Bu araştırmanın temel amacı, 2008-2018 yılları arasında yayımlanan okul öncesi şarkı dağarcığı ve... more Bu araştırmanın temel amacı, 2008-2018 yılları arasında yayımlanan okul öncesi şarkı dağarcığı ve özelliklerinin neler olduğunun belirlenmesidir. Okul öncesi dönem için yazılmış şarkı dağarcığına ilişkin kitap sayısı, kitapların künye bilgileri, kitaplarının yıllara göre dağılımı, şarkılarının konu dağılımları, ses sınırları ve ölçü sayılarının uygunluk durumlarına, kullanılan ton dağılımları bilgisine ulaşılmıştır. Çalışma, tarama modeli bir araştırmadır. 2008-2018 yılları arasında yayımlanan, okul öncesi dönemi müzik eğitimi ile ilgili şarkılar, kitaplar ve araştırmalar, bu araştırmanın evrenini oluşturmaktadır. Ulaşılabilen eserler ise araştırma örneklemini oluşturmuştur. Araştırma sonucunda, 2008-2018 yılları arasında okul öncesi dönem için yazılmış şarkı dağarcığına ilişkin yayınlanan toplam 16 kitap ve 283 şarkı olduğu, yayınların yıllara göre bir düzen göstermediği belirlenmiştir. En fazla işlenen konu başlıklarının “Hayvanlar”, “Tekerleme, Oyun ve Hikâyeler” ve “Gökyüzü, Mevsimler, Uzay ve Ay”, en az işlenen konu başlıklarının ise ‘Değerler’, ‘Müzik’ ve ‘Para’ konularının olduğu tespit edilmiştir. Literatürdeki bilgilere göre yayımlanan şarkıların ses sınırlarının, bazı kitaplarda okul öncesi dönem ses sınırlarına uygun olmayan şarkı sayısının, uygun şarkı sayısından fazla olduğu görülmüştür. Şarkıların ölçü sayılarının okul öncesi eğitime uygun olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Kitaplarda yayımlanan şarkılarda en fazla kullanılan tonlar/makamlar sırasıyla ‘Do Majör’, ‘Re Minör’ ve ‘Fa Majör’ olarak belirlenmiştir. En az kullanılan tonlar/makamlar sırasıyla ‘La Majör’, ‘Sol Minör’ ve ‘Hüseyni’ makamıdı
In this study, it was carried out to enable gifted and talented children to discover, recognize a... more In this study, it was carried out to enable gifted and talented children to discover, recognize and develop their social skills through musical education. In this research using experimental method; It has been investigated how effective the social skills levels of gifted and talented children and music education can be. The study group of the research consisted of students studying in the Gifted and Talented Education Program (ÜYEP) in a private educational institution in Istanbul. The Social Skills Evaluation Scale (7-12 years old) developed by Gönül Akçamete and Hasan Avcıoğlu was applied to the experiment (n = 9) and control (n = 9) groups, which were randomly selected among 18 students. Experimental group; one hour per week an enriched to improve social skills developed by researcher with researcher music while working training program, and also one hour per week at the Ministry of Education with the school's music teacher, music lessons and continued their musical education through the program. The control group continued their music education with the music teacher of the school for two hours a week with the Ministry of National Education Music lesson program. At the end of 12 weeks, a post-test was applied to the experimental and control groups and the data were analyzed statistically. In the results obtained by analyzing the data; at the end of the application process, a positive development was observed in the experimental group's basic social skills, basic speaking skills, initiation skills, group business skills, emotional skills, self-control skills and cognitive skills. In the control group; basic conversational skills, relationship skills to initiate, maintain relations skills, the ability to welcome the results were seen in a positive direction in the development of guidelines making skills and cognitive skills. It was confirmed that music education improves the social skills of the students in both the experimental and control groups.
Batı ve Doğu arasında bulunan Rusya dolayısıyla Rus bestecileri her zaman "Doğu" kültürüne merakl... more Batı ve Doğu arasında bulunan Rusya dolayısıyla Rus bestecileri her zaman "Doğu" kültürüne merakları ile ilgi çekmekteydi. Rus operasının temellerini atan Glinka ve buna öncülük eden, doğu motiflerini kullanan bestecilerden Aliabyev ve Dargomozhsky ile başlayan sözlü eserlerdeki (romans) egzotizm, etnografik olarak gözümüze çarpmaktadır. Akabinde de 19. yüzyılda "Rus beşleri" ulusal bestecilik akımının eserlerinde "Oryantalizm" akımıyla bir ekol oluşturmuş, Rus klasik müziğini geleneksel müzik anlayışı bağlamında ortaya koyabilmiştir. Ulusal akım oluşturarak müzik tarihine giren "Rus beşleri", "Rus Oryantalizmi"yle diğer halkların kültürüne ve folkloruna verdiği manevi değeri de ön plana çıkarabilmiştir. Rus Beşleri; liderleri olan Balakirev'in yanında Cui, Borodin, Musorgsky ve Rimsky-Korsakov'dan oluşuyordu. Bu çalışmada, "Rus beşleri" (Moguchaya Kuchka) ele alınarak, Balakirev'in Selim'in Şarkısı isimli eseri incelenmiş ve oryantalizm ile ilgili bağlantısı ortaya konulmuştur. Balakirev'in oryantal konulu bir şarkının ilk örneklerinden biri olan "Selim'in Şarkısı" Balakirev'in Kafkasya gezisinden dört yıl önce 1858'de bestelenmiş ve Lermontov'un şiiri İsmail Bey üzerine yazılmıştır.
Bu araştırmanın amacı Üzeyir Hacıbeyov’un müzisyen kimliğini ele alarak, birçok ülkede temsil edi... more Bu araştırmanın amacı Üzeyir Hacıbeyov’un müzisyen kimliğini ele alarak, birçok ülkede temsil edilen “Arşın Mal Alan” komik operetinin incelenmesidir. "Arşın Mal Alan" opereti ve Hacıbeyov'un kimliğine ait bilgileri toplayarak yeniden gündeme getirmek, Türk dünyası için değerli olan hala popülerliğini sürdüren bu eserin gelecek kuşaklara aktarılması amaçlanmaktadır. Operet’in özünde Azerbaycan toplumunun yapısı, kadın hakları ve özgürlüğü işlenmiştir. Bu eserin, İslam’ı ve İslam geleneklerini eleştirdiğini düşünenlerin yanı sıra kadınların özgürleşmesine yardımcı olması anlamında İslam ülkelerinde de çok popüler olması önemli bir gerçektir. Sahne aracılığıyla eskimiş gelenek ve görenekleri göz önüne sermeye devam ederken modern yapının gerekliliği de ortaya çıkmıştır. Bestecinin pozitif düşünce içinde oyunu yazdığı, eski feodal tüccar dünyasının perde arkasında kaldığı görülmüştür. Hacıbeyov, 20. yüzyıl Azerbaycan müziğini kendi halk ezgilerini önemseyerek, evrensel normlarla iç içe sentezleyerek, batı müziği armonisi ile birleştirerek Azerbaycan çağdaş müziğini oluşturmuştur. Azerbaycan müziğinin pek çok üslup özelliklerini estetik esaslarını belirlemiş ve geliştirmiştir. Üzeyir Hacıbeyli’nin “Arşın Mal Alan” opereti Azerbaycan’da kültürel ve sosyal değişim hareketlerinin hızlandığı bir dönemde kaleme alınmış ve bu yenileşme çabalarına bir katkı olarak sahneye konulmuştur. Eser, 20. y.y başlarındaki Azerbaycan halkının yaşantısından bir kesit ifade etmektedir. Eserdeki karakterler, hayatın içinden seçilmiştir dolayısıyla o dönemin sosyal, kültürel yaşantısını sunmaktadır. Yapılan araştırmada dönemin şartlarına göre yazılan operetin günümüzde de önemini koruduğu bilinmektedir.
