Bilimsel Makale
Ekmeklik Buğdaylarda Bazı Böcek
( Süne Kımıl) Enzimlerinin Oluşturduğu
Zararın Mekanizması ve Biyokimyası
Harun DIRAMAN
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Zeytincilik Araştırma Enstitüsü. Bornova İZMİR.
ÖZET
Böcek enzimi hasarı Orta ve Yakın Doğu, Doğu ve Orta
Avrupa'da ve bazı Akdeniz ülkelerinde genellikle süne
(Eurygaster spp) ve Kımıl (Aelia spp) zararlıları
tarafından ve bunlara ek olarak benzer diğer bir tip
Nysius huttoni isimli zararlı da Yeni Zelanda'da bildirilmiş
olup, bu zararlılar buğdayın ekmeklik kalitesini azaltıcı
etkilerde bulunmaktadırlar. Bu derlemede ekmeklik
buğdaylarda böcek enzim hasarının oluşumu,
biyokimyası ve etkileri değişik kaynaklardan alınarak
incelenmiştir. Süne hasarlı buğday problemi ilk defa 1931
yılında Alman bilim adamı Berliner tarafından sıvımsı
gluten olarak tanımlanmıştır. Süne ve Nysius huttoni'nin
gluten proteinleri üzerine olan etkileri konusunda
proteolitik aktivite ölçümü, elektroforez, RP HPLC olmak
üzere farklı araştırma teknikleri kullanılarak Rusya
İngiltere ve Yeni Zelanda' da ve son zamanlarda da
Türkiye'de çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Eurygaster
integriceps 'in buğdaya verdiği zararın biyokimyası 1944
yılında Rusya'da Kretovich tarafından incelenmiştir.
Böcek enzimi hasarına uğramış buğdayın unları aşırı
proteolitik aktivite nedeni ile ekmek yapımında büyük ve
önemli problemlere yol açan cıvık ve yapışkan hamur
oluştururlar. Çeşitli araştırma sonuçlarına göre böcek
enzimi ile zararlanan buğdaylar daima karakteristik bir
özellik olarak yüksek düzeyde böcek kaynaklı proteolitik
aktivite içermekte olup, ve bazen de bu tip buğdaylar
normalden fazla düzeyde alfa amilaz aktivitesi
gösterebilmekte olup, ancak böcek enzimi her zaman
yüksek alfa amilaz aktivitesi içermeyebilir. Süne hasarı
buğdayın TCA, su ve alkolde çözünür protein
fraksiyonlarının miktarını yükseltir. Bunun aksine Nysius
huttoni' hasarlı buğdayda ise SDS ve asetik asitte
çözünür protein fraksiyonları azalır, diğerleri etkilenmez.
Genellikle böcek proteinazı nötral alkalin tip bir enzim
olup, bunların optimum pH'ları 7.0
9.0 arasıdır.
Elektroforegramlara göre böcek proteazlarının gluten
proteinin gliadin fraksiyonunun yüksek molekül ağırlıklı
alt birimleri üzerine etki etmekte olduğu bildirilmektedir.
Ayrıca araştırıcılar buğdaya böcek enzim hasarının
mekanizması konusunda üç farklı teori önermektedirler.
I. teori buğdayın süt olum devresi hasarıdır. süne ve kımıl
için geçerli olan II. teori, buğdayın kuru ve tam olum
devresi hasarlanması hakkındadır. III. teori ise Y. Zelanda
'daki Nysius. huttoni zararlısı hakkında geçerli olabilen,
buğdayın geç antesis dönemindeki hasarı üzerinedir.
Anahtar sözcükler: Süne (Eurygaster spp), Nysius
huttoni, böcek
enzimi hasarı mekanizması ve
beslenmesi, proteolitik aktivite
THE DAMAGE MECHANISM OF SOME INSECT
ENZYMES (Sunn pest and Nysius huttoni)
IN
BREAD WHEAT AND THEIR BIOCHEMISTRY
ABSTRACT
The bug enzyme damage of wheat by insects usually by
the Eurygaster spp. and Aelia spp prevalent Middle Near
East, Eastern and Middle Europe and some
Mediterranean coutries. Besider other type insect,
Nysius huttoni in New Zealand have been reported to
cause reduced baking quality of wheat. In this article
occuring and biochemistry of insect enzyme damage in
wheat and its effect were reviewed depending on
literature knowledege. Wheat bug (Eurygaster spp)
infection was described as slimy gluten the first by
German researcher Berliner in 1931. The proteolysis
effect of wheat bugs (Eurygaster spp. and Nysius
huttoni) on gluten proteins was determined by using of
various techniques such as electrophoresis, RP HPLC,
measuring of proteolytic activity by several studies in
Russia, England, N.Zealand and recently in Turkey. The
biochemistry of the damage to grain by suni bug
(Eurygaster integriceps ) was investigated the first by
Kretovich, Russian Chemist, in 1944. Flour of insect
enzyme damaged wheat, gives sticky dough due to the
excessive proteolytic activity. The sticky dough is of a
great problem in breadmaking process. According to the
several studies wheat damaged by suni bug and Nysius
huttoni
has always
high protease activity and
sometimes higher than normal alfa amylase activity.
