Nothing Special   »   [go: up one dir, main page]

Mevlana Takvimi pubblico
[search 0]
Altro
Scarica l'app!
show episodes
 
Loading …
show series
 
Nerede Râbbini bilen? Nerede günâhın-dan korkan? Nerede Allâh (c.c.)’a yakınlığı ile sevinen?! Nerede O’nun zikriyle meşgûl olan? O’na uzak kalmaktan korkup ürperen nerede? Mağfûr, bağışlanmış olan, işte bu-dur!Ey mağrur, aldanmış kul, örtüleri yırttığını Celil olan Allâh görmedi mi zannediyorsun? Ey kardeşim! Bil ki, günâhlar gafleti, gaflet, kalp…
  continue reading
 
Mirac mucizesi, Peygamber (s.a.v.)’e has ilâhi bir iltifâttır. Allâhü Teâlâ tarafından peygamber olarak seçtiği zevâta bahşettiği, bilim ve tabiat üstü ilâhi bir kudrettir. Kur’an-ı Kerim, Mirac olayına şehâdet ettiği gibi Peygamber (s.a.v.)’in Miracları tevatürle sabittir. Peygamberimiz (s.a.v.)’in Mirac mucizesi, onun yüce bir peygamber olduğuna …
  continue reading
 
Hacı İmdâdullah Muhâcir-i Mekkî (r.âleyh) bu konuyu şöyle açıklamıştır: “Her şeyin iyi ve kötü olmak üzere iki yönü vardır. Kullanma yerine göre aynı şey iyi ve kötü olabilir. Nefretin yansıması olarak Allâhü Teâlâ öfkeyi yaratmıştır. Dolayısıyla onun işlevi kılıca benzemektedir. Kılıç, mümin veya kâfir, kime karşı kullanılırsa kullanılsın, kendi i…
  continue reading
 
Tehlikeli projelerden biri devrede. Bu proje, Sünnî dünya ile Şiî’leri karşı karşıya getirmek! Yani Türkiye ile İran’ı kapıştırmak! Neden Türkiye? Çünkü bin yıldır Ehl-i Sünnet Omurga’nın kurucusu ve koruyucusu biziz. Ama bir sorun var: Türkiye tarihî olarak Sünniliğin temsilcisi ama resmen müslüman değil, laik bir devlet. Oysa İran, laik bir devle…
  continue reading
 
Osmanlı Beyliği’nin süratle büyük bir kuvvet hâline gelmesinde millî ve tarihî şuûrun büyük bir rolü olmuştu. Gerçekten Osmanlılar kendi tarihlerini Büyük Selçuklu ve Karahanlı zinciri ile Oğuz Hân’a bağlamak suretiyle, Türk devletleri arasında ilk defa olarak millî tarih şuûruna erişme şerefini kazanmışlardı. Osmanlı cihân hâkimiyeti ve dünya nizâ…
  continue reading
 
Süheyb b. Sinan (r.a.) şöyle anlatıyor. Hz. Peygamber (s.a.v.): “Sizin hicret edeceğiniz yer bana gösterildi. Orası iki taşlık arasında çorak bir arâzidir. Bu durumda ya Hacer’dir ya da Yesrîb (Medîne)’dir.” buyurdular. (Buhari) Sonra da berâberinde Hz. Ebûbekir (r.a.) olduğu hâlde Medîne’ye hicret ettiler. Ben de onlarla birlikte gitmek istemiştim…
  continue reading
 
Aşağıdaki duâ, üç defa okunmalıdır: Bismi’llâhi’r-rahmâni’r-rahîm Ve sallâllâhu ‘alâ seyyidinâ muhammedin ve âlihi ve sahbihî ve sellem. Allâhümme ente’l-ebediyyü’l-kadîmü’l-evvelü ve ‘alâ fazlike’l-’azîmi ve cûdike’l-’amîmi’l-mu’avveli ve hâzâ ‘âmun cedîdün kad akbele nes’elüke’l-’ısmete fîhi mine’ş-şeytâni ve evliyâihi ve cünûdihi ve’l-’avne ‘alâ…
  continue reading
 
