Books by Assist. Prof.Tulga Albustanlıoğlu
Gastronomide Güncel Eğilimler, 2021
Mitoloji kavramı antik çağlardan bu yana gelen inanç sistemlerinin bir bileşkesi olarak kurgulanm... more Mitoloji kavramı antik çağlardan bu yana gelen inanç sistemlerinin bir bileşkesi olarak kurgulanmıştır. Bu kavramın, insanın ortaya çıkmasıyla kullanılmaya başladığı ve her dönemin sosyal yapısı ile şekillenerek günümüze kadar geldiği varsayılmaktadır. İnsanın özellikle doğa ile savaşı içerisinde kendinden daha farklı bir güce inanması ve onu doğanın ve de bir yerde kendisinin, koruyucusu olarak gördüğü düşünülmektedir. Özellikle yaşam alanı içinde insanın doğayı kendi yapısına göre şekillendirmeye başladığı, tarıma geçiş süreciyle birlikte de mistik kavramların daha fazla yaşantısına adapte ettiği söylenebilir. Neolitik dönem içinde insanoğlu toprağı işlemeye başlamış ve ektiği tohumların yaşamının merkezinde
olduğunu kavramıştır. Tohumun topraktan sürgün vermesi için gerekli olduğunu düşündüğü ama bilimsel bir bakış açısı ile açıklayamadığı doğa olaylarını, yağmurun yağması ve güneş gibi etkenlerle ürünün daha çabuk olgunlaştığını ve lezzetli olduğunu fark etmişler, bereketi sağlayan ve devam ettiren güce karşı vefa borçlarını göstermek için ritüel adı verilen dinsel törenlerde ürünlerinden onlara pay vermeye başlamışlardır. Geçen zaman döngüsü içinde bu insanüstü güçler kişileştirilmiş ve onlara isimler verilmeye başlanmıştı.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Papers by Assist. Prof.Tulga Albustanlıoğlu
Roma'da Augustus'la baslayan imparatorluk idaresince olusturulan uzun surelisulh ve huzur... more Roma'da Augustus'la baslayan imparatorluk idaresince olusturulan uzun surelisulh ve huzur donemi ( pax romana) ekonomik, sosyal ve kulturel kazanimlarelde edilmesinde onemli bir etken olmustur: (I.O. 31I.S. 68) Augustus ve IulioClaudius'lardoneminde zorlu savas yillarinin izleri silinirken, Flaviuslar veAntoninler doneminde (68192)ekonomik refahla birlikte Roma ve Anadolukulturlerinin karsilikli etkilesimleriyle yeni bir yasam, kultur ve sanatanlayisinin gelistigi goruluyor. Roma imparatorluk idaresinin I.yuzyil boyuncamermer ocaklarinin muteahhit eliyle isletilmesi yolunu tercih etmis olduguanlasiliyor. I.yuzyilin sonlarina dogru imparatorluk ocaklarinin muteahhitaraciligiyla isletilmesi gelenegi zamanla terk edilerek, idarenin uretimdekikontrol ve inisiyatifinin arttigi goruluyor. Yazitlar sayesinde bir tasin uretimtarihi, hangi ocaktan uretildigi uretim ve kontrol islemlerinin kimler tarafindangerceklestirildigi, ocaklarin organizasyonu ve isleyisleriyle ilgili bilgiler eldeedilebilmektedir. Bazi ocaklarda yazitlara hic rastlanmazken bazilarinda isesistematik bir sekilde yazit uretilmis olmasini belirli birkac nedene baglayarakdurumu aciklamak her ne kadar yeterli olamamaktadir. Sinirli sayidaki baziyazitlar ise kriptik kodlar veya monogramlar seklindedir. Ocaklarinmuteahhitler yaninda ve onlarla birlikte, dogrudan imparatorluk yonetiminceisletilmeye baslanmasiyla, yazitlarin bicim ve iceriginde buyuk degisikliklermeydana gelmistir. Ocaklarin uretim teknolojisinde, jeolojik sartlardankaynaklanan bir takim kucuk farkliliklar bulunsa da, genelde tumimparatorluk ocaklarinda organizasyonun ayni bicimde sekillendigiimparatorluk yonetimince uretim, denetim ve sevkiyatin butun mermerocaklari icin benzer bir cerceve icinde duzenlenmis oldugu anlasiliyor.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Arkeoloji ve Sanat, 2019
This article deals with previously unknown nine stone quarries in the vicinity of ancient city of... more This article deals with previously unknown nine stone quarries in the vicinity of ancient city of Erythrae in Ionia. The quarries, which were previously unknown, are found approximately five kilometers to the north of the ancient city of Erythrae (Ildırı) and discovered during a field survey carried out on the Kiraz Burnu peninsula located between Ildırı and Gerence Gulf in the 2017 excavation campaign. It should be noted that there hasn't been any survey nor research carried out on this peninsula up to this moment therefore it was necessary to accomplish the mentioned research. In addition to the fields of stone quarries determined here, the stone paved block carrying road and scaffolding ramps where the blocks to be sent by the seaway were loaded into ships in the part overlooking Ildırı Gulf are also anticipated as places to be evaluated within the scope of this subject. It is obvious that with a more detailed investigation of these stone quarries will lead to some new findings. Possibly these stone quarries provided the raw materials used in the construction activities of both the ancient city of Erythrae and many other cities in the immediate vicinity.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Anadolu (Anatolia), 2015
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Journal of Tourism and Gastronomy Studies
