Nothing Special   »   [go: up one dir, main page]

Academia.eduAcademia.edu

Rusya'nın Enerji Politikaları , Энергетическая политика России,Akdeniz University,Antalya, November 2013

Enerji tüketimi, dünya nüfusunun artması ve teknolojinin gelişmesine paralel olarak hızla artmaktadır. Gün geçtikçe artan enerji en yaygın enerji kaynağı olarak kullanılan petrol ve doğal gazın ekonomik ve stratejik değerlerinin artmasına neden olmaktadır. Dünya petrol ve doğal gaz rezervlerinin azalması enerji güvenliğini konusunu her zamankinden daha önemli hale getirmiştir. Rusya, enerji sektörü üreticisi, tüketicisi ve geçiş ülkesi olmak üzere üç başlıklı bir ülkedir. Rusya dünya doğalgaz rezervlerinin üçte birine, petrol rezervlerinin onda birine, kömür rezervlerinin beşte birine ve uranyum rezervlerinin onda bir buçuğuna sahiptir. Piyasadaki payı dikkate alındığında Rusya’nın enerji alanında bir süper güç olduğu söylenebilir. Ayrıca Putin de enerji sektöründe dünya lideri olmak istediklerini belirtmiştir. Bu sektör ülkenin ekonomisin kalbini ve yabancı gelirlerin ana kaynağını oluşturmaktadır. Ekonomik büyüme ülkede enerji kaynaklarına talebi artırması sonucunda ülke için bütün enerji türlerinin sağlanması için Rusya’nın iyi tasarlanmış uzun dönemli enerji politikasına ihtiyacı vardır. Enerji kaynaklarının ekonomide giderek önem kazanmasında 2000 yılında başkan olan Vladimir Putin’in etkisi oldukça fazladır. Putin ‘Rus Ekonomisinin Kalkınma Stratejisinde Mineral Doğal Kaynaklar’ adlı tezinde Rusya’nın süper güç olarak devletin yeniden yapılandırılmasına vurgu yapmıştır. Enerji sektörü Rusya’nın ekonomisinin kalbini ve yabancı gelirlerin ana kaynağını oluşturmaktadır. Dolayısıyla bu büyük enerji kaynakları ile enerji kompleksi ekonomik gelişmesinin, iç ve dış politikasının temel aracıdır. Ekonomik büyüme ülkede enerji kaynaklarına talebi artırmaktadır. Ülke ve halk için bütün enerji türlerinin sağlanması için Rusya’nın iyi tasarlanmış, toplum ve kurumlar tarafından kabul edilen uzun dönemli bir enerji politikasına ihtiyacı vardır. Global enerji piyasasının daralması nedeniyle artan enerji talebini karşılayacak çok az ülke bulunmaktadır. Özellikle dünyanın petrol rezervlerinin üçte ikisine sahip Orta Doğu’da bölgesel istikrarsızlık dikkate alındığında enerji talebindeki artış büyük oranda Rusya’nın rezervlerinden karşılanmak zorunda kalınacaktır. Özellikle AB ve ABD için Rusya’nın enerji kaynaklarının önemi artmaktadır. 1990’lar sonrasında Sovyetler Birliği’nin çözülmesinden sonra dünyada egemen olan iki kutuplu sistem yıkılmış ve dünya güç dengeleri sarsılmıştır. Dünyada tek egemen güç ABD olarak görülmüştür. Ayrıca dünyada teknolojiyle beraber küreselleşme akımı başlamış, bazı çatışmalarda ülkelerin enerjiyi uluslararası ilişkilerde silah olarak kullanması dünyadaki enerji rezervlerinin azalmasına yol açmıştır. Özellikle petrol fiyatlarında yaşanan artış 2008 yılında dünyada ekonomik krize yol açmıştır. Rusya bu krizden enerji rezervleri açısından zengin bölgelere sahip olmasıyla, enerji fiyatlarındaki artıştan yararlanarak ekonomik krizden kurtulmuştur. Uluslararası ilişkilerde hedeflerine ulaşmak amacıyla enerjiyi diplomasi aracı olarak kullanmaktadır. Böylece Rusya tekrar uluslararası boyutta yer edinmiş önemli bir aktör olarak görülmeye başlanmıştır. Üç bölüm olarak belirlenen çalışmanın ilk bölümünde; Rusya’nın sahip olduğu enerji kaynakların genel bir profili çizilecektir. Petrol, doğalgaz, kömür, uranyum ve yenilenebilir enerji kaynakları ve rezervleri hakkında bilgiler verilecektir. Enerji politikasının anlaşılması için Rus enerji sektöründe öne çıkan doğal kaynakların bir analizi yapılacaktır. İkinci bölümünde; Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra Rusya’nın bazı diğer ülkelerde izlediği enerji politikaları hakkında bilgi verilecek ve politikalarda rol alan karar alıcıların rolleri incelenmektedir. Son bölümde ise; Rusya’nın AB, Çin, ABD ve Türkiye ile olan enerji ilişkileri ele alınacaktır. Bu aktörler arasındaki ilişkilerin kurulmasında etkili olan unsurlar ve bu unsurlar üzerindeki Rus etkisi değerlendirilecektir. Sonuç bölümünde ise genel bir değerlendirme yapılacaktır.  

İÇİNDEKİLER Şekil listesi……………………………………………………………………………………..3 Kısaltmalar……………………………………………………………………………………..4 Önsöz…………………………………………………………………………………………..5 Giriş…………………………………………………………………………………………….6 Enerji ve Enerji Politikaları………………………………………………………………...8 Enerji…………………………………………………………………………………..8 Enerji Politikaları……………………………………………………………………...9 Uluslararası İlişkilerde Enerjinin Rolü………………………………………………..9 Rusya’nın Enerji Rezervleri ve Enerji Boru Hatları……………………………………...11 Rusya Hakkında Genel Bilgiler……………………………………………………...11 Rusya’nın Petrol Rezervi…………………………………………………………….11 Rusya’nın Petrol Boru Hatları……………………………………………………….12 Baltık Boru Hattı (BPS)………………………………………………………12 Doğu Sibirya –Pasifik Okyanusu petrol boru hattı…………………………...13 Druzhba boru hattı ……………………………………………………………14 Adria Boru Hattı………………………………………………………………15 Rusya’nın Doğalgaz Rezervi………………………………………………………...16 Rusya’nın Doğalgaz Boru Hatları……………………………………………………16 Güney Akım Boru Hattı………………………………………………………16 Mavi Akım Doğalgaz Boru Hattı……………………………………………..17 Yamal Europe Boru Hattı……………………………………………………..18 Kuzey Akım Boru Hattı……………………………………………………….19 Transgas Boru Hattı…………………………………………………………...20 Nabucco Boru Hattı…………………………………………………………...20 Rusya’nın Kömür Rezervi…………………………………………………………...22 Rusya’nın Yenilenebilir Enerji Kaynakları………………………………………….22 Rusya’nın Uranyum Rezervi…………………………………………………………23 Rusya’nın Dış Politika Stratejilerinde İzlediği Enerji Politikaları………………………..23 Rusya’nın Dış Enerji İlişkileri……………………………………………………………25 AB ile Enerji İlişkileri………………………………………………………………..25 Ortaklık İş Birliği Anlaşması………………………………………………….26 Çin ile Enerji İlişkileri……………………………………………………………….27 ABD ile Enerji İlişkileri……………………………………………………………...28 Türkiye ile Enerji İlişkileri…………………………………………………………...29 Sonuç……………………………………………………………………………………...31 Kaynakça………………………………………………………………………………….33 ŞEKİL LİSTESİ Şekil 1. : Baltık Boru Hattı……………………………………………………………………13 Şekil 2. : Druzhba Boru hattı………………………………………………………………….15 Şekil 3. : Adria Boru Hattı……………………………………………………………………15 Şekil 4. : Güney Akım Boru Hattı…………………………………………………………….17 Şekil 5. : Mavi Akım Doğalgaz Boru Hattı…………………………………………………...18 Şekil 6. : Yamal Europe Boru Hattı…………………………………………………………..19 Şekil 7. : Kuzey Akım Boru Hattı…………………………………………………………….20 Şekil 8. : Nabocco Boru Hattı Projesi ………………………………………………………..21 KISALTMALAR AB: Avrupa Birliği ABD: Amerika Birleşik Devletleri BPS: Baltık Boru Hattı Sistemi BDT: Bağımsız Devletler Topluluğu CNPC: Çin Milli Petrol Kuruluşu BTC: Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı OİA: Ortaklık ve İşbirliği Anlaşması BOTAŞ: Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi