Büyük Taarruz
Büyük Taarruz (Osmanlı Türkçesi: بیوك تعرض), Türk Kurtuluş Savaşı sırasında Türk ordusunun Yunan kuvvetlerine karşı başlattığı genel saldırıdır. Bakanlar Kurulu taarruz kararını almış ve 14 Ağustos 1922 tarihinde kolordular taarruz için yürüyüşe geçmiş, 26 Ağustos'ta saldırı başlamış, 9 Eylül'de Türk Ordusu İzmir'e girmiş ve 18 Eylül'de de Yunan Ordusu'nun Anadolu'yu tamamen terk etmesiyle savaş sona ermiştir.
Büyük Taarruz | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
Kurtuluş Savaşı Batı Cephesi | |||||||
Sağ baştan itibaren: Türk topçu askerler, Başkomutanlık Meydan Muharebesi sırasında bir Türk süvari birliğinin ileri harekâtı, taarruza katılacak son birliklerin tören ve dualarla Ulus Meydanı'ndan cepheye uğurlanışı, Türk Kurtuluş Savaşı Batı Cephesi'nde Türk piyade birlikleri hücum için siperlerde beklerken, geri çekilen Yunan işgalciler. | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Ankara Hükûmeti | Yunan Krallığı | ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
Mustafa Kemal Paşa Fevzi Paşa İsmet Paşa |
Yorgo Hacıanestis Nikolaos Trikupis Kimon Digenis | ||||||
Güçler | |||||||
186.000 asker[1][2] (Büyük Taarruz'a katılan: 98.670 piyade ve 5.282 süvari)[3][4] Silah ve araçlar: 2.025 hafif Makineli tüfek, 839 ağır makineli tüfek, 323 top, 10 uçak, 208 motorlu araç[5] |
195.000 asker[2] (Ön hatlarda bulunan: 130.000 piyade ve 1.300 süvari)[3][4] Silah ve araçlar: 3.152 hafif Makineli tüfek, 1.002 ağır makineli tüfek, 344 top, 50 uçak, 3.818 motorlu araç[5] | ||||||
Kayıplar | |||||||
2.318 ölü 9.360 yaralı 1.697 kayıp 101 esir Toplam: 13.476[6] |
18.250 ölü 16.030 yaralı 35.000 esir ve kayıp 3.720 savaş dışı (kaza ve hastalık) Toplam: 73.000[7] |
Taarruz öncesi
değiştirTürk Ordusu Sakarya Meydan Muharebesi'ni kazanmış olsa da Yunan ordularını savaşa zorlayarak yok edecek bir durumda değildi. Türk ordusunun bir taarruza girişmesi için büyük eksikleri vardı. Bunların giderilmesi için halktan son bir kez özveride bulunması istendi. Bütün mali kaynaklar son sınıra kadar zorlandı ve hemen hazırlıklara başlandı; subaylar ve askerler taarruz için eğitilmeye başlandı. Ülkenin tüm kaynakları ordunun emrine verildi. Muharebelerin fiilen sona erdiği Doğu ve Güney cephesindeki birlikler de Batı cephesine kaydırıldı. Öte yandan İstanbul'da da Türk kurtuluş mücadelesine destek veren dernekler İtilaf Devletleri'nin silah depolarından kaçırdıkları silahları Ankara'ya gönderdiler. Türk ordusu ilk kez taarruza geçecekti ve bu yüzden sayıca Yunan birliklerinden üstün olmak zorundaydı. Anadolu'da bu dönemde 200.000 Yunan askeri vardı. Türk ordusu da bir yıllık hazırlık sonucunda ordudaki asker sayısını 186.000'e yükselterek Yunan birliklerine yaklaştı. Ancak Türk ordusu tüm bu çabalara rağmen süvari birlikleri dışında Yunan birliklerine bir üstünlük sağlayamamış, ancak bir denge kurulabilmişti.
