Nothing Special   »   [go: up one dir, main page]

Academia.eduAcademia.edu
KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ PEYZAJ MİMARLIĞI ANABİLİM DALI PEYZAJ MİMARLIĞI KAPSAMINDA KENTSEL VE KIRSAL DUVAR VEJETASYONU VE EKOLOJİK KARAKTERİSTİKLERİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Pey.Mim. Alperen MERAL ARALIK 2015 TRABZON .$5$'(1ø=7(.1ø.h1ø9(56ø7(6ø )(1%ø/ø0/(5ø(167ø7h6h PEYZAJ MøMARMLIöI ANABøLøM DALI PEYZAJ MøMARLIöI KAPSAMINDA KENTSEL VE KIRSAL DUVAR VEJETASYONU VE EKOLOJøK KARAKTERøSTøKLERø Alperen MERAL .DUDGHQL]7HNQLNhQLYHUVLWHVL)HQ%LOLPOHUL(QVWLWVQFH “PEYZAJ YÜKSEK MøMARI” 8QYDQÕ9HULOPHVLøoLQ.DEXO(GLOHQ7H]GLU 7H]LQ(QVWLW\H9HULOGL÷L7DULK 15 12 2015 30 12 2015 7H]LQ6DYXQPD7DULKL 7H]'DQÕúPDQÕ  Yrd. Doç. Dr. Emrah YALÇINALP 7UDE]RQ 2015 15 12 2015 1631 ÖNSÖZ Trabzon İlinde, kentsel ve kırsal lokasyonlardan seçilen duvarların vejetasyon ve ekolojik karakteristiklerinin incelendiği ve son zamanlarda kentlerdeki yapılaşma sebebiyle azalan ekolojik imkanları geliştirmek amacıyla popülaritesi giderek artan yeşil duvarların doğal türler ile inşaa ve bakım maliyetlerini minimum seviyeye indirmek için yapılması gerekenleri incelemeyi amaçlayan bu çalışmada, çalışma süresince bana yön verip değerli katkı ve yardımlarda bulunan değerli hocam Yrd. Doç. Dr. Emrah YALÇINALP’e teşekkür ederim. Tez çalışmam süresince yaptığı yapıcı eleştirilerle çalışmama katkı sağlayan değerli hocam Prof. Dr. Cengiz ACAR’a teşekkür ederim. Bitki teşhislerindeki büyük katkılarından ötürü Yrd. Doç. Dr. Sefa AKBULUT’a, tez süresi boyunca yaptığım arazi çalışmalarımda yanımda olarak desteklerini benden esirgemeyen Fatih ÖZKAN’a teşekkür ederim. Son olarak tüm eğitim ve meslek hayatım boyunca yanımda olan, maddi ve manevi desteğinin sürekli benimle olduğunu bildiğim ve bu zorlu süreçte her zaman desteğini gördüğüm annem Emine MERAL’e teşekkür ederim. Alperen MERAL Trabzon 2015 III TEZ BEYANNAMESİ Yüksek Lisans tezi olarak sunduğum “Peyzaj Mimarlığı Kapsamında Kentsel Ve Kırsal Duvar Vejetasyonu Ve Ekolojik Karakteristikleri” başlıklı bu çalışmayı baştan sona kadar danışmanım Yrd. Doç. Dr. Emrah YALÇINALP’in sorumluluğunda tamamladığımı, verileri/örnekleri kendim topladığımı, deneyleri/analizleri ilgili laboratuarlarda yaptığımı/yaptırdığımı, başka kaynaklardan aldığım bilgileri metinde ve kaynakçada eksiksiz olarak gösterdiğimi, çalışma sürecinde bilimsel araştırma ve etik kurallara uygun olarak davrandığımı ve aksinin ortaya çıkması durumunda her türlü yasal sonucu kabul ettiğimi beyan ederim. 30/12/2015 Alperen MERAL IV İÇİNDEKİLER Sayfa No ÖNSÖZ ................................................................................................................................ III TEZ ETİK BEYANNAMESİ.............................................................................................. IV İÇİNDEKİLER ..................................................................................................................... V ÖZET ................................................................................................................................ VIII SUMMARY ........................................................................................................................ IX ŞEKİLLER DİZİNİ .............................................................................................................. X TABLOLAR DİZİNİ........................................................................................................ XIII 1. GENEL BİLGİLER ............................................................................................. 1 1.1. Giriş ...................................................................................................................... 1 1.2. Duvarlar, Fonksiyonları, Türleri .......................................................................... 4 1.3. Yeşil Duvarlar ..................................................................................................... 6 1.3.1. Yeşil Cepheler ................................................................................................... 10 1.3.2. Yaşayan Duvarlar .............................................................................................. 11 1.3.3. Duvar Vejetasyonu ............................................................................................ 11 1.4. Yeşil Duvarların Avantajları ............................................................................. 12 1.4.1. Isı Adası Etkisi .................................................................................................. 13 1.4.2. Hava Kalitesi ..................................................................................................... 14 1.4.3. Ses İzolasyonu ................................................................................................... 15 1.4.4. Isı İzolasyonu ve Enerji Tasarrufu ..................................................................... 15 1.4.5. Mikroklima ........................................................................................................ 17 1.4.6. Yaban Hayatı ..................................................................................................... 17 1.4.7. Biyo Çeşitlilik .................................................................................................... 18 1.4.8. Estetik Fonksiyon .............................................................................................. 19 1.5. Yeşil Duvara Eleştirel Yaklaşımlar ................................................................... 19 1.5.1. Statik Yük .......................................................................................................... 19 1.5.2. Yapısal Zarar ..................................................................................................... 20 1.5.3. Bakım ................................................................................................................. 21 1.5.4. Maliyet ............................................................................................................... 21 V 2. YAPILAN ÇALIŞMALAR ............................................................................... 23 2.1. Duvarların Habitatlarının Belirlenmesi ............................................................. 23 2.2. Vejetasyon Tespiti ve Teşhis ............................................................................. 25 2.3. Veri Tabanı Tasarımı ......................................................................................... 27 2.4. Metod ................................................................................................................. 31 3. BULGULAR ..................................................................................................... 35 3.1. Araştırma Materyalini Oluşturan Duvarlara İlişkin Bulgular ............................ 35 3.1.1. Araştırma Alanının Tümünde Araştırma Materyalini Oluşturan Duvarlara İlişkin Bulgular .................................................................................................. 35 3.1.2. Kentsel Araştırma Alanlarında Materyali Oluşturan Duvarlara İlişkin Bulgular ............................................................................................................. 50 3.1.3. Kırsal Araştırma Alanlarında Materyali Oluşturan Duvarlara İlişkin Bulgular .............................................................................................................. 62 3.2. Duvarlarda Tespit Edilen Vejetasyonlara İlişkin Bulgular ................................ 73 3.2.1. Araştırma Alanının Tümünde Tespit Edilen Vejetasyona İlişkin Bulgular ...... 74 3.2.2. Kentsel Araştırma Alanlarının Tümünde Tespit Edilen Vejetasyona Ait Bulgular ............................................................................................................. 81 3.2.2.1. Kentsel Araştırma Alanlarında Duvarın Üst Bölgesinde (1.Bölge) Tespit Edilen Vejetasyona Ait Bulgular ....................................................................... 86 3.2.2.2. Kentsel Araştırma Alanlarında Duvarın Yüzeylerinde (2.Bölge) Tespit Edilen Vejetasyona Ait Bulgular .................................................................................. 90 3.2.2.3. Kentsel Araştırma Alanlarında Duvar Önündeki Kısımlarda (3.Bölge) Tespit Edilen Vejetasyona Ait Bulgular ....................................................................... 93 3.2.3. Kırsal Çalışma Alanlarının Tümünde Tespit Edilen Vejetasyona Ait Bulgular ............................................................................................................. 97 3.2.3.1. Kırsal Araştırma Alanlarında Duvarın Üst Bölgesinde (1.Bölge) Tespit Edilen Vejetasyona Ait Bulgular ................................................................................ 102 3.2.3.2. Kırsal Araştırma Alanlarında Duvarların Yüzeylerinde (2.Bölge) Tespit Edilen Vejetasyona Ait Bulgular ................................................................................ 106 3.2.3.3. Kırsal Araştırma Alanlarında Duvarın Alt Bölgesinde (3.Bölge) Tespit Edilen Vejetasyona Ait Bulgular ................................................................................ 110 3.2.4. Duvar Yüzeylerinde Bulunma Sıklıklarına Göre Bitki Türleri ....................... 114 3.3. Duvar Vejetasyonunun Varlığını ve Karakteristiğini Etkileyen Faktörlere İlişkin Bulgular ................................................................................................ 115 3.3.1. Araştırma Alanının Tümünde Vejetasyonunun Varlığını ve Karakteristiğini Etkileyen Faktörlere İlişkin Bulgular .............................................................. 116 3.3.2. Kentsel Araştırma Alanlarında Vejetasyonunun Varlığını ve Karakteristiğini Etkileyen Faktörlere İlişkin Bulgular .............................................................. 130 VI 3.3.3. Kırsal Araştırma Alanlarında Vejetasyonunun Varlığını ve Karakteristiğini Etkileyen Faktörlere İlişkin Bulgular .............................................................. 140 4. TARTIŞMA ..................................................................................................... 150 5. SONUÇ VE ÖNERİLER ................................................................................ 158 5.1. Sonuç ............................................................................................................... 158 5.1.1. Duvarların Ekolojik Özellikleri ve Duvar Vejetasyonuna İlişkin Sonuçlar .... 158 5.1.2. Duvarların Strüktürel Yapısına İlişkin Sonuçlar ............................................. 165 5.2. Öneriler ............................................................................................................. 174 6. KAYNAKLAR ................................................................................................. 182 7. EKLER ............................................................................................................. 188 ÖZGEÇMİŞ VII Yüksek Lisans Tezi ÖZET PEYZAJ MİMARLIĞI KAPSAMINDA KENTSEL VE KIRSAL DUVAR VEJETASYONU VE EKOLOJİK KARAKTERİSTİKLERİ Alperen MERAL Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı Danışman: Yrd. Doç. Dr. Emrah YALÇINALP 2015, 187 Sayfa, Ekler 6 Sayfa Kentleşme, sıklıkla endüstrileşme ile ilişkilendirilen bir kavramdır ve dünyanın endüstrileşme hızına bağlı olarak, kentleşme hızı da önlenemez bir biçimde artmaktadır. Kentleşme hızındaki bu artışın en önemli sonuçlarından biri de giderek azalmakta olan doğal kaynak değerlerin üzerinde oluşan baskıdır. Yatay düzlemlerin sahip oldukları ekonomik değer nedeniyle yeşil olmak için fazla “pahalı” bulunan kentler, bu nedenle ciddi anlamda yeşil altyapı eksikliği çekmektedirler. Öte yandan kent hayatı için yeşil altyapının ekolojik, sosyolojik ve ekonomik faydaları oldukça fazladır. Kentlerde oluşan talebin yeşil alanları ciddi bir baskı altında bırakmasının doğal bir sonucu olarak, yeşil alanların oluşturulması için alternatif arayışlara girişilmiştir. Yeşil çatı ve yeşil duvarlar akla gelen ilk çözümler olmuş, kentlerdeki yeşil altyapı eksikliği özellikle bu iki koldan giderilmeye çalışılmıştır. Doğal habitatların taklit edilmesiyle oluşturulan bu alanların sürdürülebilir bir biçimde yeşil altyapıyı desteklemesi için ciddi bir bilimsel bilgi eksikliği bulunmaktadır. Bu iki alan büyük oranda ekolojik isteklerinin sınırlı olması ile bilinen egzotik türlere terk edilmiş, bunun doğal bir sonucu olarak da doğal türlerin karşıladıkları ekolojik fonksiyonların yerine getirilmesinden ekstrem şartlara dayanıklılığa kadar önemli sorunlar ortaya çıkmıştır. İşte bu araştırma, kentsel alanlarda oluşturulacak düşey düzlemdeki yeşil dokular için önemli bir altyapıyı oluşturmayı hedeflemiş, bunun için de kendiliğinden gelişen yeşil düzlemlerdeki türleri referans alarak, bunların varlıklarını etkileyen ekolojik şartların belirlenmesine odaklanmıştır. Böylece endüstriyel yeşil duvarların yüksek bakım maliyetleri ve ekolojik isteklerine karşın, kendiliğinden duvarlara yerleşmiş, varlığını devam ettiren, dolayısıyla ekolojik ve ekonomik maliyeti sınırlı türlerin kentlerdeki yeşil duvarlara kazandırılması amaçlanmıştır. Trabzon ilinde kentsel ve kırsal 60 duvarın araştırma materyalini oluşturduğu bu çalışmada yıl boyu gerçekleştirilen alan incelemeleri ile duvarlarda bulunan bitkiler tespit edilmiş, farklı istatistiki sorgulamalarla bu bitkilerin bulundukları alandaki var oluş gerekçeleri ortaya konulmuştur. Bunun sonucunda kent alanlarında oluşturulabilecek düşük bakım ihtiyaçlı yeşil duvarlar için önemli bir adım atılmış, gelecekte yapılması muhtemel diğer araştırmalar için de öncü bir araştırma olma amacı güdülmüştür. Anahtar Kelimeler: Duvar, vejetasyon, bitki, peyzaj mimarlığı, ekoloji, Trabzon VIII MSc. Thesis WALL VEGETATION IN URBAN AND RURAL AREAS REGARDING LANDSCAPE ARCHITECTURE AND THEIR ECOLOGICAL CHARACTERISTICS SUMMARY Alperen MERAL Karadeniz Technical University Institute of Natural Sciences Discipline of Landscape Architecture Advisor: Assist. Prof. Dr. Emrah YALÇINALP 2015, 187 Pages, 6 Appendix Pages Urbanization is often considered to be related with industrialization. Depending on how fast industrialization goes on, urbanization also irrepressibly grows all over the world. One of the most important results of this situation is the pressure on natural resources, which unconditionally gets worse and worse. Urban areas, in which horizontal surfaces are too expensive to be turned into green, seriously have lack of green infrastructure. Furthermore green infrastructure has important roles on ecology, sociology and economy. As a natural result of the fact that the demand in urban areas creates a serious pressure on green areas, alternative ways are needed to create more green patches. At this point, green walls and green roofs are the first things coming up. However, it is still difficult to say that there is sufficient knowledge on this kind of areas which are created by following the characteristics on natural habitats so that they could sustainably support green infrastructures. In fact these two major alternative green areas are often left to exotic species, which are known to be hardy. As a supposed result of this situation, these areas often have great difficulties in running ecological functions that those which have native species do. Main purpose of this study is to collect important basic information regarding green parts on vertical surfaces in urban areas by examining the spontaneous wall vegetation and their main ecological characteristics, which forms why those plants exist on the walls. By doing that, it would be possible to create more sustainable green walls using native – spontaneous vegetation on the walls in urban areas, which means higher positive ecological effects and lower economical cost. In this study, of which the main materials are 60 walls in urban and rural parts of city of Trabzon, wall vegetation were collected and identified. Afterwards, different statistic tests were run to explain the relationship between the ecological conditions and the plant compositions on the walls. After all, the study aims to be an innovative step to the creating of more suitable green walls using spontaneous wall vegetation in urban areas. Key Words: Wall, vegetation, plant, landscape architecture, ecology, Trabzon IX ŞEKİLLER DİZİNİ Sayfa No Şekil 1. Adana İli Köprüköy Camii .................................................................................... 5 Şekil 2. Adana İli Köprüköy Camii Duvarı ........................................................................ 4 Şekil 3. Babil’ in Asma Bahçeleri ...................................................................................... 6 Şekil 4. Hollanda Griftpark................................................................................................. 7 Şekil 5. Musée du Quai Branly ........................................................................................... 8 Şekil 6. 1994 yılında Kanada’da Canada Life Building in Toronto’ da biyo-filtrasyon sistemi ile iç mekanda yapılan yaşayan duvar çalışması ...................................... 9 Şekil 7. Ülkemizdeki ilk yeşil duvar uygulaması ............................................................... 9 Şekil 8. Araştırma için seçilen duvarlarda yapılan mikrohabitatlama çalışması .............. 25 Şekil 9. Gazeteler arasında preslenip kurumaya bırakılan bitkiler ................................... 26 Şekil 10. Teşhise hazır kurutulmuş bitkiler ........................................................................ 27 Şekil 11. Araştırma alanında belirlenen ‘Doğal Taş Duvar’ örneği ................................... 32 Şekil 12. Araştırma alanında belirlenen ‘Beton-Betonarme Duvar’ örneği ....................... 32 Şekil 13. Araştırma alanında belirlenen ‘Biriket Duvar’ örneği ......................................... 32 Şekil 14. ‘0’ eğimli duvar kesiti ......................................................................................... 48 Şekil 15. ‘+’ eğimli duvar kesiti ......................................................................................... 49 Şekil 16. ‘-’ eğimli duvar kesiti .......................................................................................... 49 Şekil 17. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen ve araştırmaya dahil edilen duvarların lokasyonları ........................................................................................ 50 Şekil 18. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen ve araştırmaya dahil edilen duvarların lokasyonları ........................................................................................ 62 Şekil 19. Harpuşta-Yağmur suyu ilişkisi ......................................................................... 132 Şekil 20. Duvar yüzeylerindeki derz boşluklarında oluşmuş besin ortamı örneği ........... 151 Şekil 21. Binanın su oluğunda oluşan besin ortamı ve vejetasyon ................................... 152 Şekil 22. Duvar yüzeyindeki odunsu taksonlar (Ficus carica)......................................... 154 Şekil 23. Kırsal araştırma alanları duvar tipolojisi ........................................................... 159 Şekil 24. Kentsel araştırma alanları duvar tipolojisi ........................................................ 160 Şekil 25. Lokasyonlara göre (kent-kır) duvar arkası alan kullanımı dağılımları .............. 161 Şekil 26. Lokasyonlara göre (kent-kır) günlük güneşlenme süreleri ................................ 162 Şekil 27. Duvar yakın çevresinin güneşlenme üzerine etkisi ........................................... 162 X Şekil 28. Lokasyonlara göre (kent-kır) 2. mikrohabitat tür sayıları ................................. 163 Şekil 29. Duvar arkasındaki doğal kullanım alanı ve infiltre edilmiş kullanılabilir suyun vejetasyon açısından önemi ................................................................... 164 Şekil 30. Araştırma alanında görülen, kullanıcıların tepkisini gösteren duvar örneği ..... 164 Şekil 31. Araştırma alanında kullanıcı tarafından bitkilendirilmiş duvar örneği ............. 165 Şekil 32. Lokasyonlara göre (kent-kır) rakım dağılımları ................................................ 166 Şekil 33. Lokasyonlara göre (kent-kır) duvar malzemeleri dağılımları ........................... 167 Şekil 34. Beton-Betonarme duvarda çatlakta oluşan vejetasyon (Parietaria judaica) .... 168 Şekil 35. Duvar üzerindeki beton harpuştada oluşan çatlak ve vejetasyon (Parietaria judaica) .............................................................................................................. 168 Şekil 36. Beton-betonarme duvar üzerine yığma taşlarla yapılan ek yapı ....................... 169 Şekil 37. Doğal taş duvar üzerine biriket ile yapılan ek yapı ........................................... 169 Şekil 38. Lokasyonlara göre (kent-kır) duvar önü malzeme dağılımları .......................... 170 Şekil 39. Kentsel araştırma alanlarında asfalt duvar önü malzemesi ............................... 170 Şekil 40. Kırsal araştırma alanlarında asfalt duvar önü malzemesi .................................. 171 Şekil 41. Lokasyonlara göre (kent-kır) duvar arkası malzeme dağılımları ...................... 172 Şekil 42. Lokasyonlara göre (kent-kır) duvarların derz durumları ................................... 173 Şekil 43. Araştırma alanı içerisinde yüzeyinde en fazla tür barındıran açık derzli yığma taş duvar............................................................................................................. 173 Şekil 44. Kentsel araştırma alanlarında doğal olarak bitkilenmiş duvar örneği ............... 174 Şekil 45. Brooklyn Botanik Parkı taş duvar vejetasyon örneği ........................................ 175 Şekil 46. Brooklyn Botanik Parkı taş duvar vejetasyon örneği detayı ......................... 175 Şekil 47. Yığma taş duvarlara göre kısmen daha geçirimsiz bir duvarda barbakan deliklerinden çıkan vejetasyonlar (Ficus carica, Parietaria judaica)............... 176 Şekil 48. Kentsel araştırma alanında belirlenen duvarın antropojen etkiye maruz kalmadan önceki hali ......................................................................................... 176 Şekil 49. Aynı duvarın farklı zamanda çekilmiş ve antropojen etkiye maruz kalmış hali ..................................................................................................................... 177 Şekil 50. Duvar önünde klimatik koşulların biriktirdiği sınırlı toprak varlığı ve oluşan vejetasyon .......................................................................................................... 178 Şekil 51. Duvar önünde (3. Mikrohabitat) sınırlı besin ortamında gelişim gösteren vejetasyon .......................................................................................................... 178 Şekil 52. Duvar önündeki toprak kısıma dikilen ve tüm duvarı kaplayan Hedera helix ve Wisteria sinensis vejetasyonları......................................................................... 179 Şekil 53. Duvar arkası toprak koridor ve duvar üzerinden yüzeyi kaplamaya başlayan Hedera helix, Campsis radicans ve Wisteria sinensis vejetasyonları ............... 180 XI Şekil 54. Araştırma alanında tespit edilen sınırlayıcı duvarda tespit edilen vejetasyon ... 181 Şekil 55. Vejetasyon çalışmaları sonucunda olabilecek yeşil çatı ve yeşil duvar senaryoları ......................................................................................................... 181 XII TABLOLAR DİZİNİ Sayfa No Tablo 1. Duvar-Bitki ilişkisinin tanımlanması ................................................................ 24 Tablo 2. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların lokasyonlar ....................... 36 Tablo 3. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların rakımları ........................... 36 Tablo 4. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların yaşları ............................... 37 Tablo 5. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların yükseklikleri ..................... 37 Tablo 6. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların uzunlukları ....................... 38 Tablo 7. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların inşaa adildikleri malzemeler ....................................................................................................... 38 Tablo 8. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların farklı malzeme barındırma oranları .............................................................................................................. 38 Tablo 9. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların önündeki malzemeleri ...... 39 Tablo 10. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların arkasındaki malzemeler ... 39 Tablo 11. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların arkalarındaki fonksiyonlar ..................................................................................................... 40 Tablo 12. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların önündeki ekolojik yapılar . 40 Tablo 13. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların arkalarındaki ekolojik yapılar .............................................................................................................. 41 Tablo 14. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların derz durumları ................. 41 Tablo 15. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların barbakan bulundurma durumları .......................................................................................................... 42 Tablo 16. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların harpuşta bulundurma durumları .......................................................................................................... 42 Tablo 17. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların fonksiyonları .................... 42 Tablo 18. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların günlük güneşlenme süreleri ............................................................................................................. 43 Tablo 19. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların bakı dağılımları ................ 43 Tablo 20. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların 1. Bölgelerindeki bitkisel yoğunluk .......................................................................................................... 44 Tablo 21. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların 2. Bölgelerindeki bitkisel yoğunluk .......................................................................................................... 44 Tablo 22. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların 3. Bölgelerindeki bitkisel yoğunluk .......................................................................................................... 45 XIII Tablo 23. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların 1. Bölgelerindeki kaplama yoğunlukları ..................................................................................................... 45 Tablo 24. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların 2. Bölgelerindeki kaplama yoğunlukları ..................................................................................................... 46 Tablo 25. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların 3. Bölgelerindeki kaplama yoğunlukları ..................................................................................................... 46 Tablo 26. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarlara etki eden antropojen etki şiddetleri ........................................................................................................... 47 Tablo 27. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarlarda belirlenen tür sayıları ....... 47 Tablo 28. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların karakteristikleri ................. 48 Tablo 29. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların eğim tipleri ...................... 49 Tablo 30. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların lokasyonları .................... 50 Tablo 31. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların rakımları ......................... 51 Tablo 32. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların yaşları ............................. 51 Tablo 33. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların yükseklikleri ................... 51 Tablo 34. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların uzunlukları ...................... 52 Tablo 35. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların inşaa edildikleri malzemeler ........................................................................................................ 52 Tablo 36. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların farklı malzeme barındırma oranları ........................................................................................... 52 Tablo 37. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların önlerindeki malzemeler . 53 Tablo 38. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların arkalarındaki malzemeler ....................................................................................................... 53 Tablo 39. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların önlerindeki fonksiyonlar ..................................................................................................... 54 Tablo 40. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların arkalarındaki fonksiyonlar ..................................................................................................... 54 Tablo 41. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların önlerindeki ekolojik yapılar .............................................................................................................. 54 Tablo 42. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların arkalarındaki ekolojik yapılar .............................................................................................................. 55 Tablo 43. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların derz durumları ............... 55 Tablo 44. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların barbakan bulundurma durumları .......................................................................................................... 55 Tablo 45. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların harpuşta bulundurma durumları.......................................................................................................... 56 Tablo 46. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların fonksiyonları .................. 56 XIV Tablo 47. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların günlük güneşlenme süreleri ............................................................................................................. 56 Tablo 48. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların bakı dağılımları .............. 57 Tablo 49. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların 1. Bölgelerindeki bitkisel yoğunluk .......................................................................................................... 57 Tablo 50. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların 2. Bölgelerindeki bitkisel yoğunluk .......................................................................................................... 58 Tablo 51. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların 3. Bölgelerindeki bitkisel yoğunluk .......................................................................................................... 58 Tablo 52. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların 1. Bölgelerindeki kaplama yoğunlukları ..................................................................................................... 59 Tablo 53. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların 2. Bölgelerindeki kaplama yoğunlukları ..................................................................................................... 59 Tablo 54. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların 3. Bölgelerindeki kaplama yoğunlukları ..................................................................................................... 60 Tablo 55. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarlara etki eden antropojen etki şiddetleri .......................................................................................................... 60 Tablo 56. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen tür sayıları ....................................... 61 Tablo 57. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların karakteristikleri .............. 61 Tablo 58. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların eğim tipleri .................... 61 Tablo 59. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların lokasyonları ...................... 62 Tablo 60. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların rakımları ........................... 63 Tablo 61. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların yaşları ............................... 63 Tablo 62. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların yükseklikleri ..................... 63 Tablo 63. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların uzunlukları ....................... 64 Tablo 64. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların inşaa edildikleri malzemeler ....................................................................................................... 64 Tablo 65. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların farklı malzeme barındırma oranları ............................................................................................................. 65 Tablo 66. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların önlerindeki malzemeler .... 65 Tablo 67. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların arkalarındaki malzemeler .. 66 Tablo 68. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların arkalarındaki fonksiyonlar ...................................................................................................... 66 Tablo 69. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların önlerindeki ekolojik yapılar .............................................................................................................. 67 Tablo 70. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların arkalarındaki ekolojik yapılar .............................................................................................................. 67 XV Tablo 71. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların derz durumları .................. 67 Tablo 72. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların barbakan bulundurma durumları .......................................................................................................... 68 Tablo 73. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların harpuşta bulundurma durumları .......................................................................................................... 68 Tablo 74. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların fonksiyonları .................... 68 Tablo 75. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların günlük güneşlenme süreleri ............................................................................................................. 69 Tablo 76. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların bakı dağılımları ................ 69 Tablo 77. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların 1. Bölgelerindeki bitkisel yoğunluklar ...................................................................................................... 69 Tablo 78. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların 2. Bölgelerindeki bitkisel yoğunluklar ...................................................................................................... 70 Tablo 79. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların 3. Bölgelerindeki bitkisel yoğunluklar ...................................................................................................... 70 Tablo 80. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların 1. Bölgelerindeki kaplama yoğunlukları ..................................................................................................... 71 Tablo 81. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların 2. Bölgelerindeki kaplama yoğunlukları ..................................................................................................... 71 Tablo 82. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların 3. Bölgelerindeki kaplama yoğunlukları ..................................................................................................... 72 Tablo 83. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarlara etki eden antropojen etki şiddeti............................................................................................................... 72 Tablo 84. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen tür sayıları .......................................... 72 Tablo 85. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların karakteristikleri ................ 73 Tablo 86. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların eğim tipleri ....................... 73 Tablo 87. Araştırma alanının tümünde tespit edilen tür, familya, yaşam formu ve il bazında doğallık durumları .............................................................................. 75 Tablo 88. Araştırma alanının tümünde tespit edilen türlerin yayılış gösterdikleri familyalar ......................................................................................................... 80 Tablo 89. Araştırma alanının tümünde tespit edilen türlerin yayılış gösterdikleri yaşam formları ............................................................................................................ 81 Tablo 90. Araştırma alanının tümünde tespit edilen türlerin il bazında doğallık durumları .......................................................................................................... 81 Tablo 91. Kentsel araştırma alanlarında tespit edilen tür, familya, yaşam formu ve il bazında doğallık durumları ............................................................................... 82 Tablo 92. Kentsel araştırma alanlarında tespit edilen türlerin yayılış gösterdikleri familyalar ......................................................................................................... 85 XVI Tablo 93. Kentsel araştırma alanlarında tespit edilen türlerin yayılış gösterdikleri yaşam formları ................................................................................................. 86 Tablo 94. Kentsel araştırma alanlarında tespit edilen il bazında doğallık durumları ...... 86 Tablo 95. Kentsel araştırma alanlarında 1. Bölgelerde tespit tür, familya, yaşam formu ve il bazında doğallık durumları ...................................................................... 87 Tablo 96. Kentsel araştırma alanlarında 1. Bölgelerde tespit türlerin yayılış gösterdikleri familyalar .................................................................................... 89 Tablo 97. Kentsel araştırma alanlarında 1. Bölgelerde tespit türlerin yayılış gösterdikleri yaşam formları ............................................................................ 89 Tablo 98. Kentsel araştırma alanlarında 1. Bölgelerde tespit türlerin il bazında doğallık durumları .......................................................................................................... 90 Tablo 99. Kentsel araştırma alanlarında 2. Bölgelerde tespit tür, familya, yaşam formu ve il bazında doğallık durumları ....................................................................... 91 Tablo 100. Kentsel araştırma alanlarında 2. Bölgelerde tespit türlerin yayılış gösterdikleri familyalar .................................................................................... 92 Tablo 101. Kentsel araştırma alanlarında 2. Bölgelerde tespit türlerin yayılış gösterdikleri yaşam formları .................................................................................................. 93 Tablo 102. Kentsel araştırma alanlarında 2. Bölgelerde tespit türlerin il bazında doğallık durumları .......................................................................................................... 93 Tablo 103. Kentsel araştırma alanlarında 3. Bölgelerde tespit tür, familya, yaşam formu ve il bazında doğallık durumları ........................................................... 94 Tablo 104. Kentsel araştırma alanlarında 3. Bölgelerde tespit türlerin yayılış gösterdikleri familyalar .................................................................................... 96 Tablo 105. Kentsel araştırma alanlarında 3. Bölgelerde tespit türlerin yayılış gösterdikleri yaşam formları ............................................................................ 97 Tablo 106. Kentsel araştırma alanlarında 3. Bölgelerde tespit türlerin il bazında doğallık durumları .......................................................................................................... 97 Tablo 107. Kırsal araştırma alanlarının tümünde tespit edilen tür, familya, yaşam formu ve il bazında doğallık durumları ...................................................................... 98 Tablo 108. Kırsal araştırma alanlarının tümünde tespit edilen türlerin yayılış gösterdikleri familyalar .................................................................................. 101 Tablo 109. Kırsal araştırma alanlarının tümünde tespit edilen türlerin yayılış gösterdikleri yaşam formları .......................................................................... 102 Tablo 110. Kırsal araştırma alanlarının tümünde tespit edilen türlerin il bazında doğallık durumları ........................................................................................................ 102 Tablo 111. Kırsal araştırma alanlarının 1. Bölgelerinde tespit edilen tür, familya, yaşam formu ve il bazında doğallık durumları ......................................................... 103 Tablo 112. Kırsal araştırma alanlarının 1. Bölgelerinde tespit edilen türlerin yayılış gösterdikleri familyalar .................................................................................. 105 XVII Tablo 113. Kırsal araştırma alanlarının 1. Bölgelerinde tespit edilen türlerin yayılış gösterdikleri yaşam formları .......................................................................... 105 Tablo 114. Kırsal araştırma alanlarının 1. Bölgelerinde tespit edilen türlerin il bazında doğallık durumları ......................................................................................... 