GSMH: Gayri Safi Milli Hasıla OECD: Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü GSYİH: Gayri Safi Yurt İçi Hasıla NATO : North Atlantic Treaty Organization (Kuzey Atlantik Antlaşması Teşkilatı) GİRİŞ Enerji tüketimi, dünya nüfusunun artması ve teknolojinin gelişmesine paralel olarak hızla artmaktadır. Gün geçtikçe artan enerji en yaygın enerji kaynağı olarak kullanılan petrol ve doğal gazın ekonomik ve stratejik değerlerinin artmasına neden olmaktadır. Dünya petrol ve doğal gaz rezervlerinin azalması enerji güvenliğini konusunu her zamankinden daha önemli hale getirmiştir. Rusya, enerji sektörü üreticisi, tüketicisi ve geçiş ülkesi olmak üzere üç başlıklı bir ülkedir. Rusya dünya doğalgaz rezervlerinin üçte birine, petrol rezervlerinin onda birine, kömür rezervlerinin beşte birine ve uranyum rezervlerinin onda bir buçuğuna sahiptir. Piyasadaki payı dikkate alındığında Rusya’nın enerji alanında bir süper güç olduğu söylenebilir. Ayrıca Putin de enerji sektöründe dünya lideri olmak istediklerini belirtmiştir. Bu sektör ülkenin ekonomisin kalbini ve yabancı gelirlerin ana kaynağını oluşturmaktadır. Ekonomik büyüme ülkede enerji kaynaklarına talebi artırması sonucunda ülke için bütün enerji türlerinin sağlanması için Rusya’nın iyi tasarlanmış uzun dönemli enerji politikasına ihtiyacı vardır. Enerji kaynaklarının ekonomide giderek önem kazanmasında 2000 yılında başkan olan Vladimir Putin’in etkisi oldukça fazladır. Putin ‘Rus Ekonomisinin Kalkınma Stratejisinde Mineral Doğal Kaynaklar’ adlı tezinde Rusya’nın süper güç olarak devletin yeniden yapılandırılmasına vurgu yapmıştır. Enerji sektörü Rusya’nın ekonomisinin kalbini ve yabancı gelirlerin ana kaynağını oluşturmaktadır. Dolayısıyla bu büyük enerji kaynakları ile enerji kompleksi ekonomik gelişmesinin, iç ve dış politikasının temel aracıdır. Ekonomik büyüme ülkede enerji kaynaklarına talebi artırmaktadır. Ülke ve halk için bütün enerji türlerinin sağlanması için Rusya’nın iyi tasarlanmış, toplum ve kurumlar tarafından kabul edilen uzun dönemli bir enerji politikasına ihtiyacı vardır. Global enerji piyasasının daralması nedeniyle artan enerji talebini karşılayacak çok az ülke bulunmaktadır. Özellikle dünyanın petrol rezervlerinin üçte ikisine sahip Orta Doğu’da bölgesel istikrarsızlık dikkate alındığında enerji talebindeki artış büyük oranda Rusya’nın rezervlerinden karşılanmak zorunda kalınacaktır. Özellikle AB ve ABD için Rusya’nın enerji kaynaklarının önemi artmaktadır. 1990’lar sonrasında Sovyetler Birliği’nin çözülmesinden sonra dünyada egemen olan iki kutuplu sistem yıkılmış ve dünya güç dengeleri sarsılmıştır. Dünyada tek egemen güç ABD olarak görülmüştür. Ayrıca dünyada teknolojiyle beraber küreselleşme akımı başlamış, bazı çatışmalarda ülkelerin enerjiyi uluslararası ilişkilerde silah olarak kullanması dünyadaki enerji rezervlerinin azalmasına yol açmıştır. Özellikle petrol fiyatlarında yaşanan artış 2008 yılında dünyada ekonomik krize yol açmıştır. Rusya bu krizden enerji rezervleri açısından zengin bölgelere sahip olmasıyla, enerji fiyatlarındaki artıştan yararlanarak ekonomik krizden kurtulmuştur. Uluslararası ilişkilerde hedeflerine ulaşmak amacıyla enerjiyi diplomasi aracı olarak kullanmaktadır. Böylece Rusya tekrar uluslararası boyutta yer edinmiş önemli bir aktör olarak görülmeye başlanmıştır. Üç bölüm olarak belirlenen çalışmanın ilk bölümünde; Rusya’nın sahip olduğu enerji kaynakların genel bir profili çizilecektir. Petrol, doğalgaz, kömür, uranyum ve yenilenebilir enerji kaynakları ve rezervleri hakkında bilgiler verilecektir. Enerji politikasının anlaşılması için Rus enerji sektöründe öne çıkan doğal kaynakların bir analizi yapılacaktır. İkinci bölümünde; Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra Rusya’nın bazı diğer ülkelerde izlediği enerji politikaları hakkında bilgi verilecek ve politikalarda rol alan karar alıcıların rolleri incelenmektedir. Son bölümde ise; Rusya’nın AB, Çin, ABD ve Türkiye ile olan enerji ilişkileri ele alınacaktır. Bu aktörler arasındaki ilişkilerin kurulmasında etkili olan unsurlar ve bu unsurlar üzerindeki Rus etkisi değerlendirilecektir. Sonuç bölümünde ise genel bir değerlendirme yapılacaktır. Enerji ve Enerji Politikaları Enerji Her canlı varlık, belli bir işleri yapabilme yeteneği olan bir makinedir. İş yapabilmek için de enerji gereklidir. Doğanın temel yasalarından olan iş-enerji eş değerliliği, iş yapabilmenin tek değerinin enerji olduğunu söyler. İnsan da canlı bir varlıktır ve insanın da yaşamını sürdürebilmesi için enerjiye gereksinimi vardır. İnsan bu enerjiyi, aldığı gıdalardan sağlar. Alınan gıdadaki enerji, insan vücudundaki organların çalışmasında, yani bu organların işlevlerini yapmasında ve buna bağlı olarak vücut sıcaklığını sağlamada kullanılır. Bu şekilde insan, varlığını sürdürebilmesi için en azından günde yaklaşık 4-6 milyon j’lük enerji almalıdır. Bundan daha fazla alınan enerji insanın başka işleri de yapmasına olanak sağlar. Enerji, fiziki bakımdan iş yapabilme kabiliyeti; enerji kaynağı ise uygun teknik kullanıldığı takdirde enerji verebilen maddeleri ifade eder. N.N. http://habitaticingenclik.org.tr/dl/yayinlar/enerji/G_Bugune.pdf Erişim: 01.03.2015, 21:46 Enerji ve enerji maddeleri sağlandığı kaynaklar, kullanma yer ve amaçlarına göre sınıflandırılabilir. İş görme bakımından; Potansiyel enerji, Kinetik enerji. Elde edilmesine göre; Birincil enerji: Enerji maddesi doğrudan kullanılır. Bunlar; kömür, petrol ve doğalgaz, atom enerjisi, su gücü, odun. İkincil enerji: Odun kömürü, kok ve hava gazı, elektrik enerjisi. Enerji kaynakları devamlılığına göre; Yenilenemez (tükenir) enerji kaynakları Yenilenebilir (tükenmez) enerji kaynakları şeklinde sınıflandırılmaktadır. Enerji Politikaları Enerji politikası belirli konuları ele almış, genellikle devlet, enerji geliştirme dahil olmak üzere enerji üretimi, dağıtımı ve tüketimi konularını ele almıştır. Enerji politikasının özellikleri mevzuat, uluslararası anlaşmalar, yatırım teşvikleri, enerji tasarrufu ile ilgili kurallar, vergi ve diğer kamu politikası tekniklerini içerebilir. N.N. http://en.wikipedia.org/wiki/Energy_policy Erişim: 01.03.2015, 21:54 Enerji, dünya siyasetinde stratejik bir unsurdur ve ulusal güç için ana etken durumundadır. Özellikle günümüzde enerji refahının, sanayileşme seviyesinin yerini alarak, bir ülkenin dünya ekonomi politik sistemindeki yerini belirleyen ana unsur haline geldiği söylenebilir. Bu nedenle, bir ülkenin “yerel” enerji politikası, o ülkenin dış politikasından bağımsız düşünülememektedir. Diğer bir deyişle, ülkelerin enerji politikaları, dış politikalarını da belirlemektedir. Bu bağlamda, Rusya Federasyonu’nun enerji politikalarının başlıca uluslararası aktörler ile olan ilişkilerinin enerji temelinde incelenmesi, ulusal ve uluslararası politikalar arasındaki ilişkiye örnek olarak