Videos by Menderes Akdağ
With English Subtitle (İngilizce Altyazılı)
Menderes Akdağ
Serhat Yetimova
Uğur Tatlısumak
Papers by Menderes Akdağ
Galaktika media: žurnal media issledovanij, Feb 14, 2024
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bookmarks Related papers MentionsView impact
... paylaşan Saadettin Demirayak, Mustafa Kemal Yılmaz, Necati-Meral Özçöllü, Dr. Hakkı Başarık, ... more ... paylaşan Saadettin Demirayak, Mustafa Kemal Yılmaz, Necati-Meral Özçöllü, Dr. Hakkı Başarık, Ünal Uyguç, Zehra Ulaş Takçı'ya çok teşekkür ederim. 18.05.07/AYDIN Menderes AKDAĞ ... 9 Göçek,Fatma M. (1999) Burjuvazinin Yükselişi mparatorluğun Çöküşü, s. 107-108. ...
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi, Feb 28, 2019
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Iyi yurutulmus bir propaganda calismasi olmaksizin siyasetcilerin basarili olmasi mumkun gozukmem... more Iyi yurutulmus bir propaganda calismasi olmaksizin siyasetcilerin basarili olmasi mumkun gozukmemektedir. Iyi bir propagandanin ise medya araclarinin etkin kullanilmasina bagli oldugu soylenebilir. Calismamizda siyaset duayenlerinin medya kullanim deneyimlerinin ne oldugu anlamak ve bunun kendi siyasi calismalarina etkilerini ortaya cikarmak temel amacimiz olmustur. Buradan elde edecegimiz kimi sonuclarin pek cok politikaciya fayda saglayacagi dusunmekteyiz. Secmene bu bilgilerin aktarilmasi durumunda ise onun bilinc duzeyinin artirilmasi hedeflenmistir, siyasi iletisim calismasi yapan arastirmacilarin calismalarina katki koymak gaye edinilmistir. Siyaset duayeni pek cok kisi ile gorusulmesi, gazete ve literatur taramasi yapilmasi, dijital kaynaklarin bir kisminin kontrol edilmesi yontem olarak belirlenmistir. Eski siyasetcilerin kendilerinin propaganda amacli radyo, tv, gazete gibi araclari ne bicimde ve etkinlikte kullandiklari calismamizda onlarin ifadeleri uzerinden degerlendirilmistir. Yine kendi aleyhlerinde medya araclari tarafindan yurutulen karsi ve kara propagandayi etkisizlestirmek icin neler yaptiklari konusu calismamizda uzerinde durulmustur. Medya ile catismalari veya medya ile uzlasilari kendileriyle yaptigimiz tartismalar uzerinden incelenmistir. Arastirma bulgularimizdan elde ettigimiz sonuca gore siyasette onemli yerlere gelmis kisilerin bu basarilarinda propaganda faaliyetlerini etkili bir bicimde yuruttuklerini gorduk. Gazete, radyo, televizyon gibi medya araclarini kullanma becerisine sahip olduklarini anladik. Yaptigimiz literatur taramasi sonucunda benzer baslikla ortaya konmus bir calismaya rastlayamadik. Bu nedenle calismamizin onemli bir boslugu dolduracagi dusuncesine sahibiz.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Dec 31, 2020
Bookmarks Related papers MentionsView impact
MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi, Jul 16, 2019
Bookmarks Related papers MentionsView impact
DergiPark (Istanbul University), Mar 30, 2018
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Galactica Media: Journal of Media Studies, 2024
Films are meticulously crafted using visual aesthetic elements, where mathematics and geometry pl... more Films are meticulously crafted using visual aesthetic elements, where mathematics and geometry play pivotal roles. Camera angles, timing in editing, staging sequences, lens specifications, and lighting ratios, demonstrate the intricate relationship between cinema and mathematics. Specifically, the virtual projection of isosceles and equilateral triangles is utilized in object positioning before the camera. Additionally, forms such as circles, squares, and rectangles are frequently employed in stage design. Number combinations, sequential numbers, and patterns are also common techniques used to enhance visual aesthetics in films. Fundamental components such as oblique, horizontal, vertical, and parallel lines are instrumental in achieving visual appeal.
In our research, we investigate the properties of these components as they are discussed in scientificpublications and their relevance to aesthetics. In this context, a comparative and quantitative analysisis conducted on 2001’s “Harry Potter and the Philosopher’s Stone” and the Turkish film “The Conquest1453” (known as Fetih 1453 in Turkey). It is observed that “The Conquest 1453” employs excessivemathematical and geometric data, which somewhat diminishes the thematic strength of the film.Incontrast, “Harry Potter and the Philosopher’s Stone” demonstrates a more balanced use of theseelements.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
10. Uluslararası Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu, 2023
37'th American President Richard Nixon becomes the only American president to resign from his pos... more 37'th American President Richard Nixon becomes the only American president to resign from his post when he was involved in the Watergate scandal that erupted in the United States, when dissidents were illegally
wiretapped. Thereupon, Nixon's vice president Gerald R. Ford takes office as the 38th American president. Drug addiction and trafficking, which has been a serious problem in the USA since the mid-1960s, continued in Ford's period. This is an international problem. For this reason, the USA has serious problems with Turkey and some Latin American countries. In addition, problems such as Turkey's deployment of troops to Cyprus and the Armenian problem maintain their influence in the period of Gerald R. Ford. At that time, it is seen that hundreds of letters were written to the American president on different subjects, both by children of American descent , children from families of American Armenian and American Greek descent. In these letters, it is seen that the social and political problems of that day were expressed by the children. As a result of our research in the American Presidential National Archives, we saw that these letters were answered one by one with the signature of American President Gerald R. Ford. In our study, we will try to examine social problems such as drug use, which was active in the US society of that day,
from the perspective of children. On the other hand, efforts will be made to understand the power of children's letters written to the American President to create public opinion in order to solve problems or
legitimize solutions. It can be said that there is almost no study similar to our study. For this reason, our work will be the source of many political, social and international studies. On the other hand, it will bring a different perspective to children's studies. All these reveal the importance of our study. In our study, comparative analysis method will be applied.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
DergiPark (Istanbul University), Dec 1, 2013
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Uluslararası 12. Üsküdar Sempozyumu, 2023
Cumhuriyetin ilk yılı siyasi tartışmaların gölgesi altında, Lozan Barış Antlaşması gibi uluslarar... more Cumhuriyetin ilk yılı siyasi tartışmaların gölgesi altında, Lozan Barış Antlaşması gibi uluslararası vb. etkilerden dolayı görkemli kutlanamamıştır. Ancak 1933 yılında Cumhuriyet rejiminin kurumlarıyla iyice yerleştiği görülür. Bu nedenle Cumhuriyet’in onuncu yılı ülkenin her bir yanında ve köylerde dahi etkili bir biçimde kutlanmıştır. 1973 yılında Cumhuriyet, yarım asrını devirecektir. Cumhuriyet’in ellinci yılı ülkenin her yerinde coşkuyla kutlanmıştır. Bunu sadece 29 Ekim 1973 günü yapılan askeri yürüyüşler, gösteriler şeklinde düşünmek doğru değildir. Ogünlerde hizmete sokulan pek çok okul vb. yatırımlara “Ellinci Yıl” şeklinde başlayan adlar verilmiştir. O gülerde konuyla ilgili pek çok yayın yapılmıştır. O günkü köy karar defterlerine baktığımızda valiliklerin köylerde yapılacak Cumhuriyet’in ellinci yıl kutlamaları için planlama yapmaları adına muhtarlıklara bir yıl önceden talimatlar gönderdiğini görmekteyiz. Pek çok köy defterinde Cumhuriyet’in ellinci yılında köye su veya elektrik getirilmesi, köy yollarının yapılması vb. hedeflerin konduğu görülmektedir.
Cumhuriyetin ellinci yılında makro ölçekli kutlamalara ve ilgili yatırımlara mutlaka bakmak gerekmektedir. Bu nedenle Üsküdar önemli bir yerdedir. 1980 öncesinde Üsküdar’da yapılan yatırımlar ulusal olarak nitelendirilmiş ve Cumhuriyet’in onuru şeklinde tanımlanmıştır. Çalışmamızda Cumhuriyet’in ellinci yılını da kapsayan 1970-1980 arasında ulusal basında Üsküdar’ın yer alış biçimi araştırılmıştır. Araştırmamızda yöntem olarak Hürriyet, Milliyet gibi gazetelerin ilgili yıllar arasındaki nüshaları taranmıştır. Buradan elde edilen bilgiler tasniflenmiştir. Tasniflenen bilgiler karşılaştırmalı analize tabi tutularak bir sonuca ulaşılmaya çalışılmıştır. Karşılaştırma, olguların benzerliklerinin veya farklılıklarının ortaya konmasıdır. Farklılıklar ise çoğu kez zıtlıkları ifade eder. Sinema gibi pek çok görsel anlatı da dâhil olmak üzere anlatılarda zıtlıklardan yararlanma söz konusudur. Karşılaştırma yöntemi çerçevesinde araştırmamızın sonuçlarının değerlendirilmesinin omurgasını zıtlıklar oluşturmaktadır. Bu nedenle çalışmamızda Türk basınında Üsküdar’ın yer alışı olumlu ve olumsuz şekilde iki karşıt temelde değerlendirilmiştir.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
DergiPark (Istanbul University), Oct 31, 2022
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Galactica Media: Journal of Media Studies, 2022
Between the 1970s and 1980s in Turkey, there were various problems such as rapid urbanization, mi... more Between the 1970s and 1980s in Turkey, there were various problems such as rapid urbanization, migration from village to city, economical problems such as embargo and neoliberalism and political violence over the military coups. Our study focuses on the problems experienced by children which lead to child victimization through Turkish movies. In our research, we used deduction and induction methods together. Based on the political and economic developments in the period between 1970 and 1980, we looked at how these dynamics were reflected in the films by thematic analyze method. Here are the themes that we found in the films which are commonly used in relation to children in cities and their urbanization, child marriage, smuggling, political violence and education. In conclusion of the Turkish press and movies and according to the interviews we did with the people who witnessed those periods, the problems related to children manifest themselves quite heavily and negatively. The Turkish society, which is experiencing a rapid urbanization process, has continued the patriarchal, sexist, religious-conservative and statist discourse they brought from the feudal village life in modern cities as well. While this is a problem that the press and cinema criticize with a common approach, it is seen that children are also a part of this process.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Galactica Media: Journal of Media Studies
Between the 1970s and 1980s in Turkey, there were various problems such as rapid urbanization, mi... more Between the 1970s and 1980s in Turkey, there were various problems such as rapid urbanization, migration from village to city, economical problems such as embargo and neoliberalism and political violence over the military coups. Our study focuses on the problems experienced by children which lead to child victimization through Turkish movies. In our research, we used deduction and induction methods together. Based on the political and economic developments in the period between 1970 and 1980, we looked at how these dynamics were reflected in the films by thematic analyze method. Here are the themes that we found in the films which are commonly used in relation to children in cities and their urbanization, child marriage, smuggling, political violence and education. In conclusion of the Turkish press and movies and according to the interviews we did with the people who witnessed those periods, the problems related to children manifest themselves quite heavily and negatively. The Turk...
