılımcıların kadınlara
göre daha fazla bütçe ayırdıklarını düşündükleri görülmüştür. Yaş olarak ise genç eğitimcilerin
kendilerinden yaşça büyük olan eğitimcilere göre ET’ye daha az bütçe ayırdıklarını düşündükleri
tespit edilmiştir. Yöneticilik görevine göre bakıldığında okullarda idari göreve sahip olan eğitimcilerin teknolojiye daha fazla bireysel bütçe ayırdıklarını düşündükleri görülmektedir. ET’ye ayrılan bireysel bütçeyle ilgili görüşler kurum türü bakımından ele alındığında devlet okullarında görev yapan
eğitimcilerin özel okullarda görev yapanlara göre daha fazla bütçe ayırdıklarını düşündükleri anlaşılmıştır. Son olarak yöneticilik görevine göre incelendiğinde ise beklendiği üzere idari göreve sahip
olan eğitimcilerin teknolojiye daha fazla bireysel bütçe ayırdıklarını düşündükleri görülmektedir.
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar 63
Teknolojinin Eğitime Katkıları
ET’nin eğitim materyallerini erişilebilir kılması ve çok çeşitli seçenekler sunması hem öğrencilerin
hem de eğitimcilerin işlerini kolaylaştırmaktadır. E-kitap, üç boyutlu içerikler, videolar, animasyonlar
gibi içerikler sayesinde öğrenciler bilgiye daha kolay ve daha hızlı bir şekilde erişebilmektedir. Eğitimde basılı ders kitabı veya içerik kullanımı zorunluluğunu da ortadan kaldırarak yenilikçi bir eğitim ortamının oluşmasını sağlamaktadır. Günümüzde oldukça azalan dikkat ve odaklanma süreleri
öğrencileri olumsuz olarak etkilerken derslerde kullanılan farklı ET öğrencilerin derse ilgisinin artırılmasında etkili olmaktadır. Ayrıca mesafelerin önemi olmadan ders anlatımı ve ders dinleme dijital
bir ortamda gerçekleştirilebilmektedir. Herhangi bir zorunlu koşul oluştuğunda uzaktan eğitim yolu
ile eğitim öğretime ara verilmeden devam edilmesi eğitimde sürekliliğe katkıda bulunmaktadır.
Eğitim teknolojileri öğrencilerin ders ve performans takibini yapmada da oldukça etkin bir role sahip. Dijital platformlar aracılığı ile öğrencilerin başarı durumları hem eğitimciler arasında hem de
veliler ile kolaylıkla paylaşılıp takip edilebilmektedir. Sanal ortamdaki oyunlar, sanal gerçeklik, eğitimi eğlenceli bir hale getirdiği için öğrencilerin derse yönelik ilgi ve istekleri artmaktadır. Bu durum
eğitimcilerin ders işleme motivasyonlarını da olumlu yönde etkilemektedir. Tüm bunlar ışığında bu
raporda eğitimcilerin ET’nin öğretim süreçlerine olan katkısı hakkındaki düşünceleri de incelenmiştir.
Eğitim Teknolojilerinin Eğitim-Öğretime Katkılarıyla İlgili Görüşler
Eğitim teknolojilerinin eğitim öğretime katkısının belirlenmesi için katılımcılara “Size göre eğitim teknolojisinin eğitim-öğretime katkıları nelerdir” sorusu yöneltilmiş 19 madde içerisinden en
önemli gördükleri üç yanıtı işaretlemeleri istenmiştir. Bu doğrultuda katılımcıların verdikleri cevaplar bir araya getirilmiştir.
Eğitimcilerin ET’nin eğitime sağladığı katkılar hakkındaki görüşleri grafikte verilmiştir. Buna göre
eğitimciler, ET’nin eğitim öğretime en büyük katkılarını sırasıyla görsel-işitsel destek sunması,
dersi çekici kılması, dersi eğlenceli hale getirmesi ve dikkati artırması olarak ifade etmiştir.
Eğitimcilere göre ET’nin katkısının olduğu diğer noktalar ise sırasıyla özel gereksinimli bireylere yönelik olma, disiplin sağlama, not tutmada kolaylık ve öğrenmede kalıcılık sağlamadır. Konu
bağlamında Oğuz (2021), eğitim sisteminde kullanılan ET ile öğrencinin eğitim faaliyetlerine aktif
katılım gösterebileceğini ve yaparak-yaşayarak öğrenmesinin destekleneceğini, bunların öğrencinin öğrendiklerinin kalıcı olmasını sağlayacağını ifade etmektedir. Tüm bu bilgiler ışığında ET’nin
farklı açılardan öğrenme süreçlerine katkı sağladığı ve eğitimcilerin öğrenme süreçlerinde ET’nin
kullanılmasına olumlu baktıkları yargısına ulaşılabilir.
64
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
Şekil 59. Eğitimcilere Göre Eğitim Teknolojilerinin Eğitim Öğretim Katkılarının Dağılımı (%, 2022)
Teknolojinin eğitim öğretime katkıları çalışılan kurumun kamu ya da özel/vakıf olmasına göre
incelendiğinde kamu kurumunda görev alan eğitimcilerin ET’nin derslerde görsel ve işitsel destek sağlaması ve öğrencinin dikkatini artırması bakımından eğitim öğretime daha fazla katkısı
olduğunu düşünürken özel/vakıf kurumlarında çalışan eğitimciler dersi çekici kılması ve dersi
eğlenceli hale getirmesi bakımından katkılarının daha fazla olduğunu düşünmektedir. Bu bulgu da özel/vakıf kurumlarından beklenen hizmetin teknoloji algısında belirleyici olduğuna işaret
etmektedir. Özel/vakıf kurumlarında çalışan eğitimciler ET’yi dersi çekici ve eğlenceli kılma bakımından işlevsel bulmaktadır.
