Ercan Yalçın
Öğretim Görevlisi / Dr. / PhD
ercan.yalcin@omu.edu.tr
1985 yılında Samsun'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Samsun Kazım Orbay İlköğretim Okulu’nda, lise eğitimini ise Samsun Huriye Süer Anadolu Lisesi’nde tamamladı. Muğla Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümü ve Anadolu Üniversitesi Tarih bölümünde lisans eğitimlerini tamamladı.
Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve inkılap Tarihi Enstitüsü’nde tezli yüksek lisansını tamamlamasının ardından aynı üniversitenin çeşitli fakültelerinde 31. madde kapsamında okutmanlık yaparak Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi dersini verdi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi LEE'de Türkiye Cumhuriyeti Tarihi alanında doktorasını tamamladı.
Yazarın Türk siyasi ve ekonomik tarihi alanlarında yayınlanmış makaleleri ve uluslararası sempozyumlarda sunulmuş çeşitli bildirileri vardır.
Yazarın müstakil, ortak yazar ve editör olmak üzere toplam 5 adet kitabı bulunmaktadır.
Samsun Büyükşehir Belediyesi'nde yaklaşık altı yıl tarihçi ve müze sorumlusu olarak görev yapan Yalçın, 2021-2023 arasında Ankara'da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın tarihi serüveninin anlatıldığı CSO1826 Sergi Alanı'nda iki yıl Sanat Galerisi ve Müze Sorumlusu olarak görev yaptı. Yalçın Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölümü'nde Öğretim Görevlisi olarak çalışmakta ve Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi I-II derslerini vermektedir.
ercan.yalcin@omu.edu.tr
1985 yılında Samsun'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Samsun Kazım Orbay İlköğretim Okulu’nda, lise eğitimini ise Samsun Huriye Süer Anadolu Lisesi’nde tamamladı. Muğla Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümü ve Anadolu Üniversitesi Tarih bölümünde lisans eğitimlerini tamamladı.
Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve inkılap Tarihi Enstitüsü’nde tezli yüksek lisansını tamamlamasının ardından aynı üniversitenin çeşitli fakültelerinde 31. madde kapsamında okutmanlık yaparak Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi dersini verdi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi LEE'de Türkiye Cumhuriyeti Tarihi alanında doktorasını tamamladı.
Yazarın Türk siyasi ve ekonomik tarihi alanlarında yayınlanmış makaleleri ve uluslararası sempozyumlarda sunulmuş çeşitli bildirileri vardır.
Yazarın müstakil, ortak yazar ve editör olmak üzere toplam 5 adet kitabı bulunmaktadır.
Samsun Büyükşehir Belediyesi'nde yaklaşık altı yıl tarihçi ve müze sorumlusu olarak görev yapan Yalçın, 2021-2023 arasında Ankara'da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın tarihi serüveninin anlatıldığı CSO1826 Sergi Alanı'nda iki yıl Sanat Galerisi ve Müze Sorumlusu olarak görev yaptı. Yalçın Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölümü'nde Öğretim Görevlisi olarak çalışmakta ve Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi I-II derslerini vermektedir.
less
InterestsView All (55)
Uploads
Papers by Ercan Yalçın
sergiledikleri topyekûn bir savaş oldu. Yaklaşık üç yıl süren mücadelenin en önemli kaynakları;
savaş esnasında yapılan yazışmaları içeren arşiv vesikaları, ordu ve meclis gibi kurumların
resmi yayınları ve dönemin basınına yansıyanlar olarak belirtilebilir. Bunların yanı sıra,
Türk İstiklâl Harbi’ni bizzat cephede yaşayan komutan, subay ve askerlerin tuttukları notlar
ve sözlü anlatımları da bu dönemin anlaşılması manasında oldukça önemlidir. Özellikle
yaşanılan olayların insanî boyutunu tüm çıplaklığıyla ortaya seren bu anılar, Türk İstiklâl
Harbi’nin manevi ve sosyal içerikli ayrıntılarını içerirler. Aslında savaşın teknik ve siyasi
anlatımları yanında; savaş ve insan ekseninde, verilen mücadeleleri sonradan okuyanlar ve
öğrenmek isteyenler için farklı bir boyut ortaya koyarlar.
