IJHM
International Journal of
Human Mobilit y
İnsan Hareketlıliği
Ulusl ararası Dergisi
GÖÇ ARAŞTIRMALARINDA YENİ
TARTIŞMALAR/GÖZDEN KAÇANLAR
NEW DISCUSSIONS/OVERLOOKED
ISSUES IN MIGRATION RESEARCH
EMEL COŞKUN
HELGA RITTERSBERGER-TILIÇ
Özel Sayı (2023)
Special Issue (2023)
E-ISSN | 2792-0461
IJHM
INTERNATIONAL JOURNAL OF HUMAN MOBILITY
İNSAN HAREKETLİLİĞİ ULUSLARARASI DERGİSİ
ÖZEL SAYI | SPECIAL ISSUE | 2023 E-ISSN | 2792-0461
SAHİBİ | OWNER
Prof. Dr. İ. Haldun Müderrisoğlu (Başkent Üniversitesi, Türkiye)
BAŞ EDİTÖR | EDITOR IN CHIEF
Prof. Dr. Aytül Kasapoğlu (Başkent Üniversitesi, Türkiye)
EDİTÖRLER | EDITORS
Doç. Dr. Günnur Ertong Attar (Mersin Üniversitesi, Türkiye)
Dr. N. Ela Gökalp Aras (Swedish Research Institute in Istanbul, Türkiye)
Doç. Dr. Olgu Karan (Başkent Üniversitesi, Türkiye)
MİSAFİR EDİTÖRLER | Quest EdItors
Emel Coşkun (Düzce Üniversitesi, Türkiye)
Helga Rittersberger-Tılıç (Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Türkiye)
DİL EDİTÖRLERİ | LANGUAGE EDITORS
Doç. Dr. Leyla Burcu Dündar (Türkçe) (Başkent Üniversitesi)
Doç. Dr. Deniz Örücü (İngilizce) (Başkent Üniversitesi)
KİTAP İNCELEME EDİTÖRÜ (İNGİLİZCE) | BOOK REVIEW EDITOR (ENGLISH)
Dr. Nigel Carter (Oxford Community Action, İngiltere)
EDİTÖR ASİSTANI | ASSISTANT EDITOR
Uzman Semanur Bilgiç (Başkent Üniversitesi, Türkiye)
TASARIM | DESIGN
Dr. Banu Erşanlı Taş (Başkent Üniversitesi, Türkiye)
DİZGİ | TYPOGRAPHIC/LAYOUT
Özge Yıldırım Gürses (Başkent Üniversitesi, Türkiye)
İLETİŞİM
Bağlıca Kampüsü Fatih Sultan Mahallesi Eskişehir Yolu 18.km TR 06790 Etimesgut Ankara
+90 312 246 66 66 | webmaster@baskent.edu.tr
DANIŞMA KURULU | ADVISORY BOARD
Prof. Dr. Aleksandra Ålund (Linköping University, İsveç)
Prof. Dr. Şebnem Akçapar (Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi, Türkiye)
Prof. Dr. İsmail Aydıngün (Başkent Üniversitesi, Türkiye)
Prof. Dr. Nuray Bayraktar (Başkent Üniversitesi, Türkiye)
Prof. Dr. Veysel Bozkurt (İstanbul Üniversitesi, Türkiye)
Prof. Dr. Michael Burawoy (Berkeley University of California, ABD)
Prof. Dr. Menderes Çınar (Başkent Üniversitesi, Türkiye)
Prof. Dr. Okan Cem Çırakoğlu (Başkent Üniversitesi, Türkiye)
Prof. Dr. Münire Arzu İçağasıoğlu Çoban (Başkent Üniversitesi, Türkiye)
Prof. Dr. Saniye Dedeoğlu (Abdullah Gül Üniversitesi, Türkiye)
Prof. Dr. Murat Erdoğan (Ankara Üniversitesi, Türkiye)
Prof. Dr. Adnan Gümüş (Çukurova Üniversitesi, Türkiye)
Prof. Dr. Elli Heikkilä (Migration Institute of Finland, Finlandiya)
Prof. Dr. Ahmet İçduygu (Koç Üniversitesi, Türkiye)
Prof. Dr. Sibel Kalaycıoğlu (Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Türkiye)
Prof. Dr. Ayhan Kaya (Bilgi Üniversitesi, Türkiye)
Prof. Dr. Mehmet Ali Kirman (Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, Türkiye)
Prof. Dr. Birsen Şahin Kütük (Hacettepe Üniversitesi, Türkiye)
Prof. Dr. Ayşegül Özbakır (Yıldız Teknik Üniversitesi, Türkiye)
Prof. Dr. Saime Özçürümez (Başkent Üniversitesi, Türkiye)