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Sakarya Communication Journal, 2022
Abstract
After the French Revolution in 1789, the idea of nationalism led to the collapse of empi... more Abstract
After the French Revolution in 1789, the idea of nationalism led to the collapse of empires and the establishment of nation states instead. A number of dynamics were involved in the establishment of nation states. The spread of railroad networks and telegraph lines constitute the technical part of these dynamics. Cinema has been a propaganda tool
for the spread of nationalism. Two main influences such as history and language are utilized in the adoption of nationalism. Following the collapse of Soviet Russia, Putin has been the head of state of the Russian Federation for more than twenty-two years. During the Putin era, Russia entered a process of recovery. During this period, Russian
cinema also made some films based on nationalist ideas. The 2007 film 1612, directed by Vladimir Khotinenko, is one of them. This movie is about the popular uprisings and the emergence of false tsars after the Polish invasion of Russia early in the early 17th century. As a method in our study, this movie was evaluated on the basis of Russian politics and history. With the myths used in the movie, the idea of nationalism was tried to be created. Based on these findings, an analytical analysis was made on the icons and myths used in the movie. The frequency of use of these icons and myths was counted one by one. These were proportioned among themselves, with respect to which data analysis was conducted. Thoughts were developed for the possible messages produced by the movie. Russia-Turkey relations have an important historical richness. Therefore, it is thought that our study will contribute to the literature on Russia studies. This increases the importance of our study. Our study aims to understand the relationship between politics and cinema in Russia
Turkish: 1789 yılı Fransız İhtilali sonrası Milliyetçilik fikri imparatorlukların yıkılıp yerine ulus devletlerin kurulmasına yol açmıştır. Ulus devletlerin kurulmasında birtakım dinamikler söz konusudur. Demiryolu ağlarının ve telgraf hatlarının yaygınlaşması bu dinamiklerin teknik kısmını oluşturmaktadır. Sinema, milliyetçiliğin yaygınlaşması adına bir propaganda aracı olmuştur. Milliyetçiliğin benimsetilmesinde tarih ve dil gibi iki temel etkiden yararlanılmaktadır. Sovyet Rusya'nın dağılmasından sonra son dönemde Rusya Federasyonunda Putin yirmi iki yıldan daha fazla süre devlet başkanı olarak görevde kalmıştır. Putin döneminde Rusya tekrardan toparlanma sürecine girmiştir. Bu dönemde Rus sineması da milliyetçi düşünce temelinde bazı filmler yapmıştır. Vladimir Khotinenko tarafından yönetilen, 2007 yapımı 1612 adlı film bunlardan birisidir. Bu film, XVII. Yüzyılın başında Lehistan'ın Rusya'yı işgali sonrasında başlayan halk ayaklanmalarını ve sahte çarların ortaya çıkış sürecini konu edinmektedir. Çalışmamızda yöntem olarak bu film Rus siyaseti ve tarihi temelinde değerlendirilmiştir. Filmde kullanılan mitler ile milliyetçilik düşüncesi var edilmeye çalışılmıştır. Bu bulgular temelinde filmde kullanılan ikon ve mitler üzerinden analitik bir inceleme yapılmıştır. Bu ikon ve mitlerin kullanma sıklıkları tek tek sayılmıştır. Bunlar kendi aralarında oranlanmıştır. Söz konusu oranlar üzerinden veri analizi yapılmıştır. Filmin ürettiği muhtemel mesajlar için düşünceler geliştirilmiştir. Rusya Türkiye ilişleri önemli bir tarihsel zenginliğe sahiptir. Çalışmamızın Rusya çalışmalarıyla ilgili literatüre katkı koyması düşünülmektedir. Bu da çalışmamızın önemini artırmaktadır. Çalışmamız Rusya' daki siyaset ve sinema arasındaki ilişkinin anlaşılmasını amaçlamaktadır.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
9. Uluslararası Çocuk Ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu Bildirileri, 2022
We know that there are animation departments in universities in Turkey. However, animation is a p... more We know that there are animation departments in universities in Turkey. However, animation is a production technique. It is not correct to think that the target audience of each animation production is children. The target audience is determined by the content of the media product and how it is done. It is possible to say that there is no direct and independent
department related to the production of children's media content in universities in Turkey. In our review of the thesis base of the Higher Education Institution, we see that child-oriented media contents are generally handled with a pedagogical dimension. It is a fact that the child
follows what he likes. Most children cannot calculate profit and loss. Of course, children's content should not contain any element that would injure their mental, social and physical development. However, while designing any media product in the form of films, short films, animations for children, paying attention to this element alone will not be enough for children to watch these contents. For this reason, it is necessary to know a number of techniques in these productions. What these techniques are has been revealed in our research as a result of watching movies and literature review. Sometimes these techniques are named and the subject is conceptualized bu us. These design principles were examined under 25 titles. In this sense, it can be said that our study is original. In the field survey we made, we can say that our study is a rare research feature where the technical principles that should be found in children's media
content can be found neatly.
Turkish (Türkçe):
Türkiye’de üniversitelerde animasyon bölümlerinin var olduğunu bilmekteyiz. Ancak animasyon bir yapım tekniğidir. Animasyon yapımlarının her birinin hedef kitlesinin çocuk olduğunu düşünmek doğru değildir. Hedef kitleyi, medya ürününün içeriği ve bunun nasıl yapıldığı belirler. Üniversitelerimizde çocuk medya içeriği üretimiyle ilgili doğrudan ve müstakil bir bölüm olmadığını söylemek mümkündür. Yüksek Öğretim Kurumu tez tabanını taramamızda ise çocuğa dönük medya içeriklerinin genelde pedagojik boyutuyla ele alındığını görmekteyiz. Şurası bir gerçektir ki çocuk hoşuna gideni izler. Çoğu çocuk kar-ziyan hesabı yapamaz. Çocuk içeriklerinde elbette onların ruhsal, sosyal ve bedensel gelişimini sakatlayacak herhangi bir unsur bulunmamalıdır. Ancak çocuğa dönük film, kısa film, animasyon şeklinde herhangi bir medya ürününü tasarlarken sadece bu unsura dikkat etmek çocukların bu içerikleri
izlemesine yetmeyecektir. Bu nedenle söz konusu yapımlarda bir takım teknikleri bilmek gerekmektedir. Bu tekniklerin ne olduğu film izlemeleri ve literatür taraması sonucunda araştırmamızda ortaya konmuştur. Kimi zaman bu tekniklere ad bulunarak konu kavramlaştırılmıştır. 30 adet başlık altında bu tasarım ilkeleri incelenmiştir. Bu anlamda çalışmamızın özgün olduğu söylenebilir. Yaptığımız alan taramasında çalışmamızın çocuk medya içeriklerinde bulunması gereken teknik ilkelerin derli-toplu bulunabileceği ender bir araştırma özelliğinde olduğunu söyleyebiliriz.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Galactica Media: Journal of Media Studies. 2022. No 4 | ISSN: 2658-7734, 2022
Between the 1970s and 1980s in Turkey, there were various problems such as rapid urbanization, mi... more Between the 1970s and 1980s in Turkey, there were various problems such as rapid urbanization, migration from village to city, economical problems such as embargo and neoliberalism and political violence over the military coups. Our study focuses on the problems experienced by children which lead to child victimization through Turkish movies. In our research, we used deduction and induction methods together. Based on the political and economic developments in the period between 1970 and 1980, we looked at how these dynamics were reflected in the films by thematic analyze method. Here are the themes that we found in the films which are commonly used in relation to children in cities and their urbanization, child marriage, smuggling, political violence and education. In conclusion of the Turkish press and movies and according to the interviews we did with the people who witnessed those periods, the problems related to children manifest themselves quite heavily and negatively. The Turkish society, which is experiencing a rapid urbanization process, has continued the patriarchal, sexist, religious-conservative and statist discourse they brought from the feudal village life in modern cities as well. While this is a problem that the press and cinema criticize with a common approach, it is seen that children are also a part of this process.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Uploads
Videos by Menderes Akdağ
Papers by Menderes Akdağ
In our research, we investigate the properties of these components as they are discussed in scientificpublications and their relevance to aesthetics. In this context, a comparative and quantitative analysisis conducted on 2001’s “Harry Potter and the Philosopher’s Stone” and the Turkish film “The Conquest1453” (known as Fetih 1453 in Turkey). It is observed that “The Conquest 1453” employs excessivemathematical and geometric data, which somewhat diminishes the thematic strength of the film.Incontrast, “Harry Potter and the Philosopher’s Stone” demonstrates a more balanced use of theseelements.
wiretapped. Thereupon, Nixon's vice president Gerald R. Ford takes office as the 38th American president. Drug addiction and trafficking, which has been a serious problem in the USA since the mid-1960s, continued in Ford's period. This is an international problem. For this reason, the USA has serious problems with Turkey and some Latin American countries. In addition, problems such as Turkey's deployment of troops to Cyprus and the Armenian problem maintain their influence in the period of Gerald R. Ford. At that time, it is seen that hundreds of letters were written to the American president on different subjects, both by children of American descent , children from families of American Armenian and American Greek descent. In these letters, it is seen that the social and political problems of that day were expressed by the children. As a result of our research in the American Presidential National Archives, we saw that these letters were answered one by one with the signature of American President Gerald R. Ford. In our study, we will try to examine social problems such as drug use, which was active in the US society of that day,
from the perspective of children. On the other hand, efforts will be made to understand the power of children's letters written to the American President to create public opinion in order to solve problems or
legitimize solutions. It can be said that there is almost no study similar to our study. For this reason, our work will be the source of many political, social and international studies. On the other hand, it will bring a different perspective to children's studies. All these reveal the importance of our study. In our study, comparative analysis method will be applied.
Cumhuriyetin ellinci yılında makro ölçekli kutlamalara ve ilgili yatırımlara mutlaka bakmak gerekmektedir. Bu nedenle Üsküdar önemli bir yerdedir. 1980 öncesinde Üsküdar’da yapılan yatırımlar ulusal olarak nitelendirilmiş ve Cumhuriyet’in onuru şeklinde tanımlanmıştır. Çalışmamızda Cumhuriyet’in ellinci yılını da kapsayan 1970-1980 arasında ulusal basında Üsküdar’ın yer alış biçimi araştırılmıştır. Araştırmamızda yöntem olarak Hürriyet, Milliyet gibi gazetelerin ilgili yıllar arasındaki nüshaları taranmıştır. Buradan elde edilen bilgiler tasniflenmiştir. Tasniflenen bilgiler karşılaştırmalı analize tabi tutularak bir sonuca ulaşılmaya çalışılmıştır. Karşılaştırma, olguların benzerliklerinin veya farklılıklarının ortaya konmasıdır. Farklılıklar ise çoğu kez zıtlıkları ifade eder. Sinema gibi pek çok görsel anlatı da dâhil olmak üzere anlatılarda zıtlıklardan yararlanma söz konusudur. Karşılaştırma yöntemi çerçevesinde araştırmamızın sonuçlarının değerlendirilmesinin omurgasını zıtlıklar oluşturmaktadır. Bu nedenle çalışmamızda Türk basınında Üsküdar’ın yer alışı olumlu ve olumsuz şekilde iki karşıt temelde değerlendirilmiştir.
