Geç Antik Çağ’da Phrygia Kentleri Synnada, Dokimeion, Amorion ve Apameia: Üretim ve Ticaret, 2020
Phrygia (Phrygia) geography has been a region hosting important settlements in Anatolia since the... more Phrygia (Phrygia) geography has been a region hosting important settlements in Anatolia since the first ages. The boundaries of Phrygia roughly correspond to the region defined as the Inner Aegean today. This region housed well-known cities from the earliest ages to the end of Late Ancient Age, such as Apameia (Dinar), Amorion (Emirdağ), Synnada (Şuhut), Dokimeion (İscehisar). These cities are settlements known not only for their historical aspects but also for production and trade. Marble, especially extracted from Dokimeion and marketed under the Synnada brand, has become a raw material sought in all Mediterranean ports, especially in Rome. In addition, grain products (especially poppy) , grapes and a small amount of olives were produced in the region. In the resources, the city is mentioned as the city where goods with high commercial value imported from Apameia are stored. This reveals the importance of the city for Ancient Anatolia. Another city that rose in Phrygia in Late Ancient Age is Amorion. In the aforementioned period, the city became the center of the Anatolikon Thema, which was created in the Eastern Roman Empire. Amorion has become one of the active centers of the region in terms of production and trade, with the advantage of its crowded population and its location in a strategic region. In addition to written sources, archaeological data provide researchers with ample data on this subject.
Phrygia (Frigya) coğrafyası ilk devirlerden itibaren Anadolu’da önemli yerleşmeleri içinde barından bir bölge olmuştur. Phrygia’nın sınırları takriben bugün İç Ege olarak tanımlanan bölgeye tekabül eder. Bu bölge Apameia (Dinar), Amorion (Emirdağ), Synnada (Şuhut), Dokimeion (İscehisar) gibi en eski devirlerden, Geç Antik Çağ’ın sonlarına kadar iyi bilinen şehirleri içinde barındırmıştır. Bu kentler sadece tarihi yönleriyle değil, üretim ve ticaret noktasında da tanınan yerleşim yerleridir. Özellikle Dokimeion’dan çıkartılan ve Synnada markasıyla pazarlanan mermer, başta Roma olmak üzere bütün Akdeniz limanlarında aranan bir ham madde olmuştur. Bununla birlikte bölgede başta haş haş olmak üzere tahıl ürünleri, üzüm ve az miktarda zeytin üretimi yapılmıştır. Kaynaklarda Apameia’dan ithal edilen ticari değeri yüksek olan malların depolandığı şehir olarak bahsedilmesi kentin Antik Çağ Anadolusu için önemini ortaya koymaktadır. Geç Antik Çağ’da Phrygia’da yükselen bir diğer şehir de Amorium’dur. Bahsi geçen dönemde kent Doğu Roma İmparatorluğu’nda oluşturulan Anatolikon Theması’nın merkezi konumuna gelmiştir. Amorium kalabalık nüfusu ve stratejik bir bölgede bulunmasının verdiği avantajla üretim ve ticaret yönünden bölgenin hareketli merkezlerinde birisi olmuştur. Yazılı kaynakların yanında arkeolojik veriler bu konuda araştırmacılara fazlasıyla veri sunmaktadır.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Uploads
Papers by Talat Koçak
Phrygia (Frigya) coğrafyası ilk devirlerden itibaren Anadolu’da önemli yerleşmeleri içinde barından bir bölge olmuştur. Phrygia’nın sınırları takriben bugün İç Ege olarak tanımlanan bölgeye tekabül eder. Bu bölge Apameia (Dinar), Amorion (Emirdağ), Synnada (Şuhut), Dokimeion (İscehisar) gibi en eski devirlerden, Geç Antik Çağ’ın sonlarına kadar iyi bilinen şehirleri içinde barındırmıştır. Bu kentler sadece tarihi yönleriyle değil, üretim ve ticaret noktasında da tanınan yerleşim yerleridir. Özellikle Dokimeion’dan çıkartılan ve Synnada markasıyla pazarlanan mermer, başta Roma olmak üzere bütün Akdeniz limanlarında aranan bir ham madde olmuştur. Bununla birlikte bölgede başta haş haş olmak üzere tahıl ürünleri, üzüm ve az miktarda zeytin üretimi yapılmıştır. Kaynaklarda Apameia’dan ithal edilen ticari değeri yüksek olan malların depolandığı şehir olarak bahsedilmesi kentin Antik Çağ Anadolusu için önemini ortaya koymaktadır. Geç Antik Çağ’da Phrygia’da yükselen bir diğer şehir de Amorium’dur. Bahsi geçen dönemde kent Doğu Roma İmparatorluğu’nda oluşturulan Anatolikon Theması’nın merkezi konumuna gelmiştir. Amorium kalabalık nüfusu ve stratejik bir bölgede bulunmasının verdiği avantajla üretim ve ticaret yönünden bölgenin hareketli merkezlerinde birisi olmuştur. Yazılı kaynakların yanında arkeolojik veriler bu konuda araştırmacılara fazlasıyla veri sunmaktadır.
değildir. Kavramın kronolojik sınırları hala tartışma konusudur.
