Nothing Special   »   [go: up one dir, main page]

Academia.eduAcademia.edu

Ermenistan’ın Avrasya Birliği Üyeliğinin, Türkiye-Ermenistan İlişkilerinin Normalleşmesine Olası Etkileri

Türkiye ve Ermenistan arasında, 1915 Olayları ile süregelen yüz yıllık kronikleşmiş sorun, Ak Parti hükümetlerinin dış politika çatısını oluşturan “Komşularla Sıfır Sorun” ile çözüme kavuşturulmaya çalışılmıştır. Temellerini, Başbakan Davutoğlu’nun “Stratejik Derinlik” kitabındaki tezlerden alan bu strateji, Türkiye Ermenistan ilişkilerinde son dönemde de izlerini göstermektedir. Futbol diplomasisi ve protokollerle, medeniyetler ittifakı algısı ile inşa edilen bu stratejiyi, 2014 yılında, Ukrayna’daki maceraperest tutumu nedeniyle uluslararası arenada Batı tarafından dışlanan Rusya ve lideri eski KGB ajanı Putin’in politikaları izlemiştir. Aynı dönemde, Gezi Parkı olayları ile 17-25 Aralık Operasyonları bağlamında sosyo-politik travmalar yaşayan, 65 yıllık Avrupa entegrasyonuna dâhil olamama hantallığını bünyesinde barındıran ve yeni bir dış politika vizyonuna ihtiyaç duyan Türkiye’de Erdoğan’ın şekillendirdiği alternatif dış politika rüzgârları şiddetli olarak esmeye başlamıştır. Türk Avrasyacılığı’nın Alexander Dugin’in Rus Avrasyacılığı’na evrilerek Rusya ana kütlesi çerçevesinde ülkelerinin Avrasya’da ABD ve AB’ye karşı üçüncü bir ekonomik güç olabilmek adına 2015 yılında fiilen yaşam bulan Avrasya Birliği, hırslı bir dış politika aracı olarak sahneye sunuldu. Ermenistan’ın, 1994 yılında ilk nüveleri filizlenen ve Nazarbayev’in fikir babası oluğu bu birliğe, Ocak 2015’te Rusya, Kazakistan ve Beyaz Rusya’nın ardından üye olması, AB’nin ilgi alanında olan bir başka ülkeyi de kapsayacak şekilde Rusya’nın almış olduğu açık bir tavır olmuştur. Ukrayna olayları, Kırım sorunu, AB’nin enerji güvenliği gibi problemler eşliğinde dış politikada yalnızlaşan iki ülke liderinin Aralık 2014te Ankara’da bir araya gelmesi ve Putin’in “AB isterse gazı Türkiye üzerinden alabilir” deklarasyonu ile Türkiye-Rusya ilişkilerinin yeni dönemdeki ana çatısı belirginleşmiştir. Türkiye ve Rusya ilişkileri derinleşme eğilimleri gösterirken ve Ermenistan’ın ekonomik birlik bağlamında Rusya ile açıkça bütünleşmesi söz konusu iken, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin, 2009 yılında kararlaştırılan ve üzerinden 6 yıl geçmiş olan protokoller düzleminde yeniden hareketlenme yaşaması beklenmektedir. Bu çalışma, Türkiye-Rusya arasındaki yeni dönem gelişmeleri ekseninde, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin dondurulan protokoller sonrası kazanacağı yeni ivmenin olası çerçevesi üzerinde odaklanmaktadır.

ERMENİSTAN’IN AVRASYA BİRLİĞİ ÜYELİĞİNİN, TÜRKİYE-ERMENİSTAN İLİŞKİLERİNİN NORMALLEŞMESİNE OLASI ETKİLERİ Mehmet DİKKAYA-M. Gökhan ÖZDEMİR Kırıkkale Üniversitesi, İktisat Bölümü Türkiye ve Ermenistan arasında, 1915 Olayları ile süregelen yüz yıllık kronikleşmiş sorun, Ak Parti hükümetlerinin dış politika çatısını oluşturan “Komşularla Sıfır Sorun” ile çözüme kavuşturulmaya çalışılmıştır. Temellerini, Başbakan Davutoğlu’nun “Stratejik Derinlik” kitabındaki tezlerden alan bu strateji, Türkiye Ermenistan ilişkilerinde son dönemde de izlerini göstermektedir. Futbol diplomasisi ve protokollerle, medeniyetler ittifakı algısı ile inşa edilen bu stratejiyi, 2014 yılında, Ukrayna’daki maceraperest tutumu nedeniyle uluslararası arenada Batı tarafından dışlanan Rusya ve lideri eski KGB ajanı Putin’in politikaları izlemiştir. Aynı dönemde, Gezi Parkı olayları ile 17-25 Aralık Operasyonları bağlamında sosyo-politik travmalar yaşayan, 65 yıllık Avrupa entegrasyonuna dâhil olamama hantallığını bünyesinde barındıran ve yeni bir dış politika vizyonuna ihtiyaç duyan Türkiye’de Erdoğan’ın şekillendirdiği alternatif dış politika rüzgârları şiddetli olarak esmeye başlamıştır. Türk Avrasyacılığı’nın Alexander Dugin’in Rus Avrasyacılığı’na evrilerek Rusya ana kütlesi çerçevesinde ülkelerinin Avrasya’da ABD ve AB’ye karşı üçüncü bir ekonomik güç olabilmek adına 2015 yılında fiilen yaşam bulan Avrasya Birliği, hırslı bir dış politika aracı olarak sahneye sunuldu. Ermenistan’ın, 1994 yılında ilk nüveleri filizlenen ve Nazarbayev’in fikir babası oluğu bu birliğe, Ocak 2015’te Rusya, Kazakistan ve Beyaz Rusya’nın ardından üye olması, AB’nin ilgi alanında olan bir başka ülkeyi de kapsayacak şekilde Rusya’nın almış olduğu açık bir tavır olmuştur. Ukrayna olayları, Kırım sorunu, AB’nin enerji güvenliği gibi problemler eşliğinde dış politikada yalnızlaşan iki ülke liderinin Aralık 2014te Ankara’da bir araya gelmesi ve Putin’in “AB isterse gazı Türkiye üzerinden alabilir” deklarasyonu ile Türkiye-Rusya ilişkilerinin yeni dönemdeki ana çatısı belirginleşmiştir. Türkiye ve Rusya ilişkileri derinleşme eğilimleri gösterirken ve Ermenistan’ın ekonomik birlik bağlamında Rusya ile açıkça bütünleşmesi söz konusu iken, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin, 2009 yılında kararlaştırılan ve üzerinden 6 yıl geçmiş olan protokoller düzleminde yeniden hareketlenme yaşaması beklenmektedir. Bu çalışma, Türkiye-Rusya arasındaki yeni dönem gelişmeleri ekseninde, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin dondurulan protokoller sonrası kazanacağı yeni ivmenin olası çerçevesi üzerinde odaklanmaktadır.