Beslenme insanoğlunun en temel ihtiyacıdır ve insanlığın eski çağlarda nasıl beslendiği sıklıkla ... more Beslenme insanoğlunun en temel ihtiyacıdır ve insanlığın eski çağlarda nasıl beslendiği sıklıkla merak konusu olmaktadır. Antik Roma yemek kültürü hakkındaki bilgiler kazılarda bulunan seramik kaplar, diğer pişirme kapları, yemek artıkları, mozaikler, kabartmalar, kapların içindeki kömürleşmiş yemek artıkları ve yazılı kaynaklardan elde edilmektedir. Buluntularda elde edilen hayvan kemikleri ve tohumlar da antik dönem beslenme kültürüne dair bilgi vermektedir. Antik dönemin yemek kültürü açısından kurucu özelliği de dikkate alındığında, yemek kültürünün devamlılığı ve bilinirliği bakımından bu döneme ait yapılan çalışmaların önemli olduğu değerlendirilmektedir. Bu temadan hareketle yapılan bu çalışmada; Antik Zeugma Kenti Roma Dönemi pişirme kap örnekleri Başkent Üniversitesi Seramik Sanat ve Uygulama Merkezi tarafından aslına benzer şekilde yeniden yapılmıştır. Bu çalışmanın amacı Antik Dönem Roma kaynaklarından Apicius ve Cato’nun tariflerine uygun olarak antik yemeklerin üretilme...
Bookmarks Related papers MentionsView impact
This study explored the nature of environmental attitudes of travel agents and investigated the r... more This study explored the nature of environmental attitudes of travel agents and investigated the relationship of educational level and business experience to their views on 27 environment related issues that are connected with sustainability. Data were collected from 1620 travel agents in Turkey. It was found that considerable numbers of travel agents had environmentally friendly views in respect to the factors contributing to the environmental problems, outcomes of environmental protection activities, importance of environmental criteria and environmental sensitivity of public sector, private sector and NGOs. Chi-square analyses to test the two hypotheses did not provide support for all 27 items. However, travel agents with higher education and long business experience in tourism sector hold generally more sensitive views toward environmental issues and sustainable tourism.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Journal of History Culture and Art Research, 2014
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Journal of Tourism and Gastronomy Studies, Mar 30, 2020
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Food Time, 2022
Antik Dönemde Balık Tüketimi
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Journal of Tourism and Gastronomy Studies, 2021
Antik DNA (aDNA), geçmişte yaşamış canlıların kalıntılarından elde edilen DNA’dır.
Arkeoloji al... more Antik DNA (aDNA), geçmişte yaşamış canlıların kalıntılarından elde edilen DNA’dır.
Arkeoloji alanında yapılan çalışmalara genetik yaklaşımlar, yeni nesil dizileme
teknolojilerinin de gelişmesi ile kazılardan elde edilen buğday tanesi, zeytin çekirdeği,
bakliyat tohumları, üzüm çekirdeği gibi kalıntılardan detaylı bilgi sahibi olmayı mümkün
kılmıştır. Günümüzde sürekli geliştirilen DNA dizi bilgileri, klasik metodolojilerin teknik
kısıtlamalarının ortadan kaldırılmasını sağlayarak, arkeolojik kalıntılara ait sonuçların
güvenilirliğini artırmaktadır. Moleküler biyolojiden sonra, moleküler arkeoloji, eski
bitkilerde, hayvanlarda ve insanlarda DNA'nın biyolojinin yanı sıra tarihin sorularının ele
alınması için çalışmalar yapmaktadır. Arkeolojik alanlarda yapılan çalışmalar sonucu elde edilen biyolojik materyaller dönemin yaşam tarzının tespit edilebilmesi, bazı bitki ve hayvanların genetik alt türlerinin belirlenmesi ve değişimlerinin saptanması açısından önemlidir. Hatta nesli tükenmiş varlıklar hakkında bilgi verebilmektedir. Fakat antik kazı alanlarından örnekler toplanırken mümkün olduğunca dikkatli davranılması gerekmektedir. Arkeolojik alanlarda gıda kalıntıları elde edildikçe ve DNA dizileme teknikleri geliştikçe geçmiş hakkındaki teoriler yeniden şekillenmeye devam edecektir. Bu makalenin amacı aDNA nın geri kazanımı ile konu hakkında yapılan çalışmalar ve bu çalışmaların gastroarkeolojiye etkilerini incelemektedir. Bu amaçla literatür taraması yapılmıştır.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Anadolu'nun Gastroarkeolojik Zenginliğini Deşifre Edebilmek
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Uploads
Books by Assist. Prof.Tulga Albustanlıoğlu
olduğunu kavramıştır. Tohumun topraktan sürgün vermesi için gerekli olduğunu düşündüğü ama bilimsel bir bakış açısı ile açıklayamadığı doğa olaylarını, yağmurun yağması ve güneş gibi etkenlerle ürünün daha çabuk olgunlaştığını ve lezzetli olduğunu fark etmişler, bereketi sağlayan ve devam ettiren güce karşı vefa borçlarını göstermek için ritüel adı verilen dinsel törenlerde ürünlerinden onlara pay vermeye başlamışlardır. Geçen zaman döngüsü içinde bu insanüstü güçler kişileştirilmiş ve onlara isimler verilmeye başlanmıştı.
