bilimname 50, 2023/2, 127-156
Araştırma Makalesi
Geliş Tarihi: 16.05.2023, Kabul Tarihi: 11.10.2023, Yayın Tarihi: 31.10.2023
doi: 10.28949/bilimname.1297631
KADİRİYYE VE NAKŞİBENDİYYE DERVİŞ
KIYAFETLERİNDEKİ MOTİFLERİN TÜRK
İSLAM SÜSLEME SANATI AÇISINDAN
DEĞERLENDİRİLMESİ
Elif CEYLAN EROL a
Öz
Mutasavvıflar tarafından kullanılan “cihaz-ı tarikat, derviş çeyizi” gibi
kavramlarla ifade edilen eşyalar malzeme, teknik ve süslemeleri ile Türk İslam
sanatı ve tarihi açısından önemli etnografik eserlerdir. Derviş çeyizlerinden
kıyafetleri tâc-ı şerifler, sikke, destâr, arakıyye, gül mühürler, hırka, tennure,
destegül, haydariyye, hüseyniyye, rida, ferace, cübbe, kemer, elif lam bend, şedd,
tığbend, kanberiyye, destimâl, habbe, palheng, kamarçin türünde eserler
oluşturmaktadır. Bu eserler tüm tarikatlarda bezeme açısından genel olarak sade
bir yapı sergilerken Kadiriyye ve Nakşibendiyye tarikatlarındaki nakışlar dikkat
çekmektedir. Bu çalışmada Kadiriyye ve Nakşibendiyye tarikatlarında iki ile dört
terkli tâc-ı şeriflere, kemer ve hırkalara işlenen nakışlardaki motifler
araştırılmıştır. Kaynaklarda bu motiflere bedâhe adı verilmekle birlikte
bedâhenin elif, kandil ve servi motiflerinden oluştuğu belirtilmekte, bedâhe
isminin verilmesinin sebebi açıklanmamaktadır. Bu nedenle bedâhenin bir motif
mi yoksa bu tür bezemenin genel adı mı olduğu konuları da netlik
kazanmamıştır. Çalışmada bedâhe kavramının açıklanması, nakışları oluşturan
motiflerin Türk İslam sanatındaki yerinin tespiti ve motiflerin analizinin
yapılarak tasavvuf literatüründeki sembolik anlamlarının da ortaya konulması
amaçlanmıştır. Sonuç olarak bedâhe kavramının bir motifi değil, eserler
üzerinde yer alan ve farklı kombinasyonlarla bir araya gelen stilize geometrik
kompozisyonları ifade ettiği, bu kombinasyonlarla servi, kandil ve elif olarak
ayırt edilen süslemelerin oluşturulduğu görülmüştür. Bedâhe kompozisyonlar
Türk İslam sanatında Kadiriyye ve Nakşibendiyye kıyafetlerinin yanı sıra ilgili
tarikatların mimari eserlerinde görülmeleri bakımından da ünik bezemelerdir.
Motifler, ortaya çıkışından işlenirken riayet edilen zikirlere kadar tasavvuf
kültürüne dair birçok sembolik anlamı barındırmaktadır. Bu yönleri ile sadece
bir süslemenin parçası olmayıp aynı zamanda somut olmayan kültürün sanata
a
Dr., mgeecey@gmail.com
Elif CEYLAN EROL
yansıtıldığı sembollerdir.
Anahtar kelimeler: Türk İslam Süsleme Sanatı, Tarikat Kıyafetleri, Kadiriyye ve
Nakşibendiyye Derviş Çeyizlerinde Süsleme.
THE EVALUATION OF THE MOTIFS ON THE QADIRIYYA AND
NAQSHBANDIYYA DERVISH CLOTHES IN TERMS OF TURKISH ISLAMIC
DECORATIVE ART
Abstract
The items utilized by mystic members and expressed with the concepts such as
“cihaz-ı tarikat, derviş çeyizi” (sect’s stuff, dowry of dervish) are important
ethnographic studies in terms of Turkish-Islamic art history within their
materials, techniques and decorations. The use of these works is based on the
Qur’an/Kur'an, the life of the prophets, the lives of the leader of the sect and the
elders manner and etiquette. In general, when the dervish dowry is classified in
terms of clothes it will seen under these headlines: tâc-ı şerif, sikke, arakıyye, gül
mühür are the headdresses; cardigan, tennure, destegül, haydariyye, hüseyniyye,
rida works are used for upper clothing; belt şedd, elif lam bend, tığbend,
kanberiyye, habbe types are examples of waist ties that are a part of clothing.
While these artifacts exhibit a generally plain structure in terms of in
embellishment all sects, embroideries in the Qadiriyya and Naqshbandiyya sects
were driwen attention.
[The Extended Abstract is at the end of the article.]
Keywords: Turkish Islamic Decorative Art, Sect Clothes (items), Decoration in
Qadiriyya and Naqshbandiyya Dervish Dowries.
bilimname
50, 2023/2
BY-NC-ND 4.0
Giriş
|128|
Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamber’in (s.a.v) hayatına dayanan tasavvuf
zaman içerisinde İslamiyet’in yayılmasına paralel olarak muhtelif bölgelerde
birçok ekol ve mekteple gelişmiştir. Bu ekol ve mektepleri yayan sufilerin
çevresinde halk birleşmiş ve zamanla tasavvufun müesseseleşmiş hali olarak
tanımlanabilecek tarikatlar ortaya çıkmıştır. Tarikatlar pir isimleri ile
anılsalar da genellikle ilgili tarikatın pirleri kendi devirlerinde bir tarikat
kurmamış, vefatlarından sonra etrafındaki sufiler pirin görüşlerini esas alan
ve adını taşıyan tarikatları kurmuşlardır (Küçük, 2015, s. 311; Uludağ,
Tasavvufun Dili, 2016, s. 224-225).
İslamiyet’in yayılmasıyla birlikte tarikatlar da farklı coğrafyalarda
etkili olmuşlardır. Zaman içerisinde bir tarikattan doğan kol ve şubelerin
Kadiriyye ve Nakşibendiyye Derviş Kıyafetlerindeki Motiflerin Türk İslam Süsleme Sanatı Açısından Değerlendirilmesi
etkisi ile bazı tarikatlar yüzyıllar boyunca etkili olurken bazıları ise ya
ortadan kalkmış ya da farklı bir tarikatın bünyesine dahil olmuştur.
Anadolu’da Selçuklu ve Beylikler devri tasavvuf mensuplarının etkili olmaya
başladığı dönemken Osmanlı’da gerek Anadolu menşeli gerekse Orta Doğu,
Orta Asya ve Kuzey Afrika topraklarında kurulup yayılan tarikatların
teşkilatlandığı süreç yaşanmıştır.
Yüzyıllar boyunca bu topraklarda dini, sosyal, siyasi ve kültürel alanda
etkili olan tarikatlarla ilgili 19. yüzyıl sonlarına doğru dönemin ortamına
paralel olarak kararlar alınmıştır. Bu dönemde tekkelerin kapatılmasının
yanı sıra ihya edilerek fonksiyonlarını sürdürmeleri yönünde görüşler
sunulmuş, bu konuda farklı zamanlarda düzenlemeler yapılmıştır (Kara,
2017, s. 53). Sonuçta 1924 yılında Şer’iyye ve Evkâf Vekaleti’nin
kaldırılmasına dair yayımlanan kanunun 5. Maddesine dayanarak tekke ve
zaviyelerin yönetimi Diyanet İşleri Reisliği’ne bırakılmış, 1925 yılında Şeyh
Said isyanından sonra ise 677 sayılı kanunun kabulü ile tekke ve tarikatlar
Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında yasaklanmıştır (Kara, Dervişin Hayatı
Sufinin Kelamı: Hal Tercümeleri, Tarikatlar, Istılahlar, 2012, s. 30).
