Nothing Special   »   [go: up one dir, main page]

Academia.eduAcademia.edu
NiSAN 2000 • ISSN 1301-5307 • 1 :oo0.000 TL. (KDV dahil) • SAYI 29 AYLIK KITAP VE ELE$TIRI DERGiSi Osmanl1 ~ir Melih Cevdet Anday Antolojisi Murat A Karavelioglu Ali Galip Yener Divan ~irnde Platon'da Kadma Kadm Mustafa ~erif Duyulmayan A~k Onaran Re~at Filiz Dingil Nuri Soyle~i: Tomris Uyar Atilla ~entork, <;etin Altan Nikolaj Nuray Mert GOrsel Korat Frobenius, Cem Aka~ Tu fan Bizi Biz Yapan Gunduz Hikayeler George Naci Bostanc1 Braque Enis Batur Polisiye Romanlar Omer Turke~ Cennetin Dilleri Ozgur Taburoglu ilkgen~ Ye~im Kitaplan _..;.,_ .... Topraks1z Mithat ~en -?r:./,·~ ve Beden Yaz1s1 Yal~1n Yeni Toplumsal Hareketler Ya~ Sadak · r \:abuklu Okumanm Halleri: BOyOmek S1rma Koksal Turk Me~hurlan 'Homjenl~tir Ansiklopedisi Ahmet Eken Proust Ya~mlZI Sorunu Ozerine Berna Olner Nas1I Degi~trbl Goksun Yaz1c1 ~:]/.; :.~- ...,:,. .._•·-~":' ~- - _.t...... ......... 1·/:-~ :~.;-'"v,_ ~/- ... r:,,,..::-_,....,..., •• ~"'·., r:-;:.--;r,..; :. . __..,·-·.:. . . .-· :·-r,,Pt:.<"'v"J' {,,..,. .._,-::,•.._., ~:5 i:-"J·:_.,,_,:/'J.A ,:;~r". .;_,..._.., .£-;,_~ ..!......,..... ... .,,,,,.. i;~: ... AYLIK KITAP VE v~:rgy,; • ElfjTIRI DERGISI • • 1 2 Vitrin 6 Filiz Dingil Bu ayin kitaplanndan se<;:meler Platon Yasalar /-II Platon ?a/en Ali Galip Vener 11 1.000.000 TL (KDV DAHIL) Gene/ Yaytn Y6netmeni ORHAN KO<;:AK Sorumlu Yaz1 i?feri MudunJ MUSTAFA ARSLANTUNALI Bu Saytntn Edit6rleri BERNA OLNER, AY$E OZIL, YA$AR \:ABUKLU , CEVAT YILDIRIM, VICTORIA R. HOLBROOK, TANSU A<;:IK, $AFAK GONE$ Grafik MEHMET OZTORK Sahibi PUSULA YAYINCILIK VE ILETl$1M LTD. Duzelti BERNA OLNER, CEVAT YILDIRIM, AY$E OZIL, $AFAK GONE$, ASLI YAZIR Kapak resimleri Dunyanin ~ evrsin sard1g1na inanilan ejderhay1 temsil eden minyatUr; Zatl Dlvani (Osman/1 'iiiri Anto!ojisi, Ahmet Atilla $enturk, YKY, 2000) Film (:tkt?t - Renk Aynmt - Baskt Lebib Yalk1n Yay1mlan ve Bas1m l~eri Dagtt1m: Biryay A.$. Virgul 'de kullamlan yaz1 ve gorse! malzemeler, ancak kaynak gosterilerek kullamlabilir. Yurti~ y1ll1 k abone ucreti, 17.000.000 TL.dir. Yurtd1~ abonelik, ki ~ iler i ~ i n 80, kurumlar i~n 160 Amerikan doland1r. KKTC , 21 .000.000 TL, dir. Abone olmak i~n, bu tutann Pusula Yaymcil1ga ait 105 11 08 no'lu pasta ~eki hesabma yatmlip daha sonra ~ e ki n , Pusula Yay1nc11ik adresine u l ~ 1nlmas gerekmektedir. Yap1 Kredi Bankasi Parmakkap1 $ubesi 11 00443-1 Pusula Yay1nc11i k ve leti~m Ltd. $ti. Buyukparmakkap1 Sk. 1/ 2 80060 Beyoglu I Istanbul Tel.: 0.212. 252 42 80 pbx Fax: 0.212 . 293 15 44 e-posta: pusula@pusula.com web: www.pusula.com Nuri Giintekin c;a!tku?u Re~at Nuri Giintekin Ye?il Cece Michel Foucault Hapishanenin Dogu?u Zygmunt Bauman Ozgur/Uk 21 <;etin Balanuye Martyn Hammersley Taking Sides in Social Research: Essays on partisanship and bias 22 Ya~r c;abuklu 26 Burak ~ut 29 M. Naci Bostanc1 Yeni Sosyal Hareketler Cem Aka?'la Ba/1gin Esir Dil?Wgu Yer Ozerine William L. Randall Bizi 'Biz' Yapan Hikayeler Kendimizi Yaratma Ozerine Bir Deneme Mircea Eliade Ya?IJ Adam ve Burokratlar 32 Behi;et c;elik 36 Med-Cezir Seamus Heaney'nin Beowulf Destan1, Mengu Ertel, Tanp1nar Tart1~ms, Tuncay Yal<;:inkaya ile Soyle~i. 42 45 46 49 51 Sozluk Berna Olner 'Homoienle?tirme' Sorunu Ozerine Cavit Mukaddes 3 ?air, 1 " Ele?tirmen", 0 /t:;erik Murat A. Karavelioglu A. Atilla ~entirk Soyle~i Osman!t ?iiri Antoloiisi A. Atilla ~entirk Mustafa ~erif Onaran Halil Erdogan Cengiz Divan ?iiri Antoloiisi Dizgi HANIFE