Nef'î
Nef'î (Osmanlı Türkçesi: نفعی, d. 1572, Hasankale, Erzurum – ö. 27 Ocak 1635, İstanbul), 17. yüzyıl Türk şâirlerindendir. Kasidede gerçek bir varlık göstermiş ve gerek kendi zamanında, gerekse sonraki yüzyıllarda kaside yazan bütün şairlere etki eden şâir, edebiyatçı ve hiciv üstadı.
Ömer b. Mehmed | |
---|---|
Doğum | 1572 Hasankale, Erzurum, Osmanlı İmparatorluğu |
Ölüm | 27 Ocak 1635 İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu |
Edebî akım | sebk-i Hindî |
Önemli eser | Sihâm-ı Kazâ |
Etkilendikleri | |
Asıl adı Ömer olan[1] Nef'i 1572 yılında Erzurum'un Hasankale'sinde doğdu. Bundan dolayı devrin kaynakları Nef'i'den Erzenü'r-Rumî diye söz ederler. Babası ülkesinin efradından Sipahi Mehmed Bey diye anılan bir kişidir. Daha küçük yaşlardan itibaren güçlü bir eğitim gören Nef'î, öğrenimine Hasankale'de başlamış, daha sonra Erzurum'a gelerek devam ettirmiştir. Burada Türk edebiyatının ünlü eserlerini okudu, Arapça ve Farsça öğrendi. Nef'i Erzurum'da öğrenimini sürdürürken genç yaşında şiir yazmaya da başlamıştır. İlk mahlası Zarrî "zararlı"dır. 1585 Erzurum defterdarı olan Gelibolulu Müverrih Ali, şiirlerini görmüş, beğenmiş ve bu genç şaire Nef'i "nafi, yararlı" mahlasını vermiştir.
Padişah I. Ahmet zamanında İstanbul'a geldi. Devlet hizmetine girdi ve bir süre farklı memurluklarda çalıştı. Daha sonraları II. Osman ve IV. Murad dönemlerinde yıldızı parladı ve sarayla yakın bir ilişki kurdu. Hicviyeleri ile bilinen Nef'î yazdığı hicivlerle dönemin birçok isminin nefretini ve öfkesini üstüne çekti.
Kendisi de şair olan Şeyhülislam Yahya Efendi Nef'i yi öven ancak içeriğinde Nef'i ye kâfir diyen bir kıt'a söylemiştir.
“ | Şimdi hayli sühanverân içre Nef'imanendi var mı bir şair Sözleri seba'-i mu'allakadır İmrü'l-Kays kendidür kâfir |
„ |
Nef'i de buna karşılık olarak;
“ | Müftü efendi bize kâfir demiş Tutalım ben O'na diyem müselman Lâkin varıldıktan ruz-ı mahşere İkimiz de çıkarız orda yalan |
„ |
diyerek cevap vermiştir.[kaynak belirtilmeli] Yine bir başka dörtlüğünde kendisine kelp (köpek) diyen Tahir Efendi'ye karşılık verir;
“ | tahir efendi bana kelp demiş iltifadı bu sözde zahirdir maliki mezhebim benim zira itikadımca kelp tahirdir |
„ |
Osmanlı Türkçesinde büyük harf kuralı olmadığı için bu şiir iki anlama geliyor. Birinci anlamı şöyledir: Tahir Efendi Maliki mezhebine mensup olduğu için ve Maliki mezhebinde köpeğin güvercin gibi temiz bir hayvan olduğuna inanıldığı için Tahir Efendi'ye teşekkür ediyor ve onun da temiz bir varlık olduğunu söylüyor. İkinci anlamda ise Tahir Efendi'ye köpek diyor. Bu olaydan sonra mahkemeye çağrılıp yargılanıyor ve kendisini savunurken şiirin birinci anlamını kullanıyor ve ceza almıyor.[kaynak belirtilmeli]
Yine de uzunca bir süre IV. Murat tarafından korundu, daha sonraları IV. Murat kendisinden hiciv yazmamasını rica etti. Her ne kadar Nef'î padişah IV. Murat'a bu konuda söz verse de, kalemini durduramayıp Vezir Bayram Paşa hakkında bir hicviye kaleme aldı. Bu hicviyesinden ötürü, 1635 yılında, sarayın odunluğunda kementle boğularak öldürüldü. Sonra cesedi İstanbul boğazı'nda denize atılmıştır. Halk arasında Nef'i efendinin ölümü hakkında şöyle bir rivayet geçmektedir: Nef'i çok iyi bir şair olduğu için infazından vazgeçilmiştir. Padişaha gönderilecek belge yazılırken Nef'i de oradadır. Belgeyi bir siyahi yazmaktadır ve kâğıda mürekkep damlatır. Nef'i de bu olay üzerine "Mübarek teriniz damladı efendim" diyerek yaşama şansını kaybetmiştir.[kaynak belirtilmeli]
Çalışmaları
değiştirOnu ölüme sürükleyen hiciv edebiyatında çok başarılı olduğu aşikârdır. Hicvin yanı sıra övgü edebiyatıyla da göz doldurmuştur, bugün dîvân edebiyatının en beğenilen kasidelerinden birçoğu onun eseridir. Yazdığı kasideler güçlü tekniği ve değişik ahengi ile fark yaratır. Zaman zaman kasidelerinde gördüğümüz aşırı süs ve abartılar bile, güzel ahengi ile sunîlikten uzak doğal bir havadadır.[kaynak belirtilmeli]
Başlıca eserleri
değiştir- Sihâm-ı Kazâ (Hiciv şiirleri)
- Türkçe Dîvan
- Farsça Dîvan
- Tuhfetü’l-uşşâk
Ölümü
değiştirIV. Murad'ın, Nef'i'den bir daha hicvıye yazmaması istemesinden sonra Nef'i, sözünü tutmamış ve IV. Murad'ın eniştesi Bayram Paşa'yı hicvetmiştir. Bayram Paşa'nın isteği üzerine IV. Murad, Nef'i'yi idam ettirmiştir. Şair Nef'i, sarayın odunluğunda öldürüldükten sonra cesedi Sarayburnu'ndan denize atılmıştır.
Popüler kültürdeki yeri
değiştir- Muhteşem Yüzyıl Kösem adlı Türk dizisinde Nef'î karakterini Serkan Keskin canlandırılmıştır.
- IV. Murat (dizi) 1981 yılında TRT 1'de yayınlanan tarihî mini dizide Cüneyt Gökçer canlandırılmıştır.
Kaynakça
değiştir- ^ Nef'i. Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi. ss. 8581-8582.