Kaynağı Kur’an’a, peygamberlerin yaşamına, tarikatın pirinin ve
yolun büyüklerinin hayatlarına, yola dair âdâb ve erkâna dayanan bu eşyalar
kıyafetler açısından genel olarak sınıflandırıldığında tâc-ı şerif, sikke,
arakıyye, gül mühürler başlıklara; hırka, tennure, destegül, haydariyye,
hüseyniyye, rida türündeki eserler üst giyime; kemer, şedd, elif lam bend,
tığbend, kanberiyye, habbe türü eserler kıyafetin bir parçası olan bel
bağlarına örnektir. Derviş çeyizlerinden kıyafetlerde süsleme açısından
sadelik görülse de Kadiriyye ve Nakşibendiyye tarikatlarında giyim kuşamda
kullanılan nakışlar gerek motif özellikleri gerek üretim aşamaları ve temsil
ettikleri semboller bakımından dikkat çekmektedir.
Bu tarikatlara ait çeyizlerdeki nakışlar Yahyâ Âgâh b. Sâlih elİstanbulî’nin Mecmu’âtü’z-Zarâ’if Sandukatu’l-Ma’ârif adlı eserinde “bedâhe”
olarak adlandırılmaktadır ve bu ismin verilme sebebi gerek ilgili kaynakta
gerekse derviş çeyizleri ile ilgili diğer araştırmalarda yer almamaktadır.
bilimname
50, 2023/2
BY-NC-ND 4.0
Tarikatlar temel gaye açısından ortak olmakla birlikte uygulamalar
açısından birtakım farklı âdâb, erkân, seyr-i sülûk esaslarına sahip olup tarihi
süreç içerisinde bu tarikatların ritüelleri, kılık-kıyafetleri, kullandıkları diğer
eşyalar bağlı oldukları tariki belirten semboller haline gelmiştir.
Kaynaklarda “cihaz”, “cihaz-ı tarikat”, “derviş çeyizi” gibi kavramlar
dervişlerin kullandıkları çeyizlerin yanı sıra tekkelerde kullanılan eşyaları da
ifade etmektedir.
|129|
Elif CEYLAN EROL
Sözlüklerde yapılan araştırmalarda “bedâhe”nin “bedâhet”, “badâha”
şeklinde de yer aldığı tespit edilmiştir ve bu kavram “herhangi bir konuya
dair birdenbire söz söyleme, apaçık” (Devellioğlu, 2004, s. 76), “herkesin
aklına yatacak, şüpheden âri şey”, “aklın görür görmez yatması” gibi anlamlar
ifade etmektedir (Tietze, 2002, s. 301). Yahyâ Âgâh b. Sâlih el-İstanbulî’nin
eserinde bedâhe motiflerle ilgili bölümde Kadiriyye tarikatının piri
Abdülkâdir-i Geylâni Hazretlerinin oğlu Seyyid Abdürrezzâk Hazretlerinin
“Tevhid ve ism-i Celâl tefekkürü sırasında idrak etmiştir” ifadelerinin
kullanılması (Yahyâ Âgâh b. Sâlih el-İstanbulî, 2002, s. 63; Yahyâ b. Sâlih elİslâmbolî, 2006, s. 50) bu şekillerin bir anda ortaya çıkması ve algılanması
anlamlarını vurgulamaktadır ve bu anlam çerçevesinde motiflere bedâhe adı
verildiğini düşündürmektedir.
Bu çalışmada Kadiriyye ve Nakşibendiyye kıyafetlerindeki nakışları
tanımlamakta kullanılan bedâhe kavramının sınırları çizilmiştir. Nakışları
oluşturan motiflerin analizinin yanı sıra sembolik ifadeler de tespit
edilmiştir. Türk İslam sanatına ait mimari ve el sanatları örnekleri ile yapılan
karşılaştırma ve değerlendirmeler sonucunda ilgili tarikatların çeyizlerinde
kullanılan bedâhe kompozisyonların Türk İslam süsleme sanatındaki yeri
açıklanmıştır.
Çalışmamız kapsamında Kadiri ve Nakşi tâc-ı şeriflerine bedâhe
işlemelerin yapılışı sırasında okunan zikirler konusunda bilgi veren İnsan ve
İrfan Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Sayın M. Fatih Çıtlak’a, motiflerin
işlenmesini aşamalarıyla gösteren çalışmasını paylaşıp kullanmamıza
müsaade eden nakış hocası Sayın Şadıman Bilsel’e ve resim öğretmeni Sayın
Nadire Hande Yis’e teşekkür ederim.
bilimname
50, 2023/2
BY-NC-ND 4.0
A. Kadiriyye ve Nakşibendiyye Kıyafetlerinde Bedâhe Süsleme
|130|
Bedâhe süslemelere Kadiriyye ve Nakşibendiyye’de tâc-ı şerif, hırka ve
kemer türü eserler üzerinde rastlanmaktadır. Bu süslemenin iki tarikatta da
en dikkat çeken örnekleri tâc-ı şeriflerdedir. Hırka ve kemerlerde stilize
geometrik motifler yüzeye simetrik olarak işlenirken tâclarda terklerin
arasında kalan geniş yüzeylerde bu şekiller ile kandil, servi ve elif adı verilen
motifler de oluşturulmuştur.
Mecmu’âtü’z-Zarâ’if Sandukatu’l-Ma’ârif adlı eserin 2002 yılına ait,
editörlüğünü Yusuf Özbek’in yaptığı baskısı ile 2006 yılına ait, M. Serhan
Tayşi ve Mustafa Aşkar tarafından hazırlanan baskısında süslemeler için
“…Kadirilerde bedâhe, Nakşilerde elif, kandil ve selvi işlemelerinden
oluşmaktadır” şeklindeki ibarenin yanı sıra aynı eserlerin ilerleyen
bölümlerinde ise Kadiriyye tâclarının mihrablarında kandil motifi ve
Kadiriyye ve Nakşibendiyye Derviş Kıyafetlerindeki Motiflerin Türk İslam Süsleme Sanatı Açısından Değerlendirilmesi
Kadiriyye Resmi Ahi kolunun tâclarının mihrâblarında servi motifi işlendiği
(Yahyâ Âgâh b. Sâlih el-İstanbulî, 2002, s. 63-64; Yahyâ b. Sâlih el-İslâmbolî,
2006, s. 50-51) bilgileri kandil ve servi motiflerinin Kadiriyye’de de
kullanıldığını göstermektedir.
Kadiriyye tarikatında 2 terkli elifi ve seyfi, 3 terkli 33 dikişli takke, 4
terkli 44 fitilli takke, 6-7-8-12 terkli tâc-ı şerifler kullanılmıştır. Bedâhe
süslemeler tarikattaki 2 ve 4 terkli tâclarda görülmektedir. İki terkli “elifi
tacın” Lahor’da Şeyh Seyyid Bahâuddîn tarafından “içtihat edildiği”, “seyfî
tâcı” Şeyh Cemâleddin el- Buhârî’nin kullandığı rivayet edilmektedir (Yahyâ
Âgâh b. Sâlih el-İstanbulî, 2002, s. 43,45; Yahyâ b. Sâlih el-İslâmbolî, 2006, s.
34-35). Dört terkli tâca “tâc-ı Özbek” tadı verilmektedir (Erhan, 2004, s. 45;
Anonim, Kâdirî Tâc-ı Şerîfi, 2014, s. 46).
bilimname
50, 2023/2
BY-NC-ND 4.0
Fotoğraf 1: 4 terkli Bedâhe İşlemeli Kadiri Tâc-ı Şerifi, Galata Mevlevihanesi Müzesi,
Env. No. 456 (Galata Mevlevihanesi Müzesi Arşivi)
Çizim 1: Galata Mevlevihanesi Müzesi, Env. No. 456 Olan Tâc-ı Şerifin Çizimi (M. Emin
Doğan)
|131|
Elif CEYLAN EROL
Nakşibendiyye tarikatında 2 terkli elifi ve seyfi, 3 terkli 33 dikişli
takke, 4 terkli 44 fitilli takke kullanılmıştır. Tarikata ait 2 terkli ve 4 terkli
tâclarda bedâhe süslemeler işlenmiştir. Dört terkli müjganlı tâcın
Nakşibendiyye’de ilk olarak Mehmed Murad el-Buharî Hazretleri tarafından
kullanıldığı rivayet edilmektedir. Bu tâca “Özbek ya da Edhemî tâc” adı da
verilmektedir (Anonim, Nakşî Tâc-ı Şerîfi, 2014, s. 68).
bilimname
50, 2023/2
BY-NC-ND 4.0
Fotoğraf 2: 4 Terkli, Bedâhe İşlemeli Nakşi Tâc-ı Şerifi, Yozgat Müzesi, Env. No. 1015
(Yozgat Müzesi Arşivi)
|132|
Çizim 2: Yozgat Müzesi, Env. No. 1015 Olan Tâc-ı Şerifin Çizimi (M. Emin Doğan)
Kadiriyye ve Nakşibendiyye tarikatlarında muhtelif zamanlarda
giyinilen farklı formlarda hırkalar mevcut olup bunlardan bazıları bedâhe ile
süslenmiştir. İki tarikatta da bedâheler hırkanın esas zemin rengini
kapatacak biçimde, boş yer bırakılmadan işlenmiştir (Atasoy, 2016, s. 175).