Şekil 60. Kurum Türüne Göre Eğitim Teknolojilerinin Eğitim Öğretime Katkılarının Dağılımı (%, 2022)
Eğitim teknolojilerinin eğitim öğretime katkıları kademelere göre de farklılık göstermektedir.
Okul öncesinde görev yapan eğitimcilere göre ET’nin eğitim öğretime en çok katkı sağladığı
nokta dersleri eğlenceli hale getirmesidir. Bunu takiben dikkati artırması gelmektedir. İlkokul
kademesindeki eğitimciler için ET, görsel-işitsel destek ve dersi çekici kılmak bakımından daha
fazla katkı sunmaktadır.
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar 65
Şekil 61. Görev Yapılan Kademeye Göre Eğitim Teknolojilerinin Eğitim Öğretime Katkılarının Dağılımı (%, 2022)
Genel itibariyle eğitimcilerin ET’yi öğretim süreçlerinde görsel-işitsel destek sunması, dersi çekici
kılması, dersi eğlenceli hale getirmesi gibi özellikler bakımından işlevsel bulduğu tespit edilmiştir.
Ayrıca verilen cevaplarda özel/vakıf kurumlarında çalışan eğitimciler ise dersi çekici kılması ve
dersi eğlenceli hale getirmesi bakımından ET’nin etkili olduğunu ifade etmiştir. Görsel ve işitsel
destek sunması ve dersi çekici hale getirmesi ise ilkokul kademesinde görev yapan eğitimciler
tarafından tercih edilen katkılardır. Bu bulgular eğitimcilerin çalıştıkları kurum türüne göre ET’nin
sağladığı katkılara yönelik görüşlerinde değişkenlikler olabildiğini göstermiştir.
Seçenekli sorulara ek olarak teknolojinin eğitim-öğretim süreçlerine sunduğu katkıların farklı perspektiflerden incelenmesi adına katılımcılara çeşitli ifadeler yöneltilerek puanlamaları istenmiştir. (1) Kesinlikle
katılmıyorum, (2) katılmıyorum, (3) kararsız, (4) katılıyorum ve (5) kesinlikle katılıyorum anlamlarına karşılık gelmektedir. Yanıtlar “katılıyorum”, “kararsız” ve “katılmıyorum” şeklinde üç kategoride incelenmiştir.
Teknolojik gelişmeler insanların kendilerini çevrimiçi kaynaklardan yararlanarak bireysel olarak da
geliştirmelerine olanak sağlamaktadır. Bu bağlamda katılımcılara “Öğrencilerin kendini geliştirmesinde eğitim teknolojileri kullanımının önemli olduğunu düşünüyorum” ifadesine katılım düzeyleri sorulmuştur. Elde edilen yanıtlara bakıldığında eğitimciler büyük oranda (%80,4, f=827)
ET’nin öğrenci gelişimine katkıda bulunduğunu düşünmektedir.
Şekil 62. Öğrencilerin Kendini Geliştirmesinde Eğitim Teknolojileri Kullanımının Önemli Olduğunu Düşünen
Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
Görev yapılan kademeye göre bakıldığında bu ifadeye katılanlar arasında en yüksek orana (%87,1,
f=135) sahip olan kademe okul öncesi iken en düşük kademe ortaokul kademesi olmuştur. Yine
kademelere göre öğrencilerin kendilerini geliştirmesinde ET kullanımının önemsiz olduğunu düşünen ve bu konudaki kanaati kararsız olan eğitimciler en fazla ortaokul kademesindedir.
66
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
Şekil 63. Görev Yapılan Kademeye Göre Öğrencilerin Kendini Geliştirmesinde Eğitim Teknolojileri Kullanımının
Önemli Olduğunu Düşünen Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
Aynı ifadenin mesleki kıdeme göre dağılımı da grafikte verilmiştir. Bu ifadeye “katılıyorum” cevabını verenler içinde nispeten en düşük orana 21 yıl ve üzeri mesleki kıdeme sahip olan eğitimciler
sahip olurken bunu takiben 6-10 yıl mesleki kıdeme sahip olan eğitimciler gelmektedir. Ancak
genel itibariyle bakıldığında eğitimcilerin farklı mesleki kıdeme sahip olmalarına rağmen verdikleri cevapların oranları birbirine oldukça yakın seyir göstermiştir. Çoğunluk ET’nin öğrencilerinin
kendilerini geliştirmelerini sağladığını düşünürken azınlık da gelişmelerini sağlamadığını
düşündüğü ifade etmiştir.
Şekil 64. Mesleki Kıdeme Göre Öğrencilerin Kendini Geliştirmesinde Eğitim Teknolojileri Kullanımının Önemli
Olduğunu Düşünen Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
Bu kısımda “Öğrencilerin kendini geliştirmesinde eğitim teknolojileri kullanımının önemli olduğunu düşünüyorum” ifadesi kapsamında eğitimcilerin görev yapılan kurum türüne ve mesleki
kıdeme göre dağılımları ele alınmıştır. Yanıtlar görev yapılan kurum türüne göre incelendiğinde
okul öncesi kademesinde en yüksek, ortaokul kademesinde ise en düşük katılım oranı tespit
edilmiştir. Son olarak mesleki kıdeme göre eğitimcilerin görüşleri incelendiğinde en fazla katılım
0-5 yıl arası kıdeme sahip eğitimcilerdedir. En düşük oran ise 21 yıl ve üzeri mesleki kıdeme sahip
olan katılımcılarda görülmüştür. Bu bulgular daha genç yaşta ve daha az kıdemdeki eğitimcilerin
ET’nin daha büyük katkısı olduğunu düşündüklerine işaret etmektedir.