gösterilebilir. Uluslararası İlişkilerde Enerjinin Rolü 21.yüzyılda uluslararası ilişkiler ve devletlerin dış politika stratejileri açısından en önemli belirleyici unsurlardan biri de enerji kaynaklarıdır. Ülkelerin dış politikaya yaklaşımlarını şekillendiren en önemli unsur; enerjiye bağımlılıktır. Buna göre ülkelerin temel amaçları; enerjiye sahip olma, enerji taşımacılığının güvenliğini sağlama ve dünya üzerindeki bu enerji kaynaklarının üzerinde denetim kurma isteği oldukları söylenebilir. Önceleri ateş yakmak ve aydınlanmak için kullanılan petrol sonradan içten yanmalı motorlarda kullanılarak gündelik hayatta, sanayide, orduda ve bunun gibi birçok alanda vazgeçilmez bir hammadde olmuştur. Günümüzde devletlerin enerjiye sahip olmaları kadar enerji taşımacılığının yapıldığı hatlarda bulunan bir ülke olmaları da devletler için çok önemlidir. Petrole sahip olan ülkeler için birçok dış müdahale kaçınılmaz iken, petrol kaynaklarına sahip olamayan ülkeler için de enerjinin temin edilmesi, taşınan enerjinin güvenliği gibi konular yaşamsal öneme sahiptir. Krş. EMEKLİAR Bilgehan, ERGÜL Nihan, PETROLÜN ULUSLARARASI İLİŞKİLERDEKİ YERİ: JEOPOLİTİK TEORİLER VE PETROPOLİTİK, 2010, http://www.bilgestrateji.com/store/dergi3/emeklier_ergun.pdf, Erişim: 28.02.2015, 22.15 Enerji son 30 yılda devlet politikaları üzerinde önemli bir özellik oluşturmuş ve günümüzde de önemini artırarak devam etmektedir. Enerji güvenliği kavramı ise ulusal güvenlik kavramı ile neredeyse aynı konumda değerlendirilir olmuştur. Petrol ve doğalgaz ihracatının ülkeye bir takım üstünlükler kazandırması ülkeler arası rekabeti şiddetlendirmiştir. Bunun sonucu; zengin enerji kaynaklarına sahip ülkelerin jeopolitik açıdan dünya üzerinde kilit konuma gelmesidir. İşte bu nedenlerden dolayı 21.yüzyılda enerji devletler için en önemli unsur olmuş, yaşanan sıcak ve soğuk savaşların temelinde; enerji kaynaklarına sahip olma, taşıma yolları ve enerji ticaretini ellerinde bulundurma, kontrol altına alma çabaları var olmuştur. Uzun yıllar önce Winston Churchill’in söylemiş olduğu bir söz zaten enerjinin önemini ve sürekliliğini gösteren bir delil sayılmıştır. Churchill’e göre; “Bir damla petrol, bir damla kandan daha kıymetlidir” sözü bu zamana kadar petrol yüzünden olan savaşların kısa bir özetini bize göstermektedir. 2011 Dünya Enerji Raporu’na göre birtakım gelecek senaryoları oluşturulmuştur. Bunlar; Gelecek 25 yılda küresel enerji talebindeki artışın %90’ı OECD dışı gelişmekte olan ülkelerden kaynaklanacaktır. Çin bu artışın %30’dan fazlasını oluşturacaktır. 2035 yılında Çin, 2.sıradaki ABD’den %70 daha fazla enerji tüketecek ancak kişi başına düşen tüketim ABD’nin yarısı kadar olacaktır. Hindistan, Endonezya, Brezilya, Orta Doğu’nun enerji tüketim hızı Çin’den fazla olacaktır. OPEC petrol üretimi, küresel toplamın yarısından fazla olacaktır. Küresel doğal gaz üretiminin %70’den fazlası OECD üyesi olmayan ülkeler tarafından sağlanacaktır. Elektrik üretiminde nükleer enerji payı Çin, Kore ve Hindistan liderliğinde %70 artacaktır. Hindistan 2020’ye doğru en büyük kömür ihracatçısı olacak fakat Çin yine belirleyici unsur olacaktır. 2011-2035 enerji arzı alt yapısı için küresel olarak yılda 1,5 trilyon dolar, toplamda 38 trilyon dolar yatırım oluşacaktır. Bu yatırımın üçte ikisi OECD dışı ülkeler için geçerlidir. Bu yatırımın 17 trilyon doları elektrik sektörü için, 20 trilyonu petrol ve doğalgaz için, 1 trilyon doları ise kömür ve biyoyakıtlar için harcanmış olacaktır. Rusya’nın Enerji Rezervleri ve Enerji Boru Hatları Rusya Hakkında Genel Özellikler Başkenti: Moskova Yüzölçümü: 17.075.400 kilometrekare Nüfusu: 139 milyon Para Birimi: Ruble Kişi Başı GSYİH: 15.900$ (2010) GSYİH Artış Oranı: %3.7 (2010) Başlıca İhracat Ürünleri: Petrol, doğalgaz, ağaç ve orman ürünleri, kimyasallar, demir- çelik. Başlıca İthalat Ürünleri: makine ve donanım, taşıt araçları, gıda, hazır giyim, demir-çelik, kimyasal ürünler. Başlıca İhracat Pazarları: Hollanda, Almanya, ABD, Polonya, Türkiye, Çin Petrol Rezervleri ‘140.569 milyon ton olan dünya rezervleri içinde Rusya’nın petrol rezervleri 6.609 milyon ton seviyesindedir. Petrol rezervlerinin %67,6’sı Batı Sibirya’da, %2,6’sı Ural Bölgesi’nde, %2,5’i Volga Bölgesi’nde bulunmaktadır.’ BENLİ Ayşe Oya, Rusya Ülke Profili, 2008, http://www.egebirlik.org.tr/Images/Menu1-Page//Ulke%20Raporu-Rusya-DTM-2008_00002623.pdf Rusya’da petrol rezervleri hakkında birkaç farklı tahminler vardır. 1970’lerden beri sömürülen ve Rus petrolünün üçte ikisini temin eden Batı Sibirya rezervleri ve potansiyel olarak çok büyük olmayan rezervleri bulunmaktadır.2005 yılında Rusya’nın Doğal Kaynaklar Bakanlığı Doğu Sibirya’da başka bir 4,7 milyar varil petrolün olduğunu açıkladı. Oil ve Gas Journal’in 2008 araştırmalarına göre ise Rusya’nın kanıtlanmış petrol rezervleri 60 milyar varil kadardır. Petrol Boru Hatları Baltık Boru Hattı (BPS) BPS 6 Haziran 1997 yılında Cumhurbaşkanı tarafından 554 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kurulmuştur ve ülkenin ulusal ekonomik ve siyasi çıkarları için tamamen uyumlu bir projedir. 1997 yılında inşaatı başlayan proje 2001 yılının Aralık ayında tamamlanmıştır. Nisan’da 2006’da Baltık Boru Hattı Sistemi tam tasarım kapasitesine ulaşmıştır. Transneft şirketi tarafından işletilen bir Rus petrol taşıma sistemidir. Ham petrolü Rusya’nın Batı Sibirya Bölgesi’nden hem Kuzey hem de Batı Avrupa pazarlarına taşımaktadır. Baltık Bölgesi’nde Rusya’nın daha etkin bir rol olması sonucunu doğuran bu sistemin amacı; yakıt ve enerji sektörüne yatırım uygulamak, Rusya ile BDT ülkeleri arasında petrol ihracatını artırmak, petrol taşımacılığında Rusya’nın transit ülkelerin pahalı masraflarını kullanmasını durdurmaktır. BPS’nin Rusya açısından en önemli özelliği enerji ihracında aracı olan devletleri ortadan kaldırmasıdır. Bunun sonucunda Kuzey Avrupa pazarlarına doğrudan inebilme imkânı vardır. Yani Rusya bu ihracatta transit ülkelerle uğraşmamaktadır. Baltık Boru Hattı Sistemi’nin çıkış yeri olan Primorsk limanında boru hattı kapasiteleri tam olarak yeterli olmadığı için ihracat kapasitesinin sadece yarısı kullanılmaktadır. Baltık Boru Hattı Sistemi, Baltık Boru Hattı Sistemi 2 ile güçlendirilmiş, bu aşamanın ikinci limanı Ust-Luga olmuştur. Bu sistem de yine Transneft tarafından yürütülmektedir. Projenin maliyeti 460,2 milyon $ ‘dır. Yazan tarafından çevrilmiştir. http://eng.lenobl.ru/economics/investment/principlefederalprojects/balticoilpipeline Erişim: 04.03.2015, 18:20. Şekil.1. Baltık Boru Hattı Doğu Sibirya –Pasifik Okyanusu petrol boru hattı Devlet Başkanı Putin Pekin’i 21 Mart 2006 yılında ziyaret etmiş ve bu sırada Rosneft ve Gazprom, Çin Milli Petrol Kuruluşu (CNPC) ile bir takım anlaşmalar imzalamışlardır. ‘Bu proje iki aşamadan oluşmaktadır. Asya-Pasifik bölgelerinde de etkin bir politika sürdürmek isteyen Rusya, bunu da gerçekleştirmiş ve kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirmiştir. Projenin ilk basamağı yıllık 220,5 milyon varil ham petrol kapasitesine sahip 2.757km’lik kısmının inşa edilmesini öngörüyor. Proje, Doğu Sibirya’nın Irkutsk Bölgesindeki Taishet’i Rusya’nın uzak doğusunda bulunan Amur Bölgesindeki Skovorodino’ya bağlayacak. İkinci basamak Skovorodino’dan Pasifik Okyanusuna kadar 2.100km’lik bir uzunluğu kapsayacak. İkinci basamak tamamlandığında yıllık olarak 367,5 milyon varil petrol pompalanacak. Bu projenin toplam maliyeti 12,5 milyar dolar olarak belirtilmiştir.’ ERBİL Yazgan, http://sites.khas.edu.tr/tez/YazganErbil_izinli.pdf, Erişim yok. Rusya açısından bu projenin önemli olmasının nedenlerinden biri de; AB’nin Rusya’ya enerji ithalatında bağımlı olması dolayısıyla Rusya’nın da enerji ihracatında AB’ye bağımlı olması kaçınılmazdır. Rusya da bu proje ile enerji ihracatında yeni yollar ve yeni pazarlar edinmek istemiştir ve Çin’in bu bölgedeki etkinliğini kontrol altına almak ve bölgenin ekonomik açıdan tek etkin gücü olmak amacıyla bu projeleri gerçekleştirmiştir. A.g.e. Doğu Sibirya-Pasifik Okyanusu petrol boru hattı Asya –Pasifik pazarları (Japonya, Çin ve Kore) için Rus ham petrol ihracatının gerçekleştiği bir boru hattı sistemidir. Boru hattı Rus boru hattı şirketi Transneft tarafından inşa edilmiştir ve işletilmektedir. Druzhba Boru Hattı Druzhba boru hattı dünyanın en uzun ve en büyük ağı olan bir petrol boru hattıdır. ‘Dostluk’ boru hattı diye de bilinen bu boru hattı 4000 km’dir. Günlük kapasitesi 1,2-1,3 milyon varildir. Rusya, Avrupa’ya geçiş için yaklaşık yüzde 70 seviyesinde petrolü bu hattan geçmesini sağlar. Druzbha Boru Hattı; Ukrayna, Slovakya, Çek Cumhuriyeti, Polonya ve Macaristan üzerinden geçerek Almanya’ya ulaşır. Bu boru hattın yönetimi ve işletimi Transpetrol şirketi tarafından yönetilir. Druzhba hatları genel olarak kuzey ve güney olarak ikiye ayrılmaktadır. Hattın kuzey kısmı Almanya’ya bağlanmaktadır. Bu hattan günlük 850.000-950.000 varil/gün bir petrol geçişi yapılmaktadır. Hattın diğer kısmı olan güney kısmı ise günlük 350.000 varil/gün kapasiteye sahiptir. Hattın güney kısmında Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya bulunmaktadır. Bu kısımda Slovakya’nın önemi büyüktür. Rusya ile Slovakya arasındaki Druzhba boru hattı ile Slovakya, Rusya’dan gelen petrolün Çek Cumhuriyetine geçişini sağlayan ülkedir. Şekil.2. Druzhba Boru hattı Adria Boru Hattı 1974 yılında tamamlanmış olan bu boru hattı Omisalj’de Orta Doğu petrolünü yüklemek için yapılmıştır. Sonraki zamanlarda ise kuzeye doğru Hırvatistan ve Macaristan’a kadar uzatılmıştır. Şekil.3. Adria Boru Hattı Rusya’nın Doğal Gaz Rezervi Dünyanın en büyük kanıtlanmış gaz rezervleri ile Rusya 1.sırada yer almaktadır ve doğalgaz rezervi bakımından kendisinden sonra dünyanın en büyük doğalgaz rezervlerine sahip ikinci ülke konumundaki İran’ın iki katı kadardır. Dünyanın ikinci en büyük doğalgaz alanı Urengoy’a sahip Rusya orayı Haziran 1966 keşfetmiş ve alanda doğalgaz üretimine 1978’de başlamıştır. Rusya’nın sahip olduğu doğal gaz alanları büyüklük sırasıyla Urengoy (275 Tef) ,Yamburg(200 Tef), Orenburg (200 Tef), Shtokman (200 Tef), Zapolyarnoye(150 Tef), Kharasevey(150 Tef), Bovanenko (125 Tef), Medvezh’ye (100 Tef) dir. Doğal Gaz Boru Hatları 2.5.1. Güney Akım Boru Hattı Rusya’nın Gazprom şirketi ve İtalya’nın Eni şirketinin başlattığı Güney Akım projesi, Rusya’nın elindeki doğalgazın, Rusya’dan, Karadeniz’in 2 bin metre altından Bulgaristan’a ulaşmasını sağlayacak bir projedir. 2007 yılının Haziran ayında imzalanarak bu projeye başlanmıştır. 10 milyar dolarlık, 900 kilometre uzunluğundaki Bulgaristan’a uzatılacak boru hattı projesi tamamlandığında kuzey ve güney Avrupa’nın gaz ihtiyacı karşılanmış olacaktır. Bu projeyle Avrupa enerji güvenliğinin arttırılması amaçlanmaktadır. Bu projede hat iki bölümlü olacaktır. N.N. http://www.yerbilimleri.com/guney-akim-boru-hatti/ Erişim: 14.03.2015, 17:56. Şekil.4. Güney Akım Boru Hattı Mavi Akım Doğalgaz Boru Hattı Türkiye’nin doğalgaz alanında yapmış olduğu en önemli doğalgaz anlaşması Mavi Akım Doğalgaz Boru Hattı Anlaşması’dır. Rusya’dan Türkiye’ye doğal gaz nakletmek amacıyla Karadeniz geçişli büyük boru hattıdır Boru hattı merkezi Hollanda olan Rus Gazprom ve İtalyan ENI ortaklığıyla kurulan Blue Stream Pipeline B.V. tarafından inşa edilmiştir. Mavi Akım hattının uzunluğu 1213 kilometre olup, 17 Kasım 2005 tarihinde açıldı. 246 mil kadar olan bölümü Karadeniz altından Türkiye’ye bağlanmıştır. Proje, Ankara ile Moskova arasında 1997 yılında imzalanan anlaşmaya göre, 25 yıl süreyle, Türkiye’nin Rusya’dan yılda 16 milyar metre küp doğalgaz satın almasını öngörüyor. Rusya bu projeyi İsrail, Ortadoğu’nun diğer ülkeleri, Yunanistan ve İtalya’ya kadar uzatmak istemiştir. Bunun nedeni enerji alanında kendine bağımlı olacak ülkelerin sayısını artırmak ve doğalgaz projelerini çeşitlendirmektir. Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı’nı (BTC) kendine rakip gören Rusya ihraç ettiği gazın miktarını artırmaya çalışarak BTC’nin gerçekleşmesine karşı çıkmaya çalışmıştır.Bu proje 3 aşamadan oluşmaktadır. Krş., N.N., http://tr.wikipedia.org/wiki/Mavi_Ak%C4%B1m , Erişim: 04.03.2015, 17:59. Şekil.5. Mavi Akım Doğalgaz Boru Hattı Yamal Europe Boru Hattı Yamal Europe boru hattı; 4196 kilometre uzunluğunda Yamal yarımadasından başlayarak, Beyaz Rusya ve Polonya üzerinden Almanya’ya kadar gaz akışı sağlamak amacıyla kurulmuştur. Boru hattının planlaması 1992 yılında başladı. Rusya, Belarus ve Polonya arasında 1993 yılında bir anlaşma imzalandı. Şekil.6. Yamal Europe Boru Hattı 2.5.4. Kuzey Akım Boru Hattı Kuzey Akım Boru Hattı’nın inşaatı 2006 yılında başlamıştır. Rusya’nın Polonya’ya karşı onu yıkmak amacıyla tasarladığı bir projedir. Baltık ülkeleri ve tabi ki de Polonya bu projeye sert tepkiler göstermiştir. Bu projenin amacı; Rusya’nın Viborg şehrinde başlayacak olan ve Almanya’nın Graysfeld şehrine uzanacak olan Rus doğalgazının arada başka bir ülke olmadan Avrupa’ya ulaştırılmasını sağlamaktır. Bu hattın en önemli özelliği; transit olan üçüncü ülkelerinin yani; Polonya, Ukrayna ve Beyaz Rusya’nın aradan çıkartılıp işlevini yitirmesidir. Krş., N.N., http://enerjienstitusu.com/tag/kuzey-akim-projesi/ Erişim: 04.03.2015 18:20. Şekil.7. Kuzey Akım Boru Hattı 2.5.5. Transgas Boru Hattı Bu hat Ukrayna üzerinden geçip Avrupa’ya yaklaşık 130 milyar metreküp doğalgaz taşınmaktadır. Bu hattın Ukrayna bölümündeki batı ucunda Polonya vardır ve 2004 yılından sonra Rusya-Polonya arası ilişkilerin gerilmesi sonucu Rusya bu uçta Polonya’nın olmasından çok rahatsız durumdadır. Gerilimin nedeni Polonya’nın Turuncu Devrim’e destek vermesidir. Bu nedenlerden dolayı; bu hat 130 milyar metreküp doğalgaz taşıyabilme kapasitesi olmasına rağmen kullanılmak istenmeyen bir hattır. Krş. , N.N., http://tr.wikipedia.org/wiki/Nabucco_Boru_Hatt%C4%B1_Projesi Erişim: 14.03.2015, 18:25. 