Papers by Mert Çanakcı
folklor/edebiyat, 2019
1960’lı yıllarda ortaya çıkan metinlerarası ilişkiler kavramı, her metnin başka metinlerin birleş... more 1960’lı yıllarda ortaya çıkan metinlerarası ilişkiler kavramı, her metnin başka metinlerin birleşmesinden oluştuğu ve bu bağlamdan tüm metinlerin birbiriyle bir şekilde bağlantılı olduğu ilkesine dayanmaktadır. Fransız edebiyat kuramcısı, Gérard Genette metinler arasındaki her türlü ilişkiyi metinselaşkınlık olarak tanımlamıştır. Metinselaşkınlık türlerinden biri olan anametinsellik, anametin ve onun öncülü olan bir altmetin arasındaki her türlü bağlantıyı ifade eder. Bu ilişki türünün görüldüğü alanlardan biri yeniden yazımdır. Daniel Defoe’nun “Robinson Crusoe” eseri on sekizinci yüzyılda yazılmıştır ve Alexander Selkirk’in gerçek hikâyesinin anlatıya dönüştürülmüş halidir. Michel Tournier’nin “Cuma ya da Pasifik Arafı” eseri yirminci yüzyılda yazılmıştır ve Defoe’nun “Robinson Crusoe” eserinin modern bir yeniden yazımıdır. Bu çalışmada “Robinson Crusoe” ve “Cuma ya da Pasifik Arafı” eserlerinde ortaya çıkan metinselaşkınlık ilişkisinin neden, nasıl ve hangi açılardan meydana geldiğinin belirlenmesini amaçlayan bir inceleme yapılacaktır. Çalışmanın sonucunda altmetinle anametin arasında özellikle Gérard Genette’nin belirlediği, zamansal, uzamsal, anlatısal ve değersel dönüşümlerin izleri açıkça belirlenmiştir. Altmetin “Robinson Crusoe” benöyküsel dönüşüm bağlamında “Cuma ya da Pasifik Arafı” anametni halini almıştır. Bu bağlamda Michel Tournier’nin kendinden önce yazılmış metni, farklı bir bağlamda yeni anlamlar yükleyerek değiştirip dönüştürerek, kendine özgü bir metin haline getirdiği belirlenmiştir.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Books by Mert Çanakcı
Çocuk ve Gençlik Edebiyatında Barış Kültürü, 2016
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Conference Presentations by Mert Çanakcı
IV. Uluslararası Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu, 2017
Kökeni, kervancıların geceleri ateş başında vakit geçirmek amaçlı birbirlerine anlattıkları olağa... more Kökeni, kervancıların geceleri ateş başında vakit geçirmek amaçlı birbirlerine anlattıkları olağanüstü kişi ve olayları konu olan sözlü edebiyat ürünleri olan masallar, içlerinde şiddet, ölüm ve cinsellik gibi çocuklara uygun olmayan ögeler içermektedir. İlerleyen zamanlarda masallar, didaktik olma ve olağanüstü olaylar içermeleri nedeniyle çocuklara yönelik olarak yazılmaya başlamıştır.
19. yüzyılda yaşayan Danimarkalı yazar Hans Christian Andersen içinde yaşadığı toplumsal yapının çarpıklıklarını ele alan içinde fantastik ögeler barındıran metinler kaleme almıştır. İçlerinde ölüm, intihar, korku gibi olumsuz duygu ve davranışların olduğu bu metinler, dönemindeki masallardan farklı olarak bir çoğunun karanlık bir yapısı ve kötü bir sonu vardı. Bu çalışmada yazarın en ünlü metinlerinden biri olan ve bu yapıda olan “Kibritçi Kız” üzerinde durulacaktır.
Türk edebiyatının en önemli öykü yazarlarından biri olan Sabahattin Ali, öykülerinde yine toplumsal durumları kaleme almıştır. Öyküleri ayrıntılı ve etkileyici uzam ve karakter tasvirleri içermektedir. Yazdığı öykülerden biri olan “Ayran” birçok yönden Andersen’in “Kibritçi Kız” metniyle önemli benzerlikler taşımaktadır.