Ele alınan hatırat Samsunlu bir İstiklâl Harbi gazisine aittir. Mustafa Kemal Paşa’nın
19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışına dair gözlemlerinin de yer aldığı yirmi beş sayfalık
hatırat; Ahmet Naci Efendi’nin Samsun’da Rum çetelerine karşı verdiği mücadeleden silah
arkadaşlarıyla birlikte Eylül 1922’de İzmir’e ulaşmalarına kadar geçen zaman dilimini
konu alır. Çalışma Ahmet Naci Efendi’nin “Samsun’dan İzmir’e” adını verdiği hatıratını ve
Necmeddin (Necmi) Cihan ile babası hakkında yapılan mülakatı içermektedir.
durum ve şartlar altında bulunduğunu gözler önüne seren Samsun’a dair en önemli vesikalardan biri
olarak değerlendirilebilir. Ülkenin her yerinde baş gösteren sorunlar yumağı, adeta minyatür bir hal
alarak Canik Sancağı’nda yerini bulmaktadır. Öyle ki bu dönemde üretici kesim ve yine yetişmiş bilgili
insan yekûnu hemen hemen tamamıyla cephede savaşmak durumunda kalmıştı. Bu durum hem üretimi
azaltarak ülkeyi darboğaza sürüklüyor hem de yetişmiş insan gücünün cephede olması durumundan
kaynaklı olarak yetiştirilmesi gereken yeni neslin olanaksızlıklar içerisinde bulunmalarına sebebiyet
veriyordu. Zabıtnâme tam anlamıyla bu durumun vahametini ortaya sermektedir. Bu açıdan zabıtnâme
hakkında yapmaya çalıştığımız değerlendirme için Canik Genel Meclisi hakkında kısa bir izahat vermek
isabetli olacaktır.
Kentler, günümüz dünyasında bünyesinde önemli oranda nüfus barındıran mekanlar olarak öne çıkmaktadır. Özellikle Türkiye'de, 1950'lerden itibaren hızlanan kırdan kente göç hareketi, beraberinde kır yaşamı ile kent yaşamını iç içe sokarak, kenti kültürel etkileşimin önemli bir alanı haline getirmiştir. Ancak, kırsal bölgelerden gelen insanların bir anda kent yaşamına ayak uydurabilmesi ve bu mekanların toplumsal yaşamını içselleştirebilmeleri bir süreç gerektirmiştir. Kent Müzeleri, bir kentin kır yaşamı ile kent yaşamını birlikte ele alan, her türlü siyasi, iktisadi, sosyal ve kültürel tarihini gün yüzüne çıkararak kentlilik bilincini geliştiren önemli merkezler haline gelmektedir. Bireylerin yaşadıkları mekan ile maddi ve manevi bağlarını güçlendiren kent müzelerini, Samsun Kent Müzesi özelinde ele almak, pek çok sorunun da cevabına ulaşabilmek adına önem arz etmektedir.
Abstract
Cities are prominent as importantly populated spaces in today's world. Particularly in Turkey, the movement of immigration to the city from the town since 1950s, bringing together rural life and urban life together, the city has made it an important area of cultural interaction. However, it is necessary for people from rural areas to be able to keep up with the city life and to internalize the social life of these spaces. The City Museums are becoming important centers that take urban life together with city life together and develop all kinds of political, economic, social and cultural Doktora Öğrencisi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi ABD, (ercanyalcin55@gmail.com).
