KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
PEYZAJ MİMARLIĞI ANABİLİM DALI
PEYZAJ MİMARLIĞI KAPSAMINDA KENTSEL VE KIRSAL DUVAR
VEJETASYONU VE EKOLOJİK KARAKTERİSTİKLERİ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Pey.Mim. Alperen MERAL
ARALIK 2015
TRABZON
.$5$'(1ø=7(.1ø.h1ø9(56ø7(6ø
)(1%ø/ø0/(5ø(167ø7h6h
PEYZAJ MøMARMLIöI ANABøLøM DALI
PEYZAJ MøMARLIöI KAPSAMINDA KENTSEL VE KIRSAL DUVAR VEJETASYONU
VE EKOLOJøK KARAKTERøSTøKLERø
Alperen MERAL
.DUDGHQL]7HNQLNhQLYHUVLWHVL)HQ%LOLPOHUL(QVWLWVQFH
“PEYZAJ YÜKSEK MøMARI”
8QYDQÕ9HULOPHVLøoLQ.DEXO(GLOHQ7H]GLU
7H]LQ(QVWLW\H9HULOGL÷L7DULK 15 12 2015
30 12 2015
7H]LQ6DYXQPD7DULKL
7H]'DQÕúPDQÕ
Yrd. Doç. Dr. Emrah YALÇINALP
7UDE]RQ 2015
15 12 2015
1631
ÖNSÖZ
Trabzon İlinde, kentsel ve kırsal lokasyonlardan seçilen duvarların vejetasyon ve
ekolojik karakteristiklerinin incelendiği ve son zamanlarda kentlerdeki yapılaşma sebebiyle
azalan ekolojik imkanları geliştirmek amacıyla popülaritesi giderek artan yeşil duvarların
doğal türler ile inşaa ve bakım maliyetlerini minimum seviyeye indirmek için yapılması
gerekenleri incelemeyi amaçlayan bu çalışmada, çalışma süresince bana yön verip değerli
katkı ve yardımlarda bulunan değerli hocam Yrd. Doç. Dr. Emrah YALÇINALP’e
teşekkür ederim.
Tez çalışmam süresince yaptığı yapıcı eleştirilerle çalışmama katkı sağlayan değerli
hocam Prof. Dr. Cengiz ACAR’a teşekkür ederim. Bitki teşhislerindeki büyük
katkılarından ötürü Yrd. Doç. Dr. Sefa AKBULUT’a, tez süresi boyunca yaptığım arazi
çalışmalarımda yanımda olarak desteklerini benden esirgemeyen Fatih ÖZKAN’a teşekkür
ederim.
Son olarak tüm eğitim ve meslek hayatım boyunca yanımda olan, maddi ve manevi
desteğinin sürekli benimle olduğunu bildiğim ve bu zorlu süreçte her zaman desteğini
gördüğüm annem Emine MERAL’e teşekkür ederim.
Alperen MERAL
Trabzon 2015
III
TEZ BEYANNAMESİ
Yüksek Lisans tezi olarak sunduğum “Peyzaj Mimarlığı Kapsamında Kentsel Ve
Kırsal Duvar Vejetasyonu Ve Ekolojik Karakteristikleri” başlıklı bu çalışmayı baştan sona
kadar danışmanım Yrd. Doç. Dr. Emrah YALÇINALP’in sorumluluğunda tamamladığımı,
verileri/örnekleri
kendim
topladığımı,
deneyleri/analizleri
ilgili
laboratuarlarda
yaptığımı/yaptırdığımı, başka kaynaklardan aldığım bilgileri metinde ve kaynakçada
eksiksiz olarak gösterdiğimi, çalışma sürecinde bilimsel araştırma ve etik kurallara uygun
olarak davrandığımı ve aksinin ortaya çıkması durumunda her türlü yasal sonucu kabul
ettiğimi beyan ederim. 30/12/2015
Alperen MERAL
IV
İÇİNDEKİLER
Sayfa No
ÖNSÖZ ................................................................................................................................ III
TEZ ETİK BEYANNAMESİ.............................................................................................. IV
İÇİNDEKİLER ..................................................................................................................... V
ÖZET ................................................................................................................................ VIII
SUMMARY ........................................................................................................................ IX
ŞEKİLLER DİZİNİ .............................................................................................................. X
TABLOLAR DİZİNİ........................................................................................................ XIII
1.
GENEL BİLGİLER ............................................................................................. 1
1.1.
Giriş ...................................................................................................................... 1
1.2.
Duvarlar, Fonksiyonları, Türleri .......................................................................... 4
1.3.
Yeşil Duvarlar ..................................................................................................... 6
1.3.1.
Yeşil Cepheler ................................................................................................... 10
1.3.2.
Yaşayan Duvarlar .............................................................................................. 11
1.3.3.
Duvar Vejetasyonu ............................................................................................ 11
1.4.
Yeşil Duvarların Avantajları ............................................................................. 12
1.4.1.
Isı Adası Etkisi .................................................................................................. 13
1.4.2.
Hava Kalitesi ..................................................................................................... 14
1.4.3.
Ses İzolasyonu ................................................................................................... 15
1.4.4.
Isı İzolasyonu ve Enerji Tasarrufu ..................................................................... 15
1.4.5.
Mikroklima ........................................................................................................ 17
1.4.6.
Yaban Hayatı ..................................................................................................... 17
1.4.7.
Biyo Çeşitlilik .................................................................................................... 18
1.4.8.
Estetik Fonksiyon .............................................................................................. 19
1.5.
Yeşil Duvara Eleştirel Yaklaşımlar ................................................................... 19
1.5.1.
Statik Yük .......................................................................................................... 19
1.5.2.
Yapısal Zarar ..................................................................................................... 20
1.5.3.
Bakım ................................................................................................................. 21
1.5.4.
Maliyet ............................................................................................................... 21
V
2.
YAPILAN ÇALIŞMALAR ............................................................................... 23
2.1.
Duvarların Habitatlarının Belirlenmesi ............................................................. 23
2.2.
Vejetasyon Tespiti ve Teşhis ............................................................................. 25
2.3.
Veri Tabanı Tasarımı ......................................................................................... 27
2.4.
Metod ................................................................................................................. 31
3.
BULGULAR ..................................................................................................... 35
3.1.
Araştırma Materyalini Oluşturan Duvarlara İlişkin Bulgular ............................ 35
3.1.1.
Araştırma Alanının Tümünde Araştırma Materyalini Oluşturan Duvarlara
İlişkin Bulgular .................................................................................................. 35
3.1.2.
Kentsel Araştırma Alanlarında Materyali Oluşturan Duvarlara İlişkin
Bulgular ............................................................................................................. 50
3.1.3.
Kırsal Araştırma Alanlarında Materyali Oluşturan Duvarlara İlişkin
Bulgular .............................................................................................................. 62
3.2.
Duvarlarda Tespit Edilen Vejetasyonlara İlişkin Bulgular ................................ 73
3.2.1.
Araştırma Alanının Tümünde Tespit Edilen Vejetasyona İlişkin Bulgular ...... 74
3.2.2.
Kentsel Araştırma Alanlarının Tümünde Tespit Edilen Vejetasyona Ait
Bulgular ............................................................................................................. 81
3.2.2.1.
Kentsel Araştırma Alanlarında Duvarın Üst Bölgesinde (1.Bölge) Tespit
Edilen Vejetasyona Ait Bulgular ....................................................................... 86
3.2.2.2.
Kentsel Araştırma Alanlarında Duvarın Yüzeylerinde (2.Bölge) Tespit Edilen
Vejetasyona Ait Bulgular .................................................................................. 90
3.2.2.3.
Kentsel Araştırma Alanlarında Duvar Önündeki Kısımlarda (3.Bölge) Tespit
Edilen Vejetasyona Ait Bulgular ....................................................................... 93
3.2.3.
Kırsal Çalışma Alanlarının Tümünde Tespit Edilen Vejetasyona Ait
Bulgular ............................................................................................................. 97
3.2.3.1.
Kırsal Araştırma Alanlarında Duvarın Üst Bölgesinde (1.Bölge) Tespit Edilen
Vejetasyona Ait Bulgular ................................................................................ 102
3.2.3.2.
Kırsal Araştırma Alanlarında Duvarların Yüzeylerinde (2.Bölge) Tespit Edilen
Vejetasyona Ait Bulgular ................................................................................ 106
3.2.3.3.
Kırsal Araştırma Alanlarında Duvarın Alt Bölgesinde (3.Bölge) Tespit Edilen
Vejetasyona Ait Bulgular ................................................................................ 110
3.2.4.
Duvar Yüzeylerinde Bulunma Sıklıklarına Göre Bitki Türleri ....................... 114
3.3.
Duvar Vejetasyonunun Varlığını ve Karakteristiğini Etkileyen Faktörlere
İlişkin Bulgular ................................................................................................ 115
3.3.1.
Araştırma Alanının Tümünde Vejetasyonunun Varlığını ve Karakteristiğini
Etkileyen Faktörlere İlişkin Bulgular .............................................................. 116
3.3.2.
Kentsel Araştırma Alanlarında Vejetasyonunun Varlığını ve Karakteristiğini
Etkileyen Faktörlere İlişkin Bulgular .............................................................. 130
VI
3.3.3.
Kırsal Araştırma Alanlarında Vejetasyonunun Varlığını ve Karakteristiğini
Etkileyen Faktörlere İlişkin Bulgular .............................................................. 140
4.
TARTIŞMA ..................................................................................................... 150
5.
SONUÇ VE ÖNERİLER ................................................................................ 158
5.1.
Sonuç ............................................................................................................... 158
5.1.1.
Duvarların Ekolojik Özellikleri ve Duvar Vejetasyonuna İlişkin Sonuçlar .... 158
5.1.2.
Duvarların Strüktürel Yapısına İlişkin Sonuçlar ............................................. 165
5.2.
Öneriler ............................................................................................................. 174
6.
KAYNAKLAR ................................................................................................. 182
7.
EKLER ............................................................................................................. 188
ÖZGEÇMİŞ
VII
Yüksek Lisans Tezi
ÖZET
PEYZAJ MİMARLIĞI KAPSAMINDA KENTSEL VE KIRSAL DUVAR VEJETASYONU VE
EKOLOJİK KARAKTERİSTİKLERİ
Alperen MERAL
Karadeniz Teknik Üniversitesi
Fen Bilimleri Enstitüsü
Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Emrah YALÇINALP
2015, 187 Sayfa, Ekler 6 Sayfa
Kentleşme, sıklıkla endüstrileşme ile ilişkilendirilen bir kavramdır ve dünyanın endüstrileşme hızına
bağlı olarak, kentleşme hızı da önlenemez bir biçimde artmaktadır. Kentleşme hızındaki bu artışın en
önemli sonuçlarından biri de giderek azalmakta olan doğal kaynak değerlerin üzerinde oluşan baskıdır.
Yatay düzlemlerin sahip oldukları ekonomik değer nedeniyle yeşil olmak için fazla “pahalı” bulunan
kentler, bu nedenle ciddi anlamda yeşil altyapı eksikliği çekmektedirler. Öte yandan kent hayatı için
yeşil altyapının ekolojik, sosyolojik ve ekonomik faydaları oldukça fazladır. Kentlerde oluşan talebin
yeşil alanları ciddi bir baskı altında bırakmasının doğal bir sonucu olarak, yeşil alanların oluşturulması
için alternatif arayışlara girişilmiştir. Yeşil çatı ve yeşil duvarlar akla gelen ilk çözümler olmuş,
kentlerdeki yeşil altyapı eksikliği özellikle bu iki koldan giderilmeye çalışılmıştır. Doğal habitatların
taklit edilmesiyle oluşturulan bu alanların sürdürülebilir bir biçimde yeşil altyapıyı desteklemesi için
ciddi bir bilimsel bilgi eksikliği bulunmaktadır. Bu iki alan büyük oranda ekolojik isteklerinin sınırlı
olması ile bilinen egzotik türlere terk edilmiş, bunun doğal bir sonucu olarak da doğal türlerin
karşıladıkları ekolojik fonksiyonların yerine getirilmesinden ekstrem şartlara dayanıklılığa kadar önemli
sorunlar ortaya çıkmıştır. İşte bu araştırma, kentsel alanlarda oluşturulacak düşey düzlemdeki yeşil
dokular için önemli bir altyapıyı oluşturmayı hedeflemiş, bunun için de kendiliğinden gelişen yeşil
düzlemlerdeki türleri referans alarak, bunların varlıklarını etkileyen ekolojik şartların belirlenmesine
odaklanmıştır. Böylece endüstriyel yeşil duvarların yüksek bakım maliyetleri ve ekolojik isteklerine
karşın, kendiliğinden duvarlara yerleşmiş, varlığını devam ettiren, dolayısıyla ekolojik ve ekonomik
maliyeti sınırlı türlerin kentlerdeki yeşil duvarlara kazandırılması amaçlanmıştır. Trabzon ilinde kentsel
ve kırsal 60 duvarın araştırma materyalini oluşturduğu bu çalışmada yıl boyu gerçekleştirilen alan
incelemeleri ile duvarlarda bulunan bitkiler tespit edilmiş, farklı istatistiki sorgulamalarla bu bitkilerin
bulundukları alandaki var oluş gerekçeleri ortaya konulmuştur. Bunun sonucunda kent alanlarında
oluşturulabilecek düşük bakım ihtiyaçlı yeşil duvarlar için önemli bir adım atılmış, gelecekte yapılması
muhtemel diğer araştırmalar için de öncü bir araştırma olma amacı güdülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Duvar, vejetasyon, bitki, peyzaj mimarlığı, ekoloji, Trabzon
VIII
MSc. Thesis
WALL VEGETATION IN URBAN AND RURAL AREAS REGARDING LANDSCAPE
ARCHITECTURE AND THEIR ECOLOGICAL CHARACTERISTICS
SUMMARY
Alperen MERAL
Karadeniz Technical University
Institute of Natural Sciences
Discipline of Landscape Architecture
Advisor: Assist. Prof. Dr. Emrah YALÇINALP
2015, 187 Pages, 6 Appendix Pages
Urbanization is often considered to be related with industrialization. Depending on how fast
industrialization goes on, urbanization also irrepressibly grows all over the world. One of the most
important results of this situation is the pressure on natural resources, which unconditionally gets worse
and worse. Urban areas, in which horizontal surfaces are too expensive to be turned into green, seriously
have lack of green infrastructure. Furthermore green infrastructure has important roles on ecology,
sociology and economy. As a natural result of the fact that the demand in urban areas creates a serious
pressure on green areas, alternative ways are needed to create more green patches. At this point, green
walls and green roofs are the first things coming up. However, it is still difficult to say that there is
sufficient knowledge on this kind of areas which are created by following the characteristics on natural
habitats so that they could sustainably support green infrastructures. In fact these two major alternative
green areas are often left to exotic species, which are known to be hardy. As a supposed result of this
situation, these areas often have great difficulties in running ecological functions that those which have
native species do. Main purpose of this study is to collect important basic information regarding green
parts on vertical surfaces in urban areas by examining the spontaneous wall vegetation and their main
ecological characteristics, which forms why those plants exist on the walls. By doing that, it would be
possible to create more sustainable green walls using native – spontaneous vegetation on the walls in
urban areas, which means higher positive ecological effects and lower economical cost. In this study, of
which the main materials are 60 walls in urban and rural parts of city of Trabzon, wall vegetation were
collected and identified. Afterwards, different statistic tests were run to explain the relationship between
the ecological conditions and the plant compositions on the walls. After all, the study aims to be an
innovative step to the creating of more suitable green walls using spontaneous wall vegetation in urban
areas.
Key Words: Wall, vegetation, plant, landscape architecture, ecology, Trabzon
IX
ŞEKİLLER DİZİNİ
Sayfa No
Şekil 1. Adana İli Köprüköy Camii .................................................................................... 5
Şekil 2. Adana İli Köprüköy Camii Duvarı ........................................................................ 4
Şekil 3. Babil’ in Asma Bahçeleri ...................................................................................... 6
Şekil 4. Hollanda Griftpark................................................................................................. 7
Şekil 5. Musée du Quai Branly ........................................................................................... 8
Şekil 6. 1994 yılında Kanada’da Canada Life Building in Toronto’ da biyo-filtrasyon
sistemi ile iç mekanda yapılan yaşayan duvar çalışması ...................................... 9
Şekil 7. Ülkemizdeki ilk yeşil duvar uygulaması ............................................................... 9
Şekil 8. Araştırma için seçilen duvarlarda yapılan mikrohabitatlama çalışması .............. 25
Şekil 9. Gazeteler arasında preslenip kurumaya bırakılan bitkiler ................................... 26
Şekil 10. Teşhise hazır kurutulmuş bitkiler ........................................................................ 27
Şekil 11. Araştırma alanında belirlenen ‘Doğal Taş Duvar’ örneği ................................... 32
Şekil 12. Araştırma alanında belirlenen ‘Beton-Betonarme Duvar’ örneği ....................... 32
Şekil 13. Araştırma alanında belirlenen ‘Biriket Duvar’ örneği ......................................... 32
Şekil 14. ‘0’ eğimli duvar kesiti ......................................................................................... 48
Şekil 15. ‘+’ eğimli duvar kesiti ......................................................................................... 49
Şekil 16. ‘-’ eğimli duvar kesiti .......................................................................................... 49
Şekil 17. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen ve araştırmaya dahil edilen
duvarların lokasyonları ........................................................................................ 50
Şekil 18. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen ve araştırmaya dahil edilen
duvarların lokasyonları ........................................................................................ 62
Şekil 19. Harpuşta-Yağmur suyu ilişkisi ......................................................................... 132
Şekil 20. Duvar yüzeylerindeki derz boşluklarında oluşmuş besin ortamı örneği ........... 151
Şekil 21. Binanın su oluğunda oluşan besin ortamı ve vejetasyon ................................... 152
Şekil 22. Duvar yüzeyindeki odunsu taksonlar (Ficus carica)......................................... 154
Şekil 23. Kırsal araştırma alanları duvar tipolojisi ........................................................... 159
Şekil 24. Kentsel araştırma alanları duvar tipolojisi ........................................................ 160
Şekil 25. Lokasyonlara göre (kent-kır) duvar arkası alan kullanımı dağılımları .............. 161
Şekil 26. Lokasyonlara göre (kent-kır) günlük güneşlenme süreleri ................................ 162
Şekil 27. Duvar yakın çevresinin güneşlenme üzerine etkisi ........................................... 162
X
Şekil 28. Lokasyonlara göre (kent-kır) 2. mikrohabitat tür sayıları ................................. 163
Şekil 29. Duvar arkasındaki doğal kullanım alanı ve infiltre edilmiş kullanılabilir
suyun vejetasyon açısından önemi ................................................................... 164
Şekil 30. Araştırma alanında görülen, kullanıcıların tepkisini gösteren duvar örneği ..... 164
Şekil 31. Araştırma alanında kullanıcı tarafından bitkilendirilmiş duvar örneği ............. 165
Şekil 32. Lokasyonlara göre (kent-kır) rakım dağılımları ................................................ 166
Şekil 33. Lokasyonlara göre (kent-kır) duvar malzemeleri dağılımları ........................... 167
Şekil 34. Beton-Betonarme duvarda çatlakta oluşan vejetasyon (Parietaria judaica) .... 168
Şekil 35. Duvar üzerindeki beton harpuştada oluşan çatlak ve vejetasyon (Parietaria
judaica) .............................................................................................................. 168
Şekil 36. Beton-betonarme duvar üzerine yığma taşlarla yapılan ek yapı ....................... 169
Şekil 37. Doğal taş duvar üzerine biriket ile yapılan ek yapı ........................................... 169
Şekil 38. Lokasyonlara göre (kent-kır) duvar önü malzeme dağılımları .......................... 170
Şekil 39. Kentsel araştırma alanlarında asfalt duvar önü malzemesi ............................... 170
Şekil 40. Kırsal araştırma alanlarında asfalt duvar önü malzemesi .................................. 171
Şekil 41. Lokasyonlara göre (kent-kır) duvar arkası malzeme dağılımları ...................... 172
Şekil 42. Lokasyonlara göre (kent-kır) duvarların derz durumları ................................... 173
Şekil 43. Araştırma alanı içerisinde yüzeyinde en fazla tür barındıran açık derzli yığma
taş duvar............................................................................................................. 173
Şekil 44. Kentsel araştırma alanlarında doğal olarak bitkilenmiş duvar örneği ............... 174
Şekil 45. Brooklyn Botanik Parkı taş duvar vejetasyon örneği ........................................ 175
Şekil 46. Brooklyn Botanik Parkı taş duvar vejetasyon örneği
detayı ......................... 175
Şekil 47. Yığma taş duvarlara göre kısmen daha geçirimsiz bir duvarda barbakan
deliklerinden çıkan vejetasyonlar (Ficus carica, Parietaria judaica)............... 176
Şekil 48. Kentsel araştırma alanında belirlenen duvarın antropojen etkiye maruz
kalmadan önceki hali ......................................................................................... 176
Şekil 49. Aynı duvarın farklı zamanda çekilmiş ve antropojen etkiye maruz kalmış
hali ..................................................................................................................... 177
Şekil 50. Duvar önünde klimatik koşulların biriktirdiği sınırlı toprak varlığı ve oluşan
vejetasyon .......................................................................................................... 178
Şekil 51. Duvar önünde (3. Mikrohabitat) sınırlı besin ortamında gelişim gösteren
vejetasyon .......................................................................................................... 178
Şekil 52. Duvar önündeki toprak kısıma dikilen ve tüm duvarı kaplayan Hedera helix ve
Wisteria sinensis vejetasyonları......................................................................... 179
Şekil 53. Duvar arkası toprak koridor ve duvar üzerinden yüzeyi kaplamaya başlayan
Hedera helix, Campsis radicans ve Wisteria sinensis vejetasyonları ............... 180
XI
Şekil 54. Araştırma alanında tespit edilen sınırlayıcı duvarda tespit edilen vejetasyon ... 181
Şekil 55. Vejetasyon çalışmaları sonucunda olabilecek yeşil çatı ve yeşil duvar
senaryoları ......................................................................................................... 181
XII
TABLOLAR DİZİNİ
Sayfa No
Tablo 1.
Duvar-Bitki ilişkisinin tanımlanması ................................................................ 24
Tablo 2.
Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların lokasyonlar ....................... 36
Tablo 3.
Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların rakımları ........................... 36
Tablo 4.
Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların yaşları ............................... 37
Tablo 5.
Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların yükseklikleri ..................... 37
Tablo 6.
Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların uzunlukları ....................... 38
Tablo 7.
Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların inşaa adildikleri
malzemeler ....................................................................................................... 38
Tablo 8.
Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların farklı malzeme barındırma
oranları .............................................................................................................. 38
Tablo 9.
Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların önündeki malzemeleri ...... 39
Tablo 10. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların arkasındaki malzemeler ... 39
Tablo 11. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların arkalarındaki
fonksiyonlar ..................................................................................................... 40
Tablo 12. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların önündeki ekolojik yapılar . 40
Tablo 13. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların arkalarındaki ekolojik
yapılar .............................................................................................................. 41
Tablo 14. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların derz durumları ................. 41
Tablo 15. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların barbakan bulundurma
durumları .......................................................................................................... 42
Tablo 16. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların harpuşta bulundurma
durumları .......................................................................................................... 42
Tablo 17. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların fonksiyonları .................... 42
Tablo 18. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların günlük güneşlenme
süreleri ............................................................................................................. 43
Tablo 19. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların bakı dağılımları ................ 43
Tablo 20. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların 1. Bölgelerindeki bitkisel
yoğunluk .......................................................................................................... 44
Tablo 21. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların 2. Bölgelerindeki bitkisel
yoğunluk .......................................................................................................... 44
Tablo 22. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların 3. Bölgelerindeki bitkisel
yoğunluk .......................................................................................................... 45
XIII
Tablo 23. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların 1. Bölgelerindeki kaplama
yoğunlukları ..................................................................................................... 45
Tablo 24. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların 2. Bölgelerindeki kaplama
yoğunlukları ..................................................................................................... 46
Tablo 25. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların 3. Bölgelerindeki kaplama
yoğunlukları ..................................................................................................... 46
Tablo 26. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarlara etki eden antropojen etki
şiddetleri ........................................................................................................... 47
Tablo 27. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarlarda belirlenen tür sayıları ....... 47
Tablo 28. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların karakteristikleri ................. 48
Tablo 29. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların eğim tipleri ...................... 49
Tablo 30. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların lokasyonları .................... 50
Tablo 31. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların rakımları ......................... 51
Tablo 32. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların yaşları ............................. 51
Tablo 33. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların yükseklikleri ................... 51
Tablo 34. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların uzunlukları ...................... 52
Tablo 35. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların inşaa edildikleri
malzemeler ........................................................................................................ 52
Tablo 36. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların farklı malzeme
barındırma oranları ........................................................................................... 52
Tablo 37. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların önlerindeki malzemeler . 53
Tablo 38. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların arkalarındaki
malzemeler ....................................................................................................... 53
Tablo 39. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların önlerindeki
fonksiyonlar ..................................................................................................... 54
Tablo 40. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların arkalarındaki
fonksiyonlar ..................................................................................................... 54
Tablo 41. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların önlerindeki ekolojik
yapılar .............................................................................................................. 54
Tablo 42. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların arkalarındaki ekolojik
yapılar .............................................................................................................. 55
Tablo 43. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların derz durumları ............... 55
Tablo 44. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların barbakan bulundurma
durumları .......................................................................................................... 55
Tablo 45. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların harpuşta bulundurma
durumları.......................................................................................................... 56
Tablo 46. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların fonksiyonları .................. 56
XIV
Tablo 47. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların günlük güneşlenme
süreleri ............................................................................................................. 56
Tablo 48. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların bakı dağılımları .............. 57
Tablo 49. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların 1. Bölgelerindeki bitkisel
yoğunluk .......................................................................................................... 57
Tablo 50. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların 2. Bölgelerindeki bitkisel
yoğunluk .......................................................................................................... 58
Tablo 51. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların 3. Bölgelerindeki bitkisel
yoğunluk .......................................................................................................... 58
Tablo 52. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların 1. Bölgelerindeki kaplama
yoğunlukları ..................................................................................................... 59
Tablo 53. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların 2. Bölgelerindeki kaplama
yoğunlukları ..................................................................................................... 59
Tablo 54. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların 3. Bölgelerindeki kaplama
yoğunlukları ..................................................................................................... 60
Tablo 55. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarlara etki eden antropojen etki
şiddetleri .......................................................................................................... 60
Tablo 56. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen tür sayıları ....................................... 61
Tablo 57. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların karakteristikleri .............. 61
Tablo 58. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların eğim tipleri .................... 61
Tablo 59. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların lokasyonları ...................... 62
Tablo 60. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların rakımları ........................... 63
Tablo 61. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların yaşları ............................... 63
Tablo 62. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların yükseklikleri ..................... 63
Tablo 63. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların uzunlukları ....................... 64
Tablo 64. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların inşaa edildikleri
malzemeler ....................................................................................................... 64
Tablo 65. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların farklı malzeme barındırma
oranları ............................................................................................................. 65
Tablo 66. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların önlerindeki malzemeler .... 65
Tablo 67. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların arkalarındaki malzemeler .. 66
Tablo 68. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların arkalarındaki
fonksiyonlar ...................................................................................................... 66
Tablo 69. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların önlerindeki ekolojik
yapılar .............................................................................................................. 67
Tablo 70. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların arkalarındaki ekolojik
yapılar .............................................................................................................. 67
XV
Tablo 71. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların derz durumları .................. 67
Tablo 72. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların barbakan bulundurma
durumları .......................................................................................................... 68
Tablo 73. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların harpuşta bulundurma
durumları .......................................................................................................... 68
Tablo 74. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların fonksiyonları .................... 68
Tablo 75. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların günlük güneşlenme
süreleri ............................................................................................................. 69
Tablo 76. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların bakı dağılımları ................ 69
Tablo 77. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların 1. Bölgelerindeki bitkisel
yoğunluklar ...................................................................................................... 69
Tablo 78. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların 2. Bölgelerindeki bitkisel
yoğunluklar ...................................................................................................... 70
Tablo 79. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların 3. Bölgelerindeki bitkisel
yoğunluklar ...................................................................................................... 70
Tablo 80. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların 1. Bölgelerindeki kaplama
yoğunlukları ..................................................................................................... 71
Tablo 81. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların 2. Bölgelerindeki kaplama
yoğunlukları ..................................................................................................... 71
Tablo 82. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların 3. Bölgelerindeki kaplama
yoğunlukları ..................................................................................................... 72
Tablo 83. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarlara etki eden antropojen etki
şiddeti............................................................................................................... 72
Tablo 84. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen tür sayıları .......................................... 72
Tablo 85. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların karakteristikleri ................ 73
Tablo 86. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların eğim tipleri ....................... 73
Tablo 87. Araştırma alanının tümünde tespit edilen tür, familya, yaşam formu ve il
bazında doğallık durumları .............................................................................. 75
Tablo 88. Araştırma alanının tümünde tespit edilen türlerin yayılış gösterdikleri
familyalar ......................................................................................................... 80
Tablo 89. Araştırma alanının tümünde tespit edilen türlerin yayılış gösterdikleri yaşam
formları ............................................................................................................ 81
Tablo 90. Araştırma alanının tümünde tespit edilen türlerin il bazında doğallık
durumları .......................................................................................................... 81
Tablo 91. Kentsel araştırma alanlarında tespit edilen tür, familya, yaşam formu ve il
bazında doğallık durumları ............................................................................... 82
Tablo 92. Kentsel araştırma alanlarında tespit edilen türlerin yayılış gösterdikleri
familyalar ......................................................................................................... 85
XVI
Tablo 93. Kentsel araştırma alanlarında tespit edilen türlerin yayılış gösterdikleri
yaşam formları ................................................................................................. 86
Tablo 94. Kentsel araştırma alanlarında tespit edilen il bazında doğallık durumları ...... 86
Tablo 95. Kentsel araştırma alanlarında 1. Bölgelerde tespit tür, familya, yaşam formu
ve il bazında doğallık durumları ...................................................................... 87
Tablo 96. Kentsel araştırma alanlarında 1. Bölgelerde tespit türlerin yayılış
gösterdikleri familyalar .................................................................................... 89
Tablo 97. Kentsel araştırma alanlarında 1. Bölgelerde tespit türlerin yayılış
gösterdikleri yaşam formları ............................................................................ 89
Tablo 98. Kentsel araştırma alanlarında 1. Bölgelerde tespit türlerin il bazında doğallık
durumları .......................................................................................................... 90
Tablo 99. Kentsel araştırma alanlarında 2. Bölgelerde tespit tür, familya, yaşam formu
ve il bazında doğallık durumları ....................................................................... 91
Tablo 100. Kentsel araştırma alanlarında 2. Bölgelerde tespit türlerin yayılış
gösterdikleri familyalar .................................................................................... 92
Tablo 101. Kentsel araştırma alanlarında 2. Bölgelerde tespit türlerin yayılış gösterdikleri
yaşam formları .................................................................................................. 93
Tablo 102. Kentsel araştırma alanlarında 2. Bölgelerde tespit türlerin il bazında doğallık
durumları .......................................................................................................... 93
Tablo 103. Kentsel araştırma alanlarında 3. Bölgelerde tespit tür, familya, yaşam
formu ve il bazında doğallık durumları ........................................................... 94
Tablo 104. Kentsel araştırma alanlarında 3. Bölgelerde tespit türlerin yayılış
gösterdikleri familyalar .................................................................................... 96
Tablo 105. Kentsel araştırma alanlarında 3. Bölgelerde tespit türlerin yayılış
gösterdikleri yaşam formları ............................................................................ 97
Tablo 106. Kentsel araştırma alanlarında 3. Bölgelerde tespit türlerin il bazında doğallık
durumları .......................................................................................................... 97
Tablo 107. Kırsal araştırma alanlarının tümünde tespit edilen tür, familya, yaşam formu
ve il bazında doğallık durumları ...................................................................... 98
Tablo 108. Kırsal araştırma alanlarının tümünde tespit edilen türlerin yayılış
gösterdikleri familyalar .................................................................................. 101
Tablo 109. Kırsal araştırma alanlarının tümünde tespit edilen türlerin yayılış
gösterdikleri yaşam formları .......................................................................... 102
Tablo 110. Kırsal araştırma alanlarının tümünde tespit edilen türlerin il bazında doğallık
durumları ........................................................................................................ 102
Tablo 111. Kırsal araştırma alanlarının 1. Bölgelerinde tespit edilen tür, familya, yaşam
formu ve il bazında doğallık durumları ......................................................... 103
Tablo 112. Kırsal araştırma alanlarının 1. Bölgelerinde tespit edilen türlerin yayılış
gösterdikleri familyalar .................................................................................. 105
XVII
Tablo 113. Kırsal araştırma alanlarının 1. Bölgelerinde tespit edilen türlerin yayılış
gösterdikleri yaşam formları .......................................................................... 105
Tablo 114. Kırsal araştırma alanlarının 1. Bölgelerinde tespit edilen türlerin il bazında
doğallık durumları ......................................................................................... 106
Tablo 115. Kırsal araştırma alanlarının 2. Bölgelerinde tespit edilen tür, familya, yaşam
formu ve il bazında doğallık durumları ......................................................... 107
Tablo 116. Kırsal araştırma alanlarının 2. Bölgelerinde tespit edilen türlerin yayılış
gösterdikleri familyalar .................................................................................. 109
Tablo 117. Kırsal araştırma alanlarının 2. Bölgelerinde tespit edilen türlerin yayılış
gösterdikleri yaşam formları .......................................................................... 109
Tablo 118. Kırsal araştırma alanlarının 2. Bölgelerinde tespit edilen türlerin il bazında
doğallık durumları ......................................................................................... 110
Tablo 119. Kırsal araştırma alanlarının 3. Bölgelerinde tespit edilen tür, familya, yaşam
formu ve il bazında doğallık durumları ......................................................... 111
Tablo 120. Kırsal araştırma alanlarının 3. Bölgelerinde tespit edilen türlerin yayılış
gösterdikleri familyalar .................................................................................. 113
Tablo 121. Kırsal araştırma alanlarının 3. Bölgelerinde tespit edilen türlerin yayılış
gösterdikleri yaşam formları .......................................................................... 114
Tablo 122. Kırsal araştırma alanlarının 3. Bölgelerinde tespit edilen türlerin il bazında
doğallık durumları ......................................................................................... 114
Tablo 123. Kentsel araştırma alanlarında duvar yüzeylerinde en sık görülen bitki
türleri .............................................................................................................. 115
Tablo 124. Kırsal araştırma alanlarında duvar yüzeylerinde en sık görülen bitki
türleri .............................................................................................................. 115
Tablo 125. Rakım-Duvar arkası malzeme arasındaki korelasyon tablosu ....................... 116
Tablo 126. Malzeme-Yaş arasındaki korelasyon tablosu ................................................ 117
Tablo 127. Lokasyon-Güneşlenme arasındaki korelasyon tablosu .................................. 117
Tablo 128. Yaş-Antropojen etki arasındaki korelasyon tablosu ...................................... 118
Tablo 129. Tür Sayısı-Duvar arkası malzeme arasındaki korelasyon tablosu ................. 118
Tablo 130. 2. Bölge tür sayısı-Yaş arasındaki korelasyon tablosu .................................. 119
Tablo 131. Duvar önü malzeme-2. Bölge tür sayısı arasındaki korelasyon tablosu ........ 119
Tablo 132. Duvar izolasyonu-2. Bölge tür sayısı arasındaki korelasyon tablosu ............ 120
Tablo 133. 2. Bölge tür sayısı-Antropojen etki arasındaki korelasyon tablosu ............... 120
Tablo 134. Tür sayısı-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki regresyon tabloları .............. 122
Tablo 135. Tür sayısı-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki regresyon
tabloları .......................................................................................................... 123
Tablo 136. Bitkisel yoğunluk-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki regresyon
tabloları .......................................................................................................... 125
XVIII
Tablo 137. Bitkisel yoğunluk-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki regresyon
tabloları .......................................................................................................... 126
Tablo 138. Kaplama yoğunluğu-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki regresyon
tabloları .......................................................................................................... 128
Tablo 139. Kaplama yoğunluğu-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki regresyon
tabloları .......................................................................................................... 129
Tablo 140. Yaş-Barbakan bulundurma durumu arasındaki korelasyon tablosu .............. 131
Tablo 141. 2.Bölge bitkisel yoğunluk-Duvar uzunluğu arasındaki korelasyon tablosu .. 131
Tablo 142. 3. Bölge bitkisel yoğunluğu-Harpuşta bulundurma durumu arasındaki
korelasyon tablosu ......................................................................................... 132
Tablo 143. Tür sayısı-Duvar arkası malzeme arasındaki korelasyon tablosu .................. 132
Tablo 144. Duvar Eğimi-2. Bölge bitkisel yoğunluğu arasındaki korelasyon tablosu .... 133
Tablo 145. Rakım-Duvar Önü Malzeme arasındaki korelasyon tablosu .......................... 133
Tablo 146. Tür sayısı-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki regresyon tablosu ............... 134
Tablo 147. Tür sayısı-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki regresyon tablosu .. 135
Tablo 148. Bitkisel yoğunluk-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki regresyon tablosu ... 136
Tablo 149. Bitkisel Yoğunluk-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki regresyon
tablosu ............................................................................................................. 137
Tablo 150. Kaplama yoğunluğu-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki regresyon
tablosu ............................................................................................................ 138
Tablo 151. Kaplama yoğunluğu-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki regresyon
tablosu ............................................................................................................ 139
Tablo 152. Lokasyon-Rakım arasındaki korelasyon tablosu ........................................... 141
Tablo 153. Rakım-Duvar önü malzeme arasındaki korelasyon tablosu .......................... 141
Tablo 154. Yaş-Derz bulunma durumu arasındaki korelasyon tablosu ........................... 141
Tablo 155. Rakım-Güneşlenme arasındaki korelasyon tablosu ........................................ 142
Tablo 156. Antropojen etki-Rakım arasındaki korelasyon tablosu .................................. 142
Tablo 157. Tür sayısı-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki regresyon tablosu ............... 143
Tablo 158. Tür sayısı-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki korelasyon
tablosu ............................................................................................................ 144
Tablo 159. Bitkisel yoğunluk-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki korelasyon tablosu .. 145
Tablo 160. Bitkisel yoğunluk-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki korelasyon
tablosu ............................................................................................................ 146
Tablo 161. Kaplama yoğunluğu-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki korelasyon
tablosu ............................................................................................................ 148
Tablo 162. Kaplama yoğunluğu-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki korelasyon
tablosu ............................................................................................................. 149
XIX
1. GENEL BİLGİLER
1.1. Giriş
Dünya üzerinde giderek artan kent nüfusunun ihtiyaçlarını karşılamakiçin inşa edilen
yapılar, kent sakinlerini yeşilden gittikçe uzaklaştırmakta ve çevreyi yapaylaştırmaktadır.
Kentlerde bina yoğunluğunun artıp açık yeşil alan varlığının azalması sonucunda toprak,
hava ve su giderek kirlenmekte, dolayısıyla yaşamımızın devam edebilmesi için gerekli
olan kaynakların durumu gittikçe kötüye gitmektedir.
Dünyada hemen hemen bütün ülkelerde kentli nüfusun giderek çoğalması ve
kentlerin büyümesi arazilerin değerinin artmasına ve dolayısıyla yüksek ve yoğunluklu
yapıların inşaa edilmesine sebep olmaktadır. Kentlerde yaşanan bu değişim, yeşil alanların
kaybının ve birçok çevre sorununun temel nedeni olarak gösterilmektedir. Park, bahçe ve
yeşil alanlar giderek azalmakta, sokaklar ve kaldırımlar arasında gündelik yaşamını
sürdüren kentli, günden güne doğadan uzaklaşmaktadır. İnsanoğlu fiziksel ve ruhsal
gereksininmlerle doğa ile bağını güçlü tutma ihtiyacı hisseden bir canlıdır. Yaşam
kalitesini yükseltme, sağlık giderlerini azaltma, verimli insan kaynakları kullanımını
mümkün kılma, toplumsal yapıyı sağlamlaştırma gibi nedenlerle kentlerde yeşil alanlara
daha çok yer verme arayışı, doğa ile bütünleşmeyi her fırsatta değerlendirme ve doğal
kaynakların korunması dünya gündeminde yer alan önemli konulardan birkaçı haline
gelebilir. Doğal kaynakların kullanımı ve geleceği, çevre sorunları, küresel iklim
değişikliği gibi konular yapılı çevrede “yeşil” konusundaki duyarlılığı arttırmaktadır
(Yücel, 2010).
Kentlerde yaşayan nüfusun hızla artması sonucunda metropolitan alanlardaki arazi
örtüsünde belirgin değişiklikler olmaktadır. Kent içindeki ve çevresindeki doğal peyzajlar
taş ve beton yüzeylerle yer değiştirmekte, kırsal saçak olarak tanımlanabilecek doğal
peyzaj elemanları kent merkeziden gittikçe daha uzağa itilmekte ve daha fazla endüstriyel,
ticari ve ulaşım servisi büyüyen kente hizmet vermek üzere geliştirilmektedir. Kentleşme
ve sanayileşme atmosferin sınır tabakasındaki ısı ve su döngüsünü etkilemekte ve kent
iklimini kırsal alandan farklılaştırmaktadır (Yüksel, 2005).
2
Yapılaşma nedeniyle yeşil alanların gitgide azaldığı kentlerde doğayı bulma imkanı
gittikçe azalmaktadır. Zira açık mekanlar kent içinde eşit bir şekilde dağılmamıştır. Kent
kenarlarında geniş ve birbiriyle bağlantılı ormanlar ve açık yeşil alanlar bulmak
olanaklıdır. Fakat nüfusun yoğun olduğu kesimlerde yeşil alanlar yok denecek kadar azdır.
Mevcut yeşil alanlar genellikle geçmişte geniş alanlar kaplayan doğal vejetasyonun tahribi
sonucu geriye kalmış, tüm kent alanına serpilmiş durumda bulunan küçük parçalar
halindedir (Ayaşlıgil, 1990). Yapıların bitkilendirilmesinde önceleri çatı yüzeyleri ve
avlular değerlendirilmiştir. Ancak cephelerin kapladığı alanın daha fazla olması, bu
alanların bitkilendirilmesinin hem yapıya hem de çevreye daha fazla yarar sağlayabileceği
sonucunu doğurmuştur. Tüm bu gelişmelerin doğal bir sonucu olarak yeni araştırmalarla
yaşayan duvarlar, yeşil cepheler ve duvar vejetasyonu kavramları geliştirilmiştir. Toronto
Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada örnek dikey bahçe inşa edilmiş, hava sirkülasyonu,
enerji tüketimi ve soğutma için harcanan enerji miktarında azalma olduğu tespit edilmiştir.
Aynı araştırma dikey bahçelerin yaygınlaşmasının önündeki bilgi eksikliği, uygulama için
teşvik eksikliği, maliyet esaslı engeller, belirsizlik ile ilgili teknik sorunlar ve riskler gibi
engellerin azaltılması konularında yardımcı olmuştur (Bass ve Baskaran, 2003).
20.yüzyılın sonlarınlarında yapıların bitkilendirilmesi ile ilgili uygulamalar özellikle
yeni yapılarda sıklıkla kullanılabilir hale gelmiştir. Yüksek ve yoğun yapılaşmanın olduğu
kentlerde cephe alanlarının büyüklüğü ve düşey alanların pahalılığı göz önüne alındığında,
kentlerin yeşillendirilmesi ve ekolojik koşulların iyileştirilmesinde dikey bahçe
sistemlerinin
kullanılması
mantıklı
bir
strateji
olarak
karşımıza
çıkmaktadır.
Bitkilendirilmiş çatıların olduğu gibi, dikey bahçelerin de yağmur suyu akış hızını, kentsel
ısı adası etkisini ve enerji tüketimini azaltması beklenmektedir (Bass ve Baskaran, 2003).
Yapılan bu araştırmada kent içindeki duvarlarda doğal olarak yetişen vejetasyonun duvar
yüzeylerine minimum maliyet ve bakımla uygulanıp doğal kaynaklara zarar verecek ve
çevre kirliliğine yol açacak hiçbir malzeme kullanılmadan içinde bulunacağı ortamların
yaşam konforunu arttırması amaçlanmaktadır.
Kentsel alanlarda duvar yüzeyi vejetasyonu duvara zarar vereceği düşüncesiyle
duvarların daha sağlıklı ve temiz görünmesi için belli peryotlarla antropojen etkiye maruz
kalmakta, duvar yüzeyindeki vejetasyon çeşitli yollarla temizlenmektedir. Ayaşlıgil (1990)
yaptığı çalışmada Doernach’a (1978) göre, tırmanıcı bitkilerden oluşan cephe örtüsü 70
yıldan daha uzun bir süre sıvaya bir zarar vermediği, aksine koruduğunu, aynı süre
içerisinde komşu binaların cepheleri 3-4 kez yeniden sıvandığını söylediğini belirtmiştir.
3
Aynı çalışmada Grün’ün (1972) ise Hedera helix ile kaplanmış cephe duvarlarının 200-300
yıldan beri ayakta durduğunu söylediğini belirtmiştir. Her hangi bir yardıma gereksinim
duymadan duvara kendi tırmanan bitkiler kökleri yerine, vantuzları ile tutunduklarından,
sıva boşluklarına zaten girememektedir. Kaplama, doğal taşörgü ve beton duvarlarda
herhangi bir problem ortaya çıkmaksızın tırmanıcı bitkilerle yeşillendirilebilir (Ayaşlıgil,
1990).
Adana’da bulunan Köprüköy Camii 1930 yılında Seyhan Nehri’nin kıyısında inşa
edilmiş olup halk arasında ‘Yeşil Cami’ olarak da anılmaktadır. Minaresine varıncaya
kadar
yemyeşil
olan
cami
Seyhan
Nehri’nin
diğer
yakasından
da
rahatça
görülebilmektedir. Mahalle sakinlerinin yanı sıra gelen turistlerinde fotoğraf çekimi için
uğrak yeri olan cami, yapıyı saran vejetasyonun duvarları serin tutması sebebiylede yaz
aylarında da yoğun ilgi çekmektedir (URL 15).
Şekil 1. Adana İli Köprüköy Camii (URL 16)
4
Şekil 2. Adana İli Köprüköy Camii duvarı (URL 16)
Yapılan bu araştırmada Trabzon kenti içerisinde duvar vejetasyonu kentsel ve kırsal
iki farklı ekolojik karakterde incelenmiş ve ‘Zaten doğal bir potansiyel varken neden hiç
yeşil duvar yok?’ sorusuna yanıt aranmıştır. Yeşil duvarların maliyet, bakım ve düzenli
sulama gibi dezavantajları göz önünde bulundurulmuş, minimum maliyet ve bakımla duvar
yüzeylerinde doğal olarak yetişen türlerin nasıl değerlendirilebileceği sorusu bilimsel bir
platformda tartışılmıştır.
Büyük ölçekte dünyanın, ülkemizin; küçük ölçekte ise araştırmanın gerçekleştirildiği
Trabzon’un duvar vejetasyonu potansiyeli bu kadar yüksek ve yeşil duvarların ekolojik,
uzun vadede ekonomik faydaları bu kadar net iken, yeşil duvarların bu kadar az olması
(çoğunlukla hiç olmaması) önemli bir sorunu ifade eder. İşte bu araştırma, büyük ölçüde
bu soruna odaklanarak ve mevcut potansiyeli kullanarak küresel ve bölgesel ölçekte daha
yaşanabilir kentler üretmeye yönelik bir katkı oluşurma amacıyla ortaya konulmuştur.
1.2. Duvarlar, Fonksiyonları, Türleri
Türk dil kurumuna göre duvar; bir yapının yanlarını dışa karşı koruyan, iç
bölümlerini birbirinden ayıran, taş, tuğla vb. gereçlerden yapılan veya örülen dikey
düzlem, bir toprak parçasını sınırlayan taştuğla, kerpiçten yapılan engel olarak
tanımlanmaktadır (URL 2). Mimaride ise duvar, genişliği ve yüksekliği kalınlığından daha
büyük olan, genel anlamda koruyucu, çevreleyici ve bölücü görev üstlenmiş düşey yapı
elemanı, mekan sınırlayıcısı ve bileşeni olarak tanımlanmaktadır (Thiis-Evensen, 1989).
5
Mimarlığın barınak olarak mekanı yatayda ve düşeyde kapsaması gerekmektedir,
bunun için gerekli ilk araçta sağlam ve dayanıklı duvarlardır (Kostof, 1995). Robert
Venturi, mimarlığı, iç ve dış arasındaki duvar olarak tanımlamış, iç ve dışın birleşmesinin
kendisini açıklıklarla iki alanı buluşturan duvarda ifade ettiğini belirtmiştir (NoebergSchulz, 1984).
Mekan kavramının gelişimine bakıldığında, ilkel toplumlarda mekan kavramı bir yer,
bir mevki ve yer yüzünde bilinen bir toprak parçası olarak düşünülmektedir. Daha sonraları
ise mekan kavramı içine bir cisim ve nesne alan ve içini dolduran bir hacim olarak
algılanmaya başlanılmıştır (Bayhan, 1982). Böylelikle Rapoport’un da belirttiği gibi
mekan, dünyanın üç boyutlu uzantısı olarak kabul edilmiştir (Özsoy, 1983). Le Corbusier
‘Yeni Bir Mimarlığıa Doğru’ adlı manifestosunda mimarlığın asıl elemanlarını ışık ve
gölge, duvar ve mekan olarak tanımlamaktadır(Conrads, 2001). Mimarlık boşluk doldurma
sanatıdır ve bu anlamda iki farklı yüzü olan duvar, içeriden ve dışarıdan mekanı
belirlemektedir (Miess, 1991). Zevi (1999) mekanı, duvarlardan oluşmuş bir sandık olarak
tanımlamakta, duvarların sınırsız bir boşluğu çevreleyerek tanımlı bir mekan oluşturma
görevi üstlendiğini belirtmekter.
Izgi (1999) ilk insanların, çevre koşullarını olduğu gibi kabullenmek yerine, kendi
yaptığı öğeleri katıp, düzenleyip, çevresini değiştirerek yeni ve yapma çevreler oluşturmayı
amaçladığını belirtmektedir. Bu bağlamda, insan yapımı mekanlar yani yapma mekanlar,
doğanın etkisi haricinde insan eli ile şekillendirilmiş mekanlar olarak tanımlanmaktadır.
Başka bir deyişle mimari mekanlar ise, insanı çevreden belli bir ölçüde ayıran ve içinde
eylemlerini sürdürmesine elverişli olan boşluktur. Mimari bir mekanı yaratmak, doğadan
insanın kavrayabileceği bir bölümü ayırmak ve sınırlandırmaktır (Schulz,1984).
Doğal ya da yapay bir mekanı tanımlayabilmek için bir takım sınırlayıcı elemanlar
kullanmak gerekmektedir. Bu sınırlayıcı elemanlar doğal mekanlarda gökyüzü, yeryüzü ve
ufuk çizgisi; inşa edilmiş yapma mekanlarda ise zemin, tavan ve duvar olarak karşımıza
çıkmaktadır (Schulz,1984).
Yol, bina vb. yapıların yakınlarında gerek doğal olarak bulunan, gerekse doldurma
sonucu meydana gelmiş olan toprak kitleleri, çeşitli nedenlerle kayarak ya da ufalanarak,
sözü geçen yapılara zarar verirler. Bu kitleleri oldukları yerlerde tutarak zarar verecekleri
yapıların güvenliklerini sağlamak amacıyla taşıyıcı duvarlara ihtiyaç duyulur.
İzgi (1999) sınırlayıcı duvarların bir mekanın sınırlarını tanımlanmasının güvenlik
duygusu
yarattığını, aksinin ise belirsizlik, güvensizlik, korku ve mutsuzluğu
6
doğurabileceğini belirtmektedir. Ayrıca, duvarın sınırlandırıcı özelliği ile yaratılan
mekana, geçilmezlik, aşılmazlık, engel vb. anlamlar yüklenmektedir. Duvarın sınırlandırıcı
ve çevreleyici özelliği, mekanda hareketin sınırlanması ve yönlendirilmesinde önemli rol
oynar.
1.3. Yeşil Duvarlar
Yeşil duvarların tarihi gelişimi ve süreç içerisindeki değişimi insanlık tarihinin erken
dönemlerine kadar uzanan dinamik bir peritodu ifade eder.
Yeşil duvarlar kentler kadar eski bir fikirdir ve ilk olarak 2500 yıl önce Babil’de
ortaya çıkmıştır. Kral II. Nebuchadnezzar, bugün birçok kişi tarafından yeşil duvarların
atası olarak kabul edilen Babil’in Asma Bahçeleri’ni yaptırmıştır. Hatta Babil’in Asma
Bahçeleri’nde yeşil duvarların yanısıra yeşil çatılara da yer verilmiştir (URL 10). Bu
açıdan bakıldığında Babil’in Asma Bahçeleri kentlerde sürdürülebilir yaşamın en önemli
enstrümanlarından ikisine ev sahipliği yapmıştır.
