T.C.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü
31.
ARAŞTIRMA
SONUÇLARI
TOPLANTISI
2. CİLT
27 - 31 MAYIS 2013
MUĞLA
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Yayın No:164-2
YAYINA HAZIRLAYAN
Dr.Adil ÖZME
27- 31 Mayıs 2013 tarihlerinde gerçekleştirilen
35. Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu,
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nin katkılarıyla gerçekleştirilmiştir.
ISSN:1017-7663
Kapak Fotoğrafı: Murat ARSLAN
“2012 Yılı Phaselis Antik Kenti ve Teritoryumu Yüzey Araştırması”
Not: Yayımlanan yazıların içeriğinden yazarları sorumludur.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Basımevi
MUĞLA – 2014
BODRUM YARIMADASI LELEG YERLEŞİMLERİ,
ADALAR, ASPAT (STROBILOS) , KİSSEBÜKÜ
(ANASTASIOUPOLIS), DAMLIBOĞAZ (HYDAI), SEDİR
ADASI (KEDREAI) YÜZEY ARAŞTIRMALARI
20121
Adnan DİLER*
Şahin GÜMÜŞ
N. Seda ERYILMAZ
Mazlum ÇUR
Bakanlığımız izni ile başkanlığımda bir ekip tarafından yürütülen yüzey araştırması
2012 yılı Kasım ayında gerçekleştirilmiştir. Araştırma kapsamında Yarımada’nın
güneybatısındaki, Aspat (Strobilos) ile onun kuzeyinde, Mandıra mevkinin batısındaki
Termera (Asarlık) nekropol alanı ve territoriumu tanımlanmış; Ören avlu ve Girel
Kalesi’ndeki eksik yapı kalıntıları tespit edilerek kent planına eklenmiştir. Theangela ve
Alazeytin nekropol alanları araştırılmış; Kissebükü’nün (Anastasioupolis) batısındaki
Adalıyalı ve Narlı koylarındaki kalıntıları belgelenmiş ve bunların dışında diğer araştırma
bölgelerimizde de eksik alanların tanımlanmaları ve tespitleri yapılmıştır (Harita: 1).
GÜRECE KALETEPE (TELMİSSOS?)
Çalışmalarımız Gürece’nin batısındaki 253 metre rakımlı tepe üzerinde bulunan kule
ve tepenin kuzey yamaçların da gerçekleşmiştir. Güneydoğusunda Ortakent, batıda ise
Akçaalan ve İslamhaneleri’nin yer aldığı ovaya bakan yerleşim araştırmacılar tarafından
Telmissos olarak lokalize edilmiştir2.
Gürece Kalesi’nin topografyası ve kalıntıların yayılımı bakımından Termera
(Asarlık) gibi Yarımada’nın Erken Demir Çağ yerleşimlerine benzerlik gösterir. Gürece
Kalesi’nin topografya ve kalıntıları arasında Akropolis’in üst yamaçlarında eğimin fazla
olması nedeniyle, yürüme tabanı üstünde kalan ve en çok 0.50 m yüksekliğine kadar
korunmuş olan duvarlar, yerleşimin Erken Demir Çağına tarihlendirilecek olan erken
kalıntılarıdır. Tepe doruğundaki düzlüğü dört yönden kuşatan surların alt bölümleri dışarı
* Prof. Dr. Adnan DİLER, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü,
Muğla/Türkiye.
Uzman Şahin GÜMÜŞ, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü, Muğla/Türkiye.
N. Seda ERYILMAZ, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü, Muğla/Türkiye.
Mazlum ÇUR, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü, Muğla/Türkiye.
1
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ile Karya Araştırma ve Uygulama Merkezi çalışmaları
kapsamında yürüttüğümüz 2012 yılı yüzey araştırmalarına verdiği izinle destek veren Kültür ve Turizm Bakanlığı,
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne, çalışmalarımıza yakın ilgi gösteren Muğla Valiliği’ne, Konacık
Belediyesine teşekkürü borç biliriz. Çalışmalarımız boyunca gösterdikleri ilgi ile araştırmalarımıza bilimsel katkı
sağlayan Bakanlık temsilcisi Halil KOCAMAN’a teşekkür ederim.
2
Bean. G.E.- Cook. J.J. “The Halicarnassus Peninsula", BSA 50 (1955) 85-171; Bean. G.E.- Cook. J.J. “The
Carian Coast III", BSA 52 (1957) 58–146; W. R. Paton- J. L. Myres- E. L. Hicks, “Three Karian Sites: Telmissos,
Karyanda, Taramptos” The Journal of Hellenic Studies, Vol. 14. (1894), pp. 373-380, D. Harvey, “Herodotos, I,
78 and 84 : Which Telmessos?” Kernos 4 (1991),245-258.
..........................................................................................................................................................419
doğru kademeli olarak taşırılması; Pedasa, Kaplandağ gibi pek çok Leleg Dönemi
yerleşimlerinde karşımıza çıkmaktadır. Tepe doruğundaki kule ve kuleyi çeviren duvarlar
andezit taşlardan yapılmıştır. Kule köşelerindeki silmeler M.Ö. 4. yüzyıl başlarında
Mausollos Döneminde yapılmış en önemli kalıntılardandır. Özellikle batı ve güney eğimli
arazilerde, kuru duvar tekniğinde 0.40 ile 0. m arasında değişen yükseklikte tarım terasları
gözlemlenmiştir. Yamaçlardaki yoğun tarımsal faaliyetlerin önemli bir göstergesi de
Akropolisin batı alt yamaçlarında ana kayaya oyulmuş bir adet zeytin işliğidir. Zeytin işliği
içten 1-1.70 m ölçülerindedir. Ezme yeri ile ezme yerinin üstündeki tabanda nispeten
düzeltilmiş bir alan daha bulunur. İşliğin pres yatağı üst kısmında bir kap oturtma yeri ile
yakınındaki bir kaya üzerinde büyükçe bir kap oturtma yeri bulunur.
MANDIRA KÖYÜ ASAR TEPE (TERMERA) (Harita: 2)
Termera 3 ve territoriumunda başlattığımız çalışmalar, 2012 yılında güneydoğu ve
kuzeybatı nekropol alanları ve kalıntılarına odaklanmıştır.
Güneydoğu Nekropol
2011 yılı çalışmaları Mersin Deresi’nin oluşturduğu vadinin güney yamaçlarında
tamamlanmış, 2012 yılında ise güneydoğu tepe ve yamaçlarında nekropol ve kalıntıların
tespiti yapılmıştır. Güneydoğudaki tepe ve yamaçların yakın zamana kadar taş ocağı olarak
kullanılması nedeniyle mezar platformları ve yapı kalıntılarının tahrip edildiği görülmüştür.