İbn-i Abbâs (r.a)’in bildirdiği hadîs-i şerîfte: “Zilhicce’nin sonuncu günü ile Muharrem’in birinci günü oruç tutan, geçmiş yılı oruçla bitirip, yeni yıla oruçla başlamış olur. Allâhü Teâlâ o orucu onun elli yıllık günâhına keffâret eder” buyurulmuştur. Peygamberimiz (s.a.v.): “Ramazan orucundan sonra en fazîletli oruç, Allâh’ın ayı olan Muharrem’d…
  continue reading
 
Abdullah ibn Mes’ud, İslam’a ilk giren altıncı kişidir. Bu sebeple de sahabilerin öncülerindendi. Önce Habeşistan’a, sonra da Medine’ye hicret etmiştir. Bedir savaşından itibaren bütün gazalara katılmıştır. Kur’an hıfzı ve kıraati hususunda maharetliydi. Abdullah ibn Mes’ud (r.a)’dan rivayet edilmiştir: “İmân edip de salih amel işleyenler, bundan b…
  continue reading
 
Osmanlı devrinde yetişen büyük veli ve Hanefî mezhebi fıkıh âlimi. Bursa’da Molla Fenârî’den ilim öğrenip icâzet aldı. Bursa’da çeşitli medreselerde müderrislik yaptı. Molla Fenârî’nin vefâtından sonra, başmüderris ve Bursa kâdısı oldu. Sultan 2. Murâd Han, bu kıymetli ilim adamını çok severdi. Ona sık sık ihsân ve iltifâtlarda bulunur, nasîhatleri…
  continue reading
 
İstiâzeden maksat, şeytanın vesvesesinin şerrinden sakınmaktır. Vesvesenin ise, insanın kalbinde saklı bir takım harfler (manalar) olduğu ve hiç bir kimsenin onları bilemeyeceği malumdur. Sanki kul, istiâze ile şöyle demektedir: “Ey duyulabilen her şeyi duyma ve her gizli-kapalı şeyi bilme vasfına sahib Zat (Allâhü Teâlâ)! Sen, şeytanın vesvesesini…
  continue reading
 
1971 yılında İstanbul’da, MTTB Genel Başkanı Ömer Öztürk tarafindan kurulan vakfımız; milletimizin tereddütsüz güveni, yarım asırlık tecrübesiyle; eğitim, yurt, burs ve yayıncılık alanlarında hizmet vermektedir. Muhterem Ömer Öztürk’ün, bütün masraflarını karşılamaya devam ettiği Fatih Gençlik Vakfı’nda, üniversite öğrencilerine 1971 senesinden iti…
  continue reading
 
Abdestin farzı dörttür: 1. Yüzünü yıkamak, 2. Kollarını dirsekleriyle bile (berâber) yıkamak, 3. Başının dört bölükte bir bölüğüne mesh etmek, 4. Ayaklarını topuklarıyla bile yıkamak. Abdestin farz olduğuna delil; “Ey imân edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzünüzü, dirsekleriyle berâber ellerinizi yıkayın, başınızı mesh edin ve ayaklarınızı topuk…
  continue reading
 
Hz. Ömer (r.a.)’in halifeliği döneminde büyük bir kıtlık meydana gelmişti. Hz. Ömer (r.a.) insanların yaşadığı sıkıntı ortadan kalkıncaya kadar et ve yağ yememeye yemin etti. Yaptığı şu sözü ile adaletli bir kanun koyduğunu insanlara duyurdu: “İnsanlara dokunan sıkıntı bana da dokunmazsa, ben halkımın işleri ile nasıl ilgilenmiş olurum?” Sahabeden …
  continue reading
 
Hz. Ümmü Amâra (r.anhâ) İslam’ın ilk yıllarında müslüman olan ve Akâbe Biati’ne katılanlardır. Uhud, Hudeybiye, Hayber, Ümret’ül Kaza, Huneyn ve Yemame savaşlarına katılmıştır. Uhud Savaşında bazen savaşıyor bazende yaralılara yardım ediyordu. Kendisi de on iki yerinden yaralanmıştı. Onlardan biri çok derindi. Hz. Ümmü Amâra (r.anhâ) kendisi anlatı…
  continue reading
 
Kur’an okumanın en fazîletlisi, tertîl üzere yani tane tane, ağır ağır okuyarak ve manalarını düşünerek yapılandır. Çünkü bu okuyuşta emredilen ve teşvik edilen okuyuş şekli mevcuttur. Ayrıca onda okuduğunu düşünme ve anlama imkânı bulunmaktadır. Hz. Ali (r.a.)’in şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Fıkhını bilmeden yapılan ibâdette ve derin düşünce …
  continue reading
 