These studies demonstrate that only high bug protease
activity in wheat causes the charasteristic bug damage
problem in baking; bug salivary alfa amylase is not
involved. Suni bug damage increases in TCA, water and
alcohol soluble protein fragments of wheat grain. N.
huttoni damaged wheat the insect proteinase degrader
gluten to acetic acid or SDS soluble protein fragments,
but not water or alchol soluble degradation products. It is
reported that insect proteinases was usually neutral
alkalin type enzyme and its optimum enzyme activity
was at about pH 7.0 9.0.It is report according to
electrophoretograms results that insect proteinases
(suni bug and Nysius huttoni) affected especially high
molecular wieght (HMW) subunits of glutenin fraction
from gluten proteins.In addition, the researchers three
different theory suggested have been about damage
mechanism of insect enzyme to wheat. The first theory is
on damage in milky ripe stage of wheat. Second theory
27
Bilimsel Makale
contain insect damage to mature dry grain which is
current to wheat for Eurygaster spp and Aelia spp
damage.If three theory assumens damage in late
anthesis stage of wheat and this theory may current for
Nysius huttoni insect in New Zealand.
Key Words: Sunn pest (Eurygaster spp.), Nysius
huttoni, wheat bug enzyme damage mechanism or
feeding, proteolytic activity
GİRİŞ
Ekmeklik buğdaylarda kalite azalmasının önemli bir
faktörü olan ve böcek enzimi hasarı olarak tanımlanan
olaya yol açan böcekler; Avrupa ve Yakındoğu'da süne
(Eurygaster integriceps), kımıl (Aelia rostrata) olarak
bilinmekte olup [1,2], Yeni Zelanda için ise Nysius
huttoni'dir [3]. Ayrıca bunun yanında Kuzey Amerika
kökenli Chlorochrao sayi Stahl (Say buğday böceği ) [2]
ve Sitidiplosis mosellena Gehin (portakal renkli buğday
sineği ) [4, 2] zararlılarının da enzimatik olarak ekmekler
üzerine olumsuz etki ettiği bildirilmektedir. Buğdayda
böcek enzim hasarı olarak tanımlanan zararlanmalar
genel olarak, Heteroptera alt takımına mensup böcekler
tarafından yapılmaktadır [2].
Buğdaylara zarar verme yönünden daha önemli
olan,. Süne (Eurygaster spp) zararlılarının E. integriceps
Put., E. austrica Schr., ve E. Maura L. olarak bilinen üç
çeşidi,
hububat teknolojisi açısından yönünden
önemlidir Dünya üzerinde Eurygaster cinsine bağlı 15
tür, Türkiye'de ise 7 tür bulunmakla birlikte bunlardan
E.integriceps Put , E. maura L., E.austrica Schrk. adı
verilen 3 süne türü buğdaylar üzerine ekonomik düzeyde
zarar yapmaktadır. Türkiye'nin Güney, Güneydoğu
Anadolu ve Trakya'da hakim tür E. integriceps, Orta
Anadolu ve Ege bölgelerinde ise E.maura' dır [4].
Ülkemizde 1930 'lu yıllardan beri ekmeklik
buğdaylarda çok önemli tahribat yapan Süne ve Kımıl'ın
zararı konusunda olayın biyoekolojisi hariç hububat
teknolojisi açısından yeterli düzeyde yayın olduğu
görülmemektedir. Bu derlemede ekmeklik buğdaylarda
böcek enzim hasarının oluşum mekanizması, olayın
biyokimyası bu konudaki çeşitli çalışmalardan derlenerek
incelenmiştir. Ekonomik açıdan da çok önemli olan böcek
enzimi hasarlı buğday problemi üzerine çalışacak
araştırıcılara olayın bu yönü hakkında toplu bilgiler
vermek amaçlanmıştır.
BÖCEK ENZİM ZARARININ OLUŞUMU
Buğday tanelerinde böcek enzimi zararı süne ve kımıl
için üç farklı dönemde olmaktadır. Bunlar :
1.Kardeşlenme Zamanı ( kurtboğazı ),
2.Çiçeklenme Zamanı( akbaşak ),
3.Tane Tutma Zamanı
dönemleridir. İlk iki dönemdeki zararlar buğday orta
sürgünlerini kurutmak sureti ile tarlada dekara buğday
verimini düşürmekte ve zararı çiftçiye olmaktadır. Bu
zararlanmaya akbaşak zararı denilmektedir. Esasında
değirmenciyi ilgilendiren süne kımıl zararlanması tane
28
tutma zamanı olanıdır. Bu safhada buğday tanesi hafifler,
ileride değirmende taneden elde edilecek un randımanı
düşer ve buğdayın ekmeklik özelliği bozulur. Buğday
tanesinin olgunlaşma devreleri süt, fizyolojik ve tam
olum olmak üzere üç aşamadır. Süt olum aşamasında
böcekler tarafından emilerek zarar verilen taneler
olgunlaşamaz, içleri boş, cılız ve kavruk kalırlar. Bu
taneler değirmenlerde kolayca ayrıldıklarından unun
ekmeklik kalitesi açısından,
önemli bir problem
oluşturmazlar; ancak verim kaybına neden olurlar.
Fizyolojik aşamada böceğin taneyi sokması halinde tane,
gelişimini tamamlar,fakat yüzeyinde kırışıklıklar oluşur ve
biraz da cılız kalır. Bunlar değirmende tam olarak
ayrılmadığı takdirde, bir kısmı sağlam buğdaylar
içerisinde kalır ve birlikte öğütülerek unun ekmeklik
kalitesini bozabilirler. Eğer süne tam olum aşamasında
taneye zarar vermiş ise, emgili tanenin fiziksel özellikleri
sağlam tanelerden farksızdır. Bunların değirmenlerde
ayrılması mümkün olmadığından öğütme sonunda una
karışırlar ve unun ekmeklik kalitesi açısından problem
teşkil ederler. Değirmenciyi esas ilgilendiren tahribat
özellikle sonuncusudur [5].