Bu tahribata rağmen korunmuş mezar platformları ile tepenin batı yamaçlarında çevirme ve
yuvarlak çiftlik evleri (compound), yamaçlardaki yoğun tarım terasları Antik Çağın önemli
yerleşim izleri olarak hâlâ varlığını sürdürmektedir.
Aspat territoriumuna kadar güneydoğu yamaçlarda ve tepe sırtındaki alanda
tarafımızdan yürütülen yüzey taramasında alana dağılmış 5 platform mezar saptanmıştır 4.
Mezarlar güney nekropolünde olduğu gibi; yüzey toprağı üzerinde yoğun bir şekilde
bulunan andezit bloklarla, genellikle 5–10 m uzunluğunda ve 3-5 m genişliğindeki
dikdörtgen taş platformların içinde oluşturulmuş sandık şeklindeki taş örgü kremasyon
mezarlardan oluşurlar (Resim: 1-Çizim: 1).
Platformlardan iki tanesi yol açma ve taş ocağı çalışmaları sırasında büyük oranda
tahrip edilmiştir. Platform duvarlarının korunan yüksekliği ise nadiren en çok 1.00 –1. 50
m. kadardır. Taş dolgu altındaki kremasyon çukurları yan yana yerleştirilen taş plakalarla
oluşturulmuştur. Bunların üzerleri ise genellikle kaba yuvarlak şekilde kesilmiş kapak
taşlarıyla özenle kapatılmıştır. Platformların içinde bir örnekte 1.50–2.00 m uzunluğunda,
1.50 m genişliğinde sandık mezar da görülmüştür. Platformların düzenlenmesinde dikkat
çeken bir önemli bir özellik, platformu dıştan sınırlayan çevre duvarlarında genelde iri
andezit blokların kullanılmış olmasıdır. Mezarları gizleyen taş dolguda ise daha küçük
boyutlu taşlar kullanılmıştır. Tepenin güney ve güneybatı yönünde ise Aspat’a doğru
platform mezarların ve kalıntıların azaldığı görülmüştür.
Termera territoriumunda tarım terasları dışında alana dağılmış olan farklı
ölçeklerdeki tarım yapıları ve çevirmeler saptanmıştır. Tepe ve çevresinde iki büyük
3
Bean. G.E.- Cook. J.J. “The Halicarnassus Peninsula", BSA 50 (1955) 85-171; Bean. G.E.- Cook. J.J. “The
Carian Coast III", BSA 52 (1957) 58–146.
4
Bu tür platform mezarların karşılaştırılabilecek benzer örnekleri Pedasa’da daha önce tarafımızdan yapılan kazı
çalışmalarında güney nekropolünde belirlenmiştir.
420..........................................................................................................................................................
çevirme ve bir compound çiftlik yerleşim kalıntısı tespit edilmiştir. Büyük oranda tahrip
olan batı yamaçtaki çevirme 30 m çapındadır. Güneybatı yamaçta tespit edilen compound
ise doğusuna eklenmiş dikdörtgen bir mekandan oluşur. Compound 13.50 m çapında
arkasına eklenen birim, doğu duvarı 13.15 m uzunluğunda ve 0.75 m kalınlığındaki çift taş
sırası ile, güney kısa duvarı ise 6.80 m ölçülerinde tek sıra taşlarıyla izlenebilmektedir.
Bunların; herhangi bir yaşama mekanı içermeyen, sadece kuru duvar çevirmeden oluşan
hayvan barınağı işlevindeki (mandıra) örnekleri dışında, çevirmeye bağlanan bir ya da iki
yaşama mekanı içeren örnekleri de vadinin batı yamacında 2011 yılında saptanmıştır.
Termera territorimunda bulduğumuz bu örneklerin, Leleg Yarımadası’na özgü
compound türü gelişmiş çiftliklerin öncüleri oldukları düşüncemizi daha da
güçlendirmektedir.
Kuzeybatı Nekropol ve Kalıntılar
Termera territoriumunda kentin yayılım alanı ve kalıntıların belgelenmesi amacıyla;
akropolün batısında Akçaalan’a uzanan vadi içinde ve çevresindeki araştırmalarımız devam
etmiş ve yerleşimin kuzeybatı ve batı yönünde, 2012 çalışmalarımızda daha önce
yayınlarda aktarılan nekropol alanının yeri ve korunmuş bazı yeni mezarlar tespit edilmiştir
5
. Akropolun kuzey ve kuzeybatısına doğru uzanan topografya derin vadilerle ikiye
ayrılmıştır. Topografya üzerinde modern teraslarla birlikte büyük oranda zeytinliklerin
oluşturduğu tarla ve bahçeler bulunmaktadır. Yerleşimin güney ve doğusuna oranla zengin
bir bitki örtüsü bulunmakla birlikte tarımsal faaliyetlerin yoğunluğu da dikkat çekmektedir.
Vadi içinden kuzeybatıya uzanan tarla yolu yer yer özel mülkiyetler içinden geçerek
devam etmektedir. Yol yakın zamanda genişletilmiştir. Yol ve çevresine dağılmış yapı
kalıntıları arasında endüstriyel amaçlı işlikler ve parçaları, yuvarlak mezarlar, oda mezarlar,
urne mezarlar ve platform mezarlar bulunmaktadır. Modern terasların dışında daha eski
olduğunu düşündüğümüz tarım terasları da bulunmaktadır.
Yuvarlak Mezar (Resim: 2-Çizim: 2): Akçaalan’dan gelen yol üzerinde, Termera
akropolünün batısında yaklaşık 500 m uzaklıkta (Çalılık Mevki) yuvarlak bir mezar tespit
edilmiştir. Girişi kuzeydoğuya bakan mezar 1 m’den daha büyük andezit bloklardan
yapılmıştır. Oda ince uzun bir şekilde mezarın ortasından batıya kaydırılmıştır. Üst blok
seviyesine kadar korunmuş mezarın yuvarlağı tek sıra iri andezit bloklar şeklinde
oluşturulmuştur.
Mezar girişi krepis yuvarlağının 0.90 m içerisindedir. Altta 1.20 m genişliğinde ve
1.15-1.20 m yüksekliğindedir; oda yukardan aşağıya doğru az bir eğimle genişlemektedir.
Güney yan duvarlarında daha düzgün yüzeyleri kaba bırakılmış bloklar yer alırken, kuzey
duvarlarında ise taş dizeleri daha kısa tutulmuştur. Güney duvarda kullanılan taşlar 0.300.35 m yüksekliğinde, kuzeydekiler ise daha kısa tutulmuştur.
