Nothing Special   »   [go: up one dir, main page]

Academia.eduAcademia.edu
ULUSLARARASI HAKEMLİ AKADEMİK FİKİR ARAŞTIRMA DERGİSİ international journal of academic research and studies/international akademisch idee forschungs zeitschrift yıl /year / jahr:8 sayı / number /nr:21 Temmuz - Aralık 2018 / July - December 2018 issn:1308-9412 www.yenifikirdergisi.com D y enifikir Mescid-i Aksa’yı Bekleyen Son Osmanlı Askeri Öldüğünde Kudüs’ü Zaten Kaybetmiştik Mesut MEZKİT ULUSLARARASI HAKEMLİ AKADEMİK FİKİR ARAŞTIRMA DERGİSİ Hazreti Ömer zamanında Müslümanların Kudüs’ü Fethi The Conquest of Jarusalem in the Era of Hz.Omar Fatih ORTA Filistin Direnişinde Aşiltendonu: Hamas-Fetih Çatışması Achilles Heels of the Palestinian Resistance: The Conflict between Hamas and Fatah Buğra SARI Kudüs Mutasarrıflarından Kamil Paşa’nın Hayatı The Life of Kamil Pasha the Governor of Al-Quds Hüseyin Sefa DÜNDAR Kudüs-Selahâddin Eyyûbî ve Cemal Paşa Jarusalem:Saladin and Cemal Pasha Kenan Ziya TAŞ VII.Yüzyılda Bizans-Sasani Hâkimiyet Mücadelesi Arasında Kalan Mukaddes Bir Şehir : Kudüs A Holy City Within the Struggle of Sovereignty Between the Byzantine Empire and the Sasanids:Jarusalem Muhittin ÇEKEN Selahâddin Eyyûbî ve Kudüs’ün Fethi Saladin Eyyubi and The Conquest of Jarusalem Cemal ÜSTÜN Türkiye’nin Arap Devletleri Politikasında İsrail Faktörü The Role of Israel in Turkey’s Relations with The Arab States Emre KURT Yom Kippur’dan İkinci Lübnan Savaşı’na:İsrail’de Devlet-Toplum İlişkisi ve Savaş’a Bakış From Yom Kippur to Second Lebanon War:State-Society Complex and Approach to War in Israel Hikmet MENGÜASLAN Kudüs-i Şerif’ten Şam-ı Şerif’e Kolera ile Mücadele 1902-1903:Bir Raporun Anlattıkları Struggle Against Cholera 1902-1903 From Jarusalem the Sherif: A Reports Narrative Musa GÜMÜŞ I.TBMM’de Menteşe (Muğla) Mebusları ve Meclisteki Faaliyetleri (1920-1923) Menteşe(Muğla) Deputies in The First Grand National Assembly and Their Services in The Parliament (1920-1923) Filiz ÇOMAK Sempozyum Değerlendirmesi- I.Uluslararası Türk-İslam Mezar Taşları Sempozyumu,19-21 Ekim 2018 Kuşadası 15 Kemal Ramazan HAYKIRAN Gölge / Shadow Orhan KAÇAR Saklambaç / Hid and Seek 21 21 İpek YÜKSEL Biz miydik? / Were we? Mehmet Akif DAMAR ULUSLARARASI HAKEMLİ AKADEMİK FİKİR ARAŞTIRMA DERGİSİ International Journal of Academic Research and Studies Yıl/Year:8 Sayı/ Issue: 21 Temmuz – Aralık 2018/ July - December 2018 ISSN:1308-9412 KURULUŞ TARİHİ www.yenifikirdergisi.com : 26 NİSAN 2009 THE DATE of FOUNDATION : 26 APRIL 2009 Yılda İki defa; 28 Aralık -28 Temmuz aylarında yayınlanır. Publishing twice a year : 28th December-28th July SAHİBİ/YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ/OWNER/DESK EDITOREDİTÖR VE YAYIN KURULU BAŞKANI/ HEAD OF EDITORIAL BOARD Gönül ŞAHİN MEZKİT GENEL YAYIN YÖNETMENİ/EXECUTIVE EDITOR Mesut MEZKİT EDİTÖR KURULU- YAYIN KURULU EDITORIAL BOARD – PUBLICATION BOARD Mesut MEZKİT Prof. Dr.Celaleddin SERİNKAN Gönül ŞAHİN MEZKİT EDİTÖR/EDITOR Süleyman Faruk GÖNCÜOĞLU Dr. Ahmet ÜNLÜ Dr. İsa ÇELİK Süleyman Faruk GÖNCÜOĞLU Dr. Nezahat BELEN Dr. Kemal Ramazan HAYKIRAN Doç.Dr. Aysun SARIBEY HAYKIRAN GRAFİK-TASARIM/GRAPH DESIGN BY Rabia ÇAKI BASKI/PRESSED BY: Detay Fotokopi Zafer Mahallesi 127 Sokak No:2/B AYDIN Telefon : 0 256 215 37 30 REKLAM VE İLETİŞİM ADRESİ/COMMUNICATION AYDIN: Adnan Menderes Bulvarı. Güzelhisar Mahallesi 37. Sokak No:8 Kat:2 AYDIN TLF.: 0256 214 48 21 İSTANBUL: Otağtepe Caddesi Timuçin Sokak Ekmekçioğlu Recidence No:1D: Anadoluhisarı/BEYKOZ/İSTANBUL www.yenifikirdergisi.com www.kulturtarihi.org El-mek(e-Mail): yenifikir@hotmail.com i n f o @ y e n i f i k i r d e r g i s i. c o m ISSN:1308-9412 YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018 1 DERGİ HAKEM VE DANIŞMA KURULU BOARD OF RIVIEWERS Prof. Dr. Abdullah İLGAZİ ...................................................................... Dumlupınar Üniversitesi/ Unıversity Prof. Dr. Ahmet NAHMEDOV .............................................................. Adnan Menderes Üniversitesi/University Prof Dr. Ali Taş ........................................................................................ Kırıkkale Üniversitesi/University Prof. Dr.Akif FARZALİYEV .................................................................... St.Petersburg Devlet Üniversitesi/ Unıversity Prof. Dr. Ayşe İrmiş ................................................................................. Pamukkale Üniversitesi/University Prof. Dr. Ayşe ÜSTÜN ............................................................................. Sakarya Ünviversitesi /Unıversity Prof. Dr .Celaleddin SERİNKAN ......................................................... Türkiye Kırgızistan Manas Üniversitesi/University Prof. Dr. Duran NEMUTLU .................................................................... Emekli Öğretim Görevlisi/ Retired Lecturer Prof. Dr. Fatima MATOS ........................................................................ Faculdade De Letras Da Universidade Do Porto /Unıversity Prof. Dr. Fatima OUTEIRINHO ............................................................ Faculdade De Letras Da Universidade Do Porto/ Unıverstıy Prof. Dr. Feyzullah EROĞLU ................................................................ Pamukkale Üniversitesi/Unıversity Prof. Dr.Hilmi DEMİRKAYA ................................................................ Akdeniz Üniversitesi/University Prof. Dr . Hüsamettin İNAÇ .................................................................. Dumlupınar Üniversitesi/University Prof. Dr. Maria DE FATIMA MORINHO ............................................. Faculdade De Letras Da Universidade Do Porto/Unıversity Prof. Dr.Maria DO NOSCİMENTO ...................................................... Faculdade De Letras Da Universidade Do Porto /Unıversity Prof. Dr .Mehmet MARANGOZ ........................................................... Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi/University Prof. Dr . Mesiağa Mehemmedi Ahmed ............................................... Azerbaycan Bilimler Akademisi/ Academy Prof. Dr.Salih TUĞ .................................................................................. Emekli Öğretim Görevlisi/ Retired Lecturer Prof.Dr. Sebahat KÖK............................................................................... Pamukkale Üniversitesi/Unıversity Prof Dr. Süleyman İnan ............................................................................ Pamukkale Üniversitesi/Unıversity Prof. Dr. Süleyman KIZILTOPRAK ..................................................... Mimar Sinan Güzel Sanatlar Ünv./University Prof. Dr. Zulmira SAUTOS .................................................................... Faculdade De Letras Da Universidade Do Porto/ Unıversity Doç. Dr. Cihan Özgün .............................................................................. Ege Üniversitesi/ University Doç. Dr. Ercan Uyanık .............................................................................. Dokuz Eylül Üniversitesi/ University Doç. Dr.Hüseyin ÜRETEN ..................................................................... Adnan Menderes Üniversitesi/University Doç. Dr. İsmail TOSUN .......................................................................... Süleyman Demirel Üniversitesi/University Doç. Dr. Mustafa BIYIKLI ...................................................................... Dumlupınar Üniversitesi/Unıversity Doç. Dr.