Bu problemin nedeni ilk kez Alman Bilim adamı
BERLINER' in 1931 yılındaki çalışmalarında özellikle
fizyolojik aşamada zarar gören tanelerin unlar üzerindeki
etkisini fark etmesi ve çalışmalarını bu hasarlı taneler
üzerine yoğunlaştırması ile açığa çıkarılabilmiştir [6].
Süne, Kımıl ve Nysius huttoni hortumlu bir böcek olup,
bu zararlıların ağızlarında aşırı düzeyde proteolitik enzim
aktivitesine sahip salgıları vardır. Buğdaylara verdikleri
zarar esnasında aynı zamanda depo protein olan
endospermi hortumları ile delerek aşırı proteolitik
aktivite ihtiva eden salgılarını buğday tanesine enjekte
etmektedirler. Tahribata maruz kalmış buğdayların
unlarından “sıvımsı-yapışkan, akıcı gluten “ elde
edilmekte bu probleme teknikte ingilizce olarak “SLIMY
GLUTEN” adı verilmektedir [1,2,7].
Bu problemin oluşmasına sebep olan faillerin,
yukarıda adı geçen zararlılar olduğu bu gün açıkça
bilinmektedir. Böcek enzim zararının oluşumu ve etki
mekanizması konusunda çeşitli bilgiler de vardır. Bu
konuda yapılan çalışmalar bu böceklerin beslenme
mekanizmaları ve taneden oluşturdukları fizikokimyasal
değişmelerin bunların tanenin fizyolojik gelişimini
durdurmaları sebebi ile mi yoksa salgıladıkları enzimlerin
tanenin bileşenleri üzerindeki etkileri sebebi ile mi
oluştuğu konularında yoğunlaşmıştır [6]. Özellikle
N.huttoni için Yeni Zelandada yapılan bir çalışmada [8]
bu zararlı için muhtemel 3 farklı çeşit beslenme
mekanizma teorisi önerilmektedir. Birinci teoriye göre,
böcek olgunlaşmamış taneyi kılcal uzuvları ile basitçe
delmekte ve sütümsü öz sıvısını emmektedir. Bununla
birlikte , süt olum devresinde buğdayın endosperm
protein ve karbohidrat muhtevasının böceğin kılcal
uzuvları yoluyla emilebilecek derecede yeterince akışkan
olup olmadığı bilinememektedir. İkinci teori
mekanizmanın böceğin, tanenin karbohidrat ve/veya
proteinlerini parçalayan kuvvetli enzim ihtiva eden,
salgısını taneye enjekte ettiği ve onları bu şekilde
Süne hasarlı taneler üzerinde yapılan mikroskobik
incelemelerde süne zararının buğday tanesinin
ruşeymine en yakın bölgede olduğu ve en çok delmenin
bu kısımda olduğu görülmüştür. Bazen deliğin perikarp
veya meyve kabuğunun tüm tabakalarını ve aleuronu
geçtiği ve oldukça derinlere endospermin içine doğru
gittiği görülmektedir. Deliğin aleuron tabakasını
geçmediği durumlarda ,salgı bu tabakanın üzerinde
kalarak sadece burada etkili olmaktadır ve endosperm
etkilenmemektedir. Bu durumda sadece aleuron
tabakasının mekanik olarak etkilendiği delme
noktasındaki endosperm muhteviyatı tahrip edilmektedir
[1,7,11,12,13].
Süne-kımıl zararlılarının enziminin aşırı düzeyde
olarak genelde proteolitik [2, 4] ve bazen de amilolitik
aktiviteyi ihtiva ettiği bildirilmektedir. Böcek enzimi
hasarlı buğday probleminin tipik karakteristik niteliğinin
delilinin, hasarlı buğday tanelerindeki böcek kaynaklı
yüksek proteolitik aktivite olduğu ifade edilmektedir
[1,7,8].
Böcek enzimi hasarı üzerine, ortamın klimatik
durumu, buğday kalitesi, buğday tanesindeki zarar
derecesi, zarar verme dönemi, zararlı tane oranı, sünekımılın zarar verme derecesi ve ekmek yapma faktörleri
gibi hususlar etki etmektedir [5,14]. Benzer hususlar
Yeni Zelanda orijinli Nysius huttoni zararlısı için de
belirtilmektedir [8,15].
SÜNE (Eurygaster spp), KIMIL (Aelia spp) VE Nysius
huttoni ZARARLILARININ ENZİMLERİNİN GENEL
BİYOKİMYASAL ÖZELLİKLERİ VE ETKİLERİ
Süne ve Nysius huttoni zararlılarının enzimlerinin
biyokimyasal nitelikleri hakkında çeşitli ülkelerde, değişik
zamanlarda araştırmalar yapılmıştır. Bu çalışmada
öncelikle ülkemiz açısından da önem arz eden süne
zararlısının biyokimyasal nitelikleri verilecek, bunu
Nysius huttoni zararlısı hakkında yapılan çalışmalar
izleyecektir.
