Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2021, ART/icle: Sanat ve Tasarım Dergisi
Kitabın büyük bir bölümü, özellikle sanat ve müzik sosyolojisi alanında çalışmalar yapan sosyolog Howard S. Becker'ın hocalık deneyimi sırasında öğrencilerinin çalışmalarında karşılaştıkları sorunlara tanıklık ederken, söz konusu sorunlara dair geliştirilebilecek çözüm önerileri ve yöntemlerine dair tuttuğu kayıtlardan oluşuyor.
Munzur Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2017
Dilenci kadınlar üzerine hazırlamaya çalıştığım bitirme tezi için, elimde bazı görüşme notlarının olduğu bir dosyayla, daha fazla dilenciyle görüşme yapmak umuduyla Diyarbakır'ın sokaklarında gezinirken yağmur bastırmış elimdeki dosya ıslanmaya başlamıştı. Bunun önüne geçme telaşıyla kendimi bir çantacıda buluverdim. Çanta satan adam " öğrenci " olduğumu anlamış olmalı ki, hangi bölümde okuduğumu sordu: " Sosyoloji " dedim. Tabi toplumun ezici çoğunluğu gibi bu adam da sosyolojinin ne olduğunu bilmiyordu: " Söylediğin şey [sosyoloji] kaç yıllıktır, ne işe yarar, bitirince ne yaparsınız, yani ne oluyorsunuz? " gibi sorular sormaya başlamıştı. Elimden geldiğince izah etmeye çalışmış; alanımın toplumla ilgili olduğunu bu yüzden toplumsal olaylar, sorunlar vs. ilgilendiğimi söylemiştim. Diyarbakır'da kadın dilenciliğin neden yaygın olduğunu anlamaya çalıştığımı, elimdeki dosyada kadın dilencilere ait bilgilerin olduğu söyleyince, adam kendisinden gayet emin: " Bunun için mi fakülte okuyorsun? Bunun için fakülte okumaya gerek yok ki. Gel ben sana burada neden dilencilik yapılıyor anlatayım. Ben de bunu yapabilirim. Yani sizin farkınız nedir? " Bu tepki üzerine adeta başımdan aşağı bir kazan kaynar su dökülmüş gibi, açıkçası birazda acemi bir öğrencinin hâletiruhiyesiyle, adamın karşısında " donup kalmıştım " .
Howard S. Becker, saha ve alan araştırmaları üzerine, 'Mesleğin İncelikleri: sosyal bilimlerde araştırma nasıl yürütülür?' kitabında oldukça öğretici deneyimler ve bilgiler paylaşıyor. Senelerini aylak araştırmacı olarak geçirdiğini söyleyen Becker, uzun yıllar çeşitli tavernalar ve striptiz kulüplerinde piyanistlik yapmış bir araştırmacı. Becker araştırmalarda karşılaşılan temel durumlara ve sorunlara dair - bir örnek nasıl seçilir, konu nasıl sınırlandırılır, anlatılanda neye bakılır, kavramsallaştırma nasıl yapılır gibi sorulara dair- hem kendi çalışmaları üzerinden hem diğer araştırmacıların çalışmaları üzerinden çok çeşitli ve somut örnekler aktarıyor. Cevaplardan çok sorular peşinde koşmak, sürekli bir pratik ve anlama çabası içinde olmak oldukça elzem ona göre. Görme biçimlerine etki eden her türlü kurumsal statüden ve etik-politik bağlardan sıyrılmış olarak sürekli anlama-araştırma pratiği içinde, olmayı salık veriyor ve bunun bir zanaat olduğunu vurguluyor. Bu yazıda, Becker'in genel yaklaşımı ve kitap bölümleri olan 'İncelikler', 'İmgelemler', 'Örneklem', 'Kavramlar' ve 'Mantık' bölümleri değerlendiriliyor.
Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2021
Özet Bu yazıda, "incelikli" bir kitap eleştirisi yazarken dikkat edilmesi gereken hususlar; araştırmacıyı/yazarı tanıma, araştırmanın temel sorularını veya derdini kavrama, konuyla ilgi diğer çalışmalardan beslenme, çalışmanın bölümlerinin belli bir izlekte serimlenmesi, yalınlık ve eserin ilgili literatüre özgün katkısına ilişkin genel değerlendirmesinin yapılarak daha sonraki araştırmalar için öneriler geliştirme şeklindeki alt başlıklarda ele alınacaktır. Kitap eleştirisi yazmak, akademik yazı türleri içinde belki de en kolay görünen ancak en meşakkatli yazı türlerindendir. Çünkü yazarın, hem kitabın derdine hem de o konudaki diğer araştırmalara da bilgidonanımsal hâkimiyetini gerektirir. Kitap eleştirisini öznel kılan, o kitap üzerine yazmayı neden seçtiğimiz, bizim bireysel zihin dünyamızda oluşturduğu zenginlik ve lezzettir. Ancak, kitap eleştirisi, bir çalışmayı sadece beğenip beğenmemek değil; o çalışmanın ilgili literatüre katkısını ve literatür birikimini nasıl zenginleştirdiğini görmek; tartışmak demektir. Kitap eleştirisi yazmak, aynı zamanda metinlerarası bir edebi yolculuktur. Abstract This article sheds light on how to write a "refined" book review with a particular attention to the following five points: getting to know the researcher/author, comprehending the basic questions or problem of the research, referring the studies related to the subject, depicting the parts of the study in a clear and organized way, and a general evaluation of the work regarding its original contribution to the literature, developing suggestions for further research. Writing a book review is widely viewed to be one of the easiest types of academic writing, but, it is maybe the most demanding one because it requires the book reviewer's mastery of both the problem of the book and the related scholarship. What makes a book review subjective is not only why we choose to write on that particular book but also the richness and flavor it creates in our mind. However, a book review is not simply about whether or not the book reviewer likes the book; rather, recognising and discussing the way in which that study contributes to the relevant literature and enriches the literature. Moreover, writing a book review is also an intertextual literary journey.
Dersin amacı, şehircilik araştırmaları, kent planlama, tasarım, koruma, kent yönetimi gibi konularda uzmanlık kazanmak isteyen adaylara, ilgili yeni araştırma metodlarını ve yaklaşımlarını tanıtmak ve tezlerinin metodolojik seçimlerinde yardımcı olmaktır. Dönem alanında uzman dört farklı öğretim üyesinin sunacağı dört farklı konuya bölünecektir: 1) Kent çalışmalarında yeni temsil ve görselleştirme metotlarını felsefi ve metodolojik bağlamı içinde alan üç ders; [M. Güvenç] 2) Kent çalışmalarını merkezden ve başat anaakım yaklaşımlardan çıkarmak ve çeperi /periferiyi kent çalışmalarına dahil etmek için elimizde olan alternatif kaynak ve yaklaşımlara eğilen üç ders; [JF. Pérouse] 3) Klasik şehircilik atölyelerinde genelde teknik bir konu olarak ve araç olarak anketlerle ele alınan mekan sosyolojisi / toplumsal mekan konusunu niteliksel metotlarda geliştirmeye yönelen üç ders [Y. Şentürk] 4) Ekonomi-politik yaklaşımlarla, yeni kentsel dönüşüm literatürünün eleştirel bir envanterini yaparak (özellikle, kent-inşaat sektörü-ulus devlet arasındaki ilişkiler, 'rant' kavramı' gibi) yeni araştırma gündemleri ve kavramlar öneren üç ders [F.Ercan] Ders, tüm Yüksek Lisans ve Doktora öğrencileri için zorunlu ve kredili bir ders teşkil etmektedir. Ayrıca araştırma / akademik ilgileri yoğun olan üst sınıf lisans öğrencilerin de dinleyici olarak bu derse katılabilirler.