Şaban ORTAK ........................................................................... Afyon Kocatepe Üniversitesi/University 2 YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018 DERGİ HAKEM VE DANIŞMA KURULU BOARD OF RIVIEWERS Doç. Dr.Turgay UZUN ........................................................................... Muğla Ünviversitesi/University Dr. Ahmet ÜNLÜ...................................................................................... Adnan Menderes Üniversitesi/University Dr. Arzu GÜRDOĞAN ........................................................................... Muğla Üniversitesi/ University Dr. Halil İbrahim HAKSEVER .............................................................. Uşak Üniversitesi/University Dr.Hans WERNER SCHMDDT ............................................................. Goethe Enstitüsü/Institute Dr.Hicabi ARSLAN .................................................................................. Adnan Menderes Üniversitesi/University Dr.İsa ÇELİK ............................................................................................ Muğla Üniversitesi/University Dr. Mustafa ASLAN ................................................................................. Adnan Menderes Üniversitesi/University Dr. Mustafa BAYHAN ............................................................................. Pamukkale Üniversitesi/University Dr. Nezahat Belen ..................................................................................... Pamukkale Üniversitesi/University Dr.Ozan KAYA ........................................................................................ Muğla Üniversitesi/University Dr.Ramazan Kemal HAYKIRAN ............................................................ Adnan Menderes Üniversitesi/University Dr. Şeyma Gün EROĞLU ........................................................................ Muğla Üniversitesi/University (ünvan ve isim sırasına göre yazılmıştır./by academic title the names listed and alphabetically) tarafından taranmaktadır. YIL: 8 SAYI: 21ARALIK 2018 3 Kudüs-i Şerif’ten Şam-ı Şerif’e Kolera ile Mücadele 1902-1903: Bir Raporun Anlattıkları1 Musa GÜMÜŞ Öz Kolera gibi bulaşıcı ve salgın hastalıklar insanlık tecrübesinde önemli birer tarihi vaka olarak görülür. 19. Asra gelindiğinde salgınların, ulaşım olanaklarının artmasına bağlı olacak ciddi bir şekilde artış göstermesi, bu tür hastalıklarla karşı uluslararası mücadeleyi zorunlu hale getirmiştir. 1851 yılında Paris Sağlık Konferansı bu konuda atılmış ilk uluslararası adım olmuştur. Bundan sonra bu tür hastalıklarla mücadele daha sistemli bir hal almıştır. Bulaşıcı salgın hastalıklardan Osmanlı Devleti de önemli sıkıntılar çekmişti. Özellikle hac mevsiminde, hac güzergâhında bulunan coğrafyalarda sık sık yaşanan salgın ciddi insan kaybına ve birçok aksaklığa sebep olmuştur. Bu durum karşısında Osmanlı Devleti de salgın hastalıklarla daha sistemli bir mücadele yöntemi benimsemiş ve kayıpları en aza indirilmiştir. Osmanlı Devleti’nde Kolera ile mücadele denildiğinde akla ilk gelenlerden biri Bonkowski Paşa’dır. 19. Asrın son çeyreğinde sayısal olarak artan kolera vakalarına karşı mücadelede yeni ve şümullü bir mücadelenin planlanmasını gerekli kıldı. Böyle bir mücadeleye örnek oluşturan vaka ise Kudüs’ten Şam’a kadar bir bölgeyi etkileyen 1902-1903 kolera salgınıdır. Bu salgının ortadan kaldırılması için Bonkowski Paşa tarafından yapılan uygulamalar ve bunu yansıttığı 10 Aralık 1903 tarihli rapor, kolera ile mücadelede önemlidir. Biz de, bu raporu özelinde Osmanlı Devleti’nde kolera ile mücadelede kullanılan yöntemleri, mücadelenin zorlukları, halk sağlığının tehlikeye düşmesinde cehaletin rolünü ele almaya çalıştık. Anahtar Kelimeler: Kolera ile mücadele, Bonkowski Paşa, Kudüs-i Şerif, Şam-ı Şerif, Osmanlı Devleti, 1902-1903. Dr. Öğr. Üyes, Musa Gümüş, Adnan Menderes Üniversitesi Fem-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü, musagumus@hotmail.com 1 YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018 115 Struggle Against Cholera 1902-1903 From Jarusalem the Sherif to Damascus the Sherif: A Reports Narrative Abstract Epidemic and contagious diseases like cholera are considered as important historical events in the experience of mankind. Increase of epidemics during the 19 th century, depending on the improvement of transportation facilities, necessiated an international cooperation for struggle against such diseases. International Sanitary Conference of Paris in 1851 was the first international step taken on this issue. After this point, struggle against such diseases became much more systematised. Epidemics caused serious problems in Ottoman Empire too. Especially during the haj season, epidemics that were experienced in regions around the haj routes, resulted in serious population losses and several troubles. In the face of this situation, Ottoman Empire too adopted a more systematised struggle method against epidemics and minimised the losses. Bonkowski Pasha was among the first persons that come to mind when talking about struggle against cholera in Ottoman Empire. Struggle against the increasing numbers of cholera cases required a new and intensive planning. The case that constitues a sample for such struggle is the cholera epidemic of 19021903 that affected a region extending from Jerusalem to Damascus. Bonkowski Pashas implementations for the control of this epidemic, and his 10 December 1903 dated report in which he elucidated them was important in the struggle against cholera. In this study, we will try to handle the methods that were implemented in Ottoman Empire for struggle against cholera, encountered difficulties and role of ignorance in the endangering of public health in the context of this report. Key Words: Struggle Against Cholera, Bonkowski Pasha, Jarusalem the sherif, Damascus, Ottoman state 1902-1903. 116 YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018 GİRİŞ 19. asırda yaşanan kolera salgınları birçok coğrafyada önemli sorunlara sebep olmuş ve büyük can kayıpları yaşanması ile sonuçlanmıştır. Salgın olarak geniş alanları etkilemesi ile de önemli bir tarihi olay halini almıştır.Zira yayıldığı coğrafyada büyük yıkımlara sebep olması nedeniyle coğrafyanın nüfus dengesinin alt üst etmiştir. Salgının felaket halini alması ise medeniyetlerin seyrini değiştirmiştir1. Bu salgın hastalıklardan olan kolera ise en tehlikelilerinden biri ve en fazla tahribat yapanlarındandır2. Kolera gibi hastalıkların salgın halinde yayılma göstermesinde insanların bir yerden bir yere gidiş gelişlerin kolaylaşması ve geniş coğrafyalarda dolaşımların, özellikle toplu ulaşım araçlarında meydana gelen gelişmeler etkili olmuştur3. Bunun yanında, bölgeler arası ve bölgesel birçok unsurun etkili olduğu söylenebilir4. Bu salgınların devasa boyutlara ulaşması, bu hastalıklarla ciddi bir şekilde sistemli bir şekilde yapılması gerektiğine dair toplu bir yaklaşımda yol gösterici olmuştur. Bu toplantı uluslararası ilk toplantıydı ve salgın hastalıklarla mücadelede etkin bir yol tutulması için çeşitli kararlar alındı5. Osmanlı Devleti’nde de, özellikle hac mevsiminde oldukça yaygın bir hal alan salgın hastalıklarla mücadele için eylem planları oluşturulmasında bir bilinçlenme söz konusu olmuştur. Böylelikle de özellikle hac dönemlerinde kolera hastalığının yayılmasının düzenli ve sistemli bir şekilde engellenmesi için gerekli mücadelenin yapıldığı görülmektedir6. Bu mücadelenin oldukça zor şartlara rağmen yapıldığı da ifade etmek gerekir7. Bu zor şartlara rağmen kolera başta olmak üzere salgın hastalıklarla mücadelede etkili bir mücadele yönteminin 19. Asrın son çeyreğinde oturduğunu ve birçok kez vuku bulan vakaların önünün alındığını görmekteyiz8. Bu başarıda, kullanılan Avrupai yöntemlerin etkili olduğunu söyleyebiliriz9. mücadele edilmesini zorunlu hale getirdi. Bu Osmanlı Devleti’nde kolera ile mücade- yüzden özellikle 1851 Paris Sağlık Konferansı lede ilk akla gelen kişi Bonkowski Paşa’dır. ve sonrasında yapılan bir dizi uluslararası Bonkowski Paşa, Osmanlı Devleti’ne 1831 toplantılar, salgın hastalıklarla mücadelenin Ayar, s. 13-14. Kuneralp, s. 497. 