ULUSLARARASI
HAKEMLİ
AKADEMİK
FİKİR
ARAŞTIRMA
DERGİSİ
international journal of academic research and studies/international akademisch idee forschungs zeitschrift
yıl /year / jahr:8 sayı / number /nr:21 Temmuz - Aralık 2018 / July - December 2018 issn:1308-9412 www.yenifikirdergisi.com
D
y enifikir
Mescid-i Aksa’yı Bekleyen Son Osmanlı Askeri Öldüğünde Kudüs’ü Zaten Kaybetmiştik
Mesut MEZKİT
ULUSLARARASI HAKEMLİ AKADEMİK FİKİR ARAŞTIRMA DERGİSİ
Hazreti Ömer zamanında Müslümanların Kudüs’ü Fethi
The Conquest of Jarusalem in the Era of Hz.Omar
Fatih ORTA
Filistin Direnişinde Aşiltendonu: Hamas-Fetih Çatışması
Achilles Heels of the Palestinian Resistance: The Conflict between Hamas and Fatah
Buğra SARI
Kudüs Mutasarrıflarından Kamil Paşa’nın Hayatı
The Life of Kamil Pasha the Governor of Al-Quds
Hüseyin Sefa DÜNDAR
Kudüs-Selahâddin Eyyûbî ve Cemal Paşa
Jarusalem:Saladin and Cemal Pasha
Kenan Ziya TAŞ
VII.Yüzyılda Bizans-Sasani Hâkimiyet Mücadelesi Arasında Kalan
Mukaddes Bir Şehir : Kudüs
A Holy City Within the Struggle of Sovereignty Between
the Byzantine Empire and the Sasanids:Jarusalem
Muhittin ÇEKEN
Selahâddin Eyyûbî ve Kudüs’ün Fethi
Saladin Eyyubi and The Conquest of Jarusalem
Cemal ÜSTÜN
Türkiye’nin Arap Devletleri Politikasında İsrail Faktörü
The Role of Israel in Turkey’s Relations with The Arab States
Emre KURT
Yom Kippur’dan İkinci Lübnan Savaşı’na:İsrail’de Devlet-Toplum İlişkisi ve Savaş’a Bakış
From Yom Kippur to Second Lebanon War:State-Society Complex and Approach to War in Israel
Hikmet MENGÜASLAN
Kudüs-i Şerif’ten Şam-ı Şerif’e Kolera ile Mücadele 1902-1903:Bir Raporun Anlattıkları
Struggle Against Cholera 1902-1903 From Jarusalem the Sherif: A Reports Narrative
Musa GÜMÜŞ
I.TBMM’de Menteşe (Muğla) Mebusları ve Meclisteki Faaliyetleri (1920-1923)
Menteşe(Muğla) Deputies in The First Grand National Assembly and
Their Services in The Parliament (1920-1923)
Filiz ÇOMAK
Sempozyum Değerlendirmesi- I.Uluslararası Türk-İslam Mezar Taşları Sempozyumu,19-21 Ekim 2018 Kuşadası
15
Kemal Ramazan HAYKIRAN
Gölge / Shadow
Orhan KAÇAR
Saklambaç / Hid and Seek
21
21
İpek YÜKSEL
Biz miydik? / Were we?
Mehmet Akif DAMAR
ULUSLARARASI HAKEMLİ AKADEMİK FİKİR ARAŞTIRMA DERGİSİ
International Journal of Academic Research and Studies
Yıl/Year:8 Sayı/ Issue: 21 Temmuz – Aralık 2018/ July - December 2018
ISSN:1308-9412
KURULUŞ TARİHİ
www.yenifikirdergisi.com
: 26 NİSAN 2009
THE DATE of FOUNDATION : 26 APRIL 2009
Yılda İki defa; 28 Aralık -28 Temmuz aylarında yayınlanır.
Publishing twice a year : 28th December-28th July
SAHİBİ/YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ/OWNER/DESK
EDITOREDİTÖR VE YAYIN KURULU BAŞKANI/
HEAD OF EDITORIAL BOARD
Gönül ŞAHİN MEZKİT
GENEL YAYIN YÖNETMENİ/EXECUTIVE EDITOR
Mesut MEZKİT
EDİTÖR KURULU- YAYIN KURULU
EDITORIAL BOARD – PUBLICATION BOARD
Mesut MEZKİT
Prof. Dr.Celaleddin SERİNKAN
Gönül ŞAHİN MEZKİT
EDİTÖR/EDITOR
Süleyman Faruk GÖNCÜOĞLU
Dr. Ahmet ÜNLÜ
Dr. İsa ÇELİK
Süleyman Faruk GÖNCÜOĞLU
Dr. Nezahat BELEN
Dr. Kemal Ramazan HAYKIRAN
Doç.Dr. Aysun SARIBEY HAYKIRAN
GRAFİK-TASARIM/GRAPH DESIGN BY
Rabia ÇAKI
BASKI/PRESSED BY: Detay Fotokopi Zafer Mahallesi 127 Sokak No:2/B AYDIN Telefon : 0 256 215 37 30
REKLAM VE İLETİŞİM ADRESİ/COMMUNICATION
AYDIN: Adnan Menderes Bulvarı. Güzelhisar Mahallesi 37. Sokak No:8 Kat:2 AYDIN TLF.: 0256 214 48 21
İSTANBUL: Otağtepe Caddesi Timuçin Sokak Ekmekçioğlu Recidence No:1D: Anadoluhisarı/BEYKOZ/İSTANBUL
www.yenifikirdergisi.com www.kulturtarihi.org El-mek(e-Mail): yenifikir@hotmail.com
i n f o @ y e n i f i k i r d e r g i s i. c o m
ISSN:1308-9412
YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018 1
DERGİ HAKEM VE DANIŞMA KURULU
BOARD OF RIVIEWERS
Prof. Dr. Abdullah İLGAZİ ...................................................................... Dumlupınar Üniversitesi/ Unıversity
Prof. Dr. Ahmet NAHMEDOV .............................................................. Adnan Menderes Üniversitesi/University
Prof Dr. Ali Taş ........................................................................................ Kırıkkale Üniversitesi/University
Prof. Dr.Akif FARZALİYEV .................................................................... St.Petersburg Devlet Üniversitesi/ Unıversity
Prof. Dr. Ayşe İrmiş ................................................................................. Pamukkale Üniversitesi/University
Prof. Dr. Ayşe ÜSTÜN ............................................................................. Sakarya Ünviversitesi /Unıversity
Prof. Dr .Celaleddin SERİNKAN ......................................................... Türkiye Kırgızistan Manas Üniversitesi/University
Prof. Dr. Duran NEMUTLU .................................................................... Emekli Öğretim Görevlisi/ Retired Lecturer
Prof. Dr. Fatima MATOS ........................................................................ Faculdade De Letras Da Universidade Do Porto /Unıversity
Prof. Dr. Fatima OUTEIRINHO ............................................................ Faculdade De Letras Da Universidade Do Porto/ Unıverstıy
Prof. Dr. Feyzullah EROĞLU ................................................................ Pamukkale Üniversitesi/Unıversity
Prof. Dr.Hilmi DEMİRKAYA ................................................................ Akdeniz Üniversitesi/University
Prof. Dr . Hüsamettin İNAÇ .................................................................. Dumlupınar Üniversitesi/University
Prof. Dr. Maria DE FATIMA MORINHO ............................................. Faculdade De Letras Da Universidade Do Porto/Unıversity
Prof. Dr.Maria DO NOSCİMENTO ...................................................... Faculdade De Letras Da Universidade Do Porto /Unıversity
Prof. Dr .Mehmet MARANGOZ ........................................................... Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi/University
Prof. Dr . Mesiağa Mehemmedi Ahmed ............................................... Azerbaycan Bilimler Akademisi/ Academy
Prof. Dr.Salih TUĞ .................................................................................. Emekli Öğretim Görevlisi/ Retired Lecturer
Prof.Dr. Sebahat KÖK............................................................................... Pamukkale Üniversitesi/Unıversity
Prof Dr. Süleyman İnan ............................................................................ Pamukkale Üniversitesi/Unıversity
Prof. Dr. Süleyman KIZILTOPRAK ..................................................... Mimar Sinan Güzel Sanatlar Ünv./University
Prof. Dr. Zulmira SAUTOS .................................................................... Faculdade De Letras Da Universidade Do Porto/ Unıversity
Doç. Dr. Cihan Özgün .............................................................................. Ege Üniversitesi/ University
Doç. Dr. Ercan Uyanık .............................................................................. Dokuz Eylül Üniversitesi/ University
Doç. Dr.Hüseyin ÜRETEN ..................................................................... Adnan Menderes Üniversitesi/University
Doç. Dr. İsmail TOSUN .......................................................................... Süleyman Demirel Üniversitesi/University
Doç. Dr. Mustafa BIYIKLI ...................................................................... Dumlupınar Üniversitesi/Unıversity
Doç. Dr.Şaban ORTAK ........................................................................... Afyon Kocatepe Üniversitesi/University
2
YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018
DERGİ HAKEM VE DANIŞMA KURULU
BOARD OF RIVIEWERS
Doç. Dr.Turgay UZUN ........................................................................... Muğla Ünviversitesi/University
Dr. Ahmet ÜNLÜ...................................................................................... Adnan Menderes Üniversitesi/University
Dr. Arzu GÜRDOĞAN ........................................................................... Muğla Üniversitesi/ University
Dr. Halil İbrahim HAKSEVER .............................................................. Uşak Üniversitesi/University
Dr.Hans WERNER SCHMDDT ............................................................. Goethe Enstitüsü/Institute
Dr.Hicabi ARSLAN .................................................................................. Adnan Menderes Üniversitesi/University
Dr.İsa ÇELİK ............................................................................................ Muğla Üniversitesi/University
Dr. Mustafa ASLAN ................................................................................. Adnan Menderes Üniversitesi/University
Dr. Mustafa BAYHAN ............................................................................. Pamukkale Üniversitesi/University
Dr. Nezahat Belen ..................................................................................... Pamukkale Üniversitesi/University
Dr.Ozan KAYA ........................................................................................ Muğla Üniversitesi/University
Dr.Ramazan Kemal HAYKIRAN ............................................................ Adnan Menderes Üniversitesi/University
Dr. Şeyma Gün EROĞLU ........................................................................ Muğla Üniversitesi/University
(ünvan ve isim sırasına göre yazılmıştır./by academic title the names listed and alphabetically)
tarafından taranmaktadır.
