Denizlerdeki ilk temasların ardından genişleyen coğrafya ve siyasi hinterlandın caydırıcı bir kud... more Denizlerdeki ilk temasların ardından genişleyen coğrafya ve siyasi hinterlandın caydırıcı bir kudrete ihtiyacı vardı. Oğuz Türkleri bunu Batı Anadolu’daki gelişmelerin ardından hızla fark etmiş ve denizcilik alanındaki gelişmeleri yakından takip ederek bu gücün önemini benimsemişlerdir. Nitekim Osmanlılar, cihan tarihinin en önemli siyasi ve içtimai teşekkülü olan Devlet-i Aliyye-yi Osmaniye’yi esasen denizlerdeki üstün kazanımları ile yüceltebilmişlerdi. Özellikle Yıldırım Beyazıd ile gelişen Osmanlı deniz gücü II.Mehmet , I.Selim ve I.Süleyman dönemlerinde nitelikli denizcilerin Osmanlı donanmasına kazandırılmasıyla birlikte sınırların genişlemesinde oldukça etkili oldu. Cihan devleti kapsamında Osmanlı deniz gücü Batı’da bir telaşa sebebiyet verdi. Bu kapsamda çalışmamızda Osmanlılar’ın denizlerdeki gelişimi, siyasi ve askeri münasebetleri ve Osmanlı coğrafyasının genişlemesinde deniz gücünün rolü ve niteliği hakkında duracağız.
Dünya coğrafyasında, ülkelerin coğrafi yapıları ve stratejik konumlarına göre şekillenen denizcil... more Dünya coğrafyasında, ülkelerin coğrafi yapıları ve stratejik konumlarına göre şekillenen denizcilik faaliyetleri, bir kısım eski medeniyetler tarafından öteden beri -iyi veya kötü- sürdürüle gelmiştir. Aslında denizci devlet olmayı veya olabilmeyi sağlayan en önemli faktör ülkenin denize göre konumu veya denize olan mahkûmiyetidir. Oğuz Türkeri’nin Türkistan’dan Anadolu’ya göç etmeleri ile birlikte Türkler denizlerle ilk kez tanışarak açık denizlere doğru yelken açmaya ve karşılarına çıkan bu uçsuz bucaksız mavi suların gizemli dünyasını keşfetmeye başlamışlardır. 1081 yılına kadar öncü Türk Beylikleri, Bizans'tan fethettikleri topraklarla Ege ve Marmara kıyılarına ulaştılar. Böylece köklü bir tarihi miras ve geleneğe sahip Türkler binlerce yıllık tarihi boyunca üzerinde kurulan çok sayıdaki medeniyete denizci olma imkânı sağlayan önemli bir kara parçası elde etmiştir. Türkler, Anadolu’ya gelmelerinden bir müddet sonra denizlere hakim olma yolunda hızlı bir gelişim sürecine girdiler. Karasal bölgelerden henüz gelmelerine ve denizcilik tecrübeleri olmamalarına rağmen tüm handikapların üstesinden gelerek yüzlerce yıllık denizcilik tecrübesi olan kıyı Avrupa devletlerine asırlarca kök söktürecek bir aşamaya gelme yolunda attıkları adımların ilki İzmir’de küçük bir devlet kuran Çaka Bey öncülüğünde başlatıldı. Bizlerde bu çalışmamızda Çaka Bey ile denizcilik ile tanışan Türkler’in denizlerdeki gelişimi, faaliyetleri ve tepkileri üzerinde duracağız.
SELÇUKLU devrinde Anadolu’da kurulan siyasi teşekküllerden biri de Artuk oğullarına aittir. Şarki... more SELÇUKLU devrinde Anadolu’da kurulan siyasi teşekküllerden biri de Artuk oğullarına aittir. Şarki Anadolu’da ve Şimali Suriye’de Haçlılara karşı yaptıkları cihad ve memleketlerinde vücuda getirdikleri eserler ile tanınan Artuklular diğer devlet ve beyliklerden sonra ancak XII. asır başlarında hâkimiyet kurabilmişlerdir. Artuklu beyleri, başlangıçta türlü şehir ve bölgelere sahib olmakla beraber, bunlar arasında payitahtları Hısn Keyfa, Mardin ve Harput olmak üzere başlıca üç kol uzun ömürlü olmuştur. Bu hanedanların atası ve isim babası olan Eksük’ün oğlu Artuk, Alp-Arslan ve Melik-Şah devri büyük kumandalarından olduğu halde, bir bölgeye sahip olmakta veya beylik kurmakta çok gecikmiş ve Anadalu’da ancak oğulları tarafından siyasi hâkimiyet tesis edebilmiştir. Bizlerde bu çalışmamızda Artuklular’ın siyasi hâkimiyet tesis edebildikleri coğrafyaların mahiyeti üzerinde duracağız.Öncelikle Artuklular hakkında kısaca bir bilgi verip daha sonra çalışmamızda zuhur edecek konulara yönelme gereği duyuyoruz ki ‘’ Artuklu Coğrafyası ‘’ mahiyetinin daha istifadeli anlaşılabilmesi adına önemli olacaktır. Artuklu Beyliği, Güneydoğu’daki Mardin, Hasankeyf ( Hısn Keyfa ) ve Harput bölgelerinde 1101-1409 yılları arasında hüküm sürmüş bir Oğuz Türkmen Beyliğidir.