In this study, the usability of lip trill, yawn-sigh and tongue relaxation exercises in vocal tra... more In this study, the usability of lip trill, yawn-sigh and tongue relaxation exercises in vocal training programmes was evaluated. The exercise programmes were carried out with first-year students in a music teacher education programme, and the effect of these exercises on the quality of the voice was measured using acoustic measurement techniques. Thirty-one subjects were included in the study. The experimental group (n = 16) and the control group (n = 15) were determined randomly. While determining the groups, attention was paid to ensure that the characteristics of the groups were the same. An 8-week vocal exercise programme (one session per week) was carried out with the students in the experimental group. The voices of the students were recorded before and after each exercise, and then acoustic measurements of these recordings were made. The data obtained from the measurements conducted before the vocal exercises were compared with the measurement data obtained after the vocal exercises were carried out. The significance assessment of the differentiation of voice parameters in both the short term (comparison of the data obtained before the exercise and the data obtained immediately after the exercise) and in the long term (after the 8-week implementation phase) was made. A significant improvement was shown in voice quality in terms of frequency and amplitude perturbation parameters compared to the control group after each session and at the end of the 8-week exercise programme.
Traditional art as a guarantee for the preservation of national foundations of the society, oppos... more Traditional art as a guarantee for the preservation of national foundations of the society, opposing its teaching potential to the crises of contemporary society and popular culture which contributes to the targeted person through the «language» of human emotions, the complexity and subtlety of expression, which is directly connected with the development of students' creative thinking skills. Until now, there has been no holistic view of traditional art as a factor in the development of students' creative thinking skills. The identification of potential of traditional art in the students' creative thinking skills development will create preconditions for further development of vocational and personal problems of the teacher's personality, who is able to examine and learn new information and adopt unconventional creative solutions, conceptual and factual understanding of the problem, undoubtedly, enrich pedagogical science with new knowledge of the essential characteristics of forms and methods of using the traditional art as a a major factor in the development of students' creative thinking skills.
Kuzey Kafkasya’da Adige olarak anılan fakat Osmanlı döneminde Çerkes olarak ifade edilen Kafkasya... more Kuzey Kafkasya’da Adige olarak anılan fakat Osmanlı döneminde Çerkes olarak ifade edilen Kafkasya göçmenleri gerek o dönemki resmi kayıtlarda gerekse onları aralarında misafir eden Anadolu halkının dilinde Çerkesler adıyla tanınmıştır. Kuzey Kafkasya’da yaşayan çok dilli halkların önemli ortak özelliklerine sahip olan Çerkesler, içerik ve biçim bakımından birbirine çok benzeyen sözlü edebiyat ve şarkı söyleme geleneklerini her zaman korumaya çalışmışlardır. Çerkes dili de zengin bir dil olarak kabul edilmektedir. Kafkasya bölgesinin gelenek görenekleri birbirine benzeyen fakat farklı dil yapılarına sahip olan Kuzey Kafkasyada Adige, Osmanlı’da Çerkes olarak adlandırılan halkların müziklerine özgü yapılar, sözlü söyleme geleneklerine ait bilgiler, araştırmada ortaya konulmuştur. Araştırmada içersinde dil-söz anlamındaki müzikal yapı ve şarkıların değişim sebepleri de anlatılarak Adige-Çerkes şarkılarının özellikleri ve sınıflandırmaları ele alınmıştır. Sınıflandırma ile birlikte şarkıların söyleniş biçimi incelenmiştir. Sosyal yaşam içinde kendilerini özel müzik yapıları ile belli eden Adige-Çerkes halkı, kimliklerini kaybetmemek için bilhassa müzik kültürüne özgü dans, geleneksel çalgı, şarkı söyleme biçimlerini korumayı başardıkları gözlemlenmiştir. Çerkeslerin ilk ataları olan Nart kahramanlarının destansı hikayeleri, Çerkes şarkılarında çok önemlidir. Kuzey Kafkasya halklarının gelenekleri, Nart Destanları öğretileri ve bu öğretilerin ritüellerinden doğmuştur. Araştırmada, Adige-Çerkes toplumuna ait Nart Destanlarının önemi üzerinde durulmuş, Nart Destanlarını konu alan şarkıların Çerkes klasik müziğinin temelinde çok önemli olduğu görülmüştür.
This research aims to reveal the multiple intelligence fields according to demographic variables ... more This research aims to reveal the multiple intelligence fields according to demographic variables of the 1st and 2nd year students studying at Marmara University Fine Arts Education's Department of Music Education. 74 preservice music teachers participated in the research. The "Multiple Intelligence Inventory", adapted from English to Turkish by Oral (2001), was used to obtain data on multiple intelligence fields. In order to obtain information about the demographic variables of the students, the "Personal Information Form" developed by the researcher was used. SPSS package program was used to analyze the data obtained in the research. In order to determine whether the data are normally distributed, descriptive statistics techniques (mode, median, arithmetic mean, standard deviation) were used, and parametric tests were utilized in the analysis of the data that were determined to have a normal distribution in line with the results obtained. In the multiple intelligence fields of the students; Independent (unrelated) groups t-test was used to determine whether there was a significant difference according to gender, grade level and the type of high school they had graduated from, and one-way analysis of variance (ANOVA) was used to determine whether there was a significant difference according to the education level of the mothers and the education level of the fathers. At the end of the tests, it was found that there wasn't a significant difference of 0.05 level in the multiple intelligence fields of the students studying in the 1st and 2nd year of Marmara University Fine Arts Education's Department of Music Education according to the variables of gender, class level, high school from which they had graduated from, mother's education level and father's education level. found. Suggestions regarding the findings are presented.
Sesin eğitimine başlamak için, o sese ait özellikleri bilmek gerekir. Bilhassa ergenlik döneminde... more Sesin eğitimine başlamak için, o sese ait özellikleri bilmek gerekir. Bilhassa ergenlik döneminde ses eğitimi çalışmalarına başlayan bireyler için ses yapısını ortaya çıkartmak çok önemlidir. Çünkü ergenlik dönemi geçmiş kişilerden farklı olarak bu yaşta olanlar, sesin değişiminin farklı problemlerini yaşamaktadırlar. Bu durumla karşılaşan ve ses eğitimi almak isteyen bireyler seslerinde oluşan değişimlerden dolayı seslerini ifade etmekte zorlanmaktadırlar. Ergenlik dönemini geçirmiş ve ses eğitimi almak isteyen bireylerse daha farklı problemler yaşamaktadır. Ses eğitimi dersinde şarkı söyleme üzerine çalışmalar başlamadan önce konuşma eğitimi ile başlangıç yapılmalıdır. Çünkü kendi vücudundaki enstrümanı kullanacak olan bireyler bazen konuşmada bile ifade zenginliğine sahip değildirler. Bu yüzden ilk derslerde sıkıntılı, sesini çıkarmaktan utanan v.b. gibi bireylerle karşı karşıya kalınır. Hareketi kısıtlı bir çene yapısı, iyi boğumlama yapamayan dudaklar, çatılmış kaşlar, sıkışık nefes alışları görülebilir. Bazen de bu ifadelerin hiçbirine sahip olmayan ama şarkı söylerken heyecanlanarak sıkışan, ifade bozukluğuna sahip bireylerle karşılaşabiliriz. Bu nedenle; ses eğitimi dersinde, dersin amacını gerçekleştirmeye yarayacak farklı eğitimler gerekebilir. Ses eğitimi dersinin hedeflerinden olan gevşeme eğitimi de, insanın yaşantısında her zaman ihtiyaç duyabileceği bir davranış biçimidir. Sesin eğitimine başlamadan önce yapılacak gevşeme çalışmaları dersin olumlu geçmesine sebep olacaktır. Dersin başlangıcında gevşeme çalışmaları içersindeki bedensel ve fiziksel çalışmaya ihtiyaç vardır. Zihinsel rahatlama peşinden fiziksel rahatlamayı getirecektir. Dersin amacı da daha olumlu olarak gerçekleşecektir.
The Hearing Impaired Children, just like other children, show physical actions during musical act... more The Hearing Impaired Children, just like other children, show physical actions during musical activities, to the extent that they can feel the music. They can dance, make rhythmic movements and accompany songs. Children subject to this study are the ones which can hear with the assistance of various hearing instruments. The attention skills of hearing impaired children are suitable for development, similar to that of other children.