Prof. Dr. Wendy Pojmann (Siena College, ABD)
Prof. Dr. Jan Rath (University of Amsterdam, Hollanda)
Prof. Dr. Cenk Saraçoğlu (Ankara Üniversitesi, Türkiye)
Prof. Dr. İbrahim Sirkeci (University of Salford, İngiltere)
Prof. Dr. Helga Rittersberger-Tılıç (Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Türkiye)
Prof. Dr. Ali Cevat Taşıran (Ankara Medipol Üniversitesi, Türkiye)
Prof. Dr. Deniz Sert (Özyeğin Üniversitesi, Türkiye)
Prof. Dr. Ulaş Sunata (Bahçeşehir Üniversitesi, Türkiye)
Prof. Dr. Tülay Uğuzman (Başkent Üniversitesi, Türkiye)
Prof. Dr. Abdülkadir Varoğlu (Başkent Üniversitesi, Türkiye)
Prof. Dr. Özcan Yağcı (Başkent Üniversitesi, Türkiye)
Doç. Dr. Gözde İnal Cavlan (Dünya Barış Üniversitesi)
Doç. Dr. Bezen Balamir Coşkun (TED Üniversitesi, Türkiye)
Doç. Dr. Emel Coşkun (Düzce Üniversitesi, Türkiye)
Doç. Dr. Esra Dik (Mersin Üniversitesi, Türkiye)
Doç. Dr. Leyla Burcu Dündar (Başkent Üniversitesi, Türkiye)
Doç. Dr. Eugenia Markova (Brighton University, İngiltere)
Doç. Dr. Adam Mrozowicki (University of Wroclaw, Polonya)
Doç. Dr. Deniz Örücü (Başkent Üniversitesi, Türkiye)
Doç. Dr. Anna Paraskevopoulou (Anglia Ruskin University, İngiltere)
Doç. Dr. Ali Zafer Sağıroğlu (Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Türkiye)
Doç. Dr. Mary Boatemaa Setrana (Director of the Centre for Migration Studies, University of Ghana)
Doç. Dr. A. Didem Danış Şenyüz (Galatasaray Üniversitesi, Türkiye)
Doç. Dr. Burcu Şimşek (Hacettepe Universitesi, Türkiye)
Dr. Gül İnce Beqo (University of Bari, İtalya)
Dr. Nigel Carter (Centre for Research on Employment and Work, University of Greenwich)
Dr. Turan Cavlan (Akdeniz Karpaz Üniversitesi)
Dr. Bilge Çakır (Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, Türkiye)
Dr. Görkem Dağdelen (Temple University, ABD)
Dr. Erdem Damar (Başkent Üniversitesi, Türkiye)
Dr. Bülent İlik (BÜGAM, Türkiye)
Dr. Erhan Kurtarır (Yıldız Teknik Üniversitesi, Türkiye)
Dr. Zeynep Şahin Mencütek (Bonn International Centre Conversion, Almanya)
Dr. Osman Özarslan (Başkent Üniversitesi, Türkiye)
Dr. Neva Öztürk (Ankara Üniversitesi , Türkiye)
Dr. Susan Rottmann (Özyeğin Üniversitesi, Türkiye)
Dr. Fethiye Tilbe (Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi, Türkiye)
Dr. Besim Can Zırh (Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Türkiye)
Aydoğan Asar (Uluslararası Göç Entegrasyonu Sınır Yönetimi Araştırmaları Merkezi)
Arzu Fırlarer (Başkent Üniversitesi, Türkiye)
Ertan Karabıyık (Kalkınma Atölyesi, Türkiye)
EDITÖRDEN
Nisan ve Kasım aylarında çift dilli, Türkçe ve İngilizce çevrimiçi yayımlanan İnsan Hareketliliği Uluslararası
Dergisi’nin (International Journal of Human Mobility) bu özel sayısı Emel Coşkun ve Helga RittersbergerTılıç’ın misafir editörlüğünde çıkmaktadır. Sayı, ikisi Türkçe, beş makaleden oluşmaktadır. Başta yazarlar
olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederim.