Kadiriyye ve Nakşibendiyye Derviş Kıyafetlerindeki Motiflerin Türk İslam Süsleme Sanatı Açısından Değerlendirilmesi
Fotoğraf 3: Nakşibendiyye Tarikatına Ait Hırka (Atasoy, 2016, s. 175)
Kadiriyye ve Nakşibendiyye’de bedâhe işlemelerin görüldüğü bir diğer
derviş çeyizi ise kemerlerdir. Bu tarikatlarda taşlı tokalı kemerlerin yanı sıra
Kadiriyye’de kullanılmakla birlikte Nakşibendiyye çeyizleri arasında da
görülen çengelli gayret kemeri de bedâhe nakışlarla süslenmiştir. Gayret
kemeri 16 halka, 4 çengel, 1 kemer olmak üzere olmak üzere 21 parçadan
oluşmaktadır. 21 sayısı Fatiha Suresi’nin 21 harften oluşmasıyla, Fatiha
Suresi’nde olmayan ve Celcelutiyye Kasidesi’nde geçen esmaları simgeleyen
7 harf ile kemer kelimesinin harflerinin (3 harf) sayısının çarpımının 21
olmasıyla, Fatiha Suresi’nin 7 ayeti ile kemer kelimesinin harf sayısı olan 3’ün
çarpımının 21 olmasıyla, Hayy esmasının ebced karşılığı olan 18 ile kemer
kelimesinin harf sayısı olan 3’ün toplamının 21 olmasıyla ilişkilendirilmiştir
(Yahyâ Âgâh b. Sâlih el-İstanbulî, 2002, s. 147-149; Yahyâ b. Sâlih elİslâmbolî, 2006, s. 128).
bilimname
50, 2023/2
BY-NC-ND 4.0
Fotoğraf 4: Kadiriyye Tarikatına Ait Hırka ve Kemer (Atasoy, 2016, s. 133)
|133|
Elif CEYLAN EROL
Dervişler için gayret kemeri bağlamak kişinin “nefisle mücahede
hizmetine bel bağlaması” anlamındadır. Nefis “yedi başlı, yedi ayaklı, yedi
elli, yedi gözlü” olarak tasvir edilmektedir ve bunların toplamı yirmi sekizdir.
Gayret kemerinin yirmi bir parçasına yedi renkten oluşan bedâhe işlemesi
yani “esmâ-i seb’aa’nın nuru” eklenince toplam sayının yirmi sekize
ulaşmasından dolayı kemer kuşanmak “nefisle girişilen yirmi sekiz cihadın
göstergesi” olarak kabul edilmektedir (Anonim, Kemer, 2014, s. 62).
bilimname
50, 2023/2
BY-NC-ND 4.0
Fotoğraf 5: Bedâhe İşlemeli Gayret Kemeri, Galata Mevlevihanesi Müzesi, Env. No. 436
(Galata Mevlevihanesi Müzesi Arşivi)
|134|
Çizim 3: Galata Mevlevihanesi Müzesi, Env. No. 436 Olan Kemerin Çizimi (M. Emin
Doğan)
Kadiriyye ve Nakşibendiyye Derviş Kıyafetlerindeki Motiflerin Türk İslam Süsleme Sanatı Açısından Değerlendirilmesi
Fotoğraf 6: Bedâhe İşlemeli Kadiri Kemeri, Cenan Eğitim Kültür ve Sağlık Vakfı Müzesi,
Env. No. İ.23 (Ceylan Erol, 2019)
Çizim 4: Cenan Eğitim Kültür ve Sağlık Vakfı Müzesi Env. No. İ23 Olan Kemerin Çizimi
(M. Emin Doğan)
Bedâhe süslemeler gerek işleme sanatı gerekse tasavvuf kültürünün
sembolik yansımaları açısından önemlidir ve bunların yapım aşamalarına
dair teknik bilgiler konu ile ilgili yapılan araştırmalarda yer almamaktadır.
Bu konuda “hendesi şekillerin zikir ile işlenmesi” gibi genel tanımlamalar
yapılmıştır. Tâc, hırka ve kemerlere motifler düz iğne nakışı tekniğinde
uygulanmıştır. İşlemeyi yapan kişi “halife bacı” 1 ise her motifin
tamamlanmasında “Fatiha”, her iğnede “Besmele” okurken, halife bacı
değilse her motif bölümü için “İhlas”, her iğne için “Besmele” okumaktadır.
Nakışa başlanırken “Fatiha” okunmakta ve işleme sürecinde sessiz olarak
“Kelime-i Tevhid” zikri ile devam edilirken arada bir “Muhammedün
Resûlullah” sesli olarak zikredilmektedir. İşlemeden kalkarken de “Salavat-ı
Şerife ve Fatiha” okunmaktadır. 2 Motiflerin yoğun geometrik şekillerden
oluşması bunların şablonunun çıkarıldıktan sonra kumaşa uygulandığını
1 Tarikatlarda seyr-i sülûkta belli nefis mertebelerini geçtikten sonra mürşidi tarafından
hilafet verilen hanım dervişlere “halife bacı” denilmektedir. Tekkelerde derviş kıyafetleri
görevli dervişler tarafından üretilmiştir. Bu eserlerin üretimi için tekkedeki bir oda
kullanılabildiği gibi hanımlar evlerinde de bu işleri yapmışlardır.
2Çıtlak, M. Fatih, Görüşme, 2022.
bilimname
50, 2023/2
BY-NC-ND 4.0
B. Bedâhe Süslemenin İşlenmesi ve Motif Analizi
|135|
Elif CEYLAN EROL
göstermektedir.
bilimname
50, 2023/2
BY-NC-ND 4.0
Bedâhe süslemeyi oluşturan motifler analiz edildiğinde bu kavramın
Kadiriyyye ve Nakşibendiyye çeyizlerindeki süslemelerde kullanılan stilize
geometrik motiflerin oluşturduğu kompozisyonların genel adı olduğu tespit
edilmiştir. Bu kompozisyonlarda esas olan motif “elif” adı verilen kısa dik
çizgidir ve bu çizginin müstakil ya da yatay-dikey kombinasyonları ile
baklava motifleri başta olmak üzere farklı geometrik şekiller
oluşturulmuştur. Oluşturulan bu geometrik şekillerin de zaman zaman
muhtelif kombinasyonlarla bir araya gelerek servi ve kandil motiflerini
oluşturulduğu görülmektedir. Eserlerin üzerinde boş yer kalmayacak şekilde
işlenen bu motiflerin birçok farklı türevde kombinasyonu olduğu
görülmektedir. Bu nedenle standart bir motif kombinasyonu tarif
edilememekle birlikte temelde “elif” motifinden kaynaklanan şekiller
olduklarını söylemek mümkündür. “Elif” harf olarak dik şekilli olsa da bu
motiflerde tek yatay çizgilerde aynı isimle adlandırılmış harfin yazılış
özelliğinden ziyade tek çizgi olması yönü ile bir motif ismi olarak ilgili
çeyizlerin süsleme literatüründe yer almıştır.
|136|
Fotoğraf 7: Bedâhe Motiflerin İşleme Aşamaları (Şadıman Bilsel)
Motiflerin işlenmesinde belirli renklerin kullanıldığı görülmektedir.