7 Mehmet Ak, “19. Yüzyılda Antalya’da Kolera Salgını”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt: 4., Sayı: 17., 2011, s. 255. 8 Sacit Uğuz, “1895 Tarsus Kolera Salgını”, History Studies, Cilt: 4., Prof. Dr. Enver Konukçu Armağanı, 2012, s. 438. 9 “XIX. yüzyılda devletlerin sağlık alanında teşkilatlanmasına etki eden en önemli unsur şüphesiz salgın hastalıklar olmuştur. Tarihin her döneminde çok sayıda insanın ölümüne yol açan veba ve kolera gibi salgın hastalıklara karşı başlangıçta basit yöntemlerle yapılan mücadelenin XIX. yüzyılda modern bir şekle bürünmesiyle karantina teşkilatının temelleri atılmıştır” Necati Çavdar-Erol Karcı, “XIX. Yüzyıl Osmanlı Sağlık Teşkilatlanması’na Dair Bibliyografik Bir Deneme”, Turkish Studies -International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, Cilt: 9., Sayı: 4., 2014, s. 258-259. 5 Mesut Ayar, Osmanlı Devleti’nde Kolera İstanbul Örneği 1892-1895, Kitabevi Yayınları, İstanbul 2008, s. 1; Özgür Yılmaz, “1847-1848 Kolera Salgını ve Osmanlı Coğrafyasındaki Etkileri”, Avrasya İncelemeleri Dergisi, Cilt: VI., Sayı: 1., 2017, s. 27; Zafer Atar, “İzmit ve Çevresinde Kolera Salgını (1894)”, “Uluslararası Kara Mürsel Alp ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu-II Bildirileri, Cilt: 1., (Editörler: Haluk Selvi, M. Bilal Çelik-Ali Yeşildal), Kocaeli 2016, s. 839. 2 Fatma Ürekli, “Osmanlı Döneminde İstanbul’da Meydana Gelen Âfetlere İlişkin Literatür”, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, Cilt: 8., Sayı: 16., 2010, s. 120. 3 Sinan Kuneralp, “Osmanlı Yönetimindeki (1831-1911) Hicaz’da Hac ve Kolera”, (Çeviren: Prof. Dr. Münir Atalar), OTAM, Cilt: 7., Sayı: 7, 1996, s. 497. 4 Abdulkadir Gül, “XIX. Yüzyılda Erzincan Kazasında Salgın Hastalıklar (Kolera, Frengi, Çiçek ve Kızamık)”, TAED, Sayı: 41, 2009, s. 240. 1 6 YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018 117 yılında sığınan bir Polonyalı (Leh) mültecinin mir16, Dersaadet17, İzmit18, Bursa19, , Eskişe- oğlu olarak 1841 yılında doğmuştur. İlköğre- hir20 Edirne21 Trabzon’da22 bulunmaktadır. timlerinden sonra da diğer Türk öğrencilerle Buralarda yaptığı çalışmalarla koleranın ya- birlikte Avrupa’ya eğitim alması için gönde- yılmasını önlemiştir23. Bonkowski Paşa’nın rilmiştir. 1868 yılında yurda döndü ve Mek- kolera ile mücadele konusundaki en kapsam- tebi Tıbbiye’de kimya muallim muavini ola- lı çalışmalardan biri de Kudüs’ten Şam’a ka- rak tayin edilmiştir10. Eczacılık alanında da dar salgın halini alan koleranın yayılmasını önemli çalışmalara imza attı . Bu başarıları önlemek için verdiği mücadele ve aldığı ön- onu sarayın kimyacısı yaptı. Bonkowski Bey lemlerdir. Bu geniş kapsamlı çalışmalarını bir kimyayı gündelik hayatta bazı problemlere rapor halinde kaleme almış ve bu bölgelerde çözüm olarak kullanmış, bu tür konularda yaptığı çalışmaları, karşılaştığı zorlukları, araştırmalar yapmıştır. Özellikle yangının hastalığın seyrine dair bilgileri, etkilenen coğ- yayılmasını önleyen levha üzerinde araştır- rafyayı, hastalıkla ilgili istatistiki bilgileri ve malar, batıdaki örneğindekinden daha kulla- haritaları içeren geniş bir rapor yazmıştır. nışlı, daha sağlam daha pratik ve daha ucuz Bonbowski Paşa’nın raporu Suriye ve civa- bir ürün ortaya çıkarmak için çalışmalar rındaki çalışmaları 27 Kasım 1902 ila 14 Hazi- yapmıştır12. Bonkowski Paşa’yı asıl önemli ran 1903 tarihlerini kapsamaktadır. Rapor, kılan mesele ise bulaşıcı hastalıklarla müca- Başkanlık Osmanlı Arşivi’nde, BOA, Y.EE., delede gösterdiği başarıdır. İlk çalışmalarını 11/25 numara ile kayıtlıdır. Rapor kırmızı bez 1877-1878 Osmanlı-Rus harbi dolayısıyla İs- cilt ile ciltlenmiş ve 27 varak 44 sayfadan tanbul’a gelen göçmenler nedeniyle yaşanan oluşmaktadır. Rapor 10 Aralık 1903 tarihli- salgın sırasında gerçekleştirdi13. 1892 yılında dir24. Varakların bazıları boştur, bazı varak- da Dersaadet ve bilumum Vilâyât-ı Şâhâne larda tablo, harita, plan ve fihristler yer al- Hıfzıssıhha başmüfettişi görevlendirildi. Böy- maktadır. Bu makalenin konusu, bu rapor lelikle bulaşıcı hastalıklarla mücadelenin ba- özelinde, Kudüs-i Şerif’ten Şam-ı Şerif’e Os- şına geçmiş oldu . Bu sırada salgınların zu- manlı Devleti’nde kolera ile mücadelenin ana hur ettiği bölgelerde mücadele için görevlen- hatlarını çizerek halk sağlığı ile ilgili genel bir dirildi. Görev yerleri arasında Selanik15 İz- bakış açısı sunmak olacaktır. 11 14 Raporda öncelikle hastalığın geliş güzergâhı ile bilgiler verilmektedir. Buna göre Turhan Baytop, Türk Eczacılık Tarihi, İstanbul 1985, s. 407; Feza Günersun, “XI. Yüzyılın İkinci yarısında Osmanlı Kimyager-Eczacı Bonkowski Paşa”, I. Türk Tarihi Kongresi (İstanbul 17-19 Şubat 1988), Ankara 1992, s. 231. 11 “1892 yılında sıhhıye dairesi müfettişi olarak atanında bu görevinden istifa etti”. Baytop, s. 407. 12 Musa Gümüş, 1848 İhtilâlleri Sonrasında Osmanlı Devleti’ne Sığınan Leh ve Macar Mültecileri’nin Osmanlı Modernleşmesine Etkileri, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara 2007, s. 116 13 Günersun, s. 238. 14 Günersun, s. 238. 15 BOA, İ. HUS., 6/1310 CA 046. kolera salgını Mısır’dan yayılma göstermiş ve 10 118 YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018 BOA, İ. HUS., 14/1311 M 36. BOA, İ. HUS., 16/ 1311 RA 137. 18 BOA, İ. HUS., 16/1311 Ra 085, 1-2. 19 BOA, A. MKT. MHM., 565/18. 20 BOA, İ. HUS., 17/ 1311 R 074; BOA, İ. HUS., 17/ 1311 R 119. 21 BOA, İ. HUS., 29/1312 RA 005. 22 BOA, İ. SH., 1/ 1310 C 2, 1-2; BOA, İ. HUS., 7/1310 C 59. 23 BOA, Y. MTV., 74/35. 24 BOA, Y.EE., 11/25, s. 1. 