1. SÜNE (Eurygaster spp) ZARARLISININ
ENZİMİNİN BİYOKİMYASI
Süne tarafından buğday içerisine enjekte edilen
enzimin biyokimyasal karakterizasyonuna ilişkin olarak
ilk çalışma Rus bilim adamı Kretovich [9] tarafından
yapılmıştır. Bu çalışmada Papain tipi bir proteaz olarak
belirtilen süne böceğinin enziminin suda çözündüğünü,
nötral veya az alkali ortamlarda (pH 7 - 8) daha etkili
olduğunu ve sıcaklığın düşmesi ile de proteolitik
aktivitesinin azaldığını bildirmiştir. Buna ek olarak bu
araştırıcı süne zararlısının vermiş olduğu aşırı proteolitik
ve amilolitik (alfa amilaz) aktiviteler sebebi ile buğdayda,
su, %2 triklorasetik asit (TCA) ve % 70 etanolde çözünür
protein fraksiyonları vede aminoasitlerin miktar ve
oranının sağlam tanelere göre önemli ölçüde yükseldiğini
de tesbit etmiştir. İngiliz bilim adamı KENT [4] süne
böceğinin salgısındaki proteolitik enzim aktivitesinin
optimum pH 8.5 olduğunu bildirmektedir..
Bilimsel Makale
kılcal uzuvları yolu ile çekilebileceği şeklindedir. Üçüncü
teori ise, salgı enzimlerinin etkisinden önce,bu enzimler
olmadan böceğin besin öğelerini nasıl ekstrakte
edebileceğini açıklamaktadır. Buna göre, böcek
aminoasitler ve şekelerce zengin olan bitki özünü
”anthesis” döneminin sonunda yumurtalıklardaki
liflerden veya süt olum devresi sırasında genç bitkinin
yan dallarındaki boru biçimindeki kanallardan
emebilmektedir. Taneye enjekte edilen salgıda yer alan
enzimlerin amacının kanallardan akışın sağlanmasına
yardım etmek olabileceği ve bu salgının ayrıca böceğin
k ı l c a l u z u v l a r ı n ı n p e n e t ra s yo n u n u , e t k i s i n i
kolaylaştırmak için buğdayın kavuzunu ve dış perikarp
tabakalarını yumuşatabileceği düşünülmektedir. Ayrıca
bu çalışmada araştırıcılar Nysius huttoni' nin enfekte
ettiği buğday örneklerinde yüksek oranda alfa amilaz
enzimi bulunmadığını da tesbit etmişlerdir. Bazı
araştırıcılara göre göre bu teorilerden ikincisinin süne ve
kımıl için geçerli olabileceği mümkündür [6,9]. Yani
böcek beslenirken aşırı proteolitik aktivite ihtiva eden
salgısını taneye zerk etmektedir. Bu durumu açıklamak
için Kımıl ( Aelia germari Kust ) zararlısının da kuru ve
tam olgun buğday tanelerinden ikinci teoride ifade edilen
şekilde beslendiği belirtilmektedir [10].
Süne kımıl hasarlı Rus buğdayları üzerine. Hanford
[16] tarafından yapılan bir çalışmada, bu böcekler
tarafından salgılanan proteaz enziminin buğday içindeki
tabii alfa proteinazlardan farklı özellikte bir alfa proteinaz
veya endo-peptidaz / redüktaz olarak
sınıflandırılabileceği ve bunun yüksek gluten yumuşama
aktivitesi ancak orta düzeyde ise suda çözünür azot
miktarı gösterdiği ve bu problemin daha etkili
yöntemlerle incelenmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Sovyetler Birliği döneminde Pokrovskaya ve ark. [17] E.
integricps Put . zararı konusunda yaptıkları bir çalışmada
süne hasarlı buğdaylarda protein miktarının sağlam ve
normal tanelere göre biraz düşük olduğunu ve suda
çözünür protein miktarının da normallere göre iki kat
daha yüksek olduğunu tesbit etmişlerdir. Bunun yanında
Rus araştırıcı Yakovenko ve ark. [8], yapmış oldukları bir
başka çalışmada E. integricps Put .'un buğdaylarda
proteolitik aktiviteyi yükselttiğini bazen de bunun
yanında amilolitik aktivitenin de yükseldiğini tesbit
etmiştir.
Türkiye'de yapılan bir çalışmada Eurygaster spp.
zararına maruz kalmış sert nitelikteki (Bezostaja)
ekmeklik buğdayın çeşitli solventlerde çözünebilir ve
çözünemez Osborne protein fraksiyonları üzerine etkileri
araştırılmıştır. Bu çalışmada sağlam örneğe göre böcek
enzim hasarına maruz kalan örneklerin ayrıca
zararlanma derecesine de bağlı olarak suda, %70
alkolde, %2 TCA'da çözünür protein fraksiyonlarının
arttığı tesbit edilmiştir [19]. Bu durumun Kretovich [9] ile
de benzerlik gösterdiği görülmüştür. Ayrıca 0.05 M asetik
asitte çözünmeyen protein fraksiyon (resüdi kalıntı)
miktarı da süne zararlanma derecesine bağlı olarak
azalmıştır. Resüdi fraksiyonu buğdayın ekmek yapım
kalitesi yönünden pratikte oldukça önem taşımaktadır.
29
Bilimsel Makale
Bunun yanında araştırıcı böcek enzim hasarı ile oluşan
protein fraksiyonlarındaki değişimleri, özellikle çimlenme
ile ortaya çıkan biyokimyasal değişimleri inceleyen
araştırıcıların bulguları ile de kıyaslamış ve benzer
olduğunu belirtmiştir. Asetik asitte çözünmeyen protein
(resüdi) fraksiyonu, yüksek molekül ağırlıklı proteinlerin
bir grubu ile aktif grupların hakim olduğu amino asit
kompozisyonundan oluşmaktadır [20]. Yapılan bir başka
çalışmada da resüdi (kalıntı) proteinleri fraksiyonunun
ekmek hacmi üzerinde doğrudan önemli düzeyde etkide
bulunduğu gösterilmiştir [21].