Şekil 3. Babil’ in Asma Bahçeleri (URL 6).
Tarih boyunca, gerek görsel amaçlı gerekse bina içindeki havanın kontrolü için
duvarlarda ve balkonlarda bitki yetiştirildiğine dair çeşitli kaynaklarda bilgilere
rastlanmaktadır. Örneğin Pompei esnafı balkonlarda yetiştirdikleri sarmaşıklarla Roma
7
mozolelerini süslemişler, Vikingler ise çatı ve duvarları çimlerle kaplamışlardır (Bass ve
ark., 2003).
1920’ li yıllarda İngiltere’de ev ve bahçeler üzerindeki sarılıcı bitkiler kafes sistemler
ve pergoleler ile desteklenmiştir (URL 6). Bu yaklaşım da modern zamanlarda ortaya
çıkmış bir yeşil duvar sistemi olarak değerlendirilebilir.
İskandinavya’dan Japonya’ya kadar birçok farklı coğrafyada tırmanıcı bitkiler
binaların cephelerinde kullanılmıştır. Günümüzde bu uygulama yeşil cephe olarak
adlandırılmaktadır. Tırmanıcı bitkilerin duvar yüzeylerinde kullanımı, özellikle inşaa
tekniklerinin fazla gelişmediği dönemlerde bir güvenlik önlemi olarak algılanmıştır. Ancak
1930’ lu yıllarda tırmanıcı bitkilerin kullanımı yeni bina teknikleri ve insanların duvarların
sağlamlığı hakkındaki endişelerinden dolayı azalmıştır (URL 10).
Yeşil duvarlar, ABD’de ilk olarak 1937 yılında teorik olarak Standley Hart White
tarafından ortaya atılmıştır ve bu teoriler hala Illinois Üniversitesi’ndeki eğitim
çalışmalarında kullanılmaktadır (URL 6,10).
Avrupa’ da ise; İngiltere’ de “Garden City” hareketi yeşil cephelerin oldukça çarpıcı
örneklerini ortaya koymuştur. William Robinson ve Gertrude Jeykll bahçelerde perdeleme
ve sınırlandırma için kullanılan üzeri bitkilendirilmiş taş duvarlar tasarlamışlardır. Bu
duvarların örnekleri Hollanda Griftpark’ da hala görülebilmektedir (URL 10).
Şekil 4. Hollanda Griftpark (URL11).
8
Avrupa’da sanatta ve modern stil akımında önemli yer tutan yeşil duvarlar 20.
Yüzyılın başlarında “Jugendstil” harekete ile tırmanıcı bitkilerle binalar üzerinde ev ve
bahçe arasında bir görünüm sağlamayı amaçlamıştır (URL 10).
Günümüz modern çizgisi, Fransız botanikçi Patrick Blanck’ ın ilk olarak bir suni
ortam içerisinde birçok egzotik türü tamamen topraksız olarak yetiştirmesiyle ortaya
çıkmıştır (URL 10). Patrick Blank’ın bu yaklaşımı büyük oranda küçük yaşlardan beri sık
sık kullandığı gözlem yeteneği sayesinde ortaya çıkmıştır. Henüz 13 yaşındayken
akvaryumdaki Philodendron bitkisinin tamamen topraksız, yalnızca balık dışkısıyla
beslenip büyüyebildiğini farketmiş ve araştırmalarında bu yönde ağırlık vermiştir (URL 6).
İlerleyen yıllarda Malezya’ daki yağmur ormanlarında çalışmalarına devam eden
Blanck, 8000 türden 2500’ ünün topraksız ve az ışıklı ortamlarda, ağaçlarla kayaların
üzerinde yalnızca nemden beslenerek yetiştiğini keşfetmiştir. Bu keşiften yola çıkarak
kentsel alanlarda bu tip bitkileri yetiştirmeyi planlamıştır. 1982’den bu yana Fransa Ulusal
Bilimsel Araştırma Merkezi’nde çalışan Patrick Blanck, günümüzde de yeşil duvar
yöntemlerini geliştirmeye devam etmektedir (URL 6).
Şekil 5. Musée du Quai Branly (URL 12).
Yeşil duvarlar mevcut durumlara göre iç mekanlarda (Kanada’da kış ayları çok uzun
olduğu için yeşil duvarlar genellikle iç mekanlarda uygulanmaktadır) veya dış mekanlarda
kulanılabilirler (URL 6,10).
9
Şekil 6. 1994 yılında Kanada’da Canada Life Building in Toronto’ da
biyo-filtrasyon sistemi ile iç mekanda yapılan yaşayan duvar
(URL 6).
Ülkemizde ilk yeşil duvar Taksim Tarlabaşı bölgesinde özel bir şirket tarafından
hayata geçirilmiştir. Bu yeşil duvar tarihi bir binanın duvarında 90m2 ‘ lik bir alan üzerine
toplam 4000 adet bitki yerleştirilerek hayata geçirilmiş olup (URL 6, 13) yeşil duvarın
akademik camia harici platformlarda da bilinmesine katkı sağladığını söylemek
mümkündür.
Şekil 7. Ülkemizdeki ilk yeşil duvar uygulaması (URL 13)
10
Günümüzde hızla gelişen kentleşmenin tahrip edici etkilerini en az indirgemek ve
gündelik yaşamını yapılı çevre baskısı altında sürdürmek zorunda olan insanlara yeşil
mekan alternatifi sunmak amacıyla son zamanlarda üretilen ekolojik ve estetik
çözümlerden biri de yeşil duvar veya duvar bahçesi olarak adlandırılan cephe tasarımı ve
uygulamalarıdır (İpekçi ve ark., 2012).
İnsanlar yüzyıllardır çeşitli teknikler kullanarak evlerinin duvarlarında bitkiler
yetiştirmişlerdir. Bu fikir günümüz kentlerinde popüler hale gelmeye başlamıştır (Helzel,
2012). Bu yaklaşım, yeşil duvarlara ilginin artmasında önemli bir özellik olarak kabul
edilmektedir.
Yeşil duvarlarda bitkiler bina üzerindeki büyük bir alanı örterken bile, zeminde
küçük bir alanı işgal etmektedirler. Bu özellik, yeşil duvarlarin yerleşim alanındaki hava
kalitesini ve kent yaşamının bütün deneyimini geliştirmenin bir yolu olarak kullanılmasının
gerekliliğini açıklayan en önemli sebeplerden biridir. Ayrıca, kentleşmenin artmasıyla
birlikte yeşil duvarların kent sakinleri için besi sağlayan yenilebilir bitkiler yetiştirmek için
de kullanıldığı görülmektedir (Helzel, 2012).
İnsanoğlunun günümüz kentlerinde yaşadığı en önemli ekolojik sorunlara çözüm
önerisi olarak ortaya koyduğu yeşil duvarlar genel olarak üç grup altında incelenebilirler.
Bunlar;
1. Yeşil cepheler
2. Yaşayan duvarlar
3. Duvar vejetasyonu olarak sıralanabilir.
1.3.1. Yeşil Cepheler
Tüm yeşil duvar çeşitleri içinde, mevcudiyetinin bitkilerin karakteristik tırmanma ve
sarılma performanslarına bağlı olduğu, tarihin ilk dönemlerinden itibaren akla ilk gelen,
basit bir yöntemi ifade eder. Bitkisel varlık sıklıkla su ve besin ihtiyacını tırmandığı
konstrüksiyondan değil, köklerinin bağlı olduğu yetişme ortamından alır.
Yeşil cepheler, sarılıcı ve tırmanıcı bitkilerin bir duvarın veya destekleyici yapının
üzerinde büyütülmesiyle oluşur (Helzel, 2012). Düşey yeşil sistemler arasında en kolay
uygulanan gruptur (Dunnet ve ark., 2008).
11
1.3.2. Yaşayan Duvarlar
Yaşayan duvarlar özel paslanmaz çelik kaplar, jeotekstiller ve sulama sistemleriyle
bitkilerin büyümesini destekleyen yapay bir ortamdır. Bir başka ifadeyle yaşayan duvar
sistemleri, duvarın altında köklenmek yerine, duvara takılmış bir yetiştirme ortamı içinde
büyüyen bitkilerin oluşturduğu sistemleri ifade eder (Dunnet ve ark., 2008). Bu sistemler;
güneşli, gölgeli ortamlarda; tropikal ve ılık iklim gibi farklı iklimlerde tasarlanabilirler
(Yu-Peng, 2010). Bitki katmanlarının duvardan ayrı tutulması ve hidrofonik sistem
kullanılması nedeniyle bina duvarları için bu tür uygulamalar daha uygundur. Bu sistem
sayesinde bitki, gelişimi için gerekli besin maddelerini içeren bir solüsyondan faydalanır.
Bitkileri ve bitkilerin kök sistemlerini desteklemek için genellikle kum, turba, vermikülit,
perlit, hindistan cevizi veya taşyünü gibi yetiştirme ortamları kullanılır (Erdoğdu ve ark.,
2014). Sistemde kullanılan damla sulama sistemi yetişme ortamını nemli tutar (Dunnet ve
ark., 2008). Bitkilerin çeşitliliği ve yoğunluğu sebebiyle, yaşayan duvar sistemleri, yeşil
cephelere göre daha fazla bakım gerektirir (Erdoğdu ve ark., 2014). Bununla birlikte
yetişme ortamlarından besin maddelerine kadar birçok parametre kontrol altında
olduğundan tercih edilirler.
1.3.3. Duvar Vejetasyonu
Yeryüzünde var olan farklı habitatlar, farklı canlı türleri için yaşam alanı
oluştururken sahip oldukları karakteristiklerin üzerlerinde bulunan türlerle ilişkilerinin
kullanırlar. Bu habitatlardan biri de duvarlardır. Her ne kadar yapıları gereği birçok bitki
için en uygun yaşam alanı oluşturmaları beklenmese de, birçok bitki türü için duvarlar
zaman zaman ideale yakın yetişme ortamı şartlarını sağlayabilir.
Duvar vejetasyonu duvar yüzeylerinde ve özellikle duvar yüzeyindeki çatlaklar ve
duvar birleşim yerlerinde (derz) bitkilerin gelişmesiyle meydana gelen yeşil duvar şeklidir
(Mir,2011).
Duvar vejetasyonları incelenirken genel olarak 3 farklı kısımdan bahsetmek yerinde
olacaktır; Duvar temeli (zemin ile duvarın birleşim yeri), duvar yüzeyi (çatlaklar ve
birleşim yerleri) ve duvar ardı vejetasyon varlığı (Mir, 2011). Bu kısımlar bulundukları
habitatlar açısından yakınlık gösterseler de çok farklı ekolojik karakteristikler ortaya
koyan, önemli farklılıklar barındıran habitatları ifade ederler.
12
Duvarlar, içlerinde yaşam alanı bulunduran yapılar kadar ağır yüklere maruz
kalmayacakları düşünüldüğünde, kısmen bu yapılarda kullanılan inşaat malzemelerinden
farklı olarak, dayanıklılığı daha düşük, kimyasal içeriği güçlü olmayan yapı
malzemelerinin üst üste koyulmasıyla oluşturulurlar. Duvarların inşasında kullanılan bu
yapı malzemelerinden özellikle çimento ya da aynı görevi gören malzemelerin zamanla
parçalanması duvar üzerinde yarıklar oluşmasına sebebiyet verir. Bunun yanında yapı
malzemesi de darbe, sıcaklık farkı, malzeme içindeki çatlaklara sızan suyun donması gibi
sebeplerle parçalara ayrılabilir. Zamanla bu yarıkların içine dolan ince molozlar farklı
besin maddelerini içinde bulunduran bir yaşam ortamı oluşturabilir. Bu yaşam ortamı,
vejetasyonun gelişiminin ilk dönemlerinde başarılı olmasını sağlar (Atamov ve ark., 2006).
Sonrasında ise, vejetasyonun yaşam formu başta olmak üzere pek çok faktöre bağlı olarak;
ya bitki gelişimi, ya duvar konstrüksiyonu, ya da her ikisini birden farklı oranlarda etkiler.
Duvarlarda gelişim gösteren bitkiler, genellikle rüzgarla, hayvanlarla özellikle de
kuşlar vasıtasıyla buralara taşınırlar (Aksoy ve ark., 2000). Bunun yanında farklı
coğrafyalarda insanların duvar yüzeylerine bitkiler tutturarak antropojen bir etki
oluşturdukları da gözlemlenmiştir.
Öte yandan, duvarların temizlenmesi ve fiziksel olarak sürekli iyi durumda tutulmak
istenmesi duvar vejetasyonu için habitatın genellikle geçici olmasına neden olabilir. Duvar
vejetasyonun sık sık tahrip edilmesi tür kompozisyonunda büyük bir varyasyona neden
olur (Atamov ve ark., 2006).
1.4. Yeşil Duvarların Avantajları
Yeşil duvarların kentler ve kentde yaşayan insanlar üzerinde birçok etkisi vardır.
Yapıları dış etkilere karşı korumak, insanlar üzerinde olumlu fiziksel ve ruhsal etkiler
oluşturarak, ekolojik şartları iyileştirmek gibi farklı etkiler konuya yaklaşılan noktaya bağlı
olarak farklı seviyelerde önem düzeyine sahip olabilirler. Günümüzde yeşil duvarlar
üzerinde sebze bile yetiştirilebilmektedir (URL 2). Bu durum dünya kentsel peyzajının
önemli bir ayaklarından birini oluşturan “yenilebilir peyzaj” ile yeşil duvarları bağdaştıran
önemli bir özelliktir.
Tek bir düşey yüzeyin bitkilendirilmesinin sağladığı kişisel faydalar sıklıkla ısıtma
ve soğutma tasarrufu, emlağın değerinin artması ve yüzeyin fiziksel etkilere karşı daha
dayanıklı hale getirilmesi ile ilişkilendirilebilir (Hruska, 1987). Sözü edilen iklimlendirme
13
giderinde Akdeniz iklimi şartlarında % 40 ila % 60 civarında tasarruftan söz etmek
mümkündür (Mazzali ve ark., 2012; Alexandri ve Jones, 2008). Peck ve ark. (1999)
araştırmalarında bir yeşil duvarın bir emlağın ekonomik değerini iyi bir ağaç kapalılığının
arttırdığı oranda, yani % 6 ila % 15 arasında %1 0,5’lik bir ortalama ile arttıracağını ifade
etmektedir. Buna karşın Rosiers ve ark. (2002) ise bu artışın % 3,9 civarında olduğunu
ortaya koymuşlardır.
Yeşil duvarların başlıca ekolojik avantajları; kentlerdeki ısı adası etkisini azaltması,
hava kalitesini yükseltmesi, yapılarda ses ve ısı izolasyonunu sağlaması, kent içinde
mikroklima alanı oluşturması, infiltrasyon, yaban hayatı ve biyoçeşitliliği arttırması ve
görselliği iyileştirmesi olarak sıralanabilir.
1.4.1. Isı Adası Etkisi
Taha (1997)’ya göre ısı adası etkisi olarak bilinen fenomen kentlerin özellikle sahip
oldukları sert yüzeyler nedeniyle yakın çevrelerindeki doğal alanlardan 2 ila 5 0C daha
sıcak olma
durumudur. Vejetasyon, bahsedilen bu ısı adası etkisiyle mücadelede çok
önemli bir yere sahiptir (Onishi ve ark., 2010). Bu doğultuda Akabari ve ark. (2001)’nın
ağaçlar, yeşil çatılar ve yeşil duvarlarla yapılan ısı adası etkisi mücadelesinin A.B.D. için
iklimlendirme giderlerinde % 20’lik bir tasarruf sağlayacağı, bununda yaklaşık 10 milyar
dolarlık bir tasarruf anlamına geleceği görüşü önem kazanmaktadır.
(Streutker, 2003)’e göre kentsel ısı adası kavramı antropojenik iklim değişikliklerinin
formlarından biridir ve kısaca kent içindeki sıcaklığın kırsal alanlara göre daha yüksek
olması diye tanımlanabilir ve bu sıcaklık farkının en temel sebebi yapılaşmaya bağlı olarak
git gide kent dışına itilen peyzaj alanlarıdır. Doğal peyzaja ait birçok varlık gerek
bünyesinde bulundurduğu su ve hava, gerekse maddesel özelliklerinden ötürü sahip olduğu
doğal ısı sığası nedeniyle endüstriyel ürünlere göre daha az ısı tutma eğilimindedirler.
Kent içindeki ısı çeşitli ısı kaynaklarının varlığı, çeşitli araçlardan doğaya salınan
ısınmaya neden olan gazlar, rüzgarların iç kesimlere iletilmesini engelleyen kent
geometrisi, sokak derinliğinin oransızlığı nedeniyle yüzeylerden güneş ışınlarını geri
yansıtamaması, yollarda ve binalarda kullanılan, ısıyı depolayan maddeler kentsel ısı
adalarının oluşmasında başlıca rol oynayan etmenlerdir (Çelik, 2011).
Kentsel ısı adalarının olumsuz etkisini azaltmanın başlıca faktörleri kentlerde hava
akımının sağlanması ve bitkilendirmedir. Bu nedenle kentlerdeki açık alan sistemlerinin
14
iklimlendirme modelleri bağlamında kurgulanması önem taşımaktadır (Şimşek ve ark.,
2012).
Kentlerde sıcaklığın düşürülebilmesi; bitkilendirmeye, şehrin geometrik yapısına ve
iklim şartlarına bağlıdır. Yapılan çalışmalar sıcaklık parametrelerinin 0.4oC’ den 19.9oC’
ye kadar etkili olduğunu göstermiştir. Kent parklarının yanısıra bina yüzeylerinin
yeşillendirilmesiyle ısı adası etkisi kentin tümünde azaltılabilmektedir (Şimşek ve ark.,
2012). Kentlerde ısı adası etkisini azaltmak kent ekosistemini olduğu kadar dünyanın
kümülatif iklim değişikliği sonucunu da doğrudan etkilediğinden, yeşil duvarların
kullanılarak bu konuda çözüm arayışına katkı sağlanması önemli bir yaklaşımı ifade eder.
1.4.2. Hava Kalitesi
Günümüzde kentlere yakından bakıldığında hava, su, toprak gibi insan yaşamı için
birinci derecede önemli olan kaynakların aşırı ve yaygın biçimde kirlendiği görülmektedir.
Son yıllarda fosil yakıtların kullanılması, ormansızlaşma, hızlı nüfus artışı ve toplumdaki
tüketim eğiliminin artması gibi nedenlerle sera gazlarının atmosferdeki yığılması artış
göstermiştir. Sera gazı etkisinin bir sonucu olarak ortaya çıkan küresel ısınmanın giderek
artışı ise küresel iklim değişikliklerini ortaya çıkarmaktadır. Yaşanan bu sıcaklık farkının
nedeni, genelde kentsel arazi örtüsündeki değişikliklerdir (Yüksel, 2005).
Türkiye İklim Değişikliği I. Ulusal Raporu’na göre, çevreye salınan toplam
emisyonun ancak %25’ i yutak alanlar tarafından emilmektedir. Bu oranı arttırmak için
orman ve çayırlık alanların korunması ve kent içinde yeşil alan büyüklüğünün arttırılması
gerekmektedir (ÇOB, 2007). Bu anlamda cepheler, kentler için oluşturulabilecek
potansiyel yeşil alanların başında gelmektedir.
Dünya üzerinde klorofil taşıyan tüm bitkiler yapptıkları fotosentez sayesinde
atmosferde CO2 birikimini azaltmaktadır. Konu kentlere indirgendiğinde, arazinin
ekonomik değerlerinin fazla olması ve rant beklentisinin genellikle ekolojik kaygı
karşısında galip gelmesi beklenen bir durumu ifade ettiğinden, yeşil duvarlar gibi düşey
düzlemlerin bitkilendirilmesi oldukça kritik bir önem arz eder. Bunun yanında binalarda ısı
izolasyonu açısından olumlu etki yarattığından kış aylarında ısınma için kullanılacak fosil
yakıt kullanımında azalma sağlamakta ve dolayısıyla doğaya karbon salınımını
azaltmaktadırlar.
15
Bunların yanında yeşil cepheler binaların yüzeylerine gelen rüzgarın etkisini kısmen
azalttıkları için kentlerde toz oluşumunu engellemektedirler (URL 6). Yeşil duvarlar toz
tutabilme özelliklerinin yanında hava kirliliğine yol açan partikülleri de yaprakları
aracılığıyla emerek yetişme ortamına iletirler (Ngan, 2004).
1.4.3. Ses İzolasyonu
Gürültü, gelişi güzel bir yapısı olan bir ses spektrumu ve sübjektif olarak istenmeyen
ses biçimi olarak tanımlanmaktadır (Anonim, 1999). Gürültü kontrolü, herhangi bir ses
kaynağından yayılan gürültü niteliğine sahip sesleri kabul edilebilir seviyeye indirmek,
akustik özelliği değiştirmek, etki süresini azaltmak, hoşa giden veya daha az rahatsız eden
bir başka ses ile maskelemek gibi metotlarla zararlı etkilerini tam olarak gidermek veya
makul bir seviyeye indirmek işlemidir (Anonim, 1999).
Veisten ve ark. (2012)’ye göre yeşil duvarlar çevredeki ses seviyesini de
etkileyeceklerinden binalar için akustik faydalar da sağlarlar.
Yeşil duvarlar alanı tümüyle kapladığı için ses yalıtımında da önemli bir yere
sahiptir. Kent içindeki sürekli trafik gürültüsünü binalar ve sert yüzeyler yansıtırken, yeşil
alanlar ve toprak benzeri yumuşak yüzeyler veya yeşil cepheler ise onları yansıtmak yerine
sesleri emerek azaltır. Alçak Bulunma Oranılarını (3-30Hz) toprak, yüksek Bulunma
Oranılarını ise (30-300Hz) bitki örtüsü bloke eder (Getter ve ark., 2005). Sert yüzeyli ses
bariyerleri, havadaki türbülansı arttırmaktadır ve gürültünün emilimi yerine daha uzak
mesafelere ulaşmasına neden olmaktadır. Vejetasyonlu ses bariyerleri ise bu olumsuz
rüzgar etkisini etkisizleştirmesi nedeniyle daha verimli çalışmaktadır (URL 5).
Yapılacak uygulamada güdülen amaç eğer ses yalıtımı ise tasarımda kullanılacak
bitkiler oldukça geniş ve sert yapraklı, sık bir yaprak dokusuna sahip, herdem yeşil ve sık
sıralar oluşturan bitkiler olmalıdır (Ürgenç, 1990). Bu özellikler dikkate alınarak yapılan
yeşil duvar çalışmalarında ses yalıtımı başarısı yakalanır hale gelecektir.
1.4.4. Isı İzolasyonu ve Enerji Tasarrufu
5627 Sayılı Enerji Verimliliği Kanunu Madde 7 F/1/d) ve Bayındırlık ve İskan
Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulan yönetmeliğe göre, hazırlanan yapı projeleri
16
kapsamında enerji kimlik belgesi düzenlenmesi istenmektedir. (Resmi Gazete, 2008).
Enerji kimlik belgesinde binanın enerji ihtiyacı, yalıtım özellikleri, ısıtma ve/veya soğutma
sistemlerinin verimi ve binanın enerji tüketim sınıflandırması ile ilgili bilgiler asgarî olarak
bulundurulmaktadır. Belgede bulundurulması gereken diğer bilgiler ile belgenin
yenilenmesine ve mevcut binalar da dâhil olmak üzere uygulamaya ilişkin usûl ve esaslar,
Bakanlık ile müştereken hazırlanarak Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca yürürlüğe
konulacak yönetmelikle belirlenmektedir (Resmi Gazete, 2008).
Enerji tüketimini azaltmak amacıyla alınan önlemlerden birisi de cepheler ve
çatıların bitkilendirilmesidir. Cephelerin yapıdaki toplam enerji tüketimi içindeki payının,
çatılara oranla daha fazla olduğu dikkate alındığında, cephenin bitkilendirilmesi yoluyla
geliştirilmiş düşey yeşil sistemlere ilişkin araştırmaların çoğalması, binanın ısıl
performansının ve çevresel sürdürülebilirliğinin arttırılması açısından önem taşır (Erdoğdu
ve ark., 2014).
Enerji Kimlik Belgesi, asgari olarak binanın enerji ihtiyacı, enerji tüketim
sınıflandırması, yalıtım özellikleri ve ısıtma ve/veya soğutma sistemlerinin verimi ile ilgili
bilgilerini içeren bir belgedir. Böylelikle verildiği binanın enerji performansını
göstermektedir. Enerji Kimlik Belgesine göre tüm binalar A ve G harfleri aralığında bir
enerji sınıfı alır. A verimli bina, G ise verimsiz bina anlamına gelmektedir. Olması gereken
yapı ve yalıtım standartlarını tam olarak sağlayan bir bina ise C enerji sınıfını alacaktır
(URL 9).
Bitki yaprakları cepheye gölge yaparken maruz kaldıkları güneş ışınlarının bir
kısmını da fotosentez için kullanır (Çelen, 2012). Bitkilerin gösterdiği ısı depolama özelliği
ile yaz aylarında ısıyı iç ortama daha az geçirerek, kışın ise iç mekandan dış mekana geçen
ısı transferini azaltarak yapılarda ısıl konfora neden olur (Liu, 2014).
Bitkilerin gölgelendirme, rüzgar kesme, terleme-buharlaşma özellikleri, binalarda
yazın soğutmakta kullanılan enerji miktarını azaltmakta, soğutucu donanım ve enerji
tesislerinin tüketim maliyetlerinde %1 azalma sağlamaktadır. Bitki örtüsü ile sarmalanmış
binaların güneş ışığından ısı kazanımı düştüğünden, binaların mekanik soğutma ihtiyacıda
düşmektedir (Şimşek ve ark., 2012). Dolayısıyla yeşil cepheler, yapıya ısınma-soğutma
ihtiyacı için monte edilen yüklerin de azalmasına neden olmaktadır. Konu yeşil duvarlar
olduğunda ekonomik gerekçelerle uzak durma eğiliminde olanların bu kaygılarını uzun
vadede özellikle iklimlendirme ile en aza indirmek mümkün olabileceğinden, yeşil
duvarların bu özelliği büyük önem taşımaktadır.
17
1.4.5. Mikroklima
Bir ekosistemde bitkilerin üst kısımları ile zemin arasında ışık şiddeti, sıcaklık, nem
miktarı, rüzgardan etkilenme seviyesi gibi küçük iklim farkları vardır. Bu iklim
farklılıklarına mikroklima denir (URL 1). Yeşil duvarlar hem ortamı serinletmek hem de
kirliliği azaltmak için mikroklimatik etkileri arttırma gibi tipik birçok işleve sahiptir
(Bischoff, 1995).
Yeşil duvarlarda kullanılan bitkiler, yapraklar ile yüzey arasında güçlü bir
mikroklima tabakası oluşturarak gündüz etkili olan direkt güneş radyasyonunu veya aşırı
soğumalardan kaynaklanan olumsuz etkilenmelere karşı yüzeyin kimyasal yapısının
korunmasını sağlar (Kayhan, 2011). Gölgeleriyle serinlik oluşturup, rüzgar yönünün
değişmesinde de etkili olurlar (Kader ve ark., 2007). Birbirine yakın lokasyonlarda
oluşturulan bu farklı mikroklimatik şartlar farklı canlı gruplarını bir arada tutma açısından
da önemli bir özellik ortaya koyar.
1.4.6. Yaban Hayatı
Günümüzde kentsel alanların artması, doğal alanların küçülmesine ve parçalanarak
ekolojik değerlerini yitirmesine neden olmaktadır (Bairoch, 1988). Kentleşmenin doğal
alanları parçalayarak ekolojik değerlerini düşürmesi bu alanlardaki canlı türlerinin hızla
yok olmasına da sebebiyet vermektedir (Soule, 1991). Bu sorunu en aza indirmek için
kentsel alanlar ile doğal alanlar arasında ekolojik ağlar oluşturulması gerekmektedir.
Kentsel alan kullanımlarının vejetasyon karakteristiklerinin objektif kriterlerle belirlenmesi
aynı zamanda yaban hayatı yönetimine doğrudan veri sağlayıp rehberlik yapacaktır (Deniz
ve ark., 2008).
Dunnet ve Kingsbury (2008)’e göre düşey yeşil sistemler özellikle yer düzlemindeki
yeşil alanların ciddi anlamda kaybolduğu yüksek yoğunluklu kentsel alanlarda
biyoçeşitliliği destekleyeren önemli bir yaşamsal fonksiyon üstlenir. Yeşil duvarların
yaban hayatına desteği konusunda bir diğer önemli tespit ise Köhler (1993) tarafından
yapılmış olup bu araştırmayla özellikle serçe ve karatavukların, buralarda bulunan
vejetasyon bir yiyecek kaynağı fonksiyonu taşıdığı veya yuvalama ve yavrulama fırsatı
verdiği için yeşil çatılar ve yeşil cephelerdeki tırmanıcı bitki türlerinin civarlarında tespit
edildikleri belirtilmiştir.
18
Bir alanın bitkisel kapalılığı ne kadar fazla ise yaban hayatının farklı türlerini içinde
barındırma olasılığı da o kadar fazladır (Groom ve ark., 2005). Bu kapalılıkta yer alan
türlerde doğal türler ne kadar ağırlıklı ise yabani hayat açısından habitat değeri de o kadar
fazla olur (Deniz ve ark.,2008) Kent içerisinde yaratılacak bu yeşil alanlar, farklı türlerden
kuş, sincap vb. canlılar için uygun yaşam ortamı yaratarak kent insanının doğa ile
bütünleşmesini sağlar (Sarıçam ve ark., 2007). Kent, sahip olduğu dinamikler nedeniyle
canlı yaşamını olumsuz etkileme potansiyeli olan bir habitatlar bütünüdür. Konu yaban
hayatı olduğunda bu canlıların kendileri için ideal özellikleri barındıran yerleri arama
refleksleri kentlerin bu canlıları kaybetmesi anlamı taşır. Yeşil duvarlar kent içerisinde
oluşturdukları
düşey
kapalılıkla
birçok
yaban
hayatı
türünü
kent
içerisinde
bulundurabilecek en iyi habitatlardan birini oluştururlar.
1.4.7. Biyo Çeşitlilik
Biyoçeşitliliği bir zenginlik ifadesi olarak değerlendirmek romantik bir yaklaşım
değildir. Elbette bir zenginlik ifadesidir. Ancak dünyanın varlığını sürdürürken ortaya
çıkan sorunların daha stabil bir ortamda çözümlenmesine katkı sağlayacak çok önemli bir
“sigorta” fonksiyonu da vardır. Bir bölgedeki gen, tür ve ekosistem zenginliğini ifade eden
biyoçeşitlilik, yeryüzünde canlılığın devamı için gerekli olan yaşam destek sistemlerinin
temelini oluşturmaktadır (Avcı, 2005).
Bununla birlikte biyolojik çeşitlilik; ekolojik servis olarak tanımlanan birçok işlevin
(mikroklima, kirlilik kontrolü, sel kontrolü) gerçekleşmesini sağlar (Johntson, 1993).
Ekolojik servislerin yanısıra yeşil alanlar tarafından desteklenen biyoçeşitliliğin, toplum
sağlığı, sosyal birlikteliğin sağlanması, ekonomik fayda konularında da önemli avantajları
vardır. Kentsel yeşil alanların biyolojik çeşitliliği desteklemesi, kent sakinlerinin daha
nitelikli doğal karakterlerle iç içe yaşamasına ve kentlerin ekolojik kalitelerinin artmasına
olanak sağlamaktadır.
Biyolojik çeşitlilik kavramı daha çok kırsal alanlarla ilişkilendirilen bir olguyu ifade
eder. Oysa günümüzde çevresel sorunların büyük bir kısmı kent kaynaklıdır. Bu sorunların
çözümü için kent içinde biyolojik çeşitlilik olanakları önemsenmelidir (Uslu ve ark., 2013).
Kentsel alanlarda cephelerin ekolojik prensipler ile tasarlanıp yeşillendirilmesi biyolojik
çeşitliliğin zenginleşmesini sağlar. Bu bağlamda yapılacak tasarımlarda yerel ekolojinin ele
alınması biyolojik çeşitlilik için güçlü imkanlar yaratır.
19
1.4.8. Estetik Fonksiyon
Tarihin ilk çağlarından beri, en pragmatik dönemlerde bile insanoğlunun estetik
kaygısı olmuştur. Modern zamanlarda ise bu kaygı yaşam kalitesi ile ilişkilendirilmiş ve
kendine daha fazla yer bulmuştur. Buna bağlı olarak yeni ekolojik yaklaşımlar gelişmiş ve
gelişmeye devam etmektedir. Bunlarda biri olan yeşil cepheler asfalt ve beton
görüntüsünün olduğu yerlerde yeşil alanlar oluşturur. Bu durum doğayla dengeleyici ve
ateş dolu kentde rahatlatıcı bir çevre sağlar (Ayçam, 2013).
Yapı yüzeylerinde kullanılan bitkisel materyalin estetik ve işlevsel etkileri temelde
bitki fizyonomisi ve morfolojik özelliklere bağlıdır. Bunlar; bitkilerin habitusu ve
tırmanma formu, vejetasyon döneminde habitusunun değişime uğraması (sürgün vermesi,
çiçeklenme, yaprak oluşumu vb.), bir vejetasyon döneminden diğerine geçişte değişime
uğramaları (gelişme, odunlaşma vb.), bitki formu, strüktürü, yaprak kalınlığı, bitki
örtüsünün sıklığı ve rengidir (Özdemir ve ark, 2001).
1.5. Yeşil Duvara Eleştirel Yaklaşımlar
Yeşil duvarların avantajlarının yanısıra kullanıcılar arasında endişe yaratan, öyle
olmasa bile farklı gerekçelerle ortaya çıkabilecek eleştirel yaklaşımlar da araştırma
kapsamında inceleme altına alınmıştır. Yeşil duvar uygulamalarında yapılan araştırmalar
sonucunda kullanıcıları en çok endişelendiren durumların başında binaya ekstra yük
eklenmesi, bitki köklerinin duvar yüzeyine vereceği yapısal zararlar, bakım ve yeşil
duvarların yapım maliyetleri ve sürdürülebilir olmamalarının geldiği belirlenmiştir.
Yapılan araştırmada bu başlıklar teker teker incelenip çalışmaya dahil edilmiştir.
1.5.1. Statik Yük
Taşıyıcı maliyetinin artması, sulama vb. tesisat ağırlığının ek maliyet getirmesi,
normalde daha yüzeysel temel ve daha az malzemeyle yapılabilecekken bunların artması
yeşil duvarlardaki statik yük problemlerinin başında gelmektedir.
Ancak daha önce Jim (1998) ve Mattheck ve ark. (1994) tarafından yapılmış
çalışmalar duvar yüzeyindeki bitkilerin gövdelerinin, duvarın bitki biyokütlesini
20
taşıyabileceğinden daha fazla büyümemediğini ortaya koymaktadır. Araştırma alanında da
yapılan gözlemlerle bu hipotez doğrulanmış, duvar yüzeyi ve zeminde aynı yaşlarda olan
odunsu taksonlara bakıldığında (Ficus carica, Fraxinus angustifolia) gelişimler arasındaki
fark açıkça tespit edilmiştir.
Bunların yanında yeşil duvarların avantajları kısmında da detaylıca anlatıldığı üzere
binalarda ses ve ısı yalıtımı için önemli bir potansiyele sahip olan yeşil duvarlar ses
izolasyonu için yapılara eklenen sistemler ve ısıtma-soğutma için kullanılan klima
yüklerinin ağırlıklarından da binayı kurtaracağından statik yük açısından binaya fazla bir
külfet sağlamayacağı söylenebilir.
1.5.2. Yapısal Zarar
Duvarlar, fonksiyonları ne olursa olsun varlıklarını yapısal bütünlükleri ile devam
ettiren yapılardır. Yapısal bütünlüklerine zarar verecek, parçalılığa itecek her türlü
müdahale duvarın varlığına ve buna bağlı olarak sıklıkla yakın çevresinin güvenliği ile
ilişkilendirilerek önlenmeye çalışılır. Bunlardan biri de duvar yüzeylerindeki vejetasyon
varlığıdır. Her ne kadar otsu bitkilerin bir çoğunun kök sistemi tehdit oluşturabilecek
parçalanmalara sebep olabilecek güçten çok uzak, odunsu türlerin kök sistemleri ise zaman
zaman duvarın taşıyıcılığına destek olsa da; bazı türlerin oluşturdukları kılcal koridorların
özellikle su iletimine maruz kalmasıyla yapısal bütünlüğü tehdit edeceği herkesçe kabul
edilmiştir. Çeşitli faktörlerin etkisiyle duvarlar üzerinde oluşan çatlaklar içerisine çeşitli
doğa olaylarıyla (rüzgar, yağmur vb.) taşınan çeşitli besi ortamları ve yine rüzgar ve
pollinatör hayvanlarca taşınan spor ve tohum gibi üreme organları için çimlenme ve
gelişme ortamı teşkil etmektedir. Burada çimlenip gelişen bitkiler, köklerinden
salgıladıkları kimyasal maddelerle yapının daha fazla bozulmasına ve topraklaşmasına
neden olmaktadır. Bu da giderek topraklaşan ortamlarda daha çok bitkinin gelişmesine
imkan vermektedir (Collepardi, 1990). Bu habitatlarda gelişim gösteren bitkilerin kökleri
başlangıçta zayıf gelişirken, zamanla bu kökler kalınlaşarak (özellikle odunsu ve çok yıllık
otsu formlar) duvar yarık ve çatlaklarının gelişmesine neden olurlar (Aksoy ve ark., 2000).
Yağış sularını yapı içerisinde kanalize ederek, bina içerisindeki rutubetin artması ve
dolayısıyla birçok yosun türünün gelişmesine neden olmaktadırlar. Bitki köklerinden
salgılanan kimyasallar ve ortam nemindeki artışla beraber asit üreten bazı bakterilerin
faaliyetleri de artmakta, bu da yapı üzerinde daha fazla sayıda gözenek oluşmasına sebep
21
olmaktadır (Crispin ve ark., 2003). Bütün bu durumlar sonucunda birçok duvar “bakım”
adı altında vejetasyon temizliğine maruz kalmaktadır.
1.5.3. Bakım
Endüstriyel ürünler kullanılarak yapılan yeşil duvar uygulamalarının sürdürülebilir
olması için belirli periyotlarla bakımının yapılması gerekmektedir. Bir yeşil duvar
oluşturmak için temel olarak; metal çerçeve, pvc-dekota yüzey, otomatik sulama ve
gübreleme sistemi, keçe katmanları, iç mekanlarda nem oluşturmak için sisleme
sistemi, duvardan akan suyun toplandığı ve drene edildiği kanal, otomatik sistemlerin
toplandığı sistem odası, su basıncı yeterli olmaz ise basınç artırıcı cihazlar gerekmektedir.
(URL 4). Bunların yanında yine belirli aralıklarla bitkilere yetişme ortamı sağlayan
toprağın değişmesi de gerekecek bakım faaliyetleri arasındadır (URL 3).
Bakım, bu araştırma için de en önemli bileşenlerden birini ifade etmektedir. Yapılan
bu araştırma minimum bakım ile yeşil cepheler oluşturmayı amaçlamaktadır. Duvar
yüzeylerinde hiçbir özel bakıma gerek duymamasının yanısıra kentsel alanlarda maruz
kaldıkları yoğun antropojen etkiye rağmen yaşamlarını sürdüren türler araştırma
kapsamında belirlenmiş ve yetişme ortamları incelenmiştir.
1.5.4. Maliyet
Perrini ve Rosasco (2013) yaptıkları çalışmada yeşil duvarları;
Bitkilerin geleneksel bir biçimde kendiliğinden sarıldıkları yeşil duvarlar,
Teller ve örme tel sistemleriyle desteklenmiş bitkilerle kaplanmış yeşil duvarlar,
Sistemde kullanılan bitkilerin duvar yüzeyindeki farklı noktalarda yetişme
ortamına
gereksinim
duymaları
nedeniyle
duvar
yüzeyinde
kutuların
kullanılmasını gerektiren yeşil duvarlar,
Endüstriyel ürünlerin kullanılmasıyla su ve besin ihtiyacı karşılanan bitkilerden
oluşmuş yaşayan duvar sistemleri olarak 4 grupta ele almıştır.
Mevcut 4 grubun maliyet analizleri yapıldığında bitkilerin kendiliğinden sarıldığı
duvarlarda maliyetin 30-45 €/m2 olduğu, teller ve örme tel sistemleriyle desteklenmiş
duvarlarda maliyetin 40-75 €/m2 olduğu, duvar yüzeyinde yetişme ortamı ihtiyacı için
22
kutuların kullanıldığı duvarlarda maliyet yaklaşık 800 €/m2 olduğu, yaşayan duvar
sistemlerinde ise maliyetin 1200 €/m2 olduğu hesaplanmıştır (Perrini ve ark.,2011). Bu
sonuçtan hareketle bu araştırmanın temel nedenini oluşturan Trabzon ili için duvar
yüzeylerinde yetişen doğal türler ile yapılacak duvar vejetasyonu ar-ge çalışmalarının
duvarları yeşillendirirken yaklaşık 40 kat daha az bir maliyetle uygulama yapılabilecektir.
Bu hususta da yapılan araştırmanın ne kadar önemli bir soruna çözüm olduğu gözler önüne
serilmektedir.
23
2. YAPILAN ÇALIŞMALAR
Duvar vejetasyonunun varlığını bağlı oldukları parametrelerle ilişkilendirerek yeşil
duvarlarda kullanılma potansiyellerine ilişkin bir bakış oluşturma amacıyla gerçekleştirilen
bu çalışmada; Trabzon Kenti idari sınırları içerisinde kentsel ve kırsal alanlarda bulunan
30’ar adet duvar ve duvar vejetasyonu araştırma materyalini oluşturmaktadır.
Kentsel ve kırsal alanlar alan kullanımı, nüfus yoğunluğu, klimatik karakteristikleri
ve ekolojik hassasiyetleriyle farklı özellikler sergilediğinden, araştırma kapsamında ayrı
ayrı ele alınarak kentsel ve kırsal biyotopların duvar vejetasyonuna ne oranda yansıdığı
ortaya konulmaya çalışılmıştır. Ayrıca kırsal alanların genel anlamda daha az ekolojik
bozulmaya sahip olmaları beklendiğinden, bu alanlardaki doğal duvar vejetasyonlarının
kentlerde planlanacak yeşil duvarlar için referans oluşturması da mümkün olabilecektir.
Materyali oluşturan duvarlar seçilirken kentin coğrafi yapısını mümkün olduğunca
yansıtması arzu edilmiş ve bu nedenle kent merkezi aynı zamanda araştırma alanının da
merkezi olarak kabul edilmiştir.
Kentsel alanlarda bulunan duvarlar ve bu duvarlara ait vejetasyon Trabzon kent
merkezinden seçilirken, yukarıda sözü edilen coğrafi bütünlüğü yansıtma hassasiyetiyle
kırsal alanlara ait duvarların seçimi kent merkezinin doğusundan, batısından ve kent
merkezinin güney kısmından yapılmıştır.
Toplamda Trabzon Merkez’ de 7’si kırsal 10’u kentsel olmak üzere toplam 17 adet,
doğusunda 7’ si kırsal 15’ i kentsel olmak üzere toplam 22 adet, batısında ise 16’sı kırsal
5’i kentsel olmak üzere toplam 21 adet duvar daha sonra detaylı inceleme yapılmak üzere
tespit edilmiştir. Böylece toplamda 30 adet kentsel, 30 adet kırsal duvar sonradan
incelenmek üzere kayıt altına alınmıştır.
2.1. Duvarlar Habitatlarının Belirlenmesi
Çalışma alanı merkezlerinde yapılan yoğun arazi incelemesi ile üzerinde vejetasyon
(bitkisel varlık) bulunduğu tespit edilen bazı duvarlar rastlantısal olarak seçilerek GPS ile
işaretlenerek koordinatları alınmış, sonrasında ofis çalışmaları ile harita üzerinde
işaretlenmiştir.
24
Tablo 1. Duvar-Bitki ilişkisinin tanımlanması
Özellikler
Temel Duvar Parametreleri
Bakı
Ekolojik
Birim
-
Vejetatif
Bitkisel
Yerinde Yapılan Ölçüm
Günlük Ortalama Güneşlenme Saat
Süresi
YerindeYapılan Gözlem
Antropojen etki
Seviye
Yerinde Yapılan Gözlem
Ortalama Kapalılık Oranı
Yüzde
Yerinde Yapılan Ölçüm,
Autocad Çalışmaları
Yakın Çevre
Fiziksel
Strüktürel
Ölçüm Metodu
Yerinde Yapılan Gözlem
Lokasyon
N,E
GPS İle Ölçüm
Yüzey Alanı
Metrekare
Yerinde Yapılan Ölçüm
Eğim
Yüzde
Yerinde Yapılan Ölçüm
Rakım
Metre
GPS İle Ölçüm
Malzeme
-
Yerinde Yapılan Gözlem
Duvar Yüzeyi Nemliliği
-
Yerinde Yapılan Gözlem
Donatı Varlığı
-
Yerinde yapılan Gözlem
Duvar Fonksiyonu
-
Yerinde Yapılan Gözlem
Duvar Karakteristiği
-
Yerinde Yapılan Gözlem
Tür Zenginliği
Türler
Botanik Lab.'da Yapılan
Çalışmalar
Kompozisyon Tipolojisi
-
Yerinde Yapılan Gözlem
Vejetasyon Kaplama
Yoğunluğu
Yüzde
Yerinde Yapılan Ölçüm,
Autocad Çalışmaları
Bir duvarın yeşil duvar olarak değerlendirilmesinde sadece duvar yüzeyinin değil, ön
ve arka kısmındaki vejetasyonun da etkisi oldukça açık olduğundan, bununla birlikte daha
önce yapılan çalışmalarda da benzer yaklaşımlara rastlandığından, duvarlar; duvarın arka
kısmı (1. mikrohabitat), duvar yüzeyi (2. mikrohabitat) ve duvar alt ve ön kısmı (3.
mikrohabitat) olmak üzere 3 kısımda incelenmiştir. Her bir duvar için, duvarda farklı
malzeme kullanılıp kullanılmadığı, duvarın önünde ve arkasındaki 1 metrelik koridorlarda
ağırlıkta olan malzemeler, duvar önü ve arkasındaki ekolojik yapı, duvarın izolasyonugeçirgenliği, konstrüksiyon yapısı, duvarın fonksiyonu, ortalama günlük güneşlenme
süresi, bakısı, duvar kapalılığı, bitkilerin duvar üzerinde alınan mikrohabitatlara göre
kaplama yoğunlukları, maruz kaldıkları antropojen etki değerleri, duvar eğimi, cins,
koordinat, lokasyon, rakım, yaş, boyut, uzunluk, duvarın yapıldığı malzeme ve duvar
karakteristiği kriterleri farklı metodlarla belirlenmiş ve tasarlanan veri tabanına işlenmiştir.
25
Şekil 8. Araştırma için seçilen duvarlarda yapılan mikrohabitatlama
çalışması
Araştırma alanını oluşturan duvarlara Mart-Kasım ayları arasında, ayda en az bir kez
gidilerek vejetasyon dönemi boyunda ortaya çıkan tüm farklı türler toplanmıştır. Duvar
üzerinde fiziksel olarak varlıklarını hissettiren bitkilerin tümü duvar yüzeyinde
bulunmadığından, araziden toplanan bitkiler, köklerinin duvar yüzeylerinden, duvarların
üst veya arkasındaki 1 metrelik koridordan ve duvarların alt kısmı veya önündeki 1
metrelik koridordan ayrı ayrı alınarak her bir duvar için ayrı ayrı numaralanmış, teşhisine
uygun teknikle kurutulmuştur. Aynı bitki türü aynı duvarın farklı kısımlarında aynı anda
bulunuyorsa her kısım için ayrı ayrı toplanmıştır.
2.2. Vejatasyon Tespiti ve Teşhis
Araştırma materyali olarak tespit edilen duvarların materyal ve metod kısmında
detaylıca belirtildiği üzere farklı 3 mikrohabitatında bulunan bitkiler alanın tümü taranarak
toplanmıştır. Otsu türler kökleriyle birlikte toplanırken, bitki örneklerinin üzerinde çiçek,
yaprak ve meyvelerin de bulunmasına özen gösterilmiştir. Teşhisin başarısını doğrudan
etkileyecek bu değişkenlerin bir arada bulunması aynı zaman dilimi içinde mümkün
26
olmayacağından değişik zamanlarda arazi çalışmaları devam etmiş ve aynı bitki türleri
farklı zaman dilimlerinde tekrar tekrar toplanarak kayıt altına alınmıştır. Çiçek ve yaprak
renkleri kuruma esnasında değişebileceğinden arazide not edilmiş ve teşhis sırasında
gerektiğinde kullanılmak üzere makro fotoğrafları çekilmiştir.
Odunsu türlerde yaprak, çiçek, tomurcuk örneklerinin alınmasının yanı sıra ağacın
genel görüntüsünün ve kabuk yapısının fotoğrafı çekilmiştir.
Toplanan bitki örnekleri; örneğin alındığı duvar ismini ve bölgesini belirtmek için
numaralandırılmış, naylon torbalar içine yerleştirilmiştir. Numaralar ayrıca arazi defterine
de not edilmiştir. Toplanan türler, presleme işlemi yapılıncaya kadar geçen birkaç saatlik
sürelerde bu naylon torbalar içinde muhafaza edilmiştir.
Toplanan bitkilerin preslenmeden önce çiçeklerinin solmamasına ve yapraklarının
buruşmamasına özen gösterilmiştir. Preslenmek üzere boşaltılan torbalardan çıkan
bitkilerin tümü yabancı maddelerden arındırılmış ve köklerindeki topraklar temizlenmiştir.
Bitkiler tüm parçaları görülebilecek şekilde düzgün olarak gazete kâğıtlarının arasına
yerleştirilmiş, gazete kâğıtlarından daha uzun bitkiler parmakla iyice ezilerek, V veya N
şeklinde kıvrılmış ve gazetelerin içine yerleştirilmiştir. Gazete kâğıdından büyük olan
bitkilerde kök, yaprak, çiçek ve meyve yapıları kesilerek ayrı ayrı kurutulmuştur.
Şekil 9. Gazeteler arasında preslenip kurumaya bırakılan bitkiler
27
Şekil 10. Teşhise hazır kurutulmuş bitkiler
Gazete kâğıtlarının içine yerleştirilen bitkiler, 45x30 cm’lik kafes şeklinde yapılmış
çıtalar içinde, en az iki yerinden kalın bez parçalarıyla bağlanarak mümkün olduğunca
etkin bir biçimde preslenmiştir. Bitkilerin içinde bulunduğu gazeteler çürüme ve küf
oluşumnu engellemek için 1 hafta boyunca her gün, bu süreyi takiben 1 hafa süre ile gün
aşırı yenileriyle değiştirilip teşhise uygun olacak şekilde kurutulmuştur. Daha sonra bu
örneklerin Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Herbaryumu’nda laboratuar
ortamında stereomikroskop kullanılarak teşhislerinin yapımına başlanılmıştır. Buna göre
60 adet duvardan alınan 158 örnek alanda türler belirlenmiş olup alanlara göre dağılımları
çıkartılmıştır.
2.3. Veri Tabanı Tasarımı
Arazi çalışmalarıyla Trabzon ilinde kentsel ve kırsal olmak üzere iki ana bölge
altında belirlenen duvarlar daha sonra belirli kriterler ışığında değerlendirilmiş ve bir veri
tabanı tasarlanmıştır. Oluşturulan veri tabanında duvarlar cins, lokasyon, rakım, yaş gibi
birçok tanımlayıcı parametre ile değerlendirilmiştir.
Duvarlar cins olarak A (kırsal) ve B (kentsel) olarak gruplanmış olup iki alt grupta
incelenmiştir.
Kentsel ve kırsal olarak ayrılan duvarlarda lokasyon analizi yapılıp kentte
Değirmendere (1), Tanjant-Beşirli (2), Erdoğdu (3) olmak üzere üç gruba; kırsalda ise
28
Mersin Beldesi ve güney hattı (1), Trabzon Kent Merkezi (2) ve Of ve güney hattı (3)
olmak üzere üç grup oluşturulmuştur.
GPS yardımıyla belirlenen duvarların koordinat ve rakımları belirlenmiş, veri
tabanında rakım; 0-100 m (1), 101-200 m (2), 201-300m (3), 301-400 m (4), 401+ m ise
(5) olmak üzere beş grupta incelenmiştir.
Duvarların yaşları yerinde yapılan incelemelere ve yöre halkından alınan bilgilerke
teyit edilmiş olup 0-5 yaş arası duvarlar (1), 6-10 yaş arası duvarlar (2), 11+ yaş duvarlar
ise (3) olmak üzere 3 grupta incelenmiştir.
Duvar yüksekliği arazide yapılan ölçümler sonucu belirlenmiştir. 1,50 m’ye kadar
yüksekliğe sahip duvarlar (1), 1,51-3,00 m arasında yüksekliğe sahip duvarlar (2), 3,014,50 m arasında yüksekliğe duvarlar (3) ve son olarak 4,51+ m olan duvarlar ise (4) olmak
üzere dört gruba ayrılıp veri tabanına işlenmiştir.
