Grafik ve görsel iletişim tasarımı son on yıl içinde “hareketli tasarım” kavramıyla giderek daha fazla yoğunlaşan bir ilişki içinde olmuştur. Tasarımcı ve teknolojik araçlar (yazılım ve donanım) arasında ucuzlayan ve buna bağlı olarak...
moreGrafik ve görsel iletişim tasarımı son on yıl içinde “hareketli tasarım” kavramıyla giderek daha fazla yoğunlaşan bir ilişki içinde olmuştur. Tasarımcı ve teknolojik araçlar (yazılım ve donanım) arasında ucuzlayan ve buna bağlı olarak güçlenen ortaklık sonucu, geleneksel grafik tasarımın yanısıra, etkileşimli (interaktif) ve zaman-temelli (time-based) ortamlar için de tasarım gereksinimi ve olanakları çoğalmıştır. Günümüzde tasarımcıdan artık sadece durağan tasarımlarla sınırlı kalmayıp, farklı disiplinleri de zorunlu kılan bir alanda iş üretmesi beklenmektedir. Ülkemizde hareketli grafik tasarımı alanında eğitim veren üniversite ve özel eğitim kurumlarının ders içeriklerine bakıldığında, genellikle yazılım eğitimlerini temel aldıkları görülmektedir. Oysa hareketli grafik tasarım doğası gereği ses, zaman, boyut, hareket, öykü gibi çok farklı kavramları birleştirdiğinden, yazılımı sadece bir araç olarak kullanıp asıl aktarmak istediği mesajı öne çıkartmalıdır. Bu nedenle tasarım öğrencisinin bilgi ve tecrübesini sadece yazılım çerçevesi ile sınırlamayıp, evrensel olan hareketli grafik dilini etkili ve kalıcı biçimde aktarmak gerekmektedir. Geleneksel tasarım prensiplerinin etkileşimli ve zaman-temelli yeni ortamlara uyarlanması sonucu ortaya çıkan bu yeni dil kendi içinde canlandırma, hareketli tipografi, ses tasarımı, etkileşim, yeni medya ve iletişim kültürü gibi birçok disiplini barındırmaktadır. Bu kavram ve disiplinlerden yola çıkan çalışma, hareketli grafik tasarım eğitiminde önem verilmesi gereken konuları vurgulamayı amaçlamaktadır.