Özet İşitme Engelli Çocukların topluma entegre olabilmeleri, diğer insanlarla ve çocuklarla sağlı... more Özet İşitme Engelli Çocukların topluma entegre olabilmeleri, diğer insanlarla ve çocuklarla sağlıklı iletişim kurabilmeleri, iyi eğitim alabilmeleri, kaliteli bir yaşam sürebilmeleri açısından sözel açıklama becerilerini geliştirebilmeleri önemlidir. Buradan hareketle araştırmada, İşitme Engelli Çocuklarda Müzik Eğitiminin Sözel Açıklama Becerilerine Etkisi incelenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu Türkiye İşitme ve Konuşma Rehabilitasyon Vakfında öğrenim gören 5-6 yaş grubundaki 20 öğrenci oluşturmuştur. Çalışma grubu 10 deney ve 10 kontrol olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Araştırmada Sözel Açıklama Becerileri (SAB) Testi kullanılmıştır. Kullanılan test çalışma öncesinde ve sonrasında deney ve kontrol grubundaki öğrencilere uygulanmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre; Deney grubunun öntest ve sontest puanları arasında ve deney ve kontrol gruplarının sontest puanları arasında anlamlı farklılık bulunması, deneyin başarılı olduğu sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Abstract Improving hearing disabled childern's verbal explanation abilities is very important for their integration, comminication, for having a beter education and for a more qualified living. Regarding to this,at this research, it was studied the effect of music education on hearing disabled kids' verbal improvement. The study group was in total 20 students that are 5-6 year old students who are educating at "Türkiye İşitme ve Konuşma Rehabilitasyon Vakfı". The study group was divided into two groups of 10: experiment and the controll groups. SAB (verbal explanation test) test was used for taking the results. At end of the study, higher results were taken from the experiment group. GİRİŞ "Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından oluşturulan Ulusal Özürlüler Veri Tabanında kayıtlı ve Türkiye Cumhuriyeti sınırları dahilindeki hanelerde yaşayan ve sağlık raporunda en az %20 özür oranına sahip olduğu bildirilen 280.014 özürlü fert saptanmıştır. Araştırmada, kurumsal alanda yaşayan özürlü fertler kapsam dışı tutulmuştur (Kurumsal alan olarak; yaşlılar evi, huzur evleri, yurt, hapishane, askeri kışla, hastane, otel ve çocuk yuvaları alınmaktadır)".
The objective of this research is to examine the viewpoints of music teacher candidates on activi... more The objective of this research is to examine the viewpoints of music teacher candidates on activities about creativity in singing during preschool music lessons and offering a number of suggestions for the music education program designers by making use of the results. The scale used in this research is applied to 124 students studying at various levels at Atatürk Faculty of Education (Department of music) Marmara University, during the 2014/15 academic year. In the light of the findings this research has concluded that the candidate teachers are aware of the necessary measures of creative activities in preschool music education, and that they are capable of coming up with a solution to possible problems that can arise in music education. It is detected that the students who took the "general approaches in preschool music education lessons", have developed more of an awareness of creativity than those who did not.
The objective of this research is to determine the effect of the special vocal practices made bef... more The objective of this research is to determine the effect of the special vocal practices made before the musical performances by the trainees taking individual lessons in the department of music on the pieces that they would perform and the levels of the attitudes related to their vocal trainings. This research is an experimental one and has been applied for 8 weeks. The group members were the 20 freshmen who went to Marmara University, the Education Faculty in the education year of 2013-14. As a result of two different experiments conducted in the research by using Mann-Whitney U Test and Wilcoxon Signed Rank Test, in terms of individual Voice Performance and individual voice training manner levels. It has been found that there is a significant difference between posttests of experimantal and control groups; there is a significant difference between the pretest and posttests of the experimental group; and therefore these techniques have a positive effect on the performance and manner levels.
Bu çalışmada, Okul öncesi dönem işitme engelli çocuklara müzik eğitimi verilmiş ve bu eğitimin ç... more Bu çalışmada, Okul öncesi dönem işitme engelli çocuklara müzik eğitimi verilmiş ve bu eğitimin çocukların bedensel, özgüven, sosyal ve zihinsel gelişimlerine etkisi araştırılmıştır. Yapılan 18 haftalık eğitimin ardından çocuklardaki gelişim incelenmiştir. Çocuğun bedensel, özgüven, sosyal ve zihinsel alanlarındaki gelişimleri müziksel ögelerle desteklenmiş, temel eğitime daha hazır hale gelmeleri amaçlanarak bir eğitim programı uygulanmıştır. Araştırmada öntest-sontest kontrol gruplu deneysel bir araştırma modeli uygulanmıştır. Ayrıca uygulanan anket çalışması ile demografik faktörler de incelenmiştir. Araştırmanın sonucunda, çocukların bedensel, sosyal ve zihinsel gelişimlerinde deney ve kontrol gruplarında paralel bir gelişim süreci izlenirken, özgüven gelişimi konusunda deney grubundaki öğrencilerden anlamlı derecede yüksek sonuçlar elde edilmiştir. Bu bağlamda, verilen müzik eğitiminin okulöncesi dönemi işitme engelli çocukların özgüven gelişimlerini desteklediği sonucu elde edilmiştir.
JOURNAL OF EDUCATIONAL AND INSTRUCTIONAL STUDIES IN THE WORLD, 2011
The Hearing Impaired Children, just like other children, show physical actions during musical act... more The Hearing Impaired Children, just like other children, show physical actions during musical activities, to the extent that they can feel the music. They can dance, make rhythmic movements and accompany songs. Children subject to this study are the ones which can hear with the assistance of various hearing instruments. The attention skills of hearing impaired children are suitable for development, similar to that of other children.
Journal of Research in Education and Teaching, 2012
Özet İşitme Engelli Çocukların topluma entegre olabilmeleri, diğer insanlarla ve çocuklarla sağlı... more Özet İşitme Engelli Çocukların topluma entegre olabilmeleri, diğer insanlarla ve çocuklarla sağlıklı iletişim kurabilmeleri, iyi eğitim alabilmeleri, kaliteli bir yaşam sürebilmeleri açısından sözel açıklama becerilerini geliştirebilmeleri önemlidir. Buradan hareketle araştırmada, İşitme Engelli Çocuklarda Müzik Eğitiminin Sözel Açıklama Becerilerine Etkisi incelenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu Türkiye İşitme ve Konuşma Rehabilitasyon Vakfında öğrenim gören 5-6 yaş grubundaki 20 öğrenci oluşturmuştur. Çalışma grubu 10 deney ve 10 kontrol olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Araştırmada Sözel Açıklama Becerileri (SAB) Testi kullanılmıştır. Kullanılan test çalışma öncesinde ve sonrasında deney ve kontrol grubundaki öğrencilere uygulanmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre; Deney grubunun öntest ve sontest puanları arasında ve deney ve kontrol gruplarının sontest puanları arasında anlamlı farklılık bulunması, deneyin başarılı olduğu sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Abstract Improving hearing disabled childern's verbal explanation abilities is very important for their integration, comminication, for having a beter education and for a more qualified living. Regarding to this,at this research, it was studied the effect of music education on hearing disabled kids' verbal improvement. The study group was in total 20 students that are 5-6 year old students who are educating at "Türkiye İşitme ve Konuşma Rehabilitasyon Vakfı". The study group was divided into two groups of 10: experiment and the controll groups. SAB (verbal explanation test) test was used for taking the results. At end of the study, higher results were taken from the experiment group. GİRİŞ "Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından oluşturulan Ulusal Özürlüler Veri Tabanında kayıtlı ve Türkiye Cumhuriyeti sınırları dahilindeki hanelerde yaşayan ve sağlık raporunda en az %20 özür oranına sahip olduğu bildirilen 280.014 özürlü fert saptanmıştır. Araştırmada, kurumsal alanda yaşayan özürlü fertler kapsam dışı tutulmuştur (Kurumsal alan olarak; yaşlılar evi, huzur evleri, yurt, hapishane, askeri kışla, hastane, otel ve çocuk yuvaları alınmaktadır)".
