Uyuşmazlık Mahkemesi Dergisi - Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021 - s. 93-131
6502 SAYILI TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA
KANUN KAPSAMINDA TÜKETİCİ KREDİSİ VE KREDİ KARTI
SÖZLEŞMELERİNDEKİ KİŞİSEL TEMİNATLARLA İLGİLİ
DEĞERLENDİRMELER
(Evaluations on Personal Guarantees in Consumer Loans and Credit Cards
Contracts within the scope of Consumer Protection Act No 6502)
Prof. Dr. Ebru CEYLAN1
ÖZ
Tüketici kredisi sözleşmelerinde ve kredi kartı sözleşmelerinde
tüketicinin kişisel teminatlar bakımından korunması için 6502 sayılı
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda ve Banka Kartları ve
Kredi Kartları Hakkında Kanunda önemli düzenlemeler getirilmiştir.
Tüketici kredilerinde ve kredi kartlarında kişisel teminatlar sözleşme
taraflarının edimlerini yerine getirmemelerinin bir güvencesi olmaktadır.
Tüketici sözleşmesi sayılan tüketici kredisi sözleşmesi ve kredi kartı
sözleşmesinde tüketicinin borçlarına karşılık verilen kişisel teminat “adi
kefalet“ sayılmaktadır, tüketicinin alacaklarına ilişkin verilen kişisel
teminat ise “müteselsil kefalet” sayılmaktadır. Bu nedenle adi kefalet
ve müteselsil kefaletin hukuki sonuçları çalışmamızda açıklanmıştır.
Ayrıca, kişisel teminatın tüketici kredisi ve kredi kartı sözleşmelerinde
kefaletten farklı bir türde kararlaştırılması halinde bu kişisel teminatların
neler olabileceği ve kefaletin geçerlilik şartlarını taşımalarının
gerekip gerekmediği hakkında doktrindeki görüşler ve Yargıtay’ın
güncel kararlarında kişisel teminatlarla ilgili yaklaşımı çalışmamızda
incelenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Tüketici, kredi veren, tüketici kredisi, kredi kartı,
kefalet, garanti, sigorta.
ABSTRACT
The Consumer Protection Act no. 6502 and the Bank Cards and Credit
Cards Act have adopted essential provisions for the the protection of
the consumer in terms of personel guarantees in consumer loans and
1
İstanbul Aydın Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi,
ebruceylan@aydin.edu.tr, ORCID: 0000-002-1618-1618-0128
93
Geliş Tarihi: 06.03.2021 - Kabul Tarihi: 21.06.2021
Araştırma Makalesi
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında Tüketici Kredisi
ve Kredi Kartı Sözleşmelerindeki Kişisel Teminatlarla İlgili Değerlendirmeler
credit cards contracts. The personal guarantees in consumer loans and
credit cards contracts are assurance for the person who fails to fulfill his
obligations. Personal guarantee, which is for the consumer’s debts in
credit card contract and consumer loan contract as consumer contract,
is deemed as “ordinary guarantee” and personal guarantee, which is for
the consumer’s receivables is deemed as “joint guarantee”. Consequently,
the legal results of the ordinary and the joint guarantee has explained in
our paper. Morever, the views in doctrin as to where personal guarantee
in consumer loans and credit card contracts is agreed upon differentfrom
suretyship what these personal guarantee might be and whether these
alternative guarantee must have conditions of validity of suretyship, and
current decisions of Court of Cassation on personal guarantees has been
reviewed.
Keywords : consumer, issuer of a loan, consumer loan, credit card,
suretyship, guarantee, insurance.
GİRİŞ
Banka ve finans sektörü alanında kredi işlemleri önemli yer
tutmaktadır. Tüketiciler, maddi destek sağlayan tüketici kredisi ile
ve ödeme aracı olan kredi kartı ile ihtiyaçları olan mal ve hizmetlere
kavuşabilmektedir. Kredi kartı sözleşmesinde tüketiciler kredi kartı limiti
oranında mallara ve hizmetlere sahip olabilmektedir. Tüketici kredileri
ve kredi kartları hayatımıza ekonomik şartların etkisiyle girmiştir.
Mevcut gelirleri ile mallara ve hizmetlere ulaşmada zorluk çeken
tüketicilerin bu ihtiyaçlarını karşılamalarında bir araç olarak tüketici
kredileri ve kredi kartları ortaya çıkmıştır. Tüketici kredisi sözleşmesinde
kredi veren kuruluşlar faiz veya benzeri menfaat karşılığında
tüketicilerin belirli süreli veya belirsiz süreli olarak kredi kullanarak
ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlamaktadır. Tüketici kredisi sözleşmesi
tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olarak hem tüketiciye, hem
de kredi veren kuruluşa haklar ve borçlar getirmektedir. Tüketici
kredisini alan tüketicinin alım gücü artmaktadır, ancak kredi borcunu
geri ödemede yükümlülükler altına da girmektedir. Kredi kuruluşları
tüketici kredisi vererek para kaynaklarını kullanmaktadır. Tüketiciler
ekonomik bakımdan daha zayıf konumları nedeniyle kredi kuruluşları
karşısında istismara açıktır. Bu nedenle tüketici kredisi ve kredi kartı
sözleşmesi kurmadan önce tüketicilerin karar verme iradelerinin
aydınlatılması şar ır. Bu sözleşmelerde kredi kuruluşlarının tüketicileri
bilgilendirme yükümlülükleri büyük önem kazanmıştır. Tüketicilerin
94
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
Prof. Dr. Ebru CEYLAN
tüketici kredisi alırken ve kredi kartı kullanırken daha bilinçli şekilde
kredi almaları ekonomik haklarının korunmasını sağlayacaktır. Zira
tüketici kredisi alan tüketicilerin sözleşmeyi dikkatli incelemeden,
acele imzalayarak sözleşme şartlarını iyice düşünmeden karar vererek
sözleşmeyle bağlanmaları ağır şartlar altında kredi borcunu ödemek
zorunda kalmalarına neden olmaktadır.
Tüketici kredisi sözleşmesinin konusu, mesleki veya ticari olmayan bir
kredinin tüketiciye kullandırılmasıdır. Bir gerçek kişi adına düzenlenen
bireysel kredi kartı ile ticari kredi kartı arasında çeşitli farklar vardır.
Ticari kredi kartı bankalar tarafından yalnızca tüzel kişiler için
düzenlenen ve birtakım sorumluluklar gerektiren kartlardır2. Tüketici
kredisi sözleşmesinin ve kredi kartı sözleşmesi tüketici sözleşmesi
niteliğinde kabul edilmesinin en önemli sebebi kredi alan/kredi kartı
kullanan tarafın tüketici olmasıdır.
Tüketici sözleşmelerinde kişisel teminatların 6502 sayılı Tüketicinin
Korunması Hakkında Kanun m.4/VI hükmüne göre her ne isim
altında olursa olsun adi kefalet sayılacağı ile ilgili bu kural bütün
tüketici sözleşmeleri için geçerlidir. Tüketici kredisi ve kredi kartı
sözleşmelerinde kişisel teminat olarak kefil veya kefiller alınmaktadır,
çünkü tüketicinin borçlarını teminat almadan tüketiciyle sözleşme
kurmayı kredi veren istememektedir. Ekonomik bakımdan güçlü olan
kredi kuruluşlarının tüketicinin kredi borcunu ödemesiyle ilgili öncelikle
tüketiciye daha sonra kefile başvurması gerekmektedir.
Çalışmamızda tüketici kredilerinin ve kredi kartlarının tüketiciler
bakımından tehlikeleri, kişisel teminatların ilişkisi, Tüketici Hukukunda
kişisel teminatlarla ilgili genel düzenleme, tüketici kredileri ve kredi
kartları ile ilgili özel düzenlemeler ve bu sözleşmelere verilen diğer kişisel
teminatlar güncel Yargıtay kararları çerçevesinde değerlendirilerek
incelenecektir.
I. TÜKETİCİ
KREDİSİ
SÖZLEŞMESİNİN
VE
KREDİ
KARTI SÖZLEŞMESİNİN TÜKETİCİLER BAKIMINDAN
TEHLİKELERİ
Ülkemizde tüketici kredisi ve kredi kartı kullananların sayısı çok
yüksek oranda olduğundan3 tüketicilerin borçlanması ile ilgili hukuki
2
3
h ps://www.fonradar.com/ticari-kredi-karti-ile-normal-kredi-karti-arasindaki-7-fark/ (E. T.
26.04.2021)
Bireysel kredi kullanan kişi sayısı (takipteki krediler hariç) son bir yılda 2,5 milyon kişi
95
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında Tüketici Kredisi
ve Kredi Kartı Sözleşmelerindeki Kişisel Teminatlarla İlgili Değerlendirmeler
sorunlar çok artmıştır. 2020 yılında ise bütün dünyayı ve ülkemizi de
etkileyen koronavirüs pandemisinin etkisiyle tüketici kredisi kullanan
tüketicilerin sayısı daha fazla yükselmiştir4. Gerek tüketici kredisi
ve gerekse kredi kartı sözleşmelerinde pek çok tüketici, geleceği
düşünmeden aşırı borç altına girebilmektedir. Kredi alan tüketicilerin
çoğu zaman kendi ihtiyaçlarına uygun seçimler yapmaması bu
durumlara neden olmaktadır5. Sürekli reklamlarla bilinci etki altına
alınan tüketiciler kredi kullanmaya teşvik edilmektedir. Tüketici kredisi
sözleşmelerinde, ödünç veren satın alma gücünü ödünç alana faiz veya
benzeri karşılıkla vermektedir. Kredi kartı sözleşmelerinde kredi kartı
kullanan tüketiciler bonus, mil, puan gibi avantajların etkisinde kalarak
alışverişlerinde ciddi miktarda borç altına girmektedir. Bu sözleşmelerde
tüketiciler gecikme halinde borcunu hiç veya gereği gibi ödememekten
dolayı çok yüksek miktarlarda geri ödeme yapmak zorunda kalmaktadır.
Bu nedenle tüketicilerin bu türdeki kredi sözleşmeleri kurmadan önce
kredi verenin sözleşme şartları bakımından doğru ve detaylı şekilde
tüketicileri bilgilendirme yükümlülüğü bulunmaktadır6. Tüketicilerin
bu sözleşmelerle ilgili reklamlara karşı korunması için Ticari Reklam
Ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği7 m.25 hükmünde finansal
hizmetlerle ilgili reklamlarda belirtilen kurallara kredi verenin
uyması gerekir. Bu hükmün birinci fıkrasında göre faiz ve kâr payı
oranlarının yer aldığı reklamlarda, bu oranların doğru belirtileceği ve
vade sonunda elde edilecek toplam tutarı etkileyecek koşullara yer
verileceği, ikinci fıkrasında kredi hizmetlerine ilişkin reklamlarda faiz
ve kâr payı oranlarına yer verilmesi durumunda; kredinin tüketiciye
toplam maliyetinin aylık ve yıllık yüzde değeri açık ve anlaşılır şekilde
reklamın ana vaadinde belirtileceği ,üçüncü fıkrasında kredinin türü ve
vadesi, istenilen teminatların ya da aranan diğer özelliklerin veya geri
ödeme koşullarında tüketicilerin yanıltılmayacağı açıkça düzenlenmiştir.
Ayrıca kredi verenin kredi itibarını değerlendirme ve aşırı borçlanmayı
4
5
6
7
artarak 34 milyon kişiye ulaşmıştır. (h ps://www.riskmerkezi.org/Content/Upload/
istatistikiraporlar/ekler/2626/Risk_Merkezi_Aylik_Bulten_Ozeti_Kasim_2020.pdf, E. T.:
07.02.2021). Türkiye ‘de kredi kartı kullana sayısı Aralık 2020 itibariyle 75.697.214 sayısına
ulaşmıştır. (h ps://bkm.com.tr/pos-atm-kart-sayilari/ ,E.T. : 07.02.2021).
h ps://www.cumhuriyet.com.tr/haber/son-bir-yilda-287-bin-kisi-ilk-defa-ihtiyac-kredisikullandi-1765792, erişim tarihi: 07.02.2021). CEYLAN, Ebru, Tüketici Hukuku Alanında
Koronavirüs Sürecinin Etkileri , İstanbul Barosu Dergisi Temmuz – Ağustos 2020 , C. 94 S.
2020/4 , s. 15 vd.
ATAMER, M. Yeşim, Kredi ve Diğer Finansman Sözleşmelerinde Tüketicinin Korunması,
İstanbul 2016, s.12.
ATAMER, s. 67.
RG. 10.01.2015 S. 29232.
96
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
Prof. Dr. Ebru CEYLAN
önlemek için önlemler alma yükümlülüğü bulunmaktadır8. 2008/48
sayılı Tüketiciler için Kredi Sözleşmeleri Hakkında AB Direktifinin9 m.
8 hükmünde kredi sözleşmesinin kurulmasından önce kredi verenin,
tüketicinin kredi itibarını, tüketiciden ve diğer bankalardan alacağı
bilgiler çerçevesinde değerlendirmesi gerektiği düzenlenmiştir. Ancak
burada tüketicinin itibarının ne zaman kredi almaya yeterli olacağı
konusunda bir düzenleme bulunmamaktadır. Türk Hukukunda ise
kredi kartı limitleri, tüketicinin gelirine göre belirlenmektedir. Banka
Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmelik m.22/III hükmüne göre10
ilk defa kredi kartı sahibi olacak bir gerçek kişinin tüm kart çıkaran
kuruluşlardan temin ettiği kredi kartları için tanınacak toplam kredi
kartı limitinin, ilk yıl için, ilgilinin aylık ortalama net gelirinin iki katını,
ikinci ve sonraki yıllar için ise dört katını aşamayacağı belirtilmiştir.
Tüketici, tüketici kredisi sözleşmeleri ve kredi kartı sözleşmelerinin
kurulması aşamasında11 sözleşmenin belirli şekle bağlanması ve zorunlu
içeriği ile korunmaktadır. Ayrıca tüketici kredilerinde tüketiciler
cayma hakkına da sahiptir. Tüketici kredisi sözleşmeleri ve kredi
kartı sözleşmelerinin ifası aşamasında12 faiz ve benzeri taleplere karşı
sınırlayıcı hükümlerle Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin
Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik ‘te tüketici kredileri için m. 10 ve
kredi kartları için m.11 hükümlerindeki ücretlerle, ilgili sınırlamalarla ve
yeniden yapılandırmalarla tüketiciler korunmaktadır.
II. TÜKETİCİ KREDİLERİ VE KREDİ KARTLARI İLE İLGİLİ
DÜZENLEMELER
A.Tüketici Kredileri Bakımından
4077 sayılı TKHK. ‘nun yürürlüğe girmesine kadar kredi veren
kuruluşlara karşı tüketicilerin korunması için bir düzenleme
bulunmuyordu13. Tüketici kredisi, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması
Hakkında Kanun’un14 (TKHK.) yürürlüğe girmesiyle m. 10 hükmünde
8
9
10
11
12
13
14
ATAMER, s. 82.
h ps://eur-lex.europa.eu/legal-content/FR/TXT/HTML/?uri=CELEX:32008L0048&from=FR
(E. T. 01.02.2021).
Bu hüküm en son RG. T. 25.09.2020 S. 31255 ‘deki çıkarılan Yönetmelik ile yeniden
düzenlenmiştir.
ATAMER, s. 90 vd.
ATAMER, s.115 vd.
AKİPEK, Şebnem, Tüketici Kredileri, Milli Şerh, Editörler: Av. Hakan Tokbaş –Yrd. Doç.