Taarruz zamanı yaklaştıkça Sakarya Meydan Muharebesi'nden önce çıkartılan ve üç defa süresi uzatılan ve süresi 4 Ağustos'ta sona erecek olan Başkomutanlık yasasının süresinin yeniden uzatılması gündeme geldi. Bunun için Mustafa Kemal Paşa 20 Temmuz'da Türkiye Büyük Millet Meclisinde Ordunun maddi ve manevi gücü millî gayeyi tam bir güvenle gerçekleştirecek düzeye ulaşmıştır. Bu sebeple yüce meclisimizin yetkilerine lüzum kalmamıştır. diyerek yasadaki olağanüstü maddelere gerek olmadığını bildirdi.[8] Başkomutanlık yasası meclisin verdiği kararla oy birliğiyle süresiz uzatıldı.[9] Sakarya Meydan Muharebesi'nden sonra kamuoyunda ve TBMM’de taarruz için sabırsızlıklar baş gösterdi. Bu gelişmeler üzerine Mustafa Kemal Paşa, 6 Mart 1922 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin gizli bir toplantısında endişe ve huzursuzluk duyanlara "Ordumuzun kararı, taarruzdur. Fakat bu taarruzu tehir ediyoruz. Sebebi, hazırlığımızı tamamen bitirmeye biraz daha zaman lazımdır. Yarım hazırlıkla, yarım tedbirlerle yapılacak taarruz, hiç taarruz etmemekten çok daha kötüdür." diyerek bir taraftan zihinlerdeki şüpheyi bertaraf etmeye çalışırken diğer taraftan da orduyu son zaferi sağlayacak bir taarruz için hazırladı.
1922 yılının Haziran ayı ortalarında, Başkomutan Müşir Gazi Mustafa Kemal Paşa, taarruza geçme kararını aldı. Bu karar sadece üç kişi ile paylaşıldı: Cephe Komutan Mirliva İsmet Paşa, Genelkurmay Başkanı Birinci Ferik Fevzi Paşa ve Millî Savunma Bakanı Mirliva Kâzım Paşa.[10] Asıl amaç; kesin sonuçlu bir muharebenin ardından, düşmanın savaşma azim ve iradesini tamamen ortadan kaldırmaktı. Büyük Taarruz ve bu taarruzu taçlandıran Başkomutanlık Meydan Muharebesi, Türk Kurtuluş Savaşı'nın son safhasını ve zirvesini teşkil etti. Mustafa Kemal Paşa, 3 yıl 4 aylık süreçte Türk milletini ve ordusunu adım adım hedefe taşıdı. Batı Anadolu'yu Türk Ordusu'na karşı savunmayı planlayan Yunan Ordusu; Gemlik Körfezi'nden Bilecik, Eskişehir ve Afyonkarahisar ilinin doğusu ile Büyük Menderes Nehri'ni takiben Ege Denizi'ne dayanan savunma hattını bir yıla yakın bir süre ile tahkim etti. Özellikle Eskişehir ve Afyon bölgeleri gerek tahkimat gerekse birlik miktarı bakımından daha kuvvetli tutulmuş, hatta Afyonkarahisar ilinin güneybatısındaki bölge birbiri gerisinde beş savunma hattı şeklinde tertiplenmiştir.
Hazırlanan Türk taarruz planına göre 1. Ordu kuvvetleri, Afyonkarahisar ilinin güneybatısından kuzeye doğru taarruza geçtiğinde Afyonkarahisar ilinin doğusu ve kuzeyinde bulunan 2. Ordu kuvvetleri de taarruzla kesin sonuç alınmak istenen 1. Ordu bölgesine düşmanın kuvvet kaydırmasına engel olacak ve Döğer bölgesinde bulunan düşman ihtiyatlarını kendi üzerine çekmeye çalışacaktır. 5. Süvari Kolordusu da Ahır Dağları'ndan aşarak düşmanın yan ve gerilerine taarruz ederek düşmanın İzmir ile telgraf ve demir yolu irtibatını kesecektir. Baskın prensibi ile Yunan ordusunun imhasının gerçekleşmesi düşünüldü ve Mustafa Kemal Paşa, 19 Ağustos 1922 tarihinde Ankara'dan Akşehir'e giderek 26 Ağustos 1922 Cumartesi sabahı Türk ordusuna taarruz emrini verdi.