Batı dünyası tarafından 1930’lu yıllarda keşfedilen geleneksel bir şarkı söyleme biçimi
olan Hööm... more Batı dünyası tarafından 1930’lu yıllarda keşfedilen geleneksel bir şarkı söyleme biçimi olan Höömey, Moğolca bir kelime olup gırtlaktan şarkı söyleme anlamına gelmektedir. Bu şarkı söyleme biçimi Rusya Federasyonu’na bağlı Güney Sibirya’da yaşayan Tuva Türkleri tarafından icra edilmektedir. Bu söyleme biçimini Altay, Saha, Hakas ve Moğolistan’da görmekteyiz. Halkların şarkı söyleme biçimlerini ele alırken coğrafi, sosyolojik, dini, folklorik ve kültürel açılardan bütünsel bir yaklaşımla ele almak, onları anlamamız ve çözümlememiz bakımından son derece önemlidir. Sesimiz duygularımızın aynası olmakla beraber; oldukça da karmaşık bir enstrümandır. Şarkı söyleme, toplumların yaşantılarıyla şekillenir; şarkı söylemedeki ekoller, tarzlar o toplumun kodları olmakla beraber, geçmişten günümüze kadar gelen aktarımla beraber bir geleneğin temsilcisidir. Şarkı söyleme tekniği açısından; Höömey şarkı söyleme biçimi, aynı anda birden fazla sesin oluşagelmesi (harmonikler) ve duyurulmasından meydana gelmektedir. Ses oluşumu esnasında Höömey şarkıcılarının basınçlı nefes kullanımıyla oluşturduğu geçici kıvrımlar, ses telleri dışında farklı bir ses kaynağının oluşmasına sebep olmaktadır. Tuva Türkleri’nin yaşam biçiminden, inanış biçimine kadar, bu şarkı söyleme stilini oluşturan etkenlerin temelinde Şamanizm’in ve destancıların etkisi de önemli bir rol oynamaktadır. Dil yapısından kaynaklanan özellikler de Türkçe’nin arkaik özelliklerini barındıran Tuva Türkçesi’nin içerisindeki bazı gırtlaksı ünlülerin olması höömey söyleme biçimini etkileyebileceği bulgularına dikkat çekilmiştir. Tuva folkloru açısından çalışmada Höömeyin farklı söyleme türleri incelenerek bu söyleme biçimleri arasındaki farklılıklar ve icra özellikleri üzerinde durulmuştur. Sesi oluşturan mekanizmalara değinilerek, gırtlaktan şarkı söyleme geleneğinin oluşumu, ses organlarının nasıl hareket ettiği, sesin akustik ve fiziksel özelliğiyle incelenerek; sesi üreten organların fonksiyonel işlevleri ve bazı formant bulguları yorumlanmıştır.
Bu araştırmanın temel amacı, 2008-2018 yılları arasında yayımlanan okul öncesi şarkı dağarcığı ve... more Bu araştırmanın temel amacı, 2008-2018 yılları arasında yayımlanan okul öncesi şarkı dağarcığı ve özelliklerinin neler olduğunun belirlenmesidir. Okul öncesi dönem için yazılmış şarkı dağarcığına ilişkin kitap sayısı, kitapların künye bilgileri, kitaplarının yıllara göre dağılımı, şarkılarının konu dağılımları, ses sınırları ve ölçü sayılarının uygunluk durumlarına, kullanılan ton dağılımları bilgisine ulaşılmıştır. Çalışma, tarama modeli bir araştırmadır. 2008-2018 yılları arasında yayımlanan, okul öncesi dönemi müzik eğitimi ile ilgili şarkılar, kitaplar ve araştırmalar, bu araştırmanın evrenini oluşturmaktadır. Ulaşılabilen eserler ise araştırma örneklemini oluşturmuştur. Araştırma sonucunda, 2008-2018 yılları arasında okul öncesi dönem için yazılmış şarkı dağarcığına ilişkin yayınlanan toplam 16 kitap ve 283 şarkı olduğu, yayınların yıllara göre bir düzen göstermediği belirlenmiştir. En fazla işlenen konu başlıklarının “Hayvanlar”, “Tekerleme, Oyun ve Hikâyeler” ve “Gökyüzü, Mevsimler, Uzay ve Ay”, en az işlenen konu başlıklarının ise ‘Değerler’, ‘Müzik’ ve ‘Para’ konularının olduğu tespit edilmiştir. Literatürdeki bilgilere göre yayımlanan şarkıların ses sınırlarının, bazı kitaplarda okul öncesi dönem ses sınırlarına uygun olmayan şarkı sayısının, uygun şarkı sayısından fazla olduğu görülmüştür. Şarkıların ölçü sayılarının okul öncesi eğitime uygun olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Kitaplarda yayımlanan şarkılarda en fazla kullanılan tonlar/makamlar sırasıyla ‘Do Majör’, ‘Re Minör’ ve ‘Fa Majör’ olarak belirlenmiştir. En az kullanılan tonlar/makamlar sırasıyla ‘La Majör’, ‘Sol Minör’ ve ‘Hüseyni’ makamıdı
In this study, it was carried out to enable gifted and talented children to discover, recognize a... more In this study, it was carried out to enable gifted and talented children to discover, recognize and develop their social skills through musical education. In this research using experimental method; It has been investigated how effective the social skills levels of gifted and talented children and music education can be. The study group of the research consisted of students studying in the Gifted and Talented Education Program (ÜYEP) in a private educational institution in Istanbul. The Social Skills Evaluation Scale (7-12 years old) developed by Gönül Akçamete and Hasan Avcıoğlu was applied to the experiment (n = 9) and control (n = 9) groups, which were randomly selected among 18 students. Experimental group; one hour per week an enriched to improve social skills developed by researcher with researcher music while working training program, and also one hour per week at the Ministry of Education with the school's music teacher, music lessons and continued their musical education through the program. The control group continued their music education with the music teacher of the school for two hours a week with the Ministry of National Education Music lesson program. At the end of 12 weeks, a post-test was applied to the experimental and control groups and the data were analyzed statistically. In the results obtained by analyzing the data; at the end of the application process, a positive development was observed in the experimental group's basic social skills, basic speaking skills, initiation skills, group business skills, emotional skills, self-control skills and cognitive skills. In the control group; basic conversational skills, relationship skills to initiate, maintain relations skills, the ability to welcome the results were seen in a positive direction in the development of guidelines making skills and cognitive skills. It was confirmed that music education improves the social skills of the students in both the experimental and control groups.
Batı ve Doğu arasında bulunan Rusya dolayısıyla Rus bestecileri her zaman "Doğu" kültürüne merakl... more Batı ve Doğu arasında bulunan Rusya dolayısıyla Rus bestecileri her zaman "Doğu" kültürüne merakları ile ilgi çekmekteydi. Rus operasının temellerini atan Glinka ve buna öncülük eden, doğu motiflerini kullanan bestecilerden Aliabyev ve Dargomozhsky ile başlayan sözlü eserlerdeki (romans) egzotizm, etnografik olarak gözümüze çarpmaktadır. Akabinde de 19. yüzyılda "Rus beşleri" ulusal bestecilik akımının eserlerinde "Oryantalizm" akımıyla bir ekol oluşturmuş, Rus klasik müziğini geleneksel müzik anlayışı bağlamında ortaya koyabilmiştir. Ulusal akım oluşturarak müzik tarihine giren "Rus beşleri", "Rus Oryantalizmi"yle diğer halkların kültürüne ve folkloruna verdiği manevi değeri de ön plana çıkarabilmiştir. Rus Beşleri; liderleri olan Balakirev'in yanında Cui, Borodin, Musorgsky ve Rimsky-Korsakov'dan oluşuyordu. Bu çalışmada, "Rus beşleri" (Moguchaya Kuchka) ele alınarak, Balakirev'in Selim'in Şarkısı isimli eseri incelenmiş ve oryantalizm ile ilgili bağlantısı ortaya konulmuştur. Balakirev'in oryantal konulu bir şarkının ilk örneklerinden biri olan "Selim'in Şarkısı" Balakirev'in Kafkasya gezisinden dört yıl önce 1858'de bestelenmiş ve Lermontov'un şiiri İsmail Bey üzerine yazılmıştır.