Aytül Kasapoğlu
Ağustos - 2023
FROM THE EDITOR
International Journal of Human Mobility is a bilingual journal that publishes online articles in Turkish and
English in April and November. This special issue guest-edited by Emel Coşkun and Helga RittersbergerTılıç. The issue consists of five articles, two of which are in Turkish and three of them in the English language.
I would like to thank the authors and everyone who contributed to this special issue.
Aytül Kasapoğlu
Ağustos - 2023
MISAFIR EDITÖRLERDEN
Göç Araştırmalarında Yeni Tartışmalar/Gözden Kaçanlar
Tarihsel olarak yurtdışına göç veren bir ülke olan Türkiye son on yıllarda sadece göçmen alan bir ülke konumuna
gelmekle kalmadı aynı zamanda uluslararası göç yönetiminin, söylemlerinin ve politikalarının da bir parçası
haline geldi. Türkiye’nin sığınma rejimi altında bulunan dört milyondan fazla insanın yanı sıra ikamet ve
çalışma izni ile kalan bir milyondan fazla göçmen ve belki daha fazla sayıda kağıtsız olarak yaşayan/yaşamak
zorunda kalan göçmenin olduğunu yayımlanan resmi rakamlardan izlemek mümkün.1 Sayısı hızla artan farklı
göçmen grupları son yıllarda özellikle siyasetteki tartışmalarda, kamusal alanda, sosyal politikada ve şüphesiz
akademideki tartışmalarda görünür hale geldi. Bu tartışmaların özellikle seçim ikliminde ve sonrasında ekonomik
sorunların büyüdüğü ortamda göçmenlere yönelik nefrete varan söylemleri teşvik ettiğini endişe ile izliyoruz.
Göçmenlerin bir tehdit olarak görülmesi ve siyasi partilerce günah keçisi olarak kullanılması elbette yeni değil;
Meksikalıları “suçlular” olarak hedef alan eski ABD Başkanı Donald Trump, İngiltere’de UKIP ve Batı Avrupa’da
Ulusal Cephe, AfD ya da Lega Nord gibi aşırı sağ partilerin yükselişi on yıllardır gündemde. Her ne kadar bu
partiler çoğunluğa ulaşamasa da kamuoyunda ve politikadaki tartışmalarda yarattıkları etki oy oranlarından çok
daha fazla (de Haas et al., 2020, ss. 1-2). Aşırı sağ partilerin siyasi söylemlerinde toplumsal sorunların (işsizliğin
ya da suç oranlarındaki artışın kaynağı ya da toplumsal bütünlüğe bir tehdit vs.) kaynağı olarak gösterilen göçe
ve göçmenlere dair akademik çalışmalar çoğu zaman bu söylemlerin gerçek olmadığını gösteriyor. Aksine,
göçmenler ucuz, güvencesiz ve tüketilebilir bir işgücü olarak toplumdaki en kirli, tehlikeli ve düşük-statülü işleri
yapmak zorunda kalırken toplumsal refahın ve sermaye birikiminin artışında önemli bir rol oynuyorlar. Genellikle
devletin ve vatandaşların kontrolü altındaki göçmen ve mültecilerin suç oranlarının yüksek olduğuna dair
güvenilir bir veriye ulaşmak da mümkün değil, çoğu zaman rakamlar tam tersine, göçmenlere yönelik suçlara
işaret ediyor. Tarihsel olarak göçün ve göçmenlerin kontrol edilmesine yönelik varsayılan ihtiyaç aslında egemen
grupların çıkarlarına hizmet ederken, modern vatandaşlara atfedilen ayrıcalıklarla ve işçi sınıfını vatandaş olanlar
ve olmayanlar olarak bölünmesi ile yakından ilişkilendiriliyor (Piore, 1979).