Taarruz
değiştir26 Ağustos gecesi 5. Süvari Kolordusu, Ahır Dağları üzerindeki Yunanların gece savunmadığı Ballıkaya mevkiinden sızma yaparak Yunan hatlarının gerisine intikale başladı. İntikal bütün gece sabaha kadar sürdü. Yine 26 Ağustos sabahı Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, yanında Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa ve Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa ile birlikte muharebeyi idare etmek üzere Kocatepe'deki yerini aldı. Büyük Taarruz burada başlayarak, topçuların sabah saat 04.30'da tanzim ateşi ile başlayan harekât, saat 05.00'te önemli noktalara yoğun topçu ateşi ile devam etti. Türk piyadeleri, sabah 06.00'da Tınaztepe'ye hücum mesafesine yaklaşarak tel örgüleri aşıp Yunan askerini süngü hücumu ile temizledikten sonra Tınaztepe'yi ele geçirdi. Bundan sonra saat 09.00'da Belentepe, daha sonra Kalecik - Sivrisi ele geçirildi. Taarruzun birinci günü, sıklet merkezindeki 1. Ordu Birlikleri, Büyük Kaleciktepe'den Çiğiltepe'ye kadar 15 kilometrelik bir bölgede düşmanın birinci hat mevzilerini ele geçirdi. 5. Süvari Kolordusu düşman gerilerindeki ulaştırma kollarına başarılı taarruzlarda bulunarak, 2. Ordu da cephede tespit görevini aksatmadan sürdürdü.
27 Ağustos Pazar sabahı gün ağarırken Türk ordusu bütün cephelerde yeniden taarruza geçti. Bu taarruzlar çoğunlukla süngü hücumlarıyla ve insanüstü çabalarla gerçekleştirildi. Aynı gün Türk birlikleri Afyonkarahisar'ı geri aldı. Başkomutanlık Karargâhı ile Batı Cephesi Komutanlığı Karargâhı Afyonkarahisar'a taşındı.
28 Ağustos Pazartesi ve 29 Ağustos Salı günleri başarılı geçen taarruz harekâtı, 5. Yunan Tümeni'nin çevrilmesi ile sonuçlandı. 29 Ağustos gecesi durum değerlendirmesi yapan komutanlar, hemen harekete geçerek muharebenin sür'atle sonuçlandırılmasını gerekli buldular. Düşmanın çekilme yollarının kesilmesi ve düşmanı çarpışmaya zorlayarak tamamen teslim olmalarını sağlama yolunda karar aldılar ve karar süratli ve düzenli bir şekilde uygulandı. 30 Ağustos 1922 Çarşamba günü taarruz harekâtı, Türk ordusunun kesin zaferi ile sonuçlandı. Büyük Taarruz'un son safhası Türk askerî tarihine Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak geçti.[11]
30 Ağustos 1922 Başkomutanlık Meydan Muharebesi sonunda, düşman ordusunun büyük kısmı dört taraftan sarılarak Mustafa Kemal Paşa'nın ateş hatları arasında, bizzat Zafertepe'den idare ettiği savaşta, tamamen yok edildi veya esir edildi. Aynı günün akşamında Türk birlikleri Kütahya'yı geri aldı.