Üstte 0.80 - 0.70 m
genişliğinde ve içten 1.20 - 1.25 m genişliğinde iri sal taşları kullanılmıştır. Mezar odasının
üstü tamamen kapatılmıştır. Dağıtılmış mezar odası üstündeki taşlar 1.30-40 m
uzunluğunda, 0.50 m kalınlığına sahiptir.
5
Newton C. T., Travels Discoveries in the Levant Vol. II, London, 1863, 585-586, Paton M. R., “Excavations in
Caria” JHS VIII, 1887,165-166.
..........................................................................................................................................................421
Platform Mezarlar: Vadi içinde zeytinlikler arasında çoğunlukla tahrip olmuş tek
sıra duvarı ya da sadece kapak taşı korunmuş 6 platform mezar tespit edilmiştir.
Platformların korunan bölümlerinin 6-8x8-10m arasında değişen ölçülerde olduğu
görülmüştür. Bununla birlikte yoğun tarımsal faaliyetler nedeniyle mezarların taş dolguları
ve urne çukurları tahrip olmuştur. Tarla yolu açılırken oluşan kesitte platform mezara ait
olması gereken bir urne 0.40x0.50 m boyutlarında olup, korunan taşları 0.40 m
yüksekliğindedir ve güney nekropolündeki örneklerle benzerdir.
Oda Mezar-Konut?: Termera’ya uzanan vadi içinde büyük monoblok andezit
bloklardan yapılmış 4.50 x2.50m ölçülerinde oda mezar olabilecek kalıntı tespit edilmiştir.
Batı duvarı üzerinde yer alan blokun güney başlangıcı, içten 0.14 m içe doğru işlenmiştir.
Yapının, anıt mezara ait temel seviyesinde korunan taş dizisi olduğu düşünülmektedir. Yapı
kuzey uzun kenardan yaklaşık 6.20 m batıya doğru devam etmektedir. Yapı duvarlarının
birleştiği dış kenar taşları yuvarlak olarak bitirilmiştir. Yapıyı dıştan sınırlayan taş bokları
iç kesimde kullanılan taşlara göre kaba ve doğal bir işçilikle bırakılmıştır. Bu hâliyle bu
taşlar güney nekropolde görülen platform mezarlarda kullanılmış andezit blokları
andırmaktadır.
Endüstriyel Kalıntılar: Vadinin farklı alanlarında tarımsal faaliyetlerin de
yoğunluğunu gösteren zeytin işlikleri pres taşı, litus tespit edilmiştir. Bunlar arasında
anakayaya oyulmuş zeytin işliğinde anakaya üzerinde 0.10 m çapında, 0.22 m uzunluğunda
baskı kolu yuvası yer alır. Yuvalardan biri kapalı durumdadır. Baskı kolu yuvasının
önünde 0.85 m genişliğinde düzeltilmiş kaya zemini görülür. Zemin hafif bir eğimle 0.600.70 m çapında, 0.55 m derinliğinde konik olarak sonlanan bir çukura bağlanmaktadır.
Pers tablası altında yer alan ilk çukur basit bir eğimle 0.15 m genişliğinde 0.12 m
uzunluğunda oyulmuş bir kanal ile ikinci çukura bağlanmaktadır. ikinci çukur 0.55-0.60 m
çapında, 0.30 m derinliğindedir. Basit bir kanal ile birbirine bağlantılı kaya çukurlarından
bağımsız kuzeyde yer alan üçüncü bir çukur yer almaktadır. Bu çukur 0.60-0.65 m çapında,
0.25 m. derinliğindedir. Diğer iki çukura oranla daha sığ derinliğe sahiptir. Kaya işliği bu
öğeleri ile Antik Dönemde zeytinyağı işliklerinde kullanılan basit yağ ayrıştırma
düzeneğine sahiptir.
Yapı Kalıntısı: Akçaalan’dan Termera’ya ulaşan tali yolun kuzeydoğusunda modern
çiftlik evinin ( mandıra) kuzeyinde alçak bir tepe yükseltisi üzerindedir. Zeytinlik içinde
bulunan yapı kalıntısının çevresindeki teraslarda Antik blokların yayılımı dikkat
çekmektedir. Yapının batı duvarı 15.60 m, güney duvarı 13.50 m, kuzey duvarı ise 13.20 m
uzunluğundadır; kalıntı duvarları yer yer 3 taş sırası yüksekliğinde korunmuştur. Güney
duvar taşları doğuya doğru 7.70 m izlenebilmektedir. Doğuda duvar aksında dik olarak
uzanan kuzey-güney doğrultulu 2.20 m uzunluğunda taş sırası daha geç bir ekleme
duvarıdır. Korunan duvar izlerine bağlı olarak yapı yan yana iki mekandan oluşmaktadır.
Kuzey ve güney taraflarındaki duvar uzantıları ise daha küçük ölçekli yapıların varlığını
gösterir. 15.60 m uzunluğundaki batı duvarı alt sıra taşlarında iri andezit bloklar
kullanılmıştır.
422..........................................................................................................................................................
ALAZEYTİN
Yalı beldesi sınırları içinde yerleşik olan Alazeytin Kalesi’nde, surla çevrilmiş
tepenin güneybatı alt yamaçlarından başlanarak geniş bir alan taranarak araştırılmıştır.
Tepenin güneybatı alt yamaçları ve bunların kuzeydoğuya doğru devamında, yarımadanın
hiçbir yerinde görülmeyen yoğunlukta farklı tiplerde çiftlik evleri 2011 yılı çalışmalarında
belgelenmiştir. Bu yıl çalışmalarımız kapsamında kentin topografik haritasının ve
kalıntılarının birleştirilmesi amacıyla Akropolde GPS ölçümleri yapılmış ve geçen yıl
yapılan çalışmalar ile birleştirilmiş bir bütün harita elde edilmiştir.
Bodrum Yalı yolundan Alazeytin Köyü’ne dönen eski yolun kenarında bulunan
compound, köy yolunun açılması sırasında avlu tarafında güney yönde büyük oranda tahrip
olmuştur. Yarımada’da bulunan compound çiftlik evleri içinde taş işçiliği ile farklılık
göstermektedir.
Çiftlik evinin dört odası korunmuş odanın duvarlarındaki izlerden, bu yapının 2 katlı
olduğu anlaşılmaktadır. Güneybatı köşesi korunan 1 no’lu oda 1.04 m yüksekliğindedir. 2
nolu odanın 0.75 m genişliğinde ve 1.35 m yüksekliğe giriş açıklığı korunmuştur. 2 nolu
odanın girişin hemen karşısında ahşap hatıl (?) deliklerinin açıklığı görülmektedir. 2 nolu
mekanın güney kısa duvarının uzunluğu 1, kuzey kısa duvar uzunluğu ise 3 m’dir.