AKKAYA Reklam-Abone HOSEYIN 0ST0NEL Re~at c;etin Altan 2027 Y1/1n1n Am/an 16 Nuray Mert 18 Kerem Eksen Yay1n Koordinatoru BONYAMIN GONE$ Ar?iV FEZA KORK<;:OOGLU Melih Cevdet Anday Ge<;mi?in Ge/ecegi 14 Tomris Uyar Nurer Ugurlu Divan Bahr;esi lsmet Zeki Eyuboglu Divan ?iiri /-// 54 Ozgiir Taburoglu Maurice Olender Cennetin Di/Jeri 56 58 59 62 Tufan Giindiiz Giirsel Korat Guvercine AgJt Ercan <;elik Nicholas Cook Muzigin ABC'si Yali;m Sadak Zeynep Saym Mithat ?en ve Bedenyaz151 Ahmet Eken Ibrahim Alaettin Govsa 63 64 65 66 68 70 Yali;m Ergi.indogan Emin Karaca "Eski TUfekler " in Sonbahan Enis Batur Dikilita? Okumak Tannsal Bir <:;ift: Ari/er ve Sarni/er TUrk Me?hurlan Ansiklopedisi Enis Batur Adagio S1rma Koksal Okumantn ,.,alleri: Buyumek Soyle~i Nikolaj Frobenius Goksun Yaz1c1 Alain de Botton Proust Ya?am1n1z1 NasJ/ Degi?tirebilir 72 Me reek Polisiye , Omer Tirke~ 78 Eski Harfler 79 Bize Gelen Kitaplar Nurullah Ata (Ata<;:), Erenlerin Bagindan llkgen<;:lik Kitaplan, Ye~im VIRGOL 1 NI SAN'2000 Topraks1z Platon'da Kadzna Duyulmayan A~k Piaton Yasalar 1-11 r;ev. Candan ~entua, Saffet Babur Kabalc1 Yay1nevi, 1998, 203+239 s. • Epiktotes'in bir ~olen r;ev. Azra Erhat, Sabahattin Eyuboglu Remzi Kitabevi, 1995, 124 s. laton' da, kabaca "kendinde olmayam arzulamak ve arzulad1g1m sevmek" olarak tammlanabilecek a§k (eras), ozi.inde insandaki en biiyi.ik eksil<ligin ifadesi olan oliimsiizliik ve tann olma sevdas1dir. Yalmzca filozoflara ozgii olan "gerr;ek a§k" tannya giden yolda insam harekete ger;iren bir itici giir;, bir ba§lang1r;ur. Bir filozof, yeryiiziinii ancak bedenin oliimiinden sonrasma bir on haz1rhk olacak kadar umursar ve ya§adig1 siirece tannyi omek alir. Tannya giden bu yolda, tann giizelliginin yeryiizi.indeki imgesi olarak goriilen oglana duyulan a§k kar;1mlmazken, kadm ne yoksunlugu duyulandir ne de arzu edilen. Kadmm kendisinde Platon'un "erkek" tannsmm hi<;bir yanslffias1 goriilmedigi gibi, kadm olmak tanrmm erkekleri cezalandirma yollarmdan biridir: Yeryiiziinde, tannyi omek almadan hazlarma kapillp "olr;iisiiz" ya§ayanlar, ikinci dogu§larmda kadm olarak dogacaklar, bu halleriyle de kotii tutumlarm1 siirdiiriirlerse, her yeni dogu§larmda bir ba§ka hayvanm kahbma gireceklerdir (Timaios, 42 a-d). Boylece, her yeni kahba giri§lerinde tanrmm "erkek" gori.intiisiinden biraz daha uzakla§ffil§ olacaklardir. Platon, kadim erkekle hayvan arasmda boylesi bir ara konuma P heykeltlra? bust yaparken g6steren bir vazo resmi. (/. 0. VI. yuzyt!) FILiZ DINGIL yerle§tirse de, kadinm, onun dahi yads1yamayacag1, ama yine de degerden dii§iirmeye <;ah§aCag1 tartl§ffiaSlZ tannsal bir ozelligi vardir: dogurganhgi. Eros'a ovgiilerin yer aldig1 Solen'de de Phaidros'ta da a§km konusunu di§i degil, erkek cins olu§turur. Platon, erkeklere seslenen ve nesnesi erkek olan bir a§ki ovmektedir. Ortega y Gasset, romantik sevginin belki de tarihte ilk kez Platon' da r;iktiglill soyler; ancak bu, egitimini tamamlaffil§ olgun erkegin giizel ve akilli delikanhya duydugu sevgidir: Platon, bu duygunun eksiksiz bir bi<;imde farkmdaydi ve onu harika bir yakla§lmla betimledi, ama bu duyguyu, kendi zamanmda ya§ayan bir Yunanlmm bir kadma kat§l duyduklanyla kan§tirmak hi<;bir zaman aklma gelmezdi. (] ose Ortega y Gasset, Sevgi Ustiine, r;ev. Yurdanur Salman, YKY, 1996, s. 113 , dipnot: 4.) $olen'de, Pausanias iki tiir Aphrodite' den soz eder; bunu yaparken de iki ayn r;evrenin a§kml anlatarak kendi se<;kin r;evresini degersiz (phauloi) buldugu