Ülkemizde meslek etiklerinin tartışılmaya başlaması bazı Avrupa ülkeleri ve Amerika’yla karşılaştırıldığında oldukça yenidir. Doğası gereği kişisel bir yaratım süreci gerektiren grafik tasarım alanında, ortak etik ilkeler bütünlüğünde uzlaşabilmenin zor olacağı ve zaman alacağı öngörülmektedir. Grafik tasarımcılar meslek kuruluşlarının da gündemini meşgul eden bu gecikmenin nedenlerini, öncelikli olarak bireylerin hak ve sorumlulukları konusunda yeterince duyarlı olmamalarında, ülkedeki mesleki örgütlenmelerin gelişim sürecindeki sorunlarda ve grafik tasarımcıların yetiştirilme koşullarında aramak gerekir. Bu araştırma, grafik tasarımcıların meslek etiği konusunda ortak bir duyarlılık geliştirilmesinde, eğitim süreçlerinin önemli katkısının olabileceği varsayımıyla başlatılmıştır. Bu bağlamda eğitim kurumlarının müfredatları incelenmiş; birkaç özel üniversitenin ders programı dışında, devlet üniversitelerinin lisans programlarının hiçbirinde, etik ilkeleri içeren bir dersin yer almadığı görülmüştür. Bu bulgu nedeniyle meslek etiğine ilişkin ders almayan grafik tasarımcı adaylarının, etik konusundaki farkındalıklarının hangi düzeyde ve niteliklerde olduğunun incelenmesi bu araştırmanın amacı olarak belirlenmiştir. Öncelikle, yerli ve yabancı literatür taranarak; etik, meslek etiği ve grafik tasarım meslek etiği hakkında bilgiler derlenmiş; yasal düzenlemeler ve kanunlar, uluslararası saygınlığı ve geçerliği olan kurum ve kuruluşların yayınlamış olduğu grafik tasarımın hak ve sorumlulukları içeren etik ilkeler ve bu alanda yayınlanmış manifestolar incelenmiştir. Bu araştırmalar doğrultusunda hazırlanan soruların pilot uygulaması yapılmış ve uzman görüşü desteği de alınarak yarı yapılandırılmış görüşme formu hazırlanmıştır. Beş üniversitenin grafik tasarım eğitimi alan öğrencilerinden yirmi beş katılımcıyla gerçekleştirilen bu çalışmanın sonuçları, kodlamalar ve frekans değerlerine bağlı olarak oluşturulan şekiller aracılığı ile sunulmuş ve yorumlanmıştır. Elde edilen bulgular ışığında, grafik tasarımda “Etik” eğitiminin gerekli olduğuna yönelik bir kanıya ulaşılmıştır. Ayrıca, bu kanıya varmamızı sağlayan verilerin kanıt teşkil edebileceği; ilgili dersin grafik tasarım eğitimi müfredatında yer almasını sağlamak amacıyla gerekli kurumlarla paylaşılabileceği düşünülmektedir.
Mekansal Çalışmalar Sempozyumu Bildiri Özet Kitabı, 2020
Küreselleşmenin, kentlere olan yansımalarının önemli etmenlerinden biri de kentlere yönelen yeni tür insan akışlarıdır. İstanbul kenti de uzun yıllardır farklı insan akışları tarafından değişmekte ve dönüşmekte, çok farklı coğrafyalardan göç almaktadır. Bu insan akışlarının kentte en az görünür olanlarından biri ise gerek enformel çalışma yöntemleri, gerekse kayıtdışı ikamet nedeniyle göçmen kadın ev işleri oluşturmaktadır. Bu çalışma, İstanbul’da yaşayan ve çalışan göçmen bebek ve/veya çocuk bakıcısı kadınların kent içindeki konumlarını, çeşitli küreselleşme ağlarıyla olan ilişkilerini incelemeyi, kent mekânına yayılan bebek ve/ veya çocuk bakım sektörünün göçmen kadınlar, aracı firmalar ve işverenler gibi farklı bileşenleriyle ve farklı ilişki biçimleriyle beraber ele alınarak İstanbul’da nasıl bir mekânsallık ürettiğinin haritasını çıkarmayı, bu harita içerisinde ise farklı bileşenlerin nasıl mekânsal ilişkiler kurduğunun incelenmesini amaçlamaktadır. Çalışmada öncelikle google arama motoru kullanılarak ve konum bilgileri değiştirilerek “İstanbul’da bebek ve çocuk bakıcısı” araması yapılmış, arama sonucunda hem web sitesi hem de adres bilgilerine ulaşılan 33 adet aracı firma, konumlarına ve iş tanımlarına göre sıralanmıştır. Böylelikle aracı firmaların İstanbul şehri içerisindeki konumları ve kümelenmeleri saptanmaya çalışılmıştır. Bu firmaların konumları İstanbul haritası üzerine işlenmiştir. Çalışmanın ikinci aşamasında bu aracı firmalardan, web sitelerinde iş ilanları bulunan beş tanesi seçilmiştir. Bu seçim ise şu şekilde yapılmıştır; İstanbul Anadolu Yakasında aracı firmaların en yoğun yer aldığı Ataşehir ve Kadıköy ilçelerinden sitelerinde ilan bulunan birer, Avrupa Yakasında en yoğun olan Beşiktaş ve Şişli ilçelerinden birer firma, sitelerinde ilan sayılarının yüksekliği baz alınarak seçilmiştir. Ayrıca bir iş ve eleman arama platformu olan bakiciburada.com sitesinden de hem Anadolu hem de Avrupa yakasını kapsayacak şekilde bir arama yapılmıştır. Aramanın