Sevginin hakikâti, (kalbin) insana muvafık olan hususa meyletmesidir. Kalbin insana muvafakati ve meyletmesi, meylettiği şeyi anlamakla ondan lezzet almak suretiyle olur. Güzel resimleri, hoş olan sesleri, lezzetli yemekleri ve suları ve bunlara benzeyen bir salim yaratılışlı olanın kendisine muvafakat ettiği için ona meyleden şeyleri sevmek gibi. …
  continue reading
 
Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in bizlere vermiş olduğu emir ve vasiyetlerinden biri, yatsı namazından sonra vitri kılmadan 4 rekât namaz kılmamız hakkındadır. Vitir namazını ise bu dört rekât namazdan sonra kılarız. Hadîs-i şeriflerde şöyle buyrulmuştur: “Vitir namazı haktır, vitir namazını kılmayanlar bizden değildir.” (İmâm Ahmed) “Gecenin sonuna …
  continue reading
 
Nuh (a.s.), tufandan sonra, üç yüz elli yıl daha yaşamıştır. Nuh (a.s.), vefatı yaklaştığı sırada yerine büyük oğlu Sâm’ı vekil bıraktı. Yanına toplanan oğulları Sâm, Ham ve Yafes ile bunların oğullarına şöyle vasiyette bulundu: Yüce Allâh’a ibadete devam etmelerini onlara emretti. Ayrıca oğlu Sâm’a: “Ey oğulcağızım” dedi, kalbinde zerre ağırlığınc…
  continue reading
 
Allâh (c.c.) dünyayı yarattıktan sonra yeryüzünde insana hizmet etmesi için ona hayatın sürekliliğini bahşetmiş; insanın hayatın anlamını kavramasını sağlamıştır. Dünya hayatı, dünyaya gelmeden önce melekut (zerreler) aleminde olan insanın Allâh (c.c.)’a karşı sevgisinin imtihanıdır. Allâh (c.c.)’un yeryüzünde yarattığı her şey ona boyun eğmektedir…
  continue reading
 
Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivayetle: Allâhü Teâlâ Hazretleri için mahsus bir takım melâike-i kiram vardır ki vazifeleri ehl-i zikri aramak için sokaklarda dolaşmaktır. Zikir yapan cemâati bulduklarında yekdiğerine nida ederek “Geliniz, aradığınız buradadır” diye toplanırlar. Tâ semâya kadar o mevkîyi kanatlarıyla çevirirler. Allâhü Teâlâ Hazretleri eh…
  continue reading
 
Güzel ahlâk ve üstün terbiyeyi dinimiz övmüş ve sahibine ebedi saadeti va’d etmiştir. Hatta bu güzel ahlâkın peygamberliği tamamlayan vasıflardan bir tanesi olduğunu da beyan etmiştir. Hüsn-ü hulk, kişinin yeteneklerinde ve teçhiz edildiği vasıflarda mutedil davranması, daima orta yolu seçmesi, ifrata ve tefrite kaçmamasıdır. Âlimlerden muhakkikler…
  continue reading
 
Tâbiînden Taylese bin Meyyâs (r.a.) şöyle dedi: “Ben, bir zamanlar Hâricî Necedât fırkasına katılmış, büyük günâhlardan olduğunu sandığım bazı günâhlar işlemiştim. Bu durumu Ashâb-ı kiram (r.a.e.)’den Abdullah ibni Ömer (r.a.)’e anlattım. O da bana: “O günâhlar neydi?” diye sordu. Ben de onları: “Şunu yaptım, bunu yaptım…” diye sayıp döktüm. İbni Ö…
  continue reading
 
Bil ki, yalan söylemek, günâhların en çirkini, ayıpların en iğrenci ve bütün mâsiyetlerin başıdır. Yalan söylemek kalbe üzüntü verir. Yalan söylemek ahlâkların en buğzedilenidir. Yalan söylemek, imânla çelişir. Yani imân bir tarafta, yalan bir taraftadır. İmân ile yalan birbirlerine karşı karşıyadır. Bu ikisinin, imân ile yalanın arasındaki tam uza…
  continue reading
 