106 Tablo 115. Kırsal araştırma alanlarının 2. Bölgelerinde tespit edilen tür, familya, yaşam formu ve il bazında doğallık durumları ......................................................... 107 Tablo 116. Kırsal araştırma alanlarının 2. Bölgelerinde tespit edilen türlerin yayılış gösterdikleri familyalar .................................................................................. 109 Tablo 117. Kırsal araştırma alanlarının 2. Bölgelerinde tespit edilen türlerin yayılış gösterdikleri yaşam formları .......................................................................... 109 Tablo 118. Kırsal araştırma alanlarının 2. Bölgelerinde tespit edilen türlerin il bazında doğallık durumları ......................................................................................... 110 Tablo 119. Kırsal araştırma alanlarının 3. Bölgelerinde tespit edilen tür, familya, yaşam formu ve il bazında doğallık durumları ......................................................... 111 Tablo 120. Kırsal araştırma alanlarının 3. Bölgelerinde tespit edilen türlerin yayılış gösterdikleri familyalar .................................................................................. 113 Tablo 121. Kırsal araştırma alanlarının 3. Bölgelerinde tespit edilen türlerin yayılış gösterdikleri yaşam formları .......................................................................... 114 Tablo 122. Kırsal araştırma alanlarının 3. Bölgelerinde tespit edilen türlerin il bazında doğallık durumları ......................................................................................... 114 Tablo 123. Kentsel araştırma alanlarında duvar yüzeylerinde en sık görülen bitki türleri .............................................................................................................. 115 Tablo 124. Kırsal araştırma alanlarında duvar yüzeylerinde en sık görülen bitki türleri .............................................................................................................. 115 Tablo 125. Rakım-Duvar arkası malzeme arasındaki korelasyon tablosu ....................... 116 Tablo 126. Malzeme-Yaş arasındaki korelasyon tablosu ................................................ 117 Tablo 127. Lokasyon-Güneşlenme arasındaki korelasyon tablosu .................................. 117 Tablo 128. Yaş-Antropojen etki arasındaki korelasyon tablosu ...................................... 118 Tablo 129. Tür Sayısı-Duvar arkası malzeme arasındaki korelasyon tablosu ................. 118 Tablo 130. 2. Bölge tür sayısı-Yaş arasındaki korelasyon tablosu .................................. 119 Tablo 131. Duvar önü malzeme-2. Bölge tür sayısı arasındaki korelasyon tablosu ........ 119 Tablo 132. Duvar izolasyonu-2. Bölge tür sayısı arasındaki korelasyon tablosu ............ 120 Tablo 133. 2. Bölge tür sayısı-Antropojen etki arasındaki korelasyon tablosu ............... 120 Tablo 134. Tür sayısı-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki regresyon tabloları .............. 122 Tablo 135. Tür sayısı-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki regresyon tabloları .......................................................................................................... 123 Tablo 136. Bitkisel yoğunluk-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki regresyon tabloları .......................................................................................................... 125 XVIII Tablo 137. Bitkisel yoğunluk-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki regresyon tabloları .......................................................................................................... 126 Tablo 138. Kaplama yoğunluğu-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki regresyon tabloları .......................................................................................................... 128 Tablo 139. Kaplama yoğunluğu-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki regresyon tabloları .......................................................................................................... 129 Tablo 140. Yaş-Barbakan bulundurma durumu arasındaki korelasyon tablosu .............. 131 Tablo 141. 2.Bölge bitkisel yoğunluk-Duvar uzunluğu arasındaki korelasyon tablosu .. 131 Tablo 142. 3. Bölge bitkisel yoğunluğu-Harpuşta bulundurma durumu arasındaki korelasyon tablosu ......................................................................................... 132 Tablo 143. Tür sayısı-Duvar arkası malzeme arasındaki korelasyon tablosu .................. 132 Tablo 144. Duvar Eğimi-2. Bölge bitkisel yoğunluğu arasındaki korelasyon tablosu .... 133 Tablo 145. Rakım-Duvar Önü Malzeme arasındaki korelasyon tablosu .......................... 133 Tablo 146. Tür sayısı-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki regresyon tablosu ............... 134 Tablo 147. Tür sayısı-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki regresyon tablosu .. 135 Tablo 148. Bitkisel yoğunluk-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki regresyon tablosu ... 136 Tablo 149. Bitkisel Yoğunluk-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki regresyon tablosu ............................................................................................................. 137 Tablo 150. Kaplama yoğunluğu-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki regresyon tablosu ............................................................................................................ 138 Tablo 151. Kaplama yoğunluğu-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki regresyon tablosu ............................................................................................................ 139 Tablo 152. Lokasyon-Rakım arasındaki korelasyon tablosu ........................................... 141 Tablo 153. Rakım-Duvar önü malzeme arasındaki korelasyon tablosu .......................... 141 Tablo 154. Yaş-Derz bulunma durumu arasındaki korelasyon tablosu ........................... 141 Tablo 155. Rakım-Güneşlenme arasındaki korelasyon tablosu ........................................ 142 Tablo 156. Antropojen etki-Rakım arasındaki korelasyon tablosu .................................. 142 Tablo 157. Tür sayısı-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki regresyon tablosu ............... 143 Tablo 158. Tür sayısı-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki korelasyon tablosu ............................................................................................................ 144 Tablo 159. Bitkisel yoğunluk-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki korelasyon tablosu .. 145 Tablo 160. Bitkisel yoğunluk-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki korelasyon tablosu ............................................................................................................ 146 Tablo 161. Kaplama yoğunluğu-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki korelasyon tablosu ............................................................................................................ 148 Tablo 162. Kaplama yoğunluğu-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki korelasyon tablosu ............................................................................................................. 149 XIX 1. GENEL BİLGİLER 1.1. Giriş Dünya üzerinde giderek artan kent nüfusunun ihtiyaçlarını karşılamakiçin inşa edilen yapılar, kent sakinlerini yeşilden gittikçe uzaklaştırmakta ve çevreyi yapaylaştırmaktadır. Kentlerde bina yoğunluğunun artıp açık yeşil alan varlığının azalması sonucunda toprak, hava ve su giderek kirlenmekte, dolayısıyla yaşamımızın devam edebilmesi için gerekli olan kaynakların durumu gittikçe kötüye gitmektedir. Dünyada hemen hemen bütün ülkelerde kentli nüfusun giderek çoğalması ve kentlerin büyümesi arazilerin değerinin artmasına ve dolayısıyla yüksek ve yoğunluklu yapıların inşaa edilmesine sebep olmaktadır. Kentlerde yaşanan bu değişim, yeşil alanların kaybının ve birçok çevre sorununun temel nedeni olarak gösterilmektedir. Park, bahçe ve yeşil alanlar giderek azalmakta, sokaklar ve kaldırımlar arasında gündelik yaşamını sürdüren kentli, günden güne doğadan uzaklaşmaktadır. İnsanoğlu fiziksel ve ruhsal gereksininmlerle doğa ile bağını güçlü tutma ihtiyacı hisseden bir canlıdır. Yaşam kalitesini yükseltme, sağlık giderlerini azaltma, verimli insan kaynakları kullanımını mümkün kılma, toplumsal yapıyı sağlamlaştırma gibi nedenlerle kentlerde yeşil alanlara daha çok yer verme arayışı, doğa ile bütünleşmeyi her fırsatta değerlendirme ve doğal kaynakların korunması dünya gündeminde yer alan önemli konulardan birkaçı haline gelebilir. Doğal kaynakların kullanımı ve geleceği, çevre sorunları, küresel iklim değişikliği gibi konular yapılı çevrede “yeşil” konusundaki duyarlılığı arttırmaktadır (Yücel, 2010). Kentlerde yaşayan nüfusun hızla artması sonucunda metropolitan alanlardaki arazi örtüsünde belirgin değişiklikler olmaktadır. Kent içindeki ve çevresindeki doğal peyzajlar taş ve beton yüzeylerle yer değiştirmekte, kırsal saçak olarak tanımlanabilecek doğal peyzaj elemanları kent merkeziden gittikçe daha uzağa itilmekte ve daha fazla endüstriyel, ticari ve ulaşım servisi büyüyen kente hizmet vermek üzere geliştirilmektedir. Kentleşme ve sanayileşme atmosferin sınır tabakasındaki ısı ve su döngüsünü etkilemekte ve kent iklimini kırsal alandan farklılaştırmaktadır (Yüksel, 2005). 2 Yapılaşma nedeniyle yeşil alanların gitgide azaldığı kentlerde doğayı bulma imkanı gittikçe azalmaktadır. Zira açık mekanlar kent içinde eşit bir şekilde dağılmamıştır. Kent kenarlarında geniş ve birbiriyle bağlantılı ormanlar ve açık yeşil alanlar bulmak olanaklıdır. Fakat nüfusun yoğun olduğu kesimlerde yeşil alanlar yok denecek kadar azdır. Mevcut yeşil alanlar genellikle geçmişte geniş alanlar kaplayan doğal vejetasyonun tahribi sonucu geriye kalmış, tüm kent alanına serpilmiş durumda bulunan küçük parçalar halindedir (Ayaşlıgil, 1990). Yapıların bitkilendirilmesinde önceleri çatı yüzeyleri ve avlular değerlendirilmiştir. Ancak cephelerin kapladığı alanın daha fazla olması, bu alanların bitkilendirilmesinin hem yapıya hem de çevreye daha fazla yarar sağlayabileceği sonucunu doğurmuştur. Tüm bu gelişmelerin doğal bir sonucu olarak yeni araştırmalarla yaşayan duvarlar, yeşil cepheler ve duvar vejetasyonu kavramları geliştirilmiştir. Toronto Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada örnek dikey bahçe inşa edilmiş, hava sirkülasyonu, enerji tüketimi ve soğutma için harcanan enerji miktarında azalma olduğu tespit edilmiştir. Aynı araştırma dikey bahçelerin yaygınlaşmasının önündeki bilgi eksikliği, uygulama için teşvik eksikliği, maliyet esaslı engeller, belirsizlik ile ilgili teknik sorunlar ve riskler gibi engellerin azaltılması konularında yardımcı olmuştur (Bass ve Baskaran, 2003). 20.yüzyılın sonlarınlarında yapıların bitkilendirilmesi ile ilgili uygulamalar özellikle yeni yapılarda sıklıkla kullanılabilir hale gelmiştir. Yüksek ve yoğun yapılaşmanın olduğu kentlerde cephe alanlarının büyüklüğü ve düşey alanların pahalılığı göz önüne alındığında, kentlerin yeşillendirilmesi ve ekolojik koşulların iyileştirilmesinde dikey bahçe sistemlerinin kullanılması mantıklı bir strateji olarak karşımıza çıkmaktadır. Bitkilendirilmiş çatıların olduğu gibi, dikey bahçelerin de yağmur suyu akış hızını, kentsel ısı adası etkisini ve enerji tüketimini azaltması beklenmektedir (Bass ve Baskaran, 2003). Yapılan bu araştırmada kent içindeki duvarlarda doğal olarak yetişen vejetasyonun duvar yüzeylerine minimum maliyet ve bakımla uygulanıp doğal kaynaklara zarar verecek ve çevre kirliliğine yol açacak hiçbir malzeme kullanılmadan içinde bulunacağı ortamların yaşam konforunu arttırması amaçlanmaktadır. Kentsel alanlarda duvar yüzeyi vejetasyonu duvara zarar vereceği düşüncesiyle duvarların daha sağlıklı ve temiz görünmesi için belli peryotlarla antropojen etkiye maruz kalmakta, duvar yüzeyindeki vejetasyon çeşitli yollarla temizlenmektedir. Ayaşlıgil (1990) yaptığı çalışmada Doernach’a (1978) göre, tırmanıcı bitkilerden oluşan cephe örtüsü 70 yıldan daha uzun bir süre sıvaya bir zarar vermediği, aksine koruduğunu, aynı süre içerisinde komşu binaların cepheleri 3-4 kez yeniden sıvandığını söylediğini belirtmiştir. 3 Aynı çalışmada Grün’ün (1972) ise Hedera helix ile kaplanmış cephe duvarlarının 200-300 yıldan beri ayakta durduğunu söylediğini belirtmiştir. Her hangi bir yardıma gereksinim duymadan duvara kendi tırmanan bitkiler kökleri yerine, vantuzları ile tutunduklarından, sıva boşluklarına zaten girememektedir. Kaplama, doğal taşörgü ve beton duvarlarda herhangi bir problem ortaya çıkmaksızın tırmanıcı bitkilerle yeşillendirilebilir (Ayaşlıgil, 1990). Adana’da bulunan Köprüköy Camii 1930 yılında Seyhan Nehri’nin kıyısında inşa edilmiş olup halk arasında ‘Yeşil Cami’ olarak da anılmaktadır. Minaresine varıncaya kadar yemyeşil olan cami Seyhan Nehri’nin diğer yakasından da rahatça görülebilmektedir. Mahalle sakinlerinin yanı sıra gelen turistlerinde fotoğraf çekimi için uğrak yeri olan cami, yapıyı saran vejetasyonun duvarları serin tutması sebebiylede yaz aylarında da yoğun ilgi çekmektedir (URL 15). Şekil 1. Adana İli Köprüköy Camii (URL 16) 4 Şekil 2. Adana İli Köprüköy Camii duvarı (URL 16) Yapılan bu araştırmada Trabzon kenti içerisinde duvar vejetasyonu kentsel ve kırsal iki farklı ekolojik karakterde incelenmiş ve ‘Zaten doğal bir potansiyel varken neden hiç yeşil duvar yok?’ sorusuna yanıt aranmıştır. Yeşil duvarların maliyet, bakım ve düzenli sulama gibi dezavantajları göz önünde bulundurulmuş, minimum maliyet ve bakımla duvar yüzeylerinde doğal olarak yetişen türlerin nasıl değerlendirilebileceği sorusu bilimsel bir platformda tartışılmıştır. Büyük ölçekte dünyanın, ülkemizin; küçük ölçekte ise araştırmanın gerçekleştirildiği Trabzon’un duvar vejetasyonu potansiyeli bu kadar yüksek ve yeşil duvarların ekolojik, uzun vadede ekonomik faydaları bu kadar net iken, yeşil duvarların bu kadar az olması (çoğunlukla hiç olmaması) önemli bir sorunu ifade eder. İşte bu araştırma, büyük ölçüde bu soruna odaklanarak ve mevcut potansiyeli kullanarak küresel ve bölgesel ölçekte daha yaşanabilir kentler üretmeye yönelik bir katkı oluşurma amacıyla ortaya konulmuştur. 1.2. Duvarlar, Fonksiyonları, Türleri Türk dil kurumuna göre duvar; bir yapının yanlarını dışa karşı koruyan, iç bölümlerini birbirinden ayıran, taş, tuğla vb. gereçlerden yapılan veya örülen dikey düzlem, bir toprak parçasını sınırlayan taştuğla, kerpiçten yapılan engel olarak tanımlanmaktadır (URL 2). Mimaride ise duvar, genişliği ve yüksekliği kalınlığından daha büyük olan, genel anlamda koruyucu, çevreleyici ve bölücü görev üstlenmiş düşey yapı elemanı, mekan sınırlayıcısı ve bileşeni olarak tanımlanmaktadır (Thiis-Evensen, 1989). 5 Mimarlığın barınak olarak mekanı yatayda ve düşeyde kapsaması gerekmektedir, bunun için gerekli ilk araçta sağlam ve dayanıklı duvarlardır (Kostof, 1995). Robert Venturi, mimarlığı, iç ve dış arasındaki duvar olarak tanımlamış, iç ve dışın birleşmesinin kendisini açıklıklarla iki alanı buluşturan duvarda ifade ettiğini belirtmiştir (NoebergSchulz, 1984). Mekan kavramının gelişimine bakıldığında, ilkel toplumlarda mekan kavramı bir yer, bir mevki ve yer yüzünde bilinen bir toprak parçası olarak düşünülmektedir. Daha sonraları ise mekan kavramı içine bir cisim ve nesne alan ve içini dolduran bir hacim olarak algılanmaya başlanılmıştır (Bayhan, 1982). Böylelikle Rapoport’un da belirttiği gibi mekan, dünyanın üç boyutlu uzantısı olarak kabul edilmiştir (Özsoy, 1983). Le Corbusier ‘Yeni Bir Mimarlığıa Doğru’ adlı manifestosunda mimarlığın asıl elemanlarını ışık ve gölge, duvar ve mekan olarak tanımlamaktadır(Conrads, 2001). Mimarlık boşluk doldurma sanatıdır ve bu anlamda iki farklı yüzü olan duvar, içeriden ve dışarıdan mekanı belirlemektedir (Miess, 1991). Zevi (1999) mekanı, duvarlardan oluşmuş bir sandık olarak tanımlamakta, duvarların sınırsız bir boşluğu çevreleyerek tanımlı bir mekan oluşturma görevi üstlendiğini belirtmekter. Izgi (1999) ilk insanların, çevre koşullarını olduğu gibi kabullenmek yerine, kendi yaptığı öğeleri katıp, düzenleyip, çevresini değiştirerek yeni ve yapma çevreler oluşturmayı amaçladığını belirtmektedir. Bu bağlamda, insan yapımı mekanlar yani yapma mekanlar, doğanın etkisi haricinde insan eli ile şekillendirilmiş mekanlar olarak tanımlanmaktadır. Başka bir deyişle mimari mekanlar ise, insanı çevreden belli bir ölçüde ayıran ve içinde eylemlerini sürdürmesine elverişli olan boşluktur. Mimari bir mekanı yaratmak, doğadan insanın kavrayabileceği bir bölümü ayırmak ve sınırlandırmaktır (Schulz,1984). Doğal ya da yapay bir mekanı tanımlayabilmek için bir takım sınırlayıcı elemanlar kullanmak gerekmektedir. Bu sınırlayıcı elemanlar doğal mekanlarda gökyüzü, yeryüzü ve ufuk çizgisi; inşa edilmiş yapma mekanlarda ise zemin, tavan ve duvar olarak karşımıza çıkmaktadır (Schulz,1984). Yol, bina vb. yapıların yakınlarında gerek doğal olarak bulunan, gerekse doldurma sonucu meydana gelmiş olan toprak kitleleri, çeşitli nedenlerle kayarak ya da ufalanarak, sözü geçen yapılara zarar verirler. Bu kitleleri oldukları yerlerde tutarak zarar verecekleri yapıların güvenliklerini sağlamak amacıyla taşıyıcı duvarlara ihtiyaç duyulur. İzgi (1999) sınırlayıcı duvarların bir mekanın sınırlarını tanımlanmasının güvenlik duygusu yarattığını, aksinin ise belirsizlik, güvensizlik, korku ve mutsuzluğu 6 doğurabileceğini belirtmektedir. Ayrıca, duvarın sınırlandırıcı özelliği ile yaratılan mekana, geçilmezlik, aşılmazlık, engel vb. anlamlar yüklenmektedir. Duvarın sınırlandırıcı ve çevreleyici özelliği, mekanda hareketin sınırlanması ve yönlendirilmesinde önemli rol oynar. 1.3. Yeşil Duvarlar Yeşil duvarların tarihi gelişimi ve süreç içerisindeki değişimi insanlık tarihinin erken dönemlerine kadar uzanan dinamik bir peritodu ifade eder. Yeşil duvarlar kentler kadar eski bir fikirdir ve ilk olarak 2500 yıl önce Babil’de ortaya çıkmıştır. Kral II. Nebuchadnezzar, bugün birçok kişi tarafından yeşil duvarların atası olarak kabul edilen Babil’in Asma Bahçeleri’ni yaptırmıştır. Hatta Babil’in Asma Bahçeleri’nde yeşil duvarların yanısıra yeşil çatılara da yer verilmiştir (URL 10). Bu açıdan bakıldığında Babil’in Asma Bahçeleri kentlerde sürdürülebilir yaşamın en önemli enstrümanlarından ikisine ev sahipliği yapmıştır. Şekil 3. Babil’ in Asma Bahçeleri (URL 6). Tarih boyunca, gerek görsel amaçlı gerekse bina içindeki havanın kontrolü için duvarlarda ve balkonlarda bitki yetiştirildiğine dair çeşitli kaynaklarda bilgilere rastlanmaktadır. Örneğin Pompei esnafı balkonlarda yetiştirdikleri sarmaşıklarla Roma 7 mozolelerini süslemişler, Vikingler ise çatı ve duvarları çimlerle kaplamışlardır (Bass ve ark., 2003). 1920’ li yıllarda İngiltere’de ev ve bahçeler üzerindeki sarılıcı bitkiler kafes sistemler ve pergoleler ile desteklenmiştir (URL 6). Bu yaklaşım da modern zamanlarda ortaya çıkmış bir yeşil duvar sistemi olarak değerlendirilebilir. İskandinavya’dan Japonya’ya kadar birçok farklı coğrafyada tırmanıcı bitkiler binaların cephelerinde kullanılmıştır. Günümüzde bu uygulama yeşil cephe olarak adlandırılmaktadır. Tırmanıcı bitkilerin duvar yüzeylerinde kullanımı, özellikle inşaa tekniklerinin fazla gelişmediği dönemlerde bir güvenlik önlemi olarak algılanmıştır. Ancak 1930’ lu yıllarda tırmanıcı bitkilerin kullanımı yeni bina teknikleri ve insanların duvarların sağlamlığı hakkındaki endişelerinden dolayı azalmıştır (URL 10). Yeşil duvarlar, ABD’de ilk olarak 1937 yılında teorik olarak Standley Hart White tarafından ortaya atılmıştır ve bu teoriler hala Illinois Üniversitesi’ndeki eğitim çalışmalarında kullanılmaktadır (URL 6,10). Avrupa’ da ise; İngiltere’ de “Garden City” hareketi yeşil cephelerin oldukça çarpıcı örneklerini ortaya koymuştur. William Robinson ve Gertrude Jeykll bahçelerde perdeleme ve sınırlandırma için kullanılan üzeri bitkilendirilmiş taş duvarlar tasarlamışlardır. Bu duvarların örnekleri Hollanda Griftpark’ da hala görülebilmektedir (URL 10). Şekil 4. Hollanda Griftpark (URL11). 8 Avrupa’da sanatta ve modern stil akımında önemli yer tutan yeşil duvarlar 20. Yüzyılın başlarında “Jugendstil” harekete ile tırmanıcı bitkilerle binalar üzerinde ev ve bahçe arasında bir görünüm sağlamayı amaçlamıştır (URL 10). Günümüz modern çizgisi, Fransız botanikçi Patrick Blanck’ ın ilk olarak bir suni ortam içerisinde birçok egzotik türü tamamen topraksız olarak yetiştirmesiyle ortaya çıkmıştır (URL 10). Patrick Blank’ın bu yaklaşımı büyük oranda küçük yaşlardan beri sık sık kullandığı gözlem yeteneği sayesinde ortaya çıkmıştır. Henüz 13 yaşındayken akvaryumdaki Philodendron bitkisinin tamamen topraksız, yalnızca balık dışkısıyla beslenip büyüyebildiğini farketmiş ve araştırmalarında bu yönde ağırlık vermiştir (URL 6). İlerleyen yıllarda Malezya’ daki yağmur ormanlarında çalışmalarına devam eden Blanck, 8000 türden 2500’ ünün topraksız ve az ışıklı ortamlarda, ağaçlarla kayaların üzerinde yalnızca nemden beslenerek yetiştiğini keşfetmiştir. Bu keşiften yola çıkarak kentsel alanlarda bu tip bitkileri yetiştirmeyi planlamıştır. 1982’den bu yana Fransa Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi’nde çalışan Patrick Blanck, günümüzde de yeşil duvar yöntemlerini geliştirmeye devam etmektedir (URL 6). Şekil 5. Musée du Quai Branly (URL 12). Yeşil duvarlar mevcut durumlara göre iç mekanlarda (Kanada’da kış ayları çok uzun olduğu için yeşil duvarlar genellikle iç mekanlarda uygulanmaktadır) veya dış mekanlarda kulanılabilirler (URL 6,10). 9 Şekil 6. 1994 yılında Kanada’da Canada Life Building in Toronto’ da biyo-filtrasyon sistemi ile iç mekanda yapılan yaşayan duvar (URL 6). Ülkemizde ilk yeşil duvar Taksim Tarlabaşı bölgesinde özel bir şirket tarafından hayata geçirilmiştir. Bu yeşil duvar tarihi bir binanın duvarında 90m2 ‘ lik bir alan üzerine toplam 4000 adet bitki yerleştirilerek hayata geçirilmiş olup (URL 6, 13) yeşil duvarın akademik camia harici platformlarda da bilinmesine katkı sağladığını söylemek mümkündür. Şekil 7. Ülkemizdeki ilk yeşil duvar uygulaması (URL 13) 10 Günümüzde hızla gelişen kentleşmenin tahrip edici etkilerini en az indirgemek ve gündelik yaşamını yapılı çevre baskısı altında sürdürmek zorunda olan insanlara yeşil mekan alternatifi sunmak amacıyla son zamanlarda üretilen ekolojik ve estetik çözümlerden biri de yeşil duvar veya duvar bahçesi olarak adlandırılan cephe tasarımı ve uygulamalarıdır (İpekçi ve ark., 2012). İnsanlar yüzyıllardır çeşitli teknikler kullanarak evlerinin duvarlarında bitkiler yetiştirmişlerdir. Bu fikir günümüz kentlerinde popüler hale gelmeye başlamıştır (Helzel, 2012). Bu yaklaşım, yeşil duvarlara ilginin artmasında önemli bir özellik olarak kabul edilmektedir. Yeşil duvarlarda bitkiler bina üzerindeki büyük bir alanı örterken bile, zeminde küçük bir alanı işgal etmektedirler. Bu özellik, yeşil duvarlarin yerleşim alanındaki hava kalitesini ve kent yaşamının bütün deneyimini geliştirmenin bir yolu olarak kullanılmasının gerekliliğini açıklayan en önemli sebeplerden biridir. Ayrıca, kentleşmenin artmasıyla birlikte yeşil duvarların kent sakinleri için besi sağlayan yenilebilir bitkiler yetiştirmek için de kullanıldığı görülmektedir (Helzel, 2012). İnsanoğlunun günümüz kentlerinde yaşadığı en önemli ekolojik sorunlara çözüm önerisi olarak ortaya koyduğu yeşil duvarlar genel olarak üç grup altında incelenebilirler. Bunlar; 1. Yeşil cepheler 2. Yaşayan duvarlar 3. Duvar vejetasyonu olarak sıralanabilir. 1.3.1. Yeşil Cepheler Tüm yeşil duvar çeşitleri içinde, mevcudiyetinin bitkilerin karakteristik tırmanma ve sarılma performanslarına bağlı olduğu, tarihin ilk dönemlerinden itibaren akla ilk gelen, basit bir yöntemi ifade eder. Bitkisel varlık sıklıkla su ve besin ihtiyacını tırmandığı konstrüksiyondan değil, köklerinin bağlı olduğu yetişme ortamından alır. Yeşil cepheler, sarılıcı ve tırmanıcı bitkilerin bir duvarın veya destekleyici yapının üzerinde büyütülmesiyle oluşur (Helzel, 2012). Düşey yeşil sistemler arasında en kolay uygulanan gruptur (Dunnet ve ark., 2008). 11 1.3.2. Yaşayan Duvarlar Yaşayan duvarlar özel paslanmaz çelik kaplar, jeotekstiller ve sulama sistemleriyle bitkilerin büyümesini destekleyen yapay bir ortamdır. Bir başka ifadeyle yaşayan duvar sistemleri, duvarın altında köklenmek yerine, duvara takılmış bir yetiştirme ortamı içinde büyüyen bitkilerin oluşturduğu sistemleri ifade eder (Dunnet ve ark., 2008). Bu sistemler; güneşli, gölgeli ortamlarda; tropikal ve ılık iklim gibi farklı iklimlerde tasarlanabilirler (Yu-Peng, 2010). Bitki katmanlarının duvardan ayrı tutulması ve hidrofonik sistem kullanılması nedeniyle bina duvarları için bu tür uygulamalar daha uygundur. Bu sistem sayesinde bitki, gelişimi için gerekli besin maddelerini içeren bir solüsyondan faydalanır. Bitkileri ve bitkilerin kök sistemlerini desteklemek için genellikle kum, turba, vermikülit, perlit, hindistan cevizi veya taşyünü gibi yetiştirme ortamları kullanılır (Erdoğdu ve ark., 2014). Sistemde kullanılan damla sulama sistemi yetişme ortamını nemli tutar (Dunnet ve ark., 2008). Bitkilerin çeşitliliği ve yoğunluğu sebebiyle, yaşayan duvar sistemleri, yeşil cephelere göre daha fazla bakım gerektirir (Erdoğdu ve ark., 2014). Bununla birlikte yetişme ortamlarından besin maddelerine kadar birçok parametre kontrol altında olduğundan tercih edilirler. 1.3.3. Duvar Vejetasyonu Yeryüzünde var olan farklı habitatlar, farklı canlı türleri için yaşam alanı oluştururken sahip oldukları karakteristiklerin üzerlerinde bulunan türlerle ilişkilerinin kullanırlar. Bu habitatlardan biri de duvarlardır. Her ne kadar yapıları gereği birçok bitki için en uygun yaşam alanı oluşturmaları beklenmese de, birçok bitki türü için duvarlar zaman zaman ideale yakın yetişme ortamı şartlarını sağlayabilir. Duvar vejetasyonu duvar yüzeylerinde ve özellikle duvar yüzeyindeki çatlaklar ve duvar birleşim yerlerinde (derz) bitkilerin gelişmesiyle meydana gelen yeşil duvar şeklidir (Mir,2011). Duvar vejetasyonları incelenirken genel olarak 3 farklı kısımdan bahsetmek yerinde olacaktır; Duvar temeli (zemin ile duvarın birleşim yeri), duvar yüzeyi (çatlaklar ve birleşim yerleri) ve duvar ardı vejetasyon varlığı (Mir, 2011). Bu kısımlar bulundukları habitatlar açısından yakınlık gösterseler de çok farklı ekolojik karakteristikler ortaya koyan, önemli farklılıklar barındıran habitatları ifade ederler. 12 Duvarlar, içlerinde yaşam alanı bulunduran yapılar kadar ağır yüklere maruz kalmayacakları düşünüldüğünde, kısmen bu yapılarda kullanılan inşaat malzemelerinden farklı olarak, dayanıklılığı daha düşük, kimyasal içeriği güçlü olmayan yapı malzemelerinin üst üste koyulmasıyla oluşturulurlar. Duvarların inşasında kullanılan bu yapı malzemelerinden özellikle çimento ya da aynı görevi gören malzemelerin zamanla parçalanması duvar üzerinde yarıklar oluşmasına sebebiyet verir. Bunun yanında yapı malzemesi de darbe, sıcaklık farkı, malzeme içindeki çatlaklara sızan suyun donması gibi sebeplerle parçalara ayrılabilir. Zamanla bu yarıkların içine dolan ince molozlar farklı besin maddelerini içinde bulunduran bir yaşam ortamı oluşturabilir. Bu yaşam ortamı, vejetasyonun gelişiminin ilk dönemlerinde başarılı olmasını sağlar (Atamov ve ark., 2006). Sonrasında ise, vejetasyonun yaşam formu başta olmak üzere pek çok faktöre bağlı olarak; ya bitki gelişimi, ya duvar konstrüksiyonu, ya da her ikisini birden farklı oranlarda etkiler. Duvarlarda gelişim gösteren bitkiler, genellikle rüzgarla, hayvanlarla özellikle de kuşlar vasıtasıyla buralara taşınırlar (Aksoy ve ark., 2000). Bunun yanında farklı coğrafyalarda insanların duvar yüzeylerine bitkiler tutturarak antropojen bir etki oluşturdukları da gözlemlenmiştir. Öte yandan, duvarların temizlenmesi ve fiziksel olarak sürekli iyi durumda tutulmak istenmesi duvar vejetasyonu için habitatın genellikle geçici olmasına neden olabilir. Duvar vejetasyonun sık sık tahrip edilmesi tür kompozisyonunda büyük bir varyasyona neden olur (Atamov ve ark., 2006). 1.4. Yeşil Duvarların Avantajları Yeşil duvarların kentler ve kentde yaşayan insanlar üzerinde birçok etkisi vardır. Yapıları dış etkilere karşı korumak, insanlar üzerinde olumlu fiziksel ve ruhsal etkiler oluşturarak, ekolojik şartları iyileştirmek gibi farklı etkiler konuya yaklaşılan noktaya bağlı olarak farklı seviyelerde önem düzeyine sahip olabilirler. Günümüzde yeşil duvarlar üzerinde sebze bile yetiştirilebilmektedir (URL 2). Bu durum dünya kentsel peyzajının önemli bir ayaklarından birini oluşturan “yenilebilir peyzaj” ile yeşil duvarları bağdaştıran önemli bir özelliktir. Tek bir düşey yüzeyin bitkilendirilmesinin sağladığı kişisel faydalar sıklıkla ısıtma ve soğutma tasarrufu, emlağın değerinin artması ve yüzeyin fiziksel etkilere karşı daha dayanıklı hale getirilmesi ile ilişkilendirilebilir (Hruska, 1987). Sözü edilen iklimlendirme 13 giderinde Akdeniz iklimi şartlarında % 40 ila % 60 civarında tasarruftan söz etmek mümkündür (Mazzali ve ark., 2012; Alexandri ve Jones, 2008). Peck ve ark. (1999) araştırmalarında bir yeşil duvarın bir emlağın ekonomik değerini iyi bir ağaç kapalılığının arttırdığı oranda, yani % 6 ila % 15 arasında %1 0,5’lik bir ortalama ile arttıracağını ifade etmektedir. Buna karşın Rosiers ve ark. (2002) ise bu artışın % 3,9 civarında olduğunu ortaya koymuşlardır. Yeşil duvarların başlıca ekolojik avantajları; kentlerdeki ısı adası etkisini azaltması, hava kalitesini yükseltmesi, yapılarda ses ve ısı izolasyonunu sağlaması, kent içinde mikroklima alanı oluşturması, infiltrasyon, yaban hayatı ve biyoçeşitliliği arttırması ve görselliği iyileştirmesi olarak sıralanabilir. 1.4.1. Isı Adası Etkisi Taha (1997)’ya göre ısı adası etkisi olarak bilinen fenomen kentlerin özellikle sahip oldukları sert yüzeyler nedeniyle yakın çevrelerindeki doğal alanlardan 2 ila 5 0C daha sıcak olma durumudur. Vejetasyon, bahsedilen bu ısı adası etkisiyle mücadelede çok önemli bir yere sahiptir (Onishi ve ark., 2010). Bu doğultuda Akabari ve ark. (2001)’nın ağaçlar, yeşil çatılar ve yeşil duvarlarla yapılan ısı adası etkisi mücadelesinin A.B.D. için iklimlendirme giderlerinde % 20’lik bir tasarruf sağlayacağı, bununda yaklaşık 10 milyar dolarlık bir tasarruf anlamına geleceği görüşü önem kazanmaktadır. (Streutker, 2003)’e göre kentsel ısı adası kavramı antropojenik iklim değişikliklerinin formlarından biridir ve kısaca kent içindeki sıcaklığın kırsal alanlara göre daha yüksek olması diye tanımlanabilir ve bu sıcaklık farkının en temel sebebi yapılaşmaya bağlı olarak git gide kent dışına itilen peyzaj alanlarıdır. Doğal peyzaja ait birçok varlık gerek bünyesinde bulundurduğu su ve hava, gerekse maddesel özelliklerinden ötürü sahip olduğu doğal ısı sığası nedeniyle endüstriyel ürünlere göre daha az ısı tutma eğilimindedirler. Kent içindeki ısı çeşitli ısı kaynaklarının varlığı, çeşitli araçlardan doğaya salınan ısınmaya neden olan gazlar, rüzgarların iç kesimlere iletilmesini engelleyen kent geometrisi, sokak derinliğinin oransızlığı nedeniyle yüzeylerden güneş ışınlarını geri yansıtamaması, yollarda ve binalarda kullanılan, ısıyı depolayan maddeler kentsel ısı adalarının oluşmasında başlıca rol oynayan etmenlerdir (Çelik, 2011). Kentsel ısı adalarının olumsuz etkisini azaltmanın başlıca faktörleri kentlerde hava akımının sağlanması ve bitkilendirmedir. Bu nedenle kentlerdeki açık alan sistemlerinin 14 iklimlendirme modelleri bağlamında kurgulanması önem taşımaktadır (Şimşek ve ark., 2012). Kentlerde sıcaklığın düşürülebilmesi; bitkilendirmeye, şehrin geometrik yapısına ve iklim şartlarına bağlıdır. Yapılan çalışmalar sıcaklık parametrelerinin 0.4oC’ den 19.9oC’ ye kadar etkili olduğunu göstermiştir. Kent parklarının yanısıra bina yüzeylerinin yeşillendirilmesiyle ısı adası etkisi kentin tümünde azaltılabilmektedir (Şimşek ve ark., 2012). Kentlerde ısı adası etkisini azaltmak kent ekosistemini olduğu kadar dünyanın kümülatif iklim değişikliği sonucunu da doğrudan etkilediğinden, yeşil duvarların kullanılarak bu konuda çözüm arayışına katkı sağlanması önemli bir yaklaşımı ifade eder. 1.4.2. Hava Kalitesi Günümüzde kentlere yakından bakıldığında hava, su, toprak gibi insan yaşamı için birinci derecede önemli olan kaynakların aşırı ve yaygın biçimde kirlendiği görülmektedir. Son yıllarda fosil yakıtların kullanılması, ormansızlaşma, hızlı nüfus artışı ve toplumdaki tüketim eğiliminin artması gibi nedenlerle sera gazlarının atmosferdeki yığılması artış göstermiştir. Sera gazı etkisinin bir sonucu olarak ortaya çıkan küresel ısınmanın giderek artışı ise küresel iklim değişikliklerini ortaya çıkarmaktadır. Yaşanan bu sıcaklık farkının nedeni, genelde kentsel arazi örtüsündeki değişikliklerdir (Yüksel, 2005). Türkiye İklim Değişikliği I. Ulusal Raporu’na göre, çevreye salınan toplam emisyonun ancak %25’ i yutak alanlar tarafından emilmektedir. Bu oranı arttırmak için orman ve çayırlık alanların korunması ve kent içinde yeşil alan büyüklüğünün arttırılması gerekmektedir (ÇOB, 2007). Bu anlamda cepheler, kentler için oluşturulabilecek potansiyel yeşil alanların başında gelmektedir. Dünya üzerinde klorofil taşıyan tüm bitkiler yapptıkları fotosentez sayesinde atmosferde CO2 birikimini azaltmaktadır. Konu kentlere indirgendiğinde, arazinin ekonomik değerlerinin fazla olması ve rant beklentisinin genellikle ekolojik kaygı karşısında galip gelmesi beklenen bir durumu ifade ettiğinden, yeşil duvarlar gibi düşey düzlemlerin bitkilendirilmesi oldukça kritik bir önem arz eder. Bunun yanında binalarda ısı izolasyonu açısından olumlu etki yarattığından kış aylarında ısınma için kullanılacak fosil yakıt kullanımında azalma sağlamakta ve dolayısıyla doğaya karbon salınımını azaltmaktadırlar. 15 Bunların yanında yeşil cepheler binaların yüzeylerine gelen rüzgarın etkisini kısmen azalttıkları için kentlerde toz oluşumunu engellemektedirler (URL 6). Yeşil duvarlar toz tutabilme özelliklerinin yanında hava kirliliğine yol açan partikülleri de yaprakları aracılığıyla emerek yetişme ortamına iletirler (Ngan, 2004). 1.4.3. Ses İzolasyonu Gürültü, gelişi güzel bir yapısı olan bir ses spektrumu ve sübjektif olarak istenmeyen ses biçimi olarak tanımlanmaktadır (Anonim, 1999). Gürültü kontrolü, herhangi bir ses kaynağından yayılan gürültü niteliğine sahip sesleri kabul edilebilir seviyeye indirmek, akustik özelliği değiştirmek, etki süresini azaltmak, hoşa giden veya daha az rahatsız eden bir başka ses ile maskelemek gibi metotlarla zararlı etkilerini tam olarak gidermek veya makul bir seviyeye indirmek işlemidir (Anonim, 1999). Veisten ve ark. (2012)’ye göre yeşil duvarlar çevredeki ses seviyesini de etkileyeceklerinden binalar için akustik faydalar da sağlarlar. Yeşil duvarlar alanı tümüyle kapladığı için ses yalıtımında da önemli bir yere sahiptir. Kent içindeki sürekli trafik gürültüsünü binalar ve sert yüzeyler yansıtırken, yeşil alanlar ve toprak benzeri yumuşak yüzeyler veya yeşil cepheler ise onları yansıtmak yerine sesleri emerek azaltır. Alçak Bulunma Oranılarını (3-30Hz) toprak, yüksek Bulunma Oranılarını ise (30-300Hz) bitki örtüsü bloke eder (Getter ve ark., 2005). Sert yüzeyli ses bariyerleri, havadaki türbülansı arttırmaktadır ve gürültünün emilimi yerine daha uzak mesafelere ulaşmasına neden olmaktadır. Vejetasyonlu ses bariyerleri ise bu olumsuz rüzgar etkisini etkisizleştirmesi nedeniyle daha verimli çalışmaktadır (URL 5). Yapılacak uygulamada güdülen amaç eğer ses yalıtımı ise tasarımda kullanılacak bitkiler oldukça geniş ve sert yapraklı, sık bir yaprak dokusuna sahip, herdem yeşil ve sık sıralar oluşturan bitkiler olmalıdır (Ürgenç, 1990). Bu özellikler dikkate alınarak yapılan yeşil duvar çalışmalarında ses yalıtımı başarısı yakalanır hale gelecektir. 1.4.4. Isı İzolasyonu ve Enerji Tasarrufu 5627 Sayılı Enerji Verimliliği Kanunu Madde 7 F/1/d) ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulan yönetmeliğe göre, hazırlanan yapı projeleri 16 kapsamında enerji kimlik belgesi düzenlenmesi istenmektedir. (Resmi Gazete, 2008). Enerji kimlik belgesinde binanın enerji ihtiyacı, yalıtım özellikleri, ısıtma ve/veya soğutma sistemlerinin verimi ve binanın enerji tüketim sınıflandırması ile ilgili bilgiler asgarî olarak bulundurulmaktadır. Belgede bulundurulması gereken diğer bilgiler ile belgenin yenilenmesine ve mevcut binalar da dâhil olmak üzere uygulamaya ilişkin usûl ve esaslar, Bakanlık ile müştereken hazırlanarak Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca yürürlüğe konulacak yönetmelikle belirlenmektedir (Resmi Gazete, 2008). Enerji tüketimini azaltmak amacıyla alınan önlemlerden birisi de cepheler ve çatıların bitkilendirilmesidir. Cephelerin yapıdaki toplam enerji tüketimi içindeki payının, çatılara oranla daha fazla olduğu dikkate alındığında, cephenin bitkilendirilmesi yoluyla geliştirilmiş düşey yeşil sistemlere ilişkin araştırmaların çoğalması, binanın ısıl performansının ve çevresel sürdürülebilirliğinin arttırılması açısından önem taşır (Erdoğdu ve ark., 2014). Enerji Kimlik Belgesi, asgari olarak binanın enerji ihtiyacı, enerji tüketim sınıflandırması, yalıtım özellikleri ve ısıtma ve/veya soğutma sistemlerinin verimi ile ilgili bilgilerini içeren bir belgedir. Böylelikle verildiği binanın enerji performansını göstermektedir. Enerji Kimlik Belgesine göre tüm binalar A ve G harfleri aralığında bir enerji sınıfı alır. A verimli bina, G ise verimsiz bina anlamına gelmektedir. Olması gereken yapı ve yalıtım standartlarını tam olarak sağlayan bir bina ise C enerji sınıfını alacaktır (URL 9). Bitki yaprakları cepheye gölge yaparken maruz kaldıkları güneş ışınlarının bir kısmını da fotosentez için kullanır (Çelen, 2012). Bitkilerin gösterdiği ısı depolama özelliği ile yaz aylarında ısıyı iç ortama daha az geçirerek, kışın ise iç mekandan dış mekana geçen ısı transferini azaltarak yapılarda ısıl konfora neden olur (Liu, 2014). Bitkilerin gölgelendirme, rüzgar kesme, terleme-buharlaşma özellikleri, binalarda yazın soğutmakta kullanılan enerji miktarını azaltmakta, soğutucu donanım ve enerji tesislerinin tüketim maliyetlerinde %1 azalma sağlamaktadır. Bitki örtüsü ile sarmalanmış binaların güneş ışığından ısı kazanımı düştüğünden, binaların mekanik soğutma ihtiyacıda düşmektedir (Şimşek ve ark., 2012). Dolayısıyla yeşil cepheler, yapıya ısınma-soğutma ihtiyacı için monte edilen yüklerin de azalmasına neden olmaktadır. Konu yeşil duvarlar olduğunda ekonomik gerekçelerle uzak durma eğiliminde olanların bu kaygılarını uzun vadede özellikle iklimlendirme ile en aza indirmek mümkün olabileceğinden, yeşil duvarların bu özelliği büyük önem taşımaktadır. 17 1.4.5. Mikroklima Bir ekosistemde bitkilerin üst kısımları ile zemin arasında ışık şiddeti, sıcaklık, nem miktarı, rüzgardan etkilenme seviyesi gibi küçük iklim farkları vardır. Bu iklim farklılıklarına mikroklima denir (URL 1). Yeşil duvarlar hem ortamı serinletmek hem de kirliliği azaltmak için mikroklimatik etkileri arttırma gibi tipik birçok işleve sahiptir (Bischoff, 1995). Yeşil duvarlarda kullanılan bitkiler, yapraklar ile yüzey arasında güçlü bir mikroklima tabakası oluşturarak gündüz etkili olan direkt güneş radyasyonunu veya aşırı soğumalardan kaynaklanan olumsuz etkilenmelere karşı yüzeyin kimyasal yapısının korunmasını sağlar (Kayhan, 2011). Gölgeleriyle serinlik oluşturup, rüzgar yönünün değişmesinde de etkili olurlar (Kader ve ark., 2007). Birbirine yakın lokasyonlarda oluşturulan bu farklı mikroklimatik şartlar farklı canlı gruplarını bir arada tutma açısından da önemli bir özellik ortaya koyar. 1.4.6. Yaban Hayatı Günümüzde kentsel alanların artması, doğal alanların küçülmesine ve parçalanarak ekolojik değerlerini yitirmesine neden olmaktadır (Bairoch, 1988). Kentleşmenin doğal alanları parçalayarak ekolojik değerlerini düşürmesi bu alanlardaki canlı türlerinin hızla yok olmasına da sebebiyet vermektedir (Soule, 1991). Bu sorunu en aza indirmek için kentsel alanlar ile doğal alanlar arasında ekolojik ağlar oluşturulması gerekmektedir. Kentsel alan kullanımlarının vejetasyon karakteristiklerinin objektif kriterlerle belirlenmesi aynı zamanda yaban hayatı yönetimine doğrudan veri sağlayıp rehberlik yapacaktır (Deniz ve ark., 2008). Dunnet ve Kingsbury (2008)’e göre düşey yeşil sistemler özellikle yer düzlemindeki yeşil alanların ciddi anlamda kaybolduğu yüksek yoğunluklu kentsel alanlarda biyoçeşitliliği destekleyeren önemli bir yaşamsal fonksiyon üstlenir. Yeşil duvarların yaban hayatına desteği konusunda bir diğer önemli tespit ise Köhler (1993) tarafından yapılmış olup bu araştırmayla özellikle serçe ve karatavukların, buralarda bulunan vejetasyon bir yiyecek kaynağı fonksiyonu taşıdığı veya yuvalama ve yavrulama fırsatı verdiği için yeşil çatılar ve yeşil cephelerdeki tırmanıcı bitki türlerinin civarlarında tespit edildikleri belirtilmiştir. 18 Bir alanın bitkisel kapalılığı ne kadar fazla ise yaban hayatının farklı türlerini içinde barındırma olasılığı da o kadar fazladır (Groom ve ark., 2005). Bu kapalılıkta yer alan türlerde doğal türler ne kadar ağırlıklı ise yabani hayat açısından habitat değeri de o kadar fazla olur (Deniz ve ark.,2008) Kent içerisinde yaratılacak bu yeşil alanlar, farklı türlerden kuş, sincap vb. canlılar için uygun yaşam ortamı yaratarak kent insanının doğa ile bütünleşmesini sağlar (Sarıçam ve ark., 2007). Kent, sahip olduğu dinamikler nedeniyle canlı yaşamını olumsuz etkileme potansiyeli olan bir habitatlar bütünüdür. Konu yaban hayatı olduğunda bu canlıların kendileri için ideal özellikleri barındıran yerleri arama refleksleri kentlerin bu canlıları kaybetmesi anlamı taşır. Yeşil duvarlar kent içerisinde oluşturdukları düşey kapalılıkla birçok yaban hayatı türünü kent içerisinde bulundurabilecek en iyi habitatlardan birini oluştururlar. 1.4.7. Biyo Çeşitlilik Biyoçeşitliliği bir zenginlik ifadesi olarak değerlendirmek romantik bir yaklaşım değildir. Elbette bir zenginlik ifadesidir. Ancak dünyanın varlığını sürdürürken ortaya çıkan sorunların daha stabil bir ortamda çözümlenmesine katkı sağlayacak çok önemli bir “sigorta” fonksiyonu da vardır. Bir bölgedeki gen, tür ve ekosistem zenginliğini ifade eden biyoçeşitlilik, yeryüzünde canlılığın devamı için gerekli olan yaşam destek sistemlerinin temelini oluşturmaktadır (Avcı, 2005). Bununla birlikte biyolojik çeşitlilik; ekolojik servis olarak tanımlanan birçok işlevin (mikroklima, kirlilik kontrolü, sel kontrolü) gerçekleşmesini sağlar (Johntson, 1993). Ekolojik servislerin yanısıra yeşil alanlar tarafından desteklenen biyoçeşitliliğin, toplum sağlığı, sosyal birlikteliğin sağlanması, ekonomik fayda konularında da önemli avantajları vardır. Kentsel yeşil alanların biyolojik çeşitliliği desteklemesi, kent sakinlerinin daha nitelikli doğal karakterlerle iç içe yaşamasına ve kentlerin ekolojik kalitelerinin artmasına olanak sağlamaktadır. Biyolojik çeşitlilik kavramı daha çok kırsal alanlarla ilişkilendirilen bir olguyu ifade eder. Oysa günümüzde çevresel sorunların büyük bir kısmı kent kaynaklıdır. Bu sorunların çözümü için kent içinde biyolojik çeşitlilik olanakları önemsenmelidir (Uslu ve ark., 2013). Kentsel alanlarda cephelerin ekolojik prensipler ile tasarlanıp yeşillendirilmesi biyolojik çeşitliliğin zenginleşmesini sağlar. Bu bağlamda yapılacak tasarımlarda yerel ekolojinin ele alınması biyolojik çeşitlilik için güçlü imkanlar yaratır. 