After the French Revolution in 1789, the idea of nationalism led to the collapse of empires and the establishment of nation states instead. A number of dynamics were involved in the establishment of nation states. The spread of railroad networks and telegraph lines constitute the technical part of these dynamics. Cinema has been a propaganda tool
for the spread of nationalism. Two main influences such as history and language are utilized in the adoption of nationalism. Following the collapse of Soviet Russia, Putin has been the head of state of the Russian Federation for more than twenty-two years. During the Putin era, Russia entered a process of recovery. During this period, Russian
cinema also made some films based on nationalist ideas. The 2007 film 1612, directed by Vladimir Khotinenko, is one of them. This movie is about the popular uprisings and the emergence of false tsars after the Polish invasion of Russia early in the early 17th century. As a method in our study, this movie was evaluated on the basis of Russian politics and history. With the myths used in the movie, the idea of nationalism was tried to be created. Based on these findings, an analytical analysis was made on the icons and myths used in the movie. The frequency of use of these icons and myths was counted one by one. These were proportioned among themselves, with respect to which data analysis was conducted. Thoughts were developed for the possible messages produced by the movie. Russia-Turkey relations have an important historical richness. Therefore, it is thought that our study will contribute to the literature on Russia studies. This increases the importance of our study. Our study aims to understand the relationship between politics and cinema in Russia
Turkish: 1789 yılı Fransız İhtilali sonrası Milliyetçilik fikri imparatorlukların yıkılıp yerine ulus devletlerin kurulmasına yol açmıştır. Ulus devletlerin kurulmasında birtakım dinamikler söz konusudur. Demiryolu ağlarının ve telgraf hatlarının yaygınlaşması bu dinamiklerin teknik kısmını oluşturmaktadır. Sinema, milliyetçiliğin yaygınlaşması adına bir propaganda aracı olmuştur. Milliyetçiliğin benimsetilmesinde tarih ve dil gibi iki temel etkiden yararlanılmaktadır. Sovyet Rusya'nın dağılmasından sonra son dönemde Rusya Federasyonunda Putin yirmi iki yıldan daha fazla süre devlet başkanı olarak görevde kalmıştır. Putin döneminde Rusya tekrardan toparlanma sürecine girmiştir. Bu dönemde Rus sineması da milliyetçi düşünce temelinde bazı filmler yapmıştır. Vladimir Khotinenko tarafından yönetilen, 2007 yapımı 1612 adlı film bunlardan birisidir. Bu film, XVII. Yüzyılın başında Lehistan'ın Rusya'yı işgali sonrasında başlayan halk ayaklanmalarını ve sahte çarların ortaya çıkış sürecini konu edinmektedir. Çalışmamızda yöntem olarak bu film Rus siyaseti ve tarihi temelinde değerlendirilmiştir. Filmde kullanılan mitler ile milliyetçilik düşüncesi var edilmeye çalışılmıştır. Bu bulgular temelinde filmde kullanılan ikon ve mitler üzerinden analitik bir inceleme yapılmıştır. Bu ikon ve mitlerin kullanma sıklıkları tek tek sayılmıştır. Bunlar kendi aralarında oranlanmıştır. Söz konusu oranlar üzerinden veri analizi yapılmıştır. Filmin ürettiği muhtemel mesajlar için düşünceler geliştirilmiştir. Rusya Türkiye ilişleri önemli bir tarihsel zenginliğe sahiptir. Çalışmamızın Rusya çalışmalarıyla ilgili literatüre katkı koyması düşünülmektedir. Bu da çalışmamızın önemini artırmaktadır. Çalışmamız Rusya' daki siyaset ve sinema arasındaki ilişkinin anlaşılmasını amaçlamaktadır.
department related to the production of children's media content in universities in Turkey. In our review of the thesis base of the Higher Education Institution, we see that child-oriented media contents are generally handled with a pedagogical dimension. It is a fact that the child
follows what he likes. Most children cannot calculate profit and loss. Of course, children's content should not contain any element that would injure their mental, social and physical development. However, while designing any media product in the form of films, short films, animations for children, paying attention to this element alone will not be enough for children to watch these contents. For this reason, it is necessary to know a number of techniques in these productions. What these techniques are has been revealed in our research as a result of watching movies and literature review. Sometimes these techniques are named and the subject is conceptualized bu us. These design principles were examined under 25 titles. In this sense, it can be said that our study is original. In the field survey we made, we can say that our study is a rare research feature where the technical principles that should be found in children's media
content can be found neatly.
Turkish (Türkçe):
Türkiye’de üniversitelerde animasyon bölümlerinin var olduğunu bilmekteyiz. Ancak animasyon bir yapım tekniğidir. Animasyon yapımlarının her birinin hedef kitlesinin çocuk olduğunu düşünmek doğru değildir. Hedef kitleyi, medya ürününün içeriği ve bunun nasıl yapıldığı belirler. Üniversitelerimizde çocuk medya içeriği üretimiyle ilgili doğrudan ve müstakil bir bölüm olmadığını söylemek mümkündür. Yüksek Öğretim Kurumu tez tabanını taramamızda ise çocuğa dönük medya içeriklerinin genelde pedagojik boyutuyla ele alındığını görmekteyiz. Şurası bir gerçektir ki çocuk hoşuna gideni izler. Çoğu çocuk kar-ziyan hesabı yapamaz. Çocuk içeriklerinde elbette onların ruhsal, sosyal ve bedensel gelişimini sakatlayacak herhangi bir unsur bulunmamalıdır. Ancak çocuğa dönük film, kısa film, animasyon şeklinde herhangi bir medya ürününü tasarlarken sadece bu unsura dikkat etmek çocukların bu içerikleri
izlemesine yetmeyecektir. Bu nedenle söz konusu yapımlarda bir takım teknikleri bilmek gerekmektedir. Bu tekniklerin ne olduğu film izlemeleri ve literatür taraması sonucunda araştırmamızda ortaya konmuştur. Kimi zaman bu tekniklere ad bulunarak konu kavramlaştırılmıştır. 30 adet başlık altında bu tasarım ilkeleri incelenmiştir. Bu anlamda çalışmamızın özgün olduğu söylenebilir. Yaptığımız alan taramasında çalışmamızın çocuk medya içeriklerinde bulunması gereken teknik ilkelerin derli-toplu bulunabileceği ender bir araştırma özelliğinde olduğunu söyleyebiliriz.
In our research, we investigate the properties of these components as they are discussed in scientificpublications and their relevance to aesthetics. In this context, a comparative and quantitative analysisis conducted on 2001’s “Harry Potter and the Philosopher’s Stone” and the Turkish film “The Conquest1453” (known as Fetih 1453 in Turkey). It is observed that “The Conquest 1453” employs excessivemathematical and geometric data, which somewhat diminishes the thematic strength of the film.Incontrast, “Harry Potter and the Philosopher’s Stone” demonstrates a more balanced use of theseelements.
wiretapped. Thereupon, Nixon's vice president Gerald R. Ford takes office as the 38th American president. Drug addiction and trafficking, which has been a serious problem in the USA since the mid-1960s, continued in Ford's period. This is an international problem. For this reason, the USA has serious problems with Turkey and some Latin American countries. In addition, problems such as Turkey's deployment of troops to Cyprus and the Armenian problem maintain their influence in the period of Gerald R. Ford. At that time, it is seen that hundreds of letters were written to the American president on different subjects, both by children of American descent , children from families of American Armenian and American Greek descent. In these letters, it is seen that the social and political problems of that day were expressed by the children. As a result of our research in the American Presidential National Archives, we saw that these letters were answered one by one with the signature of American President Gerald R. Ford. In our study, we will try to examine social problems such as drug use, which was active in the US society of that day,
from the perspective of children. On the other hand, efforts will be made to understand the power of children's letters written to the American President to create public opinion in order to solve problems or
legitimize solutions. It can be said that there is almost no study similar to our study. For this reason, our work will be the source of many political, social and international studies. On the other hand, it will bring a different perspective to children's studies. All these reveal the importance of our study. In our study, comparative analysis method will be applied.
Cumhuriyetin ellinci yılında makro ölçekli kutlamalara ve ilgili yatırımlara mutlaka bakmak gerekmektedir. Bu nedenle Üsküdar önemli bir yerdedir. 1980 öncesinde Üsküdar’da yapılan yatırımlar ulusal olarak nitelendirilmiş ve Cumhuriyet’in onuru şeklinde tanımlanmıştır. Çalışmamızda Cumhuriyet’in ellinci yılını da kapsayan 1970-1980 arasında ulusal basında Üsküdar’ın yer alış biçimi araştırılmıştır. Araştırmamızda yöntem olarak Hürriyet, Milliyet gibi gazetelerin ilgili yıllar arasındaki nüshaları taranmıştır. Buradan elde edilen bilgiler tasniflenmiştir. Tasniflenen bilgiler karşılaştırmalı analize tabi tutularak bir sonuca ulaşılmaya çalışılmıştır. Karşılaştırma, olguların benzerliklerinin veya farklılıklarının ortaya konmasıdır. Farklılıklar ise çoğu kez zıtlıkları ifade eder. Sinema gibi pek çok görsel anlatı da dâhil olmak üzere anlatılarda zıtlıklardan yararlanma söz konusudur. Karşılaştırma yöntemi çerçevesinde araştırmamızın sonuçlarının değerlendirilmesinin omurgasını zıtlıklar oluşturmaktadır. Bu nedenle çalışmamızda Türk basınında Üsküdar’ın yer alışı olumlu ve olumsuz şekilde iki karşıt temelde değerlendirilmiştir.