Compound plan olarak kanonik bir plana sahiptir. Yaklaşık çapı 19.90-20.20 m arasındadır
(Resim: 3).
GÖKÇEBURGAZ (DİRMİL)
2011 yılı yüzey araştırmalarımızda erken dönem yerleşmelerin nekropol alanlarının
tespiti Termera ile başlamış Theangela, Kaplandağ ve Alazeytin yerleşmeleri ile devam
etmiştir. Bu kapsamda Yalıkavak’ta eski adı Dirmil olan köyün güneyinde yükselen küçük
kayalık tepe üzerinde, kule ve eski yerleşim izleri bulunmaktadır. Tepenin güney
yamaçlarında daha önceki yıllarda kazısı Bodrum Müzesi tarafından gerçekleştirilen ve
yayınlarında sadece buluntuları üzerine değerlendirilen oda mezarın yeri tespit edilmiştir 6.
Yayınlarda mimari detayları hakkında bilgi bulunmayan mezarın çevresinde bitki temizliği
yapılmış ve oda mezarın büyük oranda korunmuş olduğu görülmüştür.
Oda Mezar: (Resim: 4)
Kaletepe’nin güney alt yamacındaki oda mezarın dromosu güney yöndedir. Mezar
odası dikdörtgen planlı 2.50 x 2.20 m ölçülerinde ve 2.40 m yüksekliğindedir. Mezar
odasını çevreleyen taşlar 0.50 x 0.30 m ölçülerindeki işlenmemiş bloklarla, bindirme
tekniğinde yapılmış ve 1.10 x 1.14 m ölçülerindeki bir kapak taşıyla üst kısmı kapatılmıştır.
1.10 m genişliğindeki dromos, mezar odasına oranla büyük bloklarla kapatılmıştır.
Dromos’un yan duvarları 1.60 m uzunluğunda taş duvar örgüsü ile kapatılırken, güney
devamında 2 m’lik bir uzantısı anakayanın düzeltilmesiyle yapılmıştır.
Dromos’un mezar odasına bağlandığı noktada uzunlukları 0.50 / 040 m, genişlikleri
0.30 m, yükseklikleri 0.20/0.22 m ölçülerinde iki taşın yan yana konumlandığı
görülmektedir. İn situ durumda korunmuş olduğu düşünülen bu iki yatay plaka taşın, girişi
dromos yönünden kapatmak için kullanıldığı anlaşılmaktadır. Dromos’un 1.10 m kadar
güneyinde 8.35 m uzunluğunda, doğu - batı doğrultusunda uzanan teras duvarı yer
6
George F. Bass, Mycenaean and Protogeometric Tombs in the Halikarnassus Peninsula, AJA 67 No.4 (1963)
353-361.
..........................................................................................................................................................423
almaktadır. Teras duvarı taşları tek taş sırası hâlinde korunmuş durumdadır. Terası
oluşturan taşlar yaklaşık 1.10 x 0.50 x 0.40 m ölçülerindeki düzgün işlenmiş bloklardan
oluşturulmuştur. Mezar odası duvarlarında işlenmemiş taş blokları kullanırken, teras
duvarında düzgün işlenmiş blokların kullanılması dikkat çekicidir.
THEANGELA
Theangela 2012 yüzey araştırmaları, nekropolün tespit edilmesine yönelik olarak
gerçekleştirilmiştir. Yarımada’da 19. yüzyıldan beri sürdürülen araştırmalarda yerleşimin
genel olarak plan ve yapıları hakkında genel bir bilgi olmasına rağmen nekropol alanları,
mezar tipleri ve bunların dönem özellikleri hakkında önemli bir bilgi elde edilememiştir.
Theangela nekropolüne yönelik çalışmalarımız yerleşimin doğusundaki Genergölü ve
çevresinde yoğunlaşmıştır. Çevrede görülen Antik bloklar ve kaçak kazı çukurları alandaki
yoğun tahribatı da göstermektedir. Önemli mezar örneklerini barındıran nekropolde kaçak
kazılar sonucu ortaya çıkmış 4 oda mezar bulunmuştur. Ancak oda mezarların bu sayıyla
sınırlı olmadığı çalılık ve bitki örtüsü altında görülebilen izlerden anlaşılmaktadır.
1 No.lu Oda Mezar (Resim: 5): Bu mezarlardan ilki yuvarlak çevirmenin 15 m kadar
kuzeyinde, yürüme patikasının 2 m kadar doğusunda yer almaktadır. Pramidal çatılı olan bu
oda mezarın üst kısmı büyük oranda tahrip olmuş ve iç kısmı ise yoğun miktarda toprak ve
üst kısma ait bloklarla dolmuştur. Bu dolgu nedeniyle mezarın arka kısmı ve batı duvarı
tam olarak görülmemektedir. Mezarın iç kısmı 2 x 2.10 m ölçülerindedir. İçten, mezarın
girişinin üst kısmının iyi korunmuş olduğu görülmektedir. Giriş 1.05 x 0.40 m ölçülerindeki
iki blok ile üstten kapatılmıştır. Mezara giriş bir kapı açıklığı ile sağlanmaktadır. Mezar
girişi içten 0.62 m genişliğinde ve 0.60 m uzunluğunda ölçülebilmektedir. Ancak girişin
ön bölümü yoğun dolgu nedeniyle kapalı durumdadır. Oda mezarın yan duvarlarında
muntazam işçilikte bindirme tekniğinin kullanıldığı görülmektedir. Mezarın Geç KlasikErken Hellenistik Döneme? ait olabileceğini söyleyebiliriz.
2 nolu Oda Mezar: Birinci mezarın 10 m kadar doğusunda, büyük oranda tahrip
olmuş başka bir oda mezar tespit edilmiştir. Düzgün işlenmiş büyük bloklarla bindirme
tekniğinde yapılmıştır. Bu mezarın kaçak kazı ile büyük oranda tahrip edildiği ve tahrip
edilen alanın zamanla yoğun toprak tabakası ve mezara ait mimari bloklar ile dolduğu
görülmektedir. Mezarın girişinin yer aldığı kuzeydoğu duvar 1.33 m, kuzeybatı duvarı
0.92 m, güneydoğu duvarı ise 0.85 m ölçülerindedir. Güneybatı duvarının görülmeyen ve
nispeten iyi korunmuş durumda olan giriş kısmı 0.90 x 0.26 m boyutlarında bir kesme taş
ile kapatılmıştır. Giriş diğer mezar odalarından farklı olarak mezarın orta aksından değil,
güneydoğu duvara bitişiktir. Giriş kısmı 0.55 m genişliğinde ve 0.85 m uzunluğunda olup
dış kısmı küçük taşlarla kapatılmıştır. Mezar girişinin kaçak kazı ile tahrip edilmemiş
olduğu, 0.85 m içeride in situ durumda küçük taşlarla kapatılmış olmasından
anlaşılmaktadır. Kaçak kazılar mezarın üst kesiminde yoğunlaşmaktadır.
