Öyle bir köy düşünün ki şehire bağlantı yolları çift gidiş çift geliş olsun. Köyün içinde yollar asfalt olsun. Evlerin hepsi bakımlı ve önlerinde uçsuz bucaksız tarlaları olsun. Yerleşim yerinde tüm imkanlarını karşılayacak tesisler olsun. Yolda yürürken size kuş sesleri eşlik etsin. Bir evin minik köpeği, siz evlere bakarak gezerken peşinize takılsın. Sizinle yürüsün. Ayrıca köyün evleri rengarenk çiçek motifleri ile bezenmiş olsun.
Buraya kadar okuduysanız, şimdi de yaşadığınız beton yığınları ile dolu şehirleri sadece iki saniye düşünmenizi rica ediyorum. Sonrasında da yukarıda anlattığım köyü hayal edin. Böyle bir köy olsa ve biri sizi "hadi gel köyümüze geri dönelim" derse, cevabınız ne olurdu?
Ben bugün böyle bir köyü ziyaret ettim. Gezerken, insanın böyle bir köyü varsa şehirde yaşaması delilik dedim. Zalipie, Krakow'a (yaşadığım şehire) 100 km uzaklığında yer alan, boyalı evleri ile ünlü bir köy. Bu ününü Halk Sanatcısı olan Felicja Curylowa'ya borçlu. 1904 yılında bu köyde doğan sanatçı motiflerini kendi evinin duvarlarına boyadı. Sonrasında köyde yer alan 20 ev daha bu motifler ile doldu taştı. Bunu ben değil, wikipedia diyor.
Bol güneşli bir gün olduğu için bazı evleri istediğim gibi fotoğraflayamadım. Elimden geldiğince güzel kareler yakalamaya çalıştım. Evlerin sadece dışı değil, odaları ve tavanları da rengarenk çiçeklere bezeliydi.
Bahçelerde yer alan boyalı su kuyuları pek şirindi.
Bu sadece gelenlerin ziyaret etmesi için düzenlenmiş bir ev değil. İçinde 80 yaşlarında çılgın bir teyze yaşıyor. Bizi yoldan çevirdi. Gelin evime bakın dedi. Teyze evini boyamakla kalmamış, tüm kıyafetlerini de boyamış.
Burası onun oturma odası. Perdenin arkasında banyosu var. Mutfak tarafı biraz kalabalık olduğu için fotoğraf çekmedim. Mutfakta aynı böyleydi.
Teyze, dediğim gibi hızını alamayıp her şeyi boyamış. Şu dikiş makinesine bayıldım.
Bu evde çok güzeldi. Fakat güneş açısının azizliğine uğradı. Yinede burada yerini alsın istedim.
Güzel ve ruhuma iyi gelen bir pazar geçirdim. Baharın gelmek üzere olduğunu hissettim. Dönüş yolunda ise aklıma "hadi gel köyümüze geri dönelim" cümlesi geldi. İşte bu nedenle bu yazının başlığı, "güzel bir pazar gezisi" değil de " hadi gel köyümüze geri dönelim" oldu.
✄----------------------------------------------------------------------