Özellikle göçmenlere yönelik nefretin ve şiddetin kamusal alanlarda görünür olmaya başladığı dönemlerde
göç alanında çalışan araştırmacılar olarak görünenin ötesindeki toplumsal gerçekliği anlamak için odağımızı
doğru yerlere çevirmek zorundayız. Hiç şüphesiz Türkiye’de artan göçmen sayısı ve gündelik yaşamdaki
görünürlükle birlikte uluslararası göçü konu alan çalışmaların sayısı hızla artıyor. Ancak Türkiye’ye yönelen
uluslararası göç günümüzde sosyoloji, siyaset bilimi, uluslararası ilişkiler ya da coğrafya ve hukuk gibi farklı
akademik disiplinlerdeki çoğu araştırmanın konusu olurken bu araştırmaların yoğunlaştıkları alanların genellikle
politik söylemden ve göç politikasından bağımsız olmadığı iddia edilebilir (Erder ve Yükseker, 2014). Örneğin
son on yıldır hem Türkiye’nin hem de uluslararası gündemin önemli maddelerinden birisi haline gelen Suriyeli
mülteciler, ilk zamanlarda acil ihtiyaçlar ve hukuki statü gibi tartışmaların/araştırmaların konusu olurken
Bakan Yerlikaya: “Ülkemizde bugün itibarıyla 4 milyon 888 bin 286 göçmen bulunuyor” https://www.iha.com.tr/ankara-haberleri/bakanyerlikaya-ulkemizde-bugun-itibariyla-4-milyon-888-bin-286-gocmen-bulunuyor-17441353, Erişim 27 Temmuz 2023. Ayrıca bkz. Yıllık Göç
Raporları https://www.goc.gov.tr/raporlar3, Erişim 27 Temmuz 2023
1
sonrasında göçün kalıcılaşmasıyla birlikte entegrasyon, göçün toplumsal ve ekonomik etkileri gibi devletin
de adres gösterdiği araştırmalara konu oldu. Diğer yandan Suriye göçünden önce de sınır güvenliği ve insan
kaçakçılığı, kağıtsız göçmenler ve göç yönetimi, göçmen emeği, AB ile ilişkiler ve yasal mevzuat gibi alanlar
Türkiye’deki araştırmacılar arasında popüler konulardı (Coşkun, Sarıalioğlu ve Dinçer, 2020, s. 72). Her ne kadar
sınırlı sayıda bağımsız araştırma olsa da, özellikle devletin ulusal politikalarına ve devlet tarafından makbul
görülen göçmen ve mülteci gruplara odaklanan bu araştırmaların sayısındaki artış aynı zamanda politik söylem ve
sunulan finansal desteklerle de yakından ilişkili. Geçen yıllarda kaybettiğimiz göç alanındaki sayılı düşünürlerden
Stephen Castles’in (2010, s.1572) ifade ettiği gibi göç alanının diğer sosyal bilimlerden ayrık konumu onun çok
disiplinli yapısı kadar politika odaklı yapısı ile de yakından ilişkili. Nitekim göç çalışmaları çoğu zaman devletlerin
çıkar alanları ile göçmenlerin insan haklarının, çalışma haklarının, kadın haklarının ya da çocuk haklarının çatıştığı
bir alana işaret ederken aynı zamanda devletlerin “yumuşak karnı” olarak nitelendiriliyor. Sadece devletler değil
devletlerarası ve uluslararası kuruluşlar da bir “sorun” olarak tanımlanan göç alanına dair araştırmaları, raporları
ya da programları destekleyerek göç ve göçmenlerin yönetimi, kontrolü ve denetimi için müdahil oluyorlar.
Bu özel sayı fikrinin ortaya çıkması da yukarıda değinilen göç alanındaki tartışmalarla yakından ilişkili. Buradaki
yazıların önemli bir kısmı geçtiğimiz yıl ODTÜ Sosyoloji Bölümü’nde “Current Issues in Migration Studies”
(Göç Çalışmalarında Güncel Tartışmalar) adıyla açılan yüksek lisans dersi kapsamında yürüttüğümüz verimli
tartışmaların ürünüdür. Ders dışından araştırmacıların da katılmasıyla birlikte düşündüğümüz bu özel sayı teması
zamanla göç alanında çok tartışılmayan ya da gözden kaçan konulara doğru evrildi. Burada yer alan yazıların
bir kısmı da bu çerçevede, gözden kaçan, bazıları ise yeni yeni tartışılan önemli alanlara işaret ediyor tıpkı
yurtdışındaki Türkiye vatandaşları ile ilgili devlet politikaları, iklim mültecileri, göçmen sporcular ya da mülteci
kadınlara yönelik kadın kooperatifleri gibi. Bu yazılar kapsamlı araştırmalardan ziyade alanyazına ve erişilebilir
verilere dayanarak yeni tartışmalar açmayı ve aynı zamanda genç araştırmacılar için gelecekteki muhtemel
araştırma alanlarına dair ipucu vermeyi hedefliyor.