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar 67
Eğitim teknolojileri alanı yalnızca öğrencilere yönelik ve onların eğitim sürecini geliştirici bir kullanımla sınırlandırılmamalıdır. Eğitim teknolojilerine ait materyal ve araçlar ders hazırlama ve sunmanın ötesinde eğitimcilerin mesleki gelişimlerini sağlamak açısından da önem arz etmektedir.
Buradan yola çıkarak eğitimcilere “Eğitim teknolojilerinin mesleki gelişim sürecine katkı sağladığını düşünüyorum” ifadesine katılım oranları sorulmuştur.
Katılımcıların yanıtları cinsiyet değişkenine göre incelendiğinde kadın katılımcıların erkeklere nispetle
ET’nin mesleki gelişim süreçlerine daha fazla katkı sağladığını düşündükleri tespit edilmiştir. Kadın
eğitimciler bu ifadeye %85,80 (f=459) oranında olumlu yanıt verirken erkekler bu ifadeye %80,70
(f=398) oranında katılmışlardır. Diğer bir değişken olan eğitim durumlarına göre verilen yanıtlar incelendiğinde ise ön lisans/lisans veya lisansüstü mezunları arasında büyük farklılık görülmemiş; az bir
oranla lisansüstü mezunu olan eğitimcilerin bu ifadeye daha çok katıldığı tespit edilmiştir.
Şekil 65. Cinsiyete Göre Eğitim Teknolojilerinin Mesleki Gelişim Sürecine Katkı Sağladığını Düşünen Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
Eğitimcilerin görev yaptıkları kademelere göre yanıtların dağılımlarının az bir oranda farklılık göstermesine karşın genel manada oldukça yakın olduğu görülmüştür. Yalnızca okul öncesi kademesinde görev alan öğretmenlerin %88,40 (f=137) ile diğer kademelere nispeten yüksek oranda
ET’nin mesleki gelişim süreçlerine katkı sağladığını düşündükleri bulunmuştur. Bu durumun okul
öncesi kademesinde görev alan öğrencilerin dersi ilgi çekici hale getirmek adına ET’den sıklıkla
faydalanmalarıyla yakından ilişkili olabileceği düşünülmektedir.
Şekil 66. Görev Yapılan Kademelere Göre Eğitim Teknolojilerinin Mesleki Gelişim Sürecine Katkı Sağladığını Düşünen
Eğitimcilerin Dağılımı (%, 2022)
68
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
Eğitimcilerin yaşları ve meslekteki kıdemleri de bu soruya verilen yanıtlar içerisinde farklılığın
göze çarptığı değişkenler arasındadır. Yaş olarak genç ve meslekte nispeten yeni olan eğitimcilerin, mesleki gelişim süreçlerinde ET’nin katkılarıyla ilgili daha olumlu olduğu; yaşın ve meslekteki
kıdemin artmasıyla beraber bu eğimin azaldığı görülmektedir. Bu veri genel manada eğitimcilerin
yaş ve kıdem artışıyla beraber halihazırdaki klasik yöntemlere daha fazla yatkınlık gösterdikleri,
yeni yöntem ve araçları kullanarak mesleki gelişimlerini sağlamak noktasında daha çekingen bir
tavır sergiledikleri şeklinde okunabilir. Genç eğitimcilerin ise dijitalleşme ile beraber teknoloji alanında daha istekli ve kendilerini bu alanda geliştirmeye daha açık oldukları görülebilir.
Şekil 67. Yaşa Göre Eğitim Teknolojilerinin Mesleki Gelişim Sürecine Katkı Sağladığını Düşünen Eğitimcilerin
Dağılımı (%, 2022)
Eğitimcilerin “Eğitim teknolojilerinin mesleki gelişim sürecine katkı sağladığını düşünüyorum” ifadesine
vermiş oldukları cevaplar bu kısımda ele alınmıştır. Yanıtların cinsiyete göre dağılımına bakıldığında kadın eğitimciler erkek eğitimcilere nazaran daha yüksek oranda bu görüşe katılmaktadırlar. Görev yapılan kurum kademesine göre yanıtların genel manada oldukça yakın olduğu görülmüştür. Yalnızca okul
öncesi kademesinde görev alan öğretmenlerin diğer kademelere göre nispeten yüksek oranda ET’nin
mesleki gelişim süreçlerine katkı sağladığını düşündükleri bulgusuna ulaşılmıştır. Yanıtlar yaş değişkenine göre ele alındığında ise genç ve meslekte yeni olan eğitimcilerin, ET’nin katkılarıyla ilgili daha olumlu
olduğu; yaşın ve meslekteki kıdemin artmasıyla beraber bu eğimin azaldığı görülmektedir.