bu şekilde yapılmasının sebebi, İstanbul’da aracı firmaların en yoğun yer aldığı dört ilçe üzerinden, İstanbul geneli için daha dengeli sonuçlara ulaşabilme isteğidir. İlanlar her web sitesi için ayrı ayrı olacak şekilde konum, aranan kişide istenen özellikler ve istenen çalışma şekline göre sıralanmış, ayrıca bu ilanların İstanbul içindeki konumları, yoğunluklarına göre İstanbul haritasına işlenmiştir. Son olarak ise tüm ilanlar İstanbul haritasına işlenerek iş ilanlarının en yoğun ve en seyrek olduğu ilçeler tespit edilmeye çalışılmıştır. Üçüncü olarak iş arayan göçmen kadınlara ulaşılması hedeflenmiştir. Bu arama ise kadınların hepsinin Türkçe bilmiyor olabileceği düşünülerek hem Türkçe hem de İngilizce kaynaklardan yapılmış, “En Uygun Eleman”, “Great Au Pair” ve “Au Pair Quest” firmalarının web sitelerinde İstanbul’da bulunan ve bebek ve/veya çocuk bakıcısı olarak iş arayan göçmen kadınlara ulaşılmıştır. Ulaşılan kadınlar hakkında erişilebilen bilgiler ile İstanbul içindeki konumları ve geldikleri ülkeler ayrı ayrı listelenmiş ve bu bilgiler ayrıca haritalanmıştır. Son olarak ise iş arayan tüm kadınların İstanbul içindeki konumları ve geldikleri ülkeler haritalanmıştır. Çalışmanın dördüncü ve son aşamasında ise aracı firmalar, iş ilanları ve iş arayan göçmen kadınlar üzerine üretilen haritalar çakıştırılarak farklı kümlenmeler, çakışmalar ve ayrışmalar saptanmaya, böylelikle bakım sektörünün İstanbul üzerindeki farklı mekânsal tezahürleri incelenmeye çalışılmıştır. Çalışma neticesinde ulaşılan bulgular değerlendirildiğinde, aracı firmaların, bebek ve/veya çocuk bakıcısı arayan kişilerle mekânsal olarak kesiştiği, göçmen kadınların ise İstanbul’un farklı ilçelerinde kümelendiği fakat bu ilçelerin ne aracı firmalarla, ne de işverenlerle kesişmediği görülmüştür. Ayrıca aracı firmalar ve işverenler genel olarak kentin merkezi bölgelerinde konumlanırken, göçmen kadınların daha çok kentin kenarlarında kümelendiği saptanmıştır.
24-2, 2020
Sociology of religion is an interdisciplinary formation at the intersection of sociology and religious studies. While trying to explain the relationship of religion -as a noticeable parameter- with other variables and analyze the current pattern, the unity of social sciences and basic Islamic sciences is occasionally needed. It is expected that the intersection points with the auxiliary sciences will be clearly explained, and the research will represent the field by positioning at the center of the sociology of religion. The valid way for readers to understand texts that are written within the discipline of the sociology of religion is to increase the textual representation of research. The basic issue to increase this representation is locked on the determination of the method as in other sciences. Although it can be mentioned that the studies focusing on the method in the field of sociology of religion are based on the philosophy of science and methodology-oriented evaluations, it is clear that the subject does not receive the necessary attention. This study questions the schematic feasibility of the method that can be used in researches within the field of sociology of religion hypothetically. By schematizing, it is meant to show the main tricks of the method use in the sociology of religion and draw a design. For this reason, firstly the problems encountered in the determination of the method will be addressed and then methodological scheme that can be followed in the studies of the sociology of religion will be evaluated together with the mental, the actional and the semiotic process added as an original category. The article focuses on principal information on how to use the method while studying the sociology of religion; however, does not promise an in-depth study of how the method can be used in practice. The most general output of the research is that by following the signs shown in the study, in-depth examples for further studies can be presented. The study emphasizes that the method as the umbrella concept used jointly by the natural and social sciences is not the only mental processes such as induction and deduction, and also explains that it cannot be labeled as actional processes such as research technique, pattern, model, or theory and approach. It is suggested that the method, which is the product of both abstract and concrete