s1radan insanlardan kesin bir dille ayinr. Bu ayrlffil simgeleyen Aphrodite'lerden ilki, Goksel (Urania) Aphrodite, yalmzca erkek cinsten gelme bir sevgiyi ifade ettiginden kendine VIRGOL 6 NISAN'2000 baglanan ki§ileri delikanltlan, yani dogas1 bakimmdan daha gii<;lii ve daha akilli olanlan sevmeye yoneltir. ikincisi, oziine di§ilik de kan§ffil§ oldugundan Halk i§i (Pandemos) olarak nitelenen Aphrodite ise, kendi yolunda gidenlerin kadmlan da en az oglanlar kadar sevmelerine neden olur. Platon bu durumu §oyle ozetler: "Pandemos Aphrodite' den pay alamn kendisi de §iiphesiz pandemos'tur ve geli§igiizel i§ goriir." Bu adamlann, kadinlan da en az oglanlar kadar sevmeleri, her i§leri gibi a§klarmm da geli§igiizel gen;;ekle§mesine baglanmaktadir. Bunun en biiyi.ik nedeni ise, sevdikleriniri ruhlarmdan r;ok bedenlerini sevmeleridir. Dahas1, eylemlerinin giizel ya da r;irkin olmasma aldirmaks1zm sadece i§lerini bitirmeye bakuklarmdan, onlar ir;in sevgililerinin akildan hir; pay almaml§ olmalarlilill da bir onemi yoktur. Salt cinselligi amar;layan bu adamlar, her fosatta eyleme ger;tiklerinden, eylemlerinin sonunun iyi ya da kotii olmas1 olas1d1r ($olen, 181 a-c). Oysa, ancak ':yararh" olanm sevilebilecegini anlatan Platon ir;in "yarar", o anda duyulan hazz1 degil, sonu iyi gelen gibi r;ok geni§ bir anlam1 ifade eder (Lysis, 210 c, 215 d; Protagoras, 353 d-e, 356 b). Pausanias'm konu§masmda iki nokta ozellikle vurgulamr: ilki, Pausanias'm deger vermedigi bu insanlar i"in kadmlara duyulan a§kla oglanlara duyulan a§k arasmda bir tercih farkmm olmayI§I, iizerinde daha "ok durulan ikincisi ise, a§km ger"ekle§me bi"imidir. Bu tiir bir a§kta aktldan yoksunlugun, rub yerine bedene yonelmenin, dolayisryla giizel yerine "irkin, iyi yerine kotii kavramlarmm one "rkmasr Platon'un ol"iilii bir ya§am i"in onerdigi tiim degerleri tersine "evirmektedir. Giizel ya da "irkin olan, a§km kendisi degil, bi"imidir. Nitekim, bir"ok ki§i oglanlan kendilerini "zamansrz" ve '\irkin" bir bi"imde erkeklere vermekle su"lar. Bir oglanm onuru en "ok a§Iglila sadece cinsel a"rdan boyun egmesiyle zedelenir. Fakat, Platon'a gore oglan, ancak arzunun edilgen nesnesi olarak kalmarugI zaman a§Igmm tutkulanna utanmadan cevap verebilecek durumdadrr. Halperin, Platon'un iki tarafr da arzulayan a§rk olarak tanrmlamakla erkekle oglan arasmdaki erotik ili§kiyi bir somiirii ili§kisi olmaktan "rkardrgim soyler (David M. Halperin, One Hundred Years of Ho- mosexuality and Other Essays on Greek Love, Routledge, 1990, s. 119). Pausanias, tam da bu nedenle, Goksel Aphrodite'ye baglananlarm delikanlt!an yalmzca akillan i§lemeye, diger bir deyi§le sakallan "rkmaya ba§lad1g1 ya§ta sevdiklerini soyler (Solen , 181 d). C::iinkii, erkek olmaya aday bir oglanm a§rklar topluluguna katrlarak felsefi: olarak biiyiimesine yalmz bu ya§ izin verir. Uygun zaman (kairos) , ol"iiliiliik kavrammm en temel niteliklerinden biridir. Hazlar konusunda ol"iiliiliik, hazlardan nerede, ne zaman ve ne kadar yararlant!acagmm bilinmesi demektir. Pausanias, bu konu§masryla, aslmda 01"iisiiz a§ka nerede ve nast! rastlanacagmm bir ornegini de vermektedir. Ost smrfm, pandemos ii§rklan ozgiir kadrnlardan uzak tutmak i"in elinden geleni yaptlgmr soyler. Bunlarm ozgiir kadrnlarla a§klarim engellemenin en kolay yolu, kadrm eve kapatmaktrr. Oysa, bu a§rklan ast! mekam sokak olan erkek "ocuklardan uzak tutmak bir yasa gerektirecek kadar zordur (Solen, 181 d - 182 a). Ger"ek a§ka ula§mada bir aracr durumunda