Bu renkler tasavvufi açıdan sembolik anlamlar içermektedir ve bilinçli olarak
seçilmiştir. Kullanılan renkler Allah’ın zâtî ve sıfâtî esmalarının nurları ile
ilişkilendirilmiştir. İşlemelerde kullanılan yedi renk atvâr-ı seb’a’yı işaret
etmektedir ki bu nefsin emmâre, levvâme, mülhime, mutmainne, râzıye,
bilimname
50, 2023/2
BY-NC-ND 4.0
Kadiriyye ve Nakşibendiyye Derviş Kıyafetlerindeki Motiflerin Türk İslam Süsleme Sanatı Açısından Değerlendirilmesi
|137|
Elif CEYLAN EROL
marziyye, kâmile 3 mertebeleridir (Uludağ, Nefis, 2006, s. 528). Nefs-i emare
mavi, nefs-i levvame kırmızı, nefs-i mülhime yeşil, nefs-i mutmainne beyaz,
nefs-i râzıye sarı, nefs-i mardiyye mor, nefs-i safiye siyah renk ile sembolize
edilmiştir (Şeyh İbrahim Fahreddin Efendi, 2001, s. 45-46).
Geometrik şekillerin temeli olan “elif” ve bu şekillerle oluşturulan
servi ile kandil motifleri de tasavvufi açıdan sembolik ifadelere sahip olup
Türk İslam kültüründe de sanattan edebiyata pek çok alanda kullanılmıştır.
“Elif/ ”ﺍmotifinin Bahâeddin Nakşibend’in halifesi Hâce Muhammed Alâaddin
el-Attâr tarafından oluşturulduğu rivayet edilmektedir. Bu motif “imanın,
İslam’ın, baştaki tâcla yüklenilen emanetlerin” simgesidir (Yahyâ Âgâh b.
Sâlih el-İstanbulî, 2002, s. 63; Yahyâ b. Sâlih el-İslâmbolî, 2006, s. 50). “Elif-”ﺍ
harfinin şekil olarak “1” rakamına benzemesi ve ebced karşılığının da bir
rakamı olması, yazıda diğer harflerle birleşmemesi, yazılışında yukarıdan
aşağıya tek hatla çekilmesi gibi özellikleri ile genel olarak “vahdetin” yani
“Allah’ın tekliğinin” sembolü olmuştur (Şahinler, 1999, s. 38; Demirli, 2008,
s. 234; Gündüzöz, 2017, s. 103).
bilimname
50, 2023/2
BY-NC-ND 4.0
Kandîl (sirâc) motifi “Zât cennetinde Tûbâ ağacına asılı bir grup kızıl
kandilin” sembolüdür. Bu kandil dört fitil ile ışık vermektedir. Kandilin dört
fitilinin “Hz. Hasan, Hz. Hüseyin, Hatice-tül Kübra ve Fatıma-tüz Zehra”,
“yağının Hz. Ali”, “nurunun ise Hz. Peygamber”(s.a.v) olduğu kabul
edilmektedir (Yahyâ Âgâh b. Sâlih el-İstanbulî, 2002, s. 63-64; Yahyâ b. Sâlih
el-İslâmbolî, 2006, s. 52). Kandil motifi nur kavramı ile ilişkilendirilmektedir.
En-Nur Esmâ-i Hüsnâ’da yer almakla birlikte Hz. Peygamber(s.a.v) ve Kur’an-ı
Kerim’de nur kavramı ile ifade edilmiştir. Duhan Suresi 3. Ayette ve Kadir
Suresi 1. Ayette Kur’an-ı Kerim’in gece indirildiği ifadeleri dikkate
alındığında karanlık ve ışık kavramları çerçevesinde (Şahinler, 1999, s. 51)
kandil motifi kişinin “kalbini Allah’ın nuru ile doldurup karanlıktan
kaçınmasının” da simgesi olarak yorumlanabilmektedir. Bu kapsamda
kişinin “cehalette ve küfürde” olması gecenin karanlığı gibi görülmüş ve bu
|138|
Tarikatlarda nefsin yedi mertebesi ve sıfatı olduğu kabul edilmektedir. Bunlardan her
birisinin geniş anlamları ve özellikleri mevcuttur. Genel bir tanımlama yapıldığında
emmâre emredici nefs olup süfli şeyleri ve kötü fiilleri yapmaya meyillidir. Levvâme
kınayıcı nefstir, bu mertebede kişi yaptığı kötü fiillerin farkındadır ve bunları yapmamaya
gayret etmektedir. Mülhime ilhama ve keşfe nail olan nefstir. Kişi mülhimede iyiyi
kötüden ayırabilmektedir ve Allah’ın razı olduğu şeylerin gayrısını terk etmeye
çalışmaktadır. Mutmainne huzura kavuşmuş nefs olup kişi güzel ahlak ile ahlaklanarak
kötü sıfatları terk etmiştir. Râzıye razı olan nefstir ve kişi Hakk’ın iradesine teslim
olmuştur. Marziyye kendisinden razı olunan nefs manasındadır. Allah bu nefisten razıdır.
Kâmile olgunluğa ererek irşad makamına geçmiş nefstir (Cebecioğlu, 2014, s. 364-366).
3
Kadiriyye ve Nakşibendiyye Derviş Kıyafetlerindeki Motiflerin Türk İslam Süsleme Sanatı Açısından Değerlendirilmesi
karanlıktan ancak “iman nuru” ile çıkılacağı belirtilmiştir (Çelebioğlu, 1998,
s. 103). Ahzab Suresi 46. Ayette ise Hz. Peygamber(s.a.v.) “Nur saçan bir kandil”
olarak çerağa benzetilmiştir. Bu ayet ile çerağ yani aydınlık olmazsa
karanlıkta bir yere gitmenin mümkün olmayacağı gibi Hz. Peygamber(s.a.v)
olmadan da “mevcudatın yokluğun karanlığında kalacağı” ifade edilmiştir
(Yahyâ Âgâh b. Sâlih el-İstanbulî, 2002, s. 299).
Servi (Ar’ar) motifinin Şeyh Seyyid Cemâleddin tarafından
oluşturulduğu rivayet edilmektedir. Servi genel olarak ölmeden önce
ölmenin (Yahyâ Âgâh b. Sâlih el-İstanbulî, 2002, s. 64; Yahyâ b. Sâlih elİslâmbolî, 2006, s. 52), düzgün ve uzun boyu ile “elif” harfinin ve “Vahdet-i
Vücudun” simgesi olarak kabul edilerek derviş çeyizlerinde sıklıkla
kullanılmıştır (Cimilli, 2004, s. 232).
C. Karşılaştırma ve Değerlendirme
Mimaride bu motifin en fazla minarelerde, kubbelerin iç ve dış
yüzeylerinde, mihraplarda, eyvan ve kemerlerde süslemenin bir parçası
olarak kullanıldığı görülmektedir. Bu elemanlarda kullanılan geometrik
süslemeler aslında kare ve dikdörtgen tuğla ya da çinilerin şaşırtmacalı
olacak şekilde yerleştirilmesi ile oluşan motiflerdir. Minarelerden tuğla
örneklerde sıklıkla kullanılırken taş minarelerde nadir olarak görülmektedir.