After the French Revolution in 1789, the idea of nationalism led to the collapse of empires and the establishment of nation states instead. A number of dynamics were involved in the establishment of nation states. The spread of railroad networks and telegraph lines constitute the technical part of these dynamics. Cinema has been a propaganda tool
for the spread of nationalism. Two main influences such as history and language are utilized in the adoption of nationalism. Following the collapse of Soviet Russia, Putin has been the head of state of the Russian Federation for more than twenty-two years. During the Putin era, Russia entered a process of recovery. During this period, Russian
cinema also made some films based on nationalist ideas. The 2007 film 1612, directed by Vladimir Khotinenko, is one of them. This movie is about the popular uprisings and the emergence of false tsars after the Polish invasion of Russia early in the early 17th century. As a method in our study, this movie was evaluated on the basis of Russian politics and history. With the myths used in the movie, the idea of nationalism was tried to be created. Based on these findings, an analytical analysis was made on the icons and myths used in the movie. The frequency of use of these icons and myths was counted one by one. These were proportioned among themselves, with respect to which data analysis was conducted. Thoughts were developed for the possible messages produced by the movie. Russia-Turkey relations have an important historical richness. Therefore, it is thought that our study will contribute to the literature on Russia studies. This increases the importance of our study. Our study aims to understand the relationship between politics and cinema in Russia
Turkish: 1789 yılı Fransız İhtilali sonrası Milliyetçilik fikri imparatorlukların yıkılıp yerine ulus devletlerin kurulmasına yol açmıştır. Ulus devletlerin kurulmasında birtakım dinamikler söz konusudur. Demiryolu ağlarının ve telgraf hatlarının yaygınlaşması bu dinamiklerin teknik kısmını oluşturmaktadır. Sinema, milliyetçiliğin yaygınlaşması adına bir propaganda aracı olmuştur. Milliyetçiliğin benimsetilmesinde tarih ve dil gibi iki temel etkiden yararlanılmaktadır. Sovyet Rusya'nın dağılmasından sonra son dönemde Rusya Federasyonunda Putin yirmi iki yıldan daha fazla süre devlet başkanı olarak görevde kalmıştır. Putin döneminde Rusya tekrardan toparlanma sürecine girmiştir. Bu dönemde Rus sineması da milliyetçi düşünce temelinde bazı filmler yapmıştır. Vladimir Khotinenko tarafından yönetilen, 2007 yapımı 1612 adlı film bunlardan birisidir. Bu film, XVII. Yüzyılın başında Lehistan'ın Rusya'yı işgali sonrasında başlayan halk ayaklanmalarını ve sahte çarların ortaya çıkış sürecini konu edinmektedir. Çalışmamızda yöntem olarak bu film Rus siyaseti ve tarihi temelinde değerlendirilmiştir. Filmde kullanılan mitler ile milliyetçilik düşüncesi var edilmeye çalışılmıştır. Bu bulgular temelinde filmde kullanılan ikon ve mitler üzerinden analitik bir inceleme yapılmıştır. Bu ikon ve mitlerin kullanma sıklıkları tek tek sayılmıştır. Bunlar kendi aralarında oranlanmıştır. Söz konusu oranlar üzerinden veri analizi yapılmıştır. Filmin ürettiği muhtemel mesajlar için düşünceler geliştirilmiştir. Rusya Türkiye ilişleri önemli bir tarihsel zenginliğe sahiptir. Çalışmamızın Rusya çalışmalarıyla ilgili literatüre katkı koyması düşünülmektedir. Bu da çalışmamızın önemini artırmaktadır. Çalışmamız Rusya' daki siyaset ve sinema arasındaki ilişkinin anlaşılmasını amaçlamaktadır.
department related to the production of children's media content in universities in Turkey. In our review of the thesis base of the Higher Education Institution, we see that child-oriented media contents are generally handled with a pedagogical dimension. It is a fact that the child
follows what he likes. Most children cannot calculate profit and loss. Of course, children's content should not contain any element that would injure their mental, social and physical development. However, while designing any media product in the form of films, short films, animations for children, paying attention to this element alone will not be enough for children to watch these contents. For this reason, it is necessary to know a number of techniques in these productions. What these techniques are has been revealed in our research as a result of watching movies and literature review. Sometimes these techniques are named and the subject is conceptualized bu us. These design principles were examined under 25 titles. In this sense, it can be said that our study is original. In the field survey we made, we can say that our study is a rare research feature where the technical principles that should be found in children's media
content can be found neatly.
Turkish (Türkçe):
Türkiye’de üniversitelerde animasyon bölümlerinin var olduğunu bilmekteyiz. Ancak animasyon bir yapım tekniğidir. Animasyon yapımlarının her birinin hedef kitlesinin çocuk olduğunu düşünmek doğru değildir. Hedef kitleyi, medya ürününün içeriği ve bunun nasıl yapıldığı belirler. Üniversitelerimizde çocuk medya içeriği üretimiyle ilgili doğrudan ve müstakil bir bölüm olmadığını söylemek mümkündür. Yüksek Öğretim Kurumu tez tabanını taramamızda ise çocuğa dönük medya içeriklerinin genelde pedagojik boyutuyla ele alındığını görmekteyiz. Şurası bir gerçektir ki çocuk hoşuna gideni izler. Çoğu çocuk kar-ziyan hesabı yapamaz. Çocuk içeriklerinde elbette onların ruhsal, sosyal ve bedensel gelişimini sakatlayacak herhangi bir unsur bulunmamalıdır. Ancak çocuğa dönük film, kısa film, animasyon şeklinde herhangi bir medya ürününü tasarlarken sadece bu unsura dikkat etmek çocukların bu içerikleri
izlemesine yetmeyecektir. Bu nedenle söz konusu yapımlarda bir takım teknikleri bilmek gerekmektedir. Bu tekniklerin ne olduğu film izlemeleri ve literatür taraması sonucunda araştırmamızda ortaya konmuştur. Kimi zaman bu tekniklere ad bulunarak konu kavramlaştırılmıştır. 30 adet başlık altında bu tasarım ilkeleri incelenmiştir. Bu anlamda çalışmamızın özgün olduğu söylenebilir. Yaptığımız alan taramasında çalışmamızın çocuk medya içeriklerinde bulunması gereken teknik ilkelerin derli-toplu bulunabileceği ender bir araştırma özelliğinde olduğunu söyleyebiliriz.
Introduction
Between 1970 and 1980, migration from village to city increased in Turkey. With the migration, the number of slums in the city periphery increases even more. Cities get a little more chaotic. World Oil Crisis, embargo on Turkey etc. For these reasons, the Turkish economy enters into a crisis. Chronic high inflation begins in Turkey. Food prices go up too high and
many people can't have enough of food. The government often changes in the country. Between 1970 and 1980, many coalition governments are formed. It is seen that coalition governments do not work in a healthy way. The country is soon pushed into the embrace of political violence. Serious problems arise in many areas such as health and education in the country. It is observed that children are affected very seriously by all these. Children are deprived of their right to education; they do not have access to basic food; they are often abused. It is a fact that government institutions and families made efforts to protect children between 1970 and 1980. However, it can be said that the measures taken are insufficient. For this reason, infant and child mortality rates were quite high between 1970 and 1980.
Methods
Our study focused on the problems experienced by children. As a method in our study, some newspapers of the 1970-1980 period were scanned and the reflection of children's problems in the press was examined. Sufficient samples were collected from the press. The information compiled from here is supported by the impressions obtained from the films. In some parts of our study, the information that emerged as a result of the oral history study was also evaluated. As a result of our research, very serious child problems were experienced between 1970-1980; it has been seen that these have serious reflections on the Turkish press and cinema
Findings and argument
It is known that Turkey was dragged into political instability between the years 1970-1980. Economic crisis and political violence are the most important features of the period. It is the assumption of our study that children can be affected by such a chaotic environment. The testimonies of people who witnessed the period also strengthened this assumption. Based on the assumption in question, how children are affected by the conditions of the period in question has been investigated in our article. During our research, we saw that quite a lot of films were shot between the years 1970-1980 on the subject. These films could offer serious information about the period. It is seen that the Turkish national press of the period frequently made news about children and their problems. These independent data were collected from relevant sources. The data has been classified. After such a process, the data were analyzed analytically.
Conclusion and recommendations
The political instability between 1970 and 1980, the collapse of state authority, the high cost of living, the migration from the village to the city and the increasing chaotic environment in the cities affect children negatively. This situation is reflected in the press and cinema of the
period. As far as we can follow from the press and movies, and according to the information .we have obtained from the witnesses of the period, the problems related to children manifest themselves quite heavily. Children were also affected by the increasing political violence between 1970 and 1980. Some children are caught in the middle of conflicts, while others die
as a result of accidents. Apart from those who were deprived of the right to education, there were also those who were severely abused. They had difficulty in accessing basic food. It is possible to see the reflections of this reality in movies. It can be said that some films with realistic lines reflect children's problems. However, in general, it can be said that Turkish
cinema does not bring serious proposals against the problems experienced, and agitates the current situation in order to attract more people to the films. Our research sheds light on Turkey's recent history from a different perspective. It will make an important contribution to
the understanding of the stage reached in Turkey in terms of children's rights. We think that our research offers a different perspective to the history of Turkish cinema. It is clear that more research is needed on this subject. From this point of view, researches in the field of Turkish
history and cinema history in the period between 1970-1980; We think that our study will be a source for the sociological analysis of the society of the period and legal and ethical evaluations on children's rights
ÖZ
1970-1980 arasında Türkiye’de köyden kente göç artar. Göçle birlikte kent çeperlerinde gecekonduların sayısı daha da fazlalaşır. Kentler biraz daha kaotik hâl alır. Dünya Petrol Krizi, Türkiye’ye uygulanan ambargo vb. nedenlerle Türk ekonomisi bir krizin içine girer. Kronik yüksek enflasyon Türkiye’de başlar. Gıda fiyatları çok yükselir ve pek çok kişi gıdaya ulaşamaz. Ülkede sıklıkla hükûmet değişir. 1970-1980 arasında pek çok koalisyon hükûmeti kurulur. Koalisyon hükûmetlerinin ise sağlıklı bir biçimde çalışmadığı görülür. Ülke kısa sürede siyasi şiddetin kucağına itilir. Ülkede sağlık, eğitim gibi pek çok alanda ciddi sorunlar baş gösterir. Bütün bunlardan çocukların çok ciddi biçimde etkilendiği gözlenir. Çocuklar,
eğitim haklarından mahrum kalırlar; temel gıdaya ulaşamazlar; sıklıkla istismara uğrarlar. 1970-1980 arasında devlet kurumlarının ve ailelerin çocukları korumak için çaba harcadığı bir gerçektir. Ancak alınan önlemlerin yetersiz kaldığı dile getirilebilir. Bu nedenle 1970-
1980 arasında bebek ve çocuk ölüm oranları oldukça yüksektir. Çalışmamız çocukların yaşadıkları sorunlara odaklanmıştır. Çalışmamızda yöntem olarak 1970-1980 döneminin kimi gazeteleri taranarak çocuk sorunlarının basına yansıması incelenmiştir. Basından yeterli örneklem toplanmıştır. Buradan derlenen bilgiler, filmlerden elde edilen izlenimlerle
desteklenmiştir. Çalışmamızın kimi yerinde sözlü tarih çalışması sonucu ortaya çıkan bilgiler de değerlendirilmiştir. Araştırmamızın sonucunda 1970-1980 yılları arasında çok ciddi çocuk sorunları yaşandığı; bunların Türk basınına ve sinemasına ciddi yansımalarının olduğu görülmüştür.
Engilish: Muğla is a province in the southwest of Turkey with jagged coasts. This place is also called Southern Aegean. It is a rugged and rainiest region of the Aegean Region. In our study, the way Muğla was featured in the national press between 1970 and 1980 was investigated. For this purpose, news about Muğla was compiled from Hürriyet and Milliyet newspapers. These news are classified according to their topics. As a result of this classification, titles such as tourism, sports, politics and political violence emerged. As a result of the classification in question, the comparative analysis method was applied. An attempt was made to reach a conclusion by supporting the findings with some movie samples shot during the period.