Dr. Özlem Tüzüner, İstanbul 2016, s.482 vd.
RG. 08.03.1995 S. 22221.
97
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında Tüketici Kredisi
ve Kredi Kartı Sözleşmelerindeki Kişisel Teminatlarla İlgili Değerlendirmeler
ilk defa düzenlenmişti. 4077 sayılı TKHK. m. 10 hükmünde tüketici
kredilerinin tanımı yapılmamıştı15. Bu hükümde tüketicilerin banka
veya benzeri finans kurumlarına bir mal veya hizmeti satın almak
amacıyla banka veya finansman kuruluşuna başvurarak tüketici kredisi
alabilecekleri düzenlenmişti. Daha sonra 2003 yılında 4822 sayılı
Kanunla 16 değiştirilen m.10 hükmünde, tüketicilerin bir mal veya hizmet
edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredinin tüketici
kredisi olduğu belirtildi. Bu krediler yanında kredi kartı ile mal veya
hizmet temini neticesinde nakdi krediye dönüşen veya kredi kartı ile
nakit çekmek suretiyle kullanılan krediler de tüketici kredisi sayılarak
TKHK. m. 10 hükümlerine tâbi oldu (4077 sayılı TKHK.m.10/A).
Tüketici kredileri mesleki ve ticari amaç dışında alınan kredilerdir17.
Tüketici kredisi sözleşmesi, kredi alan tüketici ile kredi vermeye yetkili
kişiler arasında yapılan sözleşmedir18. Bu sözleşmenin tarafları kredi
veren ve tüketicidir. İşte bu nedenle tüketici kredisi sözleşmesi, bir
tüketici sözleşmesidir.
Kredi veren, 4077 sayılı TKHK m.3 k hükmüne göre mevzuatları
gereği tüketicilere nakit kredi vermeye yetkili olan banka, özel finans
kuruluşu ve finansman şirketlerini belirtmekteydi, yeni 6502 sayılı
TKHK.m.3ğ hükmüne göre, mevzuatı gereği tüketicilere kredi vermeye
yetkili olan gerçek veya tüzel kişiyi belirtmektedir.
Krediyi alan kişinin mutlaka “tüketici” sıfatını taşıması gereklidir.
Türk Hukukunda Avrupa Birliği Hukukundan farklı olarak tüketici
niteliğini, gerçek ve tüzel kişiler taşıyabilir. Tüketici, eski 4077 sayılı
TKHK. m. m.3e hükmüne göre bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki
olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel
kişiyi belirtmekteydi, yeni 6502 sayılı TKHK m.3 k hükmüne göre ticari
veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişidir.
Tüketici Hukukumuzdaki pek çok tanım, büyük ölçüde Avrupa
Birliği Hukukundan etkilenmiştir. 22 Aralık 1986 tarihli 87/102
15 AKİPEK, Şebnem, Türk Hukuku ve Mukayeseli Hukuk Açısından Tüketici Kredisi, Ankara
1999, s. 143-144; GEZDER, Ümit, Tüketici Kredisi Sözleşmeleri, İstanbul 1998, s. 22;
REİSOĞLU, Seza, Tüketici Kredileri Hukuki Sorunlar :4077 Sayılı Yasada Değişiklik Öngören
Taslak, Bankacılar Dergisi, S. 69, 2008, s.50 vd.
16 RG. 14.03.2003 S. 25048.
17 AKİPEK, Şerh, s.482.
18 ASLAN, İ. Yılmaz, Bankacılar İçin Tüketici Hukuku, İstanbul 2016, s.108; KARA, İlhan, 6502
Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna Göre Hazırlanmış Tüketici Hukuku, 2.
Baskı, Ankara 2021, s. 1181.
98
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
Prof. Dr. Ebru CEYLAN
sayılı Tüketici Kredileri ile ilgili ilk Avrupa Birliği Direktifi’nde üye
devletler açısından tüketici kredileri için bağlayıcı standart ölçütleri
düzenlenerek üye devletlerin düzenleme yapmasını öngörmüştü. Bu
Direktife göre “tüketici” Direktif kapsamına giren işlemleri mesleki ve
ticari faaliyetleri dışında kalan özel amaçlarıyla hareket eden gerçek
kişilerdi 19. Bu Direktifin kaldırılmasından sonraki 2008/48 sayılı AB
Direktifi m.3 a hükmüne göre de tüketicinin, mesleki ve ticari faaliyetleri
dışında kalan özel amaçlarıyla hareket eden gerçek kişiler olduğu kabul
edilmiştir20. 87/102/CEE sayılı Avrupa Birliği Direktifi’nde tüketici
kredisi sözleşmesi “kredi verenin, bir tüketiciye ödemenin geri bırakılması,
ödünç verilmesi veya başka benzeri mali destek verilmesini taahhüt e iği ya da
taahhüt etmeyi vaade iği bir sözleşmedir”21. 2008/48 sayılı Tüketiciler için
Kredi Sözleşmeleri Hakkında Direktif m. 3 c hükmüne göre tüketici
kredisi sözleşmesi “kredi verenin, tüketiciye ertelenmiş ödeme, ödünç verme
ve benzeri finansal kolaylıklar şeklinde kredi verdiği ya da kredi vermeyi taahhüt
e iği sözleşme” yi ifade etmektedir. 6502 sayılı TKHK.m.22/I hükmüne
göre tüketici kredisi sözleşmesi, kredi verenin tüketiciye faiz veya
benzeri bir menfaat karşılığında ödemenin ertelenmesi, ödünç veya
benzeri finansman şekilleri aracılığıyla kredi verdiği veya kredi vermeyi
taahhüt ettiği sözleşmedir. Tüketici Kredisi Sözleşmeleri Yönetmeliği 22
m.4 n hükmünde bu tanım bulunmaktadır.
Tüketici kredisi sözleşmesinin kurulabilmesi için, kredi kullanan
kişinin tüketici sıfatına sahip olması, kredi verenin kredi vermeye yetkili
bir kuruluş olması, alınan kredi ile tüketicinin finansmanının sağlanması,
kredi verenin karşılığında faiz ya da benzeri bir menfaat elde etmesi
ve tarafların sözleşme yapma konusunda anlaşmaları gerekir23. Gerek
4077 sayılı TKHK.m.10 hükmüne ve gerekse 6502 sayılı TKHK.m.22/
III hükmüne göre bu sözleşmenin geçerli olması için yazılı şekilde
kurulması gereklidir. Sadece tüketici, sözleşmenin geçerli olmadığını
ileri sürebilir24.
19 CEYLAN, Ebru, Avrupa Birliği Hukukunda ve Türk Hukukunda Tüketici Kredileri I,
Türkiye Barolar Birliği Dergisi Y. 2008, S. 79, s.35 vd.
20 CEYLAN, Avrupa Birliği -I, s.37 vd.
21 CEYLAN, Avrupa Birliği-I, s.37.
22 RG. T.22.05.2015 S. 29353.
23 ZEVKLİLER,Aydın/ÖZEL , Çağlar Tüketicinin Korunması Hukuku , Ankara 2016 , s. 228
vd.; AKİPEK, Şerh, s.490; GÜMÜŞ , M. Alper, Tüketici Kanunu Şerhi, İstanbul 2014, s. 178
vd.; KARA, s. 1181-1187 ; CEYLAN, Ebru, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında
Kanun ‘undaki Tüketici Kredileriyle İlgili Yeni Düzenlemeler, İstanbul Barosu Dergisi
Tüketici Hukuku Özel Sayısı, C. 88 , 2014 Özel sayı : 1 , s. 64.
24 AKİPEK, Şebnem, Tüketici Kredisi ve Kredi Kartı Bakımından Tüketicinin Korunması,
Terazi Aylık Hukuk Dergisi, C.9, Özel Sayı, Kasım 2014, s.60.
99
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında Tüketici Kredisi
ve Kredi Kartı Sözleşmelerindeki Kişisel Teminatlarla İlgili Değerlendirmeler
B. Kredi Kartları Bakımından
Kredi kartları, malları ve hizmetleri elde etmekte önemli bir ödeme
aracı olarak günümüzde çok kullanılmaktadır. Kredi kartı kullanan
tüketici ödemelerini belli bir vadede veya erteleyerek ödeyebilir,
böylece kredi kartı çıkaran kuruluş tüketiciye bir kredi imkânı sunmuş
olmaktadır25.Tüketiciye iki alanda kredi kartları kolaylık sağlamaktadır.
Birincisi tüketici malın veya hizmetin bedelini peşin ödemekten
kurtulmaktadır, ikincisi döner kredi kullanma kolaylığı sağlamasıdır26.
Döner kredi tüketicilere verilen ve zaman sınırı veya taksit ödemesi
bulunmayan bir kredi türüdür27.
Kredi kartları 2003 yılında 4822 sayılı Kanun ile 4077 sayılı TKHK. ‘na
eklenen m.10/A hükmüyle ilk defa düzenlenmiştir28 . Bu hükümde kredi
kartının tanımı yapılmamıştı, ancak tabi olacağı düzenleme belirtilmişti.
Kredi kartı ile mal veya hizmet alımı sonucu nakdi krediye dönüşen
veya kredi kartı ile nakit çekim suretiyle kullanılan kredilerin de m. 10
hükümlerine tabi olduğu düzenlenmişti. Ancak, bu tür krediler hakkında
m.10/II hükmünün (a), (b), (h) ve (ı) bentleri ile m.10/IV hükmünün
uygulanması yasaktı. Daha sonra 2006 yılında çıkarılan 5464 sayılı Banka
Kartları ve Kredi Kartları Kanunu29 ( BKKKK.) ile kredi kartı sisteminin
ilişkileri ve işleyişi ile ilgili olarak geniş şekilde düzenlenmiştir30.
5464 sayılı BKKKK. m. 3 e hükmüne göre kredi kartı, ”nakit kullanımı
gerekmeksizin mal ve hizmet alımı veya nakit çekme olanağı sağlayan basılı
kartı veya fizikî varlığı bulunmayan kart numarasını” ,kart çıkaran kuruluş
ile “banka kartı veya kredi kartı düzenleme yetkisini haiz bankalar ile diğer
kuruluşlar”, kart hamili ile “banka kartı veya kredi kartı hizmetlerinden
yararlanan gerçek veya tüzel kişi “ belirtmektedir.
6502 sayılı TKHK. ise tüketici kredisi kapsamında m.22/II hükmünde
bütün kredi kartı sözleşmelerini değil , bazı kredi kartı sözleşmelerini
25 AKİPEK, Şerh, s.493.
26 AKİPEK, Şerh, s.494.
27 bkz . h ps://www.tbb.org.tr/tr/ana-sayfa/arama-sonuclari/315/?aranan=+d%C3%B6ner+kre
di; h ps://egitimportali.tbb.org.tr/Egitim/Kategoriler ( E. T. 26.04.2021).
28 ASLAN, s. 148 ; AKİPEK, tüketici , s.63 ;CEYLAN , Ebru , Kredi Kartı Kullanan Tüketicinin
Hukuki Durumu , Doçentlik Tezi , İstanbul 2010, s.16 vd.
29 RG. 01.03.2006 S. 26095.
30 ASLAN, s. 148;AKİPEK, tüketici ,s. 63 ; CEYLAN , Ebru , 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi
Kartları Kanununa Göre Kredi Kartları Hükümleri Çerçevesinde Tüketicinin Korunması,
Tüketici Hukukunda Güncel Sorunlar” , Editör Dr. Gözde Zeytin Çağrı, İstanbul Şubat
2020 , s.29 vd.
100
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
Prof. Dr. Ebru CEYLAN
düzenlemiştir31. Kredi kartının 6502 s. TKHK m.22/II anlamında tüketici
kredisi sayılması için faiz veya benzeri menfaat karşılığında ödemenin
üç aydan daha fazla süre ertelenmesi veya benzer şekilde taksitle
ödeme imkânı sağlaması gerekir. Tüketici kredisi olarak nitelenen kredi
kartlarına uygulanacak faiz oranının kredi kartı sözleşmesinde belirlenen
orandan fazla olamayacağı da m.22/II hükmünde belirtilmiştir. Ayrıca
6502 s. TKHK.m.31/III hükmüne göre kart çıkaran kuruluşların
tüketicilere yıllık üyelik kart aidatı ve benzeri isim altında ücret tahsil
etmedikleri bir kredi kartı sunmak zorundadır. Böylece tüketicilerin
ücretsiz şekilde kredi kartı kullanma imkânı da bu hükümle tanınmıştır32.
III. TÜKETİCİ HUKUKUNDA KİŞİSEL TEMİNATLARLA İLGİLİ
DÜZENLEMELER
A. Tüketici İşlemlerinde Kişisel Teminatın Kefalet Sayılması Kuralı
Tüketici sözleşmeleri, ticari veya mesleki faaliyetleri çerçevesinde
hareket edenlerle tüketiciler arasında kurulan işlemlerdir33. 4077 sayılı
TKHK.‘da tüketici işleminin tanımı yapılmamıştı . 6502 sayılı TKHK.m. 3
(l) hükmüne göre “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil
olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da
hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan,
eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil
olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem tüketici işlemidir”. Bu tanımla
beraber taraflardan birinin tüketici olduğu bütün sözleşmeler geniş bir
şekilde tüketici işlemi kapsamına girmiştir.
Gerek tüketicinin gerekse karşı tarafın, tüketici sözleşmesi nedeniyle
borçlandığı edimi yerine getirmediği durumlarda teminat verilmişse
bu teminatlar, alacaklının alacağına kavuşmasında önemli rol
oynamaktadır. Teminatlarla ilgili emredici nitelikte genel bir düzenleme,
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun m. 4/VI
hükmünde bulunmaktadır. Bu hükme göre tüketicinin borcu için karşı
31 CEYLAN, Ebru, Kredi Kartıyla İlgili 6502 Sayılı Yeni Tüketicinin Korunması Hakkında
Kanun ‘un Getirdiği Yenilikler, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, S. 117, Mart – Nisan 2015,
s.233 vd.
32 CEYLAN, kredi kartı, s.233 vd.
33 ZEVKLİLER/ÖZEL, s. 95; GÜMÜŞ, s. 9; HAVUTÇU, Ayşe, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması
Hakkında Kanun ‘un Konu Bakımından Uygulama Alanı: Özellikle Tüketici İşlemleri
Bakımından Kanun ‘un Kapsamı, Terazi Aylık Hukuk Dergisi, C. 9, S. Özel sayı, Kasım 2014,
s.8 vd .; CEYLAN , Ebru , 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamına
Giren Tüketici Sözleşmeleriyle İlgili Değerlendirmeler, Legal Hukuk Dergisi Haziran 2020,
C. 18 S. 210, s. 2489-2528.
101
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında Tüketici Kredisi
ve Kredi Kartı Sözleşmelerindeki Kişisel Teminatlarla İlgili Değerlendirmeler
tarafa verilen ve karşı tarafın tüketiciye vereceği kişisel teminatlarla ilgili
genel bir hüküm getirilmiştir. Bu hükme göre tüketicinin edimlerine
karşılık olarak kişisel teminat alınması halinde ismi ne olursa olsun adi
kefalet sayılacağı, tüketiciye verilen kişisel teminatların ise aksine bir
düzenleme yoksa müteselsil kefalet sayılacağı belirtilmiştir. Kanunun
kişisel teminat veren kişiyi korumak istemesinin sebebi, kefillerin
genellikle asıl borçluyla yakın ilişkilerine dayanarak yapmak zorunda
kaldıkları kefalet sözleşmesinde ekonomik riske girmeleri ve gerek bilgi
ve gerekse tecrübe bakımından ticari iş yapan banka karşısında zayıf
konumda olmalarıdır34.