YIL: 8 SAYI: 21ARALIK 2018 3
Kudüs-i Şerif’ten Şam-ı Şerif’e Kolera ile
Mücadele 1902-1903: Bir Raporun Anlattıkları1
Musa GÜMÜŞ
Öz
Kolera gibi bulaşıcı ve salgın hastalıklar insanlık tecrübesinde önemli birer tarihi vaka olarak görülür. 19. Asra gelindiğinde salgınların, ulaşım olanaklarının artmasına bağlı olacak ciddi bir şekilde artış göstermesi, bu tür hastalıklarla karşı uluslararası mücadeleyi zorunlu hale getirmiştir. 1851 yılında Paris Sağlık Konferansı bu konuda atılmış ilk uluslararası adım olmuştur. Bundan sonra bu tür hastalıklarla mücadele daha sistemli bir hal almıştır. Bulaşıcı salgın hastalıklardan Osmanlı Devleti
de önemli sıkıntılar çekmişti. Özellikle hac mevsiminde, hac güzergâhında bulunan
coğrafyalarda sık sık yaşanan salgın ciddi insan kaybına ve birçok aksaklığa sebep
olmuştur. Bu durum karşısında Osmanlı Devleti de salgın hastalıklarla daha sistemli
bir mücadele yöntemi benimsemiş ve kayıpları en aza indirilmiştir. Osmanlı Devleti’nde Kolera ile mücadele denildiğinde akla ilk gelenlerden biri Bonkowski Paşa’dır.
19. Asrın son çeyreğinde sayısal olarak artan kolera vakalarına karşı mücadelede yeni ve şümullü bir mücadelenin planlanmasını gerekli kıldı. Böyle bir mücadeleye
örnek oluşturan vaka ise Kudüs’ten Şam’a kadar bir bölgeyi etkileyen 1902-1903 kolera salgınıdır. Bu salgının ortadan kaldırılması için Bonkowski Paşa tarafından yapılan uygulamalar ve bunu yansıttığı 10 Aralık 1903 tarihli rapor, kolera ile mücadelede önemlidir. Biz de, bu raporu özelinde Osmanlı Devleti’nde kolera ile mücadelede
kullanılan yöntemleri, mücadelenin zorlukları, halk sağlığının tehlikeye düşmesinde
cehaletin rolünü ele almaya çalıştık.
Anahtar Kelimeler: Kolera ile mücadele, Bonkowski Paşa, Kudüs-i Şerif, Şam-ı
Şerif, Osmanlı Devleti, 1902-1903.
Dr. Öğr. Üyes, Musa Gümüş, Adnan Menderes Üniversitesi Fem-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü,
musagumus@hotmail.com
1
YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018 115
Struggle Against Cholera 1902-1903 From Jarusalem the
Sherif to Damascus the Sherif: A Reports Narrative
Abstract
Epidemic and contagious diseases like cholera are considered as important
historical events in the experience of mankind. Increase of epidemics during the 19 th
century, depending on the improvement of transportation facilities, necessiated an
international cooperation for struggle against such diseases. International Sanitary
Conference of Paris in 1851 was the first international step taken on this issue. After
this point, struggle against such diseases became much more systematised. Epidemics caused serious problems in Ottoman Empire too. Especially during the haj season, epidemics that were experienced in regions around the haj routes, resulted in
serious population losses and several troubles. In the face of this situation, Ottoman
Empire too adopted a more systematised struggle method against epidemics and
minimised the losses. Bonkowski Pasha was among the first persons that come to
mind when talking about struggle against cholera in Ottoman Empire. Struggle against the increasing numbers of cholera cases required a new and intensive planning.
The case that constitues a sample for such struggle is the cholera epidemic of 19021903 that affected a region extending from Jerusalem to Damascus. Bonkowski Pashas implementations for the control of this epidemic, and his 10 December 1903 dated report in which he elucidated them was important in the struggle against cholera.
In this study, we will try to handle the methods that were implemented in Ottoman
Empire for struggle against cholera, encountered difficulties and role of ignorance in
the endangering of public health in the context of this report.
Key Words: Struggle Against Cholera, Bonkowski Pasha, Jarusalem the sherif,
Damascus, Ottoman state 1902-1903.
116
YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018
GİRİŞ
19. asırda yaşanan kolera salgınları birçok coğrafyada önemli sorunlara sebep olmuş ve büyük can kayıpları yaşanması ile
sonuçlanmıştır. Salgın olarak geniş alanları
etkilemesi ile de önemli bir tarihi olay halini
almıştır.Zira yayıldığı coğrafyada büyük yıkımlara sebep olması nedeniyle coğrafyanın
nüfus dengesinin alt üst etmiştir. Salgının
felaket halini alması ise medeniyetlerin seyrini değiştirmiştir1. Bu salgın hastalıklardan
olan kolera ise en tehlikelilerinden biri ve en
fazla tahribat yapanlarındandır2. Kolera gibi
hastalıkların salgın halinde yayılma göstermesinde insanların bir yerden bir yere gidiş
gelişlerin kolaylaşması ve geniş coğrafyalarda dolaşımların, özellikle toplu ulaşım araçlarında meydana gelen gelişmeler etkili olmuştur3. Bunun yanında, bölgeler arası ve
bölgesel birçok unsurun etkili olduğu söylenebilir4. Bu salgınların devasa boyutlara
ulaşması, bu hastalıklarla ciddi bir şekilde
sistemli bir şekilde yapılması gerektiğine dair
toplu bir yaklaşımda yol gösterici olmuştur.
Bu toplantı uluslararası ilk toplantıydı ve
salgın hastalıklarla mücadelede etkin bir yol
tutulması için çeşitli kararlar alındı5. Osmanlı
Devleti’nde de, özellikle hac mevsiminde
oldukça yaygın bir hal alan salgın hastalıklarla mücadele için eylem planları oluşturulmasında bir bilinçlenme söz konusu olmuştur.
Böylelikle de özellikle hac dönemlerinde kolera hastalığının yayılmasının düzenli ve sistemli bir şekilde engellenmesi için gerekli
mücadelenin yapıldığı görülmektedir6. Bu
mücadelenin oldukça zor şartlara rağmen
yapıldığı da ifade etmek gerekir7. Bu zor şartlara rağmen kolera başta olmak üzere salgın
hastalıklarla mücadelede etkili bir mücadele
yönteminin 19. Asrın son çeyreğinde oturduğunu ve birçok kez vuku bulan vakaların
önünün alındığını görmekteyiz8. Bu başarıda,
kullanılan Avrupai yöntemlerin etkili olduğunu söyleyebiliriz9.
mücadele edilmesini zorunlu hale getirdi. Bu
Osmanlı Devleti’nde kolera ile mücade-
yüzden özellikle 1851 Paris Sağlık Konferansı
lede ilk akla gelen kişi Bonkowski Paşa’dır.
ve sonrasında yapılan bir dizi uluslararası
Bonkowski Paşa, Osmanlı Devleti’ne 1831
toplantılar, salgın hastalıklarla mücadelenin
Ayar, s. 13-14.
Kuneralp, s. 497.
7 Mehmet Ak, “19. Yüzyılda Antalya’da Kolera Salgını”,
Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt: 4., Sayı: 17.,
2011, s. 255.
8 Sacit Uğuz, “1895 Tarsus Kolera Salgını”, History Studies, Cilt: 4., Prof. Dr. Enver Konukçu Armağanı, 2012,
s. 438.
9 “XIX. yüzyılda devletlerin sağlık alanında teşkilatlanmasına etki eden en önemli unsur şüphesiz salgın hastalıklar
olmuştur. Tarihin her döneminde çok sayıda insanın ölümüne yol açan veba ve kolera gibi salgın hastalıklara karşı başlangıçta basit yöntemlerle yapılan mücadelenin XIX. yüzyılda modern bir şekle bürünmesiyle karantina teşkilatının
temelleri atılmıştır” Necati Çavdar-Erol Karcı, “XIX.
Yüzyıl Osmanlı Sağlık Teşkilatlanması’na Dair Bibliyografik Bir Deneme”, Turkish Studies -International
Periodical For The Languages, Literature and History of
Turkish or Turkic, Cilt: 9., Sayı: 4., 2014, s. 258-259.
5
Mesut Ayar, Osmanlı Devleti’nde Kolera İstanbul Örneği
1892-1895, Kitabevi Yayınları, İstanbul 2008, s. 1; Özgür
Yılmaz, “1847-1848 Kolera Salgını ve Osmanlı Coğrafyasındaki Etkileri”, Avrasya İncelemeleri Dergisi, Cilt:
VI., Sayı: 1., 2017, s. 27; Zafer Atar, “İzmit ve Çevresinde Kolera Salgını (1894)”, “Uluslararası Kara Mürsel Alp
ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu-II Bildirileri, Cilt: 1., (Editörler: Haluk Selvi, M. Bilal Çelik-Ali Yeşildal), Kocaeli
2016, s. 839.