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN DÖNEMİ OSMANLI DENİZ POLİTİKASI, BÜYÜK TÜRK DENİZCİLERİ VE FAALİYETLERİ, 2020
Osmanlı denizcilğinin gelişmesi ve donanma çalışmalarının hinterlandı büyük Türk denizcileri ve c... more Osmanlı denizcilğinin gelişmesi ve donanma çalışmalarının hinterlandı büyük Türk denizcileri ve cesaretli komutanların avuçları içerisindeydi.
Osmanlı İmparatorluğu denizlerdeki asıl büyük sıçramayı Yavuz’un devlet bütçesini zirveye çıkarması ve ardından gelen Kanuni ile birlikte muhteşem bir kudrete sahip olan Osmanlı’nın karşısında Avrupa’lı devletlerin varlık gösterememesi, Hızır Reis ile birlikte Avrupa’nın diz çökmesi, Turgut Reis ile birlikte Akdeniz’de Osmanlı Korsanlığı’nın büyümesi ve Akdeniz hâkimiyetinin dolasıyla mevcut ticaret güzergâhlarının Osmanlı kontrolünde olması İmparatorluğa muazzam bir ekonomik ayrıcalık sağlıyordu.
İşte tüm bu faktörler neticesinde görünüyor ki Osmanlı Devleti ve öncesinde faaliyet gösteren Türk Denizciliği yıllarca dünyaya kök söktürmüştür. Türkistan’dan Anadolu’ya gelen Türklerin denizci bir millet olmamalarına karşın denize olan stratejik ve coğrafi konumları itibariyle bu iş ile meşgul ve tertip olmuşlardır. Avrupa üzerindeki Osmanlı hâkimiyeti dolasıyla tüm ticaret hinterlantını elinde tutan dönemin en güçlü devletlerine kök söktüren Osmanlı Devleti’nin iktisadi ve siyasi gücünün temeline dolasıyla Osmanlı’nın kudretine dünya gücü perspektifinden bakıldığı zaman Osmanlı Denizgücü’nün görülmemesi koca bir yalan olacaktır.
Nitekim bu çalışmamızda belirtilen faktörlerin en büyük temeli Kanuni Sultan Süleyman dönemini ele alacağız.
Denizlerdeki ilk temasların ardından genişleyen coğrafya ve siyasi hinterlandın caydırıcı bir kud... more Denizlerdeki ilk temasların ardından genişleyen coğrafya ve siyasi hinterlandın caydırıcı bir kudrete ihtiyacı vardı. Oğuz Türkleri bunu Batı Anadolu’daki gelişmelerin ardından hızla fark etmiş ve denizcilik alanındaki gelişmeleri yakından takip ederek bu gücün önemini benimsemişlerdir. Nitekim Osmanlılar, cihan tarihinin en önemli siyasi ve içtimai teşekkülü olan Devlet-i Aliyye-yi Osmaniye’yi esasen denizlerdeki üstün kazanımları ile yüceltebilmişlerdi. Özellikle Yıldırım Beyazıd ile gelişen Osmanlı deniz gücü II.Mehmet , I.Selim ve I.Süleyman dönemlerinde nitelikli denizcilerin Osmanlı donanmasına kazandırılmasıyla birlikte sınırların genişlemesinde oldukça etkili oldu. Cihan devleti kapsamında Osmanlı deniz gücü Batı’da bir telaşa sebebiyet verdi. Bu kapsamda çalışmamızda Osmanlılar’ın denizlerdeki gelişimi, siyasi ve askeri münasebetleri ve Osmanlı coğrafyasının genişlemesinde deniz gücünün rolü ve niteliği hakkında duracağız.