19 1.4.8. Estetik Fonksiyon Tarihin ilk çağlarından beri, en pragmatik dönemlerde bile insanoğlunun estetik kaygısı olmuştur. Modern zamanlarda ise bu kaygı yaşam kalitesi ile ilişkilendirilmiş ve kendine daha fazla yer bulmuştur. Buna bağlı olarak yeni ekolojik yaklaşımlar gelişmiş ve gelişmeye devam etmektedir. Bunlarda biri olan yeşil cepheler asfalt ve beton görüntüsünün olduğu yerlerde yeşil alanlar oluşturur. Bu durum doğayla dengeleyici ve ateş dolu kentde rahatlatıcı bir çevre sağlar (Ayçam, 2013). Yapı yüzeylerinde kullanılan bitkisel materyalin estetik ve işlevsel etkileri temelde bitki fizyonomisi ve morfolojik özelliklere bağlıdır. Bunlar; bitkilerin habitusu ve tırmanma formu, vejetasyon döneminde habitusunun değişime uğraması (sürgün vermesi, çiçeklenme, yaprak oluşumu vb.), bir vejetasyon döneminden diğerine geçişte değişime uğramaları (gelişme, odunlaşma vb.), bitki formu, strüktürü, yaprak kalınlığı, bitki örtüsünün sıklığı ve rengidir (Özdemir ve ark, 2001). 1.5. Yeşil Duvara Eleştirel Yaklaşımlar Yeşil duvarların avantajlarının yanısıra kullanıcılar arasında endişe yaratan, öyle olmasa bile farklı gerekçelerle ortaya çıkabilecek eleştirel yaklaşımlar da araştırma kapsamında inceleme altına alınmıştır. Yeşil duvar uygulamalarında yapılan araştırmalar sonucunda kullanıcıları en çok endişelendiren durumların başında binaya ekstra yük eklenmesi, bitki köklerinin duvar yüzeyine vereceği yapısal zararlar, bakım ve yeşil duvarların yapım maliyetleri ve sürdürülebilir olmamalarının geldiği belirlenmiştir. Yapılan araştırmada bu başlıklar teker teker incelenip çalışmaya dahil edilmiştir. 1.5.1. Statik Yük Taşıyıcı maliyetinin artması, sulama vb. tesisat ağırlığının ek maliyet getirmesi, normalde daha yüzeysel temel ve daha az malzemeyle yapılabilecekken bunların artması yeşil duvarlardaki statik yük problemlerinin başında gelmektedir. Ancak daha önce Jim (1998) ve Mattheck ve ark. (1994) tarafından yapılmış çalışmalar duvar yüzeyindeki bitkilerin gövdelerinin, duvarın bitki biyokütlesini 20 taşıyabileceğinden daha fazla büyümemediğini ortaya koymaktadır. Araştırma alanında da yapılan gözlemlerle bu hipotez doğrulanmış, duvar yüzeyi ve zeminde aynı yaşlarda olan odunsu taksonlara bakıldığında (Ficus carica, Fraxinus angustifolia) gelişimler arasındaki fark açıkça tespit edilmiştir. Bunların yanında yeşil duvarların avantajları kısmında da detaylıca anlatıldığı üzere binalarda ses ve ısı yalıtımı için önemli bir potansiyele sahip olan yeşil duvarlar ses izolasyonu için yapılara eklenen sistemler ve ısıtma-soğutma için kullanılan klima yüklerinin ağırlıklarından da binayı kurtaracağından statik yük açısından binaya fazla bir külfet sağlamayacağı söylenebilir. 1.5.2. Yapısal Zarar Duvarlar, fonksiyonları ne olursa olsun varlıklarını yapısal bütünlükleri ile devam ettiren yapılardır. Yapısal bütünlüklerine zarar verecek, parçalılığa itecek her türlü müdahale duvarın varlığına ve buna bağlı olarak sıklıkla yakın çevresinin güvenliği ile ilişkilendirilerek önlenmeye çalışılır. Bunlardan biri de duvar yüzeylerindeki vejetasyon varlığıdır. Her ne kadar otsu bitkilerin bir çoğunun kök sistemi tehdit oluşturabilecek parçalanmalara sebep olabilecek güçten çok uzak, odunsu türlerin kök sistemleri ise zaman zaman duvarın taşıyıcılığına destek olsa da; bazı türlerin oluşturdukları kılcal koridorların özellikle su iletimine maruz kalmasıyla yapısal bütünlüğü tehdit edeceği herkesçe kabul edilmiştir. Çeşitli faktörlerin etkisiyle duvarlar üzerinde oluşan çatlaklar içerisine çeşitli doğa olaylarıyla (rüzgar, yağmur vb.) taşınan çeşitli besi ortamları ve yine rüzgar ve pollinatör hayvanlarca taşınan spor ve tohum gibi üreme organları için çimlenme ve gelişme ortamı teşkil etmektedir. Burada çimlenip gelişen bitkiler, köklerinden salgıladıkları kimyasal maddelerle yapının daha fazla bozulmasına ve topraklaşmasına neden olmaktadır. Bu da giderek topraklaşan ortamlarda daha çok bitkinin gelişmesine imkan vermektedir (Collepardi, 1990). Bu habitatlarda gelişim gösteren bitkilerin kökleri başlangıçta zayıf gelişirken, zamanla bu kökler kalınlaşarak (özellikle odunsu ve çok yıllık otsu formlar) duvar yarık ve çatlaklarının gelişmesine neden olurlar (Aksoy ve ark., 2000). Yağış sularını yapı içerisinde kanalize ederek, bina içerisindeki rutubetin artması ve dolayısıyla birçok yosun türünün gelişmesine neden olmaktadırlar. Bitki köklerinden salgılanan kimyasallar ve ortam nemindeki artışla beraber asit üreten bazı bakterilerin faaliyetleri de artmakta, bu da yapı üzerinde daha fazla sayıda gözenek oluşmasına sebep 21 olmaktadır (Crispin ve ark., 2003). Bütün bu durumlar sonucunda birçok duvar “bakım” adı altında vejetasyon temizliğine maruz kalmaktadır. 1.5.3. Bakım Endüstriyel ürünler kullanılarak yapılan yeşil duvar uygulamalarının sürdürülebilir olması için belirli periyotlarla bakımının yapılması gerekmektedir. Bir yeşil duvar oluşturmak için temel olarak; metal çerçeve, pvc-dekota yüzey, otomatik sulama ve gübreleme sistemi, keçe katmanları, iç mekanlarda nem oluşturmak için sisleme sistemi, duvardan akan suyun toplandığı ve drene edildiği kanal, otomatik sistemlerin toplandığı sistem odası, su basıncı yeterli olmaz ise basınç artırıcı cihazlar gerekmektedir. (URL 4). Bunların yanında yine belirli aralıklarla bitkilere yetişme ortamı sağlayan toprağın değişmesi de gerekecek bakım faaliyetleri arasındadır (URL 3). Bakım, bu araştırma için de en önemli bileşenlerden birini ifade etmektedir. Yapılan bu araştırma minimum bakım ile yeşil cepheler oluşturmayı amaçlamaktadır. Duvar yüzeylerinde hiçbir özel bakıma gerek duymamasının yanısıra kentsel alanlarda maruz kaldıkları yoğun antropojen etkiye rağmen yaşamlarını sürdüren türler araştırma kapsamında belirlenmiş ve yetişme ortamları incelenmiştir. 1.5.4. Maliyet Perrini ve Rosasco (2013) yaptıkları çalışmada yeşil duvarları;  Bitkilerin geleneksel bir biçimde kendiliğinden sarıldıkları yeşil duvarlar,  Teller ve örme tel sistemleriyle desteklenmiş bitkilerle kaplanmış yeşil duvarlar,  Sistemde kullanılan bitkilerin duvar yüzeyindeki farklı noktalarda yetişme ortamına gereksinim duymaları nedeniyle duvar yüzeyinde kutuların kullanılmasını gerektiren yeşil duvarlar,  Endüstriyel ürünlerin kullanılmasıyla su ve besin ihtiyacı karşılanan bitkilerden oluşmuş yaşayan duvar sistemleri olarak 4 grupta ele almıştır. Mevcut 4 grubun maliyet analizleri yapıldığında bitkilerin kendiliğinden sarıldığı duvarlarda maliyetin 30-45 €/m2 olduğu, teller ve örme tel sistemleriyle desteklenmiş duvarlarda maliyetin 40-75 €/m2 olduğu, duvar yüzeyinde yetişme ortamı ihtiyacı için 22 kutuların kullanıldığı duvarlarda maliyet yaklaşık 800 €/m2 olduğu, yaşayan duvar sistemlerinde ise maliyetin 1200 €/m2 olduğu hesaplanmıştır (Perrini ve ark.,2011). Bu sonuçtan hareketle bu araştırmanın temel nedenini oluşturan Trabzon ili için duvar yüzeylerinde yetişen doğal türler ile yapılacak duvar vejetasyonu ar-ge çalışmalarının duvarları yeşillendirirken yaklaşık 40 kat daha az bir maliyetle uygulama yapılabilecektir. Bu hususta da yapılan araştırmanın ne kadar önemli bir soruna çözüm olduğu gözler önüne serilmektedir. 23 2. YAPILAN ÇALIŞMALAR Duvar vejetasyonunun varlığını bağlı oldukları parametrelerle ilişkilendirerek yeşil duvarlarda kullanılma potansiyellerine ilişkin bir bakış oluşturma amacıyla gerçekleştirilen bu çalışmada; Trabzon Kenti idari sınırları içerisinde kentsel ve kırsal alanlarda bulunan 30’ar adet duvar ve duvar vejetasyonu araştırma materyalini oluşturmaktadır. Kentsel ve kırsal alanlar alan kullanımı, nüfus yoğunluğu, klimatik karakteristikleri ve ekolojik hassasiyetleriyle farklı özellikler sergilediğinden, araştırma kapsamında ayrı ayrı ele alınarak kentsel ve kırsal biyotopların duvar vejetasyonuna ne oranda yansıdığı ortaya konulmaya çalışılmıştır. Ayrıca kırsal alanların genel anlamda daha az ekolojik bozulmaya sahip olmaları beklendiğinden, bu alanlardaki doğal duvar vejetasyonlarının kentlerde planlanacak yeşil duvarlar için referans oluşturması da mümkün olabilecektir. Materyali oluşturan duvarlar seçilirken kentin coğrafi yapısını mümkün olduğunca yansıtması arzu edilmiş ve bu nedenle kent merkezi aynı zamanda araştırma alanının da merkezi olarak kabul edilmiştir. Kentsel alanlarda bulunan duvarlar ve bu duvarlara ait vejetasyon Trabzon kent merkezinden seçilirken, yukarıda sözü edilen coğrafi bütünlüğü yansıtma hassasiyetiyle kırsal alanlara ait duvarların seçimi kent merkezinin doğusundan, batısından ve kent merkezinin güney kısmından yapılmıştır. Toplamda Trabzon Merkez’ de 7’si kırsal 10’u kentsel olmak üzere toplam 17 adet, doğusunda 7’ si kırsal 15’ i kentsel olmak üzere toplam 22 adet, batısında ise 16’sı kırsal 5’i kentsel olmak üzere toplam 21 adet duvar daha sonra detaylı inceleme yapılmak üzere tespit edilmiştir. Böylece toplamda 30 adet kentsel, 30 adet kırsal duvar sonradan incelenmek üzere kayıt altına alınmıştır. 2.1. Duvarlar Habitatlarının Belirlenmesi Çalışma alanı merkezlerinde yapılan yoğun arazi incelemesi ile üzerinde vejetasyon (bitkisel varlık) bulunduğu tespit edilen bazı duvarlar rastlantısal olarak seçilerek GPS ile işaretlenerek koordinatları alınmış, sonrasında ofis çalışmaları ile harita üzerinde işaretlenmiştir. 24 Tablo 1. Duvar-Bitki ilişkisinin tanımlanması Özellikler Temel Duvar Parametreleri Bakı Ekolojik Birim - Vejetatif Bitkisel Yerinde Yapılan Ölçüm Günlük Ortalama Güneşlenme Saat Süresi YerindeYapılan Gözlem Antropojen etki Seviye Yerinde Yapılan Gözlem Ortalama Kapalılık Oranı Yüzde Yerinde Yapılan Ölçüm, Autocad Çalışmaları Yakın Çevre Fiziksel Strüktürel Ölçüm Metodu Yerinde Yapılan Gözlem Lokasyon N,E GPS İle Ölçüm Yüzey Alanı Metrekare Yerinde Yapılan Ölçüm Eğim Yüzde Yerinde Yapılan Ölçüm Rakım Metre GPS İle Ölçüm Malzeme - Yerinde Yapılan Gözlem Duvar Yüzeyi Nemliliği - Yerinde Yapılan Gözlem Donatı Varlığı - Yerinde yapılan Gözlem Duvar Fonksiyonu - Yerinde Yapılan Gözlem Duvar Karakteristiği - Yerinde Yapılan Gözlem Tür Zenginliği Türler Botanik Lab.'da Yapılan Çalışmalar Kompozisyon Tipolojisi - Yerinde Yapılan Gözlem Vejetasyon Kaplama Yoğunluğu Yüzde Yerinde Yapılan Ölçüm, Autocad Çalışmaları Bir duvarın yeşil duvar olarak değerlendirilmesinde sadece duvar yüzeyinin değil, ön ve arka kısmındaki vejetasyonun da etkisi oldukça açık olduğundan, bununla birlikte daha önce yapılan çalışmalarda da benzer yaklaşımlara rastlandığından, duvarlar; duvarın arka kısmı (1. mikrohabitat), duvar yüzeyi (2. mikrohabitat) ve duvar alt ve ön kısmı (3. mikrohabitat) olmak üzere 3 kısımda incelenmiştir. Her bir duvar için, duvarda farklı malzeme kullanılıp kullanılmadığı, duvarın önünde ve arkasındaki 1 metrelik koridorlarda ağırlıkta olan malzemeler, duvar önü ve arkasındaki ekolojik yapı, duvarın izolasyonugeçirgenliği, konstrüksiyon yapısı, duvarın fonksiyonu, ortalama günlük güneşlenme süresi, bakısı, duvar kapalılığı, bitkilerin duvar üzerinde alınan mikrohabitatlara göre kaplama yoğunlukları, maruz kaldıkları antropojen etki değerleri, duvar eğimi, cins, koordinat, lokasyon, rakım, yaş, boyut, uzunluk, duvarın yapıldığı malzeme ve duvar karakteristiği kriterleri farklı metodlarla belirlenmiş ve tasarlanan veri tabanına işlenmiştir. 25 Şekil 8. Araştırma için seçilen duvarlarda yapılan mikrohabitatlama çalışması Araştırma alanını oluşturan duvarlara Mart-Kasım ayları arasında, ayda en az bir kez gidilerek vejetasyon dönemi boyunda ortaya çıkan tüm farklı türler toplanmıştır. Duvar üzerinde fiziksel olarak varlıklarını hissettiren bitkilerin tümü duvar yüzeyinde bulunmadığından, araziden toplanan bitkiler, köklerinin duvar yüzeylerinden, duvarların üst veya arkasındaki 1 metrelik koridordan ve duvarların alt kısmı veya önündeki 1 metrelik koridordan ayrı ayrı alınarak her bir duvar için ayrı ayrı numaralanmış, teşhisine uygun teknikle kurutulmuştur. Aynı bitki türü aynı duvarın farklı kısımlarında aynı anda bulunuyorsa her kısım için ayrı ayrı toplanmıştır. 2.2. Vejatasyon Tespiti ve Teşhis Araştırma materyali olarak tespit edilen duvarların materyal ve metod kısmında detaylıca belirtildiği üzere farklı 3 mikrohabitatında bulunan bitkiler alanın tümü taranarak toplanmıştır. Otsu türler kökleriyle birlikte toplanırken, bitki örneklerinin üzerinde çiçek, yaprak ve meyvelerin de bulunmasına özen gösterilmiştir. Teşhisin başarısını doğrudan etkileyecek bu değişkenlerin bir arada bulunması aynı zaman dilimi içinde mümkün 26 olmayacağından değişik zamanlarda arazi çalışmaları devam etmiş ve aynı bitki türleri farklı zaman dilimlerinde tekrar tekrar toplanarak kayıt altına alınmıştır. Çiçek ve yaprak renkleri kuruma esnasında değişebileceğinden arazide not edilmiş ve teşhis sırasında gerektiğinde kullanılmak üzere makro fotoğrafları çekilmiştir. Odunsu türlerde yaprak, çiçek, tomurcuk örneklerinin alınmasının yanı sıra ağacın genel görüntüsünün ve kabuk yapısının fotoğrafı çekilmiştir. Toplanan bitki örnekleri; örneğin alındığı duvar ismini ve bölgesini belirtmek için numaralandırılmış, naylon torbalar içine yerleştirilmiştir. Numaralar ayrıca arazi defterine de not edilmiştir. Toplanan türler, presleme işlemi yapılıncaya kadar geçen birkaç saatlik sürelerde bu naylon torbalar içinde muhafaza edilmiştir. Toplanan bitkilerin preslenmeden önce çiçeklerinin solmamasına ve yapraklarının buruşmamasına özen gösterilmiştir. Preslenmek üzere boşaltılan torbalardan çıkan bitkilerin tümü yabancı maddelerden arındırılmış ve köklerindeki topraklar temizlenmiştir. Bitkiler tüm parçaları görülebilecek şekilde düzgün olarak gazete kâğıtlarının arasına yerleştirilmiş, gazete kâğıtlarından daha uzun bitkiler parmakla iyice ezilerek, V veya N şeklinde kıvrılmış ve gazetelerin içine yerleştirilmiştir. Gazete kâğıdından büyük olan bitkilerde kök, yaprak, çiçek ve meyve yapıları kesilerek ayrı ayrı kurutulmuştur. Şekil 9. Gazeteler arasında preslenip kurumaya bırakılan bitkiler 27 Şekil 10. Teşhise hazır kurutulmuş bitkiler Gazete kâğıtlarının içine yerleştirilen bitkiler, 45x30 cm’lik kafes şeklinde yapılmış çıtalar içinde, en az iki yerinden kalın bez parçalarıyla bağlanarak mümkün olduğunca etkin bir biçimde preslenmiştir. Bitkilerin içinde bulunduğu gazeteler çürüme ve küf oluşumnu engellemek için 1 hafta boyunca her gün, bu süreyi takiben 1 hafa süre ile gün aşırı yenileriyle değiştirilip teşhise uygun olacak şekilde kurutulmuştur. Daha sonra bu örneklerin Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Herbaryumu’nda laboratuar ortamında stereomikroskop kullanılarak teşhislerinin yapımına başlanılmıştır. Buna göre 60 adet duvardan alınan 158 örnek alanda türler belirlenmiş olup alanlara göre dağılımları çıkartılmıştır. 2.3. Veri Tabanı Tasarımı Arazi çalışmalarıyla Trabzon ilinde kentsel ve kırsal olmak üzere iki ana bölge altında belirlenen duvarlar daha sonra belirli kriterler ışığında değerlendirilmiş ve bir veri tabanı tasarlanmıştır. Oluşturulan veri tabanında duvarlar cins, lokasyon, rakım, yaş gibi birçok tanımlayıcı parametre ile değerlendirilmiştir. Duvarlar cins olarak A (kırsal) ve B (kentsel) olarak gruplanmış olup iki alt grupta incelenmiştir. Kentsel ve kırsal olarak ayrılan duvarlarda lokasyon analizi yapılıp kentte Değirmendere (1), Tanjant-Beşirli (2), Erdoğdu (3) olmak üzere üç gruba; kırsalda ise 28 Mersin Beldesi ve güney hattı (1), Trabzon Kent Merkezi (2) ve Of ve güney hattı (3) olmak üzere üç grup oluşturulmuştur. GPS yardımıyla belirlenen duvarların koordinat ve rakımları belirlenmiş, veri tabanında rakım; 0-100 m (1), 101-200 m (2), 201-300m (3), 301-400 m (4), 401+ m ise (5) olmak üzere beş grupta incelenmiştir. Duvarların yaşları yerinde yapılan incelemelere ve yöre halkından alınan bilgilerke teyit edilmiş olup 0-5 yaş arası duvarlar (1), 6-10 yaş arası duvarlar (2), 11+ yaş duvarlar ise (3) olmak üzere 3 grupta incelenmiştir. Duvar yüksekliği arazide yapılan ölçümler sonucu belirlenmiştir. 1,50 m’ye kadar yüksekliğe sahip duvarlar (1), 1,51-3,00 m arasında yüksekliğe sahip duvarlar (2), 3,014,50 m arasında yüksekliğe duvarlar (3) ve son olarak 4,51+ m olan duvarlar ise (4) olmak üzere dört gruba ayrılıp veri tabanına işlenmiştir. Duvarların yatay uzunlukları da tespit edilerek gruplanmıştır. Uzunluğu 0-50 m arasında olan duvarlar (1), 51-100 m arasında arası olan duvarlar (2), 101 m’den fazla uzunluğa sahip duvarlar ise (3) ile kodlanıp üç grupta incelenmiştir. Araştırma alanında yapılan gözlemler sonucu duvarların yapıldığı 3 ana malzemenin varlığı tespit edilmiş; beton-betonarme, doğal taş ve biriket olarak tespit edilen bu malzemelere sırasıyla 1,2 ve 3 değerleri verilerek veritabanına işlenmiştir. Bazı duvarlara sınırlama fonksiyonunu ya da taşıyıcılığı arttırmak için farklı malzemeden eklerin yapıldığı tespit edilmiştir. Bu durum da veri tabanına ikinci bir malzeme var (1) ve yok (0) olarak işlenmiştir Yapılan çalışmada, duvarlara baskın karakter veren vejetasyonu belirlemede sadece duvar yüzeyinin baz alınamayacağı, duvar önü ve arkası ile duvar altı ve üzerinin de bu belirlemede önemli rol oynayacağı tespit edilmiş olup bu alanlar duvarın bitim noktasından itibaren 1’er metrelik koridorlar halinde vejetasyon tespiti yapılacak alanlara eklenmiştir. Bu koridorlardaki baskın malzemelerde gruplandırma asfalt için (1), beton için (2), çakılstabilize için (3), toprak için (4), parke taşı için (5) olmak üzere beş grupta incelenmiştir. Yapılan gözlemlerde, duvar fonksiyonlarının mevcut floraya önemli derecede etki edeceği düşünüldüğünden, duvar önü ve arkasındaki baskın kullanım koşullarında (fonksiyonlarında) sirkülasyon (1), tarım (2), doğal bitki örtüsüyle kaplanmış alanlar (3), mezarlık (4), çocuk oyun alanı (5) ve son olarak yapılar (6) ile numaralandırılıp veri tabanına eklenmiştir. 29 Duvar vejetasyonu çalışmalarında en önemli gözlem parametrelerinden birinin de duvarların yakın çevresindeki ekolojik fonksiyonlar olduğu görülmüştür. Yapılan bu çalışmada duvar arkası ekolojik fonksiyonlar için yapısal (1), antropojenik yeşil (2), doğal yeşil (3), tarım arazisi (4) ile; duvar önü ekolojik fonksiyonlarda ise sirkülasyon (1), su arkları (2) ile gösterilmiştir. Arazide, yerinde yapılan incelemelerde, duvar konstrüksiyonunun (derz, harpuşta, barbakan) özellikle duvar yüzeyindeki vejetasyonu gözle görülür derecede etkilediği gözlemlenmiştir. Duvarlarda barbakan var (1), yok (0), olarak iki grupta; harpuşta var (1), yok (0) diye iki grupta veri tabanına aktarılmıştır. Çalışma yapılan bazı duvarlarda taşlar üst üste koyulmuş ancak bağlayıcı olarak hiçbir malzeme kullanılmamıştır. Bu gözleme dayanarak veri tabanında derz; çimento derzler (1), hiçbir malzeme kullanılmayan açık derzler (2), derz bulunmayan duvarlar ise (0) ile gruplandırılmıştır. Vejetasyon varlığı ile onun habitatında bulunan kullanılabilir su arasındaki ilişkinin önemi bilimsel platformlarda yapılan birçok çalışma ile ispatlanmıştır. Buradan yola çıkarak duvardaki su varlığı ve iletiminin duvar vejetasyonu açısından önemli olduğunu söylemek mümkündür. Dolayısıyla duvardaki su iletiminin de duvar vejetasyonu açısından önemli bir yere sahip olduğunu söylmek mümkündür. Duvarlarda konstrüksiyon bazında yapılan gözlemlerde aynı zamanda su iletkenliği de belirlenmiş ve veri tabanına iletim yok denecek kadar az (betonarme duvarlar) (0), iletim az (çimento derzli duvarlar) (1), iletim çok (açık derzli duvarlar) (2) olarak gösterilmiştir. Fonksiyonlarına göre duvarlarda yapılan gruplandırmada taşıyıcı duvarlar (1) ile sınırlayıcı duvarlar ise (2) ile gösterilmiştir. Bakı, birçok ekolojik parametreyi oğrudan etkileyen bir veri olduğu için, pusula ve gps ile duvarların bakıları belirlenmiş kuzey (1), güney (2), doğu (3), batı (4) ile gösterilip veri tabanına eklenmiştir. Bakının ara yönlerde olduğu durumlarda, en yakın olan ana yön bakı olarak tespit edilmiştir. Yapılan birçok çalışmada güneşlenme özellikle bakı ile ilişkilendirilmiş olsa da, söz konusu olan duvar gibi insan ürünü bir yapı olduğunda, güneşlenme için çevredeki fiziksel yapı da birçok anlamda önem kazanmaktadır. Güneşe tamamen açık bir bakıdaki duvar hemen önündeki bir bina nedeniyle hiç güneş alamazken, günün büyük kısmını gölgede geçiren bir duvar kısa süreliğine de olsa çok etkili bir güneşlenmeye maruz kalabilir. İşte bu nedenlerle; günün farklı saatlerinde, tespit edilen duvarlar gözlemlenerek günlük ortalama güneşlenme süreleri tespit edilmiş olup 0-2 saat güneş alan duvarlar (1), 2-4 saat 30 güneş alan duvarlar (2), 4-6 saat güneş alan duvarlar (3), 6-8 saat güneş alan duvarlar (4), 8-10 saat güneş alan duvarlar (5), 10-12 saat ve daha fazla güneş alan duvarlar ise (6) ile gösterilerek veri tabanına işlenmiştir. Duvarlarda yapılan incelemelerde birinci, ikinci, ve üçüncü mikrohabitatlarında kapalılık ve kaplama yoğunluğu ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Kapalılıkta duvarın yakın çevresi baz alınırken, kaplama yoğunluğunda sadece duvar vejetasyonu göz önünde bulundurulmuştur. Kapalılık veri tabanında; Az kapalı (1), orta kapalı (2) ve çok kapalı (3) olmak üzere üç grupta değerlendirilmiştir. Kaplama yoğunluğunda ise duvar fotoğrafları Autocad ortamında incelenip mikrohabitatların ayrı ayrı vejetasyonla kaplı alanlarının hesaplanması ile elde edilmiştir. Öncelikle vejetasyonla kaplı tüm alanın duvar alanına oranlanmasıyla duvar üzerindeki kaplı alanın yüzdesi hesaplanmış, daha sonra ise mikrohabitatların alanları vejetasyonla kaplı alana oranlanarak birinci, ikinci ve üçüncü mikrohabitatların ayrı ayrı toplam vejetasyonun yüzde kaçını oluşturduğu hesaplanmıştır. Mikrohabitat mikrohabitat kaplama yoğunlukları %0-20 (1), %21-40 (2), %41-60 (3), %61-80 (4), %81-100 (5) olmak üzere beş gruba ayrılmıştır. Antropojen etkinin duvar vejetasyonu üzerindeki etkisinin önemli seviyelerde olabileceğinden hareketle; önemli etkisi olduğu yine arazide yapılan gözlemlerle ortaya koyulmuştur. Terk edilmiş ya da vejetasyon süresi boyunca hiç el değmeyen duvarlar veritabanında (0) ile tanımlanmış olup, antropojen etkinin yoğunluğuna göre az (1), orta (2), çok (3) değerleri kullanılarak 4 farklı seviye oluşturulmuştur. Duvarlar, düşey düzlemdeki pozisyonlarına göre, eğimsiz ise (0), Duvarın cephe yüzeyi tarafından geniş açılı eğimli ise (1), bunun tersi yönde eğimli ise (2) ile veritabanında temsil edilmişlerdir. Duvarlardan toplanan bitkilerin teşhisinden sonra her bir duvar için tür zenginliği basamakları belirlenmiş olup, 0-5 tür bulunan duvarlar (1), 6-10 tür bulunan duvarlar (2), 11-15 tür bulunan duvarlar (3), 16-20 tür bulunan duvarlar (4), 21-25 tür bulunan duvarlar (5) ve 25’den fazla tür bulunan duvarlar (6) ile gösterilmiştir. Bu çalışmada duvarlar karakteristik olarak 4’e ayrılan yeşil duvarlarda yeşil cepheyi (1), yaşayan duvarları (2), bitkilendirilmiş duvarları (3), bitkilenmiş duvarları ise (4) ile göstererek 4 grupta veri tabanında yer verilmiştir. 31 2.4. Metod Duchoslav (2002) gerçekleştirdiği taş duvarların flora ve vejetasyon çalışmasında, duvarların üst kısımları ve derzlerindeki bitkisel varlığı odaklanırken duvarın alt kısmı ve duvar yüzeyindeki 30cm’den daha küçük bitkileri dikkate almamıştır. Her ne kadar yazara göre bunun en muhtemel nedeni, bu alanların duvarın ekolojik karakterini daha az yansıtması ise de, bu araştırmada duvarın peyzaj karakterini etkileyen bitkisel varlığa yoğunlaşıldığında, duvarın yakın çevresinde oluşturduğu mikrohabitatların ekolojik karakterleri de önemsendiğinden ve son olarak uygulanan bu metodla duvar yüzeyi ve derzlerinde bulunan bitkisel varlık tespiti ve buna bağlı sorgulamalar zaten gerçekleştirilmiş olduğundan, yapılan araştırmada duvarlardaki üç farklı mikrohabitattaki tüm bitkiler toplanarak, Duchoslav’ın yönteminden farklı bir yaklaşım sergilenmiştir. Birçok duvar vejetasyonuna ilişkin çalışma sıcak iklimlerde yapılmıştır (Segal, 1969; Darlington, 1981). Bu tropikal nemli (Karadeniz İklimi) alanda yapılan araştırma ise, önemli bir karşılaştırma verisi sağlamıştır. Bu alanda yapılmış ve en çok atıf almış araştırmalardan birinde Jim (1998), kentsel alanlarda taş duvarlar üzerindeki ağaçlar ele alınmıştır. Duchoslav (2002), duvarlar ve konumları kırsal peyzajlarda bir yürüyüşle, ayrıca korunmakta olan tarihi kentsel alanlara, kalelere ve şatolara sahip kasabalara yapılan ziyaretlerle rastlantısal olarak seçilmiştir. Bu araştırmada ise baştan karar verilerek üç temel alana ayrılmış lokasyondan, iki farklı temel karakter (kentsel-kırsal) üzerinde durulmuş olup, duvar ve yakın çevresindeki (duvar üzeri ve duvar önü 1 m’lik kısım) tüm bitki türleri çalışmaya dahil edilmiştir. Yapılan araştırmada duvarlar; lokasyon, materyal, taş boyutları, yüzey sertliği, nem, mikroklimatik koşullar, derz türleri ve durumu, bakı, bitki kaplılığı, sağlamlık durumu, eğimi, duvar çevresi (fonksiyon, ekolojik karakteristikler, bütünlük ve duvar varlığına tehditler açısından incelenecektir. Daha önce C. Y. Jim (1998) tarafından yapılmış çalışmalarda her duvar 1 ya da daha fazla ağaç türü barındırırken ve çalışmasında 1 m’den uzun, üzerinde 1m’den büyük ağaçlar bulunan ve arkasında toprak tutan duvarlar seçilmişken, bu araştırmada duvarların boylarına ve ağaç barındırma durumlarına bakılmaksızın tüm bitki türleri değerlendirilmiş olup, taşıyıcı duvarların yanısıra sınırlayıcı duvarlar da çalışma kapsamında ele alınmıştır. Duvar yüzeyindeki bitki gelişimi duvar inşaat teknolojisi tarafından etkilenmekte ve bahçe duvarları ile kırsal alanlardaki duvarlar genellikle kolayca bulunan malzemelerden yapılmaktadır (Duchoslav, 2002). Jim (2010), Hong Kong’da yaptığı çalışmada üç tip 32 duvardan söz etmektedir. Bunlar düzensiz büyüklüklerdeki taşlardan oluşan yığma duvarlar, biçimlendirilmiş taşlardan oluşan duvarlar ve şevlerin taşlarla kaplanmasıyla oluşan duvarlardır. Duchoslav (2002) ise yaptığı çalışmada bu araştırmaya benzer şekilde farklı özellikler ve fonksiyonlar barındıran duvarlara yer vermiş ve sıralı avlu duvarları, tahkimatlar, kent duvarları, yıkıntı halindeki bina duvarları ve anıt duvarları gibi farklı konstrüksiyonları çalışmasına dahil etmiştir. Bu araştırmada da duvarlar yine üç kategori altında incelenmiştir. Bunlar düzensiz büyüklüklerdeki taşlardan oluşan oluşan doğal taş duvarlar, çimento esaslı malzemeden imal materyallerle (biriket) yapılmış duvarlar ve beton – betonarme duvarlardır. Şekil 11. Araştırma alanında belirlenen ‘Doğal Taş Duvar’ örneği Şekil 12. Araştırma alanında belirlenen ‘Beton-Betonarme Duvar’ örneği Şekil 13. Araştırma alanında belirlenen ‘Biriket Duvar’ örneği 33 Yine Jim (1998), duvarların üzerinden sarkan ancak duvara bağlı olmayan ağaçlarla köklerinin çoğu duvar sınırları dışında olan ağaçları ele almamış, bu araştırmada vejetasyon varlığında duvar çevresinin de önemli olduğu sonucuna varıldığından, ayrıca duvarı görsel olarak tanımlayan yakın çevresinin ekolojik olarak nasıl bir karşılıklı etki ortaya koyduğunu tespit etmek için de, bölgeleme yapılarak duvar önü ve duvar arkasındaki 1 m’lik kısımlar çalışmaya dahil edilectktir. Jim (1998), yaptığı çalışmada yaygın çalışmayı 3 aylık bitkilerin birincil büyüme sezonu olan yaz aylarında yapmıştır. Araştırmamızın arazi çalışmaları yıl boyu gerçekleştirilmiştir. Bunun en önemli nedeni duvar yüzeyinden bitki alımının zorluğuna bağlı olarak farklı mevsimlerdeki karakteristiklerin (çiçek, meyve, renklenme) teşhise yardımcı olmasını sağlamak, özellikle otsu bitkilerin kısa sürelerde görünüp kaybolmasına ilişkin gözden kaçacak bitki varlığını minimize etmek, duvarlardaki mevsimsel farklılığı ekolojik ve görsel açıdan tespit etmektir. Bununla birlikte Jim (1998)’in yaptığı gibi bitkilerin büyümeyi en çok gerçekleştirdikleri yaz aylarındaki fenolojik karakterleri göz önüne alınarak kapalılık hesaplanmıştır. Yine Jim (1998) tarafından yapılan çalışmada duvarlar 200-400 m. rakımlar arasında bulunmuş olup en çok 20-200 m. rakımlar arasında görülmüştür. Çoğu yüksek ya da orta derecede tahrip olmuş ve ana eğim yönü olan kuzeye bakmakta iken, bu araştırmada duvarlar 26-1192 m. rakımlar arasından seçilmiş ve en çok 26-100 m. (23 duvar, %38,3) rakımlar arasında görülmüştür. Duvarlarda yüksek ya da orta dereceli tahribata sahip duvarlar bulunurken, 0-5 yaş aralığında yakın zamanlarda yapılmış daha yeni duvarlara da yer verilmiştir. Seçilen duvarların farklı bakılar sergilemesi de bir fırsata dönüştürülerek bakıların duvar üzerindeki etkileri de sorgulanmıştır. Yapılan araştırmada, erişilebilir nemin duvar yüzeylerindeki vejetasyonu etkileyen hayati bir unsur olduğu önceden yapılan arazi çalışmaları ve çeşitli araştırmalar sonucu ortaya konulmuştur. Duvar düzlemini oluşturan taşların arasındaki derzlerin nemlilik durumu, duvarın arkasındaki toprağın su tutma kapasitesi ve duvar malzemesinin geçirgenliği ile ilişkilidir. Jim (1998)’de yaptığı araştırmayı yağmurun en yoğun sezonunda yapmasına karşın duvarların % 57’sinin yüzeyinin kuru olduğunu tespit etmiştir. Bu araştırmada çalışmada Trabzon ilinin en çok yağış aldığı ay olan Ekim ayında (114,6 kg/m2) (URL 7) duvarların 43’ünün (% 71,6) yüzeyinin nemli olduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar duvar varlığının kendisi doğal olmayan bir ortamı ifade etse de, yakın çevreleri açısından ele alındığında, özellikle kırsal alanda rakımın artması Lesslie 34 (1993)’in yaptığı doğallık tanımına göre ana ulaşım ağına ve yerleşim alanlarına uzaklığı arttırdığı için doğallığı da arttırdığı söylenebilecektir. Bu, başka bir deyişle kırsal alanlarda duvarların yakın çevrelerinin doğallık değeri arttıkça duvar vejetasyonuna ait tür sayısının da arttığı anlamına geleceğinden, doğallığın tür zenginliğini arttırdığı sonucuna ulaşmak mümkündür. 35 3. BULGULAR 3.1. Araştırma Materyalini Oluşturan Duvarlara İlişkin Bulgular Kent ve kır olarak iki farklı ekolojik karakterlerde ve Doğu, Batı, Merkez olmak üzere 3 farklı temel lokasyondan toplam 6 bölgeden belirlenmiş 60 duvar, yapılan çalışmanın önceki bölümlerinde de anlatıldığı gibi, çeşitli kriterlere göre değerlendirilmiştir. Değerlendirmede duvarlardaki vejetasyon varlığını etkileyebilecek yakın çevrenin de analizi yapılmış olup çalışmaya eklenmiştir. Duvarlar kentte yapılan keşif gezileri ile rastgele seçilmiştir. 3.1.1. Araştırma Alanının Tümünde Araştırma Materyalini Oluşturan Duvarlara İlşkin Bulgular Araştırma alanının tümünde yukarıda da belirtildiği gibi 30 kentsel alanlardan 30 kırsal alanlardan olmak üzere toplam 60 duvar, 1,2 ve 3. mikrohabitat olmak üzere toplam 158 örnek alanı (22 örnek alanda vejetasyon olmadığı için örnek alınamadı) incelenmiştir. Çalışılacak duvarlar günlük hayat sırasında fark edilebilecek, insan görüş alanının içinde olacaklar arasından seçilmiştir. Yapılan çalışmada seçilen duvarların iki farklı ekolojik yapı (kentsel-kırsal) arasındaki farklılıklarını belirlemenin yanında, aynı ekolojik karakterlerinde farklı lokasyonlarda gösterecekleri farklılıkları tespit edebilmek için, farklı bölgelerden duvar seçimleri yapılmıştır. Belirlenen 60 duvarın 16’sı (%26,6) Değirmendere’den, 15’i (%25) Mersin ve güney yakasından, 10’u (%16,7) Çaykara ve güney yakasından 7’si (%11,7) Tanjant – Beşirli’den, 7’si (%11,7) Erdoğdu’dan, 5’i (%8,3) Merkez İlçeden belirlenip çalışmalar başlamıştır. 36 Tablo 2. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların lokasyonları Bulunma Oranı Yüzde Değirmendere 16 26,6 Tanjant - Beşirli 7 11,7 Erdoğdu 7 11,7 Mersin ve Güney Yakası 15 25,0 Merkez 5 8,3 Çaykara ve Güney Yakası 10 16,7 Toplam 60 100,0 Lokasyon Gerek araştırma alanını oluşturan Trabzon şehrinin coğrafi yapısından dolayı dar bir sahil koridorundan sonra aniden yükselen dağların varlığı nedeniyle, gerek kent idari sınırları içinde rakım çeşitliliğinin fazla olması, gerekse rakımın ekolojik karakterlerini farklılaştıran önemli bir parametre olması nedeniyle, duvarlar seçilirken rakım farklılıkları yansıtması dikkat edilen bir yaklaşım olmuştur. Her ne kadar kent idari sınırları içinde, kent merkezleri daha çok düşük rakımlı sahil kesimlerinde, kırsal alanlar ise yüksek rakımlı iç kesimlerde yer alsa da, mümkün olduğunca her rakımı yansıtan duvarlar seçilmeye çalışılmıştır. Belirlenen 60 duvarın 23’ü (%38,3) 0-100m arasında iken, 16’sı (%26,6) 101-200m, 10’u (%16,7) 201-300m, 7’si (%11,7) 401m’den fazla, 4’ü ise (%6,7) 301-400m’ler arasında kayıt altına alınmıştır. Tablo 3. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların rakımları Rakım Bulunma Oranı Yüzde 0-100 23 38,3 101-200 16 26,6 201-300 10 16,7 301-400 4 6,7 401+ 7 11,7 Toplam 60 100,0 Belirlenen duvarlarda; duvar yapılış tarihleri resmi kurumlardan alınmış veya bu mümkün değilse mülk sahipleri ya da yakın çevrelerde yaşayanlarla görüşülerek yaş 37 analizi yapılmıştır. Buna göre çalışma sahasında belirlenen duvarların 34 tanesi (%56,7) 10 yaşın üzerinde iken, 24’ü (%40) 6-10 yaş aralığında, 2’sinin ise (%3,3) 0-5 yaş aralığında olduğu tespit edilmiştir. Tablo 4. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların yaşları Yaş Bulunma Oranı Yüzde 0-5 2 3,3 6-10 24 40,0 10+ 34 56,7 Toplam 60 100,0 Belirlenen duvarlarda boyutun, duvar vejetasyonundaki tür sayısını etkileyip etkilemediğini belirlemek için yerinde yapılan ölçümlerle duvar boyutları belirlenmiştir. Seçilen duvarların 24’ü (%40,0) 1,51-3,00m’ler arası yüksekliğe sahipken, 19’u (%31,7) 1,50m’nin altında, 9’u (%15,0) 4,51m ‘nin üzerinde ve 8’inin de (%13,3) 3,01-4,50m’ler arasında olduğu tespit edilmiştir. Tablo 5. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların yükseklikleri Yükseklik Bulunma Oranı Yüzde 0m - 1,50m 19 31,7 1,51m - 3,00m 24 40,0 3,01m - 4,50m 8 13,3 4,51m - + 9 15,0 Toplam 60 100,0 Duvar yüksekliğinin yanı sııra tür sayısını etkileyebilecek bir diğer parametre olan duvar uzunluğu da yerinde yapılan ölçümlerle belirlenmiştir. İncelenen toplam 60 duvarın 29’u (%48,3) 0-50m aralığında iken, 24’ü (%40) 50-100m aralığında, 7’si ise (%11,7) 100m’den uzun ölçüye sahiptir. 38 Tablo 6. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların uzunlukları Bulunma Oranı Yüzde 0m - 50m 29 48,3 50m - 100 m 24 40,0 100m+ 7 11,7 Toplam 60 100,0 Uzunluk Yapılacak araştırma için belirlenen duvarlarda, vejetasyonun farklı malzemelerde ne gibi değişiklikler sergilediğini gözlemleyebilmek için, duvarların yapıldıkları malzemenin tespiti de önemli görülmüştür. Yapılan analiz sonucunda, 60 duvarın 40’ı (%66,7) doğal taş, 16’sı (%26,6) beton-betonarme, 4’ü biriket duvar olarak kayıt altına alınmıştır. Tablo 7. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların inşaa edildikleri malzemeler Bulunma Oranı Yüzde Beton-Betonarme 16 26,6 Doğal Taş 40 66,7 Biriket 4 6,7 Toplam 60 100,0 Duvar Malzemesi Bazı duvarlarda strüktürel dayanıklılık ya da boyut yetersizliğinden dolayı farklı malzemelerle eklemelerin yapıldığı ve özellikle beton-betonarme duvarlarda bu durumun duvar vejetasyonunu etkilediği gözlemlenmiştir. Bu gözlem neticesinde vejetasyon varlığı belirlenirken duvarlarda farklı malzeme kullanılıp kullanılmadığı da veri tabanına işlenmiştir. Bu verilere göre duvarların 46’sında (%76,7) farklı malzeme kullanılmamışken, 14’ünde (23,3) farklı malzemelerle ya strüktürel güçlendirme ya da boyutlarında eklemeler yapılmıştır. Tablo 8. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların farklı malzeme barındırma oranları Farklı Malzeme Bulunma Oranı Yüzde Farklı malzeme yok 46 76,7 Farklı malzeme var 14 23,3 Toplam 60 100,0 39 Daha önce de bahsedildiği üzere; duvar fiziksel olarak algılandığının aksine, vejetasyon açısından bir habitat olarak ele alındığında homojen ekolojik karakter göstermediğinden, bununla birlikte bakıldığında “duvar vejetasyonu” olarak algılanacak bitkisel varlık bu farklı ekolojik karakterlerin hepsinden beslenemeyeceğinden duvarların; yakın çevresi ile ele alnması gerektiği belirlenmiş ve duvar 3 ana mikrohabitata ayrılarak araştırmalar buna göre yapılmıştır. Duvar önünde ve duvar arkasında 1m’lik kısımdaki baskın malzemenin önemi yapılan gözlem ve çalışmalarla belirlenmiş olup araştırmalarda bu bilgilere de yer verilmiştir. Araştırma alanında yapılan gözlemlerde duvarların 3. mikrohabitatlarında 23 duvarın önünün (%38,4) asfalt, 14’ünün (%23,3) beton, 14’ünün (%23,3) parke taşı, 6’sının (%10,0) toprak ve 3’ünün ise çakıl-stabilize olduğu belirlenmiştir. Tablo 9. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların önündeki malzemeleri Duvar Önü Malzeme Bulunma Oranı Yüzde Asfalt 23 38,4 Beton 14 23,3 Çakıl - Stabilize 3 5,0 Toprak 6 10,0 Parke Taşı 14 23,3 Toplam 60 100,0 Aynı şekilde duvarların 1. mikrohabitatlarında yapılan gözlemlerde 52 duvarın (%86,6) 1. mikrohabitatında baskın malzemenin toprak, 6 duvarda (%10,0) beton, 1 duvarda (%1,7) asfalt, 1 duvarda ise (%1,7) çakıl-stabilize olduğu belirlenmiştir. Tablo 10. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların arkasındaki malzemeler Duvar Arkası Malzeme Bulunma Oranı Yüzde Asfalt 1 1,7 Beton 6 10,0 Çakıl - Stabilize 1 1,7 Toprak 52 86,6 Toplam 60 100,0 40 Aynı ölçüm ve gözlemler duvar arkası için yapıldığında ise 60 duvarın 21’inin (%35,0) arkasında yapı varken, 18’inin (%30,0) arkasının doğal otsu vejetasyon, 10’unun (%16,6) arkasının tarla, 6’sının (%10,0) arkasının sirkülasyon hattı, 4’ünün (%6,7) arkasının mezarlık ve 1’inin (%1,7) arkasının çocuk oyun alanı olduğu tespit edilmiştir. Tablo 11. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların arkalarındaki fonksiyonlar Duvar Arkası Fonksiyon Bulunma Oranı Yüzde Sirkülasyon 6 10,0 Tarla 10 16,6 Çayır 18 30,0 Mezarlık 4 6,7 Çocuk Oyun Alanı 1 1,7 Yapı 21 35,0 Toplam 60 100,0 Yapılan araştırmada duvar yakın çevresindeki ekolojik yapının hem tür çeşitliliği, hem de kaplama yoğunluğu ile doğrudan ilişkili olabileceğinden hareketle, bu yönde de sorgulamalar yapılmıştır. Duvar üzeri (1. mikrohabitat) ve duvar önü (3. mikrohabitat) ekolojik yapılar bakımından ayrı ayrı incelendiğinde 55 duvarın (%91,7) 3. mikrohabitatında sirkülasyon hattı, 5 duvarın ise (%8,3) 3. mikrohabitatında su arkı bulunduğu tespit edilmiştir. Tablo 12. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların önündeki ekolojik yapılar Duvar Önü Ekolojik Yapı Bulunma Oranı Yüzde Sirkülasyon Hattı 55 91,7 Su Arkı 5 8,3 Toplam 60 100,0 Duvar arkası için (1. mikrohabitat) ise aynı değerlendirme yapıldığında 28 duvarın (%46,7) 1. mikrohabitatında doğal yeşil, 17’sinde (%28,3) kentsel yeşil, 9’unda (%15,0) yapısal birimler ve 6’sında (%10,0) tarım arazisi olduğu saptanmıştır. 41 Tablo 13. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların arkalarındaki ekolojik yapılar Duvar Arkası Ekolojik Yapı Bulunma Oranı Yüzde Yapısal 9 15,0 Kentsel Yeşil 17 28,3 Doğal Yeşil 28 46,7 Tarım Arazisi 6 10,0 Toplam 60 100,0 Vejetasyon gelişimi ve yaşaması için en önemli unsur sudur. Yapılan araştırmada duvarların su iletimini belirlemek için derzsiz, kapalı derzli ve açık derzli duvarların hepsi bir arada araştırmaya dahil edilip farklı iletim miktarlarında vejetasyonun nasıl bir gelişim gösterdiği, tür sayısı ve kaplama yoğunluğunun nasıl değiştiği hakkında bilgi sahibi olmaya çalışılmıştır. Ancak araştırma vejetasyon üzerine yapıldığı için, her ne kadar rastgele seçim yapılmışsa da, vejetasyon bulunan duvarların daha çok derzli duvarlardan oluşabileceği gerçeği gözden kaçırılmamıştır. Seçilen duvarların 39’u (%65) kapalı derz sistemine sahipken, 17 duvar (%28,3) derzsiz (beton-betonarme), 4 duvar ise (%6,7) açık derz (yığma taş duvar) sistemine sahiptir. Tablo 14. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların derz durumları Bulunma Oranı Yüzde Derzsiz 17 28,3 Kapalı Derzli 39 65,0 Açık Derzli 4 6,7 Toplam 60 100,0 Derz Durumu Duvar yüzeylerinde önemli ve başka bir su iletim yöntemi de duvar üzerinde mevcut drenaj delikleri, bir başka deyişle barbakanlardır. Her ne kadar daha önce yapılan çalışmalarda duvar arkasındaki su seviyesi için olumsuz etki yaptığı belirtilse de özellikle az geçirimli (beton-betonarme) duvarlar için vejetasyon oluşumu ve gelişimine olumlu katkılar sağladığı yapılan araştırma sonucunda gözlemlenmiştir. Seçilen duvarlarda farkı görebilmek ve karşılaştırma yapabilmek için üzerinde barbakan bulunan ve bulunmayan duvarların bir arada seçimine dikkat edilmiştir. Seçilen duvarların 40’ında (%66,7) barbakan mevcut iken, 20’sinde ise (%33,3) barbakan mevcut değildir. 42 Tablo 15. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların barbakan bulundurma durumları Barbakan Bulunma Oranı Yüzde Mevcut Değil 40 66,7 Mevcut 20 33,3 Toplam 60 100,0 Duvar konstrüksiyonunun vejetasyon üzerinde etkisi olup olmadığını araştırmak için malzeme, farklı malzeme varlığı ve barbakanın yanı sıra duvarlardaki harpuşta varlığı da araştırma kapsamında incelemeye alınmıştır. Seçilen duvarların 43’ünde (%71,7) harpuşta mevcut değil iken, 17’sinde (%28,3) harpuşta bulunmaktadır. Tablo 16. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların harpuşta bulundurma durumları Harpuşta Varlığı Bulunma Oranı Yüzde Mevcut Değil 43 71,7 Mevcut 17 28,3 Toplam 60 100,0 Araştırma öncesi yapılan literatür taramalarının bazılarında duvar arkasında tutulan malzemenin vejetasyona önemli etkisi olduğu söylenirken, bazılarında ise doğa olaylarıyla (yağmur, rüzgar, canlılarla gerçekleşen taşıma) duvar üzerinde besi alanlarının oluşabildiği bilgisine varılmıştır. Bu iki veriyi kontrol amaçlı olarak yapılan araştırmada mümkün olduğunca hem taşıyıcı (duvar arkasında malzeme tutulan), hemde sınırlayıcı (duvar arkasında herhangi bir malzeme tutulmayan) duvarlara yer verilmiştir. Seçilen duvarların 50’si (%83,3) taşıyıcı iken, 10’u (%16,7) kontrol amaçlı olarak sınırlayıcı duvarlardan seçilmiştir. Tablo 17. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların fonksiyonları Bulunma Oranı Yüzde Taşıyıcı 50 83,3 Sınırlayıcı 10 16,7 Toplam 60 100,0 Duvar Fonksiyon 43 Vejatasyon gelişimini etkileyen bir diğer faktör de güneş ışığıdır. Araştırma sahasında günün farklı saatlerinde yapılan gözlemlerde duvarların günlük ortalama güneşlenme süreleri belirlenip çalışmaya eklenmiştir. Seçilen duvarların 20’si (%33,3) günde 4-6 saat güneş ışığından yararlanırken, 16’sı (%26,6) günde 0-2 saat, 13’ü (%21,7) günde 2-4 saat, 7’si (%11,7) günde 6-8 saat, 4’ü ise (%6,7) günde 8-10 saat güneş ışığından faydalanmaktadır. Tablo 18. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların günlük güneşlenme süreleri Güneşlenme Süresi (Saat/Gün) Bulunma Oranı Yüzde 0-2 16 26,6 2-4 13 21,7 4-6 20 33,3 6-8 7 11,7 8 - 10 4 6,7 Toplam 60 100,0 Güneşlenmede bakı faktörü önemli bir etken olduğundan araştırma sahasında pusula yardımıyla yapılan gözlemlerle duvarların bakılaları kayıt altına alınmıştır. Araştırma sahasında belirlenen duvarların 27’si (%45,0) Kuzey bakıya sahipken, 19’u (%31,7) Doğu bakı, 11’i (%18,3) Batı bakı, 3’ü ise (%5,0) Güney bakıya sahiptir. Tablo 19. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların bakı dağılımları Bakı Bulunma Oranı Yüzde Kuzey 27 45,0 Güney 3 5,0 Doğu 19 31,7 Batı 11 18,3 Toplam 60 100,0 Araştırma sahasında belirlenen duvarlarda mevcut vejetasyonların kapladığı alan itibari ile yoğunluğu yerinde yapılan gözlemlerle 1, 2 ve 3. mikrohabitatlar için ayrı ayrı belirlenmiş olup 4 gruba ayrılmıştır. Bu gruplamaya göre seçilen duvarların 1. mikrohabitatlarındaki vejetasyon yoğunluğu duvarların 37’sinde (%61,6), 10’unda (%16,7) 44 az yoğun, 9’unda (%15,0) orta yoğun iken, duvarların 4’ünde (%6,7) 1. mikrohabitatta vejetasyon varlığına rastlanmamıştır. Tablo 20. Araştırma alanının tümünde belirlenen mikrohabitatlarındaki bitkisel yoğunluk Bitkisel Yoğunluk (1. Mikrohabitat) duvarların Bulunma Oranı Yüzde Vejetasyon yok 4 6,7 Az Yoğun 10 16,7 Orta Yoğun 9 15,0 Çok Yoğun 37 61,6 Toplam 60 100,0 1. Araştırma sahasında 2. mikrohabitat bitkisel yoğunluk gözleminde ise 21 duvarın 2. mikrohabitatında (%35) orta yoğunluk görülürken, 17 duvarın 2. mikrohabitatında (%28,3) herhangi bir vejetasyona rastlanmamıştır. Duvarların 15’inde (%25,0) az yoğun vejetasyon görülürken, 7 duvarın 2. mikrohabitatında çok yoğun vejetasyon varlığı gözlemlenmiştir. Tablo 21. Araştırma alanının tümünde belirlenen mikrohabitatlarındaki bitkisel yoğunluk Bitkisel Yoğunluk (2. Mikrohabitat) duvarların Bulunma Oranı Yüzde Vejetasyon yok 17 28,3 Az Yoğun 15 25,0 Orta Yoğun 21 35,0 Çok Yoğun 7 11,7 Toplam 60 100,0 2. Araştırma alanında 3. mikrohabitat için yapılan analizde ise duvarların 28’inde (%46,7) çok yoğun vejetasyon görülürken, 16’sında (%26,7) az yoğun, 14’ünde (%23,3) ortayoğun vejetasyon görülmektedir. Duvarların 2’sinde ise (%3,3) herhangi bir vejetasyon varlığına rastlanmamıştır. 45 Tablo Araştırma alanının tümünde belirlenen mikrohabitatlarındaki bitkisel yoğunluk 22. Bitkisel Yoğunluk (3. Mikrohabitat) duvarların Bulunma Oranı Yüzde Vejetasyon yok 2 3,3 Az Yoğun 16 26,7 Orta Yoğun 14 23,3 Çok Yoğun 28 46,7 Toplam 60 100,0 3. Araştırma sahasında panaromik fotoğrafları çekilen duvarların Autocad ortamında vejetasyonla kaplı yerleri belirlenerek alanları hesaplanmış ve daha sonra duvarın tüm alanına oranlanıp vejetasyonla kaplı alan yüzdesi hesaplanmıştır. Daha sonra mikrohabitat mikrohabitat vejetasyon alanları hesaplanarak oranlama yapılmış, vejetasyon varlığının duvar üzerindeki dağılımı hesaplanmıştır. Buna göre 34 duvarda (%56,6) vejetasyon varlığının %0-20’si 1. mikrohabitatda iken, 10 duvarda (%16,7) vejetasyon varlığının %21-40’ı, 8 duvarda (%13,3) vejetasyon varlığının %41-60’ı, 4 duvarda (%6,7) vejetasyon varlığının %61-80’i, kalan 4 duvarda ise (%6,7) vejetasyon varlığının %81-100’ü 1. mikrohabitatta yeralmaktadır. Tablo 23. Araştırma alanının tümünde belirlenen mikrohabitatlarındaki kaplama yoğunlukları Kaplama Yoğunluğu (1. Mikrohabitat) duvarların Bulunma Oranı Yüzde %0-20 34 56,6 %21-40 10 16,7 %41-60 8 13,3 %61-80 4 6,7 %81-100 4 6,7 Toplam 60 100,0 1. Autocad ortamında yapılan vejetasyon varlığının 2. mikrohabitat dağılım analizinde ise 39 duvarda (%65,0) vejetasyon varlığının %0-20’si 2. mikrohabitatta yayılış gösterirken, 8 duvarda (%13,3) vejetasyonun %41-60’ı, 7 duvarda (%11,7) vejetasyonun %61-80’i, 2 duvarda ise (%3,3) vejetasyonun %81-100’ünün 2. mikrohabitatta yayılış gösterdiği görülmektedir. 46 Tablo 24. Araştırma alanının tümünde belirlenen mikrohabitatlarındaki kaplama yoğunlukları Kaplama Yoğunluğu (2. Mikrohabitat) duvarların Bulunma Oranı Yüzde %0-20 39 65,0 %21-40 4 6,7 %41-60 8 13,3 %61-80 7 11,7 %81-100 2 3,3 Toplam 60 100,0 2. Duvarlardaki vejetsayon dağılımını 3. mikrohabitatta incelediğimizde, 21 duvarda (%35) toplam vejetasyonun %81-100’ü duvarların 3. mikrohabitatında yer alırken, 19 duvarda (%31,7) %0-20’si, 9 duvarda (%15,0) %61-80’i, 6 duvarda (%10,0) %21-40’ı, 5 duvarda ise (%8,3) %41-60’ı duvarların 3. mikrohabitatında yer almaktadır. Tablo 25. Araştırma alanının tümünde belirlenen mikrohabitatlarındaki kaplama yoğunlukları Kaplama Yoğunluğu (3. Mikrohabitat) duvarların Bulunma Oranı Yüzde %0-20 19 31,7 %21-40 6 10,0 %41-60 5 8,3 %61-80 9 15,0 %81-100 21 35,0 Toplam 60 100,0 3. Duvar üzerindeki birçok bitki duvarın statik yapısına ve bütünlüğüne karşı güvenlik tehdidi olarak görülür. Bitkiler, bir güvenlik önlemi olarak birçok anayol kenarı ve bina duvarınlardan uzaklaştırılır. Özellikle kentsel alanlarda duvarları temizleme olgusunun daha fazla olduğu yapılan araştırmalar sonucu belirlenmiş olup, çevre sakinleri ve resmi kurumlardan duvarların temizlenme sıklığı hakkında bilgi alınmıştır. Alınan bilgiler neticesinde duvarlar üzerindeki antropojen etki sınıflandırılıp tasarlanan veritabanına işlenmiştir. Bu sınıflandırmaya göre duvarların 23’ünün (%38,3) orta derece antropojen etkiye maruz kaldığı (yılda 2-4 defa temizleniyorsa) , 19’unun (%31,7) az dereceli antropojen etkiye maruz kaldığı (yılda 2 defa veya daha az temizleniyorsa), 13’ünün 47 (%21,1) antropojen etkiye en çok maruz kaldığı (yılda 4 defa veya daha fazla temizleniyorsa), 5’inin (%8,3) ise terk edildiği için antropojen etkiye maruz kalmadığı belirlenmiştir. Tablo 26. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarlara etki eden antropojen etki şiddetleri Antropojen Etki Değeri Bulunma Oranı Yüzde Yok-Terkedilmiş 5 8,3 Az 19 31,7 Orta 23 38,3 Çok 13 21,7 Toplam 60 100,0 Tür teşhisleri yapıldıktan sonra duvarlardaki tür sayıları belirlenmiştir. Buna göre duvarların 25’inde (%41,7) 11-15 tür, 17’sinde (%28,3) 6-10 tür, 13’ünde (%21,7) 16-20 tür, 2’sinde (%3,3) 0-5 tür, 2’sinde (%3,3) 25+ tür, 1’inde ise (%1,7) 21-25 tür yaşam sürdürmektedir. Tablo 27. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarlarda belirlenen tür sayıları Tür Sayısı Bulunma Oranı Yüzde 0 - 5 tür 2 3,3 6 - 10 tür 17 28,3 11 - 15 tür 25 41,7 16 - 20 tür 13 21,7 21 - 25 tür 1 1,7 25+ tür 2 3,3 Toplam 60 100,0 Bu araştırmanın kavramsal bir sonuç da oluşturması için duvarlar karakteristik bakımından 3 gruba ayrılmıştır. Eğer duvar sarılıcı, tırmanıcı bitkiler ile 1. veya 3. mikrohabitattan tümden sarılmış ise yeşil cephe, insan eli değmeden duvar yüzeyinde kendiliğinden vejetasyon oluşmuşsa bitkilenmiş duvar, insan eli ile bitkilendirilmiş ise 48 (barbakanlar, duvar yüzeyleri) bitkilendirilmiş duvar sınıfına dahil edilmiştir. Bu kriterler göz önüne alınarak yapılan sınıflandırmada duvarların 53’ü (%88,3) bitkilenmiş duvar, 4’ü (%6,7) yeşil cephe, 3’ü ise (%5,0) bitkilendirilmiş duvar olarak kayıt altına alınmıştır. Tablo 28. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların karakteristikleri Duvar Karakteristiği Yeşil Cephe Bitkilenmiş Duvar Bitkilendirilmiş Duvar Toplam Bulunma Oranı Yüzde 4 6,7 53 88,3 3 5,0 60 100,0 Çalışma alanının tümünde seçilen duvarlara bakıldığında 56 duvarın (%93,3) yatayla 90o açı yapan duvarlar olduğu belirlenmiştir. 3 duvarın (%5,0) pozitif eğimli olduğu tespit edilmiş olup, 1 duvarın ise (%1,7) negatif eğimli olduğu kayıt altına alınmıştır. Duvarların eğim detayları Şekil 14,15 ve 16’da verilmiştir. Şekil 14. ‘0’ eğimli duvar kesiti 49 Şekil 15. ‘+’ eğimli duvar kesiti Şekil 16. ‘-’ eğimli duvar kesiti Tablo 29. Araştırma alanının tümünde belirlenen duvarların eğim tipleri Duvar Eğimi Bulunma Oranı Yüzde 0 56 93,3 1 3 5,0 2 1 1,7 60 100,0 Toplam 50 3.1.2. Kentsel Araştırma Alanlarında Materyali Oluşturan Duvarlara İlişkin Bulgular İki farklı ekolojik karakterin incelenebilmesi için kentsel ve kırsal olarak ayrılan araştırma alanının kent ayağı, üç farklı lokasyonda çalışmaya dahil edilmiştir. Kentsel araştırmalar için seçilen duvarların 15’i (%50) Değirmendere lokasyonunda iken, 10’u Erdoğdu’da, 5’i ise Tanjant-Beşirli mevkiinden seçilmiştir. Şekil 17. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen ve araştırmaya dahil edilen duvarların lokasyonları Tablo 30. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların lokasyonları Bulunma Oranı Yüzde Değirmendere 15 50,0 Tanjant-Beşirli 5 16,7 Erdoğdu 10 33,3 Toplam 30 100,0 Lokasyon Kentsel araştırma alanlarında farklı rakımlardan duvarlar seçilerek vejetasyonun dağılımı ve bitki türlerinin farklılığı hakkında yükseltinin etkisi değerlendirilmiştir. Seçilen duvarların 17’si (%56,7) 0-100m rakım aralığındayken, 5’i (%16,7) 201-300m, 4’ü (%13,3) 101-200m, 4’ü (%13,3) 301-400m rakımlar arasında yer almaktadır. 51 Tablo 31. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların rakımları Rakım Bulunma Oranı Yüzde 0-100 17 56,7 101-200 4 13,3 201-300 5 16,7 301-400 4 13,3 Toplam 30 100,0 Kentsel alanlarda seçilen duvarların yapım yılları, ya resmi kurumlardan alınmış ya da mülk sahipleriyle görüşülerek duvarların yapım yılları belirlenmiştir. Seçilen duvarların 18’i (%60) 11 yaşın üzerindeyken, 12’si (%40) 6-10 yaş arasındadır. Tablo 32. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların yaşları Yaş Bulunma Oranı Yüzde 6 - 10 12 40,0 11+ 18 60,0 Toplam 30 100,0 Farklı duvar boyutlarının tür sayıları ve kaplama yoğunluklarını etkileyip etkilemediklerinin belirlenmesi için yerinde yapılan ölçümlerle duvarların yükseklikleri ve uzunlukları belirlenmiştir. Seçilen duvarların 15’inin (%50) yüksekliği 1,51m-3,00m aralığında iken, 9’u (%30) 4,51m’den daha yüksek, 4’ü (%13,3) 1,50m’den daha alçak, 2’si (%6,7) ise 3,01m-4,50m aralığında değişmektedir. Tablo 33. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların yükseklikleri Duvar Yüksekliği Bulunma Oranı Yüzde 0m - 1,50m 4 13,3 1,51m - 3,00m 15 50,0 3,01m - 4,50m 2 6,7 4,51+m 9 30,0 Toplam 30 100,0 52 Kentsel araştırma alanlarında 17 duvarın (%56,7) 0m-50m aralığında değiştiği kayıt altına alınmışken, 10 duvar (%33,3) 51m-100m aralığında, 3 duvarın ise (%10,0) 101m’den daha uzun olduğu belirlenmiştir. Tablo 34. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların uzunlukları Duvar Uzunluğu Bulunma Oranı Yüzde 0m - 50m 17 56,7 51m - 100m 10 33,3 101+m 3 10,0 Toplam 30 100,0 Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların 26’sı (%86,7) doğal taş malzemeden inşa edilmişken, 4’ü (%13,3) beton-betonarme yapısına sahiptir. Tablo 35. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların inşaa edildikleri malzemeler Duvar Malzemesi Bulunma Oranı Beton-Betonarme Yüzde 4 13,3 Doğal Taş 26 86,7 Toplam 30 100,0 Araştırma alanındaki duvarlarda yapılan gözlemlerde duvarların 23’ünde (%76,7) tek tür malzeme kullanılmışken, 7’sinde (%23,3) güçlendirme veya boyutlarda değişiklik için farklı malzemelerle desteklenmiştir. Tablo 36. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların farklı malzeme barındırma oranları Farklı Malzeme Bulunma Oranı Yüzde Farlı malzeme yok 23 76,7 Varklı malzeme var 7 23,3 Toplam 30 100,0 53 Duvarların yakın çevrelerini araştırma kapsamına sokmak amacıyla yapılan gözlemlerde 9 duvarın (%30,0) 3. mikrohabitatında baskın malzemenin asfalt olduğu belirlenmiştir. 8 duvarın (%26,7) 3. mikrohabitatında baskın malzeme parke taşı iken, 7 duvarın (%23,3) 3. mikrohabitatında baskın malzeme beton, 5 duvarın (%16,7) 3. mikrohabitatında baskın malzeme toprak, 1 duvarın ise (%3,3) 3. mikrohabitatında baskın malzemenin toprak olduğu gözlemlenmiştir. Tablo 37. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların önlerindeki malzemeler Duvar Önü Malzeme Bulunma Oranı Yüzde Asfalt 9 30,0 Beton 7 23,3 Çakıl-Stabilize 1 3,3 Toprak 5 16,7 Parke Taşı 8 26,7 Toplam 30 100,0 Kentsel araştırma sahalarında duvar arkası malzemelere bakıldığında ise 24 duvarın (%80) 1. mikrohabitatsinde baskın malzemenin toprak olduğu belirlenmiştir. 5 duvarın (%16,7) 1. mikrohabitatında baskın malzeme beton, 1 duvarın ise (%3,3) 1. mikrohabitatında baskın malzeme asfalt olarak kayıtlara geçmiştir. Tablo 38. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların arkalarındaki malzemeler Duvar Arkası Malzeme Bulunma Oranı Yüzde Asfalt 1 3,3 Beton 5 16,7 Toprak 24 80,0 Toplam 30 100,0 Yapılan çalışmada kentsel duvarlarda duvar önü fonksiyonlara bakıldığında 29 duvarın (%96,7) önünden sirkülasyon hattı geçerken, 1 duvarın ise (%3,3) yapıya yatay zemin hazırlamak için inşa edildiği görülmektedir. 54 Tablo 39. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların önlerindeki fonksiyonlar Duvar Önü Fonksiyon Bulunma Oranı Yüzde Sirkülasyon Hattı 29 96,7 Yapı 1 3,3 Toplam 30 100,0 Duvar arkası fonksiyonlara bakıldığında ise 16 duvarın (%53,3) yapılar için yatay zemin sağlamak için inşa edildiği görülmektedir. 6 duvarın (%20,0) arkası çayır (ekimdikim yapılmayan arazi), 5 duvarın (%16,7) arkası sirkülasyon hattı, 3 duvarın (%10,0) arkası ise tarla olarak kullanılmaktadır. Tablo 40. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların arkalarındaki fonksiyonlar Duvar Arkası Fonksiyon Bulunma Oranı Yüzde Sirkülasyon Hatı 5 16,7 Tarla 3 10,0 Çayır 6 20,0 Yapı 16 53,3 Toplam 30 100,0 Kentsel araştırma alanlarında duvarların 28’inde (%93,3) duvar önü sirkülasyon hattıyken, 2’sinde (%6,7) duvar önünden su arkı geçmektedir. Tablo 51. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların önlerindeki ekolojik yapılar Duvar Önü Ekolojik Yapı Bulunma Oranı Yüzde Sirkülasyon Hattı 28 93,3 Su Arkı 2 6,7 Toplam 30 100,0 55 Duvarların arkasındaki ekolojik yapıda ise 12 duvarın arkası (%40,0) doğal yeşil alanken, 11 duvarın arkası (%36,7) kentsel yeşil alan, 6 duvarın arkası (%20,0) yapı, 1 duvarın arkası ise (%3,3) tarım arazisi olarak kullanılmaktadır. Tablo 42. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların arkalarındaki ekolojik yapılar Duvar Arkası Ekolojik Yapı Bulunma Oranı Yüzde Yapısal 6 20,0 Kentsel Yeşil 11 36,7 Doğal Yeşil 12 40,0 Tarım Arazisi 1 3,3 Toplam 30 100,0 Kentsel alanlarda seçilen duvarların 4’ünün (%13,3) derzsiz (beton-betonarme) iken, 25’inin kapalı derzli(çimento derzli), 1’inin ise açık derzli (yığma taş duvar) olduğu belirlenmiştir. Tablo 43. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların derz durumları Bulunma Oranı Yüzde Derzsiz 4 13,3 Kapalı Derzli 25 83,3 Açık Dezli 1 3,4 Toplam 30 100,0 Derz Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların 17’sinde (%56,7) barbakan mevcut değilken, 13’ünde (%43,3) barbakan mevcuttur. Tablo 44. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların barbakan bulundurma durumları Barbakan Varlığı Bulunma Oranı Yüzde Barbakan Mevcut Değil 17 56,7 Barbakan Mevcut 13 43,3 Toplam 30 100,0 56 Belirlenen duvarların 17’sinde (%56,7) harpuşta mevcut değilken, 13’ünde (%43,3) harpuşta mevcuttur. Tablo 45. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların harpuşta bulundurma durumları Harpuşta Varlığı Bulunma Oranı Yüzde Harpuşta Mevcut Değil 17 56,7 Harpuşta Mevcut 13 43,3 Toplam 30 100,0 Kentsel araştırma alanlarında seçilen duvarların 23’ü (%76,7) taşıyıcı görev üstlenirken 7’si ise (%23,3) sınırlayıcıdır. Tablo 46. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların fonksiyonları Duvar Fonksiyonu Bulunma Oranı Taşıyıcı Sınırlayıcı Toplam Yüzde 23 76,7 7 23,3 30 100,0 Kentsel araştırma alanlarında seçilen duvarların 12’si (%40,0) günde 4-6 saat güneş alırken, 8’i (%26,6) günde 0-2 saat, 5’i (%46,7) günde 2-4 saat, 3’ü (%10,0) günde 8-10 saat, 2’si (%6,7) ise günde 6-8 saat güneş almaktadır. Tablo 47. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların günlük güneşlenme süreleri Güneşlenme Süresi (Saat/Gün) Bulunma Oranı Yüzde 0 - 2 saat 8 26,6 2 -4 saat 5 16,7 4 - 6 saat 12 40,0 6 - 8 saat 2 6,7 8 - 10 saat 3 10,0 Toplam 30 100,0 57 Duvarların 15’i (%50) Kuzey bakıya sahipken, 8’i (%26,6) Doğu bakıya, 5’i (%16,7) Batı bakıya, 2’si ise Güney bakıya sahiptir. Tablo 48. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların bakı dağılımları Bakı Bulunma Oranı Yüzde Kuzey 15 50,0 Güney 2 6,7 Doğu 8 26,6 Batı 5 16,7 Toplam 30 100,0 Kentsel araştırma sahasındaki duvarların 1. mikrohabitatlarındaki bitkisel yoğunluğa bakıldığında 16 duvarın (%53,4) çok yoğun vejetasyona sahip olduğu görülmektedir. 9 duvar (%30,0) az yoğun vejetasyona, 4 duvar (%13,3) orta yoğun vejetasyona sahipken, sadece 1 duvarda (%3,3) vejetasyon örneğine rastlanmamıştır. Tablo 49. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen mikrohabitatlarındaki bitkisel yoğunluk Bitkisel Yoğunluk (1. mikrohabitat) Bulunma Oranı Yüzde Vejetasyon yok 1 3,3 Az Yoğun 9 30,0 Orta Yoğun 4 13,3 Çok Yoğun 16 53,4 Toplam 30 100,0 duvarların 1. Duvar yüzeylerindeki bitki yoğunluklarına bakıldığında 11 duvarda (%36,7)duvar yüzeylerinde orta yoğun vejetasyon görülürken, 11 duvarda (%36,7) az yoğun vejetasyon, 3 duvarda ise (%10) çok yoğun vejetasyon görülmektedir. Duvarların 5’inde (%16,6) ise herhangi bir vejetasyona rastlanmamıştır. 58 Tablo 50. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen mikrohabitatlarındaki bitkisel yoğunluk Bitkisel Yoğunluk (2. mikrohabitat) duvarların Bulunma Oranı Yüzde Vejetasyon yok 5 16,6 Az Yoğun 11 36,7 Orta Yoğun 11 36,7 Çok Yoğun 3 10,0 Toplam 30 100,0 2. Kentsel araştırma alanlarında seçilen duvarların önlerindeki 1m’lik kısımlarında ise 12 duvarın (%40,0) çok yoğun vejetasyon varlığına sahip olduğu görülmektedir. 10 duvarın 3. mikrohabitatında (%33,3) az yoğun vejetasyon varlığı, 6 duvarın 3. mikrohabitattında (%20,0) orta yoğun vejetasyon varlığı görülürken, 2 duvarın 3. mikrohabitatında (%6,7) ise herhangi bir vejetasyon varlığına rastlanmamıştır. Tablo 51. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen mikrohabitatlarındaki bitkisel yoğunluk Bitkisel Yoğunluk (3. Mikrohabitat) duvarların Bulunma Oranı Yüzde Vejetasyon yok 2 6,7 Az Yoğun 10 33,3 Orta Yoğun 6 20,0 Çok Yoğun 12 40,0 Toplam 30 100,0 Kentsel çalışma alanlarındaki toplam vejetasyon yüzdesi 3. mikrohabitatlara ayrıldığında duvarların 1. mikrohabitatlarında 14 duvar (%46,7) toplam vejetasyonun %020’sini barındırırken, 7 duvar (%23,3) toplam vejetasyonun %21-40’ını, 3 duvar (%10,0) toplam vejetasyonun %41-60’ını, 3 duvar (%10,0) toplam vejetasyonun %61-80’ini, 3 duvar (%10,0) toplam vejetasyonun % 81-100’ünü barındırmaktadır. 59 Tablo 52. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen mikrohabitatlarındaki kaplama yoğunlukları Kaplama Yoğunluğu (1. mikrohabitat) duvarların Bulunma Oranı Yüzde %0-20 14 46,7 %21-40 7 23,3 %41-60 3 10,0 %61-80 3 10,0 %81-100 3 10,0 Toplam 30 100,0 1. Toplam vejetasyonun mikrohabitatsal yüzdelerini incelediğimizde kentsel çalışma alanlarında 17 duvarda (%56,6) vejetasyonun %0-20’sinin, 5 duvarda (%16,7) vejetasyonun %41-60’ının, 4 duvarda (%13,3) vejetasyonun %61-80’inin, 2 duvarda (%6,7) vejetasyonun %21-40’ı, 2 duvarda ise (%6,7) vejetasyonun %81-100’ü 2. mikrohabitatta yer almaktadır. Tablo 53. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen mikrohabitatlarındaki kaplama yoğunlukları Kaplama Yoğunluğu (2. mikrohabitat) duvarların Bulunma Oranı Yüzde %0-20 17 56,6 %21-40 2 6,7 %41-60 5 16,7 %61-80 4 13,3 %81-100 2 6,7 Toplam 30 100,0 2. Toplam vejetasyonun mikrohabitatsal yüzdelerini incelediğimizde kentsel çalışma alanlarında 13 duvarda (%43,3) vejetasyonun %0-20’sinin, 4 duvarda (%13,3) vejetasyonun %21-40’ının, 2 duvarda (%6,7) vejetasyonun %41-60’ının, 3 duvarda (%10,0) vejetasyonun %61-80’i, 8 duvarda ise (%26,7) vejetasyonun %81-100’ü 3. mikrohabitatta yer almaktadır. 60 Tablo 54. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen mikrohabitatlarındaki kaplama yoğunlukları Kaplama Yoğunluğu (3. mikrohabitat) duvarların Bulunma Oranı Yüzde %0-20 13 43,3 %21-40 4 13,3 %41-60 2 6,7 %61-80 3 10,0 %81-100 8 26,7 Toplam 30 100,0 3. Resmi kurumlardan, gözleme dayalı fiziksel verilerden ve mülk sahiplerden alınan bilgiler doğrultusunda 9 duvara (%30,0) uygulanan antropojen etkinin az olduğu, 9 duvara (%30,0) uygulanan antropojen etkinin orta seviyede olduğu, 7 duvara (%23,3) uygulanan antropojen etkinin yüksek seviyede olduğu, 5 duvarda ise (%16,7) her hangi bir antropojen etkiye maruz kalmadığı belirlenmiştir. Tablo 55. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarlara etki eden antropojen etki şiddetleri Antropojen Etki Değeri Frequency Percent Yok-Terkedilmiş 5 16,7 Az 9 30,0 Orta 9 30,0 Çok 7 23,3 Toplam 30 100,0 Kentsel çalışma alanlarında belirlenen 13 duvarda (%43,4) 11-15 farklı bitki türünün yayılış gösterdiği belirlenmiştir. 9 duvarda (%30,0) 6-10 tür yayılış gösterirken, 4 duvarda (%13,3) 16-20 tür, 2 duvarda (%6,7) 0-5 tür, 1 duvarda (%3,3) 21-25 tür, 1 duvarda da (%3,3) 25’den daha fazla tür yayılış gösterdiği belirlenmiştir. 61 Tablo 56. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen tür sayıları Tür Sayısı Bulunma Oranı Yüzde 0 - 5 tür 2 6,7 6 - 10 tür 9 30,0 11 - 15 tür 13 43,4 16 - 20 tür 4 13,3 21 - 25 tür 1 3,3 25+ tür 1 3,3 Toplam 30 100,0 Duvar karakteristiklerine bakıldığında; kentsel alanlardan seçilen duvarların 25’i (%83,3) bitkilenmiş duvar iken, 4’ü (%13,3) yeşil cephe, 1’i ise (%3,4) bitkilendirilmiş duvardır. Tablo 57. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların karakteristikleri Duvar Karakteristiği Bulunma Oranı Yüzde Yeşil Cephe 4 13,3 Bitkilenmiş Duvar 25 83,3 Bitkilendirilmiş Duvar 1 3,4 Toplam 30 100,0 Kentsel çalışma alanlarında seçilen duvarların 28’inin (%93,3) düz olduğu tespit edilmişken, 2’sinin (%6,7) ön yüzeyi ile geniş açı yapan, pozitif eğimli olduğu tespit edilmiştir. Tablo 58. Kentsel araştırma alanlarında belirlenen duvarların eğim tipleri Duvar Eğimi Bulunma Oranı Yüzde Düz 28 93,3 + Eğim 2 6,7 Toplam 30 100,0 62 3.1.3. Kırsal Araştırma Alanlarında Materyali Oluşturan Duvarlara İlişkin Bulgular Kırsal çalışma alanlarından seçilen duvarlar da kentsel çalışma alanlarında olduğu gibi 3 farklı lokasyonda incelenmiştir. Çalışma alanlarından seçilen duvarların 16’sı (%53,4) Trabzon İli’nin batısında bulunan Mersin ve güney yakasından, 7 ‘si (%23,3) Trabzon İli merkezinden, kalan 7’si ise (%23,3) Trabzon İli’nin doğusunda bulunan Çaykara ilçesi ve güney yakasından seçilip kayıt altına alınmıştır. Şekil 18. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların lokasyonları Tablo 59. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların lokasyonları Lokasyon Mersin ve Güneyi Bulunma Oranı Yüzde 16 53,4 Merkez 7 23,3 Çaykara ve Güneyi 7 23,3 30 100,0 Toplam Arazi kullanımı ile coğrafi etmenler nedeniyle ratgele seçilen duvarlar farklı rakımları temsil etmektedir. Kırsal çalışma alanlarında seçilen duvarların 12’si (%40) 101200m rakım aralığında iken, 7’si ise 401m’den yüksek rakımlarda, 6’sı (%20,0) 0-100m rakım aralığında, 5’i (%16,7) 201-300m rakım aralığında kayıt altına alınmıştır. 63 Tablo 60. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların rakımları Rakım Bulunma Oranı Yüzde 0-100 6 20,0 101-200 12 40,0 201-300 5 16,7 401+ 7 23,3 30 100,0 Toplam Kırsal çalışma alanlarından seçilen duvarların yaşlarına bakıldığında 16’sının (%53,3) 11 yaşından daha yaşlı olduğu, 12’sinin (%40,0) 6-10 yaş arasında olduğu, 2’sinin ise (%6,7) 0-5 yaş aralığında olduğu yapılan çalışmalar sonucunda belirlenmiştir. Tablo 61. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların yaşları Yaş Bulunma Oranı Yüzde 0-5 2 6,7 6-10 12 40,0 11+ 16 53,3 Toplam 30 100,0 Kırsal çalışma alanlarından seçilen duvarların yüksekliklerine bakıldığında 15 duvarın (%50) alçak (0-1,5m) olduğu belirlenmiştir. Kalan duvarların 9’u (%30) orta yükseklikte (1,51-3,00m), 6’sının ise (%20,0) yüksek (3,01-4,50m) olduğu tespit edilmiştir. Tablo 62. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların yükseklikleri Yükseklik Bulunma Oranı Yüzde 0m - 1,50m 15 50,0 1,51m - 3,00m 9 30,0 3,01m - 4,50m 6 20,0 Toplam 30 100,0 64 Kırsal çalışma alanlarında seçilen duvarların 14’ü (%46,7) 50-100m aralığında bir uzunluğa sahipken, 12’si (%40,0) 0-50m uzunluk aralığında, kalan 4’ü ise (%13,3) 100m’den daha uzun olarak kayıtlara geçmiştir. Tablo 63. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların uzunlukları Uzunluk Bulunma Oranı Yüzde 0m - 50m 12 40,0 50m - 100 m 14 46,7 100m+ 4 13,3 Toplam 30 100,0 Kırsal alanlarda seçilen duvarlarda kullanılan baskın malzemelere bakıldığında 3 ana grupta toplandıkları belirlenmiştir. Seçilen duvarların 14’ü (%46,7) doğal taş ile yapılmışken, 12 duvarın (%40,0) beton-betonarme olarak inşa edildiği, 4 duvarın ise (%13,3) biriket kullanılarak inşa edildiği tespit edilmiştir. Tablo 64. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların inşaa edildikleri malzemeler Duvar Malzemesi Bulunma Oranı Yüzde Beton-Betonarme 12 40,0 Doğal Taş 14 46,7 Biriket 4 13,3 Toplam 30 100,0 Kırsal çalışma alanlarında belirlenen duvarların 23’ünde (%76,7) baskın malzemeye farklı bir malzemeyle ek yapılmadığı, 7 duvarda ise (%23,3) uzunluk veya yüksekliğe müdahale için farklı malzemeler kullanılarak ek yapıldığı belirlenmiştir. 65 Tablo 65. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların farklı malzeme barındırma oranları Farklı Malzeme Bulunma Oranı Yüzde Farklı malzeme yok 23 76,7 Farklı malzeme var 7 23,3 Toplam 30 100,0 Kırsal çalışma alanlarında seçilen duvarların önlerinde bulunan baskın malzeme türlerine bakıldığında 14 duvarın (%46,7) önünde baskın malzemenin asfalt olduğu görülmektedir. Duvarların 7’sinin (%23,3) önünde baskın malzeme beton iken, 6’sının önünde baskın malzeme parke taşı, 2’sinin önündeki baskın malzeme çakıl-stabilize, 1’inin önündeki baskın malzeme ise toprak olarak kayıt altına alınmıştır. Tablo 66. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların önlerindeki malzemeler Duvar Önü Malzeme Bulunma Oranı Yüzde Asfalt 14 46,7 Beton 7 23,3 Çakıl - Stabilize 2 6,7 Toprak 1 3,3 Parke Taşı 6 20,0 Toplam 30 100,0 Kırsal çalışma alanlarındaki duvarların arkasında bulunan baskın malzemeye bakıldığında ise 28 duvarın (%93,4) arkasındaki baskın malzemenin toprak, 1 duvarın (%3,3) arkasındaki baskın malzemenin beton, 1 duvarın da (%3,3) arkasındaki baskın malzemenin çakıl-stabilize olduğu belirlenmiştir. 66 Tablo 67. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların arkalarındaki malzemeler Duvar Arkası Malzeme Bulunma Oranı Yüzde Beton 1 3,3 Çakıl-Stabilize 1 3,3 Toprak 28 93,4 Toplam 30 100,0 Duvaralar sirkülasyon hatları üzerinden seçildikleri için duvarların tamamının önündeki fonsyonları sirkülasyon hattı olarak kayıt altına alınmıştır. Duvar arkası fonsyonlara bakıldığında ise 12 duvarın (%40,0) arkasının doğal bitki örtüsü ile kaplı olduğu (ekim-dikim yapılmayan doğal alan), 7 duvarın (%23,4) arkasında tarım arazisi olduğu, 5 duvarın (%16,7) arkasında yapılaşma olduğu, 4 duvarın (%13,3) arkasında mezarlık olduğu, 1 duvarın (%3,3) arkasında çocuk oyun alanı olduğu, kalan bir duvarın (%3,3) arkasından ise sirkülasyon hattı geçtiği gözlemlenmiştir. Tablo 68. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların arkalarındaki fonksiyonlar Duvar Arkası Fonksiyon Bulunma Oranı Yüzde Sirkülasyon 1 3,3 Tarla 7 23,4 Çayır 12 40,0 Mezarlık 4 13,3 Çocuk Oyun Alanı 1 3,3 Yapı 5 16,7 Toplam 30 100,0 Kırsal çalışma alanlarından seçilen duvarların önündeki 1m’lik koridordaki baskın ekolojik yapıya bakıldığında 27 duvarın (%90) sirkülasyon hattı geçtiği belirlenmiştir. Kalan 3 duvarın (%10) önünde ise su arkı (yaklaşık 40 cm genişliğinde) ve hemen su arkının bitiminde yine sirkülasyon hattı varlığı tespit edilmiştir. 67 Tablo 69. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların önlerindeki ekolojik yapılar Duvar Önü Ekolojik Yapı Bulunma Oranı Yüzde Sirkülasyon Hattı 27 90 Su Arkı 3 10 Toplam 30 100 Kırsal çalışma alanlarında duvar arkası ekolojik yapıya bakıldığında ise 16 duvarın (%53,3) doğal yeşil alan olduğu belirlenmiştir. 6 duvarın (%20) arkasının kentsel yeşil, 5 duvarın (%16,7) arkasının tarım arazisi, 3 duvarın (%10) arkasının ise yapısal kullanım alanına sahip olduğu belirlenmiştir. Tablo 70. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların arkalarındaki ekolojik yapılar Bulunma Oranı Yüzde Yapısal 3 10,0 Kentsel Yeşil 6 20,0 Doğal Yeşil 16 53,3 Tarım Arazisi 5 16,7 Toplam 30 100,0 Duvar Arkası Ekolojik Yapı Kırsal çalışma alanlarında tespit edilen duvarlardaki derz yaplarına bakıldığında, seçilen duvarların 14’ünün (%46,7) kapalı derzli, 13’ünün (%43,3) derzsiz, 3’ünün (%10,0) açık derzli olduğu tespit edilmiştir. Tablo 71. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların derz durumları Bulunma Oranı Yüzde Derzsiz 13 43,3 Kapalı Derzli 14 46,7 Açık Derzli 3 10,0 Toplam 30 100,0 Derz 68 Kırsal çalışma alanlarında belirlenen duvarların 23’ünde (%76,6) barbakan mevcut değilken, 7’sinde (%23,3) barbakan mevcuttur. Tablo 72. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların barbakan bulundurma durumları Bulunma Oranı Yüzde Mevcut Değil 23 76,7 Mevcut 7 23,3 Toplam 30 100,0 Barbakan Çalışma alanlarında belirlenen duvarların 26’sında (%86,7) harpuşta bulunmazken, 4’ünde (%13,3) harpuşta varlığına rastlanmıştır. Tablo 73. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların harpuşta bulundurma durumları Harpuşta Varlığı Bulunma Oranı Yüzde Mevcut Değil 26 86,7 Mevcut 4 13,3 Toplam 30 100,0 Seçilen duvarların fonksiyonlarına bakıldığında 27’sinin (%90,0) taşıyıcı duvar, 3’ünün ise (%10,0) sınırlayıcı duvar olduğu tespit edilmiştir. Tablo 74. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların fonksiyonları Bulunma Oranı Yüzde Taşıyıcı 27 90,0 Sınırlayıcı 3 10,0 Toplam 30 100,0 Duvar Fonksiyon Kırsal çalışma alanlarından seçilen duvarların 8’i (%26,7) günde 0-2 saat, 8’i (%26,7) günde 2-4 saat, 8’i (%26,7) günde 4-6 saat, 5’i (%16,6) günde 6-8 saat, 1’i ise (%3,3) günde 8-10 saat güneş almaktadır. 69 Tablo 75. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların günlük güneşlenme süreleri Güneşlenme Süresi (Saat/Gün) Bulunma Oranı Yüzde 0 - 2 saat 8 26,7 2 - 4 saat 8 26,7 4 - 6 saat 8 26,7 6 - 8 saat 5 16,6 8 - 10 saat 1 3,3 Toplam 30 100,0 Çalışma sahalarında seçilen duvarların 12’si (%40,0) kuzey bakıya bakarken, 11’i (%36,7) doğu bakıya, 6’sı (%20,0)batı bakıya, 1’i ise (%3,3) güney bakıya bakmaktadır. Tablo 76. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvar bakı dağılımları Bakı Bulunma Oranı Yüzde Kuzey 12 40,0 Güney 1 3,3 Doğu 11 36,7 Batı 6 20,0 Toplam 30 100,0 Seçilen duvarların 1. mikrohabitatlarındaki bitkisel yoğunluklara bakıldığında 21 duvarın (%70) 1. mikrohabitatında çok yoğun vejetasyona rastlanmışken, 5’inde (%16,7) orta yoğunlukta vejetasyona, 1’inde az yoğun vejetasyona rastlanmıştır. Seçilen duvarların 3’ünde (%10,0) ise 1. mikrohabitatta herhangi bir vejetasyon varlığına rastlanmamıştır. Tablo 77. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen mikrohabitatlarındaki bitkisel yoğunluklar Bitkisel Yoğunluk (1. mikrohabitat) Bulunma Oranı Yüzde Vejetasyon yok 3 10,0 Az Yoğun 1 3,3 Orta Yoğun 5 16,7 Çok Yoğun 21 70,0 Toplam 30 100,0 duvarların 1. 70 Kırsal çalışma alanlarından seçilen duvarlardaki 2. mikrohabitat vejetasyon yoğunluğuna bakıldığında 12 duvarın (%40,0) 2. mikrohabitatında herhangi bir vejetasyona rastlanmamıştır. 10 duvarda (%33,4) orta yoğunlukta vejetasyona rastlanmışken, 4 duvarda (%13,3) az yoğun vejetasyona, 4 duvarda ise (%13,3) çok yoğun vejetasyon varlığına rastlanmıştır. Tablo 78. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen mikrohabitatlarındaki bitkisel yoğunluklar Bitkisel Yoğunluk (2. mikrohabitat) duvarların Bulunma Oranı Yüzde Vejetasyon yok 12 40,0 Az Yoğun 4 13,3 Orta Yoğun 10 33,4 Çok Yoğun 4 13,3 Toplam 30 100,0 2. Seçilen duvarların 3. Bölglerindeki vejetasyona bakıldığında ise 16 duvarın (%53,3) çokyoğun vejetasyona, 8 duvarın (%26,7) orta yoğun vejetasyona, 6 duvarın ise (%20,0) az yoğun vejetasyona sahip olduğu tespit edilmiştir. Tablo 79. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen mikrohabitatlarındaki bitkisel yoğunluklar Bitkisel Yoğunluk (3. mikrohabitat) Bulunma Oranı Yüzde Az Yoğun 6 20,0 Orta Yoğun 8 26,7 Çok Yoğun 16 53,3 Toplam 30 100,0 duvarların 3. Kırsal çalışma alanlarından seçilen duvarların 1. mikrohabitatlarındaki kaplama yoğunlukları incelendiğinde 20 duvarın (%66,7) toplam kaplama yoğunluğunun %020’sine, 5 duvarın (%16,7) toplam kaplama yoğunlunun %41-60’ına, 3 duvarın (%10,0) toplam kaplama yoğunluğunun %21-40’ına, 1 duvarın (%3,3) toplam kaplama yoğunluğunun %61-80’ine, 1 duvarın ise (%3,3) toplam kaplama yoğunluğunun %81100’üne sahip olduğu belirlenmiştir. 71 Tablo 80. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen mikrohabitatlarındaki kaplama yoğunlukları Kaplama Yoğunluğu (1. mikrohabitat) duvarların Bulunma Oranı Yüzde %0-20 20 66,7 %21-40 3 10,0 %41-60 5 16,7 %61-80 1 3,3 %81-100 1 3,3 Toplam 30 100,0 1. Seçilen duvarların 2. mikrohabitatlarındaki kaplama yoğunluğuna bakıldığında ise 22 duvarın (%73,3) toplam kaplama yoğunluğunun %0-20’sine, 3 duvarın (%10,0) toplam kaplama yoğunluğunun %41-60’ına, 3 duvarın (%10,0) toplam kaplama yoğunluğunun %61-80’ine, 2 duvarın ise (%6,7) toplam kaplama yoğunluğunun %21-40’ına sahip olduğu belirlenmiştir. Tablo 81. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen mikrohabitatlarındaki kaplama yoğunlukları Kaplama Yoğunluğu (2. mikrohabitat) Bulunma Oranı Yüzde %0-20 22 73,3 %21-40 2 6,7 %41-60 3 10,0 %61-80 3 10,0 Toplam 30 100,0 duvarların 2. Belirlenen duvarlarda vejetasyon yayılımının 3. mikrohabitattaki durumuna bakılınca 13 duvarın (%43,3) toplam vejetasyonun %81-100’üne sahip olduğu belirlenmiştir. 6 duvarın (%20,0) toplam vejetasyonun %0-20’sine, 6 duvarın (%20,0) toplam vejetasyonun %61-80’ine, 3 duvarın (%10,0) toplam vejetasyonun %41-60’ına, 2 duvarın (%6,7) ise toplam vejetasyonun %21-40’ına sahip olduğu belirlenmiştir. 72 Tablo 82. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen mikrohabitatlarındaki kaplama yoğunlukları Kaplama Yoğunluğu (3. mikrohabitat) Bulunma Oranı Yüzde %0-20 6 20,0 %21-40 2 6,7 %41-60 3 10,0 %61-80 6 20,0 %81-100 13 43,3 Toplam 30 100,0 duvarların 3. Çalışma alanında yapılan gözlem ve incelemelerle 14 duvarın (%46,7) orta yoğunlukta antropojen etkiye, 10 duvarın (%33,3) az yoğunlukta antropojen etkiye, 6 duvarın (%20,0) çok yoğunlukta antropojen etkiye maruz kaldığı belirlenmiştir. Tablo 83. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarlara etki eden antropojen etki şiddeti Antropojen Etki Değeri Bulunma Oranı Yüzde Az 10 33,3 Orta 14 46,7 Çok 6 20,0 Toplam 30 100,0 Tür çeşitliliği, araştırmanın en ilgi çekici ve merak uyandıran bulgularından birisidir. Kırsal çalışma alanlarından toplanan bitkiler üzerinde yapılan çalışmalar sonucunda 12 duvarda (%40,0) 11-15 farklı tür tespit edilmişken, 9 duvarda (%30,0) 16-20 farklı tür, 8 duvarda (%26,7) 6-10 farklı tür, 1 duvarda (%3,3) 25 den fazla farklı tür tespit edilmiştir. Tablo 84. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen tür sayıları Tür Sayısı Bulunma Oranı Yüzde 6 - 10 tür 8 26,7 11 - 15 tür 12 40,0 16 - 20 tür 9 30,0 25+ tür 1 3,3 Toplam 30 100,0 73 Kırsal çalışma alanlarında belirlenen duvarların 28’inin (%93,3) bitkilenmiş duvar, kalan 2 duvarın (%6,7) bitkilendirilmiş duvar olduğu tespit edilmiştir. Tablo 85. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların karakteristikleri Duvar Karakteristiği Bulunma Oranı Yüzde Bitkilenmiş Duvar 28 93,3 Bitkilendirilmiş Duvar 2 6,7 Toplam 30 100,0 Seçilen duvarların 28’inin (%93,4) düz olduğu belirlenmiştir. 1 duvarın (%3,3) pozitif eğimli, 1 duvarın ise (%3,3) negatif eğimli olduğu tespit edilmiştir. Negatif eğimli duvarın böyle tasarlanıp inşa edilmediği, kendisine binen yük sonucu bu duruma geldiği gözlemlenmiştir., Tablo 86. Kırsal araştırma alanlarında belirlenen duvarların eğim tipleri Duvar Eğimi Bulunma Oranı Yüzde Düz 28 93,4 + Eğim 1 3,3 - Eğim 1 3,3 Toplam 30 100,0 3.2. Duvarlarda Tespit Edilen Vejetasyonlara İlişkin Bulgular Duvarı görsel olarak tanımlayan yakın çevresini, ekolojik olarak nasıl etkilediğini de ortaya koyabilmek için duvarlar üzerinde mikrohabitatlama yapılmıştır. Yapılan çalışmada Trabzon İlinde daha önceden belirlenerek kayıt altına alınan toplam 60 duvar birinci, ikinci ve üçüncü mikrohabitat olarak ayrılmış ve toplamda 158 noktadan bitki örnekleri toplanmıştır. Bitki örnekleri Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Herbaryum’unda laboratuvar ortamında stereomikroskop kullanılarak teşhisleri yapılmıştır. Literatürde çok fazla sayıda duvarlarla çalışma yapılmış olsa da bu duvarların tamamı oldukça kompakt kentsel alanlardan seçilmiştir. Bu araştırmada ekolojik ve 74 kültürel parametrelerinde test edilebilmesi için özellikle farklı lokasyonlar ve bunarın taşıdıkları farklı ekolojik koşullar tercih edilmiştir. Yapılan çalışmada en başından karar verilerek üç temel alana ayrılmış lokasyondan, iki farklı temel ekolojik karakter (kentselkırsal) üzerinde durulmuştur. 3.2.1. Araştırma Alanının Tümünde Tespit Edilen Vejetasyona İlişkin Bulgular Toplam 60 duvardan, 158 örnek alanından toplanan numunelerden, 6 değişik yaşam formu ve 69 değişik familyaya ait 196 bitki türü tespit edilmiştir. Kentsel çalışma alanında belirlenen türlerden en sık rastlanan 3 tanesinin (Parietaria judaica, Torilis arvensis ve Hedera helix) en az birine 158 örnek alanının 83’ünde (%52,53) rastlanmıştır. En sık rastlanan 6 tür (ilk üç türe ek olarak Ficus carica, Rubus sp., Calamintha nepeta) örnek alanlarının 97’sinde (%61,39) görülürken, en sık rastlanan 10 türün ise (ilk altı türe ek olarak Lolium perenne, Urtica dioica, Oxalis corniculata, Rumex crispus) örnek alanlarının 120’sinde (%75,94) yayılış gösterdiği belirlenmiştir. Tablo 87’de tüm çalışma sahalarından, kentsel ve kırsal ayrımı yapılmaksızın tespit edilen tüm bitki türlerine ait familya, yaşam formu ve doğallık-egzotiklik bilgileri verilmiştir. 75 Tablo 87. Araştırma alanının tümünde tespit edilen tür, familya, yaşam formu ve il bazında doğallık durumları Tür Familya Yaşam Formu İl Bazında Doğallık 1 Aceraceae Acer negundo Phanerophyt Doğal Değil 2 Adoxaceae Viburnum tinus Chamaephyt Doğal Değil Amaranthus cruentus Hemicryptophyt Doğal 3 Amaranthaceae Beta vulgaris Geophyt Doğal Değil 5 Anethum graveolens Hemicryptophyt Doğal 6 Apium nodiflorum Hemicryptophyt Doğal 7 Chaerophyllum aureum Hemicryptophyt Doğal 8 Chaerophyllum murinum Geophyt Doğal 9 Chaerophyllum temulum Hemicryptophyt Doğal Daucus carota Geophyt Doğal Foeniculum vulgare Chamaephyt Doğal 12 Petroselinum sp. Cryptophyt Doğal Değil 13 Seseli petraeum Chamaephyt Doğal 14 15 Sison amomum Tordylium maximum Cryptophyt Cryptophyt Doğal Doğal 16 Torilis arvensis var. arvensis Cryptophyt Doğal 17 Apocynaceae Nerium oleander Phanerophyt Doğal Değil 18 Araliaceae Hedera helix Chamaephyt Doğal 19 Arevaceae Trachycarpus fortunei Phanerophyt Doğal Değil 20 Aspleniaceae Asplenium trichomanes Chamaephyt Doğal 21 Achillea arabica Cryptophyt Doğal Değil 22 Anthemis cotula Hemicryptophyt Doğal 23 Anthemis tinctoria Hemicryptophyt Doğal 24 Artemisia absinthium Chamaephyt Doğal Değil 25 Artemisia verlotiorum Chamaephyt Doğal Değil 26 Aster caucasicus Hemicryptophyt Doğal 27 Bidens tripartita Therophyt Doğal 28 Cicerbita racemosa Chamaephyt Doğal 29 Cichorium intybus Hemicryptophyt Doğal 30 Cirsium trachylepis Hemicryptophyt Doğal Conyza canadensis Chamaephyt Doğal Değil 32 Crepis foetida Cryptophyt Doğal 33 Crepis pulchra Cryptophyt Doğal 34 Crepis setosa Cryptophyt Doğal 35 Eupatorium cannabinum Hemicryptophyt Doğal Değil 36 Helminthotheca echioides Cryptophyt Doğal 37 Inula conyza Cryptophyt Doğal 38 Lactuca serriola Cryptophyt Doğal 39 Lapsana communis Hemicryptophyt Doğal 40 Lapsana communis spb. grandiflora Hemicryptophyt Doğal 41 Leontodon hispidus var. glabratus Cryptophyt Doğal 4 10 11 31 Apiaceae Asteraceae 76 Tablo 87’nin devamı 42 Pulicaria dysenterica Hemicryptophyt Doğal Değil 43 Senecio vulgaris Cryptophyt Doğal 44 Sonchus asper Cryptophyt Doğal 45 Sonchus oleraceus Cryptophyt Doğal 46 Asteraceae Tanacetum parthenium Cryptophyt Doğal 47 Tanacetum scaturiginosum Cryptophyt Doğal 48 Taraxacum buttleri Hemicryptophyt Doğal 49 Taraxacum scaturiginosum Hemicryptophyt Doğal 50 Xanthium spinosum Hemicryptophyt Doğal Değil 51 Berberidaceae Berberis thunbergii Phanerophyt Doğal Değil 52 Betulaceae Corylus avellana Phanerophyt Doğal 53 Campsis radicans Chamaephyt Doğal Değil 54 Cynoglossum creticum Cryptophyt Doğal Myosotis alpestris Hemicryptophyt Doğal Değil 56 Trachystemon orientalis Hemicryptophyt Doğal 57 Boraginaceae Omphalodes cappadocica Hemicryptophyt Doğal 58 Brassica elongata Cryptophyt Doğal Değil 59 Brassica sp. Cryptophyt Doğal Iberis pinnata Hemicryptophyt Doğal 55 60 Bignoniaceae Brassicaceae Raphanus raphanistrum Cryptophyt Doğal 62 Rorippa sylvestris Hemicryptophyt Doğal 63 Sisymbrium officinale Hemicryptophyt Doğal 64 Buxaceae Buxus sempervirens Chamaephyt Doğal 65 Campanula latifolia Hemicryptophyt Doğal Campanula rapunculoides Cryptophyt Doğal 67 Cannaceae Canna sp. Hemicryptophyt Doğal 68 Lonicera caucasica Chamaephyt Doğal 69 Caprifoliaceae Lonicera japonica Chamaephyt Doğal Değil 70 Sambucus ebulus Cryptophyt Doğal Değil 71 Moehringia trinervia Hemicryptophyt Doğal Değil 72 Caryophyllaceae Petrorhagia saxifraga Hemicryptophyt Doğal 73 Stellaria media Hemicryptophyt Doğal Değil 74 Celastraceae Eonymus japonica Phanerophyt Doğal Değil 75 Atriplex nitens Hemicryptophyt Doğal Değil Chenopodium album subp. album Cryptophyt Doğal 77 Cichoriaceae Pilosella pilselloides Hemicryptophyt Doğal 78 Commelinaceae Commelina communis Hemicryptophyt Doğal Değil 79 Calystegia sylvatica Hemicryptophyt Doğal Convolvulus arvensis Hemicryptophyt Doğal Cornus amonum Chamaephyt Doğal Cornus sanguinea Chamaephyt Doğal Phedimus stoloniferus Hemicryptophyt Doğal Değil Sedum pallidum var. bithynicum Hemicryptophyt Doğal Değil 61 66 76 80 81 82 83 84 Campanulaceae Chenopodiaceae Convolvulaceae Cornaceae Crassulaceae 77 Tablo 87’nin devamı 85 Cucurbitaceae Cucurbita sp. Therophyt Doğal 86 Biota orientalis Phanerophyt Doğal Değil 87 Cupressaceae Cryptomeria japonica Phanerophyt Doğal Değil 88 Cupressus macrocarpa Phanerophyt Doğal Değil 89 Dennstaedtiaceae Pteridium aquilinum Chamaephyt Doğal 90 Dioscoreaceae Tamus communis Hemicryptophyt Doğal 91 Dryopteridaceae Polystichum aculeatum Chamaephyt Doğal Değil 92 Ebenaceae Diospyrus lotus Phanerophyt Doğal 93 Equisetaceae Equisetum arvense Hemicryptophyt Doğal 94 Euphorbia peplus Hemicryptophyt Doğal 95 Euphorbiaceae Euphorbia stricta Cryptophyt Doğal 96 Mercurialis annua Hemicryptophyt Doğal 97 Acacia dealbata Phanerophyt Doğal Değil 98 Cercis siliquastrum Phanerophyt Doğal Değil 99 Medicago lupilina Hemicryptophyt Doğal 100 Medicago sativa subp. sativa Hemicryptophyt Doğal 101 Fabaceae Robinia pseudoacacia Phanerophyt Doğal Değil 102 Trifolium medium var. medium Hemicryptophyt Doğal 103 Trifolium pratense var. pratense Hemicryptophyt Doğal 104 Vicia cracca subp. cracca Hemicryptophyt Doğal 105 Wisteria sinensis Chamaephyt Doğal Değil Geranium purpureum Hemicryptophyt Doğal Pelargonium hybrida Chamaephyt Doğal Değil 108 Hydrangeaceae Philadelphus coronarius Chamaephyt Doğal Değil 109 Hypericaceae Hypericum perforatum Chamaephyt Doğal 110 Juglandaceae Juglans regia Phanerophyt Doğal 111 Calamintha grandiflora Hemicryptophyt Doğal 112 Calamintha nepeta Hemicryptophyt Doğal 113 Calamintha sylvatica Hemicryptophyt Doğal 114 Clinopodium nepeta Hemicryptophyt Doğal 115 Lamiaceae Mentha longifolia Hemicryptophyt Doğal Değil 116 Mentha pulegium Hemicryptophyt Doğal 117 Salvia verticillata Hemicryptophyt Doğal 118 Stachys sylvatica Hemicryptophyt Doğal 119 Thymus praecox Hemicryptophyt Doğal 120 Lauraceae Laurus nobilis Phanerophyt Doğal 121 Magnoliaceae Magnolia grandiflora Phanerophyt Doğal Değil 122 Malvaceae Alcea biennis Hemicryptophyt Doğal Değil 123 Moraceae Ficus carica Phanerophyt Doğal 124 Fraxinus angustifolia Phanerophyt Doğal 125 Jasminium officinale Chamaephyt Doğal Değil Ligustrum japonica Phanerophyt Doğal Değil Olea europea Phanerophyt Doğal 106 107 126 127 Geraniaceae Oleacea 78 Tablo 87’nin devamı 128 Oleacea Olea oleaster Phanerophyt Doğal Değil 129 Epilobium minutiflorum Cryptophyt Doğal 130 Onagraceae Epilobium montanum Cryptophyt Doğal 131 Oenothera biennis Cryptophyt Doğal 132 Oxalidaceae Oxalis corniculata Hemicryptophyt Doğal 133 Papaveraceae Chelidonium majus Hemicryptophyt Doğal Değil 134 Phytolaccaceae Phytolacca americana Cryptophyt Doğal 135 Cedrus libani Phanerophyt Doğal Değil 136 Picea orientalis Phanerophyt Doğal 137 Pinaceae Picea pungens Phanerophyt Doğal Değil 138 Pinus radiata Phanerophyt Doğal Değil 139 Pseudotsuga menziesii Phanerophyt Doğal Değil 140 Plantago lanceolata Cryptophyt Doğal Plantago major subp. major Cryptophyt Doğal 142 Avena sterilis Therophyt Doğal 143 Brachypodium sylvaticum Hemicryptophyt Doğal 144 Festuca djimilensis Hemicryptophyt Doğal 145 Holcus lanatus Hemicryptophyt Doğal 146 Hordeum murinum Geophyt Doğal Hordeum murinum sp. teporinum Geophyt Doğal Lolium perenne Hemicryptophyt Doğal 149 Paspalum paspalodes Hemicryptophyt Doğal 150 Poa trivallis Hemicryptophyt Doğal 151 Rostaria cristata Hemicryptophyt Doğal Değil 152 Setaria viridis Hemicryptophyt Doğal 153 Zea mays sp. Therophyt Doğal 154 Polygonum hydropiper Hemicryptophyt Doğal Değil 155 Polygonaceae Polygonum persicaria Hemicryptophyt Doğal Değil 156 Rumex crispus Hemicryptophyt Doğal 157 Primulaceae Anagallis arvensis Hemicryptophyt Doğal 158 Punicaceae Punica granatum Phanerophyt Doğal Değil 159 Ronunculaceae Clematis vitalba Hemicryptophyt Doğal 160 Agrimonia eupatoria Hemicryptophyt Doğal Değil 161 Cotoneaster frigida Chamaephyt Doğal Değil 162 Cotoneaster nummularia Phanerophyt Doğal Değil 163 Cydonia oblonga Phanerophyt Doğal Değil 164 Eirobotrya japonica Phanerophyt Doğal Değil 165 Rosaceae Fragaria vesca Hemicryptophyt Doğal 166 Geum urbanum Hemicryptophyt Doğal Değil 167 Laurocerasus officinalis Phanerophyt Doğal 168 Mespilus germanica Phanerophyt Doğal 169 Potentilla reptans Hemicryptophyt Doğal 170 Prunus avium Phanerophyt Doğal Değil 141 147 148 Plantaginaceae Poaceae 79 Tablo 87’nin devamı 171 Prunus cerasifera 'Atropurpurea' Phanerophyt Doğal Değil 172 Prunus sp. Phanerophyt Doğal 173 Pyracantha coccinea Phanerophyt Doğal 174 Rosa sp. Chamaephyt Doğal 175 Rubus sp. Hemicryptophyt Doğal 176 Sanguisorba minor subp. muricata Cryptophyt Doğal Değil 177 Spirea wanouttei Chamaephyt Doğal Değil 178 Rutaceae Citrus sp. Phanerophyt Doğal Değil 179 Populus tremula Phanerophyt Doğal Salix alba Phanerophyt Doğal Salix babylonica Phanerophyt Doğal Değil 182 Salix fragilis Phanerophyt Doğal 183 Saxifragaceae Saxigfraga cymbalaria Cryptophyt Doğal 184 Scrophulariaceae Verbascum sp. Hemicryptophyt Doğal 185 Simaroubaceae Ailanthus altissima Phanerophyt Doğal Değil 186 Smilacaceae Smilax excelsa Chamaephyt Doğal 187 Solanaceae Solanum nigrum subp. nigrum Hemicryptophyt Doğal 188 Taxodiaceae Sequoia sempervirens Phanerophyt Doğal Değil 189 Ulmus glabra Phanerophyt Doğal Ulmus minor Phanerophyt Doğal Parietaria judaica Hemicryptophyt Doğal Urtica dioica Hemicryptophyt Doğal Viola arvensis Hemicryptophyt Doğal Viola odorata Hemicryptophyt Doğal Değil Parthenocissus vitacea Chamaephyt Doğal Değil Vitis vinifera Chamaephyt Doğal 180 181 190 191 192 193 194 195 196 Salicaceae Ulmaceae Urticaceae Violaceae Vitaceae Toplamada belirlenen 196 tür çalışma alanında 69 familya ile temsil edilmektedir. En baskın olan 4 familyadan birincisinin tüm çalışma sahalarında 30 türle temsil edilen ve toplam tür sayısının %15,3’ünü içinde barındıran Asteraceae familyası olduğu görülmektedir. Çalışma alanında bu familyaya ait Achillea arabica, Anthemis cotula, Anthemis tinctoria, Artemisia absinthium, Artemisia verlotiorum, Aster caucasicus, Bidens tripartita, Cicerbite racemosa, Cichorium intybus, Cirsium trachylepis, Crepis pulchara, Crepis foetida, Crepis setosa, Eupatorium cannabium, Heltminthotheca echioides, Inula conyza, Lactuca serriola, Lapsana communis, Lapsana communis spb. grandiflora, Leontodon hispidus var. glabratus, Pulicaria dysenterica, Senecio vulgaris, Sonchus asper, Sonchus oleraceus, Tanacetum parthenium, Tanacetum scoturiginosum, Taraxacum buttleri, Taraxacum scoturiginosum ve Xanthium spinosum türlerine rastlanmıştır. 