4077 sayılı TKHK.’da, 4822 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önce
kişisel teminatlarla ile ilgili bir düzenleme yoktu. Eski 4077 sayılı TKHK
döneminde ise sadece tüketici kredilerinde (m.10/III) ve konut finansmanı
kredilerinde ( m.10 /B-VIII ) şahsi teminat verilmesi halinde kredi verenin
asıl borçluya başvurmadan kefilden borcun ifasının istenemeyeceği
düzenlenmişti. Bu hükümlerle, tüketici kredisinde kefil olan kişinin
kefaletinin adi kefalet olması yönünde bir kural getirilmişti35. Bu
düzenlemelerdeki “asıl borçluya başvurmadan” ifadesindeki başvurudan
ne anlaşılması gerektiği konusunda hükümde açıklık bulunmadığı için
tartışma doğmuştu. Yargıtay kararlarında 36 ve doktrinde37 pek çok yazar
tarafından asıl borçluya ihtarname gönderilmesi halinde kredi borcunun
ödenmesinin ve bu ihtarnamede verilen süre içinde ihtarın sonuçsuz
kalmasının yeterli olmadığını, asıl borçluya icra takibi başlatılarak asıl
borçlu hakkında aciz vesikasının alınmasının gerektiği belirtilmişti.
01.03.2006 tarihinde Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Kanun
34 SERDAR, İlknur, Tüketici Kredilerinde Teminat, Terazi Hukuk Dergisi, Özel Sayı, C. 9,
Kasım 2014, s.78,79.
35 ZEVKLİLER, Aydın /AYDOĞDU,Murat , Tüketicinin Korunması Hukuku , 3. Baskı , İzmir
2004, s.293;ÖZTEK ,Selçuk ,Genel Olarak Tüketici Kredileri ve Tüketici Kredilerinde Kişisel
Teminatlar , Bankacılar Dergisi , S.67 ,2008 , s.13.
36 YHGK.22.06.2011 T. E. 2011/13-303 K.2011/437 s. K.; Y.19. HD.10.03.2010 T. E. 2010/394
K.2010/2499 s. K.; Y. 12. HD.11.02.2010 T. E. 2009/20733 K. 2010-2915 s. K. ( www.lexpera.
com.tr ; erişim tarihi: 26.12.2020).
37 ZEVKLİLER/AYDOĞDU,s.293; ÖZTEK, s.13-14 ; ALTOP, Atilla, Tüketicinin Korunması
Hakkında Kanun ve Türk Borçlar Kanunu Çerçevesinde Tüketici Kredisi Sözleşmesi,
Uluslararası Tüketici Hukuku Sempozyumu, 24-25 Kasım 2011, Metinler Kitabı, s.91;
ÇEKER, Mustafa, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında Kredi Kartı
Borcunun Ödenmemesi ve Hukuki Sonuçları, Erzincan Hukuk Fakültesi Dergisi, C.VIII ,
S. 1-2 Yıl 2004 , s.430; HELVACI , İlhan , Banka Kredi Sözleşmeleri Çerçevesinde Adi Kefalet
Sözleşmesine İlişkin Gelişmeler ,İÜHFM C.LXV S. 1 ,Y. 2007 , s.272; AKİPEK, Şebnem, “
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Çerçevesinde Kredi Kartları “AÜHFD, Y.2003
C.52 S.3 , s.116; CEYLAN , Ebru ,Avrupa Birliği Hukukunda ve Türk Hukukunda Tüketici
Kredileri II, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, Y.2009,S.80, s.135.
102
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
Prof. Dr. Ebru CEYLAN
m.24/V hükmünde kart hamilinin borcu kefile bildirilmedikçe kefil
için temerrüt durumunun oluşmayacağının sözleşmede gösterileceği,
sözleşme hükümlerinde kefilin sorumluluğunu artırıcı nitelikteki
değişikliklere ve kartın kullanım limitinin yükseltilmesine ilişkin olarak
kefilin ek şartlara dair sorumluluğunun başlaması için kefilin yazılı
onayının alınmasının şart olduğu, kredi kartı kullanımlarındaki kefaletin
Borçlar Kanununda belirtilen adi kefalet hükümlerine tâbi olduğu , asıl
borçluya başvurulup borcun tahsili için tüm yollar denenmeden kefilden
borcun ifasının istenemeyeceği düzenlenmiştir. Eski TKHK.m. 10/A
hükmünde ise kredi kartı ile mal veya hizmet alımı sonucu nakdi krediye
dönüşen veya kredi kartı ile nakit çekim suretiyle kullanılan kredilerin
tüketici kredisi ile ilgili m.10 hükmüne atıf yapılmıştı. Bu durumda
BKKKK. m.24/V hükmü ile bu hüküm arasında çelişki doğmuştu. Bu
nedenle 6502 s. TKHK.m. 4/VI hükmü ile emredici kural konularak
tüketici işlemlerinde şahsi teminatların tüketicinin edimlerine karşılık
alındığı takdirde hangi isim altında olursa olsun TBK. ‘da yer alan “adi
kefalet” sayılması kanımızca isabetli olmuştur. Bu hüküm ile hem tüketici
hem de tüketici lehine teminat veren kişi de korunmuştur. Tüketici
Kredileri Yönetmeliğinin m.28 hükmünde de aynı kural tüketici kredileri
tekrarlanmıştır.
TKHK.m.4/VI hükmü ile tüketicinin alacaklarına ilişkin karşı tarafın
verdiği teminatların diğer kanunlarda hüküm bulunmadıkça “müteselsil
kefalet“ sayılacağı düzenlenmiştir. Böylece tüketici, alacakları bakımından
da korunmuştur, ancak tüketiciye alacakları için verilen kişisel teminat
eğer “garanti “ ise müteselsil kefalet sayıldığında tüketicinin menfaati
bakımından değerlendirildiğinde teminat değerini azal ığı için
kanımızca da haklı olarak doktrinde eleştirilmiştir38. Müteselsil kefalete
dönüşümde müteselsil kefalete nazaran daha hafif sorumluluk getiren
kişisel teminatlar için kabul edileceğinin düzenlenmesi kanımızca daha
isabetli olurdu.
TBK.m.582/III hükmüne göre kefil kanundan aksi anlaşılmadıkça
kendisine tanınan def’i hakkından önceden feragat edemez, ancak
sonradan vazgeçebilir. Ancak 6502 s. TKHK. m.4/VI hükmünün emredici
niteliği gereği tüketici sözleşmesine kefil olan kişi def’i haklarından
38 GÜMÜŞ, s.47; ÖZEN, Burak, Tüketici Kredileri Çerçevesinde Verilen Kişisel Teminatların
Geçerliliği, 3. Tüketici Hukuku Sempozyumu, Düzenleyiciler: Av. Hakan Tokbaş, Prof. Dr.
Fehim Üçışık, Ankara, 2014, s.294; COŞKUN YORULMAZ, Zeynep, Tüketici Sözleşmelerinde
Şahsi Teminatlar, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi Özel Hukuk
Anabilim Dalı, İstanbul 2018, s. 98.
103
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında Tüketici Kredisi
ve Kredi Kartı Sözleşmelerindeki Kişisel Teminatlarla İlgili Değerlendirmeler
feragat edemez. Kanımızca tüketici sözleşmesine kefil olan kişinin def’i
hakkından feragat edememesi tüketicinin korunması bakımından isabetli
olmuştur, çünkü kanun koyucunun adi kefalet hükümleri aracılığıyla
tüketici lehine sağlamaya çalıştığı koruma bakımından uygun olmuştur39.
B. Kefalet Sözleşmesinin Şekil ve İçerik Bakımından Geçerli Olma
Şartları
1. Adi Kefalet Sözleşmesi Bakımından
6098 sayılı TBK. ‘nun adi kefalet sözleşmesi ile ilgili hükümleri kefili
korumak ve kefilin sözleşmeyi yaparken düşünmeye sevk etmek amacını
taşımaktadır
Kefilin adi kefil sıfatıyla yükümlülük altına girdiği ve borcunun tali
borç olduğu kefalet türüne “adi kefalet“ denilmektedir40.
Öncelikle adi kefalet sözleşmesinin geçerli olması için geçerli bir asli
borcun bulunması gerekir. TBK.m.582 hükmüne göre asli borç, mevcut
olabildiği gibi gelecekte doğacak veya koşula bağlı da olabilir. Bir başka
deyişle asli borcun kefalet sözleşmesinin yapıldığı anda var olması şart
değildir 41. Kural olarak asıl borç geçerli olmalıdır. Ancak bunun istisnası
olan TBK.m.582/II hükmüne göre yanılma veya ehliyetsizlik nedeniyle
sorumlu olmadığı bir borç için kişisel güvence veren kişi yükümlülük
altına girdiği sırada sözleşmeyi sakatlayan eksikliği biliyorsa kefalete
ilişkin kanun hükümlerinden sorumlu olacaktır.
Kefilin kefalet ehliyetine sahip olması gerekir42. Evli kişilerin kural
olarak kefil olması diğer eşin yazılı rızasına TBK.m.584 hükmünde
bağlanmıştır. Evli kişilerin bazı hukuki işlemleri eşlerin evlilik yaşantısını
etkilemektedir, kefalet sözleşmesi de borçlandırıcı bir sözleşme olduğu
için özel şarta bağlanmıştır43. Bu hükme göre, kefalet sözleşmesi
kurulması ile ilgili eşin yazılı rızasını sözleşme kurulmadan önce veya en
39 Aynı kanaa e OĞUZ, Uğur, Tüketici Kredilerinde Kefalet Sözleşmesi, Yayınlanmamış
Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Okan Üniversitesi Hukuk Anabilim Dalı Ekonomi Hukuku
Programı, İstanbul 2019, s.68.
40 EREN, Fikret, Borçlar Hukuku Özel Hükümler, 7. Baskı, Ankara 2019, s.786; KILIÇOĞLU,
Ahmet, Borçlar Hukuku Özel Hükümler, Ankara 2019, s.662; YAVUZ, Cevdet, Borçlar
Hukuku Dersleri (Özel Hükümler) ,6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’na Göre Güncellenmiş
ve Yenilenmiş 16. Baskı, Hazırlayanlar: Prof. Dr. Cevdet Yavuz –Prof. Dr. Faruk Acar –Prof.
Dr. Burak Özen, İstanbul 2019, s.804.
41 EREN, s.781; KILIÇOĞLU, s.645.
42 EREN, s.783; KILIÇOĞLU, s. 650.
43 KILIÇOĞLU, s.653; YAVUZ, s. 793.
104
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
Prof. Dr. Ebru CEYLAN
geç kurulması sırasında vermesi gereklidir. Eğer mahkemenin verdiği bir
ayrılık kararı veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı varsa bu düzenleme
uygulanmaz. Kefalet sözleşmesinde sonradan kefilin sorumlu olacağı
miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine
veya kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına neden
olmayan değişiklikler için eşin rızası aranmamaktadır. Bu kuralın
istisnaları TBK.m.584/III hükmünde44 düzenlenmiştir.
TBK.m.583/I hükmüne göre adi kefalet sözleşmesinin geçerli olması
için yazılı şekil şartlarına uygun düzenlenmesi gerekir. Bu hükme göre
kefil, adi kefalet sözleşmesinde sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet
tarihinin kendi el yazısıyla belirtmek zorundadır45. Kendi adına kefil
olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü
kişiye adi kefil olma vaadinde bulunulması halinde de aynı şekil şartları
yerine getirilmelidir ( TBK.m.583/II). Kefil ve alacaklının, adi kefalet
sözleşmesinde adi kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla
sınırlandırması mümkündür. Adi kefalet sözleşmesinde kurulduktan
sonra yapılacak değişikliklerde kefilin sorumluluğunu artıracak değişiklik
ancak adi kefaletin şekline uyularak yapılabilir ( TBK.m.583/III).
2. Müteselsil Kefalet Sözleşmesi Bakımından
Kefilin müteselsil kefil sıfatıyla yükümlülük altına girdiği kefalet
türüne “müteselsil kefalet” denilmektedir46. Müteselsil kefalette kefilin
sorumluluğunun tali niteliği adi kefalete göre daha zayıftır, ancak fer’i
niteliğini korumaktadır47.
Müteselsil kefalet sözleşmesinin yapılması için bir geçerli asli borcun
bulunması gerekir48. TBK.m.582 hükmüne göre asli borç, mevcut
olabildiği gibi gelecekte doğacak veya koşula bağlı olabilir.
44 Bu hükme göre ticaret siciline kayıtlı işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da
yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletlerde mesleki faaliyetleri
ile ilgili olarak esnaf ve sanatkarlar siciline kayıtlı esnaf ve sanatkarlar tarafından verilecek
kefaletler , 27.12.2006 tarihli ve 5570 s. Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz
Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek
kefaletlerde ve tarım kredi , tarım satış ve esnaf ve sanatkarlar kredi ve kefalet kooperatifleri
ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek
kefaletlerde eşin rızası aranmamaktadır.
45 EREN, s. 785; YAVUZ, s. 799 vd.; KILIÇOĞLU, s. 651 vd.
46 KILIÇOĞLU, s.664; EREN, s. 787; YAVUZ, s.808.
47 YAVUZ, s.809.
48 EREN, s.781; KILIÇOĞLU, s.645.
105
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında Tüketici Kredisi
ve Kredi Kartı Sözleşmelerindeki Kişisel Teminatlarla İlgili Değerlendirmeler
Kefilin kefalet ehliyetine sahip olması gerekir49. Evli kişilerle
ilgili olarak belirtilen hususlar müteselsil kefalet için de uygulanır
(TBK.m.584).
TBK.m.583/I hükmüne göre müteselsil kefalet sözleşmesinin geçerli
olması için yazılı şekil şartlarına uygun düzenlenmesi gerekir. Bu
hükme göre kefil, müteselsil kefalet sözleşmesinde sorumlu olduğu
azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olarak sıfatıyla veya bu
anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kendi el
yazısıyla belirtmek zorundadır50.
Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa
veya bir üçüncü kişiye müteselsil kefil olma vaadinde bulunulması
halinde de aynı şekil şartları yerine getirilmelidir ( TBK.m.583/II). Kefil
ve alacaklı, adi kefalet sözleşmesinde müteselsil kefilin sorumluluğunu
borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırması mümkündür. Müteselsil
kefalet sözleşmesinde kurulduktan sonra yapılacak değişikliklerde
kefilin sorumluluğunu artıracak değişiklik ancak müteselsil kefaletin
şekline uyularak yapılabilir ( TBK.m.583/III).
C.Tüketici Sözleşmelerinde Kefaletten Başka Bir Kişisel Teminatın
Kararlaştırılması
6502 s. TKHK. m.4 /VI hükmünde tüketiciden alınacak kişisel teminat
bakımından adi kefalet zorunluluğu getirmiştir. Ancak TKHK. m.4
f. 6 hükmüne aykırılık halinde hangi yaptırımının geçerli olduğunu
belirtmemiştir. Bu nedenle doktrinde yaptırım hakkında çeşitli görüşler
ileri sürülmüştür.