3 nolu Oda Mezar :İkinci mezarın 5 m kadar kuzeyinde başka bir oda mezar
bulunmaktadır. Üst kısmı tahrip olmuş olan bu mezarın iç kısmı yoğun miktarda dolguyla
kaplı ve sadece bir cephesi görülmektedir. Bu cephesi kesme taşlardandır ve kaliteli bir
işçilik gösterir.
Bindirme tekniğiyle yapılmış olduğu anlaşılan mezarın üst örtüsü
tonozludur.
424..........................................................................................................................................................
4 nolu Oda Mezar: Üçüncü mezarın 3 m kadar kuzeyinde kaçak kazılarla tahrip
edilmiş başka bir oda mezar tespit edilmiştir. Mezarın sadece girişin üst kısmını kapatan
0.90 m uzunluğunda ve 0.30 m kalınlığındaki kesme taş bloku görülmektedir. Mezarın
muntazam işlenmiş mimari blokları yapının iç kısmında ve çevresinde dağılmış
durumdadır.
GİREL KALESİ
Yalıkavak ve Göltürkbük’ün belde sınırları arasında kalan Karadağ’ın oluşturduğu
yükseltide bulunan Örenavlu ve bu yükseltiye bağlı Yelce Tepesi’nin batısındaki Girel
Kalesi’nde 2012 yılı çalışmalarımız, yapıların planları ve işlevlerini anlamaya yönelik
olarak gerçekleşmiştir. Yerleşimin nekropol araştırması da yapılmış; ancak uygun olan
doğu ve kuzey yönlerde veya yerleşim içinde mezar olabilecek bir kalıntı tespit
edilememiştir.
Yerleşimin planı W. Radt tarafından çizilmiştir 7. Tarafımızdan planın ve yapıların
kontrol edilmesi dışında belirli kod ve noktalar alınarak kalıntıların dijital haritası
oluşturulmuştur.
ÖRENAVLU KALESİ
Karadağ’ın batısında aynı adlı kuzeyi ve batısı oldukça sarp bir tepe üzerindedir.
Girel Kalesi ile eş zamanlı yürüttüğümüz çalışmalar, nekropol alanlarının tespitine ve
yapıların plan ve işlevlerinin anlaşılmasına yöneliktir. Örenavlu’ya ulaşan patika yolun
bulunduğu güney yamaçlardaki araştırmalarımızda tepe yükseltisinin yaklaşık orta
bölümünde compound çiftlik yapısı tespit edilmiştir. Bu yapı kent kalıntılarının yamaç
boyunca dağılabileceğini de göstermesi açısından önemlidir. Ancak yoğun bitki örtüsü
başka kalıntı görmemizi engellemiştir.
Compund Çiftlik Yapısı:Tepenin güneybatı yamacındaki eğimli arazideki kalıntının
duvar taşları çevreye dağılmıştır. Ancak kuzeyde anakayaya dayanan duvar izleri ile güney
yönde avluyu çeviren duvarlar izlenebilmektedir. Kalıntının avlu dışındaki kuzeye
yaslanmış olması gereken odaları yıkılmıştır. Yarımada’daki diğer örneklerle benzer plana
sahip olan compound kuzey güney yönünde yaklaşık 25 m, doğu batı yönünde 23 m
genişliğinde ölçülmüştür.
DAĞBELEN (Harita: 3)
2012 yılı yüzey araştırmasının odak noktalarından biri de Yarımada üzerinde Antik
kentlerin lokalizasyon problemlerinin çözülmesine yöneliktir. Bu anlamda daha önceden
yayınlardan bilinen ve Telmissos’tan bahseden yazıtın8 bulunduğu Kilise ve çevresinde
araştırmalarımız yoğunlaşmıştır.
Antik yolun batıya doğru devamında köy evine ait parselin içerisinde tarım terasları
yer almaktadır. Tarım teras duvarları içerisinde çok sayıda devşirme malzeme
kullanılmıştır. Terasların bulunduğu yamaçta temel seviyesinde korunmuş iki yapı
7
RADT, W. “Siedlungen und Bauten auf der Halbinsel von Halikarnassos, unter besonderer Beruecksichtigung
der archaischen Epoche”, Istanbuler Mitteilungen Beiheft 3, Tuebingen, (1970) 76vd, 82vd.
8
E. L. Hicks, “Three Karian Sites: Telmissos, Karyanda, Taramptos” The Journal of Hellenic Studies, Vol. 14.
(1894), pp. 373-380, D.Harvey “Herodotos, I, 78 and 84 : Which Telmessos?” Kernos 4 (1991),245-258.
..........................................................................................................................................................425
kalıntısı, tarım teraslarının doğusunda bulunan köy evleri çevresinde pres taşı ve litus
bulunmuştur.
Çiftlik Kulesi : Kuzeydeki vadi ve batıdan gelen yolu kontrol edecek stratejik bir
noktada tespit edilen kalıntıda, kuzey ve güney köşeye yakın yerlerde iri düzgün bloklar
kullanılmıştır. Uzunlukları 0.95 ve yükseklikleri 0.74x0.40, 1 x 0.45 m bosajlı andezit
bloklar ve aralarında bağlayıcı harç, tuğla, taş kullanılmıştır. Yapının üç katlı olduğuna
dair izler; 1. katın kemer açıklığı dışında, 2. katın kemer açıklığının başlangıcının korunmuş
olduğunu göstermektedir. Duvarlarında kalas oturtma yuvaları bulunan yapıda çok sayıda
devşirme blok bulunmaktadır. Yapı kalıntısının doğusunda bir sarnıç ve yapının birimlerine
ait olabilecek duvar kalıntıları bulunmaktadır. Kule hem gözetleme hem de içinde
yaşanabilen türden bir çiftlik kulesidir. Yapı altında kuzeye doğru alçalarak devam eden
parelel tarım terasları, alanın Geç Roma Çağı ve sonrasında da kırsal kullanımının
belgeleridir.