Fransa’da tek ve iki dilli çocuklarda dil edinimi ve gelişimi uzmanı olarak çocuklar ile çalışma yapmanın ne denli zor olduğunu bilenlerden biriyim. Ayrıca çocukların sosyalleşmelerine
katkıda bulunan etkenler arasında onların motive
edilmesi ve özgüvenlerinin artırılması gelmektedir. Doğal
olarak her proje uğraş ve ödün ister. Günümüz çocuklarının
günlerinin kaç saatini ekran karşısında geçirdiklerini
düşününce onlarla böyle kısa metrajlı bir senaryo yazmak,
onu geliştirmek ve son olarak da tüm teknik imkânları sağlayıp
hayata geçirmek kolay olmasa gerek. Doç. Dr. Menderes
Akdağ hocamız bu serüvenin başkahramanı, yönetmeni,
senaristidir. Sadece Rouen Türk Kültür Derneği aktif
üyelerinden Sayın Ahmet Özkaya beyefendinin hocamıza
asistanlık yaparak bu işi sonlandırmaları sayesinde, 7-14
yaş grubu dijital çağı çocukları dediğimiz bu kuşak ile mükemmel
bir eser ortaya çıkmıştır. Dernek üyeleri annelerin
de çocuklarına sahip çıkıp Hocamıza tam güven ve desteği
sağlamaları bu projenin başarı ile sonuçlanmasının bir
sebebidir. Projeye, Rouen Türk Kültür Derneği başkanımız
Sayın Özkan Çilingir beyefendinin de onayı ve sonsuz destekleri
ile yakından veya uzaktan herkese ben de Rouen
Normandiya Üniversitesi adına sonsuz şükranlarımı bir
borç bilirim.
Şimdi şu elimizdeki yapıtın içeriğine gelince insan okur
okumaz ilk akla gelen Osmanlı Devleti’nde ilk defa olarak
devamlı bir elçilik görevi ile ülke dışına çıkan Yirmisekiz
Mehmet Çelebi Efendinin 7 Ekim 1720 - 8 Ekim 1721 arası
Fransa Paris’e yapmış olduğu seyahat ve bu seyahatin neticesinde
yazmış olduğu “Fransa Sefaretnamesi” akla gelir.
Yirmisekiz Mehmet Çelebi Efendi bu eserde İstanbul’dan
ayrılışından dönüşüne kadar olan hatıralarını ve gördüklerini
zarif bir üslupla yansıtmıştır. Hatta o dönemde bu eser
İstanbul’da birçok yeni harekete sebep olup kültürel hareketlerin
kurulup düzenlenmesinde önemli yol alınmasına
vesile olmuştur. Bir başka yönüyle, bu eser, Türk-Fransız
ilişkilerinde önemli adımların atılmasına da vesile olmuş, Türkler aleyhindeki olumsuz Fransız kanaatleri silinmiştir.
Bir gazeteci kadar dikkatli olan Mehmet Çelebi, gördüklerinin
hiç birini kaçırmamaya son derece önem vermiştir.
Kendisi, temsil ettiği İmparatorluk adına, vakur, gösterilen
misafirperverlik karşısında hoşgörülü, yeniliklere hayran
ve onları kendi halkına duyurmaktan zevk alan bir kişiliğe
sahiptir. Tam anlamı ile ortaya çıkan eser, günümüzde
büyük gezi röportajlarının ilki olarak da kabul edilir. Ayrıca,
18. Yüzyıl başı Türk konuşma dilinin tipik bir örneğini
de temsil eder. Doç. Dr. Menderes Akdağ 21. Yüz yılın tam
anlamı ile yeni Yirmisekiz Mehmet Çelebi Efendisidir. Kullandığı
üslup ve dil olsun, gözlemlerinden çıkardığı sohbet
ve tartışmalar olsun, bu eser aynı anda hem doğu batı karşılaştırmalarını
ele alır hem de Hocamızın derin bilgi zenginliğini
gözler önüne serer. Eser Fransa’nın ve dünya ülkelerinin
birçok kültürel mirasının ayrıntıları ile tarihsel boyutlarına
dayanarak anlatır hem de bunun kişisel ve toplumsal
getirilerini hatırlatır. Birçok kısımda gündelik konuşma dili
tarzında anlatım ve bir o kadar kısmında ise derin ve felsefi
uzman gözü ile yazılmış ve yorumlanmış yerler bulunmaktadır.
Doç. Dr. Menderes Akdağ’ın, tamamen kendisine has
bir üslup ile yazdığı eserde Fransa ve dünya kültürü ile ilgili
birçok şey öğreniyor hem de projenin gerçekleştiği Normandiya
bölgesi ve Rouen şehrinin kültürel zenginlikleri
ile tanışmış oluyoruz. Birçok yerde bölge ve şehir hakkında
mozaik kültürden önemli mitler söz konusu olmuştur.
Doç. Dr. Menderes Akdağ’ın uzmanlık alanı olan sinema,
sinema kültürü ve çocuklar üzerine medya etkileri bu
eserin büyük bir kısmını teşkil etmektedir. Tüm sayfalar
boyunca, kaç tane film temel ve örnek temsili alınmış saymadım
ama her ne kadar dünya, özellikle Türk filmleri ve
Fransa ile ilgili birçok filmden haberdar olsam veya onları
izlemiş olsam bile, çoğu film adını ilk defa burada öğrenmiş
bulunuyorum. Adı geçen filmlerin bir sahnesindeki ayrıntılardan yola çıkarak hem örneklendirme hem de bilgi
yaklaşımı kapsamında mitleri ve algı operasyonlarını ele almak
her bilim insanının harcı değildir.
Bu çalışma sayesinde, Fransa’ya 1965’te başlayan Türk
göç serüvenin geldiği son noktaya ve özellikle de burada
doğup büyüyen üçüncü kuşak iki dilli çocukların dil becerilerine
değinilmiştir. Bu eser aynı zamanda, bu çocukların
motivasyonunu ve bilhassa da ekranlara olan hastalıklarına
bir nevi ilaç olarak ne gibi projeler üretilmesine veya desteklenmesine
gerek olduğunu da göstermektedir. Her anlamı
ile hedefine ulaşmış ince ve zarif gözlemler ile birlikte
Türk ve Fransız kültürü arasında büyük köprü kurmaya çalışılan
bu eser günümüz dünyasında insanoğlunun tek tip
olmadığını hatırlatıp kültürel açıdan birçok ortak değerlere
sahip oluşunun da kanıtıdır.
Turkish: It is known that studies on the history of medicine have become very popular recently. Accordingly, studies on the history of nursing have begun to come to the fore. However, it is also a fact that this issue cannot be understood only through official documents. Therefore, the issue needs to be addressed from different dimensions. Our study is based on cinema. However, it aims to contribute to the history of nursing from a different perspective. For this, nine from world cinema; twenty-one films from Turkish cinema were the subject of our research titled "Nurses and Nurses in Cinema". As the method of our study, each of the films was watched separately. At this stage, the films are placed in a chronological order according to the year they were shot. The content of the films was discussed with periodic analysis. The films have sometimes been compared to each other. The information and findings obtained here have been tried to be supported by the research results of other researchers. When we look at the thesis base of the Council of Higher Education (YÖK), we see that many studies on nursing have been carried out. However, the number of studies dealing with nursing on the basis of cinema is quite limited. One doctoral thesis was found regarding this. Considering that cinema has been an important dynamic of society for a century, this is a significant deficiency. This reveals the importance of our study. Our study has an interdisciplinary, specific to basic sciences such as history and communication. As a result of our research, nurse representations in world cinema and Turkish cinema were compared.
Amerikan başkanı olarak göreve başlar. ABD’de 1960’ların ortalarından beri ciddi bir problem olan uyuşturucu bağımlılığı ve ticareti Ford döneminde de devam eder. Bu durum uluslararası bir sorundur. ABD, bu nedenle Türkiye’yle ve kimi Latin Amerika ülkeleriyle ciddi sorunlar yaşar. Bunun yanında Türkiye’nin Kıbrıs’a asker çıkarması, Ermeni sorunu gibi problemler de Gerald R. Ford döneminde etkisini
korur. O dönemde hem Amerikan asıllı çocuklardan hem de Amerikan Ermeni ile Amerikan Yunan asıllı ailelerin çocuklarından Amerikan başkanına değişik konularda onlarca mektup yazıldığı görülür. Bu mektuplarda o günün sosyal ve siyasal sorunları çocuklar tarafından dile getirildiği anlaşılır. Amerikan Başkanlık Ulusal Arşivi’nde yaptığımız araştırma sonucunda bu mektupların tek tek Amerikan Başkanı Gerald R. Ford imzasıyla cevaplandırıldığını gördük. Çalışmamızda daha çok o günkü ABD toplumunda etkin olan uyuşturucu kullanımı gibi toplumsal sorun çocuk gözünden irdelenmeye çalışılacaktır. Öbür
yandan sorunların çözümü veya çözümlerin meşrulaştırılması için Amerikan Başkanına yazılan çocuk mektuplarının kamuoyu oluşturma gücünün ne olduğu anlaşılmasına gayret gösterilecektir. Çalışmamıza benzer bir çalışma neredeyse yoktur denebilir. Bu nedenle çalışmamız siyasi, sosyal ve uluslararası pek çok çalışamaya kaynaklık edecektir. Öbür yandan çocuk çalışmalarına da farklı bir bakış getirecektir. Bütün bunlar çalışmamızın önemini ortaya koymaktadır. Çalışmamızda karşılaştırmalı analiz yöntemi uygulanacaktır.
English: 37. American President Richard Nixon becomes the only American president to resign from his post when he was involved in the Watergate scandal that erupted in the United States, when dissidents were illegally wiretapped. Thereupon, Nixon's vice president Gerald R. Ford takes office as the 38th American president. Drug addiction and trafficking, which has been a serious problem in the USA since the mid-1960s, continued in Ford's period. This is an international problem. For this reason, the USA has serious problems with Turkey and some Latin American countries. In addition, problems such as Turkey's deployment of troops to Cyprus and the Armenian problem maintain their influence in the period of Gerald R. Ford. At that time, it is seen that hundreds of letters were written to the American president on different subjects, both by children of American descent , children from families of American Armenian and American Greek descent. In these letters, it is seen that the social and political problems of that day were expressed by the children. As a result of our research in the American Presidential National Archives, we saw that these letters were answered one by one with the signature of American President Gerald R. Ford. In our study, we will try to examine social problems such as drug use, which was active in the US society of that day, from the perspective of children. On the other hand, efforts will be made to understand the power of children's letters written to the American President to create public opinion in order to solve problems or
legitimize solutions. It can be said that there is almost no study similar to our study. For this reason, our work will be the source of many political, social and international studies. On the other hand, it will bring
a different perspective to children's studies. All these reveal the importance of our work. In our study, comparative analysis method will be applied.
trafik, trafik kazaları üzerinden Türk Sinemasındaki suç ve suç tasarımını inceleyen araştırma, Türkiye’de 1950 sonrasında Amerikan sinemasından esinlenerek suç filmleri yapılmaya başlandığının altını çizer. Bu bağlamda Şoför Nebahat Bizde Kabahat, Gurbet Kuşları, Sürü, Aile Şerefi gibi filmlere değinen çalışma, teorik olarak medya içeriklerinin insan algılarına ve
anlayışına etki edebildiği gerçeğinden yola çıkarak suçların işlenme biçimlerinde film vb. medya içeriklerin etkisinin olduğunu belirtir. Araştırmanın kapsadığı 1960 ve 1980 yılları arası dönemin Türkiye şartlarının daha iyi anlaşılabilmesi için dönemin gazeteleri de incelenmiştir. Araştırma, filmlerde görülen otomobil temelli suç tasarımlarında o günkü Türkiye gerçekliğinden yararlanıldığını belirtmektedir. Diğer yandan araştırmaya göre filmlerdeki suç sahnelerinin suçlulara ve suç potansiyeli olanlara ilham verip vermediği, araştırılması gereken diğer bir husustur.