Türkiye'de Eurygasrer maura zararlısının proteolitik
aktivitesinin etkileri üzerine yapılan çalışmada süne
(E.maura) proteazının serin proteazların SH grubu ihtiva
eden bir alt grupta olduğu ve bu enzimin serin
proteazlarda mevcut olan aktif bölgeyi inhibe eden
tripsin inhibitörü vede SH grubunu modifiye eden pkloromerküri benzoik asit (PCMB) tarafından inhibe
edildiği tesbit edilmiştir [22]. Bu maddelerin inhibe etme
düzeyleri de % 67 100 arasında olmuştur. Yine bu
çalışmada E.maura' nın buğdaya nisbi olarak yaptığı
zararlanmanın sonucu, sağlam ve hasarlı buğday
tanelarinin endosperm strüktürü Scanning Elektron
Mikroskobu (SEM) yardımı ile de incelenmiştir. SEM
analizi ile süne hasarı sonucu, endosperm strüktürünün
sağlam taneye göre önemli ölçüde değiştiği, diğer bir
ifade ile proteolitik aktiviteye bağlı olarak protein
matriksinin oldukça küçüldüğü gözlenmiştir. Özellikle
araştırıcı bu durumu Fusarium spp. küflerinin buğdaylara
yaptığı zarar ile benzer olduğunu da belirtmiştir. Bunun
yanında SİVRİ ve ark.[22,23] yapmış oldukları
çalışmalarda E maura proteazının gluten proteinlerinden
gliadinler üzerine etkisini Asit Poliakrilamit Jel
Elektroforezi (A-PAGE) ve glutenin alt birimleri üzerine
olan etkisini ise Sodyum Dodesil sülfat Poliakrilamit Jel
Elektroforez (SDS-PAGE) tekniklerini kullanarak
incelemişlerdir. Araştırıcılar, E. maura' nın da aynen Yeni
Zelanda 'da tesbit edilmiş olan N. huttoni zararlısında
olduğu gibi, gluten proteinlerinden glutenin
fraksiyonunun yüksek molekül ağırlığı (HMW) olan alt
birimlerini parçaladığı ve ayrıca bunun üzerine buğday
çeşit özelliklerinin de etkili olduğunu tesbit etmişlerdir.
Ayrıca, gliadin proteinlerinde de en düşük mobiliteli
gliadinlerden daha düşük ve en yüksek mobiliteli
gliadinlerden ise daha yüksek mobiliteli yeni bantların
çıktığını da gözlemlemişlerdir. Buna ek olarak bu
çalışmada inkübasyon faktörünün de süne proteazının
etkilerinin ortaya çıkmasında en önemli rolü üstlendiği de
görülmüştür. Yine SİVRİ ve ark.[24] yayınlamış oldukları
bir başka araştırmada, RP-HPLC kromatografi tekniği ile
%50 1-propanol'da çözünmeyen (50 PI) glutenin
proteinleri üzerine E. maura' nın proteolitik etkisini ilk
defa incelemişlerdir. Bu çalışmada araştırıcılar,
inkübasyon ile birlikte, süne (E. maura) hasarına maruz
kalmış farklı özellikteki 6 ekmeklik buğday varyetesinin
total glutenin (GS), Yüksek (HMW-GS) ve Düşük (LMWGS) glutenin alt birimleri % 50 1-propanol'da
çözünmeyen glutenin (50 PI) olarak incelenmiştir.
Araştırıcılar, süne proteazının glutenin fraksiyonunun
yüksek moleküler ağırlıklı (HMW-GS) alt birimlerine
30
miktar olarak da etki ettiğini, ayrıca bunun üzerine
varyete faktörünün de etkili olabileceğini tesbit
etmişlerdir. Ayrıca araştırıcılar böcek enzim hasarının
değerlendirilmesinde çeşit x çevre faktörünün yanında
gluten proteinin kompleks yapısına bağlı özelliklerinin de
göz önünde bulundurulmasını bildirmişlerdir. Özellikle
Eurygaster maura'nın farklı buğday varyetelerinde
oluşturduğu değişik etkiler dikkate alındığında, böcek
enzim hasarına mukavim olarak geliştirilecek tiplerin
seçiminde de bu tarz çalışmaların önemli olduğu da ve
bunun için de 50 PI glutenin düzeyinin niceliksel markör
olarak kullanımının mümkün olabileceği bir ekstra sonuç
olarak belirtilmiştir. Ayrıca İtalya'da A-PAGE elektroforez
yöntemi ile yapılan bir başka çalışmada da süne-kımıl
zararına maruz kalmış buğday tanelerinde gliadin
proteinlerinin alt birimlerinin etkilendiğinin tesbit
etmişlerdir [25].
