Arama sonuçları

ağacı, hayat arkadaşı, hayat bilgisi, hayat dersi, hayat dolu, hayat düzeyi, hayat felsefesi, hayat geçirmek, hayat hikâyesi, hayat kadını, hayat kavgası...

hayatta kalmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi hayatta kalır) Ölümcül bir kaza sonrasında veya zor yaşam şartları altında kaldıktan sonra yaşamaya...

yaşam koşulları (belirtme hâli yaşam koşullarını, topluluk adı) [1] Hayat şartları [1] Türkçe Türk Dil Kurumuna göre "yaşam koşulları" maddesi...

gara gün [1] Sıkıntılı gün, ağır hayat şartlarının yaşandığı gün, kara gün, kötü gün Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü....

kişide kalan, şey, hayat tecrübesi [2] Yaşanılan bir an, hayatın bir bölümü [3] Hayat tarzı, içinde yaşanılan şartların tümü, hayat [1] Türkçe Türk Dil...

bayındır gelişip güzelleşmesi, hayat şartlarının uygun duruma getirilmesi için üzerinde çalışılmış olan, bakımlı, imar edilmiş, mamur, abat “Bir çığlığa...

patlamasını, çoğulu nüfus patlamaları) [1] Günümüz toplumlarında hayat şartlarındaki türlü iyileşmeler sonucu ölüm oranlarının düşmesi, doğum oranlarının...

[1] Düşünme biçimlerinin, kuramların, mantık ve ahlak biçimlerinin yalnızca hayatın değişik şartlarına uyma araçları olduğunu savunan dünya görüşü. araç...

yüzeyinden yüksek yeryüzü parçası dağlık, yüksek bölgelerde, kışın hayat şartları güç olduğu için boş bırakılan, yazınsa havası iyi ve serin olan, hayvan...

mânî olup olmadığını bilmiyordu henüz. - N. Uygur (sosyoloji) toplumsal hayat içinde kendiliğinden oluşan ve uyulması toplum içinde yaşamanın bir mecburiyeti...

yürüdü. geçmek, ilerlemek, değişmek “Doktor o hayatın dışında kalmış. Bu ne demek? Bu, o demek ki hayat yürümüş gitmiş, birlikte yürüyememiş.” -M. Ş....

sürmek, vakit geçirmek Tek başına manevra yapan bir lokomotif rahatlığı ile hayatını yaşıyor. - H. Taner geçinmek Bu kazançla yaşamak kolay değil. görüp geçirmek...

bırak, muhite uy, zamana uy, hayatını mükemmel kazanırsın. - P. Safa bağlı kalmak, tabi olmak Birtakım kayıt ve şartlara uymalıydı. uygun düşmek, münasip...

(botanik) solmak Bu çiçekler dayanmaz, çabuk ölür. (fizyoloji) yaşamaz olmak, hayatı sona ermek eş anlamlısı: can vermek Şerefli insanlar olarak yaşayacak, şerefli...

eğleşmek Tam beş sene benimle beraber kaldı. - S. F. Abasıyanık eğleşmek hayatını sürdürmek, yaşamak O aileden bir bu çocuk kaldı. varlığını korumak, sürdürmek...

çiçekler yetiştirilir. - A. Boysan eğitilmek İyi yetiştirilmemiş gençler hayatta hiçbir işe yaramıyorlar, kendilerini küçük görüyor ve asi oluyorlar. -...

Öldüreceğiz diyenlere karşı, ölmeyeceğiz diye harbe girebiliriz. Lakin millet hayatı tehlikeye uğramadıkça harp bir cinayettir. - Atatürk yaklaşmak Erkek misafir...

beş şartından biri olan ve Müslümanlarca zilhicce ayında Mekke'de yapılan Kâbe'yi ziyaret ve tavaf ibadeti. Sağlıklı ve zengin her Müslümana hayatında bir...

rahatsızlık vermek Bu hava bizi öldürüyor. (fizyoloji, kriminoloji) bir canlının hayatına son vermek Beni öldürmek için birisi fazla bile. — F. N. Çamlıbel (mecaz)...

tutsak, üstünlük en tutsak) gitmesine, serbestçe hareketine engel olunan Hayatı anlamazsan tutsak olduğunu bile bilemezsin, hakkını arayamazsın. — E. Işınsu...