Mustafa Akdağ’ın Eserlerine Göre Derviş Zaim’in “Cenneti
Beklerken” Filminin Tarihi Arka Planı ve Filmle İlgili Basında Çıkan
Tartışmalar adlı çalışmalarında Menderes Akdağ ve Serhat Yetimova,
Zaim filmlerinin tarihi arka planına odaklanıyor. Yazıda; 16. yy. sonları
ile 17. yy. başlarında Osmanlı sosyal, kültürel ve ekonomik hayatının
betimlendiği Cenneti Beklerken’in Neo-Osmanlı tesirindeki pek çok
film ve yapımdan ayrıldığı ileri sürülüyor. Akdağ ve Yetimova'nın
araştırmalarında elde ettikleri bulguları Osmanlı tarihçisi Prof. Dr.
Mustafa Akdağ’ın eserleriyle karşılaştırmalı bir okumaya tabi tutmaları
Zaim’in filmlerine farklı bir bakışı sunuyor. Cenneti Beklerken filmini
Celali İsyanları bağlamında ele alan araştırmacıların karşılaştırmalı
okumalarından; Mustafa Akdağ’ın yazıyla yapmaya çalıştığı şeyin Derviş
Zaim’im filmler aracılığıyla yaptığı sonucuna ulaşılıyor.
Turkish (Türkçe): Yıllarca turizm sektörü ile eğitim sektöründe bir arada çalışan Menderes Akdağ her iki sektörde edindiği deneyimlerini iki alanında da zenginleşmesi için bir araya getirmeyi başardı. Bir eğitimci gözüyle gösteri dünyasının dinamiklerini incelediği bu eserinde sinemadan televizyona, animasyondan belgesele uzanan geniş bir düzlemde gösteri kavramının tarihsel gelişimi, estetikle kurduğu bağ, kapitalizm ve neo-liberalizm dönemindeki sermaye ile ortaya koyduğu açılımları kişisel deneyimlerinden yola çıkarak anlatıyor. Okuru kitapta sürprizlere açık bir yolculuk bekliyor. Kimi zaman bir eğitimci, kimi zaman bir gösteri ustası, kimi zaman da incelikli tespitlerde bulunan bir akademisyen kimliği ile karşımıza çıkan Menderes Akdağ, okuyucusuna post modernizmin bir biri içine geçmiş çok kültürlü dünyasının çok katmanlı yapısının anatomisini çıkarıyor diyebiliriz. Öyle ki medyadaki ön yargıları anlayamadan sağlık sektöründeki sorunları çözemeyeceğimiz gibi turizmde marka değerlerin oluşumunda sinemanın rolünü bilmeden de ülkenin çağdaş dünya içinde yer almasının mümkün olamayacağını söylemek gerekir. Menderes Akdağ çapraz şekilde yaptığı medyalar arası okumalarla sektörlerin iç içe geçmiş dünyasını gözlerimizin önüne sererek anlaşılması zor olanı göstermeye çalışıyor. Öğrencisinden, uzmanına, akademisyeninden sıradan yurttaşına herkesin kendinden bir parça bulacağı kitabın okuyucusunu bulması dileğiyle…
Türkçe (Turkish): Mustafa Akdağ’ın Eserlerine Göre Derviş Zaim’in “ Derviş Zaim'in "Cenneti Beklerken" Filminin Sunduğu Tarihsel Argümanların Dönemi Aydınlatan Eserlerle Karşılaştırılması" adlı çalışmalarında Menderes Akdağ ve Serhat Yetimova, Zaim filmlerinin tarihi arka planına odaklanıyor. Yazıda; 16. yy. sonları ile 17. yy. başlarında Osmanlı sosyal, kültürel ve ekonomik hayatının betimlendiği Cenneti Beklerken’in Neo-Osmanlı tesirindeki pek çok film ve yapımdan ayrıldığı ileri sürülüyor. Akdağ ve Yetimova'nın araştırmalarında elde ettikleri bulguları Osmanlı tarihçisi Prof. Dr. Mustafa Akdağ’ın eserleriyle karşılaştırmalı bir okumaya tabi tutmaları Zaim’in filmlerine farklı bir bakışı sunuyor. Cenneti Beklerken filmini Celali İsyanları bağlamında ele alan araştırmacıların karşılaştırmalı okumalarından; Mustafa Akdağ’ın yazıyla yapmaya çalıştığı şeyin Derviş Zaim’im filmler aracılığıyla yaptığı sonucuna ulaşılıyor.
English: A number of propaganda techniques were applied against the Turkish War of Independence and Mustafa Kemal Atatürk. These are the global powers. They have powerful propaganda tools at their disposal. He responded to these propaganda efforts against himself with counter-propaganda. The aforementioned Atatürk's persuasion and propaganda efforts were technically influenced by global propaganda.
Turkish: Türk Kurtuluş Savaşı ve Mustafa Kemal Atatürk Aleyhine bir takım propaganda teknikleri uygulanmıştır. Bunları yapanlar küresel güçlerdir. Onların ellerinde güçlü propaganda araçları bulunmaktadır. Mustafa Kemal Atatürk aleyhte yapılan bu propaganda çalışmalarına karşı propaganda ile cevap vermiştir. Söz konusu Atatürk'ün ikna ve propaganda çalışmalarını küresel propaganda teknik olarak etkilemiştir.
interdisciplinary identity such as ethnography, folklore, communication, cinema and sociology. Our research in terms of recording the historical findings before they are lost is of great importance.
Turkish: 1980’ler ve öncesinde Türk sinemasında “Öğretmen Kemal, Şoför Nebahat, Bekçiler Kralı” gibi pek çok film meslek adıyla isimlendirilmiştir. Meslek, insanın geçimini sağlamak için yaptığı uğraşı anlamına gelir ve bir statü meselesidir. Türkiye, değişik sebeplerle uzun süre tarım toplumu olarak kalmıştır. Bu nedenle Türkiye’de 1990’lara kadar çok farklı meslek guruplarına rastlamak mümkündür. Sanayileşme ve köyden kente göç toplum yapısını değiştirmiştir. Bazı meslekler yok olmuş veya onların etkisi azalmıştır. Bu geçiş Türk filmlerinde de görülebilir. Çalışmamızda 1950 -1990 yılları arasında mesleklerin sinemadaki temsillerini ve mezar taşlarına yansımasını araştırdık. Yöntem olarak 1990 öncesi çekilmiş pek çok film izlenmiştir. Aydın, İzmir, Muğla, İstanbul-Bağcılar’daki yetmiş kadar mezarlık incelenmiştir. İncelememizin sonucunda elde edilen verilerle filmlerden elde ettiğimiz bulgular karşılaştırılmıştır. Mesleklerin yansıtılması açısından mezar taşları ile Türk sinemasının paralellik gösterdiği; Türk sinemasındaki meslek temsillerinin bir şekilde toplumu etkilediği, bunun bir takım sonuçlarının olduğu çalışmamızın neticesinde anlaşılmıştır. Çalışmamız, dönem gazetelerin taranmasıyla da desteklenmiştir. Türkiye’de şehirler büyüdükçe pek çok mezar yeri sökülüp yerine yenisi yapılmaktadır. Geçmişi aydınlatacak bulgulardan biri olan mezar taşları ortadan kalkmaktadır. Tarihi bulgular kaybolmadan onların kayda geçirilmesi anlamında çalışmamız ciddi bir önem arz etmektedir. Araştırmamız, sinema ve iletişim temellidir. Bunun yanında tarih, etnografya, folklor, sosyoloji gibi disiplinler arası bir hüviyet göstermektedir
English: Death is one of the most important facts for human beings. Since the beginning of human history, very different beliefs and approaches have emerged regarding death and the afterlife. It is possible to see the traces of these approaches in the differentiation of burial procedures, tomb structures and stones. The differences mentioned can be seen when looking carefully in different places within the same time period. Based on the existence of tens of Tumulus found in Anatolia, it can be claimed that the tomb structures and stones can tell a lot. It is possible to see social class differences in cemeteries. In addition, the belief-based transformation of society can be understood from the tomb structures. The developments in the architectural field can be read through the tomb structures. The Pyramids and Taj Mahal are extreme examples of this. The traces of the social, political and economic transformation of the society are somehow reflected in the tomb structures and stones. In addition, many tombstones are in the form of inscriptions. They give information about important events that the society has gone through. At the same time, a sentimental language is sometimes used in these structures. For this reason, many of the tombstones present the appearance of serious literary texts. In short, it can be said that tomb structures and stones are important sources that can play a role in understanding the intricate structure of history. These structures also contain rich information that can be of interest to many fields such as literature, sociology and architecture. It is also possible to trace the history of health and medicine on the tombstones. Within the scope of our study, some cemeteries around Aydın, İzmir and Muğla were examined. In these cemeteries, the traces left by the deadly tuberculosis disease, which was a global epidemic for many years, were tried to be investigated. For our study, the tomb structures were scanned and photographed one by one for about 12 months. Necessary statistics, done. Our study was tried to be supported by scanning secondary sources.
English: Tuberculosis is an important epidemic disease that has caused great destruction in world history. It is known that tuberculosis seriously damaged people in western society, especially during the Industrial Revolution. It is seen that tuberculosis started to spread in the Ottoman Empire as a result of social mobility, trade, military operations and imperialist movements. Wars, debt swamp, poverty etc. For these reasons, the Ottoman Empire had difficulties in the fight against tuberculosis. Tuberculosis cases spread to the Ottoman palace. The years of the First World War and the War of Independence are also years of struggle against the epidemic for the Anatolian people. The Republic of Turkey is established in an environment where infant and child deaths are very common, young people suffer from tuberculosis, and resources are almost nonexistent. The leading cadre who founded the Republic see the fight against epidemics as a factor of independence. For this, they take some preventive and therapeutic measures. Supporting agriculture in Turkey, making food cheaper and easy access of the people to food, and the expansion of railway lines so that food can be easily distributed to different regions by railways are important developments in terms of preventing tuberculosis and other epidemic diseases. Establishment of sanatoriums and dispensaries are aimed at the treatment of tuberculosis. These institutions also carry out education activities related to tuberculosis; Since they provide quarantine and social isolation of TB patients, they also fulfill the duties of preventing the spread of TB. Tuberculosis and epidemics are topics that have taken place a lot in world and Turkish cinema. It is possible to find dozens of films in Turkish cinema that also indirectly refer to tuberculosis. The number of films that directly deal with the subject of tuberculosis is also quite high. In Realist Turkish Cinema, the subject of tuberculosis has been handled sensitively. In the melodramas that started in the mid-1960s, the subject of tuberculosis turned into a complete exploitation of emotions. In those years, cinema occupied an important place in the daily life of the people. Therefore, as a result of our study, it can be said that such films have indirectly interrupted the struggle of the state against tuberculosis.
birikimi ve disiplinler arası çalışmaları ile son dönemde
dikkat çeken araştırmacılardan Menderes Akdağ, bu çalışmasında bu sefer de merkeze çocukları alıyor. Günümüz
medyasında çocuklar neler izliyor, nelere tanık oluyor, neleri tüketiyor, nasıl bir medyatik ekosistemde yaşıyor diye
sorarken medyanın çocukluğu nasıl formatladığı üzerine
de eleştirel bir bakış açısı ile yaklaşıyor, yanıtlar vermeye çalışıyor. Biz iletişimciler, medya denildiğinde sadece
televizyon, sinema, gazete, radyo ve interneti anlamayız.