2 NYSIUS HUTTONI ZARARLISININ ENZİMİNİN
BİYOKİMYASI
Yeni Zelanda'da tesbit edilmiş olan Nysius huttoni'nin
verdiği zarar ile ekmeklik buğdaylarda aynen sünekımılda olduğu gibi gluten hidrolizi görülmesi sonucu ,bu
böceğin buğdayda bıraktığı proteolitik enzimlerin, gluteni
oluşturan gliadin proteinleri üzerine bir etkisi olmadığı,
buna karşılık , buğdayın ekmeklik kalitesi yönünden
büyük öneme sahip yüksek molekül ağırlıklı ( High
Molecular Weight Glutenin HMW-G ) bazı glutenin alt
birimlerini parçaladığı jel elektroforez tekniği kullanılarak
çeşitli çalışmalar ile gösterilmiştir [8,15 26]. Ayrıca
N.huttoni' nin ihtiva ettiği enzimin ekso proteolitik tipten
çok endo tip bir enzim olacağı da belirtilmiştir. Yine bu
çalışmada N. Huttoni ile hasarlanmış bütün buğday
örnekleri beklemeli veya inkübe edilmiş SDS
sedimentasyon testi ile daima kuvvetli bir böcek
proteinaz aktivitesi göstermiştir. Bunun yanında N.
Huttoni' nin proteazı SDS ve asetikasitt'te çözünür
buğday protein fraksiyonlarını azaltmakta bazen de
TCA'da çözünür protein miktarını yükseltmekte; ancak
süne hasarlı örneklerin aksine suda ve alkolde çözünebilir
protein fraksiyonları üzerine bir etki yapmamaktadır
[26]. Yeni Zelandalı araştırıcılar tarafından yapılan bir
çalışmada N. huttoni zararlısının bazen buğdaylarda
amilolitik aktiviteyi yükselebileceğini de tesbit etmişlerdir
[8].
Yeni Zelanda' da yapılan bir başka çalışmada da,
Nysius huttoni' nin proteolitik enziminin suda çözünür
alkali karakterde bir proteaz
ve optimum pH 9
derecesine sahip olduğu, nisbi olarak ısı stabilizasyonu
o
gösterdiği ancak 35 - 40 C civarında bir sıcaklıkta ise
enzimin en aktif düzeye ulaştığı ve bu enzimin EDTA
veya N-etilmalemit ile inhibe edilemediği ancak Co+2 ve
Fe+2 iyonları ile inhibe edilebildiği tesbit edilmiştir [27].
Yine Yeni Zelandalı araştırıcılar SWALLOW ve EVERY [2]
tarafından, N. huttoni 'nin protoelitik enziminin standart
proteinaz testleri ile incelendiğini, ancak Nysius'un
proteazının hemoglobin, jelatin, bovin serum albumin,
cytocrom C ve benzoil L- etil esteri standart substrat
olarak kullanamadığını, bu sebeble proteazın aktivitesini
Hububat tanelerinde endoproteaz ve eksoproteaz
olmak üzere iki tip proteaz enzimi vardır. Endoproteazlar,
protein içerisindeki peptid bağlarını rastgele
parçalayarak, daha küçük polipeptidleri meydana
getirirler. Eksoproteazlar ise bu polipeptidleri uçtaki
aminoasitlerini ayırarak parçalarlar. Gluten
yumuşaması (Gluten softening) olayının sebebi de
endoproteazlardır [30]. Süne hasarlı buğdaylarda
yapılan bir çalışmada da, süne hasar derecesine bağlı
olarak aşırı proteolitik enzim aktivitesi sebebi ile gluten
yumuşaması - özellikle öz yıkama ve Perten gluten indeks
testi sonucuna göre - tesbit edilmiş, bu durum süne
hasarına maruz kalan buğday örneğinde muhtemelen SS
(disülfit) bağlarının artmış olmasından kaynaklandığı
ifade edilerek endoproteazların etkisine bağlanmıştır
[19].
Buğdayların ekmeklik yapım kalitesinin veya unlarının
fonksiyonel niteliklerinin tesbitinde HMW glutenin alt
birimleri bir anahtar bileşen olarak bilinmektedir. Çeşitli
araştırıcılar tarafından yapılan çalışmalar ile HMW
Glutenin alt birimleri ile hamur elastikiyeti, ekmek hacmi,
valograf derecesi, SDS sedimentasyon testi değeri
arasında önemli ilişkiler tesbit edilmiştir [31,32,33, 34].
Yapılan bir çok araştırmalar açıkça yüksek kaliteli
ekmeklik buğdayların düşük kaliteli ekmeklik buğdaylara
göre daha yüksek miktar ve farklı kompozisyonda HMW
glutenin alt birimlerine sahip olduğunu göstermiştir. Bu
açıdan buğdaya böcek enzim hasarının incelenmesinde
ve çözüm yollarının bulunmasında bu nitelik çok
önemlidir [15]. Süne hasarlı buğdaylarda Sivri ve ark,
[24)] tarafından HMW GS alt birimlerindeki bildirilen
etkiler de bu duruma benzerdir.
Kımıl (Aelia spp.)zararlısının enziminin biyokimyasal
nitelikleri üzerine yapılmış bir çalışmaya literatürde
rastlanılmamıştır. Kımıl'ın süne zararlısı gibi buğdaylar
üzerine benzer etkileri yaptığı göz önüne alınırsa, bu
zararlının da enziminin benzer biyokimyasal nitelikte
olması muhtemeldir. Ancak bu konuda bazı çalışmaların
yapılması da gerekmektedir.