Books by Ercan Yalçın
almıştır. Osmanlı idari yapısı içerisinde zaman zaman müstakil sancak statüsüne getirilen Canik/Samsun, bünyesinde barındırdığı nüfussal çeşitlilik ile de önem arz eden bir yerleşim
alanı olmuştur. Türk, Ermeni, Rum gibi çeşitli etnik grupların yanı sıra Müslüman, Gregoryan, Katolik, Ortodoks Hristiyan ve Yahudi gibi pek çok dini kimliğe sahip insanlara tarihinin pek çok evresinde ev sahipliği yapmıştır. Samsun, sahip olduğu coğrafi konumu vesilesiyle de önemli bir kenttir. Özellikle orta Anadolu’yu Karadeniz’e bağlayan bir geçiş güzergahında bulunuyor olması, Samsun’u ticari faaliyetlerin gerçekleştirildiği, ayrıca ticari metanın değişik bölgelere taşınmasının sağlandığı bir geçiş noktası, iskele kenti şimdiki anlamıyla liman kenti hüviyetine sahip olmuştur. Coğrafi olarak taşımış olduğu bu durum, Samsun’u diğer Karadeniz şehirlerinden ayıran önemli bir unsuru teşkil eder. Hem Türkiye’nin pek çok yerine gönderilecek olan ticari mallar, hem de dışarıdan ithal edilmek üzere ülkeye giren ve kentlere dağıtılması gerekli malların, Samsun iskelesini-limanını kullanması önemli bir avantajı doğuruyordu. Dolayısıyla Samsun, hem Türkiye içi hem de uluslararası ticari yaşamda önemli bir kent olmuştur. Samsun’un dini ve etnik çeşitliliğinin yanı sıra ekonomik faaliyetleri itibariyle de çeşitlilik arz ettiğini söylemek mümkündür. Önemli bir tarım kenti olan Samsun’da Osmanlı’nın son dönemi ve Cumhuriyeti’in ilk yıllarında en önemli ekonomik faaliyet alanlarından biri tütün olmuştur. Rehber incelendiğinde tütüne yönelik bilgilerin oldukça önemli niteliğe
sahip olduğu anlaşılabilir, ki bu dönemde Samsun’un ihracatındaki en önemli yeri tütün teşkil etmekteydi. Tütünün yanı sıra Samsun’da un ve tahıl ürünlerinin de ticari faaliyetler içerisinde önemli bir yer teşkil ettikleri görülebilir. Öyle ki bu dönemde Samsun’un ihraç
ürünleri arasında yumurta, kuru sebze, yağ, zahire ihracatı çok önemliydi. Bunların yanında; ipek, mensucat, balık ve hayvan yiyecekleri, bitkisel tohumlar, ot ve bitki artıkları, tömbeki, hazır boya, kimyevi ürünler, tıbbî malzeme, ıtriyat, reçineler, deri hayvanları, sebze ve meyve, şekerlemeler ve müstemlekat erzakı, sanayie mahsus zeyut, iç yağlar, mumlar, keten, kendir ve diğer iplik üretimine mahsus bitkisel maddeler, madenler ve malumatı bulunuyordu. Türk Ticaret Salnamesi’nde kaydedilen hemen hemen her ticari faaliyet alanını Samsun Ticaret Rehberi’nden de takip edebiliyoruz. Ticaret Rehberi’nin günümüz harflerine tran-
skripsiyonunu gerçekleştirirken orjinal nüshasını da eklemeyi yararlı bulduk. Transkripsiyon metnin içerisinde ilgili sayfalara numaralar vererek orjinal eserdeki ilgili yerin bulunmasını Osmanlı Türkçesini okuyabilen okurlarımız için kolaylaştırdık. Ticaret Rehberi’nin orjinal
nüshasında ne yazık ki sayfa numaraları mevcut değildi. Bu sorunun ortadan kalkması adına “Münderecat” başlığı ile başlayan sayfayı “1” kabul ederek sayfa numaralarını kendimiz oluşturduk.
Samsun’un ekonomik ve ticari yaşamına dair önemli kayıtlar ihtiva eden Nadi ve Yesari Beylerin 1923 yılına ait eserini günümüz harfleriyle siz okuyucularımızla buluşturmaktan mutluluk duyuyoruz. Elbette ki insan hatasız olmaz, her ne kadar hatalarımızı en aza indirmek üzere çalışmalarımızı gerçekleştirdik isek de herhangi bir hatamız olmuş ise şimdiden okuyucularımızın affına sığınırız.
Yararlı olması dileklerimizle.
tüm olumsuz şartlara karşın Canik Sancak Meclisi 1916 yılının Ocak-Şubat aylarında toplanarak faaliyetlerini gerçekleştirebilmiştir.