olsalar da, oglanlara duyulan a§km da her bi"imi kabul gormemekte, halkm a§agr tabakasmda ya§anan a§km oglanlara duyulan krsmr da en az kadmlara duyulan kadar a§agrlanmaktadrr. Klasik "agda Atinalr ozgiir kadlillil dort duvar arasmda, erkeklerin tattrgr ozgiirliikten "ok uzak bir ya§am siirdiigii, o donemin evlerinde kadmlarla erkeklerin ya§amlarmr harem-selamlrk diyebilecegimiz iki ayn bolmede siirdiirdiikleri bilinmektedir. Timaios'taki (69 e) bir benzetmede ayn dairelerde siiren bu ya§amlara "ok a"rk bir gonderme vardrr. Ku§kusuz, tum evler birbirinin aynr degildir, evlerin biiyiikliiklerinde sahiplerinin zenginlikleri hayli belirleyici bir etkendir. Ornegin, tek odalr kuliibelerde oturan balk tabakalarmda iki cinsin birbiriyle bu kadar ayn bir ya§affi siirebilecegi dii§iiniilemez, onlar "ok daha i" i"e ya§Iyor olmalrdrrlar. 0 halde, Pausanias'm, ozgiir kadmlarm erkeklerden yalrtrlmr§ ya§amlarma kar§It olarak, "evrelerindeki pandemos erkeklerle ili§kilerinin oglanlarmkinden daha az erotik olmarugim soyledigi kadrnJar ya UCUZ fahi§eler ya da muhtemelen iist tabakanm eve hapsedilmi§ "iffetli" kadrnlarmdan daha bagimsrz ya§ayan halktan kadrnlar olmalrdrrlar. Pausanias, balk i§i sevgiyi bunca a§agrlamasma kar§lil, goksel sevgiyi yiiceltir ve kendilerini avamdan ayn ve iistiin tutan ki§ilerin sevgisi olarak g0riir. Demek ki, gok- sel sevgi biitiin halkm ya§ayabilecegi bir sevgi degil, se"kin bir smrfa, dar bir "evreye ozgii bir sevgidir. Pausanias, kendi aralarmdaki bu toplanuda nesnesi kadrnlar degil, oglanlar olan bir a§kr ovmek isterken kendi i"lerinde yaygm, onaylanan bir a§kr ovmeyi oneriyor olmalr. bviilmesi, uzerinde durulmasr gereken yeti§kin ozgiir erkeklerin a§krdrr, se"kin ve kiiltiirlii bir "evrenin a§kr. A§agr tabakadan erkeklerin a§k tercihlerinde cinsiyet ayrimma onem vermemelerini a"rklayan bu nedenler, soylu ki§ilerin oglanlan tercih etme ya da kadrnlan tercih etmeme nedenleriyle aymdrr. Platon, her ne kadar Sokrates'in a§k ogretisini Diotima' dan (Solen-, 201 d), hitabet sanatmr ise Aspasia'dan (Meneksenos, 235 e) ogrendigini ya da Politeia'da (455 e - 456 a) bazr kadmlarm bilgelige yatkm olduklarmr soylese de, klasik "ag Atina'smdaki kadmlarm erkeklerden yal1tt!m1§ ya§amlan ve egitim diizeylerinin dii§iikliigii goz oniine almdrgmda, onlarm erkeklerin yiiriittiigii felsefi tartr§malara katt!arak Platon'un yiicelttigi ruhsal a§kta yer almalan miimkiin degildir. K adm cinsinin, dogasmdaki zayifhktan otiirii bir "gizlilige" ve "diizenbazlrga" sahip oldugunu soyleyen Platon, kadmlarla ilgili yasal eksiklikleri, yasa koyucunun onlara ili§kin yasalan "rkarmakta zorlanmr§ olmasma baglar (Yasalar, 781 a). I. 0. 450-425, k1rm1z1 figur/U vazo resmi (Dinos) VIRGUL 7 NISAN'2000 Soz konusu zorluk, erkeklerin kendilerine kapali olan bu ya§am kar§lsmdaki c;ekingenliklerini ifade etmektedir. Gerc;ekten de, Platon, kurmayi tasarladig1 yeni diizende her iki cinsten de sonuna dek yararlanmaya niyetlenip kadmlan bu yahtilml§ ya§amlarmdan c;ekip c;ikarmaya haz1rlandigmda, kendisine ac;ik olmayan bu alana girmekten ve kadmlardan gorecegi tepkiden c;ekinir goriinmektedir: Kim, neye dayanarak gerc;:ekte giiliirn;: duruma dii§meden kadmlarm toplum ic;inde yiyip ic;erken goriilmelerini zorlamaya kalki§acak? Nitekim kadm cinsinin bundan daha zor kaldiracag1 ba§ka bir §ey yokrur; c;iinkii karanlikta gizli ya§amaya ali§ffil§ olduklanndan, zorla l§lga c;ikanldiklarmda, biiyiik bir direnc;le kar§l koyup yasa koyucunun hakkindan