Savaş havada da sürdü. 26 Ağustos günü, hava bulutlu olmasına rağmen, Türk uçakları keşif, bombalama ve kara birliklerini korumak için havalandı. Av uçakları gün boyunca sürdürdükleri devriye uçuşları sırasında, dört defa düşman uçakları ile karşı karşıya geldiler. Girişilen hava çarpışmalarında üç Yunan uçağı kendi hava hatlarının gerisine indirildi ve bir Yunan uçağı da bölük komutanı Yüzbaşı Fazıl tarafından Afyonkarahisar'ın Hasanbeli kasabası civarında düşürüldü. İleriki günlerde de keşif ve bombalama uçuşları gerçekleştirildi.[12]
Anadolu'daki Yunan kuvvetlerinin yarısı imha veya esir edildi. Kalan bölümü ise üç grup halinde çekildi. Bu durum karşısında Çalköy'de yıkık bir evin avlusu içinde Mustafa Kemal Paşa, Fevzi Paşa ve İsmet Paşa ile buluşarak Yunan ordusunun kalıntılarını takip etmesi için Türk ordusunun büyük kısmının İzmir istikametinde ilerlemesini kararlaştırdılar ve müteakiben de Mustafa Kemal Paşa o tarihî "Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!" emrini verdi.
1 Eylül 1922 tarihinde Türk ordusunun takip harekâtı başladı. Muharebelerden kurtulan Yunan birlikleri İzmir'e, Dikili'ye ve Mudanya'ya düzensiz olarak geri çekilmeye başladı. Yunan ordusu Başkomutanı General Nikolaos Trikupis ve kurmayları ile 6.000 asker, Afyonlu Ahmet Çavuş önderliğinde 2 Eylül de Uşak'ta Türk birliklerine esir düştüler. Trikupis, Yunan ordusunun başkomutanlığına atandığını Uşak'ta Mustafa Kemal Paşa'dan öğrendi.
Türk ordusu bu muharebede, 15 günde 450 kilometre mesafe katederek 9 Eylül 1922 sabahı İzmir'e girdi. Sabuncubeli'nden geçen 2. Süvari Tümeni, Mersinli yolu ile İzmir'e doğru ilerlerken bunun solunda 1. Süvari Tümeni de Kadifekale'ye doğru yürüdü. Bu Tümenin 2. Alayı, Tuzluoğlu Fabrikası'ndan geçerek Kordonboyu'na ulaştı. Yüzbaşı Şerafettin Bey İzmir Hükûmet Konağı'na, 5. Süvari Tümenin öncüsü Yüzbaşı Zeki Bey Kumandanlık Dairesine, 4. Alay Komutanı Reşat Bey de Kadifekale'ye Türk bayrağını çektiler.
Taarruz sonrası
değiştirBüyük Taarruz'un başladığı günden 4 Eylül'e kadar Yunan ordusu 321 kilometre geri çekildi.[13] 7 Eylül'de Türk birlikleri İzmir'e 40 kilometre kadar yaklaşmıştı.[14] 9 Eylül 1922 tarihli New York Times gazetesi Yunan ordusunun kayıplarının ve Türk ordusunun ele geçirdiklerinin 910 savaş topu, 1.200 kamyon, 200 otomobil, 11 uçak,[15] 5.000 Makineli tüfek, 40.000 tüfek ve 400 vagonluk cephane olduğunu yazdı.[16] Ayrıca 20.000 Yunan askerinin de esir düştüğünü belirtti. Devamında Yunan ordusunun savaşın başında 200.000 kişiden oluştuğunu ve şu anda yarısından fazlasını kaybettiğini ve Türk süvarilerinden dağınık halde kaçan Yunan asker sayısının ancak 50.000'i bulabildiğini yazdı.[16]
Büyük Taarruz'da Türk Ordusu, 7.244.088 piyade mermisi, 55.048 top mermisi ve 6.679 bomba kullandı. Muharebelerde 6.607 piyade tüfeği, 32 hafif makineli tüfek, 7 ağır makineli tüfek ve 5 top kullanılamaz durumuna geldi.[17] Yunanlardan 365 top, 7 uçak, 656 kamyon, 124 binek aracı, 336 ağır makineli, 1.164 hafif makineli tüfek, 32.697 piyade tüfeği, 294.000 el bombası ve 25.883 sandık piyade mermisi ele geçirildi.[17] Büyük Taarruzun başlangıcından beri ele geçirilen ve Türk ordusunun ihtiyaç fazlası olan 8.371 at, 8.430 öküz ve manda, 8.711 eşek, 14.340 koyun ve 440 deve halka dağıtıldı. Büyük Taarruz'da Yunan ordusundan esir düşen asker sayısı 20.826 idi.[17] Bunlardan 23 inşaat taburu kuruldu ve kendilerinin yıktıkları, karayolu ve demiryollarının tamirinde çalıştırıldılar.[17]
