MSGSÜ Sosyal Bilimler Dergisi Roman-"Çingene"-Peripatetik Temalı Özel Sayısı 2(18) / MSFAU Journal of Social Sciences Special Issue: Roma-Gypsy-Peripatetic2(18)

Bu kitap, "Benlik ile Rezonans" kitabımın genişletilmiş bir baskısıdır. Düşünmek Nedir? Zihnin yedi yönü tartışılır ve düşünce akışını gözlemlemek için alıştırmalar verilir. Erdemlerin gelişimi ve değerlerin önemi yeni bir ışık altında tutulur. Kadim bilgelikler modern içgörülerle bağlantılıdır. Yüksek Benlik, kişisel insanla ilişki içinde yer alır. Kitap, integral bilim için yedi aksiyom üzerine yeni bir bölüm ve Ayinler üzerine yeni bir ek içerir. İnsanın gerçek doğası ortaya çıkar ve sosyal ve politik meseleler kısaca araştırılır. Roberto Assagioli'nin "Act of Will" aşamalarının analizi, insan zihninin potansiyeline dair yeni içgörüler sağlıyor. Düşünce akışını gözlemlemek, daha derin bilinç katmanlarını ortaya çıkarabilir, bu da insan doğasının daha iyi anlaşılmasına ve başkaları için daha fazla empatiye yol açabilir. Kitapta felsefe ve psikoloji bütünleşmiştir. Bilimle olan ilişkileri de tartışılır.

II. Dünya Savaşı’nda Yunanistan’ın işgale uğramasıyla birlikte direnişe yönelik örgütlenmeler başladı. Savaş sonuna doğru sağ ve sol görüşlü örgütler iktidar mücadelesine girerek İç Savaş’ın (1944-1949) başlamasına neden oldu. Türk azınlığı, komünist çetelerin faaliyetleri nedeniyle zor zamanlar yaşadı. Komünist çeteler, köylere baskınlar yapıp hükümet kuvvetlerine karşı silahlı çatışmaya girdi. Bu süreçte Türk azınlık Yunan Hükümeti’nin yanında olup Yunan kuvvetleriyle birlikte hareket etmiştir. Yunan Hükümeti çetecilere af ilân etti ve ardından 1947’de “Temizleme Harekâtı” başladı. Bu harekât sonunda komünist çetelere büyük darbe vuruldu. Bu süreçte olağanüstü Divan-ı Harp kurularak yargılamalar yapıldı. Çetecilerden zarar gören insanlara devlet eliyle yardım yapılıyordu. Ancak Türk azınlık bu yardımlardan yeteri kadar faydalanamadı. İç Savaş’ın getirdiği zorluklarla beraber vergiler ve kötü hava koşulları Batı Trakya Türklerini ekonomik anlamda da zorlamaktaydı. Savaş sonrası yaşanan bu kargaşa ortamında Türk teşkilatlanması da sekteye uğramıştır. Türklerin teşkilatlanmasında müftülük meselesi de bu dönemde gündeme gelmiştir. Her alanda yaşanan sorunlar, eğitim hayatını da etkilemişti. Çetecilerin verdiği zararlarla Batı Trakya Türk okullarında eğitim işlemez hale geldi. Çete hareketlerinin Türk köylerine verdiği zarar sebebiyle Batı Trakya Türklerinin bir kısmı sınırı geçerek Türkiye’ye göç etmeye başladı. Bu çalışmada Batı Trakya Türklerinin çeteciler tarafından uğradığı saldırılar, ekonomik ve sosyal yaşamları İskeçe’de çıkan Trakya gazetesine yansıdığı şekliyle ele alınmıştır. Anahtar kelimeler: Trakya, Trakya gazetesi, Yunanistan, iç savaş, Batı Trakya Türkleri, Türk azınlık. During the Second World War, Greece’s German occupation brought forth a number of resistance organizations. Towards the war’s end right and leftist organizations engaged in a power struggle that caused the beginning of the Civil War (1944-1949). Turkish minority had a hard time due to communist gangs’ activities. Communist gangs, raiding villages, engaged in armed conflict against government forces. During this period the Turkish minority collaborated with the Greek government. Eventually, the Greek government declared amnesty and after 1947 a Cleansing Operation began. With the Cleansing Operation, communist gangs were hit hard. With the establishment of a supreme war court, trials commenced. The Greek state helped to ameliorate the damage caused by the militants. However, the Turkish minority did not benefit enough from the war reparations. Apart from the difficulties brought about by the Civil War, taxes and bad weather conditions caused the economic deterioration of the Turkish minority. On the other hand, Turkish organizations could not continue their activities. The multiplicity of problems finally had an impact on education in the Western Thrace Turkish schools, interrupted by the militant activities. As a result of the damages, Western Thrace Turks started migrating across the border to Turkey. This paper will utilize the Thrace newspaper published in Xanthi to discuss the impact of the militant activity on the economic and social life of Western Thrace Turks. Keywords: Thrace, Thrace newspaper, Greece, civil war, Western Thrace Turks, Turkish minority.