Bu araştırmanın amacı Üzeyir Hacıbeyov’un müzisyen kimliğini ele alarak, birçok ülkede temsil edi... more Bu araştırmanın amacı Üzeyir Hacıbeyov’un müzisyen kimliğini ele alarak, birçok ülkede temsil edilen “Arşın Mal Alan” komik operetinin incelenmesidir. "Arşın Mal Alan" opereti ve Hacıbeyov'un kimliğine ait bilgileri toplayarak yeniden gündeme getirmek, Türk dünyası için değerli olan hala popülerliğini sürdüren bu eserin gelecek kuşaklara aktarılması amaçlanmaktadır. Operet’in özünde Azerbaycan toplumunun yapısı, kadın hakları ve özgürlüğü işlenmiştir. Bu eserin, İslam’ı ve İslam geleneklerini eleştirdiğini düşünenlerin yanı sıra kadınların özgürleşmesine yardımcı olması anlamında İslam ülkelerinde de çok popüler olması önemli bir gerçektir. Sahne aracılığıyla eskimiş gelenek ve görenekleri göz önüne sermeye devam ederken modern yapının gerekliliği de ortaya çıkmıştır. Bestecinin pozitif düşünce içinde oyunu yazdığı, eski feodal tüccar dünyasının perde arkasında kaldığı görülmüştür. Hacıbeyov, 20. yüzyıl Azerbaycan müziğini kendi halk ezgilerini önemseyerek, evrensel normlarla iç içe sentezleyerek, batı müziği armonisi ile birleştirerek Azerbaycan çağdaş müziğini oluşturmuştur. Azerbaycan müziğinin pek çok üslup özelliklerini estetik esaslarını belirlemiş ve geliştirmiştir. Üzeyir Hacıbeyli’nin “Arşın Mal Alan” opereti Azerbaycan’da kültürel ve sosyal değişim hareketlerinin hızlandığı bir dönemde kaleme alınmış ve bu yenileşme çabalarına bir katkı olarak sahneye konulmuştur. Eser, 20. y.y başlarındaki Azerbaycan halkının yaşantısından bir kesit ifade etmektedir. Eserdeki karakterler, hayatın içinden seçilmiştir dolayısıyla o dönemin sosyal, kültürel yaşantısını sunmaktadır. Yapılan araştırmada dönemin şartlarına göre yazılan operetin günümüzde de önemini koruduğu bilinmektedir.
In this study, the usability of lip trill, yawn-sigh and tongue relaxation exercises in vocal tra... more In this study, the usability of lip trill, yawn-sigh and tongue relaxation exercises in vocal training programmes was evaluated. The exercise programmes were carried out with first-year students in a music teacher education programme, and the effect of these exercises on the quality of the voice was measured using acoustic measurement techniques. Thirty-one subjects were included in the study. The experimental group (n = 16) and the control group (n = 15) were determined randomly. While determining the groups, attention was paid to ensure that the characteristics of the groups were the same. An 8-week vocal exercise programme (one session per week) was carried out with the students in the experimental group. The voices of the students were recorded before and after each exercise, and then acoustic measurements of these recordings were made. The data obtained from the measurements conducted before the vocal exercises were compared with the measurement data obtained after the vocal exercises were carried out. The significance assessment of the differentiation of voice parameters in both the short term (comparison of the data obtained before the exercise and the data obtained immediately after the exercise) and in the long term (after the 8-week implementation phase) was made. A significant improvement was shown in voice quality in terms of frequency and amplitude perturbation parameters compared to the control group after each session and at the end of the 8-week exercise programme.
Traditional art as a guarantee for the preservation of national foundations of the society, oppos... more Traditional art as a guarantee for the preservation of national foundations of the society, opposing its teaching potential to the crises of contemporary society and popular culture which contributes to the targeted person through the «language» of human emotions, the complexity and subtlety of expression, which is directly connected with the development of students' creative thinking skills. Until now, there has been no holistic view of traditional art as a factor in the development of students' creative thinking skills. The identification of potential of traditional art in the students' creative thinking skills development will create preconditions for further development of vocational and personal problems of the teacher's personality, who is able to examine and learn new information and adopt unconventional creative solutions, conceptual and factual understanding of the problem, undoubtedly, enrich pedagogical science with new knowledge of the essential characteristics of forms and methods of using the traditional art as a a major factor in the development of students' creative thinking skills.
Kuzey Kafkasya’da Adige olarak anılan fakat Osmanlı döneminde Çerkes olarak ifade edilen Kafkasya... more Kuzey Kafkasya’da Adige olarak anılan fakat Osmanlı döneminde Çerkes olarak ifade edilen Kafkasya göçmenleri gerek o dönemki resmi kayıtlarda gerekse onları aralarında misafir eden Anadolu halkının dilinde Çerkesler adıyla tanınmıştır. Kuzey Kafkasya’da yaşayan çok dilli halkların önemli ortak özelliklerine sahip olan Çerkesler, içerik ve biçim bakımından birbirine çok benzeyen sözlü edebiyat ve şarkı söyleme geleneklerini her zaman korumaya çalışmışlardır. Çerkes dili de zengin bir dil olarak kabul edilmektedir. Kafkasya bölgesinin gelenek görenekleri birbirine benzeyen fakat farklı dil yapılarına sahip olan Kuzey Kafkasyada Adige, Osmanlı’da Çerkes olarak adlandırılan halkların müziklerine özgü yapılar, sözlü söyleme geleneklerine ait bilgiler, araştırmada ortaya konulmuştur. Araştırmada içersinde dil-söz anlamındaki müzikal yapı ve şarkıların değişim sebepleri de anlatılarak Adige-Çerkes şarkılarının özellikleri ve sınıflandırmaları ele alınmıştır. Sınıflandırma ile birlikte şarkıların söyleniş biçimi incelenmiştir. Sosyal yaşam içinde kendilerini özel müzik yapıları ile belli eden Adige-Çerkes halkı, kimliklerini kaybetmemek için bilhassa müzik kültürüne özgü dans, geleneksel çalgı, şarkı söyleme biçimlerini korumayı başardıkları gözlemlenmiştir. Çerkeslerin ilk ataları olan Nart kahramanlarının destansı hikayeleri, Çerkes şarkılarında çok önemlidir. Kuzey Kafkasya halklarının gelenekleri, Nart Destanları öğretileri ve bu öğretilerin ritüellerinden doğmuştur. Araştırmada, Adige-Çerkes toplumuna ait Nart Destanlarının önemi üzerinde durulmuş, Nart Destanlarını konu alan şarkıların Çerkes klasik müziğinin temelinde çok önemli olduğu görülmüştür.
This research aims to reveal the multiple intelligence fields according to demographic variables ... more This research aims to reveal the multiple intelligence fields according to demographic variables of the 1st and 2nd year students studying at Marmara University Fine Arts Education's Department of Music Education. 74 preservice music teachers participated in the research. The "Multiple Intelligence Inventory", adapted from English to Turkish by Oral (2001), was used to obtain data on multiple intelligence fields. In order to obtain information about the demographic variables of the students, the "Personal Information Form" developed by the researcher was used. SPSS package program was used to analyze the data obtained in the research. In order to determine whether the data are normally distributed, descriptive statistics techniques (mode, median, arithmetic mean, standard deviation) were used, and parametric tests were utilized in the analysis of the data that were determined to have a normal distribution in line with the results obtained. In the multiple intelligence fields of the students; Independent (unrelated) groups t-test was used to determine whether there was a significant difference according to gender, grade level and the type of high school they had graduated from, and one-way analysis of variance (ANOVA) was used to determine whether there was a significant difference according to the education level of the mothers and the education level of the fathers. At the end of the tests, it was found that there wasn't a significant difference of 0.05 level in the multiple intelligence fields of the students studying in the 1st and 2nd year of Marmara University Fine Arts Education's Department of Music Education according to the variables of gender, class level, high school from which they had graduated from, mother's education level and father's education level. found. Suggestions regarding the findings are presented.
Sesin eğitimine başlamak için, o sese ait özellikleri bilmek gerekir. Bilhassa ergenlik döneminde... more Sesin eğitimine başlamak için, o sese ait özellikleri bilmek gerekir. Bilhassa ergenlik döneminde ses eğitimi çalışmalarına başlayan bireyler için ses yapısını ortaya çıkartmak çok önemlidir. Çünkü ergenlik dönemi geçmiş kişilerden farklı olarak bu yaşta olanlar, sesin değişiminin farklı problemlerini yaşamaktadırlar. Bu durumla karşılaşan ve ses eğitimi almak isteyen bireyler seslerinde oluşan değişimlerden dolayı seslerini ifade etmekte zorlanmaktadırlar. Ergenlik dönemini geçirmiş ve ses eğitimi almak isteyen bireylerse daha farklı problemler yaşamaktadır. Ses eğitimi dersinde şarkı söyleme üzerine çalışmalar başlamadan önce konuşma eğitimi ile başlangıç yapılmalıdır. Çünkü kendi vücudundaki enstrümanı kullanacak olan bireyler bazen konuşmada bile ifade zenginliğine sahip değildirler. Bu yüzden ilk derslerde sıkıntılı, sesini çıkarmaktan utanan v.b. gibi bireylerle karşı karşıya kalınır. Hareketi kısıtlı bir çene yapısı, iyi boğumlama yapamayan dudaklar, çatılmış kaşlar, sıkışık nefes alışları görülebilir. Bazen de bu ifadelerin hiçbirine sahip olmayan ama şarkı söylerken heyecanlanarak sıkışan, ifade bozukluğuna sahip bireylerle karşılaşabiliriz. Bu nedenle; ses eğitimi dersinde, dersin amacını gerçekleştirmeye yarayacak farklı eğitimler gerekebilir. Ses eğitimi dersinin hedeflerinden olan gevşeme eğitimi de, insanın yaşantısında her zaman ihtiyaç duyabileceği bir davranış biçimidir. Sesin eğitimine başlamadan önce yapılacak gevşeme çalışmaları dersin olumlu geçmesine sebep olacaktır. Dersin başlangıcında gevşeme çalışmaları içersindeki bedensel ve fiziksel çalışmaya ihtiyaç vardır. Zihinsel rahatlama peşinden fiziksel rahatlamayı getirecektir. Dersin amacı da daha olumlu olarak gerçekleşecektir.