2.5.6. Nabucco Boru Hattı Projesi Nabucco Boru Hattı Projesi, 13 Temmuz 2009 yılında Ankara’da imzalanan anlaşmayla çalışmalarına başlamıştır. Bu projenin amacı Türkiye’den AB ülkelerine doğal gaz taşımaktır. Avrupa’nın en büyük doğal gaz tedarikçisi olan Rusya’nın uyguladığı yollara alternatif olan bu proje Rusya’yı rahatsız etmektedir. Aynı zamanda ise ABD ve AB tarafından bu sebeple desteklenmektedir. Türkiye’den başlayacak olan bu boru hattının uzunluğu 3.300 km’dir ve 2002 yılında BOTAŞ tarafından başlatılmıştır. Ayrıca 2010‘da inşasının başlanması düşünüldüğü de açıklanmıştır. Bu boru hatlarının ortakları BOTAŞ (Türkiye), Bulgargaz (Bulgaristan), Transgaz (Romanya), MOL (Macaristan), OMV (Avusturya) ve RWE (Almanya)’dır. Ayrıca Fransız Gaz de France, Total ve Alman E.ON Ruhrgas da ortak olmak istediklerini açıklamışlardır. Ortak ülkelerdeki bölümler; Türkiye: 2581 km Bulgaristan: 412 km Romanya: 469 km Macaristan: 384 km Avusturya: 47 km’dir. Türkiye’den çıktıktan sonra sırasıyla Bulgaristan, Romanya ve Macaristan’dan geçerek Avusturya’ya varması düşünülmektedir. Gaz; Hazar Bölgesi, Orta Doğu ve Mısır’dan sağlanacaktır. 2020 yılında 31 milyar metreküp doğalgaz taşıması planlanan bu proje; Erzurum’da Türkiye-İran Doğalgaz Hattı ile birleşerek yapımı düşünülen Trans-Kafkas Gaz hattı ile bağlanacaktır. Böylece hem Orta Asya’yı hem de Orta Doğu’yu gaz hatları olarak bağlayacaktır. Şekil.8. Nabocco Boru Hattı Projesi Rus ekonomisi petrol ve doğalgaz ihracatına çok fazla bağımlı olduğu için dünya fiyatlarında oluşan dalgalanmalardan oldukça etkilenmektedir. Petrolün fiyatının sadece bir dolar arttığı zaman Rusya’nın bütçe gelirleri GSMH’nin yüzde 0,35’i oranında artmaktadır. Bu yüzden Rusya 1 Ocak 2004 yılında petrol pazarındaki dalgalanmalara karşı bir istikrar fonu oluşturmuştur. Bu fon sayesinde 2005 yılının sonunda 52 milyar dolara ulaşarak ülkenin GSMH’sinin yüzde yedisini oluşturmuştur. 2.6. Rusya’nın Kömür Rezervi Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra kömür üretiminde ve tüketiminde azalışlar yaşanmış, üretim 1992-1998 yılları arasında %33, tüketim ise %30 düşmüştür. Bu oranlardaki düşüşler Rus ekonomisini yeniden yapılanmaya yöneltmiş bu yönde önlemler alınmıştır. Başlıca kömür üretim alanları Chelyabinsk, Donetsk, Kanks-Anhinsk, Kuznetsk, Lena, Moskova, Pechora, Raychikhinsk, Güney Yakutistan, Taymyr, Zyryanca’dır. 1988 yılı itibariyle kömür rezervleri 173 milyar ton, üretim ise 232 milyon tondur. Ülke dünyanın 3.büyük rezervlerine sahip bulunmaktadır.2001 yılı üretimi ise 269 milyn tondur. BENLİ Ayşe Oya, Rusya Ülke Profili, http://www.egebirlik.org.tr/Images/Menu1-Page//Ulke%20Raporu-Rusya-DTM-2008_00002623.pdf ,Erişim: 11.03.2015, 23:55 2.7. Rusya’nın Yenilenebilir Enerji Kaynakları Rusya’nın güneş enerjisine bakıldığında; Rusya, 41 ve 82 derece kuzey enlemlerinde bulunur ve ülke üzerindeki güneş ışını seviyesi bölgeler arasında farklılıklar göstermektedir. Araştırmalara göre uzak kuzey bölgelerinde yıllık ortalama güneş radyasyonu 810 kWh/metrekare; güney kesimlerde ise yıllık 1400 kWh/metrekareden fazladır. 2010 yılının Kasım ayında ilk Rus güneş enerjisi santrali açılmıştır. Ayrıca 2012 yılında faaliyetlerine başlanması beklenen yeni bir güneş enerjisi santrali inşası için planlar açıklanmıştır ve yapılmaya başlanmıştır. Bu tesis Rusnano ve Renova tarafından inşa edilmektedir. Rusya’nın rüzgar enerjisi potansiyeli ise; Rusya üzerinde değişmektedir. Ülkenin rüzgar atlası yıllık ortalama rüzgar süratinin 6 metre/saniyeyi geçtiği çok sayıda alan olduğunu göstermektedir. 2010 yılında Azak Denizi üzerinde bir rüzgar santrali inşası için planlar yapıldığı açıklandı ve başlangıçta 50 MW bir yıl sonra 100 MW kapasitesi olması beklenmiştir. Alman mühendislik şirketi Siemens Rusya ziyaretinin ardından Temmuz 2010’da rüzgar santrallerini inşa edeceğinin açıklamış ve 2015 yılına kadar Rusya’da rüzgar enerjisi kapasitesinin 1250 MW olmasını umut etmektedirler. Rusya’nın hidro enerji kaynakları tarafından üretilen elektrik ise Rusya’da en gelişmiş sürdürebilir enerji kaynağıdır. Rusya yıllık tahmini brüt 2395 milyar kWh hidro enerji potansiyeline sahiptir ve orta ve büyük nehirler teknik potansiyelinin %80’ine karşılık gelmektedir. Rusya bu üretimi ile dünyada beşinci sıradadır. Rusya’daki en büyük baraj olan Sayano-Şuşenskaya Barajı; 6400 MW kapasiteye sahiptir. Krasnoyarsk Barajı (6000 MW), Bratsk Barajı (4500 MW), Ust-Ilimsk Barajı (4320 MW)ve Zeya Barajı (1330 MW) Rusya’nın sahip olduğu barajlardır. Rusya biyokütle kaynakların etkili kullanımında ise büyük bir potansiyele sahiptir. Yıllık olarak 21-22,5 milyar ton karbondioksiti işlemenin bir sonucu olarak 14-15 milyar ton biyokütle üretmektedir. Rusya’nın jeotermal enerji kaynaklarına bakıldığında; büyük miktarlarda organik yakıt rezervlerine sahip olmakla kalmayıp aynı zamanda toplam organik yakıtın 12 katından fazla enerjiye sahip jeotermal kaynaklara sahiptir. İlk jeotermal elektrik santrali 1996 yılında 5 MW kapasiteye sahip bir şekilde inşa edilmiştir. Jeotermal üretimin yarısı, ısı evlerinin ve endüstriyel yapılarda, üçte biri seralar için ve yüzde 13’ü endüstriyel işlemleri için kullanılmaktadır. Krş., N.N., http://en.wikipedia.org/wiki/Renewable_energy_in_Russia , Erişim: 15.03.2015, 18:30. Rusya’nın Uranyum Rezervi Rusya 2002 yılı itibariyle dünyada en büyük dördüncü uranyum üreticisidir ve global üretimdeki payı % 7.9’dur ve dünyadaki uranyumun %14’üne sahiptir. Rusya’nın Dış Politika Stratejilerinde İzlediği Enerji Politikaları Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından, 1990lı yıllarda Rusya ciddi ekonomik krizlerle karşı karşıya kaldı.1998’de Asya’da patlak veren ekonomik kriz petrol ve doğalgaz fiyatlarında önemli düşüşe sebep oldu. Krizle beraber toplumsal bunalımın ortaya çıkmasının sonucunda Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin’in yerini Vlademir Putin’e bırakmasına neden olmuştur. Putin döneminde petrol ve doğalgaz fiyatlarındaki artış ekonomik büyümeyi de beraberinde getirmiş ve Rus ekonomisi %7lik büyüme hızını yakalamıştır. Ancak 2009’da küresel krizle beraber Rus ekonomisi tekrar %7,9 küçülmesine neden olmuştur. Rus ekonomisinin doğal kaynaklara bağımlılığı nedeniyle Rusya enerji politikalarına büyük önem vermektedir. Rus enerji kaynaklarının dünya ekonomisi ve siyasetinde etkili olmasını sağlayan petrol fiyatındaki artış birkaç faktöre bağlıdır. Bunlar; üretici ülkelerin petrol arzını artıramaması, petrol talebinin kısa dönem elastikiyetsizliği, petrolün kolay ulaşılabilir ve kullanılabilir bir emtia olması, İran, Irak, Venezüella ve Nijerya’da yaşanan siyasi istikrarsızlıklar, Rusya’nın varil başına risk primini 20 dolara çekmesi; bu durum petrolün büyük bölümünün serbest bir şekilde akışı