MUSTAFA KEMAL ATATURK SAYS TURCS WAS THE MASTER OF GREEK AND ARMENIAN FOR 650 YEARS Mustafa Kemal Atatürk says that Turks are "masters of Greeks and Armenians". This word expresses how great the Turkish nation is against these minorities and their own nation. Mustafa Kemal Atatürk, who visited the battlefield after the Great Offensive Battle of August 30, 1922, described the dead Greek soldiers as "Murderers and Murderers". Mustafa Kemal Atatürk explains that the Greek is cruel and smug in his order "Armies, Your First Target is the Mediterranean Forward" Mustafa Kemal Atatürk stated that the Greek army was completely destroyed in the Great Offensive Battle of August 30, 1922, that the shamelessness of those who saved their lives by escaping from their bayonets will be passed on to the God gave all the calamities to greeks they wanted to inflict upon us. GİRİŞ Mustafa Kemal Atatürk,Türkler ,”Yunan ve Ermeni’nin efendisidir “der.Bu kelime Türk ulusunun ,bu azınlıklara ve sahip oldukları uluslarına karşı ne kadar yüce olduğunu anlatır. 30 Agustos 1922 Başkumandanlık Meydan Muharebesinden sonra muharebe meydanını gezen Mustafa Kemal Atatürk ,üzüntü içinde kalarak ölen Yunan askerlerini “Caniler ve Katiller olarak nitelendirmiştir. Başkumandan Mustafa Kemal Atatürk , Yunan’ın zalim ve kendini beğenmiş olduğunu” Ordular ilk Hedefiniz Akdenizdir İleri” emrinde açıklar

Osmanlı devleti tarihinin önemli kilometre taşlarından biri olan ve Fetret Devri diye bildiğimiz dönem daha çok genel Osmanlı tarihi kitaplarındaki olaylar yığınının içinde sıkışıp kalmış bir ayrıntı olma özelliğini sürdürmüştür. Bu dönemin tarihi, son zamanlara kadar özel olarak incelenmemiştir. Bu dönemle ilgili bir diğer sorunsal da dönemin başlangıç tarihinden çok bitiş tarihinin tarihlendirilmesiyle ilgilidir. Tarih çevrelerinde genel olarak kabul gören görüşe göre, Fetret Devri 28 Temmuz 1402’de Sultan Bayezid ile Moğol hükümdarı Timurlenk arasında Ankara’daki Çubuk ovasında cereyan eden ve Osmanlı ordusunun kesin yenilgisiyle sonuçlanan savaştan sonra Osmanlı güçlerinin parçalanmasıyla başlar ve kardeşi Musa Çelebi’yi 1413 yılında Çamurlu (Samokov) düzlüğünde yenerek tek başına Osmanlı tahtına çıkan I. (Çelebi) Mehmed döneminin başlamasıyla sona erer. Bu görüşteki tarihçilere göre, Osmanlı devleti bu tarihte yani 1413’de Ankara savaşından sonra kaybettiği toprak bütünlüğünü, birliğini yeniden sağlayarak sağlamlaştırmış ve Bizans devleti karşısına yeniden ve daha sağlam temeller üzerinde dikilebilmiştir. Ancak, Bizans kroniklerinin ifadeleri Osmanlı birliği ve bunu mümkün kılan güçlü merkeziyetçi devlet için gerekli şartların I. Mehmed döneminde henüz oluşmadığı; aksine devletin pek çok açıdan hâlâ son derece kırılgan olduğu ve her şeyden önce Bizans imparatorunun yardımı ve desteğine muhtaç olduğunu gösterir niteliktedir.

The article deals with the Turkic historical ethno-oikonyms of the Revan Province known also as Chukursaad on the base of the Revan Province’s Mufassal Tahrir Defteri dated 1728. The records of this Ottoman historical document on population census represent the ethnonyms of the Turcic tribes which inhabited this region since the ancient time and participated in ethnogenesis of the Azerbaijani Turks. This document also supplies the data base for studying the areal of settlement and migration of the tribes in the first quarter of the XVIII century when the Tahrir Defteri was compiled. Besides, the records of the Tahrir Defteri let us to lighten the situation in that part of the region which now constitutes the territory of the Republic of Armenia before implementation there elimination policy against the Tircic existence.