Bilimsel Makale
tesbit edebilmek için glutenin fraksiyonun substrat
olarak kullanıldığı bir mikro-proteaz aktivitesi tayin
yöntemi üzerine çalışıldığını belirtilmişlerdir. Every [28]
tarafından yapılan bir başka çalışmada N. huttoni böcek
proteazının ölçümü için geliştirilen ve substrat olarak da
gluten kullanılan bir proteaz aktivite tayin yöntemi başarı
ile kullanılmıştır. N. huttoni' nin proteolitik enzimlerinin
saflaştırılması ve karakterlerinin belirlenmesi üzerine,
yapılan kromatografik ve elektroforetik esaslı bir başka
çalışmada bu enzimin bir serin proteaz ve optimum pH
düzeyinin de 45 o C 'de 8.9 olduğu belirlenmiştir [29]. Bu
çalışmada böcek enzimi anyon değiştirici hidrofobik
interaksiyon ve immobilize edilmiş iyon affinitesi ve jel
filtrasyon kromatografisi aracılığı ile 50 000 kat
saflaştırılmıştır. B u enzime karşı proteinaz
inhibitörlerinden
fenilmetilsülfonil florit ve Patates
proteinaz inhibitörleri (POT - IC ve POT-ID)
kullanılmıştır.Bu inhibitörlerden sadece POT-I'nin
Nysius'un proteinaz enzimlerine etki ettiği görülmüştür.
Araştırıcı ekmek yapımında bu inhibitörü N. huttoni zararı
görmüş buğdayın ununa katkı maddesi olarak
kullanılmasını teklif etmiştir.
SONUÇ
Ekmeklik buğdaylara böcek (süne kımıl, N.huttoni)
enzimi zararı konusunda yapılan araştırmalar sonucu
açıkça görülmüştür ki; böcek enzim hasarının
buğdaydaki en büyük ve görünür etkisi yüksek düzeyde
böcek proteinaz aktivitesi olup, bazen de buna paralel
olarak amilolitik (alfa amilaz) aktivite olarak ortaya
çıkmasıdır. Böcek proteinazları genel olarak alkalin
karakterli bir endoproteinaz tip enzim olup, bu enzimlerin
aktif pH' ları 7 9.5 arasıdır. Bunun yanında genel olarak
böcek proteinaz enzimleri buğday proteinlerinin özellikle
glutenin fraksiyonunun yüksek molekül ağırlıklı alt
birimleri (HMW GS) üzerine etkili olmaktadırlar. Bu
problem günümüzde ekonomik olarak önemini
korumaktadır. Böcek enzimi hasarlı buğday konusunda
çalışacak olan araştırıcıların, böcek (süne, kımıl vb)
hasarına mukavim buğday çeşitlerinin ıslahı ve un
mamulleri üretiminde kullanılacak çeşitli katkı
maddelerini geliştirme faaliyetlerinde bu bilgilerin
ışığında yeni projeler üretmeleri mümkün olduğu
düşünülmektedir.
KAYNAKLAR
[1] Lorenz ,K., Meredith ,P.1988 a. Insect - damaged wheat: History, of
t h e p r o b l e m , e f f e c t s o n b a k i n g q u a l i t y, r e m e d i e s .
Lebensmitt.wiss.tech.21(4):181-187.
[2] Swallow ,W.H., Cressey,P.J.1987. Historical overview of wheat bug
damage in New Zealand wheats. New Zealand Journal of Agricultural
Research. 30 (3):341-344.
[3] Swallow ,W.,H., Every ,D.1991. Insect enzyme damage to wheat
.Cereal Foods World.36 (6): 505 508.
[4] Kent,N.L. 1982. Technology of Cereals. Pergamon Press. 4 nd
Edition.Oxford. England
[5] Anonymous 1997.Süne.T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı. Tarımsal
Araştırmalar Genel Müdürlüğü (TAGEM). 40 Sayfa. Ankara.
[6] Özkaya ,H.,Özkaya ,B.1993. Buğday Kalitesinde Süne ve Kımılın
Önemi. Un Mamulleri Dünyası .Yıl 2 (3):20 25.İstanbul.
[7] Boyacıoğlu, M.H.1998. Böcek Zararı Görmüş Buğdaylar:Problemin
Tarihçesi, Etki Alanı, Etki Mekanizması ve Zararın Tahminlenmesinde
Kullanılan Yöntemler. Un Mamülleri Dünyası. 7 (1): 34 47. İstanbul.
[8] Lorenz ,K., Meredith ,P.1988 b. Insect - damaged wheat: effects on
starch characteristics. Starch. 40 : 136 139.
[9] Every ,D., Farrel ,J.A.., Stufkens, M.W. 1990. Wheat - bug damage in
New Zealand wheats: The feeding mechanism of Nysius huttoni and
its effect on the morfological and physiological development of wheat.
J. Sci. Food Agric.50:297-309.
[10] Kretovich ,V.L.1944. Biochemistry of the damage to grain by the
wheat bug. Cereal Chem. 21 (1):1 15.
[11] Doss,S.A. 1980.Note on biology of wheat bug, Aelia germari Kust
(Heteroptera: Pentatomidea) in Algeria. Indian J. Agric. Sci. 50: 372
374. (Alınmıştır EVERY ve ark. 1990).
[12] Kent Jones , D.W., Amos, A.J.1957. Modern Cereal Chemistry. The
31
Bilimsel Makale
Liverpool Publshing Co. Ltd. 818 Pages
[13] Staudt ,E., Ziegler,E.1965. Die Mehlchemie.II Erwirtete Auflage
.Buhler.İsviçre.