Kilise 9: (Resim: 6-Çizim: 3)
Daha önceki yıllarda yapılan araştırmalarda plansal ve yapısal özellikleri açısından
çok az bilgiye sahip olduğumuz kilise ve öncesinde Antik Çağa ait bir yapının varlığı
(tapınak) hakkında araştırmamız sonucunda önemli verilere ulaşılmıştır. Çalışmamız
öncesinde orta nefte in situ korunmuş iki sütun ve kuzey duvarı kenarında yaklaşık 2x2 m
boyutlarında ve 1.40 m derinliğinde kaçak kazı çukurları görülmekteydi. Planı tamamlanan
kilisenin duvar işçiliğinde ve planda görülen farklılıklar kilisenin Antik Çağa ait bir kutsal
alan üstüne oturduğunu göstermektedir.
Kilise Dağbelen Köyü’nün yaklaşık 1.5 km doğusunda Karahasan ve Kurt
Tepesi’nin arasında kalan vadi düzlüğünde yer almaktadır. Kilise çevresinde üstte
belirttiğimiz kule ev dışında zeytinlikler ve eski köy evi çevresinde çok sayıda devşirme
malzemenin tarım teras duvarlarında kullanıldığı ve dağıldığı görülmüştür.
Kilise 30x 15 m boyutlarında üç nefli tek apsisli ve tek nartekslidir. Dikdörtgen
planlı sarnıç batı yönde narteks bölümüne eklenmiştir. 25x6m boyutlarındaki narteks bitki
örtüsü nedeniyle büyük oranda tahrip olmuştur. Nartekse ait duvarlar güneybatı köşede ve
kuzey yönde tek sıra 0.30-1 m yüksekliğinde korunmuştur. Narteksin kuzeye doğru uzayan
bölümü Antik yapının temelleri ve planına uydurulmuş ve içten duvarlar ile
bölümlenmiştir. Doğu batı doğrultusunda yer alan sarnıç önde tonozu göçmüş, dört yönde
duvarları korunmuştur. 2.80 x 2.50 m boyutlarında dikdörtgen formda, üst örtüsü ise 1.50 m
yüksekliğinde, 0.40 m kalınlığında taş tonoz ile kapatılmıştır. Sarnıcın içinde güney
bölümünde yoğun taş dolgu görülmektedir. Diğer bölümü ise kaçak kazılar ile 3.40 m
derinliğince kazılmıştır. Sarnıç duvarlarının iç yüzeyinin tamamı sıvalıdır. İçerisinde yivli
bir sütuna ait Dor başlığı atıl durumdadır.
Dışarıdan nartekse giriş yapılan kapı izleri moloz dolgu nedeniyle tespit
edilememiştir. In situ konumda ana nefe bağlanan tek kapı sövesi kilise içinde
korunmuştur. Orta nefe girişi sağlayan kapı apsisle aynı akstadır. Kilise 20.15x15.50 m
boyutlarında, orta nef 7.30 m, yan nefler 3.30 m genişliğinde, apsis yayı ise 5.70 m
kadardır. Güney nefi ayıran bölüm tahrip olmuştur. Ayrıca kilisenin güney duvarı batıda
9
Ruggieri, V., La Caria Bizantina: topografia, archeologia ed arte, Rubbettino 2005,74-75.
426..........................................................................................................................................................
izlenebilirken doğuya doğru patika nedeniyle yıkılmıştır. Kilisenin duvarları 0.75-0.80 m
kalınlığında harçlı moloz ve devşirme taşlardan yapılmıştır. Kilisenin apsisi ve içindeki
synthronon korunmuş, synthronon için profilli Antik Çağ blokları kullanılmıştır.
Sytlobat 0.20 ile 0.25 m arasında değişen uzunlukları 1 m ve 0.76 m şeklindeki
kareye yakın bloklar şeklinde oluşturulmuştur. Kaçakçılar tarafından açılan blok üzerinde
kanırtma deliği vardır. Bunlar kiliseden önceki yapı evresine aittir. Sütunlar 0.25 m
yükseklikteki stylobat üzerine oturur. 0.40/0.45 çapında kilise sütunları arası ise 1.90, sütun
yükseklikleri doğudaki 1.25, batıdaki 2.20 m’dir. Plakalar altında gevşek bir dolgu görülür.
Stylobat blok altında taşıyıcı bir blok olan sağlam bir temel üzerine oturmuştur. Bunlar en
az 0.72 m derinliğindedir. Bu örgüde kireç harç kullanılmıştır.
Narteksin kuzeyinde olduğu gibi apsisin kuzey ve güneyinde kiliseden önceki
döneme ait duvar izleri korunmuştur. Narteksin kuzeyindeki yapının kuzeydoğu köşesi
M.Ö. 4. yüzyılda, Mausollos Dönemindeki yapılarda olduğu gibi silmeli olarak inşa
edilmiştir. Kuzey duvar taşları 0.80x0.60 m, yükseklikleri ise 0.50 m’dir. Korunmuş olan
iki sıradaki taş yükseklikleri isodom teknikte kaba bosajlı derzleri iyidir. Apsisin kuzeyinde
dikdörtgen ve kaba taşlardan oluşturulmuş kuzey duvar ile aynı doğrultuda geç devir bir
duvar saptanmıştır. Batı duvarı 6.50m, doğu duvarı 14.50 m izlenebilmekte, duvar güneye
doğru apsis ile birleşmektedir. Bu duvarın kuzey köşesi apsisin güney yan kenarı ile teğet
olacak şekildedir. Birleşim yerinden başlayarak 2 m kadar kuzey tarafta gördüğümüz gibi
bosajlı bloklardan yapılmıştır. Bunların cepheleri kaba işlenmiştir. Burada diğer duvarlarda
olan farklılık, duvar yüksekliklerinin aynı olmamasıdır. Korunan üst taşlardan itibaren
0.38,0.42 m yüksekliğindedirler. Burada yürüme tabanından 1.20 m yüksekliğine kadar
korunan 2 m’lik kesimde bloklardan en uzunu 0.88 m.dir. Duvar köşeden başlayarak
güneye doğru 2 m aynı karakterde devam eder. Burada duvarda düzgün blokların yerine
moloz taş ve harçlı bir duvar devam etmektedir.
KİSSEBÜKÜ
Bu yıl Kissebükü’ndeki çalışmalarımızın ağırlık noktası, yerleşimin kuzeyinde
yükselen küçük tepe üzerindeki Akropol ve savunma sistemi üzerine yoğunlaşmıştır.
Yerleşmenin territoriumu içinde kalan Adalıyalı ve Narlı koyları da tarafımızdan
araştırılmıştır.
Akropol: Akropol yerleşimini çeviren dış surlardan güney surları genellikle tek sıra
taş yükseltisi şeklinde korunmuştur. Sur duvarı güneyde 13 m doğuya doğru düz olarak
devam eder. Batıda kayalık alan üzerinde yer alan kule ile sur duvarı kuzeye doğru dönüş
yapmaktadır.