The Hearing Impaired Children, just like other children, show physical actions during musical act... more The Hearing Impaired Children, just like other children, show physical actions during musical activities, to the extent that they can feel the music. They can dance, make rhythmic movements and accompany songs. Children subject to this study are the ones which can hear with the assistance of various hearing instruments. The attention skills of hearing impaired children are suitable for development, similar to that of other children.
Özet İşitme Engelli Çocukların topluma entegre olabilmeleri, diğer insanlarla ve çocuklarla sağlı... more Özet İşitme Engelli Çocukların topluma entegre olabilmeleri, diğer insanlarla ve çocuklarla sağlıklı iletişim kurabilmeleri, iyi eğitim alabilmeleri, kaliteli bir yaşam sürebilmeleri açısından sözel açıklama becerilerini geliştirebilmeleri önemlidir. Buradan hareketle araştırmada, İşitme Engelli Çocuklarda Müzik Eğitiminin Sözel Açıklama Becerilerine Etkisi incelenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu Türkiye İşitme ve Konuşma Rehabilitasyon Vakfında öğrenim gören 5-6 yaş grubundaki 20 öğrenci oluşturmuştur. Çalışma grubu 10 deney ve 10 kontrol olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Araştırmada Sözel Açıklama Becerileri (SAB) Testi kullanılmıştır. Kullanılan test çalışma öncesinde ve sonrasında deney ve kontrol grubundaki öğrencilere uygulanmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre; Deney grubunun öntest ve sontest puanları arasında ve deney ve kontrol gruplarının sontest puanları arasında anlamlı farklılık bulunması, deneyin başarılı olduğu sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Abstract Improving hearing disabled childern's verbal explanation abilities is very important for their integration, comminication, for having a beter education and for a more qualified living. Regarding to this,at this research, it was studied the effect of music education on hearing disabled kids' verbal improvement. The study group was in total 20 students that are 5-6 year old students who are educating at "Türkiye İşitme ve Konuşma Rehabilitasyon Vakfı". The study group was divided into two groups of 10: experiment and the controll groups. SAB (verbal explanation test) test was used for taking the results. At end of the study, higher results were taken from the experiment group. GİRİŞ "Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından oluşturulan Ulusal Özürlüler Veri Tabanında kayıtlı ve Türkiye Cumhuriyeti sınırları dahilindeki hanelerde yaşayan ve sağlık raporunda en az %20 özür oranına sahip olduğu bildirilen 280.014 özürlü fert saptanmıştır. Araştırmada, kurumsal alanda yaşayan özürlü fertler kapsam dışı tutulmuştur (Kurumsal alan olarak; yaşlılar evi, huzur evleri, yurt, hapishane, askeri kışla, hastane, otel ve çocuk yuvaları alınmaktadır)".
The objective of this research is to examine the viewpoints of music teacher candidates on activi... more The objective of this research is to examine the viewpoints of music teacher candidates on activities about creativity in singing during preschool music lessons and offering a number of suggestions for the music education program designers by making use of the results. The scale used in this research is applied to 124 students studying at various levels at Atatürk Faculty of Education (Department of music) Marmara University, during the 2014/15 academic year. In the light of the findings this research has concluded that the candidate teachers are aware of the necessary measures of creative activities in preschool music education, and that they are capable of coming up with a solution to possible problems that can arise in music education. It is detected that the students who took the "general approaches in preschool music education lessons", have developed more of an awareness of creativity than those who did not.
The objective of this research is to determine the effect of the special vocal practices made bef... more The objective of this research is to determine the effect of the special vocal practices made before the musical performances by the trainees taking individual lessons in the department of music on the pieces that they would perform and the levels of the attitudes related to their vocal trainings. This research is an experimental one and has been applied for 8 weeks. The group members were the 20 freshmen who went to Marmara University, the Education Faculty in the education year of 2013-14. As a result of two different experiments conducted in the research by using Mann-Whitney U Test and Wilcoxon Signed Rank Test, in terms of individual Voice Performance and individual voice training manner levels. It has been found that there is a significant difference between posttests of experimantal and control groups; there is a significant difference between the pretest and posttests of the experimental group; and therefore these techniques have a positive effect on the performance and manner levels.
Bu çalışmada, Okul öncesi dönem işitme engelli çocuklara müzik eğitimi verilmiş ve bu eğitimin ç... more Bu çalışmada, Okul öncesi dönem işitme engelli çocuklara müzik eğitimi verilmiş ve bu eğitimin çocukların bedensel, özgüven, sosyal ve zihinsel gelişimlerine etkisi araştırılmıştır. Yapılan 18 haftalık eğitimin ardından çocuklardaki gelişim incelenmiştir. Çocuğun bedensel, özgüven, sosyal ve zihinsel alanlarındaki gelişimleri müziksel ögelerle desteklenmiş, temel eğitime daha hazır hale gelmeleri amaçlanarak bir eğitim programı uygulanmıştır. Araştırmada öntest-sontest kontrol gruplu deneysel bir araştırma modeli uygulanmıştır. Ayrıca uygulanan anket çalışması ile demografik faktörler de incelenmiştir. Araştırmanın sonucunda, çocukların bedensel, sosyal ve zihinsel gelişimlerinde deney ve kontrol gruplarında paralel bir gelişim süreci izlenirken, özgüven gelişimi konusunda deney grubundaki öğrencilerden anlamlı derecede yüksek sonuçlar elde edilmiştir. Bu bağlamda, verilen müzik eğitiminin okulöncesi dönemi işitme engelli çocukların özgüven gelişimlerini desteklediği sonucu elde edilmiştir.
JOURNAL OF EDUCATIONAL AND INSTRUCTIONAL STUDIES IN THE WORLD, 2011
The Hearing Impaired Children, just like other children, show physical actions during musical act... more The Hearing Impaired Children, just like other children, show physical actions during musical activities, to the extent that they can feel the music. They can dance, make rhythmic movements and accompany songs. Children subject to this study are the ones which can hear with the assistance of various hearing instruments. The attention skills of hearing impaired children are suitable for development, similar to that of other children.
Journal of Research in Education and Teaching, 2012
Özet İşitme Engelli Çocukların topluma entegre olabilmeleri, diğer insanlarla ve çocuklarla sağlı... more Özet İşitme Engelli Çocukların topluma entegre olabilmeleri, diğer insanlarla ve çocuklarla sağlıklı iletişim kurabilmeleri, iyi eğitim alabilmeleri, kaliteli bir yaşam sürebilmeleri açısından sözel açıklama becerilerini geliştirebilmeleri önemlidir. Buradan hareketle araştırmada, İşitme Engelli Çocuklarda Müzik Eğitiminin Sözel Açıklama Becerilerine Etkisi incelenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu Türkiye İşitme ve Konuşma Rehabilitasyon Vakfında öğrenim gören 5-6 yaş grubundaki 20 öğrenci oluşturmuştur. Çalışma grubu 10 deney ve 10 kontrol olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Araştırmada Sözel Açıklama Becerileri (SAB) Testi kullanılmıştır. Kullanılan test çalışma öncesinde ve sonrasında deney ve kontrol grubundaki öğrencilere uygulanmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre; Deney grubunun öntest ve sontest puanları arasında ve deney ve kontrol gruplarının sontest puanları arasında anlamlı farklılık bulunması, deneyin başarılı olduğu sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Abstract Improving hearing disabled childern's verbal explanation abilities is very important for their integration, comminication, for having a beter education and for a more qualified living. Regarding to this,at this research, it was studied the effect of music education on hearing disabled kids' verbal improvement. The study group was in total 20 students that are 5-6 year old students who are educating at "Türkiye İşitme ve Konuşma Rehabilitasyon Vakfı". The study group was divided into two groups of 10: experiment and the controll groups. SAB (verbal explanation test) test was used for taking the results. At end of the study, higher results were taken from the experiment group. GİRİŞ "Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından oluşturulan Ulusal Özürlüler Veri Tabanında kayıtlı ve Türkiye Cumhuriyeti sınırları dahilindeki hanelerde yaşayan ve sağlık raporunda en az %20 özür oranına sahip olduğu bildirilen 280.014 özürlü fert saptanmıştır. Araştırmada, kurumsal alanda yaşayan özürlü fertler kapsam dışı tutulmuştur (Kurumsal alan olarak; yaşlılar evi, huzur evleri, yurt, hapishane, askeri kışla, hastane, otel ve çocuk yuvaları alınmaktadır)".