İşte bu çalışmada Hans Christian Andersen’in “Kibritçi Kız” eseriyle, Sabahattin Ali’nin “Ayran” adlı öyküsü sosyolojik yöntemle ve karşılaştırmalı edebiyat biliminin verileri ışığında çocuğa uygunluk ilkelerine uygunlukları, eserlerin çocuk baş karakterler yaklaşımı ve masal-öykü türlerinin farklılıkları bağlamında karşılaştıracaktır.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
IlI. ULUSLARARASI ÇOCUK VE GENÇLİK EDEBİYATI SEMPOZYUMU, 2016
Dünya üzerinde farklı zaman ve mekânlarda yaşayan toplumlar için sokakta yaşayan çocuklar tamamen... more Dünya üzerinde farklı zaman ve mekânlarda yaşayan toplumlar için sokakta yaşayan çocuklar tamamen çözüm bulunamamış önemli sosyal bir sorundur. Toplumun bu bireylere karşı dışlayıcı nitelik taşıyan ön yargılı bakışı buna karşın bu çocukların suç ve kötü alışkanlıklara karşı meyilli olması sorunun iki önemli unsurudur.
Malzemesini toplumdan alan ve toplumsal eleştirinin ana kaynaklarından olan edebiyat eserleri yazıldıkları kültürel yapının içinde sokak çocukları konusunu da işlemiştir. Yazarlar toplumda gördükleri yapıyı eserlerine yansıtarak toplumlarına ayna tutma görevini yerine getirmektedir.
İşte bu çalışmada İngiliz yazar Charles Dickens’in Oliver Twist eseri ile Türk yazar Kemalettin Tuğcu’nun Küçük Serseri eseri iki farklı kültür, zaman ve mekân farklılığında içlerinde yer alan sokak çocuğu temasının ele alınışı bağlamında sosyolojik eleştiri yöntemi ve karşılaştırmalı edebiyat bilimini verileri ışığında disiplinlerarası bağlamda karşılaştırılacaktır.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
VI. Uluslararası Karşılaştırmalı Edebiyat Bilimi Kongresi, 2016
Orta çağ’ın karanlığında Rönesans’a geçişte Thomas More’un ortaya çıkardığı ütopya kavramı var ol... more Orta çağ’ın karanlığında Rönesans’a geçişte Thomas More’un ortaya çıkardığı ütopya kavramı var olmayan ama ideal/mükemmel olan bir uzam, geleceğe dair daha iyinin umudunu taşımaktadır. Bununla beraber her ütopyan yapı kendi içinde karşıtını barındırmaktadır. Bu bağlamda daha iyiye erişmenin araçlarından olan akıl, bilim ve teknolojinin 20. yy. da iki Dünya savaşına neden olması ve kitle imha silahlarının yapımı için kullanılması modernite krizine neden olmuştur. Bu kriz edebiyatta ütopyanın içinde çıkan idealin yerini şiddet, baskı ve totaliter düzenin aldığı distopyan uzamları yaratmıştır. Bir toplumun mükemmel/ideal durumunu koruması için statik hale gelmesi gerekmekte bu da toplumları totalitizme götürmektedir. Bu türün edebiyat eserleri bağlamında en önemli işlevleri yazıldığı topluma karşı bir eleştiri ve geleceğe dair bir uyarı içermesidir. İşte bu çalışmada yazıldığı zamana göre gelecek kurgusu içeren suç ve şiddetin en yüksek boyutta olduğu distopyan bir uzamda, suçu önlemek için insanların özgür iradelerini kontrol altına almaya varan yöntemleriyle totalitarizme doğru yönelmiş bir devlet yapısında yazılmış olan, Anthony Burgess’in Otomatik Portakal eseri ve Stanley Kubrick’in yönetmenliğinde çekilen aynı adlı film, iki farklı sanat dalının eseri işlemesi ve ana tema olan ütopyan/distopyan öğelerin belirlenmesi bağlamında göstergelerarası bir incelemeye tabi tutulacaktır.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Uploads
Papers by Mert Çanakcı
Books by Mert Çanakcı
Conference Presentations by Mert Çanakcı
19. yüzyılda yaşayan Danimarkalı yazar Hans Christian Andersen içinde yaşadığı toplumsal yapının çarpıklıklarını ele alan içinde fantastik ögeler barındıran metinler kaleme almıştır. İçlerinde ölüm, intihar, korku gibi olumsuz duygu ve davranışların olduğu bu metinler, dönemindeki masallardan farklı olarak bir çoğunun karanlık bir yapısı ve kötü bir sonu vardı. Bu çalışmada yazarın en ünlü metinlerinden biri olan ve bu yapıda olan “Kibritçi Kız” üzerinde durulacaktır.