sağlanırken ve belli bir fiyat oranındayken, bir ülkenin petrol piyasasında risk alması sonucu o ülkenin yükümlülüklerini yerine getirmeyip fiyatların artmasına yol açması, Çin ve Hindistan’ın giderek artan petrol talepleri ve Alternatif kaynakların teknik ve coğrafi anlamda sorunlar içermesi gibi nedenlerdir. . Rusya’nın enerji stratejilerini yedi madde altında toplayabiliriz: Orta Asya’daki enerji arzı üzerindeki tekel konumunu korumak. Orta Asya’daki enerji kaynaklarının kendi kontrolünde olmayan alternatif boru hatlarıyla dünya pazarlarına açılmasını engellemek; bu çerçevede enerjiyi daha uygun fiyata taşıyacak yeni boru hatları inşa ederek, alternatif boru hatlarını dezavantajlı konuma düşürmek. Yeni boru hatları inşa ederek Avrupa’daki ithalatçı ülkelere enerji naklini transit ülkelere gerek kalmadan gerçekleştirmek. Avrupa’daki dağıtım sistemlerinin Gazprom tarafından satın alınarak, Rus projelerine alternatif projelerin hayata geçmesinin engellenmesi. Gazprom’un Rusya’daki tekel konumunun korunması, yabancı enerji şirketlerin Rusya veya Orta Asya’daki enerji sahalarını kontrol etmesinin, üretimde ve taşımada söz sahibi olmalarının engellenmesi. Yabancı doğalgaz üreticilerinin (Katar, İran) Avrupa pazarına girmemesi için politikalar üretilmesi. Yabancı doğalgaz üreticilerinin hisselerinin satın alınarak, söz konusu üreticilerin doğalgaz satış politikalarının etkilenmesi. Rusya’nın Dış Enerji İlişkileri Rusya sahip olduğu 60 milyar varil petrol ve 48 trilyon metreküp rezervleriyle dünyanın en önemli enerji üreticilerinden biridir. Dünya sıralamasında petrol ihracatında Suudi Arabistan’ın ardından ikinci sırada er alırken, doğalgaz ihracatında birinci sırada yer almaktadır. Rusya’nın enerji alanındaki üretici konumunun yanı sıra kontrolünde bulunan boru hatları aracılığıyla özellikle Avrupa doğalgaz pazarında etkili bir ülkedir. Avrupa Birliği ülkelerinin doğalgaz ihtiyaçlarının yaklaşık %55’i Rusya tarafından karşılanmaktadır. Bu rakam Türkiye için %70 dolayındadır. Rusya, enerji alanındaki avantajlı konumunu kullanarak özellikle eski Sovyetler Birliği ülkelerinde etkinliğini arttırmakta, dolayısıyla enerji gücünü kendi politik çıkarları doğrultusunda kullanmaktadır. 4.1. AB ile Enerji İlişkileri AB dünyada kanıtlanmış petrol rezervlerinin %1,7 ‘sine ve kanıtlanmış doğalgaz rezervlerinin %4,1’ine sahiptir.450 milyonun üzerindeki tüketicisiyle dünyanın en büyük enerji tüketicilerinden biri olmakla beraber enerji kaynakları açısından yeterli imkânlara da sahip değildir. Komünist bloğun çökmesi sonucu batıya karşı jeopolitik gücünü kaybeden Rusya’da 1990’lı yıllarda Avrupa ile ilişkilerin geliştirilmesine yönelik adımlar siyasetin asıl konuları haline gelmiştir. Böylece 1994 yılında Boris Yeltsin döneminde ‘’Ortaklık ve İşbirliği Anlaşması’’ (OİA) imzalanmış ve ilişkiler stratejik boyut kazanmıştır. 4.1.1. AB, Ortaklık ve İşbirliği Anlaşması 1997 yılının Aralık ayında yürürlüğe giren bu anlaşmada; enerji alanında işbirliğinin kaçınılmaz olduğunu öne sürülerek AB-Rusya arası enerji diyaloğu başlamıştır. AB açısından bu enerji alanlarının tasarrufu ve çevrenin korunması alanlarında ortaklık sürecini geliştirme önemini taşımaktadır. Bu işbirliği sayesinde AB, Rusya’nın enerji sektörünün AB yatırımlarına açılması, verimli ve çevreye duyarlı modern teknolojilerin kullanılması, enerji tasarrufunun artırılması gibi alanlarda gelişmeler sağlayarak geçmişte Rusya ile olan enerji ilişkisini yeniden tanımlama amacını taşımaktadırlar. 2004 yılındaki genişleme dalgasıyla AB ile sınır olan Rusya, AB’nin ‘’komşuluk politikası’’ çerçevesinde geliştirdiği Doğu ortaklığı programını tepkiyle karşılamıştır. Ayrıca Rusya, AB’nin sürekli olarak vurguladığı ortak değerleri reddetmektedir. Putin’in ikinci döneminde (2004-2008) bu düşünce Rusya ile AB arasındaki ilişkileri duraksatmış, gitgide daha da kötüye sürüklemiştir. 2007 yılında OİA’nın süresi bitmiş fakat Rusya’nın bu anlaşmayı yenileme isteği AB tarafından reddedilmiştir. AB ülkelerinin, doğalgazın yarısını ve petrolün üçte birini Rusya’dan sağlaması; Rusya’nın güvenebileceği bir ekonomik kaynak ve politik bir silah olarak kullanabilecek bir güce sahip olmasını sağlamaktadır. Gelecekte ise AB’nin bu Rus kaynaklarına ihtiyacın daha da artacağı ileri sürülmekte ve Rusya-AB arası enerji faktörü rolü daha da artacaktır. Krş., AKGÜN Birol, Rusya-AB İlişkileri, http://www.circassiancenter.com/ccturkiye/arastirma/0363-rusya.htm Erişim:04.03.2015, 18:35. Rusya’nın AB’ye ilişkin orta vadeli stratejileri on iki başlık altında verilmiştir. Rusya-AB ortaklığının stratejik karakteri Rusya ve AB arasında politik diyalogun mahiyeti ve geliştirilmesi Karşılıklı ticaretin ve yatırımların geliştirilmesi Finansal alanlarda işbirliği Genişleyen AB’de Rusya’nın çıkarlarının korunması Pan-Avrupa altyapı işbirliğinin geliştirilmesi Entellektüel ve fikri hakların korunması, bilim ve teknoloji alanlarında işbirliği Sınır aşan/sınır ötesi işbirlikleri İşbirliğinin hukuki zemininin geliştirilmesi Kanuni yaptırım alanında işbirliği İşbirliğinin geliştirilmesinde iş aleminin rolü Stratejinin Rusya’da uygulanmasının sağlanması A.g.e,. 4.2. Çin ile enerji ilişkileri. Çin; 2009 yılında ABD’yi geçerek dünyanın en çok enerji tüketen ülkesi olmuştur. 2008-2035 yılları arasında ise elektrik talebinin üç kat artması beklenmektedir. 18. yüzyılda yaşlanan büyük güç Çin’in karşısına yükselen büyük güç Rusya çıkmıştır. 19. yüzyılın sonuna kadar Mançu İmparatorluğunun 1.56 milyon km² toprağı Çarlık Rusya tarafından yağmalanmıştır. 21. yüzyılda ise zayıf düşen Rusya’nın karşısında yükselen bir Çin bulunmaktadır. Yükselmekte olan Çin’in etkisi doğal olarak çevre ülkelerine yayılacaktır. Sağlam zemin üzerinde olmayan Rusya-Çin ilişkileri bu nedenle belirsizlik sonuçları yaratabilmektedir. Rusya Çin’e karşı bazı tedbirler almak zorunda kalmıştır ve bu tedbirlerin en önemli aracı enerji olmuştur. Krş., EKREM Erkin, Rusya-Ukrayna Doğalgaz Krizi ve Çin, 12 Ocak 2006 http://www.turksam.org/tr/a723.html, Erişim: 03.03.2015, 18:45. Çin’in yıllardır Rusya’nın Uzakdoğu bölgesinden kendi bölgesine boru hattı döşeme konusunda izin alamaması ve Rusya’nın boru hattının direkt Çin’e değil de Rusya’nın Asya-Pasifik bölgesine açılan Nakhodka Limanı’na ulaştırması ve Çin dâhil, Japonya ve Güney Kore gibi ülkelere enerji satmayı planlaması iyice iki ülke arası ilişkileri değiştirmiştir. Çin ile Rusya, söz konusu ana boru hattından Çin’e doğru bir boru hattının döşenmesine ilişkin anlaşmasına varmasına rağmen, proje bugüne kadar hâlâ hayata geçirilememiştir. Bunun üzerine Çin, 2006’da Kazakistan ve 2009’da Türkmenistan’dan gelen petrol ve doğalgaz boru hattını Çin’e doğru bağlamıştır ve bugün Orta Asya enerjisi Çin’e akmaktadır. Özbekistan kaynaklı enerjinin de söz konusu boru hatlarına bağlanabileceği planlanmaktadır. Çin bu başarısıyla, deniz