Büyük Selçuklu Devrine ait 1058 tarihli Damgan Ulu Cami minaresi
(Aslanapa, 2005, s. 69), Karahanlı devrine ait 1127 tarihli Kalan Minare ve
1197 tarihli Vabkent Minare (Rustamova, 2019, s. 303,319) bu motifin
Anadolu dışındaki minare gövde süslemelerinde kullanımına örnektir.
bilimname
50, 2023/2
BY-NC-ND 4.0
Bedâhe adı verilen kompozisyonun Türk İslam sanatında mimari ve el
sanatı örneklerinde uygulanmasına dair yapılan araştırmada bu
kompozisyonun birebir uygulanan bir örneğine rastlanmamakla birlikte
kompozisyonu oluşturan motiflerin esasını teşkil eden “elif” adı verilen dik
çizgilerin dikey veya dikey-yatay şekilde şaşırtmacalı olarak
yerleştirilmesiyle oluşturulan baklava motiflerinin halı, taş, tuğla, sırlı tuğla
ve çini mozaik süslemelerde diğer geometrik motiflerin arasında kullanıldığı
görülmektedir. Dönemsel olarak bakıldığında ise bu motif Anadolu dışındaki
Türk İslam eserlerinde, Anadolu Selçuklu ve Beylikler devri eserlerinde
yaygın olarak kullanılmıştır. Ancak bu sadece bir motifin ortak
kullanımından kaynaklı benzerlik olup bedâhe kompozisyonun aynısına ya
da benzerine rastlanmamıştır.
|139|
Elif CEYLAN EROL
Fotoğraf 8: Damgan Ulu Cami Minaresi
(http://www.semerkanddanbosnaya.com/portfolio/damgan
11.11.2022)
Erişim
Tarihi:
Çizim 7: Vabkent Minaresi Gövdesindeki Süsleme Kuşağı (Rustamova, 2019, s. 325)
bilimname
50, 2023/2
BY-NC-ND 4.0
1310 tarihli Erzurum Yakutiye Medresesi minaresi (Karpuz, 2004, s.
55), 15. yüzyıl başlarına ait İzmir Tire Ulu Cami minaresi (Abak & Cambaz,
2016, s. 266), 1433 tarihli Karaman İbrahim Bey İmareti’nin minaresi
(Karagöz, 2002, s. 47,62) motifin Anadolu’daki minare gövde süslemelerinde
kullanımına örnek olmakla birlikte Karaman İbrahim Bey İmareti minaresi
taşa uygulanmasını yansıtması bakımından da önemlidir.
|140|
Fotoğraf 9: Erzurum Yakutiye Medresesi Minaresi Süslemeleri (Ceylan Erol, 2013)
Kadiriyye ve Nakşibendiyye Derviş Kıyafetlerindeki Motiflerin Türk İslam Süsleme Sanatı Açısından Değerlendirilmesi
Fotoğraf 11: Karaman İbrahim Bey İmareti Minare Gövdesi
(https://www.turkiyenintarihieserleri.com/?oku=900 Erişim Tarihi: 11.11.2022)
Kubbelerde dış yüzeylerde nadir olmakla birlikte özellikle iç
yüzeylerde ve kasnak kısımlarında motif süslemelerin parçası olarak yer
almıştır. Isfahan Mescid-i Cuması’nda 1088 tarihli Terken Hatun Kubbesi iç
kısmında (Özkurt, 2005, s. 27) ve 1405 tarihli Gûr-i Emîr adı ile bilinen
Timur’un türbesinin kubbesinin dış yüzeyindeki (Beksaç, 1996, s. 197)
süslemeler Anadolu dışındaki eserlerin kubbelerine örnektir.
bilimname
50, 2023/2
BY-NC-ND 4.0
Fotoğraf 10: Tire Ulu Cami Minaresi (Abak & Cambaz, 2016, s. 269)
|141|
Elif CEYLAN EROL
Fotoğraf 12: Isfahan Mescid-i Cuması Terken Hatun Kubbesi (Özkurt, 2005)
Fotoğraf 13: Gûr-i Emîr Türbesi (Beksaç, 1996, s. 199)
bilimname
50, 2023/2
BY-NC-ND 4.0
1278-1279 tarihli Afyon Çay Taş Medrese’nin kubbesinin (Altun, 1993,
s. 239) ve 1296-1299 yıllarında inşa edilmiş olan Beyşehir Eşrefoğlu
Cami’nin (Efe, 2012, s. 33) kubbesinin iç yüzeylerinde; 1473 tarihli Zeynel
Bey Türbesi’nin (Uluçam, 2013, s. 364) kubbe kasnağında yer alan
süslemeler bu motifin Anadolu’daki eserlerin kubbelerinde kullanımına
örnektir.
|142|
Fotoğraf
14:
Afyon
Çay
Taş
Medrese
Kubbesi
(https://www.turkiyenintarihieserleri.com/?oku=2368 Erişim Tarihi: 07.11.2022)
Kadiriyye ve Nakşibendiyye Derviş Kıyafetlerindeki Motiflerin Türk İslam Süsleme Sanatı Açısından Değerlendirilmesi
Fotoğraf 15: Beyşehir Eşrefoğlu Cami Kubbesi Süslemeleri (Efe, 2012, s. 185)
Fotoğraf 16: Hasankeyf Zeynel Bey Türbesi
(https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/batman/gezilecekyer/zeynel-beykumbeti Erişim Tarihi: 07.11.2022)
bilimname
50, 2023/2
BY-NC-ND 4.0
Mihraplarda bu motif yaygın olmamakla birlikte diğer geometrik
süslemeler arasında az da olsa yer almıştır. 1258 tarihli Konya Sahip Ata
Cami’nin (Arık, Anadolu Selçuklu Toplum Hayatında Çini, 2007, s.
50)mihrabının köşe sütunceleri üzerinde ve 1302-1303 tarihli Ermenek Ulu
Cami’nin (Abak & Cambaz, 2016, s. 286) mihrabının kenar bordürlerinden en
dıştakinde yer alan süsleme motifin mihraplarda kullanımına örnektir.
Fotoğraf 17: Konya Sahip Ata
Mescidi Mihrabı (Ceylan Erol,
2017)
Fotoğraf 18: Ermenek
Ulu Cami Mihrabı (Abak
& Cambaz, 2016, s. 288)
Çizim 8: Ermenek Ulu Cami
Mihrap Dış Bordür Süslemesi
Çizimi (Karaçağ, 2002, s. 33)
|143|
Elif CEYLAN EROL
Anadolu dışı örneklerden 785 tarihli Kurtuba Ulu Cami’nin iç kısımda
yer alan süsleme ayrıntılarında (Burckhardt, 2013, s. 171), 1114-115 tarihli
Ribat-ı Şerif’in (Aslanapa, 2005, s. 87) girişteki kemer köşeliklerinde, 11351136 tarihli Zevvare Mescid-i Cuması’nın (Özkurt, 2005, s. 55) eyvan
süslemelerinde, 1242 tarihli Konya Sırçalı Medrese’nin (Arık, Anadolu
Selçuklu Toplum Hayatında Çini, 2007, s. 44) eyvan kemer süslemelerinde,
1347 tarihli Sivas Güdük Minare’de (Ertuğrul, 1996, s. 214) silindirik
gövdenin iri Türk üçgenleri ile geçiş kısmının altında bu motifler süslemenin
bir parçasıdır. Özellikle Ribat-ı Şerif’teki uygulama tâc-ı şeriflerdeki baklava
motifinin en yakın örneğidir.
Fotoğraf 19: Kurtuba Ulu Cami Süsleme Detayı (Burckhardt, 2013, s. 176)
Fotoğraf 20: Ribat-ı Şerif
Erişim
bilimname
50, 2023/2
BY-NC-ND 4.0
(http://www.semerkanddanbosnaya.com/portfolio/damgan/
11.11.2022)
|144|
Fotoğraf 21: Zevvare Mescid-i Cuması Kuzey Eyvan Süslemesi (Özkurt, 2005)
Tarihi:
Kadiriyye ve Nakşibendiyye Derviş Kıyafetlerindeki Motiflerin Türk İslam Süsleme Sanatı Açısından Değerlendirilmesi
Fotoğraf 22: Konya Sırçalı Medrese Eyvan Kemer Süslemesindeki Baklava Motifleri
(Ceylan Erol, 2017)
Mimari süslemede baklava motifi olarak adlandırılan bu motif halı ve
kilimlerde genellikle bordür süslemelerinde yer almaktadır ve çiçek (Barışta,
1998, s. 41)olarak tanımlanmaktadır. Kumaş üzerine çiçek motifi genel
olarak susma tekniği ile işlenmektedir. Bu teknikte iğne alttan batırıldıktan
sonra iğnenin çıktığı noktadan ilgili örneğin gerektirdiği miktarda iplik
sayılarak iğne üstten batırılmakta ve altta dolaştırılarak başta iğnenin üste
çıktığı noktadan bir iplik üste batırılmaktadır. Böylelikle aralarında kumaşın
birer ipliği olan uzun-kısa sıralar oluşturulmaktadır. (Sürür, 1976, s. 38)
Ancak derviş çeyizlerinde tek iplikle isleme yapıldığı için bunların uygulanış
tekniğine susma demek uygun değildir.