16 17 buradan önce Gazze ve civarına yayılmıştır. role alınmasına kadar yani 22 Aralık 1902 ila Yayılış vasıtası ise Urban ve erbâb-ı ticâret 17 Şubat 1903 tarihleri arasında burada hasta- gösterilmiştir25. Hastalık ilk olarak 24 Eylül lığa bağlı ölüm resmi kayıtlarda 17 olarak 1902 yılında Gazze merkezde görülmüş ve 20 gösterilmektedir29. Rapora dikkatimizi verdi- gün içinde “Gazze, Cebelü’r-rahman, Yafa ve ğimizde hastalığın tam anlamıyla kontrol civâr köylerini işgal ettikten sonra nevahi-i altına alınamadığı ve yaklaşık bir ay sonra mezkûrda iskân eden Yahudiler ve civarda bulu- tekrar nüks ettiği ifade edilmektedir30. Hasta- nan Haymenişin Urban vasıtasıyla – biri şimale- lığın Şam-ı Şerif’te yeniden görüldüğü tarih Kudüs-i Şerif, Nablus ve Nasıra’ya temas etmeye- ise 17 Şubattaki son ölüm vakasından sonra rek, fi 10 teşrin-i evvel 318 de Taberiye’ye diğeri 32 gün sonra ve günlük beş altı vaka şekilde şimâl-i şarkiye geçerek fi 10 teşrin-i evvel 318 de görülmeye başlamıştır. Münferid vakalarla Sulta ve aynı tarihte Amman’a vasıl ve oralarını birlikte ise 27 Mayıs 1903 tarihine kadar de- işgal etmek üzere iki mühim kol ile intikâl etmiş- vam etmiştir31. Hastalığın yeniden ortaya tir”26. Buralardan da, “fevk’âlâde bir sür’atle çıkması telgrafla İstanbul’a, bildirilmiştir. şimâlen Nisân Çitfliği’ne, Safra cenuben Şeri’a, Bonkowski Paşa raporunda, Kolera ile müca- Vadişte, Nasıra, Nablus’a oradan da Sulta ve delenin oldukça özverili bir şekilde yapıldığı, Amman’a ve Hamidiye-Hicaz demiryolu hattına büyük müşkülatların çekildiği bu güçlüklere mücavereti hasebiyle işbu hatta müstahdim ve karşı “etıbba ve me’murin-i fenniyenin sa’y ve takriben 2000 efrad mülûkâne ile 3000 yerli ve gayretleri”nin oldukça büyük olduğunu belir- ecnebi ameleleri arasında görülmeğe başlamış ve tir. Bunun yanında da halkın zaman zaman işbu amelelerden Şam-ı Şerife gelmiş olan İtalyan güçlük çıkardığı da rapordan anlaşılmakta- vatandaşının vasıtasıyla Şam-ı Şerif’e kadar sira- dır32. Kolera salgınının küçük bir ihmal söz yet etmiştir”. Hastalık 30 Kasım 1902 tarihinde konusu olsa bile hızlı bir şekilde tekrar yayıl- Şam-ı Şerif’e bağlı olan Mezirib İstasyonu’na dığı daha geniş bir coğrafyayı etkilediği gö- ulaşmıştır. Bu sıralarda da koleraya bağlı rülmektedir. Özellikle “tedâbir-i mühimme-i olarak ölüm vakaları da görülmüştür . Tarih- fenniyenin adem-i tatbiki” nedeniyle hastalığın ler 12 Aralığı gösterdiğinde hastalığın Şam-ı Cidde ve Güney Hicaz’a kadar tekrar yayıl- Şerif’e yayıldığı görülecektir. Hastalığın Şam- dığı ifade edilmektedir33. Kolera hastalığının 27 ı Şerif’e yayılmasında ise amelelerin elbiselerine bulaşan mikrobun etkili olduğu raporda yer almaktadır28. Şam’da hastalığın ilk kont- BOA, Y.EE., 11/25, s. 10. BOA, Y.EE., 11/25, s. 10. 27 BOA, Y.EE., 11/25, s. 10. 28 “Fi 28 teşrin-i sani 318 de Nasravi ve fi 8 Kanun-i Evvel 318 de Ummadi hanesinde kolera arazıyla mâlul eski müsabık görülmesiyle ba’de’t-tahkik evvela, Taberiye’den hicret edip Şam-ı Şerif’in yarım saat şarkında bulunan ve Yahudilerce mukaddes add olunan Cevir Karyesi’ne gelen Yahudiler ile, saniyen Amman’da bulunan ecnebi amelelerinin kirli ve mülevves çamaşırları ile, hastalığın Şam-ı Şerif’de sirayet ettiği tahkik etmiştir”. BOA, Y.EE., 11/25, s. 10-11. 25 26 “Kolera hastalığının Şam-ı Şerif’de fi 8 Kanun-i Evvel 318 den – fi 4 Şubat tarihine kadar, hadd-ı azamida yevmiye 17 vefiyâtı tecavüz etmemek suretiyle devam etmişdir” BOA, Y.EE., 11/25, s. 11. 30 “Şam-ı Şerif’e ve civarında icra edilen tahkikât-ı fenniye neticesi hastalıktan eser görülememiş ise de Duma Kazası dâhilinde ve Şam-ı Şerif’in takriben yirmi kilometre şimalinde Tell ve Menin köylerinde kolera hastalığının hafi tutulması ve Yahudilerin eski, müsta’mel, mülevves elbise, Paçadır ve saireyi gizlemeleri ve Abd-ı Şerif’in hulûliyle ahalinin makidat-ı sıhhiyeye ehemmiyet vermemelerinden dolayı 32 gün sonra yani fi 8 Mart 319 tarihinde hastalık bi-tekrar Şam-ı Şerif’de zuhur etmiştir” BOA, Y.EE., 11/25, s. 11. 31 BOA, Y.EE., 11/25, s. 11. 32 BOA, Y.EE., 11/25, s. 12. 33 BOA, Y.EE., 11/25, s. 13. 29 YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018 119 ölümlere sebep olduğu, mücadelenin beşinci lemek için karantina uygulamalarının devre- ayında görülmekteydi. Bu da salgının tam ye sokulduğu Bonkowski Paşa raporundan anlamıyla etkilerinin ortadan kaldırılamadığı anlaşılmaktadır36. Bonkowski Paşa’nın karan- ve tedavilerin bazılarında başarı sağlanama- tina doktorları ile işbirliği yapmak istediği dığını göstermekteydi. Yayıldığı ve etkilediği ancak bu işbirliğinin, “yedimizde bulunan yerlere ise yenileri eklenmekteydi. 1903 Hazi- ta’limât mucebince, biz hastalık şimale sirâyet ran başlarında Şam, Hama Sancağı, Zeydani etmemesine me’mûruz, diğer husûsâtâ verilecek Bekaa; ilerleyen aylarda da Havran Sancağı, etıbba ve me’mûrin yokdur” cevabıyla redde- Şeyh Said, Basrü’l-Harir, Süveyde, Der’a, dildiği görülmektedir. Bu işbirliğinin reddi Humus, Hama, Asi Nehri yolunu takip ede- neticesinde, hastalığın Birecik ve civarı ile rek Halep Vilayeti’ne kadar yayılmıştır34. Bağdat’ta Ana mevkiine kadar yayıldığı ra- Bonkowski Paşa Haziran başında İstanbul’a pordan anlaşılmaktadır37. çağırılmıştı. Bonkowski Paşa’nın dönüş yolunu, hastalıkla mücadeleye devam edecek, hastalığın yayıldığı coğrafyayı inceleyecek, yayılma sebeplerini tespit edecek ve yeni tedbirler alacak şekilde çizdiği görülmektedir. Bu, görevinin Haziran başlarında bitmesine rağmen sonraki aylara dair verdiği bilgilerden anlaşılmaktadır35. Bonkowski Paşa’nın İstanbul’a avdeti sırasında hastalıkla ilgili yeni bir tedbirin uygulamaya koyulduğu görülmektedir. Bu tedbir karantina tedbiridir. İstanbul’dan gönderilen İnspektör Mösyö Loviç’le beraber karantina doktorlarının kendilerine verilen talimat mucibince Halep’ten İskenderun ve Meskene’ye kadar bir hat çizilerek hastalığın daha kuzeye yayılmasını ön- Peki,hastalık niçin bu kadar yayılabildi?Busoru da raporda cevaplanmaktadır. Bu rapora göre hastalığın yeni bölgelere sirayetinin sebepleri şöyledir: ilk sebebin hastalığın yayılmasına karşı müdahalenin geç yapılması ve yayılmanın belli bir süre kontrolden çıkmasıdır. Hastalık yayıldıktan sonra hastalıkla mücadelede insan gücü, tedbirler ve alınan sonuçların yetersiz kalması ile de sonuç alınabilir bir kriz yönetiminin söz konusu olamaması nedeniyle hastalık yeni bölgeler sirayet etmiştir. Denetimlerin yetersizliği nedeniyle yeni tıbbi kontroller, yeni bilimsel hijyen ve temizliklere baş vurulmaması, geliş gidişlerin kontrol altına alınamaması dolayısıyla yolcuların gizli bir şekilde yeni yerlere girmesi, hastalık bulaşmış eşyaların kaçak yollardan yeni bölgelere sokulması, şehir ve BOA, Y.EE., 11/25, s. 14. “Kulları, şeref-sunuh ve sûdur buyrulan irade-i seniyye cenab-ı hiladetpenahi hükm-i celilesine tevfiken der-saadetden avdet etmek üzere fi 18 Haziran 319 tarihinde Şam-ı Şerif’den mufarakat etmiş ve Haleb Vilayeti’nin tehdidat-ı maraziye altında bulunduğu nazar itibara alarak, Hama, Haleb, İskenderun tariki tercih edilerek hareket edilmişdi. Hama’da tedabir-i lazıme-i fenniye vaz’ olunarak doğruca Haleb’e hareket edilmiş ve Haleb’de vilayetin muhafazası zımmında oraca mevzu’-i tedabiri imkan dairesinde takviye ve te’yid etmek yoluna gidilmiş ise de: maa’t-teessüf, etıbbanın kılleti, tathir etmek layıkı vecihle adem-i icrası, vilayet-i celile dahilinde nezaret ve teftişat-ı sıhhiyenin hakkıyla ifa edilememesi yüzünden hastalık Cisr-i Şugur kazasına ve Amik Ovası’na sirayet etmişdir”. BOA, Y.EE., 11/25, s. 14. 