Hiç şüphesiz kişinin kaza namazlarıyla meşgul olması, nafile namazlarla meşgul olmasından evladır. Ancak farz namazların evvelinde ve sonunda kılınan sünnetler velev ki sünnet-i gayr-i müekked olsun bundan istisna edilmiştir. Yani kişinin bu sünnetleri terk edip yerine kaza namazı kılması evla değildir. Hatta kuşluk ve tesbîh namazları gibi hakkınd…
  continue reading
 
Yemen hükümdarı Ebrehe, Yemen’in baş şehri olan San’a’da büyük bir kilise yaptı. Maksadı Arapları Kâbe ziyaretinden vazgeçirmek ve yüzlerini San’a’ya çevirmek idi. Araplar ise San’a’da yapılan bu kiliseyi kâbul etmediler. Ebrehe ise bu duruma çok öfkelendi ve Kâbe’yi yıkmak üzere büyük bir ordu ile Mekke’ye doğru hareket etti. Tâif’e gelince daima …
  continue reading
 
Bayram günlerinde erken kalkmak, yıkanmak, misvâklan-mak, gül yağı gibi temiz, güzel kokulu şeyler sürünmek, giyinmesi mubah elbiselerin, herkes hâlince en güzelini giyinmek, Hakk ta’âlânın ni’metlerine şükür için ferah ve sürür göstermek, rast gelecek dîn kardeşlerine karşı, güler yüzlü bulunmak, mümkün mertebe fazla sadaka vermek, bayram geceleri…
  continue reading
 
Arefe Gecesi Kurbân Bayrâmı’nın birinci günü ile Arefe Günü arasındaki gecedir. Zilhicce Ayı’nın dokuzuncu gününü onuncu gününe bağlayan gecedir. Hz. İbrâhîm (a.s.) bir gece rüyâ gördü. Bu rüyânın evhâm mı yoksa ilhâm mı olduğunda şübhede kaldı. Zihni hep bu rüyânın tesirinde olarak gününü geçirdi. Nihâyet ikinci gece de tekrâr aynı rüyâyı görünce …
  continue reading
 
Arefe Günü Namazı: Ebû Hureyre (r.a.)’dan Resûlullâh (s.a.v.): “Bir kimse Arefe günü öğle ile ikindi arasında dört rekât namaz kılsa, her rekâtinde bir kere Fâtihâ ve elli kere İhlâs sûrelerini okusa, Allâhü Teâlâ ona bin kere bin sevâb yazar. Kur’ân-ı Kerîm’den okuduğu her harf için cennette ona bir yüksek derece verilir. Her derece arası beş yüz …
  continue reading
 
Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’den şöyle bildirirler: Gözlerinin ışığı, hanımların efendisi, kerîmesi Fâtıma (r.anhâ)’ya: “Ey Fâtıma! Kalk! Kurbanının yanına git! Ve kurban kesilirken şu duâyı oku: “Şübhesiz benim namazım, ibâdetlerim, hayâtım ve ölümüm, âlemlerin Rabbi olan Allâh (c.c.) içindir. Onun ortağı yoktur. Ben bununla emrolundum ve ben Müsl…
  continue reading
 
Öyle şeyler vardır ki, onlarla övünmek veya böbürlenmek durumlara göre değişik manzara arz eder. Bunlardan birisi de mal çokluğudur. Çok malı (parası) olan kişi umumiyetle halk nazarında itibarlı sayılır. Çünkü o, para sayesinde bütün ihtiyaçlarını rahatlıkla giderebilir. İsteklerine kolayca kavuşabilir. Bu itibarla paranın, mal ve mülkün değeri va…
  continue reading
 
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Âdemoğlu, nahir (kurban bayramının ilk) gününde, Allâh Azze ve Celle’ye kan dökmekten daha sevgili gelen hiçbir amel işlememiştir. Muhakkak kesilmiş olan o hayvanlar kıyamet gününde, boynuzlarıyla, tırnaklarıyla ve kıllarıyla gelirler. Şüphesiz kesilen hayvanın kanı, yere düşmeden evvel, Allâh Azze ve Celle katın…
  continue reading
 
Kafile, hacca gideceği zaman veya hac ayları girmiş olup gitme imkânı bulan ve haccın vacip olmasının ve edasının şartlarını bulunduran kişiye hacca gitmesi vacip olur. Kendisi bizzat gitme imkânı bulan kişinin, kendi adına başkasını hacca göndermesi caiz değildir. Bu yüzden derhal hazırlanıp kafile ile birlikte hacca gitmeye çalışmalıdır. Hacca gi…
  continue reading
 