Eğitim Kurumlarının Yönetiminde Eğitim Teknolojileri
Eğitim teknolojilerinin eğitim kurumlarının yönetiminde karar alma, planlama yapma, iletişim
sağlama gibi birçok katkısı olduğu bilinmektedir. Ancak bu konuda eğitimcilerin özellikle okul
müdür/müdür yardımcılarının katılım gösterdiği çalışmalar oldukça kısıtlıdır. Bu raporda katılımcılara “Size göre ET’nin eğitim kurumlarının yönetimine katkıları nelerdir” sorusu yöneltilerek
önemli gördükleri üç seçeneği işaretlemeleri istenmiştir. Elde edilen sonuçlara bakıldığında ilk
sırada planlama, ardından iletişim, motivasyon, koordinasyon, karar alma, arşivleme gibi işlevler
sıralanmıştır. Katılımcıların verdikleri cevaplara göre eğitim teknolojisinin en az katkıda bulunduğu
alanlar ise yaklaşık %1,5 oranında bütçe yönetimi ve delegasyon alanlarındadır. Dolayısıyla genel
itibariyle ET planlama ve iletişim açısından işlevsel bulunurken bütçe yönetimi ve delegasyon
açısından işlevsel bulunmamaktadır.
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar 69
Şekil 68. Eğitim Teknolojilerinin Eğitim Yönetimine Katkı Sağladığı Alanlar (%, 2022)
Bu soruyu yöneticilik görevi olup olmama açısından incelemek de anlamlı olacaktır. Dağılımlara bakıldığında bazı faktörler açısından yöneticiler ve yönetici olmayanlar hemen hemen yakın
oranda görünmekle birlikte denetim, takım yönetimi, itibar yönetimi, arşivleme gibi alanlarda
yöneticilerin ET’yi daha işlevsel buldukları görülmektedir. Bu alanların yöneticiliğin gereklerinden
olması da bu açıdan anlamlıdır. Literatürde de yeni ET’nin kurumlara entegre edilmesi, okul yönetimine yönelik idari işlerde teknolojinin kullanılması gibi hususların okul yöneticilerinin yeni
görevleri arasında yer aldığı ifade edilmektedir (Helvacı, 2008).
Şekil 69. Yöneticilik Görevine Göre Eğitim Teknolojilerinin Eğitim Kurumlarının Yönetimine Katkılarının Dağılımı (%, 2022)
Eğitim teknolojilerinin eğitim kurumlarının yönetiminde katkısı incelendiğinde genel anlamda
planlama ve iletişim açısından işlevsel bulunurken bütçe yönetimi ve delegasyon açısından işlevsel bulunmadığı tespit edilmiştir. Yöneticilik görevi olan eğitimciler yöneticilik görevi olmayanlarla karşılaştırıldığında denetim, takım yönetimi, itibar yönetimi, arşivleme gibi katkıları daha çok
işaretledikleri görülmektedir.
70
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
Sonuç
Bu araştırma raporunda eğitimcilerin teknoloji kullanım alışkanlıkları ve yeterlikleri, teknolojinin
eğitimcilerin hayatında neye tekabül ettiği ve eğitimde ne tür katkılarının olduğu literatürdeki arka planı göz önünde bulundurularak yorumlanmıştır. Teknolojide dünya çapında meydana
gelen hızlı değişim, eğitimde de yeni anlayışlar ve yaklaşımlar ortaya çıkarmaktadır. Örneğin eğitimin eskiden yalnızca alan ve pedagoji bilgisinden oluştuğu düşünülürken bugün yeni bir bilgi
türü olan teknoloji bilgisi gündemimize girmiştir. Teknolojiyi kullanmak eğitim süreçlerini de değiştirerek eskiden sınıfta yapılan bazı işleri sınıf dışına, sınıf dışında yapılabilenleri ise sınıf içine
taşımıştır. Bütün bunlardan dolayı teknolojinin eğitimle ilişkisini incelemenin önemi haizdir.
Araştırma kapsamında Türkiye’de eğitimde teknoloji kullanımı eğitimcilerin gözünden ayrıntılı
olarak incelenmiştir. Bu amaçla kullanılan anket formları aracılığıyla geniş bir katılımcı grubu ile
çalışılmıştır. Katılımcılar oluşturulurken hem kadın hem erkek eğitimcilere yer verilmiş, eğitimin
farklı kademelerinden eğitimciler araştırmaya dahil edilmiştir. Ayrıca yaş grubu ve kıdemin de
çeşitlilik göstermesine dikkat edilmiştir. Böylece analizler bu tür faktörlere göre incelenerek derinleştirilmiştir. Raporda eğitimcilerin teknoloji ile ilişkileri dört temel başlık altında incelenmiştir.
İlk olarak eğitimcilerin teknoloji kullanım alışkanlıkları incelenmiştir. Bu kapsamda eğitimde teknolojik donanım, yazılım ve uygulamaları eğitimcilerin ne sıklıkla kullandıkları, hangi donanım ya
da uygulamanın daha çok öne çıktığı ortaya konulmuştur. Ayrıca eğitimde teknoloji kullanımını
engelleyici unsurlara da yer verilmiştir. Buna göre eğitimcilerin, teknolojik değişimlere paralel
olarak mobil ve etkileşimli donanımlara yöneldiği görülmektedir. Bununla birlikte eğitim teknolojilerinde donanım ve altyapı eksiklikleri devam etmektedir. Eğitimciler kendi yeterliklerini geliştirmeye istekliyken yeterli olmayan kaynaklar eğitim teknolojileri kullanımını olumsuz etkilemektedir. Türkiye’de eğitimciler, teknolojiyi ağırlıklı olarak hazır içeriklere ulaşmak için kullanmaktadır.
Eğitimi etkili bir şekilde yürütmek için teknoloji kullanıldığı gibi artık eğitimcilerden bu konuda
daha yaratıcı ve girişimci olmaları, ders içeriklerini branşlarına uygun hale getirerek etkin bir şekilde kullanmaları beklenmektedir.