Doktrinde bir görüş51 , kefale en başka bir kişisel teminatı tarafların
kararlaştırmaları durumunda bu teminatın geçersiz olacağını ancak
kesin hükümsüz sayılmayarak yasal tahvil ile kefalete dönüşeceğini ileri
sürmüştür. TKHK.m.4/VI hükmüne aykırılık halinde diğer bir görüş52
“değiştirilmiş kısmi butlanın “geçerli olacağını ileri sürmektedir. Bu
49 EREN, s.783; KILIÇOĞLU, s. 650
50 EREN, s. 785; YAVUZ, s. 799 vd.; KILIÇOĞLU, s. 651 vd.
51 ALTOP , Atilla , Bankacılık Sektöründeki Tüketici İşlemlerinde Tüketicinin Edimlerine
Karşılık Olarak Alınan Şahsi Teminatlar , Yürürlüğe Beş Kala 6502 Sayılı Kanuna Göre
Bankacılık ve İnşaat Sektörlerindeki Tüketici Hukuku ve Uygulamaları , Ankara 2014 ,
s.10-11; GÜMÜŞ , s.46.
52 ÖZEN , sempozyum, s.291; ÖZEN , Burak , Madde 4 : Temel İlkeler , Milli Şerh , Editörler: Av.
Hakan Tokbaş –Yrd. Doç. Dr. Özlem Tüzüner , İstanbul 2016, s.114; COŞKUN YORULMAZ,
s.96.
106
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
Prof. Dr. Ebru CEYLAN
görüş yapılan sözleşmenin tamamen kesin hükümsüz sayılmayacağını,
tarafların adi kefalet sözleşmesi kurdukları yönünde anlaşmış
sayılacaklarını belirtmektedir. Ayrıca TBK.m.27/II nedeniyle geçersiz
olan kısım olmasaydı bu sözleşmenin hiç yapılmayacak olduğu da
ileri sürülemez. Bu teminat türleri geçerli olmayacak, tarafların farazi
iradelerine bakılmadan kendiliğinden adi kefalete dönüşecektir. Bu yazar
tüketicinin alacaklarına ilişkin verilen kişisel teminatlar bakımından ise
eğer kişisel teminat adi kefalet ise, burada değiştirilmiş kısmi butlanın
söz konusu olacağını, borca katılma gibi kefalet dışında bir teminat ise
burada da yasal tahvilin söz konusu olacağını ileri sürmektedir. Bir başka
görüş53 ise burada tahvilin veya değiştirilmiş kısmi butlanın söz konusu
olmadığını, bir atfın söz konusu olduğunu adi kefalet sayılacağından
kasdedilenin, bu sözleşmelerin sonuçlarına adi kefalet sözleşmesi
hükümlerinin uygulanacağını belirtmektedir.
Tahvil kavramı ve değiştirilmiş kısmi butlan kavramları birbirinden
farklıdır. Tahvilde, sözleşmenin bütününün geçersiz olması
aranmaktadır. Halbuki değiştirilmiş kısmi butlan halinde sözleşmenin
yalnızca bir kısmı geçersizdir.
Borçlar Hukukunda bir sözleşme şekle uyulmadığı için geçersiz
ise bu sözleşme yerine taraflar aynı veya benzer amaca başka bir
sözleşme ile ulaşabileceklerse geçersiz olan sözleşmenin yerine bu
sözleşmenin geçmesine “tahvil“ denilmektedir54. Tahvilin iradi ve
kanuni olarak iki türü vardır. Tarafların tahvil edilen asıl işlemi yapma
iradelerinin anlaşıldığı iradi tahvil halinde tahvil yoluyla işlem ayakta
tutulmaktadır55. Kanuni tahvilde ise kanun gereği tarafların iradeleri
aranmadan bir işlem başka bir işleme dönüşmektedir56. Tahvilin objektif
ve sübjektif iki unsuru bulunmaktadır. Tahvilin objektif unsurundan
geçersiz bir sözleşmenin var olması ve geçersiz sözleşme yerine geçecek
bir sözleşmenin bulunması anlaşılmalıdır. Tahvilin sübjektif unsurundan
ise tarafların farazi iradesi anlaşılmalıdır. Taraflar asıl işlemin geçersiz
olduğunu bilselerdi ikinci işlemin geçerli olmasını isteyecekler ise bu
unsur gerçekleşir57.
53 KELEŞ , Adem , Tüketici Sözleşmelerinde Teminat , Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi,
Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı , Ankara 2015,
s.221.
54 EREN, Fikret , Borçlar Hukuku Genel Hükümler , 24. Baskı , Ankara 2019, s.333.
55 KANETİ, Selim, Hukuki İşlemlerin Çevrilmesi (Tahvili), İstanbul 1972, s.152-153.
56 KANETİ, s.157.
57 EREN, genel, s.334.
107
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında Tüketici Kredisi
ve Kredi Kartı Sözleşmelerindeki Kişisel Teminatlarla İlgili Değerlendirmeler
Kısmi butlanın türlerinden biri olan “değiştirilmiş kısmi butlan”
kavramı58 geçersiz hükmün yerine geçerli başka bir hükmün yerine
ikâme edilmesini belirtmektedir. Değiştirilmiş kısmi hükümsüzlüğün
“kanundaki emredici veya tamamlayıcı bir hükmün ikâme edilmesi” ve
“tarafların farazi iradelerine göre belirlenen hükmün ikâme edilmesi”
olarak iki türü bulunmaktadır. Kanundaki emredici bir hükmün ikame
edilmesi halinde, sözleşmenin geçersiz kısmı yerine kanunun emredici
hükmü geçmektedir, kanundaki tamamlayıcı bir hükmün ikâme edilmesi
halinde ise sözleşmenin geçersiz kısmı yerine ikâme edilecek hüküm
tamamlayıcı nitelikte ise sözleşme boşluğu bu hükümle dolmaktadır59.
Eğer sözleşmenin geçersiz kısmı yerine ikâme edilecek kanunda uygun
bir emredici veya tamamlayıcı bir hüküm bulunmazsa sözleşme boşluğu,
tarafların farazi iradelerine dayanılarak doldurulmaktadır60.
Kanımızca tüketici sözleşmelerinde tüketicinin borcu için verilen
teminatla ilgili ifade “müteselsil kefalet “veya” garanti sözleşmesi”
olarak sözleşmede bulunsa dahi bu ifadenin “adi kefalet” olarak
değerlendirilmesi 6502 sayılı TKHK. ‘na göre zorunludur . Ayrıca 6502 s.
TKHK.m.4/VI hükmünde tüketicinin borcu için adi kefalet zorunluluğu
getirilmesinden sonra buna aykırılık halinde getirilen teminatın Kanunda
“kesin hükümsü” sayılmasının açıkça belirtilmesinde yarar vardır 61 .
D. Diğer Kişisel Teminatların Kefalet Sayılabilmesi İçin Kefaletin
Geçerlilik Şartlarının Aranması ile İlgili Hukuki Sorun
TKHK.m.4/VI hükmündeki hükmün aksine bir kişisel teminat türünü
tarafların kararlaştırmaları durumunda, bu kişisel teminata kefaletin
geçerlilik şartlarına sahip olup olmaması hakkında doktrinde çeşitli
görüşler ileri sürülmüştür.
Doktrinde bir görüşe 62göre tarafların karar verdikleri kişisel
teminatın tahvili sonucunda TBK. ‘nun kefalet sözleşmesinin şekline
ilişkin hükümleri uygulanamaz. Bir başka görüşe63 göre hem gerçek
kişiler ve hem tüzel kişiler tarafından verilen kefalet dışındaki
58 KOCAYUSUFPAŞAOĞLU, Necip, “Değişik Kısmi Hükümsüzlük ve Genişletilmiş Kısmi
Hükümsüzlük Kavramları ile İlgili Düşünceler, Prof. Dr. Selim Kaneti ‘ye Armağan, İstanbul
1996, s.29 vd.
59 COŞKUN YORULMAZ, s.95.
60 bkz. KOCAYUSUFPAŞAOĞLU, s.27.
61 Aynı görüşte ÖZEN, Şerh, s.114.
62 GÜMÜŞ, s.47.
63 ALTOP, s.12; COŞKUN YORULMAZ, s.100.
108
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
Prof. Dr. Ebru CEYLAN
kişisel teminatlara TBK.’nun hükümleri uygulanacağından bu kişisel
teminatların kefaletin geçerlilik şartlarını taşıması gerekir. Kanımızca da
kefalet dışındaki kişisel teminatlar için TBK.m.583 hükmünde kefalete
ilişkin belirtilen şartlar aranmalıdır. TBK.m.603 hükmündeki kefalete
ilişkin ehliyet ve şekil sınırlamalarına da dikkat etmek gereklidir64.
Zira bu hükmünde kefaletin şekline, kefil olma ehliyetine ve eşin
rızasına ilişkin hükümler gerçek kişilerce kişisel teminat verilmesine
ilişkin başka ad altında yapılan diğer sözleşmelere de uygulanacağı
açıkça düzenlenmiştir. Garanti sözleşmesi kefalet sözleşmesine göre
çok daha ağır yükümlülük getiren bir sözleşmedir. Kefaletle getirilen
sınırlamaların garanti sözleşmesi için kabul edilememesi halinde bir
çelişki ortaya çıkacaktır. Bu hükümle bu çelişkinin belirli oranda ortadan
kalktığını belirten görüşe65 katılıyoruz.
E. Tüketicinin Borçlarına Karşılık Verilen Kişisel Teminatın Kefalet
Sözleşmesi Sayılmasının Hukuki Sonuçları
1.Adi Kefalet Sözleşmesinin Özellikleri
Adi kefalet, TBK.m.585 hükmünde düzenlenmiştir. Kefalet
sözleşmesinde kefilin “müteselsil kefil” olduğu el yazısı ile yazılmamışsa
adi kefalet mevcu ur66.
Adi kefale e kefilin borcu tali ve fer’i nitelik taşımaktadır67.
Kefilin borcunu tali olması ile alacaklının kural olarak borçluya
başvurmadan önce kefili takip edememesi ve rehne başvurulmadan
kefile başvurulmaması belirtilmektedir68. Alacaklının kefile doğrudan
doğruya başvurması, TBK.m.585 hükmünde sayılan sınırlı durumlarda
mümkündür. Bu durumlar, borçlu aleyhine yapılan takibin sonucunda
kesin aciz belgesinin alınması, borçlu aleyhine Türkiye ‘de takibin
imkânsız hale gelmesi veya önemli ölçüde güçleşmesi, borçlunun iflasına
karar verilmesi, borçluya konkordato süresi verilmiş olmasıdır.
Kefilin borcunun fer’i olması ile kefilin borcunun doğması devam
etmesi ve sona ermesinin asıl borca bağlı olma özelliği taşıdığı
belirtilmektedir69.
64
65
66
67
68
69
ÖZEN, Sempozyum, s.294.
ÖZEN, Sempozyum, s.294.
KILIÇOĞLU, s.662.
EREN, s.776, 777; KILIÇOĞLU, s.655,656; YAVUZ, s.788.
EREN, s.777; KILIÇOĞLU, s.656; YAVUZ, s.788.
KILIÇOĞLU, s. 655; YAVUZ, s.788.
109
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında Tüketici Kredisi
ve Kredi Kartı Sözleşmelerindeki Kişisel Teminatlarla İlgili Değerlendirmeler
Adi kefalet müteselsil kefale en pek çok açıdan farklıdır. Birincisi, adi
kefale e alacaklı, önce kefile giderse kefil ona karşı tartışma def ‘ini ileri
sürebilir. İkincisi, alacaklıya bir rehin verilmişse alacaklı, rehni paraya
çevirmeden kefile giderse kefil ona karşı rehnin paraya çevrilmesi def’ini
ileri sürebilir. Ancak iki durumda (borçlunun iflasına veya konkordato
mehli verilmesine karar verilmesi) alacaklı kefili sorumlu tutabilir
(TBK.m.583/II).
Açığın kapatılması için kefil olunması halinde ise bazı durumlarda
(borçlu aleyhine yapılan takibin sonucunda kesin aciz belgesinin
alınması, borçlu aleyhine Türkiye’de takibin imkansız hale gelmesi
veya konkordatonun gerçekleşmesi) alacaklı, doğrudan doğruya kefile
başvurabilir. Bu durumlardan birinin varlığına rağmen sözleşme ile
alacaklının önce borçluya başvurmak zorunda olduğu kararlaştırılabilir.
Kefil ile alacaklı arasındaki ilişkide, alacaklı kefile başvurduğunda asıl
borç ilişkisine dayanarak ve kefalet sözleşmesine dayanarak savunmada
bulunabilir70. Kefilin sahip olduğu asıl borç ilişkisinden doğan def’iler,
ödemezlik def’i, zamanaşımı def’i, asıl borcun muaccel olmadığı def’idir.
Adi kefalet sözleşmesine özgü kefilin sahip olduğu def’iler ise tartışma
def’i, rehnin paraya çevrilmesi def’i, adi birlikte kefalet sözleşmesindeki
bölme def’idir71.
TBK.m.591 hükmüne göre kefil, asıl borçluya veya mirasçılarına ait
olan ve asıl borçlunun ödeme güçsüzlüğünden doğmayan bütün def’ileri
ileri sürmek zorundadır72. Kefilin alacaklıya karşı kullanabileceği
def’ileri bildiğini veya bilmesi gerektiğini alacaklı ispatla yükümlüdür.
Kefilin asıl borçluya karşı ileri süreceği def’iler asıl borcun yanılma,
aldatma veya korkutma nedeniyle geçersiz olmasını da kapsamaktadır.
Ancak TBK.m.591 hükmünde yanılma veya sözleşme ehliyetsizliği veya
zamanaşımına uğramış bir borç sebebiyle borçlunun yükümü olmadığı
bir borca bilerek kefil olması hallerinde kefil alacaklıya karşı def’ileri ileri
süremez. Kefil asıl borçluya ait def ‘ilerin varlığını bilmeden alacaklıya
ödemede bulunduğunda rücu hakkına sahip olur ( TBK.m.591/III).
Kefil ile borçlu arasındaki ilişkide kanunda sayılan durumlarda
asıl borçludan güvence vermesini ve borç muaccel olmuşsa borçtan
kurtarılmasını isteyebilir ( TBK.m.595). Kefil, alacaklıya ifada bulunduğu
ölçüde onun haklarına halef olur. Kefilin rücu hakkına ilişkin
70 KILIÇOĞLU, s.676; YAVUZ, s.821 vd.
71 KELEŞ, s. 232.
72 KILIÇOĞLU, s.;676 YAVUZ, s. 821.
110
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
Prof. Dr. Ebru CEYLAN
zamanaşımı kefilin alacaklıya ifada bulunduğu anda işlemeye başlar
(TBK.m.596/V).
2. Müteselsil Kefaletin Adi Kefalet Sayılmasının Hukuki Sonuçları
Müteselsil kefaletin “adi kefalet” sayılması kefil olan kişinin yararına
olan bir durumdur, çünkü adi kefale e alacaklının öncelikle asıl borçluya
başvurması gerekecektir. Bu durum alacaklı olan tüketici sözleşmesinin
karşı tarafının aleyhine olan bir durumdur, çünkü alacaklı tüketiciyi
öncelikle takip etmek zorunda kalacaktır.
Müteselsil kefalet, kefil için ağır yükümlülükler getirdiğinden
tüketiciye kefil olmak isteyenler için bu kefaletin “adi kefalet” sayılması
kanımızca kefalet sözleşmesi kurulmasını teşvik etmiştir. Tüketicinin de
kefil bulmasında lehine bir durum olmuştur.