Proteinleri Üzerine Etkilerinin İncelenmesi. E.Ü. Mühendislik Fak. Gıda
Müh. Bölümü.” 2000'li Yıllarda Gıda Bilimi ve Teknolojisi Kongresi.18-20
Ekim E.Ü. Atatürk Kültür Merkezi - İzmir.” Bildiri Kitabı : Sayfa: 26.
(Sunulmuş Bildiri.)
[14] Atlı ,A., Köksel ,H., Dağ, A. 1988. Süne Zararının Ekmeklik Buğday
Kalitesine Etkisi ve Belirlenmesi. Uluslararası I. Süne Sempozyumu. 13
17 Haziran ,1988. Tekirdağ. (Basılmamış Bildiri).
[25] Sivri ,D., Sapirstein, H.D., Köksel,H., Bushuk,W.1999. Effects of
wheat bug (Eurygaster maura) protease on glutenin proteins. Cereal
Chem. 76 (5). 816 820.
[15] Schipper ,A.,Weipert,D.1993. Auswirkungen eines
getreidewanzenbefalls auf backereitechnolgische
qualitetseigenschaften von weizen.Getreide,-Mehl und Brot.47 (1):2630.
[26] Corbellini,M., Vaccino, P., Boggini , G., Spina,A. 2001. La cimice del
grano: manifestazioni e danni arrecati all coltura. (The wheat bug :
detection and damages caused to crops) .Tecnica Molitoria 52 (8):743747.
[16] Every ,D., Farrel ,J.A.., Stufkens, M.W., Wallace,A.R.1998. Wheat
cultivar susceptibilty to grain damage by the New Zealand wheat bug,
Nysius huttoni,and cultivar susceptibily to the effects of bug proteinase
on baking quality.J.Cereal Sci.27: 37-46.
[27] Cressey,P.J., Mc Stay ,C.J.1987.Wheat-bug damage in New
Zealand wheats: Development of a simple SDS-sedimentation test for
bug damage.J.of the Science of Food and Agriculture. 38 (4) : 357 366.
[17] Hanford,J.1967. The proteolytic enzymes of wheat and flour and
their effects on bread quality in The United Kingdom. Cereal Chem. 44
(5): 499-513.
[18] Pokrovskaya,N.F., Morozova ,G.I., Vinogradova ,N.M. 1971.
Proteins of wheat grain damaged the shell bug Eurygaster integriceps
Put.Prikl. Biokim. I. Mikrobiol. 7: 121 127. (Alınmıştır EVERY ve ark.
1990).
[28] Cressey ,P.J.1987.Wheat-bug damaged in New Zealand wheats:
some properties of a glutenin hydrolising enzyme in bug damaged
wheat. J.of the Science of Food and Agriculture. 41 (2): 159 165.
[29] Every ,D.1992. Relationship of bread baking quality to levels of
visible wheat- bug damage and insect proteinase activity in wheat.
Journal of Cereal Science. 16 (2):183 193.
[30] Every ,D.1993. Purification and characterization of a glutenin
hydrolysing from wheat damaged by the New Zealand wheat bug,
Nysius huttoni.J.of Cereal Science.18(3):239-250.
[19] Yakovenko ,V.A., Litvinov ,A.M., Stayanova,A.A.1973.
Characteristics of gluten protein of wheat attacked by the wheat bug.
Izv. Vyss. Uchebn. Zaved. Pishch. Teknol. No 4: 17 19. (Alınmıştır
EVERY ve ark., 1990).
[31] Redman ,D.G. 1971. Softening of gluten by wheat proteases.J.of
Sci. Food Agric. 22:75-78.
[20] Dıraman ,H.1998. Süne Hasarının Buğdayın Bazı Protein Nitelikleri
Üzerine Etkisi. Pasta, Ekmek, Dondurma & Teknik.2(12):7578.İstanbul.
[32] Branlard ,G., Dardavet,M.1985. Diversity of grain proteins and
bread wheat II. Correlation between high molecular weigth subunits of
glutenin and flour quality characteristics.J. of Cereal Sci.3 : 345.
[21] Orth ,R.A., O'brien ,L.1976. A new biochemical test of dough
strengh of wheat flour. J.of Aust. Inst. Agric. Sci. 42 : 122.
[33] Payne,P.I., Nightingale,M.A., Krattinger ,A.F., Holt,L.M.1987. The
relationship between HMW glutenin subunit composition and the bread
making quality of British grown wheat varieties. J. of Sci.Food and
Agric. 40:51.
[22] Orth ,R.A., Bushuk ,W.1972. A comparative study of the proteins
of wheats diverse baking quality. Cereal Chemstry. 49 (2): 268.
[23] Sivri ,D, Köksel ,H., Bushuk ,W.1998. Effects of wheat bug
(Eurygaster maura) proteolytic enzymes on electrophoretic of gluten
proteins. New Zealand J.Crop.Hort.Sci. 26:117 125.
[24] Sivri ,D., Köksel ,H., Bushuk,W. 1999.Süne Proteazının Gluten
[34] Karpati ,E.M., Lasztity ,R., Kuroczi ,L.G., Czirak
,L.1990.Relationship between high molecular weigth subunits of
glutenin and bread making quality of Hungarian wheats. 245 252
pages. In: Gluten Proteins 90. W.BUSHUK and R.TKACHUK, eds. AACC,
St.Paul. Mınn, USA.
Ödüllü Yarışmanın Son Teslim Tarihi 27 Mayıs 2005
Ayrıntılı Bilgi İçin:
www.iyifikir.info
bilgi@iyifikir.info
TEL: 0 537 627 20 10
32