İkinci bölümde eğitimcilerin teknoloji konusundaki yeterlikleri ve teknoloji bilgisinin alan ve pedagoji bilgisi arasındaki yeri incelenmiş, eğitimcilerin öz yeterlikleri ile ilgili görüşleri analiz edilmiş, bu konuda yeterliklerini geliştirmek için ne kadar çaba harcadıkları ve neler yaptıkları ortaya
konulmuştur. Buna göre eğitimciler, eğitim teknolojilerini gerekli görürken, kendilerini bu alanda
yeterli görmemektedir. Bu konuda kendilerini geliştirmek için yoğun çaba harcadıkları görülmekle birlikte bu çaba bireysel olmakla sınırlı kalıp kurumsal hale gelememektedir. Eğitimcilerin bu
konuda her kademe için farklı ihtiyaçları tespit edilerek daha organizasyonel desteğe ihtiyaç
duydukları ortaya çıkmaktadır. Gerçek ihtiyaçlara göre teknoloji kullanım desteği, eğitimcilerin
tutumlarını ve motivasyonlarını da olumlu yönde etkileyecektir. Eğitimcilerin yaşları ilerledikçe
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
71
ve mesleki kıdemleri arttıkça teknolojiyi takip etmede ve eğitim içeriklerine uyarlamada yetersiz
kaldıkları görülmektedir.
Üçüncü bölümde teknolojinin eğitimcilerin hayatındaki yeri incelenmiştir. Bu kapsamda eğitim
teknolojilerinin eğitimcilerin zihninde yaptığı çağrışımlar ortaya çıkarılmış, eğitimcilerin teknolojiye
karşı tutumları incelenmiş, ayrıca bu konuda ne kadar desteklendikleri ortaya konulmuştur. Buna
göre eğitimde teknoloji deyince eğitimcilerin aklına daha çok iletişimi çağrıştıran kavramların
geldiği görülmektedir. Okul öncesi ve ilkokul kademesinde görev yapan eğitimcilerin eğitim
teknolojilerine yönelik olumlu tutumları daha yüksek orandadır. Eğitimcilerin çoğunluğunun çalıştıkları kurumun ET’ye yeterli bütçe ayırdığını düşündüğü görülmektedir.
Dördüncü bölümde teknolojinin eğitime katkıları incelenmiştir. Bu kapsamda hem eğitim-öğretim süreçlerinde hem de eğitim kurumlarının yönetiminde eğitim teknolojilerinin rolü masaya
yatırılmıştır. Buna göre eğitimciler teknolojiyi öğretim süreçlerinde görsel-işitsel destek sunması,
dersi çekici kılması, dersi eğlenceli hale getirmesi özellikleri bakımından işlevsel bulmaktadır. Ayrıca eğitim teknolojileri eğitim kurumlarının yönetiminde daha çok planlama ve iletişim açısından işlevsel bulunmaktadır.
Yukarıda bahsedilen sonuçlar çerçevesinde eğitimde teknolojinin hızlı bir değişim sürecinde olduğu söylenebilir. Tabir yerindeyse her birkaç yılda bir teknolojide yeni bir devir başlamaktadır.
Bu hızlı değişimin hem mikro hem de makro planda analiz edilerek buna uygun politikalar geliştirilmesi gerekmektedir. Türkiye’de öğretmenlerin teknoloji kullanımını analiz eden bu araştırma
raporunun veri ve değerlendirmelerinin meselenin anlaşılması ve sorunlara çözümler sunması
için bir başlangıç teşkil etmesi beklenmektedir.
72
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
Kaynakça
Akbaba, K. & Kılıç, H. (2022). Web 2.0 uygulamalarının öğrencilerin fen ve teknoloji kullanımına yönelik tutumlarına etkisi. Erzincan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 24(1), 130-139. Doi: 10.17556/erziefd.880542.
Alkan, C. (1974). Eğitim teknolojisi. Ankara University Journal of Faculty of Educational Sciences (JFES), 7(1), 339-344.
Al-Malah, D. Majeed, B. & H. T. ALRikabi. (2023). Enhancement the educational technology by using 5g networks. International
Journal of Emerging Technologies in Learning (iJET), 18(01), 137–151.
Arslan, G.B., Kızılay, E. & Hamalosmanoğlu, M. (2022). Eğitimde teknoloji entegrasyonu ile ilgili Türkiye’de yapılan çalışmaların
incelenmesi. Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi (AUJEF), 6(1), 39-55.
Batur, M. (2022). Yeni iletişim teknolojileri çerçevesinde uzaktan eğitimde iletişim ve etkileşim. ODÜSOBİAD, 12(2), 1501-1518.
Bozkurt, A., Hamutoğlu, N. B., Kaban, A. L., Taşçı, G. & Aykul, M. (2021). Dijital bilgi çağı: Dijital toplum, dijital dönüşüm, dijital
eğitim ve dijital yeterlilikler. Açıköğretim Uygulamaları ve Araştırmaları Dergisi, 7(2), 35-63.
Burns, M. (2021). Technology in education: Background paper prepared for the 2023 global education monitoring report on
technology in education. 08 Mart 2023 tarihinde https://www.researchgate.net/publication/358358065_Technology_
in_Education_Background_Paper_for_2023_Global_Education_Monitoring_Report adresinden erişildi.
Çiçek, D. (2021). Okul yöneticilerinin finansman sağlama yöntemleri (Yüksek lisans tezi). Necmettin Erbakan Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı, Konya.
Çoklar, A. & Bağcı, H. (2009). Öğretmen adaylarının eğitim teknolojisi kavramına yönelik geliştirmiş olduğu metaforlar. Journal
of Qafqaz University, 172-184.