34 35 120 YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018 kasabalarda pis suların kullanılması, koleradan ölen insanların yakınlarının yokluktan dolayı ölünün eşyalarını kullanmak üzere gizlemesi, şehirlerde gerekli olan ve hastalığın yayılmasını önlemede önemli olan temizlik ve hijyen işlerinde belediye dairelerinin yetersiz kalması, hastalığa karşı buharlı ilaç- 36 37 BOA, Y.EE., 11/25, s. 14. BOA, Y.EE., 11/25, s. 15. lamanın yapılmaması, halkın cehaletinden haller tathir edilmiştir. Bu, bir karantina uy- dolayı kolera ile ilgili yapılan tıbbi ilaçlama gulaması idi. Karantina müddetini tamamla- ve tedbirlerin halkı zehirlemek için yapıldı- yanlar ise birer sıhhiye tezkiresi verilerek ğına dair batıl düşünce ile hareket ederek temiz mahallere çıkarılıyorlardı. Aynı şekilde tedbirlerin sağlıklı bir şekilde yapılmasını yolcuların kullandıkları eşyalar da sıkı bir engellemeleri, din görevlilerinin halkı hasta- tathir işleminden geçiriliyor ve sahibine veri- lıkla mücadele konusunda nasihat etmemele- liyordu. Böylelikle hem hastalar iyileştiriyor ri gibi sebepler nedeniyle hastalığın yayıldı- hem de hastalığın yayılmasının önü alınıyor- ğını görmekteyiz . Raporda belirtilen en du41. İçilecek suların da sürekli kontrol edil- önemli husus, hastalığın geniş bir mıntıkayı diği görülmekte ve gerekli temizleme ve işgal etmesidir. Bunun da, verilen talimatla- arıtma işlemleri yapılmaktaydı. Yani sularda rın uygulanmasında yetersiz kalması ile ilgili “tathirat-ı fenniyeye dikkat olunmuştur”42. Yine olduğu Bonkowski Paşa tarafından ifade edi- amelelerin bulundukları mahaller sürekli lir. Hastalığın imhası için daha şümullü bir olarak kontrolden geçilerek gerekli temizlik program yapılmasının gerekli olduğu Bon- ve muayene tedbirlerinin alındığı görülmek- kowski Paşa tarafından daha ilk baştan itiba- tedir43. Kontrollerin devamlı olması için de ren belirtilir39. Bunun için de kolları sıvayan ilgili yerlerde sürekli memur bulundurulma- Bonkowski Paşa, hastalığın imhası ve yayıl- sına gayret edilmiştir. Bu sıkı tedbirler sonu- masının önlenmesi için çalışmalarına Şam-ı cunda Mezirib İstasyonu’ndaki ilk salgın im- Şerif’ten başlar. Hastalığın hangi mevkiler- ha edilmiştir44. Şam’daki hastalık da bu sıra- den yayıldığının tespiti ve buna dair alınacak da yayılma istidadı göstermiş, yeni tedbirle- önlemler hakkında da bilgiler verir. Buna rin gerekliliği ortaya çıkmıştı. Bonkowski göre hastalığın Şam-ı Şerif’e kadar yayılma- Paşa da Şam’daki salgına karşı bilimsel ted- sına sebep olan mevkiin Hicaz Demiryolu ile birler alınması konusunda neler yapıldığına Şam arasında fevkalade yakınlığı olan Mezi- dair raporunda ayrıntılı bilgiler vermiştir. rib İstasyonu olduğu raporda belirtilmekte- Hastalığın Şam’da yayılmasındaki sebepleri dir . Buradan geliş-gidişlerin kontrol altına de yine raporunda belirtmiştir. alınmasını ve hastalığın yayılmasının önlen- mücadelede alınacak ilk tedbirin Şam’ın sekiz mesini sağlamak için tedbirler alındığı ra- kısma bölünerek her kısmında temizlik ve porda görülmektedir. En önemli tedbir ise ilaçlama işlemlerinin ayrı kısımlarda aynı hastalığın mikrobik olması dolayısıyla temiz- anda yapılması dolayısıyla da hastalığın ya- lik işlemlerinin düzenli olarak yapılması ol- yılımının birkaç noktada da aynı anda dur- muştur. Bunun için istasyona gelen yolcula- durulup imha edilmesi planlanmıştı. Böyle- rın ve personelin karantina sürelerini geçir- likle de hastalığın yayılmasına karşı müdaha- meleri, gerekli sağlık önlemlerinin alınması lede zaman kaybedilmemiş oluyordu45. Her 38 40 Hastalıkla ve hastaların iyileşmeleri için tahaffuzhaneler kurulmuş, vagonlar ve yolcuların girdiği maBOA, Y.EE., 11/25, s. 21-22. BOA, Y.EE., 11/25, s. 22. 43 BOA, Y.EE., 11/25, s. 22-23. 44 BOA, Y.EE., 11/25, s. 23. 45 BOA, Y.EE., 11/25, s. 24. 41 42 BOA, Y.EE., 11/25, s. 15. BOA, Y.EE., 11/25, s. 20. 40 BOA, Y.EE., 11/25, s. 20-21. 38 39 YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018 121 kısma bir komisyon teşkil edilmişti. Bu ko- Hastalıkla mücadele karşılaşılan engel- misyona iki-üç tabip iki temizlik ve tıbbi ler ise mücadelenin zor şartlar altında yapıl- memuru, bir polis ve müfettiş ile çavuştan masına neden olmaktaydı. Ancak hastalığın oluşmaktadır. Sekiz kısma ayrılan mücadele tamamıyla ortadan kaldırılması için yeni ted- mıntıkası iki üst komisyon nezaretine veril- birler ve temizlik önlemleri alınmaya devam miş ve Bonkowski Paşa da bu komisyonların edilmiştir48. Bonkowski Paşa hastalığın tam umumi nezaretliğini yapmıştır46. Bu komis- anlamıyla imha edilmesi için daha geniş kap- yonların aldığı tedbirler de sekiz madde ile samlı tedbirler aldı. Tedbirlerin kamusal raporda yer almıştır. alanlar dışında özel konutlara kadar uygu- 1. Hastalığın bulaştığı mahallerden gelen yolcular ikamet etmedikleri mahallerde tabipler eşliğinde birkaç gün karantina benzer bir uygulama ile gözlem altında tutulması, 2. Çarşı, cadde, sokak ve benzeri kamusal alanların günde iki kez ilaçlanması ve halkın toplandıkları köşe-bucak yerlere taze söndürülmüş kireç dökülmesi, 3. Camiler, Mescitler medrese ve mektepler ile benzeri han gibi mahallerin tuvaletlerine kireç dökülmesi ve icap eden yerlerin badana yapılması, 4. Cadde, sokak, hane ve hanlarda bulunan havuzlara geceleri toz kireç dökülmesi, lanmasını raporunda şu şekilde açıklamaktadır. 1. Yapılan tetkikler sonucunda sularda kolera basillerinin bulunması dolayısıyla halkın kullanacakları suları kaynatmadan kullanmaları nedeniyle kullanılan su kaynaklarının haftada iki-üç defa kireç tozu dökülmesi ve böylelikle de hayvansal artıklardan temizlenmesi ya da bu suların halk tarafından kullanılmasının yasaklanması, 2. Halkın cehalet nedeniyle koleralıları ihbar etmemeleri ve tabiplere güvenmemelerine karşı tabipler muayene ettikleri hastaları 5. Halkın evlerinde bulunan kilim, hasır, yatak, yorganlarla eşyanın yıkandıkları sular ile tuvalet ve kirli çamaşır sularına toz kireç dökülmesi, tedavi etmek için verecekleri ilaçların bir 6. Çürümüş meyveler, yeşil salatalık ve çağla bademi gibi sebze ve ham meyvelerin yenilmesinin yasaklanması, temin etmek için görmüş oldukları hastaları 7. Halkın limon kullanmasına teşvik edilmesi, çay, limonata ve buna benzer ekşili meşrubatların kullanılmasına devam etmelerinin sağlanması ve 8. Hastaların mümkün olduğu kadar zararlarının azaltılması ve hastalıkla mücadele düzenine uymaları47 kısmını hastanın gözü önünde bizzat o ilaçlardan bir miktar kendilerinin de kullanması, 3. Cahil ve şarlatanların kişisel menfaat bildirmemelerine karşı bu gibilerin yaptıkları işlerden el çektirilmesi ve mahkûm edilmesi, 4. Halkın temizlik ve hijyen kordonlarından bir şekilde korkmalarına karşı hastalığın görüldüğü hanelere tıbbi temizlik memurunun ve tabibin hane sahibine temizlik ve hijyenin faydalarını anlatmalı ve kullanılacak alet ve ilaçları kendi elbiselerine ve elleriyle gömleğine güzelce serperek hane sahibini ikna etmelidir. 46 47 BOA, Y.EE., 11/25, s. 26. BOA, Y.EE., 11/25, s. 26. 122 YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018 48 BOA, Y.EE., 11/25, s. 27. 