bilimname
50, 2023/2
BY-NC-ND 4.0
Fotoğraf 23: Sivas Güdük Minare Kubbe Eteği (Ceylan Erol, 2017)
|145|
Elif CEYLAN EROL
Fotoğraf 24: Susma İşi (Sürür, 1976, s. 38)
bilimname
50, 2023/2
BY-NC-ND 4.0
Çizim 9: Emirdağ Kilim Motifi (Barışta, 1998, s. 41)
|146|
Fotoğraf 25: Çanakkale Yenice Yöresine Ait Kilim Dokuma (Güre, Yarmacı, Helvacı
Tüzel, & Özen, 2015, s. 29)
Kadiriyye ve Nakşibendiyye Derviş Kıyafetlerindeki Motiflerin Türk İslam Süsleme Sanatı Açısından Değerlendirilmesi
Kadiri ve Nakşi derviş çeyizleri üzerinde uygulanan bedâhe
kompozisyonun birebir örneklerine ilgili tarikatlara ait tekke
mimarilerindeki süslemelerde, kabir taşlarındaki tâc-ı şerifler üzerinde ve
hat levhalarında rastlanmaktadır. Fatih’te bulunan 1877 tarihli Ahmed Kamil
Efendi Tekkesi bir Nakşi tekkesi olup banisi Şeyh Ahmed Kamil Efendi’dir.
(Korkusuz, 2016, s. 310) Bu eserin tevhidhanesinin tavan göbeği Nakşi tâc-ı
şerifi şeklinde bedâhe süslemelidir. Bu süslemenin aynısı Ahmed Kamil
Efendi’nin sanduka tâc-ı şerifi üzerine İnsan ve İrfan Vakfı Derviş Çeyizi
Atölyesi’nde uygulanmıştır.
Fotoğraf 26: Ahmed Efendi Tekkesi Kubbesinde Tâc-ı Şerif Şeklinde Süsleme
Fotoğraf 27: Ahmed Kâmil Efendi’nin Sanduka Tâc-ı Şerifi Çalışması (İnsan ve İrfan
Vakfı Derviş Çeyizi Atölyesi Arşivi)
bilimname
50, 2023/2
BY-NC-ND 4.0
(İnsan ve İrfan Vakfı Arşivi)
|147|
Elif CEYLAN EROL
Fotoğraf
28:
Ebu
Said
Hudrî
Hazretlerinin Türbedarı Nakşibendi
Şeyhi
Arif
Efendi’nin
Bedâhe
Kompozisyonlardan
Elif
Motifinin
İşlendiği Kabir Taşı (Yunus Emre Özer,
2020)
Fotoğraf 29: Paşmak-ı Şerif Tekkesi
Haziresinde Bulunan Bedâhe Süslemeli
Kabir Taşı (Yunus Emre Özer, 2021)
Fotoğraf 30: Sünbül Efendi Tekkesi Haziresinde Hacı Ömer Efendi’ye Ait Bedâhe
Süslemeli Kabir Taşı (Yunus Emre Özer, 2021)
bilimname
50, 2023/2
BY-NC-ND 4.0
Sonuç
|148|
Derviş çeyizlerinden kıyafet türü eserler süsleme açısından genel
olarak sade eserler olmakla birlikte Kadiriyye ve Nakşibendiyye
tarikatlarındaki nakışlı örnekler farklılık göstermektedir. Bu tarikatların 2 ve
4 terkli tâc-ı şeriflerinde, hırka ve kemerlerinde işlenen nakışlar için
kaynaklarda apaçık, aklın görür görmez kabul etmesi, şüpheden uzak şey gibi
anlamlara gelen bedâhe kavramı kullanılmış; ayrıca motifler elif, servi
(ar’ar), kandil (sirâc) olarak sınıflandırılmıştır. Bu durum bedâhenin bir
motif adı mı, yapılan süslemeye verilen isim mi yoksa kompozisyonun genel
adı mı olduğu konusunda karışıklığa sebep olmuştur.
Bedâhe adı verilen nakışlar incelendiğinde aslında ilgili çeyizler
üzerindeki motiflerin stilize geometrik motifler olduğu görülmüştür. Bu
motifler temelde “Elif” olarak adlandırılan dik çizgi çeklindeki nakışın belirli
programda dikey-yatay biçimde işlenmesi ile baklava motiflerinin meydana
Kadiriyye ve Nakşibendiyye Derviş Kıyafetlerindeki Motiflerin Türk İslam Süsleme Sanatı Açısından Değerlendirilmesi
getirilmesine dayanmaktadır. Ancak özellikle tâc-ı şeriflerde standart bir
kompozisyon olmayıp bu nakış esasına dayalı olarak muhtelif
kombinasyonlarla çeşitli kompozisyonlar, servi, kandil gibi motifler
üretilmiştir. Bu da bedâhenin bir motiften ziyade nakış kompozisyonuna
verilen isim olduğunu göstermektedir.
Kompozisyona bu ismin verilmesi ile işlenen motiflerin ortaya
çıkması arasında da bağ olduğu görülmektedir. Bu motiflerin Şeyh
Abdürrezak’ın Kelime-i Tevhid zikri ile meşgul olduğu sırada aniden ortaya
çıkması bedâhenin kelime anlamı ile uyumludur. Diğer yandan motiflerin
başlangıcını oluşturan dik çizgilere “Elif” harfine benzerliğinden dolayı bu
ismin verilmesi ile bu harfin Vahdet’in sembolü olması arasında da bağlantı
vardır.
Motiflerin işlenmesi sırasında çekilen zikirler derviş çeyizlerinin
dervişin seyr-i sülûkunda kendisine yolunun gereklerini hatırlatan birer
emanet olmaları yönünü vurgulamaktadır. Nakış aşamasında her iğnenin
Besmele ile batırılması, her motif grubunun bitiminde işleyen kişinin halife
ise Fatiha Suresi’ni, değilse İhlas Suresi’ni okuması, nakış boyunca Kelime-i
Tevhid zikri ile meşgul olunması, işlemede kullanılan renklerin nefis
merbeleri ile alakalı oluşu, geometrik kombinasyonlar sonucunda işlenen
servi, kandil gibi motifler ve bunların tasavvuf literatüründeki anlamları bu
eserlerin tasavvuf mensupları için sıradan nakış olmadığını, bunu işleyenler
için birer zikir olduğunu da göstermektedir.
Yapılan bu çalışma sonucunda Kadiriyye ve Nakşibendiyye
tarikatlarında kıyafet türündeki derviş çeyizlerinden tâc-ı şerif, hırka, kemer
türündeki eserlerde yer alan nakışlara verilen bedâhe isminin bir motifi değil
elif ismi verilen dik çizgi şeklindeki motifin yatay-dikey şekillerde muhtelif
kombinasyonlarla bir araya gelmesi ile başta baklava motifi olmak üzere
servi, kandil gibi motiflerin oluşturduğu süsleme kompozisyonlarına verilen
isim olduğu görülmüştür. Gerek ilgili tarikatların kıyafetleri gerekse mimari,
mezar taşı, hat levhaları gibi eserlerinde kullanılmaları yönü dikkate
alındığında ve farklı türdeki eserlerle karşılaştırıldığında bedâhe
bilimname
50, 2023/2
BY-NC-ND 4.0
Bedâhe adı verilen kompozisyonu oluşturan süslemenin Türk İslam
sanatında mimari ve el sanatlarında kullanımı Anadolu dışı ve Anadolu’daki
örnekler dikkate alınarak karşılaştırma değerlendirme yapıldığında dik
çizgilerin yatay-dikey şekilde şaşırtmacalı olarak dizimiyle oluşturulan
baklava motifinin mimaride ve dokumada diğer geometrik motiflerle birlikte
kullanıldığı görülmektedir. Ancak bunlarla bedâhe arasında sadece bir
motifin benzerliği dışında bir bağ yoktur. Bedâhe kompozisyonların birebir
uygulandığı eserler arasında Kadiriyye ve Nakşibendiyye tekkelerinin
süslemeleri, kabir taşları, hat levhaları yer almaktadır.
|149|
Elif CEYLAN EROL
kompozisyonların Türk İslam süsleme sanatında Kadiriyye ve
Nakşibendiyye’ye özgü olarak ilgili tarikatların kıyafet türü çeyizlerindeki
süsleme programını oluşturdukları tespit edilmiştir. Bu kompozisyon ilgili
eserlerin bezemesini oluşturmakla birlikte kompozisyonu oluşturan
motiflerin ortaya çıkışı, bu motiflerin İslam ve tasavvuf kültürü açısından
yansıttığı sembolik anlamlar, motiflerin işlenmesinde riayet edilen zikirler
bu nakışları sadece süsleme olma yönünden çıkarmakta ve ait oldukları
yolun somut olmayan değerlerinin sanata yansıdığı birer sembol haline de
getirmektedir.