80 69 familyanın 40’ı (%57,97) tek bir tür ile çalışma sahasında yayılış göstermektedir. Tablo 88. Araştırma alanının tümünde tespit edilen türlerin yayılış gösterdikleri familyalar FAMİLYA Aceraceae Adoxaceae Amaranthaceae Apiaceae Apocynaceae Araliaceae Arevaceae Aspleniaceae Asteraceae Berberidaceae Betulaceae Bignoniaceae Boraginaceae Brassicaceae Buxaceae Campanulaceae Cannaceae Caprifoliaceae Caryophyllaceae Celastraceae Chenopodiaceae Cichoriaceae Commelinaceae Convolvulaceae Cornaceae Crassulaceae Cucurbitaceae Cupressaceae Dennstaedtiaceae Dioscoreaceae Dryopteridaceae Ebenaceae Equisetaceae Euphorbiaceae Fabaceae Bulunma Oranı 1 1 2 12 1 1 1 1 30 1 1 4 1 6 1 2 1 3 3 1 2 1 1 2 2 2 1 3 1 1 1 1 1 3 9 Yüzde ,5 ,5 1,0 6,1 ,5 ,5 ,5 ,5 15,3 ,5 ,5 2,0 ,5 3,1 ,5 1,0 ,5 1,5 1,5 ,5 1,0 ,5 ,5 1,0 1,0 1,0 ,5 1,5 ,5 ,5 ,5 ,5 ,5 1,5 4,6 FAMİLYA Geraniaceae Hydrangeaceae Hypericaceae Juglandaceae Lamiaceae Lauraceae Magnoliaceae Malvaceae Moraceae Oleacea Onagraceae Oxalidaceae Papaveraceae Phytolaccaceae Pinaceae Plantaginaceae Poaceae Polygonaceae Primulaceae Punicaceae Ronunculaceae Rosaceae Rutaceae Salicaceae Saxifragaceae Scrophulariaceae Simaroubaceae Smilacaceae Solanaceae Taxodiaceae Ulmaceae Urticaceae Violaceae Vitaceae Toplam Bulunma Oranı 2 1 1 1 9 1 1 1 1 5 3 1 1 1 5 2 12 3 1 1 1 18 1 4 1 1 1 1 1 1 2 2 2 2 196 Yüzde 1,0 ,5 ,5 ,5 4,6 ,5 ,5 ,5 ,5 2,6 1,5 ,5 ,5 ,5 2,6 1,0 6,1 1,5 ,5 ,5 ,5 9,2 ,5 2,0 ,5 ,5 ,5 ,5 ,5 ,5 1,0 1,0 1,0 1,0 100,0 Çalışma alanının tümünden toplanan farklı türden bitkilerde 6 farklı yaşam formuna rastlanmıştır. Teşhis edilen 196 türden 81 tür (%41,3) Hemicryptophyt yaşam formuna sahip olup bunu sırasıyla Phanerophyt (45 tür; %23,0), Crytophyt (33 tür; %16,8), 81 Chamaephyt (28 tür; %14,3), Geophyt (5 tür; %2,6) ve Therophyt (4 tür; %2) takip etmektedir. Tablo 89. Araştırma alanının tümünde tespit edilen türlerin yayılış gösterdikleri yaşam formları Yaşam Formu Bulunma Oranı Yüzde Chamaephyt 28 14,3 Cryptophyt 33 16,8 Geophyt 5 2,6 Hemicryptophyt 81 41,3 Phanerophyt 45 23,0 Therophyt Toplam 4 2,0 196 100,0 Bitki teşhisi sonrasında yapılan araştırmalar; teşhisi yapılan 196 türün 129’unun (%65,8) Trabzon ili içinde doğal tür, 67’sinin ise (%34,2) Trabzon ili için doğal omadığı saptanmıştır. Tablo 90. Araştırma alanının tümünde tespit edilen türlerin il bazında doğallık durumları Doğallık Durumu Bulunma Oranı Yüzde Doğal 129 65,8 Egzotik 67 34,2 Toplam 196 100,0 3.2.2. Kentsel Araştırma Alanlarının Tümünde Tespit Edilen Vejetasyona Ait Bulgular Kentsel çalışma alanlarında toplam 30 duvardan bazılarında bitkisel varlığa rastlanmadığı için 90 yerine 77 örnek alanından toplanan numunelerden, 6 değişik yaşam formu ve 52 değişik familyaya ait 119 bitki türü tespit edilmiştir. Kentsel çalışma sahalarının tümünde en sık rastlanan 3 türden en az biri (Parietaria judaica, Rubus sp., Ficus carica) tüm örnek alanlarının 42’sinde (%54,54) yayılış gösterirken, en sık rastlanan 6 tür (ilk üç türe ek olarak Hedera helix, Oxalis corniculata, Robinia pseudoacacia) örnek alanlarının 53’ünde (%68,83), en sık rastlanan 10 tür ise (ilk altı türe ek olarak Torilis 82 arvensis, Lolium perenne, Anethum graveolens, Lactuca serriola) örnek alanlarının 65’inde (%84,41) görülmektedir. Tablo 91’de kentsel çalışma alanlarının tümünde mikrohabitat gözetmeksizin tespit edilen tüm bitki türlerine ait familya, yaşam formu ve doğallık bilgileri verilmiştir. Tablo 91. Kentsel araştırma alanlarında tespit edilen tür, familya, yaşam formu ve il bazında doğallık durumları Familya 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 Aceraceae Adoxaceae Apiaceae Apocynaceae Araliaceae Arevaceae Asteraceae Berberidaceae Betulaceae Bignoniceae Boraginaceae Brassicaceae Tür Acer negundo Viburnum tinus Anethum graveolens Chaerophyllum murinum Chaerophyllum temulum Oenanthe pimpinelloides Foeniculum vulgare Seseli petraeum Tordylium maximum Torilis arvensis Nerium oleander Hedera helix Trachycarpus fortunei Achillea arabica Cichorium intybus Cirsium trachylepis Crepis foetida subp. foetida Crepis pulchra Crepis setosa Lactuca serriola Lapsana communis Pulicaria dysenterica Sonchus asper Sonchus oleraceus Tanacetum parthenium Tanacetum scaturiginosum Taraxacum buttleri Taraxacum scaturiginosum Xanthium spinosum Berberis thunbergi 'Atropurpurea' Corylus avellana Campsis radicans Cynoglossum creticum Omphalodes cappadocica Brassica elongata Brassica sp. Yaşam Formu Phanerophyt Chamaephyt Hemicryptophyt Geophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Chamaephyt Chamaephyt Cryptophyt Cryptophyt Phanerophyt Chamaephyt Phanerophyt Cryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Cryptophyt Cryptophyt Cryptophyt Cryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Cryptophyt Cryptophyt Cryptophyt Cryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Phanerophyt Phanerophyt Chamaephyt Cryptophyt Hemicryptophyt Cryptophyt Cryptophyt İl Bazında Doğallık Doğal Değil Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Değil Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Değil Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Değil Doğal 83 Tablo 91’nin devamı 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 Brassicaceae Brassicaceae Cannaceae Caryophyllaceae Celastraceae Chenopodiceae Cichoriaceae Convulvulaceae Coryophyllaceae Cucurbitaceae Cupressaceae Dioscoreaceae Equisetaceae Euphorbiaceae Fabaceae Geraniaceae Hypericaceae Juglandaceae Lamiaceae Magnoliaceae Malvaceae Moraceae Oleaceae Oxalidaceae Papaveraceae Phytolaccacea Pinaceae Iberis pinnata Raphanus raphanistrum Rorippa sylvestris subp. sylvestris Sisymbrium officinale Canna sp. Moehringia trinervia Eonymus japonica Chenopodium album sbp. album Pilosella piloselloides Calystegia sylvatica Stellaria media Cucurbita sp. Biota orientalis Cryptomeria japonica Cupressus macrocarpa Tamus communis Equisetum arvense Euphorbia peplus var. peplus Mercurialis annua Medicago sativa subp. sativa Trifolium medium Trifolium pratense var. pratense Acacia dealbata Cercis siliquastrum Robinia pseudoacacia Wisteria sinensis Geranium purpureum Pelargonium hybrida Hypericum perforatum Juglans regia Calamintha grandiflora Calamintha nepeta Calamintha sylvatica Magnolia grandiflora Alcea biennis Ficus carica spb. carica Fraxinus angustifolia Jasminum officinale Ligustrum japonica Olea oleaster Oxalis corniculata Chelidonium majus Phytolacca americana Cedrus libani Picea orientalis Picea pungens Pinus radiata Hemicryptophyt Cryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Phanerophyt Cryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Therophyt Phanerophyt Phanerophyt Phanerophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Phanerophyt Phanerophyt Phanerophyt Chamaephyt Hemicryptophyt Chamaephyt Chamaephyt Phanerophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Phanerophyt Hemicryptophyt Phanerophyt Phanerophyt Chamaephyt Phanerophyt Phanerophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Cryptophyt Phanerophyt Phanerophyt Phanerophyt Phanerophyt Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Değil Doğal Değil Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Değil Doğal Değil Doğal Değil Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Değil Doğal Değil Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Değil Doğal Değil 84 Tablo 91’in devamı 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 Pinaceae Poaceae Poaceae Plantaginaceae Polygonaceae Primulacea Punicaceae Ranunculaceae Rosaceae Salicaceae Scrophulariaceae Simaroubaceae Solanaceae Ulmaceae Urticaceae Violaceae Vitaceae Pseudotsuga menziesii var. viridis Avena sterilis subp. ludoviciana Brachypodium sylvaticum Holcus lanatus Hordeum murinum Hordeum murinum subp. teporinum Lolium perenne Poa trivallis Rostraria cristata Setaria viridis Zea mays sp. Plantago lanceolata Rumex crispus Anagallis arvensis Punica granatum Clematis vitalba Potentilla reptans Rubus sp. Cotoneaster frigida Eirobotrya japonica Laurocerasus officinalis Prunus sp. Prunus cerasifera 'Atropurpurea' Pyracantha coccinea Rosa sp. Spirea wanhouttei Salix alba Salix babylonica Verbascum sp. Ailanthus altissima Solanum nigrum subp. nigrum Ulmus glabra Pareitaria judaica Urtica dioica Viola arvensis Vitis vinifera Phanerophyt Therophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Geophyt Geophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Therophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Phanerophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Chamaephyt Phanerophyt Phanerophyt Phanerophyt Phanerophyt Phanerophyt Chamaephyt Chamaephyt Phanerophyt Phanerophyt Hemicryptophyt Phanerophyt Hemicryptophyt Phanerophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Chamaephyt Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Toplamda 77 noktadan alınan numunelerin 52 ayrı familyaya ait olduğu yapılan çalışmalar sonucunda belirlenmiştir. Yapılan çalışmalar sonuncunda kentsel arazide içinde barındırdığı tür sayısı bakımından en çok yayılış gösteren 3 familya Asteraceae, Poaceae ve Rosaceae’dir. Çalışma alanında Asteraceae familyasının yayılış gösterdiği 16 tür ile toplam tür sayısının %13,4’ünü oluşturarak en çok tür sayısını içinde barındıran familya olduğu belirlenmiştir. Asteracecae familyasının çalışma alanında yayılış gösterdiği türlerin; 85 Achillea arabica, Cichorium intybus, Cirsium trachylepis, Crepis foetida sbp. foedita, Crepis pulchara, Crepis setosa, Lactuca serriola, Lapsana communis, Pulicaria dysenterica, Sonchus asper, Sonchus oleraceus, Tanacetum parthenium, Tanacetum scaturiginosum, Taraxacum buttleri, Taraxacum scaturiginosum ve Xanthium spinosum olduğu gözlemlenmiştir. Kentsel çalışma sahalarında 53 familyadan 37’si (%71,15) bir tür ile yayılış göstermektedir. Tablo 92. Kentsel araştırma alanlarında tespit edilen türlerin yayılış gösterdikleri familyalar Bulunma Oranı Yüzde Bulunma Oranı Yüzde Aceraceae 1 ,8 Hypericaceae 1 ,8 Adoxaceae 1 ,8 Juglandaceae 1 ,8 Apiaceae 8 6,7 Lamiaceae 3 2,5 Apocynaceae 1 ,8 Magnoliaceae 1 ,8 Araliaceae 1 ,8 Malvaceae 1 ,8 Arevaceae 1 ,8 Moraceae 1 ,8 Asteraceae 16 13,4 Oleaceae 4 3,4 Berberidaceae 1 ,8 Oxalidaceae 1 ,8 Betulaceae 1 ,8 Papaveraceae 1 ,8 Bignoniceae 1 ,8 Phytolaccacea 1 ,8 Boraginaceae 2 1,7 Pinaceae 5 4,2 Brassicaceae 6 5,0 Plantaginaceae 1 ,8 Cannaceae 1 ,8 Poaceae 10 8,4 Caryophyllaceae 1 ,8 Polygonaceae 1 ,8 Celastraceae 1 ,8 Primulacea 1 ,8 Chenopodiceae 1 ,8 Punicaceae 1 ,8 Cichoriaceae 1 ,8 Ranunculaceae 1 ,8 Convulvulaceae 1 ,8 Rosaceae 10 8,4 Coryophyllaceae 1 ,8 Salicaceae 2 1,7 Cucurbitaceae 1 ,8 Scrophulariaceae 1 ,8 Cupressaceae 3 2,5 Simaroubaceae 1 ,8 Dioscoreaceae 1 ,8 Solanaceae 1 ,8 Equisetaceae 1 ,8 Ulmaceae 1 ,8 Euphorbiaceae 2 1,7 Urticaceae 2 1,7 Fabaceae 7 5,9 Violaceae 1 ,8 Geraniaceae 2 1,7 Vitaceae 1 ,8 Toplam 119 100,0 FAMİLYA FAMİLYA 86 Kentsel çalışma alanlarında toplanan farklı türden bitkilerde 6 farklı yaşam formuna rastlanmıştır. Teşhit edilen 119 türden 50 tür (%42,0) Hemicryptophyt yaşam formuna sahip olup bunu sırasıyla Phanerophyt (33 tür; %27,7), Crytophyt (17 tür; %14,4), Chamaephyt (13 tür; %10,9), Geophyt (3 tür; %2,5) ve Therophyt (4 tür; %2,5) takip etmektedir. Tablo 93. Kentsel araştırma alanlarında tespit edilen türlerin yayılış gösterdikleri yaşam formları Yaşam Formu Bulunma Oranı Yüzde Chamaephyt 13 10,9 Cryptophyt 17 14,4 Geophyt 3 2,5 Hemicryptophyt 50 42,0 Phanerophyt 33 27,7 Therophyt 3 2,5 119 100,0 Toplam Bitki teşhisi sonrasında yapılan araştırmalar; teşhisi yapılan 119 türün 80’inin (%67,2) Trabzon ili içinde doğal tür, 39’unun ise (%32,8) Trabzon ili için doğal olmadığı saptanmıştır. Tablo 94. Kentsel araştırma alanlarında tespit edilen il bazında doğallık durumları Doğallık Durumu Bulunma Oranı Yüzde Doğal 80 67,2 Egzotik 39 32,8 Toplam 119 100,0 3.2.2.1. Kentsel Araştırma Alanlarında Duvarın Üst Mikrohabitatında (1. Mikrohabitat) Tespit Edilen Vejetasyona Ait Bulgular Kentsel çalışma alanlarında 30 duvardan belirlenen toplam 28 adet 1. mikrohabitat örnek alanından toplanan numunelerden, 5 değişik yaşam formu ve 36 değişik familyaya ait 69 bitki türü tespit edilmiştir. Tablo 95’de kentsel çalışma alanlarının duvar üzerinde 87 (1.mikrohabitat) tespit edilen tüm bitki türlerine ait familya, yaşam formu ve doğallık bilgileri verilmiştir. Tablo 95. Kentsel araştırma alanlarında 1. Mikrohabitatlarında tespit tür, familya, yaşam formu ve il bazında doğallık durumları Familya 1 Aceraceae 2 3 Apiaceae 4 5 6 Araliaceae 7 Arevaceae 8 9 Asteraceae 10 11 12 13 14 15 16 17 Berberidaceae 18 Betulaceae 19 Bignoniceae 20 Cannaceae 21 Chenopodiceae 22 Convulvulaceae 23 Coryophyllaceae 24 Cucurbitaceae 25 26 Cupressaceae 27 28 Dioscoreaceae 29 Euphorbiaceae 30 31 Fabaceae 32 33 34 Geraniaceae 35 Hypericeae 36 Juglandaceae 37 Lamiaceae 38 Moraceae 39 Oleaceae 40 Tür Acer negundo Anethum graveolens Foeniculum vulgare Seseli petaeum Torilis arvensis Hedera helix Trachycarpus fortunei Achillea arabica Cichorium intybus Cirsium trachylepis Crepis setosa Lactuca serriola Pulicaria dysenterica Sonchus asper Tanacetum scaturiginosum Taraxacum scaturiginosum Berberis thunbergii Corylus awellana Campsis radicans Canna sp. Chenopodium album Calystegia sylvatica Stellaria media Cucurbita sp. Biota orientalis Cryptomeria japonica Cupressus macrocarpa Tamus communis Euphorbia peplus Cercis siliquastrum Robinia pseudoacacia Trifolium medium Wisteria sinensis Pelargonium hybrida Hypericum perforatum Juglans regia Calamintha nepeta Ficus carica Fraxinus angustifolia Jasminium officinale Yaşam Formu Phanerophyt Hemicrytophyt Chamaephyt Chamaephyt Cryptophyt Chamaephyt Phanerophyt Cryptophyt Hemicrytophyt Hemicrytophyt Cryptophyt Cryptophyt Hemicrytophyt Cryptophyt Cryptophytl Hemicrytophyt Phanerophyt Phanerophyt Chamaephyt Hemicrytophyt Cryptophyt Hemicrytophyt Hemicrytophyt Therophyt Phanerophyt Phanerophyt Phanerophyt Hemicrytophyt Hemicrytophyt Phanerophyt Phanerophyt Hemicrytophyt Chamaephyt Chamaephyt Chamaephyt Phanerophyt Hemicrytophyt Phanerophyt Phanerophyt Chamaephyt İl Bazında Doğallık Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Değil Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Değil Doğal Doğal Değil Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil 88 Tablo 95’in devamı Ligustrum japonica Olea oleaster Oxalis corniculata Chelidonium majus Cedrus libani Picea orientalis Picea pungens Pinus radiata Plantago lanceolata Holcus lanatus Lolium perenne Zea mays sp. Punica granatum Clematis vitalba Cotoneaster frigida Eriobotrya japonica Lauracerasus officinalis Potentilla reptans Prunus cerasifera Pyracantha coccinea Rosa sp. Rubus sp. Spiraea wanhouttei Salix babylonica Ailanthus integrifolia Ulmus glabra Parietaria judaica Phanerophyt Phanerophyt Hemicrytophyt Hemicrytophyt Phanerophyt Phanerophyt Phanerophyt Phanerophyt Hemicrytophyt Hemicrytophyt Hemicrytophyt Therophyt Phanerophyt Hemicrytophyt Chamaephyt Phanerophyt Phanerophyt Hemicrytophyt Phanerophyt Phanerophyt Chamaephyt Hemicrytophyt Chamaephyt Phanerophyt Phanerophyt Phanerophyt Hemicrytophyt Doğal Değil Doğal Değil Doğal Doğal Değil Doğal Değil Doğal Doğal Değil Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Değil Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Değil Doğal Değil Doğal Doğal 68 Urtica dioica Hemicrytophyt Doğal 69 Violaceae Viola arvensis Hemicrytophyt Doğal 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 Oleaceae Oxalidaceae Papaveraceae Pinaceae Plantaginaceae Poaceae Punicaceae Ranunculaceae Rosaceae Salicaceae Simaroubaceae Ulmaceae Urticaceae Kentsel çalışma alanlarının 1. mikrohabitatlarında yayılış gösteren 36 familyadan arazide en çok türle yayılış gösterenlerinin Astereceae ve Rosaceae familyaları olduğu tespit edilmiştir. Her iki familya da arazide 9 tür ile yayılış gösterirken toplam tür sayısının %26’sını oluşturmaktadırlar. Asteraceae familyası çalışma alanında Achehillea arabica, Cichorium intybus, Cirsium trachylepis, Crepis setosa, Lactuca seriola, Pulicaria dysenterica, Sonchus asper, Tanacetum scaturiginosum ve Taraxacum scaturiginosum türleri ile temsil edilirken, Rosaceae familyası ise Cotoneaster frigida, Eriobotrya japonica, Lauracerasus officinalis, Potentilla reptans, Prunus cerasifera, Pyracantha coccinea, Rosa sp., Rubus sp. ve Spireae wanhouttei ile yayılış göstermektedir. 89 Tablo 96. Kentsel araştırma alanlarında 1. mikrohabitatlarında tespit türlerin yayılış gösterdikleri familyalar Bulunma Oranı Familya Yüzde Familya Bulunma Oranı Yüzde Aceraceae 1 1,4 Hypericeae 1 1,4 Apiaceae 4 5,8 Juglandaceae 1 1,4 Araliaceae 1 1,4 Lamiaceae 1 1,4 Arevaceae 1 1,4 Moraceae 1 1,4 Asteraceae 9 13,0 Oleaceae 4 5,8 Berberidaceae 1 1,4 Oxalidaceae 1 1,4 Betulaceae 1 1,4 Papaveraceae 1 1,4 Bignoniceae 1 1,4 Pinaceae 4 5,8 Cannaceae 1 1,4 Plantaginaceae 1 1,4 Chenopodiceae 1 1,4 Poaceae 3 4,3 Convulvulaceae 1 1,4 Punicaceae 1 1,4 Coryophyllaceae 1 1,4 Ranunculaceae 1 1,4 Cucurbitaceae 1 1,4 Rosaceae 9 13,0 Cupressaceae Dioscoreaceae 3 1 4,3 1,4 Salicaceae Simaroubaceae 1 1 1,4 1,4 Euphorbiaceae 1 1,4 Ulmaceae 1 1,4 Fabaceae 4 5,8 Urticaceae 2 2,9 Geraniaceae 1 1,4 Violaceae Toplam 1 69 1,4 100,0 Kentsel alan 1. mikrohabitatlarda yapılan çalışmalar sonucunda arazide bulunan bitki türlerinde 5 ayrı yaşam formu tespit edilmiştir. Teşhisi yapılan 69 türden 26’sının Phanerophyt (%37,7), 23’ünün HemiCrytophyt (%33,4), 11’inin Chamaephyt (%15,9), 7’sinin Cryptophyt (%15,9), 2’sinin ise Therophyt (%2,9) yaşam formuna sahip olduğu saptanmıştır. Tablo 97. Kentsel araştırma alanlarında 1. mikrohabitatlarında tespit türlerin yayılış gösterdikleri yaşam formları Yaşam Formu Bulunma Oranı Yüzde Chamaephyt 11 15,9 Cryptophyt 7 10,1 Hemicyptopht 23 33,4 Phanerophyt 26 37,7 Therophyt 2 2,9 Toplam 69 100,0 90 Kentsel alandaki duvarların 1. mikrohabitatlarında yapılan çalışmada tespit edilen 69 türün 42’sinin (%60,9) Trabzon ili için doğal, 27 türün ise (%39,1) Trabzon ili için doğal olmadığı belirlenmiştir. Tablo 98. Kentsel araştırma alanlarında 1. mikrohabitatlarında tespit türlerin il bazında doğallık durumları Doğallık Durumu Bulunma Oranı Yüzde Doğal 42 60,9 Egzotik 27 39,1 Toplam 69 100,0 3.2.2.2. Kentsel Araştırma Alanlarında Duvarın Yüzeylerinde (2. Mikrohabitat) Tespit Edilen Vejetasyona Ait Bulgular Kentsel çalışma alanlarında 30 duvardan belirlenen toplam 20 adet 2. mikrohabitat örnek alanından toplanan numunelerden, 6 değişik yaşam formu ve 16 değişik familyaya ait 31 bitki türü tespit edilmiştir. Tablo 99’da kentsel çalışma alanlarının duvar yüzeylerinde (2.mikrohabitat) tespit edilen tüm bitki türlerine ait familya, yaşam formu ve doğallık bilgileri verilmiştir. 91 Tablo 99. Kentsel araştırma alanlarında 2. mikrohabitatlarında tespit tür, familya, yaşam formu ve il bazında doğallık durumları Familya 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 Apiaceae Araliaceae Asteraceae Betulaceae Brassicaceae Euphorbiaceae Fabaceae Geraniaceae Lamiaceae Moraceae Oleaceae Oxalidaceae Phytolaccaceae Poaceae Rosaceae Urticaceae Tür Anethum graveolens Chaerophyllum temulum Foeniculum vulgare Torilis arvensis subp. arvensis Hedera helix Cichorium intybus Lactuca serriola Sonchus oleraceus Tanacetum scaturiginosum Taraxacum buttleri Taraxacum scaturiginosum Corylus awellana Rorippa sylvestris subp. sylvestris Mercurialis annua Robinia pseudoacacia Trifolium pratense var. pratense Geranium purpureum Calamintha grandiflora Calamintha nepeta Calamintha sylvatica Ficus carica Fraxinus angustifolia Oxalis corniculata Phytolacca americana Avena sterilis subp. ludoviciana Hordeum murinum Lolium perenne Prunus sp. Rubus sp. Parietaria judaica Urtica dioica Yaşam Formu Hemicrytophyt Geophyt Chamaephyt Cryptophyt Chamaephyt Hemicrytophyt Cryptophyt Cryptophyt Cryptophyt Hemicrytophyt Hemicrytophyt Phanerophyt Hemicrytophyt Hemicrytophyt Phanerophyt Hemicrytophyt Hemicrytophyt Hemicrytophyt Hemicrytophyt Hemicrytophyt Phanerophyt Phanerophyt Hemicrytophyt Cryptophyt Therophyt Geophyt Hemicrytophyt Phanerophyt Hemicrytophyt Hemicrytophyt Hemicrytophyt İl Bazında Doğallık Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Kentsel örnek alanlarında duvar yüzelerinden (2. mikrohabitat) toplanıp teşhisleri yapılan 31 türden tüm örnek alanlarında en çok rastlanan 2 türün Parietaria judaica ve Rubus sp. olduğu belirlenmiştir. Bu iki türden en az birine tüm örnek alanlarının 12’sinde (%60) rastlanmıştır. En sık rastlanan 5 türden en az birine (bu iki türe ek olarak Calamintha nepeta, Hedera helix, Oxalis corniculata) tüm örnek alanlarının 17’sinde (%75), en sık rastlanan 9 türden birine ise (bu beş türe ek olarak Ficus carica, Anethum 92 graveolens, Foeniculum vulgare, Lactuca serriola) tüm örnek alanlarında (%100) rastlanmıştır. Örnek alanlarında en fazla türle yayılış gösteren familyalar Asteraceae ve Apiaceae familyalarıdır. Astereaceae alanda 6 tür ile yayılış gösterirken (toplam tür sayısının %19,4’ü), Apiaceae familyası 4 tür ile (toplam tür sayısının %12,9’u) yayılış göstermiştir. Asteraceae familyası örnek alanlarında Cichorium intybus, Lactuca serriola, Sonchus oleraceus, Tanacetum scaturiginosum, Taraxacum buttleri, Taraxacum scaturiginosum türleri ile temsil edilirken; Apiaceae familyası Anethum graveolens, Chaerophyllum temulum, Foeniculum vulgare, Torilis arvensis subp. arvensis türleri ile yayılış göstermektedir. Tablo 100. Kentsel araştırma alanlarında 2. mikrohabitatlarında tespit türlerin yayılış gösterdikleri familyalar Bulunma Oranı Yüzde Bulunma Oranı Yüzde Apiaceae 4 12,9 Lamiaceae 3 9,7 Araliaceae 1 3,2 Moraceae 1 3,2 Asteraceae 6 19,4 Oleaceae 1 3,2 Betulaceae 1 3,2 Oxalidaceae 1 3,2 Brassicaceae 1 3,2 Phytolaccaceae 1 3,2 Euphorbiaceae 1 3,2 Poaceae 3 9,7 Fabaceae 2 6,5 Rosaceae 2 6,5 Geraniaceae 1 3,2 Urticaceae 2 6,5 Toplam 31 100,0 Familya Familya Yapılan çalışmalar sonucunda kentsel alanlarda duvar yüzeylerinde yayılış gösteren bitkilerin 6 farklı yaşa formuna sahip oduğu belirlenmiştir. Belirlenen 31 türün 16’sı HemiCrytophyt (%51,6) yaşam formuna sahipken bunu 5’er türle Crytophyt ve Phanerophyt (%16,1), 2 ‘şer türle Chamaephyt ve Geophyt (%6,5) ve 1 türle Theropht (%3,2) takip etmektedir. 93 Tablo 101. Kentsel araştırma alanlarında 2. mikrohabitatlarında tespit türlerin yayılış gösterdikleri yaşam formları Yaşam Formu Bulunma Oranı Yüzde Chamaephyt 2 6,5 Cryptophyt 5 16,1 Geophyt 2 6,5 Hemicrytophyt 16 51,6 Phanerophyt 5 16,1 Therophyt 1 3,2 Toplam 31 100,0 Çalışma sahasında belirlenen 31 türün 30’unun (%96,8) Trabzon ili için doğal, 1 türün ise (%3,2) Trabzon ili için doğal olmadığı tespit edilmiştir. Tablo 102. Kentsel araştırma alanlarında 2. mikrohabitatlarında tespit türlerin il bazında doğallık durumları Doğallık Durumu Bulunma Oranı Yüzde Doğal 30 96,8 Egzotik 1 3,2 Toplam 31 100,0 3.2.2.3. Kentsel Araştırma Alanlarında Duvar Önündeki Kısımlarda (3. Mikrohabitat) Tespit Edilen Vejetasyona Ait Bulgular Yapılan araştırmada duvarın önündeki 1m’lik koridorun (bentin) bitkisel dokusu incelendiğinde kentlerde bitkisel karakteristiği tanımladığı için ve etkin baskı kuvveti altında kalmadığından kentlerde kendiliğinden oluşan önemli bir yeşil dokuyu ifade ettiğinden oldukça önemli sayılmıştır. Kentsel çalışma alanlarında 30 duvardan belirlenen toplam 30 adet 3. mikrohabitat örnek alanından toplanan numunelerden, 6 değişik yaşam formu ve 37 değişik familyaya ait 72 bitki türü tespit edilmiştir. Tablo 103’de kentsel çalışma alanlarının duvar önü mikrohabitatlarından (3. mikrohabitat) toplanıp tespit edilen tüm bitki türlerine ait familya, yaşam formu ve doğallık-egzotiklik bilgileri verilmiştir. 94 Tablo 103. Kentsel araştırma alanlarında 3. mikrohabitatlarında tespit tür, familya, yaşam formu ve il bazında doğallık durumları Familya 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 Adoxaceae Apiaceae Apocynaceae Araliaceae Asteraceae Bignoniceae Boraginaceae Brassicaceae Caryophyllaceae Celastraceae Chenopodiceae Cichoriaceae Cupressaceae Equisetaceae Euphorbiaceae Fabaceae Geraniaceae Hypericeae Juglandaceae Tür Vibirnum tinus Anethum graveolens Chaerophyllum temulum Oenanthe pimpinelloides Tordylum maximum Torilis arvensis Nerium oleander Hedera helix Cichorium intybus Cirsium trachylepis Crepis foetida Crepis pulchara Lactuca serriola Lapsana communis Sonchus oleraceus Tanacetum parthenium Tanacetum scaturiginosum Taraxacum buttleri Xanthium spinosum Campsis radicans Cynoglossum creticum Omphalodes cappadocica Brassica elongata Brassica sp. Iberis pinnata Raphanus raphanisttrum Sisymbrim officinale Moehringia trineruia Stellaria media Eonymus sp. Chenopodium album Pilosella piloselloides Biota orientalis Equisetum arvense Mercurialis annua Acacia dealbata Medicago sativa Robinia pseudoacacia Trifolium pratense Wisteria sinensis Geranium purpureum Pelargonium hybrida Hypericum perforatum Juglans regia Yaşam Formu Chamaephyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Crytophyt Crytophyt Phanerophyt Chamaephyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Crytophyt Crytophyt Crytophyt Hemicryptophyt Crytophyt Crytophyt Crytophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Chamaephyt Crytophyt Hemicryptophyt Crytophyt Crytophyt Hemicryptophyt Crytophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Phanerophyt Crytophyt Hemicryptophyt Phanerophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Phanerophyt Hemicryptophyt Phanerophyt Hemicryptophyt Chamaephyt Hemicryptophyt Chamaephyt Chamaephyt Phanerophyt İl Bazında Doğallık Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Değil Doğal Doğal 95 Tablo 103’ün devamı 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 Lamiaceae Magnoliaceae Malvaceae Moraceae Oleaceae Oxalidaceae Phytolaccaceae Poaceae Poligonaceae Primulaceae Ranunculaceae Rosaceae Saliaceae Scrophulariaceae Simaroubaceae Solanaceae Urticaceae Vitaceae Calamintha grandiflora Calamintha nepeta Magnolia grandiflora Alcea biennis Ficus carica Fraxinus angustifolia Oxalis corniculata Phytolacca americana Avena sterilis Brachypodiuum sylvaticum Hordeum murinum Lolium perenne Poa trivallis Rostraria cristata Setaria viridis Rumex crispus Anagallis arvensis Clematis vitalba Eirobotrya japonica Rosa sp. Rubus sp. Salix alba Verbascum sp. Ailanthus altissima Solanum nigrum Parietaria judaica Urtica dioica Vitis vinifera Hemicryptophyt Hemicryptophyt Phanerophyt Hemicryptophyt Phanerophyt Phanerophyt Hemicryptophyt Crytophyt Therophyt Hemicryptophyt Geophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Phanerophyt Chamaephyt Hemicryptophyt Phanerophyt Hemicryptophyt Phanerophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Chamaephyt Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Kentsel alanda örnek alınan duvarların ön kısımlarında 1m.’lik bölümde (3. mikrohabitat) yayılış gösteren 37 familyadan en çok tür ile arazide yayılış gösteren familyanın Asteraceae (11 tür, %15,3) olduğu tespit edilmiştir. Asteraceae familyası çalışma sahasında Cichorium intybus, Cirsium trachylepis, Crepis foetida,Crepis pulchara, Lactuca serriola, Lapsana communis, Sonchus oleraceus, Tanacetum parthenium, Tanacetum scaturiginosum, Taraxacum buttleri ve Xanthium spinosum türleri ile temsil edilmektedir. 96 Tablo 104. Kentsel araştırma alanlarında 3. Mikrohabitatlarında tespit türlerin yayılış gösterdikleri familyalar Bulunma Oranı Yüzde Bulunma Oranı Yüzde Adoxaceae 1 1,4 Lamiaceae 2 2,8 Apiaceae 5 6,9 Magnoliaceae 1 1,4 Apocynaceae 1 1,4 Malvaceae 1 1,4 Araliaceae 1 1,4 Moraceae 1 1,4 Asteraceae 11 15,3 Oleaceae 1 1,4 Bignoniceae 1 1,4 Oxalidaceae 1 1,4 Boraginaceae 2 2,8 Phytolaccaceae 1 1,4 Brassicaceae 5 6,9 Poaceae 7 9,7 Caryophyllaceae 2 2,8 Poligonaceae 1 1,4 Celastraceae 1 1,4 Primulaceae 1 1,4 Chenopodiceae 1 1,4 Ranunculaceae 1 1,4 Cichoriaceae 1 1,4 Rosaceae 3 4,2 Cupressaceae 1 1,4 Saliaceae 1 1,4 Equisetaceae 1 1,4 Scrophulariaceae 1 1,4 Euphorbiaceae 1 1,4 Simaroubaceae 1 1,4 Fabaceae 5 6,9 Solanaceae 1 1,4 Geraniaceae 2 2,8 Urticaceae 2 2,8 Hypericeae 1 1,4 Vitaceae 1 1,4 Juglandaceae 1 1,4 Toplam 72 100,0 Familya Familya Kentsel duvarların 3. mikrohabitatlarından toplanan ve teşhisi yapılan türlerin toplamda 6 farklı yaşam formuna ait oldukları tespit edilmiştir. Alanda teşhis edilen 72 farklı türün 36’sı (%50) HemiCrytophyt, 14’ü (%19,4) Crytophyt, 12’si (%16,7) Phanerophyt, 8’i (%11,1) Chamaephyt, 1’i (%1,4) Geophyt, 1’i (%1,4) Therophyt yaşam formuna sahiptir. 97 Tablo 105. Kentsel araştırma alanlarında 3. mikrohabitatlarında tespit türlerin yayılış gösterdikleri yaşam formları Yaşam Formu Bulunma Oranı Yüzde Chamaephyt 8 11,1 Crytophyt 14 19,4 Geophyt 1 1,4 Hemicryptophyt 36 50,0 Phanerophyt 12 16,7 Therophyt 1 1,4 Toplam 72 100,0 Kentsel duvarların 3. mikrohabitatlarında tespit edilen türlerden 55 türün (%76,4) Trabzon İli için doğal, 17 türün ise (%23,6) doğal olmadığı belirlenmiştir. Tablo 106. Kentsel araştırma alanlarında 3. mikrohabitatlarında tespit türlerin il bazında doğallık durumları Doğallık Durumu Bulunma Oranı Yüzde Doğal 55 76,4 Egzotik 17 23,6 Toplam 72 100,0 3.2.3. Kırsal Çalışma Alanlarının Tümünde Tespit Edilen Vejetasyona Ait Bulgular Kırsal çalışma alanlarında toplam 30 duvardan, 81 örnek alanından toplanan numunelerden, 6 değişik yaşam formu ve 49 değişik familyaya ait 131 bitki türü tespit edilmiştir. Kırsal çalışma sahalarının tümünde en sık rastlanan 3 türden en az biri (Parietaria judaica, Torilis arvensis, Calamintha nepeta) tüm örnek alanlarının 39’unda (%48,14) yayılış gösterirken, en sık rastlanan 6 tür (Lapsana communis, Mercurialis annua, Rumex crispus) örnek alanlarının 55’inde (%67,9), en sık rastlanan 10 tür ise (Hedera helix, Urtica dioica, Holcus lanatus, Lolium perenne) örnek alanlarının 65’inde (%80,24) görülmektedir. Tablo 107’de kırsal çalışma alanlarının tümünde mikrohabitat gözetmeksizin tespit edilen tüm bitki türlerine ait familya, yaşam formu ve doğallık-egzotiklik bilgileri verilmiştir. 98 Tablo 107. Kırsal araştırma alanlarının tümünde tespit edilen tür, familya, yaşam formu ve il bazında doğallık durumları Familya 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 Amaranthaceae Apiaceae Araliaceae Aspleniaceae Asteraceae Betulaceae Bignoniaceae Brassicaceae Buxaceae Campanulaceae Caprifoliaceae Tür Amaranthus cruentus Beta vulgaris Anethum graveolens Apium nodiflorum Chaerophyllum aureum Daucus carota Petroselinum sp. Sison amomum Torilis arvensis var. arvensis Hedera helix Asplenium trichomanes Anthemis cotula Anthemis tinctoria Artemisia absinthium Artemisia verlotiorum Aster caucasicus Bidens tripartita Conyza canadensis Cicerbita racemosa Cichorium intybus Crepis foetida Crepis pulchra Eupatorium cannabinum Helminthotheca echioides Inula conyza Lactuca serriola Lapsana communis Lapsana communis spb. grandiflora Leontodon hispidus var. glabratus Sonchus asper Senecio vulgaris Sonchus oleraceus Tanacetum parthenium Taraxacum scaturiginosum Corylus avellana Campsis radicans Cynoglossum creticum Myosotis alpestris Trachystemon orientalis Brassica sp. Buxus sempervirens Campanula latifolia Campanula rapunculoides Sambucus ebulus Yaşam Formu Hemicryptophyt Geophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Geophyt Cryptophyt Cryptophyt Cryptophyt Chamaephyt Chamaephyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Chamaephyt Chamaephyt Hemicryptophyt Therophyt Chamaephyt Chamaephyt Hemicryptophyt Cryptophyt Cryptophyt Hemicryptophyt Cryptophyt Cryptophyt Cryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Cryptophyt Cryptophyt Cryptophyt Cryptophyt Cryptophyt Hemicryptophyt Phanerophyt Chamaephyt Cryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Cryptophyt Chamaephyt Hemicryptophyt Cryptophyt Cryptophyt İl Bazında Doğallık Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil 99 Tablo 107’nin devamı 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 Caryophyllaceae Chenopodiaceae Commelinaceae Convolvulaceae Cornaceae Crassulaceae Dennstaedtiaceae Dryopteridaceae Ebenaceae Equisetaceae Euphorbiaceae Fabaceae Geraniaceae Hydrangeaceae Hypericaceae Lamiaceae Lauraceae Moraceae Oleacea Onagraceae Oxalidaceae Papaveraceae Lonicera caucasica Lonicera japonica Petrorhagia saxifraga Stellaria media Atriplex nitens Chenopodium album subp. album Commelina communis Calystegia sylvatica Convolvulus arvensis Cornus amonum Cornus sanguinea Phedimus stoloniferus Sedum pallidum var. bithynicum Pteridium aquilinum Polystichum aculeatum Diospyrus lotus Equisetum arvense Euphorbia stricta Mercurialis annua Medicago lupilina Medicago sativa subp. sativa Trifolium medium var. medium Trifolium pratense var. pratense Vicia cracca subp. cracca Geranium purpureum Pelargonium hybrida Philadelphus coronarius Hypericum perforatum Calamintha grandiflora Calamintha nepeta Clinopodium nepeta Mentha longifolia Mentha pulegium Salvia verticillata Stachys sylvatica Thymus praecox Laurus nobilis Ficus carica Fraxinus angustifolia Ligustrum japonica Olea europea Epilobium minutiflorum Epilobium montanum Oenothera biennis Oxalis corniculata Chelidonium majus Chamaephyt Chamaephyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Cryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Chamaephyt Chamaephyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Chamaephyt Chamaephyt Phanerophyt Hemicryptophyt Cryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Chamaephyt Chamaephyt Chamaephyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Phanerophyt Phanerophyt Phanerophyt Phanerophyt Phanerophyt Cryptophyt Cryptophyt Cryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Değil Doğal Değil Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Değil Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil 100 Tablo 107’nin devamı 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 Plantaginaceae Poaceae Polygonaceae Primulaceae Ronunculaceae Rosaceae Rutaceae Salicaceae Saxifragaceae Smilacaceae Solanaceae Taxodiaceae Ulmaceae Urticaceae Violaceae Vitaceae Plantago lanceolata Plantago major subp. major Avena sterilis Brachypodium sylvaticum Festuca djimilensis Holcus lanatus Hordeum murinum Lolium perenne Paspalum paspalodes Zea mays sp. Polygonum hydropiper Polygonum persicaria Rumex crispus Anagallis arvensis Clematis vitalba Agrimonia eupatoria Cotoneaster nummularia Cydonia oblonga Fragaria vesca Geum urbanum Laurocerasus officinalis Mespilus germanica Potentilla reptans Prunus avium Rosa sp. Rubus sp. Sanguisorba minor subp. muricata Citrus sp. Populus tremula Salix fragilis Saxigfraga cymbalaria Smilax excelsa Solanum nigrum subp. nigrum Sequoia sempervirens Ulmus glabra Ulmus minor Parietaria judaica Urtica dioica Viola odorata Parthenocissus vitacea Vitis vinifera Cryptophyt Cryptophyt Therophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Geophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Therophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Phanerophyt Phanerophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Phanerophyt Phanerophyt Hemicryptophyt Phanerophyt Chamaephyt Hemicryptophyt Cryptophyt Phanerophyt Phanerophyt Phanerophyt Cryptophyt Chamaephyt Hemicryptophyt Phanerophyt Phanerophyt Phanerophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Chamaephyt Chamaephyt Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Değil Egzotik Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Değil Doğal Kırsal çalışma alanlarında önceden tespit eilen duvarlar üzerinde yapılan çalışmalarda, teşhis edilen 131 türün 49 değişik familyaya bağlı olduğu gözlemlenmiştir. Arazide en fazla tür ile yayılış gösteren familyanın Asteraceae familyası (23 tür, %17,6) 101 olduğu tespit edilmiştir. Asteraceae familyası çalışma alanında Anthemis cotula, Anthemis tinctoria, Artemisia absinthium, Artemisia verlotiorum, Aster caucasicus, Bidens tripartita, Conyza canadensis, Cicerbita racemosa, Cichorium intybus, Crepis foetida, Crepis pulchra, Eupatorium cannabinum, Helminthotheca echioides, Inula conyza, Lactuca serriola, Lapsana communis, Lapsana communis spb. grandiflora, Leontodon hispidus var. glabratus, Sonchus asper, Senecio vulgaris, Sonchus oleraceus, Tanacetum parthenium ve Taraxacum scaturiginosum türleri ile yayılış göstermektedir. Tablo 108. Kırsal araştırma alanlarının tümünde tespit edilen türlerin yayılış gösterdikleri familyalar Bulunma Oranı Yüzde Bulunma Oranı Yüzde Amaranthaceae 2 1,5 Hypericaceae 1 ,8 Apiaceae 7 5,3 Lamiaceae 8 6,1 Araliaceae 1 ,8 Lauraceae 1 ,8 Aspleniaceae 1 ,8 Moraceae 1 ,8 Asteraceae 23 17,6 Oleacea 3 2,3 Betulaceae 1 ,8 Onagraceae 3 2,3 Bignoniaceae 4 3,1 Oxalidaceae 1 ,8 Brassicaceae 1 ,8 Papaveraceae 1 ,8 Buxaceae 1 ,8 Plantaginaceae 2 1,5 Campanulaceae 2 1,5 Poaceae 8 6,1 Caprifoliaceae 3 2,3 Polygonaceae 3 2,3 Caryophyllaceae 2 1,5 Primulaceae 1 ,8 Chenopodiaceae 2 1,5 Ronunculaceae 1 ,8 Commelinaceae 1 ,8 Rosaceae 12 9,2 Convolvulaceae 2 1,5 Rutaceae 1 ,8 Cornaceae 2 1,5 Salicaceae 2 1,5 Crassulaceae 2 1,5 Saxifragaceae 1 ,8 Dennstaedtiaceae 1 ,8 Smilacaceae 1 ,8 Dryopteridaceae 1 ,8 Solanaceae 1 ,8 Ebenaceae 1 ,8 Taxodiaceae 1 ,8 Equisetaceae 1 ,8 Ulmaceae 2 1,5 Euphorbiaceae 2 1,5 Urticaceae 2 1,5 Fabaceae 5 3,8 Violaceae 1 ,8 Geraniaceae 2 1,5 Vitaceae 2 1,5 Hydrangeaceae 1 ,8 Toplam 131 100,0 Familya Familya 102 Kırsal çalışma alanlarında teşhis edilen türlerin 6 farklı yaşam formua sahip oldukları gözlemlenmiştir. Tespit edilen 131 türün 60’ı (%45,9) HemiCrytophyt, 26’sı (%19,8) Crytophyt, 21’i (%16,0) Chamaephyt, 18’i (%13,7) Phanerophyt, 3’ü (%2,3) Geophyt, 3’ü (%2,3) Therophyt yaşam formuna sahiptir. Tablo 109. Kırsal araştırma alanlarının tümünde tespit edilen türlerin yayılış gösterdikleri yaşam formları Yaşam Formu Bulunma Oranı Yüzde Chamaephyt 21 16,0 Cryptophyt 26 19,8 Geophyt 3 2,3 Hemicryptophyt 60 45,9 Phanerophyt 18 13,7 Therophyt 3 2,3 131 100,0 Toplam Kırsal çalışma alanlarında tespit edilen türlerden 98’inin (%74,8) Trabzon İli için doğal, 33’ünün ise (%25,2) Trabzon İli için doğal olmadığı belirlenmiştir. Tablo 110. Kırsal araştırma alanlarının tümünde tespit edilen türlerin il bazında doğallık durumları Doğallık Durumu Bulunma Oranı Yüzde Doğal 98 74,8 Egzotik 33 25,2 Toplam 131 100,0 3.2.3.1. Kırsal Araştırma Alanlarında Duvarın Üst Mikrohabitatlarında (1. Mikrohabitat) Tespit Edilen Vejetasyona Ait Bulgular Kırsal çalışma alanlarında 30 duvardan belirlenen toplam 30 adet 1. mikrohabitat örnek alanından toplanan numunelerden, 5 değişik yaşam formu ve 39 değişik familyaya ait 73 bitki türü tespit edilmiştir. Tablo 111’de kırsal çalışma alanlarının duvar üzerinde (1.mikrohabitat) tespit edilen tüm bitki türlerine ait familya, yaşam formu ve doğallıkegzotiklik bilgileri verilmiştir. 