3. Garanti Sözleşmesinin Adi Kefalet Sayılmasının Hukuki Sonuçları
Garanti sözleşmesinde garanti veren garanti alana bir üçüncü
kişinin edasını vaat etmektedir73. TBK.m.128 hükmüne göre garanti
veren bağımsız bir anlaşmayla garanti alana vaad e iği üçüncü kişinin
davranışını yerine getirmemesi halinde garanti alanın zararını tazmin
edecektir. Garanti sözleşmesinin saf garanti ve kefalet benzeri garanti
görünüş şekilleri bulunmaktadır74. Garanti sözleşmesi TBK. ‘da
açıkça düzenlenmemiş bir sözleşmedir, ancak TBK.m.128 hükmünün
yardımıyla açıklanmaktadır. Bu sözleşme ivazsız bir sözleşme olup,
garanti alanı belli bir amaca yöneltmeyi, garanti alanın hareket tarzından
doğacak tehlikeyi bağımsız şekilde yüklenmeyi amaçlamaktadır75.
Garanti sözleşmesi pek çok bakımdan kefale en farklıdır. Garanti
sözleşmesinin “adi kefalet “sayılması garanti verenin yararına olmuştur,
çünkü kefilin borcu fer ‘i bir borç niteliği taşımakta iken garanti verenin
73 BARLAS, Nami, Kredi Kartı İlişkisinde Bankaya Karşı Verilen Kişisel Teminatın Niteliğinin
Belirlenmesi, Prof. Dr. Ömer Teoman ‘a 55. Yaş Günü Armağanı, C. 2, İstanbul 2002, s.947
vd.
74 KOCAMAN, Arif, Türk Borçlar Kanunu’nun 603. Maddesi Üzerine Bir Değerlendirme, Prof.
Dr. M. İlhan Ulusan’a Armağan,C.III,Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi ,Özel
sayısı C.15 S.2 Temmuz 2016 , s.487-488; BARLAS, “ saf garanti sözleşmesi “ ve “ teminatı
amaçlayan garanti “ ifadelerini yerinde bulmamaktadır. Saf garanti sözleşmesinde garanti
veren garanti alanı belirli bir davranışa yöneltmesi kefalet benzeri garantiye göre daha bariz
olduğunu belirtmektedir. Kefalet benzeri garantide garanti alan (alacaklı) ile edimi garanti
edilen (borçlu) arasında temel bir borç ilişkisi bulunduğunu, ancak saf garantide ise böyle
bir temel borç ilişkisi bulunmayıp garanti veren ve garanti alan arasında bir teminat ilişkisi
bulunduğunu belirtmektedir. BARLAS, s.948, 949.
75 YAVUZ, s.851 vd.
111
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında Tüketici Kredisi
ve Kredi Kartı Sözleşmelerindeki Kişisel Teminatlarla İlgili Değerlendirmeler
borcu bağımsız niteliktedir76. Garanti verenin borcu bağımsız bir borç
olduğundan asıl borç geçerli doğmasa veya sona erse dahi devam edecek
bir borçtur. Garanti verenin borcu asli borç olduğu için alacaklı, tüketiciye
başvurmadan teminat verene başvurabilir77. Halbuki adi kefale e
alacaklı, tüketiciye öncelikle başvurmalıdır. Garanti sözleşmesinde
teminat veren tüketiciye ait def’ileri kural olarak alacaklıya karşı ileri
süremez. Halbuki adi kefale e kefil asıl borca ilişkin def’ileri alacaklıya
karşı ileri sürebilir78. Garanti sözleşmesinde tartışma def’i, rehnin paraya
çevirme def’i ve bölme def’isini ileri sürme imkânı yoktur. Halbuki adi
kefale e kefilin alacaklıya karşı bu def’ileri ileri sürme imkanı vardır79.
Garanti sözleşmesinde garanti veren ödeme yaptığı takdirde kanuni
halefiyete sahip olmaz. Halbuki adi kefale e kefil ödemede bulunduğu
ölçüde alacaklının haklarına halef olmaktadır80. Garanti sözleşmesi için
bir şekil zorunluluğu yoktur , ancak kefaletin geçerli olması için yazılı
şekil zorunludur81.
F. Tüketicinin Alacaklarına Karşılık Verilen Kişisel Teminatın
Müteselsil Kefalet Sayılmasının Hukuki Sonuçları
1.Müteselsil Kefaletin Özellikleri
Müteselsil kefalet, ticari olmayan işlerde istisnai olup asıl olan adi
kefale ir82. Tarafların açıkça kararlaştırdıkları takdirde söz konusu olan
bir kefalet türüdür. TTK.m.7 hükmüne göre ticari borçlara kefale e kefil,
alacaklının karşısında asıl borçlu ile birlikte müteselsilen sorumludur.
Kefalet sözleşmesinden doğan müteselsil kefale e alacaklı kefile
borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça
ödeme güçsüzlüğüne düşmesi hallerinde doğrudan başvurabilir
(TBK.m.586/I). Bu hükmün uygulanması için borçlunun temerrüdünün
genel koşullarının gerçekleşmesi veya borçlunun ifada açıkça ödeme
gücünün olmaması gereklidir83. Borçlunun iflası, konkordato isteminde
bulunması ödeme güçsüzlüğünü gösterir84.
76
77
78
79
80
81
82
83
84
KOCAMAN, s.490; YAVUZ, s.852; EREN, s.779 BARLAS, s.950.
YAVUZ, s. 852; EREN, s.779.
YAVUZ, s. 821; EREN, s.796; BARLAS, s.950.
YAVUZ, s. 822; EREN, s.797.
EREN, s.780; BARLAS, s.950.
BARLAS, s.950.
EREN, s. 788.
KILIÇOĞLU, s.665 vd.
YAVUZ, s.808.
112
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
Prof. Dr. Ebru CEYLAN
Borç için bir rehin varsa, alacaklının rehni paraya çevirmeden
kefili sorumlu tutup tutamayacağı konusunda TBK.m.586 hükmünde
rehin türlerine göre ayırım yapılmıştır85. Eğer borç için teslime bağlı
taşınır rehni veya alacak rehni ile teminat verilmişse alacaklı kural
önce rehni paraya çevirmek zorundadır, daha önce kefile gidemez.
Anca bu kuralın istisnası sayılan alacağın rehnin paraya çevrilmesi
yoluyla karşılanmayacağı önceden hakim tarafından belirlenmişse veya
borçlunun iflası veya konkordato mehli verilmesi durumlarında alacaklı
daha önce kefile gidebilir (TBK.m.586/II). Eğer borç için taşınmaz rehni
ile teminat verilmişse rehin paraya çevrilmeden önce kefili takip edebilir.
Ancak bunun için borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması
veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması şar ır ( TBK.m.586/I).
G.Tüketici Kredisi Sözleşmesindeki ve Kredi Kartı Sözleşmesindeki
Kişisel Teminatlarla İlgili Özel Düzenlemeler
1. Tüketici Kredisi Sözleşmesindeki Özel Düzenlemeler
a. Genel Olarak
Tüketici kredilerinde kişisel teminatlarla ilgili ilk düzenleme,
4077 sayılı TKHK.m.10/III hükmünde yapılmıştı. Bu hükme
göre tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği
hallerde, kredi veren asıl borçluya başvurmadan, kefilden borcun ifasını
isteyemeyeceğini düzenlemişti. 6502 sayılı TKHK.m.4/VI hükmünde
bütün tüketici sözleşmeleri için genel bir düzenleme getirilmiş
olduğundan tüketici kredileri ile ilgili hükümlerde kişisel teminatlarla
ilgili bir hüküm getirilmemiştir. Böylece emredici kural ile kredi
verenin tüketici kredisi borcu için tüketiciye öncelikle başvurmadan
kefile başvuramayacağı açıkça düzenlemiştir86. Kanımızca TKHK.m.4/
VI hükmünde açıkça “adi kefalet“ sayılacağının belirtilmiş olması
eski hükme göre ( TKHK.m.10/III) daha isabetli olmuştur , çünkü yeni
TBK. m.586/I hükmüne göre kefalet müteselsil olsa bile asıl borçluya
başvurmadan kefilden talepte bulunulmayacaktır87.
Tüketici kredisi sözleşmesinin belirli süreli veya belirsiz süreli
olmasına göre zorunlu içeriğinde teminatlar da sayılmıştır (Tüketici
Kredisi Sözleşmeleri Yön. m. 11k, m.12ğ). Tüketici Kredileri Sözleşmeleri
85 YAVUZ, s. 808; EREN, s.788.
86 Yargıtay Kararlarında da bu kuralın emredici olduğu üzerinde durulmuştur. Y. 19. HD.
T.27.06.2019 E. 2018/1722, K. 2019/4129 sayılı kararı (karararama.yargitay.gov.tr; E. T. 10.12.2020).
87 CEYLAN, Tüketici kredisi, s.75.
113
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında Tüketici Kredisi
ve Kredi Kartı Sözleşmelerindeki Kişisel Teminatlarla İlgili Değerlendirmeler
Yönetmeliği, m.4 /I b ‘ye göre “belirli süreli tüketici kredisi sözleşmesi”
ile sözleşmenin kurulduğu tarihte, kredi ilişkisinin sona erme
tarihinin taraflarca sözleşmede açıkça kararlaştırıldığı tüketici kredisi
sözleşmeleri, m.4/I c ‘ye göre “belirsiz süreli tüketici kredisi sözleşmesi”
ile sözleşmenin kurulduğu tarihte, kredi ilişkisinin sona erme tarihinin
taraflarca sözleşmede kararlaştırılmadığı tüketici kredisi sözleşmeleri
ifade edilmektedir. Tüketici kredisi sözleşmeleri, serbest kredi veya bağlı
kredi olarak da düzenlenebilir 88.
Kişisel teminat sözleşmelerinde, teminat alacaklısına bir şey
üzerinde ayni bir hak değil, alacak hakkı tanınmaktadır. Asıl borçlunun
yükümlülüğüne ek olarak üçüncü kişi yükümlülük altına girerek zarar
rizikosunu üstlenmektedir89.
Tüketicinin teminat gösterme borcunun tüketici kredisi sözleşmesinde
mutlaka yer alması şart değildir. Kredi itibarı yüksek ise krediyi,
teminatsız da kullanma imkanını kredi veren sağlayabilir. Ancak
çoğunlukla standart olarak kredi veren tarafından hazırlanan tüketici
kredisi sözleşmelerine tüketicilerin borçlarını geri ödememesi riskine
karşı kişisel veya ayni teminat kayıtları koyulmaktadır 90. Tüketici kredisi
sözleşmeleri taraflar arasındaki güven ilişkisine dayanılarak kurulan
sözleşmelerdir91. Bu nedenle kredi veren ekonomik durumu güven
veren tüketiciyle sözleşme yapmaya önem vermektedir. Tüketici, tüketici
kredisi sözleşmesi kurulmadan önce teminat getiremeyeceği açıkça belli
ise kredi veren tüketiciye kredi kullandırmamaktadır. Ancak tüketici
kredisi sözleşmesi kurulduktan sonra tüketicinin teminat gösterme
borcunda temerrüde düşmesi durumunda kredi veren sözleşmeye haklı
sebeple feshetme hakkına sahiptir92. Tüketicinin tüketici kredisi borcunu
ödemesi halinde kural olarak teminatlar sona ermektedir, çünkü kredi
verenin menfaati ortadan kalkmaktadır. Bu durumda kredi verenin
teminatları tüketiciye veya üçüncü kişiye geri vermesi şar ır. TKHK. ‘da
teminatları iade etmeyle ilgili bir yükümlülük düzenlenmemiş olsa da
kredi verenin teminatları geri vermesi dürüstlük kuralının bir gereğidir.
Kredi veren kambiyo senedini veya kişisel teminat olarak getirilen banka
teminat mektubunu tüketiciye iade etmelidir93.
88 CEYLAN, Tüketici kredisi, s.72.
89 KUNTALP, Erden, Teminat Kavramı, Teminat Türleri ve Bunlardan Doğan Sorumluluk,
Prof. Dr. Reha Poroy’a Armağan,İstanbul 1995, s.289 .
90 KILIÇ, Umut, Tüketici Kredilerinde Ayni Teminat Sorunu, Yüksek Lisans Tezi, 2019, s.45.
91 YILMAZ, Abdülhamit, Belirli Süreli Tüketici Kredisi Sözleşmeleri, İstanbul 2018, s. 218.
92 ZEVKLİLER/ ÖZEL, s.95; ASLAN, s. 23; GÜMÜŞ, s. 9 vd; KARA, s.164.
93 YILMAZ, s.543.
114
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
Prof. Dr. Ebru CEYLAN
Tüketici kredisi sözleşmesinde kredi alan tüketicinin borçları,
sözleşme görüşmeleri aşamasında kredi verene bilgi verme borcu,
krediyi kabul etme borcu, krediyi geri ödeme borcu, faiz ödeme borcu,
teminat gösterme borcu, sigorta yaptırma borcu ve sözleşme masraflarını
ödeme borcudur94.
Kredi veren kuruluşun tüketicileri tüketici kredisi sözleşmesi
sözleşme kurulmadan önce ve kurulduktan sonra tüketici kredisi
sözleşmesiyle ilgili bilgilendirme yükümlülüğü bulunmaktadır95.
Bunun amacı, tüketicinin sözleşme kurma kararını vermeden önce
iradesinin açıklığa kavuşmasını sağlamaktır96. Tüketici kredisi
sözleşmesinde bulunması gereken zorunlu şartlar eski ve yeni TKHK.
‘da düzenlenmiştir. Teminatlar da zorunlu şartlar olarak tüketici kredisi
sözleşmesinin içeriğinde yer alması gereken hususlardan biridir. 6502
s. TKHK. m.23 hükmüne göre kredi verenin ve varsa kredi aracısının
tüketiciye teklif e ikleri kredi sözleşmesinin koşullarını içeren sözleşme
öncesi bilgi formunu sözleşmenin kurulmasından makul süre önce
vermeleri zorunludur. Kanımızca makul süre olarak tüketiciye yeterli
düşünme süresi tanınmalıdır. Tüketici kredisi sözleşmesi kurulmadan
önce ve kurulduktan sonra kefilin tüketici kredisi sözleşmesinin şartları
hakkında bilgilendirilmesi gereklidir. Böylece kefil, tüketici kredisi
sözleşmesinin taşıdığı riskler ve hukuki sonuçları hakkında bilinçli
şekilde hareket edebilir97.
Tüketici kredisi sözleşmesinin geçerli şekilde kurulması için yazılı
şekilde yapılması gerekir. Kredi veren tarafından düzenlenen tüketici
kredisi sözleşmesinin sonradan geçersizliğini tüketicinin aleyhine
olacak şekilde ileri sürmesi yasaktır. Bu sözleşmenin en az on iki
punto büyüklüğünde, anlaşılabilir bir dilde, açık, sade ve okunabilir
bir şekilde düzenlenmesi ve bir örneğinin, kağıt üzerinde veya kalıcı
veri saklayıcısı ile tüketiciye verilmesi zorunludur (6502 s.TKHK.m.22/
III, Tüketici Kredisi Sözleşmeleri Yön. m. 10) Kanımızca tüketici
kredisi sözleşmesinin bir nüshasının kefile de verilmesi yönünde bir
düzenlemenin Kanunda yapılmasında kefilin korunması için yarar
vardır98. Tüketici kredisi sözleşmesinde tüketicinin cayma hakkı
94 CEYLAN, Tüketici kredisi, s.73,74.
95 CEYLAN, Tüketici kredisi, s. 73; IŞINTAN, Pelin, Bankacılık İşlemlerinde Tüketicinin
Aydınlatılması Yükümlülüğü, Tüketici Hukukunun Güncel Sorunları, Editör Dr. Gözde
Zeytin Çağrı, İstanbul 2020, s. 255; SERDAR, s.81.