yoluyla enerji taşımasında karşılaşabileceği riski azaltabilmek adına, alternatif bir enerji yolunu daha tesis etmiş olacaktır. Çin-Rusya arasındaki enerji ilişkileri aslında Çin’in bu başarısı ile Rusya’nın Çin üzerindeki enerji etkisini kısmen de olsa kırmış olacaktır, yani Orta Asya’da Rusya’ya rağmen Çin daha etkili olmuştur. Enerji güvenliği artık Çin’in ekonomik kalkınma ve hatta ulusal güvenliğini ilgilendiren bir meseleye dönüşmüş ve Çin’i enerji politikası üretmeye sevk etmiştir. Çin’in geleceğe dönük enerji politikasında Rusya’nın etkisinin pek fazla olmayacağı bir gerçektir. Siyaseti, Ekonomisi, Güvenliği, Dış Politikaları ve Stratejik İlişkileriyle; Yeni Rusya, Haziran 2010, Stratejik Düşünce Ensitütüsü, http://www.sde.org.tr/userfiles/file/SDE-YeniRusyaFDFD.pdf Erişim: 01:06:2012, 23:00 4.3. Rusya ile ABD Enerji İlişkileri Rusya dünyadaki en büyük enerji üreticisi konumunu sürdürürken ABD ise dünyadaki en büyük petrol ve doğalgaz tüketicisidir. Tükettiği petrolün yarısından fazlasını dünyanın politik olarak belirsizliğin arttığı Orta Doğu, Güney Amerika ve Batı Afrika bölgelerinden ithal etmektedir. ABD petrol rezervlerini artırmak zorundadır çünkü ABD’de doğalgaz kıtlığı artmakta ve yüksek doğalgaz fiyatları ABD ekonomisini olumsuz etkilemektedir. ABD’nin kaynak çeşitliliği arayışı ile Rusya’nın pazar arayışı karşılıklı olarak devam etmektedir. Petrol ABD ekonomisinin şekillenmesi ve süper güç statüsünün oluşmasında etkili olmuştur.1940’larda ABD enerjiyi ithal etmeye başlamıştır ve bu süreçten sonra ABD’nin dış politika amaçlarından biri, petrolün güvenli bir şekilde dünya piyasalarına ulaşması olmuştur. 1970’lerde ise ABD’nin iç petrol tüketimi artmış ‘1973’te %34 olan petrol ithalat oranı 2007 itibariyle %60’lara ulaşmıştır.’’ Türkiye ile Enerji İlişkileri Türkiye’nin Rusya açısından önemi coğrafi konumu nedeniyle oldukça önemlidir. Türkiye petrol ve doğalgaz açısından kıt kaynaklara sahip fakat enerjinin nakli konusunda önemli bir noktadadır ve ‘enerji geçiş merkezi’ olarak adlandırılabilir. Buna dayandığımız bilgi ise; dünyadaki kanıtlanmış doğalgaz rezervlerinin %71,8 ‘i petrol rezervlerinin ise %72,7’si Türkiye’nin çevresinde yer almasıdır. Türkiye’nin enerji konusunda dışa bağımlılığı izlemiş olduğu politikaların karar verilmesinde önemli bir unsurdur. Özellikle ithal edilen doğalgazın %65’inin Rusya’dan sağlanması, Türkiye’nin Rusya’ya olan bağımlılığının en önemli göstergesidir. Bağımlılığının yanı sıra Türkiye Rusya için bir geçiş ülkesi olması dolayısıyla iki ülke de karşılıklı olarak ilişkilerini sürdürmekte ve geliştirmektedir. Enerji alanında Türkiye’nin güzergâh ülke olması, üretici ülkelerle tüketici ülkeler arasında bir köprü konumuna gelmesi nedeniyle Türkiye doğru bir boru hattı diplomasisi geliştirmeli ve bu yolda başarılı olmalıdır. Bunu sağlamak için; Ulusal çıkarları koruyan ve ulusal çıkarlardan taviz vermeyen bir enerji politikası geliştirilmelidir. Rusya’dan, AB’den ve ABD’den gelen anlık tepkilere karşı, anlık enerji politikası izlenmemelidir. Enerji alanında belirlenen hedefler, akılcı, mantıklı ve uygulanabilir olmalıdır. Boru hatları ve diplomasisini başarılı bir şekilde uygulamak için konunun uzmanı bilim adamları, akademisyenler, bürokratlar ve devlet adamları ile birlikte çalışılmalıdır. Dâhil olunan projelerdeki antlaşma metinleri iyi analiz edilmeli ve hukuksal boşluklardan doğacak, Türkiye’nin aleyhine işleyecek bir sürecin olmaması için gereken özen gösterilmelidir. Rusya karşısında Türkiye’nin elinin güçlü olduğu alanlar belirlenip, onlar üzerinde strateji geliştirilmelidir. Doğal gaz ve petrol tüketimini azaltacak alternatif enerji kaynakları geliştirilmelidir. Rusya’ya karşı enerji alanında yaşadığımız bağımlılığı kırmak adına diğer ülkelerle doğru ilişkiler izlenerek kaynak ülkelerde çeşitliliğe gidilmelidir. Türkiye bir yandan doğalgazının büyük bir bölümünü Rusya’dan ithal ederken, diğer yandan Rusya’nın özellikle Avrupa’ya enerji tedarikindeki tekelci konumunu zayıflatacak projelerde yer alması Rusya’yı rahatsız etmektedir. BTC Projesi’yle darbe alan Rusya, Nabucca projesinin hayatta geçmesinden rahatsızlık duymaktadır. Rusya tartışmasız dünyanın enerji süper gücü ülkesi konumundadır. Dünyanın hidrokarbon açısından en zengin ülkesi olup doğalgazda birinci, petrol yedinci ve kömürde de ikinci en büyük ülkedir. Bunun yanı sıra günlük üretimde, yaptığı ihracatla en ön sıralarda bulunan ülkedir. Rusya Federasyonu, 60 milyar varil petrol ve 48 trilyon metreküp doğalgaz rezervine sahiptir. Bu çıkarılan petrolün yüzde 70’i ise ihraç edilmektedir. Sovyetler Birliği döneminde yine dünyanın en önemli petrol üreticisi konumunda iken Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra petrol üretiminde de önemli bir düşüş görülmüştür. Bu düşüşün nedeni ise ellerindeki enerji şirketlerinin gerektiği gibi yönetilmemesi ve üretimde eski teknolojinin kullanılması olarak gösterilmektedir. SONUÇ Rusya dünya doğalgaz rezervlerinin üçte birine, petrol rezervlerinin onda birine, kömür rezervlerinin beşte birine ve uranyum rezervlerinin yüzde on dördüne sahiptir. Rusya aynı zamanda dünyada en büyük doğalgaz ihracatçısı, ikinci en büyük petrol ihracatçısı ve üçüncü n büyük enerji tüketicisidir. Rusya’da enerji sektörü GSYİH’nin yaklaşık yüzde 25’ini , ihracatın ise yüzde 50’sini oluşturmaktadır. Enerji Rus ekonomisinin başlıca gelir kaynağıdır. Bu veriler göz önüne alındığında Rusya enerji alanında bir süper güç olarak kabul edilebilir. Rusya’nın enerji politikasının ana hedefi enerji kaynaklarını en etkin biçimde kullanımını sağlamak, ekonomik büyüme olarak belirlenmiştir. Rusya için enerji güvenliği tercihen yüksek fiyatlarda yabancı müşterilerin talep güvenliği anlamına gelmektedir. Petrol ve doğalgaz Rusya’nın iki önemli unsurunu oluştururken, ülkenin enerji güvenliği kavramı sadece petrol ve doğalgaza odaklanmamıştır. Nükleer enerji, kömür ve hidro enerji üretimi için de projeler geliştirilmektedir. Dünyanın kanıtlanmış petrol rezervlerinin üçte ikisine sahip Orta Doğu’da bölgesel istikrar ve güvenilirliğe ilişkin endişeler ve Batı Afrika bölgesindeki politik istikrarsızlık nedeniyle enerji talebindeki artış büyük oranda Rusya’nın rezervlerinden karşılanmak zorunda kalınacaktır. Günümüzde özellikle AB, Çin ve ABD başta olmak üzere gelişen ülkeler için Rusya’nın enerji kaynaklarının önemi artmaktadır. ABD ve Rusya arasındaki enerji ilişkisi problemli bir şekilde ilerlemektedir. ABD hidrokarbon ihracatının bir kısmını Rusya’dan karşılamaktadır. AB toplam enerjisinin yaklaşık % 50’sini Rusya’dan ithal etmektedir. AB’nin enerji ithalatın önümüzdeki 20 yılda %70’e yükseleceği tahmin edilmektedir. AB’ye üye ülkeler enerji ürünlerinin başlıca alıcılarıdır ve bunun önümüzdeki dönemlerde değişeceği beklenmemektedir. AB ve ABD Rusya’yı kullanarak Hazar ve Kafkas bölgesindeki