2 Fatma Ürekli, “Osmanlı Döneminde İstanbul’da Meydana Gelen Âfetlere İlişkin Literatür”, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, Cilt: 8., Sayı: 16., 2010, s. 120.
3 Sinan Kuneralp, “Osmanlı Yönetimindeki (1831-1911)
Hicaz’da Hac ve Kolera”, (Çeviren: Prof. Dr. Münir
Atalar), OTAM, Cilt: 7., Sayı: 7, 1996, s. 497.
4 Abdulkadir Gül, “XIX. Yüzyılda Erzincan Kazasında
Salgın Hastalıklar (Kolera, Frengi, Çiçek ve Kızamık)”,
TAED, Sayı: 41, 2009, s. 240.
1
6
YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018 117
yılında sığınan bir Polonyalı (Leh) mültecinin
mir16, Dersaadet17, İzmit18, Bursa19, , Eskişe-
oğlu olarak 1841 yılında doğmuştur. İlköğre-
hir20 Edirne21 Trabzon’da22 bulunmaktadır.
timlerinden sonra da diğer Türk öğrencilerle
Buralarda yaptığı çalışmalarla koleranın ya-
birlikte Avrupa’ya eğitim alması için gönde-
yılmasını önlemiştir23. Bonkowski Paşa’nın
rilmiştir. 1868 yılında yurda döndü ve Mek-
kolera ile mücadele konusundaki en kapsam-
tebi Tıbbiye’de kimya muallim muavini ola-
lı çalışmalardan biri de Kudüs’ten Şam’a ka-
rak tayin edilmiştir10. Eczacılık alanında da
dar salgın halini alan koleranın yayılmasını
önemli çalışmalara imza attı . Bu başarıları
önlemek için verdiği mücadele ve aldığı ön-
onu sarayın kimyacısı yaptı. Bonkowski Bey
lemlerdir. Bu geniş kapsamlı çalışmalarını bir
kimyayı gündelik hayatta bazı problemlere
rapor halinde kaleme almış ve bu bölgelerde
çözüm olarak kullanmış, bu tür konularda
yaptığı çalışmaları, karşılaştığı zorlukları,
araştırmalar yapmıştır. Özellikle yangının
hastalığın seyrine dair bilgileri, etkilenen coğ-
yayılmasını önleyen levha üzerinde araştır-
rafyayı, hastalıkla ilgili istatistiki bilgileri ve
malar, batıdaki örneğindekinden daha kulla-
haritaları içeren geniş bir rapor yazmıştır.
nışlı, daha sağlam daha pratik ve daha ucuz
Bonbowski Paşa’nın raporu Suriye ve civa-
bir ürün ortaya çıkarmak için çalışmalar
rındaki çalışmaları 27 Kasım 1902 ila 14 Hazi-
yapmıştır12. Bonkowski Paşa’yı asıl önemli
ran 1903 tarihlerini kapsamaktadır. Rapor,
kılan mesele ise bulaşıcı hastalıklarla müca-
Başkanlık Osmanlı Arşivi’nde, BOA, Y.EE.,
delede gösterdiği başarıdır. İlk çalışmalarını
11/25 numara ile kayıtlıdır. Rapor kırmızı bez
1877-1878 Osmanlı-Rus harbi dolayısıyla İs-
cilt ile ciltlenmiş ve 27 varak 44 sayfadan
tanbul’a gelen göçmenler nedeniyle yaşanan
oluşmaktadır. Rapor 10 Aralık 1903 tarihli-
salgın sırasında gerçekleştirdi13. 1892 yılında
dir24. Varakların bazıları boştur, bazı varak-
da Dersaadet ve bilumum Vilâyât-ı Şâhâne
larda tablo, harita, plan ve fihristler yer al-
Hıfzıssıhha başmüfettişi görevlendirildi. Böy-
maktadır. Bu makalenin konusu, bu rapor
lelikle bulaşıcı hastalıklarla mücadelenin ba-
özelinde, Kudüs-i Şerif’ten Şam-ı Şerif’e Os-
şına geçmiş oldu . Bu sırada salgınların zu-
manlı Devleti’nde kolera ile mücadelenin ana
hur ettiği bölgelerde mücadele için görevlen-
hatlarını çizerek halk sağlığı ile ilgili genel bir
dirildi. Görev yerleri arasında Selanik15 İz-
bakış açısı sunmak olacaktır.
11
14
Raporda öncelikle hastalığın geliş güzergâhı ile bilgiler verilmektedir. Buna göre
Turhan Baytop, Türk Eczacılık Tarihi, İstanbul 1985, s.
407; Feza Günersun, “XI. Yüzyılın İkinci yarısında Osmanlı Kimyager-Eczacı Bonkowski Paşa”, I. Türk Tarihi
Kongresi (İstanbul 17-19
Şubat 1988), Ankara 1992, s. 231.
11 “1892 yılında sıhhıye dairesi müfettişi olarak atanında bu
görevinden istifa etti”. Baytop, s. 407.
12 Musa Gümüş, 1848 İhtilâlleri Sonrasında Osmanlı Devleti’ne Sığınan Leh ve Macar Mültecileri’nin Osmanlı Modernleşmesine Etkileri, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans
Tezi), Ankara 2007, s. 116
13 Günersun, s. 238.
14 Günersun, s. 238.
15 BOA, İ. HUS., 6/1310 CA 046.
kolera salgını Mısır’dan yayılma göstermiş ve
10
118
YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018
BOA, İ. HUS., 14/1311 M 36.
BOA, İ. HUS., 16/ 1311 RA 137.
18 BOA, İ. HUS., 16/1311 Ra 085, 1-2.
19 BOA, A. MKT. MHM., 565/18.
20 BOA, İ. HUS., 17/ 1311 R 074; BOA, İ. HUS., 17/ 1311
R 119.
21 BOA, İ. HUS., 29/1312 RA 005.
22 BOA, İ. SH., 1/ 1310 C 2, 1-2; BOA, İ. HUS., 7/1310 C
59.
23 BOA, Y. MTV., 74/35.
24 BOA, Y.EE., 11/25, s. 1.
16
17
buradan önce Gazze ve civarına yayılmıştır.
role alınmasına kadar yani 22 Aralık 1902 ila
Yayılış vasıtası ise Urban ve erbâb-ı ticâret
17 Şubat 1903 tarihleri arasında burada hasta-
gösterilmiştir25. Hastalık ilk olarak 24 Eylül
lığa bağlı ölüm resmi kayıtlarda 17 olarak
1902 yılında Gazze merkezde görülmüş ve 20
gösterilmektedir29. Rapora dikkatimizi verdi-
gün içinde “Gazze, Cebelü’r-rahman, Yafa ve
ğimizde hastalığın tam anlamıyla kontrol
civâr köylerini işgal ettikten sonra nevahi-i
altına alınamadığı ve yaklaşık bir ay sonra
mezkûrda iskân eden Yahudiler ve civarda bulu-
tekrar nüks ettiği ifade edilmektedir30. Hasta-
nan Haymenişin Urban vasıtasıyla – biri şimale-
lığın Şam-ı Şerif’te yeniden görüldüğü tarih
Kudüs-i Şerif, Nablus ve Nasıra’ya temas etmeye-
ise 17 Şubattaki son ölüm vakasından sonra
rek, fi 10 teşrin-i evvel 318 de Taberiye’ye diğeri
32 gün sonra ve günlük beş altı vaka şekilde
şimâl-i şarkiye geçerek fi 10 teşrin-i evvel 318 de
görülmeye başlamıştır. Münferid vakalarla
Sulta ve aynı tarihte Amman’a vasıl ve oralarını
birlikte ise 27 Mayıs 1903 tarihine kadar de-
işgal etmek üzere iki mühim kol ile intikâl etmiş-
vam etmiştir31. Hastalığın yeniden ortaya
tir”26. Buralardan da, “fevk’âlâde bir sür’atle
çıkması telgrafla İstanbul’a, bildirilmiştir.
şimâlen Nisân Çitfliği’ne, Safra cenuben Şeri’a,
Bonkowski Paşa raporunda, Kolera ile müca-
Vadişte, Nasıra, Nablus’a oradan da Sulta ve
delenin oldukça özverili bir şekilde yapıldığı,
Amman’a ve Hamidiye-Hicaz demiryolu hattına
büyük müşkülatların çekildiği bu güçlüklere
mücavereti hasebiyle işbu hatta müstahdim ve
karşı “etıbba ve me’murin-i fenniyenin sa’y ve
takriben 2000 efrad mülûkâne ile 3000 yerli ve
gayretleri”nin oldukça büyük olduğunu belir-
ecnebi ameleleri arasında görülmeğe başlamış ve
tir. Bunun yanında da halkın zaman zaman
işbu amelelerden Şam-ı Şerife gelmiş olan İtalyan
güçlük çıkardığı da rapordan anlaşılmakta-
vatandaşının vasıtasıyla Şam-ı Şerif’e kadar sira-
dır32. Kolera salgınının küçük bir ihmal söz
yet etmiştir”. Hastalık 30 Kasım 1902 tarihinde
konusu olsa bile hızlı bir şekilde tekrar yayıl-
Şam-ı Şerif’e bağlı olan Mezirib İstasyonu’na
dığı daha geniş bir coğrafyayı etkilediği gö-
ulaşmıştır. Bu sıralarda da koleraya bağlı
rülmektedir. Özellikle “tedâbir-i mühimme-i
olarak ölüm vakaları da görülmüştür . Tarih-
fenniyenin adem-i tatbiki” nedeniyle hastalığın
ler 12 Aralığı gösterdiğinde hastalığın Şam-ı
Cidde ve Güney Hicaz’a kadar tekrar yayıl-
Şerif’e yayıldığı görülecektir. Hastalığın Şam-
dığı ifade edilmektedir33. Kolera hastalığının
27
ı Şerif’e yayılmasında ise amelelerin elbiselerine bulaşan mikrobun etkili olduğu raporda
yer almaktadır28. Şam’da hastalığın ilk kont-
BOA, Y.EE., 11/25, s. 10.