Batı dünyası tarafından 1930’lu yıllarda keşfedilen geleneksel bir şarkı söyleme biçimi
olan Hööm... more Batı dünyası tarafından 1930’lu yıllarda keşfedilen geleneksel bir şarkı söyleme biçimi olan Höömey, Moğolca bir kelime olup gırtlaktan şarkı söyleme anlamına gelmektedir. Bu şarkı söyleme biçimi Rusya Federasyonu’na bağlı Güney Sibirya’da yaşayan Tuva Türkleri tarafından icra edilmektedir. Bu söyleme biçimini Altay, Saha, Hakas ve Moğolistan’da görmekteyiz. Halkların şarkı söyleme biçimlerini ele alırken coğrafi, sosyolojik, dini, folklorik ve kültürel açılardan bütünsel bir yaklaşımla ele almak, onları anlamamız ve çözümlememiz bakımından son derece önemlidir. Sesimiz duygularımızın aynası olmakla beraber; oldukça da karmaşık bir enstrümandır. Şarkı söyleme, toplumların yaşantılarıyla şekillenir; şarkı söylemedeki ekoller, tarzlar o toplumun kodları olmakla beraber, geçmişten günümüze kadar gelen aktarımla beraber bir geleneğin temsilcisidir. Şarkı söyleme tekniği açısından; Höömey şarkı söyleme biçimi, aynı anda birden fazla sesin oluşagelmesi (harmonikler) ve duyurulmasından meydana gelmektedir. Ses oluşumu esnasında Höömey şarkıcılarının basınçlı nefes kullanımıyla oluşturduğu geçici kıvrımlar, ses telleri dışında farklı bir ses kaynağının oluşmasına sebep olmaktadır. Tuva Türkleri’nin yaşam biçiminden, inanış biçimine kadar, bu şarkı söyleme stilini oluşturan etkenlerin temelinde Şamanizm’in ve destancıların etkisi de önemli bir rol oynamaktadır. Dil yapısından kaynaklanan özellikler de Türkçe’nin arkaik özelliklerini barındıran Tuva Türkçesi’nin içerisindeki bazı gırtlaksı ünlülerin olması höömey söyleme biçimini etkileyebileceği bulgularına dikkat çekilmiştir. Tuva folkloru açısından çalışmada Höömeyin farklı söyleme türleri incelenerek bu söyleme biçimleri arasındaki farklılıklar ve icra özellikleri üzerinde durulmuştur. Sesi oluşturan mekanizmalara değinilerek, gırtlaktan şarkı söyleme geleneğinin oluşumu, ses organlarının nasıl hareket ettiği, sesin akustik ve fiziksel özelliğiyle incelenerek; sesi üreten organların fonksiyonel işlevleri ve bazı formant bulguları yorumlanmıştır.
Özel yetenekli öğrenciler kapsamında değerlendirilen üstün yetenekli ve üstün zekâlı öğrenciler, ... more Özel yetenekli öğrenciler kapsamında değerlendirilen üstün yetenekli ve üstün zekâlı öğrenciler, toplumda özel ihtiyaçları olan gruplardır. Özel yetenekli öğrenciler, bireysel farklılıklarıyla ön planda olan ve özel eğitime gereksinim duyan öğrenciler topluluğu arasında yer alırlar. Dünya üzerindeki tüm ülkeler gelecek planları için “gelişmişlik düzeyini arttırma” yönünde bu bireylerin eğitimine özel önem vermeyi gündemlerine almaya başlamışlardır. Özel yetenekli bireylerin gereksinimleri dâhilinde üstün oldukları ve eksiklik hissettikleri alanlara yönelik eğitim programları hazırlanmasını sağlayarak uygulamaya geçen ülkeler mevcuttur. Ülkemizde de farklılaştırılmış ve zenginleştirilmiş müfredat uygulamaları ile özel yetenekli öğrencilerin eğitim aldığı kurumlar bulunmaktadır. Özel yetenekli bireylerin ihtiyaç duydukları eğitim programlarının içinde müzik eğitimi alanının da yer alması önemlidir. Müzik öğretmenlerinin sınıflarında özel yetenekli öğrencileri keşfetmesi ve tanıması, bu grubun özel ihtiyaçlarını anlama yoluyla bu bireysel farklılıkların ele alınması, gelişimine katkı sağlaması için müzik eğitimi programlarını uygun bir şekilde planlaması ve uygulaması önemlidir. Bu çalışmada, müzik öğretmenlerinin sınıflarında bu tür öğrencileri fark etmesi ve bu tür öğrencilere sanat ve kültür ışığıyla yeni ufuklar açabilmesi amacıyla genel müzik eğitiminin önemi ana hatlarıyla betimlenmiştir. Ayrıca müzik alanında üstün yeteneğe sahip öğrencilerin eğitiminden ziyade, üstün zekâlı ve yetenekli olarak fark edilmiş öğrencilere verilecek olan genel müzik eğitimin önemi üzerinde durulmuştur. Özel yetenekli bireylerin sosyal beceri gelişiminde müzik eğitiminin yeri ve öneminin tartışıldığı çalışmada “Tarama modeli” uygulanmıştır. Avcıoğlu (2007)’nun geliştirdiği Sosyal Becerileri Değerlendirme Ölçeği (4-6Yaş) (SBDÖ) ile Marmara Sosyal Duygusal Uyum Ölçeği (MASDU) olmak üzere iki ölçek ve demogafik tanımlama formu kullanılmıştır. SPSS 18.0 (SPSS Inc., Chicago, IL, USA) ile çözümlenen verilerin sonuçlarına dayanarak müzik eğitiminin önemi vurgulanmaya çalışılmıştır.
Bu etkinlik, Marmara Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından EGT-L-090217-008... more Bu etkinlik, Marmara Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından EGT-L-090217-0080 no'lu proje numarası ile desteklenmiştir.
Uploads
Papers by Tülün Malkoç
özelliklerinin neler olduğunun belirlenmesidir. Okul öncesi dönem için yazılmış şarkı dağarcığına ilişkin
kitap sayısı, kitapların künye bilgileri, kitaplarının yıllara göre dağılımı, şarkılarının konu dağılımları, ses
sınırları ve ölçü sayılarının uygunluk durumlarına, kullanılan ton dağılımları bilgisine ulaşılmıştır.
Çalışma, tarama modeli bir araştırmadır. 2008-2018 yılları arasında yayımlanan, okul öncesi dönemi
müzik eğitimi ile ilgili şarkılar, kitaplar ve araştırmalar, bu araştırmanın evrenini oluşturmaktadır.