Duvarların yatay uzunlukları da tespit edilerek gruplanmıştır. Uzunluğu 0-50 m
arasında olan duvarlar (1), 51-100 m arasında arası olan duvarlar (2), 101 m’den fazla
uzunluğa sahip duvarlar ise (3) ile kodlanıp üç grupta incelenmiştir.
Araştırma alanında yapılan gözlemler sonucu duvarların yapıldığı 3 ana malzemenin
varlığı tespit edilmiş; beton-betonarme, doğal taş ve biriket olarak tespit edilen bu
malzemelere sırasıyla 1,2 ve 3 değerleri verilerek veritabanına işlenmiştir. Bazı duvarlara
sınırlama fonksiyonunu ya da taşıyıcılığı arttırmak için farklı malzemeden eklerin yapıldığı
tespit edilmiştir. Bu durum da veri tabanına ikinci bir malzeme var (1) ve yok (0) olarak
işlenmiştir
Yapılan çalışmada, duvarlara baskın karakter veren vejetasyonu belirlemede sadece
duvar yüzeyinin baz alınamayacağı, duvar önü ve arkası ile duvar altı ve üzerinin de bu
belirlemede önemli rol oynayacağı tespit edilmiş olup bu alanlar duvarın bitim noktasından
itibaren 1’er metrelik koridorlar halinde vejetasyon tespiti yapılacak alanlara eklenmiştir.
Bu koridorlardaki baskın malzemelerde gruplandırma asfalt için (1), beton için (2), çakılstabilize için (3), toprak için (4), parke taşı için (5) olmak üzere beş grupta incelenmiştir.
Yapılan gözlemlerde, duvar fonksiyonlarının mevcut floraya önemli derecede etki
edeceği düşünüldüğünden, duvar önü ve arkasındaki baskın kullanım koşullarında
(fonksiyonlarında) sirkülasyon (1), tarım (2), doğal bitki örtüsüyle kaplanmış alanlar (3),
mezarlık (4), çocuk oyun alanı (5) ve son olarak yapılar (6) ile numaralandırılıp veri
tabanına eklenmiştir.
29
Duvar vejetasyonu çalışmalarında en önemli gözlem parametrelerinden birinin de
duvarların yakın çevresindeki ekolojik fonksiyonlar olduğu görülmüştür. Yapılan bu
çalışmada duvar arkası ekolojik fonksiyonlar için yapısal (1), antropojenik yeşil (2), doğal
yeşil (3), tarım arazisi (4) ile; duvar önü ekolojik fonksiyonlarda ise sirkülasyon (1), su
arkları (2) ile gösterilmiştir.
Arazide, yerinde yapılan incelemelerde, duvar konstrüksiyonunun (derz, harpuşta,
barbakan) özellikle duvar yüzeyindeki vejetasyonu gözle görülür derecede etkilediği
gözlemlenmiştir. Duvarlarda barbakan var (1), yok (0), olarak iki grupta; harpuşta var (1),
yok (0) diye iki grupta veri tabanına aktarılmıştır. Çalışma yapılan bazı duvarlarda taşlar
üst üste koyulmuş ancak bağlayıcı olarak hiçbir malzeme kullanılmamıştır. Bu gözleme
dayanarak veri tabanında derz; çimento derzler (1), hiçbir malzeme kullanılmayan açık
derzler (2), derz bulunmayan duvarlar ise (0) ile gruplandırılmıştır.
Vejetasyon varlığı ile onun habitatında bulunan kullanılabilir su arasındaki ilişkinin
önemi bilimsel platformlarda yapılan birçok çalışma ile ispatlanmıştır. Buradan yola
çıkarak duvardaki su varlığı ve iletiminin duvar vejetasyonu açısından önemli olduğunu
söylemek mümkündür. Dolayısıyla duvardaki su iletiminin de duvar vejetasyonu açısından
önemli bir yere sahip olduğunu söylmek mümkündür. Duvarlarda konstrüksiyon bazında
yapılan gözlemlerde aynı zamanda su iletkenliği de belirlenmiş ve veri tabanına iletim yok
denecek kadar az (betonarme duvarlar) (0), iletim az (çimento derzli duvarlar) (1), iletim
çok (açık derzli duvarlar) (2) olarak gösterilmiştir.
Fonksiyonlarına göre duvarlarda yapılan gruplandırmada taşıyıcı duvarlar (1) ile
sınırlayıcı duvarlar ise (2) ile gösterilmiştir.
Bakı, birçok ekolojik parametreyi oğrudan etkileyen bir veri olduğu için, pusula ve
gps ile duvarların bakıları belirlenmiş kuzey (1), güney (2), doğu (3), batı (4) ile gösterilip
veri tabanına eklenmiştir. Bakının ara yönlerde olduğu durumlarda, en yakın olan ana yön
bakı olarak tespit edilmiştir.
Yapılan birçok çalışmada güneşlenme özellikle bakı ile ilişkilendirilmiş olsa da, söz
konusu olan duvar gibi insan ürünü bir yapı olduğunda, güneşlenme için çevredeki fiziksel
yapı da birçok anlamda önem kazanmaktadır. Güneşe tamamen açık bir bakıdaki duvar
hemen önündeki bir bina nedeniyle hiç güneş alamazken, günün büyük kısmını gölgede
geçiren bir duvar kısa süreliğine de olsa çok etkili bir güneşlenmeye maruz kalabilir. İşte
bu nedenlerle; günün farklı saatlerinde, tespit edilen duvarlar gözlemlenerek günlük
ortalama güneşlenme süreleri tespit edilmiş olup 0-2 saat güneş alan duvarlar (1), 2-4 saat
30
güneş alan duvarlar (2), 4-6 saat güneş alan duvarlar (3), 6-8 saat güneş alan duvarlar (4),
8-10 saat güneş alan duvarlar (5), 10-12 saat ve daha fazla güneş alan duvarlar ise (6) ile
gösterilerek veri tabanına işlenmiştir.
Duvarlarda yapılan incelemelerde birinci, ikinci, ve üçüncü mikrohabitatlarında
kapalılık ve kaplama yoğunluğu ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Kapalılıkta duvarın yakın
çevresi baz alınırken, kaplama yoğunluğunda sadece duvar vejetasyonu göz önünde
bulundurulmuştur. Kapalılık veri tabanında; Az kapalı (1), orta kapalı (2) ve çok kapalı (3)
olmak üzere üç grupta değerlendirilmiştir.
Kaplama yoğunluğunda ise duvar fotoğrafları Autocad ortamında incelenip
mikrohabitatların ayrı ayrı vejetasyonla kaplı alanlarının hesaplanması ile elde edilmiştir.
Öncelikle vejetasyonla kaplı tüm alanın duvar alanına oranlanmasıyla duvar üzerindeki
kaplı alanın yüzdesi hesaplanmış, daha sonra ise mikrohabitatların alanları vejetasyonla
kaplı alana oranlanarak birinci, ikinci ve üçüncü mikrohabitatların ayrı ayrı toplam
vejetasyonun yüzde kaçını oluşturduğu hesaplanmıştır. Mikrohabitat mikrohabitat kaplama
yoğunlukları %0-20 (1), %21-40 (2), %41-60 (3), %61-80 (4), %81-100 (5) olmak üzere
beş gruba ayrılmıştır.
Antropojen etkinin duvar vejetasyonu üzerindeki etkisinin önemli seviyelerde
olabileceğinden hareketle; önemli etkisi olduğu yine arazide yapılan gözlemlerle ortaya
koyulmuştur. Terk edilmiş ya da vejetasyon süresi boyunca hiç el değmeyen duvarlar
veritabanında (0) ile tanımlanmış olup, antropojen etkinin yoğunluğuna göre az (1), orta
(2), çok (3) değerleri kullanılarak 4 farklı seviye oluşturulmuştur.
Duvarlar, düşey düzlemdeki pozisyonlarına göre, eğimsiz ise (0), Duvarın cephe
yüzeyi tarafından geniş açılı eğimli ise (1), bunun tersi yönde eğimli ise (2) ile
veritabanında temsil edilmişlerdir.
Duvarlardan toplanan bitkilerin teşhisinden sonra her bir duvar için tür zenginliği
basamakları belirlenmiş olup, 0-5 tür bulunan duvarlar (1), 6-10 tür bulunan duvarlar (2),
11-15 tür bulunan duvarlar (3), 16-20 tür bulunan duvarlar (4), 21-25 tür bulunan duvarlar
(5) ve 25’den fazla tür bulunan duvarlar (6) ile gösterilmiştir.
Bu çalışmada duvarlar karakteristik olarak 4’e ayrılan yeşil duvarlarda yeşil cepheyi
(1), yaşayan duvarları (2), bitkilendirilmiş duvarları (3), bitkilenmiş duvarları ise (4) ile
göstererek 4 grupta veri tabanında yer verilmiştir.
31
2.4. Metod
Duchoslav (2002) gerçekleştirdiği taş duvarların flora ve vejetasyon çalışmasında,
duvarların üst kısımları ve derzlerindeki bitkisel varlığı odaklanırken duvarın alt kısmı ve
duvar yüzeyindeki 30cm’den daha küçük bitkileri dikkate almamıştır. Her ne kadar yazara
göre bunun en muhtemel nedeni, bu alanların duvarın ekolojik karakterini daha az
yansıtması ise de, bu araştırmada duvarın peyzaj karakterini etkileyen bitkisel varlığa
yoğunlaşıldığında, duvarın yakın çevresinde oluşturduğu mikrohabitatların ekolojik
karakterleri de önemsendiğinden ve son olarak uygulanan bu metodla duvar yüzeyi ve
derzlerinde bulunan bitkisel
varlık
tespiti ve buna bağlı
sorgulamalar zaten
gerçekleştirilmiş olduğundan, yapılan araştırmada duvarlardaki üç farklı mikrohabitattaki
tüm bitkiler toplanarak, Duchoslav’ın yönteminden farklı bir yaklaşım sergilenmiştir.
Birçok duvar vejetasyonuna ilişkin çalışma sıcak iklimlerde yapılmıştır (Segal, 1969;
Darlington, 1981). Bu tropikal nemli (Karadeniz İklimi) alanda yapılan araştırma ise,
önemli bir karşılaştırma verisi sağlamıştır. Bu alanda yapılmış ve en çok atıf almış
araştırmalardan birinde Jim (1998), kentsel alanlarda taş duvarlar üzerindeki ağaçlar ele
alınmıştır. Duchoslav (2002), duvarlar ve konumları kırsal peyzajlarda bir yürüyüşle,
ayrıca korunmakta olan tarihi kentsel alanlara, kalelere ve şatolara sahip kasabalara yapılan
ziyaretlerle rastlantısal olarak seçilmiştir. Bu araştırmada ise baştan karar verilerek üç
temel alana ayrılmış lokasyondan, iki farklı temel karakter (kentsel-kırsal) üzerinde
durulmuş olup, duvar ve yakın çevresindeki (duvar üzeri ve duvar önü 1 m’lik kısım) tüm
bitki türleri çalışmaya dahil edilmiştir. Yapılan araştırmada duvarlar; lokasyon, materyal,
taş boyutları, yüzey sertliği, nem, mikroklimatik koşullar, derz türleri ve durumu, bakı,
bitki
kaplılığı,
sağlamlık
durumu,
eğimi,
duvar
çevresi
(fonksiyon,
ekolojik
karakteristikler, bütünlük ve duvar varlığına tehditler açısından incelenecektir.
Daha önce C. Y. Jim (1998) tarafından yapılmış çalışmalarda her duvar 1 ya da daha
fazla ağaç türü barındırırken ve çalışmasında 1 m’den uzun, üzerinde 1m’den büyük
ağaçlar bulunan ve arkasında toprak tutan duvarlar seçilmişken, bu araştırmada duvarların
boylarına ve ağaç barındırma durumlarına bakılmaksızın tüm bitki türleri değerlendirilmiş
olup, taşıyıcı duvarların yanısıra sınırlayıcı duvarlar da çalışma kapsamında ele alınmıştır.
Duvar yüzeyindeki bitki gelişimi duvar inşaat teknolojisi tarafından etkilenmekte ve
bahçe duvarları ile kırsal alanlardaki duvarlar genellikle kolayca bulunan malzemelerden
yapılmaktadır (Duchoslav, 2002). Jim (2010), Hong Kong’da yaptığı çalışmada üç tip
32
duvardan söz etmektedir. Bunlar düzensiz büyüklüklerdeki taşlardan oluşan yığma
duvarlar, biçimlendirilmiş taşlardan oluşan duvarlar ve şevlerin taşlarla kaplanmasıyla
oluşan duvarlardır. Duchoslav (2002) ise yaptığı çalışmada bu araştırmaya benzer şekilde
farklı özellikler ve fonksiyonlar barındıran duvarlara yer vermiş ve sıralı avlu duvarları,
tahkimatlar, kent duvarları, yıkıntı halindeki bina duvarları ve anıt duvarları gibi farklı
konstrüksiyonları çalışmasına dahil etmiştir. Bu araştırmada da duvarlar yine üç kategori
altında incelenmiştir. Bunlar düzensiz büyüklüklerdeki taşlardan oluşan oluşan doğal taş
duvarlar, çimento esaslı malzemeden imal materyallerle (biriket) yapılmış duvarlar ve
beton – betonarme duvarlardır.
Şekil 11. Araştırma alanında belirlenen ‘Doğal Taş Duvar’ örneği
Şekil 12. Araştırma alanında belirlenen ‘Beton-Betonarme Duvar’ örneği
Şekil 13. Araştırma alanında belirlenen ‘Biriket Duvar’ örneği
33
Yine Jim (1998), duvarların üzerinden sarkan ancak duvara bağlı olmayan ağaçlarla
köklerinin çoğu duvar sınırları dışında olan ağaçları ele almamış, bu araştırmada
vejetasyon varlığında duvar çevresinin de önemli olduğu sonucuna varıldığından, ayrıca
duvarı görsel olarak tanımlayan yakın çevresinin ekolojik olarak nasıl bir karşılıklı etki
ortaya koyduğunu tespit etmek için de, bölgeleme yapılarak duvar önü ve duvar
arkasındaki 1 m’lik kısımlar çalışmaya dahil edilectktir.
Jim (1998), yaptığı çalışmada yaygın çalışmayı 3 aylık bitkilerin birincil büyüme
sezonu olan yaz aylarında yapmıştır. Araştırmamızın arazi çalışmaları yıl boyu
gerçekleştirilmiştir. Bunun en önemli nedeni duvar yüzeyinden bitki alımının zorluğuna
bağlı olarak farklı mevsimlerdeki karakteristiklerin (çiçek, meyve, renklenme) teşhise
yardımcı olmasını sağlamak, özellikle otsu bitkilerin kısa sürelerde görünüp kaybolmasına
ilişkin gözden kaçacak bitki varlığını minimize etmek, duvarlardaki mevsimsel farklılığı
ekolojik ve görsel açıdan tespit etmektir. Bununla birlikte Jim (1998)’in yaptığı gibi
bitkilerin büyümeyi en çok gerçekleştirdikleri yaz aylarındaki fenolojik karakterleri göz
önüne alınarak kapalılık hesaplanmıştır.
Yine Jim (1998) tarafından yapılan çalışmada duvarlar 200-400 m. rakımlar arasında
bulunmuş olup en çok 20-200 m. rakımlar arasında görülmüştür. Çoğu yüksek ya da orta
derecede tahrip olmuş ve ana eğim yönü olan kuzeye bakmakta iken, bu araştırmada
duvarlar 26-1192 m. rakımlar arasından seçilmiş ve en çok 26-100 m. (23 duvar, %38,3)
rakımlar arasında görülmüştür. Duvarlarda yüksek ya da orta dereceli tahribata sahip
duvarlar bulunurken, 0-5 yaş aralığında yakın zamanlarda yapılmış daha yeni duvarlara da
yer verilmiştir. Seçilen duvarların farklı bakılar sergilemesi de bir fırsata dönüştürülerek
bakıların duvar üzerindeki etkileri de sorgulanmıştır.
Yapılan araştırmada, erişilebilir nemin duvar yüzeylerindeki vejetasyonu etkileyen
hayati bir unsur olduğu önceden yapılan arazi çalışmaları ve çeşitli araştırmalar sonucu
ortaya konulmuştur. Duvar düzlemini oluşturan taşların arasındaki derzlerin nemlilik
durumu, duvarın arkasındaki toprağın su tutma kapasitesi ve duvar malzemesinin
geçirgenliği ile ilişkilidir. Jim (1998)’de yaptığı araştırmayı yağmurun en yoğun sezonunda
yapmasına karşın duvarların % 57’sinin yüzeyinin kuru olduğunu tespit etmiştir. Bu
araştırmada çalışmada Trabzon ilinin en çok yağış aldığı ay olan Ekim ayında (114,6
kg/m2) (URL 7) duvarların 43’ünün (% 71,6) yüzeyinin nemli olduğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar duvar varlığının kendisi doğal olmayan bir ortamı ifade etse de, yakın
çevreleri açısından ele alındığında, özellikle kırsal alanda rakımın artması Lesslie
34
(1993)’in yaptığı doğallık tanımına göre ana ulaşım ağına ve yerleşim alanlarına uzaklığı
arttırdığı için doğallığı da arttırdığı söylenebilecektir. Bu, başka bir deyişle kırsal alanlarda
duvarların yakın çevrelerinin doğallık değeri arttıkça duvar vejetasyonuna ait tür sayısının
da arttığı anlamına geleceğinden, doğallığın tür zenginliğini arttırdığı sonucuna ulaşmak
mümkündür.
35
3. BULGULAR
3.1. Araştırma Materyalini Oluşturan Duvarlara İlişkin Bulgular
Kent ve kır olarak iki farklı ekolojik karakterlerde ve Doğu, Batı, Merkez olmak
üzere 3 farklı temel lokasyondan toplam 6 bölgeden belirlenmiş 60 duvar, yapılan
çalışmanın
önceki
bölümlerinde
de
anlatıldığı
gibi,
çeşitli
kriterlere
göre
değerlendirilmiştir. Değerlendirmede duvarlardaki vejetasyon varlığını etkileyebilecek
yakın çevrenin de analizi yapılmış olup çalışmaya eklenmiştir. Duvarlar kentte yapılan
keşif gezileri ile rastgele seçilmiştir.
3.1.1. Araştırma Alanının Tümünde Araştırma Materyalini Oluşturan
Duvarlara İlşkin Bulgular
Araştırma alanının tümünde yukarıda da belirtildiği gibi 30 kentsel alanlardan 30
kırsal alanlardan olmak üzere toplam 60 duvar, 1,2 ve 3. mikrohabitat olmak üzere toplam
158 örnek alanı (22 örnek alanda vejetasyon olmadığı için örnek alınamadı) incelenmiştir.
Çalışılacak duvarlar günlük hayat sırasında fark edilebilecek, insan görüş alanının içinde
olacaklar arasından seçilmiştir.
Yapılan çalışmada seçilen duvarların iki farklı ekolojik yapı (kentsel-kırsal)
arasındaki farklılıklarını belirlemenin yanında, aynı ekolojik karakterlerinde farklı
lokasyonlarda gösterecekleri farklılıkları tespit edebilmek için, farklı bölgelerden duvar
seçimleri yapılmıştır. Belirlenen 60 duvarın 16’sı (%26,6) Değirmendere’den, 15’i (%25)
Mersin ve güney yakasından, 10’u (%16,7) Çaykara ve güney yakasından 7’si (%11,7)
Tanjant – Beşirli’den, 7’si (%11,7) Erdoğdu’dan, 5’i (%8,3) Merkez İlçeden belirlenip
çalışmalar başlamıştır.
36
Tablo 2. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların lokasyonları
Bulunma Oranı
Yüzde
Değirmendere
16
26,6
Tanjant - Beşirli
7
11,7
Erdoğdu
7
11,7
Mersin ve Güney Yakası
15
25,0
Merkez
5
8,3
Çaykara ve Güney Yakası
10
16,7
Toplam
60
100,0
Lokasyon
Gerek araştırma alanını oluşturan Trabzon şehrinin coğrafi yapısından dolayı dar bir
sahil koridorundan sonra aniden yükselen dağların varlığı nedeniyle, gerek kent idari
sınırları içinde rakım çeşitliliğinin fazla olması, gerekse rakımın ekolojik karakterlerini
farklılaştıran önemli bir parametre olması nedeniyle, duvarlar seçilirken rakım farklılıkları
yansıtması dikkat edilen bir yaklaşım olmuştur. Her ne kadar kent idari sınırları içinde,
kent merkezleri daha çok düşük rakımlı sahil kesimlerinde, kırsal alanlar ise yüksek
rakımlı iç kesimlerde yer alsa da, mümkün olduğunca her rakımı yansıtan duvarlar
seçilmeye çalışılmıştır.
Belirlenen 60 duvarın 23’ü (%38,3) 0-100m arasında iken, 16’sı (%26,6) 101-200m,
10’u (%16,7) 201-300m, 7’si (%11,7) 401m’den fazla, 4’ü ise (%6,7) 301-400m’ler
arasında kayıt altına alınmıştır.
Tablo 3. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların rakımları
Rakım
Bulunma Oranı
Yüzde
0-100
23
38,3
101-200
16
26,6
201-300
10
16,7
301-400
4
6,7
401+
7
11,7
Toplam
60
100,0
Belirlenen duvarlarda; duvar yapılış tarihleri resmi kurumlardan alınmış veya bu
mümkün değilse mülk sahipleri ya da yakın çevrelerde yaşayanlarla görüşülerek yaş
37
analizi yapılmıştır. Buna göre çalışma sahasında belirlenen duvarların 34 tanesi (%56,7) 10
yaşın üzerinde iken, 24’ü (%40) 6-10 yaş aralığında, 2’sinin ise (%3,3) 0-5 yaş aralığında
olduğu tespit edilmiştir.
Tablo 4. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların yaşları
Yaş
Bulunma Oranı
Yüzde
0-5
2
3,3
6-10
24
40,0
10+
34
56,7
Toplam
60
100,0
Belirlenen duvarlarda boyutun, duvar vejetasyonundaki tür sayısını etkileyip
etkilemediğini belirlemek için yerinde yapılan ölçümlerle duvar boyutları belirlenmiştir.
Seçilen duvarların 24’ü (%40,0) 1,51-3,00m’ler arası yüksekliğe sahipken, 19’u (%31,7)
1,50m’nin altında, 9’u (%15,0) 4,51m ‘nin üzerinde ve 8’inin de (%13,3) 3,01-4,50m’ler
arasında olduğu tespit edilmiştir.
Tablo 5. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların yükseklikleri
Yükseklik
Bulunma Oranı
Yüzde
0m - 1,50m
19
31,7
1,51m - 3,00m
24
40,0
3,01m - 4,50m
8
13,3
4,51m - +
9
15,0
Toplam
60
100,0
Duvar yüksekliğinin yanı sııra tür sayısını etkileyebilecek bir diğer parametre olan
duvar uzunluğu da yerinde yapılan ölçümlerle belirlenmiştir. İncelenen toplam 60 duvarın
29’u (%48,3) 0-50m aralığında iken, 24’ü (%40) 50-100m aralığında, 7’si ise (%11,7)
100m’den uzun ölçüye sahiptir.
38
Tablo 6. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların uzunlukları
Bulunma Oranı
Yüzde
0m - 50m
29
48,3
50m - 100 m
24
40,0
100m+
7
11,7
Toplam
60
100,0
Uzunluk
Yapılacak araştırma için belirlenen duvarlarda, vejetasyonun farklı malzemelerde ne
gibi değişiklikler sergilediğini gözlemleyebilmek için, duvarların yapıldıkları malzemenin
tespiti de önemli görülmüştür. Yapılan analiz sonucunda, 60 duvarın 40’ı (%66,7) doğal
taş, 16’sı (%26,6) beton-betonarme, 4’ü biriket duvar olarak kayıt altına alınmıştır.
Tablo 7. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların inşaa edildikleri malzemeler
Bulunma Oranı
Yüzde
Beton-Betonarme
16
26,6
Doğal Taş
40
66,7
Biriket
4
6,7
Toplam
60
100,0
Duvar Malzemesi
Bazı duvarlarda strüktürel dayanıklılık ya da boyut yetersizliğinden dolayı farklı
malzemelerle eklemelerin yapıldığı ve özellikle beton-betonarme duvarlarda bu durumun
duvar vejetasyonunu etkilediği gözlemlenmiştir. Bu gözlem neticesinde vejetasyon varlığı
belirlenirken duvarlarda farklı malzeme kullanılıp kullanılmadığı da veri tabanına
işlenmiştir.
Bu
verilere
göre
duvarların
46’sında
(%76,7)
farklı
malzeme
kullanılmamışken, 14’ünde (23,3) farklı malzemelerle ya strüktürel güçlendirme ya da
boyutlarında eklemeler yapılmıştır.
Tablo 8. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların farklı malzeme
barındırma oranları
Farklı Malzeme
Bulunma Oranı
Yüzde
Farklı malzeme yok
46
76,7
Farklı malzeme var
14
23,3
Toplam
60
100,0
39
Daha önce de bahsedildiği üzere; duvar fiziksel olarak algılandığının aksine,
vejetasyon açısından bir habitat olarak ele alındığında homojen ekolojik karakter
göstermediğinden, bununla birlikte bakıldığında “duvar vejetasyonu” olarak algılanacak
bitkisel varlık bu farklı ekolojik karakterlerin hepsinden beslenemeyeceğinden duvarların;
yakın çevresi ile ele alnması gerektiği belirlenmiş ve duvar 3 ana mikrohabitata ayrılarak
araştırmalar buna göre yapılmıştır. Duvar önünde ve duvar arkasında 1m’lik kısımdaki
baskın malzemenin önemi yapılan gözlem ve çalışmalarla belirlenmiş olup araştırmalarda
bu bilgilere de yer verilmiştir. Araştırma alanında yapılan gözlemlerde duvarların 3.
mikrohabitatlarında 23 duvarın önünün (%38,4) asfalt, 14’ünün (%23,3) beton, 14’ünün
(%23,3) parke taşı, 6’sının (%10,0) toprak ve 3’ünün ise çakıl-stabilize olduğu
belirlenmiştir.
Tablo 9. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların önündeki malzemeleri
Duvar Önü Malzeme
Bulunma Oranı
Yüzde
Asfalt
23
38,4
Beton
14
23,3
Çakıl - Stabilize
3
5,0
Toprak
6
10,0
Parke Taşı
14
23,3
Toplam
60
100,0
Aynı şekilde duvarların 1. mikrohabitatlarında yapılan gözlemlerde 52 duvarın
(%86,6) 1. mikrohabitatında baskın malzemenin toprak, 6 duvarda (%10,0) beton, 1
duvarda (%1,7) asfalt, 1 duvarda ise (%1,7) çakıl-stabilize olduğu belirlenmiştir.
Tablo 10. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların arkasındaki malzemeler
Duvar Arkası Malzeme
Bulunma Oranı
Yüzde
Asfalt
1
1,7
Beton
6
10,0
Çakıl - Stabilize
1
1,7
Toprak
52
86,6
Toplam
60
100,0
40
Aynı ölçüm ve gözlemler duvar arkası için yapıldığında ise 60 duvarın 21’inin
(%35,0) arkasında yapı varken, 18’inin (%30,0) arkasının doğal otsu vejetasyon, 10’unun
(%16,6) arkasının tarla, 6’sının (%10,0) arkasının sirkülasyon hattı, 4’ünün (%6,7)
arkasının mezarlık ve 1’inin (%1,7) arkasının çocuk oyun alanı olduğu tespit edilmiştir.
Tablo 11. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların arkalarındaki fonksiyonlar
Duvar Arkası Fonksiyon
Bulunma Oranı
Yüzde
Sirkülasyon
6
10,0
Tarla
10
16,6
Çayır
18
30,0
Mezarlık
4
6,7
Çocuk Oyun Alanı
1
1,7
Yapı
21
35,0
Toplam
60
100,0
Yapılan araştırmada duvar yakın çevresindeki ekolojik yapının hem tür çeşitliliği,
hem de kaplama yoğunluğu ile doğrudan ilişkili olabileceğinden hareketle, bu yönde de
sorgulamalar yapılmıştır. Duvar üzeri (1. mikrohabitat) ve duvar önü (3. mikrohabitat)
ekolojik yapılar bakımından ayrı ayrı incelendiğinde 55 duvarın (%91,7) 3.
mikrohabitatında sirkülasyon hattı, 5 duvarın ise (%8,3) 3. mikrohabitatında su arkı
bulunduğu tespit edilmiştir.
Tablo 12. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların önündeki ekolojik yapılar
Duvar Önü Ekolojik Yapı
Bulunma Oranı
Yüzde
Sirkülasyon Hattı
55
91,7
Su Arkı
5
8,3
Toplam
60
100,0
Duvar arkası için (1. mikrohabitat) ise aynı değerlendirme yapıldığında 28 duvarın
(%46,7) 1. mikrohabitatında doğal yeşil, 17’sinde (%28,3) kentsel yeşil, 9’unda (%15,0)
yapısal birimler ve 6’sında (%10,0) tarım arazisi olduğu saptanmıştır.
41
Tablo 13. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların arkalarındaki ekolojik yapılar
Duvar Arkası Ekolojik Yapı
Bulunma Oranı
Yüzde
Yapısal
9
15,0
Kentsel Yeşil
17
28,3
Doğal Yeşil
28
46,7
Tarım Arazisi
6
10,0
Toplam
60
100,0
Vejetasyon gelişimi ve yaşaması için en önemli unsur sudur. Yapılan araştırmada
duvarların su iletimini belirlemek için derzsiz, kapalı derzli ve açık derzli duvarların hepsi
bir arada araştırmaya dahil edilip farklı iletim miktarlarında vejetasyonun nasıl bir gelişim
gösterdiği, tür sayısı ve kaplama yoğunluğunun nasıl değiştiği hakkında bilgi sahibi
olmaya çalışılmıştır. Ancak araştırma vejetasyon üzerine yapıldığı için, her ne kadar
rastgele seçim yapılmışsa da, vejetasyon bulunan duvarların daha çok derzli duvarlardan
oluşabileceği gerçeği gözden kaçırılmamıştır. Seçilen duvarların 39’u (%65) kapalı derz
sistemine sahipken, 17 duvar (%28,3) derzsiz (beton-betonarme), 4 duvar ise (%6,7) açık
derz (yığma taş duvar) sistemine sahiptir.
Tablo 14. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların derz durumları
Bulunma Oranı
Yüzde
Derzsiz
17
28,3
Kapalı Derzli
39
65,0
Açık Derzli
4
6,7
Toplam
60
100,0
Derz Durumu
Duvar yüzeylerinde önemli ve başka bir su iletim yöntemi de duvar üzerinde mevcut
drenaj delikleri, bir başka deyişle barbakanlardır. Her ne kadar daha önce yapılan
çalışmalarda duvar arkasındaki su seviyesi için olumsuz etki yaptığı belirtilse de özellikle
az geçirimli (beton-betonarme) duvarlar için vejetasyon oluşumu ve gelişimine olumlu
katkılar sağladığı yapılan araştırma sonucunda gözlemlenmiştir. Seçilen duvarlarda farkı
görebilmek ve karşılaştırma yapabilmek için üzerinde barbakan bulunan ve bulunmayan
duvarların bir arada seçimine dikkat edilmiştir. Seçilen duvarların 40’ında (%66,7)
barbakan mevcut iken, 20’sinde ise (%33,3) barbakan mevcut değildir.
42
Tablo 15. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların barbakan bulundurma
durumları
Barbakan
Bulunma Oranı
Yüzde
Mevcut Değil
40
66,7
Mevcut
20
33,3
Toplam
60
100,0
Duvar konstrüksiyonunun vejetasyon üzerinde etkisi olup olmadığını araştırmak için
malzeme, farklı malzeme varlığı ve barbakanın yanı sıra duvarlardaki harpuşta varlığı da
araştırma kapsamında incelemeye alınmıştır. Seçilen duvarların 43’ünde (%71,7) harpuşta
mevcut değil iken, 17’sinde (%28,3) harpuşta bulunmaktadır.
Tablo 16. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların harpuşta
bulundurma durumları
Harpuşta Varlığı
Bulunma Oranı
Yüzde
Mevcut Değil
43
71,7
Mevcut
17
28,3
Toplam
60
100,0
Araştırma öncesi yapılan literatür taramalarının bazılarında duvar arkasında tutulan
malzemenin vejetasyona önemli etkisi olduğu söylenirken, bazılarında ise doğa olaylarıyla
(yağmur, rüzgar, canlılarla gerçekleşen taşıma) duvar üzerinde besi alanlarının oluşabildiği
bilgisine varılmıştır. Bu iki veriyi kontrol amaçlı olarak yapılan araştırmada mümkün
olduğunca hem taşıyıcı (duvar arkasında malzeme tutulan), hemde sınırlayıcı (duvar
arkasında herhangi bir malzeme tutulmayan) duvarlara yer verilmiştir. Seçilen duvarların
50’si (%83,3) taşıyıcı iken, 10’u (%16,7) kontrol amaçlı olarak sınırlayıcı duvarlardan
seçilmiştir.
Tablo 17. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların fonksiyonları
Bulunma Oranı
Yüzde
Taşıyıcı
50
83,3
Sınırlayıcı
10
16,7
Toplam
60
100,0
Duvar Fonksiyon
43
Vejatasyon gelişimini etkileyen bir diğer faktör de güneş ışığıdır. Araştırma
sahasında günün farklı saatlerinde yapılan gözlemlerde duvarların günlük ortalama
güneşlenme süreleri belirlenip çalışmaya eklenmiştir. Seçilen duvarların 20’si (%33,3)
günde 4-6 saat güneş ışığından yararlanırken, 16’sı (%26,6) günde 0-2 saat, 13’ü (%21,7)
günde 2-4 saat, 7’si (%11,7) günde 6-8 saat, 4’ü ise (%6,7) günde 8-10 saat güneş
ışığından faydalanmaktadır.
Tablo 18. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların günlük güneşlenme
süreleri
Güneşlenme Süresi (Saat/Gün)
Bulunma Oranı
Yüzde
0-2
16
26,6
2-4
13
21,7
4-6
20
33,3
6-8
7
11,7
8 - 10
4
6,7
Toplam
60
100,0
Güneşlenmede bakı faktörü önemli bir etken olduğundan araştırma sahasında pusula
yardımıyla yapılan gözlemlerle duvarların bakılaları kayıt altına alınmıştır. Araştırma
sahasında belirlenen duvarların 27’si (%45,0) Kuzey bakıya sahipken, 19’u (%31,7) Doğu
bakı, 11’i (%18,3) Batı bakı, 3’ü ise (%5,0) Güney bakıya sahiptir.
Tablo 19. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların bakı dağılımları
Bakı
Bulunma Oranı
Yüzde
Kuzey
27
45,0
Güney
3
5,0
Doğu
19
31,7
Batı
11
18,3
Toplam
60
100,0
Araştırma sahasında belirlenen duvarlarda mevcut vejetasyonların kapladığı alan
itibari ile yoğunluğu yerinde yapılan gözlemlerle 1, 2 ve 3. mikrohabitatlar için ayrı ayrı
belirlenmiş olup 4 gruba ayrılmıştır. Bu gruplamaya göre seçilen duvarların 1.
mikrohabitatlarındaki vejetasyon yoğunluğu duvarların 37’sinde (%61,6), 10’unda (%16,7)
44
az yoğun, 9’unda (%15,0) orta yoğun iken, duvarların 4’ünde (%6,7) 1. mikrohabitatta
vejetasyon varlığına rastlanmamıştır.
Tablo
20.
Araştırma alanının tümünde belirlenen
mikrohabitatlarındaki bitkisel yoğunluk
Bitkisel Yoğunluk (1. Mikrohabitat)
duvarların
Bulunma Oranı
Yüzde
Vejetasyon yok
4
6,7
Az Yoğun
10
16,7
Orta Yoğun
9
15,0
Çok Yoğun
37
61,6
Toplam
60
100,0
1.
Araştırma sahasında 2. mikrohabitat bitkisel yoğunluk gözleminde ise 21 duvarın 2.
mikrohabitatında (%35) orta yoğunluk görülürken, 17 duvarın 2. mikrohabitatında (%28,3)
herhangi bir vejetasyona rastlanmamıştır. Duvarların 15’inde (%25,0) az yoğun vejetasyon
görülürken, 7 duvarın 2. mikrohabitatında çok yoğun vejetasyon varlığı gözlemlenmiştir.
Tablo
21.
Araştırma alanının tümünde belirlenen
mikrohabitatlarındaki bitkisel yoğunluk
Bitkisel Yoğunluk (2. Mikrohabitat)
duvarların
Bulunma Oranı
Yüzde
Vejetasyon yok
17
28,3
Az Yoğun
15
25,0
Orta Yoğun
21
35,0
Çok Yoğun
7
11,7
Toplam
60
100,0
2.
Araştırma alanında 3. mikrohabitat için yapılan analizde ise duvarların 28’inde
(%46,7) çok yoğun vejetasyon görülürken, 16’sında (%26,7) az yoğun, 14’ünde (%23,3)
ortayoğun vejetasyon görülmektedir. Duvarların 2’sinde ise (%3,3) herhangi bir vejetasyon
varlığına rastlanmamıştır.
45
Tablo
Araştırma alanının tümünde belirlenen
mikrohabitatlarındaki bitkisel yoğunluk
22.
Bitkisel Yoğunluk (3. Mikrohabitat)
duvarların
Bulunma Oranı
Yüzde
Vejetasyon yok
2
3,3
Az Yoğun
16
26,7
Orta Yoğun
14
23,3
Çok Yoğun
28
46,7
Toplam
60
100,0
3.
Araştırma sahasında panaromik fotoğrafları çekilen duvarların Autocad ortamında
vejetasyonla kaplı yerleri belirlenerek alanları hesaplanmış ve daha sonra duvarın tüm
alanına oranlanıp vejetasyonla kaplı alan yüzdesi hesaplanmıştır. Daha sonra mikrohabitat
mikrohabitat vejetasyon alanları hesaplanarak oranlama yapılmış, vejetasyon varlığının
duvar üzerindeki dağılımı hesaplanmıştır. Buna göre 34 duvarda (%56,6) vejetasyon
varlığının %0-20’si 1. mikrohabitatda iken, 10 duvarda (%16,7) vejetasyon varlığının
%21-40’ı, 8 duvarda (%13,3) vejetasyon varlığının %41-60’ı, 4 duvarda (%6,7) vejetasyon
varlığının %61-80’i, kalan 4 duvarda ise (%6,7) vejetasyon varlığının %81-100’ü 1.
mikrohabitatta yeralmaktadır.
Tablo
23.
Araştırma alanının tümünde belirlenen
mikrohabitatlarındaki kaplama yoğunlukları
Kaplama Yoğunluğu (1. Mikrohabitat)
duvarların
Bulunma Oranı
Yüzde
%0-20
34
56,6
%21-40
10
16,7
%41-60
8
13,3
%61-80
4
6,7
%81-100
4
6,7
Toplam
60
100,0
1.
Autocad ortamında yapılan vejetasyon varlığının 2. mikrohabitat dağılım analizinde
ise 39 duvarda (%65,0) vejetasyon varlığının %0-20’si 2. mikrohabitatta yayılış
gösterirken, 8 duvarda (%13,3) vejetasyonun %41-60’ı, 7 duvarda (%11,7) vejetasyonun
%61-80’i, 2 duvarda ise (%3,3) vejetasyonun %81-100’ünün 2. mikrohabitatta yayılış
gösterdiği görülmektedir.
46
Tablo
24.
Araştırma alanının tümünde belirlenen
mikrohabitatlarındaki kaplama yoğunlukları
Kaplama Yoğunluğu (2. Mikrohabitat)
duvarların
Bulunma Oranı
Yüzde
%0-20
39
65,0
%21-40
4
6,7
%41-60
8
13,3
%61-80
7
11,7
%81-100
2
3,3
Toplam
60
100,0
2.
Duvarlardaki vejetsayon dağılımını 3. mikrohabitatta incelediğimizde, 21 duvarda
(%35) toplam vejetasyonun %81-100’ü duvarların 3. mikrohabitatında yer alırken, 19
duvarda (%31,7) %0-20’si, 9 duvarda (%15,0) %61-80’i, 6 duvarda (%10,0) %21-40’ı, 5
duvarda ise (%8,3) %41-60’ı duvarların 3. mikrohabitatında yer almaktadır.
Tablo
25.
Araştırma alanının tümünde belirlenen
mikrohabitatlarındaki kaplama yoğunlukları
Kaplama Yoğunluğu (3. Mikrohabitat)
duvarların
Bulunma Oranı
Yüzde
%0-20
19
31,7
%21-40
6
10,0
%41-60
5
8,3
%61-80
9
15,0
%81-100
21
35,0
Toplam
60
100,0
3.
Duvar üzerindeki birçok bitki duvarın statik yapısına ve bütünlüğüne karşı güvenlik
tehdidi olarak görülür. Bitkiler, bir güvenlik önlemi olarak birçok anayol kenarı ve bina
duvarınlardan uzaklaştırılır. Özellikle kentsel alanlarda duvarları temizleme olgusunun
daha fazla olduğu yapılan araştırmalar sonucu belirlenmiş olup, çevre sakinleri ve resmi
kurumlardan duvarların temizlenme sıklığı hakkında bilgi alınmıştır. Alınan bilgiler
neticesinde duvarlar üzerindeki antropojen etki sınıflandırılıp tasarlanan veritabanına
işlenmiştir. Bu sınıflandırmaya göre duvarların 23’ünün (%38,3) orta derece antropojen
etkiye maruz kaldığı (yılda 2-4 defa temizleniyorsa) , 19’unun (%31,7) az dereceli
antropojen etkiye maruz kaldığı (yılda 2 defa veya daha az temizleniyorsa), 13’ünün
47
(%21,1) antropojen etkiye en çok maruz kaldığı (yılda 4 defa veya daha fazla
temizleniyorsa), 5’inin (%8,3) ise terk edildiği için antropojen etkiye maruz kalmadığı
belirlenmiştir.
Tablo 26. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarlara etki eden antropojen
etki şiddetleri
Antropojen Etki Değeri
Bulunma Oranı
Yüzde
Yok-Terkedilmiş
5
8,3
Az
19
31,7
Orta
23
38,3
Çok
13
21,7
Toplam
60
100,0
Tür teşhisleri yapıldıktan sonra duvarlardaki tür sayıları belirlenmiştir. Buna göre
duvarların 25’inde (%41,7) 11-15 tür, 17’sinde (%28,3) 6-10 tür, 13’ünde (%21,7) 16-20
tür, 2’sinde (%3,3) 0-5 tür, 2’sinde (%3,3) 25+ tür, 1’inde ise (%1,7) 21-25 tür yaşam
sürdürmektedir.
Tablo 27. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarlarda belirlenen tür
sayıları
Tür Sayısı
Bulunma Oranı
Yüzde
0 - 5 tür
2
3,3
6 - 10 tür
17
28,3
11 - 15 tür
25
41,7
16 - 20 tür
13
21,7
21 - 25 tür
1
1,7
25+ tür
2
3,3
Toplam
60
100,0
Bu araştırmanın kavramsal bir sonuç da oluşturması için duvarlar karakteristik
bakımından 3 gruba ayrılmıştır. Eğer duvar sarılıcı, tırmanıcı bitkiler ile 1. veya 3.
mikrohabitattan tümden sarılmış ise yeşil cephe, insan eli değmeden duvar yüzeyinde
kendiliğinden vejetasyon oluşmuşsa bitkilenmiş duvar, insan eli ile bitkilendirilmiş ise
48
(barbakanlar, duvar yüzeyleri) bitkilendirilmiş duvar sınıfına dahil edilmiştir. Bu kriterler
göz önüne alınarak yapılan sınıflandırmada duvarların 53’ü (%88,3) bitkilenmiş duvar, 4’ü
(%6,7) yeşil cephe, 3’ü ise (%5,0) bitkilendirilmiş duvar olarak kayıt altına alınmıştır.
Tablo 28. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların karakteristikleri
Duvar Karakteristiği
Yeşil Cephe
Bitkilenmiş Duvar
Bitkilendirilmiş Duvar
Toplam
Bulunma Oranı
Yüzde
4
6,7
53
88,3
3
5,0
60
100,0
Çalışma alanının tümünde seçilen duvarlara bakıldığında 56 duvarın (%93,3)
yatayla 90o açı yapan duvarlar olduğu belirlenmiştir. 3 duvarın (%5,0) pozitif eğimli
olduğu tespit edilmiş olup, 1 duvarın ise (%1,7) negatif eğimli olduğu kayıt altına
alınmıştır. Duvarların eğim detayları Şekil 14,15 ve 16’da verilmiştir.
Şekil 14. ‘0’ eğimli duvar kesiti
49
Şekil 15. ‘+’ eğimli duvar kesiti
Şekil 16. ‘-’ eğimli duvar kesiti
Tablo 29. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların eğim tipleri
Duvar Eğimi
Bulunma Oranı
Yüzde
0
56
93,3
1
3
5,0
2
1
1,7
60
100,0
Toplam
50
3.1.2. Kentsel Araştırma Alanlarında Materyali Oluşturan Duvarlara İlişkin
Bulgular
İki farklı ekolojik karakterin incelenebilmesi için kentsel ve kırsal olarak ayrılan
araştırma alanının kent ayağı, üç farklı lokasyonda çalışmaya dahil edilmiştir. Kentsel
araştırmalar için seçilen duvarların 15’i (%50) Değirmendere lokasyonunda iken, 10’u
Erdoğdu’da, 5’i ise Tanjant-Beşirli mevkiinden seçilmiştir.
Şekil 17. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen ve araştırmaya dahil edilen duvarların
lokasyonları
Tablo 30. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların lokasyonları
Bulunma Oranı
Yüzde
Değirmendere
15
50,0
Tanjant-Beşirli
5
16,7
Erdoğdu
10
33,3
Toplam
30
100,0
Lokasyon
Kentsel araştırma alanlarında farklı rakımlardan duvarlar seçilerek vejetasyonun
dağılımı ve bitki türlerinin farklılığı hakkında yükseltinin etkisi değerlendirilmiştir. Seçilen
duvarların 17’si (%56,7) 0-100m rakım aralığındayken, 5’i (%16,7) 201-300m, 4’ü
(%13,3) 101-200m, 4’ü (%13,3) 301-400m rakımlar arasında yer almaktadır.
51
Tablo 31. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların rakımları
Rakım
Bulunma Oranı
Yüzde
0-100
17
56,7
101-200
4
13,3
201-300
5
16,7
301-400
4
13,3
Toplam
30
100,0
Kentsel alanlarda seçilen duvarların yapım yılları, ya resmi kurumlardan alınmış ya
da mülk sahipleriyle görüşülerek duvarların yapım yılları belirlenmiştir. Seçilen duvarların
18’i (%60) 11 yaşın üzerindeyken, 12’si (%40) 6-10 yaş arasındadır.
Tablo 32. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların yaşları
Yaş
Bulunma Oranı
Yüzde
6 - 10
12
40,0
11+
18
60,0
Toplam
30
100,0
Farklı duvar boyutlarının tür sayıları ve kaplama yoğunluklarını etkileyip
etkilemediklerinin belirlenmesi için yerinde yapılan ölçümlerle duvarların yükseklikleri ve
uzunlukları belirlenmiştir. Seçilen duvarların 15’inin (%50) yüksekliği 1,51m-3,00m
aralığında iken, 9’u (%30) 4,51m’den daha yüksek, 4’ü (%13,3) 1,50m’den daha alçak,
2’si (%6,7) ise 3,01m-4,50m aralığında değişmektedir.
Tablo 33. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların yükseklikleri
Duvar Yüksekliği
Bulunma Oranı
Yüzde
0m - 1,50m
4
13,3
1,51m - 3,00m
15
50,0
3,01m - 4,50m
2
6,7
4,51+m
9
30,0
Toplam
30
100,0
52
Kentsel araştırma alanlarında 17 duvarın (%56,7) 0m-50m aralığında değiştiği kayıt
altına alınmışken, 10 duvar (%33,3) 51m-100m aralığında, 3 duvarın ise (%10,0)
101m’den daha uzun olduğu belirlenmiştir.
Tablo 34. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların uzunlukları
Duvar Uzunluğu
Bulunma Oranı
Yüzde
0m - 50m
17
56,7
51m - 100m
10
33,3
101+m
3
10,0
Toplam
30
100,0
Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların 26’sı (%86,7) doğal taş
malzemeden inşa edilmişken, 4’ü (%13,3) beton-betonarme yapısına sahiptir.
Tablo 35. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların inşaa edildikleri
malzemeler
Duvar Malzemesi
Bulunma Oranı
Beton-Betonarme
Yüzde
4
13,3
Doğal Taş
26
86,7
Toplam
30
100,0
Araştırma alanındaki duvarlarda yapılan gözlemlerde duvarların 23’ünde (%76,7) tek
tür malzeme kullanılmışken, 7’sinde (%23,3) güçlendirme veya boyutlarda değişiklik için
farklı malzemelerle desteklenmiştir.
Tablo 36. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların farklı malzeme
barındırma oranları
Farklı Malzeme
Bulunma Oranı
Yüzde
Farlı malzeme yok
23
76,7
Varklı malzeme var
7
23,3
Toplam
30
100,0
53
Duvarların yakın çevrelerini araştırma kapsamına sokmak amacıyla yapılan
gözlemlerde 9 duvarın (%30,0) 3. mikrohabitatında baskın malzemenin asfalt olduğu
belirlenmiştir. 8 duvarın (%26,7) 3. mikrohabitatında baskın malzeme parke taşı iken, 7
duvarın (%23,3) 3. mikrohabitatında baskın malzeme beton, 5 duvarın (%16,7) 3.
mikrohabitatında baskın malzeme toprak, 1 duvarın ise (%3,3) 3. mikrohabitatında baskın
malzemenin toprak olduğu gözlemlenmiştir.
Tablo 37. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların önlerindeki
malzemeler
Duvar Önü Malzeme
Bulunma Oranı
Yüzde
Asfalt
9
30,0
Beton
7
23,3
Çakıl-Stabilize
1
3,3
Toprak
5
16,7
Parke Taşı
8
26,7
Toplam
30
100,0
Kentsel araştırma sahalarında duvar arkası malzemelere bakıldığında ise 24 duvarın
(%80) 1. mikrohabitatsinde baskın malzemenin toprak olduğu belirlenmiştir. 5 duvarın
(%16,7) 1. mikrohabitatında baskın malzeme beton, 1 duvarın ise (%3,3) 1.
mikrohabitatında baskın malzeme asfalt olarak kayıtlara geçmiştir.
Tablo 38. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların arkalarındaki
malzemeler
Duvar Arkası Malzeme
Bulunma Oranı
Yüzde
Asfalt
1
3,3
Beton
5
16,7
Toprak
24
80,0
Toplam
30
100,0
Yapılan çalışmada kentsel duvarlarda duvar önü fonksiyonlara bakıldığında 29
duvarın (%96,7) önünden sirkülasyon hattı geçerken, 1 duvarın ise (%3,3) yapıya yatay
zemin hazırlamak için inşa edildiği görülmektedir.
54
Tablo 39. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların önlerindeki
fonksiyonlar
Duvar Önü Fonksiyon
Bulunma Oranı
Yüzde
Sirkülasyon Hattı
29
96,7
Yapı
1
3,3
Toplam
30
100,0
Duvar arkası fonksiyonlara bakıldığında ise 16 duvarın (%53,3) yapılar için yatay
zemin sağlamak için inşa edildiği görülmektedir. 6 duvarın (%20,0) arkası çayır (ekimdikim yapılmayan arazi), 5 duvarın (%16,7) arkası sirkülasyon hattı, 3 duvarın (%10,0)
arkası ise tarla olarak kullanılmaktadır.
Tablo 40. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların arkalarındaki
fonksiyonlar
Duvar Arkası Fonksiyon
Bulunma Oranı
Yüzde
Sirkülasyon Hatı
5
16,7
Tarla
3
10,0
Çayır
6
20,0
Yapı
16
53,3
Toplam
30
100,0
Kentsel araştırma alanlarında duvarların 28’inde (%93,3) duvar önü sirkülasyon
hattıyken, 2’sinde (%6,7) duvar önünden su arkı geçmektedir.
Tablo 51. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların önlerindeki
ekolojik yapılar
Duvar Önü Ekolojik Yapı
Bulunma Oranı
Yüzde
Sirkülasyon Hattı
28
93,3
Su Arkı
2
6,7
Toplam
30
100,0
55
Duvarların arkasındaki ekolojik yapıda ise 12 duvarın arkası (%40,0) doğal yeşil
alanken, 11 duvarın arkası (%36,7) kentsel yeşil alan, 6 duvarın arkası (%20,0) yapı, 1
duvarın arkası ise (%3,3) tarım arazisi olarak kullanılmaktadır.