103 Tablo 111. Kırsal araştırma alanlarının 1. mikrohabitatlarında tespit edilen tür, familya, yaşam formu ve il bazında doğallık durumları 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 Familya Amaranthaceae Apiaceae Araliaceae Asteraceae Bignoniaceae Buxaceae Campanulaceae Caprifoliaceae Caryophyllaceae Chenopodiaceae Commelinaceae Convolvulaceae Cornaceae Dennstaedtiaceae Ebenaceae Equisetaceae Euphorbiaceae Fabaceae Geraniaceae Hydrangeaceae Lamiaceae Lauraceae Moraceae Oleaceae Tür Amaranthus cruenthus Chaerophyllum aurenum Torilis arvensis Hedera helix Anthemis cotula Artemisia absinthium Aster caucasicus Bidens tripartita Cichorium intybus Crepis foedita Crepis pulchara Helminthotheca echoidies Inula conyzae Lactuca serriola Lapsana communis Sonchus oleraceus Tanacetum parthenium Campsis radicans Trachystemon orientalis Buxus sempervirens Campanula latifolia Campanula rapuncloides Lonicera caucasica Sambucus ebulus Stellaria media Chenopodium album Commelina communis Convolvulus arvensis Cornus sanguiena Pteridium aquilinum Diospyrus lotus Equisetum arvense Mercurialis annua Medicago lupilina Trifolium pratense Geranium purpureum Pelargonium hybrida Philadelphus coronarius Calamintha nepeta Salvia verticillata Stachys sylvatica Laurus nobilis Ficus carica Fraxinus angustifolia Ligustum japonica Yaşam Formu Hemicryptophyt Hemicryptophyt Crytophyt Chamaephyt Hemicryptophyt Chamaephyt Hemicryptophyt Therophyt Hemicryptophyt Crytophyt Crytophyt Crytophyt Crytophyt Crytophyt Hemicryptophyt Crytophyt Crytophyt Chamaephyt Hemicryptophyt Chamaephyt Hemicryptophyt Crytophyt Chamaephyt Crytophyt Hemicryptophyt Crytophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Chamaephyt Chamaephyt Phanerophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Chamaephyt Chamaephyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Phanerophyt Phanerophyt Phanerophyt Phanerophyt İl Bazında Doğallık Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Değil Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil 104 Tablo 111’in devamı 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 Oxalidaceae Papaveraceae Plantaginaceae Poaceae Polygonaceae Primulaceae Ronunculaceae Rosaceae Rutaceae Salicaceae Smilacaceae Taxodiaceae Ulmaceae Urticaceae Vitaceae Oxalis corniculata Chelidonium majus Plantago major Avena sterilis Brachypodicum sylvaticum Holcus lanatus Lolium perenne Zea mays sp. Rumex crispus Anagallis arvensis Clematis vitalba Cotoneaster nummularia Geum urbanum Lauracerasus officinalis Prunus avium Rosa sp. Rubus sp. Sanguisorba minor Citrus sp. Salix fragilis Smilax excelsa Sequoia sempervirens Ulmus glabra Ulmus minor Parietaria judaica Urtica dioica Parthenocissus vitacea Vitis vinifera Hemicryptophyt Hemicryptophyt Crytophyt Therophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Therophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Phanerophyt Hemicryptophyt Phanerophyt Phanerophyt Chamaephyt Hemicryptophyt Crytophyt Phanerophyt Phanerophyt Chamaephyt Phanerophyt Phanerophyt Phanerophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Chamaephyt Chamaephyt Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Değil Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Kırsal çalışma alanı 1. mikrohabitatlarda tespit edilen türlerin toplam 39 değişik familya altında yayılış gösterdiği belirlenmiştir. Çalışma alanında en çok tür ile temsil edilen familyanın Asteraceae (13 tür, %17,8) familyası olduğu tespit edilmiştir. Asteraceae familyası çalışma alanında Anthemis cotula, Artemisia absinthium, Aster caucasicus, Bidens tripartita, Cichorium intybus, Crepis foetida, Crepis pulchara, Helminthotheca echoidies, Inula conyzae, Lactuca serriola, Lapsana communis, Sonchus oleraceus ve Tanacetum parthenium türleri ile temsil edilmektedir. 105 Tablo 112. Kırsal araştırma alanlarının 1. mikrohabitatlarında tespit edilen türlerin yayılış gösterdikleri familyalar Bulunma Oranı 1 2 1 13 2 1 2 2 1 1 1 1 1 1 1 1 1 2 2 1 Familya Amaranthaceae Apiaceae Araliaceae Asteraceae Bignoniaceae Buxaceae Campanulaceae Caprifoliaceae Caryophyllaceae Chenopodiaceae Commelinaceae Convolvulaceae Cornaceae Dennstaedtiaceae Ebenaceae Equisetaceae Euphorbiaceae Fabaceae Geraniaceae Hydrangeaceae Familya Yüzde 1,4 2,7 1,4 17,8 2,7 1,4 2,7 2,7 1,4 1,4 1,4 1,4 1,4 1,4 1,4 1,4 1,4 2,7 2,7 1,4 Lamiaceae Lauraceae Moraceae Oleaceae Oxalidaceae Papaveraceae Plantaginaceae Poaceae Polygonaceae Primulaceae Ronunculaceae Rosaceae Rutaceae Salicaceae Smilacaceae Taxodiaceae Ulmaceae Urticaceae Vitaceae Toplam Bulunma Oranı 3 1 1 2 1 1 1 5 1 1 1 7 1 1 1 1 2 2 2 73 Yüzde 4,1 1,4 1,4 2,7 1,4 1,4 1,4 6,8 1,4 1,4 1,4 9,6 1,4 1,4 1,4 1,4 2,7 2,7 2,7 100,0 Çalışma alanında belirlenen türlerin 5 ayrı yaşam formuna sahip oldukları tespit edilmiştir. Teşhis yapılan toplam 73 türün 31’i (%42,5) HemiCrytophyt, 13’ü (%17,8) Chamaephyt, 13’ü (%17,8) Crytophyt, 13’ü (%17,8) Phanerophyt, 3’ü (%4,1) Therophyt yaşam formuna sahiptir. Tablo 113. Kırsal araştırma alanlarının 1. mikrohabitatlarında tespit edilen türlerin yayılış gösterdikleri yaşam formları Yaşam Formu Bulunma Oranı Yüzde Chamaephyt 13 17,8 Crytophyt 13 17,8 Hemicryptophyt 31 42,5 Phanerophyt 13 17,8 Therophyt 3 4,1 Toplam 73 100,0 106 Çalışma sahasında teşhisi yapılan 73 türün 58’inin (%79,5) Trabzon İli için doğal, 15’inin ise (%20,5) Trabzon ili için doğal olmadığı tespit edilmiştir. Tablo 114. Kırsal araştırma alanlarının 1. mikrohabitatlarında tespit edilen türlerin il bazında doğallık durumları Doğallık Durumu Bulunma Oranı Yüzde Doğal 58 79,5 Egzotik 15 20,5 Toplam 73 100,0 3.2.3.2. Kırsal Araştırma Alanlarında Duvarların Yüzeylerinde Mikrohabitat) Tespit Edilen Vejetasyona Ait Bulgular (2. Kırsal çalışma alanlarında araştırmaya konu olan 30 duvardan duvar yüzeyinde vejetasyon tespit edilmiş 20 adedindeki 2. mikrohabitat örnek alanlarından toplanan numunelerden, 6 değişik yaşam formu ve 29 değişik familyaya ait 53 bitki türü tespit edilmiştir. Çalışma alanında en çok yayılış gösteren 2 türden (Parietaria judaica, Rubus sp.) en az biri 20 örnek alanının 12’sinde (%60), en çok yayılış gösteren 5 türden en az biri (Calamintha sylvatica, Hedera helix, Oxalis corniculata) 20 örnek alanının 17’sinde (%75), en çok yayılış gösteren 9 türden en az biri (Ficus carica, Anethum graveolens, Foeniculum vulgare, Lactuca serriola) 20 örnek alanının tümünde (%100) görülmektedir. Tablo 115‘de kırsal çalışma alanlarının duvar yüzeylerinde (2. mikrohabitat) tespit edilen tüm bitki türlerine ait familya, yaşam formu ve doğallık-egzotiklik bilgileri verilmiştir. 107 Tablo 115. Kırsal araştırma alanlarının 2. mikrohabitatlarında tespit edilen tür, familya, yaşam formu ve il bazında doğallık durumları Tür Familya Yaşam Formu İl Bazında Doğallık Amaranthus cruenthus Hemicryptophyt Doğal Beta vulgaris Geophyt Doğal Değil Petroselinum sp. Cryptophyt Doğal Değil Torilis arvensis subp. arvensis Cryptophyt Doğal 5 Araliaceae Hedera helix Chamaephyt Doğal 6 Aspleniaceae Asplenium trichomeles Chamaephyt Doğal 7 Anthemis cotula Hemicryptophyt Doğal 8 Crepis foetida Cryptophyt Doğal 9 Eupatorium cannabium Hemicryptophyt Doğal Değil 10 Asteraceae Lapsana communis Hemicryptophyt Doğal 11 Senecio vulgaris Cryptophyt Doğal 12 Tanacetum parthenium Cryptophyt Doğal 13 Taraxacum scoturiginosum Hemicryptophyt Doğal Campsis radicans Chamaephyt Doğal Değil Myosotis alpestris Hemicryptophyt Doğal Değil Campanula latifolia Hemicryptophyt Doğal Campanula rapuncloides Cryptophyt Doğal 18 Caryophyllaceae Petrorhagia saxifraga Hemicryptophyt Doğal 19 Commelinaceae Commelina communis Hemicryptophyt Doğal Değil 20 Phedimus stoloniferus Hemicryptophyt Doğal Değil Sedum pallidum var. bithyricum Hemicryptophyt Doğal Değil 22 Dennstaedtiaceae Pteridium aquilinum Chamaephyt Doğal 23 Dryopteridaceae Polytichum aculeatum Chamaephyt Doğal Değil 24 Euphorbiaceae Mercurialis annua Cryptophyt Doğal 25 Medicago lupilina Hemicryptophyt Doğal 26 Fabaceae Trifolium pratense Hemicryptophyt Doğal 27 Vicia cracca subp. cracca Hemicryptophyt Doğal Geranium purpureum Hemicryptophyt Doğal Pelargonium hybrida Chamaephyt Doğal Değil Calamintha nepeta Hemicryptophyt Doğal Mentha pulegium Hemicryptophyt Doğal Değil Salvia verticillata Hemicryptophyt Doğal 33 Thymus praceox Hemicryptophyt Doğal 34 Moraceae Ficus carica Phanerophyt Doğal 35 Onagraceae Epilobium minutiflorum Cryptophyt Doğal 36 Papaveraceae Chelidonium majus Hemicryptophyt Doğal Değil 37 Plantaginaceae Plantago lanceolata Cryptophyt Doğal 38 Poaceae Avena sterilis Therophyt Doğal 1 2 3 4 14 15 16 17 21 28 29 Amaranthaceae Apiaceae Bignoniaceae Campanulaceae Crassulaceae Geraniaceae 30 31 32 Lamiaceae 108 Tablo 115’in devamı 39 Festuga djimilensis Hemicryptophyt Doğal 40 Holcus lanatus Hemicryptophyt Doğal 41 Poaceae Hordeum murinum Geophyt Doğal 42 Lolium perenne Hemicryptophyt Doğal 43 Zea mays sp. Therophyt Doğal 44 Polygonaceae Polygonum hydropiper Hemicryptophyt Doğal Değil 45 Ranunculaceae Clematis vitalba Hemicryptophyt Doğal 46 Fragaria vesca Hemicryptophyt Doğal Rubus sp. Hemicryptophyt Doğal 48 Saxifragaceae Saxifraga cymbalaria Cryptophyt Doğal 49 Solanaceae Solanum nigrum subp. nigrum Hemicryptophyt Doğal 50 Parietaria judaica Hemicryptophyt Doğal Urtica dioica Hemicryptophyt Doğal 52 Violaceae Viola odorata Hemicryptophyt Doğal Değil 53 Vitaceae Vitis vinifera Chamaephyt Doğal 47 51 Rosaceae Urticaceae Kırsal çalışma alanlarında duvar yüzeylerinde (2. mikrohabitat) yayılış gösteren bitkilerin 29 değişik familyaya ait olduğu tespit edilmiştir. Araştırma alanında en çok türle yayılış gösteren familyalar Asteraceae (7 tür, %13,2) ve Poaceae (6 tür, %11,3) familyalarıdır. Asteraceae familyası araştırma alanında Anthemis cotula, Crepis foetida, Eupatorium cannabium, Lapsana communis, Senecio vulgaris, Tanacetum parthenium ve Taraxacum scoturiginosum türleri ile temsil edilirken, Poaceae familyası Avena sterilis, Festuga djiminelis, Holcus lanatus, Hordeum murinum, Lolium perenne ve Zea mays sp. türleri ile çalışma alanında yayılış göstermektedir. 109 Tablo 116. Kırsal araştırma alanlarının 2. mikrohabitatlarında tespit edilen türlerin yayılış gösterdikleri familyalar Bulunma Oranı 2 2 1 1 7 2 2 1 1 2 1 1 1 3 2 Familya Amaranthaceae Apiaceae Araliaceae Aspleniaceae Asteraceae Bignoniaceae Campanulaceae Caryophyllaceae Commelinaceae Crassulaceae Dennstaedtiaceae Dryopteridaceae Euphorbiaceae Fabaceae Geraniaceae Familya Yüzde 3,8 3,8 1,9 1,9 13,2 3,8 3,8 1,9 1,9 3,8 1,9 1,9 1,9 5,7 3,8 Lamiaceae Moraceae Onagraceae Papaveraceae Plantaginaceae Poaceae Polygonaceae Ranunculaceae Rosaceae Saxifragaceae Solanaceae Urticaceae Violaceae Vitaceae Toplam Bulunma Oranı 4 1 1 1 1 6 1 1 2 1 1 2 1 1 53 Yüzde 7,5 1,9 1,9 1,9 1,9 11,3 1,9 1,9 3,8 1,9 1,9 3,8 1,9 1,9 100,0 Arazide belirlenen bitki türlerinin 6 farklı yaşam formuna sahip oldukları belirlenmiştir. Teşhisi yapılan 53 türün 31’i (%58,5) HemiCrytophyt, 10’u (%18,8) Crytophyt, 7’si (13,2) Chamaephyt, 2’si (%3,8) Geophyt, 2’si (%3,8) Therophyt, 1’i (%1,9) Phanerophyt yaşam formuna sahiptir. Tablo 117. Kırsal araştırma alanlarının 2. mikrohabitatlarında tespit edilen türlerin yayılış gösterdikleri yaşam formları Yaşam Formu Bulunma Oranı Yüzde Chamaephyt 7 13,2 Cryptophyt 10 18,8 Geophyt 2 3,8 Hemicryptophyt 31 58,5 Phanerophyt 1 1,9 Therophyt 2 3,8 Toplam 53 100,0 Kırsal alanlardan seçilen duvarların duvar yüzeylerinde teşhis edilen türlerin 39’u (%73,6) Trabzon İli için doğal iken, 14’ü (%26,4) Trabzon ili için doğal değildir. Bunun en temel nedeninin kırsal alanlardaki duvarlarda özellikle drenaj deliklerinin yerel halk 110 tarafından bir plantasyon alanı olarak kullanılma eğiliminin varlığı olduğu tespit edilmiştir. Kırsal alanların kentsel alanlara göre daha yoğun ve doğal bitkilerle çevrili alanlara sahip olması, yerel halkın önemsediği ve normal şartlarda yakın çevrelerinde göremeyecekleri egzotik türleri yaşam alanları içerisinde duvar yüzeylerinde değerlendirmelerine yol açmıştır. Tablo 118. Kırsal araştırma alanlarının 2. mikrohabitatlarında tespit edilen türlerin il bazında doğallık durumları Doğallık Durumu Bulunma Oranı Yüzde Doğal 39 73,6 Egzotik 14 26,4 Toplam 53 100,0 3.2.3.3. Kırsal Araştırma Alanlarında Duvarın Alt Mikrohabitatlarında (3. Mikrohabitat) Tespit Edilen Vejetasyona Ait Bulgular Kırsal çalışma alanlarında 30 duvarın tümünden 3. mikrohabitat örnek alanından toplanan numunelerden 6 değişik yaşam formu ve 34 değişik familyaya ait 87 bitki türü tespit edilmiştir. Tablo 119’da kırsal çalışma alanlarının duvar önlerinde (3. mikrohabitat) tespit edilen tüm bitki türlerine ait familya, yaşam formu ve doğallık-egzotiklik bilgileri verilmiştir. 111 Tablo 119. Kırsal araştırma alanlarının 3. mikrohabitatlarında tespit edilen tür, familya, yaşam formu ve il bazında doğallık durumları Familya 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 Amaranthaceae Apiaceae Araliaceae Asteraceae Asteraceae Betulaceae Bignoniaceae Brassicaceae Caprifoliaceae Caryophyllaceae Chenopodiaceae Commelinaceae Convolvulaceae Cornaceae Dennstaedtiaceae Equisetaceae Euphorbiaceae Fabaceae Tür Amaranthus cruenthus Anethum graveolens Apium nodiflorum Daucus carota Petroselinum sp. Sison amomum Torilis arvensis Hedera helix Anthemis cotula Artemisia absinthium Artemisia verlotiorum Bidens tripartita Cicerbita racemosa Cichorium intybus Conyza canadensis Crepis foetida Crepis pulchara Eupatorium cannabium Helminthotheca echoides Inula conyzae Lactuca serriola Lapsana communis Leantodon hispidus Sonchus asper Tanacetum parthenium Taraxacum scoturiginosum Corylus avellana Campsis radicans Cynoglossum creticum Trachystemon orientalis Brassica sp. Lonicera japonica Stellaria media Atriplex nitens Chenopodium album Commelina communis Calystegia sylvatica Convolvulus arvensis Cornus sanguinea Pteridium aquilinum Equisetum arvense Euphorbia stricta Mercurialis annua Medicago sativa Yaşam Formu Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Geophyt Crytophyt Crytophyt Crytophyt Chamaephyt Hemicryptophyt Chamaephyt Chamaephyt Therophyt Chamaephyt Hemicryptophyt Chamaephyt Crytophyt Crytophyt Hemicryptophyt Crytophyt Crytophyt Crytophyt Hemicryptophyt Crytophyt Crytophyt Crytophyt Hemicryptophyt Phanerophyt Chamaephyt Crytophyt Hemicryptophyt Crytophyt Chamaephyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Crytophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Chamaephyt Chamaephyt Hemicryptophyt Crytophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt İl Bazında Doğallık Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Değil Doğal Değil Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal 112 Tablo 119’un devamı 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 Fabaceae Geraniaceae Hydrangeaceae Hypericaceae Lamiaceae Moraceae Oleaceae Onagraceae Oxalidaceae Papaveraceae Plantaginaceae Poaceae Polygonaceae Primulaceae Ronunculaceae Rosaceae Ulmaceae Urticaceae Trifolium medium Trifolium pratense Vicia cracca Geranium purpureum Pelargonium hybrida Philadelphus coronarius Hypericum perforatum Calamintha grandiflora Calamintha nepeta Clinopodium nepeta Mentha longifolia Stachys sylvatica Ficus carica Fraxinus angustifolia Olea europaea Epilobium minutiflorum Epilobium montanum Oenothera biennis Oxalis corniculata Chelidonium majus Plantago lanceolata Plantago major Avena sterilis Brachypodium sylvaticum Holcus lanatus Lolium perenne Paspalum paspaloides Zea mays sp. Polygonum hydropiper Polygonum persicaria Rumex crispus Anagallis arvensis Clematis vitalba Agrimonia eupatoria Cydonia oblonga Geum urbanum Mespilus germanica Potentilla reptans Rubus sp. Sanguisorba minor Ulmus glabra Parietaria judaica Urtica dioica Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Chamaephyt Chamaephyt Chamaephyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Phanerophyt Phanerophyt Phanerophyt Crytophyt Crytophyt Crytophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Crytophyt Crytophyt Therophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Therophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Phanerophyt Hemicryptophyt Phanerophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Crytophyt Phanerophyt Hemicryptophyt Hemicryptophyt Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Değil Doğal Değil Doğal Doğal Doğal Doğal Değil Doğal Doğal Doğal 113 Kırsal alanlardan seçilen duvarların duvar önlerinden (3. mikrohabitat) toplanan ve teşhisleri yapılan 87 türün 34 değişik familya altında yayılış gösterdikleri belirlenmiştir. Çalışma alanında en çok tür ile yayılış gösteren Asteraceae familyası (18 tür, %20,7) çalışma alanında Anthemis cotula, Artemisia absinthium, Artemisia verlotiorum, Bidens tripartita, Cicerbita racemosa, Cichorium intybus, Conyza canadensis, Crepis foetida, Crepis pulchara, Eupatorium cannabium, Helminthotheca echoides, Inula conyzae, Lactuca serriola, Lapsana communis, Leantodon hispidus, Sonchus asper, Tanacetum parthenium ve Taraxacum scoturiginosum türleri ile yayılış göstermektedir. Tablo 120. Kırsal araştırma alanlarının 3. mikrohabitatlarında tespit edilen türlerin yayılış gösterdikleri familyalar Bulunma Oranı Yüzde Bulunma Oranı Yüzde Amaranthaceae 1 1,1 Geraniaceae 2 2,3 Apiaceae 6 6,9 Hydrangeaceae 1 1,1 Araliaceae 1 1,1 Hypericaceae 1 1,1 Asteraceae 18 20,7 Lamiaceae 5 5,7 Betulaceae 1 1,1 Moraceae 1 1,1 Bignoniaceae 3 3,4 Oleaceae 2 2,3 Brassicaceae 1 1,1 Onagraceae 3 3,4 Caprifoliaceae 1 1,1 Oxalidaceae 1 1,1 Caryophyllaceae 1 1,1 Papaveraceae 1 1,1 Chenopodiaceae 2 2,3 Plantaginaceae 2 2,3 Commelinaceae 1 1,1 Poaceae 6 6,9 Convolvulaceae 2 2,3 Polygonaceae 3 3,4 Cornaceae 1 1,1 Primulaceae 1 1,1 Dennstaedtiaceae 1 1,1 Ronunculaceae 1 1,1 Equisetaceae 1 1,1 Rosaceae 7 8,0 Euphorbiaceae 2 2,3 Ulmaceae 1 1,1 Fabaceae 4 4,6 Urticaceae 2 2,3 Toplam 87 100,0 Familya Familya Çalışma alanından toplanıp teşhisi yapılan bitki türlerinin 6 farklı yaşam formuna sahip olduğu belirlenmiştir. Çalışma sahasında belirlenen 87 türün 43’ü (%49,6) HemiCrytophyt, 21’i (%24,1) Crytophyt, 12’si (%13,8) Chamaephyt, 7’si (%8,0) Phanerophyt, 3’ü (%3,4) Therophyt, 1’i (%1,1) Geophyt yaşam formuna sahip olduğu yapılan çalışmalar sonucunda belirlenmiştir. 114 Tablo 121. Kırsal araştırma alanlarının 3. mikrohabitatlarında tespit edilen türlerin yayılış gösterdikleri yaşam formları Yaşam Formu Bulunma Oranı Yüzde Chamaephyt 12 13,8 Crytophyt 21 24,1 Geophyt 1 1,1 Hemicryptophyt 43 49,6 Phanerophyt 7 8,0 Therophyt 3 3,4 Toplam 87 100,0 Teşhis edilen 87 türün 66’sının (%75,9) Trabzon İli için doğal, 21’inin ise (%24,1) Trabzon ili için doğal olmadığı belirlenmiştir. Tablo 122. Kırsal araştırma alanlarının 3. mikrohabitatlarında tespit edilen türlerin il bazında doğallık durumları Doğallık Durumu Bulunma Oranı Yüzde Doğal 66 75,9 Egzotik 21 24,1 Toplam 87 100,0 3.2.4. Duvar Yüzeylerinde Bulunma Sıklıklarına Göre Bitki Türleri Arazi çalışmaları ile duvar yüzeylerinde tespit ve teşhis edilen bitki türlerinin duvar yüzeylerinde bulunma oranları (%10 üzeri olmak koşuluyla) kentsel araştırma alanlarında, kırsal araştırma alanlarında ve araştırma alanlarının tümünde şöyle tespit edilmiştir. 115 Tablo 123. Kentsel araştırma alanlarında duvar yüzeylerinde en sık görülen bitki türleri Tür Bulunma Oranı Yüzde Pareitaria judaica 12 40 Rubus sp. 5 16,7 Calamintha sylvatica 4 13,3 Hedera helix 4 13,3 Oxalis corniculata 4 13,3 Anethum graveolens 3 10 Ficus carica spb. carica 3 10 Foeniculum vulgare 3 10 Lactuca serriola 3 10 Tablo 124. Kırsal araştırma alanlarında duvar yüzeylerinde en sık görülen bitki türleri Tür Bulunma Oranı Yüzde Parietaria judaica 6 20 Geranium purpureum 4 13,3 Hedera helix 4 13,3 Phedimus stoloniferus 4 13,3 Amaranthus cruentus 3 10 Calamintha nepeta 3 10 Mercurialis annua 3 10 Saxigfraga cymbalaria 3 10 Sedum pallidum var. bithynicum 3 10 Tanacetum parthenium 3 10 Hem kırsal hem de kentsel alanlarda %10’un üzerinde (%10,8) görülebilen tek tür olarak ise Parietaria judaica tespit edilmiştir. 3.3. Duvar Vejetasyonunun Varlığını ve Karakteristiğini Etkileyen Faktörlere İlişkin Bulgular Yapılan arazi çalışmaları (yerinde gözlem, toplanan numuneler, yerinde yapılan ölçümler vb.) sonucunda oluşturulan veri tabanına aktarılan tüm bilgiler SPSS 17.0 istatistik programı kullanılarak regresyon ve korelasyon analizlerine tabi tutulup, duvar yüzeyindeki vejetasyon varlığının ve duvar karakteristiğinin ilişkili olduğu parametreler 116 bulunmuştur. Bulunan sonuçlar kentte bulunan çalışma alanlarında, kırda bulunan çalışma alanlarında ve bunların ikisinde birden ayrı ayrı değerlendirilip araştırmaya veri olarak kullanılmıştır. 3.3.1. Araştırma Alanının Tümünde Vejetasyonunun Karakteristiğini Etkileyen Faktörlere İlişkin Bulgular Varlığını ve Trabzon ili sahilden itibaren hemen dik yamaçlarla sıkışmış kompakt bir kent merkezi formu oluşturmaktadır. Engebeli arazi yapısından dolayı gerek altyapı, gerekse üst yapı inşaasında stabil hale getirilmesi gereken çok sayıda yatay platforma ihtiyaç duyulduğundan bol miktarda duvar yüzeyi oluşmaktadır. Duvarlarda bitkisel materyal varlığına ilişkin en önemli sorunlar tutunmayı zorlaştıran düşeylik, yetişme ortamı eksikliği, sınırlı miktardaki besin ve nemdir. Bu araştırmanın amaçlarından biri de vejetasyonun duvarda hangi paramtrelerle ilişkili olarak bulunduğunu çıkarmasıdır. Çalışma alanının tümünde, araştırmalar sonucu elde edilen veriler doğrultusunda yapılan istatistiki analizlerde kentsel alanlardan kırsal alanlara çıkıldıkça (rakım arttıkça) duvar arkası fonksiyon değiştiği için (genelde doğal kullanım alanı ve tarım arazisi) malzemenin de değişmekte olduğu, rakım arttıkça duvar arkası malzemenin toprağa dönüştüğü tespit edilmiştir. Bu da malzemenin geçirgenliğine ve depolanan su miktarına olumlu yönde etki ettiği için duvar vejetasyonuna olumlu yönde etki etmektedir. Tablo 125. Rakım-Duvar arkası malzeme arasındaki korelasyon tablosu Rakım Korelasyon Duvar Arkası Malzeme Pearson Correlation ,287* Sig. (2-tailed) ,026 N 60 Yapılan analizler sonucunda duvarın yapım zamanı ile duvarda kullanılan malzemeler arasında güçlü bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Sonuçlara göre son zamanlarda yapılan duvarlarda daha çok beton-betonarme malzeme kullanıldığı, duvar yaşı arttıkça malzemenin doğal taşa ve hatta birikete dönüştüğü saptanmıştır. Buradan yola çıkarak yaş arttıkça malzeme değiştiğinden (derzli malzemelere geçiş olduğundan), duvar geçirgenliğinin iyileştiğini, duvar vejetasyonu için hayati önem taşıyan suyun duvar 117 yüzeyine iletiminin kolaylaştığını, buna bağlı olarak vejetasyon için ekolojik koşulların daha iyi olduğunu ve duvar yüzeyindeki vejetasyonun da arttığını söylemek mümkündür. Tablo 126. Malzeme-Yaş arasındaki korelasyon tablosu Yaş Korelasyon ,570** Pearson Correlation Malzeme Sig. (2-tailed) ,000 N 60 Kentsel ve kırsal alanlarda alınan duvarların bakı dağılımı birbirine yakın olduğu halde yakın çevrelerindeki yapıların güneş ışınlarını sepere etmesi nedeniyle kentsel çalışma sahalarındaki duvarlar kırsal çalışma sahalarındaki duvarlar kadar güneş alamamaktadırlar. İstatistiksel analizler sonucunda kentten kıra doğru çıkıldıkça duvar vejetasyonu için önemli etken olan güneş ışığı alma süresinin arttığı belirlenmiştir. Tablo 127. Lokasyon-Güneşlenme arasındaki korelasyon tablosu Korelasyon Pearson Correlation Lokasyon Sig. (2-tailed) N Güneşlenme ,341** ,008 60 Çalışma sahalarında yapılan gözlemler, seçilen duvarların bağlı olduğu kurumlardan alınan bilgiler ve seçilen duvarların bulundukları mevkilerdeki bölge sakinleri ile yapılan görüşmeler sonucunda duvarlar üzerinde belli bir insan etkisi olduğu belirlenmiş olup bu etki sınıflandırılmıştır. Bu sınıflandırma sonucu yapılan istatistiki analizlerde duvar yaşı arttıkça insanların bakım hassasiyetinin de azaldığı belirlenmiştir. Duvar yüzeyindeki antropojen etkinin düşmesi, duvar yüzeyindeki vejetasyon yoğunluğunu da önemli yönde etkilediği için yaş ortalamasının yüksek olduğu duvarlarda vejetasyon yoğunluğunun da daha yüksek olduğu belirlenmiştir. 118 Tablo 128. Yaş-Antropojen etki arasındaki korelasyon tablosu Korelasyon Antropojen Etki -,315* Pearson Correlation Yaş Sig. (2-tailed) ,014 N 60 Duvar yüzeylerinde besin maddelerinin bulunmasında çevresel etkiler kadar duvar arkasındaki malzemenin yüzeydeki çatlaklardan (derz, barbakan, yüzey çatlakları vb.) duvar yüzeyine taşınmasının da etkili olduğu söylenebilir. İstatistiki analizlere bakıldığında duvar arkası malzemenin cinsinin toprak olmasının hem yüzey sularının tabana ulaştırılması ve duvarda daha alt kademelere nüfuz etmesinin sağlaması, hem de su ile beraber duvar yüzeyindeki boşluklardan yüzeye taşınması ile vejetasyon için gerekli besin ortamını sağlanmasına ciddi bir katkı yaptığı sonucuna ulaşılması mümkün olabilmektedir. Duvar arkasındaki malzeme toprağa döndükçe duvar yüzeyindeki tür sayısının da bu nedenle arttığı yapılan analizler sonucu belirlenmiştir. Tablo 129. Tür Sayısı-Duvar arkası malzeme arasındaki korelasyon tablosu Korelasyon Tür Sayısı Duvar Arkası Malzeme Pearson Correlation ,260* Sig. (2-tailed) ,051 N 60 Duvar yüzeylerinin bitkisel materyalden ve diğer organik ya da inorganik varlıklardan arındırılmış halinin temiz ve bakımlı duvar imajı oluşturması, vejetasyon varlığına karşı en önemli tehditlerden biri olarak ortaya çıkmaktadır. Daha önce yapılmış istatistiki analizlerde duvar yaşı arttıkça duvar yüzeyine uygulanan antropojen etkinin de azaldığı ortaya konulmuştu. Antropojen etki özellikle kentsel alanlarda genel anlamda duvar yapısına zarar verecek bitkilerin duvar yüzeylerinden uzaklaştırılması olarak ortaya çıktığından duvar yaşı arttıkça istatistiksel analizlerden de görüldüğü gibi duvar yüzeylerindeki tür sayısının da arttığı belirlenmiştir. 119 Tablo 130. 2. Mikrohabitat tür sayısı-Yaş arasındaki korelasyon tablosu Korelasyon Pearson Correlation 2. Mikrohabitat Tür Sayısı Sig. (2-tailed) N Yaş ,402** ,001 60 Bu araştırma kapsamında “3. mikrohabitat” olarak ele alınan duvar önündeki 1 m’lik mikrohabitatın ekolojik koşullarını belirleyen en önemli parametrelerden biri de duvar önündeki fonksiyon ve buna bağlı olarak malzeme varlığıdır. Duvar önünde ne kadar doğal bir yapı varsa ekolojik koşullar da özellikle kullanılabilir su ve besin maddesi açısından en uygun şartlara o derece yakındır. Yapılan istatistiki analizlere bakıldığında, tüm duvar önlerindeki malzeme toprak olduğunda, duvar yüzeyinde bulunan tür sayılarının arttığı tespit edilmiştir. Duvar arkasında bulunan malzemenin ekolojik koşullarının yer çekimi ve kılcal geçirimlilik ile duvarın bir bitki habitatı olarak şartlarını doğrudan ve dolaylı olarak etkilediği kesindir. Buna karşın duvarın önünde bulunan malzemenin duvar yüzeyindeki tür sayısına etkisi, istatistiki olarak ortaya konulmuş olsa da, açıklaması zor bir durumu ifade eder. Olabilecek en muhtemel senaryo, duvar önündeki malzemenin duvarın 3. mikrohabitatında bulunan bitkisel varlığı, bu mikrohabitattaki bitkisel varlığın da duvar yüzeyinin özellikle nemlilik, gün ışığı ve rüzgardan korunumu gibi ekolojik şartları etkileyebileceğidir. Buradan hareketle, duvar önündeki toprak varlığının daha güçlü bir 3. mikrohabitat bitki varlığına, onun da daha nemli ve daha az UV etkisine maruz, kısaca bitkiler açısından görece olarak ideal bir duvar yüzeyine neden olduğu düşünülebilir. Tablo 131. Duvar önü malzeme - 2. mikrohabitat tür sayısı arasındaki korelasyon tablosu Korelasyon Duvar Önü Malzeme 2.Mikrohabitat Tür Sayısı Pearson Correlation ,319* Sig. (2-tailed) ,013 N 60 Duvar yüzeylerindeki en önemli bitkisel yaşam alanları, derz ve barbakanların yanında, zamanla farklı etkilerden ötürü ortaya çıkmış çatlaklardan oluşan boşluklardır. Bu çatlaklar duvarın arkasındaki suyu yüzeye ulaştırdıkları için kullanılabilir su açısından 120 oldukça önemli oldukları gibi, vejetasyon sürekliliği açısından da oldukça önemli bir yere sahiptir. Duvar yüzeylerinde temelde kapalı ve açık olmak üzere iki farklı derz tipi tespit edilmiştir. Açık derzli duvarlar daha çok yığma yapıda duvarlar olup, duvar izolasyonu çok zayıf olduğu için duvar arkası suyu yüzeye daha iyi iletmektedirler. Böylece hem vejetasyon için hayati önem taşıyan suyu yüzeye taşımaları, hem de su ile beraber taşınan organik ve inorganik maddeler ile daha iyi bir ekolojik yaşam ortamı sağlamaları mümkün olmaktadır. Bu nedenle en çok tür sayısına sahip duvarlar bu duvarlardır. Kapalı derzler ise sıklıkla kum, çimento ve kireçten oluşan harçla kapatılarak duvarın bütüncül yapısı korunmaya çalışılır. Kapalı derzli duvarlarda da derz çatlaklarından su iletimi mümkün olduğu için derzsiz beton-betonarme duvarlar yüzeylerine göre yüzeyinde daha çok tür çeşitliliğine rastlanmıştır. Tablo 132. Duvar izolasyonu-2. Mikrohabitat tür sayısı arasındaki korelasyon tablosu Korelasyon Pearson Correlation Duvar İzolasyonu Sig. (2-tailed) N 2.Mikrohabitat Tür Sayısı ,493** ,000 60 Yapılan istatistiki analizler sonucunda suvarların daha sağlıklı ve temiz gösterilmesi amacıyla duvarlara uygulanan antropojen etkinin artmasının 2. mikrohabitattaki tür sayısına olumsuz etki yaptığı belirlenmiştir. Tablo 133. 2. Mikrohabitat tür sayısı-Antropojen etki arasındaki korelasyon tablosu Korelasyon 2.Mikrohabitat Tür Sayısı Antropojen Etki Pearson Correlation -,284* Sig. (2-tailed) 0,028 N 60 Bu araştırmanın amacı doğal türler yardımıyla kentsel alanlarda duvar yüzeylerinin bitkilendirilmesi ve kent ekolojisine en düşük maliyet ve bakım periyotlarına sahip yeşil duvarlarla hizmet etmeye yönelik ilk adımı atmak olduğundan, duvar yüzeylerindeki (2. 121 mikrohabitat) tür sayısı, kaplama yoğunlukları ve bitkisel yoğunluğa etki eden faktörleri belirlemek için SPSS 17.0 istatistik programı yardımıyla regresyon analizi yapılmış ve bu faktörler önem sırasına göre duvarların ekolojik ve strüktürel özellikleri göz önünde bulundurularak belirlenmiştir. Ekolojik temelli çalışmaların birçoğunda en önemli kriterlerden biri de tür zenginliğidir. Bu noktadan hareketle, duvar yüzeyinde bulunan tür sayıları ile alanın tümünü oluşturan kentsel ve kırsal alanlardaki duvarlara ait strüktürel parametreler arasındaki etkileşimin önem sıralamasını belirlemek için (bağımlı değişken ile bağımsız değişkenler arasında) regresyon analizi yapılmış ve aşağıdaki sonuçlar elde edilmiştir. 122 Tablo 134. Tür sayısı-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki regresyon tabloları Model Özeti Model 1 R R Kare Belirlenen R Kare Tahmini Standart Sapma ,636a ,405 ,268 2,346 ANOVAb Kareler Özeti df Ortalama F Sig. Regresyon 179,519 11 16,320 2,966 ,004a Kalan 264,131 48 5,503 Toplam 443,650 59 Model 1 Katsayılara Model 1 Standart Olmayan Katsayılar Standart Katsayılar t Sig. -1,150 ,256 B Standart Sapma -2,161 1,879 Yaş ,663 ,769 ,137 ,862 ,393 Ölçü -,157 ,812 -,060 -,194 ,847 Yükseklik -,091 ,812 -,034 -,112 ,911 Uzunluk ,314 ,507 ,079 ,619 ,539 Malzeme 1,037 ,968 ,207 1,071 ,289 Farklı Malzeme ,605 ,862 ,094 ,702 ,486 Derz 1,877 1,484 ,380 1,265 ,212 Duvar İzolasyonu -,204 1,514 -,042 -,135 ,894 Barbakan 1,606 ,838 ,278 1,915 ,061 Harpuşta -1,443 ,854 -,239 -1,689 ,098 Duvar Eğimi -1,131 1,063 -,138 -1,064 ,293 (Constant) Beta Elde edilen bu sonuçlar ışığında daha önce yapılmış korelasyon analizi ile duvar yüzeyindeki tür sayıları ile duvarlara ait strüktürel parametreler arasında ilişkiler tespit edilmişse de bu parametrelerin tür sayısını etkilemede birbirlerine istatistiksel olarak anlamlı bir üstünlük kuramadıkları gözlemlenmiştir. Bu araştırma kapsamında duvarlara ait olduğu kabul edilen iki temel özellikten biri olan strüktürel parametrelerin irdelenmesinden sonra, duvar yüzeyindeki tür sayılarının duvarların sahip oldukları ekolojik parametrelerle de öncelikli ilişkileri sorgulanmak istenmiş, bu nedenle söz konusu tür sayıları ile duvarların ekolojik parametreleri arasında 123 da bir regresyon analizi gerçekleştirilmiştir. Bu analiz sonucunda aşağıdaki veriler elde edilmiştir. Tablo 135. Tür sayısı-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki regresyon tabloları Model Özeti Model 1 R R Kare Belirlenen R Kare Tahmini Standart Sapma ,526a ,276 ,163 2,509 ANOVAb Kareler Özeti df Ortalama F Sig. Regresyon 122,616 8 15,327 2,435 ,026a Kalan 321,034 51 6,295 Toplam 443,650 59 Model 1 Katsayılara Model Standart Olmayan Katsayılar Standart Katsayılar t Sig. 1,857 ,069 B Standart Sapma 4,491 2,418 Lokasyon -,958 ,668 -,304 -1,433 ,158 Rakım 1,223 ,435 ,603 2,814 ,007 Duvar Önü Ekolojik Yapı 1,191 1,310 ,121 ,910 ,367 Duvar Arkası Ekolojik Yapı -,018 ,424 -,006 -,043 ,966 Fonksiyon -1,191 ,939 -,163 -1,268 ,210 Güneşlenme -,206 ,324 -,090 -,636 ,528 Bakı -,309 ,303 -,137 -1,019 ,313 Antropojen Etki -,791 ,378 -,259 -2,095 ,041 1 (Constant) Beta Regresyon analizleri sonuçları incelendiğinde ekolojik parametrelerden rakım ve duvar yüzeyinde gözlemlenen antropojen etkilerin diğer parametrelere nazaran daha etkin bir biçimde duvar yüzeyindeki tür sayısını etkilediği görülmüştür. Antropojen etki günümüz dünyasında en etkin ekolojik degredasyon sebeplerinden biri olup birçok habitatta yaşamsal stres kaynağı olarak önemli rol oynamaktadır. Yapılmış bu regresyon analizi ile duvar yüzeyindeki tür sayısını etkileyen parametrelerden birinin duvarlarda 124 gözlemlenmiş antropojen etki olması; ve daha önce yapılmış korelasyon analizi ile antopojen etki ile tür sayıları arasında ters yönlü bir ilişkinin tespit edilmiş olması (Tablo 133) araştırma alanının tümünde duvar yüzeyindeki tür çeşitliliğini etkileyen en önemli etmenlerden birinin antropojen etki olduğunu göstermektedir. Rakımın birçok klimatik veriyi doğrudan etkilediği daha önce yapılmış oldukça fazla sayıdaki bilimsel çalışmalarla ortaya konulmuştur. Bununla birlikte çevre ve ekoloji doğal kaynakları ve bunlar arasındaki ilişkiyi olduğu kadar, sosyolojik yapıyı ve insanların ekolojik parametrelerle olan ilişkilerini de sorgular. Buradan hareketle, rakım ve antropojen etki arasında daha önce yapılmış korelasyon analizinde bu iki parametre arasında ters yönde bir ilişkinin varlığı tespit edilmiştir (Tablo 156). Bunun en önemli sebebinin mikrohabitatnin coğrafi yapısından kaynaklanan, denizin hemen arkasından aniden yükselen topoğrafik yapının yerleşim alanlarını büyük oranda kıyı şeridine sıkıştırmış olması, nüfusun önemli bir kısmını barındıran bu alanlarda antropojen etkinin kendini daha çok göstermesi, buna karşın iç kesimlere doğru artan rakımlarda nüfus yoğunluğunun nispeten azalması ve kentsel etkinliklerin bariz biçimde düşmesiyle gözlemlenen antropojenik etkilerin daha sınırlı kalması olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle yapılan regresyon analizi sonucunda rakımın duvar yüzeyindeki tür sayısına etki eden en önemli faktörlerden birisi olarak ortaya çıkmasının duvar yüzeyinde zaten oldukça zorlu koşullarda varlığını sürdüren türlerin bir de antropojen etkilerle baş edebilmesinin oldukça zor olduğu ve buna bağlı olarak sadece belirli türlerin bu tür alanlarda varlığını devam ettirebildiği sonucunu oluşturduğu düşünülmektedir. 125 Tablo 136. Bitkisel yoğunluk-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki regresyon tabloları Model Özeti Model 1 R R Kare Belirlenen R Kare Tahmini Standart Sapma ,761a ,579 ,482 ,729 ANOVAb Kareler Özeti df Ortalama F Sig. Regresyon 35,077 11 3,189 5,997 ,000a Kalan 25,523 48 ,532 Toplam 60,600 59 Model 1 Katsayılara Model 1 Standart Olmayan Katsayılar Standart Katsayılar t Sig. -1,552 ,127 B Standart Sapma Beta (Constant) -,906 ,584 Yaş ,389 ,239 ,217 1,625 ,111 Ölçü ,295 ,252 ,305 1,168 ,249 Yükseklik -,254 ,253 -,257 -1,005 ,320 Uzunluk -,135 ,158 -,091 -,853 ,398 Malzeme ,504 ,301 ,272 1,675 ,100 Farklı Malzeme -,224 ,268 -,094 -,836 ,408 Derz ,192 ,461 ,105 ,415 ,680 Duvar İzolasyonu ,515 ,471 ,286 1,094 ,280 Barbakan ,145 ,261 ,068 ,558 ,579 Harpuşta -,235 ,266 -,105 -,885 ,380 Duvar Eğimi -,560 ,330 -,185 -1,694 ,097 Bitkisel yoğunluk duvarların 1,2 ve 3. mikrohabitatlarında bulunan bitkilerin tümünün duvar yüzeyini kapatma oranıdır. Seçilen mikrohabitatların her birinin ekolojik ve fiziksel şartlarının ayrı ayrı irdelenip sonrasında bir bütünü oluşturacak şekilde değerlendirilmesi zorunluluğu vardır. Söz konusu bitkisel yoğunluk ile duvarların strüktürel parametreleri arasında sorgulanan regresyon analizinde, bitkisel yoğunluğu diğer parametrelerden daha güçlü biçimde etkileyen bir parametrenin varlığı istatistiksel olarak saptanamamıştır. Bununla birlikte daha önce yapılan korelasyon analizinde duvar yüzeyindeki bitkisel yoğunluk ile duvar izolasyonu, duvar yaşı ve malzeme arasında 126 anlamlı ilişkilerin varlığı tespit edilmiştir. Regresyon analizi sonucu bu parametrelerin en az birinin anlamlı bir biçimde daha etkin olarak ortaya çıkmamış olması korelasyon analizi ile ortaya konulmuş ilişkilerin varlığı ile çelişmez. Bu durumda, sözü edilen parametrelerin her birinin birbirlerine yakın düzeylerde bitki yoğunluğu üzerine etkilerinin olduğu sonucuna ulaşmak mümkündür. Tablo 137. Bitkisel yoğunluk-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki regresyon tabloları Model Özeti Model 1 R R Kare Belirlenen R Kare Tahmini Standart Sapma ,519a ,269 ,155 ,932 ANOVAb Kareler Özeti df Ortalama F Sig. Regresyon 16,312 8 2,039 2,348 ,031a Kalan 44,288 51 ,868 Toplam 60,600 59 Model 1 Katsayılara Model 1 Standart Olmayan Katsayılar Standart Katsayılar t Sig. 2,485 ,016 -,159 -,745 ,459 ,364 1,689 ,097 ,486 ,016 ,116 ,908 -,082 ,158 -,071 -,520 ,605 ,173 ,349 ,064 ,495 ,623 Güneşlenme -,174 ,120 -,206 -1,445 ,155 Bakı -,066 ,113 -,079 -,584 ,562 Antropojen Etki -,402 ,140 -,357 -2,870 ,006 B Standart Sapma (Constant) 2,231 ,898 Lokasyon -,185 ,248 Rakım ,273 ,161 Duvar Önü Ekolojik Yapı ,057 Duvar Arkası Ekolojik Yapı Fonksiyon Beta Yukarıda belirtildiği üzere bitkisel yoğunluk duvarların 1,2 ve 3. mikrohabitatlarında bitki varlıklarının duvar yüzeyini kapatma oranlarını ifade etmektedir. Dolayısıyla regresyon analizi tablosunda görülen antropojenik parametrenin etkisinin diğer parametrelerden bariz bir şekilde daha baskın çıkmasının en önemli sebeplerinden bir tanesinin bu parametrenin 127 duvarların 1,2 ve 3. mikrohabitatlerine olan etkilerinin ayrı ayrı olabilmesi ve toplamda diğer parametrelere göre daha büyük bir etkiye sebep olabilme ihtimalinin varlığı olduğu düşünülmektedir. Antropojen etki 3. mikrohabitatde yoğun sirkülasyon sonucu mevcut bitkisel varlığa doğrudan zarar verebileceği gibi, alanı sıkıştırarak su ve besin maddesi kullanımını zorlaştırabilecek, 2. mikrohabitatde duvarın strüktürel yapısına bir zarar gelmemesi için doğrudan bitkilerin uzaklaştırılması ya da derz ve çatlaklar gibi bitkisel materyal için hayati öneme sahip yaşamsal boşlukların tamir edilerek kapatılması ile bitkisel varlığı azaltabilecek, 1. mikrohabitatde ise duvarın fonksiyonuna ve arkasındaki arazi kullanımına bağlı olarak mevcut bitkisel varlıkla hem doğrudan hem de dolaylı olarak (yabani ot vb.) mücadeleyi gerektirebilecek, dolayısıyla toplamda çok ciddi bir etkiye sahip olabilecektir. 128 Tablo 138. Kaplama yoğunluğu-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki regresyon tabloları Model Özeti Model 1 R ,657 a R Kare Belirlenen R Kare Tahmini Standart Sapma ,432 ,301 1,053 ANOVAb Kareler Özeti df Ortalama F Sig. Regresyon 40,403 11 3,673 3,314 ,002a Kalan 53,197 48 1,108 Toplam 93,600 59 Model 1 Katsayılara Standart Olmayan Katsayılar t Sig. ,686 ,496 B Standart Sapma (Constant) ,579 ,843 Yaş ,400 ,345 ,180 1,160 ,252 Ölçü -,011 ,364 -,009 -,030 ,976 Yükseklik -,042 ,365 -,034 -,115 ,909 Uzunluk ,090 ,228 ,049 ,397 ,693 Malzeme -,449 ,434 -,195 -1,033 ,307 Farklı Malzeme -,256 ,387 -,087 -,662 ,511 Derz 1,145 ,666 ,504 1,718 ,092 Duvar İzolasyonu -,433 ,680 -,194 -,636 ,528 Barbakan 1,040 ,376 ,392 2,764 ,008 Harpuşta ,739 ,383 ,267 1,928 ,060 Duvar Eğimi -,967 ,477 -,256 -2,027 ,048 Model 1 Standart Katsayılar Beta Duvar yüzeyinde bulunan bitki türlerinin duvar yüzeyini kaplama oranları ile duvarın strüktürel özellikleri arasında yapılan regresyon analizi sonuçları incelendiğinde, barbakan varlığı ve duvar eğiminin diğer strüktürel karakteristiklerin önüne geçerek daha etkin oldukları anlaşılmaktatır. Bunun en temel nedenlerinin barbakan varlığının duvar yüzeyindeki bitkiler için yaşamsal öneme sahip su ve suyun bünyesinde bulunan organik ve inorganik maddeleri sağlıyor oluşu, bunun yanında bitkiler için en önemli sorunlardan biri olan köklerin duvar yüzeyine tutunması sorununa karşın bir tutunma alanı ifade ediyor oluşu olduğu düşünülmektedir. 