enerji kaynaklarına ulaşmayı hedeflemektedir. Türkiye ise enerji ihtiyacının tamamına yakınını ithal etmektedir. Türkiye petrol ithalatının % 38’ini, doğalgaz ithalatının % 65’ini Rusya’dan yapmaktadır. Türkiye enerji alanında büyük oranda Rusya’ya bağımlıdır. Türkiye NATO üyeliği ve AB’ye üyelik müzakerelerinin devam etmesiyle beraber AB de Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı olup Türkiye de toplam ticaretinin yarısını AB ile yapmaktadır. Türkiye açısından önemüzdeki süreçte enerji alanında Rusya’ya bağımlığı azaltıcı politikalara hız vermesinin Türkiye’nin güvenliği açısından faydalı olacaktır. KAYNAKÇA EKREM Erkin, Rusya-Ukrayna Doğalgaz Krizi ve Çin, 12 Ocak 2006 http://www.turksam.org/tr/a723.html, Erişim: 11.03.2015, 19:30. Temiz Enerji Yayınları Geçmişten Bugüne Enerji Kullanımı, http://habitaticingenclik.org.tr/dl/yayinlar/enerji/G_Bugune.pdf,Erişim: 01.03.2015, 21:46. N.N. http://en.wikipedia.org/wiki/Energy_policy Erişim: 01.03.2015, 21:54. EMEKLİAR Bilgehan, ERGÜL Nihan, PETROLÜN ULUSLARARASI İLİŞKİLERDEKİ YERİ: JEOPOLİTİK TEORİLER VE PETROPOLİTİK, 2010, http://www.bilgestrateji.com/store/dergi3/emeklier_ergun.pdf Erişim: 31.05.2012, 22.15. Dnş: Bilgi Küçükcan, Bölgesel Güvenlik, Türkiye ve Rusya İşbirliği, Antalya, 2006. KAYMAKÇI Oğuz, 21.yy’ da Rusya, AB, Türkiye’den Yansımalar. DİNÇER Osman Bahadır, ÖZDAL Habibe, NECEFOĞLU Hacali, Yeni Dönemde Türk Dış Politikası: Uluslararası 4. Türk Dış Politikası Sempozyumu Tebliğleri, Ankara, 2010. SAPMAZ Ahmet, Rusya’nın Transkafkasya Politikası ve Türkiye’ye Etkileri, Ankara,2008. http://eng.lenobl.ru/economics/investment/principlefederalprojects/balticoilpipeline, Erişim: 04.03.2015, 18:45. http://sites.khas.edu.tr/tez/YazganErbil_izinli.pdf , Erişim tarihi yok. 2020 Enerji Stratejisi: Rusya Federasyonu’nun Yeni Enerji Politikası’nın Artıları ve Eksileri, www.eppamtr.weebly.com, Erişim: 04.03.2015, 18:47. GAZPROM, www.gazprom.com, Erişim: 14.02.2015, 18:50. http://en.wikipedia.org/wiki/Baltic_Pipeline_System Erişim: 04.02.6.2015, 18:55. N.N. , http://www.barentsobserver.com/index.php?id=250155 Erişim: 04.03.2015, 18:57. N.N.,http://en.wikipedia.org/wiki/Eastern_Siberia_%E2%80%93_Pacific_Ocean_oil_pipeline, Erişim:02.03.2015, 19:00. http://en.wikipedia.org/wiki/Druzhba_pipeline Erişim:, :02.03.2015 18:30. http://en.wikipedia.org/wiki/Oil_reserves_in_Russia Erişim: 03.03.2015, 18:45. N.N., http://exploredia.com/natural-gas-reserves-by-country-2011/ Erişim: 02.03.2015, 16:01 N.N., http://en.wikipedia.org/wiki/Yamal%E2%80%93Europe_pipeline, Erişim: 03.03.2015, 18:48. http://en.wikipedia.org/wiki/South_Stream, Erişim: 03.03.2015,18:50. http://www.nord-stream.com/ Erişim: 02.03.2015, 15:33 N.N., Blue Stream Natural Gas Pipeline, http://www.offshoretechnology.com/projects/blue_stream/ Erişim: 02.03.2015, 15:24 N.N., Quick Facts About Russian Coal, 10 Kasım 2006, http://www.russiablog.org/2006/11/quick_facts_about_russian_coal.php Erişim: 02.03.2015, 15:17 KARAMOTCHEV Petko, Renewable Energy in Russia - A Giant Yet To Be Awakened, 28 Mart 2011, http://www.merar.com/weblog/2011/03/28/renewable-energy-russia-giant-yet-be-awakened/ Erişim: 12.02.2015, 15:50 SİNİTSYNA Tatyana, Russia's Uranium Breakthrough, 17 Temmuz, 2008, http://www.energy-daily.com/reports/Russia_Uranium_Breakthrough_999.html http://en.wikipedia.org/wiki/Energy_policy_of_Russia%20%20%20http://en.wikipedia.org/w, Erişim: 04.03.2015, 19:10. KANTÖRÜN Ufuk, Rusya’nın Bölgesel Enerji Politikaları, 22 Nisan 2010, http://www.bilgesam.org/tr/index.php?option=com_content&view=article&id=1980:rusyann-boelgesel-enerji-politikalar&catid=183:enerji http://www.ekemeuroenergy.org/en/index.php?option=com_content&view=article&id=145:russias-natural-gas-strategy&catid=42:the-business-forum&Itemid=64, Erişim: 04.03.2015, 19:12. N.N.,http://translate.googleusercontent.com/translate_c?hl=tr&langpair=en%7Ctr&rurl=translate.google.com&u=http://ec.europa.eu/energy/international/russia/russia_en.htm&usg=ALkJrhguvE-GA5OwdBl6iKwMLCAol-SJQA , Erişim: 04.03.2015, 19:15. KOMORİ Goichi, Russian Oil Policy, Aralık, 2010, http://eneken.ieej.or.jp/data/3542.pdf, Erişim: 04.03.2015, 19:20. DOWNS Erica , Sino-Russian Energy Relations An Uncertain Courtship, http://www.brookings.edu/~/media/Files/rc/papers/2010/0823_china_russia_energy_downs/0823_china_russia_energy_downs.pdf MOZUR Mark, Turco- Russian Energy Relations: Interdepence and Prospects for Energy Security, http://www.thewashingtonreview.org/articles/turco-russian-energy-relations-interdependence-and-prospects-for-energy-security.html Yrd. Doç. Dr. BAYRAÇ Naci, Küresel Enerji Politikaları ve Türkiye, www.turksam.org Erişim: 02.03.2015, 15:20 KANBAL Burcu, Enerji Devi Rusya Federasyonu ve Rusya- Türkiye İlişkilerinde Enerji, 9 Mayıs 2012, http://politikaakademisi.org/?p=814, Erişim: 01.03.2015, 18:35 http://www.eia.gov/petroleum/ Erişim: 30.05.2012, 21:30 N.N. http://www.eia.gov/countries/country-data.cfm?fips=RS Erişim: 30.01.2015, 21:30 http://www.gazprom.com/about/production/projects/pipelines/yamal-evropa/,Erişim: 30.01.2015, 21:45 N.N. Büyük doğu deniz hattının yapımına başlandı/ HARİTA. http://www.dunyabulteni.net/?aType=haberYazdir&ArticleID=110517&tip=haber Erişim:31.01.2015, 22:18. Prof. Dr. AKGÜN Birol, RUSYA-AB İLİŞKİLERİ, http://www.circassiancenter.com/cc-turkiye/arastirma/0363-rusya.htm, Erişim: 31.01.2015, 23:30. BENLİ Ayşe Oya, Rusya Ülke Profili, http://www.egebirlik.org.tr/Images/Menu1-Page//Ulke%20Raporu-Rusya-DTM-2008_00002623.pdf ,Erişim: 31.01.2015, 23:55. N.N.http://paslanmazdemir.blogcu.com/ab-rusya-enerji-diyalogu-ve-portekiz-zirvesi/2684428, Erişim: 01.02.2015, 22:30. Petrol Sektör Raporu, INPUT Araştırma ve İletişim, http://obitet.gazi.edu.tr/makale/petrol%20sektoru%20raporu.pdf , Erişim: 01.02.2015, 22:45. Siyaseti, Ekonomisi, Güvenliği, Dış Politikaları ve Stratejik İlişkileriyle; Yeni Rusya, Haziran 2010, Stratejik Düşünce Ensitütüsü, http://www.sde.org.tr/userfiles/file/SDE-YeniRusyaFDFD.pdf Erişim: 01.02.2015, 23:00. N.N. http://www.iaee.org/en/publications/newsletterdl.aspx?id=110 Erişim: 01.02.2015, 14:30. http://enerjienstitusu.com/tag/kuzey-akim-projesi/ Erişim: 04.06.2012, 18:20. http://tr.wikipedia.org/wiki/Nabucco_Boru_Hatt%C4%B1_Projesi, Erişim: 01.02.2015 18:25. http://en.wikipedia.org/wiki/Renewable_energy_in_Russia , Erişim: 01.02.2015, 18:30. SEVİM Cenk, Geçmişten Günümüze Enerji Güvenliği ve Paradigma Değişimleri, 2009, http://vizyon21yy.com/documan/Genel_Konular/Milli%20Guvenlik/Dogal_Kaynaklar_Enerji/Gecmisten_Gunumuze_Enerji_Guvenligi_ve_Paradigma_Degisimleri.pdf Erişim: 04.03.2015, 19:30. AKGÜL Fatih, Rusya’nın Putin Dönemi Avrasya Enerji Politikalarının Türkiye- Rusya İlişkilerine Etkileri, http://www.arastirmax.com/system/files/dergiler/262/makaleler/5/arastirmax_3256_pp_129-155.pdf , Erişim: 02.02.2015, 19:40. 33