effort, should be taken into account not only with its mental and actional aspects, but also with its semiotic process. In the specialized scheme, while the mental and actional categories have more in common with markers in other sub-branches of sociology, the semiotic side differentiates as a new category. The first point to be mentioned is the necessity to draw attention to the indicative meaning of every object seen in the scientific process. Before the research plan, when a sociologist of religion internalizes that every object around him/her is a part of the body of signs, countless inventories of topics worth investigating are presented. Various protocols suggested by semiotics are followed in the process of providing inventory. Secondly, the researcher is expected to discover his/her own semiotic identity. Since the scholars of the sociology of religion, have largely received theological education, there is a greater possibility that their embodied knowledge will be reflected in the text. Through the inclusion of the semiotic process in the method, the researcher learns before the mental process that he/she cannot conduct a scientific study with a subjective perspective in a way to legitimize his own values and tenets. Through this awareness, he/she recognizes his semiotic identity and reaches the kitchen of meaning. When the researcher is closest to objectivity, receptors understand that they are not reading dogmatic text. This situation, on the one hand, leads to an increase in the studies of the sociology of religion to be carried out in a free arena, on the other hand, it allows to establish a stakeholder with dehumanized sociology texts. The reflection of the principle, sociology not sociologies, to the texts improves the use of related concepts by developing the common language, and the arranged conceptual material helps to prevent schematic clutter. Also the researcher of the sociology of religion expands the doors of a cognitive process as much as possible to get more than they think. Reasoning forms such as induction, deduction or hypothetical-deduction determine the direction of whole and particular. The fact that the researcher takes into account both the whole and the part, and the multi-directional connection between them and indicate which mental process he/she followed according to the course of the research, enables the reader to comprehend the method.
2000 Sonrası Türkiye'de Elektronik Müzik Scene, 2020
This study enlarges upon the electronic music scene of 2000 onwards in Turkey notably by investigating desires of the electronic music audience together with the role of media in shaping electronic music scene. To provide a thick description of the electronic music culture, the thesis utilises the qualitative data collected primarily through semi-structured interviews, made with a wide range of informants from electronic music listeners to DJs and music directors, and three different fieldworks conducted.
HOWARD S. BECKER VE PIERRE BOURDIEU’NÜN SANAT SOSYOLOJİSİ YAKLAŞIMLARI: KARŞILAŞTIRMALI BİR ÇALIŞMA, 2018
Lisans Programlarında Sanat Sosyolojisi Derslerinin Uzman Görüşlerine Ve Ders İçeriklerine Göre Değerlendirilmesi / Evaluation Of Sociology Of Art Courses According To Expert Views and Course Contents In Undergraduate Programs, 2019
İpcedu2020, 2020
Turist Rehberlerinin Sorunları ve Mesleğin Geleceğine İlişkin Beklentileri, 2021
2. Uluslararası İletişim, Edebiyat, Müzik ve Sanat Çalışmalarında Güncel Yaklaşımlar Kongresi, 2017
SOSYAL, BEŞERİ VE İDARİ BİLİMLER ALANINDA ARAŞTIRMA VE DEĞERLENDİRMELER CİLT 4, 2019
ART&DESIGN-2021 Proceedings , 2021
2017
UTAK 2020 Dördüncü Ulusal Tasarım Araştırmaları Konferansı: Tasarım ve Öngörü, 2020
Yaratıcılıkla İlişkili Bilişsel Süreçler Ölçeği: Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması, 2020
VIIth International Eurasian Educational Research Congress (online), 2020
IV. Yıldız Sosyal Bilimler Kongresi
Bilimsel Araştırma Tasarımı: Nicel, Nitel ve Karma Araştırma Yaklaşımları, 2019
IV. Ulusal Turist Rehberliği Kongresi, 2021
IV. Yıldız Sosyal Bilimler Kongresi 21-22 Aralık, 2017
BİLDİRİ KİTABI EJERCONGRESS 2019 CONFERENCE PROCEEDINGS, 2019
VIIIth INTERNATIONAL EURASIAN EDUCATIONAL RESEARCH CONGRESS, 2021
EJERCongress 2020 Bildiri Özetleri Kitabı / EJERCongress 2020 Abstracts, 2020
Online Journal of Art and Design, 2022