Elinizde bulunan çalışma, 1916 yılında toplanan ve zapta geçirilen Canik/Samsun Sancağı Genel Meclis Tutanakları’ndan oluşmaktadır. Çalışmanın ilk bölümünde Osmanlı Devleti’nin idari teşkilatlanması konusunda bilgi vermeyi gerekli gördük. Eyalet, Sancak-Liva,
Nahiye, Kaza gibi idari birimler hakkında kısa bilgiler sunduktan sonra Osmanlı Devleti içerisinde çeşitli faaliyetler gerçekleştiren Meclisleri ve bu Meclisler içerisinde ise Sancak Meclisleri anlatılmaya çalışıldı. I. bölümün sonunda Canik Sancağı Umumî Meclisleri ile ilgili
bilgiler sunarak ilk bölümü sonlandırdık. İkinci bölümde ise 1331 senesine ait meclis zabıtlarını, siz değerli okurlar ve araştırmacıların faydasına sunmak üzere Arap harflerinden latin harflerine transkripsiyonunu gerçekleştirdik. Dönemin kullanılan Türkçesinde pek çok Arapça ve Farsça sözcüklerin geçmesi ve bu sözcüklerin günümüzde bilinilirliğinin sınırlı olması dolayısıyla, metnin daha kolay anlaşılmasını sağlamak için bu sözcüklerin günümüz karşılıklarını dipnotlarda ortaya koyduk. III. bölümde ise neşrettiğimiz meclis zabıtlarını, Arap Harfli Türkçesinden okuyabilecek vatandaşlarımızın ilk el belgeden yararlanma olanağına kavuşabilmeleri adına orijinal nüsha olarak yayınlamayı uygun gördük.
sergiledikleri topyekûn bir savaş oldu. Yaklaşık üç yıl süren mücadelenin en önemli kaynakları;
savaş esnasında yapılan yazışmaları içeren arşiv vesikaları, ordu ve meclis gibi kurumların
resmi yayınları ve dönemin basınına yansıyanlar olarak belirtilebilir. Bunların yanı sıra,
Türk İstiklâl Harbi’ni bizzat cephede yaşayan komutan, subay ve askerlerin tuttukları notlar
ve sözlü anlatımları da bu dönemin anlaşılması manasında oldukça önemlidir. Özellikle
yaşanılan olayların insanî boyutunu tüm çıplaklığıyla ortaya seren bu anılar, Türk İstiklâl
Harbi’nin manevi ve sosyal içerikli ayrıntılarını içerirler. Aslında savaşın teknik ve siyasi
anlatımları yanında; savaş ve insan ekseninde, verilen mücadeleleri sonradan okuyanlar ve
öğrenmek isteyenler için farklı bir boyut ortaya koyarlar.
Ele alınan hatırat Samsunlu bir İstiklâl Harbi gazisine aittir. Mustafa Kemal Paşa’nın
19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışına dair gözlemlerinin de yer aldığı yirmi beş sayfalık
hatırat; Ahmet Naci Efendi’nin Samsun’da Rum çetelerine karşı verdiği mücadeleden silah
arkadaşlarıyla birlikte Eylül 1922’de İzmir’e ulaşmalarına kadar geçen zaman dilimini
konu alır. Çalışma Ahmet Naci Efendi’nin “Samsun’dan İzmir’e” adını verdiği hatıratını ve
Necmeddin (Necmi) Cihan ile babası hakkında yapılan mülakatı içermektedir.
durum ve şartlar altında bulunduğunu gözler önüne seren Samsun’a dair en önemli vesikalardan biri
olarak değerlendirilebilir. Ülkenin her yerinde baş gösteren sorunlar yumağı, adeta minyatür bir hal
alarak Canik Sancağı’nda yerini bulmaktadır. Öyle ki bu dönemde üretici kesim ve yine yetişmiş bilgili
insan yekûnu hemen hemen tamamıyla cephede savaşmak durumunda kalmıştı. Bu durum hem üretimi
azaltarak ülkeyi darboğaza sürüklüyor hem de yetişmiş insan gücünün cephede olması durumundan
kaynaklı olarak yetiştirilmesi gereken yeni neslin olanaksızlıklar içerisinde bulunmalarına sebebiyet
veriyordu. Zabıtnâme tam anlamıyla bu durumun vahametini ortaya sermektedir. Bu açıdan zabıtnâme
hakkında yapmaya çalıştığımız değerlendirme için Canik Genel Meclisi hakkında kısa bir izahat vermek
isabetli olacaktır.