geleceklerdir. (Yasalar, 781 a-d) Ev, sokaklarm tersine, erkeklerden c;ok kadmlann mekarudir. Yasalar'dan (805 e) alinma §U sozler, dl§anda zaytt olan karullill evdeki giiciine i§aret eder: Nitekim bugiin bizde bu konuda §oyle bir uygulama var: Deyim yerindeyse, tiim servetimizi bir dam alunda toplayarak bunu kullanmayi, mekik dokuyup yiin i§leriyle ugra§may1 kadinlann eline brrakml§lZ. Platon, kadmlann ic;inde bulunduklan bu durumu degi§tirmekten, erkek ile kadinm ortak bir ya§am siirmesinden yanadir. Kadmlan yaratlli§ bakimmdan erkeklerden daha a§ag1 ve giic;siiz buldugu halde, onlarm da erkekler gibi birc;ok i§in iistesinden gelebileceklerine inarur ve var olan bu diizenin dogaya aykirlligma deginir (Politeia, 456 b-c) . Ksenophon'un $olen'indeki (II.9) Sokrates de, Platon gibi kadinm bilek ve aktl giicii bakirmndan erkekten daha a§ag1 oldugunu kabul etmekle birlikte, §Olende bulunan erkeklere evlendiklerinde gerekli g0rdiikleri her §eyi kanlarma ogretmelerini ogiitler. Platon'un $olen'inde, Aristophanes'in konu§mas1, kadmlarm pek sozii edil/.0. VI. yiJzyil, k1rm1Z1 figiJrliJ vazo resmi (Oika ios) VIRGOL 8 NISAN'2000 meyen ya§ammdan la.sa bir kesit verir: Baz1 kadmlar, erkeklerle ya§ayamadiklan erotik ili§kiyi kendi aralarmda ya§amaktadirlar. Aristophanes, a§ki, Zeus' oo androgynos'u (erdi§i) ikiye bolmesiyle ortaya c;1kan, her yarmm diger yanyla tek viicut olma arzusooa baglar. Ostelik bu ayrllik, yalruz kar§l cinsler arasmda degil, ayru cinsler arasmda duyulan a§klan da dogurmu§tur. i§te "sevici" denen kadmlar (hetairistriai) boylece ortaya c;ikmi§lar ve erkeklerle ilgilenmeden yaln1zca kadmlara meyletmi§lerdir ($olen , 191 d-e). Bu ili§ki herhangi bir yorum yaptlmadan gec;i§tirilir, kaldi ki Platon'oo booa erkekler arasmdaki ili§kiye verdigi degeri vermesi beklenemez. Ona gore, erkekler kadar akilli olmayan kadmlarm, "gerc;ekle ili§kiye giren" ruhsal bir a§k ya§amalan olanaks1zdir. O yleyse, erkekle oglan arasmda ya§an·a n a§k, e§lerden en az birinin ya da her ikisinin kadm oldugu her a§ktan hem daha ruhsal hem de da ha soyludur. Aristophanes, efsanevi androgynos'oo, Zeus cinsel organlanru one getirinceye kadar yumurtalanru topraga dokerek c;ogaldigmdan soz eder. Zeus'oo cinsel organlan one almakta iki amac1 vardir: C::iftle§me (symploke ), erkekle kadm arasmda olursa iireme, c;ogalma saglanacak, erkekle erkek arasmda olursa erkekler bir dereceye kadar (cinsel) birle§me (syn ousia) arzusoou doyuracaklar, bu tutkudan kurtulacaklar ve kendilerini ba§ka i§lere verebileceklerdir ($olen, 191 b-c). Boylece Zeus, "eger erkek kadmla olursa" ve "eger erkek erkekle olursa" diye dii§iinmekle cinsel birle§meye ili§kin tiim ilgisini erkeklere yoneltrni§ ve onlan tercihlerinde ozgiir birakffil§tlr. Kadmlan ise soyun devamlill sagla maya hizmet etmesi di§mda dikkate almaffil§tlr. Dolayis1yla, Zeus'un androgynos'u ikiye bolmekle yarattig1 a§k bir "erkek a§ki " dir, ama Pausanias'm israrla ovmek istedigi a§ktan farkh olarak cinsel iiremeyi unutmayan, insan soyunun tiikenmemesi gerektigini hatirlatan bir a§k. Buna ragmen, Aristophanes de Pausanias gibi erkeklere yonelik a§ki daha c;ok olumlayarak evlenmeye ve c;ocuk dogurmaya pek deger vermez. Onoo "en iyiler" olarak nitelendirdigi bir erkek yans1 olan erkekler -goksel Aphrodite' ye baglananlar gibi- dogalan geregi c;:ocukken de, erkek olduklarmda da hep kendi cinslerine meylederler; evlilige ve c;:ocuk yapmaya ise ancak tore zorlad1g1 ic;:in katlamrlar ($Olen, 191 