Çopur, K. D. & Ekici, G. (2022). Okulların sahip olduğu teknolojik imkânlar konusunda öğretmen ve öğrenci görüşleri: Niğde ili
örneği. Eğitim Yansımaları Dergisi, 6(2), 140-159.
Davis, A., Fidler, D. & Gorbis, M. (2011). Future work skills 2020. Institute for the Future for University of Phoenix Research Institute.
Durak, H. & Seferoğlu, S. S. (2017). Öğretmenlerin teknoloji kullanım yeterliklerinde etkili olan faktörlerle ilgili bir inceleme. H. F. Odabaşı, B.
Akkoyunlu ve A. İşman (Ed). Eğitim teknolojileri okumaları içinde (537-556), Adapazarı: TOJET ve Sakarya Üniversitesi.
Ekici, S. & Yılmaz, B. (2013). FATİH Projesi üzerine bir değerlendirme. Türk Kütüphaneciliği, 27(2), 317-339.
Elvan, D. & Mutlubaş, H. (2020). Eğitim-öğretim faaliyetlerinde teknolojinin kullanımı ve teknolojinin sağladığı yararlar. Mustafa
Kemal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 4(6), 100-109.
European Commission. (2013). Survey of schools: ICT in education. Benchmarking access, use and attitudes to technology
in Europe’s schools.
Gudmundsdottir, G. B. & Hatlevik, O. E. (2018). Newly qualified teachers’ professional digital competence: Implications for
teacher education. European Journal of Teacher Education, 41(2), 214-231.
Gür, E. D., Canan, G. Ö., Hamutoğlu, N. B., Kaya, U. G. & Demirtaş, T. T. (2019). The relation of lifelong learning trends, digital literacy
levels and usage of web 2.0 tools, with social entrepreneurship characteristics. Croation Journal of Education, 21(1), 45-76.
Hançerlioğlu, O. (1979). Tutum. Felsefe Ansiklopedisi (s. 396) içinde. Remzi Yayınevi.
Helvacı, M. (2008). A study on examining school administrators’ attitudes towards technology (Uşak Case). Ankara University
Journal of Faculty of Educational Sciences (JFES), 41(1), 115-134.
Himsworth, J. B. (2007). Why resistance? Elementary teachers’ use of technology in the classroom (s. 1-205). Teachers College,
Columbia University.
Inoxoft. (2022). EdTech Trends: 10 emerging trends in educational technology. 08 Mart 2023 tarihinde https://inoxoft.com/
blog/edtech-trends-10-emerging-trends-in -educational-technology/ adresinden erişildi.
JISC (Joint Information Systems Committee). (2012). Developing digital literacies: Briefing paper. https://elearning.jiscinvolve.org/wp/2012/06/26/new-jisc-developing-digital-literacies-briefing-paper/ adresinden erişildi.
Karakuş, N. & Er, Z. R. (2021). Türkçe öğretmeni adaylarının web 2.0 araçlarının kullanımıyla ilgili görüşleri. IBAD Sosyal Bilimler
Dergisi, (9), 177-197.
Kaya, M. F. (2019). İlkokul öğretim programlarının teknoloji entegrasyonu bakımından incelenmesi. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 20(Özel Sayı), 1063-1091.
Kılıçaslan, E. A., Toksoy, S. E. & Tuğaç, M. N. (2022). Çevrimiçi öğrenme ortamlarında kullanılan platformlar ve dijital araçlar:
İlköğretim matematik öğretmenleri gözüyle. Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 35(2), 407-425.
Köroğlu, A. Y. (2014). Okul öncesi öğretmenlerinin ve öğretmen adaylarının bilişim teknolojileri özyeterlik algıları, teknolojik araç gereç kullanım tutumları ve bireysel yenilikçilik düzeylerinin incelenmesi (Yüksek lisans tezi). Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
MEB. (t.y.). Fatih projesi. http://fatihprojesi.meb.gov.tr/about.html adresinden erişildi.
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar 73
MEB. (2009). Millî Eğitim Bakanlığı 2010-2014 Stratejik Planı. 04 Mart 2023 tarihinde http://sgb.meb.gov.tr/str_yon_planlama_v2/mebstratejikplan.pdf adresinden erişildi.
MEB. (2018). 2023 Eğitim Vizyonu. Millî Eğitim Bakanlığı. 03 Mart 2023 tarihinde https://www.gmka.gov.tr/dokumanlar/yayinlar/2023_E%C4%9Fitim%20Vizyonu.pdf adresinden erişildi.
MEB. (2022). Bakan Özer TBMM plan ve bütçe komisyonunda 2021 yılı eğitim bütçesine ilişkin sunum yaptı. 20 Aralık 2022 tarihinde
http://www.meb.gov.tr/bakan-ozer-tbmm-plan-ve-butce-komisyonunda-2023-yili-egitim-butcesine-iliskin-sunum-yapti/
haber/28055/tr adresinden erişildi.
Milli Eğitim Temel Kanunu. (1973, 14 Haziran). Resmî Gazete (Sayı: 14574). https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.1739.
pdf adresinden erişildi.
Mirzajani, H., Mahmud, R., Fauzi Mohd Ayub, A. & Wong, S. L. (2015). Teachers’ acceptance of ICT and its integration in the
classroom. Quality Assurance in Education, 24(1), 26-40.