Kentler, günümüz dünyasında bünyesinde önemli oranda nüfus barındıran mekanlar olarak öne çıkmaktadır. Özellikle Türkiye'de, 1950'lerden itibaren hızlanan kırdan kente göç hareketi, beraberinde kır yaşamı ile kent yaşamını iç içe sokarak, kenti kültürel etkileşimin önemli bir alanı haline getirmiştir. Ancak, kırsal bölgelerden gelen insanların bir anda kent yaşamına ayak uydurabilmesi ve bu mekanların toplumsal yaşamını içselleştirebilmeleri bir süreç gerektirmiştir. Kent Müzeleri, bir kentin kır yaşamı ile kent yaşamını birlikte ele alan, her türlü siyasi, iktisadi, sosyal ve kültürel tarihini gün yüzüne çıkararak kentlilik bilincini geliştiren önemli merkezler haline gelmektedir. Bireylerin yaşadıkları mekan ile maddi ve manevi bağlarını güçlendiren kent müzelerini, Samsun Kent Müzesi özelinde ele almak, pek çok sorunun da cevabına ulaşabilmek adına önem arz etmektedir.
Abstract
Cities are prominent as importantly populated spaces in today's world. Particularly in Turkey, the movement of immigration to the city from the town since 1950s, bringing together rural life and urban life together, the city has made it an important area of cultural interaction. However, it is necessary for people from rural areas to be able to keep up with the city life and to internalize the social life of these spaces. The City Museums are becoming important centers that take urban life together with city life together and develop all kinds of political, economic, social and cultural Doktora Öğrencisi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi ABD, (ercanyalcin55@gmail.com).
almıştır. Osmanlı idari yapısı içerisinde zaman zaman müstakil sancak statüsüne getirilen Canik/Samsun, bünyesinde barındırdığı nüfussal çeşitlilik ile de önem arz eden bir yerleşim
alanı olmuştur. Türk, Ermeni, Rum gibi çeşitli etnik grupların yanı sıra Müslüman, Gregoryan, Katolik, Ortodoks Hristiyan ve Yahudi gibi pek çok dini kimliğe sahip insanlara tarihinin pek çok evresinde ev sahipliği yapmıştır. Samsun, sahip olduğu coğrafi konumu vesilesiyle de önemli bir kenttir. Özellikle orta Anadolu’yu Karadeniz’e bağlayan bir geçiş güzergahında bulunuyor olması, Samsun’u ticari faaliyetlerin gerçekleştirildiği, ayrıca ticari metanın değişik bölgelere taşınmasının sağlandığı bir geçiş noktası, iskele kenti şimdiki anlamıyla liman kenti hüviyetine sahip olmuştur. Coğrafi olarak taşımış olduğu bu durum, Samsun’u diğer Karadeniz şehirlerinden ayıran önemli bir unsuru teşkil eder. Hem Türkiye’nin pek çok yerine gönderilecek olan ticari mallar, hem de dışarıdan ithal edilmek üzere ülkeye giren ve kentlere dağıtılması gerekli malların, Samsun iskelesini-limanını kullanması önemli bir avantajı doğuruyordu. Dolayısıyla Samsun, hem Türkiye içi hem de uluslararası ticari yaşamda önemli bir kent olmuştur. Samsun’un dini ve etnik çeşitliliğinin yanı sıra ekonomik faaliyetleri itibariyle de çeşitlilik arz ettiğini söylemek mümkündür. Önemli bir tarım kenti olan Samsun’da Osmanlı’nın son dönemi ve Cumhuriyeti’in ilk yıllarında en önemli ekonomik faaliyet alanlarından biri tütün olmuştur. Rehber incelendiğinde tütüne yönelik bilgilerin oldukça önemli niteliğe