Dünya coğrafyasında, ülkelerin coğrafi yapıları ve stratejik konumlarına göre şekillenen denizcil... more Dünya coğrafyasında, ülkelerin coğrafi yapıları ve stratejik konumlarına göre şekillenen denizcilik faaliyetleri, bir kısım eski medeniyetler tarafından öteden beri -iyi veya kötü- sürdürüle gelmiştir. Aslında denizci devlet olmayı veya olabilmeyi sağlayan en önemli faktör ülkenin denize göre konumu veya denize olan mahkûmiyetidir. Oğuz Türkeri’nin Türkistan’dan Anadolu’ya göç etmeleri ile birlikte Türkler denizlerle ilk kez tanışarak açık denizlere doğru yelken açmaya ve karşılarına çıkan bu uçsuz bucaksız mavi suların gizemli dünyasını keşfetmeye başlamışlardır. 1081 yılına kadar öncü Türk Beylikleri, Bizans'tan fethettikleri topraklarla Ege ve Marmara kıyılarına ulaştılar. Böylece köklü bir tarihi miras ve geleneğe sahip Türkler binlerce yıllık tarihi boyunca üzerinde kurulan çok sayıdaki medeniyete denizci olma imkânı sağlayan önemli bir kara parçası elde etmiştir. Türkler, Anadolu’ya gelmelerinden bir müddet sonra denizlere hakim olma yolunda hızlı bir gelişim sürecine girdiler. Karasal bölgelerden henüz gelmelerine ve denizcilik tecrübeleri olmamalarına rağmen tüm handikapların üstesinden gelerek yüzlerce yıllık denizcilik tecrübesi olan kıyı Avrupa devletlerine asırlarca kök söktürecek bir aşamaya gelme yolunda attıkları adımların ilki İzmir’de küçük bir devlet kuran Çaka Bey öncülüğünde başlatıldı. Bizlerde bu çalışmamızda Çaka Bey ile denizcilik ile tanışan Türkler’in denizlerdeki gelişimi, faaliyetleri ve tepkileri üzerinde duracağız.
SELÇUKLU devrinde Anadolu’da kurulan siyasi teşekküllerden biri de Artuk oğullarına aittir. Şarki... more SELÇUKLU devrinde Anadolu’da kurulan siyasi teşekküllerden biri de Artuk oğullarına aittir. Şarki Anadolu’da ve Şimali Suriye’de Haçlılara karşı yaptıkları cihad ve memleketlerinde vücuda getirdikleri eserler ile tanınan Artuklular diğer devlet ve beyliklerden sonra ancak XII. asır başlarında hâkimiyet kurabilmişlerdir. Artuklu beyleri, başlangıçta türlü şehir ve bölgelere sahib olmakla beraber, bunlar arasında payitahtları Hısn Keyfa, Mardin ve Harput olmak üzere başlıca üç kol uzun ömürlü olmuştur. Bu hanedanların atası ve isim babası olan Eksük’ün oğlu Artuk, Alp-Arslan ve Melik-Şah devri büyük kumandalarından olduğu halde, bir bölgeye sahip olmakta veya beylik kurmakta çok gecikmiş ve Anadalu’da ancak oğulları tarafından siyasi hâkimiyet tesis edebilmiştir. Bizlerde bu çalışmamızda Artuklular’ın siyasi hâkimiyet tesis edebildikleri coğrafyaların mahiyeti üzerinde duracağız.Öncelikle Artuklular hakkında kısaca bir bilgi verip daha sonra çalışmamızda zuhur edecek konulara yönelme gereği duyuyoruz ki ‘’ Artuklu Coğrafyası ‘’ mahiyetinin daha istifadeli anlaşılabilmesi adına önemli olacaktır. Artuklu Beyliği, Güneydoğu’daki Mardin, Hasankeyf ( Hısn Keyfa ) ve Harput bölgelerinde 1101-1409 yılları arasında hüküm sürmüş bir Oğuz Türkmen Beyliğidir.
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN DÖNEMİ OSMANLI DENİZ POLİTİKASI, BÜYÜK TÜRK DENİZCİLERİ VE FAALİYETLERİ, 2020
Osmanlı denizcilğinin gelişmesi ve donanma çalışmalarının hinterlandı büyük Türk denizcileri ve c... more Osmanlı denizcilğinin gelişmesi ve donanma çalışmalarının hinterlandı büyük Türk denizcileri ve cesaretli komutanların avuçları içerisindeydi.
Osmanlı İmparatorluğu denizlerdeki asıl büyük sıçramayı Yavuz’un devlet bütçesini zirveye çıkarması ve ardından gelen Kanuni ile birlikte muhteşem bir kudrete sahip olan Osmanlı’nın karşısında Avrupa’lı devletlerin varlık gösterememesi, Hızır Reis ile birlikte Avrupa’nın diz çökmesi, Turgut Reis ile birlikte Akdeniz’de Osmanlı Korsanlığı’nın büyümesi ve Akdeniz hâkimiyetinin dolasıyla mevcut ticaret güzergâhlarının Osmanlı kontrolünde olması İmparatorluğa muazzam bir ekonomik ayrıcalık sağlıyordu.