Munoz-Najar, A., Sanzana, A. G., Hasan, A., Romani, C., Cristobal J., Wagner De J. P. & Akmal, M. (2022). Remote Learning During COVID-19:
Lessons from Today, Principles for Tomorrow (English). World Bank Group, Washington, D.C. 16 Mart 2023 tarihinde https://documents.worldbank.org/en/publication/documents-reports /documentdetail/160271637074230077/remote-learning-during-COVID-19-lessons-from-today-principles-for-tomorrow adresinden erişildi.
OECD. (2022). What makes students’ access to digital learning more equitable? 06 Mart 2023 tarihinde https://www.oecd-ilibrary. org/education/what-makes-students-acc ess-to-digital-learning-more-equitable_e8107345en;jsessionid=vVElMsQuQPiIJ9tBamQ LsddnvcMDhZ3X9Uz93h7K.ip-10-240-5-97 adresinden erişildi.
Oğuz, S. (2021). Türk eğitim sisteminde teknoloji kullanımı. (Yüksek lisans tezi). Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul.
Öztürk, B. & Çetinkaya, A. (2021). Pandemi döneminde bir eğitim aracı olarak televizyon: TRT EBA TV. İNİF E-Dergi, 6(1), 140-162.
Redecker, C. (2017). European framework for the digital competence of educators: DigCompEdu (No. JRC107466). Joint Research Centre (Seville site).
Roach, B. (2010). Educational technology in the classroom from the teacher’s perspective. Fielding Graduate University.
Sezgin, F., Erdoğan, O. & Has Erdoğan, B. (2017). Öğretmenlerin teknoloji öz yeterlikleri: Öğretmen ve öğrenci görüşlerine yönelik
bütüncül bir analiz. Eğitim Teknolojisi Kuram ve Uygulama, 7(1), 180-199.
Şendurur, P. & Arslan, S. (2017). Eğitimde teknoloji entegrasyonunu etkileyen faktörlerdeki değişim. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, (43), 25-50.
T.C. Kalkınma Bakanlığı. (2014). 10. kalkınma planı 2014-2018 eğitim sisteminin kalitesinin artırılması özel ihtisas komisyon raporu. https://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2022/08/Onuncu-Kalkinma-Plani-Egitim-Sisteminin-Kalitesinin-Artirilmasi-Ozel-Ihtisas-Komisyonu-Raporu.pdf adresinden erişildi.
Tlili, A., Shehata, B., Adarkwah, M. A., Bozkurt, A., Hickey, D. T., Huang, R. & Agyemang, B. (2023). What if the devil is my guardian
angel: ChatGPT as a case study of using chatbots in education. Smart Learning Environments, 10(1), 1–24.
Tomte, C. E. (2013). Educating teachers for the new millennium? Teacher training, ICT and digital competence. Nordic Journal
of Digital Literacy, 8(1-2), 74-89.
Topuz, A. & Göktaş, Y. (2015). Türk eğitim sisteminde teknolojinin etkin kullanımı için yapılan projeler: 1984-2013 dönemi. Bilişim Teknolojileri Dergisi, 8(2), 99-110.
TPACK. (2012). Technological pedagogical and content knowledge. http://www.tpack.org/ adresinden erişildi.
Uçar Sarımanoğlu, N. (2019). Öğretmenlerin sınıflarda eğitim teknolojisi kullanımında karşılaştıkları güçlükler. 23 Aralık 2022
tarihinde http://yegitek.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2020_03/26131950_ogretmenlerinsiniflardaegitimteknolojisikullanimindakarsilastiklariguclukler.pdf adresinden erişildi.
Ünsal, S. & Çetin, A. (2019). Özel okul ve devlet okulunda görev yapmış sınıf öğretmenlerinin öğretim programlarını uygulamada
karşılaştıkları farklılıklar. Kastamonu Eğitim Dergisi, 27(4), 1541-1551.
Üstün, A. & Akman, E. (2015). Özel okul öğretmenlerinin eğitimde teknoloji kullanımına ilişkin tutum ve görüşleri (Samsun İli
Örneği). Journal of Educational Science, 3(4), 94-103.
Vidal, Q. (2020). Turkey - Ozelim egitimdeyim (I am special, I am in education) (English). Education Continuity Stories, World Bank
Group, Washington, D.C. 16 Mart 2023 tarihinde http://documents.worldbank.org/curated/en/674151604563578583/
Turkey-Ozelim-Egitimdeyim-I-am-Special-I-am-in-Education adresinden erişildi.
Yakut Doğan, Ş. (2022). İlkokulların 21. yüzyıl becerilerini destekleyen öğrenme alanları açısından incelenmesi (Examination
of primary schools for learning areas supporting 21st century skills). (Yüksek lisans tezi). Maltepe Üniversitesi, Lisansüstü
Eğitim Enstitüsü, İstanbul.
Yazıcı, S. D. & Cemaloğlu, N. (2022). Türkiye’nin öğretmen profilinin OECD ülkeleri ile karşılaştırmalı olarak incelenmesi. Manisa
Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 20(3), 15-40.
Yıldızay, Y., & Çetin, G. (2019). Fen eğitiminde eğitim teknolojileri kullanımı: İçerik analizi. International Journal of Computers in
Education, 1(2), 21-33.
YÖK. (2010). Türkiye yükseköğretim yeterlikler çerçevesi. 04 Ocak 2023 tarihinde http://www.tyyc.yok.gov.tr/ adresinden erişildi.
Zehler, A. M., Miyaoka, A., Chaney, B., Orellana, V., Vahey, P., Gibney, D. T., ... & Yilmazel-Sahin, Y. (2019). Supporting English learners
through technology: What districts and teachers say about digital learning resources for English learners. Volume II: Technical
appendices. Office of Planning, Evaluation and Policy Development, US Department of Education.