BOA, Y.EE., 11/25, s. 10.
27 BOA, Y.EE., 11/25, s. 10.
28 “Fi 28 teşrin-i sani 318 de Nasravi ve fi 8 Kanun-i Evvel
318 de Ummadi hanesinde kolera arazıyla mâlul eski müsabık
görülmesiyle ba’de’t-tahkik evvela, Taberiye’den hicret edip
Şam-ı Şerif’in yarım saat şarkında bulunan ve Yahudilerce
mukaddes add olunan Cevir Karyesi’ne gelen Yahudiler ile,
saniyen Amman’da bulunan ecnebi amelelerinin kirli ve
mülevves çamaşırları ile, hastalığın Şam-ı Şerif’de sirayet
ettiği tahkik etmiştir”. BOA, Y.EE., 11/25, s. 10-11.
25
26
“Kolera hastalığının Şam-ı Şerif’de fi 8 Kanun-i Evvel 318
den – fi 4 Şubat tarihine kadar, hadd-ı azamida yevmiye 17
vefiyâtı tecavüz etmemek suretiyle devam etmişdir” BOA,
Y.EE., 11/25, s. 11.
30 “Şam-ı Şerif’e ve civarında icra edilen tahkikât-ı fenniye
neticesi hastalıktan eser görülememiş ise de Duma Kazası
dâhilinde ve Şam-ı Şerif’in takriben yirmi kilometre şimalinde Tell ve Menin köylerinde kolera hastalığının hafi tutulması ve Yahudilerin eski, müsta’mel, mülevves elbise, Paçadır ve
saireyi gizlemeleri ve Abd-ı Şerif’in hulûliyle ahalinin makidat-ı sıhhiyeye ehemmiyet vermemelerinden dolayı 32 gün
sonra yani fi 8 Mart 319 tarihinde hastalık bi-tekrar Şam-ı
Şerif’de zuhur etmiştir” BOA, Y.EE., 11/25, s. 11.
31 BOA, Y.EE., 11/25, s. 11.
32 BOA, Y.EE., 11/25, s. 12.
33 BOA, Y.EE., 11/25, s. 13.
29
YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018 119
ölümlere sebep olduğu, mücadelenin beşinci
lemek için karantina uygulamalarının devre-
ayında görülmekteydi. Bu da salgının tam
ye sokulduğu Bonkowski Paşa raporundan
anlamıyla etkilerinin ortadan kaldırılamadığı
anlaşılmaktadır36. Bonkowski Paşa’nın karan-
ve tedavilerin bazılarında başarı sağlanama-
tina doktorları ile işbirliği yapmak istediği
dığını göstermekteydi. Yayıldığı ve etkilediği
ancak bu işbirliğinin, “yedimizde bulunan
yerlere ise yenileri eklenmekteydi. 1903 Hazi-
ta’limât mucebince, biz hastalık şimale sirâyet
ran başlarında Şam, Hama Sancağı, Zeydani
etmemesine me’mûruz, diğer husûsâtâ verilecek
Bekaa; ilerleyen aylarda da Havran Sancağı,
etıbba ve me’mûrin yokdur” cevabıyla redde-
Şeyh Said, Basrü’l-Harir, Süveyde, Der’a,
dildiği görülmektedir. Bu işbirliğinin reddi
Humus, Hama, Asi Nehri yolunu takip ede-
neticesinde, hastalığın Birecik ve civarı ile
rek Halep Vilayeti’ne kadar yayılmıştır34.
Bağdat’ta Ana mevkiine kadar yayıldığı ra-
Bonkowski Paşa Haziran başında İstanbul’a
pordan anlaşılmaktadır37.
çağırılmıştı. Bonkowski Paşa’nın dönüş yolunu, hastalıkla mücadeleye devam edecek,
hastalığın yayıldığı coğrafyayı inceleyecek,
yayılma sebeplerini tespit edecek ve yeni
tedbirler alacak şekilde çizdiği görülmektedir.
Bu, görevinin Haziran başlarında bitmesine
rağmen sonraki aylara dair verdiği bilgilerden anlaşılmaktadır35. Bonkowski Paşa’nın
İstanbul’a avdeti sırasında hastalıkla ilgili
yeni bir tedbirin uygulamaya koyulduğu
görülmektedir. Bu tedbir karantina tedbiridir.
İstanbul’dan gönderilen İnspektör Mösyö
Loviç’le beraber karantina doktorlarının kendilerine verilen talimat mucibince Halep’ten
İskenderun ve Meskene’ye kadar bir hat çizilerek hastalığın daha kuzeye yayılmasını ön-
Peki,hastalık niçin bu kadar yayılabildi?Busoru da raporda cevaplanmaktadır. Bu
rapora göre hastalığın yeni bölgelere sirayetinin sebepleri şöyledir: ilk sebebin hastalığın
yayılmasına karşı müdahalenin geç yapılması
ve yayılmanın belli bir süre kontrolden çıkmasıdır. Hastalık yayıldıktan sonra hastalıkla
mücadelede insan gücü, tedbirler ve alınan
sonuçların yetersiz kalması ile de sonuç alınabilir bir kriz yönetiminin söz konusu olamaması nedeniyle hastalık yeni bölgeler sirayet etmiştir. Denetimlerin yetersizliği nedeniyle yeni tıbbi kontroller, yeni bilimsel hijyen ve temizliklere baş vurulmaması, geliş
gidişlerin kontrol altına alınamaması dolayısıyla yolcuların gizli bir şekilde yeni yerlere
girmesi, hastalık bulaşmış eşyaların kaçak
yollardan yeni bölgelere sokulması, şehir ve
BOA, Y.EE., 11/25, s. 14.
“Kulları, şeref-sunuh ve sûdur buyrulan irade-i seniyye
cenab-ı hiladetpenahi hükm-i celilesine tevfiken der-saadetden
avdet etmek üzere fi 18 Haziran 319 tarihinde Şam-ı Şerif’den mufarakat etmiş ve Haleb Vilayeti’nin tehdidat-ı
maraziye altında bulunduğu nazar itibara alarak, Hama,
Haleb, İskenderun tariki tercih edilerek hareket edilmişdi.
Hama’da tedabir-i lazıme-i fenniye vaz’ olunarak doğruca
Haleb’e hareket edilmiş ve Haleb’de vilayetin muhafazası
zımmında oraca mevzu’-i tedabiri imkan dairesinde takviye
ve te’yid etmek yoluna gidilmiş ise de: maa’t-teessüf, etıbbanın kılleti, tathir etmek layıkı vecihle adem-i icrası, vilayet-i
celile dahilinde nezaret ve teftişat-ı sıhhiyenin hakkıyla ifa
edilememesi yüzünden hastalık Cisr-i Şugur kazasına ve
Amik Ovası’na sirayet etmişdir”. BOA, Y.EE., 11/25, s. 14.
34
35
120
YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018
kasabalarda pis suların kullanılması, koleradan ölen insanların yakınlarının yokluktan
dolayı ölünün eşyalarını kullanmak üzere
gizlemesi, şehirlerde gerekli olan ve hastalığın yayılmasını önlemede önemli olan temizlik ve hijyen işlerinde belediye dairelerinin
yetersiz kalması, hastalığa karşı buharlı ilaç-
36
37
BOA, Y.EE., 11/25, s. 14.