Tablo 42. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların arkalarındaki
ekolojik yapılar
Duvar Arkası Ekolojik Yapı
Bulunma Oranı
Yüzde
Yapısal
6
20,0
Kentsel Yeşil
11
36,7
Doğal Yeşil
12
40,0
Tarım Arazisi
1
3,3
Toplam
30
100,0
Kentsel alanlarda seçilen duvarların 4’ünün (%13,3) derzsiz (beton-betonarme) iken,
25’inin kapalı derzli(çimento derzli), 1’inin ise açık derzli (yığma taş duvar) olduğu
belirlenmiştir.
Tablo 43. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların derz durumları
Bulunma Oranı
Yüzde
Derzsiz
4
13,3
Kapalı Derzli
25
83,3
Açık Dezli
1
3,4
Toplam
30
100,0
Derz
Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların 17’sinde (%56,7) barbakan
mevcut değilken, 13’ünde (%43,3) barbakan mevcuttur.
Tablo 44. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların barbakan
bulundurma durumları
Barbakan Varlığı
Bulunma Oranı
Yüzde
Barbakan Mevcut Değil
17
56,7
Barbakan Mevcut
13
43,3
Toplam
30
100,0
56
Belirlenen duvarların 17’sinde (%56,7) harpuşta mevcut değilken, 13’ünde (%43,3)
harpuşta mevcuttur.
Tablo 45. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların harpuşta
bulundurma durumları
Harpuşta Varlığı
Bulunma Oranı
Yüzde
Harpuşta Mevcut Değil
17
56,7
Harpuşta Mevcut
13
43,3
Toplam
30
100,0
Kentsel araştırma alanlarında seçilen duvarların 23’ü (%76,7) taşıyıcı görev
üstlenirken 7’si ise (%23,3) sınırlayıcıdır.
Tablo 46. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların fonksiyonları
Duvar Fonksiyonu
Bulunma Oranı
Taşıyıcı
Sınırlayıcı
Toplam
Yüzde
23
76,7
7
23,3
30
100,0
Kentsel araştırma alanlarında seçilen duvarların 12’si (%40,0) günde 4-6 saat güneş
alırken, 8’i (%26,6) günde 0-2 saat, 5’i (%46,7) günde 2-4 saat, 3’ü (%10,0) günde 8-10
saat, 2’si (%6,7) ise günde 6-8 saat güneş almaktadır.
Tablo 47. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların günlük güneşlenme
süreleri
Güneşlenme Süresi (Saat/Gün)
Bulunma Oranı
Yüzde
0 - 2 saat
8
26,6
2 -4 saat
5
16,7
4 - 6 saat
12
40,0
6 - 8 saat
2
6,7
8 - 10 saat
3
10,0
Toplam
30
100,0
57
Duvarların 15’i (%50) Kuzey bakıya sahipken, 8’i (%26,6) Doğu bakıya, 5’i (%16,7)
Batı bakıya, 2’si ise Güney bakıya sahiptir.
Tablo 48. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların bakı dağılımları
Bakı
Bulunma Oranı
Yüzde
Kuzey
15
50,0
Güney
2
6,7
Doğu
8
26,6
Batı
5
16,7
Toplam
30
100,0
Kentsel araştırma sahasındaki duvarların 1. mikrohabitatlarındaki bitkisel yoğunluğa
bakıldığında 16 duvarın (%53,4) çok yoğun vejetasyona sahip olduğu görülmektedir. 9
duvar (%30,0) az yoğun vejetasyona, 4 duvar (%13,3) orta yoğun vejetasyona sahipken,
sadece 1 duvarda (%3,3) vejetasyon örneğine rastlanmamıştır.
Tablo
49.
Kentsel araştırma alanlarında belirlenen
mikrohabitatlarındaki bitkisel yoğunluk
Bitkisel Yoğunluk (1. mikrohabitat)
Bulunma Oranı
Yüzde
Vejetasyon yok
1
3,3
Az Yoğun
9
30,0
Orta Yoğun
4
13,3
Çok Yoğun
16
53,4
Toplam
30
100,0
duvarların
1.
Duvar yüzeylerindeki bitki yoğunluklarına bakıldığında 11 duvarda (%36,7)duvar
yüzeylerinde orta yoğun vejetasyon görülürken, 11 duvarda (%36,7) az yoğun vejetasyon,
3 duvarda ise (%10) çok yoğun vejetasyon görülmektedir. Duvarların 5’inde (%16,6) ise
herhangi bir vejetasyona rastlanmamıştır.
58
Tablo
50.
Kentsel araştırma alanlarında belirlenen
mikrohabitatlarındaki bitkisel yoğunluk
Bitkisel Yoğunluk (2. mikrohabitat)
duvarların
Bulunma Oranı
Yüzde
Vejetasyon yok
5
16,6
Az Yoğun
11
36,7
Orta Yoğun
11
36,7
Çok Yoğun
3
10,0
Toplam
30
100,0
2.
Kentsel araştırma alanlarında seçilen duvarların önlerindeki 1m’lik kısımlarında ise
12 duvarın (%40,0) çok yoğun vejetasyon varlığına sahip olduğu görülmektedir. 10
duvarın 3. mikrohabitatında (%33,3) az yoğun vejetasyon varlığı, 6 duvarın 3.
mikrohabitattında (%20,0) orta yoğun vejetasyon varlığı görülürken, 2 duvarın 3.
mikrohabitatında (%6,7) ise herhangi bir vejetasyon varlığına rastlanmamıştır.
Tablo
51.
Kentsel araştırma alanlarında belirlenen
mikrohabitatlarındaki bitkisel yoğunluk
Bitkisel Yoğunluk (3. Mikrohabitat)
duvarların
Bulunma Oranı
Yüzde
Vejetasyon yok
2
6,7
Az Yoğun
10
33,3
Orta Yoğun
6
20,0
Çok Yoğun
12
40,0
Toplam
30
100,0
Kentsel
çalışma
alanlarındaki
toplam
vejetasyon
yüzdesi
3.
mikrohabitatlara
ayrıldığında duvarların 1. mikrohabitatlarında 14 duvar (%46,7) toplam vejetasyonun %020’sini barındırırken, 7 duvar (%23,3) toplam vejetasyonun %21-40’ını, 3 duvar (%10,0)
toplam vejetasyonun %41-60’ını, 3 duvar (%10,0) toplam vejetasyonun %61-80’ini, 3
duvar (%10,0) toplam vejetasyonun % 81-100’ünü barındırmaktadır.
59
Tablo
52.
Kentsel araştırma alanlarında belirlenen
mikrohabitatlarındaki kaplama yoğunlukları
Kaplama Yoğunluğu (1. mikrohabitat)
duvarların
Bulunma Oranı
Yüzde
%0-20
14
46,7
%21-40
7
23,3
%41-60
3
10,0
%61-80
3
10,0
%81-100
3
10,0
Toplam
30
100,0
1.
Toplam vejetasyonun mikrohabitatsal yüzdelerini incelediğimizde kentsel çalışma
alanlarında 17 duvarda (%56,6) vejetasyonun %0-20’sinin, 5 duvarda (%16,7)
vejetasyonun %41-60’ının, 4 duvarda (%13,3) vejetasyonun %61-80’inin, 2 duvarda
(%6,7) vejetasyonun %21-40’ı, 2 duvarda ise (%6,7) vejetasyonun %81-100’ü 2.
mikrohabitatta yer almaktadır.
Tablo
53.
Kentsel araştırma alanlarında belirlenen
mikrohabitatlarındaki kaplama yoğunlukları
Kaplama Yoğunluğu (2. mikrohabitat)
duvarların
Bulunma Oranı
Yüzde
%0-20
17
56,6
%21-40
2
6,7
%41-60
5
16,7
%61-80
4
13,3
%81-100
2
6,7
Toplam
30
100,0
2.
Toplam vejetasyonun mikrohabitatsal yüzdelerini incelediğimizde kentsel çalışma
alanlarında 13 duvarda (%43,3) vejetasyonun %0-20’sinin, 4 duvarda (%13,3)
vejetasyonun %21-40’ının, 2 duvarda (%6,7) vejetasyonun %41-60’ının, 3 duvarda
(%10,0) vejetasyonun %61-80’i, 8 duvarda ise (%26,7) vejetasyonun %81-100’ü 3.
mikrohabitatta yer almaktadır.
60
Tablo
54.
Kentsel araştırma alanlarında belirlenen
mikrohabitatlarındaki kaplama yoğunlukları
Kaplama Yoğunluğu (3. mikrohabitat)
duvarların
Bulunma Oranı
Yüzde
%0-20
13
43,3
%21-40
4
13,3
%41-60
2
6,7
%61-80
3
10,0
%81-100
8
26,7
Toplam
30
100,0
3.
Resmi kurumlardan, gözleme dayalı fiziksel verilerden ve mülk sahiplerden alınan
bilgiler doğrultusunda 9 duvara (%30,0) uygulanan antropojen etkinin az olduğu, 9 duvara
(%30,0) uygulanan antropojen etkinin orta seviyede olduğu, 7 duvara (%23,3) uygulanan
antropojen etkinin yüksek seviyede olduğu, 5 duvarda ise (%16,7) her hangi bir antropojen
etkiye maruz kalmadığı belirlenmiştir.
Tablo 55. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarlara etki eden antropojen
etki şiddetleri
Antropojen Etki Değeri
Frequency
Percent
Yok-Terkedilmiş
5
16,7
Az
9
30,0
Orta
9
30,0
Çok
7
23,3
Toplam
30
100,0
Kentsel çalışma alanlarında belirlenen 13 duvarda (%43,4) 11-15 farklı bitki türünün
yayılış gösterdiği belirlenmiştir. 9 duvarda (%30,0) 6-10 tür yayılış gösterirken, 4 duvarda
(%13,3) 16-20 tür, 2 duvarda (%6,7) 0-5 tür, 1 duvarda (%3,3) 21-25 tür, 1 duvarda da
(%3,3) 25’den daha fazla tür yayılış gösterdiği belirlenmiştir.
61
Tablo 56. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen tür sayıları
Tür Sayısı
Bulunma Oranı
Yüzde
0 - 5 tür
2
6,7
6 - 10 tür
9
30,0
11 - 15 tür
13
43,4
16 - 20 tür
4
13,3
21 - 25 tür
1
3,3
25+ tür
1
3,3
Toplam
30
100,0
Duvar karakteristiklerine bakıldığında; kentsel alanlardan seçilen duvarların 25’i
(%83,3) bitkilenmiş duvar iken, 4’ü (%13,3) yeşil cephe, 1’i ise (%3,4) bitkilendirilmiş
duvardır.
Tablo 57. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların karakteristikleri
Duvar Karakteristiği
Bulunma Oranı
Yüzde
Yeşil Cephe
4
13,3
Bitkilenmiş Duvar
25
83,3
Bitkilendirilmiş Duvar
1
3,4
Toplam
30
100,0
Kentsel çalışma alanlarında seçilen duvarların 28’inin (%93,3) düz olduğu tespit
edilmişken, 2’sinin (%6,7) ön yüzeyi ile geniş açı yapan, pozitif eğimli olduğu tespit
edilmiştir.
Tablo 58. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların eğim tipleri
Duvar Eğimi
Bulunma Oranı
Yüzde
Düz
28
93,3
+ Eğim
2
6,7
Toplam
30
100,0
62
3.1.3. Kırsal Araştırma Alanlarında Materyali Oluşturan Duvarlara İlişkin
Bulgular
Kırsal çalışma alanlarından seçilen duvarlar da kentsel çalışma alanlarında olduğu
gibi 3 farklı lokasyonda incelenmiştir. Çalışma alanlarından seçilen duvarların 16’sı
(%53,4) Trabzon İli’nin batısında bulunan Mersin ve güney yakasından, 7 ‘si (%23,3)
Trabzon İli merkezinden, kalan 7’si ise (%23,3) Trabzon İli’nin doğusunda bulunan
Çaykara ilçesi ve güney yakasından seçilip kayıt altına alınmıştır.
Şekil 18. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların lokasyonları
Tablo 59. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların lokasyonları
Lokasyon
Mersin ve Güneyi
Bulunma Oranı
Yüzde
16
53,4
Merkez
7
23,3
Çaykara ve Güneyi
7
23,3
30
100,0
Toplam
Arazi kullanımı ile coğrafi etmenler nedeniyle ratgele seçilen duvarlar farklı
rakımları temsil etmektedir. Kırsal çalışma alanlarında seçilen duvarların 12’si (%40) 101200m rakım aralığında iken, 7’si ise 401m’den yüksek rakımlarda, 6’sı (%20,0) 0-100m
rakım aralığında, 5’i (%16,7) 201-300m rakım aralığında kayıt altına alınmıştır.
63
Tablo 60. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların rakımları
Rakım
Bulunma Oranı
Yüzde
0-100
6
20,0
101-200
12
40,0
201-300
5
16,7
401+
7
23,3
30
100,0
Toplam
Kırsal çalışma alanlarından seçilen duvarların yaşlarına bakıldığında 16’sının
(%53,3) 11 yaşından daha yaşlı olduğu, 12’sinin (%40,0) 6-10 yaş arasında olduğu, 2’sinin
ise (%6,7) 0-5 yaş aralığında olduğu yapılan çalışmalar sonucunda belirlenmiştir.
Tablo 61. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların yaşları
Yaş
Bulunma Oranı
Yüzde
0-5
2
6,7
6-10
12
40,0
11+
16
53,3
Toplam
30
100,0
Kırsal çalışma alanlarından seçilen duvarların yüksekliklerine bakıldığında 15
duvarın (%50) alçak (0-1,5m) olduğu belirlenmiştir. Kalan duvarların 9’u (%30) orta
yükseklikte (1,51-3,00m), 6’sının ise (%20,0) yüksek (3,01-4,50m) olduğu tespit
edilmiştir.
Tablo 62. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların yükseklikleri
Yükseklik
Bulunma Oranı
Yüzde
0m - 1,50m
15
50,0
1,51m - 3,00m
9
30,0
3,01m - 4,50m
6
20,0
Toplam
30
100,0
64
Kırsal çalışma alanlarında seçilen duvarların 14’ü (%46,7) 50-100m aralığında bir
uzunluğa sahipken, 12’si (%40,0) 0-50m uzunluk aralığında, kalan 4’ü ise (%13,3)
100m’den daha uzun olarak kayıtlara geçmiştir.
Tablo 63. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların uzunlukları
Uzunluk
Bulunma Oranı
Yüzde
0m - 50m
12
40,0
50m - 100 m
14
46,7
100m+
4
13,3
Toplam
30
100,0
Kırsal alanlarda seçilen duvarlarda kullanılan baskın malzemelere bakıldığında 3 ana
grupta toplandıkları belirlenmiştir. Seçilen duvarların 14’ü (%46,7) doğal taş ile
yapılmışken, 12 duvarın (%40,0) beton-betonarme olarak inşa edildiği, 4 duvarın ise
(%13,3) biriket kullanılarak inşa edildiği tespit edilmiştir.
Tablo 64. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların inşaa edildikleri
malzemeler
Duvar Malzemesi
Bulunma Oranı
Yüzde
Beton-Betonarme
12
40,0
Doğal Taş
14
46,7
Biriket
4
13,3
Toplam
30
100,0
Kırsal çalışma alanlarında belirlenen duvarların 23’ünde (%76,7) baskın malzemeye
farklı bir malzemeyle ek yapılmadığı, 7 duvarda ise (%23,3) uzunluk veya yüksekliğe
müdahale için farklı malzemeler kullanılarak ek yapıldığı belirlenmiştir.
65
Tablo 65. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların farklı malzeme
barındırma oranları
Farklı Malzeme
Bulunma Oranı
Yüzde
Farklı malzeme yok
23
76,7
Farklı malzeme var
7
23,3
Toplam
30
100,0
Kırsal çalışma alanlarında seçilen duvarların önlerinde bulunan baskın malzeme
türlerine bakıldığında 14 duvarın (%46,7) önünde baskın malzemenin asfalt olduğu
görülmektedir. Duvarların 7’sinin (%23,3) önünde baskın malzeme beton iken, 6’sının
önünde baskın malzeme parke taşı, 2’sinin önündeki baskın malzeme çakıl-stabilize, 1’inin
önündeki baskın malzeme ise toprak olarak kayıt altına alınmıştır.
Tablo 66. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların önlerindeki
malzemeler
Duvar Önü Malzeme
Bulunma Oranı
Yüzde
Asfalt
14
46,7
Beton
7
23,3
Çakıl - Stabilize
2
6,7
Toprak
1
3,3
Parke Taşı
6
20,0
Toplam
30
100,0
Kırsal çalışma alanlarındaki duvarların arkasında bulunan baskın malzemeye
bakıldığında ise 28 duvarın (%93,4) arkasındaki baskın malzemenin toprak, 1 duvarın
(%3,3) arkasındaki baskın malzemenin beton, 1 duvarın da (%3,3) arkasındaki baskın
malzemenin çakıl-stabilize olduğu belirlenmiştir.
66
Tablo 67. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların arkalarındaki
malzemeler
Duvar Arkası Malzeme
Bulunma Oranı
Yüzde
Beton
1
3,3
Çakıl-Stabilize
1
3,3
Toprak
28
93,4
Toplam
30
100,0
Duvaralar sirkülasyon hatları üzerinden seçildikleri için duvarların tamamının
önündeki fonsyonları sirkülasyon hattı olarak kayıt altına alınmıştır.
Duvar arkası fonsyonlara bakıldığında ise 12 duvarın (%40,0) arkasının doğal bitki
örtüsü ile kaplı olduğu (ekim-dikim yapılmayan doğal alan), 7 duvarın (%23,4) arkasında
tarım arazisi olduğu, 5 duvarın (%16,7) arkasında yapılaşma olduğu, 4 duvarın (%13,3)
arkasında mezarlık olduğu, 1 duvarın (%3,3) arkasında çocuk oyun alanı olduğu, kalan bir
duvarın (%3,3) arkasından ise sirkülasyon hattı geçtiği gözlemlenmiştir.
Tablo 68. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların arkalarındaki
fonksiyonlar
Duvar Arkası Fonksiyon
Bulunma Oranı
Yüzde
Sirkülasyon
1
3,3
Tarla
7
23,4
Çayır
12
40,0
Mezarlık
4
13,3
Çocuk Oyun Alanı
1
3,3
Yapı
5
16,7
Toplam
30
100,0
Kırsal çalışma alanlarından seçilen duvarların önündeki 1m’lik koridordaki baskın
ekolojik yapıya bakıldığında 27 duvarın (%90) sirkülasyon hattı geçtiği belirlenmiştir.
Kalan 3 duvarın (%10) önünde ise su arkı (yaklaşık 40 cm genişliğinde) ve hemen su
arkının bitiminde yine sirkülasyon hattı varlığı tespit edilmiştir.
67
Tablo 69. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların önlerindeki ekolojik
yapılar
Duvar Önü Ekolojik Yapı
Bulunma Oranı
Yüzde
Sirkülasyon Hattı
27
90
Su Arkı
3
10
Toplam
30
100
Kırsal çalışma alanlarında duvar arkası ekolojik yapıya bakıldığında ise 16 duvarın
(%53,3) doğal yeşil alan olduğu belirlenmiştir. 6 duvarın (%20) arkasının kentsel yeşil, 5
duvarın (%16,7) arkasının tarım arazisi, 3 duvarın (%10) arkasının ise yapısal kullanım
alanına sahip olduğu belirlenmiştir.
Tablo 70. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların arkalarındaki
ekolojik yapılar
Bulunma
Oranı
Yüzde
Yapısal
3
10,0
Kentsel Yeşil
6
20,0
Doğal Yeşil
16
53,3
Tarım Arazisi
5
16,7
Toplam
30
100,0
Duvar Arkası Ekolojik Yapı
Kırsal çalışma alanlarında tespit edilen duvarlardaki derz yaplarına bakıldığında,
seçilen duvarların 14’ünün (%46,7) kapalı derzli, 13’ünün (%43,3) derzsiz, 3’ünün
(%10,0) açık derzli olduğu tespit edilmiştir.
Tablo 71. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların derz durumları
Bulunma Oranı
Yüzde
Derzsiz
13
43,3
Kapalı Derzli
14
46,7
Açık Derzli
3
10,0
Toplam
30
100,0
Derz
68
Kırsal çalışma alanlarında belirlenen duvarların 23’ünde (%76,6) barbakan mevcut
değilken, 7’sinde (%23,3) barbakan mevcuttur.
Tablo 72. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların barbakan bulundurma
durumları
Bulunma Oranı
Yüzde
Mevcut Değil
23
76,7
Mevcut
7
23,3
Toplam
30
100,0
Barbakan
Çalışma alanlarında belirlenen duvarların 26’sında (%86,7) harpuşta bulunmazken,
4’ünde (%13,3) harpuşta varlığına rastlanmıştır.
Tablo 73. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların harpuşta bulundurma
durumları
Harpuşta Varlığı
Bulunma Oranı
Yüzde
Mevcut Değil
26
86,7
Mevcut
4
13,3
Toplam
30
100,0
Seçilen duvarların fonksiyonlarına bakıldığında 27’sinin (%90,0) taşıyıcı duvar,
3’ünün ise (%10,0) sınırlayıcı duvar olduğu tespit edilmiştir.
Tablo 74. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların fonksiyonları
Bulunma Oranı
Yüzde
Taşıyıcı
27
90,0
Sınırlayıcı
3
10,0
Toplam
30
100,0
Duvar Fonksiyon
Kırsal çalışma alanlarından seçilen duvarların 8’i (%26,7) günde 0-2 saat, 8’i
(%26,7) günde 2-4 saat, 8’i (%26,7) günde 4-6 saat, 5’i (%16,6) günde 6-8 saat, 1’i ise
(%3,3) günde 8-10 saat güneş almaktadır.
69
Tablo 75. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların günlük güneşlenme
süreleri
Güneşlenme Süresi (Saat/Gün)
Bulunma Oranı
Yüzde
0 - 2 saat
8
26,7
2 - 4 saat
8
26,7
4 - 6 saat
8
26,7
6 - 8 saat
5
16,6
8 - 10 saat
1
3,3
Toplam
30
100,0
Çalışma sahalarında seçilen duvarların 12’si (%40,0) kuzey bakıya bakarken, 11’i
(%36,7) doğu bakıya, 6’sı (%20,0)batı bakıya, 1’i ise (%3,3) güney bakıya bakmaktadır.
Tablo 76. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvar bakı dağılımları
Bakı
Bulunma Oranı
Yüzde
Kuzey
12
40,0
Güney
1
3,3
Doğu
11
36,7
Batı
6
20,0
Toplam
30
100,0
Seçilen duvarların 1. mikrohabitatlarındaki bitkisel yoğunluklara bakıldığında 21
duvarın (%70) 1. mikrohabitatında çok yoğun vejetasyona rastlanmışken, 5’inde (%16,7)
orta yoğunlukta vejetasyona, 1’inde az yoğun vejetasyona rastlanmıştır. Seçilen duvarların
3’ünde (%10,0) ise 1. mikrohabitatta herhangi bir vejetasyon varlığına rastlanmamıştır.
Tablo
77.
Kırsal araştırma alanlarında belirlenen
mikrohabitatlarındaki bitkisel yoğunluklar
Bitkisel Yoğunluk (1. mikrohabitat)
Bulunma Oranı
Yüzde
Vejetasyon yok
3
10,0
Az Yoğun
1
3,3
Orta Yoğun
5
16,7
Çok Yoğun
21
70,0
Toplam
30
100,0
duvarların
1.
70
Kırsal çalışma alanlarından seçilen duvarlardaki 2. mikrohabitat vejetasyon
yoğunluğuna bakıldığında 12 duvarın (%40,0) 2. mikrohabitatında herhangi bir
vejetasyona
rastlanmamıştır.
10
duvarda
(%33,4)
orta
yoğunlukta
vejetasyona
rastlanmışken, 4 duvarda (%13,3) az yoğun vejetasyona, 4 duvarda ise (%13,3) çok yoğun
vejetasyon varlığına rastlanmıştır.
Tablo
78.
Kırsal araştırma alanlarında belirlenen
mikrohabitatlarındaki bitkisel yoğunluklar
Bitkisel Yoğunluk (2. mikrohabitat)
duvarların
Bulunma Oranı
Yüzde
Vejetasyon yok
12
40,0
Az Yoğun
4
13,3
Orta Yoğun
10
33,4
Çok Yoğun
4
13,3
Toplam
30
100,0
2.
Seçilen duvarların 3. Bölglerindeki vejetasyona bakıldığında ise 16 duvarın (%53,3)
çokyoğun vejetasyona, 8 duvarın (%26,7) orta yoğun vejetasyona, 6 duvarın ise (%20,0) az
yoğun vejetasyona sahip olduğu tespit edilmiştir.
Tablo
79.
Kırsal araştırma alanlarında belirlenen
mikrohabitatlarındaki bitkisel yoğunluklar
Bitkisel Yoğunluk (3. mikrohabitat)
Bulunma Oranı
Yüzde
Az Yoğun
6
20,0
Orta Yoğun
8
26,7
Çok Yoğun
16
53,3
Toplam
30
100,0
duvarların
3.
Kırsal çalışma alanlarından seçilen duvarların 1. mikrohabitatlarındaki kaplama
yoğunlukları incelendiğinde 20 duvarın (%66,7) toplam kaplama yoğunluğunun %020’sine, 5 duvarın (%16,7) toplam kaplama yoğunlunun %41-60’ına, 3 duvarın (%10,0)
toplam kaplama yoğunluğunun %21-40’ına, 1 duvarın (%3,3) toplam kaplama
yoğunluğunun %61-80’ine, 1 duvarın ise (%3,3) toplam kaplama yoğunluğunun %81100’üne sahip olduğu belirlenmiştir.
71
Tablo
80.
Kırsal araştırma alanlarında belirlenen
mikrohabitatlarındaki kaplama yoğunlukları
Kaplama Yoğunluğu (1. mikrohabitat)
duvarların
Bulunma Oranı
Yüzde
%0-20
20
66,7
%21-40
3
10,0
%41-60
5
16,7
%61-80
1
3,3
%81-100
1
3,3
Toplam
30
100,0
1.
Seçilen duvarların 2. mikrohabitatlarındaki kaplama yoğunluğuna bakıldığında ise 22
duvarın (%73,3) toplam kaplama yoğunluğunun %0-20’sine, 3 duvarın (%10,0) toplam
kaplama yoğunluğunun %41-60’ına, 3 duvarın (%10,0) toplam kaplama yoğunluğunun
%61-80’ine, 2 duvarın ise (%6,7) toplam kaplama yoğunluğunun %21-40’ına sahip olduğu
belirlenmiştir.
Tablo
81.
Kırsal araştırma alanlarında belirlenen
mikrohabitatlarındaki kaplama yoğunlukları
Kaplama Yoğunluğu (2. mikrohabitat)
Bulunma Oranı
Yüzde
%0-20
22
73,3
%21-40
2
6,7
%41-60
3
10,0
%61-80
3
10,0
Toplam
30
100,0
duvarların
2.
Belirlenen duvarlarda vejetasyon yayılımının 3. mikrohabitattaki durumuna bakılınca
13 duvarın (%43,3) toplam vejetasyonun %81-100’üne sahip olduğu belirlenmiştir. 6
duvarın (%20,0) toplam vejetasyonun %0-20’sine, 6 duvarın (%20,0) toplam vejetasyonun
%61-80’ine, 3 duvarın (%10,0) toplam vejetasyonun %41-60’ına, 2 duvarın (%6,7) ise
toplam vejetasyonun %21-40’ına sahip olduğu belirlenmiştir.
72
Tablo
82.
Kırsal araştırma alanlarında belirlenen
mikrohabitatlarındaki kaplama yoğunlukları
Kaplama Yoğunluğu (3. mikrohabitat)
Bulunma Oranı
Yüzde
%0-20
6
20,0
%21-40
2
6,7
%41-60
3
10,0
%61-80
6
20,0
%81-100
13
43,3
Toplam
30
100,0
duvarların
3.
Çalışma alanında yapılan gözlem ve incelemelerle 14 duvarın (%46,7) orta
yoğunlukta antropojen etkiye, 10 duvarın (%33,3) az yoğunlukta antropojen etkiye, 6
duvarın (%20,0) çok yoğunlukta antropojen etkiye maruz kaldığı belirlenmiştir.
Tablo 83. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarlara etki eden antropojen
etki şiddeti
Antropojen Etki Değeri
Bulunma Oranı
Yüzde
Az
10
33,3
Orta
14
46,7
Çok
6
20,0
Toplam
30
100,0
Tür çeşitliliği, araştırmanın en ilgi çekici ve merak uyandıran bulgularından birisidir.
Kırsal çalışma alanlarından toplanan bitkiler üzerinde yapılan çalışmalar sonucunda 12
duvarda (%40,0) 11-15 farklı tür tespit edilmişken, 9 duvarda (%30,0) 16-20 farklı tür, 8
duvarda (%26,7) 6-10 farklı tür, 1 duvarda (%3,3) 25 den fazla farklı tür tespit edilmiştir.
Tablo 84. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen tür sayıları
Tür Sayısı
Bulunma Oranı
Yüzde
6 - 10 tür
8
26,7
11 - 15 tür
12
40,0
16 - 20 tür
9
30,0
25+ tür
1
3,3
Toplam
30
100,0
73
Kırsal çalışma alanlarında belirlenen duvarların 28’inin (%93,3) bitkilenmiş duvar,
kalan 2 duvarın (%6,7) bitkilendirilmiş duvar olduğu tespit edilmiştir.
Tablo 85. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların karakteristikleri
Duvar Karakteristiği
Bulunma Oranı
Yüzde
Bitkilenmiş Duvar
28
93,3
Bitkilendirilmiş Duvar
2
6,7
Toplam
30
100,0
Seçilen duvarların 28’inin (%93,4) düz olduğu belirlenmiştir. 1 duvarın (%3,3)
pozitif eğimli, 1 duvarın ise (%3,3) negatif eğimli olduğu tespit edilmiştir. Negatif eğimli
duvarın böyle tasarlanıp inşa edilmediği, kendisine binen yük sonucu bu duruma geldiği
gözlemlenmiştir.,
Tablo 86. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların eğim tipleri
Duvar Eğimi
Bulunma Oranı
Yüzde
Düz
28
93,4
+ Eğim
1
3,3
- Eğim
1
3,3
Toplam
30
100,0
3.2. Duvarlarda Tespit Edilen Vejetasyonlara İlişkin Bulgular
Duvarı görsel olarak tanımlayan yakın çevresini, ekolojik olarak nasıl etkilediğini de
ortaya koyabilmek için duvarlar üzerinde mikrohabitatlama yapılmıştır.
Yapılan çalışmada Trabzon İlinde daha önceden belirlenerek kayıt altına alınan
toplam 60 duvar birinci, ikinci ve üçüncü mikrohabitat olarak ayrılmış ve toplamda 158
noktadan bitki örnekleri toplanmıştır. Bitki örnekleri Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman
Fakültesi Herbaryum’unda laboratuvar ortamında stereomikroskop kullanılarak teşhisleri
yapılmıştır.
Literatürde çok fazla sayıda duvarlarla çalışma yapılmış olsa da bu duvarların
tamamı oldukça kompakt kentsel alanlardan seçilmiştir. Bu araştırmada ekolojik ve
74
kültürel parametrelerinde test edilebilmesi için özellikle farklı lokasyonlar ve bunarın
taşıdıkları farklı ekolojik koşullar tercih edilmiştir. Yapılan çalışmada en başından karar
verilerek üç temel alana ayrılmış lokasyondan, iki farklı temel ekolojik karakter (kentselkırsal) üzerinde durulmuştur.
3.2.1. Araştırma Alanının Tümünde Tespit Edilen Vejetasyona İlişkin Bulgular
Toplam 60 duvardan, 158 örnek alanından toplanan numunelerden, 6 değişik yaşam
formu ve 69 değişik familyaya ait 196 bitki türü tespit edilmiştir. Kentsel çalışma alanında
belirlenen türlerden en sık rastlanan 3 tanesinin (Parietaria judaica, Torilis arvensis ve
Hedera helix) en az birine 158 örnek alanının 83’ünde (%52,53) rastlanmıştır. En sık
rastlanan 6 tür (ilk üç türe ek olarak Ficus carica, Rubus sp., Calamintha nepeta) örnek
alanlarının 97’sinde (%61,39) görülürken, en sık rastlanan 10 türün ise (ilk altı türe ek
olarak Lolium perenne, Urtica dioica, Oxalis corniculata, Rumex crispus) örnek
alanlarının 120’sinde (%75,94) yayılış gösterdiği belirlenmiştir.
Tablo 87’de tüm çalışma sahalarından, kentsel ve kırsal ayrımı yapılmaksızın tespit
edilen tüm bitki türlerine ait familya, yaşam formu ve doğallık-egzotiklik bilgileri
verilmiştir.
75
Tablo 87. Araştırma alanının tümünde tespit edilen tür, familya, yaşam formu ve il bazında
doğallık durumları
Tür
Familya
Yaşam Formu
İl Bazında
Doğallık
1
Aceraceae
Acer negundo
Phanerophyt
Doğal Değil
2
Adoxaceae
Viburnum tinus
Chamaephyt
Doğal Değil
Amaranthus cruentus
Hemicryptophyt
Doğal
3
Amaranthaceae
Beta vulgaris
Geophyt
Doğal Değil
5
Anethum graveolens
Hemicryptophyt
Doğal
6
Apium nodiflorum
Hemicryptophyt
Doğal
7
Chaerophyllum aureum
Hemicryptophyt
Doğal
8
Chaerophyllum murinum
Geophyt
Doğal
9
Chaerophyllum temulum
Hemicryptophyt
Doğal
Daucus carota
Geophyt
Doğal
Foeniculum vulgare
Chamaephyt
Doğal
12
Petroselinum sp.
Cryptophyt
Doğal Değil
13
Seseli petraeum
Chamaephyt
Doğal
14
15
Sison amomum
Tordylium maximum
Cryptophyt
Cryptophyt
Doğal
Doğal
16
Torilis arvensis var. arvensis
Cryptophyt
Doğal
17 Apocynaceae
Nerium oleander
Phanerophyt
Doğal Değil
18 Araliaceae
Hedera helix
Chamaephyt
Doğal
19 Arevaceae
Trachycarpus fortunei
Phanerophyt
Doğal Değil
20 Aspleniaceae
Asplenium trichomanes
Chamaephyt
Doğal
21
Achillea arabica
Cryptophyt
Doğal Değil
22
Anthemis cotula
Hemicryptophyt
Doğal
23
Anthemis tinctoria
Hemicryptophyt
Doğal
24
Artemisia absinthium
Chamaephyt
Doğal Değil
25
Artemisia verlotiorum
Chamaephyt
Doğal Değil
26
Aster caucasicus
Hemicryptophyt
Doğal
27
Bidens tripartita
Therophyt
Doğal
28
Cicerbita racemosa
Chamaephyt
Doğal
29
Cichorium intybus
Hemicryptophyt
Doğal
30
Cirsium trachylepis
Hemicryptophyt
Doğal
Conyza canadensis
Chamaephyt
Doğal Değil
32
Crepis foetida
Cryptophyt
Doğal
33
Crepis pulchra
Cryptophyt
Doğal
34
Crepis setosa
Cryptophyt
Doğal
35
Eupatorium cannabinum
Hemicryptophyt
Doğal Değil
36
Helminthotheca echioides
Cryptophyt
Doğal
37
Inula conyza
Cryptophyt
Doğal
38
Lactuca serriola
Cryptophyt
Doğal
39
Lapsana communis
Hemicryptophyt
Doğal
40
Lapsana communis spb. grandiflora
Hemicryptophyt
Doğal
41
Leontodon hispidus var. glabratus
Cryptophyt
Doğal
4
10
11
31
Apiaceae
Asteraceae
76
Tablo 87’nin devamı
42
Pulicaria dysenterica
Hemicryptophyt
Doğal Değil
43
Senecio vulgaris
Cryptophyt
Doğal
44
Sonchus asper
Cryptophyt
Doğal
45
Sonchus oleraceus
Cryptophyt
Doğal
46 Asteraceae
Tanacetum parthenium
Cryptophyt
Doğal
47
Tanacetum scaturiginosum
Cryptophyt
Doğal
48
Taraxacum buttleri
Hemicryptophyt
Doğal
49
Taraxacum scaturiginosum
Hemicryptophyt
Doğal
50
Xanthium spinosum
Hemicryptophyt
Doğal Değil
51 Berberidaceae
Berberis thunbergii
Phanerophyt
Doğal Değil
52 Betulaceae
Corylus avellana
Phanerophyt
Doğal
53
Campsis radicans
Chamaephyt
Doğal Değil
54
Cynoglossum creticum
Cryptophyt
Doğal
Myosotis alpestris
Hemicryptophyt
Doğal Değil
56
Trachystemon orientalis
Hemicryptophyt
Doğal
57 Boraginaceae
Omphalodes cappadocica
Hemicryptophyt
Doğal
58
Brassica elongata
Cryptophyt
Doğal Değil
59
Brassica sp.
Cryptophyt
Doğal
Iberis pinnata
Hemicryptophyt
Doğal
55
60
Bignoniaceae
Brassicaceae
Raphanus raphanistrum
Cryptophyt
Doğal
62
Rorippa sylvestris
Hemicryptophyt
Doğal
63
Sisymbrium officinale
Hemicryptophyt
Doğal
64 Buxaceae
Buxus sempervirens
Chamaephyt
Doğal
65
Campanula latifolia
Hemicryptophyt
Doğal
Campanula rapunculoides
Cryptophyt
Doğal
67 Cannaceae
Canna sp.
Hemicryptophyt
Doğal
68
Lonicera caucasica
Chamaephyt
Doğal
69 Caprifoliaceae
Lonicera japonica
Chamaephyt
Doğal Değil
70
Sambucus ebulus
Cryptophyt
Doğal Değil
71
Moehringia trinervia
Hemicryptophyt
Doğal Değil
72 Caryophyllaceae
Petrorhagia saxifraga
Hemicryptophyt
Doğal
73
Stellaria media
Hemicryptophyt
Doğal Değil
74 Celastraceae
Eonymus japonica
Phanerophyt
Doğal Değil
75
Atriplex nitens
Hemicryptophyt
Doğal Değil
Chenopodium album subp. album
Cryptophyt
Doğal
77 Cichoriaceae
Pilosella pilselloides
Hemicryptophyt
Doğal
78 Commelinaceae
Commelina communis
Hemicryptophyt
Doğal Değil
79
Calystegia sylvatica
Hemicryptophyt
Doğal
Convolvulus arvensis
Hemicryptophyt
Doğal
Cornus amonum
Chamaephyt
Doğal
Cornus sanguinea
Chamaephyt
Doğal
Phedimus stoloniferus
Hemicryptophyt
Doğal Değil
Sedum pallidum var. bithynicum
Hemicryptophyt
Doğal Değil
61
66
76
80
81
82
83
84
Campanulaceae
Chenopodiaceae
Convolvulaceae
Cornaceae
Crassulaceae
77
Tablo 87’nin devamı
85 Cucurbitaceae
Cucurbita sp.
Therophyt
Doğal
86
Biota orientalis
Phanerophyt
Doğal Değil
87 Cupressaceae
Cryptomeria japonica
Phanerophyt
Doğal Değil
88
Cupressus macrocarpa
Phanerophyt
Doğal Değil
89 Dennstaedtiaceae
Pteridium aquilinum
Chamaephyt
Doğal
90 Dioscoreaceae
Tamus communis
Hemicryptophyt
Doğal
91 Dryopteridaceae
Polystichum aculeatum
Chamaephyt
Doğal Değil
92 Ebenaceae
Diospyrus lotus
Phanerophyt
Doğal
93 Equisetaceae
Equisetum arvense
Hemicryptophyt
Doğal
94
Euphorbia peplus
Hemicryptophyt
Doğal
95 Euphorbiaceae
Euphorbia stricta
Cryptophyt
Doğal
96
Mercurialis annua
Hemicryptophyt
Doğal
97
Acacia dealbata
Phanerophyt
Doğal Değil
98
Cercis siliquastrum
Phanerophyt
Doğal Değil
99
Medicago lupilina
Hemicryptophyt
Doğal
100
Medicago sativa subp. sativa
Hemicryptophyt
Doğal
101 Fabaceae
Robinia pseudoacacia
Phanerophyt
Doğal Değil
102
Trifolium medium var. medium
Hemicryptophyt
Doğal
103
Trifolium pratense var. pratense
Hemicryptophyt
Doğal
104
Vicia cracca subp. cracca
Hemicryptophyt
Doğal
105
Wisteria sinensis
Chamaephyt
Doğal Değil
Geranium purpureum
Hemicryptophyt
Doğal
Pelargonium hybrida
Chamaephyt
Doğal Değil
108 Hydrangeaceae
Philadelphus coronarius
Chamaephyt
Doğal Değil
109 Hypericaceae
Hypericum perforatum
Chamaephyt
Doğal
110 Juglandaceae
Juglans regia
Phanerophyt
Doğal
111
Calamintha grandiflora
Hemicryptophyt
Doğal
112
Calamintha nepeta
Hemicryptophyt
Doğal
113
Calamintha sylvatica
Hemicryptophyt
Doğal
114
Clinopodium nepeta
Hemicryptophyt
Doğal
115 Lamiaceae
Mentha longifolia
Hemicryptophyt
Doğal Değil
116
Mentha pulegium
Hemicryptophyt
Doğal
117
Salvia verticillata
Hemicryptophyt
Doğal
118
Stachys sylvatica
Hemicryptophyt
Doğal
119
Thymus praecox
Hemicryptophyt
Doğal
120 Lauraceae
Laurus nobilis
Phanerophyt
Doğal
121 Magnoliaceae
Magnolia grandiflora
Phanerophyt
Doğal Değil
122 Malvaceae
Alcea biennis
Hemicryptophyt
Doğal Değil
123 Moraceae
Ficus carica
Phanerophyt
Doğal
124
Fraxinus angustifolia
Phanerophyt
Doğal
125
Jasminium officinale
Chamaephyt
Doğal Değil
Ligustrum japonica
Phanerophyt
Doğal Değil
Olea europea
Phanerophyt
Doğal
106
107
126
127
Geraniaceae
Oleacea
78
Tablo 87’nin devamı
128 Oleacea
Olea oleaster
Phanerophyt
Doğal Değil
129
Epilobium minutiflorum
Cryptophyt
Doğal
130 Onagraceae
Epilobium montanum
Cryptophyt
Doğal
131
Oenothera biennis
Cryptophyt
Doğal
132 Oxalidaceae
Oxalis corniculata
Hemicryptophyt
Doğal
133 Papaveraceae
Chelidonium majus
Hemicryptophyt
Doğal Değil
134 Phytolaccaceae
Phytolacca americana
Cryptophyt
Doğal
135
Cedrus libani
Phanerophyt
Doğal Değil
136
Picea orientalis
Phanerophyt
Doğal
137 Pinaceae
Picea pungens
Phanerophyt
Doğal Değil
138
Pinus radiata
Phanerophyt
Doğal Değil
139
Pseudotsuga menziesii
Phanerophyt
Doğal Değil
140
Plantago lanceolata
Cryptophyt
Doğal
Plantago major subp. major
Cryptophyt
Doğal
142
Avena sterilis
Therophyt
Doğal
143
Brachypodium sylvaticum
Hemicryptophyt
Doğal
144
Festuca djimilensis
Hemicryptophyt
Doğal
145
Holcus lanatus
Hemicryptophyt
Doğal
146
Hordeum murinum
Geophyt
Doğal
Hordeum murinum sp. teporinum
Geophyt
Doğal
Lolium perenne
Hemicryptophyt
Doğal
149
Paspalum paspalodes
Hemicryptophyt
Doğal
150
Poa trivallis
Hemicryptophyt
Doğal
151
Rostaria cristata
Hemicryptophyt
Doğal Değil
152
Setaria viridis
Hemicryptophyt
Doğal
153
Zea mays sp.
Therophyt
Doğal
154
Polygonum hydropiper
Hemicryptophyt
Doğal Değil
155 Polygonaceae
Polygonum persicaria
Hemicryptophyt
Doğal Değil
156
Rumex crispus
Hemicryptophyt
Doğal
157 Primulaceae
Anagallis arvensis
Hemicryptophyt
Doğal
158 Punicaceae
Punica granatum
Phanerophyt
Doğal Değil
159 Ronunculaceae
Clematis vitalba
Hemicryptophyt
Doğal
160
Agrimonia eupatoria
Hemicryptophyt
Doğal Değil
161
Cotoneaster frigida
Chamaephyt
Doğal Değil
162
Cotoneaster nummularia
Phanerophyt
Doğal Değil
163
Cydonia oblonga
Phanerophyt
Doğal Değil
164
Eirobotrya japonica
Phanerophyt
Doğal Değil
165 Rosaceae
Fragaria vesca
Hemicryptophyt
Doğal
166
Geum urbanum
Hemicryptophyt
Doğal Değil
167
Laurocerasus officinalis
Phanerophyt
Doğal
168
Mespilus germanica
Phanerophyt
Doğal
169
Potentilla reptans
Hemicryptophyt
Doğal
170
Prunus avium
Phanerophyt
Doğal Değil
141
147
148
Plantaginaceae
Poaceae
79
Tablo 87’nin devamı
171
Prunus cerasifera 'Atropurpurea'
Phanerophyt
Doğal Değil
172
Prunus sp.
Phanerophyt
Doğal
173
Pyracantha coccinea
Phanerophyt
Doğal
174
Rosa sp.
Chamaephyt
Doğal
175
Rubus sp.
Hemicryptophyt
Doğal
176
Sanguisorba minor subp. muricata
Cryptophyt
Doğal Değil
177
Spirea wanouttei
Chamaephyt
Doğal Değil
178 Rutaceae
Citrus sp.
Phanerophyt
Doğal Değil
179
Populus tremula
Phanerophyt
Doğal
Salix alba
Phanerophyt
Doğal
Salix babylonica
Phanerophyt
Doğal Değil
182
Salix fragilis
Phanerophyt
Doğal
183 Saxifragaceae
Saxigfraga cymbalaria
Cryptophyt
Doğal
184 Scrophulariaceae
Verbascum sp.
Hemicryptophyt
Doğal
185 Simaroubaceae
Ailanthus altissima
Phanerophyt
Doğal Değil
186 Smilacaceae
Smilax excelsa
Chamaephyt
Doğal
187 Solanaceae
Solanum nigrum subp. nigrum
Hemicryptophyt
Doğal
188 Taxodiaceae
Sequoia sempervirens
Phanerophyt
Doğal Değil
189
Ulmus glabra
Phanerophyt
Doğal
Ulmus minor
Phanerophyt
Doğal
Parietaria judaica
Hemicryptophyt
Doğal
Urtica dioica
Hemicryptophyt
Doğal
Viola arvensis
Hemicryptophyt
Doğal
Viola odorata
Hemicryptophyt
Doğal Değil
Parthenocissus vitacea
Chamaephyt
Doğal Değil
Vitis vinifera
Chamaephyt
Doğal
180
181
190
191
192
193
194
195
196
Salicaceae
Ulmaceae
Urticaceae
Violaceae
Vitaceae
Toplamada belirlenen 196 tür çalışma alanında 69 familya ile temsil edilmektedir. En
baskın olan 4 familyadan birincisinin tüm çalışma sahalarında 30 türle temsil edilen ve
toplam tür sayısının %15,3’ünü içinde barındıran Asteraceae familyası olduğu
görülmektedir. Çalışma alanında bu familyaya ait Achillea arabica, Anthemis cotula,
Anthemis tinctoria, Artemisia absinthium, Artemisia verlotiorum, Aster caucasicus, Bidens
tripartita, Cicerbite racemosa, Cichorium intybus, Cirsium trachylepis, Crepis pulchara,
Crepis foetida, Crepis setosa, Eupatorium cannabium, Heltminthotheca echioides, Inula
conyza, Lactuca serriola, Lapsana communis, Lapsana communis spb. grandiflora,
Leontodon hispidus var. glabratus, Pulicaria dysenterica, Senecio vulgaris, Sonchus asper,
Sonchus oleraceus, Tanacetum parthenium, Tanacetum scoturiginosum, Taraxacum
buttleri, Taraxacum scoturiginosum ve Xanthium spinosum türlerine rastlanmıştır.
80
69 familyanın 40’ı (%57,97) tek bir tür ile çalışma sahasında yayılış göstermektedir.
Tablo 88. Araştırma alanının tümünde tespit edilen türlerin yayılış gösterdikleri familyalar
FAMİLYA
Aceraceae
Adoxaceae
Amaranthaceae
Apiaceae
Apocynaceae
Araliaceae
Arevaceae
Aspleniaceae
Asteraceae
Berberidaceae
Betulaceae
Bignoniaceae
Boraginaceae
Brassicaceae
Buxaceae
Campanulaceae
Cannaceae
Caprifoliaceae
Caryophyllaceae
Celastraceae
Chenopodiaceae
Cichoriaceae
Commelinaceae
Convolvulaceae
Cornaceae
Crassulaceae
Cucurbitaceae
Cupressaceae
Dennstaedtiaceae
Dioscoreaceae
Dryopteridaceae
Ebenaceae
Equisetaceae
Euphorbiaceae
Fabaceae
Bulunma
Oranı
1
1
2
12
1
1
1
1
30
1
1
4
1
6
1
2
1
3
3
1
2
1
1
2
2
2
1
3
1
1
1
1
1
3
9
Yüzde
,5
,5
1,0
6,1
,5
,5
,5
,5
15,3
,5
,5
2,0
,5
3,1
,5
1,0
,5
1,5
1,5
,5
1,0
,5
,5
1,0
1,0
1,0
,5
1,5
,5
,5
,5
,5
,5
1,5
4,6
FAMİLYA
Geraniaceae
Hydrangeaceae
Hypericaceae
Juglandaceae
Lamiaceae
Lauraceae
Magnoliaceae
Malvaceae
Moraceae
Oleacea
Onagraceae
Oxalidaceae
Papaveraceae
Phytolaccaceae
Pinaceae
Plantaginaceae
Poaceae
Polygonaceae
Primulaceae
Punicaceae
Ronunculaceae
Rosaceae
Rutaceae
Salicaceae
Saxifragaceae
Scrophulariaceae
Simaroubaceae
Smilacaceae
Solanaceae
Taxodiaceae
Ulmaceae
Urticaceae
Violaceae
Vitaceae
Toplam
Bulunma
Oranı
2
1
1
1
9
1
1
1
1
5
3
1
1
1
5
2
12
3
1
1
1
18
1
4
1
1
1
1
1
1
2
2
2
2
196
Yüzde
1,0
,5
,5
,5
4,6
,5
,5
,5
,5
2,6
1,5
,5
,5
,5
2,6
1,0
6,1
1,5
,5
,5
,5
9,2
,5
2,0
,5
,5
,5
,5
,5
,5
1,0
1,0
1,0
1,0
100,0
Çalışma alanının tümünden toplanan farklı türden bitkilerde 6 farklı yaşam formuna
rastlanmıştır. Teşhis edilen 196 türden 81 tür (%41,3) Hemicryptophyt yaşam formuna
sahip olup bunu sırasıyla Phanerophyt (45 tür; %23,0), Crytophyt (33 tür; %16,8),
81
Chamaephyt (28 tür; %14,3), Geophyt (5 tür; %2,6) ve Therophyt (4 tür; %2) takip
etmektedir.
Tablo 89. Araştırma alanının tümünde tespit edilen türlerin yayılış gösterdikleri
yaşam formları
Yaşam Formu
Bulunma Oranı
Yüzde
Chamaephyt
28
14,3
Cryptophyt
33
16,8
Geophyt
5
2,6
Hemicryptophyt
81
41,3
Phanerophyt
45
23,0
Therophyt
Toplam
4
2,0
196
100,0
Bitki teşhisi sonrasında yapılan araştırmalar; teşhisi yapılan 196 türün 129’unun
(%65,8) Trabzon ili içinde doğal tür, 67’sinin ise (%34,2) Trabzon ili için doğal omadığı
saptanmıştır.
Tablo 90. Araştırma alanının tümünde tespit edilen türlerin il bazında doğallık
durumları
Doğallık Durumu
Bulunma Oranı
Yüzde
Doğal
129
65,8
Egzotik
67
34,2
Toplam
196
100,0
3.2.2. Kentsel Araştırma Alanlarının Tümünde Tespit Edilen Vejetasyona Ait
Bulgular
Kentsel çalışma alanlarında toplam 30 duvardan bazılarında bitkisel varlığa
rastlanmadığı için 90 yerine 77 örnek alanından toplanan numunelerden, 6 değişik yaşam
formu ve 52 değişik familyaya ait 119 bitki türü tespit edilmiştir. Kentsel çalışma
sahalarının tümünde en sık rastlanan 3 türden en az biri (Parietaria judaica, Rubus sp.,
Ficus carica) tüm örnek alanlarının 42’sinde (%54,54) yayılış gösterirken, en sık rastlanan
6 tür (ilk üç türe ek olarak Hedera helix, Oxalis corniculata, Robinia pseudoacacia) örnek
alanlarının 53’ünde (%68,83), en sık rastlanan 10 tür ise (ilk altı türe ek olarak Torilis
82
arvensis, Lolium perenne, Anethum graveolens, Lactuca serriola) örnek alanlarının
65’inde (%84,41) görülmektedir.