Araştırmacılar Geç Antik Çağ’ın başlangıç ve bitiş tarihi konusunda
henüz bir uzlaşıya varamamışlardır. Genel kabul 2 ile 9. yüzyıl
arasıdır. Araştırmacı Garth Fowden kronolojiyi daha da uzatmış ve
“İlk Bin Yıl” gibi alternatif bir kavram önermiştir. Devrin kronolojik
sınırları etkileşim ve üretim araçları üzerinden düşünüldüğü için
araştırmacıların fikir birliğine varamaması gayet normaldir.
Geç Antik Çağ kronolojik açıdan hangi zaman dilimi içine alınırsa
alınsın dünya tarihini bugün bile etkileyen olayların yaşandığı bir
devri ifade eder. Roma İmparatorluğunda Hristiyanlığın taban
bulması, resmi din haline gelmesi, imparatorluğun ikiye ayrılması ve
batı kısmının yıkılması Geç Antik Çağ’da olmuştur. Kur’an-ı Kerim’de
geçen Herakleios’un Sasanilerle mücadelesi ve akabinde İslamiyet’in
bu iki medeniyet toprakları üzerinde yayılması yine aynı devirde
meydana gelmiştir. Böyle sarsıcı tarihi olayların meydana geldiği bir
devirde kentlerde hızlı bir değişim süreci yaşanmıştır.
the Middle Byzantine Period. The rise of Amorium coincided with the period when the
struggle between the Islamic caliphate and the Byzantine Empire intensified. In this respect, the city became the center of wars between the two civilizations, and the subject of literary works and music. The tragic event that the city experienced in 838 and the story of the murder of 42 noblemen taken as prisoners still lingers today among the Greek Orthodox religious rituals.
Phrygia (Frigya) coğrafyası ilk devirlerden itibaren Anadolu’da önemli yerleşmeleri içinde barından bir bölge olmuştur. Phrygia’nın sınırları takriben bugün İç Ege olarak tanımlanan bölgeye tekabül eder. Bu bölge Apameia (Dinar), Amorion (Emirdağ), Synnada (Şuhut), Dokimeion (İscehisar) gibi en eski devirlerden, Geç Antik Çağ’ın sonlarına kadar iyi bilinen şehirleri içinde barındırmıştır. Bu kentler sadece tarihi yönleriyle değil, üretim ve ticaret noktasında da tanınan yerleşim yerleridir. Özellikle Dokimeion’dan çıkartılan ve Synnada markasıyla pazarlanan mermer, başta Roma olmak üzere bütün Akdeniz limanlarında aranan bir ham madde olmuştur. Bununla birlikte bölgede başta haş haş olmak üzere tahıl ürünleri, üzüm ve az miktarda zeytin üretimi yapılmıştır. Kaynaklarda Apameia’dan ithal edilen ticari değeri yüksek olan malların depolandığı şehir olarak bahsedilmesi kentin Antik Çağ Anadolusu için önemini ortaya koymaktadır. Geç Antik Çağ’da Phrygia’da yükselen bir diğer şehir de Amorium’dur. Bahsi geçen dönemde kent Doğu Roma İmparatorluğu’nda oluşturulan Anatolikon Theması’nın merkezi konumuna gelmiştir. Amorium kalabalık nüfusu ve stratejik bir bölgede bulunmasının verdiği avantajla üretim ve ticaret yönünden bölgenin hareketli merkezlerinde birisi olmuştur. Yazılı kaynakların yanında arkeolojik veriler bu konuda araştırmacılara fazlasıyla veri sunmaktadır.
değildir. Kavramın kronolojik sınırları hala tartışma konusudur.
Araştırmacılar Geç Antik Çağ’ın başlangıç ve bitiş tarihi konusunda
henüz bir uzlaşıya varamamışlardır. Genel kabul 2 ile 9. yüzyıl
arasıdır. Araştırmacı Garth Fowden kronolojiyi daha da uzatmış ve
“İlk Bin Yıl” gibi alternatif bir kavram önermiştir. Devrin kronolojik
sınırları etkileşim ve üretim araçları üzerinden düşünüldüğü için
araştırmacıların fikir birliğine varamaması gayet normaldir.
Geç Antik Çağ kronolojik açıdan hangi zaman dilimi içine alınırsa
alınsın dünya tarihini bugün bile etkileyen olayların yaşandığı bir
devri ifade eder. Roma İmparatorluğunda Hristiyanlığın taban
bulması, resmi din haline gelmesi, imparatorluğun ikiye ayrılması ve
batı kısmının yıkılması Geç Antik Çağ’da olmuştur. Kur’an-ı Kerim’de
geçen Herakleios’un Sasanilerle mücadelesi ve akabinde İslamiyet’in
bu iki medeniyet toprakları üzerinde yayılması yine aynı devirde
meydana gelmiştir. Böyle sarsıcı tarihi olayların meydana geldiği bir
devirde kentlerde hızlı bir değişim süreci yaşanmıştır.
the Middle Byzantine Period. The rise of Amorium coincided with the period when the
struggle between the Islamic caliphate and the Byzantine Empire intensified. In this respect, the city became the center of wars between the two civilizations, and the subject of literary works and music. The tragic event that the city experienced in 838 and the story of the murder of 42 noblemen taken as prisoners still lingers today among the Greek Orthodox religious rituals.