BOA, Y.EE., 11/25, s. 15.
lamanın yapılmaması, halkın cehaletinden
haller tathir edilmiştir. Bu, bir karantina uy-
dolayı kolera ile ilgili yapılan tıbbi ilaçlama
gulaması idi. Karantina müddetini tamamla-
ve tedbirlerin halkı zehirlemek için yapıldı-
yanlar ise birer sıhhiye tezkiresi verilerek
ğına dair batıl düşünce ile hareket ederek
temiz mahallere çıkarılıyorlardı. Aynı şekilde
tedbirlerin sağlıklı bir şekilde yapılmasını
yolcuların kullandıkları eşyalar da sıkı bir
engellemeleri, din görevlilerinin halkı hasta-
tathir işleminden geçiriliyor ve sahibine veri-
lıkla mücadele konusunda nasihat etmemele-
liyordu. Böylelikle hem hastalar iyileştiriyor
ri gibi sebepler nedeniyle hastalığın yayıldı-
hem de hastalığın yayılmasının önü alınıyor-
ğını görmekteyiz . Raporda belirtilen en
du41. İçilecek suların da sürekli kontrol edil-
önemli husus, hastalığın geniş bir mıntıkayı
diği görülmekte ve gerekli temizleme ve
işgal etmesidir. Bunun da, verilen talimatla-
arıtma işlemleri yapılmaktaydı. Yani sularda
rın uygulanmasında yetersiz kalması ile ilgili
“tathirat-ı fenniyeye dikkat olunmuştur”42. Yine
olduğu Bonkowski Paşa tarafından ifade edi-
amelelerin bulundukları mahaller sürekli
lir. Hastalığın imhası için daha şümullü bir
olarak kontrolden geçilerek gerekli temizlik
program yapılmasının gerekli olduğu Bon-
ve muayene tedbirlerinin alındığı görülmek-
kowski Paşa tarafından daha ilk baştan itiba-
tedir43. Kontrollerin devamlı olması için de
ren belirtilir39. Bunun için de kolları sıvayan
ilgili yerlerde sürekli memur bulundurulma-
Bonkowski Paşa, hastalığın imhası ve yayıl-
sına gayret edilmiştir. Bu sıkı tedbirler sonu-
masının önlenmesi için çalışmalarına Şam-ı
cunda Mezirib İstasyonu’ndaki ilk salgın im-
Şerif’ten başlar. Hastalığın hangi mevkiler-
ha edilmiştir44. Şam’daki hastalık da bu sıra-
den yayıldığının tespiti ve buna dair alınacak
da yayılma istidadı göstermiş, yeni tedbirle-
önlemler hakkında da bilgiler verir. Buna
rin gerekliliği ortaya çıkmıştı. Bonkowski
göre hastalığın Şam-ı Şerif’e kadar yayılma-
Paşa da Şam’daki salgına karşı bilimsel ted-
sına sebep olan mevkiin Hicaz Demiryolu ile
birler alınması konusunda neler yapıldığına
Şam arasında fevkalade yakınlığı olan Mezi-
dair raporunda ayrıntılı bilgiler vermiştir.
rib İstasyonu olduğu raporda belirtilmekte-
Hastalığın Şam’da yayılmasındaki sebepleri
dir . Buradan geliş-gidişlerin kontrol altına
de yine raporunda belirtmiştir.
alınmasını ve hastalığın yayılmasının önlen-
mücadelede alınacak ilk tedbirin Şam’ın sekiz
mesini sağlamak için tedbirler alındığı ra-
kısma bölünerek her kısmında temizlik ve
porda görülmektedir. En önemli tedbir ise
ilaçlama işlemlerinin ayrı kısımlarda aynı
hastalığın mikrobik olması dolayısıyla temiz-
anda yapılması dolayısıyla da hastalığın ya-
lik işlemlerinin düzenli olarak yapılması ol-
yılımının birkaç noktada da aynı anda dur-
muştur. Bunun için istasyona gelen yolcula-
durulup imha edilmesi planlanmıştı. Böyle-
rın ve personelin karantina sürelerini geçir-
likle de hastalığın yayılmasına karşı müdaha-
meleri, gerekli sağlık önlemlerinin alınması
lede zaman kaybedilmemiş oluyordu45. Her
38
40
Hastalıkla
ve hastaların iyileşmeleri için tahaffuzhaneler
kurulmuş, vagonlar ve yolcuların girdiği maBOA, Y.EE., 11/25, s. 21-22.
BOA, Y.EE., 11/25, s. 22.
43 BOA, Y.EE., 11/25, s. 22-23.
44 BOA, Y.EE., 11/25, s. 23.
45 BOA, Y.EE., 11/25, s. 24.
41
42
BOA, Y.EE., 11/25, s. 15.
BOA, Y.EE., 11/25, s. 20.
40 BOA, Y.EE., 11/25, s. 20-21.
38
39
YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018 121
kısma bir komisyon teşkil edilmişti. Bu ko-
Hastalıkla mücadele karşılaşılan engel-
misyona iki-üç tabip iki temizlik ve tıbbi
ler ise mücadelenin zor şartlar altında yapıl-
memuru, bir polis ve müfettiş ile çavuştan
masına neden olmaktaydı. Ancak hastalığın
oluşmaktadır. Sekiz kısma ayrılan mücadele
tamamıyla ortadan kaldırılması için yeni ted-
mıntıkası iki üst komisyon nezaretine veril-
birler ve temizlik önlemleri alınmaya devam
miş ve Bonkowski Paşa da bu komisyonların
edilmiştir48. Bonkowski Paşa hastalığın tam
umumi nezaretliğini yapmıştır46. Bu komis-
anlamıyla imha edilmesi için daha geniş kap-
yonların aldığı tedbirler de sekiz madde ile
samlı tedbirler aldı. Tedbirlerin kamusal
raporda yer almıştır.
alanlar dışında özel konutlara kadar uygu-
1. Hastalığın bulaştığı mahallerden gelen
yolcular ikamet etmedikleri mahallerde tabipler eşliğinde birkaç gün karantina benzer
bir uygulama ile gözlem altında tutulması,
2. Çarşı, cadde, sokak ve benzeri kamusal
alanların günde iki kez ilaçlanması ve halkın
toplandıkları köşe-bucak yerlere taze söndürülmüş kireç dökülmesi,
3. Camiler, Mescitler medrese ve mektepler
ile benzeri han gibi mahallerin tuvaletlerine
kireç dökülmesi ve icap eden yerlerin badana
yapılması,
4. Cadde, sokak, hane ve hanlarda bulunan
havuzlara geceleri toz kireç dökülmesi,
lanmasını raporunda şu şekilde açıklamaktadır.
1. Yapılan tetkikler sonucunda sularda
kolera basillerinin bulunması dolayısıyla halkın kullanacakları suları kaynatmadan kullanmaları nedeniyle kullanılan su kaynaklarının haftada iki-üç defa kireç tozu dökülmesi
ve böylelikle de hayvansal artıklardan temizlenmesi ya da bu suların halk tarafından kullanılmasının yasaklanması,
2. Halkın cehalet nedeniyle koleralıları
ihbar etmemeleri ve tabiplere güvenmemelerine karşı tabipler muayene ettikleri hastaları
5. Halkın evlerinde bulunan kilim, hasır, yatak, yorganlarla eşyanın yıkandıkları sular ile
tuvalet ve kirli çamaşır sularına toz kireç dökülmesi,
tedavi etmek için verecekleri ilaçların bir
6. Çürümüş meyveler, yeşil salatalık ve çağla
bademi gibi sebze ve ham meyvelerin yenilmesinin yasaklanması,
temin etmek için görmüş oldukları hastaları
7. Halkın limon kullanmasına teşvik edilmesi,
çay, limonata ve buna benzer ekşili meşrubatların kullanılmasına devam etmelerinin sağlanması ve
8. Hastaların mümkün olduğu kadar zararlarının azaltılması ve hastalıkla mücadele düzenine uymaları47
kısmını hastanın gözü önünde bizzat o ilaçlardan bir miktar kendilerinin de kullanması,
3. Cahil ve şarlatanların kişisel menfaat
bildirmemelerine karşı bu gibilerin yaptıkları
işlerden el çektirilmesi ve mahkûm edilmesi,
4. Halkın temizlik ve hijyen kordonlarından bir şekilde korkmalarına karşı hastalığın görüldüğü hanelere tıbbi temizlik memurunun ve tabibin hane sahibine temizlik ve
hijyenin faydalarını anlatmalı ve kullanılacak
alet ve ilaçları kendi elbiselerine ve elleriyle
gömleğine güzelce serperek hane sahibini
ikna etmelidir.
46
47
BOA, Y.EE., 11/25, s. 26.
BOA, Y.EE., 11/25, s. 26.
122
YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018
48
BOA, Y.EE., 11/25, s. 27.
4.a. Evle ilgili olan ve tıbbi temizliği mümkün
teşkil ve usulü dairesinde açılmış ise de maa-
olmayan eşyaların yakılmalı diğerlerinin de
lesef bu hastanede ahaliden hiçbir kişi tedavi
ilaçlanarak genel bir temizliğinin yapılarak
edilememiştir. Çünkü kolera hastalarını ze-
güneşlendirilmelidir.
hirliyorlar, zehirli maddeler döküyorlar gibi
4.b. Evlerin içi ilaçlanmalı ve kireçle badana
yapılmalı, gerekli yerler güzelce kireçli su ile
temizlenmeli ayakaltlarına kireç tozu dökül-
yanlış düşüncelere maruz kalmış halkı evlatlarından, eşlerinden ve akrabalarından ayırmak mümkün olmamıştır49.
melidir. Tıbbi temizlik bittikten sonra burala-
Kolera vakaları dolayısıyla özellikle
ra dışarıdan girişlerin yasaklanması için jan-
kışlalarda da önemli tedbirler ve uygula-
darma konulması ve her gün çeşitli zaman-
malara gidildiği rapordan anlaşılmaktadır.
larda birkaç defa tıbbi muayenelerinin ya-
Zira bu mekânlar da insanları toplu olarak
pılması,
bir arada bulundukları yerler olması dolasıy-
5. Evlerin birbirleri ile olan yakınlığı ve damlarından bir diğerine geçişlerin olduğu yerlerde jandarma kontrol noktaları vasıtasıyla
bir evden diğerine geçişlerin olmasına karşı
tabipler vaka bulunan evleri kontrol altına
la kolera vakaları için uygun ortamlardı. Bu
yüzden Bonkowski Paşa kışlarla ilgili de çalışmalar yapmış bunu raporuna yazmıştır.