Gizem Kolbaşı Muyan’ın AK Parti Döneminde Türkiye’nin Diaspora Politikası: Uzak Mesafe Milliyetçiliği başlıklı
çalışması, diaspora oluşumunu (diaspora making) devletlerin oynadığı role odaklanarak ve uzak mesafe
milliyetçilik (long-distance nationalism) perspektifinden yaklaşarak orijinal bir yaklaşım sunuyor. Türkiye
2010'lardan bu yana yurtdışında yaşayan vatandaşlara, kardeş topluluklara ve Türkiye'deki uluslararası öğrencilere
odaklanan diaspora politikaları geliştirmesi ile biliniyor. Kolbaşı Muyan bu politikaları son on yıllardaki AK Parti
hükümetlerinin siyasi bir projesi olarak değerlendirmekte ve diaspora politikalarının temeli olarak gördüğü
milliyetçi perspektif ve Yeni Osmanlıcılık perspektifi ile ilişkilendiriyor. Göç meseleleri bağlamında diaspora
siyaseti, "anavatan" Türkiye'deki siyasi gelişmeleri ve aynı zamanda Türkiye'yi yurtdışında temsil eden siyasi
aktörleri belirlemede önemli bir rol kazanıyor.
Barış Can Sever'in Türkiye’de İklim Krizi Bağlamında İnsan Hareketliliği ve Hareketsizliğinin Olasılıkları Üzerine
Bir Değerlendirme isimli makalesi, Türkiye'de yeni yeni tartışılmaya başlanan ve büyük önem taşıyan iklim göçü
konusunu ele alıyor. Sever, iklim krizi (climate crisis) ve iklim adaleti (climate justice) kavramlarını da tanıttığı
yazısında iklim göçüne, toplumsal değişim ve dönüşümün içine yerleştirilmesi gereken insan hareketliliği ve
hareketsizliği (human mobility/immobility) perspektifinden yaklaşmayı savunuyor. İklim kaynaklı hareketlilik/
hareketsizlik konusu hem ulusal hem de uluslararası düzeydeki tartışmalar için önemli bir yenilik teşkil ediyor.
M. Dilara Cılızoğlu, Can Women’s Cooperatives Be a Solution for the Empowerment of Syrian Refugee Women?
(Kadın Kooperatifleri Suriyeli Mülteci Kadınların Güçlendirilmesi için bir Çözüm Olabilir mi?) başlıklı yazısında
Türkiye'deki Suriyeli mülteci kadınların 'güçlendirilmesi’ (empowerment) için uluslararası kuruluşlar tarafından
finanse edilen kooperatiflerin oynadığı rolü inceliyor. Cılızoğlu yakın dönemde kurulan ve uluslararası kuruluşlarca
(ILO, WVI ve FAO) desteklenen üç kooperatif üzerinden, mevcut çevrimiçi materyalleri inceleyerek kooperatiflerin
söylemlerinin analizini yapıyor. Tartışma, güçlendirme ve öz-sorumluluk söylemleri ile kooperatiflerin nasıl neoliberal stratejilerin bir parçası haline geldiği üzerine odaklanıyor. Eleştirel bir toplumsal cinsiyet perspektifi
izleyen Cılızoğlu, güçlendirme tartışmalarında hak temelli bir yaklaşım ve ekonomik güvencesizlik (material
precarity) kadar maddi olmayan güvencesizliğin (immaterial precarity) de önemini savunuyor. Güçlenmenin
net bir tanımının ve işlevselleştirilmesinin yapılmamasını en büyük eksikliklerden biri olarak gören Cılızoğlu
yazısında maddi güvencesizlik konusundaki önyargıları ve kalıpyargıları da sorguluyor.
Yavuz Yavuz, göç çalışmaları alanında nadiren tartışılan bir başka konu olan spor ve göç konusunu Thinking
Migration and Nationhood in the Realm of Sports: Migrant Track and Field Athletes in Turkey During the 2016
Event Cycle (Spor Dünyasında Göç ve Ulusal Kimliği Düşünmek: 2016 Spor Takviminde Türkiye'deki Göçmen
Atletler) başlıklı çalışmasında analiz ediyor. Yavuz, spor ve göç arasındaki ilişkiyi Rio'da düzenlenen 2016 Yaz
Olimpiyatları ve 2016 Avrupa Atletizm Şampiyonası'nda Türkiye adına yarışan göçmen atletlere odaklanarak ele
alıyor. Seçilmiş medya kaynakları ile desteklenen bu analizin özgünlüğü, Türkiye'de etnisite ve ulusun yeniden
hayal edilmesinin bir parçası olarak spor göçünün nasıl kurgulandığına dair tartışmasında görülebilir.