Papers by Assist. Prof.Tulga Albustanlıoğlu
Arkeoloji alanında yapılan çalışmalara genetik yaklaşımlar, yeni nesil dizileme
teknolojilerinin de gelişmesi ile kazılardan elde edilen buğday tanesi, zeytin çekirdeği,
bakliyat tohumları, üzüm çekirdeği gibi kalıntılardan detaylı bilgi sahibi olmayı mümkün
kılmıştır. Günümüzde sürekli geliştirilen DNA dizi bilgileri, klasik metodolojilerin teknik
kısıtlamalarının ortadan kaldırılmasını sağlayarak, arkeolojik kalıntılara ait sonuçların
güvenilirliğini artırmaktadır. Moleküler biyolojiden sonra, moleküler arkeoloji, eski
bitkilerde, hayvanlarda ve insanlarda DNA'nın biyolojinin yanı sıra tarihin sorularının ele
alınması için çalışmalar yapmaktadır. Arkeolojik alanlarda yapılan çalışmalar sonucu elde edilen biyolojik materyaller dönemin yaşam tarzının tespit edilebilmesi, bazı bitki ve hayvanların genetik alt türlerinin belirlenmesi ve değişimlerinin saptanması açısından önemlidir. Hatta nesli tükenmiş varlıklar hakkında bilgi verebilmektedir. Fakat antik kazı alanlarından örnekler toplanırken mümkün olduğunca dikkatli davranılması gerekmektedir. Arkeolojik alanlarda gıda kalıntıları elde edildikçe ve DNA dizileme teknikleri geliştikçe geçmiş hakkındaki teoriler yeniden şekillenmeye devam edecektir. Bu makalenin amacı aDNA nın geri kazanımı ile konu hakkında yapılan çalışmalar ve bu çalışmaların gastroarkeolojiye etkilerini incelemektedir. Bu amaçla literatür taraması yapılmıştır.
olduğunu kavramıştır. Tohumun topraktan sürgün vermesi için gerekli olduğunu düşündüğü ama bilimsel bir bakış açısı ile açıklayamadığı doğa olaylarını, yağmurun yağması ve güneş gibi etkenlerle ürünün daha çabuk olgunlaştığını ve lezzetli olduğunu fark etmişler, bereketi sağlayan ve devam ettiren güce karşı vefa borçlarını göstermek için ritüel adı verilen dinsel törenlerde ürünlerinden onlara pay vermeye başlamışlardır. Geçen zaman döngüsü içinde bu insanüstü güçler kişileştirilmiş ve onlara isimler verilmeye başlanmıştı.
Arkeoloji alanında yapılan çalışmalara genetik yaklaşımlar, yeni nesil dizileme
teknolojilerinin de gelişmesi ile kazılardan elde edilen buğday tanesi, zeytin çekirdeği,
bakliyat tohumları, üzüm çekirdeği gibi kalıntılardan detaylı bilgi sahibi olmayı mümkün
kılmıştır. Günümüzde sürekli geliştirilen DNA dizi bilgileri, klasik metodolojilerin teknik
kısıtlamalarının ortadan kaldırılmasını sağlayarak, arkeolojik kalıntılara ait sonuçların
güvenilirliğini artırmaktadır. Moleküler biyolojiden sonra, moleküler arkeoloji, eski
bitkilerde, hayvanlarda ve insanlarda DNA'nın biyolojinin yanı sıra tarihin sorularının ele
alınması için çalışmalar yapmaktadır. Arkeolojik alanlarda yapılan çalışmalar sonucu elde edilen biyolojik materyaller dönemin yaşam tarzının tespit edilebilmesi, bazı bitki ve hayvanların genetik alt türlerinin belirlenmesi ve değişimlerinin saptanması açısından önemlidir. Hatta nesli tükenmiş varlıklar hakkında bilgi verebilmektedir. Fakat antik kazı alanlarından örnekler toplanırken mümkün olduğunca dikkatli davranılması gerekmektedir. Arkeolojik alanlarda gıda kalıntıları elde edildikçe ve DNA dizileme teknikleri geliştikçe geçmiş hakkındaki teoriler yeniden şekillenmeye devam edecektir. Bu makalenin amacı aDNA nın geri kazanımı ile konu hakkında yapılan çalışmalar ve bu çalışmaların gastroarkeolojiye etkilerini incelemektedir. Bu amaçla literatür taraması yapılmıştır.