İletişim eylemini mümkün kılan tüm araç gereçler ile sosyolojik etmenleri iletişim aracı olarak görürüz. Kalemden
kâğıda, dijital teknolojilerden modaya, politik jargondan,
eğitim felsefesine her bir bileşen iletişimsel eylemin birer
parçası durumundadır. Menderes Akdağ da bu kitabında
çocuk temalı iletişimsel eylemin incelenmesinde yaşamın tüm alanlarındaki iletişimsel araçların etkilerine bakmayı
deniyor. Bu sebeple kitap bütüncül bir bakış oluşturabilmek için derinlikli ve etkileşimli bir yaklaşımı benimsiyor.
Kitapta dikkat edildiği üzere sadece kitaba bağlı araştırmalardan yararlanılmamış; filmlerden animasyonlara, yerli ve
yabancı makalelerden sosyal medya içeriklerine, afişlerden
söyleşilere, ayrıca tarihsel materyaller gibi önemli kaynaklardan yararlanılması kitabın günümüzün nitelikli araştırmalarındaki kaynak çeşitliliğini yakalaması bağlamında
iddialı olduğunu da belgeliyor. Kitap, üç bölüm halinde
okuyucunun karşısına çıkıyor. İlk bölüm, çocuk ve medya ilişkisine kültürel, politik ve ekonomik yönden eğiliyor.
İkinci bölüm, çocuğa dönük medya içeriklerinin temel tasarım ilkelerini merkeze alarak ilkelerini tespit ediyor. Son
bölüm de güncel örnekler üzerinden, eleştirel ve analitik
olarak çocuklara yönelik medya içeriklerini birtakım kavramların merkezinde inceliyor. Bu eser, yetişkinlerin medyasına çocukların gözünden de bakmayı ihmal etmeyerek
akademik bakışla sokağın dilini birleştirmeye çalışıyor ve
bu yönleriyle, akıcı diliyle ve görselliğiyle okunmayı hak
ediyor. Şimdiden çocukların dünyasına yapacağınız yolculukta şaşırmaya hazır olun
texts or rhetoric sometimes affect movies. Likewise, rhetorical examples such as dialogue and sub-text in films also affect politics; it is possible to inspire politicians to speak. In order to serve this purpose, more than seventy films were watched as a method, and dialogues and sub-texts that could constitute good examples of film rhetoric were compiled from these productions. Films have been chosen from different nationalities and examples of Turkish cinema. However, based on the reality of Hollywood, which has dominated Turkish cinemas for many years, the majority of the selected movies are Hollywood movies. In order to make a difference in the selection of the films, no measure has been set as the years when the films were shot, the director of the films, the producer of
the films, whether the films was awarded or not. In this sense, the list was created randomly. In the field study we conducted, we could not find a research similar to our study. In this respect, it can be said that our study is original. It can be thought that our study will open a curtain to new studies in this field and fill an important gap in the field.
Turkish - Türkçe: Türkiye’de 1977 Yılı siyasi, ekonomik ve sosyal açıdan oldukça sıkıntılı bir yıldır. Bu yıl içinde genel seçimler yapılmıştır. Aynı yılın sonunda ise yerel seçimler olmuştur. Üç tane hükümet kurulmuştur. Sokaklarda şiddet artmıştır. Böylesine bir ortamda Türk halkının psikolojik olarak rahatlayabileceği ortamlardan veya araçlardan bir tanesi sinemadır. Türk sineması bunu iki şekilde sağlamıştır. Bunlardan ilki izleyiciyi güldürmektir. 1977 yılında Türk sinemasında güldürü filmlerinde büyük bir artış olmuştur. Kemal Sunal, Levent Kırca, Zeki Alasya, Metin Akpınar, İlyas Salman, Müjdan Gezen gibi Türk Sinema tarihinde önemli izler bırakmış komedyenler ilk kez bu dönemde ortaya çıkmıştır. Türk sineması Türk halkının ağlatarak da rahatlamasını sağlamıştır. Bunu da arabesk filmlerle yapmıştır. Yoğun talepten dolayı aynı yıllarda Türk sinemasının iyice ticarileştiği görülmektedir. Yapımcılar, sinema salonlarına daha fazla izleyici çekebilmek için filmlerin reklamının yapılmasına önem vermiştir. Söz konusu reklamlar için farklı araçlar kullanılmıştır. Bunlardan ilki gazetelerdir. Söz konusu gazete reklamlarını takip ederek Türk sinema tarihindeki filmleri toplumla ilişkisini daha rahat kavrayabiliriz. Ya da film yapımcılarının reklam stratejilerini; bu stratejilerdeki kırılmayı daha kolay anlayabiliriz.
Publication Date: 2021
Publication Name: National Beykoz Symposium Proceedings Book
Türkiye’de Koalisyonlar Döneminin (1973-1980)Türk Basınında Beykoz Algısı Demokrat Parti’nin 27 Mayıs 1960 Darbesi’yle iktidardan düşürülmesiyle 1965 yılı genel seçimlerine kadar Türkiye, tarihinde ilk kez koalisyon hükümetleriyle tanışır. Türkiye bu dönemde 1968 olaylarıyla da tanışacaktır. Türkiye’deki iç siyasi olaylar 12 Mart 1971 Askeri Muhtırasının gerekçesini oluşturacaktır. 12 Mart Muhtırası siyasetteki istikrarın bozulmasına da yol açmıştır. 12 Mart muhtırasından 12 Eylül 1980 Darbesine kadar hiçbir seçimde hiçbir parti tek başına iktidar olacak oy oranına erişmez. Türkiye koalisyonlar dönemine girer. Siyasi istikrarsızlık, zayıf iktidarlar dönemi başlamıştır. Türkiye hızla ekonomik darboğaza girer. Siyasi cinayetlerde de artış olur. Sokak gösterileri artar. Bu çalışma böyle bir dönemde Beykoz ilçesinin Türk basınında ne şekilde haber yapıldığını araştırmaktadır. İstanbul Boğazı’nın doğu kesiminde kalan Beykoz, konumu itibariyle ormanları, sayfiye yerleri, su yatakları bakımından ün kazanmış yerdir. Bu anlamda kültürel, sanatsal ve sportif faaliyetler anlamında önemli bir alandır. Çalışmamızda Hürriyet, Tercüman, Milliyet ve Cumhuriyet gibi gazeteler Beykoz haberleri bağlamında taranmıştır. Alan taraması yapıldığında çalışmamıza benzer bir araştırmanın yapılmadığı görülmüştür. Taranan gazetelerde Beykoz’a dair çok fazla haberin olmadığı tespit edilmiştir. Bunun nedenleri arasında Beykoz’un ekonomik anlamda fabrikalarıyla ön planda olan ve daha çok işçi nüfusun yaşadığı bir yer olması, diğer ilçelere nazaran az nüfusu, doğanın hâkim olduğu düzenli yapısı ve sosyo-kültürel bakımdan bir takım ücretsiz etkinliklerin yapılması olarak görülebilir.
In the first part of this theses, the words of propaganda and perception have been examined from a conceptual point of view. In the second part, propaganda tools and mass communication are discussed. In the the third chapter, the propaganda history is examined. In the period of Coalition in Turkey, which is the main topic of our thesis since the fourth chapter, the topic of political perception and propaganda has begun to be discussed.
The fifth section of the thesis was formed under the heading 'Political Propaganda in the Period of Coalition Governments in terms of Methods, Media Tools'. In this context, propaganda tools such as cinema, television-radio, wall writings, books, newspapers, magazines, brochures and posters which were influential in the period were evaluated. This is the first time that Turkey has encountered television broadcasting. Within the same chapter, the way in which the propagation of the structure propaganda in Turkey has been carefully considered. This issue has been carefully addressed since propaganda through representation is an important method. Between 1970 and 1980, it was tried to show how education was sacrificed to propaganda.During the years 1970-1980 political advertising started in Turkey. For this reason, popular music was first used in the propaganda work of political parties. For this reason, a separate sub-title has been opened for music. The rallies and walks were a method of political propaganda that political groups frequently resorted to between 1970-1980. The most remarkable part of this chapter is that we think that the title is "Propaganda Against the Destruction of the Hope Perception of Ecevit".
In the sixth part, the political perception issue was dealt with during the Coalition Governments' period. The information we have obtained as a result of oral history studies has been evaluated under the heading "The Present Perception of Those Today's Youngsters About Those Days". It has been researched how the reaction of the political actors of Ecevit, Demirel, Erbakan and Turkes occurred. In the last part of the thesis, local mayor or deputy from 1970-1980 went out of the way and tried to illustrate the local propaganda issue.
ÖZET
Çalışmamızın Birinci Bölümde propaganda ve algı sözcükleri kavramsal açıdan incelenmiştir. Propaganda türleri ve etkileri üzerinde durulmuştur. Algının nasıl oluştuğu sorusu ele alınmıştır. İkinci Bölümde propaganda araçları ve kitle iletişimi konusu ele alınmıştır. Kitap, yapı gibi geleneksel propaganda araçları incelemiştir. Fotoğraf, sinema, radyo, TV gibi kitle iletişim araçları açıklanmaya çalışılmıştır. Üçüncü Bölümde propaganda geçmişi irdelenmiştir.
Dördüncü bölümden itibaren tezimizin asıl konusu olan Türkiye’de Koalisyonlar Döneminde Siyasal Algı ve Propaganda konusu tartışılmaya başlanmıştır. Tezin beşinci bölümü ‘Yöntemleri, Medya Araçları Açısından Koalisyon Hükümetleri Döneminde Siyasi Propaganda’ başlığı altında oluşturulmuştur. Bu bağlamda dönemde etkili olmuş sinema, televizyon-radyo, duvar yazıları, kitap, gazete, dergi, broşür, afiş gibi propaganda araçları değerlendirilmiştir. Türkiye televizyon yayıncılığıyla ilk kez bu dönem karşılaşmıştır. Aynı bölüm içerisinde Türkiye’deki yapı propagandasının işleme biçimine dikkatle bakılmıştır. Temsil yoluyla propaganda önemli bir yöntem olduğu için bu konunun üzerinde özenle durulmuştur. 1970-1980 arasında eğitimin nasıl propagandaya feda edildiği gözler önüne serilmeye çabalanmıştır. Türkiye’de 1970-1980 arası siyasi reklamcılığın başladığı yıllardır. Bu nedenle popüler müzikler ilk kez siyasi partilerin propaganda çalışmalarında kullanılmıştır. Bu tip sebeplerle müzik konusuna ayrı bir alt başlık açılmıştır. Mitingler, yürüyüşler 1970-1980 arasında siyasi gurupların sıklıkla başvurdukları bir siyasi propaganda yöntemi olmuştur. Bu bölümde en dikkat çekici başlığın “Ecevit’e Dair Umut Algısının Yıkımına Dönük Karşı Propaganda” olduğunu düşünmekteyiz. Tezin altıncı bölümünde Koalisyon Hükümetleri döneminde siyasi algı konusu ele alınmıştır. Sözlü tarih çalışmaları sonucu elde ettiğimiz bilgiler, “O Dönemin Gençlerinin O Günlere Dair Şimdiki Algısı” başlığı altında değerlendirilmiştir. Dönemin siyasi aktörleri Ecevit, Demirel, Erbakan, Türkeş’e dair nasıl bir algının ortaya çıktığı araştırılmıştır. Elbette bu aktörler hakkında farklı kesimler farklı algı geliştirmiştir. Tezin son kısmında 1970-1980 arası belediye başkanlığı veya milletvekilliği yapmış kişilerden yola çıkarak yerel propaganda konusu örneklenmeye çalışılmıştır. Bunun için üç örnek seçilmiştir. Bunlardan ilki 1979 araseçimlerinde Aydın’dan AP’den vekil seçilen Selahattin Acar’dır. Bu araseçim sonuçlarının Ecevit hükümetinin istifasına yol açtığı hatırlanacak olursa seçimimizin yerinde olduğunu düşünebiliriz. 1977 Genel Seçimlerinde Ecevit liderliğindeki CHP tarihinin en yüksek oyunu alır. Bu durum yerel seçimlerde de görülür. AP, kendisinin kalesi kabul edilen Aydın’ın bir ilçesi hariç tamamında seçimi kaybeder. Bu seçimlerde belediye başkanı olan Muhterem Ağababaoğlu ile Ahmet Zencirci’nin propaganda çalışmaları değerlendirilerek bölüm sonlanmıştır.