Göç alanındaki araştırmaların sayısındaki artış aynı zamanda göç/göçmen çalışmalarıyla ilgili metodolojik
ve etik kaygılar üzerine düşünme ihtiyacını da beraberinde getiriyor. Umut Yüksel’in Politicization and
Instrumentalization of Migration Research in Türkiye: Ethical Challenges (Göç Araştırmalarının Siyasallaştırılması
ve Araçsallaştırılması: Etik Sorunlar) başlıklı katkısında göç araştırmalarında asimetrik güç ilişkilerinden
kaynaklanan potansiyel zorluklara ve ‘aşırı araştırma’ riskine dikkat çekiliyor. Yüksel makalesinde bilimsel olarak
sağlam ancak aynı zamanda göç politikaları ile ilgili olması gereken ikili bir zorunluluk yaklaşımı (dual imperative
approach) izlemeyi öneriyor. Özel sayının bu son yazısında Yüksel’in makalesi konuya göç araştırmacılarının
karşılaştığı metodolojik ve etik sorunlar üzerine ilginç bir tartışma ile katkıda bulunuyor.
Burada sunulan yazıların göç alanında daha fazla tartışma ve araştırmaya ilham olmasını umuyoruz. Elbette
ele alınması gereken pek çok konu var ve bizim akademik kariyerlerinin başındaki genç araştırmacılarla cesaret
ettiğimiz bu özel sayı akademide göçle ilgili konulardaki tartışmayı genişletmek için sadece mütevazı bir çaba
olarak görülebilir.
Emel Coşkun
Helga Rittersberger-Tılıç
Kaynakça
Coşkun, E., Sarıalioğlu, Ö. & Dinçer, C. G. (2020). Göç Araştırmalarında Söylem, Yöntem ve Etik: Feminist Bir
Yöntem Mümkün Mü? Fe Dergi 12(1), ss. 70-81.
De Haas, H., Castles, S. and Miller, M.J. (2020). The Age of Migration: International Population Movements in the
Modern World. Sixt Edition. New York, London: Red Globe Press:
Erder, S. ve Yükseker, D. (2014). Challenges for Migration Research in Turkey: Moving Beyond Political, Theoretical
and Data Constrains. Critical Reflections in Migration Research Views from the North and the South içinde
A. İçduygu ve A.B. Karaçay (ed). İstanbul: Koç Üniversitesi Yayınları. ss. 35-56.
Piore, M.J. (1979). Birds of Passage: Migrant Labor and Industrial Societies, Cambridge: Cambridge University
Press.
FROM THE QUEST EDITORS
New Discussions/Overlooked Issues in Migration Research
Historically an immigration county, Türkiye has become not only a migrant receiving country but also a part
of international migration management, discourse and policies in the last decades. It is possible to observe
from published official figures2 that there are more than four million people under Türkiye’s asylum regime,
as well as more than one million migrants with residence and work permits, and perhaps even more migrants
who live/are forced to live undocumented. In recent years, the rapidly growing number of different migrant
groups has become visible in political debates, in the public sphere, in social policy and, obviously, in academia.
We observe with concern that these debates encourage hateful discourse against migrants, especially in the
election climate and in the aftermath of growing economic problems. The perception of migrants as a threat
and their scapegoating by political parties is certainly not new; former US President Donald Trump who accused
Mexicans as "criminals", UKIP in the UK and the rise of far-right parties such as the National Front, AfD or Lega
Nord in Western Europe have been on the agenda for decades. Although these parties have not achieved a
majority, their influence on public opinion and policy debates far outweighs their vote share (de Haas et al.,
2020, pp. 1-2). Academic studies show that the discourses on migrants by far-right parties’ as the sources of
social problems (i.e. the reason for unemployment or high crime rates or as a threat to social cohesion) usually
do not reflect the social reality. On the contrary, migrants contribute to the increase in social welfare and capital
accumulation as a cheap, precarious and exploitable labour force while they do dirty, dangerous and demeaning
(3D) jobs unwanted by locals. There are no reliable statistics on the increasing crime rates caused by migrants,
on the contrary, usually migrants are the targets of criminal acts and are under the surveillance of both the
state and citizens. Historically the assumed need for controlling migrants and migration serves the interest of
the privileged classes, and it is closely related to the privileges attributed to modern citizens and dividing the
working class between citizens and non-citizens (Piore, 1979).