b-c). laton, sonunda, kad1ru bu yoniiyle, yani evlilikteki ve c;:ocuk dogurmadaki roliiyle yiiceltecektir; ama bunu yaparken ne kadmlara yaptlan kurlardan ne de onlarla, erkeklerin kendi aralarmda ya§adiklan gibi (erkeklerin kurla§malan ic;:in bkz.: Lysis, 204 b-d, 206 a-c, 207 b, 210 e; $Olen, 174 ab, 182 c - 183 b, 217 a - 219 e; Kharmides, 155 c-e; Phaidros, 255 c - 256 a), ya§anan a§k oyunlarmdan soz edecek, kadmlar konusunda yalmzca kadm ya§ainmm kapalillgma yaptig1 gondermelerle ve onlarm evlilikteki rollerini tammlamakla yetinecektir. Oysa, bu erkekler, bir ya§a kadar erkeklerle erotik ili§kiye giren oglanlar, bir ya§tan sonraysa hem evlendikleri kadmlarla, hem de oglanlarla ili§kiye giren olgun erkeklerdir. P Bu ki§ilerin c;:ogu evli, c;:oluk-c;:ocuk sahibiydi, yasal e§lerinin yam sira c;:ogunun odaliklan vardi, kadrn fahi§elere de giderlerdi. Cinsel ya§amlarrnrn bu yonii sessizce gec;:i§tirilir, yalmzca dikkat c;:ekici bir a§lflhk olursa ortaya dokiiliirdii. Sanki her yeti§kin erkegin iki yiizlii bir cinsel ya§aml vard1: Kadinlara yonelik olan ya§am1 ozel ve mahremdi; giizel delikanltlara yonelik kism1 ise ilgiye, yoruma ve kamuya ac;:ikti. Baz1 istisnalar di§rnda, bir insanrn toplumsal saygmhk ve parlak bir iin saglamas1 da sadece bu ikinci ya§ama baghydi. (Maurice Sartre, "Antik Yunan'da E§cinsellik", Batz'da A,rk ve Cinsellzk (der. Georges Duby), c;:ev. Ay§en Giir, lieti§im Yaymlan, 1992, s. 49) Platon'un soyle§ilerinin aksine, Ksenophon'un $olen'inde (VIII.3) Sokrates Nikeratos'la kansmm kar§tlikll a§klarmdan soz eder. Ustelik bu §Olen, Platon' da kar§l /.0.500-475, vazo resmi (Brygos) cinsler arasmda hic;:bir zainan rastlanainayacak bir a§k oyunuyla sona erer. Bu oyun konuklan oyle heyecanlandmr ki evli olmayanlar evlenmek, evli olanlar ise kartlarmrn yanrna donmek ic;:in sabirs1zlan1rlar (IX.5-7). Platon'un verdigi orneklerde bir kadmm erkegi bu kadar heyecanlandirdigma rastlanainaz; bu rol oglana bic;:ilmi§tir. Onun soyle§ilerinde, kadma duyulan a§ktan, daha c;:ok ya erkekler aras1 a§kin iistiinliigii ya da cinsel a§km ta§kmhg1 vurgulamrken soz edilir. Bunun istisnas1, Phaidros'un Alkestis'i yiicelti§inde goriiliir: Platon, erkeklerden "seven", kadmlardan ve oglanlardan ise "sevilen" diye soz etmektedir. Sevmek fiilinin bu etken ve edilgen kullamm1 onlarm dogrudan ya§amdaki rollerine i§aret eder: Ba§kasr ic;:in olmek, bunu yalmz sevenler [hoi er6ntes] yapabilir, erkekler degil yalmz, kadinlar bile. (... ) Sevgi, kadma oyle bir yiirek verdi ki, onun yanmda ana baba, ogullarrna sadece isimle bagh hirer yabancr gibi kaldtlar. Bir kadin yaptl bunu, hem oylesine yaptl ki, yalmz insanlar degil, tannlar bile §a§tI kaldr... (Solen, 179 b-c) VIRGOL 9 NISAN'2000 Phaidros'un ovgiisiinde Alkestis'in etken, iistelik eril bir ortac;:la "sevenler"in arasmda gosterilmesi bir rastlant! degildir: Euna neden, onun ovgii toplayan yiirekliliginiri erkeksi bir tavrr olarak goriilmesidir. Biraz a§ag1 da, ondan "sevilen" degil, "seven" olarak bahsedildigi daha ac;:ik olarak g0riiliir ($0len, 180 b). Bu, onun erkeksi tavnna bir gondermedir. Eylemi gerc;:ekle§tirenin cinsiyeti ne olursa olsun ovgii toplayan erkeksi davranl§lardir; tersi bir durumda, yani direnc;:siz ve zayrf davrandig1 zaman, bir erkek de rahatltl<la kadinsillg1 yiiziinden a§agtlanacaktrr. Foucault' nun one siirdiigii gibi, olc;:iiliiliigiin erkeksi yap1smm ters baki§ik bir sonucu olarak, olc;:iisiizliigiin kendisini kadma yakla§t!ran bir edilgenlige bagh oldugu ve