Türk edebiyatının en önemli öykü yazarlarından biri olan Sabahattin Ali, öykülerinde yine toplumsal durumları kaleme almıştır. Öyküleri ayrıntılı ve etkileyici uzam ve karakter tasvirleri içermektedir. Yazdığı öykülerden biri olan “Ayran” birçok yönden Andersen’in “Kibritçi Kız” metniyle önemli benzerlikler taşımaktadır.
İşte bu çalışmada Hans Christian Andersen’in “Kibritçi Kız” eseriyle, Sabahattin Ali’nin “Ayran” adlı öyküsü sosyolojik yöntemle ve karşılaştırmalı edebiyat biliminin verileri ışığında çocuğa uygunluk ilkelerine uygunlukları, eserlerin çocuk baş karakterler yaklaşımı ve masal-öykü türlerinin farklılıkları bağlamında karşılaştıracaktır.
Malzemesini toplumdan alan ve toplumsal eleştirinin ana kaynaklarından olan edebiyat eserleri yazıldıkları kültürel yapının içinde sokak çocukları konusunu da işlemiştir. Yazarlar toplumda gördükleri yapıyı eserlerine yansıtarak toplumlarına ayna tutma görevini yerine getirmektedir.
İşte bu çalışmada İngiliz yazar Charles Dickens’in Oliver Twist eseri ile Türk yazar Kemalettin Tuğcu’nun Küçük Serseri eseri iki farklı kültür, zaman ve mekân farklılığında içlerinde yer alan sokak çocuğu temasının ele alınışı bağlamında sosyolojik eleştiri yöntemi ve karşılaştırmalı edebiyat bilimini verileri ışığında disiplinlerarası bağlamda karşılaştırılacaktır.
19. yüzyılda yaşayan Danimarkalı yazar Hans Christian Andersen içinde yaşadığı toplumsal yapının çarpıklıklarını ele alan içinde fantastik ögeler barındıran metinler kaleme almıştır. İçlerinde ölüm, intihar, korku gibi olumsuz duygu ve davranışların olduğu bu metinler, dönemindeki masallardan farklı olarak bir çoğunun karanlık bir yapısı ve kötü bir sonu vardı. Bu çalışmada yazarın en ünlü metinlerinden biri olan ve bu yapıda olan “Kibritçi Kız” üzerinde durulacaktır.
Türk edebiyatının en önemli öykü yazarlarından biri olan Sabahattin Ali, öykülerinde yine toplumsal durumları kaleme almıştır. Öyküleri ayrıntılı ve etkileyici uzam ve karakter tasvirleri içermektedir. Yazdığı öykülerden biri olan “Ayran” birçok yönden Andersen’in “Kibritçi Kız” metniyle önemli benzerlikler taşımaktadır.
İşte bu çalışmada Hans Christian Andersen’in “Kibritçi Kız” eseriyle, Sabahattin Ali’nin “Ayran” adlı öyküsü sosyolojik yöntemle ve karşılaştırmalı edebiyat biliminin verileri ışığında çocuğa uygunluk ilkelerine uygunlukları, eserlerin çocuk baş karakterler yaklaşımı ve masal-öykü türlerinin farklılıkları bağlamında karşılaştıracaktır.
Malzemesini toplumdan alan ve toplumsal eleştirinin ana kaynaklarından olan edebiyat eserleri yazıldıkları kültürel yapının içinde sokak çocukları konusunu da işlemiştir. Yazarlar toplumda gördükleri yapıyı eserlerine yansıtarak toplumlarına ayna tutma görevini yerine getirmektedir.
İşte bu çalışmada İngiliz yazar Charles Dickens’in Oliver Twist eseri ile Türk yazar Kemalettin Tuğcu’nun Küçük Serseri eseri iki farklı kültür, zaman ve mekân farklılığında içlerinde yer alan sokak çocuğu temasının ele alınışı bağlamında sosyolojik eleştiri yöntemi ve karşılaştırmalı edebiyat bilimini verileri ışığında disiplinlerarası bağlamda karşılaştırılacaktır.