Especially in times when hatred and violence against migrants become visible in the public sphere, as researchers
working in the field of migration, we have to turn our focus to the right directions to understand the social
reality beyond the visible. Undoubtedly, with the increasing number of migrants in Turkiye and their visibility
in daily life, the number of studies on international migration is rapidly increasing. However, while international
migration to Turkiye is the subject of research in different academic disciplines such as sociology, political
science, international relations or geography and law, it can be argued that the areas of focus of these studies
are generally not independent from governmental political discourse and migration policy (Erder and Yükseker,
2014).
Minister Yerlikaya: “There are 4 million 888 thousand and 286 migrants in in our country” https://www.iha.com.tr/ankara-haberleri/bakanyerlikaya-ulkemizde-bugun-itibariyla-4-milyon-888-bin-286-gocmen-bulunuyor-17441353 Accessed 27 July 2023. Erişim 27 Temmuz 2023.
Also see Annual Migration Reports https://www.goc.gov.tr/raporlar3, Accessed 27 July 2023.
2
Syrian refugees, who have become one of the most important topics on both Turkey's and the international
agenda in the last decade, were initially the subject of debates/research on urgent needs and legal status,
but later, as migration became permanent, they became the subject of research on integration and the social
and economic effects of migration, which the state also addressed. On the other hand, even before the Syrian
migration, border security and human trafficking, undocumented migrants and migration management, migrant
labor, relations with the EU and legal legislation were popular topics among researchers in Turkey (Coşkun,
Sarıalioğlu and Dinçer, 2020, p. 72). Although there is a limited number of independent studies, the increase
in the number of these studies, which focus specifically on the national policies of the state and the migrant
and refugee groups deemed acceptable by the state, is also closely related to the political discourse and the
financial support offered. As Stephen Castles (2010, p. 1572), one of the most prominent thinkers in the field
of migration, who passed away in 2022, states, the distinct position of the field of migration from other social
sciences is closely related to its policy-oriented structure as well as its multidisciplinary nature. In fact, migration
studies are often identified as a “soft spot” of the state as it points out the conflicts between the interest of the
state and human rights, women’s rights, labour rights or children’s rights. Not only states but intergovernmental
and international organisations also support migration research or programmes in order to control, audit and
manage migrants.
The idea for this special issue is closely related to the above-mentioned debates in the field of migration. A
significant number of the articles in this issue are the products of the fruitful discussions we had within the scope
of the graduate course "Current Issues in Migration Studies" at METU Department of Sociology last year. With
the participation of researchers from outside the course, the theme of the issue has evolved over time towards
issues that are not discussed much or overlooked in the field of migration. In this context, some of the articles
in this issue point to important areas that have been overlooked and some of which are only recently being
discussed, such as state policies on Turkish citizens abroad, climate refugees, migrant athletes, or women's
cooperatives for refugee women. These articles aim to open up new debates based on literature and accessible
data rather than exhaustive research based on filedwork, and at the same time, hint at possible areas of resarch
in near future.
Gizem Kolbaşı Muyan’s paper titled Turkey’s Diaspora Engagement Policy during AK Party Era: Long-Distance
Nationalism presents an original approach to the role of the state in the diaspora making with a long-distance
nationalism perspective. Türkiye has been known for its diaspora policies which focus on citizens living abroad,
sister organisations and international students in Turkiye since the early 2010s. Kolbaşı Muyan interprets
these policies as a political project of AKP governments and relates them with a nationalistic perspective and
New Ottomanism perspective as the basis of diaspora policies. Regarding migration, diaspora politics gain
an important role in determining political developments in the “motherland” Turkiye and representatives as
political actors abroad.
Barış Can Sever’s paper titled An Evaluation on the Possibilities of Human Mobility and Immobility Regarding
the Climate Crisis in Turkiye examines climate mobility as a new and important topic for migration issues in
Turkiye. By promoting the terms “climate crisis” and “climate justice”, Sever argues that the climate mobility
issue could be analysed from a human mobility/immobility perspective which should be fitted in social change
and transformation. The issue of human mobility/immobility originated from climate change presents a new
issue for both national and international migration discussions.
M. Dilara Cılızoğlu’s paper Can Women’s Cooperatives Be a Solution for the Empowerment of Syrian Refugee
Women? discusses the role of cooperatives funded by international organisations in ‘empowering’ Syrian
refugee women in Turkiye. Based on on-line material and discourses, Cılızoğlu examines the discourses by
three recently established cooperative projects funded by international organisations (ILO, WVI and FAO). The
paper focuses on how cooperatives have become a part of neo-liberal strategies with empowerment and selfreliance discourses. Adopting a critical gender perspective, Cılızoğlu argues that non-material precarity is as
important as rights-based and economic empowerment in empowerment discussions. Cılızoğlu also questions
the prejudices and stereotypes on non-material precarity while she points out the lack of a clear definition and
operationalization of empowerment.