4.a. Evle ilgili olan ve tıbbi temizliği mümkün teşkil ve usulü dairesinde açılmış ise de maa- olmayan eşyaların yakılmalı diğerlerinin de lesef bu hastanede ahaliden hiçbir kişi tedavi ilaçlanarak genel bir temizliğinin yapılarak edilememiştir. Çünkü kolera hastalarını ze- güneşlendirilmelidir. hirliyorlar, zehirli maddeler döküyorlar gibi 4.b. Evlerin içi ilaçlanmalı ve kireçle badana yapılmalı, gerekli yerler güzelce kireçli su ile temizlenmeli ayakaltlarına kireç tozu dökül- yanlış düşüncelere maruz kalmış halkı evlatlarından, eşlerinden ve akrabalarından ayırmak mümkün olmamıştır49. melidir. Tıbbi temizlik bittikten sonra burala- Kolera vakaları dolayısıyla özellikle ra dışarıdan girişlerin yasaklanması için jan- kışlalarda da önemli tedbirler ve uygula- darma konulması ve her gün çeşitli zaman- malara gidildiği rapordan anlaşılmaktadır. larda birkaç defa tıbbi muayenelerinin ya- Zira bu mekânlar da insanları toplu olarak pılması, bir arada bulundukları yerler olması dolasıy- 5. Evlerin birbirleri ile olan yakınlığı ve damlarından bir diğerine geçişlerin olduğu yerlerde jandarma kontrol noktaları vasıtasıyla bir evden diğerine geçişlerin olmasına karşı tabipler vaka bulunan evleri kontrol altına la kolera vakaları için uygun ortamlardı. Bu yüzden Bonkowski Paşa kışlarla ilgili de çalışmalar yapmış bunu raporuna yazmıştır. “Nazar-ı itibar ve mutalaya alınarak tedabir-i lazıme tevessül olunmuştur”. Buna göre, alarak bu evlerde bulunan kişileri isimleri 1. Zabitan maiyetinde bulunan nöbetçilerin alınarak karantina müddetinin bitimine ka- memleketleriyle insanların arasında oldukla- dar her gün çeşitli zamanda birkaç kere evi rından bunların sayılarının azaltılması ve ziyaret ve ev ahalisinin muayene edilmesi kışlada muayene ve tıbbi temizlikten sonra icap ettiği takdirde tedavi ve bu ziyaret ve kışlalara giriş-lerine müsaade edilmesi tedavi sırasında evde bulunmayan kişiler hakkında ciddi yasal muamelelerle karşı karşıya kalacakları belirtilmelidir. Kolera vakaları görülen evlerin etrafındaki evler de tıbbi temizlikten geçirilmeli düzenli aralıklarla hane halkının muayene edilmelidir, 6. Bitpazarında bulunması söz konusu olan pis eşyaya karşı dükkânlarda bulunan ve ortak kullanımda olan eşyalar özel görevliler 2. Sabah ve akşamları limonlu çay verilmesi ve içecek ve yiyeceklerin sürekli tıbbi kontrol altında bulundurulması, 3. Güneşli zamanlarda günde iki veya üç saat asker isteklerine göre [Tıbbi temizliğin] uygulanması, 4. Günlük talim zamanlarında ko-ğuşların tıbbi temizliği ve askerlerin istediği zaman tarafından tıbbi temizlik yapılmalı, bunlar da halı kilim ve diğer eşyanın polveh? Siyanürle belediye tarafından özel işaretle işaretlenme- temizlenmesi, li; bu işaretleri olmayan eşyaların satışını 5. İçilecek suların güzelce kaynattıktan sonra yapan dükkânlar ve seyyar satıcılara yasal musluğu muhafazalı köylerde korunması, müeyyide uygulanmalıdır. 7. Kimsesiz ve fakir olan kolera hastaları için 6. Kışla-ı Hümayunun çam vesair eksikliğin tamamlanması ile kireçle badana edilmeli ve meydan mahallesine ayrıca bir gurebaya karşı Meydan mahallesinde ayrıca bir hastane 49 BOA, Y.EE., 11/25, s. 27-28. YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018 123 tuvaletlere her gün iki defa sıvı halinde taze Raporda yer verilen konulardan bir di- söndürülmüş kireç dökülmeli ve badana ğeri Şam’da hastalığın kontrol altına alınması edilmelidir, için sağlık tezkeresi almayanların istedikleri 7- Kışla kapılarından sadece bir tanesi giriş ve yere gidemeyecekleri ve bunun hilafına yapı- çıkışlarda kullanılması temin edilmelidir ve lacak eylemlerin yasal olarak mesul tutulaca- 8- Çamaşırların yıkanması için özel bir gün lu hattının ve istasyon-ların koleranın yayıl- tayini ile yer tahsisi yapılmalıdır50. ğına dair tedbirdi53. Bunun yanında demiryomasında önemli mekânlardı. Gelen ve giden Bonkowski Paşa askeri hastanenin du- yolcuların koleranın bulaşmasında başlıca rol rumu ile ilgili önemli tespitlerine “Hastane-i oynadığı raporda sık sık belirtilir. Buna karşı Asakir Ahvali” başlığı altında raporunda yer istasyonların genel tıbbi temizlikten geçiril- verir. Bu konuda açıklamalarına şöyle başlar: mesi, gelen ve giden yolcuların muayene “Asakir-i şahane kullarının te’min-i himmet ve edilmesi ve trenlerin kontrollü bir şekilde akıbet ve istizahları hâdim olan Şam-ı Şerif Mer- hareketlerinin takip edilmesi şekilde başlıca kez Hastanesi fevkalâde karma karışık ve nezâret-i tedbirler söz oluyordu54. tıbbiye ile nezâfet ve taharetten mahrûm ve âri olduğu gibi yatak, yorgan, çarşaf, çamaşır velhâsıl tekmîl-i teferru’âtıyla usûl ve fennin hâricinde tahta kehlesi içinde pejmürde bir halde bulunmakta idi”51. Bonkowski Paşa bu durumun, “rıza-ı ali-i cenab velinimet-i uzmaya hiçbir vecihle muvafık olamayacağı”nı belirtir. Bunların düzeltilmesi için de gerekli tedbirlerin alınması ve mevcut sorunların ortadan kaldırılması için genel bir eylem planı hazırlayan Bonkowski Paşa, kolera ile ilgili tedbirleri ihtiva eden bu planı uygulamaya koyar. Bunun için öncelikle hijyen sorunlarını ortadan kaldırmak için yapılması gerekenleri anlatır. Askeri hastanenin dışarıdan gelecek kolera salgınlarına karşı korunması için askeri hastane ile halk arasında bir nevi tampon hastane kurul-ması ve dışarıdan geleceklerin öncelikle burada muayene edilmesi; böylelikle de vakaların hastanede bulunanlara bulaşma-sının önüne Kolera hastalığının yayılma istidadı gösterdiği en önemli dönem şüphesiz hac mevsimi idi ve bu mevsimde kolera ile ilgili vakaların oldukça arttığı görül-mektedir. Bonkowski Paşa buna dair raporunda “Mevkib-i Hac Şerifi” adıyla ayrı bir başlık açarak özellikle hac mevsiminde hacıların en azından Kudüs ile Şam arasındaki bölgedeki hac güzergâhı ile ilgili tedbirler aldığı görülmektedir. Şam’ın hacılar için toplanma yeri olması buradaki tedbirleri daha da önemli hale getirmektedir. Şam’da türlü milletlerden, türlü coğrafyalardan gelen hacı adaylarının kolera hastalığına yakalanması oldukça kolaydı. Zira o dönem için kalabalık sayılacak kafilelerde yüzlerce insan toplanıyordu. Buna, Şam’a yakın olan bölgelerden ticaret erbabının da eklenmesiyle bu sayı daha da artıyordu55. Böylelikle de hastalığın yayılması geçilmek istenmiştir52. BOA, Y.EE., 11/25, s. 30-31. BOA, Y.EE., 11/25, s. 31. 55 “…Bu vesile ile erbâb-ı ticaretin şehre vürûdu oldukça nüfusun teksirini mucib olduğu tasarrufa riâyet etmelerinden dolayı Han ve âdî otellerde izdihama badi olduğu ve Buharalı, Acem, Türk, Arab vesaire gibi akvâm-ı adât ve 53 54 BOA, Y.EE., 11/25, s. 28-29. BOA, Y.EE., 11/25, s. 29. 52 BOA, Y.EE., 11/25, s. 29-30. 50 51 124 YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018 için uygun ortam sağlanmış oluyordu. Sonuç için kullanılmıştır. Burada çekilen en önemli olarak da, özellikle, “şehrin tenzifâtına bir kat sıkıntının tabip başta olmak üzere sağlık daha itina” etmek gerekiyordu56. Bonkowski memurları azlığı olduğu rapordan anlaşıl- Paşa kolera ile mücadele için buraya, mevcu- maktadır. Bu yüzden birçok beldeye teftiş dun yanında yeni memurlar görevlendirmiş, için gidilememiştir59. Bu eksiklik kısmen or- han ve otel gibi toplu konaklama yerlerinin dudan ve karantina idaresinden alınan me- tıbbi temizliğe azami dikkat gösterilmesi için murlarla giderilmeye çalışılmış-tır. Özellikle eylem planı hazırlamıştır. Hacı adaylarına Halepte koleranın zuhuru Anadolu’yu da dışarıdan karışmaları önlemek için kordon ciddi bir tehlikeye soktuğu için burada mese- görevliler ihdas edildi. Bonkowski bütün leye çok daha fazla ihtimam gösterildiği gö- bunları bizzat kendi takip ve organize etti57. rülmüştür60. Hastalığın yayıldığı Şam dışındaki vi- Hastalığın özellikle Halep merkezde layetlerde de çalışmalar yürütülerek ko- (Nefs-i Halep’te) zuhur etmesi önemli bir leraya karşı tedbirler alındı. Bu vilayetler soruna yol açacaktır. Raporda verilen bilgiye arasında Hama ve Halep bulunmaktaydı. göre Halep merkez nüfusunun 180.000 oldu- Tabipler