olc;:iisiiz insamn "kadms1" davrandig1 soylenebilir (Michel Foucault, Cinselligin Tarihi II, c;:ev. Hiilya Tufan, Afa Yayrnlan, 1988, s. 94-95). Dolayr~ filozofun astl a§agtladig1, a§kta yer alan kadms1 tutum, yani tannsal erkeksilikten uzakla§madir. P laton, ba§ka niteliklerini ovdi.igii Zaman bile, kadmlan erkeklerden daha a§agr, daha akils1z ve bilgisiz buldugunu saklamaz (Timaios, 42 a-d, 76 e). insanr bedenin kolesi olmaktan kurtaracak olc;:iiliiliik dogrudan aktl ve bilgiyle ilgili olduguna gore, kadimn olc;:iisiiz bir ya§aina erkeklerden daha yatkm olmas1 dogaldir. Oyle ki, kadm bu yoniiyle neredeyse kolelere yakm bir konumda goriiliir (Politeia, 431 ac). Bu konumu, ona duyulan istegin salt cinsellige daha uygun olmasl!ll da beraberinde getirmi§tir. Bu yiizden, erkegin gonliinii bir hetaira'ya (fahi§e) kapt!rmas1 Olc;:iisiizliigiin en c;:arp1c1 orneklerinden birini olu§turur (Politeia, 573 d). Bir hetaira'yla dii§iip kalkmak, bir giin ic;:in biiyiik zevk verse de, bir erkegin edinebilecegi en zararh ali§kanliklardan biridir (Phaidros, 240 b). Solen'de (201 d - 212 b), Sokrates'in konu§mas1, daha en ba§mda digerlerinden ayrfilr: <:=iinku O, SOZe, tiim konU§masl!ll bir kadmdan, bilge Diotima' dan ogrendikleri iizerine kuracagm1 soyleyerek ba§lar. Kendisi §Olende bulunmayan Diotima, bir kadm olarak, yine erkeklere seslenir ve onlara -Zeus omeginde oldugu gibi- kendi cinslerinden ve kar§l cinsten ne umabiletiim erkeklerceklerini gosterir. ~olendki den daha bilgili biri olarak gosterildigi ic;in, dolayh da olsa a§k konusundaki son soz ona soyletilir; ama tam bir erkek soylemiyle. Platon sevgiyi iyiye, giizele, oradan da tannya ula§makla e§deger goriir. Gerc;ek sevgi, oliimsiizliik sevgisidir. Tek tek bireyler oliimsiiz olamayacagma gore, yalmzca soyun ya da dii§iincenin oliimsiizliigii soz konusudur. Bir oliimliiniin oliimsiizliige eri§ebilecegi tek yo! yaratma, bedeninden ya da ruhundan bir parc;a birakma olarak goriilmii§tiir. i§te bu, Diotima'nm erkeklere gosterdigi a§km iki yiiziidiir; birincisi kadinlara, ikincisi ise oglanlara duyulan a§ki simgeler. Platon, ruhsal geli§imini tamamlaffil§ olgun bir erkegin de bedensel geli§imini tamamlaml§ bir kadm gibi gebe kalabilecegini (kyein) soyleyerek, erkegin ruhundan bir parc;a birakmasm1 kadmm bedeninden bir parc;a birakmasma benzetir. Her iki eylem ic;in de ayrlffi gozetmeksizin iireme, dogurma anlamma gelen isim ve fiiller (tokos, tiktein, genesis, gennan) kullamr (~o­ len, 206 b-d, 207 d, 209 a-b). Sokrates, Theaitetos'ta (210 d) , kendisinin de anas1 gibi tanndan aldig1 ebelik sanatlill siirdiirdiigiinii ileri siirer; ancak, anas1 kadinlan, c kendisi ise delikanltlan dogurtur. Platon kadimn dogurganligm1 tannsal bir eylem olarak gorse de ($Olen, 206 c), bunu baz1 erkeklerin ruhsal kis1rhgma baglar: Bedenlerinde bereket ta§iyan erkekler kadinlara meylederek adlarlill c;ocuklannda ya§atmaya c;ah§1rlar. Ruhlarmda bereket ta§lyanlar ise onceleri giizel oglanlara meyletseler de zamanla beden giizelliginin aldatictl1gma kaptlmamayi ogrenirler. Bunlar, ruh giizelligini beden giizelliginden c;ok daha iistiin g0rerek adlarlill yap1tlannda ya§atmaya c;ah§lrlar. Demek insan, yolunca, bir delikanli sevgisiyle diinya gerc;eklerinin iistiine c;tlcti m1, o giizelligi gormeye ba§lar. 0 zaman arttlc neredeyse sevginin yiice sirlarma ermi§tir. olc;iilii davranmakla miimkiindiir. Tersi i§te dogru yolu budur, sevgi diinyasma is- durumda, kadmm da erkegin de adi kotiiter kendi