sahip olduğu anlaşılabilir, ki bu dönemde Samsun’un ihracatındaki en önemli yeri tütün teşkil etmekteydi. Tütünün yanı sıra Samsun’da un ve tahıl ürünlerinin de ticari faaliyetler içerisinde önemli bir yer teşkil ettikleri görülebilir. Öyle ki bu dönemde Samsun’un ihraç
ürünleri arasında yumurta, kuru sebze, yağ, zahire ihracatı çok önemliydi. Bunların yanında; ipek, mensucat, balık ve hayvan yiyecekleri, bitkisel tohumlar, ot ve bitki artıkları, tömbeki, hazır boya, kimyevi ürünler, tıbbî malzeme, ıtriyat, reçineler, deri hayvanları, sebze ve meyve, şekerlemeler ve müstemlekat erzakı, sanayie mahsus zeyut, iç yağlar, mumlar, keten, kendir ve diğer iplik üretimine mahsus bitkisel maddeler, madenler ve malumatı bulunuyordu. Türk Ticaret Salnamesi’nde kaydedilen hemen hemen her ticari faaliyet alanını Samsun Ticaret Rehberi’nden de takip edebiliyoruz. Ticaret Rehberi’nin günümüz harflerine tran-
skripsiyonunu gerçekleştirirken orjinal nüshasını da eklemeyi yararlı bulduk. Transkripsiyon metnin içerisinde ilgili sayfalara numaralar vererek orjinal eserdeki ilgili yerin bulunmasını Osmanlı Türkçesini okuyabilen okurlarımız için kolaylaştırdık. Ticaret Rehberi’nin orjinal
nüshasında ne yazık ki sayfa numaraları mevcut değildi. Bu sorunun ortadan kalkması adına “Münderecat” başlığı ile başlayan sayfayı “1” kabul ederek sayfa numaralarını kendimiz oluşturduk.
Samsun’un ekonomik ve ticari yaşamına dair önemli kayıtlar ihtiva eden Nadi ve Yesari Beylerin 1923 yılına ait eserini günümüz harfleriyle siz okuyucularımızla buluşturmaktan mutluluk duyuyoruz. Elbette ki insan hatasız olmaz, her ne kadar hatalarımızı en aza indirmek üzere çalışmalarımızı gerçekleştirdik isek de herhangi bir hatamız olmuş ise şimdiden okuyucularımızın affına sığınırız.
Yararlı olması dileklerimizle.
tüm olumsuz şartlara karşın Canik Sancak Meclisi 1916 yılının Ocak-Şubat aylarında toplanarak faaliyetlerini gerçekleştirebilmiştir.
Elinizde bulunan çalışma, 1916 yılında toplanan ve zapta geçirilen Canik/Samsun Sancağı Genel Meclis Tutanakları’ndan oluşmaktadır. Çalışmanın ilk bölümünde Osmanlı Devleti’nin idari teşkilatlanması konusunda bilgi vermeyi gerekli gördük. Eyalet, Sancak-Liva,
Nahiye, Kaza gibi idari birimler hakkında kısa bilgiler sunduktan sonra Osmanlı Devleti içerisinde çeşitli faaliyetler gerçekleştiren Meclisleri ve bu Meclisler içerisinde ise Sancak Meclisleri anlatılmaya çalışıldı. I. bölümün sonunda Canik Sancağı Umumî Meclisleri ile ilgili
bilgiler sunarak ilk bölümü sonlandırdık. İkinci bölümde ise 1331 senesine ait meclis zabıtlarını, siz değerli okurlar ve araştırmacıların faydasına sunmak üzere Arap harflerinden latin harflerine transkripsiyonunu gerçekleştirdik. Dönemin kullanılan Türkçesinde pek çok Arapça ve Farsça sözcüklerin geçmesi ve bu sözcüklerin günümüzde bilinilirliğinin sınırlı olması dolayısıyla, metnin daha kolay anlaşılmasını sağlamak için bu sözcüklerin günümüz karşılıklarını dipnotlarda ortaya koyduk. III. bölümde ise neşrettiğimiz meclis zabıtlarını, Arap Harfli Türkçesinden okuyabilecek vatandaşlarımızın ilk el belgeden yararlanma olanağına kavuşabilmeleri adına orijinal nüsha olarak yayınlamayı uygun gördük.