Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
Orta Asya Coğrafyasında Türk Kadını, 2021
Giriş Eski Türklerde kadına verilen önemin ve önceliğin o dönemde başka hiçbir toplulukta görülmediği bilinen bir gerçektir. Bu gerçeği bize gösteren ender kaynaklardan biri olan Orhun Kitabelerinde Tanrının Türk milleti yok olmasın diye yarattığı kişilerin içinde İkinci Göktürk Devleti Kağanının eşi İbilge Hatuna yer verilmesi onlarca örnekten sadece biridir. 1 Yine Bilge Kağan abidesi Doğu cephesinde kadının konumu şu sözlerle ifade edilir; ''Türk Milletinin adı sanı yok olmasın diye Babam Kağanı, Annem Hatunu yücelten Tanrı, onlara il/devlet veren Tanrı Türk Milletinin adı sanı yok olmasın diye beni O Tanrı, Kağan olarak Taht'a oturttu''. Bir diğer örnek ise İbn-i Fadlanın Volga Nehri seyahatinde gördükleridir. İbn-i Fadlan seyahatnamesinde gördüklerini şöyle tasvir eder. '' Kadınlar ve erkekler aynı nehirde beraber yıkanıyorlardı fakat ne olursa olsun birbirlerine bakmıyorlar ve birbirlerinden kaçmıyorlardı.'' Bunun en temel sebebi kadınlar ve erkekler arasında keskin çizgilerle çizilmiş kurallardı. Eğer ki içlerinden birisi kadın veya erkek fark etmez, sapkınlık yaparsa o kişinin elleri ve ayakları bağlanarak ortadan ikiye ayrılırdı ve bu keskin kurallara iki tarafta riayet etmek zorundaydı. Eski Türklerde hür olan ve Asya Hunlanndan beri ata binip ,ok attığı, güreş gibi ağır sporlar yaptığı ,savaşlara katıldığı tesbit edilen, namus ve iffetine düşkünlüğü yabancı kaynaklarda (İbn Fadlan, Gerdîzî vb.) özellikle belirtilen Türk kadını itibar sahibi olup, savaşlarda düşman eline geçmesi büyük zillet sayılırdı. 2 Ziya Gökalp ise eski Türk kadınını şöyle ifade eder; '' Türklerde ise kadın ne tabu ne de yen olmadığından güzel tür, güçlü türün karşıtı ve onun karşısında eksik değil, aksine onun eşi ve tamamlayıcısı olmuştur''.
Kazakistan'ın genç başkenti Astana, Kazakistan’ın modern, zengin ve güçlü bir ülke olma tercihinin en büyük yansıması olmuştur. Bu çalışmanın amacı, dünyanın en genç ve modern başkentlerinden biri sayılan Astana’yı temel yönleriyle ele alıp şehrin tanıtımını yaparak özellikle Türk okuyucular için şehir ile ilgili ilgi ve merak uyandırmaktır.
Bağımsız Türk devletleri ama Türk toplulukları üzerine hazırlanmış gelişmeler
Türk Dış Politikası Yıllığı 2019, 2020
Öz Kitle turizmine olan ilginin gün geçtikçe azaldığı, alternatif turizme olan talebin artış gösterdiği günümüzde, kırsal bölgelerin doğal güzelliklerini görmek, farklı kültürlerden insanlarla bir araya gelmek, kırsal yöreye özgü faaliyetlere katılmak, doğa ve çevre ile bütünleşmek alternatif turizm türlerinden olan kırsal turizmin kapsamını oluşturmaktadır. Ortaca ilçe merkezinin geçmişi çok eski tarihlere dayanmıyor olsa da başta bugün Köyceğiz sınırlarında kalmakla beraber yakın mesafede yer alan Dalyan ile özdeşleşen Kaunos Antik kenti olmak üzere, Pisilis Antik Kenti, Karadonlar Mahallesi kaya mezarları, Mergenli Mahallesi'nde yer alan Bizans kilisesi ve Dalyan Camii gibi yapılar Ortaca'nın turizme kazandırılmamış arkeolojik ve tarihsel potansiyeli olarak görülmektedir. Bu çalışma, söz konusu arkeolojik potansiyelin sınırlarının çizilmesi ve kırsal turizme ne oranda kazandırılabileceğinin değerlendirmesini yapma hedefindedir. Anahtar Kelimeler: Kırsal turizm, arkeoloji, kırsal kalkınma, Ortaca, Turizm Tanıtımı. Abstract Perceptions and expectations related to tourist products and services show alterations on tourism sector as they do in the other