Büyük Taarruz boyunca Türk Ordusunun muharip zayiatı, 26 Ağustos taarruzun başlangıç gününden 9 Eylül İzmir'in kurtuluşuna kadar 2.318 ölü, 9.360 yaralı, 1.697 kayıp ve 101 esir idi.[6] 18 Eylül'e kadar, yani son Yunan askerlerinin Erdek'den çekilip Batı Anadolu'daki Yunan işgalinin sona ermesiyle, 24 gün boyunca toplam 2.543 ölü (146 subay ve 2.397 er) ve 9.855 yaralı (378 subay ve 9.477 er) verilmiştir.[18][19]
9 Eylül'de Türk birlikleri İzmir'e girdi. 11 Eylül'de Bursa, Foça, Gemlik ve Orhaneli, 12 Eylül'de Mudanya, Kırkağaç, Urla, 13 Eylül'de Soma, 14 Eylül'de Bergama, Dikili ve Karacabey, 15 Eylül'de Alaçatı ve Ayvalık, 16 Eylül'de Çeşme, 17 Eylül'de Karaburun, Bandırma ve 18 Eylül'de Biga ve Erdek Yunan işgalinden kurtarıldı.[20] Böylece 18 Eylül'de de Batı Anadolu Yunan işgalinden kurtarıldı. 11 Ekim 1922 tarihinde imzalanan Mudanya Ateşkes Anlaşması ile Doğu Trakya, silahlı çatışma olmadan Yunan işgalinden kurtarıldı. 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Antlaşması ile savaş resmen sona erdi ve Türkiye bağımsızlığını tüm dünyaya kabul ettirdi.
Mustafa Kemal Paşa, Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ni sevk ve idare ettiği Zafertepe’de 30 Ağustos 1924 tarihinde Büyük Zafer'in önemini şu şekilde ifade etmiştir. "... Hiç şüphe etmemelidir ki yeni Türk Devleti'nin, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin temelleri burada atıldı. Ebedî hayatı burada taçlandırıldı. Bu sahada akan Türk kanları, bu semada uçuşan şehit ruhları, devlet ve cumhuriyetimizin ebedî muhafızlarıdır..."
Tarihçi Isaiah Friedman Yunan Küçük Asya Ordusu'nun son günlerini şu sözlerle tasvir etmiştir: "Yunan ordusunu bekleyen bozgun, Armageddon savaşı boyutlarında idi. Dört gün içinde bütün Yunan Küçük Asya Ordusu ya yok edildi ya da denize döküldü."[21]
Resim galerisi
değiştir-
Mustafa Kemal Paşa Afyon'da bulunan, Büyük Taaruz'un kendisi tarafından başlatıldığı, sevk ve idare edildiği Kocatepe'de
-
Türk havacıları ve personeli De Havilland DH.9 uçağı ile
-
Geri çekilen Yunan askerleri
-
Esir alınan Yunan general Kimon Digenis ve askerleri Alaşehir esir kampına götürülürken (1922)
-
Büyük Taarruz öncesi atış taliminde
Kaynakça
değiştir- ^ Suat İlhan, Askerlik, Milli Kültür Unsurlarımız Üzerinde Genel Görüşler, Atatürk Kültür Merkezi Yayını, Ankara, 1990, sayfa 331
- ^ a b Samsun'da Başlayan ve İzmir'de Biten Yolculuk (1919-1922) 5 Nisan 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., İsmet Giritli, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Sayı 7, Cilt: III, Kasım 1986
- ^ a b Belgelerle Türk tarihi dergisi, Editions 28-31, Menteş Kitabevi, 1999, sayfa 35 3 Şubat 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- ^ a b Nizamettin Nazif Tepedelenlioğlu: Bilinmiyen taraflariyle Atutürk, Yeni Çığır Kitabevi, 1959, sayfa 64 3 Şubat 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- ^ a b Fahrettin Çiloğlu: Kurtuluş Savaşı sözlüğü, Doğan Kitap, 1999, sayfa 38.