Duvarlarda bağlayıcı olarak harç kullanılan güney kesimde geç dönem duvarları da
izlenebilmektedir. Dış surlar ile iç surların arasında güneydeki düz topografya üzerinde
dikdörtgen planlı yapı kalıntıları bulunmaktadır. Kuzeye doğru izlenen sur hattı üzerinde iri
blok taşlar kullanılarak yapılmış bir diğer kule yapısı izlenmektedir.
Kule, Kissebükü akropolünü doğu ve güneyden görecek şekilde inşa edilmiştir.
Kulenin içten ölçüleri 2.40 x 2.60 m’dir. Kule yapısı güneybatı köşesindeki tek bir blok ile
izlediğimiz gibi 0.80 x 1.00 m boyutlarındaki ve 0.50 m yüksekliğindeki tek bir bloktan
oluşturulmuştur. Kulenin kuzeydoğu duvarı üzerinde harç izleri Geç Antik Çağda
kullanıldığını göstermektedir. Doğu surlarının kuzeye doğru dönüş yaptığı noktada içten
içe genişlikleri 2.50 x 2.85 m olan bir şapel görülmektedir. Doğu duvar yüksekliği 2.70 m,
..........................................................................................................................................................427
genişliği ise 0.70 m’dir. Şapelin yaklaşık 10 m devamındaki surların yüksekliği yaklaşık 4
m’dir ve burada kullanılan bloklar yarı işlenmiş kiklobik taşlardan oluşur.
Akropolün dış savunma sisteminden iç kaleye giriş 2.20 m açıklığında, 5.30 m
uzunluğunda dar ve uzun bir yol ile sağlanmış olan bu plansal şeması da güvenlik önlemi
için yapılmıştır.
Adalıyalı -Narlıkuyu
Adalıyalı ve Narlıkuyu mevkii Kissebükü’nün yaklaşık 500 m, Adalıyalı Koyu ise 1
km güneybatısında bulunmaktadır. Yüzey araştırması kapsamında koylardaki kalıntıların
duvar uzantıları ve koylarda küçük liman yerleşmelerinin varlığı görülmüştür.
Adalıyalı: Kissebükü koyunun güneybatısındaki Adalıyalı Mevkii’nde, küçük koya
bakan doğu yamaçlarında yapı kalıntısı tespit edilmiştir. Kareye yakın dikdörtgen plana
sahip yapının doğu tarafında 1.30 m yükseklikte, 0.80 m genişliğinde giriş kapısı yer
almaktadır. Kapının üstünü kapatan lento, 1.70 m uzunluğunda, 0.80 m eninde, 0.26 m
kalınlığında işlenmiştir. Kaba yontulmuş taşlardan harçsız örülmüş duvarlarda, kısmen
pseudo isodomik örgü tekniği gözlenmektedir. 0.90 m kalınlığındaki bu duvarlara
kuzeydoğu köşede bitişik durumda 12 m uzunluğunda ayrı bir duvar kalıntısı tespit
edilmiştir. Çevrede kırmızı hamurlu, amorf seramik parçaları seyrek de olsa
gözlemlenebilmektedir. Sadece mat siyah firnise sahip bir adet çanak parçası Helenistik
Dönemi işaret etmektedir.
Narlıyalı : Kissebükü Koyu ile Narlıyalı Koyu arasında, denizin hemen yanında
bulunan yapının dairesel planlı seramik fırını tespit edilmiştir. Taban seviyesinden itibaren
yaklaşık 2 m yüksekliğinde moloz taşla inşa edilmiş olan fırının çapı 4.50 m’dir. Yapının
yakınlarında amorf pişmiş toprak malzemeler ve yapı içindeki bazı taşlar üzerinde bulunan
sır cürufu kalıntıları tespit edilmiştir. Bu bulgular yapının seramik fırını olduğunu
düşündürmektedir.
Kissebükü Koyu’nun güneybatısında yer alan Narlı Tepesi’nin zirveye yakın
yamaçlarında iki adet kule olabilecek yapı kalıntısı tespit edilmiştir. Her iki yapı, kaba
yontulmuş taşlardan harç kullanılmadan örülmüş duvarlara sahiptir. Kareye yakın
dikdörtgen planlı yapılar birbirine simetrik olarak inşa edilmiştir. Ayrıca çevrede kaçak
kazı çukurları gözlemlenmiştir. Ele geçen seramik parçaları erken dönemleri işaret
etmemektedir.
Narlıyalı mevkiindeki koyda duvar kalıntısı tespit edilmiştir. Yüzeyde tek sıra
taşlardan örülü duvar 5 m kuzey-güney doğrultusundadır. Koyda tespit edilen diğer iki
duvar kalıntısı kuzey - güney doğrultusunda, 0.68 m kalınlığında, 5 m uzunluğundadır. Her
iki duvar arasındaki bağlantı duvarı 4.30 m uzunluğunda ve muhtemelen mekanı
sınırlandırmaktadır. Duvarlar koyda bulunan küçük bir limana ait yapı kalıntıları olmalıdır.
SEDİR ADASI KEDREAI (Harita: 4, Resim: 7-Çizim: 4)
2012 yılında araştırmalarımız kentin nekropolünün bulunduğu adanın doğusundaki
anakara üzerinde yoğunlaşmıştır. Küçük limanda ise daha önce tanımlanmış olan duvarların
izleri takip edilmiş ve bunların küçük koyu çeviren liman duvarları olduğu anlaşılmıştır.
Son yıllarda kentin nekropolünde kaçak kazılar büyük oranda artmıştır.
428..........................................................................................................................................................
Nekropolün bulunduğu küçük tepenin yoğun bitki örtüsü ile kaplı olması dışında,
yerleşime uzak olması ve ada güvenlik birimlerinin sadece ada ile sınırlı kalması gibi
durumlar kaçak kazılara neden olmaktadır. Bunun sonucu olarak pek çok mezar yakın
zamanda tahrip edilmiştir.
Bu noktada güvenlik önlemlerinin alınması bitki ve çevre
temizliği dışında acil kurtarma kazısına gereksinim duyulmaktadır.
Sanduka Mezar 1
Taşbükü Koyu’ndan küçük limana inen patika yolun hemen 3 m batısında kaçak
kazılar neticesinde açığa çıkartılmıştır. 2.18x0.65 m ölçülerindeki dikdörtgen biçimli
sanduka mezarın batı yöndeki kısa kenarı ve güney yöndeki yan uzun kenarı anakayanın
düzeltilmesi ile oluşturulmuştur. Sandık mezarların çevresinde tarihleyici bir buluntu tespit
edilmemiştir.