Ulaşılabilen eserler ise araştırma örneklemini oluşturmuştur. Araştırma sonucunda, 2008-2018 yılları
arasında okul öncesi dönem için yazılmış şarkı dağarcığına ilişkin yayınlanan toplam 16 kitap ve 283 şarkı
olduğu, yayınların yıllara göre bir düzen göstermediği belirlenmiştir. En fazla işlenen konu başlıklarının
“Hayvanlar”, “Tekerleme, Oyun ve Hikâyeler” ve “Gökyüzü, Mevsimler, Uzay ve Ay”, en az işlenen konu
başlıklarının ise ‘Değerler’, ‘Müzik’ ve ‘Para’ konularının olduğu tespit edilmiştir. Literatürdeki bilgilere
göre yayımlanan şarkıların ses sınırlarının, bazı kitaplarda okul öncesi dönem ses sınırlarına uygun
olmayan şarkı sayısının, uygun şarkı sayısından fazla olduğu görülmüştür. Şarkıların ölçü sayılarının
okul öncesi eğitime uygun olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Kitaplarda yayımlanan şarkılarda en fazla
kullanılan tonlar/makamlar sırasıyla ‘Do Majör’, ‘Re Minör’ ve ‘Fa Majör’ olarak belirlenmiştir. En az
kullanılan tonlar/makamlar sırasıyla ‘La Majör’, ‘Sol Minör’ ve ‘Hüseyni’ makamıdı
Eser, 20. y.y başlarındaki Azerbaycan halkının yaşantısından bir kesit ifade etmektedir. Eserdeki karakterler, hayatın içinden seçilmiştir dolayısıyla o dönemin sosyal, kültürel yaşantısını sunmaktadır. Yapılan araştırmada dönemin şartlarına göre yazılan operetin günümüzde de önemini koruduğu bilinmektedir.
olan Höömey, Moğolca bir kelime olup gırtlaktan şarkı söyleme anlamına gelmektedir. Bu şarkı
söyleme biçimi Rusya Federasyonu’na bağlı Güney Sibirya’da yaşayan Tuva Türkleri tarafından
icra edilmektedir. Bu söyleme biçimini Altay, Saha, Hakas ve Moğolistan’da görmekteyiz.
Halkların şarkı söyleme biçimlerini ele alırken coğrafi, sosyolojik, dini, folklorik ve kültürel
açılardan bütünsel bir yaklaşımla ele almak, onları anlamamız ve çözümlememiz bakımından
son derece önemlidir. Sesimiz duygularımızın aynası olmakla beraber; oldukça da karmaşık bir
enstrümandır. Şarkı söyleme, toplumların yaşantılarıyla şekillenir; şarkı söylemedeki ekoller,
tarzlar o toplumun kodları olmakla beraber, geçmişten günümüze kadar gelen aktarımla beraber
bir geleneğin temsilcisidir. Şarkı söyleme tekniği açısından; Höömey şarkı söyleme biçimi, aynı
anda birden fazla sesin oluşagelmesi (harmonikler) ve duyurulmasından meydana gelmektedir.
Ses oluşumu esnasında Höömey şarkıcılarının basınçlı nefes kullanımıyla oluşturduğu geçici
kıvrımlar, ses telleri dışında farklı bir ses kaynağının oluşmasına sebep olmaktadır. Tuva
Türkleri’nin yaşam biçiminden, inanış biçimine kadar, bu şarkı söyleme stilini oluşturan
etkenlerin temelinde Şamanizm’in ve destancıların etkisi de önemli bir rol oynamaktadır. Dil
yapısından kaynaklanan özellikler de Türkçe’nin arkaik özelliklerini barındıran Tuva Türkçesi’nin
içerisindeki bazı gırtlaksı ünlülerin olması höömey söyleme biçimini etkileyebileceği bulgularına
dikkat çekilmiştir. Tuva folkloru açısından çalışmada Höömeyin farklı söyleme türleri incelenerek
bu söyleme biçimleri arasındaki farklılıklar ve icra özellikleri üzerinde durulmuştur. Sesi
oluşturan mekanizmalara değinilerek, gırtlaktan şarkı söyleme geleneğinin oluşumu, ses
organlarının nasıl hareket ettiği, sesin akustik ve fiziksel özelliğiyle incelenerek; sesi üreten
organların fonksiyonel işlevleri ve bazı formant bulguları yorumlanmıştır.
özelliklerinin neler olduğunun belirlenmesidir. Okul öncesi dönem için yazılmış şarkı dağarcığına ilişkin
kitap sayısı, kitapların künye bilgileri, kitaplarının yıllara göre dağılımı, şarkılarının konu dağılımları, ses
sınırları ve ölçü sayılarının uygunluk durumlarına, kullanılan ton dağılımları bilgisine ulaşılmıştır.
Çalışma, tarama modeli bir araştırmadır. 2008-2018 yılları arasında yayımlanan, okul öncesi dönemi
müzik eğitimi ile ilgili şarkılar, kitaplar ve araştırmalar, bu araştırmanın evrenini oluşturmaktadır.
Ulaşılabilen eserler ise araştırma örneklemini oluşturmuştur. Araştırma sonucunda, 2008-2018 yılları
arasında okul öncesi dönem için yazılmış şarkı dağarcığına ilişkin yayınlanan toplam 16 kitap ve 283 şarkı
olduğu, yayınların yıllara göre bir düzen göstermediği belirlenmiştir. En fazla işlenen konu başlıklarının
“Hayvanlar”, “Tekerleme, Oyun ve Hikâyeler” ve “Gökyüzü, Mevsimler, Uzay ve Ay”, en az işlenen konu
başlıklarının ise ‘Değerler’, ‘Müzik’ ve ‘Para’ konularının olduğu tespit edilmiştir. Literatürdeki bilgilere
göre yayımlanan şarkıların ses sınırlarının, bazı kitaplarda okul öncesi dönem ses sınırlarına uygun
olmayan şarkı sayısının, uygun şarkı sayısından fazla olduğu görülmüştür. Şarkıların ölçü sayılarının
okul öncesi eğitime uygun olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Kitaplarda yayımlanan şarkılarda en fazla
kullanılan tonlar/makamlar sırasıyla ‘Do Majör’, ‘Re Minör’ ve ‘Fa Majör’ olarak belirlenmiştir. En az
kullanılan tonlar/makamlar sırasıyla ‘La Majör’, ‘Sol Minör’ ve ‘Hüseyni’ makamıdı
Eser, 20. y.y başlarındaki Azerbaycan halkının yaşantısından bir kesit ifade etmektedir. Eserdeki karakterler, hayatın içinden seçilmiştir dolayısıyla o dönemin sosyal, kültürel yaşantısını sunmaktadır. Yapılan araştırmada dönemin şartlarına göre yazılan operetin günümüzde de önemini koruduğu bilinmektedir.
olan Höömey, Moğolca bir kelime olup gırtlaktan şarkı söyleme anlamına gelmektedir. Bu şarkı
söyleme biçimi Rusya Federasyonu’na bağlı Güney Sibirya’da yaşayan Tuva Türkleri tarafından
icra edilmektedir. Bu söyleme biçimini Altay, Saha, Hakas ve Moğolistan’da görmekteyiz.
Halkların şarkı söyleme biçimlerini ele alırken coğrafi, sosyolojik, dini, folklorik ve kültürel
açılardan bütünsel bir yaklaşımla ele almak, onları anlamamız ve çözümlememiz bakımından
son derece önemlidir. Sesimiz duygularımızın aynası olmakla beraber; oldukça da karmaşık bir
enstrümandır. Şarkı söyleme, toplumların yaşantılarıyla şekillenir; şarkı söylemedeki ekoller,
tarzlar o toplumun kodları olmakla beraber, geçmişten günümüze kadar gelen aktarımla beraber
bir geleneğin temsilcisidir. Şarkı söyleme tekniği açısından; Höömey şarkı söyleme biçimi, aynı
anda birden fazla sesin oluşagelmesi (harmonikler) ve duyurulmasından meydana gelmektedir.
Ses oluşumu esnasında Höömey şarkıcılarının basınçlı nefes kullanımıyla oluşturduğu geçici
kıvrımlar, ses telleri dışında farklı bir ses kaynağının oluşmasına sebep olmaktadır. Tuva
Türkleri’nin yaşam biçiminden, inanış biçimine kadar, bu şarkı söyleme stilini oluşturan
etkenlerin temelinde Şamanizm’in ve destancıların etkisi de önemli bir rol oynamaktadır. Dil
yapısından kaynaklanan özellikler de Türkçe’nin arkaik özelliklerini barındıran Tuva Türkçesi’nin
içerisindeki bazı gırtlaksı ünlülerin olması höömey söyleme biçimini etkileyebileceği bulgularına
dikkat çekilmiştir. Tuva folkloru açısından çalışmada Höömeyin farklı söyleme türleri incelenerek
bu söyleme biçimleri arasındaki farklılıklar ve icra özellikleri üzerinde durulmuştur. Sesi
oluşturan mekanizmalara değinilerek, gırtlaktan şarkı söyleme geleneğinin oluşumu, ses
organlarının nasıl hareket ettiği, sesin akustik ve fiziksel özelliğiyle incelenerek; sesi üreten
organların fonksiyonel işlevleri ve bazı formant bulguları yorumlanmıştır.