Bugünlerde gazete sütunlarına ve TV ekranlarına yansıyan, “kadınlarla tokalaşma” konusunda Kur’an-ı Kerim’deki “Zinaya yaklaşmayınız” (Isra s. 32) emri gayet açıktır. Bu emirle zinaya giden bütün yollar yasaklanmaktadır. İki cins arasındaki, dokunmak/tutmak gibi fiiller, zinadan önceki hareketler olduğu içindir ki, İslâm dini meşru olmayan bu fiill…
  continue reading
 
29 Mayıs Salı sabah namazından sonra, Türk ordusunun Orta Çağı kapatan, büyük târihî hareketi başladı. Ordu-yu hümâyûn, kara ve denizde, bütün cebhelerde birden, umûmî harekâta girişti. Toplar, hep birden şehir üzerine çevrilerek ateşlendi; etrafı kesîf bir duman ve barut kokusu kapladı. Tekbîr, tehlîl ve tüfenk sadâlarıyla genel bir hücum yapıldı.…
  continue reading
 
Hz. Âişe-i Sıddîka (r.anhâ) vâlidemiz, rivâyet ettikleri hadîste, Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in şöyle müjde verdiklerini haber veriyorlar: “Zilhicce’nin ilk on gününün gecelerinden birini ihyâ etmesi, o kimsenin bir seneyi hacc ve umre ibâdetiyle ihyâ etmesi gibidir. Bu (dokuz) günlerden bir gün oruç tutması, senenin öbür vakitlerinde ibâdetle me…
  continue reading
 
Allâh (c.c.) katında günlerin en faziletlisi, Zilhicce ayının ilk on günüdür. Sâlih amellerin, hiçbir vakitte, bu günler kadar makbul olmaz. Bu on günün büyüklüğündendir ki, Allâhü Teâlâ, Kur’ân-ı Kerîmi’nde: “Velfecri ve leyâlinaşrin…” diye yeminle buyuruyor. Enes bin Mâlik’in (r.a.) bildirdiği hadîs-i şerîfte: “Bu günlerin her biri, fazilette bin…
  continue reading
 
İslam dini, akrâbalar arasındaki ilişkilerin sağlam, sıcak ve devamlı olmasını, akrâbaların birbirine hem maddi hem manevi her konuda destek olmayı ve birbirlerinin haklarını gözetmeyi emreder. Kim ki yakınları ile ilgisini keser, kendilerine üstünlük taslar, iyilik ve zengin olduğu halde yardım etmez ise, Cennete girmekten mahrum kalır. Resûlullâh…
  continue reading
 
Rivayetlere göre Peygamberimiz (s.a.v.)’in rengi nûrânî beyazdı. Bazı rivayetlerde “yüzünün, kireç rengi gibi duru beyaz olmadığı” belirtilmiştir. Gözleri iri ve siyah olup gözlerinin akı kırmızıya çalardı. Kirpikleri sık ve uzundu. Kaşları ince, uzun ve kavisliydi. Diğer bir ifâdeyle “Keman kaşlıydı.” Burnunun üst tarafı biraz yüksekçeydi. Mübarek…
  continue reading
 
Abdullah bin Mürre’den, Ebû’d-Derdâ (r.a.)’in şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Allâh (c.c.)’a sanki onu görüyormuşsunuz gibi ibadet edin. Kendinizi de ölü telâkki edin. Bilin ki, size yeten az bir şey, sizi azdıran çoktan daha hayırlıdır ve yine bilin ki, iyilik asla yok olmaz, günâh ise asla unutulmaz.” Cübeyr bin Nüfeyr, Ebû’d-Derdâ (r.a.)’in “A…
  continue reading
 
XII. yüzyılda astronomi alanında öne çıkan Bitrûcî, Kurtuba’nın kuzeyinde bulunan Bîtrûc (Pedroche) şehrinde doğmuştur. Avrupa edebiyatında ise “Alpetragius” adıyla tanınmaktadır. Bitrûcî’nin doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte 13. yüzyılın hemen başlarında vefât ettiği görüşü ağır basmaktadır. Bitrûcî, Klasik Dönem’den başlayarak XIII.…
  continue reading
 