96 AKİPEK, Şerh, s.500.
97 SERDAR, s.81.
98 Aynı görüşte SERDAR, s.82.
115
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında Tüketici Kredisi
ve Kredi Kartı Sözleşmelerindeki Kişisel Teminatlarla İlgili Değerlendirmeler
bulunmaktadır (6502 s. TKHK.m.24). Kanımızca kefilin de cayma
hakkından yararlanması gerekir. Bu düzenlemenin Kanunda yer
almasında kefilin korunması için yarar vardır99.
4077 sayılı TKHK. döneminde YHGK.T.22.06.2011 E.2011/13-303
K.2011/437 sayılı kararında100 kredi verenin kişisel teminat veren kefilden
asıl borcun ödenmesini istemesi için asıl borçlu hakkında İİK.m.105 ve
143 hükümleri kapsamında kesin aciz vesikası alması gerektiği üzerinde
durulmuştur. Aciz belgesi ile borçlunun malvarlığının alacaklının
alacağını karşılamaya yetmediğini gösteren ispat aracı olduğu ve kesin
aciz belgesi ile icra takibi sonucunda paraların paylaştırılmasından sonra
alacaklıya verilen belge olduğu belirtilmiştir.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamasını gösteren kararlarında101 tüketici
kredilerinde asıl borçlu hakkında takip yapılıp sonuçsuz kalmadan
kefil hakkında icra takibinin yapılmayacağı belirtilmektedir. Kefil,
tüketici kredisiyle ilgili takip edilmesinden dolayı davacı olarak
iptalini talep etmektedir. Bireysel kredi sözleşmesi başlıklı sözleşmenin
“tüketici kredisi” niteliğinde olduğu anlaşıldığından kefilin talebi kabul
edilmiştir102.
b.Sigorta Sözleşmeleri
Sigorta sözleşmeleri, tüketici kredisi sözleşmelerinde gösterilen
kişisel teminatlardan biridir103. Sigorta sözleşmeleri, sigortacının bir prim
karşılığında kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan
rizikonun meydana gelmesi halinde tazmin etme veya bir veya birkaç
kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı
olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı
yükümlendiği sözleşmeleridir (TTK.m.1401).
Sigorta sözleşmesinin bir tüketici işlemi olması için taraflarından
birinin tüketici olması ve karşı tarafın sigortacı olması gereklidir104.
Burada sigorta sözleşmesinin türü, poliçe tutarı veya sözleşme süresinin
99 Aynı görüşte SERDAR, s.82.
100 h ps://karararama.yargitay.gov.tr/YargitayBilgiBankasiIstemciWeb/ (E.T. 12.12.2020)
101 Y.13 HD. 13.12.2018 E.2016/11689 K.2018/12144 sayılı kararı (KARA, s.1246 dn.126); Y.13.
HD. 11.12.2018 E.2016/14833 K.2018/11952 sayılı kararı (KARA, s.1246 dn.126).
102 Y.12. HD.T.29.11.2017 E. 2016/23425 K. 2017/14794 sayılı kararı (h p://kazanci.com.tr/
gunluk/12hd-2016-23425.htm (E.T.12.12.2020)
103 KELEŞ, s.181 vd.
104 KARA, s.363.
116
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
Prof. Dr. Ebru CEYLAN
bir önemi yoktur. Yargıtay 105da 6502 sayılı TKHK. yürürlüğe girdikten
sonra tüketicinin taraf olduğu sigorta sözleşmelerinin tüketici işlemi
olduğunu kabul etmiştir.
Tüketici kredisi sözleşmesine sigorta yaptırılması ile ilgili özel bir
düzenleme bulunmaktadır. TKHK.m.29 hükmüne göre, tüketicinin
yazılı veya kalıcı veri saklayıcısı aracılığıyla açık talebi olmadan kredi ile
ilgili sigorta yaptırması yasaktır. Tüketicinin sigorta yaptırması halinde
istediği sigorta şirketinden sağladığı teminat, kredi veren tarafından kabul
edilmek zorundadır. Bu sigortanın kredi konusuyla meblağ sigortalarında
kalan borç tutarıyla ve vadesiyle uyumlu olması gerekir. Böylece kredi
kuruluşları, tüketiciyi tüketici kredisi sözleşmesinde sigorta yaptırmaya ve
kendi sigorta şirketiyle sözleşme yapmaya zorlayamaz. Böylece tüketiciye
sigorta şirketini seçme özgürlüğü tanınmıştır106. Bu hükme aykırılık
halinde TKHK.m. 77/III hükmü gereği idari para cezası uygulanacaktır,
Sigortacılık K.m.32/V hükmüne göre de “Kişilerin, sigorta şirketini seçme
hakkı sınırlandırılamaz. Bir sözleşmenin unsurları içinde, taraflardan
birinin bu sözleşmede yer alan herhangi bir hususta sigorta yapmaya
zorunlu tutulduğu hallerde, söz konusu sigortanın belli bir şirkete
yaptırılmasına ilişkin sözleşmeye konulmuş her türlü şart hükümsüzdür”.
Sigortacılık K.m.32/V hükmüne aykırılık halinde de idari para cezası
uygulanmaktadır. İki Kanun arasında idari para cezaları bakımından
uyum olmaması doktrinde haklı olarak eleştirilmiştir107. Kanımızca
TKHK.m.29 hükmüne aykırılık halinde kredi kuruluşlarına yönelik
yaptırım düzenlemesine ihtiyaç vardır, sadece TKHK.m.77 hükmündeki
idari yaptırım uygulanması yeterli görülmemektedir108.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu m.28 hükmüne göre her türlü
sigortacılık işlemleri denetime tabidir. Denetim yetkisi ve görevi
Sigorta Denetleme Kurulu tarafından yapılmaktaydı, bu yetki ve
görev 18.10.2019 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 47 sayılı
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi109 ile Sigortacılık ve Özel Emeklilik
Düzenleme ve Denetleme Kurumuna verilmiştir.
105 Y.17. HD. T.14.06.2017 E.2016/13975 K.2017/6758 sayılı Kararı (KARA, s.364 dn.143); Y.17.
HD. T.05.11.2015 E. 2015/13985 K.2015/11730 K. sayılı Kararı (KARA , s. 364 dn.143).
106 AKİPEK, Şerh, s.529; DEMİRKOL, Elit Meviza, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un
Sigorta Sözleşmelerine Etkisi, Galatasaray Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel
Hukuk Anabilim Dalı Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2020 , s.95 vd.
107 SÜZEL, Cüneyt, Bireysel Kredilerle Bağlantılı Kurulan Sigorta Sözleşmeleri Mevzuatının
Değerlendirilmesi, Sigorta Hukukunun Bazı Güncel Sorunları, İstanbul 2017 s.109.
108 ATAMER, s.182; SÜZEL, s.108; DEMİRKOL, s.99.
109 RG. T. 18.10.2019 S. 30922.
117
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında Tüketici Kredisi
ve Kredi Kartı Sözleşmelerindeki Kişisel Teminatlarla İlgili Değerlendirmeler
Sigorta sözleşmesi, sigortalının uğradığı zararın tazminini hedefleyen
bir sözleşmedir110. Sigorta sözleşmesinin tanımı TTK.m 1401/I hükmünde
düzenlenmiştir. Bu hükme göre sigorta sözleşmesi, sigortacının bir prim
karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan
tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâlinde bunu tazmin etmeyi ya
da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında
gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer
edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir.
Kredi sigortasında, sigorta e iren tüketicinin sigorta şirketine
prim ödemesi karşılığında borçlarını zamanında veya hiç ödememesi
nedeniyle alacaklının uğrayacağı zarar teminat altına alınmaktadır.
Kefalet ivazsız bir sözleşme iken, kredi sigortasında sigortacı yüklendiği
rizikoya karşı prim aldığından ivazlı bir sözleşmedir ve kefale en farklı
olarak fer ‘i ve tali özellik taşımamaktadır. Kredi sigortası sözleşmesinin
esaslı unsurları sigortacı, sigorta e iren tüketici, riziko, sigorta menfaati,
sigorta tazminatı ve primdir111.
Kredi sigortası ve krediye bağlı hayat sigortası sözleşmelerinde
rizikolar çeşitlidir112. Krediye bağlı hayat sigortası sözleşmesi tüketici
kredisi sözleşmelerinde çok uygulanmaktadır. Bireysel Kredilerle
Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği m.2 hükmüne göre
Türkiye ‘de faaliyet gösteren her türlü kredi kuruluşunun sağladığı
bireysel kredilerle bağlantılı yaptırılan ihtiyari veya zorunlu sigortaları
ve bu sigortalar dâhilinde verilecek teminatları kapsadığı belirtildiğinden
sigorta sözleşmesinin taraflarının ticari-mesleki amaçla hareket edip
etmediğine değil, kredi sözleşmesinin bireysel veya ticari kredi niteliğine
bakılması gerekmektedir113. Krediye bağlı hayat sigortası sözleşmesinde
tüketicinin hem Sigorta Hukuku hem de Tüketici Hukuku ile koruma
altında olduğu görüşü114 ileri sürülmüştür. Taşkın115 , Sigorta hukukunun
yegane amacının sözleşmenin zayıf tarafını korumak olmadığını,
110 YAZICIOĞLU, Emine / ŞEKER ÖĞÜZ, Zehra, Sigorta Hukuku, Gözden Geçirilmiş 3. Baskı,
İstanbul 2020, s. 72.
111 TAŞKIN, Melda, Krediye Bağlı Hayat Sigortası Sözleşmesi, Yayınlanmamış Doktora Tezi,
İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel hukuk Anabilim Dalı, İstanbul 2015,
s.16 vd.
112 Sigorta Hukukunda riziko ile “gerçekleşip gerçekleşmeyeceği veya ne zaman gerçekleşeceği
belli olmayan ancak gerçekleşmesi halinde zarar veya diğer bir ekonomik ihtiyaç doğuran
olay “ olarak tanımı yapılmaktadır. YAZICIOĞLU/ŞEKER ÖĞÜZ, s.74.
113 TAŞKIN, s. 31 dn.97.
114 TAŞKIN, s.32.
115 TAŞKIN, s.33.
118
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
Prof. Dr. Ebru CEYLAN
bu nedenle sigorta hukukunun kapsamına giren konuların TKHK.
hükümlerine tabi tutulmasını isabetsiz bulmaktadır.
Sigorta sözleşmelerinde sigortacının tüketiciyi bilgilendirme ve
aydınlatma yükümlülüğü bulunmaktadır 116 .Bilgilendirmelerin usulüne
uygun yapıldığını ispat yükü sigortacıya ai ir.
Yargıtay ‘ın sigorta konusundaki yeni uygulamasına göre 117 sigorta
poliçesindeki riziko gerçekleştiğinde bankanın henüz vadesi gelmemiş
kredi taksitlerinin ödenmesi için öncelikle sigorta şirketine başvuru
yapması gerekmektedir. Sigorta şirketi sigorta poliçesinin yapılmasından
bizzat sorumlu olduğu için sigorta şirketinin bankaya karşı bir def ‘i
veya itiraz yapması mümkün olmaz. Kredi kullanan tüketicinin ölmesi
durumunda, banka sigorta yapılırken tüketicinin kanser gibi rahatsızlığı
olduğunu ileri sürerek mirasçılarına başvuramaz. Kara ‘ya göre hayat
sigortasının kredi veren banka ile aynı şirke e bulunan sigorta şirketine
yaptırılmasının engellenmesi gereklidir118.
Yargıtay 13. HD. T.10.02.2020 E.2017 /639 K.2020/1772 sayılı
kararında119 tüketici kredisi alan tüketicinin kredi teminatı olarak
hayat sigortası yapılması halinde takiple ilgili önemli açıklamalar
yer almaktadır. Bu davada davacı banka vekili davalılardan murisin
ölümünden önce tüketici kredisini kullandığını , ödenmeyen bakiye
borçtan mirasçı olmaları nedeniyle sorumlulukları bulunan davalılar
hakkında takip yapıldığını , ancak takibe davalıların itirazı üzerine
itirazın iptali ve takibin devamını talep etmiştir, davalılar vekili davanın
reddini istemiş , ilk derece mahkemesi davayı kabul edip takibe vaki
itirazın iptaline ve takibin devamına karar vermiştir, hüküm hem
davalılar vekili hem katılma yoluyla da davacı vekili tarafından temyiz
edilmiştir ve Yargıtay ilk derece mahkemesinin hükmünü kanımızca
isabetli gerekçelerle bozmuştur. Yargıtay kararında , hayat sigortasının
tüketicinin kendi isteğiyle yaptırdığı bir sigorta olmayıp , bu sigortanın
tüketicinin aldığı kredinin teminatı olarak düzenlenmiş olduğunu;
tüketici kredisi sözleşmesinde ve tüm sigorta poliçelerinin üzerinde
kredi veren bankanın adına dain ve mürtehin kaydı bulunacağı yazılı
olup sigorta şirketinin menfi yanıtına karşı davacı bankanın lehtar
116 KARA, s.367.
117 Y.13. HD.T.18.03.2019 E.2016 /26289 K.2019/3448 sayılı kararı (KARA, s. 365 dn.147); Y.13.
HD.T. 06.02.2019 E.2016/18862 K.2019/1327 sayılı kararı (KARA, s.365 dn.147).
118 KARA, s.365.
119 www. lexpera.com/içtihat (Erişim tarihi: 12.12.2020).
119
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında Tüketici Kredisi
ve Kredi Kartı Sözleşmelerindeki Kişisel Teminatlarla İlgili Değerlendirmeler
olduğunu; sigorta poliçesindeki hakları talep e iğinde sigorta şirketinin
ona karşı ileri sürebileceği bir def ‘i ve itiraz hakkının bulunmadığını ;
sigorta poliçesinde tüketicinin sigortalı , bankanın lehtar olduğu ve
poliçenin sigorta şirketi tarafından düzenlenmiş olduğunu ; rizikonun
gerçekleşmesi halinde bankanın poliçe teminatı kapsamındaki bakiye
kredi alacağını öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerektiğini;
sigorta şirketinin bankaya karşı tüketicinin sorunları olduğunu ileri
süremeyeceğini, bankanın TMK.m.2 de düzenlenen dürüstlük kuralına
aykırı olarak tüketiciye yönelik takibi başlatmış olduğu belirtmiştir.
Kanımızca Yargıtay‘ın tüketici kredisi nedeniyle hayat sigortası
yapılması halinde bankanın poliçe limiti içinde kalan kredi alacağını
öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesinin zorunlu olduğunu işaret
etmesi tüketicinin korunması bakımından yerinde olmuştur, çünkü
tüketici adına yapılan hayat sigortası varken bankanın tüketicinin ölümü
nedeniyle tüketicinin mirasçılarından kredi alacağını tahsil için takibe
başlaması Yargıtay kararında belirtildiği gibi “ Sigorta hukukunun
temel ilkelerine ve sigorta yapılmasının amacına aykırılık oluşturacağı
gibi sigorta yapılmasına duyulan güveni ve itimadı da zedeler”. Ayrıca
bankanın bütün hukuki yolları tüketmeden tüketiciden tahsil edilmesi
için takibe gitmesi, TMK.m.2 ‘deki dürüstlük kuralına açıkça aykırıdır.