Tablo 91’de kentsel çalışma alanlarının tümünde mikrohabitat gözetmeksizin tespit
edilen tüm bitki türlerine ait familya, yaşam formu ve doğallık bilgileri verilmiştir.
Tablo 91. Kentsel araştırma alanlarında tespit edilen tür, familya, yaşam formu ve il
bazında doğallık durumları
Familya
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
Aceraceae
Adoxaceae
Apiaceae
Apocynaceae
Araliaceae
Arevaceae
Asteraceae
Berberidaceae
Betulaceae
Bignoniceae
Boraginaceae
Brassicaceae
Tür
Acer negundo
Viburnum tinus
Anethum graveolens
Chaerophyllum murinum
Chaerophyllum temulum
Oenanthe pimpinelloides
Foeniculum vulgare
Seseli petraeum
Tordylium maximum
Torilis arvensis
Nerium oleander
Hedera helix
Trachycarpus fortunei
Achillea arabica
Cichorium intybus
Cirsium trachylepis
Crepis foetida subp. foetida
Crepis pulchra
Crepis setosa
Lactuca serriola
Lapsana communis
Pulicaria dysenterica
Sonchus asper
Sonchus oleraceus
Tanacetum parthenium
Tanacetum scaturiginosum
Taraxacum buttleri
Taraxacum scaturiginosum
Xanthium spinosum
Berberis thunbergi 'Atropurpurea'
Corylus avellana
Campsis radicans
Cynoglossum creticum
Omphalodes cappadocica
Brassica elongata
Brassica sp.
Yaşam Formu
Phanerophyt
Chamaephyt
Hemicryptophyt
Geophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Chamaephyt
Chamaephyt
Cryptophyt
Cryptophyt
Phanerophyt
Chamaephyt
Phanerophyt
Cryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Cryptophyt
Cryptophyt
Cryptophyt
Cryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Cryptophyt
Cryptophyt
Cryptophyt
Cryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Chamaephyt
Cryptophyt
Hemicryptophyt
Cryptophyt
Cryptophyt
İl Bazında
Doğallık
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
83
Tablo 91’nin devamı
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
Brassicaceae
Brassicaceae
Cannaceae
Caryophyllaceae
Celastraceae
Chenopodiceae
Cichoriaceae
Convulvulaceae
Coryophyllaceae
Cucurbitaceae
Cupressaceae
Dioscoreaceae
Equisetaceae
Euphorbiaceae
Fabaceae
Geraniaceae
Hypericaceae
Juglandaceae
Lamiaceae
Magnoliaceae
Malvaceae
Moraceae
Oleaceae
Oxalidaceae
Papaveraceae
Phytolaccacea
Pinaceae
Iberis pinnata
Raphanus raphanistrum
Rorippa sylvestris subp. sylvestris
Sisymbrium officinale
Canna sp.
Moehringia trinervia
Eonymus japonica
Chenopodium album sbp. album
Pilosella piloselloides
Calystegia sylvatica
Stellaria media
Cucurbita sp.
Biota orientalis
Cryptomeria japonica
Cupressus macrocarpa
Tamus communis
Equisetum arvense
Euphorbia peplus var. peplus
Mercurialis annua
Medicago sativa subp. sativa
Trifolium medium
Trifolium pratense var. pratense
Acacia dealbata
Cercis siliquastrum
Robinia pseudoacacia
Wisteria sinensis
Geranium purpureum
Pelargonium hybrida
Hypericum perforatum
Juglans regia
Calamintha grandiflora
Calamintha nepeta
Calamintha sylvatica
Magnolia grandiflora
Alcea biennis
Ficus carica spb. carica
Fraxinus angustifolia
Jasminum officinale
Ligustrum japonica
Olea oleaster
Oxalis corniculata
Chelidonium majus
Phytolacca americana
Cedrus libani
Picea orientalis
Picea pungens
Pinus radiata
Hemicryptophyt
Cryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Phanerophyt
Cryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Therophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Chamaephyt
Hemicryptophyt
Chamaephyt
Chamaephyt
Phanerophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Phanerophyt
Hemicryptophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Chamaephyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Cryptophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
84
Tablo 91’in devamı
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
Pinaceae
Poaceae
Poaceae
Plantaginaceae
Polygonaceae
Primulacea
Punicaceae
Ranunculaceae
Rosaceae
Salicaceae
Scrophulariaceae
Simaroubaceae
Solanaceae
Ulmaceae
Urticaceae
Violaceae
Vitaceae
Pseudotsuga menziesii var. viridis
Avena sterilis subp. ludoviciana
Brachypodium sylvaticum
Holcus lanatus
Hordeum murinum
Hordeum murinum subp. teporinum
Lolium perenne
Poa trivallis
Rostraria cristata
Setaria viridis
Zea mays sp.
Plantago lanceolata
Rumex crispus
Anagallis arvensis
Punica granatum
Clematis vitalba
Potentilla reptans
Rubus sp.
Cotoneaster frigida
Eirobotrya japonica
Laurocerasus officinalis
Prunus sp.
Prunus cerasifera 'Atropurpurea'
Pyracantha coccinea
Rosa sp.
Spirea wanhouttei
Salix alba
Salix babylonica
Verbascum sp.
Ailanthus altissima
Solanum nigrum subp. nigrum
Ulmus glabra
Pareitaria judaica
Urtica dioica
Viola arvensis
Vitis vinifera
Phanerophyt
Therophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Geophyt
Geophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Therophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Phanerophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Chamaephyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Chamaephyt
Chamaephyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Hemicryptophyt
Phanerophyt
Hemicryptophyt
Phanerophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Chamaephyt
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Toplamda 77 noktadan alınan numunelerin 52 ayrı familyaya ait olduğu yapılan
çalışmalar sonucunda belirlenmiştir. Yapılan çalışmalar sonuncunda kentsel arazide içinde
barındırdığı tür sayısı bakımından en çok yayılış gösteren 3 familya Asteraceae, Poaceae
ve Rosaceae’dir. Çalışma alanında Asteraceae familyasının yayılış gösterdiği 16 tür ile
toplam tür sayısının %13,4’ünü oluşturarak en çok tür sayısını içinde barındıran familya
olduğu belirlenmiştir. Asteracecae familyasının çalışma alanında yayılış gösterdiği türlerin;
85
Achillea arabica, Cichorium intybus, Cirsium trachylepis, Crepis foetida sbp. foedita,
Crepis pulchara, Crepis setosa, Lactuca serriola, Lapsana communis, Pulicaria
dysenterica, Sonchus asper, Sonchus oleraceus, Tanacetum parthenium, Tanacetum
scaturiginosum, Taraxacum buttleri, Taraxacum scaturiginosum ve Xanthium spinosum
olduğu gözlemlenmiştir.
Kentsel çalışma sahalarında 53 familyadan 37’si (%71,15) bir tür ile yayılış
göstermektedir.
Tablo 92. Kentsel araştırma alanlarında tespit edilen türlerin yayılış gösterdikleri
familyalar
Bulunma
Oranı
Yüzde
Bulunma
Oranı
Yüzde
Aceraceae
1
,8
Hypericaceae
1
,8
Adoxaceae
1
,8
Juglandaceae
1
,8
Apiaceae
8
6,7
Lamiaceae
3
2,5
Apocynaceae
1
,8
Magnoliaceae
1
,8
Araliaceae
1
,8
Malvaceae
1
,8
Arevaceae
1
,8
Moraceae
1
,8
Asteraceae
16
13,4
Oleaceae
4
3,4
Berberidaceae
1
,8
Oxalidaceae
1
,8
Betulaceae
1
,8
Papaveraceae
1
,8
Bignoniceae
1
,8
Phytolaccacea
1
,8
Boraginaceae
2
1,7
Pinaceae
5
4,2
Brassicaceae
6
5,0
Plantaginaceae
1
,8
Cannaceae
1
,8
Poaceae
10
8,4
Caryophyllaceae
1
,8
Polygonaceae
1
,8
Celastraceae
1
,8
Primulacea
1
,8
Chenopodiceae
1
,8
Punicaceae
1
,8
Cichoriaceae
1
,8
Ranunculaceae
1
,8
Convulvulaceae
1
,8
Rosaceae
10
8,4
Coryophyllaceae
1
,8
Salicaceae
2
1,7
Cucurbitaceae
1
,8
Scrophulariaceae
1
,8
Cupressaceae
3
2,5
Simaroubaceae
1
,8
Dioscoreaceae
1
,8
Solanaceae
1
,8
Equisetaceae
1
,8
Ulmaceae
1
,8
Euphorbiaceae
2
1,7
Urticaceae
2
1,7
Fabaceae
7
5,9
Violaceae
1
,8
Geraniaceae
2
1,7
Vitaceae
1
,8
Toplam
119
100,0
FAMİLYA
FAMİLYA
86
Kentsel çalışma alanlarında toplanan farklı türden bitkilerde 6 farklı yaşam formuna
rastlanmıştır. Teşhit edilen 119 türden 50 tür (%42,0) Hemicryptophyt yaşam formuna
sahip olup bunu sırasıyla Phanerophyt (33 tür; %27,7), Crytophyt (17 tür; %14,4),
Chamaephyt (13 tür; %10,9), Geophyt (3 tür; %2,5) ve Therophyt (4 tür; %2,5) takip
etmektedir.
Tablo 93. Kentsel araştırma alanlarında tespit edilen türlerin yayılış gösterdikleri
yaşam formları
Yaşam Formu
Bulunma Oranı
Yüzde
Chamaephyt
13
10,9
Cryptophyt
17
14,4
Geophyt
3
2,5
Hemicryptophyt
50
42,0
Phanerophyt
33
27,7
Therophyt
3
2,5
119
100,0
Toplam
Bitki teşhisi sonrasında yapılan araştırmalar; teşhisi yapılan 119 türün 80’inin
(%67,2) Trabzon ili içinde doğal tür, 39’unun ise (%32,8) Trabzon ili için doğal olmadığı
saptanmıştır.
Tablo 94. Kentsel araştırma alanlarında tespit edilen il bazında doğallık
durumları
Doğallık Durumu
Bulunma Oranı
Yüzde
Doğal
80
67,2
Egzotik
39
32,8
Toplam
119
100,0
3.2.2.1. Kentsel Araştırma Alanlarında Duvarın Üst Mikrohabitatında (1.
Mikrohabitat) Tespit Edilen Vejetasyona Ait Bulgular
Kentsel çalışma alanlarında 30 duvardan belirlenen toplam 28 adet 1. mikrohabitat
örnek alanından toplanan numunelerden, 5 değişik yaşam formu ve 36 değişik familyaya
ait 69 bitki türü tespit edilmiştir. Tablo 95’de kentsel çalışma alanlarının duvar üzerinde
87
(1.mikrohabitat) tespit edilen tüm bitki türlerine ait familya, yaşam formu ve doğallık
bilgileri verilmiştir.
Tablo 95. Kentsel araştırma alanlarında 1. Mikrohabitatlarında tespit tür, familya, yaşam
formu ve il bazında doğallık durumları
Familya
1 Aceraceae
2
3
Apiaceae
4
5
6 Araliaceae
7 Arevaceae
8
9
Asteraceae
10
11
12
13
14
15
16
17 Berberidaceae
18 Betulaceae
19 Bignoniceae
20 Cannaceae
21 Chenopodiceae
22 Convulvulaceae
23 Coryophyllaceae
24 Cucurbitaceae
25
26 Cupressaceae
27
28 Dioscoreaceae
29 Euphorbiaceae
30
31
Fabaceae
32
33
34 Geraniaceae
35 Hypericeae
36 Juglandaceae
37 Lamiaceae
38 Moraceae
39
Oleaceae
40
Tür
Acer negundo
Anethum graveolens
Foeniculum vulgare
Seseli petaeum
Torilis arvensis
Hedera helix
Trachycarpus fortunei
Achillea arabica
Cichorium intybus
Cirsium trachylepis
Crepis setosa
Lactuca serriola
Pulicaria dysenterica
Sonchus asper
Tanacetum scaturiginosum
Taraxacum scaturiginosum
Berberis thunbergii
Corylus awellana
Campsis radicans
Canna sp.
Chenopodium album
Calystegia sylvatica
Stellaria media
Cucurbita sp.
Biota orientalis
Cryptomeria japonica
Cupressus macrocarpa
Tamus communis
Euphorbia peplus
Cercis siliquastrum
Robinia pseudoacacia
Trifolium medium
Wisteria sinensis
Pelargonium hybrida
Hypericum perforatum
Juglans regia
Calamintha nepeta
Ficus carica
Fraxinus angustifolia
Jasminium officinale
Yaşam Formu
Phanerophyt
Hemicrytophyt
Chamaephyt
Chamaephyt
Cryptophyt
Chamaephyt
Phanerophyt
Cryptophyt
Hemicrytophyt
Hemicrytophyt
Cryptophyt
Cryptophyt
Hemicrytophyt
Cryptophyt
Cryptophytl
Hemicrytophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Chamaephyt
Hemicrytophyt
Cryptophyt
Hemicrytophyt
Hemicrytophyt
Therophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Hemicrytophyt
Hemicrytophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Hemicrytophyt
Chamaephyt
Chamaephyt
Chamaephyt
Phanerophyt
Hemicrytophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Chamaephyt
İl Bazında Doğallık
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
88
Tablo 95’in devamı
Ligustrum japonica
Olea oleaster
Oxalis corniculata
Chelidonium majus
Cedrus libani
Picea orientalis
Picea pungens
Pinus radiata
Plantago lanceolata
Holcus lanatus
Lolium perenne
Zea mays sp.
Punica granatum
Clematis vitalba
Cotoneaster frigida
Eriobotrya japonica
Lauracerasus officinalis
Potentilla reptans
Prunus cerasifera
Pyracantha coccinea
Rosa sp.
Rubus sp.
Spiraea wanhouttei
Salix babylonica
Ailanthus integrifolia
Ulmus glabra
Parietaria judaica
Phanerophyt
Phanerophyt
Hemicrytophyt
Hemicrytophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Hemicrytophyt
Hemicrytophyt
Hemicrytophyt
Therophyt
Phanerophyt
Hemicrytophyt
Chamaephyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Hemicrytophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Chamaephyt
Hemicrytophyt
Chamaephyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Hemicrytophyt
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Doğal
68
Urtica dioica
Hemicrytophyt
Doğal
69 Violaceae
Viola arvensis
Hemicrytophyt
Doğal
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
Oleaceae
Oxalidaceae
Papaveraceae
Pinaceae
Plantaginaceae
Poaceae
Punicaceae
Ranunculaceae
Rosaceae
Salicaceae
Simaroubaceae
Ulmaceae
Urticaceae
Kentsel çalışma alanlarının 1. mikrohabitatlarında yayılış gösteren 36 familyadan
arazide en çok türle yayılış gösterenlerinin Astereceae ve Rosaceae familyaları olduğu
tespit edilmiştir. Her iki familya da arazide 9 tür ile yayılış gösterirken toplam tür sayısının
%26’sını oluşturmaktadırlar.
Asteraceae familyası çalışma alanında Achehillea arabica, Cichorium intybus,
Cirsium trachylepis, Crepis setosa, Lactuca seriola, Pulicaria dysenterica, Sonchus asper,
Tanacetum scaturiginosum ve Taraxacum scaturiginosum türleri ile temsil edilirken,
Rosaceae familyası ise Cotoneaster frigida, Eriobotrya japonica, Lauracerasus officinalis,
Potentilla reptans, Prunus cerasifera, Pyracantha coccinea, Rosa sp., Rubus sp. ve
Spireae wanhouttei ile yayılış göstermektedir.
89
Tablo 96. Kentsel araştırma alanlarında 1. mikrohabitatlarında tespit türlerin yayılış
gösterdikleri familyalar
Bulunma
Oranı
Familya
Yüzde
Familya
Bulunma
Oranı
Yüzde
Aceraceae
1
1,4
Hypericeae
1
1,4
Apiaceae
4
5,8
Juglandaceae
1
1,4
Araliaceae
1
1,4
Lamiaceae
1
1,4
Arevaceae
1
1,4
Moraceae
1
1,4
Asteraceae
9
13,0
Oleaceae
4
5,8
Berberidaceae
1
1,4
Oxalidaceae
1
1,4
Betulaceae
1
1,4
Papaveraceae
1
1,4
Bignoniceae
1
1,4
Pinaceae
4
5,8
Cannaceae
1
1,4
Plantaginaceae
1
1,4
Chenopodiceae
1
1,4
Poaceae
3
4,3
Convulvulaceae
1
1,4
Punicaceae
1
1,4
Coryophyllaceae
1
1,4
Ranunculaceae
1
1,4
Cucurbitaceae
1
1,4
Rosaceae
9
13,0
Cupressaceae
Dioscoreaceae
3
1
4,3
1,4
Salicaceae
Simaroubaceae
1
1
1,4
1,4
Euphorbiaceae
1
1,4
Ulmaceae
1
1,4
Fabaceae
4
5,8
Urticaceae
2
2,9
Geraniaceae
1
1,4
Violaceae
Toplam
1
69
1,4
100,0
Kentsel alan 1. mikrohabitatlarda yapılan çalışmalar sonucunda arazide bulunan bitki
türlerinde 5 ayrı yaşam formu tespit edilmiştir. Teşhisi yapılan 69 türden 26’sının
Phanerophyt (%37,7), 23’ünün HemiCrytophyt (%33,4), 11’inin Chamaephyt (%15,9),
7’sinin Cryptophyt (%15,9), 2’sinin ise Therophyt (%2,9) yaşam formuna sahip olduğu
saptanmıştır.
Tablo 97. Kentsel araştırma alanlarında 1. mikrohabitatlarında tespit türlerin
yayılış gösterdikleri yaşam formları
Yaşam Formu
Bulunma Oranı
Yüzde
Chamaephyt
11
15,9
Cryptophyt
7
10,1
Hemicyptopht
23
33,4
Phanerophyt
26
37,7
Therophyt
2
2,9
Toplam
69
100,0
90
Kentsel alandaki duvarların 1. mikrohabitatlarında yapılan çalışmada tespit edilen 69
türün 42’sinin (%60,9) Trabzon ili için doğal, 27 türün ise (%39,1) Trabzon ili için doğal
olmadığı belirlenmiştir.
Tablo 98. Kentsel araştırma alanlarında 1. mikrohabitatlarında tespit türlerin il
bazında doğallık durumları
Doğallık Durumu
Bulunma Oranı
Yüzde
Doğal
42
60,9
Egzotik
27
39,1
Toplam
69
100,0
3.2.2.2. Kentsel Araştırma Alanlarında Duvarın Yüzeylerinde (2. Mikrohabitat)
Tespit Edilen Vejetasyona Ait Bulgular
Kentsel çalışma alanlarında 30 duvardan belirlenen toplam 20 adet 2. mikrohabitat
örnek alanından toplanan numunelerden, 6 değişik yaşam formu ve 16 değişik familyaya
ait 31 bitki türü tespit edilmiştir. Tablo 99’da kentsel çalışma alanlarının duvar
yüzeylerinde (2.mikrohabitat) tespit edilen tüm bitki türlerine ait familya, yaşam formu ve
doğallık bilgileri verilmiştir.
91
Tablo 99. Kentsel araştırma alanlarında 2. mikrohabitatlarında tespit tür, familya, yaşam
formu ve il bazında doğallık durumları
Familya
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
Apiaceae
Araliaceae
Asteraceae
Betulaceae
Brassicaceae
Euphorbiaceae
Fabaceae
Geraniaceae
Lamiaceae
Moraceae
Oleaceae
Oxalidaceae
Phytolaccaceae
Poaceae
Rosaceae
Urticaceae
Tür
Anethum graveolens
Chaerophyllum temulum
Foeniculum vulgare
Torilis arvensis subp. arvensis
Hedera helix
Cichorium intybus
Lactuca serriola
Sonchus oleraceus
Tanacetum scaturiginosum
Taraxacum buttleri
Taraxacum scaturiginosum
Corylus awellana
Rorippa sylvestris subp. sylvestris
Mercurialis annua
Robinia pseudoacacia
Trifolium pratense var. pratense
Geranium purpureum
Calamintha grandiflora
Calamintha nepeta
Calamintha sylvatica
Ficus carica
Fraxinus angustifolia
Oxalis corniculata
Phytolacca americana
Avena sterilis subp. ludoviciana
Hordeum murinum
Lolium perenne
Prunus sp.
Rubus sp.
Parietaria judaica
Urtica dioica
Yaşam Formu
Hemicrytophyt
Geophyt
Chamaephyt
Cryptophyt
Chamaephyt
Hemicrytophyt
Cryptophyt
Cryptophyt
Cryptophyt
Hemicrytophyt
Hemicrytophyt
Phanerophyt
Hemicrytophyt
Hemicrytophyt
Phanerophyt
Hemicrytophyt
Hemicrytophyt
Hemicrytophyt
Hemicrytophyt
Hemicrytophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Hemicrytophyt
Cryptophyt
Therophyt
Geophyt
Hemicrytophyt
Phanerophyt
Hemicrytophyt
Hemicrytophyt
Hemicrytophyt
İl Bazında
Doğallık
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Kentsel örnek alanlarında duvar yüzelerinden (2. mikrohabitat) toplanıp teşhisleri
yapılan 31 türden tüm örnek alanlarında en çok rastlanan 2 türün Parietaria judaica ve
Rubus sp. olduğu belirlenmiştir. Bu iki türden en az birine tüm örnek alanlarının 12’sinde
(%60) rastlanmıştır. En sık rastlanan 5 türden en az birine (bu iki türe ek olarak
Calamintha nepeta, Hedera helix, Oxalis corniculata) tüm örnek alanlarının 17’sinde
(%75), en sık rastlanan 9 türden birine ise (bu beş türe ek olarak Ficus carica, Anethum
92
graveolens, Foeniculum vulgare, Lactuca serriola) tüm örnek alanlarında (%100)
rastlanmıştır.
Örnek alanlarında en fazla türle yayılış gösteren familyalar Asteraceae ve Apiaceae
familyalarıdır. Astereaceae alanda 6 tür ile yayılış gösterirken (toplam tür sayısının
%19,4’ü), Apiaceae familyası 4 tür ile (toplam tür sayısının %12,9’u) yayılış göstermiştir.
Asteraceae familyası örnek alanlarında Cichorium intybus, Lactuca serriola, Sonchus
oleraceus, Tanacetum scaturiginosum, Taraxacum buttleri, Taraxacum scaturiginosum
türleri ile temsil edilirken; Apiaceae familyası Anethum graveolens, Chaerophyllum
temulum, Foeniculum vulgare, Torilis arvensis subp. arvensis türleri ile yayılış
göstermektedir.
Tablo 100. Kentsel araştırma alanlarında 2. mikrohabitatlarında tespit türlerin yayılış
gösterdikleri familyalar
Bulunma
Oranı
Yüzde
Bulunma
Oranı
Yüzde
Apiaceae
4
12,9
Lamiaceae
3
9,7
Araliaceae
1
3,2
Moraceae
1
3,2
Asteraceae
6
19,4
Oleaceae
1
3,2
Betulaceae
1
3,2
Oxalidaceae
1
3,2
Brassicaceae
1
3,2
Phytolaccaceae
1
3,2
Euphorbiaceae
1
3,2
Poaceae
3
9,7
Fabaceae
2
6,5
Rosaceae
2
6,5
Geraniaceae
1
3,2
Urticaceae
2
6,5
Toplam
31
100,0
Familya
Familya
Yapılan çalışmalar sonucunda kentsel alanlarda duvar yüzeylerinde yayılış gösteren
bitkilerin 6 farklı yaşa formuna sahip oduğu belirlenmiştir. Belirlenen 31 türün 16’sı
HemiCrytophyt (%51,6) yaşam formuna sahipken bunu 5’er türle Crytophyt ve
Phanerophyt (%16,1), 2 ‘şer türle Chamaephyt ve Geophyt (%6,5) ve 1 türle Theropht
(%3,2) takip etmektedir.
93
Tablo 101. Kentsel araştırma alanlarında 2. mikrohabitatlarında tespit türlerin
yayılış gösterdikleri yaşam formları
Yaşam Formu
Bulunma Oranı
Yüzde
Chamaephyt
2
6,5
Cryptophyt
5
16,1
Geophyt
2
6,5
Hemicrytophyt
16
51,6
Phanerophyt
5
16,1
Therophyt
1
3,2
Toplam
31
100,0
Çalışma sahasında belirlenen 31 türün 30’unun (%96,8) Trabzon ili için doğal, 1
türün ise (%3,2) Trabzon ili için doğal olmadığı tespit edilmiştir.
Tablo 102. Kentsel araştırma alanlarında 2. mikrohabitatlarında tespit türlerin il
bazında doğallık durumları
Doğallık Durumu
Bulunma Oranı
Yüzde
Doğal
30
96,8
Egzotik
1
3,2
Toplam
31
100,0
3.2.2.3. Kentsel Araştırma Alanlarında Duvar Önündeki Kısımlarda (3.
Mikrohabitat) Tespit Edilen Vejetasyona Ait Bulgular
Yapılan araştırmada duvarın önündeki 1m’lik koridorun (bentin) bitkisel dokusu
incelendiğinde kentlerde bitkisel karakteristiği tanımladığı için ve etkin baskı kuvveti
altında kalmadığından kentlerde kendiliğinden oluşan önemli bir yeşil dokuyu ifade
ettiğinden oldukça önemli sayılmıştır. Kentsel çalışma alanlarında 30 duvardan belirlenen
toplam 30 adet 3. mikrohabitat örnek alanından toplanan numunelerden, 6 değişik yaşam
formu ve 37 değişik familyaya ait 72 bitki türü tespit edilmiştir. Tablo 103’de kentsel
çalışma alanlarının duvar önü mikrohabitatlarından (3. mikrohabitat) toplanıp tespit edilen
tüm bitki türlerine ait familya, yaşam formu ve doğallık-egzotiklik bilgileri verilmiştir.
94
Tablo 103. Kentsel araştırma alanlarında 3. mikrohabitatlarında tespit tür, familya, yaşam
formu ve il bazında doğallık durumları
Familya
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
Adoxaceae
Apiaceae
Apocynaceae
Araliaceae
Asteraceae
Bignoniceae
Boraginaceae
Brassicaceae
Caryophyllaceae
Celastraceae
Chenopodiceae
Cichoriaceae
Cupressaceae
Equisetaceae
Euphorbiaceae
Fabaceae
Geraniaceae
Hypericeae
Juglandaceae
Tür
Vibirnum tinus
Anethum graveolens
Chaerophyllum temulum
Oenanthe pimpinelloides
Tordylum maximum
Torilis arvensis
Nerium oleander
Hedera helix
Cichorium intybus
Cirsium trachylepis
Crepis foetida
Crepis pulchara
Lactuca serriola
Lapsana communis
Sonchus oleraceus
Tanacetum parthenium
Tanacetum scaturiginosum
Taraxacum buttleri
Xanthium spinosum
Campsis radicans
Cynoglossum creticum
Omphalodes cappadocica
Brassica elongata
Brassica sp.
Iberis pinnata
Raphanus raphanisttrum
Sisymbrim officinale
Moehringia trineruia
Stellaria media
Eonymus sp.
Chenopodium album
Pilosella piloselloides
Biota orientalis
Equisetum arvense
Mercurialis annua
Acacia dealbata
Medicago sativa
Robinia pseudoacacia
Trifolium pratense
Wisteria sinensis
Geranium purpureum
Pelargonium hybrida
Hypericum perforatum
Juglans regia
Yaşam Formu
Chamaephyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Crytophyt
Crytophyt
Phanerophyt
Chamaephyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Crytophyt
Crytophyt
Crytophyt
Hemicryptophyt
Crytophyt
Crytophyt
Crytophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Chamaephyt
Crytophyt
Hemicryptophyt
Crytophyt
Crytophyt
Hemicryptophyt
Crytophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Phanerophyt
Crytophyt
Hemicryptophyt
Phanerophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Phanerophyt
Hemicryptophyt
Phanerophyt
Hemicryptophyt
Chamaephyt
Hemicryptophyt
Chamaephyt
Chamaephyt
Phanerophyt
İl Bazında
Doğallık
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
95
Tablo 103’ün devamı
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
Lamiaceae
Magnoliaceae
Malvaceae
Moraceae
Oleaceae
Oxalidaceae
Phytolaccaceae
Poaceae
Poligonaceae
Primulaceae
Ranunculaceae
Rosaceae
Saliaceae
Scrophulariaceae
Simaroubaceae
Solanaceae
Urticaceae
Vitaceae
Calamintha grandiflora
Calamintha nepeta
Magnolia grandiflora
Alcea biennis
Ficus carica
Fraxinus angustifolia
Oxalis corniculata
Phytolacca americana
Avena sterilis
Brachypodiuum sylvaticum
Hordeum murinum
Lolium perenne
Poa trivallis
Rostraria cristata
Setaria viridis
Rumex crispus
Anagallis arvensis
Clematis vitalba
Eirobotrya japonica
Rosa sp.
Rubus sp.
Salix alba
Verbascum sp.
Ailanthus altissima
Solanum nigrum
Parietaria judaica
Urtica dioica
Vitis vinifera
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Phanerophyt
Hemicryptophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Hemicryptophyt
Crytophyt
Therophyt
Hemicryptophyt
Geophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Phanerophyt
Chamaephyt
Hemicryptophyt
Phanerophyt
Hemicryptophyt
Phanerophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Chamaephyt
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Kentsel alanda örnek alınan duvarların ön kısımlarında 1m.’lik bölümde (3.
mikrohabitat) yayılış gösteren 37 familyadan en çok tür ile arazide yayılış gösteren
familyanın Asteraceae (11 tür, %15,3) olduğu tespit edilmiştir. Asteraceae familyası
çalışma sahasında Cichorium intybus, Cirsium trachylepis, Crepis foetida,Crepis pulchara,
Lactuca serriola, Lapsana communis, Sonchus oleraceus, Tanacetum parthenium,
Tanacetum scaturiginosum, Taraxacum buttleri ve Xanthium spinosum türleri ile temsil
edilmektedir.
96
Tablo 104. Kentsel araştırma alanlarında 3. Mikrohabitatlarında tespit türlerin yayılış
gösterdikleri familyalar
Bulunma
Oranı
Yüzde
Bulunma
Oranı
Yüzde
Adoxaceae
1
1,4
Lamiaceae
2
2,8
Apiaceae
5
6,9
Magnoliaceae
1
1,4
Apocynaceae
1
1,4
Malvaceae
1
1,4
Araliaceae
1
1,4
Moraceae
1
1,4
Asteraceae
11
15,3
Oleaceae
1
1,4
Bignoniceae
1
1,4
Oxalidaceae
1
1,4
Boraginaceae
2
2,8
Phytolaccaceae
1
1,4
Brassicaceae
5
6,9
Poaceae
7
9,7
Caryophyllaceae
2
2,8
Poligonaceae
1
1,4
Celastraceae
1
1,4
Primulaceae
1
1,4
Chenopodiceae
1
1,4
Ranunculaceae
1
1,4
Cichoriaceae
1
1,4
Rosaceae
3
4,2
Cupressaceae
1
1,4
Saliaceae
1
1,4
Equisetaceae
1
1,4
Scrophulariaceae
1
1,4
Euphorbiaceae
1
1,4
Simaroubaceae
1
1,4
Fabaceae
5
6,9
Solanaceae
1
1,4
Geraniaceae
2
2,8
Urticaceae
2
2,8
Hypericeae
1
1,4
Vitaceae
1
1,4
Juglandaceae
1
1,4
Toplam
72
100,0
Familya
Familya
Kentsel duvarların 3. mikrohabitatlarından toplanan ve teşhisi yapılan türlerin
toplamda 6 farklı yaşam formuna ait oldukları tespit edilmiştir. Alanda teşhis edilen 72
farklı türün 36’sı (%50) HemiCrytophyt, 14’ü (%19,4) Crytophyt, 12’si (%16,7)
Phanerophyt, 8’i (%11,1) Chamaephyt, 1’i (%1,4) Geophyt, 1’i (%1,4) Therophyt yaşam
formuna sahiptir.
97
Tablo 105. Kentsel araştırma alanlarında 3. mikrohabitatlarında tespit türlerin
yayılış gösterdikleri yaşam formları
Yaşam Formu
Bulunma Oranı
Yüzde
Chamaephyt
8
11,1
Crytophyt
14
19,4
Geophyt
1
1,4
Hemicryptophyt
36
50,0
Phanerophyt
12
16,7
Therophyt
1
1,4
Toplam
72
100,0
Kentsel duvarların 3. mikrohabitatlarında tespit edilen türlerden 55 türün (%76,4)
Trabzon İli için doğal, 17 türün ise (%23,6) doğal olmadığı belirlenmiştir.
Tablo 106. Kentsel araştırma alanlarında 3. mikrohabitatlarında tespit türlerin il
bazında doğallık durumları
Doğallık Durumu
Bulunma Oranı
Yüzde
Doğal
55
76,4
Egzotik
17
23,6
Toplam
72
100,0
3.2.3. Kırsal Çalışma Alanlarının Tümünde Tespit Edilen Vejetasyona Ait
Bulgular
Kırsal çalışma alanlarında toplam 30 duvardan, 81 örnek alanından toplanan
numunelerden, 6 değişik yaşam formu ve 49 değişik familyaya ait 131 bitki türü tespit
edilmiştir. Kırsal çalışma sahalarının tümünde en sık rastlanan 3 türden en az biri
(Parietaria judaica, Torilis arvensis, Calamintha nepeta) tüm örnek alanlarının 39’unda
(%48,14) yayılış gösterirken, en sık rastlanan 6 tür (Lapsana communis, Mercurialis
annua, Rumex crispus) örnek alanlarının 55’inde (%67,9), en sık rastlanan 10 tür ise
(Hedera helix, Urtica dioica, Holcus lanatus, Lolium perenne) örnek alanlarının 65’inde
(%80,24) görülmektedir.
Tablo 107’de kırsal çalışma alanlarının tümünde mikrohabitat gözetmeksizin tespit
edilen tüm bitki türlerine ait familya, yaşam formu ve doğallık-egzotiklik bilgileri
verilmiştir.
98
Tablo 107. Kırsal araştırma alanlarının tümünde tespit edilen tür, familya, yaşam formu ve
il bazında doğallık durumları
Familya
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
Amaranthaceae
Apiaceae
Araliaceae
Aspleniaceae
Asteraceae
Betulaceae
Bignoniaceae
Brassicaceae
Buxaceae
Campanulaceae
Caprifoliaceae
Tür
Amaranthus cruentus
Beta vulgaris
Anethum graveolens
Apium nodiflorum
Chaerophyllum aureum
Daucus carota
Petroselinum sp.
Sison amomum
Torilis arvensis var. arvensis
Hedera helix
Asplenium trichomanes
Anthemis cotula
Anthemis tinctoria
Artemisia absinthium
Artemisia verlotiorum
Aster caucasicus
Bidens tripartita
Conyza canadensis
Cicerbita racemosa
Cichorium intybus
Crepis foetida
Crepis pulchra
Eupatorium cannabinum
Helminthotheca echioides
Inula conyza
Lactuca serriola
Lapsana communis
Lapsana communis spb. grandiflora
Leontodon hispidus var. glabratus
Sonchus asper
Senecio vulgaris
Sonchus oleraceus
Tanacetum parthenium
Taraxacum scaturiginosum
Corylus avellana
Campsis radicans
Cynoglossum creticum
Myosotis alpestris
Trachystemon orientalis
Brassica sp.
Buxus sempervirens
Campanula latifolia
Campanula rapunculoides
Sambucus ebulus
Yaşam Formu
Hemicryptophyt
Geophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Geophyt
Cryptophyt
Cryptophyt
Cryptophyt
Chamaephyt
Chamaephyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Chamaephyt
Chamaephyt
Hemicryptophyt
Therophyt
Chamaephyt
Chamaephyt
Hemicryptophyt
Cryptophyt
Cryptophyt
Hemicryptophyt
Cryptophyt
Cryptophyt
Cryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Cryptophyt
Cryptophyt
Cryptophyt
Cryptophyt
Cryptophyt
Hemicryptophyt
Phanerophyt
Chamaephyt
Cryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Cryptophyt
Chamaephyt
Hemicryptophyt
Cryptophyt
Cryptophyt
İl Bazında
Doğallık
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
99
Tablo 107’nin devamı
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
Caryophyllaceae
Chenopodiaceae
Commelinaceae
Convolvulaceae
Cornaceae
Crassulaceae
Dennstaedtiaceae
Dryopteridaceae
Ebenaceae
Equisetaceae
Euphorbiaceae
Fabaceae
Geraniaceae
Hydrangeaceae
Hypericaceae
Lamiaceae
Lauraceae
Moraceae
Oleacea
Onagraceae
Oxalidaceae
Papaveraceae
Lonicera caucasica
Lonicera japonica
Petrorhagia saxifraga
Stellaria media
Atriplex nitens
Chenopodium album subp. album
Commelina communis
Calystegia sylvatica
Convolvulus arvensis
Cornus amonum
Cornus sanguinea
Phedimus stoloniferus
Sedum pallidum var. bithynicum
Pteridium aquilinum
Polystichum aculeatum
Diospyrus lotus
Equisetum arvense
Euphorbia stricta
Mercurialis annua
Medicago lupilina
Medicago sativa subp. sativa
Trifolium medium var. medium
Trifolium pratense var. pratense
Vicia cracca subp. cracca
Geranium purpureum
Pelargonium hybrida
Philadelphus coronarius
Hypericum perforatum
Calamintha grandiflora
Calamintha nepeta
Clinopodium nepeta
Mentha longifolia
Mentha pulegium
Salvia verticillata
Stachys sylvatica
Thymus praecox
Laurus nobilis
Ficus carica
Fraxinus angustifolia
Ligustrum japonica
Olea europea
Epilobium minutiflorum
Epilobium montanum
Oenothera biennis
Oxalis corniculata
Chelidonium majus
Chamaephyt
Chamaephyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Cryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Chamaephyt
Chamaephyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Chamaephyt
Chamaephyt
Phanerophyt
Hemicryptophyt
Cryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Chamaephyt
Chamaephyt
Chamaephyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Cryptophyt
Cryptophyt
Cryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
100
Tablo 107’nin devamı
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
Plantaginaceae
Poaceae
Polygonaceae
Primulaceae
Ronunculaceae
Rosaceae
Rutaceae
Salicaceae
Saxifragaceae
Smilacaceae
Solanaceae
Taxodiaceae
Ulmaceae
Urticaceae
Violaceae
Vitaceae
Plantago lanceolata
Plantago major subp. major
Avena sterilis
Brachypodium sylvaticum
Festuca djimilensis
Holcus lanatus
Hordeum murinum
Lolium perenne
Paspalum paspalodes
Zea mays sp.
Polygonum hydropiper
Polygonum persicaria
Rumex crispus
Anagallis arvensis
Clematis vitalba
Agrimonia eupatoria
Cotoneaster nummularia
Cydonia oblonga
Fragaria vesca
Geum urbanum
Laurocerasus officinalis
Mespilus germanica
Potentilla reptans
Prunus avium
Rosa sp.
Rubus sp.
Sanguisorba minor subp. muricata
Citrus sp.
Populus tremula
Salix fragilis
Saxigfraga cymbalaria
Smilax excelsa
Solanum nigrum subp. nigrum
Sequoia sempervirens
Ulmus glabra
Ulmus minor
Parietaria judaica
Urtica dioica
Viola odorata
Parthenocissus vitacea
Vitis vinifera
Cryptophyt
Cryptophyt
Therophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Geophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Therophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Hemicryptophyt
Phanerophyt
Chamaephyt
Hemicryptophyt
Cryptophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Cryptophyt
Chamaephyt
Hemicryptophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Chamaephyt
Chamaephyt
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
Egzotik
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Kırsal çalışma alanlarında önceden tespit eilen duvarlar üzerinde yapılan
çalışmalarda, teşhis edilen 131 türün 49 değişik familyaya bağlı olduğu gözlemlenmiştir.
Arazide en fazla tür ile yayılış gösteren familyanın Asteraceae familyası (23 tür, %17,6)
101
olduğu tespit edilmiştir. Asteraceae familyası çalışma alanında Anthemis cotula, Anthemis
tinctoria, Artemisia absinthium, Artemisia verlotiorum, Aster caucasicus, Bidens tripartita,
Conyza canadensis, Cicerbita racemosa, Cichorium intybus, Crepis foetida, Crepis
pulchra, Eupatorium cannabinum, Helminthotheca echioides, Inula conyza, Lactuca
serriola, Lapsana communis, Lapsana communis spb. grandiflora, Leontodon hispidus
var. glabratus, Sonchus asper, Senecio vulgaris, Sonchus oleraceus, Tanacetum
parthenium ve Taraxacum scaturiginosum türleri ile yayılış göstermektedir.
Tablo 108. Kırsal araştırma alanlarının tümünde tespit edilen türlerin yayılış gösterdikleri
familyalar
Bulunma
Oranı
Yüzde
Bulunma
Oranı
Yüzde
Amaranthaceae
2
1,5
Hypericaceae
1
,8
Apiaceae
7
5,3
Lamiaceae
8
6,1
Araliaceae
1
,8
Lauraceae
1
,8
Aspleniaceae
1
,8
Moraceae
1
,8
Asteraceae
23
17,6
Oleacea
3
2,3
Betulaceae
1
,8
Onagraceae
3
2,3
Bignoniaceae
4
3,1
Oxalidaceae
1
,8
Brassicaceae
1
,8
Papaveraceae
1
,8
Buxaceae
1
,8
Plantaginaceae
2
1,5
Campanulaceae
2
1,5
Poaceae
8
6,1
Caprifoliaceae
3
2,3
Polygonaceae
3
2,3
Caryophyllaceae
2
1,5
Primulaceae
1
,8
Chenopodiaceae
2
1,5
Ronunculaceae
1
,8
Commelinaceae
1
,8
Rosaceae
12
9,2
Convolvulaceae
2
1,5
Rutaceae
1
,8
Cornaceae
2
1,5
Salicaceae
2
1,5
Crassulaceae
2
1,5
Saxifragaceae
1
,8
Dennstaedtiaceae
1
,8
Smilacaceae
1
,8
Dryopteridaceae
1
,8
Solanaceae
1
,8
Ebenaceae
1
,8
Taxodiaceae
1
,8
Equisetaceae
1
,8
Ulmaceae
2
1,5
Euphorbiaceae
2
1,5
Urticaceae
2
1,5
Fabaceae
5
3,8
Violaceae
1
,8
Geraniaceae
2
1,5
Vitaceae
2
1,5
Hydrangeaceae
1
,8
Toplam
131
100,0
Familya
Familya
102
Kırsal çalışma alanlarında teşhis edilen türlerin 6 farklı yaşam formua sahip oldukları
gözlemlenmiştir. Tespit edilen 131 türün 60’ı (%45,9) HemiCrytophyt, 26’sı (%19,8)
Crytophyt, 21’i (%16,0) Chamaephyt, 18’i (%13,7) Phanerophyt, 3’ü (%2,3) Geophyt, 3’ü
(%2,3) Therophyt yaşam formuna sahiptir.
Tablo 109. Kırsal araştırma alanlarının tümünde tespit edilen türlerin yayılış
gösterdikleri yaşam formları
Yaşam Formu
Bulunma Oranı
Yüzde
Chamaephyt
21
16,0
Cryptophyt
26
19,8
Geophyt
3
2,3
Hemicryptophyt
60
45,9
Phanerophyt
18
13,7
Therophyt
3
2,3
131
100,0
Toplam
Kırsal çalışma alanlarında tespit edilen türlerden 98’inin (%74,8) Trabzon İli için
doğal, 33’ünün ise (%25,2) Trabzon İli için doğal olmadığı belirlenmiştir.
Tablo 110. Kırsal araştırma alanlarının tümünde tespit edilen türlerin il bazında
doğallık durumları
Doğallık Durumu
Bulunma Oranı
Yüzde
Doğal
98
74,8
Egzotik
33
25,2
Toplam
131
100,0
3.2.3.1. Kırsal Araştırma Alanlarında Duvarın Üst Mikrohabitatlarında (1.
Mikrohabitat) Tespit Edilen Vejetasyona Ait Bulgular
Kırsal çalışma alanlarında 30 duvardan belirlenen toplam 30 adet 1. mikrohabitat
örnek alanından toplanan numunelerden, 5 değişik yaşam formu ve 39 değişik familyaya
ait 73 bitki türü tespit edilmiştir. Tablo 111’de kırsal çalışma alanlarının duvar üzerinde
(1.mikrohabitat) tespit edilen tüm bitki türlerine ait familya, yaşam formu ve doğallıkegzotiklik bilgileri verilmiştir.
103
Tablo 111. Kırsal araştırma alanlarının 1. mikrohabitatlarında tespit edilen tür, familya,
yaşam formu ve il bazında doğallık durumları
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
Familya
Amaranthaceae
Apiaceae
Araliaceae
Asteraceae
Bignoniaceae
Buxaceae
Campanulaceae
Caprifoliaceae
Caryophyllaceae
Chenopodiaceae
Commelinaceae
Convolvulaceae
Cornaceae
Dennstaedtiaceae
Ebenaceae
Equisetaceae
Euphorbiaceae
Fabaceae
Geraniaceae
Hydrangeaceae
Lamiaceae
Lauraceae
Moraceae
Oleaceae
Tür
Amaranthus cruenthus
Chaerophyllum aurenum
Torilis arvensis
Hedera helix
Anthemis cotula
Artemisia absinthium
Aster caucasicus
Bidens tripartita
Cichorium intybus
Crepis foedita
Crepis pulchara
Helminthotheca echoidies
Inula conyzae
Lactuca serriola
Lapsana communis
Sonchus oleraceus
Tanacetum parthenium
Campsis radicans
Trachystemon orientalis
Buxus sempervirens
Campanula latifolia
Campanula rapuncloides
Lonicera caucasica
Sambucus ebulus
Stellaria media
Chenopodium album
Commelina communis
Convolvulus arvensis
Cornus sanguiena
Pteridium aquilinum
Diospyrus lotus
Equisetum arvense
Mercurialis annua
Medicago lupilina
Trifolium pratense
Geranium purpureum
Pelargonium hybrida
Philadelphus coronarius
Calamintha nepeta
Salvia verticillata
Stachys sylvatica
Laurus nobilis
Ficus carica
Fraxinus angustifolia
Ligustum japonica
Yaşam Formu
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Crytophyt
Chamaephyt
Hemicryptophyt
Chamaephyt
Hemicryptophyt
Therophyt
Hemicryptophyt
Crytophyt
Crytophyt
Crytophyt
Crytophyt
Crytophyt
Hemicryptophyt
Crytophyt
Crytophyt
Chamaephyt
Hemicryptophyt
Chamaephyt
Hemicryptophyt
Crytophyt
Chamaephyt
Crytophyt
Hemicryptophyt
Crytophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Chamaephyt
Chamaephyt
Phanerophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Chamaephyt
Chamaephyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
İl Bazında Doğallık
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
104
Tablo 111’in devamı
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
Oxalidaceae
Papaveraceae
Plantaginaceae
Poaceae
Polygonaceae
Primulaceae
Ronunculaceae
Rosaceae
Rutaceae
Salicaceae
Smilacaceae
Taxodiaceae
Ulmaceae
Urticaceae
Vitaceae
Oxalis corniculata
Chelidonium majus
Plantago major
Avena sterilis
Brachypodicum sylvaticum
Holcus lanatus
Lolium perenne
Zea mays sp.
Rumex crispus
Anagallis arvensis
Clematis vitalba
Cotoneaster nummularia
Geum urbanum
Lauracerasus officinalis
Prunus avium
Rosa sp.
Rubus sp.
Sanguisorba minor
Citrus sp.
Salix fragilis
Smilax excelsa
Sequoia sempervirens
Ulmus glabra
Ulmus minor
Parietaria judaica
Urtica dioica
Parthenocissus vitacea
Vitis vinifera
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Crytophyt
Therophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Therophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Phanerophyt
Hemicryptophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Chamaephyt
Hemicryptophyt
Crytophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Chamaephyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Chamaephyt
Chamaephyt
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Kırsal çalışma alanı 1. mikrohabitatlarda tespit edilen türlerin toplam 39 değişik
familya altında yayılış gösterdiği belirlenmiştir. Çalışma alanında en çok tür ile temsil
edilen familyanın Asteraceae (13 tür, %17,8) familyası olduğu tespit edilmiştir. Asteraceae
familyası çalışma alanında Anthemis cotula, Artemisia absinthium, Aster caucasicus,
Bidens tripartita, Cichorium intybus, Crepis foetida, Crepis pulchara, Helminthotheca
echoidies, Inula conyzae, Lactuca serriola, Lapsana communis, Sonchus oleraceus ve
Tanacetum parthenium türleri ile temsil edilmektedir.
105
Tablo 112. Kırsal araştırma alanlarının 1. mikrohabitatlarında tespit edilen türlerin yayılış
gösterdikleri familyalar
Bulunma
Oranı
1
2
1
13
2
1
2
2
1
1
1
1
1
1
1
1
1
2
2
1
Familya
Amaranthaceae
Apiaceae
Araliaceae
Asteraceae
Bignoniaceae
Buxaceae
Campanulaceae
Caprifoliaceae
Caryophyllaceae
Chenopodiaceae
Commelinaceae
Convolvulaceae
Cornaceae
Dennstaedtiaceae
Ebenaceae
Equisetaceae
Euphorbiaceae
Fabaceae
Geraniaceae
Hydrangeaceae
Familya
Yüzde
1,4
2,7
1,4
17,8
2,7
1,4
2,7
2,7
1,4
1,4
1,4
1,4
1,4
1,4
1,4
1,4
1,4
2,7
2,7
1,4
Lamiaceae
Lauraceae
Moraceae
Oleaceae
Oxalidaceae
Papaveraceae
Plantaginaceae
Poaceae
Polygonaceae
Primulaceae
Ronunculaceae
Rosaceae
Rutaceae
Salicaceae
Smilacaceae
Taxodiaceae
Ulmaceae
Urticaceae
Vitaceae
Toplam
Bulunma
Oranı
3
1
1
2
1
1
1
5
1
1
1
7
1
1
1
1
2
2
2
73
Yüzde
4,1
1,4
1,4
2,7
1,4
1,4
1,4
6,8
1,4
1,4
1,4
9,6
1,4
1,4
1,4
1,4
2,7
2,7
2,7
100,0
Çalışma alanında belirlenen türlerin 5 ayrı yaşam formuna sahip oldukları tespit
edilmiştir. Teşhis yapılan toplam 73 türün 31’i (%42,5) HemiCrytophyt, 13’ü (%17,8)
Chamaephyt, 13’ü (%17,8) Crytophyt, 13’ü (%17,8) Phanerophyt, 3’ü (%4,1) Therophyt
yaşam formuna sahiptir.
Tablo 113. Kırsal araştırma alanlarının 1. mikrohabitatlarında tespit edilen
türlerin yayılış gösterdikleri yaşam formları
Yaşam Formu
Bulunma Oranı
Yüzde
Chamaephyt
13
17,8
Crytophyt
13
17,8
Hemicryptophyt
31
42,5
Phanerophyt
13
17,8
Therophyt
3
4,1
Toplam
73
100,0
106
Çalışma sahasında teşhisi yapılan 73 türün 58’inin (%79,5) Trabzon İli için doğal,
15’inin ise (%20,5) Trabzon ili için doğal olmadığı tespit edilmiştir.
Tablo 114. Kırsal araştırma alanlarının 1. mikrohabitatlarında tespit edilen
türlerin il bazında doğallık durumları
Doğallık Durumu
Bulunma Oranı
Yüzde
Doğal
58
79,5
Egzotik
15
20,5
Toplam
73
100,0
3.2.3.2.
Kırsal Araştırma Alanlarında Duvarların Yüzeylerinde
Mikrohabitat) Tespit Edilen Vejetasyona Ait Bulgular
(2.
Kırsal çalışma alanlarında araştırmaya konu olan 30 duvardan duvar yüzeyinde
vejetasyon tespit edilmiş 20 adedindeki 2. mikrohabitat örnek alanlarından toplanan
numunelerden, 6 değişik yaşam formu ve 29 değişik familyaya ait 53 bitki türü tespit
edilmiştir. Çalışma alanında en çok yayılış gösteren 2 türden (Parietaria judaica, Rubus
sp.) en az biri 20 örnek alanının 12’sinde (%60), en çok yayılış gösteren 5 türden en az biri
(Calamintha sylvatica, Hedera helix, Oxalis corniculata) 20 örnek alanının 17’sinde
(%75), en çok yayılış gösteren 9 türden en az biri (Ficus carica, Anethum graveolens,
Foeniculum vulgare, Lactuca serriola) 20 örnek alanının tümünde (%100) görülmektedir.
Tablo 115‘de kırsal çalışma alanlarının duvar yüzeylerinde (2. mikrohabitat) tespit edilen
tüm bitki türlerine ait familya, yaşam formu ve doğallık-egzotiklik bilgileri verilmiştir.
107
Tablo 115. Kırsal araştırma alanlarının 2. mikrohabitatlarında tespit edilen tür, familya,
yaşam formu ve il bazında doğallık durumları
Tür
Familya
Yaşam Formu
İl Bazında Doğallık
Amaranthus cruenthus
Hemicryptophyt
Doğal
Beta vulgaris
Geophyt
Doğal Değil
Petroselinum sp.