Sectors in paralel with elapsed time, economical, political, socio-cultural, demographical characteristics and with technological developments. At the present time in which the interest in mass tourism decreases day by day and the demand for alternative tourism increases, activities as seeing the natural beauty of the countryside, meeting people from different cultures, participating in activities indigenous to rural area, integrating with the nature and the environment create scope of rural tourism which is one of the tourism types. The life of people, having struggled against environment and having won this struggle after they had started to be engaged in Agriculture, was rural qualified between the time industrial revoluion and World War II before the extant life style which having been caused because of heavy increase in industrialization and urbanization. Mentioned life style started from The Neolithic Age and continues its existence bucolicaly in rural environment, although it has gone through many changes until today. Although history of Ortaca is not old-dated, structures like Caunos Ancient City which is located in the border of Köyceğiz but really close to Ortaca and identified with Dalyan, Pisilis Ancient City, Rock graves in Karadonlar, The Byzantine Church situated in Mergenli and Dalyan Mosque, are seen as the Archeological and historical potentials of Ortaca which are not imparted to Tourism industry. The aims of this study are to mark off archaeological potentials of Ortaca and make a remark on at what rate they can be imparted to tourism sector. Giriş 1 Tüketicilerin turistik ürün ile ilgili beklenti ve tercihleri her geçen gün değişmektedir. Bununla birlikte talepte meydana gelen değişiklikler, turizm arzını da doğrudan etkilediğinden, alternatif turizm çeşitlerinin meydana gelmesi, sürecin doğal bir sonucudur. Alternatif turizm çeşitlerinden biri olan kırsal turizmin, niteliği gereği değişik kültürlerden topluluklara ve yöreye özgü faaliyetlere ev sahipliği yapması, turizm talebindeki değişikliklere cevap verilebilmesi açısından önem arz etmektedir. Buradan hareketle kırsal turizm anlayışının, kırsal bölgelerdeki doğal ve tarihi çevre çekiciliklerinin korunarak, kırsal turizme katılan turistlerin ve bölge halkının birbirleri ile sosyal ve kültürel ilişkiler kurmasını hedeflediğini söylemek mümkün olacaktır (Er, 2001). Turistik çekiciliğe sahip olan ülkelerin, sahip oldukları doğal ve kültürel çevre varlıklarını etkili bir şekilde tanıtmaları gerekmektedir. Turizmin arz potansiyelinin, doğal, tarihi, kültürel çevre öğeleri olduğu düşünülürse kırsal bölgelerde yer alan arkeolojik ve etnografik potansiyel, kırsal turizm tanıtımı açısından büyük önem arz etmektedir. Çalışmamız içerisinde hem kırsal turizm kavramının tanımı ve kapsamı hem Ortaca İlçesi'nin sahip olduğu arkeolojik potansiyelin neler olduğu irdelenmiş olup söz konusu potansiyelin turizm amaçlı kullanımına yönelik yörede yaşayan çeşitli kişilerle yüz yüze görüşmeler yapılarak değerlendirmede bulunulmuştur. 1. Kırsal Turizm Kavramı * Arkeolog-Öğretim Görevlisi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Ortaca MYO, Turist Rehberliği Programı, Ortaca, Muğla, alpergolbas@mu.edu.tr * * Öğretim Görevlisi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Ortaca MYO, Turist Rehberliği Programı, Ortaca, Muğla, onuratak@mu.edu.tr 1 Bu çalışma 18-22 Mayıs tarihinde düzenlenen 5. Ulusal Kırsal Turizm Kongresi'nde özet metin olarak sunulmuştur.