Sanduka Mezar 2
1 nolu mezarın yaklaşık 3.90 m doğusunda yer alırlar. Uzun kenarları kuzey - güney
doğrultusunda uzanan, doğu - batı yönünde yan yana konumlandırılmış 3 sanduka
mezardan oluşur. Bunların uzunlukları 1.96/2.00 m arasında değişmektedir. Sanduka
mezarların iç genişliği 0.60 m’dir. Mezarlar tek taş sırası ile örülmüş duvarlar ile
birbirlerinden ayrılmaktadırlar. Kaçak kazılar ile tahrip edilen sanduka mezarların kapak
taşlarının bazıları korunmuştur.
Sanduka Mezar 3
İri bosajlı taşlar ile yan duvarları yükseltilerek anıtsal bir görünüm kazandırılan tek
bir sanduka mezardan oluşur. Güney yöndeki kısa duvar üzerinde üç taş sırası
yüksekliğince izleyebildiğimiz bosajlı taşların köşelerinde silme izleri görülmektedir.
Mezarın dıştan kuzey - güney yöndeki uzunluğu 2.20 m, doğu-batı yöndeki genişliği
ise 1.25 m’dir. Mezarın iç kesiminde sandık şeklinde bir gömü alanından çok tek sıra taş ile
çevrelenmiş bir gömü çukuru görülmektedir.
Sanduka Mezar 4
Mezar 3’ün 2.60 m güneyinde doğu-batı doğrultusunda yanyana 2 sanduka
mezardan oluşur. Kaçak kazılar ile tahrip edilmiş olan mezarın üstü doğuda 1.42 m
uzunluğundaki tek bir kapak taşı ile kapatılmıştır. Mezarların iç genişliği 0.42 m, doğu-batı
doğrultusundaki 1.73 m uzunluğundadır. Batı kısa kenarı üzerindeki taş yığıntı nedeniyle
net olarak izlenememektedir.
Sanduka Mezar 5
4 no’lu sanduka mezarın yaklaşık 20 m batısında, doğu-batı doğrultusunda
dikdörtgen bir platform plana sahiptir. Platform şeklinde düzenlenmiş mezarın duvarları
tek sıra taş ile çevrilmektedir. Mezar 4.43 x 7.02 m ölçülerindedir. Mezarın güney uzun
duvarı önünde yakın zamanda yapılmış kaçak kazı çukuru yer almaktadır. Bu kesimde
çukur derinliği yaklaşık 1.25 m’dir. Mezar platformunun kuzey duvarı kaçak kazı çukuru
derinliğince üç taş sırası yüksekliğinde korunmuştur. Duvar taşları kaba bosajlıdır. Mezar
içi gömü kuzey uzun duvar kesiminde tek taş sırası ile izleyebildiğimiz bir gömü bölümüne
ait duvar yer almaktadır. Mezar doğusunda aynı boyutlarda ikinci bir platform şeklinde
oluşturulmuş mezarın batı duvarı izlenebilmektedir.
..........................................................................................................................................................429
Sanduka Mezar 6
5 nolu mezarın yaklaşık 0.50 m batısında, doğu-batı yönünde ve 6.30 m
uzunluğundaki ikinci bir platformdan oluşan sandık mezar grubunda almaktadır. Mezarın
güney ve kuzey uzun kenarlarında yoğun kaçak kazı tahribi yapılmış ve anıtsal mimari
özellikleri barındıran mezar, kaçakçılar tarafından boşaltılmıştır. Mezarın güney duvarı 4
sıra taş yüksekliğince 1.70 m olup üst taşları içe doğru çekilerek yerleştirilmiştir. Kuzey ve
güney yönden iki hücre biçimli mezar görülmektedir. Kaçakçılar tarafından açılmış
hücrelerden birinde sağlam bir ostothek ve kapağı bulunmaktadır. İki hücre biçimli
mezarlardan ilki 1.86 m uzunluğunda, 1 m genişliğinde, yaklaşık 0.80 m derinliğe sahiptir.
Güney yönden bir kapak taşı ile kapatıldığı anlaşılan ikinci urne mezar ise 1 m
uzunluğunda, 0.50 m genişliğinde ve 0.30 m derinliğinde ölçülmüştür. Platformun
batısındaki yığın halindeki toprak içinde, kırık seramik parçaları dışında inhumasyon
gömüye ait kemik ve kafatası parçaları da bulunmaktadır.
DAMLIBOĞAZ
Damlıboğaz Köyü ve çevresindeki araştırmalarımız kapsamında köyün yaslandığı
batı yöndeki Kaletepe üzerindeki surların Gps ölçümleri yapılmıştır. Bununla birlikte
kalenin içinde bulunan Geç Antik Çağ taş ocağının ve kuzey yöndeki sura bitişik iki
mekana ait duvarların ölçümleri tamamlanmıştır. Köyün doğusunda ova içinde bulunan
modern çiftlik evi ve çevresinde Antik blokların çizimleri yapılmış bu blokların, alanda
daha önceki yayınlarda belirtilen Artemis-Apollon Tapınağı’na ait parçalar olduğu
anlaşılmıştır. Benzer şekilde dere yatağındaki birçok Antik blokun bu alandan taşındığı
görülmüştür.
PİLAVTEPE
2012 yılı çalışmaları kapsamında tepe çevresinde yapmış olduğumuz araştırmalarda
son yıllarda kaçak kazıların yoğunlaştığı görülmüştür. 2011 yılında güney ve kuzey
yamaçlarda iki kaçak kazı çukuru belirlenmişken bu yıl araştırmalarımızda 7 farklı noktada
kaçak kazı alanı belirlenmiştir. Kaçak kazıların sayısının artması; Karia Bölgesi’nin erken
tarihsel süreci hakkında bilgi veren en önemli nekropol ve yerleşmenin tahribatını
hızlandırmaktadır.
430..........................................................................................................................................................
Harita 1: 2012 Araştırma alanları
Harita 2: Termera
..........................................................................................................................................................431
Resim 1: Termera, Platform Mezar 1
Resim 2: Termera, Yuvarlak Mezar
Çizim1: Termera, Platform
Mezar 1
Çizim 2: Termera, Yuvarlak Mezar
432..........................................................................................................................................................
Resim 3: Alazeytin, Compound
Resim 4: Dirmil, oda mezar
Resim 5: Theangela, oda mezar
..........................................................................................................................................................433
Harita 3: Dağbelen, Örenavlu, Girel Kalesi
Resim 6: Dağbelen, Kilise
434..........................................................................................................................................................
Çizim 3: Dağbelen, Kilise
Harita 4: Kedreai
..........................................................................................................................................................435
Resim 7: I No.lu sandık mezar
Çizim 4: I Nolu sandık mezar
436..........................................................................................................................................................