129 Duvar eğiminin duvar yüzeyindeki bitki kapalılığına etkisi ise duvar eğiminin azalmasıyla duvar yüzeyindeki bitkilerin yerçekiminin etkisini daha az hissederek duvar yüzeyine daha rahat tutunmaları, bunun yanında özellikle yağışa bağlı su kazanımının duvarın yatayla yaptığı açı küçüldükçe artması, yine eğime bağlı olarak duvar yüzeyinde barbakan, harpuşta, derz ya da çatlaklardan sızan suların bitkiler açısından daha uzun sürede kullanılabilir oluşu olarak açıklanabilir. Duvar yüzeyinde bitkiler açısından en önemli sorunların kullanabilecekleri su varlığı ve duvar yüzeyine tutunma olduğu düşünüldüğünde, barbakan varlığı duvar eğiminin her ikisinin de bu iki zorluğu azaltma üzerine etkileri olduğu açıktır. Tablo 139. Kaplama yoğunluğu-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki regresyon tabloları Model Özeti Model 1 R ,177 R Kare Belirlenen R Kare Tahmini Standart Sapma ,031 -,120 1,333 a ANOVAb Kareler Özeti Model 1 Regresyon df Ortalama F 2,947 8 ,368 Kalan 90,653 51 1,778 Toplam 93,600 59 Sig. ,988a ,207 Katsayılara Model 1 (Constant) Lokasyon Standart Olmayan Katsayılar Standart Sapma B 1,896 1,285 ,123 ,355 Standart Katsayılar t Sig. ,085 1,476 ,348 ,146 ,729 Beta Rakım -,064 ,231 -,069 -,278 ,782 Duvar Önü Ekolojik Yapı -,004 ,696 -,001 -,006 ,996 Duvar Arkası Ekolojik Yapı ,089 ,225 ,062 ,394 ,695 Fonksiyon ,131 ,499 ,039 ,263 ,794 Güneşlenme -,040 ,172 -,038 -,231 ,818 Bakı -,069 ,161 -,066 -,428 ,670 Antropojen Etki -,166 ,201 -,118 -,827 ,412 130 3.3.2. Kentsel Araştırma Alanlarında Vejetasyonunun Karakteristiğini Etkileyen Faktörlere İlişkin Bulgular Varlığını ve Kentsel alanlar yeryüzünün karasal kısmının yaklaşık %2’sini kaplar (Grimm ve ark., 2000) ve ekosistemlere en olumsuz etkiyi yapan alanları yansıtır (Franchis ve ark., 2009). Kentsel alanlar doğal habitatın yoğun şekilde tahrip edilmesinden dolayı biyoçeşitliliğin düşük olması, egzotik türlerin varlığı, insan etkisinin hissedilmesi ve daralmış tür kompozisyonlarıyla karakterize olur (Grimm ve ark.,2000). Bununla birlikte; yoğun ve etkili insan müdahalesine rağmen kentsel ekosistemler hayvansal ve bitkisel açıdan yaşam alanı olarak çeşitlilik sunabilirler. Kent parkları, konut bahçeleri gibi geleneksel, yeşil duvarlar ve yeşil çatılar gibi son dönemlerde ortaya çıkmış habitatların varlığı bu konularda destekleyici olabilir. Darlington (1981), bu bağlamda kentsel alanlarda ortalama 10 hektarlık bir alan için 1 hektarlık duvar yüzeyi öngörmüştür. Kentsel habitat çeşitliliği içinde duvarların ve bina cephelerinin düşey yüzeyleri spontane ve synantropik bitki yaşamı açısından alışılageldik olmayan yaşam alanları oluştururlar (Segal, 1969; Woodell, 1979) Her ne kadar kentsel alanlar sahip oldukları ekolojik koşullar nedeniyle doğal karakteristiklerini kaybettiklerinden daha zorlu habitatlar izlenimi ouştursalar da, yapılan istatistiksel analizler sonucu araştırma meteryalini oluşturan duvarların 1, 2 ve 3 nolu mikrohabitatlarında tespit edilen tür sayıları ile duvarların kır ya da kentte bulunuşları arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Bu durum kentlerin bozulmuş doğal yapılarına rağmen biyoçeşitlilik ve ekolojik hassasiyet açısından en az kır kadar önemli ve etkin olduğunun ispatıdır. Bununla birlikte duvar yüzeylerindeki tür sayıları ele alındığında, kırsal alanlarda tespit edilen 53 (Tablo 115) taksona karşılık kentsel alanlarda 31 (Tablo 102) takson tespit edilmiştir. Duvarların bitkisel yaşam alanı olarak ele alındıklarında yaşam koşullarını zorlaştıran en önemli parametre olarak kullanılabilir su miktarı göründüğünden ve kırsal alanlarda gerek klimatik verilerin nispeten daha nemli ve daha soğuk olması, gerekse duvarların yakın çevresinde daha fazla doğal ve doğala yakın habitat bulunmasına bağlı olarak daha düzenli ve stabil bir duvar içi su rejimi var olması ihtimali ortada olduğundan; aradaki bu temel tür sayısı farkının en önemli nedeninin bitkilerin duvar yüzeyinde kullanabilecekleri su miktarı olduğu söylenebilir. Duvar yüzeylerindeki çatlaklar (derz, barbakan, çeşitli bedenlerle oluşan çatlaklar) hem su iletimi, hemde besi ortamı oluşması için vejetasyon açısından oldukça önemlidir. 131 Kentsel araştırma alanlarından toplanan verilerle yapılan istatistiki analizlerde son dönemlerde yapılan duvarlarda barbakan tercih edildiğini göstermektedir. Tablo 140. Yaş-Barbakan bulundurma durumu arasındaki korelasyon tablosu Korelasyon Pearson Correlation Yaş Sig. (2-tailed) N Barbakan -,384* ,036 30 Kentsel araştırma alanlarında yapılan istatistikler, duvar uzunluğu ne kadar fazla ise duvar yüzeyindeki vejetasyon yoğunluğununda o kadar fazla olduğunu göstermektedir. Tablo 141. 2. Mikrohabitat bitkisel yoğunluk-Duvar uzunluğu arasındaki korelasyon tablosu Korelsyon Bitkisel Yoğunluk (2.Mikrohabitat) Pearson Correlation Sig. (2-Tailed) N Uzunluk -,362* ,049 30 Her ne kadar harpuşta varlığının duvar yüzeyinde bulunan bitkilerin varlığına olumsuz bir etkisi tespit edilmemişse de, 3. mikrohabitatdeki varlığa katkı sağladığı anlaşılmaktadır. Harpuşta olmayan duvarlarda yağmur sularının duvar yüzeylerinden aktıktan sonra büyük bir kısmını yüzeye bırakıp duvar dibine eriştiği gözlemlenmiştir. Harpuşta olan duvarlarda ise su yüzey akışına geçmeden doğrudan harpuşta üzerinden duvar dibine (3.mikrohabitat) ulaşmaktadır. Bu yüzden yapılan istatistiki analizler harpuşta bulunduran duvarların 3. mikrohabitatlarında bitki yoğunluğunun daha fazla olduğunu ortaya koymuştur. 132 Tablo 142. 3. Mikrohabitat bitkisel yoğunluğu-Harpuşta bulundurma durumu arasındaki korelasyon tablosu Harpuşta Korelasyon Bitkisel Yoğunluk (3.Mikrohabitat) -,557** Pearson Correlation Sig. (2-tailed) ,001 N 30 Şekil 19. Harpuşta-Yağmur suyu ilişkisi Yapılan analizler sonucunda kentsel alanlarda duvarların arkasında bulunan baskın materyal ile duvar yüzeylerinde bulunan tür sayıları arasında anlamlı bir ilişki belirlenmiştir. Bu durum sahip olduğu ekolojik karakteristikler nedeniyle duvar yüzeyindeki kitle tarafından kullanılabilir suyun duvar arkasındaki baskın materyalin toprak olması durumunda yüksek seviyelere ulaşabileceği ile açıklanabilir. Tablo 143. Tür sayısı-Duvar arkası malzeme arasındaki korelasyon tablosu Korelasyon Tür Sayısı Duvar Arkası Malzeme Pearson Correlation ,377* Sig. (2-tailed) ,040 N 30 133 Yapılan analizler sonucunda kentsel alanlardaki duvar eğimi ile duvar yüzeylerindeki bitkisel yoğunluk arasında önemli bir ilişki saptanmıştır. Bunun en temel nedenlerinin duvar yüseyindeki pozitif eğimin, bitkilerin duvar yüzeyine tutunmasında aleyhte çalışan yer çekimi etkisini azaltması, aynı gerekçeyle duvar yüzeylerinde tutunabilecek tohum sayısının artması, yağış sırasında duvar yüzeyinin daha fazla yağış suyu almasını sağlaması ve duvar yüzeylerinde bitkilerin yaşamalarına olanak verecek yetişme ortamlarının (toprak, kum, organik madde artıkları vb.) birikimine olumlu etkileri olduğu sonucuna varılmıştır. Tablo 144. Duvar Eğimi-2. Mikrohabitat bitkisel yoğunluğu arasındaki korelasyon tablosu Korelasyon pearson correlation Duvar Eğimi sig. (2-tailed) Bitkisel Yoğunluk (2.mikrohabitat) -,425* ,019 n 30 Yapılan istatistiki analizler sonucunda rakım arttıkça duvar önü malzemenin toprağa döndüğü belirlenmiştir. Yapılan araştırmalar sonucunda duvar yüzeyi vejetasyonunun yaşam alanını duvar üzerinde biriken organik ve inorganik maddelerin oluşturdukları, klimatik koşullar ile duvar yüzeyindeki çatlak ya da oyuklara taşınacak malzemenin duvara ne kadar yakınsa oluşacak besi ortamının da o derece kısa sürede ve kolayca oluşabilmesi duvar yüzeyindeki bitkisel yoğunluğunda artmasına neden olmaktadır. Tablo 145. Rakım-Duvar Önü Malzeme arasındaki korelasyon tablosu Korelasyon Rakım Duvar Önü Malzeme Pearson Correlation -,431* Sig. (2-tailed) 0,017 N 30 134 Tablo 146. Tür sayısı-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki regresyon tablosu Model Özeti Model R R Kare Belirlenen R Kare Tahmini Standart Sapma 1 ,713a 0,508 0,249 1,656 ANOVAb Kareler Özeti df Ortalama F Sig. Regresyon 53,779 10 5,378 1,962 ,099a Kalan 52,087 19 2,741 Toplam 105,867 29 Model 1 Katsayılara Standart Olmayan Katsayılar t Sig. -2,305 ,033 B Standart Sapma (Constant) -9,168 3,977 Yaş 1,561 ,893 ,407 1,748 ,097 Ölçü ,248 ,688 ,139 ,361 ,722 Yükseklik -,009 ,608 -,005 -,015 ,988 Uzunluk ,787 ,772 ,281 1,020 ,320 Malzeme 3,399 1,756 ,615 1,936 ,068 Derz 1,029 1,277 ,217 ,806 ,430 Duvar İzolasyonu -1,973 1,447 -,448 -1,364 ,189 Barbakan 1,576 ,999 ,416 1,577 ,131 Harpuşta -,943 ,960 -,249 -,982 ,338 Duvar Eğimi -4,464 1,882 -,593 -2,372 ,028 Model 1 Standart Katsayılar Beta Kentsel alanlarda 2. mikrohabitatdeki tür sayısını etkileyen en önemli strüktürel parametrenin duvar eğimi olduğu yapılan regresyon analizi sonucunda tespit edilmiştir. Duvar yüzeyi birçok bitki türü için yaşam şartlarının yeterli olmadığı alanlar olup bunun en temel nedenlerinden bir tanesi de birçok ekolojik faktörü etkileyen duvar eğimidir. Duvarın yatayla yaptığı açı küçüldükçe eğimin artması normal şartlarda çok az sayıda bitki türünün yaşamını sürdürebileceği şartların görece olarak kolaylaşması anlamına geldiğinden, 135 kentsel alanlar gibi bitki tür sayısının zaten sınırlı olduğu alanlarda duvar yüzeylerindeki tür sayısının artmasına neden olması oldukça anlaşılabilir durmaktadır. Tablo 147. Tür sayısı-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki regresyon tablosu Model Özeti Model 1 R ,617 R Kare Belirlenen R Kare Tahmini Standart Sapma 0,381 -0,057 1,964 a ANOVAb Kareler Özeti df Ortalama F Sig. Regresyon 40,297 12 3,358 0,871 ,588a Kalan 65,57 17 3,857 105,867 29 Model 1 Toplam Katsayılara Model Standart Olmayan Katsayılar t Sig. -0,315 0,757 -1,468 Standart Sapma 4,666 Lokasyon 1,239 1,186 0,592 1,045 0,311 Rakım -1,466 1,013 -0,872 -1,447 0,166 Duvar Önü Malzeme -0,37 0,343 -0,321 -1,078 0,296 Duvar Arkası Malzeme 0,858 1,013 0,403 0,847 0,409 Duvar Önü Fonksiyon 0,242 0,97 0,115 0,249 0,806 Duvar Arkası Fonksiyon 0,102 0,32 0,111 0,318 0,754 Duvar Önü Ekolojik Yapı 2,047 3,271 0,272 0,626 0,54 Duvar Arkası Ekolojik Yapı 0,567 0,858 0,246 0,661 0,517 Fonksiyon -0,112 1,108 -0,025 -0,101 0,92 Güneşlenme -0,159 0,493 -0,104 -0,322 0,751 Bakı -0,37 0,436 -0,235 -0,85 0,407 Antropojen Etki -0,406 0,413 -0,22 -0,982 0,34 B (Constant) 1 Standart Katsayılar Beta Kentsel araştırma alanlarında duvar yüzeyindeki (2. mikrohabitat) tür sayısı ile ekolojik parametrelerin sorgulandığı regresyon analizi sonucunda ekolojik parametrelerden herhangi birinin diğerlerine göre daha etkin olduğu sonucuna ulaşılamamıştır. Bunun en önemli nedenlerinden birinin kentlerin sahip oldukları dominant ekolojik faktörlerin 136 araştırma materyalini oluşturan duvarları ve yakın çevrelerindeki ekolojik parametreleri homojen bir biçimde etkilemesi olduğu düşünülmektedir. Daha önce yapılmış korelasyon analizinde bu faktörlerden duvar arkası malzemenin duvar yüzeyindeki tür sayısına etkileri tespit edilmişse de, regresyon analizi sonucu bu faktörün daha etkili çıkmamış olması etkili olmadığını değil, sadece tür sayısına etkisinin diğer ekolojik parametrelerle kıyaslandığında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha etkili olmadığını gösterir. Tablo 148. Bitkisel yoğunluk-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki regresyon tablosu Model Özeti Model 1 R ,765 a R Kare Belirlenen R Kare Tahmini Standart Sapma ,584 ,331 ,732 ANOVAb Kareler Özeti df Ortalama F Sig. Regresyon 13,560 11 1,233 2,302 ,056a Kalan 9,640 18 ,536 Toplam 23,200 29 Model 1 Katsayılara Standart Olmayan Katsayılar Model B 1 -,203 (Constant) Standart Sapma Standart Katsayılar t Sig. Beta 1,758 -,116 ,909 Yaş ,158 ,414 ,088 ,382 ,707 Ölçü ,263 ,337 ,314 ,781 ,445 Yükseklik -,111 ,292 -,134 -,381 ,708 Uzunluk ,043 ,346 ,033 ,124 ,903 Malzeme -,197 ,810 -,076 -,243 ,811 Farklı Malzeme -,038 ,401 -,018 -,095 ,925 Derz ,359 ,574 ,161 ,625 ,540 Duvar İzolasyonu 1,165 ,640 ,566 1,820 ,085 Barbakan ,274 ,450 ,154 ,609 ,550 Harpuşta -,506 ,469 -,285 -1,080 ,295 Duvar Eğimi -2,101 ,863 -,596 -2,435 ,026 137 Kentsel araştırma alanlarında bitkisel yoğunluk ile duvarın strüktürel yapısı arasında regresyon analizi yapıldığında herhangi bir parametrenin diğerine oranla daha büyük bir etki yaptığı görülmemektedir. Tablo 149. Bitkisel Yoğunluk-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki regresyon tablosu Model Özeti Model R R Kare Belirlenen R Kare Tahmini Standart Sapma 1 ,549a 0,301 0,078 0,859 ANOVAb Kareler Özeti df Ortalama F Sig. Regresyon 6,98 7 0,997 1,353 ,274a Kalan 16,22 22 0,737 Toplam 23,2 29 Model 1 Katsayılara Model Standart Olmayan Katsayılar t Sig. 0,119 1,84 0,322 0,079 0,751 (Constant) Lokasyon 1,919 0,117 Standart Sapma 1,043 0,363 Rakım -0,058 0,299 -0,074 -0,194 0,848 Duvar Önü Ekolojik Yapı 0,399 0,707 0,113 0,565 0,578 Duvar Arkası Ekolojik Yapı -0,033 0,24 -0,03 -0,136 0,893 Güneşlenme -0,195 0,151 -0,273 -1,291 0,21 Bakı 0,059 0,159 0,08 0,369 0,716 Antropojen Etki -0,375 0,155 -0,434 -2,412 0,025 B 1 Standart Katsayılar Beta Kentsel alanlar genel anlamda antropojen etkilerin en yoğun gözlemlendiği alanlar olduğundan antropojen etkiye maruz kalmış biyotoplar ve nişlerin görece olarak az kalmış alanlara göre taşıdığı karakter farklılıkları kolayca gözlemlenebilmektedir. Çünkü kentler karakterleri gereği antropojen etkiyi en güçlü şekilde hissettirirler. Bu açıdan bakıldığında yapılan regresyon analizi sonucu kentlerdeki duvarların yüzeylerinde bulunan tür sayısının duvarın maruz kaldığı antropojen etkiye tepki vermeleri son derece anlaşılabilir bir durum 138 ortaya koymaktadır. Özellikle synantropik türlerin bu tür antropojen etkiye maruz kalmış alanlarda varlıklarını hissettirerek tür sayısına pozitif katkı yapmaları da beklenebilecek bir sonuç olsa araştırma alanında böyle bir sonuçla karşılaşılmamıştır. Tablo 150. Kaplama yoğunluğu-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki regresyon tablosu Model Özeti Model R R Kare Belirlenen R Kare Tahmini Standart Sapma 1 ,753a ,567 ,303 1,159 ANOVAb Kareler Özeti df Ortalama F Sig. Regresyon 31,695 11 2,881 2,146 ,073a Kalan 24,172 18 1,343 Toplam 55,867 29 Model 1 Katsayılara Standart Olmayan Katsayılar t Sig. -,460 ,651 B Standart Sapma -1,279 2,783 Yaş ,684 ,655 ,246 1,044 ,310 Ölçü ,041 ,534 ,031 ,076 ,940 Yükseklik ,204 ,463 ,158 ,441 ,664 Uzunluk ,348 ,547 ,171 ,636 ,533 Malzeme -,948 1,282 -,236 -,739 ,469 Farklı Malzeme ,249 ,636 ,077 ,392 ,700 Derz 1,180 ,908 ,342 1,299 ,210 Duvar İzolasyonu ,318 1,014 ,100 ,314 ,757 Barbakan ,772 ,713 ,281 1,084 ,293 Harpuşta 1,224 ,742 ,444 1,649 ,116 Duvar Eğimi -1,244 1,366 -,227 -,910 ,375 Model 1 Standart Katsayılar (Constant) Beta Kentsel çalışma alanlarına duvar yüzeyi (2. mikrohabitat) kaplama yoğunluğu ile duvarların strüktürel özellikleri arasında yapılan regresyon analizinde herhangi bir faktörün bir diğerine baskınlık göstermediği gözlemlenmiştir. 139 Tablo 151. Kaplama yoğunluğu-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki regresyon tablosu Model Özeti Model 1 R ,590 a R Kare Belirlenen R Kare Tahmini Standart Sapma 0,348 0,054 1,35 ANOVAb Kareler Özeti df Ortalama F Sig. Regresyon 19,415 9 2,157 1,184 ,357a Kalan 36,451 20 1,823 Toplam 55,867 29 Model 1 Katsayılara Model Standart Olmayan Katsayılar t Sig. 0,686 -0,495 1,411 0,626 0,174 (Constant) Lokasyon -1,301 1,043 Standart Sapma 2,626 0,739 Rakım -1,387 0,622 -1,136 -2,23 0,037 Duvar Önü Malzeme -0,051 0,196 -0,061 -0,26 0,797 Duvar Arkası Malzeme 0,887 0,447 0,574 1,987 0,061 Duvar Önü Ekolojik Yapı 1,158 1,273 0,212 0,91 0,374 Duvar Arkası Ekolojik Yapı 0,015 0,449 0,009 0,034 0,973 Fonksiyon 0,438 0,724 0,136 0,605 0,552 Güneşlenme -0,264 0,268 -0,238 -0,984 0,337 Bakı -0,05 0,259 -0,044 -0,193 0,849 B 1 Standart Katsayılar Beta Kentsel çalışma alanlarında 2. mikrohabitat kaplama yoğunluğu ile duvarlardaki ekolojik parametreler arasında yapılan regresyon analizlerinde rakım faktörünün diğerlerine nazaran daha baskın çıktığı gözlemlenmiştir. Yapılan korelasyon analizlerinde rakım arttıkça duvar önündeki malzemenin sert ve vejetasyon yaşamı için zor alanlardan gitgide geçirgenliği daha büyük ve vejetasyon yaşamı açısından daha uygun şartlar sağlayacak malzemeye dönüştüğü (asfalt, beton, stabilize-mıcır, toprak) belirlenmiştir. Yapılan araştırmalar sonucu duvarlarda oluşan besi ortamlarının iklimsel koşullar (rüzgar, yağışlar) ve diğer koşullarla (doğada yaşayan hayvanlar, antropojen etkiler) duvar 140 yüzeyindeki derz, barbakan ve çatlaklara yerleşen toprak ve diğer organik ve inorganik maddelerin birikmesiyle oluştuğu gözlemlenmiştir. 3.3.3. Kırsal Araştırma Alanlarında Vejetasyonunun Karakteristiğini Etkileyen Faktörlere İlişkin Bulgular Varlığını ve Yapılan araştırmalar sonucunda kırsal çalışma alanlarında seçilen duvarların yüzeylerinde 52 farklı türe rastlanmıştır. Kentsel ve kırsal alanlardaki duvarlar barındırdıkları türler açısından değerlendrildiklerinde son derece ilginç sonuçlara ulaşılmıştır. Bunlardan biri bu araştırmada kentsel alanlardaki duvar yüzeylerinde en sık rastlanan tür olan ve bilimsel literatürde de sıklıkla duvar yüzeyleriyle olan ilişkisi vurgulanan Parietaria judaica bitkisine, kırsal alanlardaki duvar yüzeylerinde son derece sınırlı bir biçimde rastlanmış olmasıdır. Kentsel alanlarda bulunan duvarlarda sıklıkla karşılaşılan tür, kırsal alanlarda çok az sayıda lokasyonda, kent-kır ayrımının net bir biçimde yapılmasının oldukça zor olduğu alanlarda tespit edilmiştir. Kırsal karakterin belirgin olduğu çok geniş bir alanda ise bu türe rastlanılmamıştır. Bu durum Parietaria judaica’nın birçok bilimsel çalışmada synantropik yani ekolojik olarak insan varlığıyla ilişkisi olan bir tür olarak değerlendirilmesiyle açıklanabilir. İnsan etkisinin nispeten az görüldüğü kırsal alanlardaki duvar yüzeyleri synantropik karakter gösteren Parietaria judaica için ekolojik olarak yeterince cazip bulunmamıştır Genel anlamda habitat boyutu arttıkça biyokütlenin de artacağı beklense de, duvarlarda duvar karakteristiğinden kaynaklanan nedenlerle duvar vejetasyonu sadece belli özellikte mikrohabitatlarında (çatlaklar, barbakanlar, derzler) bulunduğundan ve bu noktalar duvar yüzeyi üzerinde oransal olarak küçük bir yer kapladığından, duvar uzunluğu ve dolayısıyla yüzeyi arttıkça duvar üzerindeki bitki kaplama oranının azalması beklenen bir durumu oluşturmuştur. Kırsal alanlar genel olarak daha yüksek rakımlarda bulunmaktadır. Doğu Karadeniz sahilinin genel yerleşim karakteristiği sahildeki kent merkezleriyle güneydeki dağ yamaçlarında bulunan kırsal yerleşimlerden oluştuğundan bu durumda beklenen bir sonuç olarak açıklanabilir. 141 Tablo 152. Lokasyon-Rakım arasındaki korelasyon tablosu Rakım Korelasyon ,855** Pearson Correlation Lokasyon Sig. (2-tailed) ,000 N 30 Çalışma alanlarında seçilen duvarlar genel olarak sirkülasyon hattı üzerinden seçilmiştir. Kırsal alanlarda kentsel alanlara kıyasla araç yoğunluğu daha az olduğu için, duvar önü kentsel alanlara göre daha geçirgen malzemelerden inşa edilmiştir. Bu da duvar önü (3.mikrohabitat) vejetasyonunu olumlu yönde etkilemektedir. Tablo 153. Rakım-Duvar önü malzeme arasındaki korelasyon tablosu Korelasyon Pearson Correlation Rakım Sig. (2-tailed) N Duvar Önü Malzeme ,722** ,000 30 Kırsal alanlardan seçilen duvarlarda yapılan yaş tespit çalışmaları sonucunda yapılan istatistiki analizler duvar yaşı gençleştikçe betonarme duvarların arttığını göstermektedir. Duvarların betonarmeye dönmesi duvar izolasyonunu arttırdığından duvar arkasındaki kullanılabilir su duvar yüzeyine erişememektedir. Bununla birlikte vejetasyonun bulunabileceği yüzey de sınırlı kalmaktadır. Dolayısıyla duvar yüzeyi vejetasyon yeni yapılan duvarlarda büyük oranda azalış göstermektedir. Tablo 154. Yaş-Derz bulunma durumu arasındaki korelasyon tablosu Korelasyon Pearson Correlation Yaş Sig. (2-tailed) N Derz ,719** ,000 30 142 Yapılan istatistiki analiz sonucu, duvarın bulunduğu rakım ve güneşlenme süresi arasında (0,01) düzeyinde anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Bu ilişkiye göre rakım arttıkça duvarımn günlük güneşlenme süresi de artmaktadır. Bunun en temel sebeplerinin rakım arttıkça kırsal karakterin ortaya çıkması, buna bağlı olarak arazi kullanım sınıflarının değişmesi, gölge etkisi yüksek yapıların azalarak yok olması, yapıların yerini alan bitki örtüsünün yapılara göre daha az yoğun gölge yapma yeteneği olarak sayılabilir. Subalpin alanlarda bitki boylarının iyice kısalması da önemli bir etken olabilmektedir. Tablo 155. Rakım-Güneşlenme arasındaki korelasyon tablosu Güneşlenme Korelasyon ,621** Pearson Correlation Rakım Sig. (2-tailed) ,000 N 30 Yapılan istatistiki analizler sonucu rakım ve duvarlardaki antropojen etki arasında (0,01) düzeyinde anlamlı bir ilişki belirlenmiştir. Bu ilişkiye göre rakım arttıkça antropojen etki azalmaktadır. Bunun en temel nedeni rakım arttıkça kırsal karakterin de artması, genel anlamda antropojen etkinin nispeten az olduğu bu alanlarda duvarlara da yansımış olmasıdır. Bununla birlikte hizmet alma sıklığının değişmesine bağlı olarak duvarlara yapılan “resmi” müdahale de doğal olarak azalmaktadır. Tablo 156. Antropojen etki-Rakım arasındaki korelasyon tablosu Korelasyon Pearson Correlation Antropojen Etki Sig. (2-tailed) N Rakım -,403* ,027 30 143 Tablo 157. Tür sayısı-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki regresyon tablosu Model Özeti Model R R Kare Belirlenen R Kare Tahmini Standart Sapma 1 ,830a ,688 ,524 2,282 ANOVAb Kareler Özeti df Ortalama F Sig. Regresyon 218,430 10 21,843 4,195 ,004a Kalan 98,936 19 5,207 Toplam 317,367 29 Model 1 Katsayılara Model 1 (Constant) Yaş Standart Olmayan Katsayılar Standart B Sapma 2,005 2,633 -1,361 1,504 Standart Katsayılar t Sig. -,259 ,761 -,905 ,456 ,377 Beta Ölçü 1,095 2,492 ,274 ,440 ,665 Yükseklik -1,536 2,698 -,369 -,569 ,576 Uzunluk -,012 ,688 -,002 -,017 ,987 Malzeme 1,627 1,425 ,340 1,141 ,268 Farklı Malzeme ,267 1,491 ,035 ,179 ,860 Duvar İzolasyonu 3,622 1,001 ,724 3,620 ,002 Barbakan 2,205 1,267 ,287 1,740 ,098 Harpuşta Duvar Eğimi -2,306 ,147 2,147 1,427 -,241 ,018 -1,074 ,103 ,296 ,919 Kırsal araştırma alanlarından elde edilen veriler ile yapılan, duvar yüzeyindeki tür sayısı ile duvarın strüktürel yapısı arasındaki regresyon analizinde duvar izolasyonunun bariz bir fark ile diğer faktörlere daha baskın olduğu gözlemlenmektedir. Duvar izolasyonu ne kadar az ise duvar arkasında kullanılabilir suyun duvar yüzeyine geçmesi o kadar kolay olur. Duvar yüzeyleri için hayati öneme sahip su ne kadar kolay ve çok miktarda yüzeye ulaşırsa oluaşacak besin ortamı da vejetasyon barındırma açısından o kadar el verişli olur. 144 Tablo 158. Tür sayısı-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki korelasyon tablosu Model Özeti Model 1 R a ,708 R Kare Belirlenen R Kare Tahmini Standart Sapma ,501 ,311 2,746 ANOVAb Kareler Özeti df Ortalama F Sig. Regresyon 158,979 8 19,872 2,635 ,036a Kalan 158,388 21 7,542 Toplam 317,367 29 Model 1 Katsayılara Standart Olmayan Katsayılar Model 1 B Standart Sapma (Constant) 5,296 3,901 Lokasyon -1,041 1,286 Rakım 1,914 Duvar Önü Ekolojik Yapı Standart Katsayılar t Sig. 1,358 ,189 -,263 -,809 ,427 ,787 ,837 2,432 ,024 1,618 1,897 ,149 ,853 ,403 Duvar Arkası Ekolojik Yapı -,272 ,638 -,071 -,427 ,674 Fonksiyon -1,404 1,749 -,130 -,803 ,431 Güneşlenme -,922 ,669 -,325 -1,378 ,183 Bakı ,001 ,488 ,000 ,001 ,999 -1,306 ,925 -,288 -1,411 ,173 Antropojen Etki Beta Daha önce de detaylı bir şekilde belirtildiği üzere rakım birçok ekolojik parametreyi etkileyen önemli bir değişken olup kırsal alanlarda duvar yüzeyinde bulunan vejetasyonun tür sayısını da oldukça ciddi biçimde etkilemektedir. 145 Tablo 159. Bitkisel yoğunluk-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki korelasyon tablosu Model Özeti Model R R Kare Belirlenen R Kare Tahmini Standart Sapma 1 ,886a ,786 ,673 ,644 ANOVAb Kareler Özeti df Ortalama F Sig. Regresyon 28,911 10 2,891 6,963 ,000a Kalan 7,889 19 ,415 Toplam 36,800 29 Model 1 Katsayılara Standart Olmayan Katsayılar B Standart Sapma (Constant) -,653 ,743 Yaş ,519 ,425 Ölçü ,047 Yükseklik Model 1 Standart Katsayılar Beta t Sig. -,879 ,390 ,289 1,221 ,237 ,704 ,035 ,067 ,947 -,348 ,762 -,245 -,457 ,653 Uzunluk -,180 ,194 -,111 -,927 ,365 Malzeme ,638 ,402 ,392 1,586 ,129 Farklı Malzeme -,816 ,421 -,312 -1,938 ,068 Duvar İzolasyonu ,556 ,283 ,326 1,968 ,064 Barbakan ,256 ,358 ,098 ,714 ,484 Harpuşta ,476 ,606 ,146 ,785 ,442 Duvar Eğimi -,133 ,403 -,048 -,330 ,745 Kentsel çalışma alanlarında yapılan araştırmalar sonucu elde edilen verilerle yapılan, duvarların bitkisel kapalılığı ile strüktürel faktörleri arasındaki regresyon analizinde herhangi bir faktörün diğer faktörlere baskınlık kurduğu tespit edilememiştir. 146 Tablo 160. Bitkisel yoğunluk-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki korelasyon tablosu Model Özeti Model R R Kare Belirlenen R Kare Tahmini Standart Sapma 1 ,723a ,522 ,340 ,915 ANOVAb Kareler Özeti df Ortalama F Sig. Regresyon 19,212 8 2,401 2,867 ,025a Kalan 17,588 21 ,838 Toplam 36,800 29 Model 1 Katsayılara Standart Olmayan Katsayılar t Sig. ,842 ,410 B Standart Sapma (Constant) 1,094 1,300 Lokasyon -,709 ,429 -,526 -1,654 ,113 Rakım ,918 ,262 1,179 3,499 ,002 Duvar Önü Ekolojik Yapı -,110 ,632 -,030 -,174 ,863 Duvar Arkası Ekolojik Yapı ,114 ,213 ,087 ,536 ,597 Fonksiyon ,518 ,583 ,140 ,888 ,385 Güneşlenme -,533 ,223 -,551 -2,391 ,026 Bakı -,237 ,163 -,256 -1,457 ,160 Antropojen Etki -,023 ,308 -,015 -,074 ,942 Model 1 Standart Katsayılar Beta Kırsal çalışma alanlarında duvarların bitkisel kapalılıkları ile sahip oldukları ekolojik koşullar arasında yapılan regresyon analizinde rakım ve güneşlenme faktörlerinin bariz olarak diğer faktörlere üstünlük sağladıkları görülmektedir. Rakım arttıkça azalan yapılaşma ve odunsu taksonlarda meydana gelen azalma nedeniyle, bitkilerin gelişmesi için önemli bir etkiye sahip güneşlenme süresinin rakım arttıkça arttığı yapılan korelasyon analizleri sonucunda da belirlenmiştir. Bu sonucu destekleyen bir biçimde, kırsal alanda rakımın duvar kapalılığını 1,2 ve 3. mikrohabitatdeki bitkisel varlıkla etkileyen en önemli faktörlerden biri olarak ortaya çıkması şaşırtıcı bir sonuç olarak görülmemektedir. Rakım, kentsel alanlarda olduğu gibi kırsal alanlarda da antropojen etkiyi azaltıcı yönde 147 etkilemektedir ve bu durum gerçekleştirilen korelasyon analizi ile ortaya konulmuştur. Kırsal alanlar, özellikle alan kullanımı nedeniyle duvarların doğal vejetasyona daha yakın olduğu, dolayısıyla yıl boyunca infiltre olan yağış suları nedeniyle duvar vejetasyonunun kullanabileceği suyun daha düzenli olduğu alanları ifade eder. Rakımın yükseldikçe kırsal yapılaşmanın ve odunsu taksonların göreceli olarak azalmasına, yerleşim alanlarının vadi içlerinden tepelere doğru kaymaya başlamasına sebep olduğu, buna bağlı olarak araştırma materyalini oluşturan duvarların günlük ortalama güneşlenme süresinin arttığı tespit edilmiştir. (Tablo 156) Kırsal alanlarda büyük oranda arazi kullanımına bağlı olarak kullanılabilecek su ve besin maddelerinin nispeten bol olması nedeniyle güneşlenme süresi duvarların 1,2 ve 3. mikrohabitatdeki vejetasyolarının daha uygun koşullarda yaşamasına olanak verdiğinden, yapılan regresyon analizi sonucu duvarların tüm vejetasyon mikrohabitatlarındaki bitkilerin oluşturdukları kapalılıkla rakım ve güneşlenme süresi arasında bir ilişki ortaya koyması tutarlı bir sonuç olarak değerlendirilmiştir. 148 Tablo 161. Kaplama yoğunluğu-Duvarın strüktürel yapısı arasındaki korelasyon tablosu Model Özeti Model 1 R ,658 a R Kare Belirlenen R Kare Tahmini Standart Sapma ,433 ,135 ,999 ANOVAb Kareler Özeti df Ortalama F Sig. Regresyon 14,500 10 1,450 1,453 ,232a Kalan 18,967 19 ,998 Toplam 33,467 29 Model 1 Katsayılara Model 1 (Constant) Yaş Standart Olmayan Katsayılar Standart Sapma B ,742 1,153 ,279 ,658 Standart Katsayılar t Sig. ,163 ,644 ,424 ,527 ,677 Beta Ölçü -,880 1,091 -,678 -,807 ,430 Yükseklik ,694 1,181 ,513 ,588 ,564 Uzunluk ,023 ,301 ,015 ,076 ,940 Malzeme ,025 ,624 ,016 ,040 ,969 Farklı Malzeme -,609 ,653 -,244 -,932 ,363 Duvar İzolasyonu ,600 ,438 ,369 1,370 ,187 Barbakan ,760 ,555 ,304 1,370 ,187 Harpuşta Duvar Eğimi -,512 -,016 ,940 ,625 -,165 -,006 -,545 -,026 ,592 ,980 Kırsal çalışma alanlarında duvar yüzeyindeki (2. mikrohabitat) kaplama yoğunluğu ile suvarın strüktürel özellikleri arasında yapılan regresyon analizinde herhangi bir faktörün diğerine üstünlük sağlamadığı tespit edilmiştir. 149 Tablo 162. Kaplama yoğunluğu-Duvarın ekolojik karakteristikleri arasındaki korelasyon tablosu Model Özeti Model 1 R ,599 R Kare Belirlenen R Kare Tahmini Standart Sapma ,359 ,115 1,011 a ANOVAb Kareler Özeti df Ortalama F Sig. Regresyon 12,015 8 1,502 1,470 ,227a Kalan 21,452 21 1,022 Toplam 33,467 29 Model 1 Katsayılara Model 1 (Constant) Lokasyon Standart Olmayan Katsayılar Standart Sapma B 1,085 1,436 ,338 ,473 Standart Katsayılar t Sig. ,263 ,756 ,714 ,458 ,483 Beta Rakım ,418 ,290 ,563 1,442 ,164 Duvar Önü Ekolojik Yapı ,227 ,698 ,064 ,325 ,749 Duvar Arkası Ekolojik Yapı ,013 ,235 ,010 ,055 ,957 Fonksiyon -,589 ,644 -,167 -,915 ,371 Güneşlenme -,390 ,246 -,424 -1,586 ,128 Bakı -,025 ,180 -,028 -,139 ,891 Antropojen Etki ,070 ,341 ,048 ,207 ,838 Kırsal çalışma alanlarında duvar yüzeyindeki kaplama yoğunluğu ile duvarın ekolojik karakterleri arasında yapılan regresyon analizleri sonucunda herhangi bir faktörün diğerine oranla baskın olduğu görülmemiştir. 150 4. TARTIŞMA Duvarların açıkta olma durumu özellikle belli türlerin varlıklarını etkilemektedir. Açıkta kalan duvarlar güneş ışığı ve rüzgara daha çok maruz kalır ve kurumaya daha eğilimli olurlar. Bununla birlikte bu açıklık daha çok yağış suyu ve rüzgara bağlı olarak daha çok yanal yağmur almayı da sağlar. Öte yandan duvar arkasındaki arazi kullanımı da duvardaki nemliliği belirleyen en önemli etkenlerden biridir. Bir duvar arkasındaki arazi kullanımının tarım alanı olduğu yerlerde, duvar yüzeyindeki nemlilik daha fazla iken, doğal kullanım alanlarında su araziye sadece yağış yoluyla geldiği için tarım arazilerine kıyasla duvar yüzeyinde erişilebilir nem daha azdır. Duvar arkası arazi kullanımı sirkülasyon hattı olan duvarlarda yol kaplama malzemelerinden dolayı (asfalt, parke taşı) malzeme toprak da olsa dış etkenlerden dolayı (araç, insan, hayvan geçiş yolları) sürekli basınç altında kaldığından toprak arası tane boşluklarının azalması nedeniyle kullanılabilir suyun büyük bir kısmı yüzeysel akışa geçtiğinden, duvar arkasına sızamamakta, bu da duvar yüzeyinde kullanılabilir suyu çok düşük seviyelere indirgemektedir. Duvar arkasındaki toprakta bulunan ve infiltre olan yağmur suyunun derz ve barbakanlardan tahliye olduğu tespit edilmiştir. Bu yüzden duvarın arkasındaki yoğun vejetasyonun nemlilik açısından oldukça önemli bir destekleyici olduğu söylenebilir. İyi bitkilenmiş bir şev özellikle yağışların arasındaki zamanın açıldığı peryotlarda su sağlama açısından öenmli bir fonksiyona sahiptir. Buna bağlı olarak iyi bitkilenmiş yerlerde su tutulma oranının yüksek olduğu söylenebilir. Taşlar çok az su tutarlar ve taşların arasında kalan toprağın da su tutma kapasiteleri sınırlıdır (Jim, 1998). Bu nedenle taş boyutu ne kadar küçükse bitki varlığınında o kadar fazla olduğu, çalışmada tespit edilen sonuçlar arasındadır. Bunların yanında sınırlı kök yayılımına sahip küçük bitkiler için suyun devamlılığı ve yeterliliği odunsu türlere göre daha yaşamsal bir kriterdir. Bu yüzden bir duvardaki otsu bitkilerin varlığı, ortamda daha uygun ekolojik koşulları işaret eder. Hruska (1987) yapmış olduğu İtalyan duvar vejetasyonunn taksonomik sınıflandırması çalışmasında duvar vejetasyonunun doğal kayalık habitat vejetasyonu ile büyük bir benzerlik içinde olduğunu söylemiştir. Bu çalışmanın en önemli amaçlarından biri de ileriki dönemlerde yapılması muhtemel olan doğal türlerle yeşil düşey düzlemler oluşturma çalışmalarına ışık tutmaktır. 151 Yeşil duvarlar ve yeşil çatılar gibi görece yeni kavramların ortaya çıkış amaçları zaten ekolojik ve ekonomik sürdürülebilirlik olduğundan, bu konularda ekolojik istekleri bakımından daha uygun duvar vejetasyonu türlerinin değerlendirilmesi mümkün olacaktır. Bu nedenle yeşil düşey düzlemlerin ekonomik performanslarıda incelenmiş ve Perrini ve Rossasco (2013)’ün yaptıkları yeşil cephelerin maliyet-fayda analizi çalışmasında değerlendirdikleri yeşil yüzey tipleri incelenmiştir. Söz konusu araştırma yeşil yüzeyleri bitkilerin doğal ya da kendiliğinden sarıldıkları yeşil duvarlar, teller ve örme tel sistemleriyle desteklenmiş bitkilerle kaplanmış yeşil duvarlar, sistemde kullanılan bitkilerin duvar yüzeyindeki farklı noktalarda yetişme ortamına ihtiyaç duymaları nedeniyle duvar yüzeyinde kutuların kullanılmasını gerektiren yeşil duvarlar ve endüstriyel ürünlerin kullanılmasıyla su ve besin ihtiyacı karşılanan bitkilerden oluşmuş yaşayan duvar sistemleri olarak üç grupta ele alınmıştır. Bu araştırmada ile Perrini ve Rossasco (2013) ilişkilendirildiğinde, araştırma alanında tespit edilmiş duvar ve duvar vejetasyonu birlikteliklerinin bitkilerin kendiliğinden sarıldıkları ve herhangi bir destek kontrüksiyonu olmamasına rağmen duvar yüzeyindeki derz, çatlak ve barbakanlardan duvar yüzeyine yerleştirilmiş kutular gibi kullanılan bitkilerden oluşmuş duvarlar ile benzerlik gösterdiği söylenebilir. Şekil 20. Duvar yüzeylerindeki derz boşluklarında oluşmuş besin ortamı örneği 152 Şekil 21. Binanın su oluğunda oluşan besin ortamı ve vejetasyon Perrini ve Rossasco (2013)’ün ortaya koydukları bu sınıflandırmaya göre yaşayan duvarlarla duvar yüzeyinde kutuların kullanıldığı yeşil duvarlar arasındaki en önemli fark, yaşayan duvarların sistematik bir biçimde besin ve su ihtiyaçlarının karşılanması olduğundan ve bu araştırmanın ele aldığı hiçbir duvarda böyle bir uygulama bulunmadığından, 1 ve 3 no’lu sınıflandırmanın bu araştırmanın ele aldığı duvarlarla en ciddi şekilde benzerlik gösterdiğini söylemek mümkündür. Bununla birlikte hiçbir suretle tel ya da benzer bir konstrüksiyonla duvarlara tutturulmuş bitkisel materyale de rastlanmamıştır. Duvar yüzeyleri yetersiz nem ve besin maddesi, sınırlı güneş ışığı varlığı ve tutunma güçlüğü gibi olumsuz etkilere rağmen şaşırtıcı derecede çeşitliliğe sahip bitki türleri için yaşam alanı oluşturur (Wheater, 1999). Rüzgar, don, yağmur gibi klimatik nedenlerle ya da bitkisel varlığın gelişim etkinlikleri nedeniyle taşlarda oluşmuş ayrışmalar, oyuklar içerisinde ince taneli toz ve moloz parçalarının birikmesine, bu da duvar vejetasyonunun daha iyi gelişmesine olanak sağlar (Duchoslav, 2002). Sonuçta, duvar yüzeyindeki vasküler bitki varlığının başarısı iki şarta bağlıdır: Elverişli duvar yüzeyi ve ayrışmış materyal ile dolu oyukların varlığı (Duchoslav, 2002). Duvarlar yosunlardan likenlere, eğrelti otlarından otsulara, çalılardan ağaçlara kadar geniş bir vejetasyon skalasını barındırır. Bu durum, tür-alan konsepti ile ilişkilendirildiğinde geniş duvarların daha çok tür barındırmasını gerektirir. Çünkü akla ilk 153 gelen şey olan bitki için daha fazla tutunma alanı sağlamasının yanında daha fazla mikroçeşitlilik sağlayan habitat şartları ve daha fazla ekolojik niş sağlamaları beklenir (Jim, 1998). Bu araştırmada ise duvar boyutlarının bitki tür sayısını etkilemediği, veri tabanı incelendiğinde daha geniş alana sahip duvarların daha çok ağaç ya da bitki türü barındırmadığı ortaya çıkmaktadır. Bunun nedeni özellikle beton duvarlarda vejetasyonun barınmasının yüzey karakteri nedeniyle zor olması, vejetasyon varlığının sadece drenaj delikleri vb. yerlerde mümkün olması, bu deliklerin çok sınırlı oranda bulunması nedeniyle, duvar boyutunun bunların varlığında, dolayısıyla bitkisel varlıkta da anlamlı bir farklılık oluşturamamasının olabileceği düşünülmektedir. Eğer yığma taş duvarların baskın olduğu, dolayısıyla bitki tutunma alanlarının duvar üzerinde bolca olduğu bir durum olsaydı, büyük duvar boyutlarının fazla bitki tutunma anlamına geleceği, dolayısıyla hem tür sayısı, hem de biyokütle açısından anlamlı farklılıkların olduğu durumları gözlemlemek mümkün olabilecekti. Duvar arksasındaki toprak varlığı duvarın fiziksel yapısına (yapım tekniği, malzeme, izolasyon) bağlı olarak duvarı vejetasyon açısından ekolojik şartları itibari ile kararlı (stabil) hale getirir (Duchoslav, 2002). Bu araştarımada en kesiti 30 cm’den daha az olan duvarlarda bitkisel varlığın görece olarak az olduğu tespit edilmiştir. Çünkü bu duvarlarda mikroklima farklılıkları çok uç noktalardadır. Yazarın burada vurgu yapmak istediği duvarın ekolojik şartlarının stabil oluşunun duvardaki bitkilsel varlığı doğrudan etkilemiş olması olup bu araştırma kapsamında elde edilen sonuçlarla uyum göstermektedir. Benzer şekilde derz boşluksuz duvarlarda da nadiren duvar vejetasyonu tespit edilmiştir. Bunun tek istisnası duvarın arkasındaki toprağın nem ve besin maddesi sağladığı istinat duvarlarıdır (Duchoslav, 2002). Duvar yüzeyindeki odunsu taksonlara gelindiğinde; ağaçların düşey ve zorlu bir yüzeyde tutunmuş olmaları biyokütle oranını çok önemli bir hale getirmiştir (Jim, 1998). Ağaçların statik mekanizmalarında büyüme kapasitesiyle köklerin taşıma kapasitesi arasında bir ilişki vardır (Mattheck ve ark., 1994). Burdan yola çıkarak duvar yüzeylerindeki bitkilerin, köklerinin onları taşıyabileceğinden daha fazla büyümeyecekleri söylenebilir. Çalışma sahasında da yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen aynı türlerde (Fraxinus angustifolia, Ficus carica) zeminde büyüyen normal türlerle kıyaslama yapıldığında, duvar yüzeyinde bulunan ağaçların bu özelliklere sahip oldukları açıkça gözlemlenmiştir. 154 Şekil 22. Duvar yüzeyindeki odunsu taksonlar (Ficus carica) Bitkilerin duvar üzerindeki varlığı tohum dağılımı ve yerleşimi ile ilgili bilgi vermektedir (Jim, 1998). Trabzon ilinde yapılan çalışmada toplam bitki ile kaplı alan yüzdelerine baktığımızda duvarı kaplayan vejetasyonun %74,6’sı duvar üzeri veya duvar önü 1m.’lik kısımlarda olduğu tespit edilmiştir. Kalan %25.4’lük kaplama yoğunluğu ise duvar yüzeylerindedir. Toplam 60 duvarda belirlenen 158 örnek alınından alınan numunelerde en sık rastlanan 3 tür (Parietaria judaica, Torilis arvensis ve Hedera helix) toplam örnek alanlarının %52,53’ünde yayılış gösterirken, en sık rastlanan 6 tür (Ficus carica, Rubus sp. ve Calamintha nepeta) toplam örnek alanlarının %61,39’unda, en sık rastlanan 10 tür ise (Lolium perenne, Urtica dioica, Oxalis corniculata, Rumex crispus) toplam örnek alanlarının %75,94’ünde yayılış göstermektedir. Bazı araştırmalarda duvar yüzeyi nemliliğinin etkisinin sınırlılığından bahsedilmiş ve duvar yüzeylerinde bulunan bazı odunsu taksonların kuru duvarlarda bulunduğu bildirilmiştir (Jim, 1998). Söz konusu çalışmalar büyük oranda taş duvarlar üzerinde gerçekleştirildiğinden ve incelenen odunsu taksonların köklerini taşlar arasındaki oyuk ve çatlaklardan duvar arkasındaki toprağa ulaştırarak buradaki suyu doğrudan kullanmaları mümkün olduğundan, söz konusu tespit oldukça anlaşılır gözükse de, bu araştırmada araştırma materyalini büyük oranda daha az geçirimli duvar yüzeyleri ve üzerlerindeki köklerini odunsu taksonlara göre duvar arkasındaki toprağa ulaştırma yeteneği daha sınırlı olan otsu taksonlar oluşturduğundan, duvar yüzeyi nemliliğinin vejetasyon varlığıyla daha somut bir ilişkisi olduğu tespit edilmiştir. Yapılan Bulunma Oranı analizlerine göre duvar yüzeyindeki türler; duvarlarla ya da duvar benzeri habitatlarla özdeşleşmiş türler ve yaygın ekolojik koşullarda varlığını devam ettirebilen yaygın türlerden oluşmaktadır. Farklı bir yaklaşıma göre Aparecida dos Reis ve 155 ark. (2006) yaptıkları çalışmada bulunan bitkilerin %93’ünün tarımsal ekosistemlerden gelen tohumlardan oluştuğunu söylemektedir. Bu araştırmada ise kırsal alanlardaki duvarların %30’unda duvar vejetasyonu olarak “tarımsal kaçak” bitkilerini görmek mümkün olmuştur. Bu durum tarımsal etkinliklerin yaygın olduğu kırsal alanların kentsel alanlardaki duvarlara göre önemli bir farklılığı ortaya koyarken, bir taraftan bu araştırmanın en özgün yaklaşımlarından birini sergileyip diğer taraftan duvarların yenilebilir bitki varlığı açısından da bir potansiyele sahip olduğunu kanıtlamaktadır. Sözü edilen kırsal alanın duvar vejetasyonuna olan etkisi; Holland (1972), Pysek (1988), Borgegart (1990) ve Kolbek (1997) tarafından düşük duvar yüzeyi kapalılığı sağlayan beklenmedik türlerin varlığını; duvar yakın çevresindeki vejetasyon varlığının duvar üzerindeki vejetasyon varlığına etkisi olarak açıklanırken Duchoslav (2002) tarafından küçük ölçekli habitatlardaki rekabet ve duvarın ekolojik koşullarına bağlı güçlü etkiyle ilişkilendirilmiştir. Duchoslav (2002), yaptığı çalışmada duvar yüzeylerinde toplam 207 tür tespit etmiş olup, bu türlerin %87’sine denk gelen 180 türün duvarların %20’sinden daha az, %38’ine denk gelen 78 türün ise sadece bir duvarda bulunduğunu saptamıştır. Anzalone (1951) ve Lisci (1997)’ye göre Avrupa kentlerinde yapılmış duvar vejetasyon çalışmalarında 57 familyaya kadar ve 174 ile 385 arasında tür tespiti yapmıştır. Bu durum bu araştırmada tespit edilmiş 196 tür ve 69 familya ile benzerlik gösterirken, Aparecida dos Reis ve ark. (2006) tarafından yapılan çalışmada ortaya konulan 16 familyaya ait 28 bitki türü dikkat çekici bir biçimde farklı bir ekolojik durumu ifade etmektedir. Araştırmacı bu durumu Brezilya’nın henüz 1500 yılında keşfedilmesi ve buna bağlı olarak 1000 yıldır kent hayatının devam ettiği ülkelerdeki duvarlardan daha az çeşitte tür varlığına sahip olmasına bağlamışsa da, bu görüşü destekleyecek başka bir çalışmaya ulaşılamamıştır. Bununla birlikte duvarların gösterecekleri habitat karakterlerinin yapıldıkları zamana, kullanılan malzemeye, yakın çevresiyle etkileşimi vb. kriterlere bağlı olabileceği ihtimaline karşılık bu parametrelerin hepsi yapılan bu araştırmada ele alınmıştır. Konuyla ilgili yapılmış birçok araştırmaya bakıldığında, duvar vejetasyonu ile duvarda bulunan drenaj delikleri rasındaki ilişkinin yönü ve şiddetiyle ilgili bir şey söylemenin zor olduğu görülmektedir. Bunun en temel nedeni, söz konusu barbakanların bir taraftan duvar vejetasyonu için en yaşamsal ihtiyaçlardan biri olan suyun duvar arkasından uzaklaştırılmasını sağlaması, diğer taraftan ise aynı bitkilerin bu barbakanlar vasıtasıyla kendilerini duvara ve duvarın arkasıındaki toprağa bağlama açısından önemli 156 bir fonksiyon üstlenmiş olmalarıdır. Eğer duvarın bulunduğu alan kullanılabilir suyun zaten oldukça kısıtlı olduğu bir yerde ise barbakanların olumsuz etkisi daha fazla ön plana çıkabilir. Bununla birlikte duvar vejetasyonu su ihtiyacını dışardan da karşılayabilecek şartları bulmuşsa, bu kez aynı barbakanlar özellikle odunsu taksonlar ile köklenme yeteneği gelişmiş otsu taksonlar için önemli bir fırsat oluşturur. Konuyla ilgili söylenebilecek bir diğer önemli şey de, barbakanların duvar arkasından uzaklaştırdıkları suyu nereye drene ettikleriyle ilgilidir. Teorikte, duvar arkasındaki toprak yükünü azaltmak için kullanılan barbakanların suyu alarak duvarın arka tarafından uzaklaştırması beklenir. Pratikte ise aynı barbakanlar söz konusu suyu duvarın arkasından alıp uzaklaştırırken, duvar yüzeyinin kendilerinden aşağıda kalan kısımlarını yer çekiminin etkisiyle en nemli mikrohabitatlar haline getirebilir. Bunun sonucunda drenaj barbakanlar duvar yüzeylerinde göründüğü kısımlarla suyun yüzey akışı ya da kılcal yayılım ile dağıldığı yakın çevreleri en yoğun vejetasyonun bulunduğu yerler olarak dikkat çekebilecek özellikler taşıyabilir. Delikli yüzeye sahip bir taş duvar, derzleri ve çatlaklarıyla birlikte bitki ve toprak arasında önemli bir iletişim sağlar. Bu iletişim ne kadar iyiyse, ağacın gelişiminin de o kadar iyi olduğu ön görülür (Jim, 1998). Bunun yanında, duvar arkasındaki toprağın duvara olan yükünü azaltmak için oluşturulan barbakanlar, duvar üzerindeki bitkiler için hayati öneme sahip suyu olabilecek en kestirme yoldan uzaklaştırdığı için vejetasyon açısından oldukça ciddi bir yan etki olarak kabul görürler (Jim, 1998). Buradan hareketle duvar yüzeylerindeki vejetasyonun en iyi şekilde büyümesi, gelişmesi ve duvar yüzeyinde olmayan bireylerle benzer özellikler sergilemesi, mümkün olduğunca o bireylerin sahip oldukları ekolojik şartlara duvar yüzeyinde de sahip olabilmeleriyle mümkündür. Yapılan çalışmalarda duvar vejetasyonu ile doğal kayalık alan vejetasyonunun benzerlik gösterdiğine ilişkin birçok ifadeyi görmek mümkündür. Örneğin Cooper (1997), duvarların doğadaki kayalık alanlara benzer özellikler gösterdiğini ifade etmiştir. Bu alanlar nemin ve besin kaynaklarının sınırlı olduğu, rüzgara ve kuruluğa yatkın alanlardır. Doğada kayalık alanlara benzerliği nedeniyle duvar habitatlarının da benzer bitki birliklerine ev sahipliği yapması beklenir (Jim, 1998). Çünkü kentlerde bu alanların karşılığı duvarlardır. Ancak kentlerde, bu insan yapımı düşey düzlemler en toleransı yüksek türler için bile uygun ortamı sağlamayabilir (Jim, 1998). Resmi kurumlar ve mahalle sakinleriye yapılan görüşmeler sonucunda özellikle kentsel alanlarda duvarlara uygulanan yoğun antropojen etkinin nedeninin, duvarın daha 157 temiz ve bitkilerden uzaklaştırılan duvarların daha sağlıklı olacağının düşünülmesi olduğu sonucuna varılmıştır. Bitkilerin duvara verdiği yapısal zarar nedeniyle duvardan uzaklaştırılması gerektiği çok yaygın bir inanışsa da 15 yıllık yoğun duvar araştırmaları ve 150 yıllık resmi arşiv kayıtlarında duvar yüzeylerindeki ağaçların neden olduğu bir yıkıma rastlanmamıştır (Jim ve ark., 2010). Zaman zaman bitki köklerinin neden olduğu duvar bloğu hareketleri gözlemlenmişse de bunların hiçbirisinin duvarın stabilizasyonunu etkilemediği görülmüştür. Çoğunluğunun birkaç ton olan duvar ağaçları binlerce tonluk taş blokları ve agrega, kireç, toprak ağırlığıyla kıyaslandığında hala görece olarak hafiftir (Jim ve ark, 2010). Perrini ve Rossasco (2013) çalışmalarında sarılıcı bitkilerle sarılmış duvarların kent merkezlerinde 24, kent merkezlerinden uzak alanlarda ise 16 yılda ekonomik maliyetlerini karşılayabildiklerini ortaya koymuştur. Aynı ekonomik dönüşüm çelik teller ve/veya plastik ya da çelik ağlarla desteklenen yeşil duvarlar için 16-33 yılda öngörülmüştür. Bu durumda ekolojik ve sosyolojik yararları ayrıntılı olarak tartışılmakta olan yeşil duvarların orta ve uzun vadede ekomomik olarak da karlı bir yatırım olabilmesi için, endüstriyel yaşayan duvarlar yerine tesis ve bakım maliyeti çok daha düşük olan doğal duvar vejetasyonu üzerine ar-ge çalışmalarının yerinde bir yaklaşım olduğu donucuna varılabilir. Sonuç olarak vejetasyonun kendi kabiliyetiyle sarılarak oluşturduğu yeşil duvarlar, vejetasyonun tel, plastik ya da çelik hasır gibi destek malzemeleriyle kapladığı yeşil duvarlar ve hem bu malzemelerle desteklenip hem de duvar yüzeyinde oluşturulmuş kutularla, bitkilerin yaşamlarını devam ettirdikleri duvarların farklı senaryolar ve farklı seviyelerde olsa da ekonomik olarak sürdürülebilir olduklarını ortaya koyarken, yaşayan duvar sistemlerinin yüksek tesis ve bakım maliyeti nedeniyle ekonomik olarak sürdürülebilir olmadığını ortaya koymuştur. Bu durum yürütülen bu araştırmanın konusu ve hedefi amacı ile önem taşıdığının bir diğer yanıtıdır. 