“Nazar-ı itibar ve mutalaya alınarak tedabir-i
lazıme tevessül olunmuştur”. Buna göre,
alarak bu evlerde bulunan kişileri isimleri
1. Zabitan maiyetinde bulunan nöbetçilerin
alınarak karantina müddetinin bitimine ka-
memleketleriyle insanların arasında oldukla-
dar her gün çeşitli zamanda birkaç kere evi
rından bunların sayılarının azaltılması ve
ziyaret ve ev ahalisinin muayene edilmesi
kışlada muayene ve tıbbi temizlikten sonra
icap ettiği takdirde tedavi ve bu ziyaret ve
kışlalara giriş-lerine müsaade edilmesi
tedavi sırasında evde bulunmayan kişiler
hakkında ciddi yasal muamelelerle karşı karşıya kalacakları belirtilmelidir. Kolera vakaları görülen evlerin etrafındaki evler de tıbbi
temizlikten geçirilmeli düzenli aralıklarla
hane halkının muayene edilmelidir,
6. Bitpazarında bulunması söz konusu olan
pis eşyaya karşı dükkânlarda bulunan ve
ortak kullanımda olan eşyalar özel görevliler
2. Sabah ve akşamları limonlu çay verilmesi
ve içecek ve yiyeceklerin sürekli tıbbi kontrol
altında bulundurulması,
3. Güneşli zamanlarda günde iki veya üç saat
asker isteklerine göre [Tıbbi temizliğin] uygulanması,
4. Günlük talim zamanlarında ko-ğuşların
tıbbi temizliği ve askerlerin istediği zaman
tarafından tıbbi temizlik yapılmalı, bunlar da
halı kilim ve diğer eşyanın polveh? Siyanürle
belediye tarafından özel işaretle işaretlenme-
temizlenmesi,
li; bu işaretleri olmayan eşyaların satışını
5. İçilecek suların güzelce kaynattıktan sonra
yapan dükkânlar ve seyyar satıcılara yasal
musluğu muhafazalı köylerde korunması,
müeyyide uygulanmalıdır.
7. Kimsesiz ve fakir olan kolera hastaları için
6. Kışla-ı Hümayunun çam vesair eksikliğin
tamamlanması ile kireçle badana edilmeli ve
meydan mahallesine ayrıca bir gurebaya karşı Meydan mahallesinde ayrıca bir hastane
49
BOA, Y.EE., 11/25, s. 27-28.
YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018 123
tuvaletlere her gün iki defa sıvı halinde taze
Raporda yer verilen konulardan bir di-
söndürülmüş kireç dökülmeli ve badana
ğeri Şam’da hastalığın kontrol altına alınması
edilmelidir,
için sağlık tezkeresi almayanların istedikleri
7- Kışla kapılarından sadece bir tanesi giriş ve
yere gidemeyecekleri ve bunun hilafına yapı-
çıkışlarda kullanılması temin edilmelidir ve
lacak eylemlerin yasal olarak mesul tutulaca-
8- Çamaşırların yıkanması için özel bir gün
lu hattının ve istasyon-ların koleranın yayıl-
tayini ile yer tahsisi yapılmalıdır50.
ğına dair tedbirdi53. Bunun yanında demiryomasında önemli mekânlardı. Gelen ve giden
Bonkowski Paşa askeri hastanenin du-
yolcuların koleranın bulaşmasında başlıca rol
rumu ile ilgili önemli tespitlerine “Hastane-i
oynadığı raporda sık sık belirtilir. Buna karşı
Asakir Ahvali” başlığı altında raporunda yer
istasyonların genel tıbbi temizlikten geçiril-
verir. Bu konuda açıklamalarına şöyle başlar:
mesi, gelen ve giden yolcuların muayene
“Asakir-i şahane kullarının te’min-i himmet ve
edilmesi ve trenlerin kontrollü bir şekilde
akıbet ve istizahları hâdim olan Şam-ı Şerif Mer-
hareketlerinin takip edilmesi şekilde başlıca
kez Hastanesi fevkalâde karma karışık ve nezâret-i
tedbirler söz oluyordu54.
tıbbiye ile nezâfet ve taharetten mahrûm ve âri
olduğu gibi yatak, yorgan, çarşaf, çamaşır velhâsıl
tekmîl-i teferru’âtıyla usûl ve fennin hâricinde
tahta kehlesi içinde pejmürde bir halde bulunmakta idi”51. Bonkowski Paşa bu durumun, “rıza-ı
ali-i cenab velinimet-i uzmaya hiçbir vecihle muvafık olamayacağı”nı belirtir. Bunların düzeltilmesi için de gerekli tedbirlerin alınması ve
mevcut sorunların ortadan kaldırılması için
genel bir eylem planı hazırlayan Bonkowski
Paşa, kolera ile ilgili tedbirleri ihtiva eden bu
planı uygulamaya koyar. Bunun için öncelikle hijyen sorunlarını ortadan kaldırmak için
yapılması gerekenleri anlatır. Askeri hastanenin dışarıdan gelecek kolera salgınlarına
karşı korunması için askeri hastane ile halk
arasında bir nevi tampon hastane kurul-ması
ve dışarıdan geleceklerin öncelikle burada
muayene edilmesi; böylelikle de vakaların
hastanede bulunanlara bulaşma-sının önüne
Kolera hastalığının yayılma istidadı
gösterdiği en önemli dönem şüphesiz hac
mevsimi idi ve bu mevsimde kolera ile ilgili
vakaların oldukça arttığı görül-mektedir.
Bonkowski Paşa buna dair raporunda “Mevkib-i Hac Şerifi” adıyla ayrı bir başlık açarak
özellikle hac mevsiminde hacıların en azından Kudüs ile Şam arasındaki bölgedeki hac
güzergâhı ile ilgili tedbirler aldığı görülmektedir. Şam’ın hacılar için toplanma yeri olması buradaki tedbirleri daha da önemli hale
getirmektedir. Şam’da türlü milletlerden,
türlü coğrafyalardan gelen hacı adaylarının
kolera hastalığına yakalanması oldukça kolaydı. Zira o dönem için kalabalık sayılacak
kafilelerde yüzlerce insan toplanıyordu. Buna, Şam’a yakın olan bölgelerden ticaret erbabının da eklenmesiyle bu sayı daha da artıyordu55. Böylelikle de hastalığın yayılması
geçilmek istenmiştir52.
BOA, Y.EE., 11/25, s. 30-31.
BOA, Y.EE., 11/25, s. 31.
55 “…Bu vesile ile erbâb-ı ticaretin şehre vürûdu oldukça
nüfusun teksirini mucib olduğu tasarrufa riâyet etmelerinden dolayı Han ve âdî otellerde izdihama badi olduğu ve
Buharalı, Acem, Türk, Arab vesaire gibi akvâm-ı adât ve
53
54
BOA, Y.EE., 11/25, s. 28-29.
BOA, Y.EE., 11/25, s. 29.
52 BOA, Y.EE., 11/25, s. 29-30.
50
51
124
YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018
için uygun ortam sağlanmış oluyordu. Sonuç
için kullanılmıştır. Burada çekilen en önemli
olarak da, özellikle, “şehrin tenzifâtına bir kat
sıkıntının tabip başta olmak üzere sağlık
daha itina” etmek gerekiyordu56. Bonkowski
memurları azlığı olduğu rapordan anlaşıl-
Paşa kolera ile mücadele için buraya, mevcu-
maktadır. Bu yüzden birçok beldeye teftiş
dun yanında yeni memurlar görevlendirmiş,
için gidilememiştir59. Bu eksiklik kısmen or-
han ve otel gibi toplu konaklama yerlerinin
dudan ve karantina idaresinden alınan me-
tıbbi temizliğe azami dikkat gösterilmesi için
murlarla giderilmeye çalışılmış-tır. Özellikle
eylem planı hazırlamıştır. Hacı adaylarına
Halepte koleranın zuhuru Anadolu’yu da
dışarıdan karışmaları önlemek için kordon
ciddi bir tehlikeye soktuğu için burada mese-
görevliler ihdas edildi. Bonkowski bütün
leye çok daha fazla ihtimam gösterildiği gö-
bunları bizzat kendi takip ve organize etti57.
rülmüştür60.
Hastalığın yayıldığı Şam dışındaki vi-
Hastalığın özellikle Halep merkezde
layetlerde de çalışmalar yürütülerek ko-
(Nefs-i Halep’te) zuhur etmesi önemli bir
leraya karşı tedbirler alındı. Bu vilayetler
soruna yol açacaktır. Raporda verilen bilgiye
arasında Hama ve Halep bulunmaktaydı.
göre Halep merkez nüfusunun 180.000 oldu-
Tabipler ve diğer sağlık görevlileri Hama ve
ğu görülmektedir. Yedi mahalleye bölünen
Halep’te kolera ile mücadele adına özelikle
Halep’te temiz su büyük bir mesele idi. Zira
tıbbi temizlik, ilaçlama, kireç dökülmesi gibi
Antep’ten kanallar yardımıyla Halep’e getiri-
konularda yeni tedbirler alındı. Hama’da
len sulara kirli suların karıştığı ve bunun da
temiz su konusunda sorun vardı. Temel
büyük bir tehlike oluşturduğu raporda veri-
şikâyet konusu, lağım sularının temiz suralar
len bilgiler arasındadır. Temiz sulara kirli
karıştığı ve önlem alınmadığıydı. Böyle de-
kayık suyunun karışmasını önlemek için ka-
vam ettiği takdirde kolera başta olmak üzere
yık suyunun kullanılmasını yasaklanması ile
çeşitli
alınmasının
temiz suların bir dereye kadar korunmaya
mümkün olmayacağı vilayetin ayan ve eşrafı
çalışıldığı görülmekte-dir. Kolera vakalarının
tarafından ifade edilmişti58. Yine Halep’te
göründüğü mahallerde giriş çıkışların kont-
kolera ile mü-cadele için bir takım yeni ön-
rol altına alındığı bu konuda yasak-ların dev-
lemler alınması için planlar yapılmıştır. Bu-
reye sokulduğu görülmektedir. Bu tedbirler
rada da, kolera ile mücadele adına yeni tabip,
vasıtasıyla da hastalığın yayılmasının önlen-
sağlık memurları ile kolluk kuvvetleriningö-
diği tedavi konusunda da önemli başarılar
rev-lendirildiği görülmektedir. Özellikle tıbbi
sağlandığını, rapordaki, “Musabin hakkında
temizlik, kireçleme, halkın bilinçlen-dirilmesi
ittihâz olunan tedâbir – Şam-ı Şerif’de tatbik edi-
gibi koleranın yayılımını durdu-racak yeni
len ve her husûsda fevâi-i azimeyi mucib olan
çalışmalar yürütülmüştür. Bunun için Ha-
ahvâl aynı olub Haleb’de yalnız ahâlinin muta-
lep’teki tümenden de sağlık memurları bu iş
vassıt bir derece kadar Şam-ı Şerif’e tesbiten daha
hastalıkların
önünün
muvâfık derecelerde bulunmuştur”61 ifadelerden
anlaşılmaktadır. Kolera ile ilgili hazırlanan
me’kulât-ı nazar-ı dikkate alınarak…” BOA, Y.EE., 11/25, s.