Yavuz Yavuz analyzes another overlooked discussion topic of migration and sports with his paper titled Thinking
Migration and Nationhood in the Realm of Sports: Migrant Track and Field Athletes in Turkey During the 2016 Event
Cycle. Yavuz examines the relationship between sports and migration by focusing on the athletes representing
Turkiye in the 2016 Summer Olympics and in the 2016 European Athletics Championships. Supported by selected
media coverages, his analysis presents an original perspective as it discusses how sports and migration are
constructed as a part of a reimagining of ethnicity and nationhood in Turkiye.
The increase in the number of migration studies also brings the need to reflect on methodological and ethical
concerns related to migration studies. Umut Yüksel's contribution, Politicization and Instrumentalization
of Migration Research in Turkey: Ethical Challenges, draws attention to the potential difficulties arising from
asymmetrical power relations in migration research and the risk of 'over-research'. In his article, Yüksel suggests
following a dual imperative approach that should be scientifically sound but also relevant to migration policies.
In this final article of the special issue, Yüksel's article contributes to the issue with an interesting discussion on
the methodological and ethical issues faced by migration researchers.
We hope that the contribution of the articles presented here will inspire further discussion and research in the
field of migration. Without a doubt, there are a number of issues that need to be addressed, and this special
issue, in which we took the courage to publish it with young researchers can be seen as a modest effort to
broaden the debate on migration-related issues in academia.
Emel Coşkun
Helga Rittersberger-Tılıç
References
Coşkun, E., Sarıalioğlu, Ö. & Dinçer, C. G. (2020). Göç Araştırmalarında Söylem, Yöntem ve Etik: Feminist Bir
Yöntem Mümkün Mü? Fe Dergi 12(1), pp. 70-81.
De Haas, H., Castles, S. and Miller, M.J. (2020). The Age of Migration: International Population Movements in the
Modern World. Sixt Edition. New York, London: Red Globe Press:
Erder, S. ve Yükseker, D. (2014). Challenges for Migration Research in Turkey: Moving Beyond Political, Theoretical
and Data Constrains. Critical Reflections in Migration Research Views from the North and the South içinde
A. İçduygu ve A.B. Karaçay (ed). İstanbul: Koç Üniversitesi Yayınları. pp. 35-56.
Piore, M.J. (1979). Birds of Passage: Migrant Labor and Industrial Societies, Cambridge: Cambridge University
Press.
İÇİNDEKİLER | CONTENTS
MAKALELER | ARTICLES
İnceleme Makalesi / Review Article
AK Parti Döneminde Türkiye’nin Diaspora Politikası: Uzak Mesafe Milliyetçiliği
Turkey’s Diaspora Engagement Policy during AK Party Era: Long-Distance Nationalism
Gizem Kolbaşı Muyan ................................................................................................16-33
İnceleme Makalesi / Review Article
Türkiye’de İklim Krizi Bağlamında İnsan Hareketliliği ve Hareketsizliğinin Olasılıkları Üzerine Bir
Değerlendirme
An Evaluation on the Possibilities of Human Mobility and Immobility Regarding the Climate Crisis
in Turkiye
Barış Can Sever ...................................................................................................... 34-55
İnceleme Makalesi / Review Article
Kadın Kooperatifleri Suriyeli Mülteci Kadınların Güçlendirilmesi için bir Çözüm Olabilir mi?
Can Women’s Cooperatives be a Solution for the Empowerment of Syrian Refugee Women?
M. Dilara Cılızoğlu ................................................................................................... 56-73
İnceleme Makalesi / Review Article
Spor Dünyasında Göç ve Ulusal Kimliği Düşünmek: 2016 Spor Takviminde Türkiye'deki Göçmen
Atletler
Thinking Migration and Nationhood in the Realm of Sports: Migrant Track and Field Athletes in
Turkey During the 2016 Event Cycle
Yavuz Yavuz ........................................................................................................... 74-89
İnceleme Makalesi / Review Article
Göç Araştırmalarının Siyasallaştırılması ve Araçsallaştırılması: Etik Sorunlar
Politicization and Instrumentalization of Migration Research in Türkiye: Ethical Challenges
Umut Yüksel .......................................................................................................... 90-107