74
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
Yazarlar Hakkında
Selim Tiryakiol
Selim Tiryakiol 2010 yılında Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesinden
mezun oldu. Yüksek lisans derecesini 2013’te, doktora derecesini ise
2018’de aynı üniversitenin Eğitim Bilimleri Enstitüsünden aldı. İstanbul
Medeniyet Üniversitesi Temel Eğitim Bölümünde öğretim üyesi olarak
görev yapmaktadır. Akademik çalışma alanları psikolinguistik ve eğitim
bilimleri disiplinleri kapsamında göçmen çocuklarda dil edinimi, gelişimi ve eğitimidir.
Meryem Beyza Aydın
Meryem Beyza Aydın Boğaziçi Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve
Rehberlik bölümünden mezun oldu. İbn Haldun Üniversitesinde aynı
alanda yüksek lisansına devam etmektedir. Halihazırda, İLKE Vakfı Eğitim Politikaları Araştırma Merkezinde (EPAM) araştırmacı olarak
çalışmaktadır.
Kevser Rabia Mumcuoğlu
Kevser Rabia Mumcuoğlu 2022 yılında Boğaziçi Üniversitesi Tarih bölümünden mezun oldu. Ekim 2020 tarihinden 2022 yılının sonuna değin İLEM'in (İlmi Etüdler Derneği) hakemli akademik dergisi olan İnsan
& Toplum’un yayın sekreterliğini yürüttü. İLKE Vakfı Eğitim Politikaları
Araştırma Merkezi (EPAM) bünyesinde araştırma asistanı olarak çalışmalarını sürdürmektedir.
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar 75
ETAP Projesinin Diğer Çıktıları
SÖZLÜK
Eğitim Teknolojisi Kavram Sözlüğü
Nokta Kitap, 2022
Ed.: İbrahim Hakan Karataş, Kevser Yıldırım
ETAP Projesi sürecinde öncelikle ele alınması gereken sorunlardan
biri olarak kavramsallaştırma sorununa dikkat çekmek ve sorunun çözümüne katkı sağlamak amacıyla bir sözlük hazırlanmıştır.
Sözlük, eğitim teknolojisi alanında kullanılan kavramların Türkçe
tanımlarının bulunduğu ve hem Türkçe hem de İngilizce kavram
dizinlerinin yer aldığı tanımlayıcı rehber niteliğinde bir metindir.
Toplamda 121 kavramdan oluşan sözlüğün eğitim teknolojisi alanında kavramsallaştırma ve kavramları Türkçeleştirmede yaşanan
sorunların giderilmesine katkı sağlaması hedeflenmektedir.
KİTAP
Editörler
Kevser Yıldırım, İbrahim Hakan Karataş
TEKNOLOJI VE EĞITIM
Sosyal Bilimler Perspektifinden
Yaklaşımlar
Teknoloji ve Eğitim:
Sosyal Bilimler Perspektifinden Yaklaşımlar
Nokta Kitap, 2022
Ed.: İbrahim Hakan Karataş, Kevser Yıldırım
ETAP Projesi dahilinde hazırlanan bu kitap, eğitim teknolojisi alanını, alışık olmadığımız bir yaklaşımla, felsefe, sosyoloji, antropoloji,
psikoloji, ekonomi ve iletişim perspektiflerinden ele alan disiplinlerarası bir yaklaşım denemesidir. Eğitim teknolojileri alanına felsefi,
teorik ve metodolojik bir açılım sağlamayı hedeflemektedir. Kitap,
giriş ve kendi alanını/disiplinini temel alarak ilişkisellik, bağlantılılık,
kesişimsellik ve disiplinlerarasılık perspektiflerinden konuyu inceleyen altı bölümden oluşmaktadır.
76
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar 77
Teknolojideki hızlı gelişim, eğitimde de yeni anlayışlar ve yaklaşımlar
ortaya çıkarıyor. Bu yeni anlayışa göre, önceleri yalnızca alan ve pedagoji
bilgisinden oluştuğu düşünülen eğitim, teknoloji bilgisiyle birlikte yeniden
tanımlanıyor. Eğitimde teknoloji kullanımı artık öğrencisinden öğretmenine,
okul yönetiminden velisine eğitimin tüm aktörlerini etkiliyor ve eğitim
süreçlerini dönüştürüyor. Bu çok faktörlü süreci anlamak ve değişime ayak
uydurmak için eğitim teknolojilerindeki mevcut durum ve yönelimlere
odaklanmak son derece önem arz ediyor.
Eğitim Teknolojileri Araştırma Projesi (ETAP), öğretmenlerin eğitim teknolojileri
kullanımını altyapı, yeterlikler ve sorunlar açılarından ele alıyor. ETAP Projesinin
çıktılarından biri olan bu raporda eğitimcilerin eğitim teknolojilerine bakışları,
yapılan saha araştırması sonuçlarına dayanarak analiz ediliyor. Eğitimcilerin
teknoloji kullanımına ışık tutmayı, onların kullanım alışkanlıklarını, yeterliklerini,
hayatlarında teknolojinin yeri ve katkılarını anlamayı hedefleyen bu raporda
eğitim teknolojilerine yönelik önemli tespit ve öneriler sunuluyor.
Adres:Aziz Mahmut Hüdayi Mah. Türbe Kapısı Sk. No: 13 Üsküdar/ İstanbul
Telefon: +90 216 532 63 70 E-mail: epam@ilke.org.tr Web: ilke.org.tr/epam
78
Öğretmenlerin Eğitim Teknolojileri Kullanımı: Altyapı, Yeterlikler ve Sorunlar