Cryptophyt
Doğal Değil
Torilis arvensis subp. arvensis
Cryptophyt
Doğal
5 Araliaceae
Hedera helix
Chamaephyt
Doğal
6 Aspleniaceae
Asplenium trichomeles
Chamaephyt
Doğal
7
Anthemis cotula
Hemicryptophyt
Doğal
8
Crepis foetida
Cryptophyt
Doğal
9
Eupatorium cannabium
Hemicryptophyt
Doğal Değil
10 Asteraceae
Lapsana communis
Hemicryptophyt
Doğal
11
Senecio vulgaris
Cryptophyt
Doğal
12
Tanacetum parthenium
Cryptophyt
Doğal
13
Taraxacum scoturiginosum
Hemicryptophyt
Doğal
Campsis radicans
Chamaephyt
Doğal Değil
Myosotis alpestris
Hemicryptophyt
Doğal Değil
Campanula latifolia
Hemicryptophyt
Doğal
Campanula rapuncloides
Cryptophyt
Doğal
18 Caryophyllaceae
Petrorhagia saxifraga
Hemicryptophyt
Doğal
19 Commelinaceae
Commelina communis
Hemicryptophyt
Doğal Değil
20
Phedimus stoloniferus
Hemicryptophyt
Doğal Değil
Sedum pallidum var. bithyricum
Hemicryptophyt
Doğal Değil
22 Dennstaedtiaceae
Pteridium aquilinum
Chamaephyt
Doğal
23 Dryopteridaceae
Polytichum aculeatum
Chamaephyt
Doğal Değil
24 Euphorbiaceae
Mercurialis annua
Cryptophyt
Doğal
25
Medicago lupilina
Hemicryptophyt
Doğal
26 Fabaceae
Trifolium pratense
Hemicryptophyt
Doğal
27
Vicia cracca subp. cracca
Hemicryptophyt
Doğal
Geranium purpureum
Hemicryptophyt
Doğal
Pelargonium hybrida
Chamaephyt
Doğal Değil
Calamintha nepeta
Hemicryptophyt
Doğal
Mentha pulegium
Hemicryptophyt
Doğal Değil
Salvia verticillata
Hemicryptophyt
Doğal
33
Thymus praceox
Hemicryptophyt
Doğal
34 Moraceae
Ficus carica
Phanerophyt
Doğal
35 Onagraceae
Epilobium minutiflorum
Cryptophyt
Doğal
36 Papaveraceae
Chelidonium majus
Hemicryptophyt
Doğal Değil
37 Plantaginaceae
Plantago lanceolata
Cryptophyt
Doğal
38 Poaceae
Avena sterilis
Therophyt
Doğal
1
2
3
4
14
15
16
17
21
28
29
Amaranthaceae
Apiaceae
Bignoniaceae
Campanulaceae
Crassulaceae
Geraniaceae
30
31
32
Lamiaceae
108
Tablo 115’in devamı
39
Festuga djimilensis
Hemicryptophyt
Doğal
40
Holcus lanatus
Hemicryptophyt
Doğal
41 Poaceae
Hordeum murinum
Geophyt
Doğal
42
Lolium perenne
Hemicryptophyt
Doğal
43
Zea mays sp.
Therophyt
Doğal
44 Polygonaceae
Polygonum hydropiper
Hemicryptophyt
Doğal Değil
45 Ranunculaceae
Clematis vitalba
Hemicryptophyt
Doğal
46
Fragaria vesca
Hemicryptophyt
Doğal
Rubus sp.
Hemicryptophyt
Doğal
48 Saxifragaceae
Saxifraga cymbalaria
Cryptophyt
Doğal
49 Solanaceae
Solanum nigrum subp. nigrum
Hemicryptophyt
Doğal
50
Parietaria judaica
Hemicryptophyt
Doğal
Urtica dioica
Hemicryptophyt
Doğal
52 Violaceae
Viola odorata
Hemicryptophyt
Doğal Değil
53 Vitaceae
Vitis vinifera
Chamaephyt
Doğal
47
51
Rosaceae
Urticaceae
Kırsal çalışma alanlarında duvar yüzeylerinde (2. mikrohabitat) yayılış gösteren
bitkilerin 29 değişik familyaya ait olduğu tespit edilmiştir. Araştırma alanında en çok türle
yayılış gösteren familyalar Asteraceae (7 tür, %13,2) ve Poaceae (6 tür, %11,3)
familyalarıdır. Asteraceae familyası araştırma alanında Anthemis cotula, Crepis foetida,
Eupatorium cannabium, Lapsana communis, Senecio vulgaris, Tanacetum parthenium ve
Taraxacum scoturiginosum türleri ile temsil edilirken, Poaceae familyası Avena sterilis,
Festuga djiminelis, Holcus lanatus, Hordeum murinum, Lolium perenne ve Zea mays sp.
türleri ile çalışma alanında yayılış göstermektedir.
109
Tablo 116. Kırsal araştırma alanlarının 2. mikrohabitatlarında tespit edilen türlerin yayılış
gösterdikleri familyalar
Bulunma
Oranı
2
2
1
1
7
2
2
1
1
2
1
1
1
3
2
Familya
Amaranthaceae
Apiaceae
Araliaceae
Aspleniaceae
Asteraceae
Bignoniaceae
Campanulaceae
Caryophyllaceae
Commelinaceae
Crassulaceae
Dennstaedtiaceae
Dryopteridaceae
Euphorbiaceae
Fabaceae
Geraniaceae
Familya
Yüzde
3,8
3,8
1,9
1,9
13,2
3,8
3,8
1,9
1,9
3,8
1,9
1,9
1,9
5,7
3,8
Lamiaceae
Moraceae
Onagraceae
Papaveraceae
Plantaginaceae
Poaceae
Polygonaceae
Ranunculaceae
Rosaceae
Saxifragaceae
Solanaceae
Urticaceae
Violaceae
Vitaceae
Toplam
Bulunma
Oranı
4
1
1
1
1
6
1
1
2
1
1
2
1
1
53
Yüzde
7,5
1,9
1,9
1,9
1,9
11,3
1,9
1,9
3,8
1,9
1,9
3,8
1,9
1,9
100,0
Arazide belirlenen bitki türlerinin 6 farklı yaşam formuna sahip oldukları
belirlenmiştir. Teşhisi yapılan 53 türün 31’i (%58,5) HemiCrytophyt, 10’u (%18,8)
Crytophyt, 7’si (13,2) Chamaephyt, 2’si (%3,8) Geophyt, 2’si (%3,8) Therophyt, 1’i (%1,9)
Phanerophyt yaşam formuna sahiptir.
Tablo 117. Kırsal araştırma alanlarının 2. mikrohabitatlarında tespit edilen
türlerin yayılış gösterdikleri yaşam formları
Yaşam Formu
Bulunma Oranı
Yüzde
Chamaephyt
7
13,2
Cryptophyt
10
18,8
Geophyt
2
3,8
Hemicryptophyt
31
58,5
Phanerophyt
1
1,9
Therophyt
2
3,8
Toplam
53
100,0
Kırsal alanlardan seçilen duvarların duvar yüzeylerinde teşhis edilen türlerin 39’u
(%73,6) Trabzon İli için doğal iken, 14’ü (%26,4) Trabzon ili için doğal değildir. Bunun en
temel nedeninin kırsal alanlardaki duvarlarda özellikle drenaj deliklerinin yerel halk
110
tarafından bir plantasyon alanı olarak kullanılma eğiliminin varlığı olduğu tespit edilmiştir.
Kırsal alanların kentsel alanlara göre daha yoğun ve doğal bitkilerle çevrili alanlara sahip
olması, yerel halkın önemsediği ve normal şartlarda yakın çevrelerinde göremeyecekleri
egzotik türleri yaşam alanları içerisinde duvar yüzeylerinde değerlendirmelerine yol
açmıştır.
Tablo 118. Kırsal araştırma alanlarının 2. mikrohabitatlarında tespit edilen
türlerin il bazında doğallık durumları
Doğallık Durumu
Bulunma Oranı
Yüzde
Doğal
39
73,6
Egzotik
14
26,4
Toplam
53
100,0
3.2.3.3. Kırsal Araştırma Alanlarında Duvarın Alt Mikrohabitatlarında (3.
Mikrohabitat) Tespit Edilen Vejetasyona Ait Bulgular
Kırsal çalışma alanlarında 30 duvarın tümünden 3. mikrohabitat örnek alanından
toplanan numunelerden 6 değişik yaşam formu ve 34 değişik familyaya ait 87 bitki türü
tespit edilmiştir. Tablo 119’da kırsal çalışma alanlarının duvar önlerinde (3. mikrohabitat)
tespit edilen tüm bitki türlerine ait familya, yaşam formu ve doğallık-egzotiklik bilgileri
verilmiştir.
111
Tablo 119. Kırsal araştırma alanlarının 3. mikrohabitatlarında tespit edilen tür, familya,
yaşam formu ve il bazında doğallık durumları
Familya
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
Amaranthaceae
Apiaceae
Araliaceae
Asteraceae
Asteraceae
Betulaceae
Bignoniaceae
Brassicaceae
Caprifoliaceae
Caryophyllaceae
Chenopodiaceae
Commelinaceae
Convolvulaceae
Cornaceae
Dennstaedtiaceae
Equisetaceae
Euphorbiaceae
Fabaceae
Tür
Amaranthus cruenthus
Anethum graveolens
Apium nodiflorum
Daucus carota
Petroselinum sp.
Sison amomum
Torilis arvensis
Hedera helix
Anthemis cotula
Artemisia absinthium
Artemisia verlotiorum
Bidens tripartita
Cicerbita racemosa
Cichorium intybus
Conyza canadensis
Crepis foetida
Crepis pulchara
Eupatorium cannabium
Helminthotheca echoides
Inula conyzae
Lactuca serriola
Lapsana communis
Leantodon hispidus
Sonchus asper
Tanacetum parthenium
Taraxacum scoturiginosum
Corylus avellana
Campsis radicans
Cynoglossum creticum
Trachystemon orientalis
Brassica sp.
Lonicera japonica
Stellaria media
Atriplex nitens
Chenopodium album
Commelina communis
Calystegia sylvatica
Convolvulus arvensis
Cornus sanguinea
Pteridium aquilinum
Equisetum arvense
Euphorbia stricta
Mercurialis annua
Medicago sativa
Yaşam Formu
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Geophyt
Crytophyt
Crytophyt
Crytophyt
Chamaephyt
Hemicryptophyt
Chamaephyt
Chamaephyt
Therophyt
Chamaephyt
Hemicryptophyt
Chamaephyt
Crytophyt
Crytophyt
Hemicryptophyt
Crytophyt
Crytophyt
Crytophyt
Hemicryptophyt
Crytophyt
Crytophyt
Crytophyt
Hemicryptophyt
Phanerophyt
Chamaephyt
Crytophyt
Hemicryptophyt
Crytophyt
Chamaephyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Crytophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Chamaephyt
Chamaephyt
Hemicryptophyt
Crytophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
İl Bazında
Doğallık
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
112
Tablo 119’un devamı
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
Fabaceae
Geraniaceae
Hydrangeaceae
Hypericaceae
Lamiaceae
Moraceae
Oleaceae
Onagraceae
Oxalidaceae
Papaveraceae
Plantaginaceae
Poaceae
Polygonaceae
Primulaceae
Ronunculaceae
Rosaceae
Ulmaceae
Urticaceae
Trifolium medium
Trifolium pratense
Vicia cracca
Geranium purpureum
Pelargonium hybrida
Philadelphus coronarius
Hypericum perforatum
Calamintha grandiflora
Calamintha nepeta
Clinopodium nepeta
Mentha longifolia
Stachys sylvatica
Ficus carica
Fraxinus angustifolia
Olea europaea
Epilobium minutiflorum
Epilobium montanum
Oenothera biennis
Oxalis corniculata
Chelidonium majus
Plantago lanceolata
Plantago major
Avena sterilis
Brachypodium sylvaticum
Holcus lanatus
Lolium perenne
Paspalum paspaloides
Zea mays sp.
Polygonum hydropiper
Polygonum persicaria
Rumex crispus
Anagallis arvensis
Clematis vitalba
Agrimonia eupatoria
Cydonia oblonga
Geum urbanum
Mespilus germanica
Potentilla reptans
Rubus sp.
Sanguisorba minor
Ulmus glabra
Parietaria judaica
Urtica dioica
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Chamaephyt
Chamaephyt
Chamaephyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Phanerophyt
Crytophyt
Crytophyt
Crytophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Crytophyt
Crytophyt
Therophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Therophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Phanerophyt
Hemicryptophyt
Phanerophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Crytophyt
Phanerophyt
Hemicryptophyt
Hemicryptophyt
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
Doğal Değil
Doğal
Doğal
Doğal
113
Kırsal alanlardan seçilen duvarların duvar önlerinden (3. mikrohabitat) toplanan ve
teşhisleri yapılan 87 türün 34 değişik familya altında yayılış gösterdikleri belirlenmiştir.
Çalışma alanında en çok tür ile yayılış gösteren Asteraceae familyası (18 tür, %20,7)
çalışma alanında Anthemis cotula, Artemisia absinthium, Artemisia verlotiorum, Bidens
tripartita, Cicerbita racemosa, Cichorium intybus, Conyza canadensis, Crepis foetida,
Crepis pulchara, Eupatorium cannabium, Helminthotheca echoides, Inula conyzae,
Lactuca serriola, Lapsana communis, Leantodon hispidus, Sonchus asper, Tanacetum
parthenium ve Taraxacum scoturiginosum türleri ile yayılış göstermektedir.
Tablo 120. Kırsal araştırma alanlarının 3. mikrohabitatlarında tespit edilen türlerin yayılış
gösterdikleri familyalar
Bulunma
Oranı
Yüzde
Bulunma
Oranı
Yüzde
Amaranthaceae
1
1,1
Geraniaceae
2
2,3
Apiaceae
6
6,9
Hydrangeaceae
1
1,1
Araliaceae
1
1,1
Hypericaceae
1
1,1
Asteraceae
18
20,7
Lamiaceae
5
5,7
Betulaceae
1
1,1
Moraceae
1
1,1
Bignoniaceae
3
3,4
Oleaceae
2
2,3
Brassicaceae
1
1,1
Onagraceae
3
3,4
Caprifoliaceae
1
1,1
Oxalidaceae
1
1,1
Caryophyllaceae
1
1,1
Papaveraceae
1
1,1
Chenopodiaceae
2
2,3
Plantaginaceae
2
2,3
Commelinaceae
1
1,1
Poaceae
6
6,9
Convolvulaceae
2
2,3
Polygonaceae
3
3,4
Cornaceae
1
1,1
Primulaceae
1
1,1
Dennstaedtiaceae
1
1,1
Ronunculaceae
1
1,1
Equisetaceae
1
1,1
Rosaceae
7
8,0
Euphorbiaceae
2
2,3
Ulmaceae
1
1,1
Fabaceae
4
4,6
Urticaceae
2
2,3
Toplam
87
100,0
Familya
Familya
Çalışma alanından toplanıp teşhisi yapılan bitki türlerinin 6 farklı yaşam formuna
sahip olduğu belirlenmiştir. Çalışma sahasında belirlenen 87 türün 43’ü (%49,6)
HemiCrytophyt, 21’i (%24,1) Crytophyt, 12’si (%13,8) Chamaephyt, 7’si (%8,0)
Phanerophyt, 3’ü (%3,4) Therophyt, 1’i (%1,1) Geophyt yaşam formuna sahip olduğu
yapılan çalışmalar sonucunda belirlenmiştir.
114
Tablo 121. Kırsal araştırma alanlarının 3. mikrohabitatlarında tespit edilen
türlerin yayılış gösterdikleri yaşam formları
Yaşam Formu
Bulunma Oranı
Yüzde
Chamaephyt
12
13,8
Crytophyt
21
24,1
Geophyt
1
1,1
Hemicryptophyt
43
49,6
Phanerophyt
7
8,0
Therophyt
3
3,4
Toplam
87
100,0
Teşhis edilen 87 türün 66’sının (%75,9) Trabzon İli için doğal, 21’inin ise (%24,1)
Trabzon ili için doğal olmadığı belirlenmiştir.
Tablo 122. Kırsal araştırma alanlarının 3. mikrohabitatlarında tespit edilen
türlerin il bazında doğallık durumları
Doğallık Durumu
Bulunma Oranı
Yüzde
Doğal
66
75,9
Egzotik
21
24,1
Toplam
87
100,0
3.2.4. Duvar Yüzeylerinde Bulunma Sıklıklarına Göre Bitki Türleri
Arazi çalışmaları ile duvar yüzeylerinde tespit ve teşhis edilen bitki türlerinin duvar
yüzeylerinde bulunma oranları (%10 üzeri olmak koşuluyla) kentsel araştırma alanlarında,
kırsal araştırma alanlarında ve araştırma alanlarının tümünde şöyle tespit edilmiştir.
115
Tablo 123. Kentsel araştırma alanlarında duvar yüzeylerinde en sık görülen bitki
türleri
Tür
Bulunma Oranı
Yüzde
Pareitaria judaica
12
40
Rubus sp.
5
16,7
Calamintha sylvatica
4
13,3
Hedera helix
4
13,3
Oxalis corniculata
4
13,3
Anethum graveolens
3
10
Ficus carica spb. carica
3
10
Foeniculum vulgare
3
10
Lactuca serriola
3
10
Tablo 124. Kırsal araştırma alanlarında duvar yüzeylerinde en sık görülen bitki
türleri
Tür
Bulunma Oranı
Yüzde
Parietaria judaica
6
20
Geranium purpureum
4
13,3
Hedera helix
4
13,3
Phedimus stoloniferus
4
13,3
Amaranthus cruentus
3
10
Calamintha nepeta
3
10
Mercurialis annua
3
10
Saxigfraga cymbalaria
3
10
Sedum pallidum var. bithynicum
3
10
Tanacetum parthenium
3
10
Hem kırsal hem de kentsel alanlarda %10’un üzerinde (%10,8) görülebilen tek tür
olarak ise Parietaria judaica tespit edilmiştir.
3.3. Duvar Vejetasyonunun Varlığını ve Karakteristiğini Etkileyen Faktörlere
İlişkin Bulgular
Yapılan arazi çalışmaları (yerinde gözlem, toplanan numuneler, yerinde yapılan
ölçümler vb.) sonucunda oluşturulan veri tabanına aktarılan tüm bilgiler SPSS 17.0
istatistik programı kullanılarak regresyon ve korelasyon analizlerine tabi tutulup, duvar
yüzeyindeki vejetasyon varlığının ve duvar karakteristiğinin ilişkili olduğu parametreler
116
bulunmuştur. Bulunan sonuçlar kentte bulunan çalışma alanlarında, kırda bulunan çalışma
alanlarında ve bunların ikisinde birden ayrı ayrı değerlendirilip araştırmaya veri olarak
kullanılmıştır.
3.3.1.
Araştırma Alanının Tümünde Vejetasyonunun
Karakteristiğini Etkileyen Faktörlere İlişkin Bulgular
Varlığını
ve
Trabzon ili sahilden itibaren hemen dik yamaçlarla sıkışmış kompakt bir kent
merkezi formu oluşturmaktadır. Engebeli arazi yapısından dolayı gerek altyapı, gerekse üst
yapı inşaasında stabil hale getirilmesi gereken çok sayıda yatay platforma ihtiyaç
duyulduğundan bol miktarda duvar yüzeyi oluşmaktadır. Duvarlarda bitkisel materyal
varlığına ilişkin en önemli sorunlar tutunmayı zorlaştıran düşeylik, yetişme ortamı
eksikliği, sınırlı miktardaki besin ve nemdir. Bu araştırmanın amaçlarından biri de
vejetasyonun duvarda hangi paramtrelerle ilişkili olarak bulunduğunu çıkarmasıdır.
Çalışma alanının tümünde, araştırmalar sonucu elde edilen veriler doğrultusunda
yapılan istatistiki analizlerde kentsel alanlardan kırsal alanlara çıkıldıkça (rakım arttıkça)
duvar arkası fonksiyon değiştiği için (genelde doğal kullanım alanı ve tarım arazisi)
malzemenin de değişmekte olduğu, rakım arttıkça duvar arkası malzemenin toprağa
dönüştüğü tespit edilmiştir. Bu da malzemenin geçirgenliğine ve depolanan su miktarına
olumlu yönde etki ettiği için duvar vejetasyonuna olumlu yönde etki etmektedir.
Tablo 125. Rakım-Duvar arkası malzeme arasındaki korelasyon tablosu
Rakım
Korelasyon
Duvar Arkası Malzeme
Pearson Correlation
,287*
Sig. (2-tailed)
,026
N
60
Yapılan analizler sonucunda duvarın yapım zamanı ile duvarda kullanılan
malzemeler arasında güçlü bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Sonuçlara göre son zamanlarda
yapılan duvarlarda daha çok beton-betonarme malzeme kullanıldığı, duvar yaşı arttıkça
malzemenin doğal taşa ve hatta birikete dönüştüğü saptanmıştır. Buradan yola çıkarak yaş
arttıkça
malzeme
değiştiğinden
(derzli
malzemelere
geçiş
olduğundan),
duvar
geçirgenliğinin iyileştiğini, duvar vejetasyonu için hayati önem taşıyan suyun duvar
117
yüzeyine iletiminin kolaylaştığını, buna bağlı olarak vejetasyon için ekolojik koşulların
daha iyi olduğunu ve duvar yüzeyindeki vejetasyonun da arttığını söylemek mümkündür.
Tablo 126. Malzeme-Yaş arasındaki korelasyon tablosu
Yaş
Korelasyon
,570**
Pearson Correlation
Malzeme
Sig. (2-tailed)
,000
N
60
Kentsel ve kırsal alanlarda alınan duvarların bakı dağılımı birbirine yakın olduğu
halde yakın çevrelerindeki yapıların güneş ışınlarını sepere etmesi nedeniyle kentsel
çalışma sahalarındaki duvarlar kırsal çalışma sahalarındaki duvarlar kadar güneş
alamamaktadırlar. İstatistiksel analizler sonucunda kentten kıra doğru çıkıldıkça duvar
vejetasyonu için önemli etken olan güneş ışığı alma süresinin arttığı belirlenmiştir.
Tablo 127. Lokasyon-Güneşlenme arasındaki korelasyon tablosu
Korelasyon
Pearson Correlation
Lokasyon
Sig. (2-tailed)
N
Güneşlenme
,341**
,008
60
Çalışma sahalarında yapılan gözlemler, seçilen duvarların bağlı olduğu kurumlardan
alınan bilgiler ve seçilen duvarların bulundukları mevkilerdeki bölge sakinleri ile yapılan
görüşmeler sonucunda duvarlar üzerinde belli bir insan etkisi olduğu belirlenmiş olup bu
etki sınıflandırılmıştır. Bu sınıflandırma sonucu yapılan istatistiki analizlerde duvar yaşı
arttıkça insanların bakım hassasiyetinin de azaldığı belirlenmiştir. Duvar yüzeyindeki
antropojen etkinin düşmesi, duvar yüzeyindeki vejetasyon yoğunluğunu da önemli yönde
etkilediği için yaş ortalamasının yüksek olduğu duvarlarda vejetasyon yoğunluğunun da
daha yüksek olduğu belirlenmiştir.
118
Tablo 128. Yaş-Antropojen etki arasındaki korelasyon tablosu
Korelasyon
Antropojen Etki
-,315*
Pearson Correlation
Yaş
Sig. (2-tailed)
,014
N
60
Duvar yüzeylerinde besin maddelerinin bulunmasında çevresel etkiler kadar duvar
arkasındaki malzemenin yüzeydeki çatlaklardan (derz, barbakan, yüzey çatlakları vb.)
duvar yüzeyine taşınmasının da etkili olduğu söylenebilir. İstatistiki analizlere bakıldığında
duvar arkası malzemenin cinsinin toprak olmasının hem yüzey sularının tabana
ulaştırılması ve duvarda daha alt kademelere nüfuz etmesinin sağlaması, hem de su ile
beraber duvar yüzeyindeki boşluklardan yüzeye taşınması ile vejetasyon için gerekli besin
ortamını sağlanmasına ciddi bir katkı yaptığı sonucuna ulaşılması mümkün olabilmektedir.
Duvar arkasındaki malzeme toprağa döndükçe duvar yüzeyindeki tür sayısının da bu
nedenle arttığı yapılan analizler sonucu belirlenmiştir.
Tablo 129. Tür Sayısı-Duvar arkası malzeme arasındaki korelasyon tablosu
Korelasyon
Tür Sayısı
Duvar Arkası Malzeme
Pearson Correlation
,260*
Sig. (2-tailed)
,051
N
60
Duvar yüzeylerinin bitkisel materyalden ve diğer organik ya da inorganik
varlıklardan arındırılmış halinin temiz ve bakımlı duvar imajı oluşturması, vejetasyon
varlığına karşı en önemli tehditlerden biri olarak ortaya çıkmaktadır. Daha önce yapılmış
istatistiki analizlerde duvar yaşı arttıkça duvar yüzeyine uygulanan antropojen etkinin de
azaldığı ortaya konulmuştu. Antropojen etki özellikle kentsel alanlarda genel anlamda
duvar yapısına zarar verecek bitkilerin duvar yüzeylerinden uzaklaştırılması olarak ortaya
çıktığından duvar yaşı arttıkça istatistiksel analizlerden de görüldüğü gibi duvar
yüzeylerindeki tür sayısının da arttığı belirlenmiştir.
119
Tablo 130. 2. Mikrohabitat tür sayısı-Yaş arasındaki korelasyon tablosu
Korelasyon
Pearson Correlation
2. Mikrohabitat Tür Sayısı
Sig. (2-tailed)
N
Yaş
,402**
,001
60
Bu araştırma kapsamında “3. mikrohabitat” olarak ele alınan duvar önündeki 1 m’lik
mikrohabitatın ekolojik koşullarını belirleyen en önemli parametrelerden biri de duvar
önündeki fonksiyon ve buna bağlı olarak malzeme varlığıdır. Duvar önünde ne kadar doğal
bir yapı varsa ekolojik koşullar da özellikle kullanılabilir su ve besin maddesi açısından en
uygun şartlara o derece yakındır. Yapılan istatistiki analizlere bakıldığında, tüm duvar
önlerindeki malzeme toprak olduğunda, duvar yüzeyinde bulunan tür sayılarının arttığı
tespit edilmiştir. Duvar arkasında bulunan malzemenin ekolojik koşullarının yer çekimi ve
kılcal geçirimlilik ile duvarın bir bitki habitatı olarak şartlarını doğrudan ve dolaylı olarak
etkilediği kesindir. Buna karşın duvarın önünde bulunan malzemenin duvar yüzeyindeki
tür sayısına etkisi, istatistiki olarak ortaya konulmuş olsa da, açıklaması zor bir durumu
ifade eder. Olabilecek en muhtemel senaryo, duvar önündeki malzemenin duvarın 3.
mikrohabitatında bulunan bitkisel varlığı, bu mikrohabitattaki bitkisel varlığın da duvar
yüzeyinin özellikle nemlilik, gün ışığı ve rüzgardan korunumu gibi ekolojik şartları
etkileyebileceğidir. Buradan hareketle, duvar önündeki toprak varlığının daha güçlü bir 3.
mikrohabitat bitki varlığına, onun da daha nemli ve daha az UV etkisine maruz, kısaca
bitkiler açısından görece olarak ideal bir duvar yüzeyine neden olduğu düşünülebilir.
Tablo 131. Duvar önü malzeme - 2. mikrohabitat tür sayısı arasındaki korelasyon
tablosu
Korelasyon
Duvar Önü Malzeme
2.Mikrohabitat Tür Sayısı
Pearson Correlation
,319*
Sig. (2-tailed)
,013
N
60
Duvar yüzeylerindeki en önemli bitkisel yaşam alanları, derz ve barbakanların
yanında, zamanla farklı etkilerden ötürü ortaya çıkmış çatlaklardan oluşan boşluklardır. Bu
çatlaklar duvarın arkasındaki suyu yüzeye ulaştırdıkları için kullanılabilir su açısından
120
oldukça önemli oldukları gibi, vejetasyon sürekliliği açısından da oldukça önemli bir yere
sahiptir.
Duvar yüzeylerinde temelde kapalı ve açık olmak üzere iki farklı derz tipi tespit
edilmiştir. Açık derzli duvarlar daha çok yığma yapıda duvarlar olup, duvar izolasyonu çok
zayıf olduğu için duvar arkası suyu yüzeye daha iyi iletmektedirler. Böylece hem
vejetasyon için hayati önem taşıyan suyu yüzeye taşımaları, hem de su ile beraber taşınan
organik ve inorganik maddeler ile daha iyi bir ekolojik yaşam ortamı sağlamaları mümkün
olmaktadır. Bu nedenle en çok tür sayısına sahip duvarlar bu duvarlardır. Kapalı derzler ise
sıklıkla kum, çimento ve kireçten oluşan harçla kapatılarak duvarın bütüncül yapısı
korunmaya çalışılır. Kapalı derzli duvarlarda da derz çatlaklarından su iletimi mümkün
olduğu için derzsiz beton-betonarme duvarlar yüzeylerine göre yüzeyinde daha çok tür
çeşitliliğine rastlanmıştır.
Tablo 132. Duvar izolasyonu-2. Mikrohabitat tür sayısı arasındaki korelasyon tablosu
Korelasyon
Pearson Correlation
Duvar İzolasyonu
Sig. (2-tailed)
N
2.Mikrohabitat Tür Sayısı
,493**
,000
60
Yapılan istatistiki analizler sonucunda suvarların daha sağlıklı ve temiz gösterilmesi
amacıyla duvarlara uygulanan antropojen etkinin artmasının 2. mikrohabitattaki tür
sayısına olumsuz etki yaptığı belirlenmiştir.
Tablo 133. 2. Mikrohabitat tür sayısı-Antropojen etki arasındaki korelasyon tablosu
Korelasyon
2.Mikrohabitat Tür
Sayısı
Antropojen Etki
Pearson Correlation
-,284*
Sig. (2-tailed)
0,028
N
60
Bu araştırmanın amacı doğal türler yardımıyla kentsel alanlarda duvar yüzeylerinin
bitkilendirilmesi ve kent ekolojisine en düşük maliyet ve bakım periyotlarına sahip yeşil
duvarlarla hizmet etmeye yönelik ilk adımı atmak olduğundan, duvar yüzeylerindeki (2.
121
mikrohabitat) tür sayısı, kaplama yoğunlukları ve bitkisel yoğunluğa etki eden faktörleri
belirlemek için SPSS 17.0 istatistik programı yardımıyla regresyon analizi yapılmış ve bu
faktörler önem sırasına göre duvarların ekolojik ve strüktürel özellikleri göz önünde
bulundurularak belirlenmiştir.
Ekolojik temelli çalışmaların birçoğunda en önemli kriterlerden biri de tür
zenginliğidir. Bu noktadan hareketle, duvar yüzeyinde bulunan tür sayıları ile alanın
tümünü oluşturan kentsel ve kırsal alanlardaki duvarlara ait strüktürel parametreler
arasındaki etkileşimin önem sıralamasını belirlemek için (bağımlı değişken ile bağımsız
değişkenler arasında) regresyon analizi yapılmış ve aşağıdaki sonuçlar elde edilmiştir.
122
Tablo 134. Tür sayısı-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki regresyon tabloları
Model Özeti
Model
1
R
R Kare
Belirlenen R Kare
Tahmini Standart Sapma
,636a
,405
,268
2,346
ANOVAb
Kareler Özeti
df
Ortalama
F
Sig.
Regresyon
179,519
11
16,320
2,966
,004a
Kalan
264,131
48
5,503
Toplam
443,650
59
Model
1
Katsayılara
Model
1
Standart Olmayan Katsayılar
Standart
Katsayılar
t
Sig.
-1,150
,256
B
Standart Sapma
-2,161
1,879
Yaş
,663
,769
,137
,862
,393
Ölçü
-,157
,812
-,060
-,194
,847
Yükseklik
-,091
,812
-,034
-,112
,911
Uzunluk
,314
,507
,079
,619
,539
Malzeme
1,037
,968
,207
1,071
,289
Farklı Malzeme
,605
,862
,094
,702
,486
Derz
1,877
1,484
,380
1,265
,212
Duvar İzolasyonu
-,204
1,514
-,042
-,135
,894
Barbakan
1,606
,838
,278
1,915
,061
Harpuşta
-1,443
,854
-,239
-1,689
,098
Duvar Eğimi
-1,131
1,063
-,138
-1,064
,293
(Constant)
Beta
Elde edilen bu sonuçlar ışığında daha önce yapılmış korelasyon analizi ile duvar
yüzeyindeki tür sayıları ile duvarlara ait strüktürel parametreler arasında ilişkiler tespit
edilmişse de bu parametrelerin tür sayısını etkilemede birbirlerine istatistiksel olarak
anlamlı bir üstünlük kuramadıkları gözlemlenmiştir.
Bu araştırma kapsamında duvarlara ait olduğu kabul edilen iki temel özellikten biri
olan strüktürel parametrelerin irdelenmesinden sonra, duvar yüzeyindeki tür sayılarının
duvarların sahip oldukları ekolojik parametrelerle de öncelikli ilişkileri sorgulanmak
istenmiş, bu nedenle söz konusu tür sayıları ile duvarların ekolojik parametreleri arasında
123
da bir regresyon analizi gerçekleştirilmiştir. Bu analiz sonucunda aşağıdaki veriler elde
edilmiştir.
Tablo 135. Tür sayısı-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki regresyon tabloları
Model Özeti
Model
1
R
R Kare
Belirlenen R Kare
Tahmini Standart Sapma
,526a
,276
,163
2,509
ANOVAb
Kareler Özeti
df
Ortalama
F
Sig.
Regresyon
122,616
8
15,327
2,435
,026a
Kalan
321,034
51
6,295
Toplam
443,650
59
Model
1
Katsayılara
Model
Standart Olmayan
Katsayılar
Standart
Katsayılar
t
Sig.
1,857
,069
B
Standart Sapma
4,491
2,418
Lokasyon
-,958
,668
-,304
-1,433
,158
Rakım
1,223
,435
,603
2,814
,007
Duvar Önü Ekolojik Yapı
1,191
1,310
,121
,910
,367
Duvar Arkası Ekolojik Yapı
-,018
,424
-,006
-,043
,966
Fonksiyon
-1,191
,939
-,163
-1,268
,210
Güneşlenme
-,206
,324
-,090
-,636
,528
Bakı
-,309
,303
-,137
-1,019
,313
Antropojen Etki
-,791
,378
-,259
-2,095
,041
1
(Constant)
Beta
Regresyon analizleri sonuçları incelendiğinde ekolojik parametrelerden rakım ve
duvar yüzeyinde gözlemlenen antropojen etkilerin diğer parametrelere nazaran daha etkin
bir biçimde duvar yüzeyindeki tür sayısını etkilediği görülmüştür. Antropojen etki
günümüz dünyasında en etkin ekolojik degredasyon sebeplerinden biri olup birçok
habitatta yaşamsal stres kaynağı olarak önemli rol oynamaktadır. Yapılmış bu regresyon
analizi ile duvar yüzeyindeki tür sayısını etkileyen parametrelerden birinin duvarlarda
124
gözlemlenmiş antropojen etki olması; ve daha önce yapılmış korelasyon analizi ile
antopojen etki ile tür sayıları arasında ters yönlü bir ilişkinin tespit edilmiş olması (Tablo
133) araştırma alanının tümünde duvar yüzeyindeki tür çeşitliliğini etkileyen en önemli
etmenlerden birinin antropojen etki olduğunu göstermektedir.
Rakımın birçok klimatik veriyi doğrudan etkilediği daha önce yapılmış oldukça fazla
sayıdaki bilimsel çalışmalarla ortaya konulmuştur. Bununla birlikte çevre ve ekoloji doğal
kaynakları ve bunlar arasındaki ilişkiyi olduğu kadar, sosyolojik yapıyı ve insanların
ekolojik parametrelerle olan ilişkilerini de sorgular. Buradan hareketle, rakım ve
antropojen etki arasında daha önce yapılmış korelasyon analizinde bu iki parametre
arasında ters yönde bir ilişkinin varlığı tespit edilmiştir (Tablo 156). Bunun en önemli
sebebinin mikrohabitatnin coğrafi yapısından kaynaklanan, denizin hemen arkasından
aniden yükselen topoğrafik yapının yerleşim alanlarını büyük oranda kıyı şeridine
sıkıştırmış olması, nüfusun önemli bir kısmını barındıran bu alanlarda antropojen etkinin
kendini daha çok göstermesi, buna karşın iç kesimlere doğru artan rakımlarda nüfus
yoğunluğunun nispeten azalması ve kentsel etkinliklerin bariz biçimde düşmesiyle
gözlemlenen antropojenik etkilerin daha sınırlı kalması olduğu düşünülmektedir. Bu
nedenle yapılan regresyon analizi sonucunda rakımın duvar yüzeyindeki tür sayısına etki
eden en önemli faktörlerden birisi olarak ortaya çıkmasının duvar yüzeyinde zaten oldukça
zorlu koşullarda varlığını sürdüren türlerin bir de antropojen etkilerle baş edebilmesinin
oldukça zor olduğu ve buna bağlı olarak sadece belirli türlerin bu tür alanlarda varlığını
devam ettirebildiği sonucunu oluşturduğu düşünülmektedir.
125
Tablo 136. Bitkisel yoğunluk-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki regresyon tabloları
Model Özeti
Model
1
R
R Kare
Belirlenen R Kare
Tahmini Standart Sapma
,761a
,579
,482
,729
ANOVAb
Kareler Özeti
df
Ortalama
F
Sig.
Regresyon
35,077
11
3,189
5,997
,000a
Kalan
25,523
48
,532
Toplam
60,600
59
Model
1
Katsayılara
Model
1
Standart Olmayan
Katsayılar
Standart
Katsayılar
t
Sig.
-1,552
,127
B
Standart Sapma
Beta
(Constant)
-,906
,584
Yaş
,389
,239
,217
1,625
,111
Ölçü
,295
,252
,305
1,168
,249
Yükseklik
-,254
,253
-,257
-1,005
,320
Uzunluk
-,135
,158
-,091
-,853
,398
Malzeme
,504
,301
,272
1,675
,100
Farklı Malzeme
-,224
,268
-,094
-,836
,408
Derz
,192
,461
,105
,415
,680
Duvar İzolasyonu
,515
,471
,286
1,094
,280
Barbakan
,145
,261
,068
,558
,579
Harpuşta
-,235
,266
-,105
-,885
,380
Duvar Eğimi
-,560
,330
-,185
-1,694
,097
Bitkisel yoğunluk duvarların 1,2 ve 3. mikrohabitatlarında bulunan bitkilerin
tümünün duvar yüzeyini kapatma oranıdır. Seçilen mikrohabitatların her birinin ekolojik
ve fiziksel şartlarının ayrı ayrı irdelenip sonrasında bir bütünü oluşturacak şekilde
değerlendirilmesi zorunluluğu vardır. Söz konusu bitkisel yoğunluk ile duvarların
strüktürel parametreleri arasında sorgulanan regresyon analizinde, bitkisel yoğunluğu diğer
parametrelerden daha güçlü biçimde etkileyen bir parametrenin varlığı istatistiksel olarak
saptanamamıştır. Bununla birlikte daha önce yapılan korelasyon analizinde duvar
yüzeyindeki bitkisel yoğunluk ile duvar izolasyonu, duvar yaşı ve malzeme arasında
126
anlamlı ilişkilerin varlığı tespit edilmiştir. Regresyon analizi sonucu bu parametrelerin en
az birinin anlamlı bir biçimde daha etkin olarak ortaya çıkmamış olması korelasyon analizi
ile ortaya konulmuş ilişkilerin varlığı ile çelişmez. Bu durumda, sözü edilen parametrelerin
her birinin birbirlerine yakın düzeylerde bitki yoğunluğu üzerine etkilerinin olduğu
sonucuna ulaşmak mümkündür.
Tablo 137. Bitkisel yoğunluk-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki regresyon
tabloları
Model Özeti
Model
1
R
R Kare
Belirlenen R Kare
Tahmini Standart Sapma
,519a
,269
,155
,932
ANOVAb
Kareler Özeti
df
Ortalama
F
Sig.
Regresyon
16,312
8
2,039
2,348
,031a
Kalan
44,288
51
,868
Toplam
60,600
59
Model
1
Katsayılara
Model
1
Standart Olmayan
Katsayılar
Standart
Katsayılar
t
Sig.
2,485
,016
-,159
-,745
,459
,364
1,689
,097
,486
,016
,116
,908
-,082
,158
-,071
-,520
,605
,173
,349
,064
,495
,623
Güneşlenme
-,174
,120
-,206
-1,445
,155
Bakı
-,066
,113
-,079
-,584
,562
Antropojen Etki
-,402
,140
-,357
-2,870
,006
B
Standart Sapma
(Constant)
2,231
,898
Lokasyon
-,185
,248
Rakım
,273
,161
Duvar Önü Ekolojik Yapı
,057
Duvar Arkası Ekolojik Yapı
Fonksiyon
Beta
Yukarıda belirtildiği üzere bitkisel yoğunluk duvarların 1,2 ve 3. mikrohabitatlarında
bitki varlıklarının duvar yüzeyini kapatma oranlarını ifade etmektedir. Dolayısıyla regresyon
analizi tablosunda görülen antropojenik parametrenin etkisinin diğer parametrelerden bariz
bir şekilde daha baskın çıkmasının en önemli sebeplerinden bir tanesinin bu parametrenin
127
duvarların 1,2 ve 3. mikrohabitatlerine olan etkilerinin ayrı ayrı olabilmesi ve toplamda diğer
parametrelere göre daha büyük bir etkiye sebep olabilme ihtimalinin varlığı olduğu
düşünülmektedir. Antropojen etki 3. mikrohabitatde yoğun sirkülasyon sonucu mevcut
bitkisel varlığa doğrudan zarar verebileceği gibi, alanı sıkıştırarak su ve besin maddesi
kullanımını zorlaştırabilecek, 2. mikrohabitatde duvarın strüktürel yapısına bir zarar
gelmemesi için doğrudan bitkilerin uzaklaştırılması ya da derz ve çatlaklar gibi bitkisel
materyal için hayati öneme sahip yaşamsal boşlukların tamir edilerek kapatılması ile bitkisel
varlığı azaltabilecek, 1. mikrohabitatde ise duvarın fonksiyonuna ve arkasındaki arazi
kullanımına bağlı olarak mevcut bitkisel varlıkla hem doğrudan hem de dolaylı olarak
(yabani ot vb.) mücadeleyi gerektirebilecek, dolayısıyla toplamda çok ciddi bir etkiye sahip
olabilecektir.
128
Tablo 138. Kaplama yoğunluğu-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki regresyon tabloları
Model Özeti
Model
1
R
,657
a
R Kare
Belirlenen R Kare
Tahmini Standart Sapma
,432
,301
1,053
ANOVAb
Kareler Özeti
df
Ortalama
F
Sig.
Regresyon
40,403
11
3,673
3,314
,002a
Kalan
53,197
48
1,108
Toplam
93,600
59
Model
1
Katsayılara
Standart Olmayan
Katsayılar
t
Sig.
,686
,496
B
Standart
Sapma
(Constant)
,579
,843
Yaş
,400
,345
,180
1,160
,252
Ölçü
-,011
,364
-,009
-,030
,976
Yükseklik
-,042
,365
-,034
-,115
,909
Uzunluk
,090
,228
,049
,397
,693
Malzeme
-,449
,434
-,195
-1,033
,307
Farklı Malzeme
-,256
,387
-,087
-,662
,511
Derz
1,145
,666
,504
1,718
,092
Duvar İzolasyonu
-,433
,680
-,194
-,636
,528
Barbakan
1,040
,376
,392
2,764
,008
Harpuşta
,739
,383
,267
1,928
,060
Duvar Eğimi
-,967
,477
-,256
-2,027
,048
Model
1
Standart
Katsayılar
Beta
Duvar yüzeyinde bulunan bitki türlerinin duvar yüzeyini kaplama oranları ile duvarın
strüktürel özellikleri arasında yapılan regresyon analizi sonuçları incelendiğinde, barbakan
varlığı ve duvar eğiminin diğer strüktürel karakteristiklerin önüne geçerek daha etkin
oldukları anlaşılmaktatır. Bunun en temel nedenlerinin barbakan varlığının duvar
yüzeyindeki bitkiler için yaşamsal öneme sahip su ve suyun bünyesinde bulunan organik
ve inorganik maddeleri sağlıyor oluşu, bunun yanında bitkiler için en önemli sorunlardan
biri olan köklerin duvar yüzeyine tutunması sorununa karşın bir tutunma alanı ifade ediyor
oluşu olduğu düşünülmektedir.
129
Duvar eğiminin duvar yüzeyindeki bitki kapalılığına etkisi ise duvar eğiminin
azalmasıyla duvar yüzeyindeki bitkilerin yerçekiminin etkisini daha az hissederek duvar
yüzeyine daha rahat tutunmaları, bunun yanında özellikle yağışa bağlı su kazanımının
duvarın yatayla yaptığı açı küçüldükçe artması, yine eğime bağlı olarak duvar yüzeyinde
barbakan, harpuşta, derz ya da çatlaklardan sızan suların bitkiler açısından daha uzun
sürede kullanılabilir oluşu olarak açıklanabilir. Duvar yüzeyinde bitkiler açısından en
önemli sorunların kullanabilecekleri su varlığı ve duvar yüzeyine tutunma olduğu
düşünüldüğünde, barbakan varlığı duvar eğiminin her ikisinin de bu iki zorluğu azaltma
üzerine etkileri olduğu açıktır.
Tablo 139. Kaplama yoğunluğu-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki regresyon
tabloları
Model Özeti
Model
1
R
,177
R Kare
Belirlenen R Kare
Tahmini Standart Sapma
,031
-,120
1,333
a
ANOVAb
Kareler Özeti
Model
1
Regresyon
df
Ortalama
F
2,947
8
,368
Kalan
90,653
51
1,778
Toplam
93,600
59
Sig.
,988a
,207
Katsayılara
Model
1
(Constant)
Lokasyon
Standart Olmayan
Katsayılar
Standart
Sapma
B
1,896
1,285
,123
,355
Standart
Katsayılar
t
Sig.
,085
1,476
,348
,146
,729
Beta
Rakım
-,064
,231
-,069
-,278
,782
Duvar Önü Ekolojik Yapı
-,004
,696
-,001
-,006
,996
Duvar Arkası Ekolojik Yapı
,089
,225
,062
,394
,695
Fonksiyon
,131
,499
,039
,263
,794
Güneşlenme
-,040
,172
-,038
-,231
,818
Bakı
-,069
,161
-,066
-,428
,670
Antropojen Etki
-,166
,201
-,118
-,827
,412
130
3.3.2.
Kentsel Araştırma Alanlarında Vejetasyonunun
Karakteristiğini Etkileyen Faktörlere İlişkin Bulgular
Varlığını
ve
Kentsel alanlar yeryüzünün karasal kısmının yaklaşık %2’sini kaplar (Grimm ve ark.,
2000) ve ekosistemlere en olumsuz etkiyi yapan alanları yansıtır (Franchis ve ark., 2009).
Kentsel alanlar doğal habitatın yoğun şekilde tahrip edilmesinden dolayı biyoçeşitliliğin
düşük olması, egzotik türlerin varlığı, insan etkisinin hissedilmesi ve daralmış tür
kompozisyonlarıyla karakterize olur (Grimm ve ark.,2000). Bununla birlikte; yoğun ve
etkili insan müdahalesine rağmen kentsel ekosistemler hayvansal ve bitkisel açıdan yaşam
alanı olarak çeşitlilik sunabilirler. Kent parkları, konut bahçeleri gibi geleneksel, yeşil
duvarlar ve yeşil çatılar gibi son dönemlerde ortaya çıkmış habitatların varlığı bu
konularda destekleyici olabilir. Darlington (1981), bu bağlamda kentsel alanlarda ortalama
10 hektarlık bir alan için 1 hektarlık duvar yüzeyi öngörmüştür. Kentsel habitat çeşitliliği
içinde duvarların ve bina cephelerinin düşey yüzeyleri spontane ve synantropik bitki
yaşamı açısından alışılageldik olmayan yaşam alanları oluştururlar (Segal, 1969; Woodell,
1979)
Her ne kadar kentsel alanlar sahip oldukları ekolojik koşullar nedeniyle doğal
karakteristiklerini kaybettiklerinden daha zorlu habitatlar izlenimi ouştursalar da, yapılan
istatistiksel analizler sonucu araştırma meteryalini oluşturan duvarların 1, 2 ve 3 nolu
mikrohabitatlarında tespit edilen tür sayıları ile duvarların kır ya da kentte bulunuşları
arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Bu durum kentlerin bozulmuş doğal yapılarına
rağmen biyoçeşitlilik ve ekolojik hassasiyet açısından en az kır kadar önemli ve etkin
olduğunun ispatıdır. Bununla birlikte duvar yüzeylerindeki tür sayıları ele alındığında,
kırsal alanlarda tespit edilen 53 (Tablo 115) taksona karşılık kentsel alanlarda 31 (Tablo
102) takson tespit edilmiştir.
Duvarların bitkisel yaşam alanı olarak ele alındıklarında yaşam koşullarını
zorlaştıran en önemli parametre olarak kullanılabilir su miktarı göründüğünden ve kırsal
alanlarda gerek klimatik verilerin nispeten daha nemli ve daha soğuk olması, gerekse
duvarların yakın çevresinde daha fazla doğal ve doğala yakın habitat bulunmasına bağlı
olarak daha düzenli ve stabil bir duvar içi su rejimi var olması ihtimali ortada olduğundan;
aradaki bu temel tür sayısı farkının en önemli nedeninin bitkilerin duvar yüzeyinde
kullanabilecekleri su miktarı olduğu söylenebilir.
Duvar yüzeylerindeki çatlaklar (derz, barbakan, çeşitli bedenlerle oluşan çatlaklar)
hem su iletimi, hemde besi ortamı oluşması için vejetasyon açısından oldukça önemlidir.
131
Kentsel araştırma alanlarından toplanan verilerle yapılan istatistiki analizlerde son
dönemlerde yapılan duvarlarda barbakan tercih edildiğini göstermektedir.
Tablo 140. Yaş-Barbakan bulundurma durumu arasındaki korelasyon tablosu
Korelasyon
Pearson Correlation
Yaş
Sig. (2-tailed)
N
Barbakan
-,384*
,036
30
Kentsel araştırma alanlarında yapılan istatistikler, duvar uzunluğu ne kadar fazla ise
duvar yüzeyindeki vejetasyon yoğunluğununda o kadar fazla olduğunu göstermektedir.
Tablo 141. 2. Mikrohabitat bitkisel yoğunluk-Duvar uzunluğu arasındaki korelasyon
tablosu
Korelsyon
Bitkisel Yoğunluk
(2.Mikrohabitat)
Pearson Correlation
Sig. (2-Tailed)
N
Uzunluk
-,362*
,049
30
Her ne kadar harpuşta varlığının duvar yüzeyinde bulunan bitkilerin varlığına
olumsuz bir etkisi tespit edilmemişse de, 3. mikrohabitatdeki varlığa katkı sağladığı
anlaşılmaktadır. Harpuşta olmayan duvarlarda yağmur sularının duvar yüzeylerinden
aktıktan sonra büyük bir kısmını yüzeye bırakıp duvar dibine eriştiği gözlemlenmiştir.
Harpuşta olan duvarlarda ise su yüzey akışına geçmeden doğrudan harpuşta üzerinden
duvar dibine (3.mikrohabitat) ulaşmaktadır. Bu yüzden yapılan istatistiki analizler harpuşta
bulunduran duvarların 3. mikrohabitatlarında bitki yoğunluğunun daha fazla olduğunu
ortaya koymuştur.
132
Tablo 142. 3. Mikrohabitat bitkisel yoğunluğu-Harpuşta bulundurma durumu
arasındaki korelasyon tablosu
Harpuşta
Korelasyon
Bitkisel Yoğunluk (3.Mikrohabitat)
-,557**
Pearson Correlation
Sig. (2-tailed)
,001
N
30
Şekil 19. Harpuşta-Yağmur suyu ilişkisi
Yapılan analizler sonucunda kentsel alanlarda duvarların arkasında bulunan baskın
materyal ile duvar yüzeylerinde bulunan tür sayıları arasında anlamlı bir ilişki
belirlenmiştir. Bu durum sahip olduğu ekolojik karakteristikler nedeniyle duvar
yüzeyindeki kitle tarafından kullanılabilir suyun duvar arkasındaki baskın materyalin
toprak olması durumunda yüksek seviyelere ulaşabileceği ile açıklanabilir.