Teşekkür:
Beyanname:
1. Özgünlük Beyanı:
Bu çalışma özgündür.
2. Etik Kurul İzni:
Etik Kurul İzni gerekmemektedir.
3. Finansman/Destek:
Bu çalışma herhangi bir finansman ya da destek almamıştır.
4. Katkı Oranı Beyanı:
Yazar, makaleye başkasının katkıda bulunmadığını beyan etmektedir.
5. Çıkar Çatışması Beyanı:
Yazar, herhangi bir çıkar çatışması olmadığını beyan etmektedir.
bilimname
50, 2023/2
BY-NC-ND 4.0
|150|
KAYNAKÇA
ABAK, Ş., & CAMBAZ, M. (2016). Türkiye Ulu Camileri. Ankara.
ALTUN, A. (1993). Çay Medresesi. Tdv İslâm Ansiklopedisi, 8, 239.
ANONİM. (2014). Kâdirî Tâc-I Şerîfi. Keşkül Dergisi(31), S. 46-47.
ANONİM. (2014). Kemer. Keşkül Dergisi(31), S. 62.
ANONİM. (2014). Nakşî Tâc-I Şerîfi. Keşkül Dergisi(31), S. 68-69.
ARIK, M. O. (2007). Anadolu Selçuklu Toplum Hayatında Çini. G. Öney, & Z.
Kadiriyye ve Nakşibendiyye Derviş Kıyafetlerindeki Motiflerin Türk İslam Süsleme Sanatı Açısından Değerlendirilmesi
Çobanlı (Dü) İçinde, Anadolu’da Türk Devri Çini Ve Seramik Sanatı (S.
29-69). İstanbul.
ASLANAPA, O. (2005). Türk Sanatı. İstanbul.
ATASOY, N. (2016). Derviş Çeyizi: Türkiye’de Tarikat Giyim-Kuşam Tarihi.
İstanbul.
BARIŞTA, H. Ö. (1998). 19-20. Yüzyıl İç Anadolu Ve Orta Akdeniz Bölgesi Türk
Kirkitli Dokumaları Üzerine. Türk Soylu Halkların Halı, Kilim Ve Cicim
Sanatı Uluslararası Bilgi Şöleni Bildirileri, 39-54. Ankara.
BEKSAÇ, A. E. (1996). Gûr-I Emîr. Tdv İslâm Ansiklopedisi, 14, 197-199.
BURCKHARDT, T. (2013). İslam Sanatı Dil Ve Anlam,. (T. Koç, Çev.) İstanbul.
CEBECİOĞLU, E. (2014). Nefs-İ Emmâre, Nefs-İ Kâmile, Nefs-İ Levvâme, Nefsİ Mardiyye, Nefs-İ Mutmainne, Nefs-İ Mülhime, Nefs-İ Râdiye. Tasavvuf
Terimleri Ve Deyimleri Sözlüğü. İstanbul.
CİMİLLİ, C. (2004). Osmanlı’da Servi Motifinin İnançla Bağlantısı. Sanat Ve
İnanç Iı, 225-236. (B. M.-H. Kâtipoğlu, Dü.) İstanbul.
ÇELEBİOĞLU, Â. (1998). Eski Türk Edebiyatı Araştırmaları. İstanbul.
DEMİRLİ, E. (2008). Normatif Geleneğe Karşı Sembolik Anlatım: İbn’ül-.
İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi(17), S. 223-236.
DEVELLİOĞLU, F. (2004). Bedâhe, Bedâhet. Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik
Lûgat. Ankara.
EFE, İ. (2012). Eşrefoğlu Camii Ve Külliyesi. Konya.
ERHAN, M. S. (2004). Kıyafetnâme-Tarikatlarda Semboller. Bursa’da Dünden
Bugüne Tasavvuf Kültürü, 3. (H. B. Öcalan, Dü.) Bursa.
ERTUĞRUL, Ö. (1996). Güdük Minare. Tdv İslâm Ansiklopedisi, 14, 214-215.
https://Www.Turkiyenintarihieserleri.Com/?Oku=900
11.11.2022
https://Www.Turkiyenintarihieserleri.Com/?Oku=2368
07.11.2022
Erişim
Erişim
Erişim
Tarihi:
Tarihi:
https://Www.Kulturportali.Gov.Tr/Turkiye/Batman/Gezilecekyer/ZeynelBey-Kumbeti Erişim Tarihi: 07.11.2022
http://Www.Semerkanddanbosnaya.Com/Portfolio/Damgan/
Tarihi: 11.11.2022.
GÜNDÜZÖZ, G. (2017). Tasavvufta Tâc Sembolizmi. İstanbul.
Erişim
bilimname
50, 2023/2
BY-NC-ND 4.0
http://Www.Semerkanddanbosnaya.Com/Portfolio/Damgan/
Tarihi: 11.11.2022
|151|
Elif CEYLAN EROL
GÜRE, M., YARMACI, H., HELVACI TÜZEL, Ş., & ÖZEN, E. (2015). Çanakkale
Yenice Yöresi El Sanatları. Çanakkale.
KARA, M. (2012). Dervişin Hayatı Sufinin Kelamı: Hal Tercümeleri, Tarikatlar,
Istılahlar. İstanbul.
KARA, M. (2017). Metinlerle Günümüz Tasavvuf Hareketleri. İstanbul.
KARAÇAĞ, A. (2002). Beylikler Devri Mimarisinde Alçı Süslemeler. Selçuk
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Tarihi Anabilim Dalı
Doktora Tezi. Konya.
KARAGÖZ, A. (2002). Karaman İbrahim Bey İmareti Yapı Topluluğu.
Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Tarihi Anabilim
Dalı Yüksek Lisans Tezi. Ankara.
KARPUZ, H. (2004). Anadolu Selçuklu Mimarisi. Konya.
KORKUSUZ, M. Ş. (2016). İstanbul Tekkeleri Ve Postnişinleri. İstanbul.
KÜÇÜK, H. (2015). Ana Hatlarıyla Tasavvuf Tarihine Giriş. İstanbul.
ÖZKURT, K. (2005). İsfahan’da Büyük Selçuklu Ve İlhanlı Dönemi Mimari
Eserleri. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Tarihi
Anabilim Dalı Doktora Tezi. Van.
RUSTAMOVA, M. (2019). Karahanlı Devri Mimarisi Ve Bezemeleri. Marmara
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İslâm Tarihi Ve Sanatları Anabilim
Dalı Doktora Tezi. İstanbul.
SÜRÜR, A. (1976). Türk İşleme Sanatı. İstanbul.
ŞAHİNLER, N. (1999). Siyâh Ve Yeşil Kur’an’da Renk Sembolizmi. İstanbul.
ŞEYH İBRAHİM FAHREDDİN EFENDİ, Ş. (2001). Sualnâme. (M. Safi, Dü.)
İstanbul.