Bu Çalışmamızda 1946- 1950 yılları arasında Türkiye’de çok partili yaşama geçiş sürecinde Aydın ilinde siyaset konusu incelenmiştir. Söz konusu dönemle ilgili yapılan tartışmalar bilimsel temele oturtulmaya çalışılmıştır.
Tez Giriş, Sonuç ve Özet bölümleri dışında 4 ana bölümden oluşmuştur. I. Bölümde çok partili yaşama geçiş nedenleri ve 1946 yılına kadar Türkiye’de siyasi yaşam üzerinde durulmuştur. Bu bölümde Milli Kalkınma Partisi ve Demokrat Parti’nin Kuruluş çalışmaları incelenmiştir.
II. Bölümde çok partili yaşama geçiş sürecinde Aydın ili tüm boyutlarıyla incelenmiştir. Aydın ilinin 1946 yılındaki sosyal ve ekonomik yapısı açığa çıkartılmaya çalışılmıştır. 1946 yılına kadar Aydın ilinde siyasal yaşam araştırılmıştır. Bu bölümde ayrıca çok partili yaşama geçerken iktidar partisi CHP’nin Aydın il teşkilatının yapısı ve kimler tarafından oluşturulduğu araştırılmıştır. Demokrat Parti’nin Aydın ilinde kurulması ve teşkilatlanması incelenmiştir. Aynı zamanda iktidar ve muhalefet arasındaki ilişkiler araştırılmış ve bu ilişkilerde halkın ve bürokrasinin ve de halkevlerinin yeri belirlenmeye çalışılmıştır. Demokrat Parti’nin parçalanması ve Aydın’da Millet Partisi’nin kurulması bu bölümde incelenen diğer konulardır.
III. Bölümde çok partili yaşama geçiş aşamasında partilerin Aydın ilinde yaptıkları ilk kongreler nasıl ve ne şekilde gerçekleştiği araştırılmıştır. 1947 ve 1949 yılları arasında partilerin Aydın Kongreleri, aynı bölüm içerisinde ele alınmıştır.
IV. Bölümde, 1946-1950 yılları arasında yapılan ilk seçimler ve bu seçimlerin Aydın ilinde nasıl cereyan ettiği, nasıl sonuçlar doğurduğu ortaya konmuştur. Bu bağlamda Aydın ilinde 1946 yılı Mayıs ayı içerisinde yapılan belediye seçimleri ve 21 Temmuz 1946 Genel seçimleri ile İl Genel Meclisi seçimleri ele alınmıştır. Seçimlerin hangi siyasi atmosferde yapıldığı ortaya konmuştur. 1948 yılında Aydın ilinde yapılan araseçimler ve bu seçimlerin Demokrat Parti tarafından boykot edilmesi bu bölümün diğer konulardır. Yine genel seçimlerden önce Aydın ilinde yapılan son seçim olan Ortaklar Belediye seçimi araştırılmıştır. 14 Mayıs 1950 Genel seçimleri, bu seçimlere partilerce yapılan hazırlıklar ve hazırlanan yeni seçim kanunu ele alınmıştır. Yapılan genel seçimlerin sonuçlarıyla çalışmamız bitirilmiştir.
ANAHTAR SÖZCÜKLER
Siyasi Partiler, Demokrat Parti, Millet Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Milli Kalkınma Partisi, Aydın İli, Seçimler
In this study, the issue of politics in process of converting to multipolitical party system in Aydın was stuied. Therefore, this period was tried to base on scientific basis.
The thesis consisted of 4 main parts besides intro, conclusion and summary parts. In part I, the reasons for convertion to multipoltical party system and the issue of politics in Türkiye by 1946 were studied. In this part, the foundations of National Development Party(Milli Kalkınma Partisi) and Democratic Party(Demokrat Parti) were investigated.
In part II, Aydın in process of convertion to multipolitical party system was studied in all aspects. The social and econimical structures of Aydın in 1946 were tried to be exposed. And the issue of politics in Aydın by 1946 was studied. In addition, by whom CHP, the party in power, was established and its structure were studied.The foundation and organization of Democratic Party(Demokrat Parti) in Aydın were studied. Meanwhile the relationships between the party in power and opponents were studied. The importance of public, bureucracy and Public Room(folk house) in those relationships was tried to be defined. In this part, The influence of separation in Democratic Party and foundation of the Nation Party in Aydın were studied.
In part III, in addition, in what way the first congresses that were organized by the parties in Aydın realized in the process of convertion to multipolitical party system was studied. The Congreses in Aydın of parties between 1947 and 1949 were the other issues of this part.
In part IV, the first election that was held between 1946 and 1950 and its results were explained. In this context, the municipality election(local election) in May, 1946, the general election that was held on 21th july, 1946 and the election of city assembly of Aydın were studied. The atmosphere of election was exposed. The interval elections that was held in Aydın in 1948 and the eletions that were boycotted by Democratic Party were the other issues of this part. The Ortaklar Municipality election before the general election was investigated, as well. The general election in the 14’th may, 1950, preparations of the parties and new election law were researched. Our study ended(finished) with the results of the general election.
KEYWORDS
Political Parties, Democratic Party, The Foundations Of National Development Party, The Nation Party, The Peplican People’s Party, Province of Aydın, Elections
Türkçe: 2020 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde bahar aylarının sonlarında ciddi sokak olayları görüldü. Olaylar neredeyse Amerika Birleşik Devletleri'nin tüm kentlerine yayıldı. Şiddet eylemlerinde artış oldu. Olayların bastırılmasında polisin zorlandığı görüldü. Amerikan Ulusal Muhafız Birliklerinin devreye girmesiyle olaylar yatışmaya yüz tuttu. Olaylar, 25 Mayıs 2020 tarihinde George Floyd adlı bir siyahinin Polis tarafından öldürülmesiyle başladı. Gösterilerin görünürdeki nedeni ırkçılık ve polis şiddetiydi. Olayların çıkmasında bu olgu etki etse de olayları açıklamak için daha fazla nedene ihtiyaç vardır. Aynı zamanda Amerikan Ulusal Muhafızlarının sokaklara inmesiyle olayların yavaşlaması da açıklanması gereken diğer bir konudur.
(ÖZET)
Demokrat Parti’nin 27 Mayıs 1960 Darbesi’yle iktidardan düşürülmesiyle 1965 yılı genel seçimlerine kadar Türkiye, tarihinde ilk kez koalisyon hükümetleriyle tanışır. Türkiye bu dönemde 1968 olaylarıyla da tanışacaktır. Türkiye’deki iç siyasi olaylar 12 Mart 1971 Askeri Muhtırasının gerekçesini oluşturacaktır. 12 Mart Muhtırası siyasetteki istikrarın bozulmasına da yol açmıştır. 12 Mart muhtırasından 12 Eylül 1980 Darbesine kadar hiçbir seçimde hiçbir parti tek başına iktidar olacak oy oranına erişmez. Türkiye koalisyonlar dönemine girer. Siyasi istikrarsızlık, zayıf iktidarlar dönemi başlamıştır. Türkiye hızla ekonomik darboğaza girer. Siyasi cinayetlerde de artış olur. Sokak gösterileri artar. Bu çalışma böyle bir dönemde Beykoz ilçesinin Türk basınında ne şekilde haber yapıldığını araştırmaktadır. İstanbul Boğazı’nın doğu kesiminde kalan Beykoz, konumu itibariyle ormanları, sayfiye yerleri, su yatakları bakımından ün kazanmış yerdir. Bu anlamda kültürel, sanatsal ve sportif faaliyetler anlamında önemli bir alandır. Çalışmamızda Hürriyet, Tercüman, Milliyet ve Cumhuriyet gibi gazeteler Beykoz haberleri bağlamında taranmıştır. Alan taraması yapıldığında çalışmamıza benzer bir araştırmanın yapılmadığı görülmüştür. Taranan gazetelerde Beykoz’a dair çok fazla haberin olmadığı tespit edilmiştir. Bunun nedenleri arasında Beykoz’un ekonomik anlamda fabrikalarıyla ön planda olan ve daha çok işçi nüfusun yaşadığı bir yer olması, diğer ilçelere nazaran az nüfusu, doğanın hâkim olduğu düzenli yapısı ve sosyo-kültürel bakımdan bir takım ücretsiz etkinliklerin yapılması olarak görülebilir.
(ABSTRACT)
After the Democrat Party was overthrown by the May 27, 1960 Coup, until the 1965 general elections, Turkey met with coalition governments for the first time in its history. In this period, Turkey will also meet with the events of 1968. Domestic political events in Turkey will form the justification for the March 12, 1971, Military Memorandum. The 12 March Memorandum also led to the deterioration of stability in politics. From the 12 March memorandum to the 12 September 1980 coup d'état, no political party can reach the rate of votes to be in power alone in any election. Turkey enters the period of coalitions. The period of political instability and weak governments has begun. Turkey quickly enters the economic bottleneck. There is also an increase in political murders. Street demonstrations increase. This study investigates how Beykoz district was reported in the Turkish press in such a period. Beykoz, located in the eastern part of the Bosphorus, is famous for its forests, summer resorts and waterways. In this sense, it is an important area in terms of cultural, artistic and sports activities. In our study, newspapers such as Hürriyet, Tercüman, Milliyet and Cumhuriyet were scanned in the context of Beykoz news. When a field survey was conducted, it was seen that there was no research similar to our study. It has been determined that there is not much news about Beykoz in the scanned newspapers. Among the reasons for this can be seen as the fact that Beykoz is at the forefront with its factories in the economic sense and is a place where more workers live, its less population compared to other districts, its regular structure dominated by nature and some free activities in socio-cultural terms.