158 5. SONUÇ VE ÖNERİLER 5.1 Sonuç 5.1.1. Duvarların Ekolojik Özellikleri ve Duvar Vejetasyonuna İlişkin Sonuçlar Kent ve kır, yapılmış birçok çalşmada farklı ekolojik karakterlere sahip olarak ele alınmışsa da, bu farklılıkların aynı coğrafi mikrohabitat içinde bile duvar vejetasyonu açısından bir farklılık oluşturup oluşturmadığının tespiti bu araştırma için önemliydi. Arazi çalışmalarında tespit ve teşhisi yapılan bitkilerin tespit edildikleri lokasyonlara göre Bulunma Oranı analizi yapıldığında, hem kırsal hem de kentsel alanda %10’un üzerinde bir sıklıkta tespit edilen tek türün Parietaria judaica olması bu türün dünyanın birçok dilinde duvarlarla anılmasını sağlayan haklı ününü desteklerken, %10 ve üzerinde her iki grupta da görülen başka bir tür olmayışı ve bu alanlarda en sık görülen türlerin tamamen farklı oluşu, kentsel ve kırsal ekosistemlerdeki duvar vejetasyonunun bu parametre tarafından çok ciddi bir biçimde etkilendiğinin en somut kanıtlarından biridir. Bu çalışma kapsamında ele alınmış kentsel alandaki bir duvarla kırsal alandaki bir duvar arasındaki mesafe 3,64km ye kadar düşmüş ve yapılan birçok flora çalışmasında çok daha büyük alanlarda birçok ortak türün varlığı saptanmışken, konu duvar vejetasyonu olduğunda bu kadar yakın mesafede bile ortak tür bulunmayışı bir habitat olarak duvar yüzeylerinin çok farklı ve özel karakteristiklere sahip olduklarını gösterir. Çünkü kentsel ve kırsal alanlar farklı klimatik şartları ifade edebileceği gibi, bulgular kısmında detaylıca belirtilen ve duvar vejetasyonu ile ilişkili oldukları ortaya konulan duvar arkası malzeme, duvar arkası fonksiyon, duvar arkası ekolojik yapı gibi birçok koşulda kent ve kır arasında değişmektedir. Bu kadar çok parametrenin kent ve kır arasında farklı kombinasyonlardaki değişimi duvar yüzeylerinde tamamen farklı sıklıkta bitki türlerini görmeyi mümkün kılmaktadır. Araştırma alanlarında yapılan çalışmalar sonucunda kentsel ve kırsal duvar tipolojileri belirlenmiştir. 159 Şekil 23. Kırsal araştırma alanları duvar tipolojisi (Bitki türlerinde duvarlarda bulunma durumları %10’dan yüksek olanlar tipoloji şablonuna dahil edilmiştir) Şekil 23’de de görüldüğü gibi kırsal araştırma alanlarında yapılan çalışmalar sonucunda seçilen 30 duvarın, duvar arkası alan kullanımının doğal yeşil olduğu, baskın malzemenin doğal taş olduğu, duvar önü malzemenin ise çoğunlukla asfalt olduğu belirlenmiştir. (Kırsal araştırma alanlarında tespit ve teşhisi yapılan 131 türün 1. mikrohabitatlarında 16’sının (%12,21), 2. mikrohabitatlarında 11’inin (%8,39), 3. mikrohabitatlarında ise 23’ünün (%17,55) duvarların %10’undan daha fazlasında yayılış gösterdikleri belirlenmiştir.) 160 Şekil 24. Kentsel araştırma alanları duvar tipolojisi (Bitki türlerinde duvarlarda bulunma durumları %10’dan yüksek olanlar tipoloji şablonuna dahil edilmiştir) Şekil 24’de de görüldüğü gibi kentsel araştırma alanlarında duvarlar genellikle yapılar için düşey düzlem oluşturmak amacıyla yapıldığı belirlenmiştir. Araştırma alanında seçilen duvarların önlerindeki baskın malzemenin genellikle asfalt olduğu tespit edilmiştir. (Kırsal araştırma alanlarında tespit edilen 131 türe karşılık 119 tür tespit edilen kentsel araştırma alanlarında 15 türün (%12,60) 1. mikrohabitatta, 9 türün (%7,96) 2. mikrohabitatta, 21 türün (%17,64) 3. mikrohabitatta toplam duvarların %10’undan daha fazlasında yayılış gösterdiği tespit edilmiştir.) 161 Şekil 25. Lokasyonlara göre (kent-kır) duvar arkası alan kullanımı dağılımları Bulgular kısmında detaylıca belirtildiği üzere, duvar arkası arazi kullanımının duvar vejetasyonuna etkisi oldukça fazladır. Buna bağlı olarak yapılan kırsal ve kentsel alanlardaki duvarların arkalarındaki arazi kullanım fonksiyonlarının ciddi farklılıklar gösterdikleri tespit edilmiştir. Kentsel alanlarda en çok gözlemlenen duvar arkası arazi kullanım biçiminin yapılaşma olması söz konusu duvarın bitkisel bir habitat olarak su kullanımından yeterli organik maddeyi sağlamaya kadar geniş bir spektrumda birçok hayati parametreyi olumsuz etkileyeceği açıkken, kırsal alanlarda ele alınan duvarların arka tarafında en çok doğal alanların bulunuşu kırsal alanlardaki duvar vejetasyonunun aynı kriterler açısından daha rahat şartlarda yaşamasına olanak sağlar. Buradan hareketle, kırsal alanlardaki duvarların duvar yüzeylerindeki bitkisel kapalılığının ve duvar vejetasyonunu oluşturan tür sayısının daha fazla olması kaçınılmazdı. 162 Şekil 26. Lokasyonlara göre (kent-kır) günlük güneşlenme süreleri Güneş ışığının fotosentez dolayısıyla bitki beslenmesi için çok önemli olduğu yapılan birçok araştırma ile ispat edilmiş bir gerçektir. Yapılan araştırmada rakım yükseldikçe gerek yapısal yoğunluğun azalması, gerekse odunsu taksonların azalıp yerini daha alçak boylu bitkilere bırakması duvarların güneşlenme süreleri üzerinde olumlu yönde bir etki yapmaktadır. Şekil 27. Duvar yakın çevresinin güneşlenme üzerine etkisi 163 Şekil 28. Lokasyonlara göre (kent-kır) 2. mikrohabitat tür sayıları Yapılan araştırmada duvar 2. mikrohabitatlarında kentsel çalışma alanlarında 31 bitki türüne karşılık kırsal çalışma alanlarında 53 tür belirlenmiştir. Bu durum, kırsal çalışma alanlarında antropojen etkinin azlığı, duvar arkası alan kullanımlarının genelde doğal ya da tarım alanı olması ve geçirgenliği fazla malzeme sayesinde kullanılabilir suyu duvarın her noktasına iletebilmesi ve güneşlenme sürelerinin gerek çevredeki yapısal azalmalar gerekse odunsu taksonların azalması nedeniyle artması gibi nedenlerden dolayı oluştuğu sonucuna varılmıştır. 164 Şekil 29. Duvar arkasındaki doğal kullanım alanı ve infiltre edilmiş kullanılabilir suyun vejetasyon açısından önemi Araştırma alanlarında yapılan gözlemler sonucunda kırsal araştırma alanlarında duvar yüzeylerindeki tür sayısının fazla olmasının bir diğer nedeni de seçilen duvarların genelde kamu malı olmayan şahıs arazilerinde taşıyıcı ya da sınırlayıcı olarak inşa edilmeleri, yöre halkının kırsal alanlarda beton veya taş duvarlardan çok vejetasyonla kaplı ve renkli duvarlar görmek istemeleri ile arazi sahiplerinin duvar yüzeyindeki çatlak ve barbakanları birer saksı olarak kullanarak değişik türdeki bitkileri buralarda yetiştirmeye çalışmaları olarak belirlenmiştir. Şekil 30. Araştırma alanında görülen, kullanıcıların tepkisini gösteren duvar örneği 165 Şekil 31. Araştırma alanında kullanıcı tarafından bitkilendirilmiş duvar örneği 5.1.2. Duvarların Strüktürel Yapısına İlişkin Sonuçlar Yapılan araştırmada duvarların vejetasyonu nasıl etkilediklerini gözlemlemek amacıyla hem ekolojik hem de strüktürel yapıları çeşitli parametreler dahilinde incelemeye alınmıştır. Bu parametreler bulgular kısmında ayrıntılı bir şekilde açıklanmış olup sonuç olarak vejetasyona gösterdikleri etkilerin sonuçları da kırsal ve kentsel iki farklı lokasyonda ele alınmıştır. 166 Şekil 32. Lokasyonlara göre (kent-kır) rakım dağılımları Kentsel araştırma alanlarında seçilen duvarların rakımlarının çoğunlukla 0-100m aralığında olduğu görülmektedir. Yapılan koralasyon analizlerinde rakım ile antropojen etki arasındaki (-) yöndeki ilişki rakım arttıkça antropojen etkinin azaldığını göstermektedir. Kırsal araştırma alanlarında rakımın kentsel araştırma alanlarına göre daha yüksek olması antropojen etkinin azalmasına neden olmaktadır. Diğer yandan korelasyon analizlerinde de açıkça görüldüğü gibi azalan antropojen etkinin tür sayısını ve vejetasyon yoğunluğu açısından olumlu etki yaratması, kırsal alanlardaki duvar vejetasyonlarının kentsel alanlardaki duvar vejetasyonlarına göre daha fazla tür barındırması ve kırsal alanlardaki duvarlarda vejetasyon yoğunluğunun daha fazla görülmesi beklenen bir sonuç olarak ortaya çıkmaktadır. 167 Şekil 33. Lokasyonlara göre (kent-kır) duvar malzemeleri dağılımları Yapılan araştırmada duvarların inşaa malzemelerinin vejetasyona etkilerini tespit için doğal taş duvarların yanında beton-betonarme ve şekillendirilmiş taşlarla örülü (biriket) duvarlar da belirlenerek araştırmaya dahil edilmiştir. Araştırma dahilinde, vejetasyon için hayati öneme sahip olan duvar arkasındaki kullanılabilir suyun duvar yüzeyine daha kolay ulaşmasını sağlayan derzli duvarların (doğal taş, biriket) duvar vejetasyonlarının yaşamlarını yürütebilmesi için daha elverişli bir ortam oluşturdukları belirlenmiştir. Duvar malzemesinin vejetasyon varlığı üzerindeki etkisini görmek amaçlı seçilen beton-betonarme duvarlarda tespit edilen bitki varlığı, genel olarak duvar yüzeyindeki çatlaklar ve barbakan deliklerinde görülmektedir. Beton-betonarme malzemeye sahip duvarların hem vejetasyon için besin ortamı oluşturcak elverişli bir yüzeye sahip olmamaları hem de kullanılabilir suyun duvar malzemesi geçirimsizliği nedeniyle yüzeye çok az ulaşması ya da ulaşamaması vejetasyon varlığını yapı üzerindeki bu tür alanlara itmektedir. 168 Şekil 34. Beton-Betonarme duvarda çatlakta oluşan vejetasyon (Parietaria judaica) Şekil 35. Duvar üzerindeki beton harpuştada oluşan çatlak ve vejetasyon (Parietaria judaica) 169 Araştırma alanlarında yapılan gözlemler sonucunda, duvarların yüksekliklerinin yetersiz kaldığı durumlarda kullanıcı ihtiyaçları doğrultusunda duvarların üzerlerine farklı malzemelerle ek yapıldığı belirlenmiştir. Şekil 36. Beton-betonarme duvar üzerine yığma taşlarla yapılan ek yapı Beton-betonarme duvarların üzerine doğal taş materyal kullanılarak yapılan ek yapılar, elverişli besin ortamını yüzeyinde oluşturduğu boşluklar sayesinde sağladığı ve duvar arkasındaki suyu yüzeye ulaştırdığı için vejetasyon varlığına olumlu etki yapmaktadır. Şekil 37. Doğal taş duvar üzerine biriket ile yapılan ek yapı Bir diğer yandan doğal taş duvar üzerine yapılan mevcut malzemeden kısmen geçirimsiz malzeme ile yapılan ek yapılar şekil 37’de de görüldüğü gibi vejetasyon varlığını olumsuz yönde etkilemektedir. 170 Şekil 38. Lokasyonlara göre (kent-kır) duvar önü malzeme dağılımları Araştırma alanında belirlenen duvarların önündeki malzemelere bakıldığında her ne kadar asfalt gibi geçirimsiz ve yüzey suyunu direkt olarak akış haline geçiren bir malzeme kırsal araştırma alanlarında daha çok olsa da, kırsal araştırma alanlarında 3. mikrohabitat vejetasyonunun kentsel araştırma alanlarına göre daha yoğun olduğu tespit edilmiştir. Şekil 39. Kentsel araştırma alanlarında asfalt duvar önü malzemesi 171 Şekil 40. Kırsal araştırma alanlarında asfalt duvar önü malzemesi Şekil 39 ve 40’da de görüldüğü gibi iki farklı lokasyon arasında aynı duvar önü malzemesinde barınan vejetasyon yoğunluğu bariz farklılık göstermektedir. Yapılan araştırmalar sonucu bu farklılığın temel nedeninin antropojen etkinin yanı sıra kırsal alanlarda yapılan asfaltın altyapısının olmaması (plentmiks temel, bitümlü temel, binder) ve asfaltın direkt stabilize üzerine ince bir tabaka halinde serilmiş olması olduğu söylenebilir. Kentsel çalışma alanlarında altyapı ile beraber standart asfalt kalınlığı 70 cm’yi bulabilirken kırsal çalışma alanlarında yapılan ölçümler sonucunda bu kalınlığın 5cm’ye kadar düşebildiği belirlenmiştir. 172 Şekil 41. Lokasyonlara göre (kent-kır) duvar arkası malzeme dağılımları Bulgular kısmında da detaylıca belirtildiği gibi, kullanılabilir su ve taşıdığı organik madde duvar yüzeyi vejetasyonu için oldukça önemli bir parametreyi oluşturmaktadır. Duvar arkasındaki malzemenin geçirgenliğinin artması duvar arkasında infiltre olan suyun oranının da artmasına neden olacağından, malzeme geçirimliliği ne kadar artarsa duvar arkasındaki su miktarı o kadar artacak, dolayısıyla kullanılabilir su miktarının artması duvar yüzeyindeki vejetasyonu da olumlu yönde etkileyecektir. Şekil 41’de de görüldüğü üzere kırsal araştırma alanlarında duvar arkası malzemenin geçirimliliği daha fazla olduğundan duvar vejetasyonu zenginliğinin de kentsel araştırma alanlarından daha fazla olması beklenen bir sonuç olarak karşımıza çıkmaktadır. 173 Şekil 42. Lokasyonlara göre (kent-kır) duvarların derz durumları Duvar yüzeyindeki derzler, çatlaklar ve barbakanların duvar arkasındaki suyun,organik ve inorganik maddelerin duvar yüzeyine taşınmasını kolaylaştırdığı için vejetasyon açısından oldukça önemli olduğu bulgular kısmında detaylıca belirtilmiştir. Bu iletim ne kadar iyi olursa duvar yüzeyindeki kaplama yoğunluğu ve vejetasyon varlığı da o kadar iyi gelişim göstermektedir. Arazide yapılan araştırmalar sonucunda yüzeyinde en çok tür bulunan duvarın kırsal araştırma alanlarından seçilen açık derze sahip bir duvar olduğu tespit edilmiştir. Şekil 43. Araştırma alanı içerisinde yüzeyinde en fazla tür barındıran açık derzli yığma taş duvar 174 5.2. Öneriler Kentlerde son zamanlarda yaşanan en büyük sıkıntılardan birisi de ekolojik açıdan hayati önem taşıyan yeşil alan varlıklarının gittikçe azalmasıdır. Günümüz gelişen kentlerinde barınma en büyük sorunlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla bu ihtiyacı karşılamak için her geçen gün artan yapılaşma bir taraftan yeşil alanları yok ederek kentleri yaşanmaz hale getirirken, diğer bir yandan da özellikle araştırma alanı Trabzon gibi yapılaşma için yer sıkıntısı olan kent merkezlerinde arazi fiyatlarını gün geçtikçe daha da arttırmaktadır. Bu gibi durumlarda yapılacak olan yeşil duvarlar hem ekolojik olarak kent insanına rahat bir yaşam sağlarken, hem de yatayda daha az yer kaplaması nedeniyle daha ucuza mal edilebilmektedir. Daha önce yapılmış çalışmalar incelendiğinde ve bu çalışmalar eşliğinde arazi çalışmaları yürütüldüğünde endüstriyel malzemeler kullanılarak ve egzotik bitkilerle yapılan yeşil duvarların hem sürdürülebilirlik açısından sıkıntılı, hemde bakım açısından maliyetli olduğu belirlenmiştir. Bu araştırma maliyetleri ve bakımları minimum seviyeye indirerek yeşil duvarlar oluşturmayı ve ekolojik açıdan sürdürülebilir yeşil duvarları kullanıcıların hizmetine sunmayı amaçlamaktadır. Araştırma alanı üzerinde yapılan çalışmalarda şehrin ve genelde ülkenin duvar vejetasyon potansiyeli gözler önüne serilmiş ve bu potansiyele sahip yerlerde kentlerin ekolojik ve fiziksel olarak daha iyiye gitmesini sağlayacak yeşil duvarların henüz keşfedilmemiş olduğu belirlenmiştir. Bu potansiyele sahip türlerin üretimi ve adaptasyonu ile minimum maliyetlerle kentlerdeki ekolojik katkıyı çok ilerilere götürecek yeşil yapı uygulamalarını faaliyete geçirmek yapılan bu tez araştırmasının temel ilkesini oluşturmaktadır. Şekil 44. Kentsel araştırma alanlarında doğal olarak bitkilenmiş duvar örneği 175 Taş duvarların uygulama ve maliyet açısından sonradan ortaya çıkmış tekniklere göre daha zorlu ve pahalı olmasına karşın, konu duvar vejetasyonu olduğunda daha fazla sayıda bitki türü ve kütlesi barındırdığı tespit edilmiştir. Yapılmış bazı araştırmalarla bu bitki kütlesinin duvarın statik varlığına bir zararı olmadığı belirlenmiştir. Buradan hareketle peyzaj mimarları, kentsel tasarımcılar, mimarlar ve benzer meslek disiplinleri mümkün olan alanlarda doğru teknik ve nitelikte işçilikle oluşturulmuş taş duvar uygulamasına olanak sağlamalı, böylece doğal, yarı doğal ya da yapay yolla vejetasyon için bir habitat sağlama fonksiyonu yerine getirilmelidir. Şekil 45. Brooklyn Botanik Parkı taş duvar vejetasyon örneği Şekil 46. Brooklyn Botanik Parkı taş duvar vejetasyon örneği detayı Doğal taş duvarlara nazaran kısmen daha geçirimsiz yüzeye sahip duvarlarda duvar yüzeyinde sonradan oluşan çatlak ve barbakanlarda vejetasyon varlığı belirgin bir biçimde tespit edildiğinden bu tür duvarların tercih edildiği durumlarda duvarların statik 176 bütünlüğüne zarar vermeyecek şekilde duvar yüzeyinde cepler ve drenaj vb. özelliklere sahip delikler oluşturularak duvar vejetasyonu için uygun habitatlar sağlanmalıdır. Şekil 47. Yığma taş duvarlara göre kısmen daha geçirimsiz bir duvarda barbakan deliklerinden çıkan vejetasyonlar (Ficus carica, Parietaria judaica) Araştırma alanlarında duvar vejetasyonunu etkileyen en önemli faktörlerden birinin de suvarın statik yapısına zarar vereceği düşünülerek, daha sağlıklı gözükmesi amacıyla duvarlara uygulanan antropojen etki olduğu belirlenmiştir. Daha önce yapılmış olan çalışmalar duvar yüzeyindeki vejetasyonun son 15 yılda yapılan çalışmalar neticesinde hiçbir duvarda yıkıma neden olmadığı, zaten duvar yüzeyinde oluşan biyokütle oranının duvarın taşıma kapasitesinden daha fazla büyümediğini ortaya koymuştur. Şekil 48. Kentsel araştırma alanında belirlenen duvarın antropojen etkiye maruz kalmadan önceki hali (Trobzon-Mersin Beldesi Sahil Yolu) 177 Şekil 49. Aynı duvarın farklı zamanda çekilmiş ve antropojen etkiye maruz kalmış hali (Trabzon-Mersin Beldesi Sahil Yolu) Şekil 48 ve 49’de de görüldüğü üzere yaklaşık %40’lık kaplama yoğunluğuna sahip duvar yüzeyine uygulanan antropojen etki neticesinde yüzey vejetasyonunun neredeyse tamamı duvar yüzeyinden uzaklaştırılmıştır. Ekolojik olarak yeşil alan imkanların zaten sınırlı olduğu kentsel araştırma alanlarında bir de duvar yüzeylerinde doğal yollarla yetişmiş ve hiçbir bakıma gereksinim duymayan vejetasyonun insan eliyle tahrip edilmesi bu imkanları daha da kısıtlamaktadır. Ekolojik bilinç kentimiz insanlarına aşılanmalı , yeşil alanların kentsel yerleşim yerlerinde sınırlı olduğu anlatılmalı ve duvarlar üzerindeki antropojen etki durdurulamıyorsa bile en azından azaltılmalıdır. Bu noktada bilimsel çalışmalarda duvar vejetasyonunun neden olduğu yıkımlara rastlanmadığı tekrar hatırlanmalıdır. Araştırma alanında yapılan çalışmalar sonucunda duvar önü malzeme asfalttan toprağa döndükçe duvar yüzeyi vejetasyonunun arttığı gözlemlenmiştir. Gerek sarılıcı bitkilerin duvar önündeki topraktan beslenmesi, gerekse duvar yüzeyindeki oyuk, çatlak ve barbakanlarda birikip duvar vejetsayonu oluşturan besin ortamının duvara daha yakın olamasın bu ilişkinin temel sebepleri olarak göze çarpmaktadır. 178 Şekil 50. Duvar önünde klimatik koşulların biriktirdiği sınırlı toprak varlığı ve oluşan vejetasyon Şekil 51. Duvar önünde (3. Mikrohabitat) sınırlı besin ortamında gelişim gösteren vejetasyon Şekil 50 ve 51’de de görüldüğü gibi çok sınırlı besin ortamlarında bile vejetasyon varlığı görülebilmekte ve duvar yüzeyindeki kaplama yoğunluğunu önemli derecede etkilemektedir. Şartların elverdiği yerlerde yapılan duvarların önlerinde yapılacak yaklaşık 179 1m’lik toprak alan bırakılıp tretuvar ya da diğer yapının bu alandan sonra başlaması ve duvar vejetasyonunun desteklenmesi sağlanmalıdır. Şekil 52. Duvar önündeki toprak kısıma dikilen ve tüm duvarı kaplayan Hedera helix ve Wisteria sinensis vejetasyonları Araştırma alanlarında yapılan çalışmalarda sınırlı sayıda görülen eğimli duvarların hem yüzeyindeki çatlakların organik ve inorganik maddelerle dolup besin ortamının sıfır eğimli duvarlara göre duvar yüzeyine daha kolay tutunup daha kolay oluşması, hem de bitkilere etki eden yerçekimine bağlı biyokütle kuvvetinin azalması nedeniyle duvar vejetasyonuna olumlu etki sağladığı tespit edilmiştir. Şartların el verdiği durumlarda duvarların eğimli olarak inşa edilmesinin duvarlarda yetişecek olan vejetasyona olumlu etkiler yapacağı yapılan araştırmalar sonucunda belirlenmiştir. Yapılan bu araştırmada duvar önü ve arkasının da duvar yüzeyi vejetasyona ve duvar kapalılığını etkilediği belirlenmiştir. İstatistiki analizler sonucunda duvar vejetasyonuna etki eden bir diğer etmenin de duvar arkası malzeme olduğu tespit edilmiştir. Duvar arkadındaki malzemenin geçirimliliği ne kadar fazla ise o kadar fazla suyu infiltre edebilmekte, dolayısıyla duvar yüzeyinde kullanılabilir suyun miktarını da o derece arttırabilmektedir. Ayrıca vejetasyon varlığını ve sürekliliğini de arttırmaktadır. Ekolojik etkileri düşünüldüğünde, duvar arkasında 1m’lik bir toprak koridor bırakılması vejetasyon yoğunluğu ve duvar kapalılığını da olumlu etkileyecektir. 180 Şekil 53. Duvar arkası toprak koridor ve duvar üzerinden yüzeyi kaplamaya başlayan Hedera helix, Campsis radicans ve Wisteria sinensis vejetasyonları İstatistiki analizler sonucunda duvar izolasyonu, derz durumu ve barbakanların duvar yüzeyi vejetasyonu açısından önemli olduğu tespit edilmiştir. Bu faktörlerin ortak yönleri duvar akasındaki kullanılabilir suyu duvar yüzeyine ulaştırmaları ve vejetasyon için gerekli besin ortamını oluşturmaları olarak göze çarpmaktadır. Haliyle, duvar arkasındaki kullanılabilir suyun direkt yüzey akışına geçmemesi, duvar arkası malzeme tarafından infiltre edilerek duvar arkasına ulaştırılması duvar vejetasyonu için ne kadar önemli bir faktör ise, bu suyun yüzeye ulaşması ve duvar yüzeyi nemliliği de o derece önemli bir faktörü oluşturmaktadır. Arazi çalışmaları ve yapılan gözlemlerle güney bakıdaki duvarların kuzey bakıdaki duvarlara nazaran daha kuru olduğu tespit edilmiştir. Yapılan istastiki analizler sonucunda, duvar yüzeyine ulaşan suyun azlığının duvar vejetasyonu açısından olumsuz bir etki yarattığı bulgular kısmında detaylıca anlatılmıştır. Dolayısıyla güney bakılarda yapılacak duvarların derz, izolasyon ve barbakanlar açısından suyu daha kolay yüzeye ulaştırabilecek nitelikte yapılması, ayrıca duvar arkası malzemenin de geçirimli malzemelerden seçilerek suyu yüzey akışına geçirmeden infiltre edebilmesi duvar vejetasyonu açısından olumlu etkiler yaratacaktır. Araştırma alanındaki duvarların taşıyıcı ve sınırlayıcı olmak üzere iki fonksiyon üstlendiği tespit edilmiştir. Taşıyıcı duvarlar arkalarında tuttukları toprak ve toprağın elverdiği oranda infiltre ettiği su ile duvar yüzeyindeki vejetasyon için oluşan besin ortamını desteklemekte ve daha kolay oluşmasını sağlamaktadır. Bakılan sınırlayıcı duvarlarda ise duvar yüzeyindeki vejetasyonu destekleyici herhangi bir etmen olmadığından genelde duvar yüzeyinde vejetasyon bulgusuna rastlanmadığı belirlenmiştir. Söz konusu alanlarda vejetasyonu arttırmak için duvarın inşaası sırasında duvarlarda ceplerin oluşturulması duvar yüzeyinde besin ortamı oluşması ve dolayısıyla vejetasyon varlığının ortaya çıkması açısından olumlu etkiler yaratacaktır. 181 Şekil 54. Araştırma alanında tespit edilen sınırlayıcı duvarda tespit edilen vejetasyon Eğer sınırlayıcı duvarlar yapılmış, duvar yüzeyinde besin ortamı ve vejetasyon oluşturacak uygun ortamın oluşabileceği yapılara yer verilmemişse ve mevcut duvarın yeşil duvara çevrilmesi isteniyorsa şekil 54’de görüldüğü üzere araştırma alanında da örneği bulunduğu gibi duvarın arkasına dikilecek olan sarılıcı bitkilerle duvar yüzeyi kaplanabilir, böylece sınırlayıcı duvar yeşil duvar fonksiyonlarına kavuşabilir. Şekil 55. Vejetasyon çalışmaları sonucunda olabilecek yeşil çatı ve yeşil duvar senaryoları (URL 14) Kentsel alanlar; yapılaşma ve yeşil alanların hızla yok olmasıyla birlikte, ekolojik şartların giderek kötüleştiği alanlar halini almaktadır. Doğal türlerle yapılacak yeşil duvar ve yeşil çatı çalışmaları ile minimum maliyet ve bakımla kentlerdeki ekolojik şartlar iyileştirilip, kentler daha yaşanabilir alanlar haline gelecektir. 182 6. KAYNAKLAR Akabari, H., Pomerantz, M. ve Taha H., 2001. Cool surface and shade trees to reduce energy use and improve air quality in urban area. Solar Energy, 70, 3, 295-310. Aksoy, A. ve Çelik, A., 2000. Studies on the Ecology of Plants Growing on the Historical Monuments of Kayseri, Türkiye. Proceedings of the Vth International Symposium, Tashkent, Uzbekistan. Alexandri, E. ve Jones, P., 2008. Temperature Decrease In a Urban Canyon Due To Green Walls and Green Roofs In Diverse Climates. Building and Environment. Anonim, 1999. Türk Çevre Mevzuatı. Türkiye Çevre Vakfı Yayını. Ankara. Anzalone, B., 1951. Flora e vegetazione dei muri di Rome. Annals of Botany 23, 393–497. Aparecida dos Reis, V., Lombardi, J., A. ve Antonio de Figueiredo, R., 2006. Diversity Of Vasculer Plants Groving On Walls Of A Brazilian City. Urban Ecosyst 9, 39-43. Atamov, V. ve Aslan, M., 2006. Flora and Vegetation of Stony Walls in South-east Turkey (Şanlıurfa), Department of Biology, Faculty of Sciences, University Harran. Avcı, M., 2005. Çeşitlilik ve endemizm açısından Türkiye’nin Bitki Örtüsü, Coğrafya Dergisi, 13. Ayaşlıgil, Y. 1990. Ecology and Natural Distribution of Woody plants that can be used in parks and gardens. Istanbul University. Journal of Forest Faculty. B, 39, 1, İstanbul. Ayçam, İ. ve Kınalı, M., 2013. Ofis Binalarında Yeşil Çatıların Isıtma ve Soğutma Yüklerine Olan Etkilerinin Analizi. 11. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi, İzmir, 983-993. Bairoch, P., 1988. Cities and Economic Development : From the Dawn of History to the Present London. Bass, B. ve Baskaran, B., 2003. Evaluating Rooftop and Vertical Gardens as an Adaptation Strategy for Urban Areas. Bayhan, İ., 1982. Mekan ve Mekan Kavramları, YTÜ Ders Notları, İstanbul. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı 2009. İklim Değişikliği, Doğal Kaynaklar, Ekolojik Denge, Enerji Verimliliği ve Kentleşme Komisyonu Raporu, Kentleşme Şurası, Ankara. Bischoff, A., 1995. Greenways as Vehicles For Expression. Landscape and Urban Planning, 33, 317-325. 183 Borgegard, S. O., 1990. Vegetation development in abandoned gravel pits: effects of surrounding vegetation, substrate and regionality, J. Veg. Sci., Uppsala, 1, 675– 682. Collepardi, M., 1990. Degredation and Restoration of Masonry Walls of Historical Buildings. Conrads, U., 2001. Programs and Manifestoes on 20th-Century Architecture, MIT Press, USA. Cooper, A., 1997. Plant Species Coexistence in Cliff Habitats, Journal of Biogeography, 483-494. Crispin, C. A. ve Gaylarde, C. C., 2003. Algal and Cyanabacterial Biofilms on Calcareous Historic Buildings. Çelen, Ç. A., 2011. Kentsel Isınmaya Çözüm Olarak Serin Çatılar ve Sert Malzemeler. Çelik, A., 2011. Effect of Urban Geometry on Pedestrian Level Wind Velocity. Ph. D. Thesis in Architecture, Izmir Institue of Technology, İzmir. Çevre ve Oman Bakanlığı 2007 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Kapsamında Türkiye İklim Değişikliği Birinci Ulusal Bildirimi, Ankara. Darlington, A., 1981. Ecology of Walls, Heinemann, London. Deniz, B., Eşbah. E., H., Küçükerbaş, V. ve Şirin. U., 2008. Kentsel Alan Kullanımlarındaki Vejetasyon Yapısının Analizi : Aydın Kenti Örneği, Aydın. Des Rosiers, F., Thériault, M., Kestens, Y. ve Villeneuve, P., 2002. Landscaping and house values: an empirical investigation. Journal of Real Estate Research, 23, 139-61. Duchoslav, M., 2002. Flora and vegetation of stony walls in East Bohemia, Czech Botanical Society, Czech Republic. Dunnet, N. ve Kingsbury, N., 2008. Planting Green Roofs and Living Walls, Timber Press, Londra. Erdoğdu, E. ve Çetiner, İ., 2014. Düşey Yeşil Sistemlerde Enerji Etkinliklerinin Değerlendirilmesi, 7.Ulusal Çatı & Cephe Sempozyumu, YTÜ, İstanbul. Franchis, R. A. ve Hoggart, S. P. G., 2009. Urban River Wall Habitat and Vegetation: Observations From the River Thames Throught Central London. Urban Ecosystems 12, 465-485. Getter, K. L. ve Rowe, D.,B., 2005. The Role of Extensive Green Roofs in Sustainable Development. Görcelioğlu, E., 1975. İstinat Duvarlarında Statik Emniyetin Grafik Yöntemle İncelenmesi, İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi. 184 Grimm, N., Grove, J. M., Pickett, S. T. A. ve Redman, C. L., Integrated 2000. Approaches to Long - Term Studies of Urban Ecological Systems. Bioscience 50, 571-584. Groom, M. J., Meffe, G. K. ve Carroll, R. C., 2005. Principles of Conservation Biology, Sunderland. Helzel, M., 2012. Paslanmaz Çelikten Yapılmış Yeşil Duvarlar, Bina serisi, 17. Holland, P. G., 1972. The pattern of species density of old stone walls in western Ireland. J. Ecol., Oxford. Hruska, K., 1987. Syntaxonomical study of Italian wall vegetation. Vegetatio 73,13–20. İpekçi, A. C. ve Yüksel, E., 2012. Bitkilerndirilmiş Yapı Kabuğu Sistemleri, 6. Ulusal Çatı ve Cephe Sempozyumu, 12-13 Nisan, Bursa, 1-11. İzgi, U., 1999. Mimarlıkta Süreç, Karamlar-İlişkiler, YEM Yayın, İstanbul. Jim, C. Y., 1998. Old Stone Walls As An Ecological Habitat For Urban Trees in Hong Kong, Department of Geography, University of Hong Kong, Pokfulam Road, Hong Kong, China. Jim, C. Y. ve Wendy, Y. C., 2010. Habitat Effect on Vegetation Ecology and Occurrence on Urban Mansory Walls,Department of Geography, The University of Hong Kong, Urban Dorestry & Urban Greening, 169-178. Johnston, J. ve Newton, J., 1993. Building Green, London. Kader, Ş. ve Kupik, M., 2007. Peyzaj Mimarisinde Tasarım ve Proje Uygulama. İstanbul Ağaç ve Peyzaj A.Ş., İstanbul. Kayhan, M., 2007. Küresel İklim Değişikliği ve Türkiye, I. Türkiye İklim Değişikliği Kongresi, İstanbul. Kolbek, J., 1997. Plant communities on walls in the Czech Republic – preliminary notes, Zpr. Čes. Bot. Společ., Praha, 32, Mater. 15, 61–67. Kostof, S., 1995. A History of Architecture, Setting and Rituals, Oxford University Press, New York. Köhler M., 1993. Fassaden und Dachbergrunung. Stuttgart: Ulmer Fachbuch Landschaftsund Grunplanung. Lesslie, R., Taylor, D. ve Malen, M., 1993. National Wilderness Inventory: Handbook of Principles, Procedures and Usage, Canberra: Australian Heritage Commission, Australia. Lisci, M., 1997. Flora vasculare dei muri in aree urbane della Toscana centro-meridionale. Webbia 52, 43–66. 185 Liu, K., 2004. Sustainable Building Envelope – Garden Roof System Performance, RCI Building Envelope Symposium. New Orleans. Mattheck, C. ve Breloer, H., 1994. The Body Language of Trees, Research For Amenity Trees No : 4, Department of The Environment, London. Mazalli, U., Peron, F. ve Scarpa, M., 2012. Thermo-Physical Performances of Living Walls Via Field Measurements and Numerical Analysis. Meiss, P., 1991. Elements of Architecture, E&Fn Spon, Switzerland. Mir, M. A., 2011. Green Fecades and Building Structures, Master Thesis, Delft University of Tecnology, Faculty of Civil Engineering. Ngan, G., 2004. Green Roof Policies: Tools For Encouraging Sustainable Design. Noeberg-Schulz, 1984. C., Genius Loci, Rizzoli New York, İtaly. Onishi, A., Cao, X., Ito, T., Shi, F. ve Imura, H., 2010. Evaluating the potential for urban heatisland mitigation by greening parking lots. Urban Forestry & Urban Greening. Özdemir, A. ve Yılmaz, O., 2001. Yapı Yüzeylerinin Bitkilendirilmesi Üzerine Bir Araştırma. Tarım Bilimleri Dergisi, Cilt 7, Sayı 2. Özsoy, A., 1983. Gecekondu Biçimlenme Süreci ve Etkenlerinin Analizi. Geleneksel Çevrelerde Tasarım Verilerinin Saptanması İçin Bir Model, Doktora Tezi, İ.T.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü İstanbul. Peck S, Callaghan C, Kuhn, M. ve Bass B. 1999. Greenbacks from green roofs: forging a new industry in Canada; (Status report on benefits, barriers and opportunities for green roof and vertical garden technology diffusion, prepared for Canada Mortgage and Housing Corporation. Perrini, K., Ottelé, M., Haas, E., M. ve Raiteri, R., 2011. Greening The Builging Envelope, Façade Greening And Living Wall Systems, Open Journal of Ecology. Perrini, K. ve Rosasco, P., 2013. Cost-Benefit Analysis For Green Façades And Living Wall Systems, Building and Environment. Pysek, A. ve Pysek, P., 1988. Zur Spontanen Begrünung Der Erzhaltigen Und Erzlosen Abbaudeponien in Böhmen, Praha. Resmi Gazete, 2008. Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği, 27075. Sarıçam, S., Yılmaz, O., Erdoğan, N. ve Erdem, Ü., 2007. Bitkiler, Yeşil Doku ve Yaşamsal Etkileri. Gökyüzüne En Yakın Bitkiler Alpin Çiçekleri Projesi Flora Turizmi Eğitim Programı Bildiriler Kitabı, Atatürk Üniversitesi, Erzurum. Segal, S., (1969) Notes on Wall Vegetation, Dr. W. Junk, The Hague. 186 Soule, M. E., 1991. Land Use Planning and Wildlife Maintenance Guidelines for Consering Wild Life in an Urban Landscape. Streutker, D. R., 2003. Satallite Measured growth of the urban heat island of Houston, Texas. Remote Sensing of Environtment. Şimşek, Ç. K. ve Şengezer, B., 2012. İstanbul Metropoliten Alanında Kentsel Isınmanın Azaltılmasında Yeşil Alanların Önemi. Taha, H., 1997. Urban Climates and Heat Islands: Albedo, Evapotranspiration and Anthropogenic heat. Energy and Buildings. Thiis-Evensen, T., 1998. Archetypes in Architecture, Norwegian University Press, Norveç. URL 1 http://mebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/10/06/262572/dosyalar/2012_12/ 12113224_ekoloj1tam.pdf, 29/09/2014. URL 2 http://tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&arama=gts&guid=TDK.GTS.56 8016d3b1b5.13265512, 24/10/2015. 28 URL 3 http://www.arkitera.com/urun/4153/gardensa-akilli-yesil-duvar-sistemleri, 23/10/2015 URL 4 http://www.dikeybahcesistemleri.com/, 23/10/2015. URL 5 http://www.green4roads.com/doc/green4roads_tu.pdf, 25/09/2014. URL 6 http://www.livingwallart.com/vertical-garden-installations/the-history-of-livingwalls/, 25/09/2014. URL 7 http://www.mgm.gov.tr/veridegerlendirme/il-ve-ilceler-istatistik.aspx?m=TRAB ZON#sfB, 19/05/2015. URL 8 https://pbs.twimg.com/media/CPqZ-x6U8AAUBzq.jpg, 02/11/2015. URL 9 https://www.gnyapi.com.tr/isi-yalitimi-zorunlulugu, 24/12/2014. URL 10 http://landarchs.com/vertical/, 13/06/2014. URL 11 http://www.kleinebotenclubutrecht.nl/wp-content/uploads/dscf0032.jpg, 07/01/2016. URL 12 http://inhabitat.com/vertical-gardens-by-patrick-blanc/, 25/09/2014. URL 13 http://www.arkitera.com/haber/7982/turkiyenin-ilk-canli-dikey-bahcesisiemensten 25/09/2014. URL14 https://pbs.twimg.com/media/CPqZ-x6U8AAUBzq.jpg, 02/11/2015). URL 15 http://m.milliyet.com.tr/Local/Article?ID=263278, 24/10/2015. 187 URL 16 http://www.dogruhaber.com.tr/haber/177606-sarmasik-cami-gorenleri-hayranbirakiyor/, 24/10/2015. Uslu, A. ve Shakouri A., 2013. Kentsel Peyzajda Yeşil Altyapı ve Biyolojik Çeşitliliği Destekleyecek Olanaklar. Türk Bilimsel Derlemeler Dergisi 6, 1, 46-50. Ürgenç, S., 1990. Genel Plantasyon ve Ağaçlandırma Tekniği, İstanbul. Veisten, K., Smyrnova, Y., Klaeboe, R., Hornikx, M., Mosslemi, M. ve Kang, J., 2012. Valuation of green walls and green roofs as soundscape measures: including monetised amenity values together with noise-attenuation values in a coste benefit analysis of a green wall affecting courtyards. International Journal of Environmental Research and Public Health, 11, 3770- 3788. Wheater, C. P., (1999) Urban Habitats, Routlege, London. Woodell, S., (1979) The Floral of Walls and Pavings, In: Laurie, I.C. (Ed.), Nature in Cities, Wiley, Chichester, UK, 135-157. Yu-Peng Yeh, (2010) Green Wall; The Creative Solution in Response to the Urban Heat Island Effect, National Chung-Hsing University. Yücel, G. Ü., (2010) Duvar Bahçesi : Yeşil duvar / Yeşil Duvar , Mavi Yapı Dergisi, Yıl : 1, 2, Kasım-Aralık, 51-53. Yüksel, Ü., (2005) Ankara Kentinde Kentsel Isı Adası Etkisinin Yaz Aylarında Uzaktan Algılama ve Meteorolojik Gözlemlere Dayalı Olarak Saptanması ve Değerlendirilmesi Üzerine Bir Araştırma. Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara. Zevi, B., 1990. Mimariyi Görmeyi Öğrenmek, Birsen Yayınevi, İstanbul. 188 7. EKLER Fenolojik Karakter Tür Çiçek Durumu Duvara Tutunma Kabiliyeti Meyve Sonbahar Herdem Durumu Renklenmesi Yeşil Kök 1 Acacia dealbata 2 Acer negundo 3 Achillea arabica + + 4 Agrimonia eupatoria + + 5 Ailanthus altissima + 6 Alcea biennis + + + 7 Amaranthus cruentus + + + 8 Anagallis arvensis + + 9 Anethum graveolens + + 10 Anthemis cotula + + 11 Anthemis tinctoria + + 12 Apium nodiflorum + + 13 Artemisia absinthium + + + + + + + + 14 Artemisia verlotiorum + 15 Asplenium trichomanes + 16 Aster caucasicus + 17 Atriplex nitens + 18 Avena sterilis + + + 20 Beta vulgaris 21 Bidens tripartita Sürgün + + 19 Berberis thunbergii Vantuz + + 22 Biota orientalis + + + 23 Brachypodium sylvaticum + + 24 Brassica elongata + + 25 Brassica sp. + + 26 Buxus sempervirens + + 27 Calamintha grandiflora + + 28 Calamintha nepeta + + 29 Calamintha sylvatica + + 30 Calystegia sylvatica + + 31 Campanula latifolia + + 32 Campanula rapunculoides + + 33 Campsis radicans + 34 Canna sp. + + + 35 Cedrus libani + 36 Cercis siliquastrum + 37 Chaerophyllum aureum + + + + + + 189 38 Chaerophyllum murinum + + 39 Chaerophyllum temulum + + 40 Chelidonium majus + + 41 Chenopodium album subp. album + + 42 Cicerbita racemosa + + 43 Cichorium intybus + + 44 Cirsium trachylepis + + 45 Citrus sp. + 46 Clematis vitalba + + 47 Clinopodium nepeta + + 48 Commelina communis + + 49 Convolvulus arvensis + + 50 Conyza canadensis + + 51 Cornus amonum + + + + 52 Cornus sanguinea + + + + 53 Corylus avellana + + 54 Cotoneaster frigida + + 55 Cotoneaster nummularia + + + + + + + 56 Crepis foetida + + 57 Crepis pulchra + + 58 Crepis setosa + + 60 Cucurbita sp. + + 61 Cupressus macrocarpa + + + + + + + 63 Cynoglossum creticum + + 64 Daucus carota + + 65 Diospyrus lotus + + 66 Eirobotrya japonica + + 67 Eonymus japonica + 68 Epilobium minutiflorum + + 69 Epilobium montanum + + + + + 62 Cydonia oblonga + + + + 59 Cryptomeria japonica + + + 70 Equisetum arvense + + + + + + 71 Eupatorium cannabinum + + 72 Euphorbia peplus + + 73 Euphorbia stricta + + 74 Festuca djimilensis + 75 Ficus carica + 76 Foeniculum vulgare + 77 Fragaria vesca + 78 Fraxinus angustifolia + + + + + + + 79 Geranium purpureum + + 80 Geum urbanum + + 81 Hedera helix + + + + + + 190 82 Helminthotheca echioides + + 83 Holcus lanatus + 84 Hordeum murinum + 85 Hordeum murinum sp. teporinum + 86 Hypericum perforatum + + 87 Iberis pinnata + + 88 Inula conyza + + 89 Jasminium officinale + + 90 Juglans regia + + + 91 Lactuca serriola + + 92 Lapsana communis + + 93 Lapsana communis spb. grandiflora + + 94 Laurocerasus officinalis + + + + + 95 Laurus nobilis + + + + + 96 Leontodon hispidus var. glabratus + 97 Ligustrum japonica + + + 98 Lolium perenne + + 99 Lonicera caucasica + 100 Lonicera japonica + 101 Magnolia grandiflora + 102 Medicago lupilina + + 103 Medicago sativa subp. sativa + + 104 Mentha longifolia + + 105 Mentha pulegium + + 106 Mercurialis annua + 107 Mespilus germanica + 108 Moehringia trinervia + + 109 Myosotis alpestris + + 110 Nerium oleander + 111 Oenothera biennis + 112 Olea europea + + + + + 113 Olea oleaster + + + + + 114 Omphalodes cappadocica + + 115 Oxalis corniculata + + 116 Parietaria judaica + + 117 Parthenocissus vitacea + + + + + + + + + + + + + + + + + + + + + 118 Paspalum paspalodes + 119 Pelargonium hybrida + + 120 Petrorhagia saxifraga + + 121 Petroselinum sp. + 122 Phedimus stoloniferus + + 123 Philadelphus coronarius + + 124 Phytolacca americana + 125 Picea orientalis + + + + + + + 191 126 Picea pungens 127 Pilosella pilselloides + 128 Pinus radiata 129 Plantago lanceolata + + + + + + + + + 130 Plantago major subp. major + 131 Poa trivallis + 132 Polygonum hydropiper + 133 Polygonum persicaria + + 135 Populus tremula + + 136 Potentilla reptans + 137 Prunus avium + + + 138 Prunus cerasifera 'Atropurpurea' + + + 139 Prunus sp. + + + + + 134 Polystichum aculeatum + 140 Pseudotsuga menziesii + + + + + 141 Pteridium aquilinum + + 142 Pulicaria dysenterica + 143 Punica granatum + 144 Pyracantha coccinea + + + + + + + 145 Raphanus raphanistrum + 146 Robinia pseudoacacia + 147 Rorippa sylvestris + + 148 Rosa sp. + + + + + 149 Rostaria cristata + 150 Rubus sp. + + 151 Rumex crispus + + 152 Salix alba + + 153 Salix babylonica + + + + 154 Salix fragilis + 155 Salvia verticillata + 156 Sambucus ebulus + 157 Sanguisorba minor subp. muricata + 158 Saxigfraga cymbalaria + 159 Sedum pallidum var. bithynicum + 160 Senecio vulgaris + 161 Sequoia sempervirens 162 Seseli petraeum + + + + + + + + + + + + + 163 Setaria viridis + 164 Sison amomum + + 165 Sisymbrium officinale + + 166 Smilax excelsa + + + 167 Solanum nigrum subp. nigrum + 168 Sonchus asper + + 169 Sonchus oleraceus + + + + + 192 170 Spirea wanouttei + 171 Stachys sylvatica + + 172 Stellaria media + + 173 Tamus communis + + + + 174 Tanacetum parthenium + + 175 Tanacetum scaturiginosum + + 176 Taraxacum buttleri + + 177 Taraxacum scaturiginosum + + 178 Thymus praecox + + 179 Tordylium maximum + + 180 Torilis arvensis var. arvensis + + 181 Trachycarpus fortunei + + 182 Trachystemon orientalis + + 183 Trifolium medium var. medium + + 184 Trifolium pratense var. pratense + + 185 Ulmus glabra 186 Ulmus minor + + + + + + 187 Urtica dioica + + 188 Verbascum sp. + + 189 Viburnum tinus + 190 Vicia cracca subp. cracca + + 191 Viola arvensis + + 192 Viola odorata + + 193 Vitis vinifera + 194 Wisteria sinensis + 195 Xanthium spinosum + 196 Zea mays sp. , + + + + + + + + + + + 193 ÖZGEÇMİŞ 1987 yılında Gebze’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Rize'de, lise öğrenimini ise Rize Anadolu Lisesi'nde tamamladı. 2005 yılında girdiği Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümünden 2009 yılında mezun oldu. 2009 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yükseks Lisans Programına kabul edildi. 2013 yılından beri Bingöl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümünde araştırma görevlisi olarak çalışmaktadır. Yabancı dili İngilizcedir.