ve diğer sağlık görevlileri Hama ve ğu görülmektedir. Yedi mahalleye bölünen Halep’te kolera ile mücadele adına özelikle Halep’te temiz su büyük bir mesele idi. Zira tıbbi temizlik, ilaçlama, kireç dökülmesi gibi Antep’ten kanallar yardımıyla Halep’e getiri- konularda yeni tedbirler alındı. Hama’da len sulara kirli suların karıştığı ve bunun da temiz su konusunda sorun vardı. Temel büyük bir tehlike oluşturduğu raporda veri- şikâyet konusu, lağım sularının temiz suralar len bilgiler arasındadır. Temiz sulara kirli karıştığı ve önlem alınmadığıydı. Böyle de- kayık suyunun karışmasını önlemek için ka- vam ettiği takdirde kolera başta olmak üzere yık suyunun kullanılmasını yasaklanması ile çeşitli alınmasının temiz suların bir dereye kadar korunmaya mümkün olmayacağı vilayetin ayan ve eşrafı çalışıldığı görülmekte-dir. Kolera vakalarının tarafından ifade edilmişti58. Yine Halep’te göründüğü mahallerde giriş çıkışların kont- kolera ile mü-cadele için bir takım yeni ön- rol altına alındığı bu konuda yasak-ların dev- lemler alınması için planlar yapılmıştır. Bu- reye sokulduğu görülmektedir. Bu tedbirler rada da, kolera ile mücadele adına yeni tabip, vasıtasıyla da hastalığın yayılmasının önlen- sağlık memurları ile kolluk kuvvetleriningö- diği tedavi konusunda da önemli başarılar rev-lendirildiği görülmektedir. Özellikle tıbbi sağlandığını, rapordaki, “Musabin hakkında temizlik, kireçleme, halkın bilinçlen-dirilmesi ittihâz olunan tedâbir – Şam-ı Şerif’de tatbik edi- gibi koleranın yayılımını durdu-racak yeni len ve her husûsda fevâi-i azimeyi mucib olan çalışmalar yürütülmüştür. Bunun için Ha- ahvâl aynı olub Haleb’de yalnız ahâlinin muta- lep’teki tümenden de sağlık memurları bu iş vassıt bir derece kadar Şam-ı Şerif’e tesbiten daha hastalıkların önünün muvâfık derecelerde bulunmuştur”61 ifadelerden anlaşılmaktadır. Kolera ile ilgili hazırlanan me’kulât-ı nazar-ı dikkate alınarak…” BOA, Y.EE., 11/25, s. 32-33. 56 BOA, Y.EE., 11/25, s. 33. 57 BOA, Y.EE., 11/25, s. 33. 58 BOA, Y.EE., 11/25, s. 34. BOA, Y.EE., 11/25, s. 35. BOA, Y.EE., 11/25, s. 35. 61 BOA, Y.EE., 11/25, s. 35. 59 60 YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018 125 mevzuatın başarılı bir şekilde yürüdüğü ve şâhânelerinin saye-i muvaffakvaye-i cenâb-ı haz- tedbir vasıtalarının olması durumunda da ret-i hilâfet-penâh azimilerinde emr-i muhafazası hastalığın kısa süre içinde imha edi-lebileceği ve vilâyet ile muhallefatının umûr-ı sıhhiyesi raporda belirtilmiştir. Öyle ki, günlük 100 ila fevk’alâde bir hâl intizâm kesb edeceği müsellem- 1000 arasında değişen vaka sayısının 10 ila 20 dir”63 Bu açıklamalar, aslında hastalıktan çok nispetinde düştüğü raporda belirtilmiştir62. onu doğuran şartların zihni arka planı ile Raporda “Müşahede Üzerine Mütenebbi Mülahazat” başlığı altında, kolera gibi bulaşıcı hastalıkların zuhuru ve yayılması ile ilgili önemli tespitler ve ders-ler çıkarıldığı görülmektedir. Bu başlık altındaki başlangıç cümleleri oldukça önemli ve dönemin içinde bulunulan konjonktürünü ortaya koyulması açısında manidardır:“Ale’l-umûm memâlik-i mahrûse-i şâhânelerinin te’mîn-i sıhhati ve emrâz sâriyeden vikâyesi ile ahâliye tabâbet ve fennî tedâvi ile vuku’ât-ı sıhhiye ve tahfiziyenin ne demek olduğunu ifhâm ve birçok adi şarlatan tabib veya eczâcı taslakları altında hayat-ı şahsiyetlerinin en âdi bir çocuk oyuncağı gibi mahv olunduğunu idrâk ettirmek ve kolera tav’an, Humma-yı Tifo, kuşpalazı, çiçek kızıl kızamık sellü’r-rei (tüberküloz) dayü’l-efrenc (frengi) gibi emrâz-ı sâriye ve memleketin taharriyat-ı müdhişesinden kurtarmak ve nüfus-ı umûminin tekrâr tezâyüdünü temin etmek için Sâye-i Şâhâne’de ma’arifin terakkisi ile bunca âsâr-ı mebrûresi ve ba’is olan maarife bir güne nazîre olmak üzere temîn-i sıhhat-i umûmiye namına ufak bir vergi tarh ve ayrıca 10 paralık bir pul ihdâs edilerek bir heyet-i mahsûsa marifetiyle cem’ olunacak işbu varidât-ı sıhhiye hüsn-i isti’mal olunacak ve şimdilik mevâdd imhâya te’min edilerek bi’l-ahare her tarafda hastaneler, baktiriyolojici daü’l-kelb (kuduz) kimyahaneler vesâ’ire gibi âsâr-ı âli vücûda getirmeğe teşebbüs edilecek olursa elbette bu asr-ı celil-i cenâb-ı hazret-i tâc-dâr-ı azîmide her şeyde olduğu gibi bilâ-müşkilât-ı memâlik-i mahrûse-i 62 BOA, Y.EE., 11/25, s. 36. 126 YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018 hastalıkla mücadele asrî yöntemlerin ne kadar önemli olduğuna işaretti. Bu açıklama, hastalıkla mücadelede halkın içinde bulunduğu ruh durumu ve fırsatçıların sebep olduğu sorunların da ayrıca önemli yer tuttuğunu göstermektedir. Raporun son kısmında “Teferruat-ı Mühimme” başlığı altında tedbirlerin daha ince ayrıntılarına yer verilerek nelerin yapılması gerektiği maddeler halinde ifade edilmektedir. Buna göre; 1. Vilayet sancaklarına bağlı kazalarda iki adet sağlık memurunun daimi olarak görevlendirilmesi, 2. Sancak merkezlerinde iki tabip ile bir muâvin olmak üzere üç tabibin görevlendirilmesi, 3. Vilayet merkezlerinde belediye daireleri idaresinde bir etüd makinesiyle 20 aded ve sancak merkezlerinde 10 ve kaza merkezlerinde 3 aded küçük pülveri-zatörlarların (ilaçlama makinasının) devamlı bulundurulması. 4. Vilayet merkezlerinde bir sıhhiye müfettişi ile dört belediye tabibinin görevlendirilmesi, 5-Vilayet merkezlerinde beldeye aid bir ser-muhbir ile beş tane temizlik memurunun görevlendirilmesi, 6- Bulaşıcı hastalıkların istilasına karşı İstanbul’dan her an hazır bir reis ile on tabip ve yirmi tıbbi temizlik memurundan oluşan bir seyyar sağlık komisyonu idaresinde otuz pülverizatörün hazır halde olması ve kulla- 63 BOA, Y.EE., 11/25, s. 38. nılması kolay tıbbi ilaçların daima bulundurulması, kowski Paşa’nın vurguladığı bir diğer husus 7- İşbu memurinin ödeneğinin genel sağlığın temini için konulacak vergi gelirinden ödenmesi tavsiye edilir. li ve uygulamada ortaya çıkacak güvenlik İfade edilen bu maddeler gerçekleştiği hası hususunda gece gündüz cansiperane bir ib- takdirde bulaşıcı hastalıkların istilasında po- raz-ı say’ ve gayret her yerde ahaliye hüsn-i mu- lis, jandarma vasıtasıyla konulan kontrol amele ile isticlâb”ında gösterdikleri fedakârlık- merkezleri ile karantina noktalarında muha- ları ile gayretleridir65. Bonkowski Paşa, bun- fazaya görevli kişilerin yetersizliği, vaz’ olu- ları isim isim zikretmekten geri durmamış- nan kordon ve karantina muhafazaya memur tır66. ise başta tabipler olmak üzere sağlık personesorunlarını takip eden jandarma ve polis gibi kolluk kuvvetlerinin, “Kolera hastalığının im- kuvvetin kifayetsizliği ve bunun kötüye kullanılarak değişik yolların varlığı nedeniyle yolcuların kaçarak gizlenmelerine sebebiyet verecektir64. Bonkowski Paşa, bütün bunların yanında da, raporunda zaman zaman vurgu yaptığı gibi hastalıklarla mücadelede bir takım engellerin varlığına raporun sonlarında doğru tekrar değinir. Buna göre; özellikle kolera hastalığına yakalanan hastaların gizli tutulması ile ilgili olarak komşuların ve akrabaların birbirlerine yardım ettikleri dolayısıyla da hastalığın başka insanlara da bulaştığı görülmektedir. Bunun yanında, halkın sağlık görevlilerine olan güvensizlik mücadeleyi zorlaştıran başka bir etkendi. Bunların, özellikle halkın bilinçlendiril-mesi ile aşılacağı raporda birkaç kez tekrarlandığı görülmektedir. Yine kolera ile mücadelede birtakım yokluklar sebebiyle zaman zaman aksamalar söz konusu olmuştur. Bu da mücadele sürecini etkilemiştir. Bunlar da ancak hastalıklarla mücadelede asri yöntemlerin uygulanması ve bunun için gerekli madde ve materyallerin sağlanmasındaki sorunların ortadan kaldırılması ile mümkün olacağı belirtilmektedir. Böyle olursa da mesele ile alakalı bir mazeretin öne sürülemeyeceği görülecektir. Bon- 65 64 BOA, Y.EE., 11/25, s. 39-40. 