İşte tüm bu faktörler neticesinde görünüyor ki Osmanlı Devleti ve öncesinde faaliyet gösteren Türk Denizciliği yıllarca dünyaya kök söktürmüştür. Türkistan’dan Anadolu’ya gelen Türklerin denizci bir millet olmamalarına karşın denize olan stratejik ve coğrafi konumları itibariyle bu iş ile meşgul ve tertip olmuşlardır. Avrupa üzerindeki Osmanlı hâkimiyeti dolasıyla tüm ticaret hinterlantını elinde tutan dönemin en güçlü devletlerine kök söktüren Osmanlı Devleti’nin iktisadi ve siyasi gücünün temeline dolasıyla Osmanlı’nın kudretine dünya gücü perspektifinden bakıldığı zaman Osmanlı Denizgücü’nün görülmemesi koca bir yalan olacaktır.
Nitekim bu çalışmamızda belirtilen faktörlerin en büyük temeli Kanuni Sultan Süleyman dönemini ele alacağız.
Uploads
Papers by Turgut KILIÇ
Drafts by Turgut KILIÇ
Osmanlı İmparatorluğu denizlerdeki asıl büyük sıçramayı Yavuz’un devlet bütçesini zirveye çıkarması ve ardından gelen Kanuni ile birlikte muhteşem bir kudrete sahip olan Osmanlı’nın karşısında Avrupa’lı devletlerin varlık gösterememesi, Hızır Reis ile birlikte Avrupa’nın diz çökmesi, Turgut Reis ile birlikte Akdeniz’de Osmanlı Korsanlığı’nın büyümesi ve Akdeniz hâkimiyetinin dolasıyla mevcut ticaret güzergâhlarının Osmanlı kontrolünde olması İmparatorluğa muazzam bir ekonomik ayrıcalık sağlıyordu.
İşte tüm bu faktörler neticesinde görünüyor ki Osmanlı Devleti ve öncesinde faaliyet gösteren Türk Denizciliği yıllarca dünyaya kök söktürmüştür. Türkistan’dan Anadolu’ya gelen Türklerin denizci bir millet olmamalarına karşın denize olan stratejik ve coğrafi konumları itibariyle bu iş ile meşgul ve tertip olmuşlardır. Avrupa üzerindeki Osmanlı hâkimiyeti dolasıyla tüm ticaret hinterlantını elinde tutan dönemin en güçlü devletlerine kök söktüren Osmanlı Devleti’nin iktisadi ve siyasi gücünün temeline dolasıyla Osmanlı’nın kudretine dünya gücü perspektifinden bakıldığı zaman Osmanlı Denizgücü’nün görülmemesi koca bir yalan olacaktır.
Nitekim bu çalışmamızda belirtilen faktörlerin en büyük temeli Kanuni Sultan Süleyman dönemini ele alacağız.
Osmanlı İmparatorluğu denizlerdeki asıl büyük sıçramayı Yavuz’un devlet bütçesini zirveye çıkarması ve ardından gelen Kanuni ile birlikte muhteşem bir kudrete sahip olan Osmanlı’nın karşısında Avrupa’lı devletlerin varlık gösterememesi, Hızır Reis ile birlikte Avrupa’nın diz çökmesi, Turgut Reis ile birlikte Akdeniz’de Osmanlı Korsanlığı’nın büyümesi ve Akdeniz hâkimiyetinin dolasıyla mevcut ticaret güzergâhlarının Osmanlı kontrolünde olması İmparatorluğa muazzam bir ekonomik ayrıcalık sağlıyordu.
İşte tüm bu faktörler neticesinde görünüyor ki Osmanlı Devleti ve öncesinde faaliyet gösteren Türk Denizciliği yıllarca dünyaya kök söktürmüştür. Türkistan’dan Anadolu’ya gelen Türklerin denizci bir millet olmamalarına karşın denize olan stratejik ve coğrafi konumları itibariyle bu iş ile meşgul ve tertip olmuşlardır. Avrupa üzerindeki Osmanlı hâkimiyeti dolasıyla tüm ticaret hinterlantını elinde tutan dönemin en güçlü devletlerine kök söktüren Osmanlı Devleti’nin iktisadi ve siyasi gücünün temeline dolasıyla Osmanlı’nın kudretine dünya gücü perspektifinden bakıldığı zaman Osmanlı Denizgücü’nün görülmemesi koca bir yalan olacaktır.
Nitekim bu çalışmamızda belirtilen faktörlerin en büyük temeli Kanuni Sultan Süleyman dönemini ele alacağız.