2. Kredi Kartı Sözleşmesindeki Özel Düzenlemeler
Kredi kartı çıkaran kuruluş, alacağını teminat altına almak için kart
hamili tüketiciden kişisel veya ayni teminat isteyebilir120. Uygulamada
çoğunlukla kredi kartı sözleşmelerinde ayni teminat masraflı ve zahmetli
olduğu için seçilmemektedir. Kredi kartıyla sağlanan kredinin limiti
diğer kredi türlerine göre daha düşük olduğundan ipotek tesisine
gidilmemektedir121. Kart hamili tüketici olabilir veya olmayabilir. Kart
hamilinin tüketici olduğu kredi sözleşmeleri, tüketici sözleşmesi niteliği
taşımaktadır122.
4077 sayılı TKHK.m.10/A ve 5464 sayılı BKKKK.m. ‘ndan önce
kredi kartı sözleşmesinde kişisel teminatın olarak garanti veya
müteselsil kefalet olacağı hakkındaki hükümlerin geçerliliği tartışmalı
bir konuydu123. Uygulamada kart çıkaran kuruluşların kişisel teminat
120
121
122
123
KARA, s.1394.
CEYLAN, Doçentlik tezi, s.164.
CEYLAN, Ebru, 5464 Sayılı Kanun, s.29 vd.
BARLAS, s.969 vd.
120
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
Prof. Dr. Ebru CEYLAN
seçimi kefale en garantiye kaymıştır124. Bu sözleşmelerin büyük
çoğunluğunda tüketicinin kredi kartı borcu için verilen kişisel teminatın
“garanti” olduğu yazılmış olduğundan bu durum tüketici aleyhine
sonuç yaratmaktaydı125. Bankalar, kefili koruyucu hükümlerden
kurtulmak amacıyla geçerliliği bir limit belirlenmesine ve belirli şeklide
yapılmasına gerek olmayan garanti taahhüdünü teminat olarak kredi
kartı sözleşmelerine koymuşlardı126. Ülkemizde kredi kartı sözleşmeleri
bütün bankalar bakımından standart bir metin halinde olmadığından
kredi kartı sözleşmelerinin içerikleri bankalara göre değişmektedir.
Verilen kişisel teminatın hukuki niteliği belirlenirken bankanın tek
taraflı hazırladığı kredi kartı sözleşmesi metnindeki garanti veya kefalet
ifadeleri yerine gerçek iradelerinin anlamının ve içeriğinin araştırılarak
fer’ilik ve aslilik kriterinin öncelikli kriter olarak belirleyici olduğu
üzerinde durulmuştu127.
Yeni TBK. yürürlüğe girince m.583 hükmünde kefilin sorumlu olacağı
azami miktarın kendi el yazısı ile yazılması zorunluluğu getirildi.
Yargıtay ‘ın 2001 yılından itibaren verdiği kararlarda128 kredi kartı
sözleşmesine verilen kişisel teminatın adi kefalet olduğunu belirtmiştir.
5464 sayılı BKKKK. m. 24/V hükmünde kredi kartı sözleşmelerine verilen
kefaletin TBK. ‘da düzenlenen adi kefalet hükümlerine tâbi olduğu kabul
edilmiştir. Böylece kefilin tüketici sıfatına sahip kart hamiliyle beraber
müteselsilen kefil olmak veya garanti vermek ile ilgili dair kayıtların yer
alması 5464 sayılı BKKKK. ‘da yasaklanmıştır. 6502 sayılı TKHK.m.4/
VI hükmünde de bütün tüketici sözleşmeleri için aynı düzenleme yer
almaktadır. Kefil, kredi kartı sözleşmesinde yer alan ve kefil olmayı
kabul e iği miktar kadar sorumludur.
Kredi kartı sözleşmesinin zorunlu şartları içinde kefalet ile ilgili de
düzenleme bulunmalıdır. BKKKK. m.24/I ve BKKKY .m 17 hükmüne
göre kart çıkaran kuruluşlar ile kart hamilleri arasındaki ilişkiler,
bu Kanun ve ilgili diğer mevzuat çerçevesinde en az on iki punto ve
koyu siyah harflerle hazırlanacak yazılı şekilde veya uzaktan iletişim
araçlarının kullanılması suretiyle mesafeli olarak ya da mesafeli olsun
olmasın Kurulun yazılı şeklin yerine geçebileceğini belirlediği ve bir
bilişim veya elektronik haberleşme cihazı üzerinden gerçekleştirilecek
124
125
126
127
128
BARLAS, s.940.
CEYLAN, Doçentlik tezi, s.164 vd.
BARLAS, s.944.
BARLAS, s. 972.
bkz. kararlar için KARA, s.1395.
121
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında Tüketici Kredisi
ve Kredi Kartı Sözleşmelerindeki Kişisel Teminatlarla İlgili Değerlendirmeler
ve müşteri kimliğinin doğrulanmasına imkân verecek yöntemler yoluyla
kurulacak sözleşmeler ile düzenlenir ve buna ilişkin usûl ve esaslar
Kurul tarafından belirlenir. Sözleşmenin bir örneği, kart hamiline ve
varsa kefile verilir. Sözleşme hükümleri ve kartın kullanımı hakkında
kart hamiline ayrıntılı bilgi verilmesi zorunludur. Böylece kredi kartı
sözleşmesi hakkında kefilin bilgi sahibi olması için kefile de sözleşmenin
bir örneği verilmektedir. Kanımızca kefile kredi kartı sözleşmesinin bir
nüshasının verilmesi ile bilgilendirilmesinin sağlanması yerinde bir
düzenlemedir.
BKKKK. m.24/IV hükmüne ve BKKKY.m.17/V i hükmü gereği
kredi kartı sözleşmesinin şartları içinde kredi kartı sözleşmesi için
kefil alınması halinde, sözleşmede veya kefalet sözleşmesinde nelerin
belirtilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Bu hükme göre kefil için temerrüt
halinin, kart hamilinin borcunun kendisine bildirilmesi ile başlayacağı,
kefaletin Türk Borçlar Kanunu’nun adi kefalet hükümlerine tabi olduğu
ve önce asıl borçluya başvurulup tüm tahsil yolları denenmeden kefilden
borcun ifasının istenemeyeceği ve mevcut sözleşme hükümlerinde kefilin
sorumluluğunu artıracak değişikliklerin ve kart limitindeki artışın kefil
açısından geçerli olabilmesinin kefilin yazılı onayına bağlı olduğunun
belirtilmesi zorunludur. Böylece kefil için temerrüt halinin başlangıcı
belirtilmiştir ve kefilin adi kefalet hükümlerine tâbi olduğu açıkça
düzenlenmiştir129.Kefilin sorumluluğunu artıracak değişikliklere karşı
korunması için kanımızca isabetli olarak kefilin yazılı onayı aranmıştır.
Yargıtay’ın bir kararında 130 kefilin vekilinin açtığı davada
..... Bankası tarafından dav dışı....isimli şahsa verilen kredi kartı
sözleşmesine kefil sıfatıyla imza a ığını, kefalet sözleşmesinde
kefalet limiti belirtilmediğinden geçerli bir kefalet sözleşmesinden
bahsedilemeyeceğini, ayrıca borcun zamanaşımına uğradığını iddia
ederek icra takibi nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine,
%40’dan az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talebine karşı ,
davalı vekili, kefalet sözleşmesinin hukukuna uygun olup, davacının
sözleşmede müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzasının
bulunduğu, 20 yıllık zamanaşımı süresinin olduğunu belirterek, davanın
reddini istemiştir. Mahkeme davacının kredi kartı sözleşmesini kefil
sıfatıyla imzaladığı, 6502 sayılı Yasa uyarınca davalının asıl borçluya
başvurmadan kefile başvuramayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne,
129 CEYLAN, 5464 Sayılı Kanun, s.39.
130 Y.19. HD. T.03.12.2015 E. 2015/4870 K. 2015/16250 sayılı kararı (karararama. yargitay.gov.
tr, E. T. 10.12.2020).
122
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
Prof. Dr. Ebru CEYLAN
şartlar oluşmadığından kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar
vermiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y. 19. HD. ise
5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 24/son maddesi
uyarınca kredi kartı kullanımlarındaki kefaletin Borçlar Kanunu’nda
belirtilen adi kefalet hükümlerine tabi olması, asıl borçluya başvurulup,
borcun tahsili için tüm yollar tüketilmeden kefilden borcun ifasının
istenemeyecek olmasına göre hükmü onamıştır. Kanımızca Y. 19 HD.
‘nin kararı , davacının kredi kartı sözleşmesinde “ müşterek borçlu ve
müteselsil kefil “ olarak yer alan ifadeleri kefil imzalasa da gerek 6502 s.
TKHK. ve gerekse 5464 s. BKKKK. gereği geçersiz olduğu için isabetlidir.
Yargıtay 19 HD. 2016/15741 E. 2018/552 sayılı kararına131 konu davada
davacı kefil , kredi kartı sözleşmesinin geçersiz olduğunu, sözleşmede
kefalet miktarının belirtilmemesi nedeniyle sorumlu olmayacağı ve
davalının asıl borçluya yönelik bir icra takibi bulunmadan kefile
başvurulamayacağı , alacağın zamanaşımına uğradığı iddialarına karşılık
davalı banka ise kredi kartı sözleşmesinde davacının kefil olduğunu ve
kredi kartı sözleşmesine ek olarak garanti taahhütnamesini imzaladığını
ve bu taahhütnamede limitle bağlı olmadan kefilliği kabul etmiş
olduğunu ve yapılan kredi kartı sözleşmesinin yürürlükteki hükümleri
uygun bir sözleşme olduğunu, zamanaşımının 20 yıl olduğunu
savunmuştur. Mahkeme alacaklının öncelikle borçluya başvurarak
işlemin semeresiz kalması halinde kefile yönelmesi gerektiğini, takip
dosyasına göre kefile borçlu ile birlikte doğrudan icra takibi yapıldığını
belirterek davayı kabul etmiştir. Davacı bankanın temyiz itirazı üzerine
konu Yargıtay dairesinin önüne gelmiştir. Kredi kartı sözleşmesinde
“garanti taahhütnamesi” başlıklı kısmı davacının imzalaması Yargıtay
kararında tartışılmıştır. Garanti sözleşmesinde kefale e olduğu
gibi limit belirleme koşulu bulunmasa da belirsizliğin garantisinin
olmadığı, sözleşme kurulduğu anda garanti edenin neyi garanti e iğini
bilmeye veya bu konudaki bilgilerin sözleşmede yer alması gerektiği
belirtilmiştir. Somut olayda özel yasa olan 5464 sayılı BKKKK. m.24/
son hükmündeki adi kefalete ilişkin hükmün gözetilmemesinin
uygun olmadığını belirterek davanın kabulü gerektiğini belirtmiştir.
Kanımızca Y. 19. HD ‘nin kararında, kredi kartı sözleşmesindeki “garanti
taahhütnamesini” imzalayanın garanti veren olarak sorumlu olmayacağı,
5464 sayılı BKKKK. m.24/son hükmündeki adi kefalete ilişkin hükme
göre sorumlu olacağı yönündeki değerlendirilmesi isabetlidir.
131 Y. 19. HD.T.12.02.2018 E. 2016/15741, K. 2018/552 sayılı kararı (karararama.yargitay.gov.tr)
123
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında Tüketici Kredisi
ve Kredi Kartı Sözleşmelerindeki Kişisel Teminatlarla İlgili Değerlendirmeler
SONUÇ
Ülkemizde tüketicilerin yeterli nakde sahip olmamaları nedeniyle
yöneldikleri tüketici kredisi ve kredi kartı kullanımı reklamların ve
etkili pazarlama yöntemlerinin sonucunda çok artmıştır. Tüketicilerin
pek çoğu kredi kartıyla sadece alışveriş yapmamaktadır, limiti içinde
para çekebilmekte ve taksitlendirme yaparak farkında olmadan
aşırı borç altına girebilmektedir. Tüketiciler, tüketici kredisinin geri
ödenmesindeki borç yükünü ödemede zorlanabilmektedir. Tüketicilerin
aşırı borçlanmasının koronavirüs pandemisinin yaşandığı dönemlerde
daha da ar ığı görülmektedir. Tüketici kredisi veya kredi kartı borcu
ödenmemesi halinde banka kart hamili lehine bankaya karşı teminat
veren üçüncü kişiye başvurarak tahsil etmek istediği için tüketicinin
borcu üçüncü kişiyi de yakından ilgilendirmektedir.
Tüketicinin tüketici kredilerinde ve kredi kartlarında teminatlar
bakımından korunması amacıyla 6502 sayılı TKHK. ‘nda önemli
düzenlemeler getirilmiştir. Tüketici kredisi ve kredi kartı sözleşmeleri,
tarafların güven ilkesine bağlı olarak kurulan sözleşmelerdir. Kredi
veren tüketicilerin ekonomik durumu inceleyerek kredi vermek ister.
Tüketicilerin borçlarını ödememe riskine karşı kredi veren tüketici
kredisi ve kredi kartı sözleşmelerinde ayni veya kişisel teminatlara
başvurmaktadır. Tüketici kredisi sözleşmelerinde ve kredi kartı
sözleşmelerinde kişisel teminatlar zorunlu şartlar olarak sözleşmenin
içeriğinde bulunmaktadır.
6502 sayılı TKHK. m.4 /VI hükmünde tüketici sözleşmelerinde
kişisel teminatın “adi kefalet” sayılması gerektiği genel kuralı ile
kefale en başka bir teminat türü kararlaştırılması halinde adi kefaletin
geçerli olduğu kabul edilmiştir. Böylece alacaklı kredi verenin öncelikle
tüketiciye daha sonra ise kefile başvurması gerekecektir ve kefil, adi
kefalete özgü def ‘ileri ve asıl borç ilişkisine özgü def’ileri alacaklıya
karşı ileri sürebilecektir Adi kefilin borcu tali ve fer ‘i niteliktedir.
Böylece tüketici kredisi veya kredi kartı sözleşmesinde “müteselsil
kefalet “veya “garanti sözleşmesi” kuralı getirilmiş olsa dahi kefil için
adi kefalet söz konusu olacaktır. Böylece tüketiciye kefil olmak isteyenler
için teşvik edici olmuştur. TKHK.m.4/VI hükmünde tüketicinin borcu
için adi kefalet zorunluluğu getirilmesinden sonra buna aykırılık
halinde Kanunda “kesin hükümsüz” sayılması gerektiğinin açıkça
vurgulanmasında yarar vardır.
124
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
Prof. Dr. Ebru CEYLAN
6502 sayılı TKHK. m.4/VI hükmünde tüketicinin alacaklarına karşı
verilen kişisel teminatın ise müteselsil kefalet olunca müteselsil kefilin
sahip olduğu savunmaları alacaklıya karşı yapabilecektir. Böylece
alacaklı TBK.m.586 ‘daki hükümdeki şartlara göre müteselsil kefile
başvurabilecektir. Bu kural, tüketicinin alacaklarının korunması için
yararlı bir kural olarak görünebilir, ancak tüketicinin yararına gözüken
bu kural girişimcinin müteselsil kefaletten daha ağır bir sorumluluk
öngörmesi halinde tüketicinin aleyhine olacağı için kanımızca haklı
olarak eleştirilmiştir.