TIETZE, A. (2002). Bedâhet. Tarihi Ve Etimolojik Türkiye Türkçesi Lügatı, 1,
301. İstanbul.
bilimname
50, 2023/2
BY-NC-ND 4.0
ULUÇAM, A. (2013). Zeynel Bey Türbesi. Tdv İslâm Ansiklopedisi, 44, 364.
|152|
ULUDAĞ, S. (2006). Nefis. Tdv İslâm Ansiklopedisi, 32, 526-520.
ULUDAĞ, S. (2016). Tasavvufun Dili. İstanbul.
YAHYÂ ÂGÂH B. SÂLİH el-İSTANBULÎ, Y.-İ. (2002). Tarikat Kıyafetlerinde
Sembolizm. (Y. Özbek, Dü.) İstanbul.
YAHYÂ B. SÂLİH el-İSLÂMBOLÎ, Y.-İ. (2006). Tarikat Kıyafetleri. (M. Tayşi, &
M. Aşkar, Dü) İstanbul.
bilimname 50, 2023/2, 153-156
Research Article
Received: 05.16.2023, Accepted: 10.11.2023, Published: 10.31.2023
doi: 10.28949/bilimname.1297631
THE EVALUATION OF THE MOTIFS ON THE
QADIRIYYA AND NAQSHBANDIYYA DERVISH
CLOTHES IN TERMS OF TURKISH ISLAMIC
DECORATIVE ART
Elif CEYLAN EROL a
Extended Abstract
The items utilized by mystic members and expressed with the concepts such
as “cihaz-ı tarikat, derviş çeyizi” (sect’s stuff, dowry of dervish) are important
ethnographic studies in terms of Turkish-Islamic art history within their
materials, techniques and decorations. The use of these works is based on
the Qur’an/Kur'an, the life of the prophets, the lives of the leader of the sect
and the elders manner and etiquette. In general, when the dervish dowry is
classified in terms of clothes it will seen under these headlines: tâc-ı şerif,
sikke, arakıyye, gül mühür are the headdresses; cardigan, tennure, destegül,
haydariyye, hüseyniyye, rida works are used for upper clothing; belt şedd, elif
lam bend, tığbend, kanberiyye, habbe types are examples of waist ties that are
a part of clothing. While these artifacts exhibit a generally plain structure in
terms of in embellishment all sects, embroideries in the Qadiriyya and
Naqshbandiyya sects were driwen attention.
In this study, it was investigated the motifs that make up the embroideries
on two to four separate terkli tâc-ı şerif belts and cardigans in the Qadiriyya
and Naqshbandiyyasects. Although these motifs are called bedâhe in the
sources, it is stated as bedâhe elif, oil lamp and cypress motifs, and the reason
for the name bedâhe is not explained. For this reason, it is not clear whether
the bedâhe is a ornament or the general name of this type of decoration. It is
rumored that the name of bedâhe emerged during the contemplation of the
words of Kelime-i Tevhid and İsm-i Celâl by Seyyid Abdürrezzâk, son of
Abdülkâdir-i Geylâni. For this reason, it is seen that there is a connection
a
Ph.D., mgeecey@gmail.com
Elif CEYLAN EROL
between giving this name to the composition and the emergence of the
embroidered motifs.
Information on the processing of the bedâhe compositions was not found in
the relevant sources, and general expressions were used such that they were
shapes and were processed with dhikr. Information on the processing of
bedâhe compositions could not be found in the relevant sources, and general
expressions were used such that they were shapes and were processed with
dhikr. During the study, it was determined on the term of the motif analysis
that the vertical lines called “elif” formed the basis of the embroidery, and
various geometric shapes, especially the baklava motif were created by
processing them in horizontal-vertical shapes.
bilimname
50, 2023/2
BY-NC-ND 4.0
While embroidering, technically was used straight needle technique,
simultaneously some rules were complied with it. During the embroidering
process, the dervish who will embroider reads Surah Fatiha at the beginning
and engages it with dhikr of the Kelime-i Tevhid. If the person is halife bacı,
the recites Besmele on each needle and Surah Fatiha when each motif group
is completed, if not, Besmele is read on each needle and Surah Ihlas when
each motif group is finished. Bedâheles are embroidered in such a way that
there is no empty space on the surface of the works. The thread colors used
in embroidery have also been chosen in relation to the rankss of the soul and
the colors that represent them. Traces of mysticism symbolism are also seen
in the naming of these motifs. “Elif” and cypress motifs are commonly
associated with Tevhid, the oil lamp is the light of Allah. It is associated with
prophet and Qur’an/Kur’an. The dhikrs taken during the processing of the
motifs emphasize the aspect of the dervish trousseaus as a trust that reminds
him necessities of his soul path in the course of the dervish. Considering the
symbolic meanings of the motifs, it shows that these works are not only
ordinary embroidery for the members of sufi, but also they were dhikr for
those who commited it.
|154|
Considering that the motifs which make up the bedâhe compositions were
technically stylized geometric motifs, that it became necessary to make a
comparison and evaluation in the field of Turkish-Islamic architecture and
handicrafts about their sources. In the researches made in this field, it has
seen that the similar ones of the baklava motif, which emerged with the
horizontal-vertical arrangement of the “elif” motif, are frequently included in
the geometric decoration of the building elements such as minare, dome,
mihrab and iwan. In particular, examples of the motif found in brick material
and tile mosaics applied to stone are rare. Apart from architecture, there are
The Evaluation of the Motifs on the Qadiriyya and Naqshbandiyya Dervish Clothes in Terms of Turkish Islamic Decorative Art
examples where the same motifs are utilized as border decoration with
different names in handicraft carpets and rugs. As a historical process, the
baklava motif was widely used not only in non-Anatolian Turkish-Islamic
architecture as well as in the period of Anatolian Seljuk and Beylikler
compositions. However, the exact same examples of motif compositions
embroidered on the clothing type of dervish trousseaus of the Qadiriyya and
Naqshbandiyya sects are also found on the architectural works, tombstones
and calligraphy plates of the relevant sects.
The fact that the exact examples of the Bedâhe compositions were applied in
the decorations of the architecture, tombstones or calligraphy plates
belonging to the Qadiriyya and Naqshbandiyya sects makes these
compositions an ornament program specific to the relevant sects. In this
respect, the bedâhe compositions are unique decorations in terms of being
seen in the architectural works of the sects related to Qadiriyya and
Naqshbandiyya clothes in Turkish Islamic art. While this composition
constitutes the decoration of the related works, the emergence of the motifs
that make up the composition, the symbolic meanings of these motifs in
terms of Islamic and Sufi culture, the dhikrs that are followed in the
processing of the motifs, these embroideries are not only ornamental, but
also make them symbols in which the intangible values of the way they
belong were reflected in art.
Keywords: Turkish Islamic Decorative Art, Sect Clothes (items), Decoration
in Qadiriyya and Naqshbandiyya Dervish Dowries.
bilimname
50, 2023/2
BY-NC-ND 4.0
In this research, it has been determined that the name bedâhe given to the
embroidery seen on the Qadiriyya and Naqshbandiyya’s tâc-ı şerif, belts and
cardigans is not a motif name. In this research, it has been determined that
the name given to the embroidery seen on the belts and cardigans is not a
motif name. It is seen that the name of bedâhe is the general name of the
ornament formed by various geometric compositions that emerge as a result
of vertical-horizontal combinations of embroidery lines which called “elif”.
As a result of analyzing the motifs that make up the bedâhe compositions and
comparing and evaluating the similar ornaments in the examples of
architecture and handicrafts belonging to Turkish Islamic art, it has been
determined that the stylized geometric motifs in these clothes were widely
used on different works as ornaments, which are defined as baklava motifs
in it’s details. However, this similarity is only a similarity of motifs and does
not allow to evaluate them about the source of the bedâhe compositions on
the dervish trousseau.
|155|
Elif CEYLAN EROL
Acknowledgements:
Declarations:
1. Statement of Originality:
This work is original.
2. Ethics approval:
Not applicable.
3. Funding/Support:
This work has not received any funding or support.
4. Author contribution:
The author declares no one has contributed to the article.
5. Competing interests:
The author declares no competing interests.
bilimname
50, 2023/2
BY-NC-ND 4.0
|156|