kendine, ister kilavuzlu ula§ma- ye c;1kacak ve onursuz, yalmz bir ya§ama nm. Bu diinyanm giizelliklerinden ba§la- mahkfun edileceklerdir (784 c-e). Koca, yacaksm, hie; durmadan basamak basa- kendi kansmdan ba§ka soylu ve ozgiir bir mak yiice giizellige yiikseleceksin, bir gii- kadma yana§mayacak, bir odahga (pallake) zel bedenden ikisine, ikisinden biitiin gii- pie; tohumlar, bir erkege ise do! vermeyezel bedenlere, soma giizel bedenlerden cek tohumlar ekmeyecektir. Yasal e§i digiizel i§lere, giizel i§lerden giizel bilgilere, §illda satm aldig1 ya da ba§ka yollarla elde giizel bilgilerden de sonunda bir tek bilgi- ettigi kadinlarla ili§ki kursa bile bunu herye varacaksm. Bu bilgi de o tek ba§illa var kesten gizleyecektir (841 d - 842 a). Platon olan salt giizellige varmaktan, astl giizelin "yasa tanlffiaz" dedigi Aphrodite'nin ne oziinii tanrmaktan ba§ka bir §ey degildir. denli giic;:lii oldugunu bildigi ic;in, bu tiir ili§kilerin hie; ya§anmamaslill degil, gizli (Solen, 211 b-c) kalmaslill onerir (841 b). Gizli kald1g1 sii$olen'in daha ba§larmda Platon, Arisrece bu konuda ciddi bir ahlaksal kayg1 tophanes'in agzmdan, erkeklere omiirleri duyulmaz, kayg1 bu ili§kilerin ac;1ga c;ikmaboyunca kendi aralarmda bekar ya§amas1yla ba§lar. nm bol bol yetecegini soyler (192 b). EvliPlaton bu son yasayi biitiin a§klarla ve ligin ve c;ocuk dogurmanm onemini ise son a§k hazlanyla ilgili olarak c;ikardiglill soyyap1t1 olan Yasalar'da, yani ya§hhgmda, iyilerken eras ve aphrodisia sozciiklerini kulce on plana c;ikaracak ve her tiirlii e§cinsel landig1 halde, erkegin kendi kansm1 sevili§kiyi dogaya aykin bularak yasaklamaya mesinden (839 a-b) ya da kan kocanm birc;ah§acakur (636 b-d). birine kar§l duydugu sevgiden (7 40 e) bahilk diyaloglarmdan Kriton'da (50 d) hesederken philia (dostluk) sozciigiinii kulniiz evlilikle ilgili yasalan yetersiz bulmalanmaktadir. Onun goziinde, yasal e§e dayan Platon, Yasalar' da hemen hemen tiim ha c;ok philia duyulmaktadir, yasak olan ilgisini bu konuya yoneltmi§tir. Evlilikte sevgiliye ise eras ve aphrodisia. Boylece, gec;erli tek kural bu birlikteligin c;iftlerin a§k onaylanmayan birlikteliklerin, gizli ve ho§una gitmesi degil, kente yararh olmas1yasak-ili§kilerin adi olmu§tur. + dir (Yasalar, 773 b). Soz konusu yarar en saglikh c;ocuklarm dogumuyla saglanacakBu yazin1n farkli bir versiyonu daha once tlr. Bu nedenle, e§ sec;imi iizerinde daha en Lucerna. Klasik Fi/oloii Ara~t1mln ba§mdan titizlikle durulur (772 d - 773 e) , dergisinde ya1mln~tir. 1998, s. 25-32. hatta dogru bir sec;im ic;in evlenecek genc;lerin birbirlerini onceden -belli olc;iilerde de olsa- c;1plak olarak gormelerinin zorunluluguna deginilir (771 e - 772 a) . E§ler kente elden geldigince giizel ve iyi c;ocuklar vermelidirler (783 e), bu oyle bir zorunluluktur ki on ytl siiresince c;ocuklan olmayanlarm devletin iyiligi ic;in bo§anmalan istenir (784 b). Anne adayi kizlarm saglikh c;ocuklar dogurmalan ic;in erkekler gibi egitilmeleri (804 d-e; 813 b - 814 b), evlenme ya§lan (785 b; 833 d-e) ve hamile kadinm bakim1 (792 e) gibi konular ayrmttlanyla ele ahmr. Soldaki kitapc;1n1z asalar' da, evlilik gorevlerini aksatmak Y ve c;ocuk sahibi olacak ya§ta zina yapmak cezas1 en ag1r suc;lardandir (784 d-e). iyi bir iin kazanmak yalmzca bu konularda VIRGOC 1Q NISAN'2000 • Sak1zgiilu Sokak, Goynuk Apt. No: 24/4, Kad1koy • (Reks Sinemas1 kar§1S1, Kad1fe Sokak giri§inde soldaki kitap~1nz) •Tel: (0216) 418 53 40 (Telefonla sipari§ verebilirsiniz)