Şer-i Şerifin veya insanlığın gereği olarak harcanması gereken bir şeyi harcamamak cimriliktir. Böyle bir cimrilikten hiç kimseye fayda gelmediği için din bunu yasaklamıştır. Aslında mal sevgisinin bir diğer ismi cimriliktir. Mal sevgisi kalbe yerleştiğinde bu “dünya sevgisi” olur. Çünkü bunlar olduğunda Allâh ile kul arasındaki bağ zayıflar. Ancak…
  continue reading
 
Mü’minlere merhameti elden bırakma. Nerede olursan ol hakkı söyle. Doğru söylüyor da olsan çok yemin etme. Beliğ konuşan birisi de olsan, sözü genişletmemeye/lâfı uzatmamaya dikkat et. Alim de olsan, dinde külfetli/zahmetli iş görmekten (tekellüften) sakın. İlmi her sözün önüne geçir. İçtihâdından sonra endîşeyi tedirginliği elden bırakma. Dînin se…
  continue reading
 
Enes’den şöyle rivayet olunmuştur: “Resûl-i Ekrem (s.a.v.) bize bir hutbe irad etti. Hutbesinde faizi anlattı, ehemmiyetinden bahsetti ve şöyle buyurdu: “Adama faizden isabet eden bir dirhem, Islâm nazarında otuz altı zinadan daha çirkindir.” Bir hadîs-i şerifte: “Faiz yetmiş türlü büyük fenalığa denktir. Bunların en hafifi kişinin anası ile zina e…
  continue reading
 
Allâhü Teâlâ şöyle buyurmaktadır:“Emir budur, Allâh’ın yasaklarına kimsaygı gösterirse, bu, kendisi için Râbbinin katında şüphesiz hayırdır. Size bildirilegelenden başka bütün hayvanlarhelal kılınmıştır. O halde o pis putlardankaçının ve yalan sözden sakının.” (Hac s.30)“Beşinci defa da eğer yalan söyleyenlerden ise, Allâh’ın lanetinin kendiüzerine…
  continue reading
 
Ankara savaşında Osmanlı kuvvetleri Timurlular tarafından mağlup olmuş, çoğu Anadolu’da olmak üzere savaştan sonra Osmanlı Devleti epey toprak kaybına uğramış ve Osmanlı şehzadeleri arasında saltanat mücadelesi başlamıştı. Uzun fetret döneminden sonraki bu mücadelelerden sonra Çelebi Mehmed devletin başına geçmişti. Osmanlı padişahlarının büyükleri…
  continue reading
 
Hadîs ricâlini tenkîd noktasında büyük bir otorite olan (ehlü’l-istikrâ) Zehebî’nin söylemiş olduğu en doğru sözlerden birisi, Siyer-u A’lamî’n-nübelâ isimli eserinde Irak’ın fakihi Allâme İmâm Hammad b. Ebû Süleyman (r.âleyh)’in hayat hikâyesini aktarırken kullanmış olduğu şu ifâdelerdir: “Kûfelilerin en fakihi Hz. Alî (r.a.) ve İbn Mes’ûd (r.a.)’…
  continue reading
 
Bir âyet-i kerimede, mealen şöyle buyrulmuştur: “De ki: Ey nefislerinde israfa giren, haddi aşarak günâh işlemekle nefislerine zulmeden kullarım. Allâh’ın rahmetinden ümit kesmeyiniz. Muhakkak ki, Allâh bütün günâhları bağışlar. O Gafur ve Rahîm’dir.” (Zümer s. 53) Âyette geçen “nefis” kelimesi, “zât” mânâsına gelir ve insana emanet olarak verilen …
  continue reading
 
Hz. Ebubekir es-Sıddik (r.a.), “Benim için yeryüzünde Hz. Ömer (r.a.)’den daha çok muhabbet duyduğum bir adam yoktur” demiştir. Hz. Ebubekir (r.a.) hasta olduğu vakit, “Ömer’i halife tayin ettiğinize göre Allâh (c.c.)’a ne diyeceksiniz?” diye soruldu. Hz. Ebubekir (r.a.) de, “Onlara içlerinden en hayırlı olanını tayin ettim diyeceğim” cevabını verm…
  continue reading
 

Guida rapida

Ascolta questo spettacolo mentre esplori
Riproduci