Tablo 143. Tür sayısı-Duvar arkası malzeme arasındaki korelasyon tablosu
Korelasyon
Tür Sayısı
Duvar Arkası Malzeme
Pearson Correlation
,377*
Sig. (2-tailed)
,040
N
30
133
Yapılan analizler sonucunda kentsel alanlardaki duvar eğimi ile duvar yüzeylerindeki
bitkisel yoğunluk arasında önemli bir ilişki saptanmıştır. Bunun en temel nedenlerinin
duvar yüseyindeki pozitif eğimin, bitkilerin duvar yüzeyine tutunmasında aleyhte çalışan
yer çekimi etkisini azaltması, aynı gerekçeyle duvar yüzeylerinde tutunabilecek tohum
sayısının artması, yağış sırasında duvar yüzeyinin daha fazla yağış suyu almasını sağlaması
ve duvar yüzeylerinde bitkilerin yaşamalarına olanak verecek yetişme ortamlarının (toprak,
kum, organik madde artıkları vb.) birikimine olumlu etkileri olduğu sonucuna varılmıştır.
Tablo 144. Duvar Eğimi-2. Mikrohabitat bitkisel yoğunluğu arasındaki korelasyon
tablosu
Korelasyon
pearson correlation
Duvar Eğimi
sig. (2-tailed)
Bitkisel Yoğunluk (2.mikrohabitat)
-,425*
,019
n
30
Yapılan istatistiki analizler sonucunda rakım arttıkça duvar önü malzemenin toprağa
döndüğü belirlenmiştir. Yapılan araştırmalar sonucunda duvar yüzeyi vejetasyonunun
yaşam alanını duvar üzerinde biriken organik ve inorganik maddelerin oluşturdukları,
klimatik koşullar ile duvar yüzeyindeki çatlak ya da oyuklara taşınacak malzemenin duvara
ne kadar yakınsa oluşacak besi ortamının da o derece kısa sürede ve kolayca oluşabilmesi
duvar yüzeyindeki bitkisel yoğunluğunda artmasına neden olmaktadır.
Tablo 145. Rakım-Duvar Önü Malzeme arasındaki korelasyon tablosu
Korelasyon
Rakım
Duvar Önü Malzeme
Pearson Correlation
-,431*
Sig. (2-tailed)
0,017
N
30
134
Tablo 146. Tür sayısı-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki regresyon tablosu
Model Özeti
Model
R
R Kare
Belirlenen R Kare
Tahmini Standart Sapma
1
,713a
0,508
0,249
1,656
ANOVAb
Kareler Özeti
df
Ortalama
F
Sig.
Regresyon
53,779
10
5,378
1,962
,099a
Kalan
52,087
19
2,741
Toplam
105,867
29
Model
1
Katsayılara
Standart Olmayan
Katsayılar
t
Sig.
-2,305
,033
B
Standart
Sapma
(Constant)
-9,168
3,977
Yaş
1,561
,893
,407
1,748
,097
Ölçü
,248
,688
,139
,361
,722
Yükseklik
-,009
,608
-,005
-,015
,988
Uzunluk
,787
,772
,281
1,020
,320
Malzeme
3,399
1,756
,615
1,936
,068
Derz
1,029
1,277
,217
,806
,430
Duvar İzolasyonu
-1,973
1,447
-,448
-1,364
,189
Barbakan
1,576
,999
,416
1,577
,131
Harpuşta
-,943
,960
-,249
-,982
,338
Duvar Eğimi
-4,464
1,882
-,593
-2,372
,028
Model
1
Standart
Katsayılar
Beta
Kentsel alanlarda 2. mikrohabitatdeki tür sayısını etkileyen en önemli strüktürel
parametrenin duvar eğimi olduğu yapılan regresyon analizi sonucunda tespit edilmiştir.
Duvar yüzeyi birçok bitki türü için yaşam şartlarının yeterli olmadığı alanlar olup bunun en
temel nedenlerinden bir tanesi de birçok ekolojik faktörü etkileyen duvar eğimidir. Duvarın
yatayla yaptığı açı küçüldükçe eğimin artması normal şartlarda çok az sayıda bitki türünün
yaşamını sürdürebileceği şartların görece olarak kolaylaşması anlamına geldiğinden,
135
kentsel alanlar gibi bitki tür sayısının zaten sınırlı olduğu alanlarda duvar yüzeylerindeki
tür sayısının artmasına neden olması oldukça anlaşılabilir durmaktadır.
Tablo 147. Tür sayısı-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki regresyon tablosu
Model Özeti
Model
1
R
,617
R Kare
Belirlenen R Kare
Tahmini Standart Sapma
0,381
-0,057
1,964
a
ANOVAb
Kareler Özeti
df
Ortalama
F
Sig.
Regresyon
40,297
12
3,358
0,871
,588a
Kalan
65,57
17
3,857
105,867
29
Model
1
Toplam
Katsayılara
Model
Standart Olmayan
Katsayılar
t
Sig.
-0,315
0,757
-1,468
Standart
Sapma
4,666
Lokasyon
1,239
1,186
0,592
1,045
0,311
Rakım
-1,466
1,013
-0,872
-1,447
0,166
Duvar Önü Malzeme
-0,37
0,343
-0,321
-1,078
0,296
Duvar Arkası Malzeme
0,858
1,013
0,403
0,847
0,409
Duvar Önü Fonksiyon
0,242
0,97
0,115
0,249
0,806
Duvar Arkası Fonksiyon
0,102
0,32
0,111
0,318
0,754
Duvar Önü Ekolojik Yapı
2,047
3,271
0,272
0,626
0,54
Duvar Arkası Ekolojik Yapı
0,567
0,858
0,246
0,661
0,517
Fonksiyon
-0,112
1,108
-0,025
-0,101
0,92
Güneşlenme
-0,159
0,493
-0,104
-0,322
0,751
Bakı
-0,37
0,436
-0,235
-0,85
0,407
Antropojen Etki
-0,406
0,413
-0,22
-0,982
0,34
B
(Constant)
1
Standart
Katsayılar
Beta
Kentsel araştırma alanlarında duvar yüzeyindeki (2. mikrohabitat) tür sayısı ile
ekolojik parametrelerin sorgulandığı regresyon analizi sonucunda ekolojik parametrelerden
herhangi birinin diğerlerine göre daha etkin olduğu sonucuna ulaşılamamıştır. Bunun en
önemli nedenlerinden birinin kentlerin sahip oldukları dominant ekolojik faktörlerin
136
araştırma materyalini oluşturan duvarları ve yakın çevrelerindeki ekolojik parametreleri
homojen bir biçimde etkilemesi olduğu düşünülmektedir. Daha önce yapılmış korelasyon
analizinde bu faktörlerden duvar arkası malzemenin duvar yüzeyindeki tür sayısına etkileri
tespit edilmişse de, regresyon analizi sonucu bu faktörün daha etkili çıkmamış olması etkili
olmadığını
değil,
sadece
tür
sayısına
etkisinin
diğer
ekolojik
parametrelerle
kıyaslandığında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha etkili olmadığını gösterir.
Tablo 148. Bitkisel yoğunluk-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki regresyon tablosu
Model Özeti
Model
1
R
,765
a
R Kare
Belirlenen R Kare
Tahmini Standart Sapma
,584
,331
,732
ANOVAb
Kareler Özeti
df
Ortalama
F
Sig.
Regresyon
13,560
11
1,233
2,302
,056a
Kalan
9,640
18
,536
Toplam
23,200
29
Model
1
Katsayılara
Standart Olmayan
Katsayılar
Model
B
1
-,203
(Constant)
Standart
Sapma
Standart
Katsayılar
t
Sig.
Beta
1,758
-,116
,909
Yaş
,158
,414
,088
,382
,707
Ölçü
,263
,337
,314
,781
,445
Yükseklik
-,111
,292
-,134
-,381
,708
Uzunluk
,043
,346
,033
,124
,903
Malzeme
-,197
,810
-,076
-,243
,811
Farklı Malzeme
-,038
,401
-,018
-,095
,925
Derz
,359
,574
,161
,625
,540
Duvar İzolasyonu
1,165
,640
,566
1,820
,085
Barbakan
,274
,450
,154
,609
,550
Harpuşta
-,506
,469
-,285
-1,080
,295
Duvar Eğimi
-2,101
,863
-,596
-2,435
,026
137
Kentsel araştırma alanlarında bitkisel yoğunluk ile duvarın strüktürel yapısı arasında
regresyon analizi yapıldığında herhangi bir parametrenin diğerine oranla daha büyük bir
etki yaptığı görülmemektedir.
Tablo 149. Bitkisel Yoğunluk-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki regresyon
tablosu
Model Özeti
Model
R
R Kare
Belirlenen R Kare
Tahmini Standart Sapma
1
,549a
0,301
0,078
0,859
ANOVAb
Kareler Özeti
df
Ortalama
F
Sig.
Regresyon
6,98
7
0,997
1,353
,274a
Kalan
16,22
22
0,737
Toplam
23,2
29
Model
1
Katsayılara
Model
Standart Olmayan
Katsayılar
t
Sig.
0,119
1,84
0,322
0,079
0,751
(Constant)
Lokasyon
1,919
0,117
Standart
Sapma
1,043
0,363
Rakım
-0,058
0,299
-0,074
-0,194
0,848
Duvar Önü Ekolojik Yapı
0,399
0,707
0,113
0,565
0,578
Duvar Arkası Ekolojik Yapı
-0,033
0,24
-0,03
-0,136
0,893
Güneşlenme
-0,195
0,151
-0,273
-1,291
0,21
Bakı
0,059
0,159
0,08
0,369
0,716
Antropojen Etki
-0,375
0,155
-0,434
-2,412
0,025
B
1
Standart
Katsayılar
Beta
Kentsel alanlar genel anlamda antropojen etkilerin en yoğun gözlemlendiği alanlar
olduğundan antropojen etkiye maruz kalmış biyotoplar ve nişlerin görece olarak az kalmış
alanlara göre taşıdığı karakter farklılıkları kolayca gözlemlenebilmektedir. Çünkü kentler
karakterleri gereği antropojen etkiyi en güçlü şekilde hissettirirler. Bu açıdan bakıldığında
yapılan regresyon analizi sonucu kentlerdeki duvarların yüzeylerinde bulunan tür sayısının
duvarın maruz kaldığı antropojen etkiye tepki vermeleri son derece anlaşılabilir bir durum
138
ortaya koymaktadır. Özellikle synantropik türlerin bu tür antropojen etkiye maruz kalmış
alanlarda varlıklarını hissettirerek tür sayısına pozitif katkı yapmaları da beklenebilecek bir
sonuç olsa araştırma alanında böyle bir sonuçla karşılaşılmamıştır.
Tablo 150. Kaplama yoğunluğu-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki regresyon tablosu
Model Özeti
Model
R
R Kare
Belirlenen R Kare
Tahmini Standart Sapma
1
,753a
,567
,303
1,159
ANOVAb
Kareler Özeti
df
Ortalama
F
Sig.
Regresyon
31,695
11
2,881
2,146
,073a
Kalan
24,172
18
1,343
Toplam
55,867
29
Model
1
Katsayılara
Standart Olmayan
Katsayılar
t
Sig.
-,460
,651
B
Standart
Sapma
-1,279
2,783
Yaş
,684
,655
,246
1,044
,310
Ölçü
,041
,534
,031
,076
,940
Yükseklik
,204
,463
,158
,441
,664
Uzunluk
,348
,547
,171
,636
,533
Malzeme
-,948
1,282
-,236
-,739
,469
Farklı Malzeme
,249
,636
,077
,392
,700
Derz
1,180
,908
,342
1,299
,210
Duvar İzolasyonu
,318
1,014
,100
,314
,757
Barbakan
,772
,713
,281
1,084
,293
Harpuşta
1,224
,742
,444
1,649
,116
Duvar Eğimi
-1,244
1,366
-,227
-,910
,375
Model
1
Standart
Katsayılar
(Constant)
Beta
Kentsel çalışma alanlarına duvar yüzeyi (2. mikrohabitat) kaplama yoğunluğu ile
duvarların strüktürel özellikleri arasında yapılan regresyon analizinde herhangi bir faktörün
bir diğerine baskınlık göstermediği gözlemlenmiştir.
139
Tablo 151. Kaplama yoğunluğu-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki regresyon
tablosu
Model Özeti
Model
1
R
,590
a
R Kare
Belirlenen R Kare
Tahmini Standart Sapma
0,348
0,054
1,35
ANOVAb
Kareler Özeti
df
Ortalama
F
Sig.
Regresyon
19,415
9
2,157
1,184
,357a
Kalan
36,451
20
1,823
Toplam
55,867
29
Model
1
Katsayılara
Model
Standart Olmayan
Katsayılar
t
Sig.
0,686
-0,495
1,411
0,626
0,174
(Constant)
Lokasyon
-1,301
1,043
Standart
Sapma
2,626
0,739
Rakım
-1,387
0,622
-1,136
-2,23
0,037
Duvar Önü Malzeme
-0,051
0,196
-0,061
-0,26
0,797
Duvar Arkası Malzeme
0,887
0,447
0,574
1,987
0,061
Duvar Önü Ekolojik Yapı
1,158
1,273
0,212
0,91
0,374
Duvar Arkası Ekolojik Yapı
0,015
0,449
0,009
0,034
0,973
Fonksiyon
0,438
0,724
0,136
0,605
0,552
Güneşlenme
-0,264
0,268
-0,238
-0,984
0,337
Bakı
-0,05
0,259
-0,044
-0,193
0,849
B
1
Standart
Katsayılar
Beta
Kentsel çalışma alanlarında 2. mikrohabitat kaplama yoğunluğu ile duvarlardaki
ekolojik parametreler arasında yapılan regresyon analizlerinde rakım faktörünün
diğerlerine nazaran daha baskın çıktığı gözlemlenmiştir. Yapılan korelasyon analizlerinde
rakım arttıkça duvar önündeki malzemenin sert ve vejetasyon yaşamı için zor alanlardan
gitgide geçirgenliği daha büyük ve vejetasyon yaşamı açısından daha uygun şartlar
sağlayacak malzemeye dönüştüğü (asfalt, beton, stabilize-mıcır, toprak) belirlenmiştir.
Yapılan araştırmalar sonucu duvarlarda oluşan besi ortamlarının iklimsel koşullar (rüzgar,
yağışlar) ve diğer koşullarla (doğada yaşayan hayvanlar, antropojen etkiler) duvar
140
yüzeyindeki derz, barbakan ve çatlaklara yerleşen toprak ve diğer organik ve inorganik
maddelerin birikmesiyle oluştuğu gözlemlenmiştir.
3.3.3.
Kırsal Araştırma Alanlarında Vejetasyonunun
Karakteristiğini Etkileyen Faktörlere İlişkin Bulgular
Varlığını
ve
Yapılan araştırmalar sonucunda kırsal çalışma alanlarında seçilen duvarların
yüzeylerinde 52 farklı türe rastlanmıştır.
Kentsel
ve
kırsal
alanlardaki
duvarlar
barındırdıkları
türler
açısından
değerlendrildiklerinde son derece ilginç sonuçlara ulaşılmıştır. Bunlardan biri bu
araştırmada kentsel alanlardaki duvar yüzeylerinde en sık rastlanan tür olan ve bilimsel
literatürde de sıklıkla duvar yüzeyleriyle olan ilişkisi vurgulanan Parietaria judaica
bitkisine, kırsal alanlardaki duvar yüzeylerinde son derece sınırlı bir biçimde rastlanmış
olmasıdır. Kentsel alanlarda bulunan duvarlarda sıklıkla karşılaşılan tür, kırsal alanlarda
çok az sayıda lokasyonda, kent-kır ayrımının net bir biçimde yapılmasının oldukça zor
olduğu alanlarda tespit edilmiştir. Kırsal karakterin belirgin olduğu çok geniş bir alanda ise
bu türe rastlanılmamıştır. Bu durum Parietaria judaica’nın birçok bilimsel çalışmada
synantropik yani ekolojik olarak insan varlığıyla ilişkisi olan bir tür olarak
değerlendirilmesiyle açıklanabilir. İnsan etkisinin nispeten az görüldüğü kırsal alanlardaki
duvar yüzeyleri synantropik karakter gösteren Parietaria judaica için ekolojik olarak
yeterince cazip bulunmamıştır
Genel anlamda habitat boyutu arttıkça biyokütlenin de artacağı beklense de,
duvarlarda duvar karakteristiğinden kaynaklanan nedenlerle duvar vejetasyonu sadece belli
özellikte mikrohabitatlarında (çatlaklar, barbakanlar, derzler) bulunduğundan ve bu
noktalar duvar yüzeyi üzerinde oransal olarak küçük bir yer kapladığından, duvar uzunluğu
ve dolayısıyla yüzeyi arttıkça duvar üzerindeki bitki kaplama oranının azalması beklenen
bir durumu oluşturmuştur.
Kırsal alanlar genel olarak daha yüksek rakımlarda bulunmaktadır. Doğu Karadeniz
sahilinin genel yerleşim karakteristiği sahildeki kent merkezleriyle güneydeki dağ
yamaçlarında bulunan kırsal yerleşimlerden oluştuğundan bu durumda beklenen bir sonuç
olarak açıklanabilir.
141
Tablo 152. Lokasyon-Rakım arasındaki korelasyon tablosu
Rakım
Korelasyon
,855**
Pearson Correlation
Lokasyon
Sig. (2-tailed)
,000
N
30
Çalışma alanlarında seçilen duvarlar genel olarak sirkülasyon hattı üzerinden
seçilmiştir. Kırsal alanlarda kentsel alanlara kıyasla araç yoğunluğu daha az olduğu için,
duvar önü kentsel alanlara göre daha geçirgen malzemelerden inşa edilmiştir. Bu da duvar
önü (3.mikrohabitat) vejetasyonunu olumlu yönde etkilemektedir.
Tablo 153. Rakım-Duvar önü malzeme arasındaki korelasyon tablosu
Korelasyon
Pearson Correlation
Rakım
Sig. (2-tailed)
N
Duvar Önü Malzeme
,722**
,000
30
Kırsal alanlardan seçilen duvarlarda yapılan yaş tespit çalışmaları sonucunda yapılan
istatistiki analizler duvar yaşı gençleştikçe betonarme duvarların arttığını göstermektedir.
Duvarların betonarmeye dönmesi duvar izolasyonunu arttırdığından duvar arkasındaki
kullanılabilir su duvar yüzeyine erişememektedir. Bununla birlikte vejetasyonun
bulunabileceği yüzey de sınırlı kalmaktadır. Dolayısıyla duvar yüzeyi vejetasyon yeni
yapılan duvarlarda büyük oranda azalış göstermektedir.
Tablo 154. Yaş-Derz bulunma durumu arasındaki korelasyon tablosu
Korelasyon
Pearson Correlation
Yaş
Sig. (2-tailed)
N
Derz
,719**
,000
30
142
Yapılan istatistiki analiz sonucu, duvarın bulunduğu rakım ve güneşlenme süresi
arasında (0,01) düzeyinde anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Bu ilişkiye göre rakım arttıkça
duvarımn günlük güneşlenme süresi de artmaktadır. Bunun en temel sebeplerinin rakım
arttıkça kırsal karakterin ortaya çıkması, buna bağlı olarak arazi kullanım sınıflarının
değişmesi, gölge etkisi yüksek yapıların azalarak yok olması, yapıların yerini alan bitki
örtüsünün yapılara göre daha az yoğun gölge yapma yeteneği olarak sayılabilir. Subalpin
alanlarda bitki boylarının iyice kısalması da önemli bir etken olabilmektedir.
Tablo 155. Rakım-Güneşlenme arasındaki korelasyon tablosu
Güneşlenme
Korelasyon
,621**
Pearson Correlation
Rakım
Sig. (2-tailed)
,000
N
30
Yapılan istatistiki analizler sonucu rakım ve duvarlardaki antropojen etki arasında
(0,01) düzeyinde anlamlı bir ilişki belirlenmiştir. Bu ilişkiye göre rakım arttıkça antropojen
etki azalmaktadır. Bunun en temel nedeni rakım arttıkça kırsal karakterin de artması, genel
anlamda antropojen etkinin nispeten az olduğu bu alanlarda duvarlara da yansımış
olmasıdır. Bununla birlikte hizmet alma sıklığının değişmesine bağlı olarak duvarlara
yapılan “resmi” müdahale de doğal olarak azalmaktadır.
Tablo 156. Antropojen etki-Rakım arasındaki korelasyon tablosu
Korelasyon
Pearson Correlation
Antropojen Etki
Sig. (2-tailed)
N
Rakım
-,403*
,027
30
143
Tablo 157. Tür sayısı-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki regresyon tablosu
Model Özeti
Model
R
R Kare
Belirlenen R Kare
Tahmini Standart Sapma
1
,830a
,688
,524
2,282
ANOVAb
Kareler Özeti
df
Ortalama
F
Sig.
Regresyon
218,430
10
21,843
4,195
,004a
Kalan
98,936
19
5,207
Toplam
317,367
29
Model
1
Katsayılara
Model
1 (Constant)
Yaş
Standart Olmayan
Katsayılar
Standart
B
Sapma
2,005
2,633
-1,361
1,504
Standart
Katsayılar
t
Sig.
-,259
,761
-,905
,456
,377
Beta
Ölçü
1,095
2,492
,274
,440
,665
Yükseklik
-1,536
2,698
-,369
-,569
,576
Uzunluk
-,012
,688
-,002
-,017
,987
Malzeme
1,627
1,425
,340
1,141
,268
Farklı Malzeme
,267
1,491
,035
,179
,860
Duvar İzolasyonu
3,622
1,001
,724
3,620
,002
Barbakan
2,205
1,267
,287
1,740
,098
Harpuşta
Duvar Eğimi
-2,306
,147
2,147
1,427
-,241
,018
-1,074
,103
,296
,919
Kırsal araştırma alanlarından elde edilen veriler ile yapılan, duvar yüzeyindeki tür
sayısı ile duvarın strüktürel yapısı arasındaki regresyon analizinde duvar izolasyonunun
bariz bir fark ile diğer faktörlere daha baskın olduğu gözlemlenmektedir.
Duvar izolasyonu ne kadar az ise duvar arkasında kullanılabilir suyun duvar
yüzeyine geçmesi o kadar kolay olur. Duvar yüzeyleri için hayati öneme sahip su ne kadar
kolay ve çok miktarda yüzeye ulaşırsa oluaşacak besin ortamı da vejetasyon barındırma
açısından o kadar el verişli olur.
144
Tablo 158. Tür sayısı-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki korelasyon tablosu
Model Özeti
Model
1
R
a
,708
R Kare
Belirlenen R Kare
Tahmini Standart Sapma
,501
,311
2,746
ANOVAb
Kareler Özeti
df
Ortalama
F
Sig.
Regresyon
158,979
8
19,872
2,635
,036a
Kalan
158,388
21
7,542
Toplam
317,367
29
Model
1
Katsayılara
Standart Olmayan
Katsayılar
Model
1
B
Standart Sapma
(Constant)
5,296
3,901
Lokasyon
-1,041
1,286
Rakım
1,914
Duvar Önü Ekolojik Yapı
Standart
Katsayılar
t
Sig.
1,358
,189
-,263
-,809
,427
,787
,837
2,432
,024
1,618
1,897
,149
,853
,403
Duvar Arkası Ekolojik Yapı
-,272
,638
-,071
-,427
,674
Fonksiyon
-1,404
1,749
-,130
-,803
,431
Güneşlenme
-,922
,669
-,325
-1,378
,183
Bakı
,001
,488
,000
,001
,999
-1,306
,925
-,288
-1,411
,173
Antropojen Etki
Beta
Daha önce de detaylı bir şekilde belirtildiği üzere rakım birçok ekolojik parametreyi
etkileyen önemli bir değişken olup kırsal alanlarda duvar yüzeyinde bulunan vejetasyonun
tür sayısını da oldukça ciddi biçimde etkilemektedir.
145
Tablo 159. Bitkisel yoğunluk-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki korelasyon tablosu
Model Özeti
Model
R
R Kare
Belirlenen R Kare
Tahmini Standart Sapma
1
,886a
,786
,673
,644
ANOVAb
Kareler Özeti
df
Ortalama
F
Sig.
Regresyon
28,911
10
2,891
6,963
,000a
Kalan
7,889
19
,415
Toplam
36,800
29
Model
1
Katsayılara
Standart Olmayan
Katsayılar
B
Standart
Sapma
(Constant)
-,653
,743
Yaş
,519
,425
Ölçü
,047
Yükseklik
Model
1
Standart
Katsayılar
Beta
t
Sig.
-,879
,390
,289
1,221
,237
,704
,035
,067
,947
-,348
,762
-,245
-,457
,653
Uzunluk
-,180
,194
-,111
-,927
,365
Malzeme
,638
,402
,392
1,586
,129
Farklı Malzeme
-,816
,421
-,312
-1,938
,068
Duvar İzolasyonu
,556
,283
,326
1,968
,064
Barbakan
,256
,358
,098
,714
,484
Harpuşta
,476
,606
,146
,785
,442
Duvar Eğimi
-,133
,403
-,048
-,330
,745
Kentsel çalışma alanlarında yapılan araştırmalar sonucu elde edilen verilerle yapılan,
duvarların bitkisel kapalılığı ile strüktürel faktörleri arasındaki regresyon analizinde
herhangi bir faktörün diğer faktörlere baskınlık kurduğu tespit edilememiştir.
146
Tablo 160. Bitkisel yoğunluk-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki korelasyon
tablosu
Model Özeti
Model
R
R Kare
Belirlenen R Kare
Tahmini Standart Sapma
1
,723a
,522
,340
,915
ANOVAb
Kareler Özeti
df
Ortalama
F
Sig.
Regresyon
19,212
8
2,401
2,867
,025a
Kalan
17,588
21
,838
Toplam
36,800
29
Model
1
Katsayılara
Standart Olmayan
Katsayılar
t
Sig.
,842
,410
B
Standart
Sapma
(Constant)
1,094
1,300
Lokasyon
-,709
,429
-,526
-1,654
,113
Rakım
,918
,262
1,179
3,499
,002
Duvar Önü Ekolojik Yapı
-,110
,632
-,030
-,174
,863
Duvar Arkası Ekolojik Yapı
,114
,213
,087
,536
,597
Fonksiyon
,518
,583
,140
,888
,385
Güneşlenme
-,533
,223
-,551
-2,391
,026
Bakı
-,237
,163
-,256
-1,457
,160
Antropojen Etki
-,023
,308
-,015
-,074
,942
Model
1
Standart
Katsayılar
Beta
Kırsal çalışma alanlarında duvarların bitkisel kapalılıkları ile sahip oldukları ekolojik
koşullar arasında yapılan regresyon analizinde rakım ve güneşlenme faktörlerinin bariz
olarak diğer faktörlere üstünlük sağladıkları görülmektedir. Rakım arttıkça azalan
yapılaşma ve odunsu taksonlarda meydana gelen azalma nedeniyle, bitkilerin gelişmesi
için önemli bir etkiye sahip güneşlenme süresinin rakım arttıkça arttığı yapılan korelasyon
analizleri sonucunda da belirlenmiştir. Bu sonucu destekleyen bir biçimde, kırsal alanda
rakımın duvar kapalılığını 1,2 ve 3. mikrohabitatdeki bitkisel varlıkla etkileyen en önemli
faktörlerden biri olarak ortaya çıkması şaşırtıcı bir sonuç olarak görülmemektedir. Rakım,
kentsel alanlarda olduğu gibi kırsal alanlarda da antropojen etkiyi azaltıcı yönde
147
etkilemektedir ve bu durum gerçekleştirilen korelasyon analizi ile ortaya konulmuştur.
Kırsal alanlar, özellikle alan kullanımı nedeniyle duvarların doğal vejetasyona daha yakın
olduğu, dolayısıyla yıl boyunca infiltre olan yağış suları nedeniyle duvar vejetasyonunun
kullanabileceği suyun daha düzenli olduğu alanları ifade eder. Rakımın yükseldikçe kırsal
yapılaşmanın ve odunsu taksonların göreceli olarak azalmasına, yerleşim alanlarının vadi
içlerinden tepelere doğru kaymaya başlamasına sebep olduğu, buna bağlı olarak araştırma
materyalini oluşturan duvarların günlük ortalama güneşlenme süresinin arttığı tespit
edilmiştir. (Tablo 156) Kırsal alanlarda büyük oranda arazi kullanımına bağlı olarak
kullanılabilecek su ve besin maddelerinin nispeten bol olması nedeniyle güneşlenme süresi
duvarların 1,2 ve 3. mikrohabitatdeki vejetasyolarının daha uygun koşullarda yaşamasına
olanak verdiğinden, yapılan regresyon analizi sonucu duvarların tüm vejetasyon
mikrohabitatlarındaki bitkilerin oluşturdukları kapalılıkla rakım ve güneşlenme süresi
arasında bir ilişki ortaya koyması tutarlı bir sonuç olarak değerlendirilmiştir.
148
Tablo 161. Kaplama yoğunluğu-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki korelasyon tablosu
Model Özeti
Model
1
R
,658
a
R Kare
Belirlenen R Kare
Tahmini Standart Sapma
,433
,135
,999
ANOVAb
Kareler Özeti
df
Ortalama
F
Sig.
Regresyon
14,500
10
1,450
1,453
,232a
Kalan
18,967
19
,998
Toplam
33,467
29
Model
1
Katsayılara
Model
1
(Constant)
Yaş
Standart Olmayan
Katsayılar
Standart
Sapma
B
,742
1,153
,279
,658
Standart
Katsayılar
t
Sig.
,163
,644
,424
,527
,677
Beta
Ölçü
-,880
1,091
-,678
-,807
,430
Yükseklik
,694
1,181
,513
,588
,564
Uzunluk
,023
,301
,015
,076
,940
Malzeme
,025
,624
,016
,040
,969
Farklı Malzeme
-,609
,653
-,244
-,932
,363
Duvar İzolasyonu
,600
,438
,369
1,370
,187
Barbakan
,760
,555
,304
1,370
,187
Harpuşta
Duvar Eğimi
-,512
-,016
,940
,625
-,165
-,006
-,545
-,026
,592
,980
Kırsal çalışma alanlarında duvar yüzeyindeki (2. mikrohabitat) kaplama yoğunluğu
ile suvarın strüktürel özellikleri arasında yapılan regresyon analizinde herhangi bir
faktörün diğerine üstünlük sağlamadığı tespit edilmiştir.
149
Tablo 162. Kaplama yoğunluğu-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki korelasyon
tablosu
Model Özeti
Model
1
R
,599
R Kare
Belirlenen R Kare
Tahmini Standart Sapma
,359
,115
1,011
a
ANOVAb
Kareler Özeti
df
Ortalama
F
Sig.
Regresyon
12,015
8
1,502
1,470
,227a
Kalan
21,452
21
1,022
Toplam
33,467
29
Model
1
Katsayılara
Model
1
(Constant)
Lokasyon
Standart Olmayan
Katsayılar
Standart
Sapma
B
1,085
1,436
,338
,473
Standart
Katsayılar
t
Sig.
,263
,756
,714
,458
,483
Beta
Rakım
,418
,290
,563
1,442
,164
Duvar Önü Ekolojik Yapı
,227
,698
,064
,325
,749
Duvar Arkası Ekolojik Yapı
,013
,235
,010
,055
,957
Fonksiyon
-,589
,644
-,167
-,915
,371
Güneşlenme
-,390
,246
-,424
-1,586
,128
Bakı
-,025
,180
-,028
-,139
,891
Antropojen Etki
,070
,341
,048
,207
,838
Kırsal çalışma alanlarında duvar yüzeyindeki kaplama yoğunluğu ile duvarın
ekolojik karakterleri arasında yapılan regresyon analizleri sonucunda herhangi bir faktörün
diğerine oranla baskın olduğu görülmemiştir.
150
4. TARTIŞMA
Duvarların açıkta olma durumu özellikle belli türlerin varlıklarını etkilemektedir.
Açıkta kalan duvarlar güneş ışığı ve rüzgara daha çok maruz kalır ve kurumaya daha
eğilimli olurlar. Bununla birlikte bu açıklık daha çok yağış suyu ve rüzgara bağlı olarak
daha çok yanal yağmur almayı da sağlar. Öte yandan duvar arkasındaki arazi kullanımı da
duvardaki nemliliği belirleyen en önemli etkenlerden biridir. Bir duvar arkasındaki arazi
kullanımının tarım alanı olduğu yerlerde, duvar yüzeyindeki nemlilik daha fazla iken,
doğal kullanım alanlarında su araziye sadece yağış yoluyla geldiği için tarım arazilerine
kıyasla duvar yüzeyinde erişilebilir nem daha azdır. Duvar arkası arazi kullanımı
sirkülasyon hattı olan duvarlarda yol kaplama malzemelerinden dolayı (asfalt, parke taşı)
malzeme toprak da olsa dış etkenlerden dolayı (araç, insan, hayvan geçiş yolları) sürekli
basınç altında kaldığından toprak arası tane boşluklarının azalması nedeniyle kullanılabilir
suyun büyük bir kısmı yüzeysel akışa geçtiğinden, duvar arkasına sızamamakta, bu da
duvar yüzeyinde kullanılabilir suyu çok düşük seviyelere indirgemektedir.
Duvar arkasındaki toprakta bulunan ve infiltre olan yağmur suyunun derz ve
barbakanlardan tahliye olduğu tespit edilmiştir. Bu yüzden duvarın arkasındaki yoğun
vejetasyonun nemlilik açısından oldukça önemli bir destekleyici olduğu söylenebilir. İyi
bitkilenmiş bir şev özellikle yağışların arasındaki zamanın açıldığı peryotlarda su sağlama
açısından öenmli bir fonksiyona sahiptir. Buna bağlı olarak iyi bitkilenmiş yerlerde su
tutulma oranının yüksek olduğu söylenebilir.
Taşlar çok az su tutarlar ve taşların arasında kalan toprağın da su tutma kapasiteleri
sınırlıdır (Jim, 1998). Bu nedenle taş boyutu ne kadar küçükse bitki varlığınında o kadar
fazla olduğu, çalışmada tespit edilen sonuçlar arasındadır. Bunların yanında sınırlı kök
yayılımına sahip küçük bitkiler için suyun devamlılığı ve yeterliliği odunsu türlere göre
daha yaşamsal bir kriterdir. Bu yüzden bir duvardaki otsu bitkilerin varlığı, ortamda daha
uygun ekolojik koşulları işaret eder.
Hruska
(1987)
yapmış
olduğu
İtalyan
duvar
vejetasyonunn
taksonomik
sınıflandırması çalışmasında duvar vejetasyonunun doğal kayalık habitat vejetasyonu ile
büyük bir benzerlik içinde olduğunu söylemiştir.
Bu çalışmanın en önemli amaçlarından biri de ileriki dönemlerde yapılması
muhtemel olan doğal türlerle yeşil düşey düzlemler oluşturma çalışmalarına ışık tutmaktır.
151
Yeşil duvarlar ve yeşil çatılar gibi görece yeni kavramların ortaya çıkış amaçları zaten
ekolojik ve ekonomik sürdürülebilirlik olduğundan, bu konularda ekolojik istekleri
bakımından daha uygun duvar vejetasyonu türlerinin değerlendirilmesi mümkün olacaktır.
Bu nedenle yeşil düşey düzlemlerin ekonomik performanslarıda incelenmiş ve Perrini ve
Rossasco (2013)’ün yaptıkları yeşil cephelerin maliyet-fayda analizi çalışmasında
değerlendirdikleri yeşil yüzey tipleri incelenmiştir. Söz konusu araştırma yeşil yüzeyleri
bitkilerin doğal ya da kendiliğinden sarıldıkları yeşil duvarlar, teller ve örme tel
sistemleriyle desteklenmiş bitkilerle kaplanmış yeşil duvarlar, sistemde kullanılan
bitkilerin duvar yüzeyindeki farklı noktalarda yetişme ortamına ihtiyaç duymaları
nedeniyle duvar yüzeyinde kutuların kullanılmasını gerektiren yeşil duvarlar ve endüstriyel
ürünlerin kullanılmasıyla su ve besin ihtiyacı karşılanan bitkilerden oluşmuş yaşayan duvar
sistemleri olarak üç grupta ele alınmıştır.
Bu araştırmada ile Perrini ve Rossasco (2013) ilişkilendirildiğinde, araştırma
alanında tespit edilmiş duvar ve duvar vejetasyonu birlikteliklerinin bitkilerin
kendiliğinden sarıldıkları ve herhangi bir destek kontrüksiyonu olmamasına rağmen duvar
yüzeyindeki derz, çatlak ve barbakanlardan duvar yüzeyine yerleştirilmiş kutular gibi
kullanılan bitkilerden oluşmuş duvarlar ile benzerlik gösterdiği söylenebilir.
Şekil 20. Duvar yüzeylerindeki derz boşluklarında oluşmuş
besin ortamı örneği
152
Şekil 21. Binanın su oluğunda oluşan besin ortamı ve vejetasyon
Perrini ve Rossasco (2013)’ün ortaya koydukları bu sınıflandırmaya göre yaşayan
duvarlarla duvar yüzeyinde kutuların kullanıldığı yeşil duvarlar arasındaki en önemli fark,
yaşayan duvarların sistematik bir biçimde besin ve su ihtiyaçlarının karşılanması
olduğundan ve bu araştırmanın ele aldığı hiçbir duvarda böyle bir uygulama
bulunmadığından, 1 ve 3 no’lu sınıflandırmanın bu araştırmanın ele aldığı duvarlarla en
ciddi şekilde benzerlik gösterdiğini söylemek mümkündür. Bununla birlikte hiçbir suretle
tel ya da benzer bir konstrüksiyonla duvarlara tutturulmuş bitkisel materyale de
rastlanmamıştır.
Duvar yüzeyleri yetersiz nem ve besin maddesi, sınırlı güneş ışığı varlığı ve tutunma
güçlüğü gibi olumsuz etkilere rağmen şaşırtıcı derecede çeşitliliğe sahip bitki türleri için
yaşam alanı oluşturur (Wheater, 1999). Rüzgar, don, yağmur gibi klimatik nedenlerle ya da
bitkisel varlığın gelişim etkinlikleri nedeniyle taşlarda oluşmuş ayrışmalar, oyuklar
içerisinde ince taneli toz ve moloz parçalarının birikmesine, bu da duvar vejetasyonunun
daha iyi gelişmesine olanak sağlar (Duchoslav, 2002). Sonuçta, duvar yüzeyindeki
vasküler bitki varlığının başarısı iki şarta bağlıdır: Elverişli duvar yüzeyi ve ayrışmış
materyal ile dolu oyukların varlığı (Duchoslav, 2002).
Duvarlar yosunlardan likenlere, eğrelti otlarından otsulara, çalılardan ağaçlara kadar
geniş
bir
vejetasyon
skalasını
barındırır.
Bu
durum,
tür-alan
konsepti
ile
ilişkilendirildiğinde geniş duvarların daha çok tür barındırmasını gerektirir. Çünkü akla ilk
153
gelen şey olan bitki için daha fazla tutunma alanı sağlamasının yanında daha fazla
mikroçeşitlilik sağlayan habitat şartları ve daha fazla ekolojik niş sağlamaları beklenir
(Jim, 1998). Bu araştırmada ise duvar boyutlarının bitki tür sayısını etkilemediği, veri
tabanı incelendiğinde daha geniş alana sahip duvarların daha çok ağaç ya da bitki türü
barındırmadığı ortaya çıkmaktadır. Bunun nedeni özellikle beton duvarlarda vejetasyonun
barınmasının yüzey karakteri nedeniyle zor olması, vejetasyon varlığının sadece drenaj
delikleri vb. yerlerde mümkün olması, bu deliklerin çok sınırlı oranda bulunması
nedeniyle, duvar boyutunun bunların varlığında, dolayısıyla bitkisel varlıkta da anlamlı bir
farklılık oluşturamamasının olabileceği düşünülmektedir. Eğer yığma taş duvarların baskın
olduğu, dolayısıyla bitki tutunma alanlarının duvar üzerinde bolca olduğu bir durum
olsaydı, büyük duvar boyutlarının fazla bitki tutunma anlamına geleceği, dolayısıyla hem
tür sayısı, hem de biyokütle açısından anlamlı farklılıkların olduğu durumları gözlemlemek
mümkün olabilecekti.
Duvar arksasındaki toprak varlığı duvarın fiziksel yapısına (yapım tekniği, malzeme,
izolasyon) bağlı olarak duvarı vejetasyon açısından ekolojik şartları itibari ile kararlı
(stabil) hale getirir (Duchoslav, 2002). Bu araştarımada en kesiti 30 cm’den daha az olan
duvarlarda bitkisel varlığın görece olarak az olduğu tespit edilmiştir. Çünkü bu duvarlarda
mikroklima farklılıkları çok uç noktalardadır. Yazarın burada vurgu yapmak istediği
duvarın ekolojik şartlarının stabil oluşunun duvardaki bitkilsel varlığı doğrudan etkilemiş
olması olup bu araştırma kapsamında elde edilen sonuçlarla uyum göstermektedir. Benzer
şekilde derz boşluksuz duvarlarda da nadiren duvar vejetasyonu tespit edilmiştir. Bunun
tek istisnası duvarın arkasındaki toprağın nem ve besin maddesi sağladığı istinat
duvarlarıdır (Duchoslav, 2002).
Duvar yüzeyindeki odunsu taksonlara gelindiğinde; ağaçların düşey ve zorlu bir
yüzeyde tutunmuş olmaları biyokütle oranını çok önemli bir hale getirmiştir (Jim, 1998).
Ağaçların statik mekanizmalarında büyüme kapasitesiyle köklerin taşıma kapasitesi
arasında bir ilişki vardır (Mattheck ve ark., 1994). Burdan yola çıkarak duvar
yüzeylerindeki bitkilerin, köklerinin onları taşıyabileceğinden daha fazla büyümeyecekleri
söylenebilir. Çalışma sahasında da yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen aynı
türlerde (Fraxinus angustifolia, Ficus carica) zeminde büyüyen normal türlerle kıyaslama
yapıldığında, duvar yüzeyinde bulunan ağaçların bu özelliklere sahip oldukları açıkça
gözlemlenmiştir.
154
Şekil 22. Duvar yüzeyindeki odunsu taksonlar (Ficus carica)
Bitkilerin duvar üzerindeki varlığı tohum dağılımı ve yerleşimi ile ilgili bilgi
vermektedir (Jim, 1998). Trabzon ilinde yapılan çalışmada toplam bitki ile kaplı alan
yüzdelerine baktığımızda duvarı kaplayan vejetasyonun %74,6’sı duvar üzeri veya duvar
önü 1m.’lik kısımlarda olduğu tespit edilmiştir. Kalan %25.4’lük kaplama yoğunluğu ise
duvar yüzeylerindedir. Toplam 60 duvarda belirlenen 158 örnek alınından alınan
numunelerde en sık rastlanan 3 tür (Parietaria judaica, Torilis arvensis ve Hedera helix)
toplam örnek alanlarının %52,53’ünde yayılış gösterirken, en sık rastlanan 6 tür (Ficus
carica, Rubus sp. ve Calamintha nepeta) toplam örnek alanlarının %61,39’unda, en sık
rastlanan 10 tür ise (Lolium perenne, Urtica dioica, Oxalis corniculata, Rumex crispus)
toplam örnek alanlarının %75,94’ünde yayılış göstermektedir.
Bazı araştırmalarda duvar yüzeyi nemliliğinin etkisinin sınırlılığından bahsedilmiş ve
duvar yüzeylerinde bulunan bazı odunsu taksonların kuru duvarlarda bulunduğu
bildirilmiştir (Jim, 1998). Söz konusu çalışmalar büyük oranda taş duvarlar üzerinde
gerçekleştirildiğinden ve incelenen odunsu taksonların köklerini taşlar arasındaki oyuk ve
çatlaklardan duvar arkasındaki toprağa ulaştırarak buradaki suyu doğrudan kullanmaları
mümkün olduğundan, söz konusu tespit oldukça anlaşılır gözükse de, bu araştırmada
araştırma materyalini büyük oranda daha az geçirimli duvar yüzeyleri ve üzerlerindeki
köklerini odunsu taksonlara göre duvar arkasındaki toprağa ulaştırma yeteneği daha sınırlı
olan otsu taksonlar oluşturduğundan, duvar yüzeyi nemliliğinin vejetasyon varlığıyla daha
somut bir ilişkisi olduğu tespit edilmiştir.
Yapılan Bulunma Oranı analizlerine göre duvar yüzeyindeki türler; duvarlarla ya da
duvar benzeri habitatlarla özdeşleşmiş türler ve yaygın ekolojik koşullarda varlığını devam
ettirebilen yaygın türlerden oluşmaktadır. Farklı bir yaklaşıma göre Aparecida dos Reis ve
155
ark. (2006) yaptıkları çalışmada bulunan bitkilerin %93’ünün tarımsal ekosistemlerden
gelen tohumlardan oluştuğunu söylemektedir. Bu araştırmada ise kırsal alanlardaki
duvarların %30’unda duvar vejetasyonu olarak “tarımsal kaçak” bitkilerini görmek
mümkün olmuştur. Bu durum tarımsal etkinliklerin yaygın olduğu kırsal alanların kentsel
alanlardaki duvarlara göre önemli bir farklılığı ortaya koyarken, bir taraftan bu
araştırmanın en özgün yaklaşımlarından birini sergileyip diğer taraftan duvarların
yenilebilir bitki varlığı açısından da bir potansiyele sahip olduğunu kanıtlamaktadır. Sözü
edilen kırsal alanın duvar vejetasyonuna olan etkisi; Holland (1972), Pysek (1988),
Borgegart (1990) ve Kolbek (1997) tarafından düşük duvar yüzeyi kapalılığı sağlayan
beklenmedik türlerin varlığını; duvar yakın çevresindeki vejetasyon varlığının duvar
üzerindeki vejetasyon varlığına etkisi olarak açıklanırken Duchoslav (2002) tarafından
küçük ölçekli habitatlardaki rekabet ve duvarın ekolojik koşullarına bağlı güçlü etkiyle
ilişkilendirilmiştir.
Duchoslav (2002), yaptığı çalışmada duvar yüzeylerinde toplam 207 tür tespit etmiş
olup, bu türlerin %87’sine denk gelen 180 türün duvarların %20’sinden daha az, %38’ine
denk gelen 78 türün ise sadece bir duvarda bulunduğunu saptamıştır. Anzalone (1951) ve
Lisci (1997)’ye göre Avrupa kentlerinde yapılmış duvar vejetasyon çalışmalarında 57
familyaya kadar ve 174 ile 385 arasında tür tespiti yapmıştır. Bu durum bu araştırmada
tespit edilmiş 196 tür ve 69 familya ile benzerlik gösterirken, Aparecida dos Reis ve ark.
(2006) tarafından yapılan çalışmada ortaya konulan 16 familyaya ait 28 bitki türü dikkat
çekici bir biçimde farklı bir ekolojik durumu ifade etmektedir. Araştırmacı bu durumu
Brezilya’nın henüz 1500 yılında keşfedilmesi ve buna bağlı olarak 1000 yıldır kent
hayatının devam ettiği ülkelerdeki duvarlardan daha az çeşitte tür varlığına sahip olmasına
bağlamışsa da, bu görüşü destekleyecek başka bir çalışmaya ulaşılamamıştır. Bununla
birlikte duvarların gösterecekleri habitat karakterlerinin yapıldıkları zamana, kullanılan
malzemeye, yakın çevresiyle etkileşimi vb. kriterlere bağlı olabileceği ihtimaline karşılık
bu parametrelerin hepsi yapılan bu araştırmada ele alınmıştır.
Konuyla ilgili yapılmış birçok araştırmaya bakıldığında, duvar vejetasyonu ile
duvarda bulunan drenaj delikleri rasındaki ilişkinin yönü ve şiddetiyle ilgili bir şey
söylemenin zor olduğu görülmektedir. Bunun en temel nedeni, söz konusu barbakanların
bir taraftan duvar vejetasyonu için en yaşamsal ihtiyaçlardan biri olan suyun duvar
arkasından uzaklaştırılmasını sağlaması, diğer taraftan ise aynı bitkilerin bu barbakanlar
vasıtasıyla kendilerini duvara ve duvarın arkasıındaki toprağa bağlama açısından önemli
156
bir fonksiyon üstlenmiş olmalarıdır. Eğer duvarın bulunduğu alan kullanılabilir suyun
zaten oldukça kısıtlı olduğu bir yerde ise barbakanların olumsuz etkisi daha fazla ön plana
çıkabilir. Bununla birlikte duvar vejetasyonu su ihtiyacını dışardan da karşılayabilecek
şartları bulmuşsa, bu kez aynı barbakanlar özellikle odunsu taksonlar ile köklenme
yeteneği gelişmiş otsu taksonlar için önemli bir fırsat oluşturur. Konuyla ilgili
söylenebilecek bir diğer önemli şey de, barbakanların duvar arkasından uzaklaştırdıkları
suyu nereye drene ettikleriyle ilgilidir. Teorikte, duvar arkasındaki toprak yükünü azaltmak
için kullanılan barbakanların suyu alarak duvarın arka tarafından uzaklaştırması beklenir.
Pratikte ise aynı barbakanlar söz konusu suyu duvarın arkasından alıp uzaklaştırırken,
duvar yüzeyinin kendilerinden aşağıda kalan kısımlarını yer çekiminin etkisiyle en nemli
mikrohabitatlar haline getirebilir. Bunun sonucunda drenaj barbakanlar duvar yüzeylerinde
göründüğü kısımlarla suyun yüzey akışı ya da kılcal yayılım ile dağıldığı yakın çevreleri
en yoğun vejetasyonun bulunduğu yerler olarak dikkat çekebilecek özellikler taşıyabilir.
Delikli yüzeye sahip bir taş duvar, derzleri ve çatlaklarıyla birlikte bitki ve toprak
arasında önemli bir iletişim sağlar. Bu iletişim ne kadar iyiyse, ağacın gelişiminin de o
kadar iyi olduğu ön görülür (Jim, 1998). Bunun yanında, duvar arkasındaki toprağın
duvara olan yükünü azaltmak için oluşturulan barbakanlar, duvar üzerindeki bitkiler için
hayati öneme sahip suyu olabilecek en kestirme yoldan uzaklaştırdığı için vejetasyon
açısından oldukça ciddi bir yan etki olarak kabul görürler (Jim, 1998).
Buradan hareketle duvar yüzeylerindeki vejetasyonun en iyi şekilde büyümesi,
gelişmesi ve duvar yüzeyinde olmayan bireylerle benzer özellikler sergilemesi, mümkün
olduğunca o bireylerin sahip oldukları ekolojik şartlara duvar yüzeyinde de sahip
olabilmeleriyle mümkündür.
Yapılan çalışmalarda duvar vejetasyonu ile doğal kayalık alan vejetasyonunun
benzerlik gösterdiğine ilişkin birçok ifadeyi görmek mümkündür. Örneğin Cooper (1997),
duvarların doğadaki kayalık alanlara benzer özellikler gösterdiğini ifade etmiştir. Bu
alanlar nemin ve besin kaynaklarının sınırlı olduğu, rüzgara ve kuruluğa yatkın alanlardır.
Doğada kayalık alanlara benzerliği nedeniyle duvar habitatlarının da benzer bitki
birliklerine ev sahipliği yapması beklenir (Jim, 1998). Çünkü kentlerde bu alanların
karşılığı duvarlardır. Ancak kentlerde, bu insan yapımı düşey düzlemler en toleransı
yüksek türler için bile uygun ortamı sağlamayabilir (Jim, 1998).
Resmi kurumlar ve mahalle sakinleriye yapılan görüşmeler sonucunda özellikle
kentsel alanlarda duvarlara uygulanan yoğun antropojen etkinin nedeninin, duvarın daha
157
temiz ve bitkilerden uzaklaştırılan duvarların daha sağlıklı olacağının düşünülmesi olduğu
sonucuna varılmıştır. Bitkilerin duvara verdiği yapısal zarar nedeniyle duvardan
uzaklaştırılması gerektiği çok yaygın bir inanışsa da 15 yıllık yoğun duvar araştırmaları ve
150 yıllık resmi arşiv kayıtlarında duvar yüzeylerindeki ağaçların neden olduğu bir yıkıma
rastlanmamıştır (Jim ve ark., 2010). Zaman zaman bitki köklerinin neden olduğu duvar
bloğu hareketleri gözlemlenmişse de bunların hiçbirisinin duvarın stabilizasyonunu
etkilemediği görülmüştür. Çoğunluğunun birkaç ton olan duvar ağaçları binlerce tonluk taş
blokları ve agrega, kireç, toprak ağırlığıyla kıyaslandığında hala görece olarak hafiftir (Jim
ve ark, 2010).
Perrini ve Rossasco (2013) çalışmalarında sarılıcı bitkilerle sarılmış duvarların kent
merkezlerinde 24, kent merkezlerinden uzak alanlarda ise 16 yılda ekonomik maliyetlerini
karşılayabildiklerini ortaya koymuştur. Aynı ekonomik dönüşüm çelik teller ve/veya
plastik ya da çelik ağlarla desteklenen yeşil duvarlar için 16-33 yılda öngörülmüştür. Bu
durumda ekolojik ve sosyolojik yararları ayrıntılı olarak tartışılmakta olan yeşil duvarların
orta ve uzun vadede ekomomik olarak da karlı bir yatırım olabilmesi için, endüstriyel
yaşayan duvarlar yerine tesis ve bakım maliyeti çok daha düşük olan doğal duvar
vejetasyonu üzerine ar-ge çalışmalarının yerinde bir yaklaşım olduğu donucuna varılabilir.