Tüketici kredisi sözleşmelerinde ve kredi kartı sözleşmelerinde
tüketicileri sözleşme kurulmadan önce ve kurulduktan sonra sözleşme
şartlarıyla ilgili kredi verenin/ kart çıkaran kuruluşun bilgilendirme
yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu yükümlülüğün bu sözleşmelere
teminat veren kefil için de geçerlidir, çünkü kefil, bu sözleşmelerin
ekonomik riskini üstlenmek zorunda kalabilir. Tüketici kredisi ve kredi
kartı sözleşmeleri geçerli olmaları için belirli şekilde yapılmaları kanunen
zorunlu sözleşmelerdir. Bu sözleşmelerin zorunlu içeriğine uygun olarak
düzenlenmeleri gereklidir.
Tüketicinin yanında tüketici kredisi sözleşmesinde sözleşmesinin
şartları konusunda bilgi edinmesi için banka tarafından kefile
de bir nüshasının verilmesi gerektiği kanımızca Kanunda açıkça
düzenlenmelidir. Tüketici kredisi sözleşmesinde tüketicinin cayma
hakkı bulunmaktadır (6502 s. TKHK.m.24). Kanımızca kefilin de
cayma hakkından yararlanması gerekir. Bu düzenlemenin Kanunda
yapılmasında kefilin korunması için yarar vardır. Elbe e kefilin cayması
kredi veren bakımından zor durum yaratabilir. Burada tarafların
menfaatlerinin de değerlendirilmesinde yarar vardır.
Tüketici kredisi sözleşmesinde sigorta yaptırılması tüketicinin yazılı
veya kalıcı veri saklayıcısı aracılığıyla açık talebi olmadan kredi ile ilgili
sigorta yaptırmasının yasaklanması ile tüketiciye seçme özgürlüğü
tanınmış olması olumludur. Böylece kredi kuruluşları, tüketiciyi, tüketici
kredisi sözleşmesinde sigorta yaptırmaya ve kendi sigorta şirketiyle
sözleşme yapmaya zorlayamayacaktır. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu
m.28 hükmüne göre her türlü sigortacılık işlemleri denetime tabi
işlemlerdir. Ancak kanımızca TKHK.m.29 hükmüne aykırılık halinde
kredi kuruluşlarına yönelik yaptırım düzenlemesine ihtiyaç vardır,
sadece TKHK.m.77 hükmündeki idari yaptırımın uygulanması yeterli
değildir.
125
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında Tüketici Kredisi
ve Kredi Kartı Sözleşmelerindeki Kişisel Teminatlarla İlgili Değerlendirmeler
Kredi kartları ile ilgili 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları
Hakkında Kanunda kredi kartı sözleşmelerine kefaletin adi kefalet
hükümlerine tabi olduğu ve sözleşmenin bir nüshasının kefile verilmesi
gerektiği düzenlenmiştir. Ayrıca kefilin sorumluluğunu artıracak
değişikliklerin ve kart limitindeki artışın kefil açısından geçerli
olabilmesinin kefilin yazılı onayına bağlı tutulması kefilin korunması
için kanımızca isabetli olmuştur. 6502 sayılı TKHK. ise tüketici kredisi
kapsamında m.22/II hükmünde bütün kredi kartı sözleşmelerini değil,
bazı kredi kartı sözleşmelerini düzenlemiştir. Kredi kartının 6502 s.
TKHK. m.22/II anlamında tüketici kredisi sayılması için faiz veya benzeri
menfaat karşılığında ödemenin üç aydan daha fazla süre ertelenmesi
veya benze şekilde taksitle ödeme imkanı sağlaması gerekir. Tüketici
kredisi olarak nitelenen kredi kartlarına uygulanacak faiz oranının kredi
kartı sözleşmesinde belirlenen orandan fazla olamayacağı da m.22/II
hükmünde tüketiciyi korumak için düzenlenmiştir.
Ülkemizde aşırı borç yükü altında olan tüketiciler yanında her
ne kadar kefili koruyucu hükümler bulunsa da Tüketici Hukuku
kapsamında banka karşısında ekonomik ve tecrübe bakımından daha
zayıf olan kefilin korunması için çalışmamızda belirttiğimiz gibi daha
kapsamlı düzenlemelerin yapılmasına ihtiyaç vardır.
126
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
Prof. Dr. Ebru CEYLAN
KAYNAKLAR
AKİPEK, Şebnem: Türk Hukuku ve Mukayeseli Hukuk
Açısından Tüketici Kredisi, Ankara 1999. (atıf şekli: mukayeseli hukuk)
AKİPEK, Şebnem: Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun
Çerçevesinde Kredi Kartları, AÜHFD, Y.2003 C.52, S.3, s. 103-119. (atıf
şekli: kredi kartı)
AKİPEK, Şebnem: Tüketici Kredisi ve Kredi Kartı Bakımından
Tüketicinin Korunması, Terazi Aylık Hukuk Dergisi, C.9, Özel sayı,
Kasım 2014, s. 57-65. (atıf şekli: tüketici)
AKİPEK, Şebnem: Tüketici Kredileri, Milli Şerh, Editörler: Av. Hakan
Tokbaş –Yrd. Doç. Dr. Özlem Tüzüner, İstanbul 2016, s.480-540. (atıf şekli:
Şerh)
ALTOP, Atilla: Bankacılık Sektöründeki Tüketici İşlemlerinde
Tüketicinin Edimlerine Karşılık Olarak Alınan Şahsi Teminatlar,
Yürürlüğe Beş Kala 6502 Sayılı Kanun’a Göre Bankacılık ve İnşaat
Sektörlerindeki Tüketici Hukuku ve Uygulamaları, Ankara 2014. (atıf
şekli: bankacılık)
ALTOP, Atilla: Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve Türk
Borçlar Kanunu Çerçevesinde Tüketici Kredisi Sözleşmesi, Uluslararası
Tüketici Hukuku Sempozyumu, 24-25 Kasım 2011, Metinler Kitabı, s.8095. (atıf şekli: tüketici kredisi)
ASLAN, İ. Yılmaz: Bankacılar İçin Tüketici Hukuku, İstanbul 2016.
ATAMER, Yeşim M. : Krediler ve Diğer Finansman Sözleşmelerinde
Tüketicinin Korunması, İstanbul 2016.
BARLAS, Nami: Kredi Kartı İlişkisinde Bankaya Karşı Verilen Kişisel
Teminatın Niteliğinin Belirlenmesi, Prof. Dr. Ömer Teoman ‘a 55. Yaş
Günü Armağanı, C. 2, İstanbul 2002, s. 937-989.
CEYLAN, Ebru: 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında
Kanun‘undaki Tüketici Kredileriyle İlgili Yeni Düzenlemeler, İstanbul
Barosu Dergisi Tüketici Hukuku Özel Sayısı, C. 88, 2014 Özel sayı : 1 , s.
61-80.( atıf şekli : tüketici kredisi)
127
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında Tüketici Kredisi
ve Kredi Kartı Sözleşmelerindeki Kişisel Teminatlarla İlgili Değerlendirmeler
CEYLAN, Ebru: Kredi Kartı Kullanan Tüketicinin Hukuki Durumu,
Doçentlik Tezi, İstanbul 2010. (atıf şekli: Doçentlik tezi)
CEYLAN, Ebru: Kredi Kartıyla İlgili 6502 Sayılı Yeni Tüketicinin
Korunması Hakkında Kanun ‘un Getirdiği Yenilikler, Türkiye Barolar
Birliği Dergisi, S. 117, Mart – Nisan 2015, s.233-284. (atıf şekli: kredi kartı)
CEYLAN, Ebru: 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununa
göre Kredi Kartları Hükümleri Çerçevesinde Tüketicinin Korunması,
Tüketici Hukukunda Güncel Sorunlar, Editör Dr. Gözde Zeytin Çağrı,
İstanbul Şubat 2020, s.29-69. (atıf şekli: 5464 Sayılı Kanun)
CEYLAN, Ebru: Avrupa Birliği Hukukunda ve Türk Hukukunda
Tüketici Kredileri I, TBB Dergisi Y. 2008, S. 79 s.35-60. (atıf şekli: Avrupa
Birliği, I)
CEYLAN, Ebru: Avrupa Birliği Hukukunda ve Türk Hukukunda
Tüketici Kredileri –II, TBBD, Y.2009, S.80, s.121-148. (atıf şekli: Avrupa
Birliği, II)
CEYLAN Ebru: Tüketici Hukuku Alanında Koronavirüs Sürecinin
Etkileri, İstanbul Barosu Dergisi Temmuz – Ağustos 2020, C. 94 S. 2020/4,
s. 15-42. (atıf şekli: koronavirüs)
CEYLAN, Ebru: 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun
Kapsamına Giren Tüketici Sözleşmeleriyle İlgili Değerlendirmeler, Legal
Hukuk Dergisi Haziran 2020 C. 18 S. 210, s. 2489-2528.
COŞKUN YORULMAZ, Zeynep: Tüketici Sözleşmelerinde Şahsi
Teminatlar, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim dalı, İstanbul 2018.
ÇEKER, Mustafa: Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun
Kapsamında Kredi Kartı Borcunun Ödenmemesi ve Hukuki Sonuçları,
Erzincan Hukuk Fakültesi Dergisi, C.VIII, S. 1-2 Yıl 2004, s.415-442.
DEMİRKOL, Elit Meviza: Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un
Sigorta Sözleşmelerine Etkisi, Galatasaray Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı Yayınlanmamış Yüksek Lisans
Tezi, İstanbul 2020.
128
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
Prof. Dr. Ebru CEYLAN
EREN, Fikret: Borçlar Hukuku Özel Hükümler, 7. Baskı, Ankara 2020.
EREN, Fikret: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 24. Baskı, Ankara
2019.
GEZDER, Ümit: Tüketici Kredisi Sözleşmeleri, İstanbul 1998.
GÜMÜŞ, M. Alper: Tüketici Kanunu Şerhi, İstanbul 2014.
HAVUTÇU, Ayşe: 6502 Sayılı Tüketicinin korunması Hakkında
Kanun‘un Konu Bakımından Uygulama Alanı: Özellikle Tüketici İşlemleri
Bakımından Kanun ‘un Kapsamı, Terazi Aylık Hukuk Dergisi, C. 9, S.
Özel sayı, Kasım 2014, s.8-19.
HELVACI, İlhan: Banka Kredi Sözleşmeleri Çerçevesinde Adi Kefalet
Sözleşmesine İlişkin Gelişmeler, İÜHFM C.LXV S. 1, Yıl 2007, s. 263-272.
IŞINTAN, Pelin: Bankacılık İşlemlerinde Tüketicinin Aydınlatılması
Yükümlülüğü, Tüketici Hukukunun Güncel Sorunları, Editör Dr.
Gözde Zeytin Çağrı, İstanbul 2020, s.245-290.
KANETİ, Selim: Hukuki İşlemlerin Çevrilmesi (Tahvili), İstanbul
1972.
KARA, İlhan: 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna
göre Hazırlanmış Tüketici Hukuku, 2. Baskı, Ankara 2021.
KELEŞ, Adem: Tüketici Sözleşmelerinde Teminat, Yayınlanmamış
Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel
Hukuk Anabilim Dalı, Ankara 2015.
KILIÇ, Umut: Tüketici Kredilerinde Ayni Teminat Sorunu, Yüksek
Lisans Tezi, 2019.
KILIÇOĞLU , Ahmet : Borçlar Hukuku Özel Hükümler , Ankara
2019.
KOCAMAN Arif: Türk Borçlar Kanunu’nun 603. Maddesi Üzerine Bir
Değerlendirme-Kefalete İlişkin Hükümlerin Uygulama Alanı, Prof. Dr.
M. İlhan Ulusan’a Armağan,C.III, Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Dergisi ,Özel sayısı C.15 S.2 Temmuz 2016 , s.483-510.
129
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında Tüketici Kredisi
ve Kredi Kartı Sözleşmelerindeki Kişisel Teminatlarla İlgili Değerlendirmeler
KOCAYUSUFPAŞAOĞLU, Necip: Değişik Kısmi Hükümsüzlük ve
Genişletilmiş Kısmi Hükümsüzlük Kavramları ile İlgili Düşünceler, Prof.
Dr. Selim Kaneti ‘ye Armağan, İstanbul 1996, s.29 vd.
KUNTALP, Erden: Teminat Kavramı, Teminat Türleri ve Bunlardan Doğan
Sorumluluk, Prof. Dr. Reha Poroy’a Armağan, İstanbul 1995, s.263- 299.
OĞUZ, Uğur: Tüketici Kredilerinde Kefalet Sözleşmesi, Yayınlanmamış
Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Okan Üniversitesi Hukuk Anabilim Dalı
Ekonomi Hukuku Programı, İstanbul 2019.
ÖZEN, Burak: Tüketici Kredileri Çerçevesine Verilen Kişisel
Teminatların Geçerliliği, 3. Tüketici Hukuku Sempozyumu,
düzenleyiciler: Av. Hakan Tokbaş, Prof. Dr. Fehim Üçışık, Ankara, 2014,
s.286-296. (atıf şekli: sempozyum)
ÖZEN, Burak: Madde 4: Temel İlkeler, Milli Şerh, Editörler: Av.
Hakan Tokbaş –Yrd. Doç. Dr. Özlem Tüzüner, İstanbul 2016, s.61-120. (atıf
şekli: Şerh)
ÖZTEK, Selçuk: Genel Olarak Tüketici Kredileri ve Tüketici
Kredilerinde Kişisel Teminatlar, Bankacılar Dergisi, S, 67, 2008, s.6-27.
REİSOĞLU, Seza: Tüketici Kredileri Hukuki Sorunlar :4077 Sayılı Yasada
Değişiklik Öngören Taslak, Bankacılar Dergisi, S. 69, 2008, s.50-72.
SERDAR, İlknur: Tüketici Kredilerinde Teminat, Terazi Hukuk
Dergisi, C. 9, Özel sayı, Kasım 2014, s.70-86.
SÜZEL, Cüneyt: Bireysel Kredilerle Bağlantılı Kurulan Sigorta
Sözleşmeleri Mevzuatının Değerlendirilmesi, Sigorta Hukukunun
Bazı Güncel Sorunları, İstanbul 2017, s. 93-141.
TAŞKIN, Melda: Krediye Bağlı Hayat Sigortası Sözleşmesi,
Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü Özel hukuk Anabilim Dalı, İstanbul 2015.
YAVUZ, Cevdet: Borçlar Hukuku Dersleri (Özel Hükümler), 6098
Sayılı Türk Borçlar Kanunu’na Göre Güncellenmiş ve Yenilenmiş 16.
Baskı, Hazırlayanlar: Prof. Dr. Cevdet Yavuz –Prof. DR. Faruk Acar –Prof.
Dr. Burak Özen, İstanbul 2019.
130
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021
Prof. Dr. Ebru CEYLAN
YAZICIOĞLU, Emine/ ŞEKER ÖĞÜZ, Zehra: Sigorta Hukuku, Gözden
Geçirilmiş 3. Baskı, İstanbul 2020.
YILMAZ, Abdülhamit: Belirli Süreli Tüketici Kredisi Sözleşmeleri,
İstanbul 2018.
ZEVKLİLER, Aydın /AYDOĞDU, Murat: Tüketicinin Korunması
Hukuku, 3. Baskı, Ankara 2004.
ZEVKLİLER, Aydın / ÖZEL, Çağlar: Tüketicinin Korunması Hukuku,
Ankara 2016.
131
Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2021