66 BOA, Y.EE., 11/25, s. 40. BOA, Y.EE., 11/25, s. 41-42. YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018 127 Raporda hastalığın sebep olduğu ölümlere dair bir tablo verilmiştir. Bu tabloda Gazze’den başlayarak Şam-ı Şerife Kadar olan bölgelerde yaşanan ölümlere dair bilgiler aşağıdaki gibidir: Ba-irâde-i seniyye-i Velinimet-i uzma kullarına mevdu’ vazifenin hitâmına kadar Kolera hastalığının işgal ettiği mevâki’de bulunan sıhhiye müfettişleriyle etıbbanın resmi raporlarına nazaran tanzîm kılınan istatistiktir. Vefayat Mevaki’ Müddet-i Devamı Resmi Tahmini Bidayet Hitamı 691 12000 Gazze Nevahisi 1 Eylül 318 9 TS 318 967 0000 Gazze 28 Eylül 318 9 TS 318 22 22 Cebelü’l-Rahman 28 Eylül 318 17 TS 318 560 560 Cebelü’l-Rahman 28 Eylül 318 17 TS 318 Civarı 341 1700 Yafa 3 TE 318 14 KE 318 219 0000 Yafa Civarı 3 TE 318 14 KE 318 227 227 Taberiyye 11 TE 318 8 TS 318 805 805 Sak Çitfliği Civarı 11 TE 318 8 KE 318 292 292 Amman, Sulta Aclun 15 TE 318 10 KE 318 Kantara 2 000 Kudüs-ü Şerif 1 TE 318 2 KS 318 14 14 Kudüs-ü Şerif Civarı 1 TE 318 2 KS 318 28 28 Rima 10 TE 318 8 KE 318 3 3 Safed 17 TE 318 25 TE 318 88 88 Nablus 20 TS 318 11 KS 318 17 17 Nablus Civarı 20 TS 318 11 KS 318 1 1 Mezirib 17 TS 318 17 TS 318 438 438 Şam-ı Şerif 8 KE 318 30 Mayıs 318 38 38 Şam-ı Şerif Civarı 8 KE 318 30 Mayıs 318 4880 16362 Yekün Tabloda iki farklı ölüm miktarı verilmiştir. Bunlardan birincisi resmi olarak kayda geçenler ikincisi ise tahmin olarak verilenlerdir. Resmi kayıtlara göre koleraya bağlı ölüm 4880 iken tahmin edilen ise 16362’dir. Bu iki sayı arasındaki fark 11482’dir ve bu fark oldukça ciddidir. İki sayı arasındaki farkın bu kadar yüksek olması halkın hastalarını gizlemeleri ve ölümlerin koleraya bağlı olduğunun bilinmesini istememeleri başlıca etkendir. Dolayısıyla 1902-1903 yıllarında vuku bulan ve Kudüs’ten Şam’a kadar bölgeyi etkileyen vakalarda ortalama 12000’in üzerinde bir ölümün gerçekleştiği varsayılabilir. Bu da, o dönem için önemli bir kayıptır. 128 YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018 SONUÇ Kolera gibi salgın hastalıkların insanlar için büyük ve trajik sonuçları olduğu yadsınamaz. Kolera gibi bulaşıcı hastalıklar, zaman zaman geniş coğrafyaları, geniş insan kitlelerini, devletleri ve nihayet medeniyetleri etkilemesi dolayısıyla aynı zamanda tarihi birer vaka olma özelliklerini taşıdıkları görülmektedir. Bu özelliği ile bulaşıcı hastalıklar, tarihin belli zamanlarında gündem olmuşlar ve devletlerin sağlık politikalarını etkilemişlerdir. Geniş insan kitlelerini etkilemesi can, mal ve zaman kaybına sebep olması bulaşıcı hastalıklara karşı uluslararası mücadele eylem planını gerekli kıldı. 1851 yılında Paris’te düzenlenen Sağlık Konferansı, bu konuda ilk uluslararası eylem planı olarak tarihte yerini aldı. Bu konferansın toplanmasına sebep olan şey, Avrupa’yı ikiye bölen kolera vakasıdır. Bu, konferans Osmanlı Devleti tarafından da dikkate alınmış ve kolera ile mücadelede konferansta alınan kararların izlenmesi ve kabul edilmesi yönünde bir yaklaşım sergilenmiştir. Özellikle 19. Asrın son çeyreğinden itibaren konuna oldukça fazla gelişme kaydedildiği görülmektedir. Ele aldığımız raporun bize gösterdikleri etrafında ifade edecek olursak, Bonkowski Paşa tarafından Avrupai usullerin kullanıldığı, kolera ile mücadelede Avrupa’dan geride olmadığı görülmektedir. Raporun bize de gösterdiği gibi kolera ile mücadelede halkın bilinçlenmesi önem arz etmektedir. Özellikle cehaletin kolera ile mücadele önemli bir engel teşkil ettiği salgının artmasında önemli roller oynadığı görülmektedir. Bunun yanında Kolera hastalığının önemli bir temizlik sorunu olduğu halkın bu konuda yeterince bilinçlendirilememiş olduğu rapordan çıkarılacak sonuçlar arasındadır. Başta tabip olmak üzere kolera ile mücadelede nitelikli insan yokluğu nedeniyle kolera hastalığının önünün alınmasını zorlaştırdığı hastalığın tekraren nüks ettiği rapordan çıkan başka bir sonuçtur. 1902-1903 Şam kolera salgınında yerel yönetimlerin de sorumlu olduğu aksaklıklara rastlandığı görülmektedir. Bunun da bilinç ve imkân eksikliklerinin bir sonucu olarak çıktığı ifade edilebilir. KAYNAKÇA Arşiv Belgeleri BOA, A. MKT. MHM., 565/18. BOA, İ. HUS., 14/1311 M 36. BOA, İ. HUS., 16/ 1311 RA 137. BOA, İ. HUS., 16/1311 Ra 85 BOA, İ. HUS., 17/ 1311 R 74; BOA, İ. HUS., 17/ 1311 R 119. BOA, İ. HUS., 29/1312 RA 5. BOA, İ. HUS., 6/1310 CA 46. BOA, İ. HUS., 7/1310 C 59. BOA, İ. SH., 1/ 1310 C 2. BOA, Y. MTV., 74/35. BOA, Y.EE., 11/25. Telif Eserler AK, Mehmet, “19. Yüzyılda Antal-ya’da Kolera Salgını”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt: 4., Sayı: 17., 2011. ATAR, Zafer, “İzmit ve Çevresinde Kolera Salgını (1894)”, “Uluslararası Kara Mürsel Alp ve Kocaeli Tarihi SempozyumuII Bildirileri, Cilt: 1., (Editörler: Haluk Selvi, M. Bilal Çelik-Ali Yeşildal), Kocaeli 2016. AYAR, Mesut, Osmanlı Devleti’nde Kolera İstanbul Örneği 1892-1895, Kitabevi Yayınları, İstanbul 2008. BAYTOP, Turhan, Türk Eczacılık Ta-rihi, İstanbul 1985 ÇAVDAR, Necati-Erol Karcı, “XIX. Yüzyıl Osmanlı Sağlık Teşkilatlanması’na Dair Bibliyografik Bir Deneme”, Turkish Studies -International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, Cilt: 9., Sayı: 4., 2014. GÜL, Abdulkadir, “XIX. Yüzyılda Erzincan Kazasında Salgın Hastalıklar (Kolera, Frengi, Çiçek ve Kızamık)”, TAED, Sayı: 41, 2009. GÜMÜŞ, Musa, 1848 İhtilâlleri Sonrasında Osmanlı Devleti’ne Sığınan Leh ve Macar Mültecileri’nin Osmanlı Modernleşmesine Etkileri, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara 2007.c GÜNERSUN, Feza “XI. Yüzyılın İkinci yarısında Osmanlı Kimyager-Eczacı Bonkowski Paşa”, I. Türk Tarihi Kongresi (İstanbul 17-19 Şubat 1988), Ankara 1992. KUNERALP, Sinan, “Osmanlı Yönetimindeki (1831-1911) Hicaz’da Hac ve Kolera”, (Çeviren: Prof. Dr. Münir Atalar), OTAM, Cilt: 7., Sayı: 7, 1996. UĞUZ, Sacit, “1895 Tarsus Kolera Salgını”, History Studies, Cilt: 4., Prof. Dr. Enver Konukçu Armağanı, 2012. YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018 129 ÜREKLİ, Fatma, “Osmanlı Döne-minde İstanbul’da Meydana Gelen Âfetle-re İlişkin Literatür”, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, Cilt: 8., Sayı: 16., 2010. YILMAZ, Özgür, “1847-1848 Kolera Salgını ve Osmanlı Coğrafyasındaki Etkileri”, Avrasya İncelemeleri Dergisi, Cilt: VI., Sayı: 1., 2017,. 130 YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018 Kudüs-i Şerif Sancağı, Beyrut Vilayeti, Cebel-i Lübnan Mutasarrıflığı, Suriye Vilayeti, Haleb Vilayeti, Ahna Vilayeti dahilinde kolera hastalığının işgal ettiği mevaki’-i muhtelife ile seyr-i marazı mübeyyin harita YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018 131 Koleraya bağlı ölüm istatistiği ile 1318 Eylül ila 1319 Mayıs’ının sonlarına kadar kolera hastalığının yayıldığı bölgeleri gösteren harita. 132 YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018