32-33.
56 BOA, Y.EE., 11/25, s. 33.
57 BOA, Y.EE., 11/25, s. 33.
58 BOA, Y.EE., 11/25, s. 34.
BOA, Y.EE., 11/25, s. 35.
BOA, Y.EE., 11/25, s. 35.
61 BOA, Y.EE., 11/25, s. 35.
59
60
YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018 125
mevzuatın başarılı bir şekilde yürüdüğü ve
şâhânelerinin saye-i muvaffakvaye-i cenâb-ı haz-
tedbir vasıtalarının olması durumunda da
ret-i hilâfet-penâh azimilerinde emr-i muhafazası
hastalığın kısa süre içinde imha edi-lebileceği
ve vilâyet ile muhallefatının umûr-ı sıhhiyesi
raporda belirtilmiştir. Öyle ki, günlük 100 ila
fevk’alâde bir hâl intizâm kesb edeceği müsellem-
1000 arasında değişen vaka sayısının 10 ila 20
dir”63 Bu açıklamalar, aslında hastalıktan çok
nispetinde düştüğü raporda belirtilmiştir62.
onu doğuran şartların zihni arka planı ile
Raporda “Müşahede Üzerine Mütenebbi
Mülahazat” başlığı altında, kolera gibi bulaşıcı
hastalıkların zuhuru ve yayılması ile ilgili
önemli tespitler ve ders-ler çıkarıldığı görülmektedir. Bu başlık altındaki başlangıç cümleleri oldukça önemli ve dönemin içinde bulunulan konjonktürünü ortaya koyulması
açısında manidardır:“Ale’l-umûm memâlik-i
mahrûse-i şâhânelerinin te’mîn-i sıhhati ve emrâz
sâriyeden vikâyesi ile ahâliye tabâbet ve fennî
tedâvi ile vuku’ât-ı sıhhiye ve tahfiziyenin ne demek olduğunu ifhâm ve birçok adi şarlatan tabib
veya eczâcı taslakları altında hayat-ı şahsiyetlerinin en âdi bir çocuk oyuncağı gibi mahv olunduğunu idrâk ettirmek ve kolera tav’an, Humma-yı
Tifo, kuşpalazı, çiçek kızıl kızamık sellü’r-rei (tüberküloz) dayü’l-efrenc (frengi) gibi emrâz-ı sâriye ve memleketin taharriyat-ı müdhişesinden kurtarmak ve nüfus-ı umûminin tekrâr tezâyüdünü
temin etmek için Sâye-i Şâhâne’de ma’arifin terakkisi ile bunca âsâr-ı mebrûresi ve ba’is olan
maarife bir güne nazîre olmak üzere temîn-i sıhhat-i umûmiye namına ufak bir vergi tarh ve ayrıca 10 paralık bir pul ihdâs edilerek bir heyet-i
mahsûsa marifetiyle cem’ olunacak işbu varidât-ı
sıhhiye hüsn-i isti’mal olunacak ve şimdilik
mevâdd imhâya te’min edilerek bi’l-ahare her tarafda hastaneler, baktiriyolojici daü’l-kelb (kuduz)
kimyahaneler vesâ’ire gibi âsâr-ı âli vücûda getirmeğe teşebbüs edilecek olursa elbette bu asr-ı
celil-i cenâb-ı hazret-i tâc-dâr-ı azîmide her şeyde
olduğu gibi bilâ-müşkilât-ı memâlik-i mahrûse-i
62
BOA, Y.EE., 11/25, s. 36.
126
YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018
hastalıkla mücadele asrî yöntemlerin ne kadar önemli olduğuna işaretti. Bu açıklama,
hastalıkla mücadelede halkın içinde bulunduğu ruh durumu ve fırsatçıların sebep olduğu sorunların da ayrıca önemli yer tuttuğunu göstermektedir. Raporun son kısmında
“Teferruat-ı Mühimme” başlığı altında tedbirlerin daha ince ayrıntılarına yer verilerek
nelerin yapılması gerektiği maddeler halinde
ifade edilmektedir. Buna göre;
1. Vilayet sancaklarına bağlı kazalarda
iki adet sağlık memurunun daimi olarak görevlendirilmesi,
2. Sancak merkezlerinde iki tabip ile bir
muâvin olmak üzere üç tabibin görevlendirilmesi,
3. Vilayet merkezlerinde belediye daireleri idaresinde bir etüd makinesiyle 20 aded
ve sancak merkezlerinde 10 ve kaza merkezlerinde 3 aded küçük pülveri-zatörlarların
(ilaçlama makinasının) devamlı bulundurulması.
4. Vilayet merkezlerinde bir sıhhiye
müfettişi ile dört belediye tabibinin görevlendirilmesi,
5-Vilayet merkezlerinde beldeye aid bir
ser-muhbir ile beş tane temizlik memurunun
görevlendirilmesi,
6- Bulaşıcı hastalıkların istilasına karşı
İstanbul’dan her an hazır bir reis ile on tabip
ve yirmi tıbbi temizlik memurundan oluşan
bir seyyar sağlık komisyonu idaresinde otuz
pülverizatörün hazır halde olması ve kulla-
63
BOA, Y.EE., 11/25, s. 38.
nılması kolay tıbbi ilaçların daima bulundurulması,
kowski Paşa’nın vurguladığı bir diğer husus
7- İşbu memurinin ödeneğinin genel
sağlığın temini için konulacak vergi gelirinden ödenmesi tavsiye edilir.
li ve uygulamada ortaya çıkacak güvenlik
İfade edilen bu maddeler gerçekleştiği
hası hususunda gece gündüz cansiperane bir ib-
takdirde bulaşıcı hastalıkların istilasında po-
raz-ı say’ ve gayret her yerde ahaliye hüsn-i mu-
lis, jandarma vasıtasıyla konulan kontrol
amele ile isticlâb”ında gösterdikleri fedakârlık-
merkezleri ile karantina noktalarında muha-
ları ile gayretleridir65. Bonkowski Paşa, bun-
fazaya görevli kişilerin yetersizliği, vaz’ olu-
ları isim isim zikretmekten geri durmamış-
nan kordon ve karantina muhafazaya memur
tır66.
ise başta tabipler olmak üzere sağlık personesorunlarını takip eden jandarma ve polis gibi
kolluk kuvvetlerinin, “Kolera hastalığının im-
kuvvetin kifayetsizliği ve bunun kötüye kullanılarak değişik yolların varlığı nedeniyle
yolcuların kaçarak gizlenmelerine sebebiyet
verecektir64. Bonkowski Paşa, bütün bunların
yanında da, raporunda zaman zaman vurgu
yaptığı gibi hastalıklarla mücadelede bir takım engellerin varlığına raporun sonlarında
doğru tekrar değinir. Buna göre; özellikle
kolera hastalığına yakalanan hastaların gizli
tutulması ile ilgili olarak komşuların ve akrabaların birbirlerine yardım ettikleri dolayısıyla da hastalığın başka insanlara da bulaştığı
görülmektedir. Bunun yanında, halkın sağlık
görevlilerine olan güvensizlik mücadeleyi
zorlaştıran başka bir etkendi. Bunların, özellikle halkın bilinçlendiril-mesi ile aşılacağı
raporda birkaç kez tekrarlandığı görülmektedir. Yine kolera ile mücadelede birtakım
yokluklar sebebiyle zaman zaman aksamalar
söz konusu olmuştur. Bu da mücadele sürecini etkilemiştir. Bunlar da ancak hastalıklarla
mücadelede asri yöntemlerin uygulanması ve
bunun için gerekli madde ve materyallerin
sağlanmasındaki sorunların ortadan kaldırılması ile mümkün olacağı belirtilmektedir.
Böyle olursa da mesele ile alakalı bir mazeretin öne sürülemeyeceği görülecektir. Bon-
65
64
BOA, Y.EE., 11/25, s. 39-40.
66
BOA, Y.EE., 11/25, s. 40.
BOA, Y.EE., 11/25, s. 41-42.
YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018 127
Raporda hastalığın sebep olduğu ölümlere dair bir tablo verilmiştir. Bu tabloda Gazze’den
başlayarak Şam-ı Şerife Kadar olan bölgelerde yaşanan ölümlere dair bilgiler aşağıdaki gibidir:
Ba-irâde-i seniyye-i Velinimet-i uzma kullarına mevdu’ vazifenin hitâmına kadar Kolera
hastalığının işgal ettiği mevâki’de bulunan sıhhiye müfettişleriyle etıbbanın resmi raporlarına nazaran tanzîm kılınan istatistiktir.
Vefayat
Mevaki’
Müddet-i Devamı
Resmi
Tahmini
Bidayet
Hitamı
691
12000
Gazze Nevahisi
1 Eylül 318
9 TS 318
967
0000
Gazze
28 Eylül 318
9 TS 318
22
22
Cebelü’l-Rahman
28 Eylül 318
17 TS 318
560
560
Cebelü’l-Rahman
28 Eylül 318
17 TS 318
Civarı
341
1700
Yafa
3 TE 318
14 KE 318
219
0000
Yafa Civarı
3 TE 318
14 KE 318
227
227
Taberiyye
11 TE 318
8 TS 318
805
805
Sak Çitfliği Civarı
11 TE 318
8 KE 318
292
292
Amman, Sulta Aclun 15 TE 318
10 KE 318
Kantara
2
000
Kudüs-ü Şerif
1 TE 318
2 KS 318
14
14
Kudüs-ü Şerif Civarı
1 TE 318
2 KS 318
28
28
Rima
10 TE 318
8 KE 318
3
3
Safed
17 TE 318
25 TE 318
88
88
Nablus
20 TS 318
11 KS 318
17
17
Nablus Civarı
20 TS 318
11 KS 318
1
1
Mezirib
17 TS 318
17 TS 318
438
438
Şam-ı Şerif
8 KE 318
30 Mayıs 318
38
38
Şam-ı Şerif Civarı
8 KE 318
30 Mayıs 318
4880
16362
Yekün
Tabloda iki farklı ölüm miktarı verilmiştir. Bunlardan birincisi resmi olarak kayda geçenler ikincisi ise tahmin olarak verilenlerdir. Resmi kayıtlara göre koleraya bağlı
ölüm 4880 iken tahmin edilen ise 16362’dir.
Bu iki sayı arasındaki fark 11482’dir ve bu
fark oldukça ciddidir. İki sayı arasındaki farkın bu kadar yüksek olması halkın hastalarını
gizlemeleri ve ölümlerin koleraya bağlı olduğunun bilinmesini istememeleri başlıca etkendir. Dolayısıyla 1902-1903 yıllarında vuku
bulan ve Kudüs’ten Şam’a kadar bölgeyi etkileyen vakalarda ortalama 12000’in üzerinde
bir ölümün gerçekleştiği varsayılabilir. Bu da,
o dönem için önemli bir kayıptır.
128
YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018
SONUÇ
Kolera gibi salgın hastalıkların insanlar
için büyük ve trajik sonuçları olduğu yadsınamaz. Kolera gibi bulaşıcı hastalıklar, zaman zaman geniş coğrafyaları, geniş insan
kitlelerini, devletleri ve nihayet medeniyetleri
etkilemesi dolayısıyla aynı zamanda tarihi
birer vaka olma özelliklerini taşıdıkları görülmektedir. Bu özelliği ile bulaşıcı hastalıklar, tarihin belli zamanlarında gündem olmuşlar ve devletlerin sağlık politikalarını
etkilemişlerdir. Geniş insan kitlelerini etkilemesi can, mal ve zaman kaybına sebep olması
bulaşıcı hastalıklara karşı uluslararası mücadele eylem planını gerekli kıldı. 1851 yılında
Paris’te düzenlenen Sağlık Konferansı, bu
konuda ilk uluslararası eylem planı olarak
tarihte yerini aldı. Bu konferansın toplanmasına sebep olan şey, Avrupa’yı ikiye bölen
kolera vakasıdır. Bu, konferans Osmanlı Devleti tarafından da dikkate alınmış ve kolera
ile mücadelede konferansta alınan kararların
izlenmesi ve kabul edilmesi yönünde bir yaklaşım sergilenmiştir. Özellikle 19. Asrın son
çeyreğinden itibaren konuna oldukça fazla
gelişme kaydedildiği görülmektedir. Ele aldığımız raporun bize gösterdikleri etrafında
ifade edecek olursak, Bonkowski Paşa tarafından Avrupai usullerin kullanıldığı, kolera
ile mücadelede Avrupa’dan geride olmadığı
görülmektedir. Raporun bize de gösterdiği
gibi kolera ile mücadelede halkın bilinçlenmesi önem arz etmektedir. Özellikle cehaletin
kolera ile mücadele önemli bir engel teşkil
ettiği salgının artmasında önemli roller oynadığı görülmektedir. Bunun yanında Kolera
hastalığının önemli bir temizlik sorunu olduğu halkın bu konuda yeterince bilinçlendirilememiş olduğu rapordan çıkarılacak sonuçlar arasındadır. Başta tabip olmak üzere kolera ile mücadelede nitelikli insan yokluğu nedeniyle kolera hastalığının önünün alınmasını zorlaştırdığı hastalığın tekraren nüks ettiği
rapordan çıkan başka bir sonuçtur. 1902-1903
Şam kolera salgınında yerel yönetimlerin de
sorumlu olduğu aksaklıklara rastlandığı görülmektedir. Bunun da bilinç ve imkân eksikliklerinin bir sonucu olarak çıktığı ifade edilebilir.
KAYNAKÇA
Arşiv Belgeleri
BOA, A. MKT. MHM., 565/18.
BOA, İ. HUS., 14/1311 M 36.
BOA, İ. HUS., 16/ 1311 RA 137.
BOA, İ. HUS., 16/1311 Ra 85
BOA, İ. HUS., 17/ 1311 R 74;
BOA, İ. HUS., 17/ 1311 R 119.
BOA, İ. HUS., 29/1312 RA 5.
BOA, İ. HUS., 6/1310 CA 46.
BOA, İ. HUS., 7/1310 C 59.
BOA, İ. SH., 1/ 1310 C 2.
BOA, Y. MTV., 74/35.
BOA, Y.EE., 11/25.
Telif Eserler
AK, Mehmet, “19. Yüzyılda Antal-ya’da Kolera Salgını”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt: 4., Sayı: 17., 2011.
ATAR, Zafer, “İzmit ve Çevresinde Kolera
Salgını (1894)”, “Uluslararası Kara Mürsel Alp ve Kocaeli Tarihi SempozyumuII Bildirileri, Cilt: 1., (Editörler: Haluk
Selvi, M. Bilal Çelik-Ali Yeşildal), Kocaeli 2016.
AYAR, Mesut, Osmanlı Devleti’nde Kolera
İstanbul Örneği 1892-1895, Kitabevi Yayınları, İstanbul 2008.
BAYTOP, Turhan, Türk Eczacılık Ta-rihi,
İstanbul 1985
ÇAVDAR, Necati-Erol Karcı, “XIX. Yüzyıl
Osmanlı Sağlık Teşkilatlanması’na Dair
Bibliyografik Bir Deneme”, Turkish Studies -International Periodical For The
Languages, Literature and History of
Turkish or Turkic, Cilt: 9., Sayı: 4., 2014.
GÜL, Abdulkadir, “XIX. Yüzyılda Erzincan
Kazasında Salgın Hastalıklar (Kolera,
Frengi, Çiçek ve Kızamık)”, TAED, Sayı:
41, 2009.
GÜMÜŞ, Musa, 1848 İhtilâlleri Sonrasında
Osmanlı Devleti’ne Sığınan Leh ve Macar Mültecileri’nin Osmanlı Modernleşmesine Etkileri, (Yayınlanmamış Yüksek
Lisans Tezi), Ankara 2007.c
GÜNERSUN, Feza “XI. Yüzyılın İkinci yarısında Osmanlı Kimyager-Eczacı Bonkowski Paşa”, I. Türk Tarihi Kongresi
(İstanbul 17-19 Şubat 1988), Ankara
1992.
KUNERALP, Sinan, “Osmanlı Yönetimindeki (1831-1911) Hicaz’da Hac ve Kolera”,
(Çeviren: Prof. Dr. Münir Atalar),
OTAM, Cilt: 7., Sayı: 7, 1996.
UĞUZ, Sacit, “1895 Tarsus Kolera Salgını”,
History Studies, Cilt: 4., Prof. Dr. Enver
Konukçu Armağanı, 2012.
YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018 129
ÜREKLİ, Fatma, “Osmanlı Döne-minde İstanbul’da Meydana Gelen Âfetle-re İlişkin Literatür”, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, Cilt: 8., Sayı: 16., 2010.
YILMAZ, Özgür, “1847-1848 Kolera Salgını
ve Osmanlı Coğrafyasındaki Etkileri”,
Avrasya İncelemeleri Dergisi, Cilt: VI.,
Sayı: 1., 2017,.
130
YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018
Kudüs-i Şerif Sancağı, Beyrut Vilayeti, Cebel-i Lübnan Mutasarrıflığı, Suriye Vilayeti,
Haleb Vilayeti, Ahna Vilayeti dahilinde kolera hastalığının işgal ettiği mevaki’-i muhtelife
ile seyr-i marazı mübeyyin harita
YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018 131
Koleraya bağlı ölüm istatistiği ile 1318 Eylül ila 1319 Mayıs’ının sonlarına kadar kolera
hastalığının yayıldığı bölgeleri gösteren harita.
132
YIL: 8 SAYI: 21 ARALIK 2018