Sonuç olarak vejetasyonun kendi kabiliyetiyle sarılarak oluşturduğu yeşil duvarlar,
vejetasyonun tel, plastik ya da çelik hasır gibi destek malzemeleriyle kapladığı yeşil
duvarlar ve hem bu malzemelerle desteklenip hem de duvar yüzeyinde oluşturulmuş
kutularla, bitkilerin yaşamlarını devam ettirdikleri duvarların farklı senaryolar ve farklı
seviyelerde olsa da ekonomik olarak sürdürülebilir olduklarını ortaya koyarken, yaşayan
duvar sistemlerinin yüksek tesis ve bakım maliyeti nedeniyle ekonomik olarak
sürdürülebilir olmadığını ortaya koymuştur. Bu durum yürütülen bu araştırmanın konusu
ve hedefi amacı ile önem taşıdığının bir diğer yanıtıdır.
158
5. SONUÇ VE ÖNERİLER
5.1 Sonuç
5.1.1. Duvarların Ekolojik Özellikleri ve Duvar Vejetasyonuna İlişkin Sonuçlar
Kent ve kır, yapılmış birçok çalşmada farklı ekolojik karakterlere sahip olarak ele
alınmışsa da, bu farklılıkların aynı coğrafi mikrohabitat içinde bile duvar vejetasyonu
açısından bir farklılık oluşturup oluşturmadığının tespiti bu araştırma için önemliydi. Arazi
çalışmalarında tespit ve teşhisi yapılan bitkilerin tespit edildikleri lokasyonlara göre
Bulunma Oranı analizi yapıldığında, hem kırsal hem de kentsel alanda %10’un üzerinde
bir sıklıkta tespit edilen tek türün Parietaria judaica olması bu türün dünyanın birçok
dilinde duvarlarla anılmasını sağlayan haklı ününü desteklerken, %10 ve üzerinde her iki
grupta da görülen başka bir tür olmayışı ve bu alanlarda en sık görülen türlerin tamamen
farklı oluşu, kentsel ve kırsal ekosistemlerdeki duvar vejetasyonunun bu parametre
tarafından çok ciddi bir biçimde etkilendiğinin en somut kanıtlarından biridir. Bu çalışma
kapsamında ele alınmış kentsel alandaki bir duvarla kırsal alandaki bir duvar arasındaki
mesafe 3,64km ye kadar düşmüş ve yapılan birçok flora çalışmasında çok daha büyük
alanlarda birçok ortak türün varlığı saptanmışken, konu duvar vejetasyonu olduğunda bu
kadar yakın mesafede bile ortak tür bulunmayışı bir habitat olarak duvar yüzeylerinin çok
farklı ve özel karakteristiklere sahip olduklarını gösterir. Çünkü kentsel ve kırsal alanlar
farklı klimatik şartları ifade edebileceği gibi, bulgular kısmında detaylıca belirtilen ve
duvar vejetasyonu ile ilişkili oldukları ortaya konulan duvar arkası malzeme, duvar arkası
fonksiyon, duvar arkası ekolojik yapı gibi birçok koşulda kent ve kır arasında
değişmektedir. Bu kadar çok parametrenin kent ve kır arasında farklı kombinasyonlardaki
değişimi duvar yüzeylerinde tamamen farklı sıklıkta bitki türlerini görmeyi mümkün
kılmaktadır.
Araştırma alanlarında yapılan çalışmalar sonucunda kentsel ve kırsal duvar
tipolojileri belirlenmiştir.
159
Şekil 23. Kırsal araştırma alanları duvar tipolojisi (Bitki türlerinde duvarlarda bulunma
durumları %10’dan yüksek olanlar tipoloji şablonuna dahil edilmiştir)
Şekil 23’de de görüldüğü gibi kırsal araştırma alanlarında yapılan çalışmalar
sonucunda seçilen 30 duvarın, duvar arkası alan kullanımının doğal yeşil olduğu, baskın
malzemenin doğal taş olduğu, duvar önü malzemenin ise çoğunlukla asfalt olduğu
belirlenmiştir. (Kırsal araştırma alanlarında tespit ve teşhisi yapılan 131 türün 1.
mikrohabitatlarında 16’sının (%12,21), 2. mikrohabitatlarında 11’inin (%8,39), 3.
mikrohabitatlarında ise 23’ünün (%17,55) duvarların %10’undan daha fazlasında yayılış
gösterdikleri belirlenmiştir.)
160
Şekil 24. Kentsel araştırma alanları duvar tipolojisi (Bitki türlerinde duvarlarda bulunma
durumları %10’dan yüksek olanlar tipoloji şablonuna dahil edilmiştir)
Şekil 24’de de görüldüğü gibi kentsel araştırma alanlarında duvarlar genellikle
yapılar için düşey düzlem oluşturmak amacıyla yapıldığı belirlenmiştir. Araştırma alanında
seçilen duvarların önlerindeki baskın malzemenin genellikle asfalt olduğu tespit edilmiştir.
(Kırsal araştırma alanlarında tespit edilen 131 türe karşılık 119 tür tespit edilen kentsel
araştırma alanlarında 15 türün (%12,60) 1. mikrohabitatta, 9 türün (%7,96) 2.
mikrohabitatta, 21 türün (%17,64) 3. mikrohabitatta toplam duvarların %10’undan daha
fazlasında yayılış gösterdiği tespit edilmiştir.)
161
Şekil 25. Lokasyonlara göre (kent-kır) duvar arkası alan kullanımı dağılımları
Bulgular kısmında detaylıca belirtildiği üzere, duvar arkası arazi kullanımının duvar
vejetasyonuna etkisi oldukça fazladır. Buna bağlı olarak yapılan kırsal ve kentsel
alanlardaki duvarların arkalarındaki arazi kullanım fonksiyonlarının ciddi farklılıklar
gösterdikleri tespit edilmiştir. Kentsel alanlarda en çok gözlemlenen duvar arkası arazi
kullanım biçiminin yapılaşma olması söz konusu duvarın bitkisel bir habitat olarak su
kullanımından yeterli organik maddeyi sağlamaya kadar geniş bir spektrumda birçok
hayati parametreyi olumsuz etkileyeceği açıkken, kırsal alanlarda ele alınan duvarların
arka tarafında en çok doğal alanların bulunuşu kırsal alanlardaki duvar vejetasyonunun
aynı kriterler açısından daha rahat şartlarda yaşamasına olanak sağlar. Buradan hareketle,
kırsal alanlardaki duvarların duvar yüzeylerindeki bitkisel kapalılığının ve duvar
vejetasyonunu oluşturan tür sayısının daha fazla olması kaçınılmazdı.
162
Şekil 26. Lokasyonlara göre (kent-kır) günlük güneşlenme süreleri
Güneş ışığının fotosentez dolayısıyla bitki beslenmesi için çok önemli olduğu
yapılan birçok araştırma ile ispat edilmiş bir gerçektir. Yapılan araştırmada rakım
yükseldikçe gerek yapısal yoğunluğun azalması, gerekse odunsu taksonların azalıp yerini
daha alçak boylu bitkilere bırakması duvarların güneşlenme süreleri üzerinde olumlu
yönde bir etki yapmaktadır.
Şekil 27. Duvar yakın çevresinin güneşlenme üzerine etkisi
163
Şekil 28. Lokasyonlara göre (kent-kır) 2. mikrohabitat tür sayıları
Yapılan araştırmada duvar 2. mikrohabitatlarında kentsel çalışma alanlarında 31 bitki
türüne karşılık kırsal çalışma alanlarında 53 tür belirlenmiştir. Bu durum, kırsal çalışma
alanlarında antropojen etkinin azlığı, duvar arkası alan kullanımlarının genelde doğal ya da
tarım alanı olması ve geçirgenliği fazla malzeme sayesinde kullanılabilir suyu duvarın her
noktasına iletebilmesi ve güneşlenme sürelerinin gerek çevredeki yapısal azalmalar
gerekse odunsu taksonların azalması nedeniyle artması gibi nedenlerden dolayı oluştuğu
sonucuna varılmıştır.
164
Şekil 29. Duvar arkasındaki doğal kullanım alanı ve infiltre edilmiş kullanılabilir suyun
vejetasyon açısından önemi
Araştırma alanlarında yapılan gözlemler sonucunda kırsal araştırma alanlarında
duvar yüzeylerindeki tür sayısının fazla olmasının bir diğer nedeni de seçilen duvarların
genelde kamu malı olmayan şahıs arazilerinde taşıyıcı ya da sınırlayıcı olarak inşa
edilmeleri, yöre halkının kırsal alanlarda beton veya taş duvarlardan çok vejetasyonla kaplı
ve renkli duvarlar görmek istemeleri ile arazi sahiplerinin duvar yüzeyindeki çatlak ve
barbakanları birer saksı olarak kullanarak değişik türdeki bitkileri buralarda yetiştirmeye
çalışmaları olarak belirlenmiştir.
Şekil 30. Araştırma alanında görülen, kullanıcıların tepkisini
gösteren duvar örneği
165
Şekil 31. Araştırma alanında kullanıcı tarafından bitkilendirilmiş
duvar örneği
5.1.2. Duvarların Strüktürel Yapısına İlişkin Sonuçlar
Yapılan araştırmada duvarların vejetasyonu nasıl etkilediklerini gözlemlemek
amacıyla hem ekolojik hem de strüktürel yapıları çeşitli parametreler dahilinde incelemeye
alınmıştır. Bu parametreler bulgular kısmında ayrıntılı bir şekilde açıklanmış olup sonuç
olarak vejetasyona gösterdikleri etkilerin sonuçları da kırsal ve kentsel iki farklı
lokasyonda ele alınmıştır.
166
Şekil 32. Lokasyonlara göre (kent-kır) rakım dağılımları
Kentsel araştırma alanlarında seçilen duvarların rakımlarının çoğunlukla 0-100m
aralığında olduğu görülmektedir. Yapılan koralasyon analizlerinde rakım ile antropojen
etki arasındaki (-) yöndeki ilişki rakım arttıkça antropojen etkinin azaldığını
göstermektedir. Kırsal araştırma alanlarında rakımın kentsel araştırma alanlarına göre daha
yüksek olması antropojen etkinin azalmasına neden olmaktadır. Diğer yandan korelasyon
analizlerinde de açıkça görüldüğü gibi azalan antropojen etkinin tür sayısını ve vejetasyon
yoğunluğu açısından olumlu etki yaratması, kırsal alanlardaki duvar vejetasyonlarının
kentsel alanlardaki duvar vejetasyonlarına göre daha fazla tür barındırması ve kırsal
alanlardaki duvarlarda vejetasyon yoğunluğunun daha fazla görülmesi beklenen bir sonuç
olarak ortaya çıkmaktadır.
167
Şekil 33. Lokasyonlara göre (kent-kır) duvar malzemeleri dağılımları
Yapılan araştırmada duvarların inşaa malzemelerinin vejetasyona etkilerini tespit için
doğal taş duvarların yanında beton-betonarme ve şekillendirilmiş taşlarla örülü (biriket)
duvarlar da belirlenerek araştırmaya dahil edilmiştir. Araştırma dahilinde, vejetasyon için
hayati öneme sahip olan duvar arkasındaki kullanılabilir suyun duvar yüzeyine daha kolay
ulaşmasını sağlayan derzli duvarların (doğal taş, biriket) duvar vejetasyonlarının
yaşamlarını yürütebilmesi için daha elverişli bir ortam oluşturdukları belirlenmiştir.
Duvar malzemesinin vejetasyon varlığı üzerindeki etkisini görmek amaçlı seçilen
beton-betonarme duvarlarda tespit edilen bitki varlığı, genel olarak duvar yüzeyindeki
çatlaklar ve barbakan deliklerinde görülmektedir. Beton-betonarme malzemeye sahip
duvarların hem vejetasyon için besin ortamı oluşturcak elverişli bir yüzeye sahip
olmamaları hem de kullanılabilir suyun duvar malzemesi geçirimsizliği nedeniyle yüzeye
çok az ulaşması ya da ulaşamaması vejetasyon varlığını yapı üzerindeki bu tür alanlara
itmektedir.
168
Şekil 34. Beton-Betonarme duvarda çatlakta oluşan vejetasyon
(Parietaria judaica)
Şekil 35. Duvar üzerindeki beton harpuştada oluşan çatlak ve
vejetasyon (Parietaria judaica)
169
Araştırma alanlarında yapılan gözlemler sonucunda, duvarların yüksekliklerinin
yetersiz kaldığı durumlarda kullanıcı ihtiyaçları doğrultusunda duvarların üzerlerine farklı
malzemelerle ek yapıldığı belirlenmiştir.
Şekil 36. Beton-betonarme duvar üzerine yığma taşlarla yapılan ek yapı
Beton-betonarme duvarların üzerine doğal taş materyal kullanılarak yapılan ek
yapılar, elverişli besin ortamını yüzeyinde oluşturduğu boşluklar sayesinde sağladığı ve
duvar arkasındaki suyu yüzeye ulaştırdığı için vejetasyon varlığına olumlu etki
yapmaktadır.
Şekil 37. Doğal taş duvar üzerine biriket ile yapılan ek yapı
Bir diğer yandan doğal taş duvar üzerine yapılan mevcut malzemeden kısmen
geçirimsiz malzeme ile yapılan ek yapılar şekil 37’de de görüldüğü gibi vejetasyon
varlığını olumsuz yönde etkilemektedir.
170
Şekil 38. Lokasyonlara göre (kent-kır) duvar önü malzeme dağılımları
Araştırma alanında belirlenen duvarların önündeki malzemelere bakıldığında her ne
kadar asfalt gibi geçirimsiz ve yüzey suyunu direkt olarak akış haline geçiren bir malzeme
kırsal araştırma alanlarında daha çok olsa da, kırsal araştırma alanlarında 3. mikrohabitat
vejetasyonunun kentsel araştırma alanlarına göre daha yoğun olduğu tespit edilmiştir.
Şekil 39. Kentsel araştırma alanlarında asfalt duvar önü malzemesi
171
Şekil 40. Kırsal araştırma alanlarında asfalt duvar önü malzemesi
Şekil 39 ve 40’da de görüldüğü gibi iki farklı lokasyon arasında aynı duvar önü
malzemesinde barınan vejetasyon yoğunluğu bariz farklılık göstermektedir. Yapılan
araştırmalar sonucu bu farklılığın temel nedeninin antropojen etkinin yanı sıra kırsal
alanlarda yapılan asfaltın altyapısının olmaması (plentmiks temel, bitümlü temel, binder)
ve asfaltın direkt stabilize üzerine ince bir tabaka halinde serilmiş olması olduğu
söylenebilir.
Kentsel çalışma alanlarında altyapı ile beraber standart asfalt kalınlığı 70 cm’yi
bulabilirken kırsal çalışma alanlarında yapılan ölçümler sonucunda bu kalınlığın 5cm’ye
kadar düşebildiği belirlenmiştir.
172
Şekil 41. Lokasyonlara göre (kent-kır) duvar arkası malzeme dağılımları
Bulgular kısmında da detaylıca belirtildiği gibi, kullanılabilir su ve taşıdığı organik
madde duvar yüzeyi vejetasyonu için oldukça önemli bir parametreyi oluşturmaktadır.
Duvar arkasındaki malzemenin geçirgenliğinin artması duvar arkasında infiltre olan suyun
oranının da artmasına neden olacağından, malzeme geçirimliliği ne kadar artarsa duvar
arkasındaki su miktarı o kadar artacak, dolayısıyla kullanılabilir su miktarının artması
duvar yüzeyindeki vejetasyonu da olumlu yönde etkileyecektir. Şekil 41’de de görüldüğü
üzere kırsal araştırma alanlarında duvar arkası malzemenin geçirimliliği daha fazla
olduğundan duvar vejetasyonu zenginliğinin de kentsel araştırma alanlarından daha fazla
olması beklenen bir sonuç olarak karşımıza çıkmaktadır.
173
Şekil 42. Lokasyonlara göre (kent-kır) duvarların derz durumları
Duvar
yüzeyindeki
derzler,
çatlaklar
ve
barbakanların
duvar
arkasındaki
suyun,organik ve inorganik maddelerin duvar yüzeyine taşınmasını kolaylaştırdığı için
vejetasyon açısından oldukça önemli olduğu bulgular kısmında detaylıca belirtilmiştir. Bu
iletim ne kadar iyi olursa duvar yüzeyindeki kaplama yoğunluğu ve vejetasyon varlığı da o
kadar iyi gelişim göstermektedir. Arazide yapılan araştırmalar sonucunda yüzeyinde en
çok tür bulunan duvarın kırsal araştırma alanlarından seçilen açık derze sahip bir duvar
olduğu tespit edilmiştir.
Şekil 43. Araştırma alanı içerisinde yüzeyinde en fazla tür barındıran açık derzli yığma taş
duvar
174
5.2. Öneriler
Kentlerde son zamanlarda yaşanan en büyük sıkıntılardan birisi de ekolojik açıdan
hayati önem taşıyan yeşil alan varlıklarının gittikçe azalmasıdır. Günümüz gelişen
kentlerinde barınma en büyük sorunlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla
bu ihtiyacı karşılamak için her geçen gün artan yapılaşma bir taraftan yeşil alanları yok
ederek kentleri yaşanmaz hale getirirken, diğer bir yandan da özellikle araştırma alanı
Trabzon gibi yapılaşma için yer sıkıntısı olan kent merkezlerinde arazi fiyatlarını gün
geçtikçe daha da arttırmaktadır. Bu gibi durumlarda yapılacak olan yeşil duvarlar hem
ekolojik olarak kent insanına rahat bir yaşam sağlarken, hem de yatayda daha az yer
kaplaması nedeniyle daha ucuza mal edilebilmektedir.
Daha önce yapılmış çalışmalar incelendiğinde ve bu çalışmalar eşliğinde arazi
çalışmaları yürütüldüğünde endüstriyel malzemeler kullanılarak ve egzotik bitkilerle
yapılan yeşil duvarların hem sürdürülebilirlik açısından sıkıntılı, hemde bakım açısından
maliyetli olduğu belirlenmiştir. Bu araştırma maliyetleri ve bakımları minimum seviyeye
indirerek yeşil duvarlar oluşturmayı ve ekolojik açıdan sürdürülebilir yeşil duvarları
kullanıcıların hizmetine sunmayı amaçlamaktadır.
Araştırma alanı üzerinde yapılan çalışmalarda şehrin ve genelde ülkenin duvar
vejetasyon potansiyeli gözler önüne serilmiş ve bu potansiyele sahip yerlerde kentlerin
ekolojik ve fiziksel olarak daha iyiye gitmesini sağlayacak yeşil duvarların henüz
keşfedilmemiş olduğu belirlenmiştir. Bu potansiyele sahip türlerin üretimi ve adaptasyonu
ile minimum maliyetlerle kentlerdeki ekolojik katkıyı çok ilerilere götürecek yeşil yapı
uygulamalarını faaliyete geçirmek yapılan bu tez araştırmasının temel ilkesini
oluşturmaktadır.
Şekil 44. Kentsel araştırma alanlarında doğal olarak bitkilenmiş duvar örneği
175
Taş duvarların uygulama ve maliyet açısından sonradan ortaya çıkmış tekniklere
göre daha zorlu ve pahalı olmasına karşın, konu duvar vejetasyonu olduğunda daha fazla
sayıda bitki türü ve kütlesi barındırdığı tespit edilmiştir. Yapılmış bazı araştırmalarla bu
bitki kütlesinin duvarın statik varlığına bir zararı olmadığı belirlenmiştir. Buradan
hareketle peyzaj mimarları, kentsel tasarımcılar, mimarlar ve benzer meslek disiplinleri
mümkün olan alanlarda doğru teknik ve nitelikte işçilikle oluşturulmuş taş duvar
uygulamasına olanak sağlamalı, böylece doğal, yarı doğal ya da yapay yolla vejetasyon
için bir habitat sağlama fonksiyonu yerine getirilmelidir.
Şekil 45. Brooklyn Botanik Parkı taş duvar vejetasyon örneği
Şekil 46. Brooklyn Botanik Parkı taş duvar vejetasyon örneği
detayı
Doğal taş duvarlara nazaran kısmen daha geçirimsiz yüzeye sahip duvarlarda duvar
yüzeyinde sonradan oluşan çatlak ve barbakanlarda vejetasyon varlığı belirgin bir biçimde
tespit edildiğinden bu tür duvarların tercih edildiği durumlarda duvarların statik
176
bütünlüğüne zarar vermeyecek şekilde duvar yüzeyinde cepler ve drenaj vb. özelliklere
sahip delikler oluşturularak duvar vejetasyonu için uygun habitatlar sağlanmalıdır.
Şekil 47. Yığma taş duvarlara göre kısmen daha geçirimsiz bir duvarda barbakan
deliklerinden çıkan vejetasyonlar (Ficus carica, Parietaria judaica)
Araştırma alanlarında duvar vejetasyonunu etkileyen en önemli faktörlerden birinin
de suvarın statik yapısına zarar vereceği düşünülerek, daha sağlıklı gözükmesi amacıyla
duvarlara uygulanan antropojen etki olduğu belirlenmiştir. Daha önce yapılmış olan
çalışmalar duvar yüzeyindeki vejetasyonun son 15 yılda yapılan çalışmalar neticesinde
hiçbir duvarda yıkıma neden olmadığı, zaten duvar yüzeyinde oluşan biyokütle oranının
duvarın taşıma kapasitesinden daha fazla büyümediğini ortaya koymuştur.
Şekil 48. Kentsel araştırma alanında belirlenen duvarın antropojen etkiye maruz kalmadan
önceki hali (Trobzon-Mersin Beldesi Sahil Yolu)
177
Şekil 49. Aynı duvarın farklı zamanda çekilmiş ve antropojen etkiye maruz kalmış hali
(Trabzon-Mersin Beldesi Sahil Yolu)
Şekil 48 ve 49’de de görüldüğü üzere yaklaşık %40’lık kaplama yoğunluğuna sahip
duvar yüzeyine uygulanan antropojen etki neticesinde yüzey vejetasyonunun neredeyse
tamamı duvar yüzeyinden uzaklaştırılmıştır. Ekolojik olarak yeşil alan imkanların zaten
sınırlı olduğu kentsel araştırma alanlarında bir de duvar yüzeylerinde doğal yollarla
yetişmiş ve hiçbir bakıma gereksinim duymayan vejetasyonun insan eliyle tahrip edilmesi
bu imkanları daha da kısıtlamaktadır. Ekolojik bilinç kentimiz insanlarına aşılanmalı , yeşil
alanların kentsel yerleşim yerlerinde sınırlı olduğu anlatılmalı ve duvarlar üzerindeki
antropojen etki durdurulamıyorsa bile en azından azaltılmalıdır. Bu noktada bilimsel
çalışmalarda duvar vejetasyonunun neden olduğu yıkımlara rastlanmadığı tekrar
hatırlanmalıdır.
Araştırma alanında yapılan çalışmalar sonucunda duvar önü malzeme asfalttan
toprağa döndükçe duvar yüzeyi vejetasyonunun arttığı gözlemlenmiştir. Gerek sarılıcı
bitkilerin duvar önündeki topraktan beslenmesi, gerekse duvar yüzeyindeki oyuk, çatlak ve
barbakanlarda birikip duvar vejetsayonu oluşturan besin ortamının duvara daha yakın
olamasın bu ilişkinin temel sebepleri olarak göze çarpmaktadır.
178
Şekil 50. Duvar önünde klimatik koşulların biriktirdiği sınırlı
toprak varlığı ve oluşan vejetasyon
Şekil 51. Duvar önünde (3. Mikrohabitat) sınırlı besin
ortamında gelişim gösteren vejetasyon
Şekil 50 ve 51’de de görüldüğü gibi çok sınırlı besin ortamlarında bile vejetasyon
varlığı görülebilmekte ve duvar yüzeyindeki kaplama yoğunluğunu önemli derecede
etkilemektedir. Şartların elverdiği yerlerde yapılan duvarların önlerinde yapılacak yaklaşık
179
1m’lik toprak alan bırakılıp tretuvar ya da diğer yapının bu alandan sonra başlaması ve
duvar vejetasyonunun desteklenmesi sağlanmalıdır.
Şekil 52. Duvar önündeki toprak kısıma dikilen ve tüm duvarı kaplayan Hedera helix ve
Wisteria sinensis vejetasyonları
Araştırma alanlarında yapılan çalışmalarda sınırlı sayıda görülen eğimli duvarların
hem yüzeyindeki çatlakların organik ve inorganik maddelerle dolup besin ortamının sıfır
eğimli duvarlara göre duvar yüzeyine daha kolay tutunup daha kolay oluşması, hem de
bitkilere etki eden yerçekimine bağlı biyokütle kuvvetinin azalması nedeniyle duvar
vejetasyonuna olumlu etki sağladığı tespit edilmiştir. Şartların el verdiği durumlarda
duvarların eğimli olarak inşa edilmesinin duvarlarda yetişecek olan vejetasyona olumlu
etkiler yapacağı yapılan araştırmalar sonucunda belirlenmiştir.
Yapılan bu araştırmada duvar önü ve arkasının da duvar yüzeyi vejetasyona ve duvar
kapalılığını etkilediği belirlenmiştir. İstatistiki analizler sonucunda duvar vejetasyonuna
etki eden bir diğer etmenin de duvar arkası malzeme olduğu tespit edilmiştir. Duvar
arkadındaki malzemenin geçirimliliği ne kadar fazla ise o kadar fazla suyu infiltre
edebilmekte, dolayısıyla duvar yüzeyinde kullanılabilir suyun miktarını da o derece
arttırabilmektedir. Ayrıca vejetasyon varlığını ve sürekliliğini de arttırmaktadır. Ekolojik
etkileri düşünüldüğünde, duvar arkasında 1m’lik bir toprak koridor bırakılması vejetasyon
yoğunluğu ve duvar kapalılığını da olumlu etkileyecektir.
180
Şekil 53. Duvar arkası toprak koridor ve duvar üzerinden yüzeyi kaplamaya başlayan
Hedera helix, Campsis radicans ve Wisteria sinensis vejetasyonları
İstatistiki analizler sonucunda duvar izolasyonu, derz durumu ve barbakanların duvar
yüzeyi vejetasyonu açısından önemli olduğu tespit edilmiştir. Bu faktörlerin ortak yönleri
duvar akasındaki kullanılabilir suyu duvar yüzeyine ulaştırmaları ve vejetasyon için gerekli
besin ortamını oluşturmaları olarak göze çarpmaktadır. Haliyle, duvar arkasındaki
kullanılabilir suyun direkt yüzey akışına geçmemesi, duvar arkası malzeme tarafından
infiltre edilerek duvar arkasına ulaştırılması duvar vejetasyonu için ne kadar önemli bir
faktör ise, bu suyun yüzeye ulaşması ve duvar yüzeyi nemliliği de o derece önemli bir
faktörü oluşturmaktadır. Arazi çalışmaları ve yapılan gözlemlerle güney bakıdaki
duvarların kuzey bakıdaki duvarlara nazaran daha kuru olduğu tespit edilmiştir. Yapılan
istastiki analizler sonucunda, duvar yüzeyine ulaşan suyun azlığının duvar vejetasyonu
açısından olumsuz bir etki yarattığı bulgular kısmında detaylıca anlatılmıştır. Dolayısıyla
güney bakılarda yapılacak duvarların derz, izolasyon ve barbakanlar açısından suyu daha
kolay yüzeye ulaştırabilecek nitelikte yapılması, ayrıca duvar arkası malzemenin de
geçirimli malzemelerden seçilerek suyu yüzey akışına geçirmeden infiltre edebilmesi
duvar vejetasyonu açısından olumlu etkiler yaratacaktır.
Araştırma alanındaki duvarların taşıyıcı ve sınırlayıcı olmak üzere iki fonksiyon
üstlendiği tespit edilmiştir. Taşıyıcı duvarlar arkalarında tuttukları toprak ve toprağın
elverdiği oranda infiltre ettiği su ile duvar yüzeyindeki vejetasyon için oluşan besin
ortamını desteklemekte ve daha kolay oluşmasını sağlamaktadır. Bakılan sınırlayıcı
duvarlarda ise duvar yüzeyindeki vejetasyonu destekleyici herhangi bir etmen
olmadığından genelde duvar yüzeyinde vejetasyon bulgusuna rastlanmadığı belirlenmiştir.
Söz konusu alanlarda vejetasyonu arttırmak için duvarın inşaası sırasında duvarlarda
ceplerin oluşturulması duvar yüzeyinde besin ortamı oluşması ve dolayısıyla vejetasyon
varlığının ortaya çıkması açısından olumlu etkiler yaratacaktır.
181
Şekil 54. Araştırma alanında tespit edilen sınırlayıcı duvarda tespit edilen vejetasyon
Eğer sınırlayıcı duvarlar yapılmış, duvar yüzeyinde besin ortamı ve vejetasyon
oluşturacak uygun ortamın oluşabileceği yapılara yer verilmemişse ve mevcut duvarın
yeşil duvara çevrilmesi isteniyorsa şekil 54’de görüldüğü üzere araştırma alanında da
örneği bulunduğu gibi duvarın arkasına dikilecek olan sarılıcı bitkilerle duvar yüzeyi
kaplanabilir, böylece sınırlayıcı duvar yeşil duvar fonksiyonlarına kavuşabilir.
Şekil 55. Vejetasyon çalışmaları sonucunda olabilecek yeşil çatı ve yeşil duvar
senaryoları (URL 14)
Kentsel alanlar; yapılaşma ve yeşil alanların hızla yok olmasıyla birlikte, ekolojik
şartların giderek kötüleştiği alanlar halini almaktadır. Doğal türlerle yapılacak yeşil duvar
ve yeşil çatı çalışmaları ile minimum maliyet ve bakımla kentlerdeki ekolojik şartlar
iyileştirilip, kentler daha yaşanabilir alanlar haline gelecektir.
182
6. KAYNAKLAR
Akabari, H., Pomerantz, M. ve Taha H., 2001. Cool surface and shade trees to reduce
energy use and improve air quality in urban area. Solar Energy, 70, 3, 295-310.
Aksoy, A. ve Çelik, A., 2000. Studies on the Ecology of Plants Growing on the Historical
Monuments of Kayseri, Türkiye. Proceedings of the Vth International Symposium,
Tashkent, Uzbekistan.
Alexandri, E. ve Jones, P., 2008. Temperature Decrease In a Urban Canyon Due To Green
Walls and Green Roofs In Diverse Climates. Building and Environment.
Anonim, 1999. Türk Çevre Mevzuatı. Türkiye Çevre Vakfı Yayını. Ankara.
Anzalone, B., 1951. Flora e vegetazione dei muri di Rome. Annals of Botany 23, 393–497.
Aparecida dos Reis, V., Lombardi, J., A. ve Antonio de Figueiredo, R., 2006. Diversity Of
Vasculer Plants Groving On Walls Of A Brazilian City. Urban Ecosyst 9, 39-43.
Atamov, V. ve Aslan, M., 2006. Flora and Vegetation of Stony Walls in South-east Turkey
(Şanlıurfa), Department of Biology, Faculty of Sciences, University Harran.
Avcı, M., 2005. Çeşitlilik ve endemizm açısından Türkiye’nin Bitki Örtüsü, Coğrafya
Dergisi, 13.
Ayaşlıgil, Y. 1990. Ecology and Natural Distribution of Woody plants that can be used in parks
and gardens. Istanbul University. Journal of Forest Faculty. B, 39, 1, İstanbul.
Ayçam, İ. ve Kınalı, M., 2013. Ofis Binalarında Yeşil Çatıların Isıtma ve Soğutma
Yüklerine Olan Etkilerinin Analizi. 11. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi,
İzmir, 983-993.
Bairoch, P., 1988. Cities and Economic Development : From the Dawn of History to the
Present London.
Bass, B. ve Baskaran, B., 2003. Evaluating Rooftop and Vertical Gardens as an Adaptation
Strategy for Urban Areas.
Bayhan, İ., 1982. Mekan ve Mekan Kavramları, YTÜ Ders Notları, İstanbul.
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı 2009. İklim Değişikliği, Doğal Kaynaklar, Ekolojik Denge,
Enerji Verimliliği ve Kentleşme Komisyonu Raporu, Kentleşme Şurası, Ankara.
Bischoff, A., 1995. Greenways as Vehicles For Expression. Landscape and Urban
Planning, 33, 317-325.
183
Borgegard, S. O., 1990. Vegetation development in abandoned gravel pits: effects of
surrounding vegetation, substrate and regionality, J. Veg. Sci., Uppsala, 1, 675–
682.
Collepardi, M., 1990. Degredation and Restoration of Masonry Walls of Historical
Buildings.
Conrads, U., 2001. Programs and Manifestoes on 20th-Century Architecture, MIT Press,
USA.
Cooper, A., 1997. Plant Species Coexistence in Cliff Habitats, Journal of Biogeography,
483-494.
Crispin, C. A. ve Gaylarde, C. C., 2003. Algal and Cyanabacterial Biofilms on Calcareous
Historic Buildings.
Çelen, Ç. A., 2011. Kentsel Isınmaya Çözüm Olarak Serin Çatılar ve Sert Malzemeler.
Çelik, A., 2011. Effect of Urban Geometry on Pedestrian Level Wind Velocity. Ph. D.
Thesis in Architecture, Izmir Institue of Technology, İzmir.
Çevre ve Oman Bakanlığı 2007 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi
Kapsamında Türkiye İklim Değişikliği Birinci Ulusal Bildirimi, Ankara.
Darlington, A., 1981. Ecology of Walls, Heinemann, London.
Deniz, B., Eşbah. E., H., Küçükerbaş, V. ve Şirin. U., 2008. Kentsel Alan
Kullanımlarındaki Vejetasyon Yapısının Analizi : Aydın Kenti Örneği, Aydın.
Des Rosiers, F., Thériault, M., Kestens, Y. ve Villeneuve, P., 2002. Landscaping and house
values: an empirical investigation. Journal of Real Estate Research, 23, 139-61.
Duchoslav, M., 2002. Flora and vegetation of stony walls in East Bohemia, Czech
Botanical Society, Czech Republic.
Dunnet, N. ve Kingsbury, N., 2008. Planting Green Roofs and Living Walls, Timber Press,
Londra.
Erdoğdu, E. ve Çetiner, İ., 2014. Düşey Yeşil Sistemlerde Enerji Etkinliklerinin
Değerlendirilmesi, 7.Ulusal Çatı & Cephe Sempozyumu, YTÜ, İstanbul.
Franchis, R. A. ve Hoggart, S. P. G., 2009. Urban River Wall Habitat and Vegetation:
Observations From the River Thames Throught Central London. Urban
Ecosystems 12, 465-485.
Getter, K. L. ve Rowe, D.,B., 2005. The Role of Extensive Green Roofs in Sustainable
Development.
Görcelioğlu, E., 1975. İstinat Duvarlarında Statik Emniyetin Grafik Yöntemle İncelenmesi,
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi.
184
Grimm, N., Grove, J. M., Pickett, S. T. A. ve Redman, C. L., Integrated 2000. Approaches
to Long - Term Studies of Urban Ecological Systems. Bioscience 50, 571-584.
Groom, M. J., Meffe, G. K. ve Carroll, R. C., 2005. Principles of Conservation Biology,
Sunderland.
Helzel, M., 2012. Paslanmaz Çelikten Yapılmış Yeşil Duvarlar, Bina serisi, 17.
Holland, P. G., 1972. The pattern of species density of old stone walls in western Ireland.
J. Ecol., Oxford.
Hruska, K., 1987. Syntaxonomical study of Italian wall vegetation. Vegetatio 73,13–20.
İpekçi, A. C. ve Yüksel, E., 2012. Bitkilerndirilmiş Yapı Kabuğu Sistemleri, 6. Ulusal Çatı
ve Cephe Sempozyumu, 12-13 Nisan, Bursa, 1-11.
İzgi, U., 1999. Mimarlıkta Süreç, Karamlar-İlişkiler, YEM Yayın, İstanbul.
Jim, C. Y., 1998. Old Stone Walls As An Ecological Habitat For Urban Trees in Hong
Kong, Department of Geography, University of Hong Kong, Pokfulam Road,
Hong Kong, China.
Jim, C. Y. ve Wendy, Y. C., 2010. Habitat Effect on Vegetation Ecology and Occurrence
on Urban Mansory Walls,Department of Geography, The University of Hong
Kong, Urban Dorestry & Urban Greening, 169-178.
Johnston, J. ve Newton, J., 1993. Building Green, London.
Kader, Ş. ve Kupik, M., 2007. Peyzaj Mimarisinde Tasarım ve Proje Uygulama. İstanbul
Ağaç ve Peyzaj A.Ş., İstanbul.
Kayhan, M., 2007. Küresel İklim Değişikliği ve Türkiye, I. Türkiye İklim Değişikliği
Kongresi, İstanbul.
Kolbek, J., 1997. Plant communities on walls in the Czech Republic – preliminary notes,
Zpr. Čes. Bot. Společ., Praha, 32, Mater. 15, 61–67.
Kostof, S., 1995. A History of Architecture, Setting and Rituals, Oxford University Press,
New York.
Köhler M., 1993. Fassaden und Dachbergrunung. Stuttgart: Ulmer Fachbuch Landschaftsund Grunplanung.
Lesslie, R., Taylor, D. ve Malen, M., 1993. National Wilderness Inventory: Handbook of
Principles, Procedures and Usage, Canberra: Australian Heritage Commission,
Australia.
Lisci, M., 1997. Flora vasculare dei muri in aree urbane della Toscana centro-meridionale.
Webbia 52, 43–66.
185
Liu, K., 2004. Sustainable Building Envelope – Garden Roof System Performance, RCI
Building Envelope Symposium. New Orleans.
Mattheck, C. ve Breloer, H., 1994. The Body Language of Trees, Research For Amenity
Trees No : 4, Department of The Environment, London.
Mazalli, U., Peron, F. ve Scarpa, M., 2012. Thermo-Physical Performances of Living
Walls Via Field Measurements and Numerical Analysis.
Meiss, P., 1991. Elements of Architecture, E&Fn Spon, Switzerland.
Mir, M. A., 2011. Green Fecades and Building Structures, Master Thesis, Delft University
of Tecnology, Faculty of Civil Engineering.
Ngan, G., 2004. Green Roof Policies: Tools For Encouraging Sustainable Design.
Noeberg-Schulz, 1984. C., Genius Loci, Rizzoli New York, İtaly.
Onishi, A., Cao, X., Ito, T., Shi, F. ve Imura, H., 2010. Evaluating the potential for urban
heatisland mitigation by greening parking lots. Urban Forestry & Urban Greening.
Özdemir, A. ve Yılmaz, O., 2001. Yapı Yüzeylerinin Bitkilendirilmesi Üzerine Bir
Araştırma. Tarım Bilimleri Dergisi, Cilt 7, Sayı 2.
Özsoy, A., 1983. Gecekondu Biçimlenme Süreci ve Etkenlerinin Analizi. Geleneksel
Çevrelerde Tasarım Verilerinin Saptanması İçin Bir Model, Doktora Tezi, İ.T.Ü.
Fen Bilimleri Enstitüsü İstanbul.
Peck S, Callaghan C, Kuhn, M. ve Bass B. 1999. Greenbacks from green roofs: forging a
new industry in Canada; (Status report on benefits, barriers and opportunities for
green roof and vertical garden technology diffusion, prepared for Canada
Mortgage and Housing Corporation.
Perrini, K., Ottelé, M., Haas, E., M. ve Raiteri, R., 2011. Greening The Builging Envelope,
Façade Greening And Living Wall Systems, Open Journal of Ecology.
Perrini, K. ve Rosasco, P., 2013. Cost-Benefit Analysis For Green Façades And Living
Wall Systems, Building and Environment.
Pysek, A. ve Pysek, P., 1988. Zur Spontanen Begrünung Der Erzhaltigen Und Erzlosen
Abbaudeponien in Böhmen, Praha.
Resmi Gazete, 2008. Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği, 27075.
Sarıçam, S., Yılmaz, O., Erdoğan, N. ve Erdem, Ü., 2007. Bitkiler, Yeşil Doku ve
Yaşamsal Etkileri. Gökyüzüne En Yakın Bitkiler Alpin Çiçekleri Projesi Flora
Turizmi Eğitim Programı Bildiriler Kitabı, Atatürk Üniversitesi, Erzurum.
Segal, S., (1969) Notes on Wall Vegetation, Dr. W. Junk, The Hague.
186
Soule, M. E., 1991. Land Use Planning and Wildlife Maintenance Guidelines for
Consering Wild Life in an Urban Landscape.
Streutker, D. R., 2003. Satallite Measured growth of the urban heat island of Houston,
Texas. Remote Sensing of Environtment.
Şimşek, Ç. K. ve Şengezer, B., 2012. İstanbul Metropoliten Alanında Kentsel Isınmanın
Azaltılmasında Yeşil Alanların Önemi.
Taha, H., 1997. Urban Climates and Heat Islands: Albedo, Evapotranspiration and
Anthropogenic heat. Energy and Buildings.
Thiis-Evensen, T., 1998. Archetypes in Architecture, Norwegian University Press, Norveç.
URL 1 http://mebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/10/06/262572/dosyalar/2012_12/
12113224_ekoloj1tam.pdf, 29/09/2014.
URL 2 http://tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&arama=gts&guid=TDK.GTS.56
8016d3b1b5.13265512, 24/10/2015.
28
URL 3 http://www.arkitera.com/urun/4153/gardensa-akilli-yesil-duvar-sistemleri,
23/10/2015
URL 4 http://www.dikeybahcesistemleri.com/, 23/10/2015.
URL 5 http://www.green4roads.com/doc/green4roads_tu.pdf, 25/09/2014.
URL 6 http://www.livingwallart.com/vertical-garden-installations/the-history-of-livingwalls/, 25/09/2014.
URL 7 http://www.mgm.gov.tr/veridegerlendirme/il-ve-ilceler-istatistik.aspx?m=TRAB
ZON#sfB, 19/05/2015.
URL 8 https://pbs.twimg.com/media/CPqZ-x6U8AAUBzq.jpg, 02/11/2015.
URL 9 https://www.gnyapi.com.tr/isi-yalitimi-zorunlulugu, 24/12/2014.
URL 10 http://landarchs.com/vertical/, 13/06/2014.
URL 11 http://www.kleinebotenclubutrecht.nl/wp-content/uploads/dscf0032.jpg,
07/01/2016.
URL 12 http://inhabitat.com/vertical-gardens-by-patrick-blanc/, 25/09/2014.
URL 13 http://www.arkitera.com/haber/7982/turkiyenin-ilk-canli-dikey-bahcesisiemensten 25/09/2014.
URL14 https://pbs.twimg.com/media/CPqZ-x6U8AAUBzq.jpg, 02/11/2015).
URL 15 http://m.milliyet.com.tr/Local/Article?ID=263278, 24/10/2015.
187
URL 16 http://www.dogruhaber.com.tr/haber/177606-sarmasik-cami-gorenleri-hayranbirakiyor/, 24/10/2015.
Uslu, A. ve Shakouri A., 2013. Kentsel Peyzajda Yeşil Altyapı ve Biyolojik Çeşitliliği
Destekleyecek Olanaklar. Türk Bilimsel Derlemeler Dergisi 6, 1, 46-50.
Ürgenç, S., 1990. Genel Plantasyon ve Ağaçlandırma Tekniği, İstanbul.
Veisten, K., Smyrnova, Y., Klaeboe, R., Hornikx, M., Mosslemi, M. ve Kang, J., 2012.
Valuation of green walls and green roofs as soundscape measures: including
monetised amenity values together with noise-attenuation values in a coste benefit
analysis of a green wall affecting courtyards. International Journal of
Environmental Research and Public Health, 11, 3770- 3788.
Wheater, C. P., (1999) Urban Habitats, Routlege, London.
Woodell, S., (1979) The Floral of Walls and Pavings, In: Laurie, I.C. (Ed.), Nature in
Cities, Wiley, Chichester, UK, 135-157.
Yu-Peng Yeh, (2010) Green Wall; The Creative Solution in Response to the Urban Heat
Island Effect, National Chung-Hsing University.
Yücel, G. Ü., (2010) Duvar Bahçesi : Yeşil duvar / Yeşil Duvar , Mavi Yapı Dergisi, Yıl :
1, 2, Kasım-Aralık, 51-53.
Yüksel, Ü., (2005) Ankara Kentinde Kentsel Isı Adası Etkisinin Yaz Aylarında Uzaktan
Algılama ve Meteorolojik Gözlemlere Dayalı Olarak Saptanması ve
Değerlendirilmesi Üzerine Bir Araştırma. Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi, Fen
Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Zevi, B., 1990. Mimariyi Görmeyi Öğrenmek, Birsen Yayınevi, İstanbul.
188
7. EKLER
Fenolojik Karakter
Tür
Çiçek
Durumu
Duvara Tutunma Kabiliyeti
Meyve
Sonbahar
Herdem
Durumu Renklenmesi
Yeşil
Kök
1
Acacia dealbata
2
Acer negundo
3
Achillea arabica
+
+
4
Agrimonia eupatoria
+
+
5
Ailanthus altissima
+
6
Alcea biennis
+
+
+
7
Amaranthus cruentus
+
+
+
8
Anagallis arvensis
+
+
9
Anethum graveolens
+
+
10 Anthemis cotula
+
+
11 Anthemis tinctoria
+
+
12 Apium nodiflorum
+
+
13 Artemisia absinthium
+
+
+
+
+
+
+
+
14 Artemisia verlotiorum
+
15 Asplenium trichomanes
+
16 Aster caucasicus
+
17 Atriplex nitens
+
18 Avena sterilis
+
+
+
20 Beta vulgaris
21 Bidens tripartita
Sürgün
+
+
19 Berberis thunbergii
Vantuz
+
+
22 Biota orientalis
+
+
+
23 Brachypodium sylvaticum
+
+
24 Brassica elongata
+
+
25 Brassica sp.
+
+
26 Buxus sempervirens
+
+
27 Calamintha grandiflora
+
+
28 Calamintha nepeta
+
+
29 Calamintha sylvatica
+
+
30 Calystegia sylvatica
+
+
31 Campanula latifolia
+
+
32 Campanula rapunculoides
+
+
33 Campsis radicans
+
34 Canna sp.
+
+
+
35 Cedrus libani
+
36 Cercis siliquastrum
+
37 Chaerophyllum aureum
+
+
+
+
+
+
189
38 Chaerophyllum murinum
+
+
39 Chaerophyllum temulum
+
+
40 Chelidonium majus
+
+
41 Chenopodium album subp. album
+
+
42 Cicerbita racemosa
+
+
43 Cichorium intybus
+
+
44 Cirsium trachylepis
+
+
45 Citrus sp.
+
46 Clematis vitalba
+
+
47 Clinopodium nepeta
+
+
48 Commelina communis
+
+
49 Convolvulus arvensis
+
+
50 Conyza canadensis
+
+
51 Cornus amonum
+
+
+
+
52 Cornus sanguinea
+
+
+
+
53 Corylus avellana
+
+
54 Cotoneaster frigida
+
+
55 Cotoneaster nummularia
+
+
+
+
+
+
+
56 Crepis foetida
+
+
57 Crepis pulchra
+
+
58 Crepis setosa
+
+
60 Cucurbita sp.
+
+
61 Cupressus macrocarpa
+
+
+
+
+
+
+
63 Cynoglossum creticum
+
+
64 Daucus carota
+
+
65 Diospyrus lotus
+
+
66 Eirobotrya japonica
+
+
67 Eonymus japonica
+
68 Epilobium minutiflorum
+
+
69 Epilobium montanum
+
+
+
+
+
62 Cydonia oblonga
+
+
+
+
59 Cryptomeria japonica
+
+
+
70 Equisetum arvense
+
+
+
+
+
+
71 Eupatorium cannabinum
+
+
72 Euphorbia peplus
+
+
73 Euphorbia stricta
+
+
74 Festuca djimilensis
+
75 Ficus carica
+
76 Foeniculum vulgare
+
77 Fragaria vesca
+
78 Fraxinus angustifolia
+
+
+
+
+
+
+
79 Geranium purpureum
+
+
80 Geum urbanum
+
+
81 Hedera helix
+
+
+
+
+
+
190
82 Helminthotheca echioides
+
+
83 Holcus lanatus
+
84 Hordeum murinum
+
85 Hordeum murinum sp. teporinum
+
86 Hypericum perforatum
+
+
87 Iberis pinnata
+
+
88 Inula conyza
+
+
89 Jasminium officinale
+
+
90 Juglans regia
+
+
+
91 Lactuca serriola
+
+
92 Lapsana communis
+
+
93 Lapsana communis spb. grandiflora
+
+
94 Laurocerasus officinalis
+
+
+
+
+
95 Laurus nobilis
+
+
+
+
+
96 Leontodon hispidus var. glabratus
+
97 Ligustrum japonica
+
+
+
98 Lolium perenne
+
+
99 Lonicera caucasica
+
100 Lonicera japonica
+
101 Magnolia grandiflora
+
102 Medicago lupilina
+
+
103 Medicago sativa subp. sativa
+
+
104 Mentha longifolia
+
+
105 Mentha pulegium
+
+
106 Mercurialis annua
+
107 Mespilus germanica
+
108 Moehringia trinervia
+
+
109 Myosotis alpestris
+
+
110 Nerium oleander
+
111 Oenothera biennis
+
112 Olea europea
+
+
+
+
+
113 Olea oleaster
+
+
+
+
+
114 Omphalodes cappadocica
+
+
115 Oxalis corniculata
+
+
116 Parietaria judaica
+
+
117 Parthenocissus vitacea
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
118 Paspalum paspalodes
+
119 Pelargonium hybrida
+
+
120 Petrorhagia saxifraga
+
+
121 Petroselinum sp.
+
122 Phedimus stoloniferus
+
+
123 Philadelphus coronarius
+
+
124 Phytolacca americana
+
125 Picea orientalis
+
+
+
+
+
+
+
191
126 Picea pungens
127 Pilosella pilselloides
+
128 Pinus radiata
129 Plantago lanceolata
+
+
+
+
+
+
+
+
+
130 Plantago major subp. major
+
131 Poa trivallis
+
132 Polygonum hydropiper
+
133 Polygonum persicaria
+
+
135 Populus tremula
+
+
136 Potentilla reptans
+
137 Prunus avium
+
+
+
138 Prunus cerasifera 'Atropurpurea'
+
+
+
139 Prunus sp.
+
+
+
+
+
134 Polystichum aculeatum
+
140 Pseudotsuga menziesii
+
+
+
+
+
141 Pteridium aquilinum
+
+
142 Pulicaria dysenterica
+
143 Punica granatum
+
144 Pyracantha coccinea
+
+
+
+
+
+
+
145 Raphanus raphanistrum
+
146 Robinia pseudoacacia
+
147 Rorippa sylvestris
+
+
148 Rosa sp.
+
+
+
+
+
149 Rostaria cristata
+
150 Rubus sp.
+
+
151 Rumex crispus
+
+
152 Salix alba
+
+
153 Salix babylonica
+
+
+
+
154 Salix fragilis
+
155 Salvia verticillata
+
156 Sambucus ebulus
+
157 Sanguisorba minor subp. muricata
+
158 Saxigfraga cymbalaria
+
159 Sedum pallidum var. bithynicum
+
160 Senecio vulgaris
+
161 Sequoia sempervirens
162 Seseli petraeum
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
163 Setaria viridis
+
164 Sison amomum
+
+
165 Sisymbrium officinale
+
+
166 Smilax excelsa
+
+
+
167 Solanum nigrum subp. nigrum
+
168 Sonchus asper
+
+
169 Sonchus oleraceus
+
+
+
+
+
192
170 Spirea wanouttei
+
171 Stachys sylvatica
+
+
172 Stellaria media
+
+
173 Tamus communis
+
+
+
+
174 Tanacetum parthenium
+
+
175 Tanacetum scaturiginosum
+
+
176 Taraxacum buttleri
+
+
177 Taraxacum scaturiginosum
+
+
178 Thymus praecox
+
+
179 Tordylium maximum
+
+
180 Torilis arvensis var. arvensis
+
+
181 Trachycarpus fortunei
+
+
182 Trachystemon orientalis
+
+
183 Trifolium medium var. medium
+
+
184 Trifolium pratense var. pratense
+
+
185 Ulmus glabra
186 Ulmus minor
+
+
+
+
+
+
187 Urtica dioica
+
+
188 Verbascum sp.
+
+
189 Viburnum tinus
+
190 Vicia cracca subp. cracca
+
+
191 Viola arvensis
+
+
192 Viola odorata
+
+
193 Vitis vinifera
+
194 Wisteria sinensis
+
195 Xanthium spinosum
+
196 Zea mays sp.
,
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
193
ÖZGEÇMİŞ
1987 yılında Gebze’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Rize'de, lise öğrenimini ise
Rize Anadolu Lisesi'nde tamamladı. 2005 yılında girdiği Karadeniz Teknik Üniversitesi
Orman Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümünden 2009 yılında mezun oldu. 2009 yılında
Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yükseks Lisans Programına kabul
edildi. 2013 yılından beri Bingöl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı
Bölümünde araştırma görevlisi olarak çalışmaktadır. Yabancı dili İngilizcedir.