Anadolu Tıbbı Dergisi, 2022
ÖZET Türk tıbbı binlerce yıllık bir geçmişe dayanmaktadır. Bu kadar uzun bir tarihi dönem, birbirinden farklılık gösteren çeşitli dönemlere ayrılabilir. Çünkü Türklerin, halen yaşadıkları Anadolu topraklarına toplu olarak göç etme tarihleri 1071’dir ve onun öncesinde temel yaşam alanları Orta Asya olmuştur. Ancak hem Türklerin Orta Asya dışında, Batı Asya, Karadeniz’in kuzeyi, Hindistan, Avrupa, Irak ve Mısır gibi bölgelerde de devletler kurmuş olmaları, hem de Orta Asya adı verilen bölgenin çok geniş bir coğrafi alanı kaplaması, Türk tıbbındaki uygulamaların da farklılık göstermesi sonucunu doğurmuştur. Yaşanılan bölgeye ve döneme göre farklı tıp geleneklerinin etkisi altında kalan Türk tıbbı, bu sayede zengin bir birikim edinmiştir. Bu kapsamda Anadolu Türk tıbbının etkilendiği ana kaynağın Orta Asya Türk tıbbı olduğu söylenebilir. Orta Asya Türk tıbbıyla ilgili yazılı kaynakların sayısı sınırlı olsa da, bunların ayrıntılı bir şekilde incelenmesi araştırmacılara çok değerli bilgiler sunar. Bu çalışmada, Orta Asya Türk tıbbının genel özellikleri, buna dair temel metinler, uygulamalar ve etkilendiği kaynaklar bir araya getirilmiştir. Ayrıca Orta Asya Türk tıbbı ile Anadolu’daki tıp uygulamaları arasındaki benzerlikler ortaya konularak, Türk tıp tarihindeki devamlılık gösterilmeye çalışılmıştır. ABSTRACT Turkish medicine dates back thousands of years. Such a long historical period can be divided into several periods that differ from each other. Because the date of mass migration of Turks to the Anatolian lands, where they still live, is 1071, and before that, their main living space was Central Asia. However, the practices in Turkish medicine differ due to the fact that the Turks have established states in regions such as Western Asia, the north of the Black Sea, India, Europe, Iraq and Egypt, apart from Central Asia, and the region called Central Asia which covers a very large geographical area. Turkish medicine, which has been under the influence of different medical traditions according to the region and period, has acquired a rich accumulation in this way. In this context, it can be said that the main source of influence on Anatolian Turkish medicine is Central Asian Turkish medicine. Although the number of written sources related to Central Asian Turkish medicine is limited, examining them in detail provides invaluable information to researchers. In this study, the general characteristics of Central Asian Turkish medicine, the basic texts, practices and sources influenced by it are brought together. In addition, by revealing the similarities between the Central Asian Turkish medicine and the medical practices in Anatolia, the continuity in the history of Turkish medicine was tried to be shown.
2019
Ukrayna okullarında tarih dersi 5-11. sınıflar arasında verilmektedir. Bu dersler Ukrayna tarihi ve dünya tarihi şeklinde iki ayrı ders olarak okutulmaktadır. Bu makalede ders kitaplarında Türkler hakkında bilgiler ve öğrenciler üzerine oluşması muhtemel Türk imajı ortaya konulmuştur. Çalışmada tüm sınıflara ait her iki tarih dersinin hali hazırda güncel olan kitapları incelenmiş olup, kitapların bir kısmı bizzat ilgili ülkeden temin edilmiş, bir kısmına ise eğitim bakanlığının resmi internet sitesinden ulaşılmıştır. Elde edilen veriler betimsel analiz yöntemiyle incelenmiş, örneklemler doğrudan sunulmuştur. Müfredat aynı olmasına rağmen, yazarlar arasında zaman zaman farklı yaklaşımların olduğu tespit edildiğinden, aynı sınıfın farklı yazarlara ait mevcut ders kitaplarına ulaşılmıştır. Kitaplarda Türklerle ilgili hem yazılı hem de resim harita şeklinde bir hayli görsel bilgi mevcuttur. Bu görsellerin de büyük bir kısmının (esir alınan küçük çocuk, eli kanlı Osmanlı padişahı gibi) olumsuz bir imaj oluşturmaya yönelik olarak seçilmiş olduğu görülmektedir. Osmanlı tarihinin daha ayrıntılı anlatıldığı ders kitaplarında bazı konuların nispeten tarafsız bir yaklaşımla yazıldığı görülmekle birlikte genel itibarıyla Türk tarihi ile ilgili olumsuz ve ön yargılı olarak baktıklarını söylemek mümkündür.
Tunuslu Üniversite mezunu, seyyar satıcı Muhammed Buazizi’nin 17 Aralık 2010 tarihinde kendini yakmasıyla başlayan Orta Doğu olaylarının üzerinden bir yıl geçmesine rağmen; gerek medyaya, gerekse siyasete hâkim retorik belirsizliğini ve dağınıklığını sürdürmektedir. Bu çalışmada; Cumhuriyet, Evrensel, Hürriyet ve Yeni Şafak gazetelerinin 15 Ocak – 1 Mart 2011 tarihleri arasındaki sayılarının Orta Doğu (Arap Baharı) ile ilgili haberleri incelenmiş, Arap coğrafyasında yaşananların Türk ulusal basınında temsili, içerik analizi yöntemi ile mercek altına alınmıştır. Çalışmada Türk ulusal basınında olayların; (a) Domino etkisi mi, siyasi türbülans mı, (b) İsyan mı, ayaklanma mı yoksa devrim mi, (c) Demokrasi arayışı mı, post-kolonyalist bir dayatma mı olarak okunduğu ve temsillendirildiği incelenmiştir. Böylece, Orta Doğu olaylarına ilişkin bu üç soru(n) analiz edilerek, basının yeniden üretime etkisi ve katkısı sosyolojik olarak irdelenmiştir.
Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi, 2023
The territory of West Turkestan is hosted by to many cities along the Silk Road between Iran and China. Especially in the 6th and 7th centuries, due to trade and political structure, there was an interaction between the western Kokturk Khaganate and Sogdian culture. With the religious influence showing itself, the development of art increased and wall paintings appeared in palaces and residences. One of the most beautiful examples of murals is the Afrasiab murals. They were found on the wall of a house during the construction of a road near Samarkand about a hundred years ago, and the paintings covering four walls of a single room were examined by various archaeologists, and archaeological excavations continue to be carried out until today. Excavations revealed various phases from the 7th to the 12th century. On the wall are scenes depicting the political environment of the 7th century. All four walls are quite opposite to each other in composition. Especially the western wall is very important for Turkish history. Turks are everywhere on the wall. But this is not the only wall that highlights the Turks. The Turkish elements found on the western wall of Afrasiab are not found in any Sogdian paintings. In the pictures, the symbol of the political power of the Turks and their representation in the international arena is very well depicted in the magnificent ceremony here. Another mural is on Acine-tepe. It is the ruins of a city in southern Tajikistan, dating back to the 7th and 8th centuries. Buddha temples were found as a result of excavations in the 1940s. There are depictions of people and symbols of Buddhism on the temple walls. It is known that the region was ruled by Toharistan yabgu of Köktürk origin in the 7th and 8th centuries. It is recorded by the sources that the majority of the population is Turkish, especially in Huttel. Balalık-tepe murals are located near the city of Termiz in southern Uzbekistan. It is also called "hill with children". During the studies carried out in the Balalık-tepe monument, a castle dating back to the 5th and 6th centuries was found and it was determined that this castle consisted of 16 rooms. Scientists associate Balalık-tepe with Eftalit and Köktürk Khaganate. The depictions in the paintings found resemble the Turkish type. Throughout history, the region was ruled by dynasties of Köktürk origin. Tavka-kale wall paintings are attributed by scholars to the 6th- 7th centuries. It shows very similar characteristics to other wall paintings. The human figures are reminiscent of depictions from the Köktürk Khaganate period. The paintings in the administrative center of Usrushana, an important historical center, are very important for Köktürk history. Especially the depictions of children sucking milk from a wolf, reminiscent of the Türeyiş epic, are noteworthy. Varakhsha is the name of the old city ruins of Bukhara. This is 5-8. It has been an important trade center for centuries. Varakhsha wall paintings appeared in the palace belonging to the ruler. It consists of 3 halls. Bukhara remained under Köktürk rule for more than a hundred years. The coins and stamps found prove that some figures in the palace paintings are specific to the Turks. Panjakent wall paintings are the most important works that have survived to this day. It has a special importance both in terms of its construction technique and the subjects it contains. In the study, it is aimed to analyze the wall paintings within the borders of the Western Turkic Khaganate, which are still in Uzbekistan and Tajikistan today, in terms of Kokturk history and to shed light on the period.
The Middle East Journal, 2023
American Historical Review, 2024
W: Elżbieta Nieroba, Anna Czerner, Marek S. Szczepański (red.), Między nostalgią a nadzieją. Dziedzictwo kulturowe w ujęciu interdyscyplinarnym, Wydawnictwo Uniwersytetu Opolskiego, Opole , s. 65-81., 2009
Social Science Research Network, 2021
11 - 12 الإصلاح - عدد, 2024
Les industries lithiques énéolithiques de Bulgarie, 2005
Problems and Perspectives in Management
SAS journal of surgery, 2024
Egyptian Journal of Zoology, 2021
International Journal of Integrated Engineering
Otolaryngology–Head and Neck Surgery, 2014
Technovation, 2004
Os Desafios da Geografia Física na Fronteira do Conhecimento, 2017
International Journal of E-Politics, 2017
Journal of Architecture and Planning (Transactions of AIJ), 1999