- ^ a b Ali Çimen, Göknur Göğebakan: Tarihi Değiştiren Savaşlar, ISBN 9752634869, 2. Baskı, sayfa 321
- ^ Celâl Erikan, 100 soruda Kurtuluş Savaşımızın tarihi, 100 Soruda Dizisi: 28, 1971, Gerçek Yayınevi, sayfa 243 17 Ocak 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- ^ "Başkomutanlık Kanunu (5 Ağustos 1921)". Atatürk Ansiklopedisi.
- ^ "sosyalbilgilerci.com". 29 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Nisan 2017.
- ^ Nutuk, Taarruz Kararı yan başlıklı bölüm.
- ^ Atilla Kollu, Büyük Zafer (Öncesi ve Sonrası İle) 29 Şubat 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Atatürk Araştırma Merkezi, (Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Sayı 24, Cilt VIII, Temmuz1992)
- ^ Rahmi Doğanay: Büyük Taarruz'da Türk Havacılığı, Fırat Üniversitesi Fen-Edb. Fakültesi Tarih Bölümü.
- ^ Greek loose Ushak 9 Ağustos 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., New York Times, 05.09.1922. (İngilizce)
- ^ Turk cavalry routs Greeks 2 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., 07.09.1922 tarihli The Ogden standard-examiner, sayfa 2, (Chronicling America - Historic American Newspapers). (İngilizce)
- ^ Armistice sought by Greeks as Turks press near Smyrna 15 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., New York Times, 07.09.1922. (İngilizce)
- ^ a b Greeks hand over Smyrna to Allies 2 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. New York Times, 09.09.1922 tarihli makale. (İngilizce)
- ^ a b c d Teoman Alpaslan: Sevr ve Lozan'ın ortak hükümleri: Musul ve Kerkük elden nasıl çıktı?, Kum Saati Yayın Dağıtım Limited Şti, 2008, ISBN 6053920533, sayfa 84
- ^ İbrahim Artuç: Büyük taarruz: Başkomutan Meydan Muharebesi, Kastaş, 1986, sayfa 287.
- ^ Turgut Özakman: Atatürk Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Kronolojisi, Bilgi Yayınevi, 1999, ISBN 9789754948165, sayfa 124-125.
- ^ Canım feda olsun Ege’min kurtuluşuna 4 Ekim 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Yaşar Aksoy, Hürriyet, 07.09.2008.
- ^ Isaiah Friedman: British Miscalculations: The Rise of Muslim Nationalism, 1918-1925, Transaction Publishers, 2012, ISBN 1412847109, sayfa 293 16 Aralık 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce)
Dış bağlantılar
değiştir- 9 Eylül 1922-24 Temmuz 1923 Tarihleri Arasında Türkiye’nin Uluslararası Alanda Hukuksal Yönden Kabulü ve İzlenen Dış Politikanın Genel Özellikleri, M. Vehbi Tanfer, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi (Sayı 22).
- Mustafa Kemal Büyük Taarruz Gününü Bütün Dünyadan Nasıl Gizli Tuttu?, Sadi Borak, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi (Sayı 17).
- Büyük Taarruz Öncesi İngiltere Nezdinde Barış Girişimleri ve Türk Bağımsızlık, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi (Sayı 57).
- Rahmi Doğanyay: Büyük Taarruz'da Türk Havacılığı, Fırat Üniversitesi Fen-Edb. Fakültesi Tarih Bölümü.